Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Ahmet CANBABA KİMSE KULAK ASMIYOR
Arap KURT GÖLGE
Ayşe ÇOBAN UNUTAMADIM
Erol DUYGUN ÇOK HARAMİ GEÇTİ
Mahmut Selim GÜRSEL TAM HIYAR VAKTİ
Muhsin AKTAŞ YALVARDIM SANİYE
Özgür BİÇER CANIMIN PARÇALARINA
Paşa ÇETEN KANLI BİR GEÇMİŞİM
Üzeyir Lokman ÇAYCI HANGA HUNGA

 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet CANBABA
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi
KİMSE KULAK ASMIYOR
Bu kötüye gidişin bir sebebi
Var diyorum kimse kulak asmıyor
Hayatı felce uğratır yağacak
Kar diyorum kimse kulak asmıyor
Kredi verdin önüne gelene
Ağlayan var hayır gelmez gülene
Bilmediğini ne olur bilene
Sor diyorum kimse kulak asmıyor
Yalnız gençliktir varımız yoğumuz
Sırf kendini düşünüyor çoğumuz
Eğitimde dinde çağdaş ufkumuz
Dar diyorum kimse kulak asmıyor
Ne zaman, nereye kimler gelecek
Kimler örtülüden para verecek
Bu bilgiyi yalnız başkan bilecek
Sır diyorum kimse kulak asmıyor
Nöbet değiştirip bırak yerini
Halkım seçer sen üzülme birini
Bastırılmış yokluk zincirlerini
Kır diyorum kimse kulak asmıyor

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Arap KURT
Arap KURT Hayat Hikayesi
GÖLGE
Sevişir gölgeler yüzsüz/ce
Kimi altta kimi üstte
Gölge üstüne düşmüşse gölge
Kimi zaman önüme geçer
Keser yolumu
Kimi zaman arkaya düşer
İdare eder durumu
Bazen benden uzun
Bazen kısa
Gün tepeye durduğunda
Ayaklarıma dolaşır gölge
Gün batımında uzar ha uzar
Aniden gidiverir vefasız yar gibi
Bu akşamda kendimle kalacağım desene
Güneşin oynaşı gölge

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ayşe ÇOBAN
Ayşe ÇOBAN Hayat Hikayesi
UNUTAMADIM
Boş kaldı ellerim,boş kaldı yerin.
Gittiğin o günü unutamadım.
Dostlarım siz bana teselli verin.
Akan göz yaşlarım kurutamadım.
Hatıra bir resmi kaldı elimde.
Hayali gözümde,adı dilimde.
Leyla olup yandım sevda çölünde,
Şu abdal gönlümü avutamadım.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erol DUYGUN
Erol DUYGUN Hayat Hikayesi
ÇOK HARAMİ GEÇTİ
İnsanlık yoluna turab olmuşken
Çok harami geldi geçti sinemden
Sevgi goncalarım harelenmişken
Çok harami geldi geçti sinemden
 
Sevgi ektim dikenlerin üstüne
Bilmem şu dostların bana kastı ne
İyi yaptın diye yine küstü de
Çok harami geldi geçti sinemden
 
Dostlarıma değil benim sitemim
Arşa direk oldu duyun feryadım
Sevgili dostlarım daha ne deyim
Çok harami geldi geçti sinemden

Nedir bilmem bize feleğin kastı
Yaşadım bir ömür elemli yaslı
Dostluğun ışığı aylı güneşli
Çok harami geldi geçti sinemden
 
İki bin ikide dostla tanıştım
Sevginin odunda yandım da piştim
Dostluk ateşine ezelden düştüm
Çok harami geldi geçti sinemden
 
Bize dost olanlar şad olup gülsün
Kendini bilmeyen bizi ne bilsin
Sevgisiz her gönül ah ile yansın
Çok harami geldi geçti sinemden
 
Bana şiir yazmış sevgili dostum
İnsanı yüceltmek en büyük kastım
Gül dikensiz olmaz diyorken aklım
Çok harami geldi geçti sinemden
 
DUYGUNİ diyor ki sevenler yüce
Dost diye kimlere sarıldım nice
Sevginiz dilimde hep hece hece
Çok harami geldi geçti sinemden
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
TAM HIYAR VAKTİ
Tam hıyar vaktidir bu günler
Taze ve kokulu yenen cinsler
Ye yiyebilirsen yaptıkları bu işler
Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
 
Kimi hıyar memlekete turist getirdiğini sanır,
Başka hıyar ise ekümenlik masalı anlatır
Diğer hıyar edebiyatta tekim diye övünür
Hıyarlara doldu bu güzel memleket.

Kimine paye verir, Anavatanına söv diye
Bazılarına makam verir Ülkeni sat diye
Onlara anlatır Vatanına söveni sev diye
Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
 
Vatanımızda bu hıyarlar varken düşünmek
Bilmek gerek bu hıyarları nasıl yemek
Elin Gavuru kullanırken bulara hıyar demek
Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
 
Hangi hıyarlardan bahsettiğimi
Okur bilir elbet; okuyan dizelerimi
Beklenmez kimseden övgü isteği
Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
14 Mayıs 2007 14.00 ÇORUM

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Muhsin AKTAŞ
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi
YALVARDIM SANİYEYE
Yıldızların altında nara atıp dolaştım
Çığlığım duyulmadı gözyaşımla dalaştım
Dizde derman kalmadı ayakla vedalaştım
Semadaki kuşlardan bir çift kanat dilendim
 
Yelkovana tutunup yalvardım saniyeye
Bülbüle içim açtım söyle dert nedir diye
Çıkmayınca tık nefes yardım ayı ikiye
Gelmedi yardan haber kılıç gibi bilendim
 
Yokluğun buz dağından içime kor taşıdı
Özlemin cehennemden yüreğe kar taşıdı
Gurbet denen o zalim kalbime nar taşıdı
Aramıza set çeken sarp dağlara ilendim
 
Denizleri gölleri gözlerimden taşırdım
Kâinatı sırtlayıp bulutlardan aşırdım
Uykularım delindi yatağımı şaşırdım
Deve dikeni ile kundaklara belendim
 
Sevgi yamaçlarına ne saraylar kondurdum
Cehennem ateşini gözyaşımla söndürdüm
Mizabi der hayalle hislerimi kandırdım
Nefes zora belendi gidip gidip gelendim
Anadolu Gözlü Yar

Yaylalar güzelliği ipek saçından süzer
Nur yüzünü görünce bu can âlemi gezer
Ela gözüne bakıp aşk denizinde yüzer
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
Kalbindeki güzellik ay yüzünden okunur
Önünden geçen canlı edebini takınır
En küçük imali söz yüreğine dokunur
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
İrem bağında güller cemalini kıskandı
Şefkatini görenler inan ki melek sandı
Sana tutkun bu yürek her gün ateşle yandı
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
Anzer balına benzer dilinden dökülenler
Yediveren gibidir bahçene dikilenler
Sohbetinle can bulur dert ile sıkılanlar
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
Aşkın için ölürsün hiç gözünü kırpmadan
Yastığa baş koymazsın yârin kalbi çarpmadan
Ruhumu temizlersin hırpalayıp çırpmadan
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
Kurban olduğum Rabbim seni bana öngördü
Gerçek sevmek ne imiş bu gönül sende gördü
Kader hayat ağımı senin yoluna ördü
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 
Yarım yüz yıla yakın yaşayarak yanmışım
Yalan yanlış yalakta yıkanmışım yunmuşum
Mizabi der görmeden hep adını anmışım
Melek misin nesin sen Anadolu gözlü yar
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
CANIMIN PARÇALARINA
Nasılda biçare oluyorum
Duyunca olanları
Kımıldamıyor saatler
Yüreğime akıyor göz yaşlarım.
Canımın parçaları şimdi nasıllar
Hiç bilmiyorum
Hayatımın anlamıydı o şehir
Sanki yeniden doğmuştum orda.
O şehirdeyken,
Hayatımdaki bütün anlamsızlıkları silmiştim.
Erdemlerle donatmıştım uçarı halimi.
Canımın parçaları şimdi nasıllar
Hiç bilmiyorum.
Onlara uzanmıyor elim,
Biçare üzülüyorum.
Elimden bir şey gelmiyor.
Elimden hiç bir şey gelmiyor,
Canımın parçaları şimdi,
Nasıllar? hiç bilmiyorum.
18.03.2002 ÇORUM

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Paşa ÇETEN
Paşa ÇETEN Hayat Hikayesi
KANLI BIR GEÇMİŞİM
Can çekişiyor doğduğum şehirde esen rüzgar
Vurulmuş hatıralarım, kanlı bir geçmişim artık.
Sükut içinde yada ölümün altında, karanlık bir vadide
Ben nasıl bir toprağım hâlâ nasıl bir toprak
Gövdemden düşen son damlasıyla baharı
Uğurlamaya çıkmışken, hicreti düşünmemişken
Göğüm daralmış birden, çekip gitmiş bulutlar
Sevmişim kan lekelerini, nasılsa bu heybetli duvarın
Belki bir akrep kahramanlaşabilir bütün bir servetin önünde
Çiçekleri elinin tersiyle iter kolayca yok sayar
Demirlemiş bana da böyle karanlık bir öfke
Dünyayı unutmaya hazırım ey!...
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi
HANGA HUNGA
Sana ihtiyacım yok
Hanga Hunga
Sana ihtiyacım yok
Seninle ilgili
Duyduklarım korkutuyor beni
 
Üç parçalı bir hayat içerisindesin
Dünyaya
Olumsuzluklar taşıdığın yeter…
Çık şarkılarımızdan Hanga Hunga…
Sayende
Çocuklarımız satırlarla gidiyorlar okullara
Henüz oldukça erken
Düşünme fırsatı ver
Serbest bırak...
Kendileri karar versinler ne yapacaklarına
Bilir bilmez
Kasaplık yapmasınlar
Azıcık bir acıma hissin varsa
Olumsuz etkilerini
Gözden geçir Hanga Hunga...
Şimdi
Şaşkınlıktan dans ediyorlar insanlar
Sakın
Keyiflerinden sanma...
 
Girmediğin yer kalmadı
Çıkarların uğruna
Acılar ektin her yana
Bazı değerleri çar çur ettiğin yeter
Her yerde küfrediyorlar sana
Hanga Hunga…
 
“Ağlayanların malı gülenlere fayda vermez ...“ derler
Dürüst ol,
İnsan sevgisi taşı
Kendini dostluğa ayarla
Düşmanlıktan hayır gelmez Hanga Hunga.
Otur bir yere
Şöyle derinlemesine herşeyi gözden geçir
Kendini kötülük yaptığın insanların yerine koy...
“Ben niye suçsuz - günahsız insanlara kötülük yaptım“ diye
Hüngür hüngür ağla.
Senin gibi medeni bir insana barbarlık yakışmıyor
Hanga Hunga..
Dünyaya kazık çakacak değilsin ya….
Yarın bir gün sen de öleceksin...
Uzun uzun bunları düşün...
Hanga Hunga…
Hanga Hunga…
Paris - 19.12. 2004
 
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Mart 2014 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 145