| 
              
              
               Paşa ÇETEN 
          
          1.1.1946 
          tarihinde Çorum Merkez Ahilyas köyünde doğdum.  İlkokulu  Albayrak  
          İlkokulunda bitirdim.  Orta okulu 1.sınıftan terk etmemin sebebi 
          rahatsızlığımdan  dolayıdır. Köyümdeki arazimde çiftçilikle  uğraştım. 
          1966 tarihinde askerlik görevine gittim  terhis  olduktan sonra, 
          1.5.1969 Çorum 1. Noterliliğinde çalışmaya başladım. 1982 tarihinde 
          noterlikteki  vazifemden  ayrıldım.  Bir ara serbest meslekle 
          uğraştım.  1.7.1991 tarihinde  emekli olduktan sonra  Mersin 
          Silifke'ye yerleştim. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Halen Silifke'de 
          seracılıkla uğraşıyorum. 
          İlkokul  sıralarında  herhangi bir 
          meslekte hayalim olmamıştır.  Yukarıda belirttiğim gibi 
          memurluk,çiftçilikle uğraştım.  Çiftçilikle  size iki kısa anımı 
          anlatmak istiyorum.   
          Birincisi: Çankırı-Çorum Kırsal 
          Kalkınma bünyesinde deneme ekim yapmak  için o günlerde yer 
          aranıyordu. O günkü çalışkan idarecisi Bekir Genç bizim oralarda yer 
          aramış bulamamıştı. İsteği 1 dönüm nadasa bırakılmış  hazır tarla idi. 
          Burada deneme  üretimi  yapılacaktı.  Bekir Beye bir dönüm yer yerine  
          3 dönüm  yer tahsis ettim. Onlarda gerekli işlemleri 
          yaptılar,ektiler,gübreledilerse de ne hikmetse ekilen  tosun buğdayı  
          Çorum arazisine uyum sağlayamadı. İkinci anım ise:Silifke'de aldığım 
          araziyi sulamak için sondaj kuyusu yaptırmak gereğini duydum. Bir 
          sondajcı ile anlaştık. Tarlam da su  umulduğundan  yakın bir seviyede 
          çıkınca, sondajcı ustası ile yaptığımız anlaşma gereği yapılan işin 
          çok  altında bir ücret vermem gerekiyordu. Adamcağız  sözünde  durmak  
          için fazla ücret talebinde bulunmadı.  Fakat  bu  durumda yaptığı 
          masraf ve getirdiği işçilerin masrafını bildiğim için sondajcıyı  
          zarar uğratmak  istemedim ve sözleşmemizdeki ücretin iki katı ücretini 
          ödedim bu davranışım hem ustayı sevindirdi,hem de şu anda kullandığım  
          suya kavuşmuş oldum. Böylece sondajcı ile sıkı bir dostluk kurmuş 
          oldum. Halen Silifke' de bu dostluğumuz devam etmektedir.   
          Bir işe başlarken önce Allah C.C. tam bir teslimiyet ile 
          güvenip,seçtiği işe başlamasını sizlere öneririm. Sonra kul hakkı  
          (insan hakkı) na  riayet edilmesi. İnsan oğlu  hangi mesleği kendisine 
          seçerse seçsin,fen ilimleri ile müspet ilimlerin gerektirdiklerini bir 
          arada  yürütmesi gerektiğini bilsin ve unutmasın bunlardan birisini 
          terk ederse idealindeki mesleği ileri ye götürmesi imkansızlaşması ile 
          karşılaşabilir.Bir misal vermem gerekirse: "İhtiyar olanla,gençler 
          arasında farklılık "  gibi  ortaya  çıkar.  Yer yüzünde yaşayan  
          insanlar arasında doğru,iyi,güzel huy ister gavurdan gelsin,ister 
          Müslüman'dan gelsin ,insan doğrunun yanında tavır almalıdır. İşte bu 
          duygu adaletin kendisidir. Eğer doğruyu ihlâl ederse, o zaman 
          adaletten  kan damlar. 
           
          Şiir yazmaya  
          beni  kötü  şiir teşvik etti. İlk şiiri  bize komşu vilayet olan 
          Kastamonu Tosya  ilçesinde  Şair,Eczacı Mehmet Karadaş yönetiminde 
          çıkan "Üçüncü Yeni" ismi ile o tarihte yayın yapan dergide 
          yayımlandı.   
          Ben  şiirlerimi ödül alsın diyerek 
          yazmıyorum. Ödül verenleri de kınıyorum. Şiirin ödülü:ruh ve  
          vicdana  yaptığı eylemdir.  Tıpkı "göğe açılan pencere" 
          gibi. Toplumun  önünde "ışık,geleceğine güven" eylemlerini  
          toplumun  sofrasına  bir nimet gibi koyan güzelliklerin 
          aynasıdır.
          Yer yüzünde  her insanın bir ideali vardır. Ferdin, ailenin,toplumun, 
          devletin de idealleri vardır. Bütün devletler bu idealler  üzerine  
          kurulurlar. Temeli de  adalettir. Benim idealim ise;bu gerçekleri 
          inanarak şiir diliyle dünya insanlığına sunmak ve onların  ruhları  
          ile beyinlerine adaleti, özgürlüğü,sevgiyi  ve barış  duygularıyla  
          perçinlemektir. Nasıl ki ; her yağmur damlası kendini denizde bulursa 
          şiir okuyan insanlar da kendisini şiirin içinde görmelidir.  1991 tarihinde " Bu Bahar Nerede Bırakır Beni"  isimli bir şiir  
          kitabım yayımlandı. İleride bir şiir  kitabı yayımlamayı 
          düşünüyorum.Edebiyat alanında sadece şiir dalında çalışmalarım var.   
          Üçüncü  Yeni, Çağrı, Duruşma, Güneysu, Kırağı, Nisan  Yağmurları, Yeni 
          Düşünce, Bayrak, Sızıntı,Hüner ve Çorumlu 2000 dergilerinde şiirlerim 
          yayımlandı.
          Ayrıca  Silifke  
          EF.,Silifke Göksu,Marmara EF. Radyolarında canlı  yayınlarda kendi 
          şiirlerimi okudum.Türkiye'de " Sanat ve Edebiyat Dergileri" her yerde  
          çıkmaktadır. Hele İstanbul'da çıkan sanat ve edebiyat  dergileri ve o 
          dergileri yönetenler kendilerini  kaf  dağının doruğunda gözleri kör 
          bulutlar gibi yalınızca kendi çevresini tanıyor ve kolluyorlar.  
          Taşradaki ; şair  ve yazarlara hiçbir şans vermiyorlar.  Bu  şiir  
          adına ihanetin  ta kendisidir.   
          Ben İstanbul'da 
          çıkan  sanat  ve edebiyat dergilerinde şiir görmedim. Görseydim onlara 
          da şiir gönderirdim.  Gönderdiğim  olduysa da  şiiri bilmedikleri için 
          yayımlamadılar
          Paşa Çeten 
          1 Nisan 2007 akşamı geçirdiği bir kalp krizi neticesi vefat 
          etmiş,öğlen namazı Ulu cami'de kılınan cenaze namazından sonra Çorum 
          Ulu Mezar'a defnedilmiştir. 
          Yayınevimizin basılmış ve sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları 
              bulunmaktadır. |