| 
          
          | 
          
           
          DİKKAT ! 
          BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE 
          YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR. |  
        | Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye 
olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz! |  
        |  |  
        | 
         |  
              |  Erol 
      DUYGUN |  
              |  |  
              | 
        
1957  yılında  
        Gümüşhacıköy'de   doğmuşum. Bütün küçük yerleşim biriminde olduğu  gibi 
        sakin ve mutlu bir  çocukluk  dönemim  oldu. Okul hayatım boyunca  çırak 
        olarak (Tezgahtarlık, Terzilik, Fotoğrafçılık  gibi) çeşitli meslek 
        dallarını öğrenmeye çalıştım.  Liseli yıllarda fotoğrafçılığı öğrendim. 
        Askerlik  sonrası  1980  yıllarında kısa bir dönem kavafiye dükkanı  
        açarak  esnaflık yaptım. 1983 yılında   şu  andaki  görevim ile birlikte 
        1987 yılına kadar  Dodurga'da  fotoğrafçılıkla uğraştım. Bu ara Rıza 
        Ilıman'ın gazetecilik yaptığı dönemde Dodurga muhabiri  olarak  
        çalıştım. 
        Ticaret  lisesi 
        mezunu olup,evli 2 çocuk babasıyım. 
         
        İlkokul döneminde 
        çok klasik bir cevap olmasına rağmen öğretmen olmayı hayal ederdim. 
        Kendisine öykündüğüm kişi ise kendi öğretmenim değil,öğretmen olan 
        ablamdı. Ama benim yerime küçük kardeşim öğretmen olacaktı. Dolayısıyla 
        öğretmenlik hayalim gerçekleşemedi.   Biyografimde  bahsettiğim  gibi  
        öğrencilik döneminde yaz tatillerini ve sömestri tatillerini hep bir  
        şeyler  öğrenmek  ve kendimi  hayata hazırlamakla geçirdim. 
        
        
        Özellikle  
        Fotoğrafçılık çok keyif alarak  sürdürdüğüm  bir meslek olarak hala 
        içimde bir ukdedir. Ama artık pahalı bir meslek dalı olması  nedeniyle 
        ne  yazık ki şu anda gerçekleştirme  imkanım  bulunmamaktadır.  Şu 
        andaki görevim meslek olarak sayılabilir mi bilmiyorum.  Önemli saydığım 
        ve hayatımın seyrini değiştiren  anım :  1983  yılında işe girdiğim 
        tarihten 1989  yılına  kadar  işletmemizin personelinin ihtiyaçlarını  
        karşılamaya yönelik Tüketim Kooperatifinde çalışmaktaydım ve iki ayrı 
        yerde kooperatifimiz  vardı. Dolayısıyla mal geldiğinde birinden, 
        diğerine  mal tevziatı yapılırdı. Yine böyle bir tevziat gününde iş 
        yerimiz kömür maden ocağı  olduğundan göçük olmuş bir   arkadaşımız  
        göçük altında kalarak vefat  etmişti. Bu olay nedeniyle işçi arkadaşlar 
        iş verene karşı son derece öfkeli ve tepkiliydi. Arbede çıkarmak için 
        bahane bekler durumdaydılar.  Ben bu durumu sezinlediğim için,koyun can 
        derdinde,kasap mal derdinde diyebilirler düşüncesiyle  malı indirmekten 
        vaz geçip yetkililere haber vererek malzemeyle yüklü kamyonu daha 
        güvenli bir yere  gönderdim. Bu arada yavaş,yavaş topluluk oluşmaya 
        başlamıştı  ve  çeşitli  sloganlarla iş veren protesto ediliyordu. 
        Bizler olaylara hiçbir şekilde müdahil olmadan olay yakınındaki iş 
        yerimiz de  beklemekteydik.  Bu  duruma  şahit olan arkadaşlarıma  
        rağmen,Dodurga camilerinden olayı anons ettirerek  sivil  halkında 
        olaylara karışmasını sağladığım iftirasıyla Bölge Müdürüne şikayet 
        edilmişim. Konuyu araştırma gereğini duymayan Müdür o  anki öfkeyle beni 
        tabi ki hemen başka bir iş verdiği halde alınmadığım iş yerinden sürgün 
        olarak ayrılmıştım. 1989 yılından bu yana daha zevkle yaptığım  büro 
        işlerini ifa etmekteyim. Bana ceza vermek istenirken büyük bir iyilik 
        yapılmıştı. Bu olayı hiçbir  zaman  unutmayacağım, beni  haksız yere 
        itham  edenlere yazdığım bir dörtlük ilave etmek istiyorum: “İşimi 
        bozanların işi   bozulsun Herkes kendi ettiğine üzülsün DUYGUN'i yeniden 
        yola düzülsün.   Bir şom ağız işim bozdu nideyim.” Mesleğimin  sağladığı 
        bir avantaj bulunmamaktadır. Oğullarıma  ve  gençliğimize sonuna kadar 
        iyi bir eğitim almaları ve bu uğurda çok çalışmalarını öneririm. 
        
        
        Şiir yazmaya Halk 
        Ozanlarının şiirlerini okuyarak ve  dinleyerek  başladım. Bu konuda 
        herhangi bir teşvik gördüğüm  söylenemez.  İlk şiirim 1973  yılında  
        Merzifon'un Sesi  Gazetesinde yayımlandı. 
         
        Muhabirlik yaptığım 
        yıllarda  ormanlarımızın  katledilmesine   yönelik  Çorum Gazetesinde 
        yazdığım  bir haber makale nedeniyle şu anda ismini anımsayamayacağım 
        bir Kayseri yerel gazetesinde teşekkür mektubundan başka ödül almadım. 
        
        
        İdealim;şiir 
        konusunda yetkin bir yere gelebilmekti, ama  bu idealim henüz 
        gerçekleşmedi. Basılmış bir çalışmam bulunmamaktadır. Makaleler ve  
        denemeler yazıyorum. Osmancık Haberde ve ara sıra Çorum Merhaba ve 
        Çorumlu 2000 Dergisinde şiirlerim yayınlanıyor.   
        Son söz olarak,hiç 
        riya yapmadan bir dergi çıkarmanın ne kadar zor bir uğraş olduğunu 
        bildiğimden  sizi  gösterdiğiniz  fedakarlık  ve performansınızdan  
        dolayı kutluyor,bu derginin siz istediğiniz  sürece yaşamasını dilerken 
        inceliğiniz için teşekkür ediyor,başarılarınızın devamını diliyorum. Yayınevimizin  basılmış 
        ve sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları 
              bulunmaktadır. 
        09,12,2020 Tarihinde vefat etmiştir!   |  
        | BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |  
        | 
        Hazırlayan 
        Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com |  
    | DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ 
          OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |  
    | 
         |  
          | Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL 
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |  
          | Hukuka, Yasalara, 
Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |  
            |  |  |