|
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
|
|
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Ahmet ÇETİN | |
Ahmet ÇETİN (OZAN) Hayat Hikayesi | |
KOSAVALI SOYDAŞLARIMIZA
Önce Kıbrıs. Sonra Bosna. Şimdi Kosova. Her taraf kan ,kan, kan. İnsanlık duygularım galeyana geldi şu an. İnşallah bir gün alınacak, alınacak bu intikam.
Sırp kafirleri bu zulmünü yapıyor,açıkça ve açıkça.
Diyordu ki: Oğlum üşürüm! Yorgunum, hastayı şu an!
Savunmasız insanlara mermiler yağdırıldı.
Sırp kafiri bu zulmü yapıyor açıkça.
Öz yurdunda zulme nasıl uğrar Müslüman ? |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Halil KAYMAK | |
Halil KAYMAK Hayat Hikayesi | |
SERZENİŞ Bir vefasız sevmiyorum Geç diyorlar geçemiyorum. Bekde güzel diyil ama, Ondan başka seçemiyorum. Göresim geldi yarimi, Meydana koydum serimi, Olur olmaz derdini, Aç diyorlar açamıyorum. Ele almış fırsatımı Zehrediyor hayatımı Ezrail çaldı kapımı, Kaç diyorlar,kaçamıyorum. İsterim derman derdime, Konuşamam namert ile, Konluşum yarin yurduna, Göç diyorlar,göçemiyorum. Seviyorum ben zatını, Kim sevmez böyle hatunu, Sundu ecel şerbetini, İç diyorlar içemiyorum. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Hasan Latif SARIYÜCE | |
Hasan Latif SARIYÜCE Hayat Hikayesi | |
ŞİİR Karanlık gecede uçuşur kuşlar, Süzülüp inerler siyah düşlerden. Yüzüne isyandadır baykuşlar, Azap oku gibi fırlarlar yerden. Ezinç, acı, çile, pişmanlık, korku, Durgun güller açan hüzün yağmuru, Ruhta tortulaşan isyan çamuru, Gökten damla damla süzülüşlerden. Gecenin onulmaz sancısı şiir, İnce altın bin imbikten çekilir, Bunalım, çalkantı, karanlık, zifir, Ve donmuş, yarım kalmış gülüşlerden. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Hüseyin TAŞKAYA | |
Hüseyin TAŞKAYA Hayat Hikayesi | |
YAZMAK Dünyada herkes bir şeyler yazıyor Parası olan dünya alemi geziyor Güçlüler,güçsüzleri eziyor Yaz kardeşim,bunu da yaz. Yazabilen herkes bildiğini yazmalı Yazmak için her yerleri gezmeli Birlik olup zalimleri ezmeli Yaz kardeşim,bunu da yaz. Yazarlar yazıyor hiç usanmadan Gençler ölüyor gençliğine kanmadan Olur mu hiç Şehitleri anmadan Yaz kardeşim,bunu da yaz. İnsanoğlu yazıp yazıp okuyor Çokları da bildiğini dokuyor Haram,helal demeyip sokuluyor Yaz kardeşim,bunu da yaz. Elinden geldiğince doğruları yaz Demesinler sana kaz oğlu kaz Ne de olsa kışın sonu yaz Yaz kardeşim,bunu da yaz. Her şeyi yaz ama yalanı yazma İnsan insandır kimseyi ezme Durmadan yaz boşuna gezme Yaz kardeşim,bunu da yaz. Ne mutlu okuyana yazana Allah nasip vermez aylak gezene Aklı olan herkes helal kazana Yaz kardeşim,bunu da yaz. Yazının yerini hiçbir şey tutmaz Doğruluk olursa kimse kimseyi utmaz Kalem yazar insanlar unutmaz Yaz kardeşim,bunu da yaz. Yazıyorsan her olanı biteni yaz Çok güzel çalıyor elindeki saz Doğruları yazarsan dert başına az Yaz kardeşim,bunu da yaz. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mahmut Selim GÜRSEL | |
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi | |
90X90 Ne desem, Ne de sorsam. Kimi hoş, Kimi boş, Kimi sarhoş. Ne desem boş. Şeytan bile kaçmış, Böyle görünce desem. Erkek için çok hoş, Kadınlar için nahoş, Sarılmak istemez mi gören, Sabredersen modern diyen, Görmemezlik edersin desem, Bakarsın gene ben ve sen. Ne kadar kolay görüyor musun? Açıl, saçıl; neden? Bilmeden sana empoze eden? Seni bu halde görmek isteyen. Görünce bu halini kıs kıs gülen, İnan senin karşı cinsin insan. Seni görünce böyle,seni kışkırtan, Modernlikle ölçü diye gösteren, Kim? Bir düşün! Sonra kendine dön. Sen ki Cennetle müjdelenensin, Sen ki Muhammed Mustafa'ya ana, Sen ki; Havva olarak gelen. Ben bir şey demeden, Senin etini,görünüşünü kullanan, Seni erkeklere pazarlayan, Bu hallerini göstererek reytinkler sağlayan, KİM? Elbette biliyorsun, Kendi haline bakınca Niçin utanmıyorsun ? 04 05 2004 13.20 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mehmet Ferit KADAYIFCI | |
Mehmet Ferit KADAYIFCI Hayat Hikayesi | |
ADINI SEN KOY ! Seni seviyorum canım ! Ellerini tutmak,beraber olmak. Her zaman seninle olmanın, Gözlerine bakmanın tadını İstiyorum seni devamlı Lakin sen yoksun yanımda İşte budur benim sevgim Malum olmazsa da sana sevgilim. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Metin DEMİRCİ | |
Metin DEMİRCİ Hayat Hikayesi | |
HER YANIM LEYLA Bu telaş filizi Bende başka, yarda başka sürgündür. Bu bıkmadığım tekrar. Bu yaşama tutkusu. Bende başka, sende başka döngüdür. Varacağımız yerden başlar yolculuğumuz Aşarız engelleri birer birer Bir son,bir son daha, Senden sonra, bir sonsuzlum daha Ondandır gözlerinde kaybolduğum Ondandır arayıp da bulamadığım Ben arayım sen bulma yine Sürsün gitsin isterim bu bir hoşluğum Bunca sevmem, bunca nefretim Bunca yere ağlayıp göğe tırmanışım Ondandır,ikide bir sevdalanışım Yaşamak ya da yaşamamak gibi Gurbet varlığımın sırrı Vuslat bende intihar Mevsim mevsim ölmek bir ömür Sürülmek yeni hayatlara doğru Günde beş kez isyana kurur kalbim Bir ekmek mi, bir dilek mi, daha iyidir vurulmak için Hangi soru çözer bağlanan kollarımı Sevmek mi, sevmemek mi? Hangisi benim zindanım? |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mustafa AKÖZ | |
Mustafa AKÖZ Hayat Hikayesi | |
ÇOBAN
Sabah erkenden alır önünde davarını, Başlar örtünmeye dertli kavalını, Dağa taşa anlatır derdini,meranı, Halini kimseye açamaz garip çoban. Baş başa kalır koyunu,karabaşı ile, Dertleşir dağların toprağı taşı ile, Akşam evine gelir yağmurun, karın yaşı ile, Rahat bir çorba bile içemez ki garip çoban. En iyi elbisesi ya kepeneği yada abası, Odur en iyi kaloriferi, ısıtıcısı,sobası, Dağlardaki mağaradır çobanın evi,odası, Rahat bir yatakta bile yatamaz ki garip çoban. Onun tek düşündüğü davarı sürüsü, Otlatır davarını ay ışığında gece yarısı, Çorabı koyun yünüdür, çarığı keçi derisi, Başka giyecek bilmez ki garip çoban. Kara koyun su bile içmez duyunca kavalın sesini, Bilmez çoban şehirlinin fan taziyeli süsünü, Derelerden içer terkozsuz soğuk suyun hasını, Şampanyaymış, viskiymiş bilmez ki garip çoban. Kara bir taştır çobanın koltuklu sandalyesi, Elini kulağına atınca birde yanık çıkar ki sesi, Birde eli kınalı kıza düştüyse eğer hevesi, Derdini kara kuzuya anlatır garip çoban. Dertli kavaldır çobanın kağıdı,kalemi, Kavalın sesi ile gönderir yavuklusuna,selamı, Ne dedikodu bilir, ne de boş yalanı, Sadece sürü ile muhatap olur garip çoban. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Paşa ÇETEN | |
Paşa ÇETEN Hayat Hikayesi | |
GÜZE ALIŞMIŞ TOPRAKÇA Deniz tadında her şey, düşüncemde yorgunluk Bir itirafçı damlalar seyre değer Alçaklarda mor, hain fosforlar Beynimin çılgın zarlarını soymakta Kasırga hem kendini,hem damlaları savuruyor Hatıraların en ön safında Leyla Sükunet giyinmiş, kıyamda durur gibi Bir bahara, bir güze alışmış toprakça Direnerek suya, ışığa, insana ve Ömür denilen karanlık okyanusuna Nedir lisan bilmek;yada kürek kullanmak Sömürünün ertelediği üçüncü savaşın eşiğinde Karnını terk ederken bir bir kardeşlerim Kurbanlık kaç yumruk büyütüyorsun anne Deniz tadında her şey,düşüncemde yorgunluk |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Yaşar KILIÇ | |
Yaşar KILIÇ Hayat Hikayesi | |
GURBET MAHKUMU Gurbet mahkumuyum,yalnızlık suçum. Şahidim ayrılık,gurbet yargıcım. Savcı suç yok derde hasret davacım Suçum belli değil,hal belli değil. Gurbet çirkin,kıyafeti kılığı Kırık sazla garip bir kat alığı Hasrettendir kelepçemin çeliği Vatan belli değil il belli değil Akşam efkar ziyarete geliyor Mazideki günler kapım çalıyor Yalnızlık gariptir,hatır soruyor Lisan belli değil,dil belli değil. Dert söyletiyor da YAŞAR yazıyor Yargıç kararıyla günüm uzuyor Gözyaşımda incecikte sızıyor Yağmur belli değil,sel belli değil. 07.07.1976 |
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |