Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Adile TÜRKMEN ARA BUL
Ahmet ÇETİN İSTANBUL
Erman YILDIRIM BEYAZ YÜZLÜ HIRSIZ
Halil KAYMAK SAMAN
Hasan Latif SARIYÜCE MENEKŞELER
Hüseyin TAŞKAYA YEMEK
Mahmut Selim GÜRSEL EĞRİ DOS
Mehmet Ferit KADAYIFÇI ADINI SEN KOY
Metin DEMİRCİ AŞK VE AŞK
Sakin KARAKAŞ ILGAZ DAĞLARINDAN TANRI DAĞLARINA
Şevket TOMBUŞ TÜRK MİLLETİ

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Adile TÜRKMEN
Adile TÜRKMEN Hayat Hikayesi
ARA BUL
Seni öylesine sevip kıymetini bileni,
Sen ölmeden, senin uğruna öleni,
Aşkına düşüp de beyaz kefeni,
Giyen kim diyar diyar ara bul.

Duydun mu sevilip de mutluluğa ereni,
Siyah perçemini ak yüzüne sereni,
Bahçendeki gülleri nazik nazik dereni,
Dilden dile sorup ta, ara bul.
 
Dilerim sevenlerin bir birini bulmasını
İster misin sabahların şere yorulmasını,
O ince belini her gün sarılmasını,
Bilen kim, elden ele gezip de ara bul.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet ÇETİN
Ahmet ÇETİN (OZAN) Hayat Hikayesi
İSTANBUL
İstanbul’u düşünüyorum. Bulutların arkasında.
Gizemli bir şehir. Surların altından,evlerin yakuttan.
Marmara’sı pırıl pırıl,mücevher ve elmas rengini alır ondun.
Bilmem nasıl desem ? Duygularım şaha kalktı,bu gün hiç ummadan.
Haykırırcasına aciz kalemim yaza dur,yaz durmadan.
Yaşlı İstanbullum. Yıların yorgunluğu yüzünden okunuyor.
Gözleri çakmak,çakmak. Eski İstanbul’u arıyor durmadan.
Eliyle işaret etti : Bu sahilde aşıklar kürek çekerdi bir zaman,
Onların kürek çekişleri beni hayale daldırırdı o an.
Ya Rabb’im ! Bu güzel manzaralar,daha ne kadar devam edecek,
Korktuğum bu günlerde mi başıma gelecekti ?
Süleymaniye’den kulakları yırtarcasına Hak’a davet bir ses.
Sultanahmet minaresi haykırıyordu sorarcasına nefes,nefes.
Yavaş yavaş,aheste gittim Hak’ın icabetine;
Birde ne göreyim birkaç aciz yaşlı Mümin tek saf olmuşlardı yine.
Gönlüm isterdi ki: Tüm dünyanın ibretle baktığı bu mabet taşsın,dolsun.
Hey Koca Mimar ! Senin de gönlün o güzel mekanda her daim olsun.
Hey güzel o birde şehir aşıkların gönlünde,sultan kalemine ilhamsın.
Denizler mürekkep olsa,ağaçlar kalem. Seni yazmakla bitiremezler inan.
OZAN AHMET’i bağışla dünyada ve ahirette sana hayran olacaktır inan.
23-04-1997

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
BEYAZ YÜZLÜ HIRSIZ
Şehre bir sisli hava çöktü
Beyaz yüzlü kapattığında kapıları
Delikanlı hayata küstü
Gizledi o masum rüyalarını
Bir düştü pembe dünyasına sardığı
Her gece yıldızlara oturup ona bakardı
Bir dünyaydı içine sığamadığı
Yüreği gece boyu ağlardı
Ansızın önüne çıktı beyaz yüzlü kız
Esmer yüzlünün kalbini çalan hırsız 
İşte açtı yüreğini siyah saçlısı
Coştu içindeki çocuksu dünya
Parladı yakamozlar üstüne deniz yıldızı
Sönmeyecek bir ateş düştü bağrına
Kıskanırdı uçan kuştan sevgilisini
Caddeler sokaklar gizlice ona bakardı
Çekinir utanır tutamazdı elini
Yüreği gece boyu yanardı
Ansızın önüne çıktı beyaz yüzlü kız
Esmer yüzlünün kalbini çalan hırsız

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Halil KAYMAK
Halil KAYMAK Hayat Hikayesi
SAMAN
Hele bakın şu dünyanın haline,
Güç yetmiyor;oğlum ile geline.
Ehl-i mühüp olan getmez koluna
Battal mı olacak yolumuz bizim ?
 
Gittikçe bozuldu bu devri zaman,
Allah yardım etsin halimiz yaman.
Gece,gündüz çağırırım el aman,
Bilmem ne olacak halimiz bizim ?

Evlat babasına hürmet etmiyor,
Get dediyi yere asla getmiyor,
Ne kadar söylerse sözün tutmuyor,
Başımıza bela,dölümüz bizim.
 
Çoğu tarikata varamaz oldu,
Kalbinde fesatlık ıramaz oldu,
Büyük,küçük herkes yaramaz oldu,
Belayı getirir dilimiz bizim.
 
Bu yalan dünyaya gelmem bir daha,
Gözüyün önünde gerçekler aha,
Durma KAYMAK dayım yalvar Allah’a
Yardımcımız olur,ulumuz bizim.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Hasan Latif SARIYÜCE
Hasan Latif SARIYÜCE Hayat Hikayesi
MENEKŞELER
Vadinin kuzey yakası,
Gür yapraklı meşeler,
Çağırır beni,
Mor menekşe ormanı.
Bir sevgilim vardı,
On beşti yaşı.
Menekşe toplardık,
Kara tavuklar uçardı.
Yürüyüp gittim,
Menekşeler kokuyordu.
Köy değirmeni yıkılmış,
Eteğindeydi bayırın.
Bir demet menekşe topladım,
Gözlerinin rengi
Mor mu siyah mıydı?
Aradan kırk yıl geçti.
Büyüsün oralarda
Mor menekşe ormanı.
Koklarken hatırladım,
Bir sevgilim vardı.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Hüseyin TAŞKAYA
Hüseyin TAŞKAYA Hayat Hikayesi
YEMEK
Kalbe giden yol yemekten geçer
Bütün insanlar iyi yemeyi seçer
İnsanoğlu ne ekerse onu biçer
Az yemek faydalıdır bilelim.
 
Yiyerek bütün canlılar yaşıyor
Aşırı yiyenlere insan şaşıyor
Yemesini bilenler yiyip coşuyor
Az yemek faydalıdır bilelim
 
Çok yiyip te sonra pişman olmayı
İyilik ararken,kötülük bulmayın
Dikkat edin fazla şişmen kalmayın
Az yemek faydalıdır bilelim

Dünya’da çok çeşit yemek vardır
Hepsini yemek elbette kârdır
Yemesini bilmeyenin kafası dardır
Az yemek faydalıdır bilelim

Mideyi şişirmek ayıptır ayıp
Bir şeyler bilmemek büyük kayıp
Elmayı çok ye, armudu sayıp
Az yemek faydalıdır bilelim.
 
Çok insanlar yemesini bilmiyor
Bazıları açlıktan ölüyor
İnsafı olmayanlar bun gülüyor
Az yemek faydalıdır bilelim.
 
İnsanlar her şeyden birlikte yemeli
Fakire yardım etmeyene ne demeli
Her insanın iyi yemektir emeli
Az yemek faydalıdır bilelim.
 
Lüzumsuz yiyip midyeyi yormayın
Fazla yemek haramdır ağzınıza koymayın
Çok yiyip te haram ile doymayın
Az yemek faydalıdır bilelim.


 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
EĞRİ DOS
Bir dost buldum acı,
Bırakayım dedim gitmez.
Bir dost buldum eğri,
Biraz doğrulmak istemez.
Bir yar buldum güzel,
Beni yar diye bilmez.
Bir gül buldum güzel,
Bana bir koku vermez.
Bir hiç buldum işe yaramaz,
Benimdir o kovarım gitmez.
3/12/1971 Ankara

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mehmet Ferit KADAYIFCI
Mehmet Ferit KADAYIFCI Hayat Hikayesi
ADINI SEN KOY
Dünya çok kötü kardeşim
Toz pembe hayat
Çok feci ve etraf kirli
Lekeli laflarla ve sözlerle dolu
Kardeşim senin bu temiz kalbin
Büyüyünce kirlenir,lekelenir
Ne kadar çalarsan kirlenmesin diye
Yine o temizliği durduramazsın
Şimdi sen küçüksün tatlım
Büyümek,okumak isteyeceksin
Büyüyünce etrafın kötü şeylerle dolacak
İstediğine çok zor ulaşacaksın
Arkadaşların,dostların olacak
Bunları sen samimi sanacaksın
Bunlar senin yüzüne dost arkandan
Lanetle anacak düşmanların olacak
Kardeşim dünya gözünde
Gördüğün gibi değil etrafını
Menfaatcı arkadaşların sarar
Arkandan kuyunu kazarlar tatlım
Bir gün dünyaya geldiğinde
Pişman olacaksın
Sarı ve siyah
Saçlarını yolacaksın

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Metin DEMİRCİ
Metin DEMİRCİ Hayat Hikayesi 
AŞK VE AŞK
Oysa Adem yandı da oldu olan o zaman
Oysa Adem yanmasa da olurdu olacak olan o zaman
Oysa isyanım gereği değil de
Teslimiyettin gereğiyle yaşanırdı yaşanacak olan o zaman
O zaman belki biz
Bir başka âlemde yaşar olacaktır
Bu dünyadan habersiz, şimdi yaşadığımız gibi
O zaman belki de biz
O yüzünden yaşayacaktık hayatı bambaşka biçimde
Ya da neden böyleyiz diye soracaktık kendimize
Şimdi sorduğumuz gibi
Bu alemden haber vermiş olsaydı o zaman teslim diyarından
İsyana akıl erdirenler olmayacaktık
Şimdi isyana akıl erdiremeyenler gibi
Ve bu âlemden o âleme değil de o zaman
O âlemdin bu âleme geçiş kapısı olsaydı ölüm
Yine korkuyor olacaktık şimdi korktuğumuz gibi
Ya da yine soruyor olacaktık
Neden böyleyiz diye, şimdi sorduğumuz gibi
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 10 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Sakin KARAKAŞ
Sakin KARAKAŞ Hayat Hikayesi
ILGAZ DAĞLARINDAN TANRI DAĞLARINA
Benim sevgili yurdum
Ilgaz dağlarında,
Bir pınar başında;
Sevdalar içtim.
Senden yudum yudum.
Bir bulut süzüldü;
Kızılırmak boylarından
Altaylara doğru,
Billur derelerin berraklığını sunarcasına,
Tanrıdağına
Türkü yaktım,
Hazar sularına,
Ve Sivas dağlarına
Kırım’dan esen rüzgara karışıp;
Kavuştum Kerkük bağlarına
Kerkük bağlarının üzümleri kurumuş,
Bulanık sular akar pınarlarından
Tanıyamadım insanların gözyaşlarından
Ve Taşkent yaylasında gördüğüm;
Aybala isimli kız.
Sundu sevdama bir tas kımız.
Onu kıskandıran bir Asena,
Bir “Kızıl Elma” sundu bana.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Şaket TOMBUŞ
Şevket TOMBUŞ Hayat Hikayesi
TÜRK MİLLETİ
Seni anlatmaya nasıl başlasam,
Dünya sen tanır Ey Türk Milleti !
Gördüğüm yerlerde hep alkışlasam,
Feragat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Yurdunda,yuvanda kalasın yeten,
Yetmez yedirirsin misafire sen,
Asla yetinirsin bulamaz isen,
Kanaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Bilmezsin hayatta kibir ve gurur,
Yüzünden akıyor neş’e ve sürur
Sayarsın büyüğü el pençe durur
İtaat sahibi Ey Türk Milleti !

Ülkeni her zaman yöneten sensin,
Her türlü ürünü üreten sensin,
Pazarlara kadar ileten sensin,
Feraset sahibi Ey Türk Milleti !
 
Dostun karşısında dostça durursun,
Düşmanca bakana düşman olursun,
Yurda göz dikene kan kusturursun,
Celâlet sahibi Ey Türk Milleti !

Sana önder ettin sen ATATÜRK’Ü
Cihana duyurdun şanlı bir öykü,
Omuzlayıp kalktın en ağır yükü,
Asalet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Hacı BayramVeli,Yunus,Mevlana
Hacı Bektaş’ı da kat yanlarına
Nurlar yağdırırlar zamanlarına,
Keramet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Viyana önünde yağız atlılar,
İstanbul surunda Ulubatlılar;
Sadık Fethi gibi ak kanatlılar
Sinenden çıktılar Ey Türk Milleti !
 
Tarihler yazdırdın sen destanları
Eserler bırakan o Sinan’ları
Hârika yaratan kahramanları,
Bağırdan çıkardın Ey Türk Milleti !
 
Çanakkale Destanı senin eserin,
Arşa kadar çıktı şerefli serin;
Dünya tarihinde yücedir yerin,
Dirayet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Meydanda savaştın,atlı ve yaya,
Malazgirt;Kosova en son Sakarya,
Bitmiyor yoruldum ben saya saya,
Şecaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
 

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Ağustos 2004 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 030