Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Ahmet CANBABA ELİM ELİNE DEĞİNCE
Erman YILDIRIM SABAHI YAKALAMAK
Haydar KILIÇ HAYVAN SEVGİSİ
Hıfzı ÖZBEKMEZ DİLERDİM
Mahmut Selim GÜRSEL İSTANBUL
Muhsin AKTAŞ GİTMESİN
Orhan AFACAN CİĞERE NİKOTİN HAVAYA DUMAN
Özgür BİÇER MEDCEZİRLER PEŞİN GÖZYAŞLARINA
Sakin KARAKAŞ BİZİM SUNGURLU

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet CANBABA
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi
ELİM ELİNE DEĞİNCE
Elim eline değince,
Artar şekerim.
Kurur dudaklarım, kalmaz ferim,
Dizlerimde.
Etrafı sarılmış bir anarşist gibi,
Teslim oluyorum bir gülüşüne
Ve kendimi sana bırakıyorum
Dalıyor gözlerim.
Yokluğunda seni düşünüp.
Damlıyor bir iki damla yaş.
Damlıyor yokluğun
Sana olan sevgim içimde bir törene dönüşüyor
Hele dostlarıma sarılışım,
Bir faciayı önlüyor.
İçimdeki sessiz fırtınada
Stresim doruğa çıkıyor.
Sessizliğim, bastırılmış duygularımın suskunluğudur.
Yüreğim ,yaban kuşları gibi ürkek,
Sönmüş bir volkan gibi durgundur.
Bir gölge bile korkutur beni.
Ve korku bir fobiye dönüşür içimde
Oysa,
Yasadışıdır kural tanımayan aşkım
Sevgindir ,içimdeki isyanımı bastıran
Bir başkaldırışa son darbedir yokluğun.
Son darbedir bir güce dönüşüp,
Zapt edilmeyen.
Sanki batan bir gemiden
S.O.S verir umutlar
Tehlike sinyalleri sarar dört bir yanımı
Ve anlamsız bir mavide
Anlamsız bir geleceğe yelken açar umutlar.
Ve o mavide kaybolur
Bir kasırgaya dönüşür bulutlar
Hayaller yıkılır ,savrulur düşler.
Sonra beyaz bir leke gibi durur.
Çıldırmış dalgaların köpükleri
Yorgun bir savaşçı gibi sahile vurur
Ve deniz yorulur.
Bir bakarsın sakinleşir liman,
Sakinleşir yürek.
Sular durgun ve sessiz,
Ve açıklardan yol alır sahile ,bir sandal nefessiz.
Çekilmez kürek
Bir büyünün tılsımı olsa gerek
Ve belki de dalan gözlerimde zaman
Erişemeyeceğimiz bir yerdedir,
Olmamız gereken yerlere inat.
Bir bakarsın kış sarar dört bir yanımızı.
Ağlamaklı bulutlar, gökyüzünden siner yere.
Yağan kırağıdır şimdi yağmur yerine
İliklerine
Nakşeder soğuğu.
Ve dalgın bakışlarımızdan
Havayı ısıtan ciğerlerimize çekeriz soluğu.
Ve şimdi ciğerlerimizde
Peş, peşe yanan sigara dumanları var.
Artık üşütmeyecek beni
Ne kırağı, ne kar
Bak bu soğukta bir başka çıkıyor sesim.
Hele nefesim,
Her soluk alışverişte,bir buhara dönüşüp kaybolur
Kaybolur yürüdüğüm sokaklarda
Ve karda
Kar ,
Şimdi düşünebildiğim kadar
Uzaklarda.
Yalnızlık işlemiş iliklerime ,yalnızlık
Yemin ettim seninle olmağa.
Seninle olmağa bir adağım var.
Adağım, o kutsal mabetlerde değil,
O ,kutsal mabetlerin ayinlerinde gizli.
O gizli ayinlerde şimdi
Anlayamadığım mırıldanmalar var
Anlayamadığım mırıldanmalarla,
Ne yokluğa, ne sevgisizliğe ve nede
Çaresiz bir derde , açılıp kapanmasın dudaklar.
Açılıp kapanmasın eller.
Ne hocaların ve nede rahiplerin
Sade ve sessiz,
Yalın, gösterişsiz,
Giysilerle dua etmeleri ilgilendirmeyecek beni.
İlgilendirmeyecek bir başka kültürün kucağına itilmiş
Seçkin bir kabilenin kızı.
İçimdeki sızı,
Uyanışım.
Uyanışım,dalan gözlerimdeki o tatlı rüyadan.
Ve o mor dağları geçit vermeyen dünyadan
Ve o dünyadan sana gelişim
Sana seslenişim.
Çünkü bu dünyada ben adadım kendimi sana
Ve biliyorum ki,
Elim eline değince ,artar şekerim.
Kurur dudaklarım,
Kalmaz ferim
Dizlerimde
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
SABAHI YAKALAMAK
Sabah halkasını takmış boynuna,
her de kanat çırpan bir martı,
Hasretini takmış sürüklüyor sandalı.

Deniz bomboş,
Dalgalar vuruyor rıhtıma,
Denizi dinleyen bir genç,
Birden kaptırıyor kendini fırtınalara.

Az sonra görünüyor,
Bir deniz yıldızı,
Gökyüzünü kıskandırıyor,
Ateş gibi parlaması.
 
Hele dalgalar denizi okşuyor,
Enginlerden martılar uçuyor.
Avını gözüne kestirmiş besbelli.
 
Çekiyor seni çiçeklerin kokusu,
Sarhoş ediyor denizin buğusu,
Atmış dalgalar yorgunluğunu,
“Yaşa’ diyor içinden bir ses.


 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Haydar KILIÇ
Haydar KILIÇ Hayat Hikayesi
HAYVAN SEVGİSİ
Hayvanları hep aynı sevelim
Bir başka hayvan sevgisi
Türlü besinler verelim
Bir başka hayvan sevgisi
 
Sığır, davar kırda otlar
Verir bize süt yoğurt
Başkadır size kıymetler
Bir başka hayvan sevgisi

Arı kovanda bal yapar
Kimi esmer kimi çapar
Kediler fareyi kapar
Bir başka hayvan sevgisi
 
Kafeste beslerler kuşu
Bir arada üçü beşi
Yayında dolanır eşi
Bir başka hayvan sevgisi
 
Kayalarda keklik öter
Sevginiz bizlere yeter
Alıcı kuş vardır beter
Bir başka hayvan sevgisi
 
Aşık HAYDAR bizi sever
Şiir yazar hemi över
Bir zamanda güttüm davar
Bir başka hayvan sevgisi.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Hıfzı ÖZBEKMEZ
Hıfzı ÖZBEKMEZ Hayat Hikayesi
DİLERDİM
Bir dakika bile ayrılmayalım
Hasretle özlemle hiç yanmayalım
Sımsıkı sarılıp öyle kalalım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Senin kollarında uyanmayayım
Hasret bal olsa da ben almayayım
Sensiz bir dünyada ben olmayayım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Senden başkasına yanmasın özüm
Senin gül sinende kapansın gözüm
Hem ilk göz ağrımsın hem de son sözüm
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Latifim kapında kölen olsaydım
Senin kollarında esir kalsaydım
Yalnız senden gülüm murat alsaydım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
İSTANBUL
Sigara dumanı ile güzelim İstanbul'u
İki dudağın arasında görme burasını
Sakin yakamozlarında olduğu boğazı
İçmezsen de olur balık sefasında
Sade iki renk ile bütünleşmez burası

Renkler cümbüşü ile uçar her hatırası
Tütmez dudaklarda dökülür kelamlar
Her biri ayrı hatıra taşıyan sokaklar
Ruhla birleşir ancak İstanbul aşkı
Çekilir hasreti gönülde görülür vuslatı

Uçan sadece martı değildir burada
İstenmez mi görülmek tamamı ile burası
Bir yudumda anlaşılmaz tadı buranın
İstanbul'u arayan bilir tatlı ve nazlı.
13 Mart 2011 11,45 ÇORUM
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Muhsin AKTAŞ
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi
GİTMESİN
Dön bir bak gözlerime kızgın miller çekerim
Senden gayri bir yâre bakıp görmesin diye
Her düşün sonrasında gemileri yakarım
Senden gayri bir yâre çekip gitmesin diye

Ayaz olur düşerim gecenin çeyreğine
Yağmur olur yağarım toprağın gevreğine
Bir an durup dalarım sözlerin seyreğine
Senden gayri bir yâre söküp gitmesin diye

Yüreğimin bendine dikenleri saramam
Bile ölmek dileğim başkasına varamam
Nursuz yüzün peşinde mutluluklar aramam
Senden gayri bir yâre sekip gitmesin diye

Sevginin harmanında yâd gözlere bakamam
Bu temiz sevdamıza yaban turpu sıkamam
Mizabim gönüllerde temiz aşkı yakamam
Sende başka bir yâre akıp gitmesin diye
16.08.2008

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Orhan AFACAN
Orhan AFACAN Hayat Hikayesi
CİĞERE NİKOTİN, HAVAYA DUMAN
Paralı, zararlı ne bicim heves ?
Ciğere nikotin, Havaya duman.
Sigara içmekle atılır mı stres.?
“Şirk koşuyor” haramdan çare uman.
Ne kanser, ne verem ne doğal afet
Ne trafik adlı güncel canavar.
Sağlıksız bir hayat, kötü akıbet
Keyifle içtiğin sigarada var.
Özenti, merak derken içe, içe
Zamanla olunur bir tiryakisi
Parası ayrılır ekmekten önce
Ağızda kokusu, parmakta isi.
Sigara yakımı gurur bir nevi.
Dumanı havaya hoş üfürürsün.
Sigara yıkımı maddi, manevi.
Çok şeyi kül edip sen süpürürsün.
İki dudağında seyri bir sihir.
Özgürlük, ,cesaret, güven mi verir.?
Nefes, nefes içe çekilen zehir.
Psikolojik bağımlılık hep gelir.
Uyurken içilmez beyin şartlıdır.
Uyanınca ağızda biberon
Sigara kokusuz ağız tatlıdır.
Uyku; sigaraya dilerim sondur.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
MED CEZİRLER PEŞİN GÖZYAŞLARINA
Aşka gelmişim,
Med cezirler peşin ödenirken gözyaşlarına
Harlı kıvılcımlar saçar gözlerin, dilim suskun
Bir çırpıda çekip çevirdiğim,
Gök mavisiyle süslenmiş aşk teknesi,
Rotasını şaşırmış biran gelince,
Bilmediği bir limana kopar gider gece…
Dudakların bilmeden, bilmeden,
Pencere camlarına aşkını bulaştırmış,
Yağmur çiselerken:
Unutulmuşluğu seçmiş,
Huysuz bir çocuk son saatler…
24.10.1997 04:36 SAMSUN
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Sakin KARAKAŞ
Sakin KARAKAŞ Hayat Hikayesi
BİZİM SUNGURLU
Samsun’u Ankara’ya bağlar
Ne güzeldir bizim Sungurlu.
Etrafında dolanır çaylar
Çok güzeldir bizim Sungurlu.
 
Lezzetlidir senin buğdayın
Ovayı dolanır Di çayın
Kavun, karpuz bereket sayın
Ne güzeldir bizim Sungurlu.

Çorum’un en büyük ilçesi
Gizemli Manastır tepesi
Yörüklü, Salman, İncesi
Çok güzeldir bizim Sungurlu.
 
Şiir yazdım senin dağına
Kavşut’un o güzelim bağrına
Sungur Beyin şenlı çağına
Ne güzeldir bizim Sungurlu.
 
KARAKAŞ sende beş yıl kaldı.
Güzelliğinden ilham aldı
Senin güzel hatıran vardı
Çok güzeldir bizim Sungurlu.
 
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Ekim 2011 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 116