Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Ahmet CANBABA BOYNU BÜKÜK YALNIZLIK
Ayşe ÇOBAN GÜZEL ÇORUM’UM -2-
Erman YILDIRIM BEN CUMHURİYET ÇOCUĞUYUM
Hıfzı ÖZBEKMEZ VEDA MEKTUBU
Muhsin AKTAŞ DAĞLANDI SOL YANIM
Orhan AFACAN ZAFER İŞARETİ SAPAN ÇATALI
Özgür BİÇER ŞİMDİ
Rıza KANDEMİR ŞAHIM EYVALLAH EYVALLAH!
Üzeyir Lokman ÇAYCI BİR TANEM

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet CANBABA
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi
BOYNU BÜKÜK YALNIZLIK 
Dişleri çürümüş bir ağız gibi
Ahşap evler birbirine yaslanmış.
Sararmış, rengini atmış duvarlar
Hayat yokmuş gibi yaşama durmuş.
Tarih bugün isyan eder belki de
Böyle yasak savar konuşmaların
Tavan arası yalnızlığında.
Dar ve küçük pencerenin perdesinde
Ve loş odada titriyordu mum ışığı.
Tavan arası, günahlarında susan
Ve kasveti dağıtan sığınağıydı aşkının.
Bir enkazı gezer gibiydi geçmişi
Sessiz eşyalar içine yığılıp
Küfünü dağıtıyorken kapalı odanın.
Rum aksanı ile
Türkçe konuşuyordu.
Kaçırıyorken bakışlarını
Alay eden bir insanın yüzüydü yüzü.
Sevdasıyla birlikte
Mahsur kalmış
Sıkışıp cendereye.
Alevden bir dil gibi
Kapıdan  sızan ışık.
Tavan arasının ışıklı gözünden
Perde hafifçe kımıldar rüzgar girip.
Müphem hayaline
Yalnızlık hükmü verir
Büyük pişmanlıklarla dolu yaşam.
Gözleri kapalı gider iç güdüyle.
Kimi zaman deli bir keşiş gibi
Şeytanla dost olur,
Kim zaman hapseder
Kendini bir manastıra.
Keyfinin sisli bulvarlarında
Öfke ve kuşku kırıntılarının
Bulutları içinde yüzüyorken,
İçinde tuttuğu bir soluk gibi
Boşaltıverir bir nefes verip aşkını.
Havasız kuytu köşelerine evin
Kadınca bir parfüm yayılır,
Kadınca  bir tutukluk yapar elleri.
Yamalı bir sevginin üstüne
Biraz tuzu eksik olsa da
Fark etmez,
Aşkın tadına hasretlik kattı mı
Tadına hele sırılsıklam eylül....
Hoyrat ellere vermeye kıyılmazsın
kuru bir ses, kuru bir nefes olsan da
Süzüp  eleştiren bakışların,
İtaatkar bir öğrenci gibi
Battal  bir masanın,
Battal bir iskemlesinde
Pencere önünde oturup
Kucaklaşmış gibi çiçeklerle
Yüzleşir suskunluğunda tenin.
Yüzündeki sert hatlar derinleşir sessice
Meşakkatli günlere kalır artan ömrün
Ve ustalıkla sıyrılır aşkların suçundan.
Kuvvetli bir esans ve pudra kokusu
Çekmeden  yaşamı iki nefes,
Bunaltır doldururken genzini.
Sevişmeden önce zil zurna
Aşkta mekan tasvirlerine dalar gözlerin.
Ve sonra
Frapanca giyinip
Çıkarken dışarıya,
Yasak öpüşlerde
Gizemli neler döllerdin aşkına.
Telaşlı elbisen
Ve kır çiçekleri telaşlı üzerinde
Ve  kıvrımlarında desenler
Ve  adım atışlar telaşlı.
Bir bıçkın delikanlıyla aşkının
Etrafına saçıp düşlerini,
Düz ökçeli rüküş ayakkabınla
Tezat  bir yürüyüşündü
Bozuk  kaldırımlarında sokağın.
Gözü bozuk bakışlardı çevrende
İçinde  bir heyecan yaratan.
Parça bölük, yarım yamalak
Çarpa çarpa geliyorken
Gece karanlığında birkaç çift ayak sesi,
Her şey susmuş yüreğindeki pansiyonda
Hayat durmuş gibi
Şehrin sokakların da.
Bir kat daha yabancı şimdi
Tozlu aşk  sayfalarında
Yalnız bırakılmış cesaretler.
Bir bakış, bir ürperti
Kenar mahallelerinde şehrin
Ve yalnız bırakılmış
Yüreğinin istasyonlarında.
Bir enkazı terk edip
Eski  bir elbise gibi üstünden
Çıkarınca aşkını,
Koskoca bir hiç kaldı geriye
Koskoca  boynu bükük
Bir  yalnızlık.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ayşe ÇOBAN
Ayşe ÇOBAN Hayat Hikayesi
GÜZEL ÇORUM’UM -2-
Aşıp gelin tepesini dağını,
Seyir edin bahçesini bağını,
Tarih kokan Hititlerin Çağını,
Gönül gözleriyle görmek ne güzel.
Adım adım gezin Çorum ilini,
Bulursunuz erenini,pirini,
Hıdırlık’ta evliyalar yerini,
Ziyaretle selam vermek ne güzel.
Gezip görün evlerinin önünü,
Nergisini, sümbülünü, gülünü,
İnsanlar sevgiyle sıkar elini,
Bu mutlu dostluğa ermek ne güzel.
Çayırlarda güreş tutar yiğitler,
Ata’sından almış altın öğütler,
Şairleri söyler içli beyitler,
Bu soylu bahçeye girmek ne güzel.
Tarlamıza arpa, buğday ekeriz,
Bizler Çorumluyuz leblebi yeriz,
Şivemizdir arada “heri” deriz,
Ekini harmanda sürmek ne güzel.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
BEN CUMHURİYET ÇOCUĞUYUM
Ben Atatürk çocuğuyum
Ulusallık bilincini benimseyen
Yurt sevgisi besleyen
Geleceğe emin adımlarla yürüyen
Ben Atatürk çocuğuyum
Ben Anadolu çocuğuyum
Anadolu’nun en eski kurucusuyum
Hitit Kralı Hattuşili halt etmiş derim
Bir yaşasaydı da görseydi
Sfenksli kapı nasıl yapılır
Altın taç kime takılır
Yirminci yüzyılın on iki kralını
Yapsam da bir görseydi
Ya Frig kralı Midas’a ne denilmeli
Anadolu’nun şalterlerini indirmiş
Kimmerler tarafından yok olmuş bitmiş
Ben Anadolu çocuğuyum
Ben Cumhuriyet çocuğuyum
Ben gururluyum
Demokrasidir ilkem
Ulusal egemenlik özgürlüktür
insan bilincinin genişlemesidir hedefim
Akılcılık barışçılıktır temelim
Ben Atatürk çocuğuyum.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Hıfzı ÖZBEKMEZ
Hıfzı ÖZBEKMEZ Hayat Hikayesi
VEDA MEKTUBU
Bir veda mektubu yazmışsın bana
Aşkımız burada bitti demişsin
Ben bütün ruhumla taparken sana
Halimi perişan etti demişsin
Aşkıyın Ateşi Bağrımda yanar
Gözlerim ağlıyor Adeta kanar
Gören görmeyende zır deli sanar
Başkasını sevdi gitti demişsin
Senin büyük aşkın söyle nerede
Oyun mu oynadın bunca senede
Affederdim seni dönsen yine de
Hayali gözümde yitti demişsin
Latifim mutluluk dilerim yine
Dertlerim çıksa da yüzlere bine
Biraz saygın olsun Geçmişe düne
Horozdu zamansız öttü demişsin
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Muhsin AKTAŞ
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi
DAĞLANDI SOL YANIM
Gecenin son çeyreği pelte gibi çökmüşüm
Senden gayri her şeyi düşlerimden sökmüşüm
Vuslat ile aramda gemileri yakmışım
Saldı yanağa yaşı ağlayıp durdu gözüm
Tüm şarkılar bu akşam öksüz gibi ağladı
Dertli vuran mızraplar sol yanımı dağladı
Sancıdan yanan yürek tabanları yağladı
Döndü dereye yaşı çağlayıp durdu gözüm
Sana ulaşmak için kuşkanadı aradım
Mizabım rüzgâr ile semalara ıradım
Meleklerin yüzünde saçlarımı taradım
Kana karıştı yaşım eğleyip durdu gözüm
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Orhan AFACAN
Orhan AFACAN Hayat Hikayesi
ZAFER İŞARETİ SAPAN ÇATALI
Zafer işareti sapan çatalı
Dinle ey Doğulu, dinle ey batılı
Yıllar, aylar değil günler sayılı
Sacını, başını Moşşe yolacak
Filistin bağımsız devlet olacak
Beşerin alnında fani yazılı
Doğmadan Gazze'de mezar kazılı
Moşşe hep silahlı, Moşşe azılı
Moşşe'de çaresiz yalnız kalacak
Filistin bağımsız devlet olacak.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
ŞİMDİ
Işıklar gülümsüyor, şimdi dudaklarında,
Şimdi beni özlüyorsun.
Çiçeği burnunda bir mevsimi kucaklıyor bakışların,
Göz yaşların dökülüyor yüreğime…
Ayazda kalmış söğüt ağaçları gibi üşüyorsun!

11.05.1999 SAMSUN


 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Rıza KANDEMİR
Rıza KANDEMİR Hayat Hikayesi
ŞAHIM EYVALLAH EYVALLAH!
Elim açtım semaya Mevla’m seni çağırdım
Miraç’tayken Muhammed yetiş diye bağırdım
Ulaşmaktı sizlere benim yegane derdim
Yazdığım ilmihali Mevla’m sana gönderdim,
Hak La İlaha İlle Allah eyvallah şah eyvallah
Adı güzeldir güzel şah şahım eyvallah!
Haktan ayetler indi meleklerin yanında
Gurtlan ipek dokudu o Eyübün teninde
Seferdeyken Muhammed sen var idin yayında
İnsanlığı sevgi var inan İslam dininde
Hak La İlaha İlle Allah eyvallah şah eyvallah
Adı güzeldir güzel şah şahım eyvallah!
Hakkın yüce nişanı Muhammed’e verildi
Yetim Mehmet diyerek karşı duruldu
Kur’an ilmin şehridir gapıda o görüldü
Cenk ederken Muhammed sağ omzunda dururdu
Hak La İlaha İlle Allah eyvallah şah eyvallah
Adı güzeldir güzel şah şahım eyvallah!
Mübarek Kur’ana ayet indi yazıldı
Muhammed’in yanına Ehlibeyt düzüldü
Ali Hakkın aslanı Zülfügara çizildi
Cennetteki kapıya on iki imam yazıldı
Hak La İlaha İlle Allah eyvallah şah eyvallah
Adı güzeldir güzel şah şahım eyvallah!
Bütün bunlar hepsi vardı yüce Kur’anda
KUL RIZA’YA bu canı veren sensin alanda
Sana kavuştum şükür senden olsa çilemde
Doğan günde adın var ufukları görende
Hak La İlaha İlle Allah eyvallah şah eyvallah
Adı güzeldir güzel şah şahım eyvallah!
14 Ekim 2007 03.15
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi
BİR TANEM.
Şiir okudum, şiir yazdım sana
Duygularım senin için bir tanem
Ayrılık ölüm gibi geldi bana
Zor alıştım sensizliğe bir tanem.
 
Gazelliğinle rüyalarımdaydın
Seni içimde yaşattım bir tanem
Bakışlarınla hülyalarımdaydın
Zor alıştım sensizliğe bir tanem.
Frankfurt - 1980
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Şubat 2009 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 084