|
|
|
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Ahmet CANBABA | |
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi | |
EL ELE OLALIM İçimizdeki sevgiyi Bilin el ele olalım Milli çıkarları hakça Bölün el ele olalım Çoğa katıp azımızı Değiştirip yazımızı Hep beraber sazımızı Çalın el ele olalım Gizlimizi saklımızı Bozmayalım şeklimizi Doğru şeye aklımızı Çelin el ele olalım Canlar yakan bilin kimdi Yapılan yardımlar yemdi Dostlar zamanıdır şimdi Gelin el ele olalım Haksızları paylayarak Mazlumları eyleyerek Ezgileri söyleyerek Gülün el ele olalım İz bıraksın dost kucakla Pişsin aşımız ocakla Canbaba der sağlıcakla Kalın el ele olalım |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Ayşe ÇOBAN | |
Ayşe ÇOBAN Hayat Hikayesi | |
DAĞLAR İşte geldim gidiyorum Ciğerim köz oldu dağlar. Kavuşmuşken nazlı yare Akşamın tez oldu dağlar. Dağlar sizi adım,adım, Dolaşıp sevgi aradım. Daha almadan muradım Baharım güz oldu dağlar. Kovanda çırpınır arı, Gençlik gitti ömür yarı, Bekliyorken ilk baharı Dallarım buz oldu dağlar. Siyah saça beyazlar sim, Ölmeyen odur ki;isim. Anılarda kalan resim, Gönlümde giz oldu dağlar. SEVGİCAN’ım candan geçer, Kişi ektiğini biçer, Dünya handır konan göçer, Yollarım toz oldu dağlar. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Erhan TIĞLI | |
Erhan TIĞLI Hayat Hikayesi | |
DOST GÜZELLİKLER Ne güzel kalem yontan, kitap tutan el Ne güzel sevgiye dostluğa uzanan, Sevdiğini kucaklayıp okşayan el Alan değil veren Yıkan değil yapan Yakan değil söndüren Gönlümüzü bahara çeviren Gözyaşlarımızı silen el Ve ne güzeldir Eğriyi kötüyü çirkini kınayan Doğruyu iyiyi güzeli alkışlayan, yayan el! |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Muhsin AKTAŞ | |
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi | |
ÖLÜYORUM Gönülden bu sevdaya delice tutulmuşum Can diye kollarına sorgusuz atılmışım Köleler diyarına bedelsiz satılmışım Tutunacak dalım yok yâr gelsin ölüyorum Yıldızlar hicranından yuvasını terk etti Geceler gündüzlerin ortasına park etti Sıla denen şu hain sözlerinden çark etti Tutunacak halim yok yâr gelsin ölüyorum Canan kızdı sebepsiz hesabı peşin kesti Can çekişen şu ruhum kahpe dünyaya küstü Son sözümü sormadan hâkim mührünü bastı Söylenecek kelam yok yâr gelsin ölüyorum Geri kalan ömrümü yâre heba ederim Eteğinden tutarak göğü yerde yederim Onsuz zalim evrenden dörtnal edip giderim Durduracak ilim yok yâr gelsin ölüyorum Dilden fırlayan sözler kurşun gibi işledi Sevgilinin nidası Mizabiyi kışladı Gökten yağan damlalar yüreğimi şişledi Savrulacak külüm yok yâr gelsin ölüyorum |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Rıza HARDAL | |
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi | |
GÖRMEĞE DEĞİYOR ŞU ÇORUM İLİ Görem dedim bende Çorum ilini. Derem dedim bahçesini gülünü. Biraz methedeyim hasbıhalini. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Mevsimine göre ürün yetişir. Dallarında bülbülleri ötüşür. Nice âşıkları yanar tutuşur. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Ankara, Samsun güzergâhında Fabrika bacaları Köse dağında Nice insanlar yetiştirmiş bağrında. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Esnafı, memuru, çiftçisi, köylü Güzeli meşhurdur, hep uzun boylu. Antika olmuştur, araba yaylı. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Yükseğinde sıra dağlar kurulur. Büyük kale ortasında durulur. Saat kulesinde zaman vurulur. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Osmancık'ta Kızılırmak çağlıyor. İskilip'in ormanları sağlıyor. Alaca Hattuşaş dilde anılıyor. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Alacahöyük müzendir eserin. Geçtim Ortaköy’e meftun gezerim. Mecitözü, Kargı,Bayat pazarın. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Elli okul yirmi beştir camisi On ikiye bölmüştür mahallesi Yüz elliye yükselmiştir nüfusu Görmeğe değiyor şu Çorum ili. Reklâmın dağılmış Hattuşaş, Hitit. Kentlerin, lokantan, folklorun Hitit RIZA der yer altı eserin Hitit. Görmeğe değiyor şu Çorum ili. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Tuncay TAKMAZ | |
Tuncay TAKMAZ Hayat Hikayesi | |
ÇARESİZ 1. Kırgın ve yorgun olmaya hakkım yok Ama öyleyim işte Hangi ağzın diliyle savrulayım sana Umudumu saklayan gün ışığı Şimdi daha karanlık geceden Söylesene Nasıl dönülürdü bu yoldan 2. Sol yanımda saklayarak İçimdeki çocuğu Geleceği biriktiriyorum Çöl kuşlarının gölgelerini biriktiriyorum yolculuk ediyorum Bir cehennem bu belki alışman lazım Beraber kaybedecek hiçbir şeyimiz Yok 3. Bazen sevmediğimi düşünüyorum kendimi Ne geceyi ne gündüzü ne seni Ne de diğerlerini Bir sonsuzluk duygusu bu Sürekli saplanıyor bedenime Evrenin geçmiş tüm günlerini avuçlayarak Ürkek bir ceylan gibi dikiliveriyor Karşıma Özür dilemenin anlamı yok Haykırmaya nefesim yetmiyor Atlayıp tepesine ırzına Geçiyorum her seferinde Kırılmıyor Kırılacak gibi de değil İçimde gerili Şaşkınlık 4. Karşımda duran tipsiz ve Hiç değişmeyen kimyası Bir hikayenin Dünya yalan söyleyen ve Yoğurdu üfleyerek Yiyen birisi Aşk imkansız Sıkılacak sinirleneceksin Meleksi bir yüz ile Fahişe bedeni arasındaki Tezat kadar Görmezden gelmek veya Yok saymak kolay iş değil ve Böyle yaşamak |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Tülay BİLGİN | |
Tülay BİLGİN Hayat Hikayesi | |
ŞEYMA İstanbullu bir kız tanıdım Güzel mi güzel, biraz nazlı, biraz edalı Aydan ışık yüzü, güleç gözü. İstanbullu bir kız tanıdım Kız kulesinde oturur saçlarını rüzgar götürür Uzaklara dalmış bakar, güneş yüzünde açar Şehla bakışlım, sevda tokalım Salında gez, İstanbula eş Yüreği gül gül, açar Bülbüller hayran hayran bakar Bir bahçedeki; sevenleri hep var Şakısın bülbüller, namesini kendi besteler Yağdı yağmur açtı gül, Gül bağında bülbül Mutluluk bestesiyle güldür |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi | |
ŞER TACİRLERİ Çiftçiler Uncular Ekmekçiler Kasaplar İpçiler Mumcular Siz beslediniz Duygusuz körleri Görgüsüz sağırları Nankör kargaları... Terazisizler Kabalacılar Veresiyeciler Bahaneciler Nemelazımcıları Siz musallat ettiniz Başımıza... Cambazlar Molozlar Hamallar Siz taşıdınız Değnekleri Helkeleri Tenekeleri Başınızda... Ormanları Talan edenleri Harmanları Cayır cayır yakanları Boş kafalıları Taş beyinlileri Açgözlüleri Siz seçtiniz Öküzler Ayılar Canavarlar… Aldınız vermediniz Verdiniz sormadınız... Zalimi Haini kolladınız Haksızlıklara Hiç ses çıkarmadınız Namerde Teslim oldunuz Yemediğiniz nane kalmadı Hayalciler Enayiler Aptallar... Ankara, 03.11.2007 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Yaşar KILIÇ | |
Yaşar KILIÇ Hayat Hikayesi | |
GİTME ARKADAŞ Gitme arkadaş, ne derler ? Bu yola aşk yolu derler. Ömrünü hep kaybederler, Hakkın; deli kulu derler. Yol bitimi, aşk diyarı Karşılar tipisi ,karı. Soluk güller, yaprak sarı, Aşk ülkesi, ili derler. Rüzgarları tersten eser, Azayı dondurur, keser. Yağmur, karı, duman pusar Aşk diyarı, seli gider. Çiniler efkar deresi, İçinde seri belası, YAŞAR ünlü dert kalesi Sırat yılan kılı derler. 15.10.1976 |
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |