Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Erman YILDIRIM BİR ŞİİRDİR YAŞAMAK
Haydar KILIÇ ESKİ ÇİLE
Hüseyin TAŞKAYA ASKER
Mahmut Selim GÜRSEL BİR YAŞAR BİN ÖLÜRÜM
Mehmet KARADAĞ AŞIK VEYSEL BABA
Ömer SEZER HATIRAN VE RESMİN
Özgür BİÇER GENÇSİN
Özkan KARACA ANLARIN PENCERESİNDE GÖRÜLEN
Rıza KANDEMİR GELDİ
Serkan ÖKÇE DARGINIM KENDİME
Üzeyir Lokman ÇAYCI UÇURUMLAR

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
BİR ŞİİRDİR YAŞAMAK
Bir şiirdir yaşamak,
Hayatı tadarcasına,
Gökyüzünü öpüp, okşarcasına
Dalgalara karışırcasına
Bir şiirdir yaşamak,
Yarındır, umuttur, gelecektir,
Acıdır, özlemdir, sevgidir.
Kanatları içimi savursa da,
Dinamitleri içimi patlatsa da,
Yaktığı sevgi ateşidir.
Bir şiirdir yaşamak,
Dağları kucaklamak,
Sevgiler bağlamaktır yarınlara.
Erdemlice, özgürce,
Yaşamaktır gönlünce.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Haydar KILIÇ
Haydar KILIÇ Hayat Hikayesi
ESKİ ÇİLE
Eski insanların çektiği çile
Dinleyin de onu getirem dile
Yüklü hayvan ile düşerler yola
Hayvan gitmez yollar bitmez ne çare
 
Koşu kazma ile ekin ekerdi
Dedem de çamurdan kerpiç örerdi
Odun azalınca boyun bükerdi
Ocak yanmaz baca tütmez ne çare

Babam da eskiden saban kurardı
Zelve öküzlerin boynun yular dı
Arpalar kurudu buğday sarardı
Döver biçer biçip atmaz ne çare
 
Bir buçuk ay sürer harman zamanı
Parasız verirdik orda samanı
Gitmez üzerinden tozlu dumanı
Çalış çalış kazanç yetmez ne çare
 
Az bulunur idi çarık ustası
Doktor görmezdi asla hastası
Çıkamazdı garibinki kimseye sesi
Yokluk kapısından gitmez ne çare
 
AŞIK HAYDAR KILIÇ bunları yazdı
Kar yağmur demedi dolandı gezdi
Çalıştı bir zaman kendini üzdü
Herkese matafın satmaz ne çare
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Hüseyin TAŞKAYA
Hüseyin TAŞKAYA Hayat Hikayesi
ASKER
Askerlik görevi sırayla gelir
Kutsaldır askerlik herkes bilir
Askerde ölenler şehit olur
Allah korusun askerlerimizi
 
Askerler bir emir kuludur
Gittiği yol gurbet yoludur
Anaların gözü yaşlar doludur
Allah sabır versin askerlerimize

Askerler içtima ya sıra dizilir
Bazen gözlerinden yaşlar süzülür
Askerlik sayesinde vatan gezilir
Allah sabır versin askerimize

Her askerin bir üstü vardır
Fakir olanın bütçesi dardır
Öğrenilen her şey insana kardır
Allah yardım etsin askerimize
 
Asker her işini kendisi görüyor
Vatan için canını feda ediyor
Vatanını seven bu yola gidiyor
Allah ömür versin askerimize
 
Askerin görevi vatanı korur
Düşmanının önünde dağ gibi durur
Vatana göz koyanı acımaz vurur
Allah yardım etsin askerimize
 
Gerekirse asker yatağa yatmaz
Hedefi ileride geriye bakmaz
Kellesini verir yolundan sapmaz
Allah korusun askerimizi

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
BİR YAŞAR BİN ÖLÜRÜM
İnsan neden doğarken ağlar bilir misin?
Nereden bileceksin ki!
Anasının karnında bir dünyaya gideceği söylenir;
Merak eder, ana karnında öğrenir.
Çıkınca dünyaya yaşadığı bir haznedeki su değil
Uzay içerisinde koskoca bir alan
Korkar onun için ağlar, ağlarda ağlar.
Emekler, yürür, büyür de büyür.
Yollarsın ya gelin olur, ya asker
Gider ha gider. Gider ha gider.
Bakarsın bir gün öldü derler,
İnsanlar omuzlar götürüp yolcu ederler.
İşte ilk doğarken öleceğini bildiğinden
İnsan doğarken onun için ağlar derler.
23 Nisan 2007

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mehmet KARADAĞ
Mehmet KARADAĞ Hayat Hikayesi
AŞIK VEYSEL BABA
Fani oldun şanın kalır
Kara toprak mezar olur
Eserin hatıra kalır
Dostum Aşık Veysel Baba
 
Çekti perdeyi gözlerinden
İbret alın hep sözlerinden
Söylerdi doğru özünden
Dostum Aşık Veysel Baba

Yedi yaşta sürdü savaş
İnsan için verdi uğraş
Küçük büyük gördü gardaş
Dostum Aşık Veysel Baba
 
Kim demişti görmez gözü
Yazdı deyiş düzü düzü
Yüzü güneş yaktı bizi
Dostum Aşık Veysel Baba
 
Karanlık geçmez baharın
KARADAĞIM dost yanarım
Yurdunu seven ozanın
Dostum Aşık Veysel Baba
18/08/1972 Beşiktaş İstanbul
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ömer SEZER
Ömer SEZER Hayat Hikayesi
HATIRAN VE RESMİN
Silinmiş anılar gönül defterlerinden!
Hatırına bakılan resimler yakılmış!
Susmak korkaklığa çekilen ruhsuz gönüllerin diline sakız!
Ve adanmışlığımla yinede susmuşum!
Hiç olamadım nankör riyakâr vefasız!
Dilim sitemli lakin kalbim kötülüksüz!
Ne unuttum yaşanmışlığı nede sevgi adına paylaşımları!
Sustum yıllarca lakin içimde haykırışlar uçsuz bucaksız!
Hudut koymadan sevebilmekmiş erdemli yüreklerin harcı!
Koparmadan koklayabilmekmiş gülü bilmekmiş incitmeden sunmayı!
Solmadan ömür boyu gönül suyuyla sulayıp!
Milyonlarca açmakmış sevgi bahçelerinde!
Bu sözlerde unutulur bir gün gelir!
Ve güleç alaycı bakışlarda kim bilir!
Sevgiler uğruna diktiğimiz üç beş karanfil!
Belki mezarımızda biter kim bilir!
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
GENÇSİN
Papatya kokan şarkılar söyler kırlar.
Sarıya esir olmuş gün,
Ruhunun derinliklerinde duyuyorsan
O Cıvıltıyı
Duyumsuyorsan
Kır çiçeklerinin aşkını,
İçinde.
Barındırıyorsa yaşamın tüm renklerini gülüşün
Gençsin evet, evet
Sözüne yeni kavuşan besteler,
Anemonların yüreğine çiseleyip gitmiş,
Yağmurlar kadar.
Gençsin.
14.04.1997 SAMSUN
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özkan KARACA
Özkan KARACA Hayat Hikayesi
ANLARIN PENCERESİNDE GÖRÜLEN
Yüreğimin pervazında sen esersin
Sözlerimin yaslarında sen dolarsın
Gözlerimin yaşlarında sen okunursun
Günlerimin dallarında sen açarsın
Vakitlerimin damlasında görülen
Hülyalarımın nemlerinde süzülen sen
Ruhumu kemiren, rüyalarımı semiren anımız
Anların penceresi kanlanarak dayanmış
Pencerenin uzaklığında görülen tanların dişleri
Yüreğim ezik, hislerim ezik olarak
Senin üzerine yapışan tozları ararım
Seninle olan mazinin şanlarını kalemime sorarım
Seni sahillerin dillerine hırsla vurarak sararım

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Rıza KANDEMİR
Rıza KANDEMİR Hayat Hikayesi
GELDİ
Bir nur gördü geceleyin düşünde
Uyandı Haceri’i buldu başında
Gurban etti İsmail’i düşünde
Ağardı saçları başa gış geldi
 
Hak emretti ol Musa’ya bilindi
Gurd donunda melekleri indirdi
Ol sürünün sahibine gönderdi
Mor koyun meledi goynu boş geldi
 
Hacer’den İsmail dünyaya geldi
Ona yedi yıllık süre verdi
Hüda Cebrail’den nida gönderdi
Terlere belendi gözden yaş geldi

İbrahim Hacer’in yüzüne baktı
Şevkatla gınayı eline yaktı
Cebrail gözüne sürmeyi çekti
Arafat’a duman durdu gış geldi
 
İsmail ataya elini verdi
Taşlayıp şeytanı gözünden vurdu
Gurban olacağını ona duyurdu
Vardı Hacer’den de eli boş geldi
 
Ol melekler fizan edip ağladı
Hem gözünü ellerini bağladı
Aşkından bıçağını gerdana salladı
Kesmez bıçak gazaba taş geldi
 
O günün şahidi Cebrail Celil
Bileyip bıçağı kükredi Halil
O günden bu yana yanar bu delil
Semada beslenen kuzu aç geldi
 
Musa koyun ile ciğer dağladı
KUL RIZA’DA o günlere ağladı
İlcil, Tevrat, Zebur Kur’an bağladı
İsmail’e gurban kuzu koç geldi
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 10 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Serkan ÖKÇE
Serkan ÖKÇE Hayat Hikayesi
DARGINIM KENDİME
Dargınım kendime
Artık gitmiyorum
O gittiğimiz yerlere
Ve ben uyuyamıyorum
Sen gittin diye...
Sanki eksiğim,
Sanki bir şeyleri unutmuş gibiyim...
Selamı kestim;
Yüzüme bile bakmıyorum...
Teamülüm yok kendime
Görürsen eğer beni şaşırma
Kapında bir gece...
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi
UÇURUMLAR
Göğün mavisi düştü kıyılarına
Duvarlarında merdivenleşti uykular
Asıldı kof sesler
Yüreğine.
 
Elini attı uçurumlara
Çekti çaresizliğini
Gözlerinin ucundan.

İlkbahar’ın göklerinde dağıldı
Damlalar
Yaklaştıkça en yükseklerinden
Rengi değişti bakışların.
 
Türküsünü duydu
Kadınların dudaklarından
Almadan gitti
En tatlı parfüm kokularını.
 
Mezelerinde dolaştı parmakları
Aydınlandıkça çıplak kadın vücutları
Ayağa kalkamadı
Yıldızların açtığı çukurlardan...
 
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Haziran 2007 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 064