Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
14 Haziran 2007 Sayı 64
Aydın KARABAY GELSENE
Ayşe PASLANMAZ BAYRAK
Cuma TÜRKMEN HAKKA DOĞRU
Dilek BİLGA BİR KERE AŞAĞI BAKMAZ BU DÜNYA
Erman YILDIRIM SEVMENİN SINIRSIZLIĞI
Mahmut Selim GÜRSEL RAMAZAN GÜNÜ
Mehmet KARADAĞ ALDATIR GARİP KÖYLÜYÜ
Ömer SEZER BEN VE YÜREĞİM
Özgür BİÇER ÖZLÜYORUM
Özkan KARACA KARACAAHMET'TE Kİ VESİKALIK
Serkan ÖKÇE MERCİMEK KÖFTELERİ

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
 
Aydin KARABAY
Aydın KARABAY Hayat Hikayesi
GELSENE
Ne duruyorsun gelsene
Bu aşkı benle çeksene
Senin hayatını, hep benimle geçsene
Kucak açıp, beni beklesene
Gönül taşın ben olsam
Senin derdine dermanın
Yoluna, yoldaşın
Damarlarında kandaşın..
Havadaki oksijenin,
Bahçedeki gülün,
Kalbindeki kanın gibi
Hep içine beni çeksene...
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ayşe PASLANMAZ Hayat Hikayesi
Ayşe PASLANMAZ
Ayşe PASLANMAZ Hayat Hikayesi
BAYRAK
Semada gökte bayrak, dilde İstiklâl Marş’ı,
Yükselirken göklere, buluta değer başı...
 
Dokunur bayramlarda, ritmik trampet sesi,
Duygular şahlanırken, o an keser nefesi...
 
Ey Türkoğlu, Türk kızı, sen asil kan taşırsın,
Bayrağın gölgesinde, hep özgürce yaşarsın....
 
Bu ne büyük saadet, sevinç gözyaşı düşer
Atam ölümsüzleşir, hayran kalır tüm beşer.BAYRAK

Semada gökte bayrak, dilde İstiklâl Marş’ı,
Yükselirken göklere, buluta değer başı...

Dokunur bayramlarda, ritmik trampet sesi,
Duygular şahlanırken, o an keser nefesi...
 
Ey Türkoğlu, Türk kızı, sen asil kan taşırsın,
Bayrağın gölgesinde, hep özgürce yaşarsın....
 
Bu ne büyük saadet, sevinç gözyaşı düşer
Atam ölümsüzleşir, hayran kalır tüm beşer.
 

Ay yıldızlı bayrağa, canlar verilse de az,
Süzülür gelin gibi, o ne eda, o ne naz...
 
Rüzgâr yalar alnını, kıpırtı olur hafif,
Dalgalanır göklerde, o ne eşsiz ne latif...
 
Bitmeyen övüncümüz, gururumuzsun bizim,
Gönüller feth eyleyen, sürurumuzsun bizim...
 
Sen olmasaydın eğer, yerlerde sürünürdük,
Büyük utanç içinde, zillete bürünürdük...
 
Kenetlenmiş bir olmuş, Türk’e değer biçilmez,
Ey şanlı bayrak senden, ebedi vazgeçilmez...
 
Al bayrağım dalgalan, gökyüzünde seyre dal,
İnme sakın yerlere, sonsuza dek orda kal..
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Cuma TÜRKMEN
Cuma TÜRKMEN Hayat Hikayesi
HAKKA DOĞRU
Zencirilen bağlasan da
Ben giderim Hakk’a doğru
Gözlerimi dağlasan da
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru,Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
Hatem’ül Embiya pirim
Cennete gidiyor sürüm
Kaynağım Kur’an-ı Kerim
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
Fatıma Selveri’in kızı
Kan ağlıyor iki gözü
Bacılara senet sözü
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.

Velayetin özü Ali
Bilmeyenler seni deli
Önden akar İslam seli
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
Hasan’ül Mücteba beyin
Şehit Serdar’ı Hüseyin
Zeynel Aba İmam soyun
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
Bağır, Cafer, Musa Rıza
Aşkın düştü çıkmaz öze
Mümin olan bağlı size
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
Tagi, Naki, Asker, Ali
Hepsi Muhammed’in gülü
Mehdi gelecek bülbülü
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 
TÜRKMENOĞLU medet sizden
İman ayrılmasın özden
Yürüyelim aynı izden
Ben giderim Hakk’a doğru
Hak’ka doğru, Hakk’a doğru
Ölçü Kur’an, şaşan eğri.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Dile BİGA
Dilek BİGA Hayat Hikayesi
BİR KERE AŞAĞI BAKMAZ BU DÜNYA
Çilede cömerttir sevgide cimri
Payına düşeni vermez hani ya!
Bana gelince mi tutuyor kibri,
Sürünüp gezeni, görmez bu dünya.

Terazisi yok ki; adalet koysun
Kefesi haksızı çekmez hani ya!
Al beni deye aç gözün doysun,
Mazlumun yüzüne gülmez bu dünya
 
Sana gönül vermek küllüm hataymış,
Uğrunda ölmekte değmez hani ya!
Kendim gibi sandım burnun kaftaymış,
Bir kere aşağı bakmaz hani ya.
 

Terazisi yok ki; adalet koysun
Kefesi haksızı çekmez hani ya!
Al beni deye aç gözün doysun,
Mazlumun yüzüne gülmez bu dünya
 
Sana gönül vermek küllüm hataymış,
Uğrunda ölmekte değmez hani ya!
Kendim gibi sandım burnun kaftaymış,
Bir kere aşağı bakmaz hani ya.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
SEVMENİN SINIRSIZLIĞI
Denizleri çok severim,
Yakamozları da...
Hep beni sevda çölüne atarlar.
Kavrulurum bu çölün sıcağında.
Uçmak isterim,
Bir baştan bir başa
Geceler yetmez o zaman,
Bu sevdayı anlatmaya.
Yaz akşamlarını da severim;
Parlayan yıldızları da,
Beni aldatan dalgaları da...
Ağaçları severim;
Mehtap gecelerinde tenime,
Hafif hafif değen rüzgarları da.
Viran bağları da severim;
Bülbül; çalı için “ah vatan” der ya..
Tabiatın ruhunda bin bir çeşit ot biter ya.
Sınır tanımam o zaman sevmenin sınırsızlığında.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
RAMAZAN GÜNÜ
Geldi kokusu uzaklardan o günlerin
Mis gibi serin ve denizler gibi derin
Sakinlik ve huzur içinde bu gecelerin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni
 
Sessizlikler içerisinde huşu ile gecelerin
İbadetlerin yapıldığı dopdolu camilerin
Veren el ile alan el bilinmez kimin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni

Bir başka duyuluyor niye ezan seslerin
İnsanlar ve canlılar biliyorlar geleceğini senin
İçinde bulunan bin aydan hayırlı Kadir gecenin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni
 
Geldiğinde bilmeliyiz kıymeti ve ecrin
İbadetler inanın O’na ama sevabı senin
Bir verip bin almanın gününü iyi bilin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni
 
Ne der bilmem ki sizlere yazan melek kimin
Sevabı pek bol olur bu Ramazan günlerinin
Kıymetlilerin kıymetini bu günde iyi bilin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni
05 Haziran 2007 11.50 ÇORUM
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mehmet KARADAĞ
Mehmet KARADAĞ Hayat Hikayesi
ALDATIR GARİP KÖYLÜYÜ
Aldattın köylüyü düşman narada
Çekilmiş gözüne kara bir perde
Hastayı, fakiri isteyen nerde
Aldatın bakalım garip köylüyü
 
Yalancı baylar da konuşma yapar
Kazanmak uğruna yalanlar atar
Ciğeri köylüye but diye satar
Aldatın bakalım garip köylüyü

Yoktur köylerin çeşme pınarı
Kerpiçtendir evlerinin duvarı
Patikaya benzer gider yolları
Aldatın bakalım garip köylüyü
 
Mahsulü, ekini para etmiyor
Ağaya, beylere gücü yetmiyor
Asırlar boyunca çile bitmiyor
Aldatın bakalım garip köylüyü
 
KARADAĞIM gardaş yalan atmam
Para için benliğimi satamam
Tertemiz kanıma mikrop saçamam
Aldatın bakalım garip köylüyü
01/11/2005 Çorum

 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
Ömer SEZER
Ömer SEZER Hayat Hikayesi
BEN VE YÜREĞİM
Yürüdüğüm bu yollar neden kapanmış?
Edilen sözler yürekten değil.
Her yokuşta sırtında birini taşımak varmış,
Kan ter kalsan da düzde yine yalnızsın.
Tıpkı benim gibi.
Tıpkı yüreğim gibi.
Gidiyorum; gidiyorum sözlerle bağlanan yolların sonu görükmez.
Gemiler limanları çoktan terk etmiş aynı senin gibi.
Şimdi martı uğultularında dubalar gibi yalnızım,
Sarsa da bir kol boynuma tende sıcaklığını hissetsem.
Renklerimde yok oldu karardım. İçimde bir dışımda biri;
Düşüyorum yukarıdan aşağı hız kesmiyor ömrü girdap,
Sayamıyorum günleri mecalim yok ben yıkık bitap.
Sorsan herkes yanında herkes arkadaş;
Ve hayat üç beş tellalla uğraş!.
Küçük bir kuşun kanatlarında uçup gitti umutlarım,
Büyük ızdıraplarım oldu yetişemedim.
Ha bugün ha yarın derken;
Giden hep bendenmiş anlayamadım.
Küçük bir çocuğun ağlayışlarında irkildim.
Ve sulu gözlerle baktım gözbebeklerine.
Neden ağlar çocuklar doğarken dedim?
Melekler anlatırmış dünya pislik bir mekan!
Ağlama çocuk! Dedim.
Her sebepten bir neden bulacaksın sende büyüyünce,
Kirpiklerim yapış yapış,
Şu çocuğa umut veren bana bak,
Oğlumla yaşama bağlandım,
Baktım babam boylu boyunca yatıyor.
Babama çare olamadım.
Sadece bir oyuncakla kandırmak değildir küçük bir çocuğu sevindirmek;
Düşününce ne kadarda boş bir hayat.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
ÖZLÜYORUM
Saat akşam yirmi bir suları,
Yağmur çiseliyor içime
Her bir yağmur damlası,
Hüzün yumağı sanki,
İçimi üşütüyor.
 
Ah özlüyorum Bingöl’ü
Öğrencilerimi.
Gözlerimi yaşartıyor,
Her sızılı yürek,
Şiir de yazamıyorum zaten son zamanlar

Kayın ağaçları nasıl rüzgara karşı duruyorsa güzün
Bende canımın parçalarından uzak
Öyle karşı duruyorum
Hasret sancılarıma.
 
Saatlerce süren yolculuklarda,
Bir çocuk gülücüğü,
Minicik bir el,
Sırdaşım oluyor, habersiz.
 
Yolum üzerine serilen
Kasaba kahveleri, tıka basa dolu
Radyo da Leman Sam, söylüyor:
‘Ayrılığa dayanamam’ diyor
Ben de dayanamam,
Zamansız ayrılıklara.
Dıdo’nun son şarkısı dimağım da…
05.04.2001 22:05 Laçin/ÇORUM
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 10 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Özkan KARACA
Özkan KARACA Hayat Hikayesi
KARACA AHMET'TE Kİ VESİKALIK
Gözlerime topraktan sürme çekildi
Dudaklarıma taşların telaşında mim gerildi
Selvilerin gölgesinde, tarihin göbeğinde
Yüreğimin tenine hüzün yeli serildi
Karacahmet'in takibinde ruh torbaları
Ensemin damarına devrildi
 
Mermer köşeli yüzü
Ceset döşeli yükü
Toprak köseli teli
Anılarla yüzleşmiş seli
Akar hazin kuyuların duruluğuna
Saatler, elimde hovardaca kaçan
Çöllerin kuruluğuna ayak vuran deli
Bir vesikalık buldum
Karacaahmet'in ölüm evrakında dürülen filesinde

Anların mengenesinde sıkışmış
Hayatın yaşlılığında gerilerde sıkılmış
Alınların penceresine karanlık boya yıkılmış
1960 yılında kalan er kişi vesikası
toprağın tabağına gömülen yakamoz bedenini çürüttü...
 
Dudaklarında hafif tebessüm,
Ufukların avucuna uzanan tezekkür bakışlarında,
yürek seferi vardı, kafanın kürek eseri sardı...
Kıvırcık saçları maviyi ve maziyi kaç kere yaladı
Yorgun gözleri kim bilir hangi kaldırımları kamçıladı
Bilinmez, dostlarının şahitliğinde hatıralarla yaslandı
 
Bu yüze ölümü sordum
Kendisinden kaçınılmaz vuslatın ağırlığını duydum
Ruhumun savrulan sağırlığında
toprak yüküne eğildim
Kara toprağın kelepçesinde teslim...
 
Bir vesikalık fotoğraf
Bin anın ininde aklıma yatalak
Elimde ki benim vesikalığım olsa
Geleğin izinde donan yüzle
Mezarlığa ayna...
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Serkan ÖKÇE
Serkan ÖKÇE Hayat Hikayesi
MERCİMEK KÖFTELERİ
Nasıl da pırıl pırıldı
Neden uzak düştü yıldızlara gözlerin
Ufacık bir çocuktu ya ellerin
Nerde kirlettin...
Sen başkaydın sanki, sen farklı...
Çocuklar gibi masum
Dostluklar kadar yalan,
Aşıları acı sanırdım…
Melekleri kanatlı…
Oysa; hayatta yediğim
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Temmuz 2007 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 065