Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Aytül DEMİREL TÖVBE
Ahmet ÇETİN BİR KÖMÜR İŞÇİSİNE  
Bekir SAĞIR DUYGU VE SEVGİ
Cuma TÜRKMEN BİRLİK OLALIM
Erol DUYGUN DUA EDİN
Halil ATICI BAHAR GECELERİ
Halil KAYMAK YÜCE ATAM KEMAL ATATÜRK
İhsan TOMBUŞ SENELER
Mahmut Selim GÜRSEL ÇORUM’DAN ÖNCE
Mustafa GÖKGÖZ GÜLPERİM
Mustafa ÖZKİREMİTÇİ HATIRLADIĞIM KARLI GECELER

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Aytül DEMİREL
TÖVBE
Anlamıştım sende aşkların en tatlısını
Tatmıştım sende aşkların en tatlısını
Bitirdin aşkımızı bir hiç pahasına
Bir daha sevmem tövbeler olsun.

Her gün buluştuğumuzda
Söylerdin sevdiğini bana.
Yeminler ederdin ayrılmamaya,
Bir daha sevmek mi tövbeler olsun.
 
Gururumu çok kırdın
Sen aşkımızı hiçe saydın
Sende benim gibi düş aşkın ateşine
Bir daha sevmeye tövbe et sende.
 
Utancından kimsenin yüzüne bakmaz ol,
Davasız aşklara düşen sen ol.
Aşkına yenik düşende sen ol,
Bir daha sevmeye tövbe edende sen ol.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet ÇETİN
Ahmet ÇETİN (OZAN) Hayat Hikayesi
BİR KÖMÜR İŞÇİSİNE
Zonguldaklı kömür işçisi gardaşım!
Aklıma geldi,hatırını sordum.
Sorma bre gardaş deyip yutkundum,
Konuşmaya fırsatın var mı be senin.
 
Yüzlerce metre yerin altında,
Hayaller kurdun ta uzaklarda.
Elin,yüzün simsiyah olmuş kapkara,
Yukarı çıkınca dünyanı buldun.

Evde çoluk,çocuk bir ekmek bekler.
Yollarına sabırla duayı ekler.
Hanımın çorba yapmış sofrada bekler.
Evine dönüp de içtin mi gardaş.
 
Bayramda gelip çattı,ne yapacaksın?
Tabakadan bir tütün sarıp yakacaksın,
Karına,çocuğuna neler alacaksın,
Ağlaya,ağlaya kör olduk gardaş.
 
Enin olan terini kimse öper mi?
Sıcak yerde yatan zengin bili mi?
Parayla,pulla bu değerlenir mi?
Ayağının altını öpeyim gardaş.

Acı bir haberle doldu Anadolu,
Gruzi patlaması olmuş,doğru mu?
Çoluğun,  çocuğun yetim kaldı mı?
Senin hakkın nasıl ödenir be gardaş.

Hanımın siyah yazmalar bağlar.
Yavruların boynu bükük durmadan ağlar,
Anan,baban hasretinden kahrolur gider.
Namazında,dualar gönderir be gardaş.
 
Naşını beklediler girişin ağzında,
Paslanmadı mı,yandı mı yerin altında.
Çıkacak mı acaba bin bir umutla,
Bir bayrak,bir tabutun olur mu be gardaş.
 
Senin güvendiğin insanlar böyle bitti,
Bir villa,bir jaguara satıp ta gitti.
İnsanlara güvenmeye bin pişman etti.
Hakkını arayanı yoktur be gardaş.
 
OZAN AHMET seni hürmetle anar,
Her soba yakışında gözleri dalar.
Bir boşluğa bakıp dalar da gider.
Hakkını helal eyle git be gardaş
04-05-1995
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
 
Bekir SAĞIR
Bekir Baki SAĞIR Hayat Hikayesine tıklayarak gidiniz!
DUYGU VE SEVGİ
İnsanın gönlünde gül gibi biten,
İçimizde yanan kor gibi tüten,
Aile ferdini bir evde tutan,
Kalplerin bağıdır duygu ve sevgi.

Ruhumuza sıcaklığı işleyen,
Gurbetteki kocasını düşleyen,
Yavruları yuvasında besleyen,
Ananın yağıdır duygu ve sevgi.

Bayramlarda çocukları oynatan,
Savaşlarda anaları ağlatan,
İnsanları millet yapıp kaynatan
Toplumun ağıdır duygu ve sevgi.
 
BEKİR der ki; ırmak gibi çağlayan,
Aramızda yakınlığı sağlayan,
Beni aşık edip sana bağlayan,
Gönlümün bağıdır duygu ve sevgi.

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Cuma TÜRKMEN
Cuma TÜRKMEN Hayat Hikayesi
BİRLİK OLALIM
Fıkra fıkra olmuş ümmeti gardaş
Gelin hak yolunda birlik olalım
Sakın eksiltmeyin himmeti gardaş
Gelin hak yolunda birlik olalım

Bırak tefrikayı zamanı değil
Elek tutup dostluğa koyul
Yeter bu sarhoşluk ayıl be ayıl
Gelin hak yolunda birlik olalım
 

Bu güzel yurt gibi var mı ki başka
Her taraf benzer sanki bir köşke
Muhtacız Yunus’un tattığı aşka
Gelin hak yolunda birlik olalım
 
TÜRKMENOĞLU elbet sorun olacak
Kardeşçe düşünüp çözüm olacak
Karamsar olmayın güzel gelecek
Gelin hak yolunda birlik olalım

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Erol DUYGUN
Erol DUYGUN Hayat Hikayesi
DUA EDİN
Bu gecelik yatıyorum,
Dost bağında ötüyorum,
İşte geldim gidiyorum,
Dua edin arkamızdan.

Hizmetiniz kabul ola,
Diledikleriniz gele,
Muhtaç düşmeyiniz ele,
Dua edin arkamızdan.
 
Yedik, içtik doya doya,
Gitmesin emekler zayi,
Bekliyorum Osmancığa,
Dua edin arkamızdan.
 
Dost Pazara olsun her gün,
Felek kırmaz ise çarkım,
Yine gelir belki DUYGUN,
Dua edin arkamızdan.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Halil ATICI
Halil ATICI Hayat Hikayesi
BAHAR GECELERİ
Pırıl pırıl bahar geceleri
Sessizlik dinliyor sevgilileri
İnliyor sevgi nameleri
Kulaklarımda çınlıyor sanki
Yamaçlardan yankılar kuş sesleri
Raks ediyor su perileri
Aşıklar devirir bir bir meyleri
Dolu dolu yaşanır bahar geceleri
16.04.2001
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Halil KAYMAK
Halil KAYMAK Hayat Hikayesi
YÜCE ATAM KEMAL ATATÜRK
Kurtuluş savaşını kazanan atam,
Kahramanlığını nasıl unutam.
Sana emanet edelmişti Vatan,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 
On dokuz Mayısta gittin Samsun’a
Ulusun her zaman minnettar sana,
Namını duyurdun bütün cihana,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!

Savunmak için Meclisi kurdun
O zaman düşmanı kalbinden vurdun,
Sevinçle doldu her yanı yurdun,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 
Eskiyi yıkıp yeni yarattın,
Adımını her an ileri attın,
Devrimlerinle bize yenilik kattın,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!

Halifeliğin millete zararı çoktu,
Atam biliyordu bu işin yararı yoktu,
O zaman Halifelik ortadan kalktı,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 
Hafta tatiliyle takvime geçtin,
Ölçü ve soyadları ne güzel seçtin,
Daima haksızlığın peşine düştün,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 
Çok manalar vardır büyük sözünde,
Ayrılmam senin aydın izinden
Vatan aşkı vardır her dem özünden,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 
Unutmam Atatürk gibi Atamı,
Herkes bilir anıtkabirde yatanı,
O kurtardı düşmanlardan Anavatanı,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !
 
Herkesin gönlünde Atam yaşıyor,
Kahramanlığına bütün Cihan şaşıyor,
HALİL KAYMAK söyledikçe coşuyor,
Seninle öğünmek hakkımız Atam!
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
İhsan TOMBUŞ
İhsan TOMBUŞ Hayat Hikayesi
SENELER
Karanlık günlerde yağmur içinde
Bir an şimşek gibi çakan seneler,
Maziyi bırakıp çamur içinde
Coşkun bir sel gibi akan seneler
Tarih sarıyor siyah bir tüle
Yakıyor, yanıyor, dönüyor küle
Gençleri eğliyor hep güle güle
İhtiyar kalpleri yakan seneler
Yeniyi eskitmek bütün sanatı
Eritir mum gibi tıpkı hayatı
Ağlatır, güldürür şu kainatı
Atiye ümitle bakan seneler
12 Temmuz 1947 Çorum
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
ÇORUM’DAN ÖNCE
Hatıramız bildiğimiz bir iki ilde
Adana; Köprüköy diyorlardı o zaman!
Hatıramda kalan tren yolu geçerdi köprüden.
Yollamışlardı Kore’ye trenle katar, katar,
Anadolu evlatları gittilerdi limana o an.
O yıl yollamışlardı babamı görevi icabı
Hatay İskenderun’a üç ay geçici görevli
Bizi de götürmüştü mahkûmdu eli
Orduevi malum odasına yerleştirmişti!
Üç ay kalınca orda görevi sabitlendi
Mecbur buldu babam bir ev çok büyük bahçeli
Annemin arkadaşları gelmişlerdi bize oturmaya
Çocukları da var çoğuz ya oynamak gerek
Aldık testereyi bahçedeki muzları kestik!
Kale yapmış muz ağacı ile birlikte savaşmıştık!
Ertesi gün gelmişti aybaşı kira zamanı
Gelmişti ev sahibi kadın. Korkmuştu anacığım
Görür muzları halini ev sahibesi kadından
Yahu ne yapmışsınız derse, ne derdi o anda
Ev sahibi kadın kapıdan savmaya kalkan anamı
Şüphelenen biraz iteleyip girdi evin kapısından.
Kadın yerde boyluca yatan yirmi otuz muz ağacı
Ev sahibi muzları göstererek; beyiniz mi tımarladı?
Muzların gelmişti zamanları yenilenmek için
Bilgiliymiş beyiniz muz ağacı hakkında aferin. 
Evi kontrol için girdi içeri, baktı evinin içine
Aldı kirasını elinden oturdu buyur denmeden
Annem kahve yaptı ona içip gitti evimizden
Meğer biz haylaz çocuklar bilmeden iyi etmişiz
Yenilemişi muz ağaçların keserek erkenden
İskenderun da burada ilkokula başladım anım.
Birde kardeşim doğdu burada iki idik üç olduk
Sonra babam Hatay Dörtyol’a görevi çıktı
Dörtyol bulduk bir portakal bahçesinin içine ev
Ev sahibi gösterdi babama birkaç portakal ağacı
Bunları olunca yesin çocuklar afiyet ile dedi
Annesi vardı hatırlarım yaşlıca Hatun nine
Anneme verirdi sepet sepet taze narenciye
Bir kaç yıl sonra evde bir telaş, bir koşuşturma
Toplandı eşyalar balyalar, tutuldu yol Ankara’ya
Ankara Yeni Mahallede tuttuk bir ev yeni.
Önü yeni yol boyu park dikilmiş çam fidanları
Yeni Mahallede İlkokul dört ve beşi okudum
Sonra; Otobüs ile Ortaokula gitmeye başladım.
Semt pazarında ticaret orada gördüm ve tanıdım
Pazarda kazancım bin dokuz elli dokuzda
Haftalık olmuştu iki yüz, Aylık altı yüz lira
Babam rahmetlik alırdı ayda üç yüz elli lira
Kira ona, mutfak ona, soba ona, masraf ona.
Verirdim anama, derdim babam kırılmasın ha!
Harca ana, babamı sıkıştırma, ben kazandıkça!
Sonra Yirmi Yedi Mayıs bin dokuz yüz altmış
Vatana geldi kâbus, korku bilinmeyen hal.
Geldi bilgi babama emekli ol dediler zorla
Geldik baba vatanı olan Çorum’a Ankara’dan
Mecburiyet demişti babam! Ankara da işimiz yok!
Emekli olmuştu babam Tandoğan’da fabrikadan
Biraz mahzun ve hırslı idi anam; gelirken Çorum’a
Bizler yeni yerde idik yine Çorum’a hikaye işte bu.
10 Temmuz 1960 ÇORUM
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 10 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mustafa GÖKGÖZ
Mustafa GÖKGÖZ Hayat Hikayesi
GÜLPERİM
Senden ayrı yaşamamı istersin,
Buralarda vefa yoktur gülperim,
Kınalı ellere dokunma dersin,
Yıkılırsan vuran çoktur gülperim.
Yokluğuna dayanılır mı sandın,
Hasretin zehirli oktur gülperim,
Ayrılığın sen neyine inandın,
Ecelden bir farkı yoktur gülperim.
Gül de hasret, ben de hasret, ben de gam.
Bu sevdanın gözü toktur gülperim,
Yokluğundan almak için intikam,
Kılıcımın kını yoktur gülperim.
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mustafa ÖZKİREMİTCİ
Mustafa ÖZKİREMİTCİ Hayat Hikayesi
HATIRLADIĞIM KARLI GECELER
Düşen kar taneleri gibi
Çocuksu bir heyecan
Düşerdi,gece yüreğimize
Nar gibi kızarırken soba
Buğulu camlar ardında
Kapanırdık hayallerimize
Ve dışarıda birisi;
Havuçtan burnu,
Kömürden gözleriyle
Bakardı gözlerimize…
Sönmesin diye
Ateşin yüreğine
Atarken biraz odun
Annemin sesi
Karışırdı seslerinize
02.09.1999
 
 

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Haziran 2003 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 016