KUR'AN-I KERİM FİHRİSTİNE GİT

Bismillâhirrahmânirrahîm

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

KEHF SURESİ 060-082 GİT

Sure  18 KEHF  SÛRESİ  83-098Ayet

KEHF SURESİ 099 GİT

 

 

83. (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: “Size ondan bir anı okuyacağım.”

84. Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.

85. O da (Batı’ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.

86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su göze[1]sinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik.

87. Zülkarneyn, “Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır” dedi.

88. “Her kim de iman eder ve salih amel işlerse, ona mükâfat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.”

89. Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu.

90. Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.

91. İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.

92. Sonra yine bir yol tuttu.

93. İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu.

94. Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Ye’cüc ve Me’cüc (adlı kavimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar. Onlarla bizim aramıza bir engel yapman karşılığında sana bir vergi verelim mi?

95. Zülkarneyn, “Rabbimin bana verdiği (imkân ve kudret, sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır. Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım” dedi.

96. “Bana (yeterince) demir madeni getirin” dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya getirince, “körükleyin!” dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, “Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım” dedi.

97. Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.

98. Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.

 

 

Bismillâhirrahmânirrahîm

83. Ve yeseluneke an zil karneyn kul seetlu aleyküm minhü zikra

84. İnna mekkenna lehu fil erdı ve ateynahü min külli şeyin sebeba

85. Fe etbea sebeba

86. Hatta iza belağa mağribeş şemsi vecedeha tağrubü fı aynin hamietiv ve vecede ındeha kavma kulna yazel karneyni imma en tüazzibe ve imma en tettehıze fıhim husna

87. Kale emma men zaleme fe sevfe nüazzibühu sümme yüraddü ila rabbihı fe yüazzibühu azaben nükra

88. Ve emma men amene ve amile salihan fe lehu cezaenil husna ve senekulü lehu min emrina yüsra

89. Sümme etbea sebeba

90. Hatta iza belağa matliaş şemsi vecedeha tatlüu ala kavmil lem necal lehüm min duniha sitra

91. Kezalik ve kad ehatna bima ledeyhi hubra

92. Sümme etbea sebeba

93. Hatta iza belağa beynes seddeyni vecede min dunihima kavmel la yekadune yefkahune kavla

94. Kalu ya zel karneyni inne yecuce ve mecuce müfsidune fil erdı fe hel necalü leke harcen ala en tecale beynena ve beynehüm sedda

95. Kale ma mekkennı fıhi rabbı hayrun fe eıynunı bi kuvvetin ecal beyneküm ve beynehüm redma

96. Atuni züberal hadıd hatta iza sava beynes sadafeyni kalenfühu hatta iza cealehu naran kale atunı üfriğ aleyhi kıdra

97. Femestau ey yazheruhü ve mestetau lehu nakba

98. Kale haza rahmetüm mir rabbı fe iza cae vadü rabbı cealehu dekka ve kane vadü rabbı hakka