|
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ! | |
YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ! |
|
Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1 |
|
|
|
|
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
|
|
|
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mahmut Selim GÜRSEL | |
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi | |
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Selma GÜRSEL | |
Selma GÜRSEL Hayat Hikayesi | |
PATLICAN KAVURMA
|
|
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Üzeyir Lokman ÇAYCI | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi | |
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
İhsan TOMBUŞ | |
İhsan TOMBUŞ Hayat Hikayesi | |
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Şükrü GÜLTEPE | |
Şükrü GÜLTEPE Hayat Hikayesi | |
ÖZLEDİM KÖYÜMÜ |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Hüseyin TAŞKAYA | |
Hüseyin TAŞKAYA Hayat Hikayesi | |
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Metin DEMİRCİ | |
Metin DEMİRCİ Hayat Hikayesi | |
KUŞKULARI KONUŞMAK Sevgilim! Mermilerle büyütülen kaygılarda gelen Baharla gelsin olum mu? Sevgilim! Umut dağında ışık beklerken adımlarımız Ateş yürekliler yıldızlara konuk gittiler Sevgilim! Yetmedi mi dersin korkular arasında saklandığımız Ne olur olmasın kalbimizi ikram etsek birbirimize Kovamayınca zamanı saçlarımızdan özgürlüğün sınırın Bunca telaş niye? Sevgilim! Özlem eşiniyor Sabırsızca bağrına bırak Zincirsiz koklaşsın bakışlarımız Sağınca gözlerimizin bulutlarını İçimize geceyle gelen Güneşle gider değil mi? Sevgilim! |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Necati ÇAVDAR | |
Necati ÇAVDAR Hayat Hikayesi | |
BABANDAN MI KALDI Bir ara çalıştırırdım; küçücük bir dükkan Az kazanır, hep şükrederdim Devlet; kazanmadan ister vergimizi, İkide bir kapıya dayanır, bükerdi belimizi. Birazını da peşin alırdı elimizden mal sahibi. Gelip ihtiyaç sahibi cevval öğrenciler: ”Pazarları açalım” dedi. Uydu aklıma, bu fikir; güzel geldi. Hem talebeler çalışıp, harçlık alacak. Biraz artırırsa; bize de ekmek kalacak. Sokaklara bir kaç reklam yapıştırmışlar. Rakipler görüp; Zabıta ya yetiştirmişler. Ertesi günü, iki zabıta hemen geliverdiler. Tam elli milyon cezadan kapı açtılar. Direnince, sadece dört milyona indiler. “Peşin yok “ diyerek başımdan gönderdim. Hemen, belediyeye gidip; olanını bildirdim. Müdür Özkan, “Mühim değil ben hallederim” dedi Bir daha da para için bana kimse gelmedi. Kapattım dükkanı, üç yıl sonra İşler değiştirdim, çalıştım yıllarca Dükkâna gelmeyen o zabıtalar Sonunda karakol, muhtar aramışlar. Bilinmeyen evi keyifle bulmuşlar Bir gün evde: “ icra” kağıdı. Kağıtta “bir sayfanın” para isteği vardı. Hem abartılı, istek hem de elim dardı. “Gidip anlatayım; yetkililere gerçekleri, Yaparlar elbet işleri değil mi? Gerekenleri ..” Başkan yardımcısını bulup; Sekreterden izinle huzura girip, Anlattım başıma gelenleri .. -“Aslı ne ise ödeyeyim gerekenleri, Ama abartılı kesmişler ceza. Böyle ödemek inanın eza. Zahmet ederek, dosyaya baktırsanız. İşin doğrusunu elbet anlarsınız” -“Olmazzz.. “ dedi. -“Geçirmişsin gününü, Ancak mahkeme çözerdi” düğümünü Yanındaki iş adamı ! Ortağı sanki Dedi: - ”Ne olacak o paradan ki Ödeyiverin ne olur sanki” Dedim ki; - “Sizin gibi kamudan bir şey istemiyoruz. - Biz ‘malı götürüp’ aldığımızdan vermiyoruz. Ancak boğazımızdan keserek sizlere ödüyoruz. Hem sizden ihsan da istemiyoruz. Sadece adaletli davranın diyoruz.” Eğer söylesem; kim olduğumu. Ayağa fırlardı; bırakıp koltuğunu. Görüyoruz işlerin nasıl döndüğünü. İstedim ki vatandaş olarak Yaparlar işleri bir yol bularak Çünkü geldiler ” adil düzen” diyerek Sustular ! Bir şey yapamadan .. Çay söyledi, müteahhit için ocaktan Geldi çaylar çok saygın! Kişi için Dedi. ”Eh gelmişken siz de için”... -“Madem ki bir şey yapamıyorsunuz - Artık gideyim izin veriniz” -“Çay söyledim içmeden gidiyorsunuz” -“İçemem içinde göz yaşı ve haram vardır bilmiyoruz, Kendi kesenizden değil,milletten ikram ediyorsunuz. -Onda haram ve göz yaşı var biz onu içmeyiz” Diklendi : ”-Nasıl olur bana makamımda hakaret ettiniz?” Söyledim: -“ Hakaret değil tedbirimiz, Zorla toplar, çabucak dağıtırsınız. Siz hükmedenler; budur adetiniz. Selamla gelenlerin; işini halledersiniz Kimsesiz insanları; lütfen dinler, Hatırlıların hatırına; çay söylersiniz, İpe un serer; münasipçe yollarsınız Eşi dostu güzelce kollarsınız. Vazifenizi yapmaz; başınızı sallarsınız Koltukları, cepleri hava için sallarsınız” Müsaade istedim kemali hürmetle Yerinden fırladı azim hiddetle -“Çık dışarı makamımdan” diye kükredi, şiddetle Çıktım dışarı. Kendini de attı peşimden celadetle. Söyledim: -“Babandan miras mı kaldı burası? Sana da kalmaz bu makam, aldığınız millet parası” Avazı çıktığınca bağırıyor .. Avaenesi ayakta -“Bu bana hakarettir. Seni dinledim ya?” -“Asli vazifen vatandaşı dinlemek “ güya Ne gezer, lütuf bilirler biz görürüz güzel rüya. Ekibi, korumaları, yağcıları sardı yanıma. Bir yerlerden bağırdılar .... gibi her biri.. Sesimi yükselterek: - “Hep beraber bağırmayın Ya tek tek konuşun, ya da dinleyin” Dışarılara bağırıp çağırdı hiddetinden Uzaklaştırdılar bir çırpıda yanından. Siz halktan kaçarken ben halkın içine giriyorum “Lüküs” arabalarda hastalık çekerken ben;sıhhatle yürüyorum Hiç semtinize uğramayanları;ihya olduğunu biliyorum Sizi o makamlara oturmanız için;samimi gayret gösterdim Ne zamandır sebep olduklarımdan helallik diliyorum. Halka hizmet gerek,seccadenden bize ne? Namaz sana gerek,Rabbimin eksiği ne, Seccade ahret için,dünyaya ne, Seccade yere, masa üstünde işi ne? Hizmeti adil yapıp;gönle girsene, Bağlanan ümitleri çevirdiniz tersine Kulakları tıkadınız,mağdurların sesine Millet açken;zehir olsun yedikleriniz Boğazınızdan aşsın ama; hiç doymayın Malı götürdüklerinizle kalın, fakat onmayın Ağrılarınız artsın,şifa bulmayın Ahrette yazık olur,bu dünyada gülmeyin Gözleriniz ışık bulsun;görmeyin Silinsin hafızanız; kimseyi bilmeyin Büyükler bölünmüşü küçük belediyelere Bulduğunu sokmuştu o da, hemen seçimlere Mesken tutmuştu, yeni denilen eski mahallede Bal dolu,sanki arılar işlerdi hep petekte Sürekli bulunurdu öpenler el etekte Bir zamanlar bir vuran vardı Eniştesi,karısı kendine yardı Allah belasını dünyada verdi Azametle yürür, “kanun” diye zulmederdi Mazluma acımaz, güce itibar ederdi. Hiç makam elden gitmez mi zannederdi? Parasız kalınca avareleri, avaneleri İşyerlerine saldırttı, zabıtaları Göz yaşına bakmaz, kapatırdı dükkanları. Ayyuka çıktı halktan aldığı cukkaları. Herzeleri vardı taa o da, çıktı yukarı Patladı ensesinde bir anda o’nun tokadı Kalmadı; halkın yanında hiç bir kıymeti Yıl 1999, ilk bahar giriyor Bir gün baktım bizler gibi yürüyor Bizimle aynı sokakta bir binaya giriyor Bir ara bir işim oldu uğradım yanına Bekliyor müşteri nimetti canına Kalmamış eski tafra eski naz Güzelce sohbet ettik biraz Senin yerinde vardı, keser mi masatlı Göbek iri, ense olmuş on katlı Ahrete meyyal görünür dünyalıkta aklı Belediyeyi işgal etmişler kendisi saklı Usulsüzlüklere bulurlar kılıf olurdu haklı Muamele mafyaca, icraat farklı. Senden önce biri vardı Hem hacı hem ehli tarik idi...! İşini bırakıp sık sık mescide inerdi Dünya benim olsun der nefsini tahrik ederdi Hem masatlı hem atılgandı Bir zaman kandırırdı başkanını Yüzlerce zabıtayla başlattı baskınını Garibanların feryadı yükseldi arşa Kulakları duymazdı ki ellerinde maşa Maksat sahiplenmek gariplerin yerine Güç elinde idi her şey uydurulmuştu planına Çok sürmedi yetişti geride kalanların imdadına Etmeyin ağalar yaptığınız zulümdür Divane söyledi üzülmeyin Mevlâ kerimdir Kudret sahibi Allah, gayrısı kimdir? O Selefin verdi bir gün bir davet Gücün hatır vardı; gidilmeliydi elbet, Bir büyük kalabalık birikti Çiftliğe Başladı alem...Kap kap nevaleleri yemeğe Rab’bım hiç yoktan rüzgar ve fırtına gönderdi İnsanlar seğirtip sağa sola canlarını kurtardı O adamı sapsarı edip muma döndürdü Yıllar sonra Ülkede sayım vardı Bekledik dokuza kadar gelen olmadı Sabah hemen zabıtalar yetişti: -“Devlet işte bu, anında gelir” dedi Dedim: - Belli devlet kim, Dün sayım vardı “Niçin sayamadı” Garibanları takip etmek mi devlet? Bir A4 sayfası için mi bu gayret ..!” Çıkarıp verdim icra parasını Anlattım zaten öncesi, sonrasını Bu olaydan iki yıl sonra Bir kalabalık toplantıda Kendi çapında ünlüler arasında Yaklaştı;usulca sırıtarak yanımıza O ünlülerle beraber toka edip Bileme di, ne yapsa hafızasını test edip Söyledi: -“Sizi tanıyamadım. “ -Yanına gelip Dedim ki kulağına eğilip; -”Söylersem ayıp olur” Pişkince dedi : “Söyle bir şey olmaz” Yavaşça; - “Hatırla hani, “Seccade masanda” hatırla beni Belki hatırladı. Ama attı benzi Yine de yılışarak -“Ne diyorsun inan ki....” Ben anlatınca : “Hiç anlamıyorum ..”dedi Kuyruğunu kıstırıp, toplumu terk etti Hey kadir olan Allah, daha dünyada iken onu rüsva etti. 14.10 1997 Salı/Ankara |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Serkan ÖKÇE | |
Serkan ÖKÇE Hayat Hikayesi | |
HAYATA BORÇLU Önce hayat vermekle başlıyor Sevindirir gibi bir çocuğu Kucağına alıp… Sonra bir bir alıyor Neyse o sevindiğimiz Bizde kalacağını sanarak Alıyor tüm sevdiklerimizi Alıyor elimizden ağlatarak… Şimdileri moda oldu Eline aldığı sevdaları Uzatıp uzatıp çekiyor Şekerle oynar gibi Dokundurup, dokundurup dudağıma Hani küçükken ağlardım da Anam bir emzik koyardı ya ağzıma Avutur… Unutturup… Alırdı Hayat, Hayat aldığını koymuyor geriye Neyim var ki; Kenara köşeye attığım Çala bildiğim kadar Hayattan biraz sevgim Hatırı sayılır birkaç dostluk Dostlarımdan kaldı… Ve yüreğimde izler var Adını ihanet diye aldı… Hayatın verdiklerinden Aldıklarını çıkartırsan İnsan Sahip olduğunu buluyor Kahretsin ki hayata Beni yaşatarak, Borçlarını almanın bir yolunu arıyor… |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mehmet Ferit KADAYIFCI | |
Mehmet Ferit KADAYIFCI Hayat Hikayesi | |
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Halil KAYMAK | |
Halil KAYMAK Hayat Hikayesi | |
SAMAN Hele bakın şu dünyanın haline, Güç yetmiyor;oğlum ile geline. Ehl-i mühüp olan getmez koluna Battal mı olacak yolumuz bizim ? Gittikçe bozuldu bu devri zaman, Allah yardım etsin halimiz yaman. Gece,gündüz çağırırım el aman, Bilmem ne olacak halimiz bizim ? Evlat babasına hürmet etmiyor, Get dediyi yere asla getmiyor, Ne kadar söylerse sözün tutmuyor, Başımıza bela,dölümüz bizim. Çoğu tarikata varamaz oldu, Kalbinde fesatlık ıramaz oldu, Büyük,küçük herkes yaramaz oldu, Belayı getirir dilimiz bizim. Bu yalan dünyaya gelmem bir daha, Gözüyün önünde gerçekler aha, Durma KAYMAK dayım yalvar Allah’a Yardımcımız olur,ulumuz bizim. |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Şevket TOMBUŞ | |
Şevket TOMBUŞ Hayat Hikayesi | |
GENÇ ÖLÜYE Nerden çıktın yoluma madem ömrün kısaydı, Mutlu idin yuvanda şu ölüm olmasaydı. Boğmak için kedere neden beni bekledin, Derdim bana yeterken bir dert de sen ekledin. Normal hayatınıza devem edip giderken Birden bire şu ecel kapıyı çaldı erken. Habis tümör musallat oldu o genç ensene, Zeka dolu başını döndürmüştü serseme. Git dedim Ankara’ya Şubat’ı beklemiştin, Sınıfı bırakamam tatil olsun demiştin, Ayrılmadın bir türlü bağlıydın görevine, İnleyerek gelirdin okuldan evine. Bu ızdırap içinde çocukları okuttun, Sen her zaman,her yerde en doğru yolu tuttun. Sevdirmiştin kendini memlekette herkese Cevap verdin o anda işittiğin her eses Yediden yetmişe dek arkadaşında senin Her biri ayrı ayrı can yoldaşındı senin Öldüğünü duyunca Çorum alt üst olmuştu, Gazete sütunları ismin ile dolmuştu. Taleben,arkadaşın duyarak içten sızı, Yazıyor,yazıyordu seni metheden yazı Hukuk Fakültesine imtihana giderdin Onu bitirmek için dört sene emek verdin. Tam dört ayın kalmıştı diploma almaya Yetişemedin yazık özlediğin bu aya. Kimseyi incitmezdin,kırmazdın arkadaşı Onun için arkandan döktüler çok göz yaşı Ağlıyordu işiten ağlıyor,ağlıyordu, Yavruların feryadı yürekleri dağlıyordu. Ana ağlar,eş ağlar,bacı ve kardeş ağlar Seni tavsif etmeye yetişmiyor mısralar. |
|
YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ! | |
YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN GARANTİSİ ALTINDADIR! | |
1 |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |
1 |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|