YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

KARA TREN                                                                           

Yankıları kulaklarımızda

Nice kasabalardan geçtik

Gül feryatları.

Dile getirdi içimizden geçeni

 

Çiçeklenen iğde ağaçları

Döküldü yollarımıza.

Aşk.

Çocuk ıslıkları.

Duyduk içimizde tınılarını yaşamın,

Nice   şarkılar  söyledik;

Adı sanı belli olmayan,yavuklusu kayıp,

Nice türküler söyledik.

21.04.1999        Samsun- Sivas Treni

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

CAHİLDEN DOST OLMAZ

Büyük sevda sığ yürekte yer tutmaz

Âlim olan katil ile bir yatmaz

Ehil kişi pişmiş aşa su katmaz,

Softanın tasından içilmez dostum

Gördüğün her göze sansürsüz bakma

Bulduğun ocakta ateşin yakma

Görmemiş tacını başına takma

Yobazın kilidi açılmaz dostum

Her yüze güleni dostundur sanma

Her söylenen söze inanıp kanma

Çürümüş ağacın dalına konma

Fesat tarlasından biçilmez dostum

Mizabi kisveye aldanma sakın

Uzakta sandığın sana çok yakın

Önünüzden kayıp gidene bakın

Cahil sokağından, geçilmez dostum

28.07.2008

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

209 SAYI 25 Temmuz 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!

YIL 18  SAYI 208    25-Haziran-2016

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Mahmut Selim GÜRSEL HOŞ GÖRÜ

Selma GÜRSEL DOMATES YEMEĞİ YEŞİL

Paşa ÇETEN BEY-AZ YAĞ-MUR

Şükrü GÜLTEPE YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK

Özgür BİÇER KARA TREN

Muhsin AKTAŞ CAHİLDEN DOST OLMAZ

 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

HOŞ GÖRÜ

            Hoşgörü: Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, göz yumma, görmezden gelme, müsamaha, izin verme, iyi karşılama, tahammül, katlanma, tolerans, kayıtsız kalma, ihmal etme, gaflette bulunma gibi pek çok anlama gelmektedir.

            Bunların tamamından birisi ile karşındakinin yaptıklarını “Hoş Görü “olarak görmeye ne denir?

            Onu da siz cevaplayın.

            Hoş görülü olabileceğimiz zaman tarafsız, ayrım yapmadan bizi alakadar eden işler ile alakadar etmeyen hatalı olan hareket ve davranışlarda  “Hoş Görü”lü davranamayız.

Hoş görü yan ve taraf tutulmadan; Can ve bedene zarar, Eş ve Çocuklara zarar verilmesi, Mala Zarar, Hak ihlali, Bir şahsın mali zararına atıf olan genel para afları, Kaçak su, gaz, elektrik gibi başkalarının kullandığı mal için talep edilen para, Devlete karşı vergisini tam ödeyen kişi olarak vergilerini ödemeyenlere verilen af, Gelenek ve görenek dışı giyim, Ahlak seviyesinin üzerinde görüntüler, Zina, Livata gibi ahlak dışı işler, olarak belli başlıların sayabiliriz.

 Hukuk ihlali olan işlerde hoş görülü mü olmalıyız? Yoksa bu işleri hoşgörü dışında tutarak bunları yapanları Hoş görü göstermek yapanlara göz yummak onların yaptıkları fiilleri hoş göremeyiz görür isek bu işlerin yapılmasına ön ayak ve öncü olarak falanca bu işimi hoş görüyor sen niye hoş görmüyorsun diye bizleri hoşgörüsüzlükle gösterebilirler.

Müslümanlıkta Hoş görünün tanımlarının pek çoğu genellemeler yüzünden bu günlerde başka bir manaya gelmektedir.

Bu olaylar ile gücün yeter ise kanuni yollar ile, gücün ve bilgi yetmez ise kınayarak, ya da içinden buğz ederek karşı koymamız gerekir.

Peygamberimiz S.A.V. Bir Hadisinde: “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” demiş “hoşgörün” dememiştir.

Nelere hoşgörü ile bakabiliriz dersek:  Müslüman olarak başka inanışların yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız! Bir Hıristiyan veya başka din ve inanışta olanların Ramazan ayında bizim ibadetine karışmıyor ise biz de onun oruç tutmamasına, namaz kılmamasına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Kendi iş yerimiz veya evimizde bizim maaşını verdiğimiz emrimizde çalışan işçi veya memurlara hatalarından dolayı “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Evinizde barındırdığınız hayvanların bilmeden veya kaza ila yaptıklarına “Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Sizden küçük veya büyüklerin yukarıda sayılanların haricinde yapmaları halinde onlara“Hoş Görü” ile bakmalıyız!

Allah C.C. Kur’anı Keriminde:

“13:25. Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

3:69. Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. 3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

3:70. Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkâr edersiniz?

3:99. De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek Müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

5:80. Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!

4:58. Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.

5:62. Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

7:27. Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

DOMATES YEMEĞİ YEŞİL
 

1 Kilo yeşil domates
200 gram kuşbaşi
1 Sağan
1 yemek kaşığı salça
bir çay bardağı pirinç
İstenildiği kadar tuz ve biber
1 fincan zeytinyağı veyahut margarin
Domatesler güzelce yıkanarak doğranır bir kenara konulur tencereye yağ konularak soğan doğranır soğan biraz öldürülünce kuşbaşı et konularak kavrulur. İçine salça konularak karıştırılır sonra yeşil domates katılarak bir miktar karıştırılır. Sonra tencereye domateslerin üzeri kapatılacak kadar sıcak su konulur, tuz ve biber ilave edilerek pişirilmeye konulur. Ocaktan indirmeden önce yıkana pirinç ilave edilerek bir taşım pişirilir ve servis edilir. İki diş sarımsak bir kase yoğur ile yeşil domates yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

BEY-AZ YAĞ-MUR

Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.

Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.

Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor

Suları çarmıha geren tılısım bende hüner

İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.

 

Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.

Nefis bende inançlarımı öldüren katil,

Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine

Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.

Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.

 

Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.

Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,

İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.

Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri

Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli

 

Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi

Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,

Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.

Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine

Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.

 

Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.

Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!

Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.

Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.

Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

YÜCE DAĞ BAŞINDA YİĞİT MEHMETÇİK
Yüce dağ başından inemez oldun
Yedim kurşunları dönemez oldum
Ağlıyor gözlerim silinmez oldum
Yollar uzadı bulamaz oldum.

Anne, baba elbet bir gün gelirim
Mektup, telefonla haber salırdım
Vadem yetmez ise geri dönerim
Mehmetçiğiz öcümüzü alırız.

Vatan bizim cephelerde yürürüz
Düşmanların izlerini süreriz
Atatürk’ün ilkesinde gideriz
Toprağıma göz dikeni vururuz.

Mehmetçik emrini alır koşarsa
İlhamını inanç ile gönül coşarsa
O sarp kayaları durmaz aşarsa
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Mehmetçiğiz toprağımız vermeyiz.
Kalleş teröriste boyun eğmeyiz
Hedefleri vurmadan geri dönmeyiz
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.

Şükrü der ki toprağımı böldürmem
Semalardan bayrağımı indirmem
Tehditlere hiçbir zaman aldırmam
Bu Vatan bizimdir asla vermeyiz.
15/12/2007

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!