 |
YIL 18 SAYI 209 25-Temmuz-2016 |
-

- TÜRKİYE VE TÜRK BAYRAĞI
|
|
DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN
İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ! |
YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK
İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ! |
Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye
olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1 |
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
-
Mahmut Selim GÜRSEL MİSAFİR
-
Selma GÜRSEL BULGUR PİLAVI
-
Paşa ÇETEN GEMİ
-
Rıza HARDAL AÇ KOYNUNU KARA TOPRAK
-
Sevim HARDAL EMMİOĞLU NE DİYOR
-
Ahmet CANBABA SEN VARKEN
|
|
|
|
|
|
|
01 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
Bir sonraki Sayfaya Gitmek için
Tıklayınız! |
 |
Mahmut Selim GÜRSEL |
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi |
MİSAFİR |
- Atalar misafir af edersiniz “Ev Sahibinin
eşeğidir nereye bağlar ise orada durur” demişler. Bir yere
misafirliği gittiyseniz bu Atalar sözünün doğruluğunu
görmüşsünüzdür. Sizin kendi yaşamınızda devamlı yaptığınız
hal ve hareketler kısıtlanmış olur. Kendi ev ortamında
yapmaya alıştığınız pek çok şey misafir kaldığınız yerde
ortadan kalkar ve sanki bu hal ve hareketler size ait
olmadığı hiç bunları yapmadığınız gibi “sustalı maymuna”
döneriz.
- Bu hareketlerimiz bir nevi o misafir
gittiğimiz evin tahakkümü altına girdiğimizden olur. Yeme,
içme, oturma, kalkma, yatma gibi pek çok normal
işlevlerimizi misafir olduğumuz evin ortamına uyarak
yaşamaya çalışırız.
- Müslüman olarak bizim misafir olarak
gittiğimiz yerin misafir olarak kalma süresi on beş gündür.
On beş günden sonra misafirlik kalmış olur. Bu sürede ya
kendimize başka bir mekân ya da kalacak başka bir misafir
edecek yer bulmamız gerekir. Hele bu devirde bir ev halkının
sizi on beş gün misafir etmesi onlarında gelir, gider, hal
ve hareketlerine sizin bilerek ye ya bilmeyerek koyduğunuz
sıkıntılar yaratmış oluruz.
- Ülkemiz şu an bütün illeri ile sığınmacı
olarak bulunan misafir dediğimiz ne oldukları beli olmayan,
dindaş görünüşünde ve kılıklarında kişilerle kaynamaktadır.
Artık onlar misafirliği bırakarak bizlerin haklarından
faydalanmak için bizlerin onlarla gelip gider diye
paylaştığımız alanları ve işleri alenen yapmaktalar.
- Bizlerden pek çoğu Irak ve Suriye’den
gelenlerin “SIĞINMACI” olduğunu bilmiyoruz. Pek çok yerde de
Irak Ve Suriye’den gelenlerin MÜLTECİ olduğunu düşünerek
Uluslar arası bir Mülteci antlaşmaları hakkı vermekteyiz!
- 1994 tarihinde hazırlanan bir rapora göre
Çorum ili (
Turkiye-de-Multecilerin-Kabul-Kosullari--Hak-ve-Hizmetlere-Erisimleri-Uydu-Kentler-Izleme-ve-Raporla
(1).pdf) 06/03/2014 tarihine göre Türkiye de en çok
sığınmacının bulunduğu ikinci il olarak ÇORUM
gösterilmektedir. Bu rapor
ISBN: 978-605-65304-1-8
ile bastırılmış internette de pdf olarak yayınlanmaktadır.
İlgi duyanlar
 |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız
|
|
02 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
Bir sonraki Sayfaya Gitmek için
Tıklayınız! |
 |
Selma GÜRSEL |
Selma GÜRSEL Hayat Hikayesi |
BULGUR PİLAVI SALÇALI
1 ölçü bulgur
1,5 ölçü su
1 yemek kaşığı salça
İstenildiği kadar tuz
Karabiber
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zeytinyağı yağı
Tencereye tereyağı konularak eritilir. Salçası
konularak bulgun tencereye dökülür, istediğiniz kadar tuz
ilavesinden sonra bulgur yağda bir iki karıştırılarak üzerine
bulgurun bir buçuk katı kaynar su ilave edilir.
Üzerine iki kaşık zeytinyağı konularak kısık ateşte
suyu çekene kadar pişirilir. Suyu çeken bulgur artık pilav olmuş
olur. İsteğe göre karabiber ekilerek pilav dinlenmeye bırakılır. Tam
soğumadan servis yapılır.
|














 |
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız
|
|
03 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki
Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
Bir sonraki Sayfaya Gitmek için
Tıklayınız! |
 |
Paşa ÇETEN |
Paşa ÇETEN Hayat Hikayesi
|
- GEMİ
- Bir ömür geçti ömrümün denizinden
Gönlümün gemisi hüzünlü sularda
Dayanırdı ruhum özlenen hasretlere
Uyanarak kayboldum alemden
Işık yağıyordu renklerin örtüsüne
Göğün çatısından dökülen maviden
Hışmıyla sılanın ahini rüzgar savuruyor
Fırtınanın ortasında rotasız gemiden
Kendini korkuda gördü suç
Kor gibi kalbinde sakla dedi
Merdivensiz kör kuyunun dibinde
Yeşeren son bir nefesle
Kızıl güneşin huyuna boyandım
Kırmızı taşın altında boşluğun üstünde
Etten kemikten çıkmış sarı candan
Çırpınırdı günahımın kelebekleri
Durumu günah anlatamaz kimseye
Çile toprağını delip çıkan çiçekte
Fıtratından hoş kokular yayar gün
Tuzlar susar gam çeker karanfil
Susuzluğunu sulara at alıp götürsün
Basamak basamak çık derdimin ikliminden
Köklerin gülüşü pencere açar dalında
Gir içine bak gözlerinden gözlerine
Nazar etti kader bize ömrümüzde
Gemimiz alevler ortasına gömüldü aşk denizine
Evginin en derin yerinde yıkanarak
Gamzeli göz yaşlarımız lehimlendi birbirine
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
04 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
Bir sonraki Sayfaya Gitmek için
Tıklayınız! |
 |
Rıza HARDAL |
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi |
- AÇ BAĞRINI KARA TOPRAK
- Sana bir Ali’m geliyor
- Aç bağrını kara toprak
- Yavrum sinemi deliyor
- Aç bağrını kara toprak
-
- Eğitimciyim diyemedim
- Yeni libas giyemedim
- Muradına eremedin
- Aç bağrını kara toprak
-
- Dosta elin uzatmadın
- Uzak yola yakın ettin
- Sen kendine layık gördün
- Aç bağrını kara toprak
-
- Sıcak yuvanda yatamadın
- Dünya malına bakamadın
- Çile çekmeden bıkmadın
- Aç bağrını kara toprak
-
- Yürü yavrum yoktur eşin
- Kolay olsun son gidişin
- Meleşir yoldaşın eşin
- Aç bağrını kara toprak
Dergilerimizde dizelerini yayınladığımız Rıza Hardal’ın Şiir
kitabı yayımlanmıştır tebrik ederim |
 |
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız
|
|
|
05 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
Bir sonraki Sayfaya Gitmek için
Tıklayınız! |
 |
Sevim HARDAL |
Sevim HARDAL Hayat Hikayesi |
- EMMİ OĞLU NE DİYOR?
- Eğer sen de burdan haber sorarsan
- Daha burada kar kalkmadı emmioğlu
- Nane, kekik yeşermedi dereden
- Daha burada yaz gelmedi emmioğlu
- Senin ile kekik, yavşan toplardık
- Çaydan geçemez de taştan hoplardık
- Buraların cefasına katlandık
- Nice acı günler geçti emmioğlu
- Yüz seneye derler burada asır
- Bilmem ki suçum ne bilmem ki kusur
- Nefsimize uyduk biz olduk esir
- Ne zaman dolacak çile emmioğlu
- Geçen gün artıyor her zaman çilem
- Güller açmadı ki gülleri derem
- Gelen gidenin yok haberin soram
- Daha burada yaz gelmedi emmioğlu
- Bir komşu olsaydı gelir giderdi
- Kader ikimizi bir ayırdı
- Tasada, kederde hepsi var idi
- Gamlandı şu gönlüm emmioğlu
- Tatlı muhabbeti susturur eller
- Hayalime gelin görünmez yollar
- Hal ve hatırımı zikretmez diller
- Ahraz oldu dilim durdu emmioğlu
- SEVİM’İM der bu gün değil yarında
- Zannetme ki burada işler yolunda
- Bülbüller ötmüyor gülün dalında
- Nice günler geldi geçti emmioğlu
- 03-03-2004 Bitlis
-
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
|
06 |
Bu sayının
içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız! |
 |
Ahmet CANBABA |
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi |
- SEN VARKEN
- Sen varken
- Sevincimi giyinip üzerime
- Devrimci bir türkü söyleyerek
- Silerdik ağıtı defterimizden.
- Yokluğa çare olmayan yaralım.
- El ele kenetlendik mi hele
- Hava karardı mı poyraza
- Yarının sevdasını bölüşürdük
- Yarının türküsünü.
- Kahkahalar bırakırdık
- Toprak kokusuyla
- Öfke yüklü
- Yağmur bulutlarına
- Ve gökyüzüne.
-
- Sen varken;
- Önce seni unutmaya şartlanıyorum,
- Sayıklamaya sonra düşlerimde.
- Söylenmeyen sözleri yadırgıyorum
- Unutulan güzellikleri bir de.
- Yokluğuna iliştiriyorum bakışlarımı
- Göz yordamı ile
- Gülüşlerine dokunuyorum.
- Öylece yapayalnız tek başına,
- Yokluğunu donduruyorum.
- Bakışlarıma,
- Sensizliğin ne demek olduğunu
- Öğretiyorum gözlerime.
- İçime misafir gibi düşen yıldızları
- Yalnız bırakıyorum sen varken.
-
- Sen varken
- Yaşam düğümlenirdi.
- İnadına hep
- Acılarda var olurduk.
- Ne zaman gözler düğümlense
- Bakışlarda,
- O kadar ağlardık içimize.
- Her söz gözyaşlarımıza bulaşırdı.
-
- Sen varken
- Ne kadar zordu
- Gökyüzünden yıldızları sökmek,
- Yarın korkusunu körletip içimizde
- Gözlerine dalıp
- Kendimden uzaklaşırdım.
- Zaman yorgunu olurdum.
- Çölün suya vurgunu
- Hasretin aşka.
- Sen varken
- Sen varken içimde bir tanem
- Başıboş bırakırdık sevişmeleri.
-
- Sen varken avuçlarımda
- Acılar çatlardı tuttuğumda ellerini.
- Yokluğun aymazında
- Yüreğimde kışlayan
- Bakışlarındı.
- Dertler çocuklarımdı
- İçimde büyüttüğüm.
-
-
- Sen varken
- Günahlarınla beraber
- Yoksul semtin yollarında
- Yetim çığlıkları mahzun
- Yalnız kaldı sokaklarım.
- Hep sırtımda taşıdım kamburumu.
- Irmaklar kuru
- İftira çınlaması kulaklarda
- Yalan yorgunu.
- Yele verdim ağıtları
- Rüzgâr soludum.
- Yüzüme güldü yüzüm
- Ayna ağladı.
- Sen varken
- Bir nehir gibi
- Kendi yatağımda akardım.
- Gurbet bakışlım
- Ateşe dönüşmemiş
- Bir kıvılcım çakardım.
- En acısı
- Sen varken
- Ölüme su yürürdü,
- Ölüme gurbet sancısı
-
- Sen varken
- Bir neşter atardım ekmeğe
- Şiire dönüşürdü kara zeytin.
- Savrulurdu anlamsız bir yaşam.
- Çaresizliklerime damladım
- Berekete dönmezken aşkım
- Sevdam içimde kururdu.
- Niyetim sabıra dururdu
- Gönül savrukluğu içinde
- Sevda biriktiremezdim.
- Sen varken
-
|
YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK
İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ! |
|
|
|
|
DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN
İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ! |
YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN GARANTİSİ ALTINDADIR! |
1 |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL
yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
1 |
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
210 SAYI 25 Ağustos 2016 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız! |