YIL 16  SAYI 193 25-Mart-2015

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN  İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ!

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

 
Mahmut Selim GÜRSEL 18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN 100 YILI!
Mahfi EĞİLMEZ ANİTTA'NIN LANETİ
Selma GÜRSEL ÇÖREK
Sakin KARAKAŞ YEMİN ETTİM
Üzeyir Lokman ÇAYCI DÜŞLERİMDEKİ İSTANBUL
Abidin ÇETİN ÇANAKKALE YOLU
Mahmut Selim GÜRSEL BİR UÇAK YOK MUYDU?
Rıza HARDAL DERT OLMAZ AYRILIK
 
 
01

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN 100 YILI!
Bundan 100 yıl önce Ülkemiz Dünya Tarihinde gözükmeyen bir saldırıya uğradı. Bu şekilde bütün devletlerin birlikte hareket ederek Çanakkale’ye saldırı için geldiler.
Dünyanın en güçlü donanması ve en güçlü ülkeleri birleşmişlerdi bu kuvvetlere verilen isim İtilaf Devletleri idi ve bu devletler İngiliz, Fransız, Hint, Kanada, Avustralya ve yeni Zelanda orduları idi. “Biz bu yedi düvel ile çarpıştık” demeleri bu yedi ülke ile olduğundan söylenmiştir. Düvel=Devletlerin çoğulu Arapça bir kelimedir.
Savaşın tarihi ve yapılması Türk ve İtilaf devletlerinin tarihçilerin yazdıkları ile bilinen bir süreçtir. Başlangıcı ve sonuçları ve diğer bilgiler ise tarih kitaplarında bulunmaktadır.
Biz size 18 Mart’ı kısaca şöyle anlatabiliriz: Mart Ayının 18'inde Türk Tarihinin şanlı günlerinden birisi olarak kutlanmaktadır. 18 Martta 1915'te Çanakkale'de kazanılan bu zafer bundan 100 yıl önce Türkiye topraklarında bulunan Çanakkale'de geçtiler.
İngiltere Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan Birleşik Filo, destek ve lojistik gemileriyle birlikte toplam 103 parça gemiden oluşmaktaydı. Bur donanmada bununan savaş gemileri Boğaz'a geniş çaplı ilk saldırıları 1915 yılının Şubat ayında başladı. Sonuç elde etmek için en güçlü saldırnı 18 Mart 1915 günü başladı.
Savaş gemileri 3 filo halinde saldırı planı yapılarak birinci filoda bulunacak gemiler İnigiliz savaş gemilerinden Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson, Inflexible, Triumph. ikinci filo ise yine İngilis Savaş gemilerinden oluşumu ve Albion, Irresistable, Vengeance, Swiftsure, Majestic, Prince George, Ocean, Cornwallis isimlerini taşamakta idiler. Üçüncü filo ise Fransız gemilerinden Bouvet, Gaulois, Souffren, Charlemagne, Canopus teşekkül ediyordu.
Yapılan Savaş hareket planına göre; 1. Filo, saat 10:30’da Çanakkale Boğazına girdi. 1. filo Türk mevzilerinden Merkez Tabyaları’nı bombalamaya başladı. Türk tabyalarından Kumkale gerisindeki Türk obüsleri cevap olarak topları atışa başlamışdı ve 1. Filo gemilerinden Agamemnon ve Inflexible isabet aldı. Savaş kayıtları ve Yazılanlara göre 12 isabet almış olan Agamemnon Çanakkale bulunan konumundan uzaklaşmış olduğu ve isabet alan Inflexible aldığı hasarla muharebeye devam etmeye devam etmişti.
Çanakkale Tabyalarına tonlarca top mermisi yağdıran gemiler saldırı devam etmişler Fransız Filosu Türk Bataryalarına yakın mesafeden yaptığı bombardımanda etkili olmuştu. Fransız gemilerine Türk topçusu atış menzilindeki gemilere oldukça zarar verdiler. Bunlardan Gaulois büyük bir yara aldığı ve 3. Filo geri çekilirken saat 14:00’da Bouvet, Türk Nusrat Mayın gemisinin gece döktüğü mayınlardan birine çarparak ve büyük bir patlama ile 3 dakika içinde 603 personeliyle sulara gömülmüştür. Kalan 30 personeli yetişen küçük gemilerce denizden toplanılmıştır.
10.30 da başlayan saldırıda başlayan savaş gemiler Türk tabyalarından ummadıkları karşı atışları ile şaşkına döndükleri ve ilirleme gösteremedikleri anlaşılmaktadır. 12.30 sularında Goulois isabet almış ve ağır yaralarla boğazı terk ediyordu. 15.30 sularında mayına çarpan Inflexible’ın durumu kötüydü ama yoğun çabayla Bozcaada’ya ulaştı. Saat 15:14’te Irresistable’ın yanında bir patlama olur ve gemi yan yatmaya başlar. Bölgeyi terk etmeye başlayan gemi 16:15’te mayına çarpar. Ocean kurtarmaya gitse de başarılı olamaz çünkü Merkez Tabyalar ve seyyar bataryalar tarafından çapraz atışa tutulmuştur. Irresistable’nin personeli saat 17:50’de gemiyi terk eder. Terk edilmiş gemi 19:30’da Karanlık Liman’da topçu bataryalarımız tarafından batırılmıştır. Ocean 18.05’te geri çekilirken mayına çarpmış Türk mevzilerinden açılan güçlü top ateşine rağmen Ocean’ın personeli muhriple tahliye edilmiştir.
Çanakkale Boğazı Savaşında başarı elde edemeyen Amiral de’Robeck Saat 18:00 de kesin bir kararla tüm gemilere geri çekilme emrini verir.
Boğazı donanmayla zorlayıp geçme düşüncesi büyük bir yenilgiyle son bulmuştur. Irresistable, Ocean, Bouvet zırhlıları batmış,Inflexible, Agamemnon, Goulois, Souffren ağır yara alarak savaş dışı kalmış 8000 denizci kaybedilmiş ve İtilaf Donanması büyük kayıp vererek savaş gücünün 1/3’ünü kaybetmiştir.
Bizim konumuz bu büyük deniz savaşının bu ayın 18’inde 100. Yılının kutlanmasındaki önemin sizlerin de okumaları ile bir kısmını anlatabilmem için yazılmıştır.
Çanakkale savaşında savaşan askerler hayatlarını yitirdiler. Çanakkale topraklarını kanları ile suladılar ve Çanakkale de yatmaktadırlar.
Bu topraklar onlara mezar olmuş ve bizim misafirlerimiz olarak bulunmaktadırlar.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 
 
 
 
 

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Mahfi EĞİLMEZ
Mahfi EĞİLMEZ Hayat Hikayesine tıklayarak gidiniz!
 
ANİTTA'NIN LANETİ (15/05/2001)
 

Anitta, babası Kuşşaralı Pithana'dan sonra Hitit tahtına çıktı. Daha çocukluktan delikanlılığa geçerken merdiven büyüğü (veliaht) ilan edilmişti. Önce Neşa'yı aldı, başkent yaptı. Sonra Hattilerin başkenti Hattuşa'yı aldı. Ne ummuştu ve ne bulmuştu bilmiyoruz, ama aradığını bulamamış olmalı ki Hattuşa'yı yakıp yıktıktan sonra yerine yaban otları ektirdi. Ve bir de lanet yazdırdı: "Benden sonra kral olacaklardan her kim Hattuşa'yı yeniden canlandırırsa, fırtına tanrısı onun belasını versin."
Hattuşa'yı, Hattuşili canlandırdı ve Hititlerin başkenti yaptı.

Zaman içinde Hitit kraliyet ailesinde önce kardeş ve baba katli başladı. Taht kavgaları seri cinayetlere dönüştü. Bu cinayetler durulur gibi olunca, kraliyet ailesi peş peşe veba hastalığına yakalanmaya başladı. Babadan oğula geçti veba. Hitit krallarının en büyüğü olan Şuppiluliuma vebadan öldü. Yerine geçen oğlu Arnuvanda ve kızı Aşmunikal vebadan öldüler. Ardından Murşili geçti tahta. Tanrılara yakaran veba duasını yazdı. Ama bu yakarış işe yaramadı. O da vebadan öldü.
En sonunda Hattuşa'yı, deniz kavimleri yakıp yıktılar. Hitit İmparatorluğu tarihe karıştı.

Hitit tarihini incelemeden, bu topraklarda yaşanan entrikaları keşfetmeye olanak yok. Harapşili'nin kocası, baş içki sunucusu, Hantili ve damadı Zidanta ile birlik olup, ağabeyi Murşili'yi niçin öldürdüğünü ya da Hattuşili'nin, karısı Haştiyar ile birlik olup kendisine karşı komplolar kuran oğlu Labarna'yı niçin merdiven büyüğü ilan etmeyip yerine torunu Murşili'yi tahta çıkardığını anlamadan, bugün Türkiye'de neler olup bittiğini anlamaya olanak yok.

Hemen yanıbaşımızdaki geçmiş yüzlerce, binlerce entrikayla dolu. Yalnızca Hitit sarayı değil, Osmanlı sarayı da bir entrikalar sergisi gibi. Geçmişimizi ve bizim ne kadar entrikacı olduğumuzu bizden iyi bilenler, bize o entrikaları tekrarlatıyorlar. Biz, onları okuyup öğrenemediğimiz, yalnızca genlerimizde taşıdığımız ya da soluduğumuz havadan kaptığımız için, bunları dahiyane buluşlar zannediyoruz. Oysa çok daha dahiyane olanları, 3 bin 500 yıl önce Hattuşa'da, Hititler tarafından çevrilmiş.

'Siyaset ekonomiye karışmamalıdır' söylevleri verdiğimiz günlerde, siyasetten bağımsız olması için atadığımız BDDK üyelerinin, daha bir yılları dolmadan, görevden alınmalarına olanak sağlayan bir yasa değişikliği yapmamızın Hitit entrikalarından ne farkı var? Bu üyelerin yerlerine gelecek olanların siyasetten uzak kalmaları mümkün müdür artık? Ya da Anayasa'ya ve Ceza Hukuku'nun en temel ilkelerine aykırı yasal değişiklikleri yabancılar istiyor diye yapmaya yönelirken hiç aklımıza geldi mi, bu tür yasaları kendi ülkelerinde, gerekçesi ne olursa olsun, çıkarıp çıkaramayacaklarını sormak?
Bu soruların yanıtını bulabilmek için bu toprakların tarihini daha yakından incelemek gerekiyor. Harapşili'nin kocası Hantili ve damadı Zidanta ile birlik olup ağabeyi Hitit Kralı Murşili'yi niçin öldürdüğünü; ya da Kraliçe Haştiyar'ın, oğlu Labarna'yı, kocası Kral Hattuşili'ye karşı niçin kışkırttığını bilmeden, siyasetten bağımsız kurumlar oluşturmak ve yaşatmak mümkün olmuyor.

Not: Hahfi EĞİLMEZ'DEN Tabibimiz üzerine sitesinden alınarak dergimizde yayınlanmıştır!

 

 
 
 
 
 
 
03

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Selma GÜRSEL
Selma GÜRSEL Hayat Hikayesi
HAŞAŞLI ÇÖREK  
MALZEMESİ: Gerektiği kadar un,maya,yağ ve içine konulacak katkı malzemesi.
Gerekli kadar un ılık su ile yoğrulurken içine gerekli kader maya konulur. Hamurun üzeri örtülür.
Bir miktar bekletildikten sonra hamur alınarak istenilen çörek malzemeleri ile bir tepsiye hazırlanır.
Fırına verilerek pişirilir.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 

 
 
 
 
04

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Yaşar KILIÇ
Yaşar KILIÇ Hayat Hikayesi
YEMİN ETTİM
Vatanımın en dumanlı dağlarında;
Her köşe,dantel nakışlarında,
Mehmed’imin en keskin bakışlarında,
Hangi ine girsen seni bulacağım,
Yemin ettim,seni anlından vuracağım !
Bütün dünya haince el ele verdi,
Benim ceddim,Vatan için can verdi
Elbet Çanakkale geçilemezdi,
Yeminim var,seni arayıp bulacağım,
Bil artık senden öcümü alacağım.
Haydi köpek,oluk oluk kan akacak,
Sen kimsin Vatanıma göz koyan alçak,
Er kişiler,erkekçe dövüşür ancak,
Hangi yere gitsen seni bulacağım,
Yeminim var,seni mutlak vuracağım.
Çoluk çocuk demedin canlara kıydın,
Ermeni’yi,Urum’u dostun saydın,
Bu günleri dünden hesaplamalıydın,
Hangi ine girsen seni bulacağım,
Kinim çok büyük,öcümü alacağım.
Çanakkale’yi ne çabuk unuttular,
Dokuz Eylül’de ne de yaman kaçtılar
Dönüp dolaşıp seni uşak tuttular
Yeminim var,seni arayıp bulacağım,
Bil artık,senden öcümü alacağım.
Şu hesabı görelim artık seninle,
İntikam hırsım çok büyük,sus ve dinla.
Altmış milyon vatan evladı benimle,
Nereye gitsen arayıp bulacağım,
Yeminim var,seni mutlak vuracağım.
Bu Vatan sınırı kanla çizildi,
Vatan kutsaldır,KARAKAŞ bunu bildi
Haydi hazırlan hesap zamanı geldi,
Seni bir gün ininden çıkaracağım,
Kinim çok büyük öcümü alacağım.

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 
 
 
05

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi
DÜŞLERİMDEKİ İSTANBUL
Özlemlerin yazıldı gözlerime
Biçimler eriyor düşlerimde
Resimlerinde bir başka,
Duygularımda bir başkasın İstanbul…
 
Dokunmaz denizlerine ayrı yaşamak
Özlemler gerilir manzaralarında
Düşünceler yerlerinde durmaz
Kurşun gibi oturur yalnızlıklarıma İstanbul...
 
Geçmişinde yaşar ak balıklar
Martılar dolanır hatıralarında
Öğütülmüş dostluklar sabahlara taşınır
Anadolu ağarır ufuklarında İstanbul…
Ankara – 12.01.1980

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 
 
 
 
 
z06

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Orhan AFACAN Hayat Hikayesi
ÇANAKKALE YOLU
Sömürücü Batı gelmiş
Mehmetçikler şehid olmuş
Saldırganlar vurmuş, ölmüş
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Bulut almış alayını
Hakk eylemiş kolayını
Parlatmış, Yıldız, Ayını
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
HIZIR demiş; "Dökün mayın!"
Otlar olsun size tayın,
Kurtuluşu yurda yayın!"
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
SEYYİD ÇAVUŞ mermi kapmış
Gemi ortasından kopmuş
Gaziler görevin yapmış
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Mondoros'ta teslim almış
İstanbul Batı'nın olmuş
İngiliz'in İpi dolmuş
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Misakı Milli budanmış
Lozan Batı'ya adanmış
Sömürgeciler dadanmış
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Batı'nın Doğu Sorunu
İflah olmaz o burunu
Kırar Türkün gururunu
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Birlik yapar işbirlikçi
Bizi soyar aşbirlikçi
Şaşkın, düşkün şaşbirlikçi
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Çanakkale içindeyim
Avrupa'da Maçin'deyim
Hay'dan izinli zindeyim
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
27.12.2006

 

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 
 
 
 
07

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
BİR UÇAK YOK MUYDU?
Bir uçak yok muydu?
Hani şöyle uçan fakat uçarken düşen,
Bir uçak yok muydu?
Gerektiği yerde gerektiği gibi giden!
Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız
Şöyle bir an düşmeden hedefe kilitlenen
Adalara modalara bilmem nerelere bilebilsem
Hedefine varabilse eğer nasıl olsa düşecen!
Bir uçak yok muydu?
Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız
Boşa gitmesin hainler bilmesin senin
Senin ile birlikte ağlayan gelinin
Türkiye benim diye gitmeyen Suriyeli Ermeni’nin
Bir uçak yok muydu?
 
Ey fani dünya işte hayat bu da
Senden sonra arkanda kalanı da
Düşünmen gerek hatırla bunu da
Bir uçak yok muydu? 
22/03/2015 Çorum

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

 
 
 
 
 
 
 08

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Bir önceki Sayfaya Gitmek İçin Tıklayınız!

Bir sonraki Sayfaya Gitmek için Tıklayınız!

Rıza HARDAL
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi
DERT OLMAZ AYRILIK
Sorma kardeş halimizi
Dert olmaz ayrılık gibi
Gurbet büktü belimizi
Dert olmaz ayrılık gibi
Kaçan yere boynun büktüm
Gözümden kanlı yaş döktüm
Belayı çileyi çektim
Dert olmaz ayrılık gibi
Karakaşı keman değil
Sonu ahir zaman değil
Hey ağalar kolay değil
Dert olmaz ayrılık gibi.
Kimse başını gelmesin
Akan gözyaşı dinlemesin
Düşman başına vermesin
Dert olmaz ayrılık gibi.
Bana inanmayan gelsin
Ateş yüreğinde yansın
Nasıl çekilir öğrensin
Dert olmaz ayrılık gibi.
Gençler size nasihatim
Sevişip de ayrılmayın
Bir üstlensin kabahatin
Dert olmaz ayrılık gibi
Hayalin benim benimdi
Ah, vah bağrımız delindi
İçinde RIZA göründü
Dert olmaz ayrılık gibi.
25/05/2006

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN  İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ!
YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN GARANTİSİ ALTINDADIR!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

1

Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

194 SAYI 25 Nisan 2015 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!