- ÇORUMLU DERGİSİ
SAYI:1
- 15 Nisan 1938’de çıkan ilk sayı sorumlu
Müdür Bedri BİLGİNER’İN “Çorumluyu Neden Çıkartıyoruz”
başlıklı yazısıyla başlar. Bir sonraki sayfada verilen
çalışma programından yola çıkarak özetle şöyle denir: “...Bu
konular çerçevesinde toplanan ve toplanacak belgeler,
fotoğraflarıyla beraber aşağıda yazılan programa
göre,büyüklerimizin ve bilim adamlarımızın yardımlarına
güvenerek yayım ve saptanmasına çalışacağız...” Bundan sonra
çalışma programı sunulur.
-
-
Abidin VAROL’sa
“Halkevleri’nin Kuruluşundaki Maksat ve Gaye ” başlıklı
yazısında: “..Halkevleri vatandaşların bin bir derdine deva
olacaktır,bin bir hastalığını iyileştirecektir. Hükümetin
elinin ulaşamadığı derlere, yaralara el koyacak, onları
tedavi edecek; o yaraların, o dertlerin bir daha meydana
gelmemesi için önlemler alacaktır...” diye yazar.
-
“16. Asırda Çorum’un Askeri
ve İdari Vaziyeti Hakkında Bazı Malumat” yazısı Nazmi
TOMBUŞ’UN. İlginç bir araştırma ürünü olan yazı Evliya
Çelebi’den alıntılar yaparak okura sunulur. Kısaca
özetliyoruz: Çorum kenti 16.yüzyılın ikinci yarısında ve
17.yüzyıl başlarında eşkıyalık olayları nedeniyle zor
dönemler yaşamıştır. “..Bu olaylar sırasında halktan alınan
yüksek vergiler nedeniyle kentin ekonomik durumu da iyice
bozulmuştu. Sözgelimi: Karayazı Çorum Sancak Bey’i olmak
için Şeyhülislama verdiği 30.000 altın rüşveti Çorum
halkından birkaç kat fazlası ile almıştır. Yönetimsel
yapıdaki bu karışıklık kentte sık sık yönetici değişmesine
neden oluyor, halk bundan çok zarar görüyordu...”
-
-
Neşet KÖSEOĞLU ise:
“Osmancıklı Mehmet Paşanın İki Vakfiyesi” ve “Çorum Havalisi
Mamali Aşireti ve Ömer Osman Paşalar” adlı iki araştırma
yazısıyla yer alır.
-
- Onu izleyen yazı; “Acemşah İddiasında Olan
Şah Abbasi Namındaki Şakinin Mamalioğlu Ömer Bey’e
Gönderdiği Mektup” suretidir.
-
- “Çorum’un Halay Oyunu ve Arzı Türküsü”
yazısı Sadi LEBLEBİCİ’nin. Aynı zamanda her iki türküyü de
notalamış Sadi LEBLEBİCİ Çorum Halayı türküsünden bir bölüm
alıyoruz.
-
- Name yazdım sokuya
- Gelen giden okuya
- Kızlar şaraba düşmüş
- Gelinler ırakıya
-
- Karşıda Kürt evleri
- Yayılır develeri
- Oturmuş inek sağar
- Terliyor memeleri
-
- Hey nazından nazından
- Sürmesi gitmez gözünden
- Yaylada Türkmen kızından
- Dönüver meydan senindir.
-
- Yazısını şöyle sonlar Sadi LEBLEBİCİ: “...Arzı
türküsünün melodisinde Çorum’un zengin şirin tabiatı,
fedakar yurttaşlarımızın ruhundan uyanan, bağrından kopan
coşkun duygu ve sezinişlerinin kaynakları görülür...”
-
- Uzun yıllar Çorum Halk Kütüphanesi’nde
çalışmış olan Arap harfli kitap uzmanı, dil ve folklor
araştırmacısı Eşref ERTEKİN de, Çorum manileri, atasözleri.
cönklerden derlediği destanlar, türküler ve deyişleriyle
hemen hemen her sayıda yer alır. Bu ilk sayıya aldığı
manilerden ikisi şöyle:
-
- Entarisi aklı yar
- Sırrı bende saklı yar
- And iç inandır beni
- Benden başka yok mu yar.
-
- Entarisin düreyim
- Aç koynunu gireyim
- Uyu uyan sar beni
- Yar olduğun bileyim
-
-
Çorum haberlerinin verildiği
bölümde; üç yeni ilkokulun (Sungurlu, Mecitözü ve
İskilip’te) yapımına başlandığını; bunu için 80.000 TL.
Harcanacağı bildirilir.
-
- Fakir çocuklardan 94’üne öğle yemeği, 296
çocuğa da elbise,ayakkabı,çamaşır yardımı yapıldığı ve bu
tür yardımların süreceği duyurulur.
- Diğer bir haberse Yatı Okulları üzerinedir.
- Haber şöyle: “..Çorum ilinde işlemekte olan
üç yatılı okuluna ilaveten Mecitözü kazasının Çıkrık köyünde
*23 köyün ortasında bir yatı okulu açılmıştır.Bu okula daha
ilk hamlede 75 çocuk yatılı olarak kaydedilmiştir.Okulun
açılması ve erzaklarının tedariki işlerinde çok yakından
ilgilenen Sayın İlbayımız (Vali) Süreyya YURDAKUL’A ve
Mecitözü Kay-makamı Bay Kazım’a teşekkür eder ve çocukların
erzakını seve seve veren 23 köydeki yurt ortaklarımızı da
kutlarız...”
- Çorum yöresinde tarihi eserlerin
fotoğraflarının ardından,”Müverrih Ali’ye” ait birkaç tane
ferman ve tutanağı ile, ”Mehmet Paşa Namı İle Maruf Hoca
Mehmet Paşa’ nın Hicri 842 Tarihli Arapça Vakfiyesinin
1933’te İstanbul Noteri Tarafından tasdik Edilen
Suretiyle”,52 sayfalık ilk sayı sonlanır.
-
- *Yazarın notu.(Bu yatı binası,1927 yılında Çıkrık
köyünde açılan Bölge İlkokulu’na ek olarak yapılmıştır) M.G.
-
-
-
- ÇORUMLU DERGİSİ SAYI 2
- Çorumlunun 15 Mayıs 1938 tarihli 2.sayısı
Abidin VARAN’IN “İnkılâp Vazifeleri”, ”19 Mayıs ve 23 Nisan”
yazılarıyla başlar. Bayram olan bu iki önemli günün ulusal
coşkusunu o günlerden bu güne, günümüze taşır bu yazı.
-
Abidin VARAN,yazısının bir
yerinde Atatürk için şöyle der: “..Hiçbir şehinşah, hiçbir
hükümdar Atamız kadar bahtiyar değildir. Çünkü
imparatorların, kralların tahtları, sarayları vardır.
Halbuki Atamızın sarayı vatan,tahtı milletin kalbidir...”
- Bu yazıyı, Neşat KÖSEOĞLU’NUN “Kul Mustafa
ve Çorum Erliği” araştırma yazısı izler.Yazı şöyle başlar:
“..Çorum bölgesi Yazıcıoğlu'nun, Ceritoğlu’nun, Abazalar'ın
ve birçok kapısızların azgınlıklarına sahne olmuştur...” Bu
belgelerden biri de (Çorum 'un erliğini ve kahramanlığı)nı
gösteren “Kul Mustafa’nın kasidesidir.
- Çorum’u yağmalamak isteyen Kapusuz
askerlerinden bir eşkıya topluluğuyla Çorumluların yaptığı
cenge Kul Mustafa da katılır. ”Kaside-i Kapusuz” adlı
destanıyla bu cengi dile getirir. Başlarında Genç Osman adlı
bir şakinin 1700 adamıyla birlikte Erzurum’dan yola çıkarak
önlerine gelen Sivas, Amasya, Merzifon gibi kentleri ve
kasabalar yağmalayıp, soyarak Çorum’a nasıl geldiklerini,
Osmanlı yönetiminin o dönemdeki güçsüzlüğünü, Çorumluların
müsellimleri “kaymakam” Kurtoğlu Süleyman Ağa önderliğinde
Çorumluların, eşkıyayı nasıl durdurduklarını, onları 18 gün
süren bir cenkten sonra nasıl dağıttıklarını anlatır
destanında.. 27 dörtlükten oluşan, belge niteliği kazanmış
destanından üç dörtlük alıyoruz.
-
- Genç Osman idi mel'unlar başı
- Meydanda kaldı ol itin leşi
- Herkes öğrendi gördü döğöşü
- Otuz kırk kadarı kırıldı gitti,
-
- Çorum'da on sekiz gün cenge durdular
- Başlarına gelmedik günü gördüler
- Kendilerde bildi ne vebal yediler
- Başları sernügün oldu da gitti,
-
- Kul Mustafam eder koptu tarraka
- Adular askeri karıştı hake
- Ünü erdi Horasan’a Irak’a
- Çorum’un erliği söyledi gitti.
-
İkinci "Kasıde-i Kapusuz"
destanı da Âşık Feyzulah'ın, o da Çorumludur o da aynı
savaşa katılmıştır. 7 beşlikten oluşan Kaside-i Kapusuz’dan
bir bölüm alıyoruz.
-
- Kimler gördü böyle cengi urumda
- Beylik arslan gibi durur yerinde
- Koç yiğitler yetişmiştir Çorum'da
-
- Seddi lskender oldu Kurdoğlu
- Gün bugünkü gün der Süleyman ağa.
-
-
Halit KOÇAK’IN "Çorum'da
Nişan Adetleri" yazısı 59 yıl öncesinden günümüze folklorik
esintiler getirir. Eski özelliğini yitirmiş olan o
geleneklerin günümüze, Çorumlunun sayfalarındaki anıları
kalmıştır. Yazıdan bir tekerleme alıntılıyoruz:
“..Kızdır/Nazdır / Bin lira / Azdır Bir deve /götür
Bindir/getir / Kız evi / Vezir evi Oğlan evi/ rezil evi...”
-
-
Eşref ERTEKIN'İN derlediği
manilerin sayısı 65'e ulaşır Dedelerimizin, ninelerimizin
yeniyetmelik sevdalarının, heyecanlarını,coşkuların
duyumsarız bu manilerde.
-
- Ay doğsun düzde dursun
- Kırkmalar yüzde dursun
- Canım karar almıyor
- Yar gelsin bizde dursun.
-
- Elma dalda sararsın
- Bir gün beni ararsın
- Sarılalım yatalım
- Ateşimiz kararsın.
-
-
Nazmi TOMBUŞ'UN yazdığı
“Çiğdem Eğlencesi” Çorum’un geçmişte kalan çocuk eğlence
oyunlarından birisi. Bu tür oyunlar artık köylerde bile
yaşamıyor. Orta yaşı geçmişlerin anılarında ve Çorumlunun
sararmış sayfalar arasında yaşamaktadır.
-
-
Nazmi TOMBUŞ Çiğdem
eğlencesinde; çocukların kış sonrası, kırlardan topladıkları
baharın muştucusu sarıçiğdemlerle bir karaçalıyı çiğdemleyip,
hep bir ağızdan Çiğdem Türküsü’nü söyleyerek ev ev
dolaşmalarını; topladıkları yağ, bulgur ve kıymadan oluşan,
pişirttikleri yemeği hep birlikte neşe içinde yemelerini
anlatır.
-
- Çiğdem türküsü:
- Çiğdem çiğdem çiçeği
- Alaca bulaca saçağı
- Dedem Allah köçeği
-
- Dam üstünde boyunduruk
- Dura dura yorulduk
- Verenin fındık daşaklı oğlu olsun
- Vermiyenin kara kedisi
- Kıymadan, yağdan, bulgurdan...”
-
-
Çorum'un İklim
Özellikleri”ni Halit KOÇAK yazar.
-
-
Derlediği 11 Atasözü ve
deyimle birlikte, folklorun bu dalında çalışkanlığın
sürdürür Eşref ERTEKİN. Birkaç örnek:
- “Başının sağlığı, dünyanın varlığı"
- “Aşk ağlatır, dert söyletir”
- “Alıcı, umucudur”
- “Alanla satan, güzelle yatan bilir”
- “Karakeçiyi gören içi dolu yağ sanır”
- “Adamakla mal tükenmez”
- “Atın tepmezi,itin kapmazı olmazı”
- “Adam hacı mı olur varma ile Mekke'ye, Eşek derviş mi
olur taş çekmeyle tekkeye.”
-
-
Ruhi TANYEL'NİN "Fidayda
Türküsü ve Oyunu"ndan sonra Çorum'un tarihi eserlerinin
fotoğrafları yayımlanır. Fidayda Türküsü'nün bir bölümünü
alıyoruz:
-
- Dama bulgur sererler
- Çıkma boyun görürler
- Saçların tel tel olmuş
- Sırma diye örerler
-
- Fidayda da fidayda fidayda
- Pek hoşuma gidiyor bu gayda
- Beş yüz lira yedirdim bir ayda
- Tarla tapan koymadım ne fayda:
-
-
Bir aylık olaylardaysa:
Kamyonlarla Kastamonu’ya eğitmen kursuna gidenlerin ve o
günlerin 23 Nisan kutlamaların resimleri yer alır.
-
-
Son bölümde belgeler ve
vakfiye suretleri yayımlanır.