Paşa ÇETEN
01-01- 1946
01-04-2007 Vefat Etti
-
1.1.1946
tarihinde Çorum Merkez Ahilyas köyünde doğdum. İlkokulu Albayrak
İlkokulunda bitirdim. Orta okulu 1.sınıftan terk etmemin sebebi
rahatsızlığımdan dolayıdır. Köyümdeki arazimde çiftçilikle uğraştım.
1966 tarihinde askerlik görevine gittim terhis olduktan sonra,
1.5.1969 Çorum 1. Noterliliğinde çalışmaya başladım. 1982 tarihinde
noterlikteki vazifemden ayrıldım. Bir ara serbest meslekle
uğraştım. 1.7.1991 tarihinde emekli olduktan sonra Mersin
Silifke'ye yerleştim. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Halen Silifke'de
seracılıkla uğraşıyorum.
-
İlkokul sıralarında herhangi bir
meslekte hayalim olmamıştır. Yukarıda belirttiğim gibi
memurluk,çiftçilikle uğraştım. Çiftçilikle size iki kısa anımı
anlatmak istiyorum.
-
Birincisi: Çankırı-Çorum Kırsal
Kalkınma bünyesinde deneme ekim yapmak için o günlerde yer
aranıyordu. O günkü çalışkan idarecisi Bekir Genç bizim oralarda yer
aramış bulamamıştı. İsteği 1 dönüm nadasa bırakılmış hazır tarla idi.
Burada deneme üretimi yapılacaktı. Bekir Beye bir dönüm yer yerine
3 dönüm yer tahsis ettim. Onlarda gerekli işlemleri
yaptılar,ektiler,gübreledilerse de ne hikmetse ekilen tosun buğdayı
Çorum arazisine uyum sağlayamadı. İkinci anım ise:Silifke'de aldığım
araziyi sulamak için sondaj kuyusu yaptırmak gereğini duydum. Bir
sondajcı ile anlaştık. Tarlam da su umulduğundan yakın bir seviyede
çıkınca, sondajcı ustası ile yaptığımız anlaşma gereği yapılan işin
çok altında bir ücret vermem gerekiyordu. Adamcağız sözünde durmak
için fazla ücret talebinde bulunmadı. Fakat bu durumda yaptığı
masraf ve getirdiği işçilerin masrafını bildiğim için sondajcıyı
zarar uğratmak istemedim ve sözleşmemizdeki ücretin iki katı ücretini
ödedim bu davranışım hem ustayı sevindirdi,hem de şu anda kullandığım
suya kavuşmuş oldum. Böylece sondajcı ile sıkı bir dostluk kurmuş
oldum. Halen Silifke' de bu dostluğumuz devam etmektedir.
-
Bir işe başlarken önce Allah C.C. tam bir teslimiyet ile
güvenip,seçtiği işe başlamasını sizlere öneririm. Sonra kul hakkı
(insan hakkı) na riayet edilmesi. İnsan oğlu hangi mesleği kendisine
seçerse seçsin,fen ilimleri ile müspet ilimlerin gerektirdiklerini bir
arada yürütmesi gerektiğini bilsin ve unutmasın bunlardan birisini
terk ederse idealindeki mesleği ileri ye götürmesi imkansızlaşması ile
karşılaşabilir.Bir misal vermem gerekirse: "İhtiyar olanla,gençler
arasında farklılık " gibi ortaya çıkar. Yer yüzünde yaşayan
insanlar arasında doğru,iyi,güzel huy ister gavurdan gelsin,ister
Müslüman'dan gelsin ,insan doğrunun yanında tavır almalıdır. İşte bu
duygu adaletin kendisidir. Eğer doğruyu ihlâl ederse, o zaman
adaletten kan damlar.
-
Şiir yazmaya
beni kötü şiir teşvik etti. İlk şiiri bize komşu vilayet olan
Kastamonu Tosya ilçesinde Şair,Eczacı Mehmet Karadaş yönetiminde
çıkan "Üçüncü Yeni" ismi ile o tarihte yayın yapan dergide
yayımlandı.
-
Ben şiirlerimi ödül alsın diyerek
yazmıyorum. Ödül verenleri de kınıyorum. Şiirin ödülü:ruh ve
vicdana yaptığı eylemdir. Tıpkı "göğe açılan pencere"
gibi. Toplumun önünde "ışık,geleceğine güven" eylemlerini
toplumun sofrasına bir nimet gibi koyan güzelliklerin
aynasıdır.
-
Yer yüzünde her insanın bir ideali vardır. Ferdin, ailenin,toplumun,
devletin de idealleri vardır. Bütün devletler bu idealler üzerine
kurulurlar. Temeli de adalettir. Benim idealim ise;bu gerçekleri
inanarak şiir diliyle dünya insanlığına sunmak ve onların ruhları
ile beyinlerine adaleti, özgürlüğü,sevgiyi ve barış duygularıyla
perçinlemektir. Nasıl ki ; her yağmur damlası kendini denizde bulursa
şiir okuyan insanlar da kendisini şiirin içinde görmelidir.
1991 tarihinde " Bu Bahar Nerede Bırakır Beni" isimli bir şiir
kitabım yayımlandı. İleride bir şiir kitabı yayımlamayı
düşünüyorum.Edebiyat alanında sadece şiir dalında çalışmalarım var.
Üçüncü Yeni, Çağrı, Duruşma, Güneysu, Kırağı, Nisan Yağmurları, Yeni
Düşünce, Bayrak, Sızıntı,Hüner ve Çorumlu 2000 dergilerinde şiirlerim
yayımlandı.
-
Ayrıca Silifke
EF.,Silifke Göksu,Marmara EF. Radyolarında canlı yayınlarda kendi
şiirlerimi okudum.Türkiye'de " Sanat ve Edebiyat Dergileri" her yerde
çıkmaktadır. Hele İstanbul'da çıkan sanat ve edebiyat dergileri ve o
dergileri yönetenler kendilerini kaf dağının doruğunda gözleri kör
bulutlar gibi yalınızca kendi çevresini tanıyor ve kolluyorlar.
Taşradaki ; şair ve yazarlara hiçbir şans vermiyorlar. Bu şiir
adına ihanetin ta kendisidir.
-
Ben İstanbul'da
çıkan sanat ve edebiyat dergilerinde şiir görmedim. Görseydim onlara
da şiir gönderirdim. Gönderdiğim olduysa da şiiri bilmedikleri için
yayımlamadılar
-
Paşa Çeten 1 Nisan 2007 akşamı geçirdiği bir kalp
krizi neticesi vefat etmiş,öğlen namazı Ulu cami'de kılınan cenaze
namazından sonra Çorum Ulu Mezar'a defnedilmiştir. Allah Rahmet
eylesin. Yayınevimizin basılmış ve sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları
bulunmaktadır.
|