Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
Ahmet CANBABA BAHAR   
Mahmut Selim GÜRSEL SON BAHAR
Mehmet KARADAĞ ŞU GURBETLİK BÜKTÜ BELİMİ
Muhsin AKTAŞ ÇÖZEMEDİM ŞU SEVDAYI
Orhan AFACAN TAŞ ATAN ÇOCUKLAR
Rıza HARDAL GÜZEL VATANIM
Sevim HARDAL MEKTUP
Üzeyir Lokman ÇAYCI MADEM Kİ HÜRSÜN EVLADIM…

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Ahmet CANBABA
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi
BAHAR
Bahar gösterirse gerçek yüzünü
Ağaçlar çıldırır rengârenk doğa
Sevgi yeşerirken atar hüzün ü
Yüreklerde coşku döner çocuğa
 
Doğa tahrik eder insanı içten
Kuşlar cıvıl cıvıl öter sevinçten
Alçalır yükselir bakarsın hiçten
Kanat çırpar martı çığlık çığlığa

Yeşile bürünmüş tonda dalgalar
Müziğin ritminde Fonda dalgalar
Yiter kıyılarda sonda dalgalar
Beyaz köpüklerle soluk soluğa
 
Erguvan rengine dönmüş tepeler
Hava sıcak bazen yağmur sepeler
Ana baba kardeş komşu bebeler
Olta elde kimi gider balığa
 
Zaman geçer yerde çiçek derbeder
Yağmurla dereye denize gider
Bilemezsin bahar bir elveda der
Yaza doğru çıkarken yolculuğa

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02  SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
SON BAHAR
Bir yok oluş değildir;
Son bahar
Her yılın da inanın
Kışı var
Sonra dirilir dünya gelir;
İlk bahar
Kavrulur hayatlar,
İşte Yaz
İşte ömür için biçilen
Dört mevsim var.
İnsanda doğar,
Yaşar ve ölür.
Ölüm inanın olmaz bir son bahar.
Görülür burada anlayan için
Bir döngü dünya ile,hayat
Yaratan boşa yaratmamış
İnsan dünyaya boşa gelmemiş
Mevsimlerde de var bir nasihat.
"Anlayana sivri sinek saz,
Anlamaya davul zurna az"
12/10/2007Çorum 15,28
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  03 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Mehmet KARADAĞ
Mehmet KARADAĞ Hayat Hikayesi
ŞU GURBETLİK BÜKTÜ BELİMİ
Gel, gel diyor oğlum bana ellerin
Bülbül gibi tatlı olmuş dilleri
Hayalimden gitmiyor ki gözlerin
Şu gurbet büktü benim belimi.
 
Gurbet ellerinde ellerim bağlı
Yokluğundan ciğer yüreğim dağlı
Gelemem yollarım tuzaklı ağlı
Şu gurbet büktü benim belimi.

Gözümün yaşları deryaya döndü
Yüreğim yandı, ciğerim söndü
Eyvah oğlum baban ölmeden öldü
Şu gurbet büktü benim belimi.
 
Hayatım boyunca çileler çektim
Yeter felek yeter yerlere aktım
Ölmeden önce de kefeni diktim
Şu gurbet büktü benim belimi.
 
ÇAĞDAŞ ozanım da sizlere emanet
Vadem bu kadarmış veda nihayet
KARADAĞ babandır sevmez ihanet
Şu gurbet büktü benim belimi.
Ankara 02/05/1982

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  04 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Muhsin AKTAŞ
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi
ÇÖZEMEDİM ŞU SEVDAYI
Gece gündüz hayaliyle yaşatır
Bin avradı bir celsede boşatır
Buhuruyla yürekleri kuşatır
Gâhî ne zor iştir şu kara sevda

Bir buseyle deli gönlü avutur
Nefesiyle cehennemi soğutur
Hiç usanmaz ardım sıra seyitir
Gâh kuru gâh yaştır şu kara sevda
 
Gurbetlere sürer olursun deli
Vuslata koşarken el verir veli
Mizahi dikenli sevdanın yolu
Gâhî yaz gâh kıştır, şu kara sevda
22.10.2008

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  05SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Orhan AFACAN
Orhan AFACAN Hayat Hikayesi
TAŞ ATAN ÇOCUKLAR
Sanki oyundasın taş atan çocuk
Cahil mi, cesur mu sonra görürsün
Seni kimler böyle oynatan çocuk
Sanmam bu eğlencen çok uzun sürsün
 
Sökülen kaldırım, ayaklarındır
Ölünceye kadar bir kötürümsün
Kundaklanan dükkân yarınlarındır
Vicdanında yargılanan cürümsün
 
Elinde Molotof, yüzünde maske
Neden bir gizliliğe bürünürsün
Yıllarca sonra, desen bile keşke
Vatan ahı ağırdır, sürünürsün.

Senin yaşıtlarda taso salgını
Yahut bir iple topaç çevirirsin.
Oyun sandığın işlerin çılgını
Çamı hedeflerken, can devirirsin

Hapiste mi geçsin ergenlik çağı
Orda da sarmalar pisliğin ağı.
Kopmak bilmez asla takvim yaprağı
Harf harf, cümle cümle sen sökülürsün.
 
Kaynağıdır dinlerin Ortadoğu.
Din olmaktan uzak dinlerin çoğu.
Tarih boyu bundan kinlerin çoğu
Müslümansın, Müslüman görünürsün.
 
Benimde devletle sorunlarım var
Yapamam bunu aramızda duvar.
Hırs, nefret, cahillik, benlik canavar
Davanı hukuk ile sürdürürsün.
 
Hadis; vatan aşkından iman doğar
İmansızı, iman her zaman boğar
Nefret, öfke beyne, kalbe zor sığar.
Kendini ellerinle öldürürsün.
 
Bir taş konuyu nereye götürdü
Kalkınmamızı dereye götürdü
İç, dış düşman biz nasıl düşürdü.
Devamlı boş çareye bürünürsün..
 
Araya girmesin etnik tefrika
İşte Ortadoğu, işte Afrika
Global siyasetler bin bir entrika
Ne yapsan hep mata düşürülürsün
 
Sömürgecidir her zaman Avrupa
Sanma takdir edilir, övülürsün
Şimdi demokrasi elinde sopa
O sopayla da bir gün dövülürsün
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Rıza HARDAL
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi
GÜZEL VATANIM
Yaşadım yıllarca senin bağrında
İncitmedin beni güzel Vatanım!
Bayraklarım dalgalanır hudutta
Sana doyum olmaz Vatanım!
 
Karadeniz kenarları ormandır
Torosların tepesi hep dumanlıdır
Erzurum’un soğuğu pek yamandır
Sana doyum olmaz Vatanım!

Marmara’da martılar geziniyor
Akdeniz’de gemilerin yüzüyor
Eserlerin tarihlerde yazıyor
Sana doyum olmaz Vatanım!
 
RIZA der unutma burada sözün
Sanki Cennet ala Ege Denizin
Güzel Vatanıma bağlıdır özüm
Sana doyum olmaz güzel Vatanım!
23/08/1975

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Sevim HARDAL
Sevim HARDAL Hayat Hikayesi
MEKTUP
Mektup gider isen bizim illere
Yıldırım ol yeter ki köye gel
Çok yukarı sen aya bile
Beyaz kara bulutlara dal da gel
 
İn evine dönüp köşe bak köşe
Sakın ha tutulma fırtına kışa
Ayrı ayrı yarenine yoldaşa
Benden selam ondan selam al da gel.

Kapı kilitliyse pencereden gir
Şu benim halimi ör öyle bir bir
Zavallı Rıza’ya aziz misafir
Fazla durma üç dört saat kal da gel
 
Mektup bana küsmüş ise o Hardal
Söyle benim için bir selamı ver
Bu şiirim olsun ona yadigâr
İşlet çevresini zarfa sar da gel
 
Misal anlat şu SEVİM'İN halini
Hangi bülbül terk eylemiş gölünü
Zülfi pençesinden birkaç telini
Anan vermez ise, çal da gel.
 
Mektup RIZA ile SEVİM’İN için
Selamın olmazsa ne idin suçun
Hırsızlım mı yapsın birkaç tel için
Acele bir cevap alda gel.
11/09/2003 Bitlis
 

Bir Sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Üzeyir Lokman ÇAYCI
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi
MADEM Kİ HÜRSÜN EVLADIM…
Madem ki hürsün evladım
Söylesene
Babanın at satın aldığını…
Sırtındaki keneden
Cebindeki
Deliklerden bahsetsene…
Söylesene
Suların akmadığını.
Bazı insanların sana
Tepeden baktıklarını...
Madem ki hürsün evladım
Tarih nasıl tekerrür eder,
Eldeki avuçtaki
Nasıl gider?
Anlatsana…
Madem ki hürsün evladım
Söylesene
Babanın at satın aldığını…
Metz, 07.04.1982
 

 SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

14 Ekim 2012 SARI ÇİĞDEM ŞİİR DEFTERİ Sayı 128