|
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
|
|
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Adile TÜRKMEN | |
Adile TÜRKMEN Hayat Hikayesi | |
GİDEM DEDİM NAZLI YARİM Gidem dedim nazlı yarim ağladı. Bir of çekti ciğerimi dağladı Bilmez misin dayanamam hasrete Zalim gurbet yollarımı bağladı. Yüce dağ başında bir gül bitirdim Nasıl oldu da ben o yari yitirdim. Eller sevdiğini almış yanına Elimi koynuma soktum oturdum Ilgıt ılgıt esen seher yelimi yelimi? Benim gönlümde divanemi, delimi? Durur durur yar göksünü geçirir, Yoksa bu gün de ayrılığın günü mü? |
|
Ahmet ÇETİN | |
Ahmet ÇETİN (OZAN) Hayat Hikayesi | |
ZAMAN Zaman;bazen birkaç saniye Bazen birkaç asır... Kimine hiç gelmeyen bir an Kimine asırlar gibi gelir zaman. Sevgileri gerçekleri kökleştirir Ayrılıklara ferman olur bazen zaman Dünyanın dönüşünde, Şahinin bakışında zaman. Arslanın yelelerinde esen rüzgarda, Avının pusuda beklemesinde zaman. Cezaevindeki mahkumun; Sabırlı mahsun bakışında, Uzaklardan gelen gurbetçinin Of çekişinde. Sevgilisine kavuşmak isteyen Yiğidin dilinde zaman. Kavurucu sıcakta bir damla, Damla bekleyen çiftçinin Diz boyu karda avını bekleyen Kurdun gözlerinde zaman. Ameliyat masasında, Doktorun hünerli ellerinde, Yavaş yavaş damlayan, Alın terinde zaman. Öğretmenin sabırlı emeğinde, Gizemli kalemde zaman. Polisin gece nöbetinde, Çakmak çakmak zaman. İşte zaman,işte zaman. Ye yazık ki;bu kargaşada Akıp gidiyor görmüyoruz, Bizim için kıymetli zaman |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Ahmet KURTBAŞ | |
Ahmet KURTBAŞ Hayat Hikayesi | |
ONA YANARIM (Çorum Halkı İçin) Hıdırlıkta yatan Kereb-i Gazi'yi, Görmeden ölürsem ona yanarım. Yol kenarında duran Erzurum Dede'yi , Bulmadan ölürsem,ona yanarım. Nice sırlar vardır,inan kalede, Bir çok evler vardır onun içinde, Sabah namazını Ulu Cami de, Kılmadan ölürsem,ona yanarım. Alacahöyük'te vardır sfenksli kapı Boğazköy'de bulursun büyük arslanı, Saat Kulesinde çalan o güzel sattı, Duymadan ölürsem,ona yanarım. Köylerde yaparlar mantı yemeği, Severler misafire ikram etmeyi, Ava çıkıp Derin Çay'da yeşil ördeği, Vurmadan ölürsem,ona yanarım. Bir de Çorum'un leblebisini, Çok beğenirsin, görsen giysilerini. Şehit çocuklarının yaşlı gözünü, Silmeden ölürsem, ona yanarım. Çorum halkı selamlar bütün dünyayı. Yazın sen de görürsün allı turnayı. Son olarak bir daha Çorum Halayı, Çekmeden ölürsem,ona yanarım. KURTBAŞIM sevmem inanın nazı, Soğuk olur kışı, sıcaktır yazı. Büyüyüp şehrimden bir güzel kızı, Almadan ölürsem, ona yanarım. 1986 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Ayşe ÇOBAN | |
Ayşe ÇOBAN Hayat Hikayesi | |
ÇİĞDEMİM Şubat ayı ılık geçti bu sene, Eridi dağların karı çiğdemim. Canlandı topraklar kabardı yine, Açtı yıldız yıldız sarı çiğdemim. Bu yılın baharı yağmurlu oldu, Kuruyan göletler sularla doldu. Topraklar yeşerdi,can hayat buldu. Ezelden Yunus'un yari çiğdemim. Kandil'den esiyor Çorum'un yeli, Çağlayıp akıyor derenin seli, Renk renk çiçeklenmiş bayırın beli, Uçuşur üstünde arı çiğdemim. Çiğdemle süslenmiş ellerde çalı, Çocuklar sevinçle tutmuşlar yolu, Hağbelerde bulgur,helke yağ dolu. Katarlar pilava duru çiğdemim. Ey AYŞE ÇOBAN'IM ,Çorum İlinde, Severek yazarsın kalem elinde, Çiğdem şiir olur gönül dilinde, Vatan toprağının Nur'u çiğdemim. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Hasan ÜNALAN | |
Hasan ÜNALAN Hayat Hikayesi | |
GELEK BİR GÜN Gözlerin sulanır dizler sızlar Yaşlıya verilmiş bunca acılar Gurbette olanlar seni arzular Başımıza bunlar gelecek bin gün. Bunlar başa gelecekmiş bilmezdik Olmasa yok kolay kolay ölmezdik Çoğalırdık bu dünyaya sığmazdık Başımıza bunlar gelecek bir gün. Bir karışık şu dünyaya gelmiştik Çoluk çocuk torunlara karıştık Neler çeke çeke hayattan geçtik Rahat ederim derken göçersin bir gün. Beklemeden düşüverin yatağa Hasret çeken girmek için toprağa Bir ansız hayalin kalır bakmağa Filan ölmüş diye söylerler bir gün. Kara haber çabuk yerini bulur Uzakta,yakınlar yola koyulur Meskeninde ağıt figan duyulur Er geç bu dünyadan göçersin bu gün. Duyanların duymayana söylesin Yazar böyle yazmış kalan neylesin HASAN derki Mevlam Rahmet eylesin Mirasını taksim ederler bir gün. 07/12/1993 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
İhsan TOMBUŞ | |
İhsan TOMBUŞ Hayat Hikayesi | |
ÇORUM TÜRKÜSÜ Çorum'un bağları zümrüt yeşildir. Her mevsim rüzgarı efil, efildir. Köylüsü, kentlisi uz ve ehildir, Yiyecek, içecek bol ve sebildir. Çorum'da yaşamak ne mutlu olay, El ele tutuşup çekelim halay. Bir ovaya bağdaş kurup oturmuş, Bağrında modern bir sanayi kurmuş Yiğitliği, sevi ile yoğrulmuş, Barış ve dostluğu buna delildir, Çorum'da mutluluk ne kadar kolay, El ele tutuşup çekelim halay. Dayamış sırtını Kösedağ'ına Bağlı tarlasına, bahçe, bağına. Tarihi uzanır Hitit Çağına, Ta ezelden beri uygar bir ildir, Birlikte toplanıp hep alay alay, El ele tutuşup çekelim halay. Yaşlılar olgundur,gençler ise şen. Evler şenliklidir,bahçeler gülşen. Ayrılmaz Çorum'dan,bir kez yerleşen. Çorum hiç kimseye gurbet değildir. Çorum'da yaşamak ne güzel olay, El ele tutuşup çekelim halay. 10 Aralık 1988 Ankara |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mehmet ASLAN | |
Mehmet ARSLAN Hayat Hikayesi | |
ÖĞRETMENİN OLDUM Benim sevgi dolu bebeğim oldun Kutsal ilham meleğim sen oldun sen, Sevgi bahçemde renk, renk açan Çiçeklere konan, kelebeğim oldun. Hayata açılan gözün ben oldum. Doğru, güzel olan sözün ben oldum Haksızlıklar karşısında kızaran, Al olan yüzün, ben oldum yavrum ben. Gözlerinden damlayan yaş ben oldum. Yüzündeki kirpik ve kaş ben oldum. Okudun, yükseldin ve adam oldun Başındaki taç ben oldum yavrum ben. Gece gözlerinde uykun ben oldum. Rüyanda en güzel duygun ben oldum. O kadar sevdim o kadar sevdim ki; Hayalde seni gören ben oldum ben. Damarlarında akan kan ben oldum. Seni ayakta tutan can ben oldum. Tüm canımı senin uğruna verdim, Şimdi cansız yerde yatan ben oldum. Doğruyu konuşan dilin ben oldum. Tahtaya yazan elin ben oldum ben. Bahçemde açan tomurcuk gülümsün sen, Başında duvak ve tülün ben oldum. Evinde aşın ve işin ben oldum. Mevsimin, yazın,kışın ben oldum. Daha sana ne söyleyeyim ki yavrum, Çorbanda bile tuzun ben oldum ben. Hak ve hukuka saygılı olmayı, Kul hakkın her şeyden üstün tutmayı, Sana öğreten ben oldum yavrum ben. Layık değilim, layıksın dediler Sana öğretmen ben oldum yavrum,ben. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mehmet Şakir ÇIPLAK | |
Mehmet Şakir ÇIPLAK Hayat Hikayesi | |
ÇAĞRI (Paşa'ya) Yüreğime kurşun dökme Düşmesin üzerine gurbetin gölgesi. Sırrını şarkılara söyle Susmasın nağmeler gibi. Göğsüne vurulan neşterin Şerh eder mi şiirini ? Alıp götürür mü elden ele, Sevdaları çiçekleri,nameleri. Gözlerin bulut,bulut olsa Ve kipçiklerin ıslansa ne çıkar ? Attığın oklar,demir değil,çelik değil Pulat pulat yüreğime batar Sılada bir ağaç diktinse Dibine su verenleri de an Yapraklanıp çiçeklenince Çağırır seni dualar gibi her an. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mesut ARTAR | |
Mesut ARTAR Hayat Hikayesi | |
SEVDALIM Kimseler bilmeyecek Bu Çorumdan gittiğimi Şahitliğimi camilerin ezan sesleri ve Bomboş sokaklar yapacak Göz yaşlarımla sulayacağım Adım adım senle bastığım her kaldırımı Birden donup kalacağım Bir adım daha atacak Derman olmayacak dizlerimde Eski bir şarkı gibi hatırlayacaksın beni Yada hayal meyal unutacaksın Kim bilir belki sevdamı urgan yapıp Asacaksın boynuma Tanımayacak o zaman kimseler beni Nereye gitmeli bilmem ki Gidip de unutabilecek miyim ki Ne acı kelimelerin Seviyorum demesi gerekirsen Elveda demen yaşarken öldürmen Bana vereceğin en büyük ceza Gözlerinde ölmem olacak Ve bir gün duyacaksın Nerde nasıl olduğumu Sen gülüp eğlenirken Ne sabah olacak bana Nede mutlu bir haber getiren postacı Çalacak kapımı Benden tek haber alacaksın Olmadığın bu yerlerde Olamadım bende Beşikten mezara kadar Yalnızlığım yalnızlığım Ben hep yalnız olacağım |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mustafa AKÖZ | |
Mustafa AKÖZ Hayat Hikayesi | |
KABRİSTAN Yolum düştü kabristana, Hep dizilmişler ki yan yana. Ay uçtu baş uçtu kız ana. Konuşmadan yatıp dururlar Adı mezar taşına yazılmış, Kimisi yeni defnedilmiş, Kimi toplu, kimi dağılmış, Hiç yok gibi yatar dururlar. Kabre girip geri dönmeyen, Bu yalan dünyaya kanmayan, Burda kimseyi beğenmeyen, Hep yan yana yatıp dururlar. Gördüğüm her kehribar yüzükler, Bildiğim ne kara gözler, Tanıdığım tatlı sözlüler, Konuşmadan yatıp dururlar. Bütün evleri harap olmuş, Vücutları hep turap olmuş, Güzel gözleri toprak dolmuş, Ağlamadan yatıp dururlar. AKGÖZ'ÜM ibret al aman ha, Burda lazım olan bir tek dua, Okudum üç ihlas,bir fatiha, Bizden dua bekleyip dururlar. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Mustafa GÖKGÖZ | |
Mustafa GÖKGÖZ Hayat Hikayesi | |
NİHAYET Nihalları aşikar kılmayasın bu demde, Sırrını hiç kimseye verme Huda'dan hayrı, Boşuna arayıp ta yorulma, bu alemde, Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı. Medet umma kimseden, her kulu Hızır sanma. Çölde zemzem arama Merve, Safa'dan gayrı. Kederleri görmeden, neşeye hazırlanma. Yaşanmamışı hayra , yorma rüyadan gayrı. Ömür dediğin nedir, iki nefes arası, |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Rıza HARDAL | |
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi | |
BİR GÜN Can iğini ten yününden Sarar kirmen,ular bir gün. Sulu yalçınlar önünden Açılar gül solar bir gün. Gül dalna bülbül konar Diken güle vermez zarar Suna saçın baştan tarar Saçlarını yolar bir gün. Dünya olur bir gün harap Ne gül kalır,ne de türap RIZA sebep olan harap Gözlerine iner bir gün. Kudret kazanı kaynama Katılmış seyreder ona Ecel kolunu boynuma Habersizce dolar bir gün. Acı tatlı yenmez olur Yalan gerçek denmez olur Hep kesilir sular bir gün RIZA sözlerini bitirir Bülbül gülünü yitirir Dört mişi alıp götürür Gelmediğe döner bir gün |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Sakin KARAKAŞ | |
Sakin KARAKAŞ Hayat Hikayesi | |
SANA GELDİM OSMANCIK El ele tutuşmuş,Gemici'yle Güney'in Sevda türküleri kadar güzel Osmancık. Baltacı, Koca Mehmet ve Akşemsettin'in; Türk Tarihi gibi,muhteşemdir Osmancık. Sana geldim Osmancık,senin sevdan ile, Gülün aşkı, bülbülü getirmiş dile Sahil yolundan köprüyü seyretmek bile Şairleri coştukça coşturur Osmancık Beylerçelebi ve İmaret camilerin, Tarihi medrese, köprü ve çeşmelerin, Ne muhteşemdir Düztepe mesire yerin Karadeniz incisidir, bizim Osmancık. Yusufçuk kuşlar Ulucami avlusunda Yeşilin bin bir tonu Adatepe'sinde; Üç bin yıllık tarihi, Kandiber kalesinde, İlçelerin birincisi bizim Osmancık. Sana tutkun şairler,senin için ağlar. Sarmış bedenini yem yeşil sıradağlar. Durmaz ki Kızılırmak sevdan ile çağlar, Her yerinde bir özlem,bir gizemdir Osmancık. KARAKAŞ sende doğdum, sende mutluyum der. Beni sana bağlamış bu ne güzel kader. Vatanın seven ancak ona hizmet eder, Yarınların mazin kadar güzel Osmancık. |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Şükrü GÜLTEPE | |
Şükrü GÜLTEPE Hayat Hikayesi | |
KÖYÜM Akşam olur koyun,kuzu melerdi, Analar tandıra unu elerdi, Çocukları okullara salardı, Köy düzeni böyle akar giderdi. Çalışarak tarlalarda coşardık Herk zamanı manda öküz koşardık Hasat bol olunca bizde yaşardık Köy düzeni böyle akar giderdi. Pınarlar ırmak olur çağlardı Gelin kızlar helkeleri takardı Tandırları ekmek için yakardı Köy düzeni böyle akar giderdi Köyümün sorunu çoktur yazarım Avare avare bende gezerim GÜLTEPE'YİM bu ahvale benzerim Köy düzeni böyle akar giderdi |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
K. Tanju ÖZSÖNMEZ | |
K Tanju ÖZSÖNMEZ Hayat Hikayesi | |
YENİ YIL Yenisiyle başlayamam, Eskisini bitirmeden Dağlara basmadan Bulutlara çıkmam. Hayal satamazsam Açlıktan ölürüm. Mavileri kazımadan Beyazı bulamam. Aşkını yakmazsam Sensizlikten üşürüm. Seni bitirmeden Kendime başlayamam. 06,01,2001 |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI | |
Üzeyir Lokman ÇAYCI Hayat Hikayesi | |
GÜNDÜZ GECEDEN BAŞLAR Timsahların oynaştığı yerde Tavus kuşları da yaşar. Gelincikler serpilir Yollara... Güneş düşlerimizde Doğar... Durmaz Yıldızların Şiirsel yansımaları... Yığınlaşan sevinçler İçimize sığar. Seviyesinde ilişkilerin Sıcaklığı yayılır. Kırgınlıklar Ve iç kapanıklıklar Yer bulmaz yaşantımızda. Ülkeleri aşar Elmas gibi işlenen Dostluklar... Soluk alır güzellikler Diğer kazanır çağ... Anlaşılmazlığı konuşamaz Varsayımların... Düğümlenmez Hukuk içinde hukuk Aşılır ayrıntısın farklılıkların... Koşarız Düşüncelerimizle Kuşkuları aşarak... Biliriz Zevklidir Böylesine yaşamak. 05/04/2001 Mantes la Ville |
|
Bir önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız | |
Zafer TERLEMEZ | |
Zafer TERLEMEZ Hayat Hikayesi | |
BİLİRSE Hayat manilerle doludur Yazmasını bilirsen Her şey sevgiyle doludur Sevmesini bilirse Dünya kazıklarla doludur Kazık atmasını bilirse Dünya çiçekle doludur Çiçeğe bakmasını bilirse Hayat cennettir Cennette yaşamasını bilirse Dünya fırtınayla doludur Fırtınayı yaratmasını bilirse |
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |