Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Ortaokulunun birinci sömestrsinde babamın emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim.
İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi.
Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım.
Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım.
1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara Emniyet Müdürlüğüne teknisyen olarak göreve başladım. 
Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972 tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım.
6 Eylül 1973 tarihinde Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim. 
10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim. Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim.
Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim. 
03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.
1990 tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar. 
Marangozluk, oymacılık, polis memurluğu, memurluk ve idarecilik yaptım.
Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım ve " El Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim çabalar neticesinde Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün boş olduğunu zamanla gördüm. Rabb’imin izni ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi avantaj olarak, evinizi geçindirecek, namerde muhtaç etmeyecek avantajından başka, manevi olarak; sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan öğrenmiş oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden
25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açtım.
Yazı yazmaya beni kimse teşvik etmedi Kütüphane için hazırladığım kitap beni yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
 
Yayımlanmış çalışmalarım: 
 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu  anda  dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
Saygılarımla. 
 

1997 Tarihinde yayımladığım ÇORUM 1997 isimli kitabımda yayımladığım çalışma aşağıda bulunmaktadır.

Mahmut Selim GÜRSEL

 

KRONOLOJİK ÇORUM TARİHİ ÇORUM VE ÇEVRESİNİN TARİHİ GELİŞİMİ

Çorum çevresinde az miktarda da olsa  son MÖ. 7000 - 5500 Paleolitik ve Neolitik döneme ait olduğu sanılan el  aletlerine de  rastlandıysa da  gerçek  anlamda  yerleşiğin Kalkolitik çağda yoğunlaştığı görülmektedir.<1>

MÖ. 5500 - 3000  Kalkolitik dönemde,madenlerin kullanılma  aşaması sayıldığı bilmekteyiz.

Çorum çevresinde bu dönemi MÖ.4000-3000 tarihlerinde  bu  devrin  4'üncü  aşamasını yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu dönemin   yerleşme merkezlerinin olduğu,Alacahöyük, Büyük Gülecek,Eskiyapar, Kayapınar, Kuşsaray kazılarının  tabakalarında  rastlanmıştır.  Büyük  Gülecek kazısında  bu  dönemin en  zengin materyali bulunmuştur.<2>

 

MÖ. 3000 - 1200  Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu  Devrin I. II  ve III. Tunç Devri dahilinde incelenmektedir. Bu  dönemde  bakır   filizleri  işlenmekte, saf bakır  bilinmekte  ve alaşımları kullanılmaya başlanmaktaydı. Bu Devirde  yerleşik  düzene  geçen insanlar, köyler,şehirler de  yaşamaya  başlamışlardı. Bu Devirde  bulunan eşyalar, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmektedir. <3>

MÖ.3000-2500 I. Tunç Devri, Çorum  çevresinde bulunan  madenler  sayesinde  yaşamın  geliştiği  görülmektedir. II ve III. Tunç Devri, Çorum  çevresinde  etrafı surla çevrili küçük ve zengin beyliklerin bulunduğu yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. İlimizde  bulunan zengin bakır filizleri işlenmeye başlamış ve bu madenlerin etrafı iskana açılmıştı Örnek olarak Bayat İlçesinin Astar Deresi  mevkiinde doğal bakır filizleri bulunmuştur.

 

Boğazkale

1935  tarihinde  R.Oğuz ARIK ve Hamit Zübeyr  KOŞAY tarafından Alacahöyük 'te ortaya çıkarılan 13 Kral  mezarı, II. ve  III. Tunç Devri başlarına tarihlendirilmektedir. Bu devir ayrı  yeten  Hitit Dönemini de kapsa maktadır. Alacahöyük'te bulunan 13 Kral mezarından çıkartılan,saf altından  kupalar, taçlar, kemer, elbise 

süslemeleri  ve çeşitli süs eşyaları, meteor demirinden hançer, tunç üzerine elektron gümüş kakmalı boğa ve geyik figürleri,İdiller, güneş kursları,insan heykelcikleri ve  kap  kacaklar, Alacahöyük  yöresinin ne  denli zengin olduğunu göstermektedir. Kazı   çalışmalarında  Mahmut  AKOK  devam etmiş olup,  kazı çalışmaları halen devam etmektedir. 

 

 
 

ASUR TİCARET KOLONİLERİ VE HATTİLER

Beylikler halinde  yaşayan bu şehir devletlerin   yazılı   kaynakları  olmadığından ,  bunları Hititlerin  ve Asur   çivi yazılarından   öğreniyoruz. Hattiler, yüksek  bir uygarlık düzeyine eriştikleri  gözükmektedir.  Konuştukları dilin eklemeli dil grubuna girdiği, dağ,tanrı adlarından anlaşılmaktadır. Hattiler Döneminde  Asurlar'la   ticariIlişkilerinin    bulunduğu ve Asurlar'a bağlı 10 Pazar kentleri  (Karum) bululduğunu  ve Çorum ilinde bilinen en önemli karum'un Hattuşaş'da  Boğazköy olduğu Asur tüccarlarının Akatça yazdıkları  belgelerde  belirtilmektedir. <2>  Asur'lu tüccarlar kumaş,esans ve kalay  getirip. Karşılığında  deri, simli kurşun, gümüş ve bakır  filizleri  alıyorlardı. Hattiler  şehirlerini  korumak  için Hititleri paralı asker olarak bulunduruyorlardı. 
<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<2> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<3> Meydan Larousse Ans. Hititler bölümü
<4> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990

 

 
KUŞARA DÖNEMİ
Bu gün Çorum  vilayetinin  bulunduğu toprakları, Anadolu'da  tarih  devresini  açan ve ilk siyasi birliği  kuran  Hitit İmparatorluğunun  anayurdudur. Hitit  başkenti Hattuşaş'da, Çorum il sınırları içerisinde  bulunuyor.  Bu nedenle Çorum, Hitit   arkeolojisinin  rakipsizen büyük merkezi olmuştur.
Boğazköy  Hattuşaş  arşivlerinde  bulunan bir  kil tablette ; Pithana  MÖ.1850  tarihinde  Kuşşara kentinin Kralı idi. <1> Hayatı  hakkında  fazla bir  bilgi  olmamakla  beraber ülkesini genişletmek  düşüncesinde idi. Bu kralın  adına  Kappadokya  tabletlerinde rastlanmaktadır. 
Pithana'nın oğlu  Anitta'nın  babasının   yolundan devam  ettiğini görüyoruz. Anitta'nın MÖ.1800  tarihinde  yaşadığı tahmin edilmektedir. Anitta'nın bir asur tabletin de adı  geçmektedir.  Anitta  krallık  yönetim  merkezini, Kuşşara'dan  Naşa /  Kaniş  kentine taşıdı. Anitta Hattuşaş'a iki defa saldırdı.
Birinci saldırıda Hattuşaş' ı vergiye  bağladı, ikin ci  saldırısında  ise  Hattuşaş'ı  yerle  bir etti  ve benden sonra kim kral olur ve Hattuşaş'ı imar ederse fırtına tanrısı  kahretsin diye beddua etti. <1> Anitta ; Gece baskınları yaparak komşu kentleri teker teker ele geçirdi.<2>
<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<2> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
 
 

ESKİ HİTİT DEVLETİ (HATTİLER)

Hititlerin MÖ.2000 yıllarında  Orta Asya'dan gelerek Anadolu'nun Kızılırmak kavisi  içine  yerleştikleri, bu  tarif edilen yerde oturan Hattilerle barış ve savaş  yoluyla uzun bir sürede bu bölgeyi istila ettiklerini  ve  burada büyük bir uygarlık  kurdukları bilinmektedir. MÖ. 1900'lü tarihlerde  Hattuşaş Kralı Piyus'ti görülmektedir. Kuşara Kralı  Anitta Hattuşaş'a  ilk saldırısın da  vergiye  bağlamış,ikinci saldırısında  Hattuşaş Kralı Piyus'tiyi  yenerek  Hattuşaş'ı  yerle  bir  etmişti.  Hattuşaş'ın  düşmesinden sonra civarda  bulunan  küçük şehirler birer birer Anitta' nın eline geçmeye başlamıştır. Bu genişleme döneminden sonraları yönetime gelen Hitit  Kralları Kuşşara  soyundan  geldikleriyle övünmüşlerdir.

Anitta'dan  sonra  yerine  I. Tuthalya  MÖ.1740 -1710 tarihleri  arasın da  babasının  yerine  geçti. I. Tuthalya'nın oğlu Puşaruma MÖ.1710-1680tarihleri arasında tahta geçtiği yalnızca kaynaklarda  adı  geçmektedir

Puşaruma'dan  sonra,oğlu Pawatelmah hakkında  isminden başka hiç bir bilgi bu güne kadar  bulunamamıştır.

I. Labarna  MÖ.1680 -1650 tarihleri arasında  tahta  geçtiği, I.Tuthalya’nın oğlu veya  torunu  olduğu  zan  edilmektedir. I. Labarna  zamanına  ait  tam  bir bilgi  olmamakla beraber, bazı Hitit  belgelerinde  Kızılırmak  kavsi  içerisinde bulunan  pek  çok  şehirleriele  geçirdiği anlatılmaktadır. I.Labarna ismi kendisinden sonra gelen krallarcada   kul lanıldığı, Eski Hitit devletinin ilk kurucusu olduğu,Telepinu  fermanı  olarak  bilinen  belgede bulunan Hitit kralları listesinin başında  I. Labarna ismi görülmektedir. <1> I.Labarna nın oğlu II. Labarna  yada , I.Hattuşil MÖ.1650-1620  tarihinde tahta çıktı.  I. Hattuşil  zamanı ile ilgili iki önemli belge bulunmaktadır. Bu belgelerin birisi Hititçe,diğeri ise Akatça yazılmıştır. Bu belge bir  vasiyetname niteliğinde olup,  kralların tahta  çıkış sıraları ve süreleri de yazılıdır. Bu belgelerden I.Hattuşil'in  Güney Doğu Anadolu'ya inerek önce Halep'i, sonra  Almuk  ovasında   bulunan  şehirleri  ele geçirip  ülkesini genişlettiği yazılıdır. <3>

I.Hattuşil  Kuşar  şehrinde  hastalanınca  her nedense  büyük  oğlu  Huzzia  yerine  küçük oğlu I.Murşil'i veliaht   göstermesi  kraliçe  ile  Huzzia' nın  I. Hattuşil'e karşı isyan etme girişiminde bulunmaları üzerine I.Hattuşil idareyi tekrar ele aldı. Ne  zaman ve  nerede  öldüğü  bilinmeyen I.Hattuşil'in yerine veliaht ilan edilen  I.Murşil  MÖ.1620-1590 tahta geçti I. Murşil  ilk  iş  olarak  Hattuşaş'ı onartarak başkenti  Neşa    şehrinden Hattuşaş'a  nakletmiş,sonra abisinin idare sinde bulunan  Halep şehrinin üzerine yürüyerek şehri tamamen yıkmış halkın bir kısmını  Hattuşaş'a gönderdi. Babil üzerine  yürüyerek  Babil  Kralı Amşutitana ile  savaşmış  ganimetler   alarak Hattuşaş'a dönmüş, akabinden Huri ülkesine sefere   çıkmış  seferde iken Hattuşaş'da karışıklık çıkmış seferi yarıda  bırakarak Hattuşaş'a  dönen Murşil  karışıklığı bastırmışsa da, eniştesi tarafından  kışkırtılan  Zedan tarafından Murşil öldürülmüştür. I.Murşil'in yerine  Hantili  MÖ.1590-1560  tahta çıktı. Ülkeyi genişletme ça balarında bulundu,Fırat  kıyısında 
Aştara  ve Kargamış  şehirleriyle  savaştı.  Netrik şehrini ele geçirdi. Bu devre kadar  Hattuşaş  şehrinin surları yoktu. Gaşka  saldırılarından  kurtulmak  için Hantili zamanında şehrin etrafına surlar yaptırdı. Hantili  öldükten  sonra  veliaht    prensin tahta çıkması gerekirken başka bir prens  olan I.Zidanta MÖ.1560 -1550  tahta çıktı. Zidanta  veliahttı ve  çocuklarını  öldürtüp  tahta  çıktıysa da saltanatı uzun sürmedi kendi  öz  oğlu Amunna isyan çıkartarak tahta çıktı. Amunna MÖ. 1550-1530  babasını  devirip  tahta  çıktıktan sonra Hitit ülkesinde çıkan kıtlık ve karışıklar ile  yürütür ken  Amunna öldürüldü. Yerine yeni bir  hanedanlıktan, Huzzia  MÖ.1530 -1525 tahta çıktı,kız kardeşinin  kocasını Telepinu'u rakibi  olarak  gördü   öldürtmek istediyse de muvaffak  olamadı.    Telepinu,MÖ1525-1500 Huzzia'yı bertaraf ederek tahta çıktı ve ülkede bulunan karışıklıkları sona  erdirdi. Gaşkalarla savaşarak onları  kuzeye  sürmeyi  başardı, Hitit konfederasyonuna bağlı olan küçük krallıklarla  ilişkilerini  kuvvetlendirdi. Telepinu zamanımıza  gelen en  önemli  belgesi fermanıdır. Yüksek mahkeme statüsünde Pankuş meclisini kurdu.<1> 
<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<2> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<3> Meydan Larousse Ans. Hititler bölümü
 
YENİ HİTİT DEVLETİ VEYA İMPARATORLUK
 DEVRİ MÖ:1460-1180
Yeni dönemin ilk kralı olan  II.Tuhalya MÖ.1460 -1440 kimin  oğlu  olduğu ve  ne  gibi  bir  yönetimle ülke başına geldiği,ne gibi bir yönetim ile idare ettiği    bilinmemektedir
II. Tuthalya'nın   oğlu I.Amuvanda    MÖ.1440 -1420  tahta çıktığı bilinmekle beraber yönetimi hakkında  fazla  bilgi  bulunamamış  olup, bazı tarih yazarların bu  kralın  III.Tuthalya'dan sonra tahta çıktığını yazmışlardır 
Arnuvanda'dan sonra tahta kardeşi, II.Hattuşil  MÖ. 1420 -1400 tahta çıktı, tahta çıkınca  Suriye  tarafına sefer yapma zorunda kal dı. Devletine  bağlı olan bazı krallıklar ve Kizziwanta ülkesinin Hitit hakimiyetine  aldı.  Ülkede çıkan  karışıklıklar yüzünden tahta, oğlu III.  Tuthalya MÖ.1400 -1380  çıktı. III.Tuthalya saltanatının ilk yıllarında bazı başarıları olduysa da,sonradan ülkesinin idaresini gevşetti. Kendisine bağlı bulunan şehirler de isyanlar ile komşu ülkelerden saldırılar sonucu Hitit ülke sinin sınırları Hattuşaş şehrine  kadar  daraldı.   Gaşkalar bir ara Hattuşaş'ı bile tahrip ettiler. <1>III.Tuthalya'nın pasif  kalması  neticesinde oğlu  I.Şuppiluliuma  MÖ.1380-1340 sarayın ileri gelenlerle babasını öldürtüp tahta çıktı.<1>
I.Şuppiluliuma devri üç döneme ayrılır:<1>  1.dönem:17 yıl kadar sürer,bu dönemde I.Şuppiluliuma Anadolu Hitit  birliğini  sağlaması, Suriye ve Mezopotamya   topraklarında  bulunan  krallıklarla  yapılan  antlaşmalarla sınır güvenliğini sağlayıp, Mitanniler'le savaş yapması,savaşta pek  başarılı  olmamak la beraber Mitanniler'in  kralı  Tuşratta'yı öldürmesi,Suriye  seferinde  Halep'i  tekrar  ele  geçirmesi 1.dönem olarak görülmektedir.  2. dönem 20 yıl kadar sürer.
Anadolu'da bulunan krallıkları kendisine  bağlama   çalışmaları  bu dönemde olmuştur.  Kuzey   sınırlarında  bulunan   Gaşka ve Pala devletleri ile savaşıp, Kizzu- watna'  yı zapt ederek, oğlunu  buraya  ruhani başkanlığına getirdi.  Anadolu'da tam bir Hitit birliği kurulmuş oldu.<1>
 3. Dönem 3 yıl  kadar  sürer. I.Şuppiluliuma bu kısa  zamanda, tekrar  Suriye  topraklarına  gitti.  Mitanniler'in  kralı Tuşratta'nın oğlu Mattiwaza babasının  ölmesi üzerine I.Şuppiluliuma'ya sığınmış,  I.Şuppiluliuma da  kızını Mattiwata'ya  vererek damadı  yapmış ve  Mitanni  tahtına  oturtmuştu.    Kargamış  şehrini  almış, oğlunun  Piyaşil'i Kargamış'a,diğer oğlu Talapinu'yu da Halep şehrine kral yaptı.<2
I.Şuppiluliuma'ya   dul   Mısır kraliçesi tarafından ya kendisinin ya da oğullarının  birisi ile evlenmek    istediği teklifi gelmiş,bu teklifi     değerlendiren  I.Şuppiluliuma  oğlunun birisini Mısır'a yollamışsa da,Mısır tahtını  ele   geçiren Ay, bu  prensi yolda öldürtmüştür. <3> I.Şuppiluliuma   bir salgın hastalık sırasında  ölmüştür.
 I. Şuppiluliuma'nın  yerine  oğlu, II.Arnavnda MÖ. 1340 -1339 çok hasta olarak  tahta  çıkmış ise de saltanatı uzun sürmemiştir. Taht'a çocuk yaşta olan II. Murşil MÖ.1339 - 1306   çıktı. Çocuk yaşta kralı gören pek çok bağlı şehir  isyan  etti  ise de   II. Murşil  1.Şuppiluliuma' nın oğlu olduğunu gösterdi. Ordularının başına geçerek  isyan eden şehirlere sefer düzenledi.Bu seferlerin  hepsinden başarılı olarak döndü. Batı Anadolu krallıkları ile savaşarak sınırlarını kuvvetlendirdi.
 II. Murşil savaştan savaşa giderek  ülkesinin    birliğini sağlamıştır.<1>II. Murşil  öldüğü zaman iki oğlu vardı. Büyük oğlu 
Mutavatil'i MÖ.1308-1282  tahta çıktı.  Küçük kardeşi Hattuşul'in de  yukarı ülke yöneticisi ve Kumandanı olarak  tayin etti. Mutavatil'i inin ilk on yıllık iktidarı karışıklıklar  içinde  geçti.  Gaşkalılar yeniden  ayaklandılar. Bu ayaklanma Hitit ülkesinin  diğer  kesimlerine de  sıçradı. Mutavatil'i Hattuşaş şehrini boşaltarak aşağı  ülkede bulunan Dattaşa'yı geçici olarak  başşehir yaptı. Kardeşi Hatuşul'i de Hitit ordusu baş komutanlığına yükseltti. Ülkede olan isyanları bastırdı ve düzeni yeniden sağladı. Mutavatil'i döneminde  Mısır tahtına geçen II.Ramses  ile  hediyeleşmeleri ve  iyi komşuluk ilişkileri bulunmaktaydı. Asur kra lı I.Adad-Nigari Hititlere bağlı Mitanni  prensi Warşa  Şatta'yla  savaşarak Şatta'yı yendi. Muta vatil I.Adad-Nigari üzerine  bir ordu gönderdiyse de Hitit ordusu yenildi.Bu olaylar olurken,Hititlere vergi vermekte olan Amurru prensliği başında  bulunan   prens  öldü, yerine  geçen  Benteşina  Hititler'le  olan antlaşmayı bozarak Mısır tarafını tutmaya  başladı.    Mutvatil  durumu  öğrenince  bu  ülkeyi idare etmesi için Şatili'yi görevlendirdi. Benteşina kendisini koruması için II.Ramses'e baş vurdu. II.Ramses  bu  fırsatı  değerlendirmek   isteyerek 15-20.bin kişilik ordusu  ile önce Suriye'ye girdi. Mutvatil  bu durum karşısında ordusunun başına geçerek Suriye' ye yürüdü. Yaklaşık  olarak  MÖ. 1282  tarihinde  Kadeş  (Bu gün ki Tel Nebi Mend) önünde iki ordu  karşılaştılar.
O devrin en büyük meydan savaşı  oldu ise de  savaşın  kesin sonucu belli değildir.  Savaş sonrasında barış antlaşması yapıldı. Bu antlaşma  gereği  II. Ramses  aldığı yerleri boşaltarak Suriye'nin güneyine çekildi,Kadeş şehri  Hititlere  kaldı.
Antlaşmadan  sonra  orduda çıkan bir ayaklanma  neticesinde  Mutvatil  öldürüldü,yerine gayri meşru oğlu Urhi-Teşup MÖ. 1282  1275 tahta çıktı. Amcası Hattuşil’in  bu  olayı olgunlukla Karşıladı. Hattuşul' in egemenliği altında bulunan şehirlere saldıran yeğenine hoşgörülü davrandı. Hattuşil'in elinde kalan  son iki şehir'e de saldıran yeğenine ancak 7 yıl dayanabildi ve  mecburen savaşmak zorunda kaldı. UrhiTeşup idaresinden  hoşlanmayan  bazı şehir beyleri Hattuşil'in tarafına geçtiler. Urti-Teşup'un bulunduğu  Şemuha şehrini Hattu şil kuşattı ve  şehri aldı. Urti-Teşup öl dürülerek hakkı olan tahta çıktı. MÖ.1275 -1250 Hattuşil  başşehrini  yine Hattuşaş'a taşıdı,diplomatik  evlenmelerle  komşuları ile dostluklar  kurdu.  Döneminde   karışıklık çıkmadı. Asur ar'ın Hititlere  bağlı Mitanni  devletine saldırmaya  hazırlandığı haberi üzerine,Hattuşil, II. Ramses'le Kadeş Barışını imzaladılar.
Mısır Mitanni devletinin Asurlar'ca alın ması neticesinde  Mısır'ın da tehlikeye  gireceği  görüşü  bu antlaşmanın gerekliliğini göstermektedir.Kadeş Barış   Antlaşması neticesinde Asurlu'lar savaşmaktan vaz geç tiler. II.Hattuşil ölünce yerine çocuk yaştaki oğlu IV. Tudhalya MÖ.1250-1220 taht'a çıktı. Tudhalyanın  çocuk olmasından  dolayı idareyi Kraliçe Pudu-Hepa ele aldı.   İdarenin bir çocuk ve kadında olması nedeniyle, Hititler’ in Komşusu olan Asur,Batıda Ahhiyava tarafından saldırılara uğramışsa da Hitit topraklarından kayıp olmamakla birlikte, devlet  zayıflamaya  başlamıştır . IV. Tuthelya   birliği  ayakta tutmaya çalışmış, kendisine sığınan Madduvaddaş  adlı  bir  prensi  himayesine  almış ve ona bir  Küçük beylik  tahsis etmiştir. Mudduvaddas,kalleşlik yaparak diğer prenslikleri de  kışkırtmış, IV. Tuthalya ya karşı ayaklandırmıştır. Bu ayaklanmayı bastırmak için Tuthalya  harekete geçmiş fakat bu ayaklanmayı bastıramadan ölmüştür. Tahtla oğlu III. Arnuvanda MÖ.1220-1190 çıkmıştır.Bu dönem iyice  zayıflayan Hitit İmparatorluğunun sonunu ha zırlayan olaylar  ve  kavimler göçü diye bilinen hareketler zamanına  rastlamaktadır. III. Arnuvanda'dan  sonra Tahta  kardeşi  II.ŞupilullumaMÖ.1190 - 1180 geçti  ise de  kaynaklarda     II.Şupilulluma hakkında  pek  bilgi bulunmamaktadır. <1>    Bu   tarihlerde  kavimler  göçü   şiddetlenmiş  Anadolu'da bulunan yerleşim  alanları Frigler tarafından ele geçirilmiştir.   Bu akıbetten  Hattuşaş'da   Kurtulamamış, Frigler tarafından yerle bir edilmiştir. Bu sonuç Hitit İmparatorluğunu  tarihten silmiş olmasına  rağmen, Hitit  prenslikleri  Güney ve Doğu Anadolu'da  varlıklarını sür dürmüşlerdir. Çorum ili dışında kalan  bu prenslikler konumuz dışında kalmaktadır
<1> Meydan Laurosse Hititler bölümü.
<2> Ekrem Akurgal 

Sayfa Başına Gitmek İçin Tıklayınız!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU FOTOĞRAFLAR TELİF ESERİ OLUP BENDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR.

 

Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.