DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

İÇİNDEKİLER Tıklayarak şiirlere gidebilirsiniz

ÖNSÖZ
HAYAT HİKAYESİ
GÖRDÜK
RAMAZAN VE ORUÇ
BAYRAM GELMİŞ
AZİZ NESİN KİTAPLARINI İSİMLERİDİR
ON KASIM
GÖRMEK GEREK SEVDİĞİNİ
GÖNÜL BU YA!
RAMAZAN
SANAT MI ZANAAT MI?
ZAMAN
BEN GİDİYORUM SİZ BURADA KALIN
ÖLÜM
A MISIN; M MİSİN NESİN?
YAĞCI ANANIN ASİTÇİ KIZI
BAL MISIN?
RAMAZAN GELDİ
BU SORUYU KİM BİLİR?
BU VATAN BİZİM
BİZİMKİ
MERMER BİLGİ MERMER KAFA
BU VATAN!
GEL DE GÖRME!
GÖRDÜM GELDİM ÖZLEDİM
HAZIR MIYIZ?
BAKMAYIN
YAŞAMA
ANLATAMADIM!
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
YENİ YILI BEKLERKEN
SAĞIR SULTAN
HAK
HAK VERİLMEZ ALINIR
PARA PARA PARA
SİZDE ALIŞTIK
SAKIN HA !
KENDİNDE ARA

TEVELLÜT KAÇ!

DOST MUSUN DÜŞMAN MI?
SEVDALIM
ZAMANIN TARİHİ
SEN FANİ DEĞİL MİSİN?
SUSMAK SEVAP DİYORLAR!
GEMİ
MEVSİMLER
VERİLMEZ
BEN BİLMEDİĞİMİ YAZAMAM!
VATANIMDA OLACAK!
10 KASIM
SENİN PUTUN
YOK ETMEK İSTEYENLER GİBİ
DEĞEMEZSE YAPTIĞIM!
SESSİZ DUR!
VİCDAN!
ÇAL DOSTUM!
SENİ SEN DİYE
HASTA HAKKI
SON NEFES
İSTANBUL
SEVGİN BURADA
SENSİZ GEÇMEZ ZAMAN
TÜRK BAYRAĞINI SEVENLERE!                                                                    
EVLER VE DAĞLAR
SUS ARTIK!
DAĞLARI SÖYLEMEK NİYE?
HAYIRSIZLIK İÇİMİZDE
O'NUNLA ŞAŞIYORUZ
ANAM II
SAKLA SAMANI
YAPTIĞINI GÖRÜRSÜN
SON NEFESİMİZ
SONRA?
SORDUN MU?
SUÇLARIZ
TÜRKİYE’M GÜZEL ÜLKEM!
ZAMAN DENEN ZAMAN
YARATAN SENSİN
SUS!
YOK YAHU!
YARATANLARINDAN DA KORKMUYORLAR
 
 

 01

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ÖNSÖZ
Zaman olur ki anmak için bahane gerekmez. Anmanıza gerek kalmayan yazılmış ve belgelendirilmiş zamanı yazmış, çekmiş veya çekmiş oluşunuzdur. Bazen anılarını biraz araştırarak unuttuğunuz bazı bilgileri erişmeniz için de yazdıklarınıza, çektiklerinize veyahut çizdiklerinize bakmanız gerekir.
İncelediğiniz bu sanal kitap da bu işlevlerden benim Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve edebiyat dergisinde ve Sarı Çiğdem Şiir Defterinde şiirı örneklerimin yeniden burada yayınlanması ile meydana gelmiştir.
Ben bu çalışma ile bazı bildiklerimi aktardığımı ve okuyanlara bilgi verdiğimi umuyorum. Bir birikim yumağı ve Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi içinde yaptıklarımın ve çabalarımın göstergesi olarak da görülür düşüncesindeyim.
Benim ve takma adla yazdığım yazılarımı sizlerin görüşüne sunuyorum.
 
Mahmut Selim GÜRSEL
25/10/2012 Çorum
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 02

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
1947  tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel,annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle  Ortaokulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar  seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı, okumuyorum  diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü,Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da çeşitli şu beler ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim. 
1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıca’yı öğrenmeye uğraştım,Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  3.  8. 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
1990  tarihinde  kütüphanelerdeki kitapların tasnifi ile ilgili 10 yıllık bir araştırmamı "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)"kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere  dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar. 
1993 yılında Türkiye'deki  bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması "  kitapların Ankara Milli Kütüphanesine  toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu  hemşehrilerimi  haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile  Millet  Vekilimiz  Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu' nun destekleri ile el yazma kitaplarımızın  Çorum' da kalmasını sağladım . Açık öğretim için  üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı ,tayin  edildiğim  yere gitmeyerek emekliliğimi istedim. 
İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi.Şu anda emekli  memurum. 
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence  en  önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum:Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitaplar"ın Çorum'da kalması  için  verdiğim  çabalar  neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu,iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek,namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum. 
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım;fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
İdealim: Çorum'a  tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Bu idealim yüzünden tayinim çıktı. Yayımlanmış dört çalışmam bulunmaktadır. Bunlar: 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) ", 
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar", 
"Çorum 97" ve 
"Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi 63 sayı basıldı ve Bu sayfalardan Internet'te yayınlanmakta"
“Çorum 2002”  
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004
 Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu  anda  dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 
corumlu2000@gmail.com
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 03

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÖRDÜK

Nasip ettin geldik gördük;
Sana şükürler olsun Rabbim!
Buraları gördük; seni bildik
Senden af, mağfiret diledik!
Hac eyledik burada emrin ile
Emrin rükünleri yaptık bir bir
Sana ulaşmaktı emelimiz bizim.
Geldik; gördük buraları senin için
Bitince rükünlerimiz görevimiz
Sevgili kulun için düştük yola
Vardık Muhammed Sallahu Aleyhisselam'a
Ziyaretimiz ile mutlu ve umutlu
sayende bulunduk O'ndan şefaati
Ravzasında bulunmamız nasip oldu
Rabbim Senden tekrar gelmemizi,
Kabe'ni, Ravza sahibini görmemizi
Diledik kalbimizle, dilimizle
Nasip ettin bize on beş yıl sonra
Peş peşe geldik eşimle huzuruna
Yazdım bu dizeleri Kurbanın birinde
Af senden, davet senden biz kullarına!
25/10/2012 Çorum Kurban Bayramı 1. gün saat 12,35
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 04

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

RAMAZAN VE ORUÇ


Bizler için yaratanımız der
Ramazan on iki ayın bir parçası
Bu ayda bizlere çok şey söyler
Anlayan varsa bu bilgi ona değer
Kameri ayların birinin ismidir Ramazan
Pek çok olaylar buluru ramazanda
Anlaya bilirsen ne mutlu sana
Bize verdiği Kameri takvim bir olay
Her yılın on günü kayar o yılın
Her yıl öne gelir Ramazan Ayı
Ömrün olurda tutarsan orucunu
Vaden yetmez ise otuz yedi yıl
Tutmuş olursun bir yıllık orucunu
Sana diyor ki bunları anla uygula
“Ramazan ayı insanlara yol gösterici”
“Doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın”
“Açık delilleri Kur’a’ın indirildiği aydır”
Sana doğruları gösteren bir aydır
Bilgilerini öğrettiği Kur’an’ı için
Öğren bilgileri onunla amel et
“Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler”
“Onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa”
“ Başka günlerde kaza etsin. “
“Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. “
Allah’ın için olan Orucu düzgün tut.
Yolculukta tutamaz isen orucunu;
Ya da vücudun hastalanır isen o ayda
Sıhhatin olmaz ise iyi olduğunda tut!

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 05

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BAYRAM GELMİŞ

Baktık ki bir gün dediler
Kapımıza Bayram gelmiş;
Beklemiyorduk onu çoktan
O yine de bize gelmiş!

Bayram için denir ki;
Sevgi, saygı, özlem ile
Gelince yılda iki kere
O yine de bize gelmiş

Önce Ramazan ile geldin
Kıymetini bilemedim
Şimdi Kurban ile geldin
O yine de bize gelmiş

Sesiz ve zaman içinde
Bekleyeni oldukça çok
Kutlayanı ise hiç yok
O yine de bize gelmiş

Geldiği yer dinin gereği
Emreylemiş onu yaratanı
Kutlayınız birlikte demiş
O yine de bize gelmiş
20/10/2012 22,10
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız
 
 

 06

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

AZİZ NESİN KİTAPLARINI İSİMLERİDİR
 

“Ne dersen doğru imiş!”

"Ne Yaşar ne yaşamaz"mışız;
"Parti Kurmak Parti Vurmak"; nemize
"İt Kuyruğu", gibi dolaşıyoruz gidenlerle
"Fil Hamdi" gibi yiyenler yedi doymadı,
"On Dakika" da cepler doldu
"Damda Deli Var" Dediler
"İhtilali Nasıl Yaptık" gördüler.
"Üç Karagöz Oyunu" Üç maymun gibi
"Toros Canavarı" olduk bu oyunda.
"İnsanlar Uyanıyor," dedi ise de UYANAN YOK!
"Büyük Grev" yapsak da bilen yok!

“Böyle Gelmiş Böyle Gitmez” diyemeyecek miyiz?
18/01/2013 saat 21,22

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 07

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ON KASIM
 
Tarih On Kasım Türkiye’yi yasa itti,
Her insan gibi O’DA göçüp gitmişti;
Bıraktığı eserlerin hepsi bize emanetti
Biliyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Sen de gidince O bıraktığın emaneti
Talan edilen ülkemin sahibi bu gençti
Görünmez ki anlamayana Türk’ün ilmi
Görmüyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Seni sevenler artık pek gidemiyor ileri
Gitse de bir el durduruyor diyor git geri
Her şey gibi gider ilkeler gelmiyor geri
İstemiyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Türk’ler On Kasım bana özel gün derdi
Vatan için yaşamamız gerektiğini söyler idi
“Naçiz vücudum bir gün toprak olacak” dedi
Göremiyor muyduk bundan bizler Atatürk!

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 08

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÖRMEK GEREK SEVDİĞİNİ
 
Beklenen olmazsa bile görmek gerek seni
O senin sevdiğin olduğunu bilince kendini
Sevmezsen de nazını, edasını, gamını;
O senin sevdiğindir; göstermen gerek sevdiğini.

Sevginin bereketini bilmeyi öğretti sana
Bilmedin kıymetini, etmedin onun için tasa
Ömür bir gün biterse ağlarsın sarsıla sarsıla;
O senin sevdiğindir; göstermen gerek sevdiğini.

15/12/2007 05,15 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 09

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÖNÜL BU YA!
 
Gönül isterse de istemezse de
Zaman çeker kara toprağa bizi.
İnsan olarak gelmek demek;
Öleceğini bilmeden beklemek.
Zaman gelir birden bire bize,
Biz de koşar gideriz Rabb'imize.
Dünya'ya geldiğimize inanıyorsak biz
Öleceğiz hepimiz bir gün elbet.
Ecel günde beş kere kapımıza gelir,
Bizi yoklar bizi bilmezsek,
Ot gibi yaşadığımız belli,
İnsan gibi de biz ölebilsek.

22 Ocak 2008 Çorum 16,15

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 10

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

RAMAZAN
 
Bu gün erdik sana yine
Rahmetini umduk gene
Bilmedikse vaktini biz
Af eder bizi Rabbimiz

Gönlümüz bol rahmetine
“Habib”in şefaatine
Bekleriz o eceli biz
Af eder bizi Rabbimiz

Ramazan bereketine
O “Gülün” Medine’sine
Tavaf etsek Kabe de biz
Af eder bizi Rabbimiz

Bayramından bizlere ne
Bitmen özlemi kime ne
Mağfiretin isteriz biz
Af eder bizi Rabbimiz

01 Eylül 2008 ÇORUM 04,30

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

11

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SANAT MI ZANAAT MI?

Ayırabilirler mi bilmem!
Sanat mı, sanat mı?
Hangisi hangisinden doğdu?
Biz hangisi iye büyüdük?
Hangisi ile yoğrulduk?
Bilmeden, incelemeden?
Atıldık birkaç kola birden.
Yapabildik mi?
Onu da bilsin izleyen.

22 Eylül 2008 saat 00,32

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 12

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ZAMAN
 
Zaman;
Nedir bilmeden akıp giden bir sel gibi.
Akar gider bizi anlatmadan, anlamadan, tanımadan, bakmadan.
Neden onu durdurup o güzel anlarımızı sabitleyerek uzun zaman o tadı tatmamızı sağlamayan zaman.
Sevgim, aşkım, tanışım, dostum, arkadaşım, sırdaşım, yandaşım, yoldaşım, fikirdaşım, kardeşim.
Sabitliye bilsem o zaman.
Bakabilsem o anılarıma.
Tekrar ve tekrar o güzellikleri bakarak duyarak, hissederek yaşam.
İstemez akan zaman. Benim isteğimi bildiği halde durmadan akan.
Durduramam.
Sabitlersem o anı ancak fotoğraf makinem. Kameram, teybim, işte en önemlisi olan klavyem.
Eskiden kalemim vardı kurşun olan. Silgim vardı onu silen. Yazar yazmaz okursan, silgi ile istersen silersin yok edersin ortadan. Yazmam. Sabitleyemem yazamam.
İşte bu zaman!

07 Ağustos 2008 Çorum 22,58

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 13

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BEN GİDİYORUM SİZ BURADA KALIN
 
Bildiğimi aktarmaya,
Size hizmet sunmaya
Elden geleni yapmaya
Beklide bilmeyerek sizi kırmaya
Doğru bildiğimi yapmaya
Görev tamam, gitmeye
Belki yarın,
Belki yarından da yakın.
Anarsanız beni;
İster sevgi ile
İsten Rahmetle;
İster nefretle;
Anın!
Ben gidiyorum siz burada kalın!

27 Eylül 2008 Çorum saat 05.40
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 14

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ÖLÜM

Neden korkarız ki yeniliklerden,
Yeni bilgilerden yeni yerlerden
Sonu ölüm değil mi bu gezegen
Yaşadığımızı sandığımız alem!
Ecel gelince karşına bilirsin sen!
Belki iyiliklerini görür gülersin sen
Belki de hesabın tutmaz ödersin sen
Kabir azabı nedir; bilir misin sen
Hani bir türkü vardı ölüm üstüne:
"Ölüm ardıma düşüp boşa yorulma
Var git ölüm bir gün yine gel
Evime barkıma gidem de görem
Var git ölüm yine gel" Gibi idi sanırım.
Biz git deyince gitmez ölüm başımızdan
Belki vakti gelmiştir zaman yaşımızdan
Ne zaman son olur dünya yaşamımızdan
Korkma; bil vaktin gelecek her canlı gibi
Ömrün bittiğinde son nefes verecek gibi
Arkandan ağlayanlar iyi diyecek gibi
Yaşa da dünyada hemen ölecek gibi.
08/09/2011 Çorum 17,40

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 

15

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

A MISIN; M MİSİN NESİN?

Kendini sandığın kadar kendin ,
Kuyruğun yoksa niye alındın?
Kem küm etme biz sanal değiliz,
Kendi adımızla yazan kimseleriz!
Kimlik sıkıntısı çeken değil gerçeğiz.
A'yı E' diyenlerle de bir değiliz.
Alınanları da hoş görür kişilerdeniz.
Davet edilenleri sizde mi içindesiniz?
Adamlığı kabul etmiyen "Adem" değil misiniz?
İnternet'e girip Googleyi bilmeyilerden misiniz?
Dersini sen önce kendine ver,
Bizde seni hiç bilmeyiz!

63 sayı basılan Internet'te yayınlanan
120'üncü sayısı hazırlan Çorumlu 2000
Bilmiyorsan öğren, çık artık kabuğundan
Araştırmadan yazma, araştır karşındakini
İnan bilgini bildirememişsin öğrettiği
Ancak olmuştur verdiğin dersler mum gibi
Kimse yararlanmamıştır Bilmediği için seni
A mısı E misin artık karar ver ve yaz
Kendini bile tanımayan arsız, yaramaz.


28 Ocak 2009 20,13 Çorum

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 16

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YAĞCI ANANIN ASİTÇİ KIZI
 
Bir komşu ki düşman başına olmaya,
Hazmedememiş insanlığın özünü
Apartmanda altmış yıl otursa da
Uyamamış bir türlü düzenine
Alttaki dairede oturanın tepesinde
Silkermiş, kilim halı, çarşafı
Bilmezmiş ki alt hanenin zarar görür sağlığı.
Her türlü eziyeti yapmayı hüner,
Her türlü yalanı söylemeyi meziyet,
Sövüp saymayı marifet sanmış
Böyle bir aile hayal edin bir hele.
Bu aile ki ana kız babayı kapıya
Döverek hastanelik gününde ederler
Birde insanız diye gezerler gerine gerine.
Dövdükleri adamı utanmadan düştü derler
O da hak etmiştir beklide sahip olamamış ehline
Boş vermiş alkolle birlikte, hayatın felsefene.
Yetmişe merdiven dayasa da bu evin kadını
Hani derler ya adam olamazın yaşama ile.
Ademleri sevmeyip, onu tanımamakla.
Böyle bir ananın evladı bu hoca;
Aman ne ben söyleyeyim, nede siz dinleyin.
Bebelere danışman olmuş birde,
Benim dediğim olacak sen kimsin ki bakışlı
Ben bilirim tafrası ile kara kaşlı.
Bu ananın kızı da elbet benzer anaya;
Atalar başa demez her lafı anlayana;
“Anasına bak al kızını derler”
İşte tam bu kişilere biçilen değer.
Bir gün eziyette olan komşusuna
Anası iftira eder kızına o kişi söyleyince;
Annem yanlış anlamış der. Sonra eve girer.
Birde evde vardır misafir profesör.
Anasının düşüncesini analiz ederler,
Hep beraber hırslarını alamayıp karakola giderler.
Karakolda iftiralarını söyleyince;
Komiser onları dinleyince
Düşünün bu anlatacağım kişi
Bir ilköğretim okulunun
Öğretmeni o da psikolog danışman;
Kızınca belli olmaz hali
Gider anasının karşı komşusuna
Balkonda oturursunuz siz ha!
Bir daha otur da göreyim
Hem senin hem kocanın
Üzerine Asit atarım.
Diye bağırır çağırır girer.
Bir böyle iki böyle
İftiranın bini bir paye
Savcıda ifadede yalan söyler
Birde psikoji danışmanıyım der.
Bu kişilere mi emanet bu bebeler
Bu ülke bu bebelerden hizmet bekler
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 17

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BAL MISIN?
 
Önüme sunuldun tabak ile;
Soruyorum bu ne diye kendime
Ağu musun, bal mısın?
Elden misin, benden misin?

Gözlerimde yaş olanak akan;
Koşuyorum ilerde gördüğüme;
Tuzlu musun, bal mısın?
Hayalim misin, gölgem misin?

Anlamak isterken kendimi;
Yaşıyorum bende kendimce
Bela mısın, bal mısın?
Kâbusum musun, düşüm müsün?

Bakarken geçen eski günlere;
Gençlik gitti bak böylece
Eza mısın, bal mısın?
Günüm müsün, ecelim misin?

01 Haziran 2009 Çorum 18,30
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

   18

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

RAMAZAN GELDİ
 
Geldi kokusu uzaklardan o günlerin
Mis gibi serin ve denizler gibi derin
Sakinlik ve huzur içinde bu gecelerin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni

Sessizlikler içerisinde huşu ile gecelerin
İbadetlerin yapıldığı dopdolu camilerin
Veren el ile alan el bilinmez kimin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni

Bir başka duyuluyor niye ezan seslerin
İnsanlar ve canlılar biliyorlar geleceğini senin
İçinde bulunan bin aydan hayırlı Kadir gecenin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni

Geldiğinde bilmeliyiz kıymeti ve ecrin
İbadetler inanın O’na ama sevabı senin
Bir verip bin almanın gününü iyi bilin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni

Ne der bilmem ki sizlere yazan melek kimin
Sevabı pek bol olur bu Ramazan günlerinin
Kıymetlilerin kıymetini bu günde iyi bilin
Ramazan bekliyoruz ömrümüz olursa seni
 
15 Ağustos 2009 11.50 ÇORUM
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

  19

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BU SORUYU KİM BİLİR?
 
Bayram gelir ben bilmen;
Mahkemede hiç söylemen;
Muvazaalı mal almıştın;
Hâkimime bildiremem!

Üçüncü şahıs ortağına satar
Bu olaya davacı ona bakar
Avukata fazla soru sorma
Onunda vekillikten canı çıkar.

Bu sitede yalan dolan var mı?
Bu soruya cevap veren çıkar mı?
Verilen cevaplarla soran
Sorunun cevabını alır mı?

Birisine yazmak istersin;
Panel çıkar sen üyesin;
Avukat değil; şakirt değilsin;
Sen bu soruyu buraya geçemezsin!

Ben bunu şimdi yazdım;
Yarın sitemde yayınlarım.
Merak ederseniz sizde eğer
Aşağıdaki linkte incelersin.

20 Eylül 2009 16,09 Ramazan Bayramının 1. günü
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

  20

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BU VATAN BİZİM
 
Bu vatan bizim Ey Türkoğlu Türk!
Uyan artık uykundan sen;
Üzerindeki ölü toprağını silk.
Gözlerini para pul ile boyayanları
Gör artık bunları iyi tanı;
Bunların kim olduğunu söyledi
Mustafa Kemal Atatürk;
Oku onun gençliğe hitabını!
Ülkeme Dostuz diye yaklaşanlar,
Ülkemi kime neye pazarlarlar?
Bu pazarladığın vatan senin mi?
Bu Vatan Türkiye Türkün mü?
Sen Türkiye’de yaşar isen,
Türksün bunu bilmez isen,
Sen ki Türkü sevmez isen
Bu ülkede bulunman neye ki?
Bana ne istiyorsun açık söyle!
Sana öneriliyor sınırlar,
Osmanlı Devletisin diye,
Geçmişteki sınırları mı?
Geçti onlar inan öyle.
Sana oraları verelim diyenler
Elinden alanlar onlar değil miydi?
Şimdi sana vaat edeler
Bunlar değil miydi çabuk söyle!
Vaat ettikleri toprakta
Bulanların içinde var biri
Önce onun ortadan kalması iste
Sonra sana verileni kabul eyle.
Sonra seni onlar yok ederler,
Ağzına sürdükleri bir parmak balı
Sonra kustururlar batman ile
Ey Türk Vatanının sahipleri
Gitti gidiyor derler iken
Sahipsiz olmasın ülken
Sahip ol vatanına sen!
Vatan elden gitmez iken!   
 
14 Ekim 2009
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 21

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BİZİMKİ

Gözükmekte uzaklardan bizim Ülkemizin de sonu sırası.
İyi olacak diye gösterilen ve yutturulmaya çalışılan senaryosu.
Bakıyorsun idare edenler mutlu ve gittikçe zenginleşiyor
Emekli memur işçi verilenlerle yetinmeye çalışıyor.
Ey Hak yiyenler! Hakkımı elimden ayanlar; hakkımı verin!
Benim ancak yapabileceğim bu dizide yazdığım sözlerim.
Hak’ın kim olduğunu bilmeyenler görecekler Hak’kı;
Oraya elde ettiklerini götüremeyecekler azık!
Bu dünyada hakkı yenene yazık; diğerine kazık.

24 Ocak 2011 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 22

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

MERMER BİLGİ MERMER KAFA
 

Bindiler bir arabaya gidiyorlardı sordular mı gittiği yer nere diye?
Bazıları bir konuşanın dediği ile bazıları onu dinleyenin dediğiyle.

Çıktılar bu uzun yola mermer bilgi ile kafalarda olmuştu mermer işte;
Sonucun ne olduğu belli olmayan bir bilinmeyene yol alıyordu bu gidişle.

Baktıkları yoktu etraflarına hiç birinin yalçın kayaların yükseldiği bir yol ve de
Onlara örnek olması gereken bir komşu baktıkları yoktu dünya menfaatler için de

Geleceklerinin mirasının harcandıklarına yol alıyordu araba bütün yükü ilerlemekte
Kendileri ile birlikte istemeyenlerde mecbur yürüyorlardı arkadan araba ile birlikte

Gidiyordu bu toplum onu kurtaranın; onlarca yıl önce söyleyen büyüğüne;
Satılacak bu vatan Ey Gençlik Uyan! demişti ta o zaman ülkesinin fertlerine

Görmüştü insanlarının isteklerini O; bu uyarı için güvendiği gençliğin vermişti eline
Ey gençlik oku o emri uyan sahip ol, gidilecek gösterilen yolu incele

Ülken gidecek birkaç yeni çıkartılan ile, olma Mermer bilgi mermer kafayı işle
Ülkemizin selametliği inanırsan sende uyanık ol yeni çıkan tek tip kafalara

Onları yıkadılar bakmadılar çoğalmalarına birbirini yemeye başlatacaklar ülkeni
En yakın komşu ülkende aynı oyunla gitti. Kukla azınlık olarak birilerinin elinde!

Olmanı istiyorlar senin de komşun gibi bölünmüş. Sonra geriye bir gidiş,
Senin Ülkeni, senin Milletini senden koparacak bu serseri ve hain gidiş!

Sen sen ol mermer kafanı artık kır. Çıkart at gözlüklerini ileri değil,
Bir de sağına, arkana, soluna, bak ki göresin parçalanmışların halini.

İşte sana benim yazacağım budur. Belki ne olduğunu bilmesin
Bilmezsen anlayan var mı diye bir bilene sorup anlamak istersen.

Mermer kafalı ve at gözlüklü olmaktan çık. Bak, gör. Oku anla;
Ne demişti gençliğe ileride olacaktır bunlar, onları sen önle!

Bu yazmakla bitecek bir söyleşi değil, öğüt ise hiç değil sana;
Bak yazmakla bunları Anlamanı istiyor bunları yazan inan sana.


24 Ocak 2011 Çorum

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 23

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BU VATAN!

Gitti gidiyor bu Vatan!
Sahip olmak isterdim!
Bir birlik içinde olsak da
Katılmak isterdim!
Sahipsiz olanların
Sahibi olmak isterdim!
Bakılmayan yüze;
Ayna olmak isterdim!
Al kanlara bulanan Şehit'e
Kefen olmak isterdim!
Adam gibi görünmeyene
Adam olmasını göstermek isterdim!
Yazdığımı zannettiği dizelmin
Okunduğunu görmek isterdim!

12 Ocak 2011 14,50 Çorum
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 24

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GEL DE GÖRME!
 
Haklı haksız alır verir
Kimse bilmez kime götürür
Haksızlık diz boyu olsa yürür
O hiç duymaz sanırsın de

Gel bak bu işi bu dünyada güzel
Hak denince durur esen yel
Bilmezler derlerse de bilir ezel
Hak değirmen de olmaz güzel de.

Gel gör de hatanı sende
Belki pekmez yersin bu alemde
Bala parmak tutan yalar derlerse de
Sen tuza razı ol gel de.

Görünen bu dünyada hoş
Olursun keyfinden sarhoş
Bilmez sin bunun sonu boş
Bu dünyada hakkı bil de.

15/05/2011 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 25

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÖRDÜM GELDİM ÖZLEDİM
 
Gitmiştim yine çağrıldığım o makamlara
Gördüm de gelirken orayı özledim
Gülmedim ben oralarda bakıp anıp
Geldiğim yere geri gideceğimi düşünemedim.

Baktım baktım doyamadım oralara
Benim o mekânın karşısında neydim
Buralara tekrar O’nun sayesinde geldim
Bu devirde çabucak O Kıble’de idim.

Zamanı geldi gittik o Habib’in yurduna
Doyamadım Ravza’sının kokusuna
Ziyaretimiz tamamlandı hemen
Koymadılar bizi yolladılar oradan.
 
15/06/2011 19,55 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

  26

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

HAZIRMIYIZ?
 
Ömür denen bu düzende;
Gönüllü geldik işte,
Gelecekte ki yerimize
Acaba hazır mıyız?

Bildik gördük dediğimiz
Selam verip geçtiğimiz
Ekip biçip yediğimiz
Bu dünyadan gitmeye
Acaba hazır mıyız?

Sen ben o diyerek
Geçiyor zaman bitecek
Kefenimiz biçilmeğe
Acaba hazır mıyız?

Bu dünya fani diye
Geldik kabul ederek biz
İmtihan olduğumuzda
Acaba hazır mıyız?

Dün bugün yarın derken
Bitti zaman işte erken
Yarını hiç düşünmeden
Acaba hazır mıyız?

Geldi bu günün sonu
Bu da yazının sonu
Bir dahaki sayı için
Acaba hazır mıyız?

15/07/2011 ÇORUM
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 27

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BAKMAYIN
 
Ülkeme öyle aval avalr bakmayın
Duru su olun, akar sular gibi akmayın
Birdir Rabbimiz başka dini takmayın
Birkaç kuruş için bu değerleri satmayın

Bayrağımın; kanla yıkandığına bakmayın
Ay ve yıldızı tek başka şekle akmayın
Böleceğiz diye uğraşanları hiç takmayın
Kazanıyorum diye değerlerimizi satmayın

Dinimizin birliği tam; gerisine bakmayın
Mezhep, parti, takım diye oralara akmayın
Parçalamaya çalışanlara dönüp takmayın
Namus bu sakının, Vatını sakın satmayın

15/08/2011 Çorum 04,11
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

  28

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YAŞAMA

Gök gürlüyor şu anda
Şimşekler yalatıyor duvarları
Geldiğimiz dünyanın düzeni bu
Bir yağmur, bir kar, bir dolu!
İşte tabiatın manası!
İşine gelirse de gelmezse de
Yaşadığın yerin tabiatıyla
Mevsimler bu yaşamın aynası
Baharı, yazı, sonbaharı kışı
Sırası ile gelir geçer günler arası
İşte tabiatın manası!
Sevindirir tabiatın gidişatı bizleri,
Üzdüğü de olur depremleri selleri
Yaşadığımız yer bu dünya tabiatı
Katlanmak gerek yaşamak sanatı
İşte tabiatın manası!
05/03/2012 Çorum 02,22

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 29

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ANLATAMADIM!
 
Yazdım yazdım anlatamadı.
Söyledim fakat anlatamadım,
Görmeni istedim anlatamadım
Neden anlamak istemiyorsun?

Bakmaya değer görmedin yazımı
Seslere duyarlılığın yok söylediğimi
Bakar kör değilsin görmedin mi?
Neden anlamak istemiyorsun?

Çorum 27 Ocak 2011 saat 02,02

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 30

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE,
 
Kimin eli kimin cebinde,
Bilmezsen doğruluğu sende,
Bunu böyle söyledim bende,
Hak hukuk; bu gün hak getire!

Bakar görmez o pencere de,
Helal haram bu gelirin de,
Dert mi; et mi bu tencere de,
Hak hukuk; bu gün hak getire!

Yalak yalaktır su önünde,
Dert başına hemen gerse de,
Salak zaten o kendinsin de,
Hak hukuk; bu gün hak getire!

Eğriyi okur göstersen de,
Sen buna ne dersen bu günde,
Doğruyu ona söylesen de,
Hak hukuk; bu gün hak getire

14 Aralık 2011 13,35 ÇORUM
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 31

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YENİ YILI BEKLERKEN
 
Gözlerimiz patlıyor gelesin diye
Farkında değiliz gidiyoruz ölüme
Sen gelince sanki ne değişecek
Sonumuz yıllar bitince toprak olacak

İsteriz ki yeni yılda her şeyimizle
Beklentilerimiz sanki değişecek seninle
“Aynı hamam aynı tas” demişler atalar
Bakmakla saatin yirmi dört olmasına

Gelince değişecek mi zaman?
Yepyeni sayfalar beklemek safsatasına
Bulamayacağımızı bilerek yeni yıl yalanına
Boşuna her güzel şey olacak diye hayal kurma!

01/01/2012 00.15 ÇORUM 2012 Yılınız dilediğiniz gibi olsun.
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

  32

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SAĞIR SULTAN
 
Atalar demişler “Sağır Sultan Duydu”
Bizim sultan nedense hiç duymadı
Ey ağalar, beyler nedir bu ahvali düzen?
Kimin parasını kendine eyledin mizan
Sana kim git orada çalış dedi be paracan
Yiyemezsen bu haltı gitmeyeydin o zaman
Bence o makamlar para ile yapılmamalı
Parası olanlar değil; hizmete gözü bulunmalı
Gönüllü olanlar olanları seçebilsek belki;
Yemezler gönüllü gidenler o zaman bu haltı
Sultan zaten bu işlere karışmıyor bakmıyor halka
Başkası ile uğraşmaktan kendi işi başka;
Amucası emrediyor lebbeyk ya obabama
Çatırdıyor sıfır dertli olan vatan baksana!

02/02/2012 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 33

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

HAK
 
Hak nedir bilir misin gülüm?
Hak seni yaratanın bir ismidir.
Hak denince yer, gök yaratanını bilir.
Hayvanlar, canlılar, otlar bile bilir.
Kim bilmez bilir misin gülüm?
Yaratanını bilmez olan Hak kı bilmez,
Allah’ı tanımayan Hak nedir bilmeyenler,
İftira edenler bilmez,
Yalan söyleyerek onu tanımaz,
Hak! İçin İstiklal Marşımızda:
“Hakkıdır Hakka Tapan Milletim”
Deriz her okunuşunda hepimiz,
Hak nedir düşünmez ve bilmeyiz!
Hak için sevmek,
Hak için ölmek,
Hak için yaşamak.
Hepsi için düşün gülüm.
Hak yeme, hakkını yedirme sen;
O zaman Hakkı tanıyan bilen insansın sen!
 
13/04/2012 Çorum 17,40
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 34

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

HAK VERİLMEZ ALINIR
 
Bu günlerde Hak!
Alınmıyor birader.
Hak verilmez alınır,
Bilen kalmadı birader.
Hak nedir bilen yok ki;
Hak Allah C.C. adıdır
Atalar zaten işte buna
“Hak verilmez alınır”
Kimden alacağız hakkı?
Hakkımızı gasp edenden
Hak soracak bu hakkı!
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
35

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

PARA PARA PARA

Varsa yoksa para.
Para para para.
Vatan matan hak götüre.
Yalan dolan bini bir para.
Para para para.
Komisyonsuz ŞİİR bile yazamıyor
Para para para.
İşleri güçlerine gelmiyor oluyor angarya
Para para para.
Her sözü söyleyip dönüyor geriye
Para para para.
Bir dedikleri birbirini tutmuyor
Para para para.
Bahçe ile destek buluyor her yere
Para para para.
Varsa komisyon var iş var arsa
Para para para.
01/09/2010

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 

 36

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SİZDE ALIŞTIK

Bizi alıştırdılar. Bizde alıştık.
Yavru Vatan, Mozaik ve başkalarına.
Anamızdan, atamızdan, örfümüzden
Sıla-yı Rahim'den unuttuk her nedense?
İşimize mi geldi ? Evden kaçıp tatile gitme
Bayramlarımızı yok ettik bunları bilerek
Alet olduk onlara, hepimiz isteyerek.

Ayırmaya çalıştılar dinimizden,
Ses çıkartmadık neden demeden.
Bizlerde alet olduk gönüllü isteyerek.
Sevgi ile çalışanları hep yok saydılar
Yıldıramadılar, yıldıramazlar.
Ufak tefek de olsak uyduk onlara
Medeniyet olarak sarıldık inançlarına
Hâlbuki dinleri çoktan kalmıştı Dünya’dan,
Hurafe olmuştu onlarca HAÇI, Papası.
Biz onları bağrımıza bastıkça iyi niyetle
Sinsice sevindiler, gizlice güldüler bize.

Her iş bilgi ile olunur, bilenir benim onurum.
Sevgi ile birliktelik olsun özüm, hamurum.
Biz birbirimizi çekemezlik etmezsek eğer;
Biz; bir olduktan sonra onların karşısına
Türk olarak doğduk, ölürüz Türk olarak
Tükenmez bu ocağın Mustafa Kemal’leri
Alınan payeleri hak ederiz, çalışarak daime ileri
Çıkarız bu âlem de bilir, biz de bilir Türk'ü
Parlarsak biz; cihan Türk'ün önünde eğilir,
"VATAN UĞRUNDA ÖLÜNECEK YERDİR"

08/06/2008 Saat 20,30 ÇORUM
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 37

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SAKIN HA!

Bildiğini kendini saklama
Paylaş bütün bildiklerinle
Ne zaman gideceksin belli olmaz
Saklama sakın ha!

Bak etrafına bildiklerini
Sakladıklarını zan ederler
Bildiklerini saklar iken onlar
Saklama sakın ha!

Bakmak için bilgilerin içinde
Bilgilerini sen de paylaş olmaz mı?
Saklayan şeytandandır unutma,
Saklama sakın ha!

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 
 

 38

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KENDİNDE ARA

Merhaba diyebilenlerle
Kendini bilip yönetenlere.
Saygı inan sözle olsa idi
Politikacıya gerek kalır mıydı?

Allah'ın yüce kelamı varken
Neye yarar o Mevlana'n
O da kendi açısından
Dönerek buldu ondan

Sen kendini kendin ile
Bilgini ona sevgin ile
Öğrendiğini özümsesen
Allah'ın bana da, sana yeter.

O öğretti her şeyi yarattığında
Senedeki bilgi,bilgi deponda
Her şey sende var inan,kurcala ara
Bulursun her cevabı kafanda.

23 08 2008 ÇORUM
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 39

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

TEVELLÜT KAÇ!

Bin dokuz yüz kırk yedi başındayım
İki bin on beş yılının sonundayım
Bir yaş daha gittiğinin farkındayım
Yaşın kemale ermiş MAHMUT
Tevellüt artık sorulmaz yaştayım,
Bu günler de biraz şaşmaktayım,
Dün daha dedim gezip tozayım
Yaşın kemale ermiş MAHMUT

Bir ayağın sarkmış yerini mi kazayım
Kalan ömür koyun yaşı kadar bakayım
İşte hayat dedikleri nasıl kaçayım
Yaşın kemale ermiş MAHMUT
1 Eylül 2010

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 

  40

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DOST MUSUN DÜŞMAN MI?
 
Geldin bilgini sunmak için
Dost musun; düşman mısın?
Zarara uğrattığını zannettiğin
İnan ki o sendin; ben değildim.

Benim gördüğümü gördün,
Sen kötülüğün ile kaldın,
Seni dost bildimse eğer:
Neden beni düşman bildin?

14 Mart 2009 Çorum 16,05
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 41

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SEVDALIM
 
Barış marşları ile şevk bulalım
Biz kardeşiz diyerek birlik olalım
Vatan bir tek başka nerde kalalım
Bu topraklar; bu sınır bizim sevdalım

Hayat bu bir gün gideceği tutar
İdare ederle verin artık tarar
Bu beden her zaman Rabbi’ni arar
Bayrağa sarılmayan ceset neye yarar?

16 Mayıs 2009 02.22 ÇORUM

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 42

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ZAMANIN TARİHİ

Bize zaman nedir diyenlere
Derim ki: Bilgi ile bilinene bak
İyi incele onunda imkânsızı
Aramak için aradığına bak!

İnsanlık tarihi günler ile ölçülüyor
Bilmiyorum acaba hangisi doğru?
Söylenenler mi zamanı bilinmiyor
Bilinenler mi doğruyu söylenmiyor!

Bin yıllar sanki dün gibi görülüyor
Adem’in dünyaya geldiği tarihi;
Araştır bak; bilen yok ki ortada.
Araştırıp sen incele bul o asrı.

Peygamberler ile dolu yaşam zamanı
Bir bilebilsek aralarındaki geçen zamanı
Bildiriler kavimler var ortada bildirilen
Yok edilişleri ile bildiriliyorlar görse sen!
11/07/2009 Çorum

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 43

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SEN FANİ DEĞİL MİSİN?

Ölümsüzlük şurubu mu içtin!
Topraktan geldin bilmiyor musun?
Doymadı gözün dünya malına;
Hâlâ dünya için mi çalışıyorsun?
Geldiğin toprak alır elbet seni de;
Sen halen ikbal peşinde mi koşuyorsun?
Ey bunları ile uğraşıyor isen sen;
Doyurur gözünü bir avuç toprak!
Bak baban mı kaldı geride senin;
Anan de gitti anlamadın mı sen!
Sen dünya zevkini kabul ekmiş isen;
Benim sana söyleyecek sözüm yok!
Mahmut Selim GÜRSEL 18/12/2012 çorum 00.50
 

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 44

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SUSMAK SEVAP DİYORLAR!

Susma Sevap diyorlar!
Neden susacaksın ki!
O sana sövsün sen dinle
Sen neden susacaksın
Belki biraz kafanda korkaklık var
Belki de üzerine alınman.
Sus ki ortalık onlara kalsın
Susma Sevap diyorlar!
Nasıl olsan bilmiyorsun;

Allah'ın bir adı da HAK tır
Sana diyorlar ki SUS
Susma Sevap diyorlar!
Allah'ın Adını da çiğne diyorlar
Hakkını ara aramaz isen
Bir zamanlar moda idi bilirsin
"SUSMA SIRA SANA GELECEK"
Sana onlar ne diyor;
Susma Sevap diyorlar!
16-50 18/09/2012 Çorum

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 45

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GEMİ

Bu liman senin, bu liman benim
Dolaşıyor gemi engin sularda.
Sessiz ve derinden gelen homurtusunu
Duyan ve umursayan yok.
Limanlar onu belki beklerken,
O sessiz gözüken büyük kütlenin
Bir sürü sıkıntısının olduğunu
Dertlerinden deva aramak için
Liman; liman bir bir dolaştığını,
Kim bilir nerede son bulacak dertleri,
Demir yığını olan cüssesinin
Ağırlığı ile yok olacak geçmişi.
Belki derin bir denizde gömülecek,
Denizin tabanına yan gelerek,
Sonsuza kadar gözden gönülden ırak,
Belki limanlar tarafından anılarak.
Belki de hiç hatırlanmayarak,
Yoklukların içinde yok olup gidecek.
Geminin hikâyesi böyle bitecek.

22 Temmuz 2009 Çorum 10,49

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 46

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

MEVSİMLER

Bir mevsimdir dünya denilen yerde
Yaşanan ayların bir bir dizininde
Bir mevsimde iken bizler bekleriz
Değişecek diye hep başka hayalle
 
Aralık, Ocak, Şubat bir bir de
Kış mevsimi demişler soğuk yerde
Kıymetlidir geceleri, günleri bilmeyiz
Sıcakları özleriz hep bu mevsimde
 
Mart, Nisan, Mayıs sıra ile gelirde
Baharın umudu hep nedense içimizde
Yağan yağmur ve selleri sevmeyiz
Bitkiye, insana su gereklidir de
 
Haziran, Temmuz Ağustos gelince de
Sıcaklardan bunalırız hepimiz de
Serinlemek için su kenarı isteriz
Sıcakları da sevmeyiz biz nedense
 
Eylül, Ekim, Kasım uzaktan bize de
Son baharım hüznü çöker içimizde
Yine diğer ayların gelmesini isteriz
Ne isteriz bilmem mevsimlerden de.

26/07/2009 19.35 Çorum
 
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 47

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

VERİLMEZ

Görmek istiyorum göremiyorum!
Duymak istiyorum duyamıyorum!
Bilmem ki bu nasıl bir yer?
Kişiler, kaynaklar, bilgiler, gençler,
Her kes başka başka zevkler için koşuyor,
Kendini tanımak istiyor; tanıyamıyor,
Kendini bulmak istiyor bulamıyor,
Bilmek güzel değer; herkese verilmez
Kendinde kalsın kendin verilmez!

28 Temmuz 2009 18.05

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 48

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BEN BİLMEDİĞİMİ YAZAMAM!

Bakın bana; beni bilmeyeni ben niye bileyim?
Beni anmayanın yanına niçin gideyim?
Ben beni bilirim benden ötesi; olmayan kişi
Rabbimden ulûmuyum gelmeyene gideyim.
Rabbim der ki bana bir adım gelene bir iki adım gelirim,
O böyle söyleyince ben kimim ki O’nda ileri gideyim.
Tanımaz beni selam vermez kişiyi tanıtan sensin
Ben o kadar onursuz muyum ki onun işlerini yazayım,
Sahibi olduğumuz sitenin yöneteni siz iseniz bilemem
Bana benim yazarlarımın çalışmasını yazın yayayım
Tanımadığımı siz bilirseniz ben ne edeyim?
Ona bizzat yazın o okusun, okuyucum neylesin
Birisini yazar isen yazarım olsun dileğim.
Lütfen bilmediğim kişiyi bana yazın demeyin!

13 Ağustos 2009 18,00 ÇORUM

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

49

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

VATANIMDA OLACAK!

Atamdan kaldı bu Vatan bana,
Sakın yan bile bakma bu Vatana,
Haram olur gözüne sonra sana,
Buraları terk ettiremezsin bana.
Bu Pazar sen istediğin oya vurdun,
Sonucu iyi olursa kurtulur yurdun,
Aklın fikrin var kaç gürdür kurdun,
Beni de başkalarını da analdın durdun.

Sen TÜRKİYE DE yaşana TÜRK’TÜR adım,
Öldükçe dirildin öldü dediler aslında sağdın,
Asırlar önceden seninle yaşadığın çağdım
Baktım sana gördün seni bir kainat sandım
10/04/2011 Çorum

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 50

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

10 KASIM
 
Geldi yine Ata’mızın gittiği o gün
Onun bizi bırakıp ebediyete göçtüğü
Sahip olduk mu Onun emaneti olana
Yoksa savsakladık mı bıraktığını bize
Ey Vatan evladı dilerek bizlere dedi
Gençliğe emanetini okuduk mu gereği gibi
Anladık mı okuduksa da ne dediğini bize
Tuttuk mu onun bize verdiği büyük emrini
Hayır, Ata’m! Sana layık olmadık bizler
Vatanımızı bölmeye çalışırlarken baktık
Parçalanmaya üç kuruş için çanak açtık
Gidiyor diyen birkaç kişi azınlıkta kaldı
Azınlıkların tahakkümü ile eridik bizler
Maddi, manevi ne varsa sattık savdık
Atam! Biz senin dediğinin tersini yaptık.
Şimdi siliniyor “Ne Mutlu Türküm Diyene”
Dağlarda bazıları küsüyorlarmış diye!
Küserse küssün bu ne biçim kardeşlik
Tek taraflı taviz olur mu bizde bir sorsak?
Özünü bilmeyen kişilerle birlikte gitmek
Vatanı parçalatan Irak gibi olmaya namzet
Olduğumuzu görmüyor muyuz ey Türk bak!
Şimdi Irak kalmadı ırak oldu Araplık
Geçti yerine bize kendisini kardeş diyen
Kardeşlikten nasibini almamış ırk
Vatana karşı silah kullandı dağa kalkarak
Şimdi düze inmek için taviz istiyor şuna bak.
Tavizi verende veriyor ses yok Şehit’imin atası
Anası, çocuğu, babası başka ses yok neden?
Acaba bizde mi Türk değimli idik de sustuk
Sadece Ülkede onlar mı vardı biz yoktuk
Atam! On Kasım’da serzenişimi af et
Elimden gelen bu neme ile sana müracaatım
Ben bunu bu sitemde böylece yayınlarım.
Anlayan anlar bana ne diyemem zamana
Benden size bu kadar anlayan anlamayana
Anlatır belki bunu bir zaman sonra onlara
İş işten geçmez Irak gibi olmaz İnşallah
Türkiye’m Dünyanın en güzel Vatanı benim!

07 Kasım 2009 Çorum 20,25
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 51

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SENİN PUTUN

Saygı ile sevgiyi bilmeyen;
Sen aya değil, saray bak
Ne olduğun belli fesinden
Fesin Osmanlı değil
FAS olduğunu bil be adam!
Takmış kafasına bir fes
Söyler bir iki Arapça nefes
Osmanlıca diye yutturur
Aslı Farca bilmez papağan!
Adı çıkmış ya bir onun kere
İndirmez sanır kendini oradan
O var ya hani o Tek diyorlar
Bilirsen seni şutlar seni geri!
Her serpuş Bu Ülkede takılmaz
Takanlar da hoş karşılanmaz,
Heykele Put diyorsan da
Senin putun kafandaki Fes!
11 Haziran 2011 21.00 Çorum

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 52

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YOK ETMEK İSTEYENLER GİBİ

Geliyor yeni bir ağır yük omzuna;
Senden sonra gelen evlatlarına
Aldığın gibi bırak Vatanını
Yok, etmek isteyeler gibi olma!

Özgürlün daha çok artacak sanma
Sana anlatılan tatlı sözlere inanma
Karşında duruyor torununun istikbali
Yok, etmek isteyeler gibi olma!

İncele sana söylenen bilgileri anla
Akıl verilmiş sana öğrendiğini tart,
Fikrini önüne koy karşılaştır sonra,
Yok, etmek isteyeler gibi olma!

Evet dersen ne olacak Vatanın
Hayır der isen ne kaybedecek etrafın
İyice düşün gittiğin tam olsun yollun
Yok, etmek isteyeler gibi olma!
05/02/2011,30 Çorum

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 

 53

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DEĞEMEZSE YAPTIĞIM!

Sana göre değmezse yaptığım;
Neden varım?
Bana göre değiyor ki yaptığım
İşte ondan varım!
Varlığımın sebebi beni yaratan;
Yaratanın verdiği fırsatla varım.
Zaman denen olgu da biz varmış
Sonra ileride bir zamanda da
Bir yokmuş olacağım.
İşte ben yok olmak için varım.
Yok olmadan yaptıklarımla yaşar
Yapacaklarımla da anılırım.
Ya sen?
Yaptığıma değeri yok diyen sen!
Sen ne yaptın?
İşte sıran gelince sende yok olacaksın,
Yamadıklarınla mı anılacaksın?
Yaptığın tenkitte önce yapılanı;
Ben daha iyisini yaparım değil,
Yaptım diyebilirsen haklısın.
Amma o sende yok ki cevherinde,
Bir satır bile yazmamışsın fikrinle.
Başkalarının bilgilerini aynen alıp
Savunmuşsun haklı diye kendince.
Senden bir şey yok ki onlarda
Al ve oku. Onu düşün ve karala
Sonra kabiliyetin varsa;
Sayfa sayfa yara kıta kıta yaz.
Sonra yap tenkitini etrafa.
Sakın üzüldüm sanma ki ben;
Bir fani bir insanım önce
Biliyorsun arkasından atılan sadece
Rabbime kadar dayayan bir işlem
O’na bile kulp takar bu insan;
Peygamberi kıskanır neden ben;
Bin de olamadım der inan benliğin.
İşte düzenleyen böyle düzenlemiş bizi;
Ben kimi ki seni af edeyim ki;
Seni önce sen af et dön yaratanına
İste affı ondan utanarak ve eğilerek.
Affı bol Rabbim beni af et kul hakkından
Beni af et yarattıklarının hakkından
Beni af eyle hepsine yaptıklarımdan!
 
14 Ocak 2010 17,42 Çorum
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 54

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SESSİZ DUR!

Mangal gibi yüreğin de olsa ne yazar?
İçinde ateşin köz olmadan kül olur.
Gitmediğin o toprağı başkası bulur,
Sen hiç söyleme sanki dilin yok sessiz dur!

Susmanın faydası vardır sandın öyle mi?
Söz gümüş ise sükût Altın’dan mı olur?
Susan o hakkın elinden alıca sor
Sen hiç söyleme sanki dilin yok sessiz dur!
14/09/2012 Çorum

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 55

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

VİCDAN!

Yaratan yaratmış seni bir kere
İnsanlar adını koymuşlar VİCDAN
Eğer karartır isen sen bu hissi
Kalmıyor inan sende olan VİCDAN

Sonra bakıyorsun cüzdan olsun VİCDAN
Bir kere karattın ya artık oluyor ÇÜZDAN
Artık yüzünün ne akı kalıyor inan
Terlemeden geliyor nemalar derin
Helal mı Haram mı bakmıyorsun,
Dolduruyorsun hepsini cüzdan
Belki akşam kaldı ise VİCDAN kırıntısı
Neden yaptın diye sorguluyor VİCDAN!
Çorum 24/05/2012 17,45

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

56

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ÇAL DOSTUM!

Çal da belli etme aldıklarını
Al da benim de aldıklarını
Yazda nasıl olursa yaz dostum
Okuyan okur, bilene ne deyeyim?

Çal dostum çalabildiğin her şeyi
Benim diye zannetme kandırdığını
Esas araştıranın zorlu emeğini
Zorluk kazanmadan yaz ben nedeyim?

Çal da izini belli etme cukkaları
Yaz benim diye elin bilgilerini
Yaz da nasıl olsa bilmezler diye
Alışa gelmiş dip notları ile.

09/02/2010 Çorum 12,20

 

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 57

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SENİ SEN DİYE
 
Sen beni ben diye yarattın;
Sana sevgim ondan çok!
Ey ebedin ve ezelin sahibi;
Benim Seninle işim çok.

Benim benden başkaları ile hesabım çok.
Sen büyüksün af edersin
Ben başkalarının hesabı ile yanarken
Senden başka güvenim yok!


Seni Sen diye seviyorum;
Senden başka sevgim yok!
Seni sen diye biliyorum;
Senden başka kimsem yok!

09/04/11,30 Çorum

 

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

  58

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

HASTA HAKKI
 
Acaba "HASTA HAKKI" yok mu?
Yanlış anlamayınız Hakkı Ağabey değil "HAK"
Hani bir zamanlar vardı ya HAK diyince sular durur derlerdi!
İşte hasta olanların HAKKI yok mu?
Nasıl olsa onlar bir MÜŞTERİ
Ha paralısı Özele gitmiş;
Ha yeşil kartlısı Hastaneye gitmiş;
Kimin umurunda bunlar!
Sen hasta ol tek gel, gel ve gel.
Biz seni yolarız bir güzel!
Üç kuruşta para mı dersin,
Bunu verince başka yere sevk edersin
Oradan da başka bir yere yollarlar seni
Boyuna hasta olarak keselenirsin.
HAK yeme, Haksız olma, Hakkı savun
Öğütleri nedendi, kimeydi Hak getire
Hani bir meseleme var ya arkadaşlar!
"Helal Haram ver Allah'ım; Çoluk Çocuk yer Allah'ım"
Bu hale mi geldi Müslüman geçinenler,
"Ya olduğun gibi gözük, Ya gözüktüğün gibi ol"
Demişlerdi bizleri büyütenler.
Bilmem ki Rabbi'imden bu sıralar tek dileğim var,
"Rabbim! Beni esirge, sağlık sıhhat ver!"
Artık işimiz bizden çıktı biliyorum,
Dünyanın çivisi oynadı diyorlardı anlıyorum
Çivisi oynamamış çıkmış yerinden
Kıyamet Alameti imiş gerçekten
En son elçi bildirmişti bizlere
İşte gözüküyor o günlerde bizlere.
Uzatmaya gerek görmüyorum burada
Yazılacak çok ta yok okuyacak ta;
Anlayan anlar, anlamayan anlayandan sorar
O soracak kişilerde artık yok ya.

21 Ocak 2010 Çorum saat 13,25
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 59

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SON NEFES

Kızıllığa bunanmış ufukta batarken şems
Senden alınmadır desem bu bir nefes
Rabb’in bizlere verdiği bu güzel ve enfes
Doyulmaz akşamlara geliyor zaman!
Ey fani canlılar işte bu zaman bize
Hatırlatsın son geldiğini her nefese
Sen ol ki bilesin insanoğluyum diyen
Cehennemi anlatıyor işte bu görülen
Ufukta bulutları kıp kızıl kızartan
Düşünmeyi bizlere budur hatırlatan
Seni senden, Beni benden üstün kılan
Ya Cennettir ya da Cehennem!
25 Ocak 2010 Bir fotoğraftan sonra 11,00 Çorum
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 

 60

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

İSTANBUL

Sigara dumanı ile güzelim İstanbul'u
İki dudağın arasında görme burasını
Sakin yakamozlarında olduğu boğazı
İçmezsen de olur balık sefasında
Sade iki renk ile bütünleşmez burası
Renkler cümbüşü ile uçar her hatırası
Tütmez dudaklarda dökülür kelamlar
Her biri ayrı hatıra taşıyan sokaklar
Ruhla birleşir ancak İstanbul aşkı
Çekilir hasreti gönülde görülür vuslatı
Uçan sadece martı değildir burada
İstenmez mi görülmek tamamı ile burası
Bir yudumda anlaşılmaz tadı buranın
İstanbul'u arayan bilir tatlı ve nazlı.

13 Mart 2011 11,45 ÇORUM

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 61

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SEVGİN BURADA

Sevgin ile birlikteyiz burada,
Aşkımızı yanın koymamışsın.
Birlikte iken ikimiz yan yana
Aşkımızı şaşkın ortada bırakmışsın.

Ağlamak istersen sen her ikimize
Aşkımızı sakın yalnız bırakma
Ayrı olsak da buralarda
Aşkımızı şaşkın ortada bırakmışsın.

Sen ile ben birlikte olmak için yaşadık
Aşkımız seninle ile bu zamanları yaşadık
baka kaldı etrafımızdaki ahbap sandıklarımız
Aşkımızı şaşkın ortada bırakmışsın.
09/09/2010

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 62

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SENSİZ GEÇMEZ ZAMAN

Olmadı inan sensiz geçen bir anım
İstemeden seni düşünmediğim zaman
Bilmem zamanımda sensiz bir an
Göremedim seni ararım bulamam

Benliğimde sensiz olmuyor anın
Yaşam ayarlamış bizi inan her yan
Arasam, bilsem, bulsam bu an
Yanarım sensizliğe kapıldığım zaman

Zaman bu geçiyor baksan da buradan
Aldatıyor gönül den bilmeye bakmayan
Bilemediğimi sormaya dayanamıyor bu can
Yaradanımsın benim benimlesin her an.

15.08.2011 ÇORUM

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

  63

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

TÜRK BAYRAĞINI SEVENLERE!

Eğer ki sen gerçekten AL BAYRAĞINI seviyor isen:
Üzerine yazı yazma
Onu gerçek hali ile sade olarak kullan!
Samimi isen AL BAYRAĞINI Giyecek olarak kullananlara tepki ver!
Tepki vermez isen;
Yarın şort;
Daha sonra tuvalet kâğıdı olarak sana sunabilirler!
Seviyorsan ki biliyorum!
Sen; AL BAYRAĞINI SEVİYORSUN!
Sen ki!
Bitkileri, Canlıları BAYRAĞINLA süsleyenlere de karşı çık!
Hatalı kullananlara karşı çık, onları uyarmaya çalış!
Gerçekten AL BAYRAĞINA hürmet etmek istiyor isen;
AY YILDIZINI VE BAYRAĞINI başka renklere boyama;
Bana ne deme!
Hep bana he demekten Ülkemiz bu hale geldi!
Bu ülkenin tek bir Bayrağı vardır.
Ne siyah ay yıldızlı,
Ne Beyaz sekin üzerinde kırmızı ay yıldız!
Ne yeşil zeminli,
Ne de mavi donlu.
Başka Türk Ülkelerinin Bayraklarına saygın varsa onları ayrı olarak edebi ile kullan.
Sen ki; nasıl Bayrağını yakanlara tepki veriyorsan,
Onlarda sana aynı tepkiyi verirler!
AL BAYRAK Şehit olanlarımın üzerine VATANI İÇİN ÖLDÜĞÜ belli olsun diye örtülür.
AL BAYRAK senin sevincin olarak;
Bayramda, Düğünde Evinin önüne çekilir;
Kutlamalarında AL BAYRAK olarak VATANINI SİMGESİ olarak sana eşlik eder!
UNUTMA!
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" AL BAYRAK İLE OLABİLİYOR!
 

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

64

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

EVLER VE DAĞLAR

Birbirini izleyen vagonlar gibi
Sıra sıra dağlarımız var.
Yaptığımız yapılar neden ovada?
Dağların etekleri barınmaya yarar.
Hiç gördün mü sen eski kavimden
Ovada bulunan bir yapısı var!
Onlar yılların birikimi ile yaşar
Birikimlerden fayda umarlar.
Yapısını dağ eteklerine yapar,
Neden diye düşündük mü?
Deprem, sel ve rüzgâr gerekçesi bunlar.
İşte atalar ondan evini dağda yapar!

15 Kasım 2011 14,30 Çorum
 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 65

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SUS ARTIK!

Susmazsan sana bana
Sessizliğin ile ona buna
Görmez misin senden sonra
Pek çok bir sürü sulbün gelecek!
Sana belki yaptıkların ile küfür edecek!
Sus artık!
Susturacak Allah'ın var
Seni susturmaya kadir olan;
Allah'ın gazabını bile düşünmüyorsun!
12/04/2012 15.00

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 66

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DAĞLARI SÖYLEMEK NİYE ?

Bir dağda,bir gün sen
Belki de yalnız kalırsın.
Bakarken etrafına
Ortada durursun.
Sonra sana gelen bir ses ile
Bakınırda etrafına
Donar kalırsın.
Dağlarda kalırsan bir gün
Ne demek istediğimi anlarsın.
Sağanakta kalmışsın gibi
Kimsesiz ve şemsiyesiz;
Durumdan ıslanmamaya,
Sessiz kalmamaya.
Dinlersin etrafı;
Korkarsın hayatından.
Bakınırsın kuşku ile etrafına
Ne görür,ne bakarsın.
Dağları söylemek zor,
Dağlarda kalmak ondan zor,
Hele bir alışmamışsan;
Bir tanımamışsan orayı,
Bir de bilmiyorsan çevreyi,
Ne gördüğünü anlar,
Ne de duyduğuna inanamazsın.
Onun için sende dikkat et,
Et ki hayatta dağlar gibi
Ulu ve yalnız kalmamaya
Ululanıp ta ve bir kimsesiz
Sessiz cümle olmamaya...
Sağanakta kalmışsın gibi
Kimsesiz ve şemsiyesiz;
Durumdan ıslanmamaya,
Sessiz kalmamaya.
Dikkat et ! Sende bir fanisin;
Sende bir gün bir dağda,
Olmazsa ovalarda biricik,
Arkadaşsız ve tek olmamaya.
Hareketine iyi bak sen de,
O dağlar gibi sessiz gözükme
O sessizliğin içinde durma,
Çok şeyler var buralarda,
Bildiğin inan başkasına,
Fayda olacaksa inan ola,
Senin bildiğini senin olmaya
Yaz da kaybolmasın o bilgi
Dağların sessizliği gibi olma.
Sağanakta kalmışsın gibi
Kimsesiz ve şemsiyesiz;
Durumdan ıslanmamaya,
Sessiz kalmamaya.
Diren sen;yalnız kalmamaya
Dikkat et dikkat,bu hayata
Bu yaşama bir dön bak
Sonra sende gideceksin,
Oralardan o esas uzaklara
Kavuşulacak vatanına,
Esas yurdun olan yere
Sende sessiz kalma
Olur olmaz durumlara
Oraya gidip de gelmeyenlere
Özensen de,özenmesen de
Sende gidip göreceksin;
Esas yaşanacak o yere.
İşte sonunda böyle oluyor
Bu dağları bilmekle mi?
Yoksa onları dinlemek mi ?
Bilemeden, bilmeden;
Dağları söylemek niye ?
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 67

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

HAYIRSIZLIK İÇİMİZDE

Bizleri evimizden vurdu;
Deccali odamıza soktu,
Ahlak,namus,hepsi gitti.
Kahrolası televizyon !
Dersinki kumanda elinde;
Karar senin hür iradende
İstersen seyretme onu.
Bilmediğin naneyi yiyenin
Aklı uçarmış değil mi ?
Bizi evimizden vurdu Deccal,
Sağlıksız yaşamımıza gülüp
Ahlaksız görüntüleri bilip
Evimize soktuk televizyonu.
Elin yabanının yaşamını,
Hoş gösterip bize hep
Dedi sanki sen neredesin,
Neden sende yaşamayasın,
Bunları tatıp bilmelisin diye,
Her şeyi mubah gösterdi bize
Helalı,haram. Haramı helal.
Diye öğretti bu televizyon.
Çoluk çocuğun gözünü açtı,
Yüzü kızaran bırakmadı burada
Hasiyetsizlik bir ödün oldu
Sevgi,saygı tükendi kalmadı.
Bak kardeş. Bak Dallas’a
Dediler bize,arımızı yırttılar.
Bizim yapımcılar ne herveleri
Mubah diye biye yutturdular.
Ey milletim,evladımızla,ananla
Karınla seyrettin bütün bunları
Sonra saygı bekler oldun,
Sevgi bekler oldun onlardan.
Evet artık geç kaldık bundan,
Anamızla,bacımızı tanıyalım,
Evladımızı,kızımız,karımızı
Bu zararlarla koruyalım.
Belki anlar bundan sonraki kuşak,
Bizim yaptığımız hatayı
Onlar yapmazlar böyle kötü,
Bakılamayacak dizileri.
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 68

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ONUNLA YAŞIYORUZ!
 

Bir Türk olarak yaşıyor isek Türkiye’de eğer;
Bu Vatan bu Ülkede O’NUNLA yaşıyoruz.
Anamız, babamız gizi gerek olmalı ise Vatan
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Düşünüp çıkmasaydın Sen eğer Samsun’a
Acep bu güzel Vatanın hali ne olurdu?
Ülkenin iç düşmanlarına gün doğmuş olurdu
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Ata dedikçe kahroluyor O’NU sevmeyenler
Geçmişi getirmeye çalışıp yeni diye gösterdiler.
Mazideki yobazlığı arıyorlar, geçmişte yaşıyorlar!
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Senin yeni dediğin var ya Vatandan kaçmış kişi,
Bu Vatan’ı satmış tahtı için düşmanla olmuştu işi,
Sende onula isen şimdi hainlerle birsin şimdi.
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 69

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ANAM II

Vardığın yerde kim bilir
Hangi makamda bulunuyorsun
Çektin o zamanlar eşinden
Biz çocuklarında.
Babamın bir maaşı yetireceğim diye
Yürürdün pazarları o uzak yere
Aldığın üç file sebzeyi alır getirirdin bize.
Bilmemiştik kadrini o zamanlar
Ne cefalar içinde bizleri büyüttüğünü.
Ya şimdi biliyor muyuz?
Yine bilmiyoruz kadrini.
Aklımıza gelirse bir Fatiha
Yollarsak mekânına bazen
Ziyarete gelemezsek kabrini
Unutuldun sanma seni
Anamsın bilmedik kıymetini.
Bir zaman sonra bizde
Senin gibi kabir ehli olup
Buluşur muyuz yandaki boşlukta
Uzatırlar mı acaba kabrinin yanına.
İşte dünya böyle anacığım,
Sen yaşadın ve göçtün buradan
Bizde geleceğiz ardından.

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 

 70

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SAKLA SAMANI

Atam böyle demiş;
Demişse bilmiş etmiş
Başına geldi ki muhakkak
“Sakla samanı al hanı”
Acaba samanla bir hanı;
Almış mı gerçekten o malı ?
Almıştır muhakkak o işini bilir
Samanı kıtlık olmuşta veri vermiş
Almış hanı oturmuş, bize demiş.
Sende sakla malını bir gün,
Alırsın hanı, belki hamamı.

 

 

 

 

 

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 71

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YAPTIĞINI GÖRÜRSÜN

Bir ermişin güzel bir kuzusu varmış.
Bu kuzu hiç büyümez kuzu olarak yaşar gidermiş.
Ne zaman adını seslense çıkar gelirmiş!
Bir gün erenin işi çıkmış. Üç müridine kuzuyu emanet etmiş çekmiş gitmiş.
Müritlerin gözü kuzuyu yemek için fırsat kollamak imiş.
Konuşmuşlar.
Biri ben keserim demiş,
Biri ben yüzerim demiş
Öbür şahısta bende pişiririm demiş.
Kuzuyu afiyetle yemişler.
Eren gelmiş bakmış kuzu yok.
Müritlerini sıkıştırmış. Onlardan üçüncüsü:
-Şu kesti, şu yüzdü, bende pişirdim demiş.
Eren gülmüş kuzuyu çağırmış kuzu gelmiş.
Müritlerine dönmüş.
Senin kafanı kesecekler,
Senin derini yüzecekler,
Seni de haşlayacaklar demiş.
Kuzusunu alarak onları orada bırakarak gitmiş.
Ve değdi de olmuş.
Birisinin kafası kesilmiş;
Diğeri derisi yüzülerek öldürülmüş.
Ya öbürü; Onu da yiyenler yemiş!
 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 72

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SON NEFESİMİZ

Kızıllığa bunanmış ufukta batarken şems
Senden alınmadır desem bu bir nefes
Rabb’in bizlere verdiği bu güzel ve enfes
Doyulmaz akşamlara geliyor zaman!

Ey fani canlılar işte bu zaman bize
Hatırlatsın son geldiğini her nefese
Sen ol ki bilesin insanoğluyum diyen
Cehennemi anlatıyor işte bu görülen

Ufukta bulutları kıp kızıl kızartan
Düşünmeyi bizlere budur hatırlatan
Seni senden, Beni benden üstün kılan
Ya Cennettir ya da Cehennem!
25 Ocak 2010 Bir fotoğraftan sonra 11,00 Çorum

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 73

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SONRA?

Koyun gibi bakacaksak
Aynın oyun olacaksak
Yalamıklar açacaksak
Nisana kadar vakit var

Söylenene inanarak
Hep sözler aldanarak
Birazda aşağılayarak
Nisana kadar vakit var

Ver de istenen rahatı bulsak
Onlar ölmez evlatlarla
Sen büyüt yolla Vatan Sağ olsun
Nisana kadar vaktin var!

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 74

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SORDUN MU?

Bak gördün mü düzenbazı
Hiç ser ona nedir bu diye sordun mu?
Kandırdım zan ettin hepimizi
Acaba bu ne diye hiç sordun mu?
Aldın koydun yanına utanmada
Bu aldığımda hakkın var mı?
Hep sahtekârlıkla ile geçti ömrün
Yaşadığın bu güzel mekan,
Sen ki elin başkasının cebinde
Söylemeye bile gerek yok bilineni
Böyle bir yaşantıyı severek
Geldin gideceksin ilahi adalete
Orada kayırma yok, af yok
İsterler dirhem dirhem senden!
Ödeyebilecek misin alacak sahibine
Veremezsin orada kefende cep yok
Düzenbaz olmak saha hak!

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 75

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SUÇLARIZ

İşte böyleyiz bizler böyleyiz Atam,
Görmüşsün sen ileriyi gök gözlerin ile
Bakar görmez olmuş ise gözlerimiz
Salak olmak la; ya da körlükle suçlarız


Biraz ileriye gitsek Seni saygı ile Anarken
Beklenmez oluruz çevrede bilinmez gibi
Görünmez yaptığın devrim mevrim olurda
Bilmemek, anlamamak ile herkesi suçlarız

Sebep olmadan sebeplere sarılırsak eğer;
Olmayanları var sayar avare gibi gezeriz,
Sorulmadan soruya cevap verinsem eğer
Ya abdalsın der; ya da ermişlikle suçlarız!
 

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 76

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

TÜRKİYE’M GÜZEL ÜLKEM!

Güzel Ülkem!
Bizler senin barında yaşarken;
Sen ne günlere kaldın?
Seni birileri ile baş başa bıraktık.
Seni emanet ettiğim ellere güvendik
Sen ne şekilde yönetildin irdelemedik.
Etrafında bulunan ülkeler hep dost idi;
Bazılar düşmanlıklarını söylemekte korkar idi.
Hepsi ile hasım oldun birileri yüzünden.
Tüm dünyada dost bırakmadır.
Hepsi bize hasım oldu.
Dünya ülkelerindin bile yüzüne bakacak kalmadı.
Emanet ettiğimiz eller yüzünden.
Nelerle karşılaştırıldın?
Ülkenin insanları aç iken sana sığınanları kabul ettiler.
İnsanlık namına diyerek bizi aldattılar.
Kendi çıkarlarına kullanacak maşa olarak buyur ettiler.
Güzel Ülkem.
Olmayan ayrımları PKK ile özleştirdiler.
Sana kaç yıldır düşman olan PKK yı bize açılım diye tanıttılar.
Bizler sadece dinledik.
Bebek katilinden fikir almak için,
Nerede ise katili bırakacak seviyeye getirdiler.
Nerede ise eli kanlı tüfekli militanları ülkemize bekçi kıldılar.
İtiraz etmek şöyle dursun o SENİN İÇİN
Şehit olanları bile görmemezlik den geldik.
Güzel Vatanı nelerle katlandın?
Kimler seni vatan gördü?
Kimler seni vatan görmedi?
Seni kurtarana alenen hakaret ettiler!
Milli değerlerini bir bir alıştıra alıştıra yok ettiler.
Milli Bayramlarını yok etmeye sadece belirli yerlerde kutlamaya kalktılar.
Ülkenin amblemi olan TC yi pek çok resmi kurumdan kaldırarak ülkemizi rencide ettiler.
Dini ayrımcılık yaptılar, birbirimize düşürmeye çalıştılar.
Dinin alet ederek seni harp alanı olarak ilan ettiler.
Bu alanda yasak olmayan işlemleri alenileştirdiler.
Ülkemde bulunan milletleri bölmeye birbirlerine düşman etmeye çalıştılar.
Sadece öküzün trene baktığı gibi bütün olanlara BAKTIK.
Görmemezlikten GELDİK.
Her zamanki gibi DUYDUK.
Duyduklarımızı anlamamış gibi DAVRANDIK.
Her şeye akıl erdirirken nedense SUSTUK!
Bizler ne yaptık. HİÇ.
Ne yapıyoruz HİÇ.
Bir hiçlik içinde OLDUK.
Adını sadece söyler OLDUK.
Ve utanmadan kurbanlık koyun gibi;
Sıranın gelmesini bekleyenlerden olduk.
Güzel Ülkem TÜRKİYE’M
Ben geldim gidiyorum desem de sana
Yediğim, içtiğim, soluduğum havanla
Halen muhtacım sana!

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 77

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

“ŞEHİTLERE ÖLÜ DEMEYİNİZ”

O vatan için çarpışırken orada
Biz yazı yazarız inanın burada
Beklenen son için gibi gözüken
En ulu ve en yüce zamanı yarata
Allah'ın emri ile öldürülenler
Allah'ın öl dediği o mutlu kişiler
Şehitlik mertebesine o an ererler.
Bizler ağlarız, bağırırız arkalarından,
Bazen de Fatiha okuruz artlarından
Onlar "ölü" değil ŞEHİTTİRLER
Bilenler bilir onlar ne mutlu erler.
İnsanlar dirilmek isterken kabirlerinden;
Onlar tekrar ŞEHİT olmak için dirilmek ister.
"Ey bu vatan için toprağa düşmüş asker"
Sana söylenenler, bu dizelerle mi biter
Senin mükâfatın burada değildir inan,
Göreceksin mükâfatını şehit düştüğün an
06/09/2007 Çorum 01.13

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 78

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

ZAMAN DENEN ZAMAN

Gönlün iştahın varken ye,
Gözün görürken oku ve gör,
Yürüyebildiğin zaman gez!
İmkânın dâhilinde çalış.
Ömür dediğin ne ki;
Gelip geçiyor zaman!
Bak dün ne idin hatırlamasan da;
Bas bas bağırıyordun kundakta
Sonrası ne idi hatıranda;
Okula gittiğini belki hatırlarsın,
İlk arkadaşın ile oynadığın oyunu;
Belki hatırlamıyorsun ilk elinin yaktığını;
Yaşın ilerledikçe yaptıkların hatıranda
Zamanı gelince bir bir hatırlarsın unutma
Zaman denen zaman içindeyiz hepimiz;
İşte geldik işte bir gün gideceğiz!
06/Ağustos 2010 12.50 ÇORUM

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

 79

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SUS!

Sus sus sonu susturulduk.
Susmaktan ağzın kitlendi.
Azıcık bir fikrin vardı yok oldu gitti.
Düşünmek istesen de düşünemedin;
Sustuğun için düşünceni söyleyemesin!
Sus artık konuşma demeye gerek yok artık,

Sustuğun için fikrin yok oldu söyleyemezsin
Yazsan da bir miktar bir taraftan olursun;
Fikrin olmayınca sen ne işe yararsın?
Ot gibi kökünün üzerinde yaşar gider;
Ot gibi kurur yok olur bitersin!

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 80

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

YOK YAHU!

Aslı Yok yaylasında ölenlere acıyormuş;
Yalan söylüyorsun, ölenlere acımıyor korkuyorsun!
Takıya ile bakıyor, ağlıyor yağım bitiyor diye.
Onun Şehitlere onun acıdığını zannetme sakın!
Kandilinin kararacağı düşündüğü korku için.
İdarenin ışığını kesmek için onu yayımlamayın!
Bu sayfalarda onun adını hiç anmayın!
Siz idarenin ismini yazınızda andıkça o yanılıyor,
Kendisinden bahsettiğinizi zan edip övünüyor!
Işığı sönecek, ocağı kapanacak İnşallah,
Kandil zaten söz söyleyemiyor işte bu kadar.
Adadan ses seda çıkmaması hayra alamet değil
Belki bir hinlik düşünülüyor yine seçtiği bilgi ile!
Hayırlar dilemekten başka bir talebimiz yok Haktan!
Allah'ım biliyor gerisi boş, biz boşu boşuna söylüyoruz!
11 Ağustos 2011 Çorum 21,30

 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 

 81

Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

YARATANLARINDAN DA KORKMUYORLAR

Baktığında görmeyenler var ya
Onlar ya da görmek istemiyorlar
Yaşarken gördüklerini söylemeyerek
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Ses çıkartmıyorlar olana biterlere
Onlara da gelecek diye ummuyorlar
Bu gün onlara ise yarın sana demeyerek
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Sakın sene sen ol doğruluktan çekinme
Gördüğünü görmeyip görmedim deme
Biliyor musun dünya yalan zaman içinde
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Utanmazlar, arsızlar dolmuş bu devire
Söylemiyorlar kabulleniyorlar
Ne desen yüzlerine tükürsen anlamıyorlar
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Her gün geliyor Şehit haberi her İle
Sebep olanlar katılıyorlar cenazeye
Utanma allanma da yok bunlarda
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Af ettikleri, sınırdan geçirdikleri var
Ahmaklar gibi görüp bizleri bakarlar
Acaba bu kabahatin vebalin için onlar
Yaratanlarından da korkmuyorlar

Onlar bakar körler desem değiller
Onların dini imamı başka emtia
Bakıyorlar bu dünyanın nimetine
Yaratanlarından da korkmuyorlar
14/05/2012 18,00 Çorum

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.