 |
 |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
İÇİNDEKİLER
Tıklayarak şiirlere gidebilirsiniz |
KİTAP KÜNYESİ
HAYAT HİKAYESİ
ÖNSÖZ
HACIM
YENİMAHALLE
GÖNÜL HAPİSHANESİ
KİM?
ÇORUM
EĞRİ DOS
O;
SEN
ESİRİNİM SENİN
ÇORUM’DAN ÖNCE
OLMUYOR
RABBİM!
KARAMSAR ARKADAŞ
GÖNÜL İSTER Kİ
SEVİLEN İÇİN
YALNIZ ADAM
BOŞ VERİN
TIMARHANE YOLCUSU
BİLMEMEK
BEKLEME!
İSTEMEM
DAĞLARA SESLENİŞ
GÖRDÜN MÜ?
YOLARSA ORAYA O YOLLAR
GÖRMEDİM
GÖNÜL GÖZÜ
YENİ YIL
ESAS VATAN
AĞLAMA SUS!
AN!
GÖSTERECEĞİM!
ÖĞRETMEK
BOZULAN DÜNYA
NASİHAT
ANLAYANA!
SÖZÜMDE DURDUM
ÇORUM’UN KADISI
KARGAYA DEMİŞLER Kİ
KONUŞMUYORUZ
VATANIM NE HALDE
HER ŞEY TERS
GEÇEN ÇANAKKALE İDİ YA ŞİMDİ?
SANA DİYORUM!
90X90
BABAM
ANAM
SALLAMA BAŞINI
MAHMUT SELİM GÜRSEL
ÇALIŞ,ÜRETKEN OL!
SANA BEN NE DİYEYİM?
BİR GÜN
GÖZ GÖZE MİYİZ?
MEZAR TAŞINLA
BİR YAŞAR BİN ÖLÜRÜM
TAM HIYAR VAKTİ
YAZ
SON BAHAR
AKŞAM MI OLDU?
SEVMEK Mİ ?
ACI MI
BARDAK= CAM/KADEH=CAM
MERHABA MUTLULUK!
NE
EKERSEN ?
BİR BİLEN ANLATSIN
HÜKÜMLÜ MÜYÜZ?
MÜSAADE İSTENMEZ
HAYATTAYIM
“ŞEHİTLERE ÖLÜ DEMEYİNİZ”
NASILSINIZ
DERT Mİ ?
KENDİMİZİ BİLİYOR MUYUZ?
SOKAKLAR
AHBAP
ESİRİNİM SENİN
BELKİ BİR GÜN
BENDEKİ SEN
VATAN |
|
|
|
Çalışmalar TELİF ESERİDİR Yazarlarımızın
gönderileri ile yayına alınmıştır. |
|
GÜRSEL YAYINEVİ |
yazarlarımız yaptıkları paylaşımlardan sorumludur.
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif
haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
01 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
HACIM!
ISBN 978-975 95580-4-8
GÜRSEL YAYINEVİ
Bahçelievler 1.Cadde Çetin
Apt. 10/8 Bahçelievler ÇORUM
Telefon:90-364-221 6 682
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
02 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-

-
Mahmut Selim GÜRSEL
-
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at
arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam Eminsu Ali Rıza
Gürsel,annem ise Fahriye hanımefendi idi.
-
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara
Yenimahalle Ortaokulunun birinci sömestrsinde babamın emekli
olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna
devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni okuturum"
diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı, okumuyorum
diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi
Başar ustanın yanına girdim. Askere gidene kadar ustanın yanında
çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü,Ankara Emniyet
Müdürlüğüne teknisyen olarak göreve başladım. Ortaokulu dışarıdan
2 yılda bitirdim 1972 tarihinde polis memuru olarak Ankara'da
çeşitli şu beler ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül 1973
tarihinde Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.
-
1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak
geçtim. Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi
kendime Osmanlıca’yı öğrenmeye uğraştım,Hat sanatı ile biraz
ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar
Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim. 3.
8. 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.
-
1990 tarihinde kütüphanelerdeki kitapların tasnifi ile ilgili 10
yıllık bir araştırmamı "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)"kitap
haline getirip Kültür Bakanlığına sundum. Kitabımdan Türkiye'deki
bütün kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar.
-
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması
" kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren
Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşehrilerimi haber dar ettim,
mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet
Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan
Kılıççıolu' nun destekleri ile el yazma kitaplarımızın Çorum' da
kalmasını sağladım . Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip
kazandım. İkinci sınıfta iken 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan
Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı ,tayin edildiğim yere
gitmeyerek emekliliğimi istedim.
-
İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu
hayalim gerçekleşmedi.Şu anda emekli memurum.
-
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk ve idarecilik
yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de
son çalıştığım kurumda bence en önemli bir hatıramı anlatmak
istiyorum:Kütüphanedeki çalışmalarım ve " El Yazması Kitaplar"ın
Çorum'da kalması için verdiğim çabalar neticesinde Bitlis
Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün
boş olduğunu zamanla gördüm. Rabb’imin izni ile Hacca gitmek
nasip oldu,iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin
çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi
avantaj olarak,evinizi geçindirecek,namerde muhtaç etmeyecek
avantajından başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili
karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler
olabileceğini hayat okulundan öğrenmiş oldum.
-
Yazı yazmaya beni kimse teşvik etmedi Kütüphane için
hazırladığım kitap beni yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli
basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım;fakat
kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür.
-
İdealim: Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane
kazandırmaktır. Bu idealim yüzünden tayinim çıktı. Yayımlanmış dört
çalışmam bulunmaktadır. Bunlar:
-
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) ",
-
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar",
-
"Çorum 97" ve
-
"Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi 63 sayı
basıldı ve Bu sayfalardan Internet'te yayınlanmakta"
-
“Çorum 2002”
-
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004
-
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve
"Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için hazır
beklemektedir. Yazılarım daha çok araştırma dalı ile makale
türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve hikaye denemelerim
bulunmaktadır. Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim
okuyucularıma diyeceklerim şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları
savunun. Bu savunmanız size belki tepkiler getirecektir. Bu
tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın.
-
DOS20-DDS20ALFABETİK YAZARLAR-ÇORUM-ÇORUMLU2000 1.Cilt Menakıb-ı
Koyun Baba CD Çalışmaları
-
http://corumlu.com
-
http://corum.name
-
http://dergisi.info
-
-
SİTELERİM
BULUNMAKTADIR
-
corumlu2000@yahoo.com
-
corumlu2000@hotmail.com
-
-
E-mail adreslerinden yazabilirsiniz.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
03 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
 |
-
-
Bilmem sizde bir iki mısra karalar mısınız?
Karalamazsanız da muhakkak dizeleri okursunuz. Ne yazmış
acaba? Dersiniz muhakkak.
-
Yazdığım
dizeleri elinizde olan bu kitapçıkta topladım. En son
dizeler ile ilk yazdığım dizelere doğru en azından bir
tarihi hatıralara gideceğim.
-
Yaratılan
her şey gibi bizlerde faniyiz; bu dünyada fani.
-
Bu dizeler
çok sevgili eşim Selma GÜRSEL’E ithaf ediyorum
-
Mahmut Selim GÜRSEL
Gürsel Yayınevi
30Ağustos 2007 ÇORUM
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
04 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
HACIM!
-
- Esen yelde, akan suda
- Denizde, ırmakla gölde
- Gezen gölgelerle yerde
- Hacım! Seni gördüm.
-
- Hem önümde hem ardımda
- Baktım gördüm onu gökte
- Bana bakan her gözde,
- Hacım! Seni gördüm.
-
- Okuduğum kitaplarda
- Yazdığım kâğıtlarda
- Dinlediğim ağıtlarda
- Hacım! Seni gördüm.
-
- Yürüdüğüm yollarda
- Gördüğüm mekânlarda
- Dolaştığım ülkelerde
- Hacım! Seni gördüm.
-
- 16/09/2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
05 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- YENİMAHALLE
-
-
Ankara Yenimahalle
son durak,
-
İnince bu durakta
belediye otobüsünden
-
Bir ufak meydancık
sizi karşılıyor.
-
Evlerin bittiği bu yer, etraf bir çorak.
-
Molozlar,
döküntüler, aramadığın her yer
-
Mezbelelik değilse
de ona yakın şey.
-
Her nedense durak
burada sonlanmış
-
Yol bitmiş devam
etmiş ulanmış.
-
Biri tepeye, biri
inişe devam etmiş.
-
İnişli yerin sağ
tarafında yazlık bir sinema
-
Sol tarafı boş,
aralarla kaplı koskoca bir alan.
-
Bu yol iner
kıvrılarak beşinci durağa,
-
Karışır ana yol ile
buluştuğu kavşakta.
-
Yokuşta bulunan
yolda ise iki sıra ev
-
İki katlı şirin mi
şirin evler, bahçeler
-
Evlerin önü çam
ağaçlı parklarla süslü
-
Yol ise toprak,
halen asfalt olmamış.
-
Çam ağaçları fidan
toprak, tozla kaplanmış.
-
-
Ankara 1960
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
06 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GÖNÜL HAPİSHANESİ
-
- Yanıyor yine hapishanemin
lambası.
- Gam dağıtıyor, aydınlattığı
yerlere.
- Düşene kadar boş verdiysen
bu hale sen,
- Düştükten sonra bu gam, bu
üzüntü niye?
- Akıyor gözyaşım hiç bıkıp
usanmadan,
- Herkes bakıyor mu, bu benim
göz selime.
- Bu dertli, gamlı olan kim,
ben kimim? Diye.
- Soruyor garip mahkûm hep
kendi kendine.
- Bu hapishane bir gönül
parmaklığıdır.
- Gülmekle, ağlamak, sevmek
de hep hediye.
- Karşılıksız sevgi bir dert
ile bir çile,
- Düştükten sonra bu gam ve
ağlamak niye?
-
- 22/11/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
07 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
KİM?
-
-
Elbette biliyorsun,
-
Kendi haline bakınca
-
Niçin utanmıyorsun ?
-
14 07 2006 13.20
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
08 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ÇORUM
-
- Gelmiştik esas
memleketimize
- Yabancı idik her kese
- Yaşıtlarım yanaşamadılar
bana
- Ankaralı bu çocuk dediler
bana
- Ortaokula devam ettim
burada
- Uyum sağlayamadım bu
yeniliğe
- Ticareti devam ettirdiysem
de
- Ankara’ya uymadı buradaki
sermaye
- Okulu da savsakladık bu
arada
- Babam verdi beni bir sanata
- Olacaktım marangoz
mobilyacı
- Olacaksın altın bilezik
sahibi
- Birkaç gün gittim geldim
oraya
- Usta iş vermedi nedense
bana
- Bende o dükkân da yok iken
- Çalıştırdım gördüğümü
işleyen
- Birkaç zıvana deldim kapı
için
- Belki yanlış olur dursun
dedim
- Usta geldi, önce kızar gibi
oldu
- Aferin yahu bu iş sana uydu
- Gösterdi sonra bana işleri
- Öğreniyorum bu mesleği
bilgiyi
-
- 15 Haziran 1961
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
09 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- EĞRİ DOS
-
Bir dost buldum acı,
Bırakayım dedim gitmez.
Bir dost buldum eğri,
Biraz doğrulmak istemez.
Bir yar buldum güzel,
Beni yar diye bilmez.
Bir gül buldum güzel,
Bana bir koku vermez.
Bir hiç buldum işe yaramaz,
Benimdir o kovarım gitmez.
-
03/12/1971
Ankara
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
10 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
O;
- Sen O'nu.
Tanımak istersen,
Etrafına bakman yeter.
O;
Her yerde.
Senin içinde,
İçini okuman yeter.
O;
İşiten,gören,
Senin bilmediğini,
Anlamadığını bilen.
O;
Ol dedi,
Her şey O'nun emri,
Anlamanı emreden.
O;
Emretti sana,
Yapmanı istedi,
İnsanlığını bildiren.
17 Mart 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
11 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
SEN
-
-
Sen ne idin bu gün, o isen sen.
-
Sevenlerin mi yok yalnız mısın sen.
-
Beklerken yolları kimi istersen
-
Gönderirler sana iyi dilersen.
-
-
Sen, neredeysen orası senindir
bilsen.
-
Nefes al sen dağlarda bir gülsen.
-
Sevenlerin olur elbette sen bir
dikensen
-
Gönderirler sana iyi dilersen.
-
-
Sen; sen olmadan önse yine sendin.
-
Sevmeyi bilmeden yine gülerdin,
-
Bahçeler harap oldu şimdi sendin,
-
Gönderirler sana iyi dilersen.
-
-
14 04 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
12 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ESİRİNİM SENİN
-
-
Kader bağlantısı,
derin mi derin.
-
Aşkta gülmek yok,
ağlarım derin.
-
Dost sefası mı;
olacak mı senin?
-
Eğlenmek istiyorlar,
bu kader benim.
-
-
Gökyüzünde yıldızlar
parlaktır neden?
-
Deniz ay ışığından
neden raks eder?
-
Semalarda bulutlar
hür gezerlerken
-
Ben neden,
neden,esirinim senin?
-
-
13/6/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
13 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ÇORUM’DAN ÖNCE
-
- Geldik baba vatanına
Ankara’dan
- Mecburiyet demişti babam!
- Emekli olmuştu Tandoğan’dan
- Biraz mahzun ve hırslı idi
anam
- Bizler yeni bir yede idik
yine
- Hatıramız bildiğimiz bir
iki ille
- Adana Köprüköy diyorlardı o
zaman
- Hatıramda tren yolu geçerdi
her an
- Yollamışlardı Kore’ye katar
katar
- Anadolu evlatları
gittilerdi o an.
- Yollamışlardı görevi icabı
babamı
- Hatay İskenderun’a görevli
- Bizi de götürmüştü mahkûmdu
eli
- Bir ay kalınca orda görevi
sabitlendi
- Bulduk bir ev çok büyük
bahçeli
- Çocuğuz ya bahçedeki
muzları
- Destece ile kesip
devirmiştik
- Korkmuştu anacığım ev
sahibesi kadından
-
Yahu ne yapmış derse
ne derdi o anda
-
Ev sahibi kadın
kapıdan savmaya kalkan anamı
-
Biraz iteleyip girdi
evin kapısından.
-
Yerde yatıyordu yirmi
otuz muz ağacı
-
Ev sahibi göstererek
beyiniz mi tımarladı?
-
Gelmişti zamanları
yenilenmek için
-
Bilgiliymiş muz
hakkında aferin.
-
Kirasını aldı anamın
elinden
-
Kahvesini içip gitti
evimizden
-
Meğer biz haylaz
çocuklar bilmeden
-
Yenilemişi muz
ağaçların erkenden
-
Burada ilkokula
başladım o an.
-
Birde kardeşim doğdu
burada
-
Sonra Antakya
Dörtyol’a göreve
-
Taşındık bir portakal
bahçesinin içine
-
Ev sahibi gösterdi
bize birkaç portakal ağacı
-
Bunları olunca yesin
çocuklar dedi
-
Annesi vardı
hatırlarım Hatun nine
-
Bize verirdi sepet
sepet narenciye
-
Derken evde bir
telaş, bir koşuşturma
-
Toplandı eşyalar,
tutuldu yol Ankara’ya
-
Orada da Ortaya
başladım
-
Ticareti orada gördüm
ve tanıdım
-
Kazancım bin dokuz
yüz altmışta
-
Aylık olmuştu altı
yüz lira
-
Babam rahmetlik
alırdı üç yüz elli lira
-
Kira ona, yemek ona,
masraf ona.
-
Verirdim anama, babam
kırılmasın ha!
-
Harca ana, babamı
sıkıştırma
-
Sonra emekli ettiler
zorla babamı
-
Geldik Çorum’a hikaye
işte bu.
-
-
10 Temmuz 1960 ÇORUM
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
14 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
OLMUYOR RABBİM!
İçmek, içmek istiyorum.
Kanmak, kandırmak geliyor içimden.
Bağırmak, ağlamak istiyorum.
Olmuyor, olmuyor Rabb’im.
Sevmek, sevilmek diliyorum.
Bakmak, görmek istiyorum
Deli gibi ağlamak, yırtınmak.
Olmuyor, olmuyor Rabb’im.
Dövüşmek,dövülmek istiyorum,
Kana kana ağlamak geliyor içimden
Yok olup gitmek istiyorum
Olmuyor,olmuyor Rabb’im.
- 13/07/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
15 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- KARAMSAR
ARKADAŞ
-
- Ben dert keder dağıtamam arkadaş!
Şenim neşeli ve güler yüzlüyüm.
Ben somurtamam, ağlamam arkadaş!
Sevinçliyim, şakrağım ve gülecim.
Ben severim. Sevilirim arkadaş!
Sevilememezlik nedir hiç bilmem.
Ben nazlanmak nedir, bilmem arkadaş!
Senin gibi çıtkırıldım değilim.
Sen, sen nesin; kimsin? Bilsen arkadaş!
Ben senin gibi bilinmez değilim.
Ben buyum, böyleyim işte arkadaş!
Böyle yarattı beni yaratanım.
12/12/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
16 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
GÖNÜL İSTER Kİ
-
-
Bağlarda, bahçelerde
uzanıp ta yatmak,
-
Sıra dağları gibi
yıkılmadan durmak
-
Birleşip de el ele
Çorumlu da olmak,
-
Gönül ister ki
Çorum’da Çorumlu olmak.
-
İster bu mahzun
gönül, gurbetçi gönül
-
-
03/08/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
17 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
SEVİLEN İÇİN
-
Gözlerin mavi, deniz gibi.
Ruhumun derinliğinde esen
Gönlümdeki gülün yaprakları
Ve sensiz geçen geceler.
Derinlere dalmak isterdim.
Ta ruhuma kadar inen yolu,
Bulmakla; bulmamakla
Kımız içmiş sarhoş gibi.
Dertlenmek isterdim.
Düşündükçe inan seni!
Benim olmanı düş ederdim
Ta seni sevdim seveli.
-
-
03/10/1971 Ankara
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
18 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- YALNIZ ADAM
Bir yalnız adamı tanırım
Ta ezelden beri o yalnız.
Ana, baba, bacısı yoktur.
Gözleri dolu, ya kapalı
Dertleri ganidir başında
Silkeleyip de kaçmak ister.
Bırakmazlar ki; yakasını
Yapışmışlar ona atamaz.
Yakar cebinden bir sigara,
Derinden içine çekip de,
Unutmak ister o her şeyi,
Heyhat işte yine yalnızdır.
Bazen gözleri dalar da,
Deniz mavisi dumanlara
Bir iki damla gözlerinde
O ağlayamaz, gülemez de.
03/02/1972 Ankara
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
19 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
BOŞ VERİN
-
- Seherde öten bülbülüm,
neden susarsın!
- Hey beyaz gül! Sen
bülbülüne dargın mısın?
- Tanyeri neden sende
yaslar içindesin?
- Boş verin, değmez! Benim
için üzülmeyin.
-
- Kızaran soba, sen kimden
utanıyorsun?
- Alev alan ocak, neden
sıkılıyorsun?
- Bu dünya çok yalancı. Ona
hiç kanmayın.
- Boş verin, değmez! Buna siz
hiç aldırmayın.
-
- Toprak sen yüzünü ne olur
karartmasan,
- Verdiğin o ürünler gibi
besler olsan.
- Sana gelen biz, Adem’ler
korkmadan gelse.
- Boş verin değmez! Bu
dünyada her şey yalan.
-
- 22/12/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
20 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- TIMARHANE YOLCUSU
-
-
Kader ağlarını yavaş
yavaş örüyor.
-
Bataklığa gidiyorsun
bak milim milim
-
Düşünmezsen bu
dünyayı olursun salim
-
Boş ver şu geçmişe,
şen olsun istikbalin.
-
-
Sevmek ne haddine be,
sevilmekte keza
-
Tutuldum zannetme,
sen bu kara sevdaya
-
Bir yol alır gider,
boş yorumlanır rüya.
-
Kanma kimseye!
Gidersin tımarhaneye.
-
-
30/12/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
21 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BİLMEMEK
-
Bilmek; bilmemekten iyi,
Senin o güzel gözlerini,
Sevmen, sevmemenden iyi,
O dünya, bu dünya işlerini.
Görmen, görmemenden iyi
İyiliği, sevgisizliği
Hissetmen, hissizliğinden iyi,
Gelecekteki dünya işlerini
Yarının ne getireceğini,
Sevginin ne olacağını,
Beklemenin ne doğuracağını,
Bilmemek ne kadar iyi
-
15 Mart 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
22 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BEKLEME!
-
Sen bekleme insanlardan
Övüleceğini.
Sen bekleme insanlardan
Yerileceğini.
Sen senden bekle övülmeyi,
Sen kendin yer kendini.
Beklediğin günleri,
Ayları ve yılları unut.
Unut ki sen sen olabilesin.
Unut ki seni sen yapsınlar.
Bekleme kimseden yardım,
Yardımı sen et unut.
Bilme, bildiklerini,
İnsanlara anlat fakat üsteleme.
Bilgini bilmelerini.
Bekleme!
Kimseden övülmeye,
Bekleme!
Kimseden yerilmeyi.
-
05/06/2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
23 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- İSTEMEM
Sızısız çare,
Dertsiz baş.
Problemsiz arkadaş
İstemem.
Göğsümde yare,
Gözde kalan yaş
Sırrı olmayan sırdaş
İstemem.
Gidilmeyen seyyare
Çatılmayan kaş,
Katılmayan yoldaş
İstemem
09,03,2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
24 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- DAĞLARA SESLENİŞ
-
Ulu başları karlı dağlar,
Sizin de bir derdiniz var mı?
Yaşayan insanlar gibi
Sizinde bir dostunuz var mı?
Çınar dikili eteklerin,
Bir gün kesilir elbet senin.
Bu kesilen nefeslerin,
Acısı de sizde var mı?
Bizler geldik bu dünyaya,
Rabb’i sena ve anmaya,
Size ulu dağlar dedik,
Rabb’imizin ol emriyle.
-
-
30 Ağustos 2001
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
25 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GÖRDÜN MÜ?
-
-
Gördün mü sen şiir
yazan kalemleri?
-
Gördün mü kıta kıta
şiirleri düzenleri?
-
Gördün mü sen beyaz
kağıda çizen,
-
Gördün mü blok nota
şiir düşüren.
-
-
Nereden göreceksin ki
sen şiir yazanı,
-
Ne bileceksin ki o
anda gelen dizeleri,
-
Nasıl oluyor da
kalemden dökülenleri,
-
Nereden geldiğini,
nasıl yazdırıldığını
-
-
Bilmek kolay değil
şiir yazması,
-
Dört dörtlük ile
çıkan şairleri,
-
Onların neler yazıp
da bu alanda,
-
Birden değil at
koşturdukları.
-
-
20 Temmuz 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
26 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- YOLARSA ORAYA O YOLLAR
-
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Para, pul, zenginlik hepsi
bahane,
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Yaşlılıkla gençlik hepsi
bahane
-
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Hava yolu, kara yolu
bahane.
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Olmaz olur o an; her şey
bahane.
-
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Derler ki, sen zengin
değilsin ya hu !
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Karışırlar sana ; bakma
onlara
-
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Fakiri, zengin eder
gönlünce O!
- O yollar; yollarsa oraya
seni,
- Zengini yoksul kılar
isterse O!
-
- 29 Nisan 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
27 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
GÖRMEDİM
-
-
Dün gece rüyamda gördüm Ülkemi;
-
Sesiz ve sakin gibi geldi bana yine.
-
Bağları, bahçeler, tarlaları yem yeşil,
-
Sesleri olmayan, neşeli gibi gözüken insanları
-
Sanki arzda yetişen ve büyüyen ot misali
-
Hiç sesleri çıkmıyor, duygusuz sessizlik içinde
-
Sanki arzda gezen, yayılan koyun misali.
-
-
Hak aranmıyor nedense, HAK hiç tanınmıyor.
-
Kendini bilmezler, haksızlar yine hak yiyor.
-
Sessizlik sürüyor, kimse kendisine gelen;
-
Kimse başkasına gelen haksızlıklara
-
Hiç kimse karışmıyor. Hiçbir şeye.
-
Sanki onlara dokunmuyor haksızlıklar;
-
Sanki ot misali, merada yayılan koyun misali.
-
Sanki doğru söyleyeni ne artık dokuz köyde
seviyorlar(!)
-
Yalan söyleyeni artık her yerde baş tacı
ediyorlar
-
Sesiz olanlar bile buralarda yaşıyorlar bakarak;
-
Sesini çıkartanı ise bir kaşık boğuyorlar her
kesin önünde.
-
-
Dün gece rüyamda gördüm Ülkemi;
-
Sesiz ve sakin gibi geldi bana yine.
-
Alan memnundu sanki veren memnun,
-
Hiç kimse itiraz etmiyordu hayattan.
-
Ses çıkartmıyordu otlağa salınmış mal gibi.
-
Hakkını aramıyordu, bakıyordu bön bön.
-
Ot gibiydiler, koyun misali bakıyor;
-
Çobanının çaldığı kavalı ve martavalı
dinliyorlardı.
-
Başlarına gelenlere, geleceklere bile artık
-
Artık her nedense;”La havle bile çekemiyorlardı.”
-
Alıştırmıştı onları; onları yöneten çobanları
-
Gözleri bakıyordu yakını ve uzağı fakat görmeyen
-
Gördüklerine hiç tepki ve cevap veremeyen
-
Sesiz ve sakin, bön, bön.
-
-
11.11.2005 16,45 Çorum
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
28 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GÖNÜL GÖZÜ
-
- Gördü gözü O’nu gördü,
- Soramadı O’u,kimi, seni,
- Bekle de gör dedi özü,
- Gözüm seni bekliyorum.
-
- Dağlar,ovalar bahçeler,
- Hepsi birbirini ekler,
- O’na bakan gözler görür
- Gönül gözü,hayat özü.
-
- Sallanma be deli gönül,
- Arlanmayan hiç arlanmaz,
- Kırkından sonra azanı
- Teneşir bile paklamaz.
-
- 10 Temmuz 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
29 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- YENİ YIL
-
-
Bekliyoruz her yıl
seni,
-
Nerede kaldın Yeni
yıl ?
-
Geldi,gitti derken;o
gün,şu gün.
-
Bayram,seyran vesair
gün.
-
Sormadık hiç bir
zaman
-
Geliyor ölüm, o vakit
o gün.
-
Sel olur akar günler,
-
Bakarsın kalmaz ömür.
-
Sen seninle olanlara
düşün,
-
Kaç kişi kaldı bugün
?
-
Nerede
anan,baban,eben,deden ?
-
Neredeler Amcam,dayın
yengen ?
-
Hepsi gününü gün
etmek isterdi,
-
Ölümü hiç biri
düşünmedi.
-
Gelsin bayram,gelsin
o gün,
-
Beklerken geldi o
beklenen gün.
-
-
26 Aralık 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
30 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
ESAS VATAN
-
-
Bırak artık beni
gafil gönlüm
-
Bırak da kendi
kendimi bulayım,
-
Bedenim artık
rahatlık isterken
-
Güzel gösterdiğin
dünya ile
-
Yaşamak isteyen sen
gönlüm,
-
Dünyada kal; bırak
beni emi
-
Bırak da artık
hazırlanayım
-
Umutsuz dünyaya
değil;
-
Umut olan esas hayata
-
Esas olan yaşamaya
-
Sen dünyada kal
bedenimle
-
Gönlüm, bırak artık
beni
-
Bırak da yaşadığım
güzellikler
-
Güzel gözüken şeyler
senin olsun
-
Ben artık hazır
olmalıyım
-
Ben artık
bulunmalıyım fanilikte
-
Yok olmak değil
amacım benim
-
Kapıdan geçerek esas
yerime
-
Asıl vatanıma
varayım.
-
-
13 Mart 2003 02,20
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
31 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- AĞLAMA SUS!
-
- Sus gülüm!
- Bak sana gülüm diyorum.
- Sen benim tek gülümsün.
- Seni bağrıma bastım,
- Sana bağlandım.
- Seni sevdim.
- Sus!
- Sussana artık biraz!
- Dinle biraz etrafını,
- Seni seven kişi için sesini
- Seni saran için nefesini,
- Seni anlayan için gözyaşını
- Tut ve sus.
- Acının biliyorum,
- Herkes biliyor.
- Çok ağrın var,
- Ne olur gülüm sus,
- Eritiyorsun beni de,
- Etrafındakileri de,
- Ne olur sus!
-
- 30 Ağustos 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
32 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- AN!
-
- Bir gün bu gördüğün
yerlerde
- Bir gün o topraklar yok
olacak.
- Oraya bakınca gördüğüm bu
yer mi?
- Diye bakınıp duracaksın
sen.
- Evet, o gördüğün yerler
artık ateş,
- O gördüğün topraklar kömür,
- O gördüğün güzellikler
- Hepsi birden Cehennem,
- Olarak karşında duracak.
- Onları tanıyacaksın ateş
olarak
- Bedenini saran kıvrak
alevler
- Ve seni yok ederek
tekrarlar;
- Yeniden yaratan Rabb’ini
- Anarak yaşadığın yer
- Olarak bulacaksın.
- Son pişmanlığa ramak
kalmadan
- Sen sen ol da esas dünyanı
bil,
- Orada geçecek zamanlarda;
- Bulunduğun mekânlarda
- Acı ile, zahmet ile Rabb’in
- Sana verdiği elem ile
değil;
- Sana vereceği saadet
- Rahatlık ve neşe ile an.
- Cennetlik olman kolay!
-
- 13 Mart 2003 02,15
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
33 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GÖSTERECEĞİM!
-
- Sana ne dedim de olmadı
dostlar!
- Ölümden başka her şeyi;
- Ölümümü hariç günleri,
- Size dedim de olmadı mı?
- Gelin yazalım dedim,
- İnanmadınız bana.
- Çizin, yayınlayım dedim.
- İnanıp gülümsediniz bana.
- İşte size bu sayfaları
göstereceğim,
- Bu yazılanları belgedir,
- Sizlerin bilginizdir,
- İsterdim ki inanaydınız,
- Bana bu satırları
yazdırmayaydınız.
-
- 30 Ekim 2002
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
34 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ÖĞRETMEK
-
- Bir harf öğretmek zevki var
ya,
- O öğreten için dünya.
- Bir cümle öğretirsin sen
ya,
- Senindir bütün dünya.
- Yazar, çizer olursa
öğrettiğin,
- Kâinat senindir, bilirsin
ya.
- Onun için öğretin
bildiğinizi,
- Öğretmek kadar güzel var mı
ya.
- Oku de. Okuma deme,
- Öğret de öğretme deme
- Bu dünya fani gitmesin
senle
- Bildiğin bilgin
öğretilerde!
-
- 28.01.2003
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
35 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BOZULAN DÜNYA
-
- Acılar ve savaş
Kapımıza gelmeye
Yüreğimizi delmeye
Çalışıyorken,
Bizler nelerle uğraşıyoruz!
Kimimiz mevkiimiz için
Konseylerimizi topluyoruz,
Kimimiz zam aldığımız için
Teşekkür ediyoruz,
Kimimiz ağlıyor veya gülüyoruz.
Yarını düşünmüyor,
Üzülmüyoruz.
Savaş fırtınası geliyor,
Kasırga, tayfun, hortum
Sen halâ ne düşünüyorsun
Ne kuruyorsun dostum !
Ölümden korkman boş,
Vade denen zamanın dolunca,
Ağlaman, yakınman;
Korkmana gerek yok.
O gelince senin kaçacak,
Sığınacak kapın hiç yok.
-
- 16
Ocak 2003
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
36 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
NASİHAT
-
-
Bir dünya bulmuşsun,
otur yerinde demek.
-
Bulunduğun bu dünyada
oturmaman gerek.
-
Çalışmak, çabalamak,
uğraşman vazifendir.
-
Gerekirse koşman için
enerjin gerek
-
-
Babanda kaldı sanma,
oturduğun vatanı.
-
On binlerin kanı aktı
suladı bu toprağı.
-
Sana beleşten geldi
sanma bu toprak.
-
Ananın, babanın,
atanın eski çabasına bak!
-
-
Bu dünyada yok iken
onlar vardı.
-
Seni anan doğurdu bu
vatan için.
-
Bu günün çocuğu iken,
oldun delikanlı sen.
-
Ne yaptın vatan için
hiç düşündün mü sen
-
-
Birde ileride,
ihtiyarsın bütün bir beden
-
Getirirler seni
musalla taşına,
-
Sorarlar: - Nasıldı
bu dünyada bu fani?
-
Oradakiler usulen
demesinler sana iyi
-
-
Ey gençler!
-
Ey bu vatanın
çocukları!
-
Uzun sandığın zaman
çok yakın bil.
-
Vatan, Millet için
çalış, üretken ol sen.
-
-
Ata sana çalış, uyuma
demiş.
-
Sen uyursan, el
uyumaz bilsen.
-
Neler üretir, ne
bilgiler verir sana.
-
Bulmuşsun sanma,
verileni sana.
-
-
Bir bedeli vardır
verdiklerinin.
-
Alır son damla kanını
bedeninin.
-
Sömürür bir vampir
gibi senin kanını.
-
Rabb'im yine verir
sanma sana o canı.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
37 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
ANLAYANA!
-
-
Kendi çalar kendi oynar...
-
Kendi yazar kendi okur...
-
Kendisini böyle tatmin eder...
-
Zıkkımın kökünü içesi...
-
Bilmez ki; bilen olarak bilesi...
-
İstenmez ki; adam yerine konası...
-
İşi karıştırma,pekmezci sanası....
-
Ne Dumul’u var ne de Dumul parası...
-
Kendi çalar kendi oynar kahrolası..
-
Bu dünyada yaşadığını sanır açıkçası
-
Tuzu kuru, meyi bol onun olası...
-
Zıkkımın kökünü içesin sen sen olası...
-
"Senin dinin ana benim dimin bana" bilesi...
-
"Senin kitabın sana,benimki bana" göndermesi..
-
Okumayı bilmez ki oku da anla diyesi...
-
Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Göresi...
-
Bu kelimeyi bile bilmez kahrolası.
-
Dini bilmez, Allah'ı tanımazsa o saksı
-
Kafa diye taşırsa ne yaparsın bedeni çürüyesi.
-
"Kendi çalar kendi oynar" herkesçe bilinesi...
-
"Kendi yazar kendi okur" sizlerce de anlayası...
-
Kendisini böyle tatmin eder...
-
Zıkkımın kökünü içesi...
-
Yaratanından af iste gel de gerisi....
-
-
11.11.2006 11.11
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
38 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- SÖZÜMDE DURDUM
-
-
Ben sözümde durdum.
-
Ya sen durdun mu?
-
Seni denerken
sözlerimle
-
Senden isterken borç
para,
-
Senden sahiden mi
istedim
-
Hiç anlamadın mı?
-
Ben sözümde durdum.
-
Sizin için yazdım.
-
Size yazdırdım.
-
Size zorlada olsa
okuttum.
-
Pek çoğunuz ne
yaptığımı bilmediniz,
-
Ya da bilmek
istemediniz.
-
Ben sözümde durdum.
-
Ya siz durdunuz mu?
-
-
12 Haziran 2005
17.00 Çorum
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
39 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ÇORUM’UN KADISI
-
- Çorum; Amasya’ya bağlı iken;
- Bir rüşvetçi kadı varmış.
- Aldığı rüşvetler ile
- Çorumluların canına tak etmiş.
- Çorumlular toplanıp;
- Gizlice bir name yazıp padişaha;
- Bir heyet seçerek yola çıkarmışlar.
- Heyet Kırk dilim'e varınca arkalarından,
- Yetişmiş kadı ile adamları.
- Heyeti durdurmuşlar hemen.
- Kadı heyet başkanının yanına gelip:
- Geri dönmelerini, bir şey göstereceğini,
- Heyetin ikna olmazsa eğer;
- İstanbul'a tekrar gitmelerini dilemiş,
- Heyettekiler bakalım, ikna olmazsak eğer,
- Müsaade de etti gideriz İstanbul'a.
- Padişaha şikâyet ederiz demişler.
- Kırk dilim'den Çorum'a dönmüşler.
- Doğruca heyet ve kadının adamları
- Kadının evine birlikte gitmişler.
- Kadı adamlarına dışarıda kalın demiş.
- İçeri gidince de heyete dönmüş:
- Burada gördükleriniz sizde kalacak
- Kimseye söylemeyin ben o zaman
- Size söyleyin diye bildiririm! Demiş.
- Yemin de almış orada heyetten.
- Beraberce bodruma girmişler.
- Kadı bodrumdaki üç küpü göstermiş,
- Heyet başkanına dönerek söylemiş:
- Şu baştakinin ağzını aç demiş,
- Heyet başkanı küpü açmış,
- Görmüşler ki ağzına kadar altın dolu
- İkincisini de açtırmış, oda altın dolu,
- Üçüncüsünü de açtırmış kadı ısrarla;
- Bakmışlar yarıyı biraz geçmiş
- Olarak o da çil çil altınla dolu.
- Kadı sesini biraz yükseltmiş:
- Bakın şikâyete giden Çorum heyeti!
- Ben üç küple geldim, iki buçuğu doldu.
- Yarımı da yakında dolar, başkası da yok.
- Şayet beni şikâyet ederseniz,
- Ben iki buçuk küpü alıp giderim.
- Yalnız; gelen kadı da üç küple gelir,
- Gerisini siz artık düşünün. Demiş.
- Eski rüşvetçiler belki de kanaatkârlarmış,
- Üç küple idare ederlermiş.
- Ya şimdikiler küp değil oda da
- Doldursalar yetmez imiş.
-
- 01/03/2006 Çorum
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
40 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- KARGAYA DEMİŞLER Kİ
-
- Kargaya demişler ki;
- B..un kimyadır;
- O da kalkmış gitmiş gölün
üstüne
- Oraya etmiş kimya denen
b..unu
-
- Kargaya demişler ki;
- B..un kimyadır;
- O da denizi aramışta
- Gücü yetip gidememiş.
-
- Kargaya demişler ki;
- B..un kimyadır;
- Sonra pişman olmuşta
- Etmek istemi de edememiş.
-
- 16 Ocak 2003 Çorum
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
41 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- KONUŞMUYORUZ
-
Sana söyledim.
Duymadım mı?
Sen kendini nasıl anlamıyorsun?
Ben seni anlamadıysam eğer,
Niçin kendini anlatmıyorsun?
Bizleri yaratan; insan yaratmış,
Hayvanlar koklaşarak anlaşırmış.
İnsan olduğumuz doğru ise neden,
Savaşarak birleşip, anlaşıyoruz da;
Neden konuşmuyoruz?
-
13 Mart 2003 01,20
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
42 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- VATANIM NE HALDE
-
- Vatanımda bedenleri cenabet
- Vatanım toprağında nedamet
- Vatanımda cenabet
postalları
- Bırakmayalım diyenlere inat
- Geldiler, toprağımıza
girdiler
- Bizim sonumuzun başlangıcı
- Olacak gibi görüyorlar,
- Bu oyun da sizler piyon,
- Vatanımda bulunanlar
cenabet
- Bizi de cenabet gibi
ediyor.
- “Ey bu topraklar için
- Toprağa düşmüş asker “
- Nerede benim emanetim?
- Nerede öldüğüm Vatanım?
- Nerede namus ve edebim.
- Derse ne diyeceğiz?
- Bilen varsa versin cevabı.
- Öğrenelim doğruysa eğer.
- Satmayın üç beş kuruşa,
- Cenabetin gezdiği güzel
- Güzel olduğu kadar da
- Narin Vatanımdan defol!
-
- 13 Mart 2003 03,25
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
43 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- HER ŞEY
TERS
-
- Gök yerde,deniz gökte duruyor;
- Yer değiştirmiş her şey gibi.
- Sevmek için yanaştığım zaman;
- Dövmek geliyor içimden.
- Kavga için yanaştığım zaman;
- Öpmek geliyor gönlümden.
- Niye böyle oldum diyorum ben?
- Ne yaptım da her şey ters gidiyor?
- Kabahat bende mi acaba diyorum?
- Yoksa zamanda mı, dünyamda mı?
- Politika bir diyor, pir demiyor
- Söz veriliyor da niçin tutulmuyor?
- Savaş var deniyor, görüyoruz da;
- Niçin bu savaşa katılıyoruz?
- Her şey ters gidiyor neden?
- İnsanlık mı öldü acaba diyorum;
- Bir çocuk öldü diye kıyamet kopuyor;
- Tonlarca bomba atılıyor da;
- Hiçbir ülke ses çıkartmıyor.
- Sanki burada hiç çocuk ölmüyor
-
- 19 Mayıs 2004
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
44 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GEÇEN ÇANAKKALE İDİ YA ŞİMDİ?
-
- Senin için yaşayan Vatanımın evlatları,
senin için; seni savunmaya geldiler.
- Siperler kazlılar o senin
kara sinende, sıcacık kucağının içine hepsi girdiler.
- Geldi muhteşem gürültülerle
onlar, medeni geçinen yedi düvel gemileri,
- Çanakkale’yi topları ile
dövdüler Kutsal Vatan toprağına her düşen gülle
- Açtırdı kırmızı
karanfilleri toprakta, kan kan olarak fışkırdılar o şefkat
kucakta
- Ne kadar çok top mermisi
attılar onlar; o kadar kırmızı karanfil açtı bu Vatanda.
- O kadar çok açtı ki;
Mehmet’i, Mustafa’yı, Mahmut’u,
Osman’ı, Ali’yi,Veli’yi
- Karanfil gibi bu Vatan
toprağında tap taze, kan kokan kutsal
şehitleriyle.
- Açtırdı o melun top
mermileri siperlerden, açılan karanfiller bizim
evlatlarımızdı;
- Atılan toplar Vatan
toprağını deldi, bu kutsal vatanın evlatlarını siperlerinde
vurdu,
- Rabb’inin emrettiği gibi
göçtüler, hiç gözlerini kırpmadan; Rabb’imin dediği gibi:
- “Şehitlere sakın ölü
demeyiniz; Onlar ölü değil diridirler” der
Kutsal Kur’anında
- Bunu anlamaz Müslüman
olamayan; bunu bilemez Vatanını
anası sayamayan
- Dövdükleri Vatan toprağında
başka Türk kalmadı sandılar
çıktılar ellerini sallayarak
-
Vatan toprağının
koylarına; köşelerine, Sanki bir piknik
havası ile çıktılar kıyılara
-
Bu piknik havası çok
çabuk bozuldu. Geçte olsa anladılar ki piknik yeri
değil burası
-
Kutsal Türk toprağı, vatan denen
yurt parçası, Türk’ün
kanları ile suladığı bahçesi.
-
Düşman çekilirken
tonlarca mühimmat, yiyeceği ortada
kaldı;zehir döktüler üstlerine;
-
Çekildiklerini belli
etmek istemeden tekrar arkalarına
bakmadan bindiler gemilerine.
-
Tekrar geldikleri
yerlere gittiler geldikleri gibi, arkalarına
bakmadan açtıkları sefere;
-
Bir sürü ölmüş bu
diyardan göçmüş cesetleri bırakarak
bu kutsal Vatanımın toprağında.
-
Ey Türk Evladı!
Tekrar kapına gelecek; yedi düvelle bu
gün de dikkat et o günkü düşman
-
Dikkat et Vatanın bir
tane senin Anandır; Anadolu demişti Atan. İyi düşün;
tanı düşmanı
-
Sakın ananın namusunu
sıkı sıkı tut anan bir daha
bulunmaz; Türk evladı Vatanını.
-
Bu Vatandan başka Vatanımız yok
iyi düşünelim hepimiz
hey uyan Türk evladı!
-
-
20/03/2003
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
45 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- SANA
DİYORUM!
-
- Sevgilim sana diyorum.
- Seni incitmek istemiyorum.
- Seni yüceltmek için sana söylüyor
- Sana yeni yemekleri yap diyorum.
- Pişir, resimleyelim onları,
- Sonra yayınlarız Internet’te
- Belki de basarız bir kitapta.
- Okur, bilmeyenler öğrenir diyorum.
- Kızma bana, kendin için yemek yap
- Bende çeşnisinden bakayım,
- Elimden geldiğince yazayım.
-
- 28 Aralık 2004 ÇORUM
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
46 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- 90X90
-
- Ne desem,
- Ne de sorsam.
- Kimi hoş,
- Kimi boş,
- Kimi sarhoş.
- Ne desem boş.
- Şeytan bile kaçmış,
- Böyle görünce desem.
- Erkek için çok hoş,
- Kadınlar için nahoş,
- Sarılmak istemez mi gören,
- Sabredersen modern diyen,
- Görmemezlik edersin desem,
- Bakarsın gene ben ve sen.
- Ne kadar kolay görüyor musun ?
- Açıl,saçıl; neden ?
- Bilmeden sana empoze eden ?
- Seni bu halde görmek isteyen.
- Görünce bu halini kıs kıs gülen,
- İnan senin karşı cinsin insan.
- Seni görünce böyle,seni kışkırtan,
- Modernlikle ölçü diye gösteren,
- Kim ?
- Bir düşün !
- Sonra kendine dön.
- Sen ki Cennetle müjdelenensin,
- Sen ki,Muhammed Mustafa'ya ana,
- Sen ki; Havva olarak gelen.
- Ben bir şey demeden,
- Senin etini,görünüşünü kullanan,
- Seni erkeklere pazarlayan,
- Bu hallerini göstererek reytingler sağlayan,
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
47 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
BABAM
-
- Eğer benim bildiğim
Onun için güldüğüm
Sıkılınca gördüğüm
O benim babam.
Sabah erken yedide
Gider işi olan yere.
Tandoğan’da ordonat
Fabrikada komutan.
Servis gelir giderdi,
Özel şoför bilmezdi,
Binerdi beraber herkesle
Gider idi mesaisine.
Yirmi yedi Mayıs’ın
Tantanalı gününde
Sabah erkenden geldi
Arabası bizim eve.
Babam,bana bakarak
Dikkat et. Bu bir tarih
Tarihin yazıldığı gün
Büyüyünce anlarsın
Bu sözlerimi dinlersin.
Koşarak gitti aracına.
Radyoda marşlar vardı
Birisi ise konuşmakta.
İhtilal var diyordu,
Halkı sükuna davet ediyordu.
27 Mayıs 1960
Gördüğüm ilk ihtilal buydu.
27 Mayıs 2006
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
48 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
ANAM
-
- O’nu tanıdığım andan sonra
- Bulundun başka bir tutkuda
- Beni doğuran anamdı o;
- Bana bakan atamdı o
- Doğurmuş, emzirmiş, yedirmiş
- Beni herkesten sakınıp büyütmüş
- Derdime ilk koşan kimsemdi
- Beni bağrında besleyendi
- İlk sevgiyi ondan gördüm ben
- Bildiğimi ondan öğrendim ben
- İlk harfleri bana o öğretti
- Yazmayı da kalem tutmayı da
- Çarpım tablosunu gösteren
- Ağladığım zaman ağlayan
- Gülerken ben gülen anam
- Bir gün ayırdı felek denen
- Alınyazısı bizi bizden
- Aldı götürdü esas yurduna
- Allah’ın O’nu af etsen!
- Bizi büyüten, yürüten sensin
- Anamı yanında rahat ettirsen
-
- 27 Mayıs 2006
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
49 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
SALLAMA BAŞINI
-
-
Sallama başını sen önüne eğme,
-
Her şeye sende evet dersen eğer,
-
Seni de sayarlar kendine değer,
-
Bilirsen el öpülecekse eğer.
-
-
Tasdik etme bilmediğin her şeyi
-
Bildirirler yoksa yanlış bilgiyi
-
Sonra sende pişman olursan eğer
-
Her şeye sende evet dersen eğer.
-
Bildiğin sana söyleyeni dinle
-
Gerekirse tasdik et eğrisin söyle
-
Bilmediğin yerde öğreten kimse
-
Her şeye sende evet dersen eğer.
-
-
Sallama başın her zaman aşağı
-
Bazen yok manası ile yukarı
-
Dinle, öğren bilmediğin noktayı
-
Her şeye sende evet dersen eğer.
-
-
14.04.2006 Çorum
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
50 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- MAHMUT SELİM GÜRSEL
-
-
..... bana,
-
..... yana,
-
..... sana,
-
..... ona.
-
-
..... durdun,
-
..... vurdun,
-
..... kurdun,
-
..... yordun.
-
-
..... adım,
-
..... ağdım,
-
..... çağdım
-
..... sandım
-
-
..... attın,
-
..... aktın,
-
..... baktın,
-
..... yaktın
-
-
-
..... astın,
-
..... kestin,
-
..... kastın,
-
..... şaştın.
-
-
01 Temmuz 2005
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
51 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- ÇALIŞ,ÜRETKEN OL!
-
- ÇALIŞ,ÜRETKEN OL! demiş
atan.
- “Su uyur düşman uyumaz”
sözünü.
- Boşuna söylenmemiş atalar
sözü.
- Üretirken vatanı, milleti,
düşün.
-
- Para kazanmak için olmasın
senin gayretin.
- Ha sakın kazanma parayı
demiyorum.
- Kazanırken haramdan sakın.
- Kul hakkı yemekten uzak ol.
-
- Bu dünyada güzel gözükürse
de sana.
- Çıkar aheste aheste,
aldığın haksız para.
- Arkanda bıraktın mı yararlı
bir eser sen
- Helal olsun sana yaşadığın
yaşam.
-
- Bir yaşlı amcandan nasihat
say.
- Deme amca:-Nasihat istemez
ver para.
- Musibet gelmeden senin
başına
- Nasihati al, sakla lazım
olur sana.
-
- Bir gür sakal kesilmekle ne
olur deme.
- Yeniden biter olur sakal
yine.
- Sakal bitene kadar geçen
zamanın
- İşte en büyük kaybın bu
geçen anın.
-
- Bakma öyle alık alık bu
satırlara.
- Sende çalış, anla, bil,
öğren, yap.
- Satırları okurken anlamaya
bak.
- Belki doğru bir ışık
görürsün bunda.
-
- Bakma öyle. Ne söylemiş
eskiler.
- “Ummadığın taş baş yarar”
demişler.
- Sana da belki bir ilham
gelir buradan.
- Belki sana da fikir verir
bu kelime.
-
- Belki olursun
çalışarak bir âlim.
- Belki olursun okuyarak
muallim.
- Belki bilinmez gelecekte
baş bakan.
- Belki olursun vatana bir
başkan.
-
- Ne ekersen onu biçersin bu
toprağa
- İyilik ek, iyilik bul
yaşamının sonunda.
- Senin bilgin yalnız sana
olmasın.
- Üretken ol, üretmen yaşa
dünyada.
-
- Bak kim götürmüş
kazandığını öte yana.
- Gidenlerin hepsi kefeninden
başka
- Arkanda kalsın bir büyük
eser.
- Sen gidince o yaşasın her
gün.
-
- Son sözümü söylemeden
edemem.
- Ben söyledim, sen uyanırsın
hemen.
- Sözlerimden alınma sakın
sen.
- Doğru sözü söyleyenlerdir
bilen.
- 19 Mayıs 2003
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
52 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- SANA BEN NE DİYEYİM?
-
- Söyle bana; neye inandığını da bileyim
- Sana ben ne diyeyim?
- Bildiğinden seni saptırmam mümkün mü?
- Sana ben ne diyeyim?
- Bildiğinden seni döndüremem ki;
- Sana ben de diyeyim?
- İnancın, bildiğin ve sevdiğin senin,
- Sana ben de diyeyim?
- Seni dinlerim de sen beni dinler misin?
- Sana ben de diyeyim?
-
- Ağustos 2005
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
53 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BİR
GÜN
-
Bir gün hepimiz göçeceğiz bu dünyadan
Gelecek o gün hiç beklenmediğin an
Sessizce alıp götürecekler dünyadan
Yaşadığını zannettiğin işte bu an
Sevgi ! Bilinmeyen bilmece dünyadan
Aşk ! Heyecan ve tanınmak istenen an
Umut ! Beklenen bir deneyimdir inan
Hayal ! kırılmasın sanık umudun bir an.
Bir gün, sıramız geldiğinde meydandan
Çağıracaktır bizi bir bir yaratan
Soracak: Ne buldun o kısacık hayattan
Susacağız biz, konuşacak el, ayak ve azan.
-
03/07/2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
54 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- GÖZ GÖZE MİYİZ?
-
- Seninle benim sevgimi ey güzel!
- Kim bilecek; kim nasıl hissedecek?
- Kim ne diyecek? Senin için bana;
- Hiçbir söz ve kem kelam etmeyecek.
-
- Seninle ben göz göze geldiğimde,
- Kim bilecek; kim nasıl hissedecek?
- Aşkımızı hiç bilemeyecekler,
- Birbirlerine ne söyleyecekler
-
- Ölünce birimiz önce ve sonra,
- Kim bilecek; kim nasıl hissedecek?
- Bakacağız salımızın ardına,
- Ağlayacak kalan yalnız başına.
-
- 14 Mayıs 2006
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
55 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- MEZAR
TAŞINLA
-
- Bir başka diyara geçiş kapısı;
- Yattığın toprak anan senin anla !
- Başında dikilmiş duran dünyadakilere
- Bilgi veren yaftan mezar taşınla.
-
- Bakan bilmezse de seni anlar;
- Okursa eğer sendin ismini,
- Bir “Fatiha” beklersin herkesten.
- Bilgi veren yaftan mezar taşınla.
-
- Bilir misin ki sen şimdi yaşıyorsun,
- Zamanın gelince sende gireceksin,
- Belki bir Cennete,belki bir Cehenneme,
- Bilgi veren yaftan mezar taşınla.
-
- Kiminde yontma taştan bulunur
- Kiminin mermer ve somakiden
- Kimininki ise kaya parçası
- Bilgi veren yaftan mezar taşınla.
-
- 01/01/2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
56 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BİR YAŞAR
BİN ÖLÜRÜM
-
-
İnsan neden doğarken ağlar bilir misin?
-
Nereden bileceksin ki!
-
Anasının karnında bir dünyaya gideceği söylenir;
-
Merak eder, ana karnında öğrenir.
-
Çıkınca dünyaya yaşadığı bir haznedeki su değil
-
Uzay içerisinde koskoca bir alan
-
Korkar onun için ağlar, ağlarda ağlar.
-
Emekler, yürür, büyür de büyür.
-
Yollarsın ya gelin olur, ya asker
-
Gider ha gider. Gider ha gider.
-
Bakarsın bir gün öldü derler,
-
İnsanlar omuzlar götürüp yolcu ederler.
-
İşte ilk doğarken öleceğini bildiğinden
-
İnsan doğarken onun için ağlar derler.
-
-
23 Nisan 2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
57 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- TAM HIYAR
VAKTİ
-
- Tam hıyar vaktidir bu günler
- Taze ve kokulu yenen cinsler
- Ye yiyebilirsen yaptıkları bu işler
- Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
-
- Kimi hıyar memlekete turist getirdiğini sanır,
- Başka hıyar ise ekümenlik masalı anlatır
- Diğer hıyar edebiyatta tekim diye övünür
- Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
-
- Kimine paye verir, Anavatanına söv diye
- Bazılarına makam verir Ülkeni sat diye
- Onlara anlatır Vatanına söveni sev diye
- Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
-
- Vatanımızda bu hıyarlar varken düşünmek
- Bilmek gerek bu hıyarları nasıl yemek
- Elin Gavuru kullanırken bulara hıyar demek
- Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
-
- Hangi hıyarlardan bahsettiğimi
- Okur bilir elbet; okuyan dizelerimi
- Beklenmez kimseden övgü isteği
- Hıyarlara doldu bu güzel memleket.
-
- 14 Mayıs 2007 14.00 ÇORUM
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
58 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
YAZ
-
-
Türkçemizin güzelliklerinden.
-
İster mevsim olarak algıla;
-
İster kalemi veya klavyeni al "yaz"
-
Mevsim olarak da düşünsek insanlar
-
Sevrler bu mevsimi "Yaz"
-
Yazı olarak da algılasak bunu
-
Bildiklerini "Yaz"
-
Neden bildiklerini yazarsa yazar
-
Bilmediğini yazamaz da ondan
-
İşte arkadaşlar,
-
Denetimli de olsa grubu
-
Bizleri kıracak, inciteceklerden
-
Kırgınlıkları baştan önlemek içindir
-
İşte burada sen de "Yaz"
-
-
05/06/2007 19,45 ÇORUM
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
59
|
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
SON BAHAR
-
- Bir yok oluş değildir;
- Son bahar
- Her yılın da inanın
- Kışı var
- Sonra dirilir dünya gelir;
- İlk bahar
- Kavrulur hayatlar,
- İşte Yaz
- İşte ömür için biçilen
- Dört mevsim var.
- İnsanda doğar,
- Yaşar ve ölür.
- Ölüm inanın olmaz bir son bahar.
- Görülür burada anlayan için
- Bir döngü dünya ile,hayat
- Yaratan boşa yaratmamış
- İnsan dünyaya boşa gelmemiş
- Mevsimlerde de var bir nasihat.
- "Anlayana sivri sinek saz,
- Anlamaya davul zurna az"
-
- 22/06/2007Çorum 15,28
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
60 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- AKŞAM MI
OLDU ?
- Güneş doğunca semada
Beyaz gül de olsa dalda
Aydınlanmış alanlarda
İnsan beyaz tenli de olsa
Gölgesi siyah olur.
Gölgeleri görünce de;
Akşam mı oldu ? De.
Kar yağınca dallara
Beyazlık her yeri kaplasa
Gölgesi siyah olur.
Derim ki kendi kendime
Neden? Bilenler varsa.
Siyah gölgeler neden?
Yoksa gördüğüm ben
Gölgesi siyah olur.
Bence akşamın karanlığı
İnsanda, gül de yaşadığı
Görüntünün tersi ise
Gölgesi siyah olur.
-
- 11/07/2007 01.05
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
61 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- SEVMEK Mİ ?
-
-
Neden bu telaş,bu kargaşa ?
-
Sende başka,bende başka bu telâşe..
-
Sendeki gördüğüm tekrarlar ise;
-
Benim seninle yaşama tutkusu.
-
-
Gideceğimiz ömür yolculuğunda
-
Buluştuğumuz yerden başlar yolumuz
-
Aşacağız tepeleri,dağları birer birer
-
Bu son diyerek, bir sonsuzluk daha
-
-
Sakin ol ki gözlerinde kaybolmayım
-
Sakin ol ki arayınca beni bulduğun
-
Sonsuzluğa sürsün bir sarhoşluğum
Sakin ol ki ayıksın bu bir hoşluğum
-
-
Senin sevmen,bunca nefret mi ?
-
Benim için ağlayıp da bayılışın
-
Ondandır,senin için sarhoşluğum
-
Yaşamak ve inan seni sayıklayarak.
-
-
15 07 2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
62 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
ACI MI
-
-
Acımı, tatlımı ayrılığın şarkısı
-
Bilmemekte miyiz sonun zamanını
-
Sevmek dediğimiz olguyu bil sekte eğer
-
Sevilmemek istermişiz aslında meğer
-
Bilinmeyen meçhul bir âlemdeyiz
-
Sevmek nedir bilmemekteyiz.
-
Sevil’de sevme demişler birileri
-
Ağlamak istersen işte mendil
-
İşte tenha bir mahalde bir mekân
-
Saklama gözyaşlarını hür bırak aksın
-
Sonunda sen rahatlayacaksın
-
-
04/09/2007 Çorum 00.25
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
63 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BARDAK=
CAM/KADEH=CAM
-
Tokuşturmak olmaz böyle can.
Haram için tokuştururuz camları.
Çünkü şahit lazım olmazsa da;
Sanki Allah'ın emrine inat olsunca sına
Tokuştururuz o melun kadehleri.
Mey ; yani içki haram dünyada
Göz camda görür haramı orada,
Burun koklar kokusu duyar onda
Dil tadar tadı yasakta olsa onda
El hisseder cam mı taş mı mey,
Tokuşturunca duyar çin çini kulak
İşte Rabbim! Bu kulunun beş duyusu
Sana isyanda kadeh tıklatarak.
Senin emrini bilerek çiğneyerek.
-
Çorum 10/08/2007 22.013
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
64 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- MERHABA MUTLULUK!
-
- Güzel bir özlem!
- Bulabilirsen sen.
- Bana da söylesen.
- Allah C.C. her isteyene
- Her şeyi verir elbet.
- Bunların da yolu yalvarmak.
- İstemek ile dilemek.
- Sen istersen verirse O'da
- Olabilsin belki evliya
-
Bence öncelikte olan
-
Önce insan olmak gerek
-
Bilgileri bilerek yönetmek
-
Bilmeden yapılanlar ile
-
Bilerek yapılan farkını bilmek.
-
Önce bilmek, sonra istemek
-
Siz ve ben neyiz ki;
-
Kâinatta bir zerre değiliz
-
Biz isteriz O verir biz biliriz
-
Her insan "Evliya" olsa inan
-
Dünya'da kalmaz yalan
-
Kalmaz kötülük filan.
-
Fakat bizleri yollayan
-
İmtihan etmek için inan
-
Şeytanı da yarattı, kanmaman
-
İnanmaman, doğruluğu bulman
-
Sen sen ol bu dizeleri okuyan.
-
Önce insan, sonra kul ol
-
İnsan olmazsan kulluk niye?
-
Yaşa bu dünyayı, yap azık
-
Sonra sana olmasın yazık.
-
Lafı uzatmaya gelmez bu konuda
-
O bilir kimin nerede, ne âlemde?
-
Bilmek için okumak gerek
-
Sonra Allah'ı bulmak ve istemek
-
İlimsiz hiç bir iş olmaz.
-
Yüce yaratan bile Kur'an-ında
-
O büyük yaratılmışa
-
"Allah'ın Adı İle Oku"
-
Dedirtmişti değil mi ya?
-
Anlayan anlar bu dizeleri.
-
Yazmaya vesile olan kimseleri
-
O depreşirdi bu klavyeyi
-
Yazdım bu bildiklerimi
-
-
Çorum 12/08/2007 14,34
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
65 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- NE EKERSEN
-
-
Akıldaki bilgileri sakın ha silme
-
Kendini sakın yanlış dinleme
-
Acı da hayatın bir parçasıdır inan
-
Sevda da hayatın yaşanan tadı,
-
Duygusuzluk kalpsizliktir bilesin
-
Yaşarsan iyi geceleri şenlenirsin
-
Gecenin hüznü kadar şeni de var
-
Sisler arasında kalma o gününe kadar
-
Düşlerle yetinme bak hayat çok kısa
-
Kedere verme kendini hayatını yaşa
-
Açacak çiçekler senin pembe elinde
-
Tohumu diken olursa diken olur
-
Gül olursa gül olur sana kokar
-
Ruhun kaybolmasın sakla seninle
-
Karışmıştır zaten ruhun bedeninle
-
Arkadaşını seçerken yalnızlıktan
-
Sessizlikten bahsetme olur mu sakın
-
Dik dur, mağrur ol fakat şirin gözük
-
Kimseye güvenip kapılma hemen
-
Seninde bir gün gülecek gülün
-
-
24/08/2007 Çorum 10,12
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
66 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BİR BİLEN
ANLATSIN
- Halk Kültürlerini Araştırma mı?
Hangi "halk" acaba bilir misiniz?
Geliştirdikleri görür müsünüz?
Yaptıklarını siz bilir misiniz?
İçi beni yakar dışı sizi yakar.
Araştırmacıları ne yapar?
Bulduklarını alırlar yazarlar
Araştıranları hiç anmazlar
Bilgileri toplarlar götürürler
Sonra ne yaparlar?
Hocaya sormuşlar?
Hocam artık ayları ne yaparlar?
Hoca sakalın kaşımı, düşünmüş
Cevap evirmiş sorana bakarak:
"Kırpar kırpar yıldız yaparlar !"
Ne güzel yönetmenlikleri var,
Neler yaparlar, bilen varsa eğer
Bize de yazsınlar bizde bilelim.
04/09/2007 11,22 Çorum
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
67 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
HÜKÜMLÜ MÜYÜZ?
-
- Dertlerin içerisinde yoğrulurken yüreğimiz
- Acaba biz orada hükümlü müyüz?
- Sevilmişlerin içinde bir yalnız çalı gibi
- Gül bahçesindeki biten diken miyiz?
- Esir olmak hiçbir şey değil bu âlemde
- Esir olmamada ister insan hür halinde
- Sevilmeyen dağda olsa dayanmaz
- Bilemezsin nerede, ne zaman bulunmaz.
- Kalp bu iki türlü yaratmış yaratan
- İman için, sevgi için bağışlayan
- Bilsek hangisi üstün, hangisi yoz
- Sevinirdik bu dünyada bize olurdu koz
- Bakmayın öyle ne demiş bu kelamla
- İçimden geldiğin doldurdum bu alana
- Sevmenin tek yolu var ah bir bulabilsek
- Hepimiz bu âlemde birleşiveririz.
-
- 05/09/2007 Çorum 00.47
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
68 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- MÜSAADE İSTENMEZ
-
-
İstenmez inan bu hayatta kimseden müsaade
-
Verecekse o sana verir o istediğin müddetçe
-
Müsaadenin zamanı o bilir, bildirir inanın
-
Kalmak istesen de kaldırır seni o anın
-
Kimselerin demediğini söyler sana kalbin
-
Müsaadenin zamanın bilmeyiz inanın
-
Verirler önünüze bir kaç öneri gibi
-
Söyletirler kalemleri kılıçtan beri
-
Sanırız istedik biz müsaadenin emrini
-
Vermezlerse inanın o bizden de geri
-
Verecekse o verir bize müsaade
-
O zaman çok geç olur götürürler kabre.
-
İşte müsaadeyi istediğim zaman odur
-
Gökte,yerde kalan o ve sensin kabir
-
Sorarlar bir bir neler yaptığımızı bize
-
Pişman oluruz işte o an müsaade istediğimize.
-
-
06/09/2007 Çorum 01.05
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
69 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- HAYATTAYIM
-
- Hayat o kadar tatlı ki inanın
- Yaşamaya değer saatlerin değil
- Bilmeliyiz saniyelerin bile değerini
- Hayat o kadar kısa ki inanın
- Zamanın bittiğinde dünyanın
- Yaşamın bir saniye gibi geldiğini
- O zaman anlayacağız;
- Hayattayım demenin kıymetini.
-
- 10/09/08/2007 Çorum 16,45
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
70 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- “ŞEHİTLERE ÖLÜ
DEMEYİNİZ”
-
- O vatan için çarpışırken orada
- Biz yazı yazarız inanın burada
- Beklenen son için gibi gözüken
- En ulu ve en yüce zamanı yarata
- Allah'ın emri ile öldürülenler
- Allah'ın öl dediği o mutlu kişiler
- Şehitlik mertebesine o an ererler.
- Bizler ağlarız, bağırırız arkalarından,
- Bazen de Fatiha okuruz artlarından
- Onlar "ölü" değil ŞEHİTTİRLER
- Bilenler bilir onlar ne mutlu erler.
- İnsanlar dirilmek isterken kabirlerinden;
- Onlar tekrar ŞEHİT olmak için dirilmek ister.
- "Ey bu vatan için toprağa düşmüş asker"
- Sana söylenenler, bu dizelerle mi biter
- Senin mükâfatın burada değildir inan,
- Göreceksin mükâfatını şehit düştüğün an
-
- 06/09/2007 Çorum 01.13
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
71 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
NASILSINIZ?
-
-
İsterim
burada bulunanların hepsine aynı anda NASILSINIZ?
Demeyi.
-
Dilerim bir gün olur, insanca sevginin buluruz
hepimiz değerini
-
Selam Allah' C.C. Güzel isimlerindendir bilmeyiz
pek çoğumuz
-
Dilerim öğretir hepimize Allah'ımız biz onun
yarattığı kuluz.
-
Aciziz, bilgisiziz diye sızlanmamız bence çok
gereksiz bir bilgi
-
Allah C.C. Yaratırken Âdem’e verdi Dünyada
kullanacak ilimi
-
Emretti Meleklerine secde edin, bu benim Dünya'da
halefimdir
-
Hepsi dinledi. Biri müstesna o da meleklerin
âlimi idi
-
O’nu yaratırken Allah C.C. öyle yaratmıştı
bilebilsek onu
-
Tanırdık, iyilik ve kötülük nedendir, neden gelir
sonu.
-
İsterdim inanın hepinizi tek, tek tanımayı
kardeşçe
-
Anlardık birlikte, Dünyada neler yapabilirdik
birlikte
-
Kalem bu, oldu şimdi klavye. Yaz, yaz bitmez
satırlar
-
Başınızı çok ağrıttım değil mi sizin arkadaşlar?
-
Gocunanlar çıktı ise af etsinler beni ne olur
-
Kul hakkı bu, bu dünyada olmazsa öbür tarafta
olur
-
Bu gün doğmuşum, ne mutlu bir günde işte.
-
Hoşça kalın bu günlükte yeter yazdığım size
-
Mahmut Selim GÜRSEL 30 Ağustos 2007 Çorum 13,32
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
72 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- DERT Mİ
?
-
- Söylersen derdini bin kişiye bile
- Dinlemezler onlar kendi dertli ise
- Meşgul olurlar kendi dertleriyle
- Söylesen derdini bir kişiye bile
- Dinlemez derdinin derdi ile meşgul ise
- Sen ki derdinle yaşamaya bak
- Derdine kendin olmalısı ortak
- Senden başkası anlamaz seni
- Söyleme derdini kendine bırak
- Gözünde yaş varken arkadaş arama
- Ağlarsa yüzün küser sana sözün.
- Gülersen inam senin yüzün
- Herkes senin olur güler yüzün.
-
- Çorum 19/08/2007
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
73 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- KENDİMİZİ BİLİYOR
MUYUZ?
-
- "İlim ilim bilmektir
- İlim kendin bilmektir
- Sen kendini bilmezsen
- Ya nice okumaktır "
- Ben dediğin nedir ki?
- Benlikle dünya durmaz.
- Benin ben yapan Rabb'im
- Beni; benden ayırmaz.
- Bilmeyenlerle bilen,
- Bilinenlerle gören,
- Sevilenlerle seven,
- Olanlardan olmak ne hoş!
- Beklemeden bekleyen;
- Sevilmeden seven
- İsme sende rızk veren
- Ben dir. O ben inan.
- Eğilmekle, bükülmekle
- Sevda göstermek istesek te
- Bilsek te O'nu bilme sekte
- Ben'dir O. Ben O.
- Tevazusun fazlasından
- Saygının şartlısından
- Benlikteki bensizlikten
- Kurulmaya bakalı mı?
- Bulalım Ben'imizi
- Ben demeyip kendimizi
- Bilelim Rabb'imizi.
- Ben'dir O. Ben O.
- İşte özün sözün sonu.
- Kendini tanı bul Rabb'ini
- Bir söyleyip bin işiten
- Sağ olun bu dizilerden
- Cevap yazarken ben
- Buldum kendi, kendimi Ben!
-
- Çorum 08/08/2007 13,10
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
74 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- SOKAKLAR
-
-
Uzun ve ince kaldırım taşlı
-
Kimi çukur, kimi bakımlı
-
Bazen düzgün bir taş bulup
-
Dizip aşıkları*, arkadaş bulmadan
-
Oynayabileceğin bir mekân mı?
-
Yoksa naralar attığın daracık
-
Uzaktan bile ışığı gözükmeyen
-
Dar gibi gözüken büyük alanlar mı?
-
Sokaklar.
-
İşte bizim her gün geçtiğimiz
-
Bazen dönüp bile görmediğimiz
-
Kefenlenmiş cenazeler ile
-
Sırtlarda taşınan torbalardaki
-
Bayat ekmekler ile bilmediğimiz
-
Çöplerden toplanan atıkları ile
-
Sokaklar.
-
Neden görmediklerimizi görmek
-
Bilmediklerimizi bilmek
-
Sevmediklerimiz sevmek için
-
Sokakları seçeriz?
-
-
* Çorum’da eskiden oynanan koyun ve keçi bacak
eklemlerinden ön dizlerinde bulunan bir eklem kemiği.
-
-
10/09/2007 Çorum 01,22
|
Telif Eseridir izinsiz
kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
75 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
AHBAP
-
-
Marko Paşa mı sandın
beni ahbap!
-
Git !.. Sabır taşına
anlat derdini.
-
Milyarderde değilsin
sen ey ahbap!
-
Çalış, çabala, bu
rızkımdır diye.
-
-
Mecnun olma sen
yapamazsın ahbap!
-
Sevda da Leyla’sı
Rabb’idir onun
-
Bol gördü, açık buldu
kapısını.
-
Çöl, dere, tepe. Bu
aşkımdır diye.
-
-
Senden ne milyarder
olur ki ahbap!
-
Senden ne bir abdal,
ne de bir ermiş,
-
Çalmakla çırpmak kime
yarar ahbap!
-
Mecnunluk için bu
telaş ne diye?
-
-
01/03/1971 Ankara
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
76 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
ESİRİNİM SENİN
-
-
Kader bağlantısı,
derin mi derin.
-
Aşkta gülmek yok,
ağlarım derin.
-
Dost sefası mı;
olacak mı senin?
-
Eğlenmek istiyorlar,
bu kader benim.
-
-
Gökyüzünde yıldızlar
parlaktır neden?
-
Deniz ay ışığından
neden raks eder?
-
Semalarda bulutlar
hür gezerlerken
-
Ben neden,
neden,esirinim senin?
-
-
13/6/1972 ANKARA
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
77 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
-
BELKİ BİR GÜN
-
- Belki bir gün bu satırları okursun,
- Belki de okumaz.
- Belki bir gün bu anlatılanları bilir,
- Belki de bilmez.
-
- Belki de bu yazılanlardan ders çıkartırsın,
- Belki de tınmazsın.
- Belki de dersten anlamazsın.
- Belki de anlarsın.
-
- Sen seninle olan hayatı yaşar,
- Ben benimle olan hayatı
- Sen seninle olan yaşantını bil,
- Ben benimle olanı
-
- Sen sensizliklerde kaldığında,
- Ben bensiz olduğumda
- Sen bir gün bu satırları okursun,
- Ben de o zaman sorarsın.
-
- Dağlar, ovalar,ırmaklar,göller.
- Bekler seni öylece o güzellikler.
- Nerede o söylenen sözler kimindi,
- Bilir misin, bilmez misin şimdi.
-
- Gök yanar da, yer yanmaz mı?
- Dayanılan acıları su almaz mı?
- Bilenlerle bilmeyen bir olunca,
- Bu yazılar işte böyle yazılmaz mı?
-
- Şimdi dersin, olur dersin,
- Kimi kime zem edersin?
- Belki bilir zannederek,
- Zamanını heba edersin.
-
- Tavşan dağa küsmüş de derler
- Dağın haberi olmazmış.
- Bu dünyada yazılanlar ise,
- İnsanlığa kalırmış.
-
- Gökyüzünde, yeryüzünde,
- İşte sana dur sözünde.
- Ağlayanlar, gülenler de,
- Ele geçmez gün yüzünde.
-
- 20 Haziran 1999 ÇORUM
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
78 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
- BENDEKİ SEN
-
-
Ben;
-
Senin emrinle geldim.
-
Senin emrinle
yaşıyorum.
-
Senin dediğin
dünyada.
-
Senin dilediğin
gibi....
-
Senin bilgin,
-
Senin görgün,
-
Senin dediğinle.
-
Senin arzun,
-
Senin ilgin,
-
Senin bildirdiğin
gibi,
-
Senin emrin ile,
-
Nefes alıyorum,
-
Yiyorum,
-
İçiyorum,
-
Uyuyorum.
-
Yaşıyorum.
-
Benim dediğim
olmuyor,
-
Senin dediğinden
başka,
-
Böyle görünüyor
dünya.
-
Bilginle bildiğimiz
hayat,
-
Yaşıyoruz diyoruz,
-
Emrinle bulunuyoruz.
-
-
28 Eylül 2002
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
79 |
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
- VATAN
-
- Kanı kan yapan insanda VATAN'DIR.
- Kansızlarda bu VATAN'DA vardır.
- İstesek de, istemesek de buradadır
- Onlar bu ŞANLI VATAN'DADIR.
-
- Ey VATAN'INI sevenler, bizler ve sizler
- İçinizdeki bu kansızları bilelim kimler?
- Onları çok iyi tanıyan bilen, dikkatli gözler
- Çükü onlar buradaki VATAN'SIZ kişiler
-
- Üç kuruşa, mevkie VATAN'INI satarlar
- Hiç arkalarına, önlerine de bakmazlar.
- İstikballerine niçin sahip olamazlar?
- Çünkü onlar, bu VATAN'SIZDIRLAR
-
- 30 Ağustos 2007 Çorum 13,13
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|