|
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
01 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
TAKDİM
Bu sanal kitapta
bulunan çalışmalar; arkadaşlarımızla birlikte basılı olarak
yayımladığımız 53 sayı “Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve
Edebiyat” dergimiz ve 54’üncü sayıdan sonra da sanal olarak
yayımladığımız dergi ile “Sarı Çiğdem Şiir Defteri” dergimizde
yayımlanmış çalışmalardan derlenmiştir
Tarafımdan arkadaşıma bir ufak armağan olarak hazırladığım bu
sanal çalışmamda onların da çalışmalarını derli toplu olarak
sizlere sunmak amacı taşımaktadır.
Çalışmalarımın bir sanal kitaplık olarak sizlere ulaşması ve
sizlerinde bilgilenmenizi ve ilgileneceğinizi ummaktayım.
Mahmut Selim GÜRSEL
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
02 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
Paşa ÇETEN
01-01- 1946
01-04-2007 Vefaat Etti
|
-
1.1.1946
tarihinde Çorum Merkez Ahilyas köyünde doğdum. İlkokulu Albayrak
İlkokulunda bitirdim. Orta okulu 1.sınıftan terk etmemin sebebi
rahatsızlığımdan dolayıdır. Köyümdeki arazimde çiftçilikle uğraştım.
1966 tarihinde askerlik görevine gittim terhis olduktan sonra,
1.5.1969 Çorum 1. Noterliliğinde çalışmaya başladım. 1982 tarihinde
noterlikteki vazifemden ayrıldım. Bir ara serbest meslekle
uğraştım. 1.7.1991 tarihinde emekli olduktan sonra Mersin
Silifke'ye yerleştim. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Halen Silifke'de
seracılıkla uğraşıyorum.
-
İlkokul sıralarında herhangi bir
meslekte hayalim olmamıştır. Yukarıda belirttiğim gibi
memurluk,çiftçilikle uğraştım. Çiftçilikle size iki kısa anımı
anlatmak istiyorum.
-
Birincisi: Çankırı-Çorum Kırsal
Kalkınma bünyesinde deneme ekim yapmak için o günlerde yer
aranıyordu. O günkü çalışkan idarecisi Bekir Genç bizim oralarda yer
aramış bulamamıştı. İsteği 1 dönüm nadasa bırakılmış hazır tarla idi.
Burada deneme üretimi yapılacaktı. Bekir Beye bir dönüm yer yerine
3 dönüm yer tahsis ettim. Onlarda gerekli işlemleri
yaptılar,ektiler,gübreledilerse de ne hikmetse ekilen tosun buğdayı
Çorum arazisine uyum sağlayamadı. İkinci anım ise:Silifke'de aldığım
araziyi sulamak için sondaj kuyusu yaptırmak gereğini duydum. Bir
sondajcı ile anlaştık. Tarlam da su umulduğundan yakın bir seviyede
çıkınca, sondajcı ustası ile yaptığımız anlaşma gereği yapılan işin
çok altında bir ücret vermem gerekiyordu. Adamcağız sözünde durmak
için fazla ücret talebinde bulunmadı. Fakat bu durumda yaptığı
masraf ve getirdiği işçilerin masrafını bildiğim için sondajcıyı
zarar uğratmak istemedim ve sözleşmemizdeki ücretin iki katı ücretini
ödedim bu davranışım hem ustayı sevindirdi,hem de şu anda kullandığım
suya kavuşmuş oldum. Böylece sondajcı ile sıkı bir dostluk kurmuş
oldum. Halen Silifke' de bu dostluğumuz devam etmektedir.
Bir işe başlarken önce Allah C.C. tam bir teslimiyet ile
güvenip,seçtiği işe başlamasını sizlere öneririm. Sonra kul hakkı
(insan hakkı) na riayet edilmesi. İnsan oğlu hangi mesleği kendisine
seçerse seçsin,fen ilimleri ile müspet ilimlerin gerektirdiklerini bir
arada yürütmesi gerektiğini bilsin ve unutmasın bunlardan birisini
terk ederse idealindeki mesleği ileri ye götürmesi imkansızlaşması ile
karşılaşabilir.Bir misal vermem gerekirse: "İhtiyar olanla,gençler
arasında farklılık " gibi ortaya çıkar. Yer yüzünde yaşayan
insanlar arasında doğru,iyi,güzel huy ister gavurdan gelsin,ister
Müslüman'dan gelsin ,insan doğrunun yanında tavır almalıdır. İşte bu
duygu adaletin kendisidir. Eğer doğruyu ihlâl ederse, o zaman
adaletten kan damlar.
-
Şiir yazmaya
beni kötü şiir teşvik etti. İlk şiiri bize komşu vilayet olan
Kastamonu Tosya ilçesinde Şair,Eczacı Mehmet Karadaş yönetiminde
çıkan "Üçüncü Yeni" ismi ile o tarihte yayın yapan dergide
yayımlandı.
-
Ben şiirlerimi ödül alsın diyerek
yazmıyorum. Ödül verenleri de kınıyorum. Şiirin ödülü:ruh ve
vicdana yaptığı eylemdir. Tıpkı "göğe açılan pencere"
gibi. Toplumun önünde "ışık,geleceğine güven" eylemlerini
toplumun sofrasına bir nimet gibi koyan güzelliklerin
aynasıdır.
-
Yer yüzünde her insanın bir ideali
vardır. Ferdin, ailenin,toplumun, devletin de idealleri vardır. Bütün
devletler bu idealler üzerine kurulurlar. Temeli de
adalettir. Benim idealim ise;bu gerçekleri inanarak şiir diliyle dünya
insanlığına sunmak ve onların ruhları ile beyinlerine
adaleti, özgürlüğü,sevgiyi ve barış duygularıyla
perçinlemektir. Nasıl ki ; her yağmur damlası kendini denizde bulursa
şiir okuyan insanlar da kendisini şiirin içinde görmelidir.
-
1991 tarihinde " Bu Bahar Nerede Bırakır Beni" isimli bir şiir
kitabım yayımlandı. İleride bir şiir kitabı yayımlamayı
düşünüyorum.Edebiyat alanında sadece şiir dalında çalışmalarım var.
Üçüncü Yeni, Çağrı, Duruşma, Güneysu, Kırağı, Nisan Yağmurları, Yeni
Düşünce, Bayrak, Sızıntı,Hüner ve Çorumlu 2000 dergilerinde şiirlerim
yayımlandı.
-
Ayrıca Silifke
EF.,Silifke Göksu,Marmara EF. Radyolarında canlı yayınlarda kendi
şiirlerimi okudum.Türkiye'de " Sanat ve Edebiyat Dergileri" her yerde
çıkmaktadır. Hele İstanbul'da çıkan sanat ve edebiyat dergileri ve o
dergileri yönetenler kendilerini kaf dağının doruğunda gözleri kör
bulutlar gibi yalınızca kendi çevresini tanıyor ve kolluyorlar.
Taşradaki ; şair ve yazarlara hiçbir şans vermiyorlar. Bu şiir
adına ihanetin ta kendisidir.
-
Ben İstanbul'da
çıkan sanat ve edebiyat dergilerinde şiir görmedim. Görseydim onlara
da şiir gönderirdim. Gönderdiğim olduysa da şiiri bilmedikleri için
yayımlamadılar
-
Paşa Çeten 1 Nisan akşamı geçirdiği bir kalp
krizi neticesi vefat etmiş,öğlen namazı Ulu cami'de kılınan cenaze
namazından sonra Çorum Ulu Mezar'a defnedilmiştir. Allah Rahmet
eylesin.
-
Internet’te Yazarımız http://corumlu2000.dergisi.info , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde
http://saricigdem.dergisi.info
yayınlandı
|
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
03 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GEMİ
Bir ömür geçti ömrümün denizinden
Gönlümün gemisi hüzünlü sularda
Dayanırdı ruhum özlenen hasretlere
Uyanarak kayboldum alemden
Işık yağıyordu renklerin örtüsüne
Göğün çatısından dökülen maviden
Hışmıyla sılanın ahini rüzgar savuruyor
Fırtınanın ortasında rotasız gemiden
Kendini korkuda gördü suç
Kor gibi kalbinde sakla dedi
Merdivensiz kör kuyunun dibinde
Yeşeren son bir nefesle
Kızıl güneşin huyuna boyandım
Kırmızı taşın altında boşluğun üstünde
Etten kemikten çıkmış sarı candan
Çırpınırdı günahımın kelebekleri
Durumu günah anlatamaz kimseye
Çile toprağını delip çıkan çiçekte
Fıtratından hoş kokular yayar gün
Tuzlar susar gam çeker karanfil
Susuzluğunu sulara at alıp götürsün
Basamak basamak çık derdimin ikliminden
Köklerin gülüşü pencere açar dalında
Gir içine bak gözlerinden gözlerine
Nazar etti kader bize ömrümüzde
Gemimiz alevler ortasına gömüldü aşk denizine
Evginin en derin yerinde yıkanarak
Gamzeli göz yaşlarımız lehimlendi birbirine |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
04 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ÇIĞLIK
Barbarlık, orta çağın vahşetini kuşandı
Kökleri ateş, gövdesi kor, yaprakları alevden
Yarından kopardı, çocukları
Ölümden, oyuncak yaptı
Bedenimizde canlarımız, çırpınırken yaktı
Hediye edildi gözlerimiz, oyularak noele
Çan sesinde, mor gecenin lekesi
İşte böyle geçti, insan şeytanı
Vahşete kör bir medeniyet doğdu
Bir gün, kendini asar gecenin altında
Kalpleri mühürlü, sağır, dilsiz dünya
Çocuk olsam da ölsem, ölsem, ölsem...
Kuşların yuvası bozuldu, kelebekler vuruldu
Baharın tam ortasında
Zulmü müjdeledi, çan sesleri
Kurşunlar beynimizde, misafirken
Gün, tarih düşüyor ahret'e
Korkular yüzümüzde, kurumuş nehirler gibi
Üzerinde kurumuş onurlarımız
İnsanlığın vicdanını yedi yılan sokmuş
Akılları tıkamış, kabusun izleri
Güneşin renkleri, gözyaşı döktü halimize
Kaderimize melekler heyecan serpti
Hüzün rüzgarları eser çepeçevre
Cinnet, alçaklığı kudurtan şöhretmiş
Çığlık denizinde, acılarımız hür
Kalbin, dalgalarından da kurtuluş var
Kelebeğin başında, mavi nur
Canlarımız, göçerken gökyüzünde
Çağrılır cennete, cennete, cennete... |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
05 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
BEY-AZ YAĞ-MUR
Nefis ateş,basamaklardan yukarı çıkıyor.
Alçaklığın tabanına,heykelini dikiyor gölgeden.
Şeytanın kalbi karanlığın vicdanıyım diyor
Suları çarmıha geren tılısım bende hüner
İhaneti kurşun gibi hedefine koyan benim.
Nefis içimde duygularımı kemiren inkar.
Nefis bende inançlarımı öldüren katil,
Nefis durmadan azap veriyor bedenimle evlerine
Utanıyorum bu gerçekleri nasıl gizliyorum gövdemde.
Tövbeler bile indiremez bu şöhreti alnımdan.
Ta ezelin başı et,dişleri demir fahişesiyim.
Aynada şelale gibi gösteririm kendimi dünyaya,
İbreti kuşanır, İblisle oynaşırım şehvet sarayında.
Nefis kör lambanın fitili,fitne dilimin zehiri
Nefis zafer kazanmış komutan gibi rütbeli
Bu nefesin son sesi,kabul olmayan son nefesi
Beyaz atın üstünde zamanını giyerken ecel,
Nefsi alevlerle can evimde ateşleyerek sürükleniyorum.
Uzaklaştıkça yaklaşıyorum meşhurun gözlerine
Hislerimin ucunda mil gibi sokuluyor hakikat.
Göz yaşlarımı beyaz yağmur ateşle siliyor.
Ey mana şehri sende,geçit ver çileme!
Günahlarım dehşet,denizinde dolup taşıyor.
Aşkı hesaba çeken bir sevgili var.
Nefsi Cehennemde yakalamaya gidiyorum. |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
06 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
KAFDAĞI
Dün geceyle beraber
Tırmanmıştım zamanın doruğuna
Oturup bağdaş kurmuşum
Kafdağına
Maviliğin ortasında
Yıldızlar avuçlarımda
Balık sırtında bir ada
Rüzgar beni okşadıkça
Korku bilmiyor varlığım kabında
Demir atmışım maviliğin serinliğine
Şairler etrafımda
Duyguların derinliğinde
Damarlarım nehirler
Kalbim denizler
Sevgilim bulutlar
Kıvılcımlar kalemim
Enginden engine
Uçan kuşlar gözlerim
Bir kanadında güneşim
Bir kanadında ayım
Sırtımda dünyam
Maviliğin ortasında
Kaf dağıyım. |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
07 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
KURŞUN DÖK YÜREĞİME
Kurşun dök yüreğime
Diller sırrımızı söylemesin
Aman ey aman düşmesin üstümüze
Gurbetin gölgesi
Dağlar bir bir savrulsa da
Sıcak kalsın kirpiklerin
Aman ey aman kurumasın
Sıla ağacım |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
08 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
RUHÇA
Azat ediyorum kötü günleri
“And olsun kuruyan göğe” ki artık
Kavgam geceyle gündüzün ayrıldığı yerde
Yolculuğum sonunda mateme boğulacak deniz
Aydınlık saatlere yaklaşıyorum
Gemim ay yükü,yalnız ay
Bir çift nur yansıyor Rabbimden
Ben hicret dedim buna,siz kurtuluş deyin
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
09 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
SONRA GELİR AYRILIK
Gönlümde koptu işte
Susmak nedir bildim güldüm.
Bir nehir gibi akıyor
Büyüyor ayrılığım.
Hayat bir alıntı
Kocaman yalnızlıklar içinde
Çürüyor sevilmişliklerim
Uzak bir şey,şimdi her şey
Yağsa yağmurlarım
Çatlayan topraklarım sevinirdi
İntihar yanaşması
Asılamazdı yalnızlığıma
Haydi biten şeyler
Son kez birlikte yaşayalım
Bitmez sandığımız yazları
Yalnızlık hep sonra gelir gülüm. |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
10 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ESKİ ŞARKILARIN SITMASI
Duydun,yüzüstü bırakılacak bir söz sundum sana,
İstersen git…Bu tutmuş yüreğini,ama isteme,
Bizim için uydurulmuş ihtilaller devriye çıktığında,
Yine yalnız dememen için kal…
Günlerden bir andır bütün ömür,
Anlatırsın ne asil bir gece ip taktığım gündü
Ruhum dayanıksız,gözlerim saf boşluk,
Fişlenmiş ve afişlenmiş bir cesedim tam.
Akşam bir dağ gibi çarptığında gözlerine,
Ölüm yine öyle bulacaksın dedin,
Yaşadığın,düşlediğin gibi ölüm,
Hain yada itaatkar…Nasıl koyup gitmişsen öyle. |
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
11 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ÖLÜMÜN YEDİĞİ İMAN
Dünya bedenimde hapis
Yakında tahliye olacak
Sayılı günler tükendi
Hasret,ay kadar temiz
Gider,ölümün yediği,imana saplanır
Yağmurun kökleri,baharın dili
Günahsız doğmuş,huy gibi
Benzemez yolculuğum,efsanedeki yolculuğa
Nasıl pusu kurar,cana boşluk
Bir canın madenlerinden yaratılmış hava
Gökteki saman yolundan geldi
Çocukları ihtiyarlatan gün.
Çileyi,sürgüne gönderen gün geldi.
Ateşi düğümleyip gülen kader gibi
Karıncanın sırtında,kıvılcım gibiyim
Renkleri çıkartıp çöpe çeviren kim ?
Güneşin içinden,aşk geldi
İbrahim’i kurtaran gün gibi,
Bütün zamanlara görünen
Dürüldüğü gölgem kellem içinde.
Koştum,koştum onun sığınağında
Gül sürgünü karanfil sevgisini serdi
Sabrım çimenlerin üstünde yeşerdi
Başımda şahadet yağmurları dikili
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
12 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ŞEHİR
Tıpkı bir yılan gibi kabuk atıyor
Şehir
Ölümü perdeleyen
Hayatı zorlayan şehire iyi bak
Zulüm ve küfür yükseliyor
Dudaklarımın arasına harcını koyuyor Şehir
Dağlara çeken
Göğe çağıran ruha bir bak
Adalet ve nurun yurdundan savrulmuş
İnsanı hangi şehir sarmalar ki
İsyanın her adımını izliyor
Şehir
Yine bir eksikliği çoğaltıyor
Su alıyor benliğim
Şehir azgın bir deniz
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
13 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GÖZYAŞI
Gözyaşı,
Bir kuş olur da uçarmış
Uzaktan uzağa
Müminlerin dualarında
Toprak,
Bağrını açar da ağlarmış
Bülbüller ağaç dallarında
Gözyaşı dökermiş
İklimlerin en güzeline
Ortasında beyaz bir atlısın
Hoş tatlı bir rüzgarla
Yakından uzaklara
Yayılırmış gözyaşı,
Gözyaşı,
Akşamın kızıllığı
Mavinin kirpiklerinde
Denizleri boyamış
Halka halka dalgalar
Yanana gidermiş
Gözyaşlarında
Gözyaşı,
Bir kuş olur da uçarmış
Beşikten mezara
Ayrılık yok,ölüm yok
Sevgilinin diyarında
Medeniyet kurarmış
“Allah bir,Peygamber hak” diye.
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
14 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
HİCRET
Canlar köprüdür,ömürler köprü
Bir hüzün geçer,bir dolu neş’e
Bir bizi aldatır bulutların güzelliği,
Bir hâyal uğruna delikanlıyız...
Örümcek ağına takılan bu şehir,
Söylen hangi dipçik kurtarır,
Bir bizim ezgimiz dolanır gökyüzünü,
Ağıtlar dikenli,teller mızrabımız...
Bir sabah omuzlarımızda güneş.
Sıradağlar gibi yürürüz,
Korkumuz yeller,uykumuz sellere,
Kırılmış artık can kafesimiz...
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
15 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
BEYAZ KÖKLER
Alevler ortasında sararmışken gece
Şimşek tellerinden çıkan kıvılcımlar
Ilıyan şafağın zirvesinde mahkum şimdi
Gün kilitli iken,anahtar kayıp iken.
Şifreyi çözüyor yepyeni bir nehir.
Adalet hüküm giymiş,kan damlıyor dünyadan
Göğün avizesinden boğulmak üzere soluklar
Yıldızlarım darağcından sallanıp inerken
Uzaklığım dal ve yaprak mesafesinde
Karanlığın kulaklarına söylüyorum ben
Her devri bitiren bir gün vardır
Bütün zamanları devirden deprem gibi
Işığın kökünü emmiş beyaz kökler
Kanayan varlıktan ateşi sökmüşüm
Gökyüzü kanat sesinden beyaza donandı
Bülbülün sesine yağmur dolarken
Hüzünden ayrılmış sevinçleri tutuyorum
İçimi,dışımı zafer kaplıyor
Çocukken sükutun söylediği sözler
Bir çimen gibi beynimden fışkırıyor
Gökten yere inmiş büyük şenlik
Bir karanfil açtı ki tepemizde Cennet kokulu
Azap veren gecenin ardından
Gündüzü zindana koydu gözlerim
Korkularım şelalede oynaşırken
Maviliği alınmış altın başaklar seyrederken bizi
Kopmuş benden,yuvarlanıyor kara sevdalı an
Ölümsüz şehre göç ettiğimizde ikimiz canan
Bizi bekleyen gün azat oluyor
Ayna tutuyor babamın iskeleti.
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
16 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ÖZGÜRLÜK ALLAH’A ESİR OLMAKTIR
Bedenim iki gözüm,yoğrulan topraktan
Bir gözüm İsa,bir gözüm Muhammet
Kin,dünyanın damarlarında yetişen afet
Lanet,zamanın içine işlemiş yılan
Şimdi bunlar dünyanın efendileri !...
İsa’yı çarmıha geren zihniyet
Tarih bu alçaklığı söyler,söyler daime söyler
İnsanlığın kalbinde yırtılan sayfa
Canımız sürülüyor,kanımız kurtlanıyor.
Hürriyetin başında,özgürlük yalanı.
Hem dem karşımıza dikilen zihniyet.
Yayılır,gökyüzüne nefretin havası
Hedefin bedeline,kurban edilen insan
Zulüm sevgisi,özgürlük aynası
Laf değil bu,inkarı toplayan isyan
Siyahın merkezinde,İsa’yı çarmıha geren zihniyet
Bedava verilir şöhret fanilere dünyada
Simgeler beyinlerinizi ateşleyen tetik
Yarın kendilerini asar gencin altında
Yer devirir göğe çıkar büyük çığlık
Devr-i sabıkalı kan emen zihniyet
Şerriyle,kanıyla adaleti süsleyen sedef
Girer rüyalarının korkularına bir yar gibi
Bir gün zulmü eriten güneş gelecek
Şimdi bunlar dünyanın efendileri
İsa’yı çarmıha geren zihniyet
Bir beyaz kelebek çırpınır,kıyamete dek !...
Şubat 2002
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
17 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ÇİÇEK
Çiçek kan renginde toprağı delmiş
Canını canıma koymuş gibiyim
Ruhum pembelerle kucak kucağa
Sarıya yeşile uymuş gibiyim
Bulutlar yağmurmuş bulurlar karmış
Toprakta tohumu heyecan sarmış
Her kışın sonunda ilkbahar varmış
Eski kabukları soymuş gibiyim
Rüzgârlar içinde yeller içinde
Yamaçlar yaylalar beller içinde
Bülbülün sesi güller içinde
Dinlemiş gibiyim,duymuş gibiyim
Karışsam tarlaya,yürüsem dağa
Dökülür rahmetler bahçeye bağa
Ruhum dalgalarla kucak kucağa
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
18 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ŞİMDİ YOL GÖSTERİN BANA
Meçhuller şehrinin tam ortasında
İki gülü seviyorum
Damarlarımda çağlayanlar
Öyle dolu öyle heyecanlıyım ki;
Yeşeren ateşin alevinde
Korkularımı tanıyorum
Şimdi yol gösterin bana
Zaman elimde kaldı
Gece kuşların kalbine sığındı
Ve ben hâlâ “huysuz konuğu arzın”
Dilimde ismin ağlamak istiyorum
Rüzgârların önünde koşan hasretim
Tıkanıyor kalbimin sarp geçitlerinde
İçimde işgalci dağlar
Kirpiklerimin ucunda eriyor ufuk
Neredesin gülüm,neredesin ey ölümün !
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
19 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ATEŞ DEĞİRMENİ
İki zamanın kalbi durdu:
Gözlerinde seyrederken
Günahlara doydum bu gece
Göğün koynunda
Dal verdi sabır ağaçları
Taş olsan da hu, kuş olsan da hu
Sırrını söndürün volkanların
Taş olsan da hu, kuş olsan da hu
Neylesin can simidini nefsim
Yatağı al, yastı al
Çırpınan alem
Beni terbiye eden ateş mi ey yar !
Gece yakarsın, gündüz yakarsın
Benim ilacını ateş mi ey yar
Taş olsan da hu, kuş olsan da nu
Koymuşum başımı
Gecenin yastığına
Karanlık rüyalarım
Miras bana çılgınlardan.
|
BU
ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
20 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
SEN
Sen gözlerimi tut
Ona oyna her şeyini
Gözlerim atına binen çocukların terkisinde
Yüreğime erişmek diler
Sen gözlerimi tut,rüzgara inat
Saçlarını toplayan odur çünkü
Korur dağılmaktan ordularını
Seviyorsan ülkeni tut onu
Sen gözlerimi koy dualarının arasına
Bir gurbet selamı gibi ezik
Lapa lapa bir akşam gibi yağan
İncitmez konarken göz çiçeğine |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
21 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
BOŞLUK SESİMİ BOĞAN BOŞLUK
Yıldızlar geceyi başıma dökmüş
Rahmet bulutlara karışmış gider
Benim bu çürrük toprağın sahibi
Dilim de zikir taşları dudaklarım morarmış gider
Nerede sevginin kanalları ?
Bir çoğu yitmiş azgın sularda
Artık nehirleri parmağıma sanıyorum
Balıklar denizleri kirletmiş gider
Ay çatlıyor kaybolmuş yollarım
Terk etmiş beni ihanet yatağı gözlerim
Benliğim kırık döküğü pencere gibi
Bu işkence ruhumda çırpınır gider
Vurgun yedi yapraklanın dallarım
Ham meyve gibi yere düşüyorum
Nefis, koynumda bir kara yılan
Zaman sabrımı emer gider
Bilirim soldurmaz ümitlerimi
Yağmurlardan bile kalabalık ordusu
Bu yürek sevgiye akıtır tüm suyunu
Çöllere gönlünü açar gider |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
22 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ARAF
O günün korkularını duyuyorum
Düşünmek bile istemiyorum yaşadığım anı
İnancım ki, ülkemde kayıp mezar
Görevin hala kokmuş bir başın. Dalkavukluğu
Gül gibi açmıyor damarlarımda kanım
Çıkardılar ruhumdan bütün rütbeleri
Sonsuzluk denilen bir çöldeyim ki,
Benliğim kinle zulüm arasında
Aslını unutmuş özüm, sabrım parça parça
Korkak bir damlayım, korkum topraktan
Sayım tükenmiş. taşınmaz olmuşum
Ölüler uyanır belki, dirilmem gerek benim
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
23 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
MENZİL
Göz yaşlarım çiçeklendi sevgilim
O gün de, bu günde sevdandayım
Gün olur meyvemiz de renk alır
Yakalım artık vuslat ışıklarını
Tutuşsun yağmurumuz
Gönlümüz yol oldu yer gök arasında
Uzat saçlarını boydan boya
Çıkalım birlikte aşkın doruğuna
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
24 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YAĞMURLA
Dağlar,
Denizler,
Irmaklar,
Ve her şey.
Yağmur gıpta eder her birine
Ve bir kartpostal
İnfazda yakalar
Kapkara bir hayatın bekçilerini
Denizlerin en koyu dehlizlerinden kopup gelen
Bir damla suya onca ateş
Nasıl yakılır ?
Nasıl kirletilir insan ?
Dışa vurur
Gözlerinin ateşine yenik düşen zulümler
O ateşi paylaşmak isteyen yağmur
Paylaşmak ister
Özgürlük ve şahadetle her şeyini
Mükerrer isimler, resimler.
Mükemmel kan yığınağı,göz yaşı sağanağı
Rütbelerle örtülen lekeler
Görünüverir yağmurun penceresinde
Hüzün ardıma düşmüş yağmurla beraber
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
25 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YÜREĞİMI RENKLERİNE BELEDİĞİM
Gözlerimi gözlerine koyduğum
Kaş çatsan da güneşimi karartma
Yıldızlara merdiven oldum da yürüdüm ben
Bilsen kaç asır bekledim seni
İstersen yarı alır, yoku verirsin
İstersen beyaz, istersen kırmızı gül verirsin
Sana adanmış bir bahçeyim
İstersen ruhumda göğü donatırsın
Yüreğimi renklerine belediğim
Korkuyorum sevgine layık mıyım diye
Yağmur gibi yaparsın suyun can telinden
Can senin verdiğin nem var bilmediğin
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
26 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YALNIZ KALAN GÜNEŞ
Her fikir bedenimizde bir demet gül
Karanfiller rengini içine akıtır.
Umudun yüreğinde çırpınıyor ay
Canımda patlayan bomba senden şerefli
Bak çığlıklar gerili kalbimizde.
İşkenceler ibadetimiz,zindan cennetimiz
İnsanı uykusundan ölüm uyandırır
Kabustan geliyorum,vahşeti içiyorum
Merhameti yılanın vicdanına asıyorum
Kader olan günleri sokmaya gidiyorum.
Kan ve göz yaşlarımızdan medeniyet su içiyor
İnsanlık su almış gemi; alçaklığa batıyor
Dünyanın seyir defterine düşüyor tarih
Cinayetlerde hürriyetin parmak izleri var.
Ateş denizinde can simidimiz karınca !
Karanlığın beyninde ihanetin tacı
Dağlar kendi içinde rütbeli ve itaatkar,
Rüzgardan gümüş yüzüğü gölgelere takıyorum,
Ey şuur! Seninle gereken yerde olmalıyım
Karanlığın boğazına ateş olup duruyorum.
Devir: Canımıza basan bir kara firen
Sende isyanımızı doğuran zaferimiz ol
Bak toprak karnını açmış vaktini bekliyor
Kim bilir hangi sevgiliyi koynuna alacak
Bir yıldız düşüyor kirpiklerimizden.
Nehirlerin şaha kalktığı yerden bakıyorum
İki yeşil renk bir oluyor ayrılırken
Eskimez yeniye yerleşiyor fecrimiz
Alevler ortasına ekilen feryadımız
Aşktan yeşeren beyaz yağmur gibi şanlı
Sır kendini hakka adıyor,
Bir el dudaklarımızdan kilidi açıyor
Suları bağlıyor dokuz yerinden
Ecel, korkusundan nasılda eriyor
Rabbim dilerse güneş dürülüp huzura geliyor.
Ruhumun içine girdim bir yoldan
Sekiz kapılı ilahi yapıdan
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
27 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GÜL DUDAKLARIN KALDI
Düştü ömürden bahar
Sevdalardan kül kaldı
Bırakıp gitti her şey
Gül dudakların kaldı
Yaşlar çekildi gözden
Heyecan uçtu sözden
o dağlar gibi nazdan
Gül dudakların kaldı
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
28 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GÜZE ALIŞMIŞ TOPRAKÇA
Deniz tadında her şey, düşüncemde yorgunluk
Bir itirafçı damlalar seyre değer
Alçaklarda mor, hain fosforlar
Beynimin çılgın zarlarını soymakta
Kasırga hem kendini,hem damlaları savuruyor
Hatıraların en ön safında Leyla
Sükunet giyinmiş, kıyamda durur gibi
Bir bahara, bir güze alışmış toprakça
Direnerek suya, ışığa, insana ve
Ömür denilen karanlık okyanusuna
Nedir lisan bilmek;yada kürek kullanmak
Sömürünün ertelediği üçüncü savaşın eşiğinde
Karnını terk ederken bir bir kardeşlerim
Kurbanlık kaç yumruk büyütüyorsun anne
Deniz tadında her şey,düşüncemde yorgunluk |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
29 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ÖZÜMDEKİ SARAY
Yanacak mıydı özümdeki nakışlı saray ?
Biz yokken ateş koltuğuna oturmuş
Geceleri düşlerime giren kara yılan
Gelmiş güllerimin kalbine dolmuş
Sonunda anladım dünyayı gören gözlerimle
Aslanı kediye boğduran cansız bir postmuş;
Bana yakışmaz geçen zamanlara acırım
Fidan dikecek bir iklim bile kalmamış
Düşünüp bir kere göklere kaldırsak başımızı
Görürüz geldiğini Nebi'nin Uhud'dan !
Bize öğretmediler hakikâtin sırrını
Oysa bin bir renkli kelebekler geliyor ışıktan.
Sevgiyle beraber mânâda ellerimiz
Yoğuracak vatanı sularında ecrin
Seher vakti beyaz güller açarken
Çilemin teri akar yeşil lüleden
Koşuyor adımları kurşundan
Son damlayı içiyor altın tasından
Ve içime bir ses doğuyor imandan
Kellem koltuğumda, korkuyorum Allah'tan |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
30 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YUSUF
Yusuf, yakın kokuların sultan
Gözlerim çarmıha gerildi böyle
O'nun kanıyla kirlenmiş karanlığınız
Hey o buğday başakları görüyorum
Açlık yakalamış alçaklığınızı
Susamış çiçeklere cari veren O !
Heyecan gel gir çıkma kalbimden
Dostlara yayılıyor acıların ucu
Rüzgar iki huylu, yağmur ciddi
Sürgündeki varlığım dön yurduna
Yapraklarım örtmüyor dallarımı
Ölümsüz şehrin kılavuzuyum nasılsa
Telaşımda baharla kucaklaşma anı
Kuyu, kuyu ver Yusuf'umu
Yusuf özlemler sultanı
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
31 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
VUSLAT GELDİ KALBİME DAYANDI
Vuslat geldi kalbime dayandı
Ve ben bir renk gibi şımardım
Tatlı telaşım kanat çırpıyor yüreğimde
Umut, dokunduğum baharın ortasında
Sevgi ilinden uzaklara
Göklerin ıssızlığına sürüldüğüm günler hey !
Gözleri güneş, saçlarında mevsimler
Arada bir eksen gibiyim artık
Şimdi başım kucağında...
Zamanı ikiye bölen ayını gibi
Elimdeki aşkın kılıncı.
Görmesi kolay, anlatması ölüm |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
32 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
DENİZLERİM KAN
Dokunalı ayrılığın kanatlarına
Ben ölümün sevgili eşi
Denizlerim kan
Denizlerim kan. umudum
Titreyerek sönüyor tenim
Aşıklar çekilmiş, yalnızım
Küçülmüş yatağımda bir biçim nihayet
İçimde taşıdığım hıncımda boğmuyor beni
Çöl basıyor gözlerimi, yüreğimi
Bir gerçek bir serapsın, sen Leyla !
Zincire vurulmuş bulutlarımla
Sükuta teslim oluyor ruhum
Dilimde göğün paslı kilidi
Dehlizler boyu yürüyorum karanlıkta
Böylece kalacakmışım sabrın önünde
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
33 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
AMA ÇOCUĞUN GÖZLERİ
Tohum toprağın altında,
Zamanın ellerinde bilmeyen çile.
Bir ama çocuk gibi mahzun.
Akşamın güzelliği softamızda.
Gönlümün eşiğine oturmuş güzeller.
Yerin göğün kara sevdalıları.
Mehtaptan bir sayfa açıyorum.
İsmim silinmiş isminden ah,
Sarhoş yıldızların kucağına düşüyorum.
Kör düğüm gibi bağlanıyorum,
Çiçeklenmiş ter akar benden.
Merhametsiz bir güzelin elindeyim.
Şimşeklere kelepçe takıyorum korkmadan.
İçimde zıplarken dünya.
Damarlarımda gerili bahar.
Güneşin silahıyla vuruldum,
Ecrin bahçesinde gül toplarken,
Rüzgarlarla savruldum.
Şafaktan önce kalkmış kader,
Göğe açılan pencereden,
Bir selam söylenir sevgiliden.
Ömrünün bitiğini şimdi anlıyorum,
Rüyalarıma direnen gemi,
Bir hayatı yüklenir gider.
Hele güvertede horozun ötüşü,
Geçmişine ait günahları topluyor,
İçinde ama çocuğun gözleri.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
34 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
HABERİN VAR MI ?
Güneş tutulur ayın nazına
Senin zamandan haberin var mı ?
Kor dökülür ellerime
Senin zamandan haberin var mı ?
Düşmüşüm saçlarına uzar yollarım
Sabaha çıkacak kapım kalmadı
Yüreğim, aşkım, nefesim, çilem
Senin zamandan haberin var mı ?
Aşkın benliğinde şiir
Göz bebeklerimde bahar
Ey renklerin birleştiği rüya
Senin zamandan haberin var mı ?
Çırılçıplak şimdi göklerim
Doruğundayım bir karasevdanın
Ey yolumu kesen güzel şâki
Senin zamandan haberin var mı ?
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
35 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
KADIN
Her akşam can evime serilen kadın
Bilir misin günahlarım senin elinde yapılır
Yanlarsın da hem sararsın yaramı
Talan edersin gençliğimi
Son mektubumuz bulutlardan olsun
Kanmıyor bu yürek o gözlere
Ruhumun dilinde kanat sesi var
Dudaklarıma gelmiş ölümü bekliyorum
Çiçeklere mi koysam seni ben
Duygularımdan bile naziksin
Bilirsin kaç kez yıkandım tevbelerle
Ört üstüme aşkın beyaz örtüsünü
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
36 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
TEKBİR OLUR
Hani bir çocuk atına biner gider bir gün
Atının ayak sesleri döner tekbir olur
Göklerin kıyılarına vuran emelleri
Güneşle terler tekbir olur
Karanlıklar yerin altına serilir
Gölgeler bile bağlanır konur zindana
Işık damlar ateşten toprağa
Gecede yıldızlar çatlar tekbir olur
Dallar birleşir ulu kökte
Uzaklar yakın olur bu yürekte
Göğün altı-üstü çepeçevre şenlik
Akıl dilde coşar tekbir olur
Battım bu sevdaya dizlerime kadar
Vicdan kanar göze ar olur gözyaşı
Bir ocak ki suları sulara köprü yapar
Rüzgar da tutar dallarda tekbir olur
Patlar o gün damarlarımda kanım
Gök tersine döner yerini bulur
Düşse de ayrılığa bu yolun yolcuları
Sessizlik içinde süzülür tekbir olur
Neslim susuz kalmaz artık
Toprakta döl sabahı bekler
Sevgi yıkar ayrılık bendini
İlahi bayrağın altında tekbir olur
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
37 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ATEŞ YAĞMURLARI
Güneşin ulaşamadığı yeri çevirmem
Ben karasevdayı dokuyanım,
Ben karıncaların yolundan giden
İsterse gök eğilip başını okşamasın
Zamandan soyulan rengime bakın
Toprağımdan kan ve ter fışkırıyor
Gönlüm dert açıyor dertler üstüne
Sabır kaplıyor tüm bedenimi
Sefere çıkıyorum, kırmışım pusularımı
Acılarım ve ağrılarını ve elemlerim
Morfini vuruyor ateş yağmurlarım
Yatağım soğuk elimde ışığın anahtarı
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
38 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GEÇİLMEZ SEVDALARDAN
Senden uzak olmak istiyorum
İki dudağımın arası kadar
Aklıma düşerken bir görsen
Dalda yaprak gibi çırpınırını
Bil ki; kapıldım erişilmeze
Kulaklarımda hüznün ağır faslı
Ey kalbimin dinmez ağrısı
Anladım terkibi ateşmiş aşkın
Bildim saf derdimi sustum aleme
Kavruluyor bir çiçek can kafesimde
Denize ulaşmaz yağmurumun rengi
Çıkmaza sürüklenen sel gibiyim
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
39 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
NE ARIYOR
Ayın sevgisi gökyüzünü sarıyor
Yıldızlar göğün derinliğinde ne arıyor
Oturmuş tarıyor saçlarını sevgilim
Şaşkın tarak tellerin arasında ne arıyor
Dil peşinde geçmişle geleceğin
Bu sırrın içinde göz ne arıyor
Arzularım yalın kılıçtan keskin
Korkum kefenimde ne arıyor
Ve en son üstündeyim soylu bir atın
Bu hayal deryasında gerçek ne arıyor
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
40 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
FELAH
Tünelden çıkıyorum
Hâlâ ağır yürüyor kanım
Kalbim dayan artık
Sabaha başını koydu gün
Bendeydi sabırların tükeniş korkusu
Çilelerin sessiz dili
Zulme perçinli hayat
Yokuş bitti
Ekecek gücüm de yok denizleri
Bütün bunlar nedir ki aşkın elinde
Bir küçük eşya, bir yalan
Bende sabırların membaı
Çiçekler melekler
Ve aşk |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
41 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
KANLI BIR GEÇMİŞİM
Can çekişiyor doğduğum şehirde esen rüzgar
Vurulmuş hatıralarım, kanlı bir geçmişim artık.
Sükut içinde yada ölümün altında, karanlık bir vadide
Ben nasıl bir toprağım hâlâ nasıl bir toprak
Gövdemden düşen son damlasıyla baharı
Uğurlamaya çıkmışken, hicreti düşünmemişken
Göğüm daralmış birden, çekip gitmiş bulutlar
Sevmişim kan lekelerini, nasılsa bu heybetli duvarın
Belki bir akrep kahramanlaşabilir bütün bir servetin önünde
Çiçekleri elinin tersiyle iter kolayca yok sayar
Demirlemiş bana da böyle karanlık bir öfke
Dünyayı unutmaya hazırım ey!...
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
42 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YAKIN ARTIK HAYAL IŞIKLARINI
Dayanacak yürek getirsinler
Çare bir kırık merdivende
Umut acıya tutsak
Sancı özüme sinmiş güve
Ölüm uzanmış can yatağıma
Çekiliyor yeşil kokusu ağır ağır
Kabrim şu inleyen dört duvar
Yüküne yenilmiş hamal gibiyim
Sonumu bekleyen dostlara sorsam
Bu bahar nerede bırakır beni
Mavi sularda köpük köpük akşam
Çok mudur bana sabaha çıkmayan gece
Kurtulsam gözlerinizden diyorum
Kırıldı ömrüme biçilen zincirlerin
Bu zaman bu mekana sığmıyor arıık
Delinen sinemde deli gibiyim
Yedi renkten bir gül ufkumu sardı
Dağlardaki menekşelere de haber edin ayrılığımı
Kuşlar da bir kez kanat çırpsın adıma
Yakın artık hayal ışıklarını
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
43 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
BEN BİR GÜZELİN
Ölüm elimde hayat
Yarını alıp uzaklara gidiyorum
Gökler büzülmüş, denizler ezilmiş bana ne
Onu da toprak düşünsün, bağrında yaşatan
Gecesi afet, gündüzü tufan
Yağmuru paslı, bulutlu gamlı
Nedir ki, dostun çilesi
Zaman terazisinde kalbim tartılan
Yer yok nefrete bunlarda
Eskimek bile güzel gönül evinde
Pusu kursalar da ömür yolunda
Ben bir güzelin gözbebeğinde doğmuşum
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
44 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
VAHŞETİN ISINMASI
Güneşte deprem var, gözleri kopmuş Kudüs'ün
Beynimin çiçekleri dışarı çıkmayın
Kaderimle beraber, korkunun ortasındayım
Ne yukarı çıkıyorum, ne aşağıya düşüyorum
Beli kırılmış taş gibi boşlukta sallanıyorum
Dünyanın gözleri körse,bende; başına düşmeliyim
Ölüm gölgeleri üstümüze geliyor, dalga,dalga
Tunç heykelin gözlerinde, zamanı durduramıyorum
Bense; intikam terazisi yapıyorum, kinden
Bir gözünde canı, bir gözünde benedi tartıyorum
İbresi vahşetiyle söndürmeden canları söndürmede
yazık,hedefte birleşiyor, iki kızıl kardeş
Biri toprağın üstüne, biri altına düşüyor
Sükut içinde, o maden,o et parçası
Öldüreni bağrında nasılsa yaşatıyor toprak
Kartalın kanatlarında nehirler kurudu
Zafer denizinde kandan köprüler
İnsanlığın merhamet ağları, şerret takılıyor
Canlarımıza, ölüm mayalanıyor. zalimce
Havanın oksijenini, nasılda kurutuyor barış
Ey nebiyi mihraca uğurlayan şanlı mekan
Senden kopan insanlık, çıkmaza sürükleniyor
Yeryüzüne dağalan o günden heyecan ver
Sabrın kadar dayanıklı gül gibi nazik itaatkar
Neredeysen çık ey, zulme kelepçe takan aşk
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
45 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
YEŞİL GÜL
Sabrın yeşil gülü çimende yeşerdi
Zaman terazisinde, huyum tartıldı
Beyaz buluttan bir pencere açıldı
Girdim içine, tomurcuk gibi açıldım efendim.
Işık terazisinde, ruhum tartıldı
Yeşil gülün sabrı yeşil çimende yeşerdi
Aşkı hesaba çeken, sevgili de geldi
Sana kavuşmak için, günler tükenmiyor efendim.
Aşkı mihraca götüren gün geldi
Kainatın nuru, iki alemin nuru
Ezeldeki ışığın teninde, ebed yüzüyor
Aşkı insanlığa, yeşil gülle sundu efendim.
Renk yağmurları canımı çaldı
Günahkar kulun yitiğini ver
Yere göğe sığmıyor feryadım
Aşkı hesaba çeken sevgili gelsin efendim
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
46 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
GÖZLERİMİN CADDELERİNDEYİM
Gözlerimin caddelerinde hayalden evler yapıyorum
Alnımda kara leke, pencerelerde siyah perde
Perdeleri soyar gibi sıyırıyorum camlardan
"Gülün dikene secdesince" günahlaşıyorum
Aklımın sokağında yol göstermiyor fenerler
Kalıptan kalıba girip çıkıyor düşüncelerim
O iki zamanın arasında ömrüm gamlanıyor
Deli hayalimin sesiyle örülüyor vicdanımın duvarları
Gönlüm dertli: zindana düşüyor ruhum kurtulamıyor
Menekşe mezarlığında toprağı öpüyor ışıklar
Yeryüzü dünyanın içinde derin bir kuyu, baş edemiyorum
Pusu kurmuş kaderim, ben izleniyorum
Gönül taşları çatlıyor, işgal ediliyorum
Her şekle girip, sözlerimle konuşan dağlar
Nasıl perde olmuşum, hayal evlerinde pencereye
Beynimdeki kan; adım adım, çekiliyor ayaklarımdan
Taşıyamaz utancından gövdem benim başımı
Ey canım, bedenimden çık, kurtul bu dünyadan
Sen nur evlerin temeline beni harç yaparsın
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
47 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
ASUMAN
Gizli gizli merhamet dilenirdi
İnsanın kendinden kaçtığı günde
Dayalı döşeli dünyanın süsüne aldırmadan
Birden düştü aşkın tuzağına
Dağların gamzesi içine çekti onu
Orada yaşayan bir kız vardı asuman
Deli değildi gönlü zır deliydi
Saçlarını hayaline bağlardı
Senelerce evvel bir sihir ülkesinde
İsmi yaman bir cinle evlendi asuman
Bir şey görmedi gözü sevdadan başka
Sonbaharın yeşil yaprağından meyvesi oldu
İşte bu yüzden göze dile nazara geldi
Üşüdü duygularında bulutların sarısı
Gündüzün üstünde bahtiyar şendi
O sihirli alemde kara sevdalıydı
Güneşin ateşine mezar kazdılar
Getirdiler asumanı el üstüne
İçine mehtabı koyup soydular
Melekler hayalinden saçlarını çözdü
O şimdi sevgilinin koynunda asuman
Başını zamana taç yaptılar
Bütün sevenler kalbinde toplandı
Yelken açtı yeşeren aşkın ufuklarına
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
48 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
KAYBEDEREK KAZANIYORUM ZAMANI
Seni benim üstüme yollayan kim
Koptuğu yerden kopsun her şey
Zaten ben geçmişim geleceğimden
Yaprakla beslenir yağmurla konuşursun
Köklerin derindeyken geceler tüner dallarına
Rüyaları gören gözlerin gözleriydim
Bugün yarını görmezse, yarın beni nasıl tanır
Hep bu şarkı söylenir gökyüzünde açan çiçeklere
Aşkla konuşur nazla coşarsın
Aklımın kuytu yerinde bir ceylan gibi gezersin
Göz görmemiş ormanlarda
Geceden sabaha dek sevinir
Zirvede dokunan içli kaderiyle
Uzun nameleriyle sevdalanır o ses gökyüzünde
Macera ışıkları gibi serpilen
Kaybederek kazanırız zamanı
Kimse bilmez bunun sırrını
Ömür sona erince başka alemden seslenir
Güneşe ev yapar yağmurla gelirim
Günahları infaz eden emirdeyim |
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
49 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
AŞKIN DAĞARCIĞINDA
Denize dalan yüzünü göstermeyen şanıymış
Bu gün hüzün diliyle konuşan sen misin
Kor gibi hırsınla balıkları yakarsın
Gözyaşımı acıyla kavurup evimi süslersin
Ateş gibi gelip canımı elleyen yar mısın
Sevginin gözbebeği olan huyla konuşsun
Çiçeklerin rengi güneşi söndürmeden
Sevgiye giden yolu aklımdan yapsan
Güle gül olan hislerimle gelirsin bana
Ay ve güneşin ruhundan giyinirsin
Hasret nazıyla başıma taç olursun sen
Bu mevsimde açan sevda gibi
Yeri göğü bir sudan toplayansın
Yeryüzünün sevgisi nebiyle süslenir
Hakka tapan nurun gelişi sende var
Göğün burçlarından inmeyen bayrak sensin
Her sözün cennete açılan kapı
Ölümün ölümsüzlüğü giydiği yerdeyim
Azaldıkça çoğalır sayılar
Öldükçe dirilen canlar bilirim
Gamdan beslenen baharda
Selamsız geçen gün haram bana
Yokluğum varlığa yürüyen sevgili
Aşkın darağacında canım gözlerini çeker
Aşkın darağacında gözlerin canımı çeker
Aşkın darağacında canımı gözleri çeker
Aşkın darağacında gözlerini canın çeker
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Bir
sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
50 |
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
NASİHAT
İnsanoğlu küçük ama yüksektir,
Ar ile namusu bilirsen eğer.
Doğruluk,ciddilik esas gerçektir,
Beş vakti doğru kılarsan eğer.
Engin ol dünyada gel mağrur olma,
Yalnız görünüşe bakıp aldanma.
Arif ol mecliste kelamı dinle,
Kıssadan hisseyi alırsan eğer.
Üstüne düşmez deme sözünü,
Hatrın sayar ise göster yüzünü,
Kandıramazlar hakka tut özünü,
Şeytan ayağını çelirsen eğer.
YAŞARIM sözlerim doğrumu bilmem.
Yetim al dese de iğnesin almam,
Günah ağlayana dönüp de gülmem,
Başa gelir;ele gülürsen eğer.
05.11.1977
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR YAZARIMIZ VE BENDEN İZİN ALMADAN
KULLANMAYINIZ corumlu2000@gmail.com |
|
Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
Ruhça içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|