- RESİM
- İnsanoğlu yazmadan önce
boyamayı ve çizmeyi öğrenmiştir. İlk çağlarda estetik bir amaç ve
mağaraları süslemek için kullanılmışlardır. Avlanmadan önce
kendilerine ve avlarına şans vereceğine inandıkları için bu resimleri
yapmışlardır.
- Modern düşünce anlayışı bu
resimlerin ne maksatla yapıldığını çözememiştir. Bu resimler ilkel
insanın yaşam tarzını ve şeklini anlatmaktadır. O günün şartlarında
doğa ile mücadelelerinin bir kanıtıdır.
- İlkel resimlerin
bulunanlarında; renk ve desen güçlüğü ile biçim ve anatomi bilgisi ve
gözlemi oldukça üstün olup, bu resimlerde; hayvanların hareketleri,
avcılık teknikleri, bizon, at, rengeyiği ve insan resimleri mağara
duvarlarına, hayvan diş ve kemikleri üzerine yapılmıştır.
-
- RESMİN BÜYÜ VE DİN İLE İLİŞKİSİ:
-
- İlkel resimlerde model
aslı ile aynı olmak zorundadır. Stilize yoktur. Resim din ve büyü ile
ilişkilide olsa estetik amaçlardan sapmamıştır. İlkel toplumlarda
devire yapılan kötülük o insana yapılmış kötülük gibidir. Resim
sanatının gelişimi ve dinsel duyuş arasında bir bağ vardır. Dinsel
ideolojiler, resim sanatını eğitisi ve öğretisi olarak kullanılmıştır.
Resim dinsel ideolojiden dolayı tapınma amacı olarak kullanılmıştır.
Dinsel araç olmayan resimlerin resim olmadığı inancına bile varmıştır.
- RESİM İLE YAZININ İLİŞKİSİ:
- Resim ile yazı ilişkisi,
resmin anlatım amacı olduğunu ileri sürer. Yazı bulunmadan önce
insanlar resimlerle anlaşıyorlardı. Bu şematik anlatım yolu zamanla
sembollere dönüşerek harfler oluştu ve bununla beraber her ne neye
karşılık bir kelime ifade edilmiştir.
- Piktogram; (resimli yazı)
yazı sembolleri ve yazı sembollerine bakıldığında ortaklık
sezilmektedir. Eski Çin resminin kırıklığı Çin yazısına yansımıştır.
Hint yazısındaki ortak yönü Hint resminden alındığı söylenir. Arap
yazısının çabuk ve kıvraklığı özgür düşünceyi simgeler. Yunan ve Latin
yazısında resimsel ve plasrum tam aksidir. Yazılar bir plastiğe
dönüşmüştür. Hat sanatı ile Çin ve Japon yazısının geleneksel ifade
gücünden kaynaklanmaktadır. Her yazının bir farklı yazılışı ve farklı
dizilişi vardır. Bu farklar resim ve yazı ilişkisini ortaya koyar.
- RESİMDE SANATÇI KİŞİLİĞİ:
- Resimde, sanatçı kişiliği
çocukluğundan usta sanatçılığına kadar kendini göstermektedir. Resim
eğitimi usta çırak ilişkisi şeklini, atölye ve akademilere
bırakmıştır. Fakat resim insanın doğasında ve içsel bir olgudur. Usta
sanatçılar, resimlerinde bir çocuk özgürlüğüne ulaşmak istemişlerdir.
Birçok sanatçı bu özgürlüğe ulaşamamıştır. Resim yerelliği, ulusallığı
ve içinde bulunan toplum ve çevre unsurları resim de sanatçı
kişiliğini ön plana koymaktadır. Ayrıca resim, bir psikolojik
boşalmadır. Fakat bazı insanların duyumları ve psikolojileri çok
farklıdır. Buda her sanatçının kişiliğini ortaya koymasıdır.
- Resimde sanatçı kişiliği
diğer bir bakışta naif (örf) resim anlayışıdır. Hiçbir eğitim görmeden
kendi bulduğu ön yargılar ve kuralları ortaya koymaktadır, bu da
resimde sanatçı kişiliğini ortaya koymaktadır.
- ÇİZGİNİN ÖNEMİ:
- Resimde çizgi çok
önemlidir. İlk önce çizgi ile obje sınırlandırılmaktadır. Renk ve
biçimden ziyade, çizgisel gösterim ve çizgi ile olayın hacmini ve
boyutunu vermek çok önemlidir. Çizginin tek düzey değil, kalın ince,
pes ve tiz oluşunu bir değerde vermek çok önemlidir. Yerin de
yuvarlak, yerinde köşe oluşturmalıdır.
- TON:
- Işık gölge sorunudur.
Belli ve amaçlı yerlerde açık, koyu ve orta tonların bulunmasıdır.
Resmin ışıkla olan bağlantısıdır.
- IŞIK:
- Gölgelendirme olayıdır,
gölgelendirme kapsamında ışık her tarafta aranmaktadır. Doğu ve İslâm
resminde böyledir. Batı resminde özellikle ışığın çarpıcı bir noktası
vardır ve ışık bir yerden süzülerek gelmektedir. Rembrant ve
Caravaggio ışıkta çok doruk noktalara ulaşmışlardır. Minyatürler bu
günkü batı resminin ulaşmak istediği özgür standartlara ta o zamanlar
ulaşmıştır.
- RENK KULLANIMI:
- Rengin doğal olarak
kullanılmaya çalışılmasıdır. Fakat renk tam doğadaki haliyle hiç bir
zaman gerçek renk olarak kullanılamaz, çünkü ışık değişimi renklerde
göz yanılgısına yol açmıştır.
-
19.yüzyılda Emprestyonistler bunu ortaya koymuşlardır.
- Rengin ikinci kullanımı
heraldik (renk armaları, renk alametleri olarak kullanımı) örneğin;
bir çocuğun gökyüzünü masmavi, güneşi sapsarı görmesi gibi, yada,
Rönesans resminde kilise büyüklerinin erguvan rengi cüppeye
boyanması yada, sarı ve kırmızının şimdi soyluluğu ifade etmesi gibi.
- Resimde rengin ahenkli
kullanımı resmin ton derecesine bağlıdır.
- BİÇİM:
- Resim yüzeyine aktarılan
her biçim ister organik, ister geometrik olsun her biçimi
soyutlamıştır. Stilden dolayı doğu ve İslâm sanat gibi yansıtılmamış
sembolleştirilmiştir. Bu derin yansıtmalar içinde derin, öz ve
kavrayışlar taşırlar.
- STİL:
- Stilizasyon sanatkârın
kendi anlayışıyla soyutlamalara gitmesi demektir. Resmin bir uzay
içerisine değil de, bir düzey üzerine yerleştirildiği çabasını
göstermektedir.
- Organik ve geometrik
sorunlar ve sanat eğilimleri Yunan ve Mısır sanatı ile birbirine olan
tezatları gözler önüne sermektedir.
- RESİMDE RENK VE PERSPEKTİF:
- Resim sanatına üç boyut
kazandırabilmek için, perspektif kullanılmıştır. Perspektif resme
hacim ve boyut kazandırmaktadır. İki çeşit perspektif vardır. Bir
çizgi perspektifi, ikincisi resim perspektifidir. 17. Yüzyılda M.
Habbema çizgi perspektifini çok iyi kullanmıştır. Ufuk noktasına kaçan
çizgilerle bu sorun halledilmektedir. Tek kaçışlı ve çift kaçışlı
perspektif kullanılmaktadır.
- Hava perspektifi ise
atmosferin nesnelere uzaklıklarını göstermektedir. Yakındaki
nesnelerin ayrıntıları görülürken uzaktaki nesnelerin ayrıntısı belli
olmamaktadır. Perspektifin ilk ustaları Helenistik çağa M.Ö. 4.
Yüzyıla kadar iner. Perspektif kurallarının tam olması resim
anlayışının içeriğini göstermektedir. Pers pektifin tam uygulanmadığı
resimlerde estetik bir değer kazanmamaktadır.
- Grek-Bizans ve Avrupa
Ortaçağında yüzeyci bir anlayış sunulmaktadır. Rönesansla birlikte
Antikiteye dönüşte perspektif kuralları uygulanmaya başlanmıştır.
- Modern çağ sanatında,
sanatçının nesneleri pisikolojisine göre yorumlamasıdır. Resimde ışık
gölge de ayrı bir unsurdur. Cloire Obscure adı verilen moble etdişte,
ışık bir taraftan gelirken, bir tarafta aydınlık, diğer taraf
karanlıktadır. 19. Yüz yıl Paul Cezzaanne, renk perspektifini
uygulamakta bayağı başarılı olmuşlardır. Renk perspektifi derinlik
katmaktadır.
- İnsanoğlu; yazıdan önce
boyamayı ve çizmeyi öğrenmiştir.
- İlk çağlarda estetik bir
amaç için ve mağaraları süslemek için kullanmışlardır.
- Avlardan önce kendilerine ve
avlarına şans vereceğine inandıkları için bu resimleri yapmışlardır.
Modern düşünce anlayışın da bunları çözememiştir. Bu resimler ilkel
insanların yaşam tarzını ve şeklini anlatmamaktadır. O günün
şartlarında doğa ile mücadelelerinin birer kanıtıdır. İspanya ve
Fransa'da bulunan resimlerde mağara resimlerinden bilgi edinmek
mümkündür. Fransa'da Lascoux mağarasında ki resimlerde bizon
saldırısına uğrayan bir insanı resmedilmiştir.
-
Hayvanın hareketine ve anatomisine hâkim oldukları bilinmektedir. Bu
resimlerde renk ve biçimi ve desen güçlülüğü ortadadır. İspanya'daki
Altamia mağarasında ki bizon resimleri, Fransa'da ki Les Trois Freres
mağarası resimleri ilkel insan tekniklerinde paralel bir başarı
göstermektedir.
- Hayvan
dişlerine ve kemiklerin üzerine yapılan resimlere de rastlanmaktadır.
Bizon, at ve ren geyiği resimlerinin yanı sıra insan resimleri de
bulunmaktadır. İnsan resimlerine de rastlanmaktadır.
-
Anadolu'da Paleoktik Çağa ait çalışmalarda, Hakkâri Cilo dağında ve
Antalya Karain mağarasında tarih öncesi resimlere rastlanmaktadır.
Bitkilerle yapılan tamponlarla kayalara sürerek bitki özlerinden
boyalarla ve balıkyağı ve hayvan yağlarıyla resim yapmaktadırlar,
konturları kazıyarak meydana getirmektedirler. İlkel resimlerde formu
kabartı ve girintilerle vermişlerdir. Bu resimlerde bilim adamları
ilkellerin çocuk ve özgün zekâsına sahip olduğuna inanıyorlardı. Fakat
yapılan araştırmalar bunun aksini ispatlamıştı.
- Modern
çağ resminin ulaşamadığı Noktalara ilkeller ulaşmışlardı.
- Les
Trois Freres resimleri o zamanın ilkel şartlarında yapılan bu
resimlere bu derece iyi kaliteli sonuç insanı düşündürmektedir. İnce
ve güzel yapılmışlar. Sonraları insanları soyutlayıcı yönü ortaya
çıkmıştır. Bu yönde yazı da sonraları ortaya çıkmıştır.
- Av
şansını artırabilmek için resim büyüsünden faydalanmayı tercih
etmişler ve avdan önce kayaların üzerine hayvan resimleri yapmışlardır
- Büyüsel
dansları da geliştirmişlerdir. İçgüdüsel olarak gözlemledikleri hayvan
anatomisini çok güzel yansıtmışlardır. Eğer resmin büyüsel etkisi
kalmadığında resmin üzerine yenisi yapılıyordu. Araç ve gereçler
üzerindeki resimler sahibinin izlerini veya süsleme amacıyla
yapılmaktaydı. Zamanla aletler üzerine soyut şeyler yapılmaya
başlanmıştır. Av döneminde yaşayan ilkeller hala günümüzde vardır.
Eskimolar, Kızılderililer sayılabilir. Afrika'da resim sanatından
dolayı soyut sembol dili oluşturmaktadır. Soyut işaret dilim modern
çağda büyük bir önem kazanmıştır.
- ESKİ MISIRDA RESİM SANATI
- Mısır resmin kutsal
olanını yapma amacını gütmüştür. Tapınaklar ve mezar anıtlarında Mısır
Resminin özelliklerindendir. Mezar anıtlarında ve tapınak duvarlarında
hiç boş yere rastlanmamıştır. Mezar içlerindeki boyalı duvar resimleri
- Mısır resminin karakteristiğidir.
Thebes şehri kral ve kraliçeler vadilerindedir. Fravun resimleri ve
soylu kişilerin mezarları burada bulunmaktadır. 18. Sülale Nebamun
mezarı, Thebes mezarlarındaki en göze çarpan stilizasyondur.
- Resimlerin yer aldığı
mezar anıtları III ve VI. Sülale zamanında yapılmıştır. Eski krallık
döneminde inşa edilen dört köşe planlı, tuğla ve taştan yapılan ve
mastaba adı verilen anıt bir kült oda ve mastaba
-
- adı verilen anıt bir kült odası
(ibadet odası) yada bir şapelle bütünlenmiştir. Bu mastabaların en
tipik örnekleri Sakkara mezar alanındadır.
-
-
-
- Odalar hiyeroglif ve
resimli kabartmalarla süslenmiştir. Basamaklı ve düz pramit anıtlar
firavunların mumyalanmış mezarları üzerine inşa edilmişlerdir.
- Orta krallık dönemine de
dağ eteklerin deki kayalara mezar anıtları inşa edilmeye başlanmıştır.
Yeni krallık dönemi sülalelerinde Nil nehrinin batısından Thebes
yakınındaki kayalıklara mezar anıtı yapmıştır. Krallar vadisi adını
alan bu bölge, koridorlara açılan mezar anıtlarıyla ün kazanmıştır.
Fravun ve soylu mezarları burada bulunmaktadır. Şeyh Ab-dül Kurnafaki
mezar anıtları daha yalın ve çekici bir şekilde gerçekleşmiştir.
Hepside zarif resimlerde Mısır Kraliçesi olan ve zarafetin simgesi
sayılan Nefertiti'nin mezar anıtı, Thebes civarındaki benzerleri
arasında önemli yer tutmaktadır. Bu resimler alçı üzerine
çizilmiştir.
- MISIR RESMİNİN KONULARI
- Mısır resimleri kayalar
üzerine yapılıyordu. Konular tanrılara, dinsel törenlere ve günlük
hayata yönelik sahnelerdir. Dinsel kavrayış her bölge ve çağda aynı
kalmamıştır. Mısırlılar ölümden sonra dirilme inancı mezarları
süslenmesine yol açmıştır.
-
- Fetiş
ve bölgesel inanış daha ilkel olan din inancını ortaya koymuştur.
Güneş Tanrısı Ra'ya inanılmıştır. Osiris bütün Mısır'ın bolluk ve
bereket Tanrısı, Bütün Mısır'ın ortaklaşa Tanrısıdır. Efsaneye göre
Osiris akrabaları tarafından öldürülmüş ve kederli eşi İsis onun
parçalarını bularak bütünlemiştir. Bu ölüm yeniden diriliş efsanesiyle
ölümden sonra diriliş Osiris garantisi olmuştur. Totem inançlarının
etkisi resme konu olmuştur. Güneş Tanrısı, Boğa, Kedi, Köpek, Şahin
resmilerinin konusu olmuştur. Ölü gömme törenlerinin, ölünün Nil'den
geçişi konu olmuş ve gündelik hayatı yansıtan resimler Mısır resim
sanatında Mısır'ın toplumsal hayatını yansıtmaktadır.
- Yönetim hayatını gösteren
sahneler de vardır. Savaş ve zafer temaları, Firavunun tanrıya adak
adama sahnesi resmedilmiştir. Ölünün dans eden kızlarla kayık gezisi,
tarlada tarım işleri, adak hayvanlarının kurban edilişi, ölü için gemi
inşası, tabaklık eden, taşkıran işçileri göstermektedir.
- MISIR RESMİNDE TEKNİK USLUP
- Mısır resminde duvar
yüzeyleri girintili çıkıntılı olduğundan dolayı resim yapmak bir hayli
zorlaşıyordu.
- XIX ve
XX. Sülalenin hüküm sürdüğü zamanlarda kayanın üzerine bir kil ve
kilin üzerine bir alçı tabakası kullanıyorlardı ve yüzey resim yapmaya
elverişli hale getiriliyordu. Ucu yontulmuş bitki parçaları, kamışlar,
liflerden ve palmiye ağacından yapılmış fırçalar kullanırlardı. Çanak
olarak midye kabukları kullanılmıştır. Mısır resmini dünya sanat
tarihinde önem kazandıran üsluptur. Mısır inancında ölümden sonra
yaşama inanılıyordu bu nedenle resimlerde kütlesellikten kaçınılarak
yüzeysel resimlere önem vermişlerdir.
-
Figürlerinde derinlik duygusu kazandıracak her hangi bir hareketten
kaçınılır, bacaklar profilden gövde ve omuz cepheden, yüz profilden,
göz cepheden verilmektedir. Ölüme meydan okurcasına bir canlılık
sezilmektedir. Resimlere harratif bir eğilim vardır. Doğal perspektif
yasaklanmış gibi görünse de mezar odalarında buna uyulmamıştır.
Mısırlılar yüzeydeki boşlukları çok zaman yazı ile doldurmuşlardır.
Bir yanda büyüsel öze sahip çıkacak, bir yandan da illüstrasyonu aşan
ve eşyaya gerçeklik yükleyen bir ortam taşımıştır. Resimde açıklık
hâkimdir. Bütün fazlalıkların atıldığı bir şemacılık hâkimdir. Firavun
ve tanrı diğer insanlara göre daha büyüktür. Asalet durumuna göre
farklı figürler ortaya konulmaktadır.
- Tapınaklardaki payeler
üzerindeki ölçüler normal ölçüdür. Mezar odaları ve koridorlarında ki
resimler oldukça küçüktür.
- MISIR RESMİNDE RENK
- Doğal maddelerden elde
edilen renkler; kökboyaları Mısır resminin sanatçılarının belli başlı
malzemesidir. Okr (aşı) mavi ve yeşil renk elde etmek için dövülmüş
emayeler kullanılmaktadır. Boya malzemeleri su ile inceltilmiştir. Okr
boyası insan ve hayvan bedenlerinde kullanılmıştır. Bu renkler kırmızı
kahverengi gölgelerde elde edilmiştir. Kadın figürlerinin yünü erkek
figürlerinden daha açıktır. Beyaz elbiselerde zeminden
yararlanılmaktadır.
- Renk kullanımında ince bir
yanı da boyanın, ince ve kalın kullanılmasıdır. Boyanın ince sürülmesi
saydamlıktır. Sarı renginde is kullanmışlardır. Mavi ve yeşil
bitkilerde kullanmışlardır. Canlı bir renk anlayışı gütmüşlerdir. İnce
bir renk zevki vardır. Krallarının ve firavunların hayatını anlatan
resimlerde dar kalıplı, gelenekçi resim anlayışını gütmüşlerdir. Mısır
ressamlarına kontur çevre çizgisi çizenler deniliyordu. Kırmızı bir
konturla resim yapmışlardır. İzlenimci bir erime ve dağılma Mısır
resminde hiç bilinmeyen bir şeydir.
- Mavi ve yeşil resimler
bakır katıldığı için zamanla değişmişlerdir. Resimlerin bulunduğu
doğal şartların elverişliliği onlara daha fazla koruma imkânı
sağlamıştır.
- Mısır resminin yasaları
uzun yıllar kolay değişmemiştir. Yeniçağ resimler çizgi ve renk
virtüözlerini taşımaktadır. Süslemede zenginlik ve resimlerde
savrukluk vardır. Mısır resmi papirüs ve mumya kapakları üzerine
yapılmıştır. İlerleyen resim çağında portrelere de önem
verilmişlerdir. XXI. Sülale Prens Entinny gömme papirüsü içindedir.
- MİKEN RESMİ
- Girit temalarına
yeniliklerin etkilediği göze çarpmaktadır.
- Boğa oyunları ye kadın
topluluktan bunlardan bazılarıdır. At yarışları, araba resimleri ye at
sahnelerine rastlanmaktadır.
- Miken resminde Girit’teki
aynı özgün kavrayış söz konusudur. Atak hareketlen göze çarpan Duvar
resmi Miken resminde gerçekleştirilmiştir. Seramik vazolar gelişmiş ve
süslenmiştir. Deniz bitkileri hayvan resimleri görülmektedir Savaşları
betimlemeyen vazolarda figürler arka arkayadır.
- MEZOPOTAMYA VE İRAN’DA RESİM
- MÖ. 2700 Ur şehrinde
görülen bazı resimler savaş sahnelenin yani sıra gündelik hayat;
yansıtır. Mavi zemin üzerine Kakma tekniğiyle yapılmıştır Katı bir
şematizm bağlı değildir. Kafa ye bacak profilden gövde cephedendir.
Düzenleme sürekli donuk ve hareketsiz değildir. Hareket verilim ortaya
koymaktadır. Gerçekçidir Heykel ye rölyef sanatında gelişmiştir.
Hammurabi Mari sarayı duvar resimlerinde ün kazanmıştır. Mezopotamya
sanatı stilize niteliğine sahip olmasına rağmen şematik sertlikten
uzaktır sanatta kralları,savaş ve savaşçıları konu etmişlerdir.
- ESKİ ANADOLU UYGARLIĞINDA RESİM
SANATI
- Hacılar, Çatalhöyük, Canhasan
köylerinde ilginç resimlere rastlanmaktadır. Beldibi, Karain, öksüzin
mağaralarında Gerçekçi hayvan figürleri, Çatalhöyük’te ilginç bir
peyzaj görülmektedir. Volkanik Hasan dağı eteklerinde ilginç bir
köydür. Ölü resimleri halkın kült inancını ortaya koymaktadır. Öküz
başları göze çarpar. Plastik hacim kaygıları Anadolu resminde
geçmiştir. Rölyef ve boya Paleolitik çağı yansıtır. İnsan ve hayvan
stilizasyonu yönünden farklılığı göze çarpar. Hitit çağlarında seramik
ön plandadır. Duvar resmi örneğine rastlanmamıştır. Urartu uygarlığına
ait kalıntılarda Asur etkisi vardır. Eskişehir, Afyon civarlarında
Terako (Pişmiş top) Frig kalıntılarıdır. Karşılıklı hayvan figürleri
vardır. Gordion’da bulunan mozaik örneği tarihte bilinen en önemli
mozaik örneği ve en eskisidir.
- Bugünkü Meksika
sınırlarında bulunan MÖ 3. yy. ekonomik, sosyal dinsel açıdan
gelişmişlerdir. Dinsel resimle ve gündelik hayatı resimleyen
resimlerdir.
- Matematik, astronomi ve
takvimde gelişen Maya Uygarlığının kendine özgü renk ve tekniği
bulunmaktadır ve ayrıntıyı da göz ardı resimlerinde etmemişlerdir.
- BONAMPAK
- Maya resminin en ünlüleri
bu bölgededir. Günümüzde resimli duvar olarak kullanılmaktadır.
Eserler Amerika resmi olarak kabul edilmektedir. 8-10 santimlik
alçının üzerine Fresko yapılmıştır. Kırmızı ile çizgiler çiziliyor,
daha zengin renk ayrıntılarını ise boyayarak, bazen saf, bazen de
beyaz ile inceltilmiştir. Yüz, profilden beden her zaman yandandır.
-
-
- Maya resimlerinde
perspektif yoktur. Maya resim sanatında portre yoktur. Sanatçılar
eserini imzalamazlar. Ölünün adı ve kimliği belirtilmemiştir. Çizgi
kesin ve sağlamdır. Anatomik kusurlar Maya estetik geleneğidir. Maya
heykellerinde tek figür düzeni hâkimdir. Hiçbir sembolizm söz konusu
değildir. Tanrılarını, büyük şef ve karısı gibi sahneler, dinsel
ayinlerdir. Bonampak tapınakları üç odalı küçük bir yapıdır. Resimler
ilk odada bulunmakla beraber ikinci oda da kurban edilen esirlerin
resimleri bulunmaktadır.
-
-
-
-
- ESKİ YUNAN RESMİ
- M.Ö. 8.yy. da
başlamaktadır. Geometrik Üslup Çağı:
- 9. Yüzyılda vazolarda ölü
gömme törenleri, dinsel sorunlar işlenmiştir. İnsan figürleri şematik
edilmiştir. Baş yuvarlak ve üçgen bir gövdeye tutturulmuştur. Daha
sonraları hayvan motifleri (geyik ve kuş) dekoratife edilmiştir.
- DOĞULU ÜSLUP ÇAĞI:
- Eski soyut boyut bitki
süslemelerinin yerini bütünüyle insan ve hayvan motifleri almıştır.
Doğuda; Mısır ve Suriye çevresine bağlıdır. Girifor ve sfenksler yani;
mitolojik resimlerdir. Bu dönemde doğu üslubu çok belirginleşmiştir.
Hikâyeler o günkü soyut sanat sıkıcı gelmiştir, bu döneme doğru üslup
yenilenmektedir.
- Atina ve Isparta Robs ve
Korentte üslup farklılıkları ortaya çıkmıştır. Buda çevre farklarının
sanata etkisini göstermektedir. Tapınaklarda, Metoplar ve resim
Firizleri bulunmaktadır. Bunlar dörtgen bir yüzeydedir ve tapınakları
renkli kılmaktadır. Metoplar çağdaş bir duvar resminin bulunmasına bir
ip ucudur. Duvar resimlerinin hiç biri günümüze gelememiştir.
- ARKAİK ÇAĞ M.Ö. 600
- Bu çağda, birçok resim ve
seramik atölyesi olduğu bilinir. En önemli sanat okulu Atina'da
kalmıştır. M.Ö. 7. Yüzyılda siyah figür tekniği vardır. Kumaş, saç,
kaş ayrıntısı kolayca ayırt edilmektedir.
- Vazo
resimleri prototipleri izlemiştir. İyonya okulunda mitoloji ve mizah
vardır. Ayrıntıyı betimleme bu okulun karakteristliğidir. Kios
vazoları manzaraları ile ünlüdür. Diğer bir okul Lakonia okuludur.
Atina ve Korent okulları rekabet halindedirler. Korent M.Ö. 550
yılına doğru Atina üslubunda insan figürünü geliştirmeye yönelmiştir.
Vazo resimleri sülüet halinde az resimle yapılmıştır. İnsanı öz ve
soyluluk figürlerde yansıtılmaktadır. Sır tekniği gelişmiştir. Kırmızı
figür tekniği psikolojik özü yansıtmaktadır.
- Barışçı
ve ilk 50 yıllık süre bir yükseliş dönemidir. Büyük resim ustası
Kroonaili Kimonlu'dur.
- Vazo
ressamları Doris ve Makron'dur. Polygnatos yüzlere derin anlamlar
kazandırmaktadır. Psikolojiyi aynen yansıtmaktadır. M.Ö. 5.
Yüzyıl vazo resminden çıkılarak pespektif ve yöntemler uygulanmaya
başlanmıştır. Mekân yaratma çabalarına gidilmiştir. Rerç adı verilen
kırım vazolarında erotik konular yer almıştır. Apelles ve
Protogenes İskender'in resmini yapmıştır.
- Yunan duvar resmi hakkında
bilgi yoktur. Fakat Roma duvar resminin Yunanistan'dan etkilendiğinden
bahsedilmektedir.
- ETRÜSK RESMİ
- Mimari, portre ve dinsel
olgunlukta gelişmiştir. Yaşama sevinci sezilmektedir. Kült kültürü
vardır. Korku, cesaret, insan karakteri ve güzelliği özgün bir
anlayışla resmedilmiştir. Üstün ve ince bir sanat değeri vardır.
- Rutubet nedeniyle mezar
fresklerinin yarısı günümüze kadar gelebilmiştir. Lotus ve başka
bitkisel frizlere rastlanmaktadır. Saf, dekoratiftir. Belli bir
bezeme vardır. Resimlerde şiirsel bir kıpırdanma görülür. Dans
sahneleri ve ölü gömme törenleri çalışılmıştır.
-
Resimlerde raks edişler, danslar, flütler adeta dans ortamındadır. Ölü
kültü ile ilgili resimler ağır basmaktadır. Figürler ışık mekânı
içinde verilmiştir. Davranış ve hareket sağlam çizgi diliyle
anlatılmıştır. Renk uyumluluğu çok iyi kullanılmıştır. İyi gözlem
yapılmış, aşırı stilizazyon ve ellerde ise abartı vardır. Etrüsk
resmi gerçekçidir. İçtenlik ve kendiliğinden sanattır. Son zamanlarda
biçime, güzelliği ara olmuş ve Yunan resminin bir kopyasıdır.
- ROMA DÖNEMİ RESİM
- Pompei ve Hercalanevm
evlerinde örneklerle belgelidir.
-
Helenistik bir çağ yaşanmaktadır. Birinci Pompei evleriyle Roma iç
süsleme mimari üslubu ortaya çıkmış. İkinci Pompei evlerin de
perspektife dönüşmüştür.
- Bir
çeşit sahip fikrinden esinlenmiştir. Roma resminde figürlü frizler ya
da panolar boş veya manzaralıdır. Natürmortlar, Portrereler yer alır.
Eski Yunan resimlerinden kaynaklanmış, uygulamaları farklıdır.
Yunan'ı taklide giderken Roma kültürünü de vermişlerdir.
- Roma
Portre alanında önemli bir ayrıcalığa yol açmıştır Helenistik dönemde
manzara yaygındır. Empresyonist bir eğitim görülen resimlerde ışık,
gölge oyunları dikkati çekmektedir.
-
Portrelerde gözlerin iriliği sezilmektedir.
- ROMA MOZAİK SANATI
- En ünlüsü İskender
mozaiğidir. Göz yanıltıcı perspektif kullanılmıştır. Geometrik düzenle
serpiştirilmiş figürler bulunmaktadır. Piazza Armerina mozaiği
ünlüdür. Suriye civarında mozaiklerle (Hatay Antalya) mitolojik
konuları ve av sahnelerini ve süsleme düzenleri ele alınmaktadır.
Mitoloji, gündelik hayatın figürleri temalarını kapsamaktadır.
İstanbul Arasta sokağında yer alan mozaik en eski örneklerindendir.
- ANADOLU TÜRKLERİNDE RESİM SANATI
- Türk resmi; Çin - Hint
-İran resimlerinden etkilenmiştir.
- Anadolu
Türklerinde resim sanatı 13. Yüzyıla ait Topkapı Saray Kitaplığında
bulunan Varka ve Gülşah aşk hikâyesi minyatürleridir.
-
Türk-Moğol idealini yansıtmaktadır. Bu kitapta 71 minyatür
bulunmaktadır. Azerbeycanlı Abdülmümin tarafından yapılan bu
minyatürlerde İran ve Selçuki etkileri görülmektedir. Kuvvetli
renklerle yalın düzenler içine yerleştirilmiş figürlerin etrafında
süsleyici öğeler bulunmaktadır.
- Aynı devire ait duvar
çinileri Konya Alaaddin köşkü, Beyşehir gölü Kubadabat sarayında
bulunan çinilerde insan, hayvan ve bitki figürlerindeki gerçekçilik
görülmektedir. Bu çinilerde portreye bile rastlanmaktadır. Boşluk
mekân andırmayan yüzeylerde İran mekân anlayışı sezilmektedir. Mevlana
Müzesinde resim ilgisi gösteren belgelere çokça rastlanmaktadır.
- Mevlana'nın ressamı Aynüd-dela-Şehabettin
Guyende Abdullah b. Yusuf İsa, Yusuf b. Hamza gibi sanatçılar Selçuklu
nakkaşları arasında yer almaktadırlar. Mevlana birçok yerde resimden
bahsetmektedir. Minyatür ve freskolara rastlanmaktadır. Anadolu
Selçukluları, İran ve Bizans'a kadar etkilenmişlerdir. Paris'te
bulunan Konya Aksaray'da kaleme alınmış olan (Nasrettin Sivasi
Tarafından) Bizans etkisi taşıyan minyatürleri taşımaktadır. Çok başlı
melek figürleri, Hint resim sanatından da etkilenmiştir. Düzen ve
süsleyici öğelerde Bizans etkisini sezmek mümkündür. Varka ve
Gülşah'taki bitki ve hayvan motiflerini Araplarda sezmek mümkündür.
- 14. Yüzyıl karanlık bir
dönemdir. Belgelere rastlanamaz. Fakat 15. Yüzyılda belgelere
rastlanmaktadır.
- Fatih dönemi, İstanbul
sarayında birçok sanat olayı yaşanmıştır. İtalyan Gentile Belline ve
Constaza da Ferrera saraya çağrılmıştır.
- Fatih Bellini'ye portresini
yaptırmıştır. Sinan Bey ressam İtalyan sanatçılarından etkilenerek
Fatih'in Gül Koklayan portresi ile ün kazanmıştır. Büyücü, Dev,
Derviş, Göçebe, Hayvan konuları ve figürlerinin bir eylem içinde
olmaları dikkat çekmektedir. Temalar İslâm öncesi şaman inancının
izlerini taşıdığı zannedilmektedir.
- Uzakdoğu resmi izleri
hissedilmektedir. Hemen, hemen çoğunda siyah kalem imzası
bulunmaktadır.
- Bu resimler Türk Moğol
kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir. Heratlı Muhammed Nakkaş'ın
resimleri yaptığı ve Kıpçak geleneğini de sürdürdüğü söylenilir.
- KLASİK DÖNEM
- Fatih zamanında batı resmi
ilgi kazanmıştır. Osmanlı Resim sanatı da klasik eğilimlere karşı
çıktığı ileri sürülmektedir. Osmanlı Minyatürü ve Türk üslubunu
geliştirme amacı gütmüştür.
- 15. Ve
16. Yüzyılda Türk Minyatür sanatının ayırıcı özelliğini taşımaktadır.
Şeyhi’nin Hüsrev ve Şirin’i Copesala’nın Batı etkisi sezilmekte dir.
Mekân genişliği ve rahatlığı mimari ve doğal motiflerdeki şematizmle
dikkati çeker.
- Süleyman name ilk tarihi
minyatürdür. Şiddetli renk kullanımı figürlerin sıralanışındaki sert
donukluk, hiyaraşi Osmanlı Minyatürünün ayrımı sayılır. Soyut
yaratışın donuk, yalın ve sert görünümüne erişmiştir. Soyut
nitelikleri her zaman gerçekçi gözlemci niteliği oturtmuşlardır.
- ÇORUM DEVLET GÜZEL SANATLAR
GALERİSİ
- 28 Ekim 1985 tarihinde
Şehir İş hanının bodrum katında hizmet veren giren Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi, 17 Temmuz 1995 tarihinde Hitit Festivali
çerçevesinde Özel İdare Kültür Sitesine taşınmış ve Festival
programında açılışı ve Devlet Güzel Sanatlar Müdürlüğünün "Çağdaş
Resim Sanatından Örnekler ile Rauf DENKTAŞ Fotoğraf” sergisi
açılışıyla Çorumluların hizmetine devam etmiştir.
-
Yukarıda bahsedilen galeri ve serginin açılışında, o dönemin Çorum
Valisi Mustafa YILDIRIM, Milletvekillerimiz Ateş AMİKLİOĞLU ve Yasin
HATİPOĞLU ve Batum Valisi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet ÖZEL
tarafından hizmete açılmıştır. Böylelikle Çorumlu sanatseverler ve
sanatçılar çağdaş ve rahat bir mekâna kavuşmuşlardır.
- Çorum Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi; plastik sanatlar alanında sergiler, dia
gösterileri, kurslar düzenler. Yörenin amatör sanatçılarını
destekler. Plastik sanatların sevilmesini ve yaygınlaşması için uğraş
verir.
- Galerinin, 2 sergi salonu,
atölyeler, sanatçı lokaliyle çağdaş bir görünüme sahiptir.
- Galeride sergi açmak
isteyen kişi veya kuruluşlar, Galeri Müdürlüğüne bir dilekçe ile
başvururlar. Sergilemek istedikleri eserleri seçici kuruldan geçtikten
sonra sergileme izni ve sergileme açma tarihi Galeri Müdürlüğünce
belirlenir.
- Çorum Güzel Sanatlar
Galerisinde 1985 tarihinden bu güne açılan sergiler ve seyirci
istatistiği aşağıda gösterilmiştir.
- YIL Açılan Sergi
Seyirci sayısı
- 1985
5 5.039
- 1986
10 14.019
- 1987
13 35.226
- 1988
21 62.486
- 1989
13 28.698
- 1990
16 40.616
- 1991
14 32.759
- 1992
14 30.119
- 1993
14 26.679
- 1994
12 26.625
- 1995
19 58.191
- 1996
19 44.561
- 1997
16 36.959
- 1997-1998 tarihinde ise;
- 1.sergi Aylin ALTIAYLIK - Gülçin
KÜMBÜLOĞLU Girişim Resim Sergisi 16-22 Eylül 1997 1877 kişi
- 2.sergi Rotary Kulübü Karikatür
Sergisi 7-15 E-kim 1997 1964 kişi,
- 3.sergi Mustafa KOÇ Resim Sergisi
17-30 Ekim 1997 1485 kişi,
- 4.sergi Çorum Valiliği Basın ve
Halkla İlişkiler Md. Fotoğraf sergisi 29 Ekim-7 Kasım 1997 705 kişi,
- 5.sergi Dr. Yılmaz BAŞ Kişisel
Resim Sergisi 28 Kasım-10 Aralık 1997 431 kişi
- 6.Sergi Çevre Koruma Vakfı
Karikatür Sergisi 1-7 Aralık 1997 391 kişi,
- 7.sergi Zihinsel Özürlü Öğrenciler
Kermes Sergisi 3-11Aralık 1997 810 kişi,
- 8.sergi Soner KOLBÜKEN Kişisel
Resim Sergisi 12-20 Aralık 1997 804 kişi,
- 9. sergi Belediye Başkanlığı
Fotoğraf Dergisi (Hamit DURAN'IN anısına)3-10 Mart 1998 608 kişi,
- 10.sergi Belediye Baş. Dr. Turhan
KILIÇÇIOĞLU Anısına Fotoğraf sergisi 7-16 Mart 1998 1236 kişi
- 11.sergi Esin TENGİZ Kişisel
Sergisi 20-26 Mart 1998 1011 kişi,
- 12.Eda ERDOĞAN Kişisel Resim
Sergisi 27 Mart 3 Nisan 1998 738 kişi,
- 13.sergi İl Turizm Müdürlüğü
Fotoğraflarla Çorum Sergisi 17-21 Nisan 1998 1247 kişi,
- 14.sergi Arap ÇATAROĞLU Fotoğraf
Sergisi 24-30 Nisan 1998 678 kişi,
- 15.sergi Halk Eğitim Müdürlüğü El
Sanatları Sergisi 25-30 Mayıs 1998 1532 kişi,
- 16.sergi Sönmez YANARDAĞ Karikatür
Sergisi 1-6 Mayıs 1998 547 kişi,
- 17.sergi Hüseyin ERKUŞ Kişisel
Resim Sergisi 8-13 Mayıs 1998 726 kişi,
- 18.sergi Çorum Valiliği Şehit
Ailelerine Yararına Kermes Sergisi 14-16 Mayıs 1998 1201 kişi,
- 19.sergi Özel Pınar İlköğretim
Okulu Md. Resim ve Elişi Sergisi 1-5 Haziran 1691 kişi,
- 20.sergi Albayrak İlköğretim Okulu
Md. Sergisi 3-6 Haziran 2581 kişi,
- 21.sergi Festival Nedeniyle Hasan
TULUK Metal İşleri ve Fotoğraf Sergisi 8-13 Haziran 1998 1242 kişi,
- 22.sergi Uğur PAMUK Karikatür
Sergisi 15-25 Ha ziran 1998 1215 kişi,
- 23.sergi Galeri Kursiyerlerinin
Resim Sergisi 26 Haziran-10 Temmuz 1998 2174 kişi
- Toplam 1997 -1998
döneminde 23 sergi açılmış ve 26.894 ziyaretçi tarafından sergiler
izlenmiştir.
-
|