DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
|
|
|
|
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM Hayat Hikayesi İKİ ZAMAN DİLİMİNDE ÇORUM ÇORUM'A DOĞAL GAZ 62’NCİ SAYI ÇORUMLU 2000 DERGİSİ ÇORUM VE TURİZM BİR FESTİVAL DAHA SOSYAL PATLAMA OLMAZ! OSMANLI KALESİ VE ARAPLAR ESKİ RAMAZANLARA KÜÇÜK BİR GEZİ … BAYRAMLARIMIZ 23 NİSANLAR 1 MAYIS HALK ÜNİVERSİTESİ: BASINIMIZ TESTİNE SU DOLMUYOR TAHSİLDAR BÖYLE OLMAMALIYDI PİR SULTAN ABDAL GARGİA'YA MEKTUP SALİM SAVCI TERÖRÜ YONTMAK TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA TERÖR DESTEKÇİLERİ VE ÜÇ MAYMUNLAR KULUM OSMAN G E N Ç L E R |
|
|
|
|
|
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız! | |
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL | |
|
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |
TAKDİM Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir. Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir. Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz. Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir. Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. Mahmut Selim GÜRSEL |
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
Selahattin AYDEMİR |
|
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
OSMANLI KALESİ VE ARAPLAR Geçen sene Afganistan'da ki Buda heykelleri yıkılırken bunun ne kadar Aptalca bir hareket olduğunu yazmıştım. Kendini Müslüman'ı sanan ve başkalarını imanı kıt, dini zayıf zavallılar olarak gören bu zavallıların Budanın heykelini kırmakla yaptıkları hatayı hem turizm yani döviz geliri açısından hem iman açısından eleştirmiştim. Ey Talibancılar demiştim sen ona tapmadıktan sonra bir yerlerde birinin yaptığı bir heykelden kime ne? Bir taş yığını taa dağlarda durup duruyor. Haşa Cenabı Allah'ın bir rakibini alt ediyormuşçasına tekbirler getirerek cansız taş yığınını topa tutmak en kibarcası komik bir davranış. Kendi kendime merak ettim. Bu Müslüman kardeşlerimizin bu cansız heykellerden neden korkarlar ki ? Yoksa Afgan bazı kardeşlerimiz bu heykellerin heybetine kapılıp tapası mı geliyor? Böyle bir şey yoksa üç bin yıl evvel yapılmış gayrı Müslim bazılarının taptığı veya kutsal saydığı bir yapıyı yıkmak niye? Yerleşim merkezi dışında taa dağlardaki bir heykel imanınızı mı zayıflatıyor. Taa bilmem nerede ki Müslüman halktan birileri tapınıyor ve halkınızı buna tapmağa mı teşvik ediyor da korkuyorsunuz.? Dağda durup duran bir heykelin ne zararı var.? Bombalayıp yıkınca putperestlikten mi kurtuldunuz veya ona tapanları veya kutsal sayanları İslâm'a mı döndürdünüz? Kısacası Afganistan ne kazandı yıkımdan?Onlar da Gayri Müslim illerinde bulunan camilerimizi topa tutarak yıkarsa ne yaparız? Diye sormuştum.“Ve put insanın içinde olur”. diyerek ehl-i hakikatin bir kelamını nakletmiştim. Tabi çok ciddi bir turizm gelirinden yoksun kaldıklarını da eklemiştim. Şimdi o bağnaz ve yobaz kafa der ki gavurun parası da eksik olsun be. Ben onların parasını da kullanmam. Gavurun tarihî heykelleri de, ibadethaneleri de, parası da mekruhtur der. Öte yandan Avrupa bankalarında dolar hesapları açar. Biz gayri Müslim camiadan bir kötü tepki olur mu diye endişe ederken; o kötü hareket yine bir Müslüman ülkeden geldi. … HALBUKİ, bu kale artık bizim Kalemiz değildir. Arapların da değildir. A geri zekalı Suudlar. Bu kale dünya kültür mirasıdır. Bütün tarihi yapılar tüm insanlığın ortak malıdır. Üstelik bu kalenin Müslüman olan bir insan için özel önemi olması gerekir.Çünkü yapılış amacı, Kâbe'yi korumaktır. Ne var ki böyle bir tarihi kale kimin ülkesinde ise bu o ülke için bir ören zenginliğidir. Tarihi mirasların dini, dili, ırkı olmaz. Onlar aklı olan, bütün insanların kıymet vereceği etnografik, değerlerdir. Bırakın Osmanlıların yapmış olmasını velev ki putperestlerin yaptığı bir kale olsaydı gene korunması gerekirdi. Aklı ve parası olan ülkeler bunları restore ediyor. Turist çekiyor. Para kazanıyor. Bu paralarla sokak çocuklarını sokaktan kurtarıyor. Kırk türlü halk hizmeti görüyor. Üzüntümüz bu kadarla bitmiyor. Duyuyoruz ki;Osmanlı İmparatorluğuna karşı Arapları kışkırtan İngiliz ajan LAWRENCE' in evini restore etmeyi biliyorlar. Beş yüz sene kendilerine itibarlı muamele eden ve tebaa mantığı ile hiçbir ayırım gözetmeksizin hizmet veren Osmanlılara karşı bu dönemde yaptığı teşekkür, Türk askerlerinin içme sularını zehirlemektir. Binlerce Mehmetçik Arapların zehirlediği kuyulardan içtikleri sudan öldüler. Ki o Mehmetçikler sayesinde İslamiyet dünyada ayakta kaldı. Arap bendendir ben Arap'tan değilim buyuran YÜCE PEYGAMBER'in sekiz yüz sene evvel buyurduğu o harika keramet içeren;“ Kostantinapolis fetih olunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onun askeri ne güzel askerdir”. sözü katledilmiştir. Bu kelam-ı mübareke biz nail olalım diye taa Arabistan kalkıp İstanbul'u fethetmeye gelen ve asıl vasfı sadece ordu komutanı olan EYUP EL ENSARİ'yi, biz, o toprakların insanı diye salt asker görmeyip onu velileştirirken; onların yediği şu naneye bak ! Maalesef dilimiz varmasa da bu kale yıkımı Türklere husumetin bir göstergesidir. Aramızda şöyle bir fark var.Biz, Araplara saygılıyızdır. Biz Arapları daha fazla Müslüman sanırız. Biz o toprakları kutsal sayarız. Kur'an dili Arapça bunların ana dili diye onlara gıpta ederiz. Bu saygımızdan ötürü, kendi ülkemizde aynı seccade, aynı tespih, aynı yüzükler, aynı kadifeler imal edildiği halde,yüzüne bakmayız. Korelinin,Çinlinin,Hintlinin, Tayvanlının ve hatta Yunanistan'ın (yani Hıristiyanların)imal ettiğini bildiğimiz tespih, seccade, takke veya yüzükleri, hacdan geliyor diye kutsal sayar elimize yüzümüze süreriz. Bizde daniskası üretilir ama Hintlilerin, İngilizlerden alıp Suudilere sattığı dört çizgili kadifeyi elimize, yüzümüze sürer, “Mis gibi Kâbe kokuyor” deriz .Onlar,Yunanlıdan hatta Kıbrıslı Rumlardan alış veriş yaparlar. Müslüman Türklerden alış veriş etmezler. Türklerin Arabistan'dan tutunda Trabulusgarb'a kadar bu coğrafyada İnsanlara nasıl davrandığını oralarda ne gibi han- hamam-Kervansaraylar şifa haneler- medreseler inşa ettiğini eyalet anlayışı ile nasıl liberal bir sistem uyguladığını anlatamayacağım. 1880 1910 yılları arasında Araplarının Türklere yaptığı zulmü, hainliği anlatmayacağım.Ama Osmanlı döneminde başlatılan ve yarım kalan HİCAZ DEMİR YOLUNU anmadan geçemeyeceğim. Bu hususta çok emek verilmiş olmasına rağmen yüz sene önce ne yapılmışsa aynen kalmış. Bir çivi bile çakmamışlar. Suudiler de akıl olsa bu harika projeyi hayata geçirirdi. Senede bir ay hac bir hafta umre var. Ayrıca yıl boyunca ticari amaçla, gezi amaçlı, turist amaçlı bu demir yolu kullanılırdı. Senelerce Müslümanlar otobüslerle çok zor şartlarda hacca gidip geldiler. Halbuki tirende yatma şansı var. lokanta var. tuvalete var. Bu bir insanlık görevi. Bu Müslümanlara hizmet anlayışı. Ama aşiret beyinli ilkel Arap'ta bizde ki manevi terbiye yok. Vahabilik ile Türkiye Müslümanlığı arasında meşrep ve zevk ediş farkı var. Anadolu İnsanı olarak bizler,ALP ERENLERİN, MEVLANALARIN, HACI BEKTAŞI VELİLERİN manevi terbiyesini almışız. Bize din büyüklerimiz “ illa halka hizmet- illa halka hizmet” buyurmuşlardır. Çünkü halka hizmet hakka hizmettir. Bu tiren yolu halka hizmet olacaktı olmasına ama bedava olmayacaktı. Suriye'si Irak'ı Arabistan'ı para kazanacaktı. Ne var ki Müslümanlar rahat edecekti. Ne yaptı Suud'lar. Osmanlı hangi hizmete başladı ise hepsini terk etti. Biz Türklerin bunları anmak hiç hoşuna gitmez ama beş sene evvel bir gazete ellenmeyen ve çürümeye terk edilen Osmanlı yatırımlarını fotoğraflamıştı. Vallahi yüreğimiz yandı. Sırf Türkler yaptı diye çürümeye terk etmişler. Fabrikalar, istasyonlar, demir yolları, vagonlar çürümüş gitmiş. Nedenini nihayet şimdi anladık. En azından ben fakir şimdi anladım.Demek ki sırf kinlerinden el sürmemişler. Halbuki böyle şeylerin garazı kini,intikamı olmaz. Yatırımın dini,ırkı olmaz. Biz Türklerin böyle ağlanacak, sızlanacak çok şeyimiz var. Peki ne yapalım? Gerçi bizde sivil toplum bilinci yok ama ben yine de derim ki; 1- Hacca gidecek kardeşlerimiz bir iki yıl gitmemeli. (zira muazzam döviz kazanıyorlar) Biz hacı olma huşu ve huzuru ile gidiyoruz. Onlar yolunacak müşteri geliyor diye bakıyor.)Para almadan bir bardak su bile vermiyorlar. Adres bile söylemiyorlar. 2- Bunu mutlaka yapmalıyız. Zaten yıllar önce yapmalıydık. Kurbanlarımızı vekil tayin ederek kendi ülkemizde kesmek.Biliyorsunuz ki; yüz yıllarca orada kesilen milyonlarca kurban kızıl güneşin altında hemen kurtlanıyordu. Bütün kurbanlar,insan kursağına gitmeden kokmasın diye alel acele dozerlerle toprağa gömülüyordu.Telef olup gidiyordu. Son yıllara kadar bu böyle idi. Ayrıca hiçte usule uygun kesilmiyordu. Maksat Kabe'de bir koyun kesmek idi. Evet bu cümleyi atlamayalım. Sadece orada KESMEK. EVET ORADA KESMİŞ OLMAK. Maksat hayvanı orada keşmiş olmak. Bu çok önemli illa orada keseceksin. Sonra ne olursa olsun. Değil üçte tamamını kurtlanmadan çok acele kamyona at gidip bir çukura atsın. Maalesef söylemesi acı ama maksat hayvanı öldürüp bırakmak. Sonrası hacca giden hacılarımızı hiç ilgilendirmiyor. Hiçbiri yaptığını ettiğini sorgulamıyor. Ayrıca kesimler hiç usule uygun olmuyor. Çünkü,kasaplar adam gibi kurban kesmeğe kalksa, yüzmeğe kalksa yetişmesi mümkün değil. Kes boğazını at, kes boğazını at. Daha hayvan can çekişirken Arap'ın bırakıp gittiğini hacılarımızdan çok duyduk. Nerede burada Allah rızası? Yüz binlerce kurban insan kursağına gitmedikten sonra niye kesilsin? C. Allah “kes boğazını at, kes boğazını at ben o zaman daha çok razı olurum”diyor mu? Acaba bu razına mucip olur mu? Madem dinimiz cevaz vermiş.Bütün hacılarımız kurbanlarını kendi mahallesinde evinde kestirebilir. Benim insanım aç. Herhalde C. Allah komşusuna hayır edenden daha çok razı olsa gerek. İçi kinle dolu Araplara usulsüz kestirerek ve hayvanı telef ederek ne hayır gelecek? Dahası var. Bir Arap kasabı vekil ediyorsun. Arap kasap sana bir deri veya kuyruk gösterip kurbanını kestim diyor. Bu hususta duyduklarımız da hiç ferahlatıcı değil.Bizim Temiz kalpli iyi niyetli TÜRK HACILARININ TEK GÜVENCESİ VAR. “ VEBALİ BOYNUNA.” O halde bundan böyle sadece Türkiye değil Arabistan'a uzak bütün Müslümanlar kurbanlarını ülkelerinde kestirmeli. Sanki Habeşistan, Uganda,Malezya,Pakistan çok mu zengin? Sonuç olarak : Bu Osmanlı Kalesinin yıkımı bize şu dersi veriyor. Maalesef bizim dost sandığımız Araplarda öyle kin var ki tarihi yapılarımızdan bile intikam alıyorlar.
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA TERÖR DESTEKÇİLERİ VE ÜÇ MAYMUNLAR BİRİNCİ BÖLÜM Bir insan tek olarak çevresine karşı duyarsız olabilir. Çünkü o kişi tembeldir, uyuşuktur, pasiftir, hatta aptaldır. Kimse onu kınayamaz. Ama bir kurumsal yapı olan devletler böyle olabilir mi? O okumuş, yazmış aydın tabaka etrafına duyarsız olabilir mi? Mümkün değil olamaz. Çünkü piramidin üstü aptalların, tembellerin, pasiflerin ve düşüncesizlerin yeri değildir. Olamaz da. Peki böyle bir duyarsızlık varsa ne demeli? Bir aydınlar organizasyonuna , tembel, aptal, pasif, düşüncesiz ve uyuşuklar diyemeyeceğimize göre; tek seçenek kaldı. 1-- KASTÎ YAPIYORLAR 2-- ROL YAPIYORLAR 3-- DÜŞMANLIK YAPIYORLAR. Çok gerilere gitmeyeceğim. 93 harplerini, Bosna’yı , Zağra’yı, Filibe’yi Silistre’yi Selânik’i, Kırım’ı anlatmıyacağım. Müslümanların kulaklarını, dillerini, burunlarını ve cinsel organlarını kestiklerini anlatmıyacağım. Yaptıkları katliamlarını anlatmıyacağım. Ama kokusu devam edenleri söyleyeceğim. Çünkü sırasıdır.Yıllarca yazarlarımız, çizerlerimiz, siyasetçilerimiz yazdı, çizdi , söyledi. Duyduramadık , gösteremedik , inandıramadık. Avrupa ülkeleri kör, sağır ve dilsiz oldular. Üç maymunları çok iyi oynadılar. Neydi dünyanın ( bilhassa Avrupa’nın ) maymunlaştığı konu ? Uzatmadan deyinelim. Birincisi : 1915 te ERMENİLERİN TÜRKLERİ KATLİNİ, ısrarla Türkler Ermenileri katletti diye çevirmeleri. Çok yazıldı. Burada az yazalım. Toplam Osmanlı nüfusu 1915 te 6,5 milyon ile 7 milyon arasında. Toplam gayrı Müslim sayısı o tarihte 2,5 ile 2,8 milyon arasında. En fazla toplam Ermeni nüfusu 1,2 milyon ile 1,5 milyon arasında. ( l927 sayımlarında T.C.nüfusu: 13.650.000 ) 1917 den sonra 1923’ e kadar yurt içinde ki ve yurt dışına ( Rusya,İran, Irak, Suriye, Yunanistan) kaçan veya tehcire uğrayan Ermeni sayısı tahminen ( çünkü kesin rakam yok) l milyon. Çok ciddi bir bölümü de Anadolu’da yurtlarında kaldılar. Peki Ölen Ermeni sayısı nasıl olurda 1,5 milyon olabilir? Tek bir Ermeni kalmaması gerekirken bugün hala bu memlekette hatırı sayılır büyük bir Ermeni yaşar. İstanbul ve Anadolu’da hala pek çok Ermeni var. Ve vatandaşımız. Hiçbir sorunları olmaksızın yaşamaktalar. Hem de elit tabaka olarak. İŞİN ASLI 1915 İLE 1917 ARASINDA İKİ YILDA Ermeniler BASTIKLARI silahsız ve erkeksiz Kürt ve Türk köylerinde yaklaşık 250,00 ile 350,000 arasında MÜSLÜMAN KATLETMİŞLERDİR. İşin aslı budur. 1917 de Bolşevik isyanı çıkınca geri dönen RUS BİRLİKLERİ VE KESİLEN RUS YARDIMINDAN SONRA ANCAK OSMANLI HÜKÜMETİ OLAYA MÜDAHALE EDEBİLMİŞTİR. VE YAPTIĞI İSE SADECE KATLİAM YAPANLARI TEHCİRDİR.(Anadolu’dan sürme.) Zaten büyük bir çoğunluğu bilhassa çetecilik yapanlar teröristler katiller, Ruslar çekilince desteksiz kalacakları için Ruslarla beraber kaçmışlardır. Kalanların içinde (a)Çeteci olduklarından şüphe edilenler (b) Çeteciler (c) Türklerin intikam almasından korkanlar tehcire tabi tutulmuşlardır. (d) Her şeye rağmen vatanım yurdum diyenler kalmıştır. Burada üç maymunları oynamada usta olan ülkelerin gayet iyi bildiği bir başka hareket daha vardır ki; şapka çıkarmaları gerekir. Nedir bu hadise? TEHCİR (*) Bu tehcir sırasında Türk ve Kürtlerin intikam için Ermenilere saldırmamaları için Osmanlı Hükümeti veya Padişah Ermenileri korusun diye asker görevlendirmiştir.Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir devlet böyle insanlık yapmamıştır. Ya bir de Rusların Kırımlıları Sibirya’ya sürmesini araştırıverin. Hangi Avrupa ülkesi 70 yıldır bunu konu etti.? Hangisi Rusya’yı kınadı? Kaç bin Kırımlı yollarda öldü hiç araştırdınız mı? ... (*) Göç ettirme. Başka bir yere nakil. Çıksın biri yalan desin. Bunu bütün dünya biliyor. Yine bütün dünya biliyor ki; Parçalanmak üzere olan Osmanlı İmparatorluğundan yer kapıp “Sen de şuraları al. Bir devlet kur” denerek silahlanan zümre ERMENİLERDİR. Bunu bilmemek sadece aptallara mahsustur. Tarihçiler ve siyaset bilimciler bunu böyle bilir. Silahlanan ve şuradan şuraya kadar ayrı bir Ermeni Devleti kurayım diyen Ermeniler doğal olarak ne yapmalılar? Burada ki Müslüman KÜRT ve TÜRKLERİ yok etmeliler. Yoksa buralarda nasıl Ermenistan kurabilirler? Doğal olanı ve doğrusu budur. Bin yıldır beraber yaşadıkları Ermenileri Müslümanlar neden kesmeğe kalsın ki? Hem de köylerde eli silah tutacak bir tek erkekleri kalmadığı bir dönemde. Yıllardır süren savaşlarda giden gelmemiş, giden gelmemiş Türk ve Kürt köylerinde erkek olarak sadece ihtiyarlar ve çocuklar kalmış. Hatta öyle hale gelmişiz ki, onbeş yaşında ki çocukları askere almağa başlamışız. “ Ey on beşli on beşli ” diye türküler yakmışız. Kim böyle bir durumda bir başkasına saldırır. Deli olması lâzım. Ayrıca o tarihe kadar Ermenilerle Müslümanların gayet mükemmel komşuluk içinde yaşadıklarını da asla gözardı edemeyiz. Hakikat budur. Dünyanın kıskanacağı bir komşuluktur Ermeni- Müslüman komşuluğu. Ermeniler adam olsa: İngilizleri ve Rusları düşman ilân etmeleri gerekir. Suçları da; bin yıldır huzur içinde yaşadıkları yurtlarından olmalarına sebep oldular. “Size ayrı bir devlet kurduracağız” deyip sonra sap gibi meydanda bıraktılar. Ayrı bir devlet olacakken toprağımızdan olduk demeleri lâzım. Ve SALAK ASALANIN 1967- 1980 arasında Türklere değil, İngilizlere ve Ruslara suikast etmesi gerekirdi. Evet, maalesef; Önce İngilizler ve TÜM BATI sonra RUSLAR , KAPIŞMADI MI ANADOLUYU? BİR KAPIŞMA DEĞİLMİYDİ BU DÖNEM? TARİHİ İNKÂR MI EDECEKLER? Resmen Osmanlı İmparatorluğu yağmalandı. Soruyorum Avrupalı tarihçilere buraya kadar yalan ve yanlış bir yer var mı? Bölüşmediniz mi ANADOLU’YU? Gayri Müslim olarak Ermenileri kendinizden gördüğünüz için onları silahlandırmadınız mı? Veya şöyle sorayım. Ermeniler neden silahlandılar? Kime karşı silahlandılar.? Önce İngilizler dedik. Doğru. Çünkü: Ulaşmaları ve işgâl etmeleri güç olan İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Kuzey Doğu Anadolu’yu Ermenilere kazandırmak bir taşla üç kuş vurmaktı. ( 1) İngilizlere bağlı ve bağımlı bir dost ülke kazanacaklardı. ( 2) Osmanlıyı arkadan da çevirmiş olacaklardı. ( 3) Kuzeyden gelecek Rus tehlikesine karşı bir Ermenistan dominyonu her zaman işlerine yarayacaktı. Ruslar için de Ermeni’ler aynı konumdaydı.önce gayri Müslimlik birliği vardı.(*) İşgâl edecekleri Anadolu’da Türkleri içerden yıkmak için Ermenileri kullanmaktan daha kolay ne vardı? Karşılıklı tarihî bir çıkar bu. Gayet doğal. Gerek Ruslar, gerek İngiliz ve tüm Batı düşman olarak gayet normal olanı yaptılar. DOĞRUYU SÖYLEYİN (**) Ancak ayıp olan, maymunluk olan, bu hadiseleri inkâr etmek ve tarihi çarpıtmaktır. Erkekçe deyin arkadaş, Osmanlıyı yıkmak için yaptık. Saldırdık. İşgâl ettik. İçinizden Ermeni işbirlikçiler ile çalıştık. Ama başaramadık deyin. Ayıp değil. Yenildiğiniz yalan mı? İstanbul’un işgali yalan mı? İstanbul’un kurtuluşu yalan mı? İstanbul’u kim işgâl etti. Kimden geri aldık. Yalan mı? Çocuklarınıza tarihi erkekçe doğru anlatın. Bütün bu bunları inkâr edip Türkler Ermenileri katletti demek ; EVVELA APTALLIĞA GİRİYOR. SONRA DÜŞMANLIĞA GİRİYOR.
21. asra girdik. Yalanla ve düşmanlıkla toprak işgalleriyle olmuyor bu işler. Çocuklarınıza bunları aşılarsanız TERÖRE KAPI AÇMIŞ OLURSUNUZ. Zira 21. asırda artık toprak işgali ve cephe savaşı giderek tarihe karışmakta. Onun yerine silâhsız bilimsel ve ekonomik savaşlar var. Bu kolay değil. Ama kolay olan terör. Günümüz de her ulus içinde bulunan mikroplar bir şeyleri bahane ederek terör yaratıyor. (*) İngiliz ve Fransızlarda Katolik ve Protestanlık ağır basarken ; Ruslar Ortodoks idi. Buna rağmen değil mi ki Hıristiyan’dılar ve Ermenilerle ortak payandaları vardı. Mesele kardeş Ermenileri kim kendi safına çekmeliydi? (**) Osmanlıyı sırtından vurdurtmak ve kendi safında bir Ermenistan oluşturmak fikri, Ruslar için olduğu kadar İngiliz ve Fransız için de özel bir önem arz ediyordu. Ey Avrupa! yarının Ermeni terörüne kucak açtığınızı biliyor musun? Daha doğrusu biliyorsunuz. Kibarlığın gereği yok. O kadar aptal olmanız mümkün değil. Bal gibi biliyorsunuz. Ancak uyarıyorum. Yarın Ermeni terörü doğarsa tek suçlu sizsiniz. Suç işliyorsunuz. Ülkenizde yalana dayalı Ermeni anıtları dikerek suç işliyorsunuz. Bu yalandır. Bunu biliyorsunuz. Tüm Avrupalı aydınlara buradan hitap ediyorum. Başta Fransa olmak üzere ve ülkelerinde Ermeni anıtı dikenlere söylüyorum. 1915 – 1917 yılları arasında 1,5 milyon Ermeni katledildiğini ispatlasınlar Türklüğümden de dinimden de vazgeçip elimde Fransa bayrağı ömrümün sonuna kadar Paris sokaklarında dolaşacağım. Daha ileri giderek diyorum ki: 1915- 1917 yıllarında değil katledilerek; eşekten düşen, karda donan, güneş çarpan, kalbi duran, çiçekten ölen, düşük yapan dahil 1,5 milyon Ermeni’ni öldüğünü ispatlasınlar. ömrümün sonuna kadar “BEN EŞEĞİM” diye dolaşacağım. Daha daha ileri gidiyorum ve diyorum ki: iki tana de atom atın. Bakalım Anadolu’da kaç adam öldürebilirsiniz? Tarihi, nüfusu ve coğrafî yapıyı inceleyin atom atmak dahil 1,5 milyon adama öldürebilirseniz gelin karşıma. Size bir de tiyo vereyim. 1925 te Erzurum’un nüfusu 13500- 14000 idi. Ankara’nın nüfusu 1925 de 20,000 idi. Diğerlerini siz araştırın . Köylerin ve kasabaların en kalabalığına atın atomu. Hadi bakalım öyle 1,5 milyon adam kestiniz deyip atmayın. Bir ulusa bok atmak o kadara kolay değil. İspatlayın. Kıçınızı kaldırın ve derhal ispata başlayın. Sizler benim atalarımı kâinatın en ağır cinayeti ile suçluyorsunuz. Evrende bundan ağır suç yok. Ya ispatlayın ya da atalarıma attığınız bu boku yüzüne çalacağım. Son olarak daha fazla aptal durumuna düşmemeniz için yazıyorum. Bir uzman askere soruverin. 1915 şartlarında 1,5 milyon adam öldürebilmek için nasıl bir ordu olmalı.?. Kaç kişilik bir ordu olmalı ? Bu ordunun zayiatı ne olabilir? İngiliz ve Rusların şahane silahlandırdığı bu Ermeniler aptal aptal hemen ölüvermediler ya! Elleri armut toplamıyordu. Tetik çekiyordu. Kaç Müslüman öldürmüş olabilirler .. ? Bunun hesabını da yapıverin bir zahmet.! Ve açıklayın toplam kaç kişi öldü? Bu tarihi bir hadisedir, askeri bir olaydır. Adam gibi tarih bilimi ışığında inceleyin sonra konuşun. Yoksa ben de derim ki Ermeniler üç milyon müslümana kesti. Kırk tane haklı sebebim var. (*) Başka tiyolarda var. Ben yollarını göstereyim siz araştırın. Meselâ: On yıl süren Afganistan –Rusya savaşında modern ve çok iyi öldürücü silahlar kullanılarak, tanklar kullanılarak kaç adam öldü? ( öyle 1915 te ki gibi 5 patlarlı “doldur kapa bağ yap”lı Kırıkkale tüfeklerle değil. ) On yıl süren İran – Irak savaşı da bir tiyo. Tanklar toplar tüfekler. Şahane öldürücü bombalar, peş peşe on ikisi birden fırlatılan füzeler kullanılarak kaç adam ölmüş soruverin. 1917- 1923 arasında Çanakkale’de VE ANADOLU’DA kaç asker öldü? Hani şu taa Avustralya’dan savaşla alâkası olmayan zavallı ANZAKLARI dahi getirip öldürttüğünüz ÇANAKKALE savaşında iki tarafın ölenlerini toplayın bakalım kaç kişi ediyor .. ? Kaldırın kıçınızı araştırın 1915- 1923 arasında ; Ermeniler dahil, Türkler dahil, Anadolu’yu işgâl eden tüm emperyalist ülkeler dahil toplam 1,5 milyon insan öldüğünü ispatlayın ben eşşeğim diye dünya turuna çıkaracağım. İşkembeden sallamayın. Şimdi adam gibi kıçınızın üstünde oturun iyice düşünün, iyice araştırın, ondan sonra : 1915-1917 arasında - 85 sene evvel - iki yılda - o zaman ki silahlarla ve darmadağınık bir coğrafya olan ANADOLU’DA (adı ne olursa olsun) bir gurubun, başka bir guruptan 1,5 milyon adam öldürmesini sağlayın. Bu mümkün mü değil mi biz de bilelim.
(*) Eğer tarihe ışık tutulacaksa, bir çarpışmada iki tarafın da kayıpları olur. Eğer bilgileriniz bir belgeye dayanıyorsa o belgede mutlaka Ermenilerin kaç Müslüman öldürdüğü de yazılı olması gerekir. Bunu da bulun ve yazın. Karşı tarafa BİRBUÇUK MİLYON ZAYİAT VERDİREN bir ordu kendi de 1,5 milyon zayiat vermesi gerekir. Bu tarihi bir savaş gerçeğidir. Bilhassa o tarihlerde o askeri ve coğrafi şartlarda. 1,5 milyon zayiat veren bir ordunun tamamı acaba kaç kişidir? Daha başka ip uçları da var ama bu kadar açıklama, 1,5 milyon Ermeni öldürüldü deme aptallığından kurtulmanız için yeterli. Düşmanlığınıza saygım var. Ama aptallığınıza saygı duyamam. Eğer ispatlayamazsanız aptala ne yapılırsa ben de size onu yapacağım. EĞER ÇOCUKLARIMIZA TERÖR BELASININ BULAŞMASINI İSTEMİYORSAK; EVVELA, TARİHİ ÇARPITMAKTAN VAZGEÇELİM. ÇOCUKLARIMIZA DÜŞMAN DUYGULAR, KİN TOHUMLARI AŞILAMAYALIM. YOKSA , TERÖR, GÜCÜNÜN NE OLDUĞUNU 11 EYLÜLDE APTALLARA VE ÜÇ MAYMUNLARA AMERİKA’DA İSPATLADI. GEÇMİŞİ BUKADAR KARIŞTIRIRSANIZ GÜNEY VE KUZEY AMERİKA’DA, AFRİKA’DA, OKYANUSUN BİNLENCE ADALARINDA, AVUSTRALYA’DA, PANAMA’DA, ÇİN’DE, HİNDİSTAN’DA NELER YAPTIKLARINZI SAYMAK ZORUNDA KALIRIZ. 400,000 AZTEKLERİ NASIL YOK ETTİĞİNİZİ, MAYALARI NASIL YOK ETTİĞİNİZİ SÖYLEMEK ZORUNDA KALIRIZ. Bir istisna olduğu için sadece Çin’de yaptığınız şerefsizliği, alçaklığı anacağım. Öldürmekle bitmeyecek kadar çok olan Çin’de ne yaptınız? Söyleyeyim mi ? Siz inkar edersiniz gene ben söyliyeyim. Tüm Çinlileri eroine alıştırdınız. Uyuz ite çevirdiniz adamları. Ne canlar yaktınız! Verin haydi hesabını. Daha öyle cinayetleriniz var kı; bir kavmi yok ettiğiniz için sizi dava edecek kimse kalmadı. Tek bir canlı kalmadı ki “atalarımı kestiler” diyen biri çıksın. ! Şahitsiz ve delilsiz BİNLERCE cinayetiniz var...! Hepsini biliyoruz. İkincisi : Gelelim KIBRIS HADİSESİNE. 1958 de ve 1963 te Türklerin silahlanıp bir tek Rum vurduğuna dair kanıt var mı? Ama Rumların defalarca Türkleri sıkıştırmaları var. Devlet dairelerinde güçlük çıkarmaları var. Siyasi otorite de söz sahibi olmaktan çıkarmak istemeleri var. Türklerin davası ne olmuş? Hep hakkının yenildiğini söylemek ve sızlanmak olmuş. Bağ bahçe tapularında, mülk edinmelerde sinsice mağdur edilmeler başlamış. Biraz daha ileri gidilmiş tehditler başlamış. Türklerin çoğunluk olduğu hiçbir yer kalmaması için önce tarlası rızası ile ve bedeli ile alınmak istenmiş ancak kabul edilmeyince tehditler başlamış. Aklına hiçbir cinlik ve şeytanlık gelmeyen Türkler bir şeylerin farkına varmağa başlamışlar Hasta olduklarında hep İngiltere’ye giden Türkler; üniversiteye İngiltere’ye giden Türkler hatta Yunanistan’a giden Türkler o zamana kadar hiç akıllarına gelmeyen Türkiye’yi hatırlamışlardır. Çünkü hiç akıllarında yokken Rumlar tutumları ile ; “ Siz bizden değilsiniz. Biz Rumuz. Siz Türksünüz. Biz Hıristiyan’ız, siz Müslümansınız” tavrına girmişlerdir. Baskılar arttıkça Türkiye’den medet ummak zorunda kalmışlardır. Türkiye’ye yönelmişlerdir. Yoksa Kıbrıs Türklerinin Türkiye akıllarına bile gelmiyordu. Ve Rumlarla hiçbir sorunları yoktu. Hatta adamlar Türkçe’yi unutmuşlar Rumca’yı daha iyi konuşuyorlardı. (*) Kim kaşıdı bunları durup dururken? Rumlar. Türklerin Kıbrıs’ta bir melanet başlattığını hiç duydunuz mu? İspatlayabilir misiniz? Türkler eğer Rumlardan ayrılmak fikri gütselerdi ne yaparlardı? Uzmanlar adam gibi düşünüp cevap versinler. Onlar kıçını kaldırıp düşünsünler. Ben başka sorularla onları aydınlatayım. Türkler: meselâ, 1950 lerde 1960 larda veya 1970 lerde hiç RUM hakimiyetli Kıbrıs Devletine herhangi bir sebeple saldırmış mı? Sivil sivile bir baskı duydunuz mu? Türklerin Rum komşuları ile komşu kavgaları duydunuz mu? Daha ile gidelim. Rum resmî makamlarına bir suikast girişimi var mı? Tam faşist ruhlu gaddar ve gülmez suratlı MAKARİOS’a karşı bir suikast veya miting veya karşı gelme var mı? Peki Türkiye’nin BÖYLE BİR Kıbrıs’ı ilhak niye aklına gelmedi. ? Niye hiçbir eylemi yok? Varsa gösterin. (**) (*) (**) “Burada bir hatırlatma daha yapayım. Biz Türkler faşist ve şövenist olamayız. Çünkü ruhumuzda kanımızda yok. O tarihlere gelene kadar 1000 yıldır biz de Müslüman olma biriliği önemlidir. Namuslu insan olma özelliği önemlidir. Dürüst olma özelliği önemlidir. İyi bakın. İyi araştırın. 1000 yıldır Türklerin kahir ( hakim) zümre olduğu ülkelerde hiçbir diğer millet dilini- dinini- gelenek ve göreneklerini kaybetmemişlerdir. Bu yönde devletin hiç bir baskısı olmamıştır. Halkında olmamıştır. İslâmiyetin en önemli özelliği ilk şartı: DİNDE ZORLAMA YOKTUR. Zaten olsa idi , taaa beş yüz sene evvel Ermenice, Rumca veya diğer dillerde tek bir adam kalmazdı. O tarihte bu asimilasyon Padişahın bir fermanına bakıyordu. Fatih’in İstanbul’u fethinde savaş bittiği anda (yani askerî harekât bittiği anda) sivillere kesinlikle dokunulmamıştır. Ve padişah özel bir fermanla tüm halkın dilinde ve dininde serbest olduğunu ilan etmiş. Buna bizzat kefil olmuştur. Yoksa ; “Yarından tezi yok kimse Türkçe’den gayrı konuşmayacak “ deseydi. Her şey 35 senede biterdi. “Kimse kiliseye gitmeyecek” deseydi. Bugün ayakta bir tane kilise kalmazdı. Hayatta bir tane Ermeni kalmazdı. Daha ilerisini diyeyim beyler. Tarihi iyi okuyun. Padişahların yarısının anası Rum veya Ermenidir. Biz bundan hiç gocunmadık . Padişahlar hiç gocunmadı. Biz TÜRKÜZ diye ısrar eden olmadı. Nasıl olur da böyle bir ülkede Padişahlar emirle Ermeni katleder ? İyi düşünün beyler!....! Bunun tam tersi bir olay anlatayım. İşte yakın günümüzde sıcağı sıcağına bir olay. 35 sene evvel Almanya’ya veya Fransa’ya çalışmağa giden Türklerin çocukları daha birinci nesil. Evet birinci nesil.Türkçe bilmiyorlar. Torun değil ; İlk oğullar, ilk kızlar Türkçe konuşamıyorlar. Beş -altı yaşında gidenler ise neredeyse Türkçe’yi unutmuş. Almancayı daha iyi konuşuyorlar. Hani nerede bizde faşist anlamda milliyetçilik! Bırakın faşistliği, sövenistliği. Türkler öyle IRKÇI BASKI YAPMAZLAR DEMİYORUM. YAPAMAZLAR. Tüm Avrupa 1789 dan sonra milliyetçiliğe uyandınız.Ve nice savaşlar yaptınız. Kendi aranızda. Osmanlı imparatorluğu yüz sene sonra 1889 da bile böyle bir IRKÇI MANTIĞI edinemedi. Anlayamadı. Bu yüzden padişah Ermenileri o kadar kendinde özümsemiş ve kendinden biliyordu ki; ayrı bir devlet kurmak için silahlanmalarını aklı almadı. Çünkü meclislerde mebus olan Ermenilerdi, orduda paşa olan Ermenilerdi. Sadrazam olan Ermenilerdi. Rumlardan çok idiler. Ticarette en ileri Ermenilerdi. Deli miydi ki bunlar kaymağını yedikleri bir ülkede ayrı devlet sevdası gütsünler. Hiçbir eksikleri olmadığı gibi Türkler dahil bütün tebaadan fazlalıkları vardı. Hiçbir sorun yoktu. Bütün diğer tebaa nasılsa onlarda aynı idi. Siz ırkçı ve söven Avrupa..! Siz kışkırttınız.! Siz ..!” İKİNCİ BÖLÜM Anadolu’da kimse ama hiç kimse dilini ve dinini kaybetmemişti. Hem de bin yıl. Halâ da öyle. Bu ülkeye bu millete mi soykırım yaptı diyorsunuz? Kıçınızı kaldırın araştırın. Kıçınızla düşünmeyin. Kafanızla düşünün. Koskoca bir ulusa bok atmak o kadar ucuz değil. Kainatın en ağır suçlamasını yaptığınız halde, halâ hiçbiriniz suikasta uğramadınız. Yalan ve iftiracı olduğunuz halde kimse yüzünüze domates atmadı. Evinize girerken veya çıkarken kurşunlanmadınız. Şu milletin uysallığına bakın ! ve utanın.! Utanın..! Türkler hala kuzu kuzu vallahi biz öyle bir şey etmedik. Demekten başka bir tepki vermiyorlar. Yarın Asala gibi Taşnak gibi terör örgütleri sizin sayenizde katliama başlarsa hiç şaşmayın. Ve “ eee ne yapalım siz de soykırım ettiniz. Cezanızı çekiyorsunuz demeyin.” Zira Allah’ın öyle bir adaleti vardır ki: terör birgün kendini besleyeni de vurur. Çünkü onun adı teröristtir. PKK’nın yüzlerce infazında gördük bunu. HİBULLAHÇILARDA gördük bunu. Diri diri gömdükleri hep kendi adamaları. Kendilerini besleyenleri kadın- bacı , alim, kamil, hoca hacı demeden acımasızca katlettiler. Kendi kasetlerine çektikleri bu cinayetleri izleyen gazeteciler üç gün kendine gelemediler. Mafyacılarda bu örnekler binlerce. Siz hiç Amerikanın böyle bir belâya düşeceğine inanıyor muydunuz.? Üste dost ve müttefik İngilizce konuşan ve Hıristiyan Kanada. Altta hiç savaşma gücü olmayan bir Meksika. İki tarafı okyanus. Kim çatacak Amerika’ya? Nasıl çatacak? Kim nasıl saldıracak? diyordunuz. Ama gördünüz. ...! Ey Avrupa Türkler soykırım yapmadı. Bunu gayet iyi biliyorsunuz. Çöken imparatorluğun paylaşımında katliam yapanın ERMENİLER olduğunu da biliyorsunuz. Tüm dünya basınının Hıristiyan aleminin elinde olduğunu da biliyorsunuz. Kendi basınınız, bir nevi savaş taktiklerinden biri olan PROPOGANDA TAKTİĞİNİ UYĞULAYARAK ;ANTİ PROPOGANDA OLMASI İÇİN TÜM AVRUPAYA TÜRKLER ERMENİLERİ KESİYIOR DİYE HABER GEÇTİLER. SİZİNDE BEKLEDİĞİNİZ BUYDU. YIKILAN OSMANLININ YIKILIŞINI HIZLANDIRMAK İÇİN ERMENİ KATLİAMI PROPOGANSANINDAN DAHA İYİ İNE OLABİRDİ.? BÖYLECE TÜM AVRUPAYI GALEYANA GETİRMEK MÜMKÜNDÜ, SİZ DE BUNU YAPTINIZ. 10.000 ni l00 000 yapmak, yüz bini , bir milyon yapmakta bir beis yoktu. Maksat kutsaldı. Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak. Hem de bir an evvel. Kaybedecek bir dakika bile yoktu. Artık 13. HAÇLI SEFERİYDİ BU VE BİTMELİYDİ BU DAVA. Bugün tüm dünyanın ELİNDE Kİ DELİLER EĞER VARSA BU GAZETELER OLSA GEREK. Uydurma ve kasıtlı haberlerdir. Bu devirde bile basının yalanlarından kurtulamıyoruz. Ama bu kaçacak fırsat değildir. SON HAÇLI SEFERİDİR BU. 12 DEFA YENİLDİKLERİ HAÇLI SEFERLERİNİN TAM İNTİKAM SIRASIDIR. TÜM AVRUPAYI AYAKLANDIRMAK. VE TÜRKLERİ ARTIK TARİHTEN SİLMEK İÇİN SON FIRSATTIR BU. BU FIRSAT İYİ KULLANILMALIDIR. VE ÇOK İYİ KULLANILMIŞTIR. İYİ NİYET BELASI Bizim padişahlarımız da biz gibidir. Misafiri baş tacı eder. Emanete hiyanet etmez. Kendine sığınanı Tanrı emaneti olarak görür. Onun uğruna ölür. O günlerde öyle yapardım. Ama yanlışmış. Devletler arasında ERKEKLİK – MERTLİ-- SÖZ NAMUSTUR gibi duygusallığın hiç yeri yokmuş! Bizim Padişahlar bu kafa ile yani kendine sığınanı vermeme kafası ile bu belalara bulaştırmış milleti. Ne demek istediğimi anlamış olmalısınız. Hain- menfaatperest- ırkçı ve nankör ALMANLARIN kendi düşmanlarından kaçan iki gemisi (*) bize sığındılar. Bizim aslan duygusal Padişahımız onlar bana sığınmıştır. Benim olmuştur. Ben onları satın aldım demek erkekliğini! göstermese idi; SEVR DİYE BİR OLAY BAŞIMIZA GELMEYECEKTİ. İŞTE BU MEYANDA SİZ AVRUPA TAM FIRSAT YAKALADINIZ. SAVAŞMADAN MAĞLUP OLAN TÜRKLERİ YOK ETMEK İÇİN ELİNİZE HARİKA BİR FIRSAT GEÇMİŞTİ. BU FIRSATI, YALANIYLA,TALANIYLA, HİLESİYLE ,HERTÜRLÜ HAİNLİĞİYLE KULLANMAK LAZIMDI. AVRUPA BUNU BAŞARDI. İŞİN ASLI BU. BAL GİBİ BİLİYORSUNUZ Kİ. O İKİ GEMİ Türklerin değil. Ve Karadeniz’e Padişahın emriyle çıkmadığı gibi , hiçbir Ermeni’nin vurulması veya öldürülmesi gibi bir emri de olmadı. Asla Ermenileri katletmedi. Nasıl yapabilir ki ? Mecliste ve orduda , en yüksek mevkilerde Ermeniler var. Osmanlı hükümeti böyle bir karar alamaz ki. Mümkün değil. Padişahın etrafı Ermeni dolu. Şehzadelerin yarısının anası Ermeni. Mümkün değil. İktidarda Ermeniler var. Padişahın en itibar ettiği zümre Ermeniler. Mümkün değil. Devlet ricalinde bir yığın memur Ermeni, Paşalar Ermeni. Ermenileri asalım keselim diye bir karar, mümkün değil. Hem neden canım, neden durup dururken Osmanlı hükümeti bunu yapsın.? Deli mi? Her türlü sanat ve ticaret erbabı Ermeniler. Türk halkının da en güvendiği ve saydığı zümre Ermeniler. Nalbanttan tutun da yorgancısı, terzisine kadar; düvenciden tutun da sarrafına kadar , demirciden tutunda marangoza kadar sanatkârlar, Ermeni, Rum ve Yahudi. Hepsi için aynı serbestlik var. Kimse onları ayrı görmüyor ki .. ! Türk söküğü olsa ;Ermeni’ye diktiriyor. Paraya sıkışsa Yahudi’ye gidiyor. Değil Ermeniler tüm gayri Müslimlerle tam bir beraberlik içindeler. Ne halk olarak ne iktidar olarak OSMANLI İmparatorluğunda kimsenin ne Ermeni’den ne Rum’dan ne Yahudi’den şikâyeti var. Asırlarca birbirlerine zarar vermeden yaşamışlar. 1915 te de neden birden her şey ters dönsün ki? Mümkün değil. Bunlar gerçektir. Hayal hülya değil. Okuyun tarihi. Cemal Kutay’ın İstanbul Efendilerini okuyun. Eski İstanbullulardan dinleyin. Eski Beykozlulardan dinleyin. Beyoğlu’nda yaşayanlardan dinleyin. Halâ gayri Müslimlerde ki sanatkârlığı , çalışkanlığı, dürüstlüğü överek anlatırlar. 1915’e kadar Ermeniler Türklerin en değer verdiği zümre idi. Ermenilerin saygınlığı vardı. Dinleyin yaşlıları. Okuyun lütfen okuyun. Okuyun ve okuyun. Ve araştırın. Ve araştırın. At gözlüğü gibi bir Türk düşmanlığına saplanıp atmayın kafadan. Alıp oluyor. Ve tekrar yazıyorum. Ermeniler : BAŞTA İNGİLTERE OLMAK ÜZERE RUSYAYI DAVA ETMELERİ LÂZIM. DÜNYADA EN İYİ KONUMDA YAŞADIKLARI TÜRKİYEDE Kİ KAYMAKLI HAYATLARINI ONLARIN KIŞKIRTMALARI YÜZÜNDEN KAYBETTİLER. HALA ŞU ANDA, ŞİMDİ, ( EYLÜL 2001 DE DAHİ) Türkiye Ermenileri üst tabakadır. Zengindir. Hepsi iş adamıdır. Kasaplık, yorgancılık, terzilik, marangozluk, demircilikleri Türklere bırakmışlar, daha üst seviyede büyük çapta ticaretle uğraşmaktalar. İstanbul’un kral yerlerinde onlar oturur. HALA EN BÜYÜK İTHALATÇI VE İHRACATÇILARIMIZ ERMENİLERDİR. Ya Ermenistan Ermenileri ne durumda? 70 yıl Rusya tarafından faşist bir baskı ile ezilmişler. Sömürülmüşler. Hiç seslerini çıkartamamışlar. RUSYA YIKILIP GÖZLERİ AÇILIR AÇILMAZ DERHAL AZARBEYCAN’A SALDIRMIŞLARDIR. KİM FAŞİST? KİM IRKÇI ? KİM KİNDAR? KİM İNTİKAMCI? KİM EMPERYALİST? BU ÖRNEK BİLE YETER. Bunu da görmeyecek kadar kör müsünüz ? Aslında konu bitti gibi ama. O kadar üzüntümüz var ki; dönüp dönüp yazıyoruz. Belki bazı tekrarlar oluyor ama. Evet acımız çok büyük !. Atılan iftira çok büyük ..! Bu yüzden tekrarlarım için kusura bakmayın. N’apalım bir kere daha anmış olsam aynı şeyi ne olur .? Onlar, yalanı seksen yıldır anıp duruyorlar. Biz doğruyu ikinci baskı yapsak ne olur? DOĞAL YALANLAR Yalan her zaman yalandır. Ve ayıptır. Ancak ne zaman söylenir. Niye söylenir diyerek araştırırsak. Böyle bir yalana ve iftiraya ihtiyacı olan kimlerdir dersek HAKİKAT ortaya çıkar.! Böyle bir yalana ve iftiraya ihtiyacı olanın yukarıda da izah ettiğimiz gibi Ermeniler ve Emperyalist ruhlu Avrupa olduğu gayet açıktır. Bu gözle bakınca , Ermenilerin yaptığı soykırımı Türklere yıkmak bence hiçte şaşırtıcı değil. Gelelim, olması gerekenlere. Yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı yıkılmakta olana duvara bir kazma da sen vur kabilinden, MEDENİ & VAHŞİ AVRUPA elbette, bu durumda şunu demeyecekti: Ermeniler bağımsız Ermenistan kurmak ve Osmanlıdan ayrılmak için yörelerin de ki ; Kürt ve Türklere saldırdılar. İşin doğalı bu. Devrin gereği bu. Elbette şöyle olmayacaktı: Meselâ: 1-- 15 Temmuz 1915 baskısında falan İngiliz gazete manşeti ; “ Ermeniler şuradan şuraya kadar Kürt ve Türk köylerini bastı. Şu kadar Müslüman köyünü ele geçirdiler. Şu kadar kayıp verdiler, şu kadar Müslüman öldürdüler “diye yazmayacaktı. Meselâ: 2-- 24 Ekim 1915 baskısında , bir Fransız gazetesi ; “ Ermeni çeteciler affedersiniz, silahlı kuvvetleri, İngiliz ve Rus yapımı tüfeklerle şu kadar sivil Türkü öldürdüler “ demeyecekti. Meselâ: 3-- 19 Aralık 1915 baskısında , Rus destekli Ermeni komitacıları Kars’ın yirmi köyünü başmışlar, hiç bir mukavemetle karşılaşmamışlar ve bu köylerde ki Türk nüfusu yok etmişlerdir. Erkekleri 11 cepheye dağılmış olan Türklerin Ermeni komitacılara karşı koyacak güçleri olmayan Türkler ya teslim olmuşlar veya teslim olmayanlar öldürülmüşlerdir. “Diye yazmayacaklardı. Elbette kendilerine göre ve taraftarlarına şerbet verecek ve onların intikam damarlarını körükleyecek şekilde yazacaklardı. Yapmaları gereken bu idi. Onlarda bunu yaptı. Taa Erzurum Palandöken Rus işgalindeydi. ( Zaten Türklerin karşı koyacak gücü olsa idi Ruslar Erzurum’u alamazlardı.) Ruslar Türk topraklarını o kadar benimsemişlerdi ki; yol, köprü, fabrika inşasına başladılar. Türk işçilerine iş veriyorlardı. Yalnız tarihi iyi okuyun. Dikkatle bakın. Ruslar askerî işgal yapmışlar. Askerlik gereğinin dışına çıkmamışlardır. Katliam yapmamışlardır. YA ERMENİLER ! Ama Ermeniler, terörist idiler. Yaptıkları da terör idi. Çünkü silahsız sivilleri katlediyorlardı. Topluca sivilleri kuruşuna dizip, toplu mezarlara elbiseleri ile gömüyorlardı. Savaş başka terör başka. Sıfatsız ve vasıfsız Ermeni silahlı çetecileri, silahsız ve çok düşkün durumda ki on binlerce KÜRT ve Türk Müslümanı öldürdü. Avrupa 1050 yıldır gözlerini korkutan TÜRK kâbusundan kurtulmak istiyordu. 12 kere haçlı ordusu toplamışlar. Hep yenilmişler. Hem de haçlı ordusu 150,000; Türk Ordusu 30,000 GENE YENİLMİŞLERDİ. NİHAYET 1915 LER GELMİŞ o düveli muazzamdan biri olan KOCA Osmanlı İmparatorluğu acz içine düşmüştü. Tüm Hıristiyan aleminin hayallerinin gerçekleştiği gün gelmişti. Dürüst olmanın, insaflı olmanın zamanı değildi. Hem: NE LÜZUM VARDI Kİ: BATAN BİR ÜLKEYİ ; YIKILAN BİR DUVARI KORUMAGA. O MANTIKLA , YAKLAŞIMIN BÖYLE OLMASI GEREKİRDİ. AVRUPA’DA BUNU YAPTI. Kime karşı, ve niye dürüst olsundu.? Tüm Hıristiyan alemi için Türklerin kaybetmesi önemli idi. Anadolu nasıl paylaşılırsa paylaşılsın o kolaydı. Ancak boğazlar statüsü bakımından önemliydi. Paşa paşa kavga gürültü etmeden hemen ortak bir idare oluşturuverdiler. ( Tıpkı masa başında Afrika’yı—Amerika’yı-Avusturalya’yı—Orta Doğuyu cetvelle bölüştükleri gibi Osmanlı imparatorluğunu da bölüşmek için kolayca anlaştılar. Önemli olan Ruslara boğazlarda bir hak vermemek idi.) YALANA DAYANAN TERÖR AMA ARTIK 2001 YILINDAYIZ TÜRKLERİN ALEYHİNE YALAN İCAD ETTİNİZ. YALANA İSTİNADEN İKİYÜZE YAKIN DİPLOMATIMIZ KATLEDİLDİ. TEK KELİME KINAMA YAPMADINIZ. Utanmadınız. Bu defa anıtlar dikmeğe başladınız. Anıtlar zaferler için dikilir. Ayrıca bir davanın anıtı dünyanın her ülkesinde dikilmez.. Hele başka memleketlere ait olayların anıtı hiç dikilmez. Buna ukalalık denir. Art niyetin göstergesidir. Husumetin göstergesidir. Serv ( Serves) ile başaramadığınız, Anadolu işgalinden ötürü içinizden atamadığınız kinin göstergesidir. Asla dünya barışına çalışmadığınızın ve çalışmayacağınızın göstergesidir. Öyleyse; Türklerin Çanakkale, Sakarya’da ölen 400.000 şehidi için de anıt dikin. Dünyanın öbür ucundan bazı güçlü ve sömürgeci beyinli devletler taaa Anadolu’ya kadar gelip buraları işgale ve burada veya diğer ifade ile burada yaşayanları öldürmeğe başlamışlar. Bunun izahını nasıl yapacaksınız? Bin anıt ta bizim için dikin. Demek ki diktiğiniz Ermeni anıtı maksatlı. Veya size diktirttirilen! bu anıt maksatlı. Diktirttirilen kelimesini bilerek ve üstüne basarak yazdım. Çünkü , sizi ne güzel uyutuyorlar, kullanıyorlar. 1- Maksatlıdır. Bunu yukarıda anlattık. 2- Bilmiyorsunuzdur. Alet oluyorsunuzdur. Bunu irdeleyelim. Bu da mazeret değil. Bırakın bir ÜLKEYİ YARGILAMAK GİBİ dünyanın en büyük olayını ; trafik kurallarını bile bilmemek suçu veya hatayı hafifletmiyor. Yasaları bilmemek hiçbir hukukta mazeret kabul edilmiyor. Belki gerçekten bilmiyor olabilirsiniz. Belki diyorum. Ama bilmemek hele devlet yönetimin de parmak kaldırdığın bir davayı bilmemek hiç affedilir bir iş değil..! Zira Sayın Reha Muhtar Show Tv. de bir açık oturum yaptı. Bu kınamaya imza atan ve ermeni anıtının dikimine çalışan adam ( şimdi adını bulamadım.) o kadar konunun cahili ki şaşırdım kaldım. Adam beş defa ben dünya barışına katkıda bulunmak için buna onay verdim dedi. Başka laf yok. 1100 senede kaç tane kilise kapantı diye üç beş laf etti. Hepsi bu. 1915 te Ermeni nüfusunu bilmiyor. Türk nüfusunu bilmiyor. Ermenilerin nerelerde yaşadığını bilmiyor. Rusların Doğu Anadolu’yu yarısına kadar işgal ettiklerini bilmiyor. Hatta Fransızların doğu Anadolu’da nereleri işgâl ettiğini bile bilmiyor. Üstelik bu adam Fransız mebusu. Türk katılımcılar ne sorduysa cevap veremedi. Bön bön bakıyor. Suratı kızardı. Bozardı. Aptallaştı kaldı. İmzasını attığı davanın yerini yurdunu aslını astarını bilmiyor. Hiç Türkiye’ye gelmemiş. Hiç Anadolu’da bir Ermeni ile konuşmamış. Fransa’da Türk ve Ermeni dostlarıyla ayrı ayrı veya beraber bu konuyu konuşup soruşturmamış. Kelimenin kam anlamıyla aptal gibi el kaldırmış. Şimdi gelelim. Bunun izahına. Fransa denen koca memleket: 500 kişilik meclisinin tam onda biri kadar yani 50 kişinin aldığı karar ile kayıtlanabilene bir ülke demektir. 50 kişilik bir oturumda alınan karar ile tüm Fransa yönetiliyorsa (iç işlerine ait kararlar olarak) bu ülkede demokrasi falan yok demektir. Bu ülkede yasalar 50 kişi ile çıkıyorsa biz Fransa’yı medeniyetin beşiği diye okumakla ciddi bir ansiklopedik hata edinmişiz. Kaldı ki bir karar uluslar arası ise bu karar öyle salt çoğunlukla veya mevcudun yarısından bir fazla ile alınmaz. Bir dernekte bile böyle karar alınmaz. Fransız kanunları bu kadar ucuz mu çıkıyor? Bilim adamlarına danışmayan, tarihi incelemeden beş yüz oy için başka bir ülkeyi (Kİ o ülke Nato olarak müttefiki olduğu halde ) yargılama terbiyesizliğini gösteriyorsa Fransa dünyanın en güvensiz bilgisiz tutarsız ülkesi demektir. Buna benzer biz meclisimizde kırk tane karar alabiliriz. Neticeye gelirsek tekrar birinci madde gündeme geliyor. Bir ülke ki bu Hele FRANSA İSE böyle bir karara el kaldırmasının altında emperyalist ideler vardır. Maksatlıdır. Taa Malazgirt’ten başlayan ve hala sönmeyen bir kin ve intikam var demektir. Ne yazık ki: Tarih objektif olarak incelenirse İtalya’nın- Fransa’nın- Almanya’nın ( o zaman Yunanistan yok adını anmıyorum. ) Bulgaristan’ın kuyruk acıları olabilir. Ama Ermenilerin kuyruk acıları hiç yok. Bilakis Osmanlı İmparatorluğunun en itibarlı, en mevkili tebaası olarak en zengin ve söz sahibi tabakası olarak şükran duyguları var. Dürüst Ermenilere sorun. Bu budur. Demek ki maksatlı işler bunlar. Fransa eğer dünyada mazlumları ve katledilenleri anmak gibi kutsal bir davaya inanıyorsa; Fransa’da her sokağa bir anıt dikmesi gerekir. Başta kendinin, binlerce okyanus adalarında ve Afrika’da yaptıkları yerli katliamları için yüz yere anıt dikmeli. Ey akıllı Avrupalılar: Kendi ülkelerinizden beş bin km, on bin km. uzakta bir memlekette hak iddia etmenizin temeli nereye dayanıyor? Mesela: İngiltere nere, Falkland nere? Atom denizaltıları ile on beş günde gidecek kadar uzak bir yer. Nereden sizin oluyor... ? Bu adamlara dilini ve dinini kaybettirene kadar acaba neler ettiniz? ... ? ... ? çünkü siz FAŞİST VE SÖMÜRGECİ AVRUPA ! SİZ !HANGİ AFRİKA ÜLKESİNE ---VEYA OKYANUSTA Kİ BİNLERCE ADAYA —VE LATİN AMERİKADAKİ ÜLKELERE ------------- devamı var NEREYE GİTTİNİZSE ADAMLAR SİZİN DİLİNİZE VE DİNİNİZE DÖNMÜŞLER. Bu size bir şeyler ispatlamıyor mu...? Korumağa kalktığınız Ermeniye bir sorun : -----Siz niye 1000 yılda dilinizi – ve ---dininizi unutmadınız diye. ...? Sonra dönün kendinize, şapkanızı önünüze koyup sorun: --- Biz tüm Avrupalılar (*) biz , işgal ettiğimiz yerlerde değil bin yıl; yüz 100 yıl gibi bir sürede adamların dillerini ve dinlerini değiştirivermişiz. ....! Nasıl olmuş bu iş ... ? Hani diyorum ki: Yoksa siz oralara gidene kadar adamların bir dili ve dinleri yok muymuş ....???? Fransa’dan insaniyet namına bir anıt olayı başlatmasını rica ediyorum. Objektif bir gözle bakarak ve bilimsel bir gözle bakarak Fransa kaç tane anıt dikerse ; biz de bu ülkede aynı isimle aynısını burada dikelim. Söz . Ancak anlaşılıyor ki: Dün Ermeniler ile bölemedikleri DOĞU ANADOLUMUZU KÜRT SORUNU İLE BÖLMEYİ DENEDİLER. PKK YI DEZTEKLEDİLER. BU DA TUTMADI. Bakalım yarın ne hususta Türkiye’nin aleyhine bir davanın peşine koşacaksınız? Dış İşleri Bakanımız sayın HİMKET ÇETİN “ Ben bir Kürt’üm bakın DIŞ İŞLERİ BAKANIYIM”diyor. Ve tarihte bizim siyasi otoritede yer alan Kürt ve Ermenileri sıralıyor. Ama Avrupa üç maymunları oynamağa kararlı . Sayın KAMRAN İNAN tarihi en ince detayına kadar sıralıyor. Osmanlı döneminde bırakın meşrutiyet meclislerini ; Divanda bile Ermeni sadrazamlar ( başvekil) var diyor. Avrupa üç maymunları oynamağa kararlı. Cumhuriyet meclislerinde meclisin üçte biri- beşte biri Kürt diyor. Avrupalı üç maymunları oynamağa kakarlı. Devlet adamlarımıza inanmıyorlar. Tarihe inanmıyorlar. Gidip bir katile inanıyorlar. Bir yanda bir katil. Fabrikalarına bekçi alın desek APOYU BEKÇİ ALMAZLAR. Ama her türlü yardımı yapıyorlar. Çünkü: Adam sadece adam öldürmeğe eğitimli. Ve Türkiye’ye şahane zarar veriyor. Avrupa’yı ilgilendiren bu. PKK Türkiye’ye gidecek turistlerin hayatına kastediyor. Demiyorlar ki; sen benim halkımın seyahat özgürlüğün nasıl kısıtlarsın? Nasıl benim halkımı ölümle tehdit edersin demiyorlar. Şantaja boyun eğiyorlar da kınama yapmıyorlar. PKK silah temini için her türlü yasa dışı işleri yapıyor. Dünya eroin ticaretini ele geçiriyor. Tüm Avrupa gençliğini zehirliyor yine Türkiye’ye zarar vermesi daha önemli görülüyor. Önlem almıyorlar. İtalya başbakanı DALLAMA’nın yaptığı asla unutulmayacak. Adam bir sadist ile dans uğruna NATO müttefiki Türkiye’yi dışladı. Dış işlerimiz ayı ile dans edersen ayağına basar diye ne kadar söyledi ise de Avrupa üç maymunları oynamayı tercih etti. PKK , Başbağlar köyünü basıp 34 kişiyi bebekler, ihtiyarlar ,hamile kadınlar dahil kuruşuna dizdiği zaman gene devlete inanmadı. Fotoğraflar belgeler olmasına rağmen. Ve dürüst değilsin ey Avrupa! Çıkan tek gerçek sonuç bu. Ama yukarıda da dedim yarının cinayetlerini işlemektesiniz. Yaptığınız cinayettir. Bir ırkçılık ve sövenlik örneği daha vereceğim. Bunlar karakter tahlilleridir. Taksimde iki tane İngiliz HOLİGAN öldü. Adı holigan. Misafiri gittiği ülkede. Misafir gittiği adamların yanında o ülkenin bayrağına takımına küfür edecek kadar azgın herifler. Tescilli potansiyel suçlular. Bazı ülkelere girişi yasak sadist ruhlu kışkırtıcı herifler. Taksimde edepsizlik ediyorlar. Otobüsten Türklere kıçını gösteriyorlar. (nasıl bir tip olduklarını anlayın) Biz Türkler böyle potansiyel suçlulara , kışkırtıcılara sahip çıkmayız. Cezalandırırız. Üç beş fanatik için asla İngiltere’ye maçın rövanşına gelmeyin hiç seyirci getirmeyin demeyiz. Bizim devlet böyle fanatiklere meydanı boş bırakacak kadar aciz değil. Ve olamaz da. Peki : Ne yaptı koca İngiltere? United Leeds maçını kendi kendine oynadı. Sokağa esir oldu. Holiganlara teslim oldu. Gerekli tedbirleri alırım gelin diyemedi. Acz içine düştü. Utanmalılar bence. Veya şunu anlamamız mümkün. Devlet ve spor yetkilileri bile holigan ruhlu adamlar. Üç tane serseri için milli matem yaptılar. Hepsi holiganlaştı. Türkler bu maçı red edebilirlerdi. Almanya’da oynansın diyebilirlerdi. Çünkü hayati tehlikeyi koskoca İngiltere resmen ilan ve tescil etmişti. Bütün dünyaya aczi yetini ilan etti. Sizi koruyamam dedi. Bu kadar mı azgın İngiliz milleti? Bu kadar mı aciz İngiliz devleti? İşte bizim farkımız. Biz sizi çiçeklerle karşılardık. (*) İspanya-Portekiz-Danimarka-Hollanda-Fransa-İngiltere-İtalya-Belçika ve Rusya. Bunun da ispatı var. Zira bir keresinde bizim Milli takımımızın moralini bozmak için bir Avrupa Ülkesi daha hava alanında başladı faşistliğe. Tüm takımı anadan doğma soyup arama yaptılar. Otelin kötüsüne götürdüler. Sahanın bulunduğu memleketin çok uzağında bir otele götürdüler. Türk Milli takımının maçı reddetmesine kadar vardı olay. Bizimkiler yine sabrettiler. Basınımız ve halk galeyana geldi. Ama büyüklerimiz, hem devlet büyükleri, hem spor yetkililerimiz karar aldılar. Biz onları çiçeklerle karşılayıp utandıralım dediler. Öyle de yaptık. Ama utanan olmamış. İşte bizim farkımız. Ama bu nereye kadar sürecek! Nereye kadar istismar edileceğiz? KIBRIS Yukarılarda bir yerlerde komşularımıza karşı mükellefiyetlerimizi anlatırken konuyu değiştirmiştik. Tekrar komşu ilişkilerimize devam edelim. Demiştik ki yukarıda: Türkiye olarak Kıbrıs Türklerini hiç kışkırtmış mıyız? Hayır. O da yok. Zira Türkiye’nin iç politikaları daima ağır basmıştır. Ve hiçbir zaman dış devletlerde ve bilhassa komşularımızda hiçbir zaman Türkleri örgütlemek ve bağlı bulundukları devlete isyan ettirmek gibi bir politikaları olmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün : “Yurtta sulh- cihanda sulh” ilkesi hep birinci planda olmuştur. Gerçekten bizleri böyle barışçı eğittiler. Bizim eğitimizde savaş çığırtkanlığı yoktur. Görmedik böyle bir şey. Eee be adam bu kuzu gibi milleti durup dururken neden kaşıdınız? 1970 de toplam Kıbrıs nüfusu 300,000. Türklerin nüfusu 120,000. Rumlar asimilasyona kalkışmasa bizim Kıbrıs’ta hiçbir problemimiz yok. Osmanlı İmparatorluğu Ermenilere, Makarios gibi veya Hitler gibi davransaydı ne diyecektiniz? Veya Kıbrıs’ta Türkler Rumlardan ayrılıp ayrı bir devlet kurmak için silahlanıp, Rumları öldürse idi, sizin şu anlayışınıza göre haklı olacaklardı. Devlete karşı anarşi yaratsalardı haklı olacaklardı. Çünkü OSMANLI DEVLETİNE karşı kim ayaklanmışsa haklı. ( EOKB ye hak verdiğinize göre) (PKK ya hak verdiğinize göre) ( ASALA’ya hak verdiğinize göre) Türklerin Kıbrıs’ta değil ayrı bir devlet için kavga etmek, normal hayatta bile Rumlarla kavgaları yok. Evet, gidin adliye dosyalarını inceleyin Türkün –Ruma adli vakası ile Rumun -Ruma adli vakalarını inceleyin. Hangisi az.. ? Vuku bulan hadisenin aslı şudur : Zaten üçte bir nüfusu olan Türklerin, Rumlarla kaynaşmış olan Türklerin, faşist ve şövenist RUMLARIN gözünde düşman görülmesidir. Hem de bunu devlet ricali yapmaktadır. Aslında iki cemaat arasında kavga yoktu..! Evet bizzat Makarios ve Simpson çete başılık etmişlerdir. Netice ne oldu? Yunan Cuntasının güdümlünde ki Rum’un faşist ve şövenist eşekliği ! önce Türklerin hayatını bozdu. Sonra tokadı yediler. Kendi huzurları bozuldu. Şimdi batılı kravatlı ama boş kafalı aydınlara, kültürsüz aydınlara, faşist aydınlara soruyorum. Ya bu hadiselerin yalan olduğunu ispatlayın. ( Yani yukarıda anlatılanların yalan olduğunu ) Ya da artık susun. Zira Teröre geçit veriyorsunuz. Türklerin ayrı bir devlet olma fikri hiç aklarında yokken, Rum tehdit – baskı – ve katliamları, Türkleri kendi başını kurtarma fikrine sürükledi. Kim suçlu? Tarihî gidişat Türkleri buraya getirdi. Ve gidişatı MAKARİOS + YUNAN CUNTASI hazırladı. Şimdi BATILI KİNDAR VE ŞARTLANMIŞ AYDINLAR NEDEN TÜRKLERİ KIBRISTA SIKIŞTIRIRLAR? Biz Kıbrıs’ı işgâl veya ilhak ta etmedik. Nüfusumuz oranında yere Türkleri terk edip geldik. Bir miktar asker varsa RUM KATLİAMINA ENGEL OLMAK İÇİNDİR. Yoksa Rumlar derhal Türkleri kesmeğe kalkarlar. Bunu aydın Avrupa bilmiyor mu? Aptal kaynanalar gibi , aynı olayı kızı yaparsa haklı, gelini yaparsa haksız anlayışından çıksınlar. Devletler arası ilişkiler böyle düzeysiz kafalarla yürümez . Olmaz böyle şey.! Yoksa dünyanın huzurunu kaçırıyorsunuz. İşte bu yanlış ve kindar ve inadına sıkıştırmalar bence silahsız bir terördür... ! Bunun arkasından silahlısı gelir. İşin başı budur. Sonu bellidir. Hiçbir Avrupalı “ EOKB” yi bilmeyecek kadar aptal olamaz. Mümkün değil. Noel katliamını bilmemesi mümkün değil. Düşünsenize niye Türklerin bir örgütü yok.? Halbuki hakim zümre Rumlar. Türklerin EOKB gibi örgüt kurup eşit hak istemek için anarşi yapması gerekirdi. Hakim zümre anarşi yapar mı? Hep dikkat edin Kıbrıs’ta Hakim zümre anarşi yapıyor. İllegal yollarla Türk katlediyor. Türkler hak arayınca ve gerekirse hakkını bileğinin gücü ile alınca. Suçlu oluyor. Anadolu’da azınlık zümre Ermeniler. Mağduriyetleri yok. Bilakis MİLLET-İ SADIKA olarak Osmanlı ricalinde sadrazam ve paşa oluyorlar. İtibarları var. Türklerle hiç kavgaları yok. Bir tek mahkeme olayları yok. Ayrı dinlerde olmalarına rağmen kız alıp veriyorlar. Ama bir gün hakim zümre Türklere, çoğunluk zümre Türklere karşı silahlanıp cinayetlere kalkışıyorlar. Gene biz haksızız. Çünkü Kıbrıs’ta olduğu gibi galip gelmemiz suç olmuş. Tarihçilere burada bir görev düşüyor. Ermeniler bu katliamlar sonucunda Türkleri tamamen yok edip müstakil bir devlet ilan etmiş olsalardı ne olurdu? Doğu Anadolu’nun yarısı Ermenistan’ın, Yarısı Rusya’nın olsa idi nasıl olurdu? Avrupa mantığı ile cevap veriyorum. ÇOK GÜZEL OLURDU. İŞTE BU OLAMADIĞI İÇİN O MEDENİ AVRUPA BU DEFA BARİ KENDİ KENDİLERİNİ YESİNLER DİYE DOĞU ANADOLU’DA KÜRDİSTAN’I KURDURMAK NİYETİNİ GÖSTERDİ. İŞTE BUNUN İÇİN PKK YA DESTEK VERDİLER. 1915’TE YAPAMADIKLARINI YAPMAK HAYALLERİ HİÇ ÖLMEDİ. GALİBA ÖLMEYECEK. İşte ispatı: Bugün 25 eylül 2001. İki gün evvelki hadiseye bakın! 22 eylülde İNGİLİZ resmi yayınlarından birinde bir harita yayınlandı. Amerika Afganistan’a Usame Bin Ladini yakalamak için operasyon yapacak. Türkiye yardıma hazırım dedi. Kürdistan diye bir ülke yok. Zaten tarihte hiç olmamış. Olmamış devletin sınırı da olmaz, çizgisi de. Bayrağı da yok. Haritası da. Gel gör ki : İngiliz gazetesi doğu Anadolu’da ABD ÜSLERİNİ Kürdistan’da şu vilayetlerde konuşlanacak diye yayın yapabiliyor. Bu millet bu kadar mı cahil ? Basit bir tarih öğretmeni olarak düşünün. 2001 yılında aydın bir dünyada iletişimin ve haritacılığın zirvesi bir dünyada öğrenciniz Türkiye’yi bölmüş. Yarısını kürdistan yapmış. ABD üslerini yerleştirmiş. Sınıfta kalır. Bunu bir haber organı yapıyor. Gerçekten siz Avrupalılar gerçekten ya aptalsınız; ya çok cahilsiniz ; ya art niyetli VE intikamcısınız.! Ya da iflah olmaz bir TÜRK DÜŞMANISINIZ. Bunun başka izahı yok. Geçen sene Danimarka basını yaptı böyle bir hata. Manşet şuydu: Ekonomik darboğazda olan Osmanlı İmparatorluğu Ekonomiyi düzetmesi için Dünya Bankasından Kemâl Dervişi getirdi. Osmanlı İmparatorluğu mu var 80 senedir be adam! Gerçekten çok cahilsiniz. Bizde liseyi bitiren bir adam ülkeler coğrafyası okumuştur. Az çok dünyayı tanır. Avrupa ve Amerika çocuklarına verdiği tarih derslerini gözden geçirmeli. Türkiye’de Brezilyanın nerede olduğunu bilmeyenler sadece cahillerdir. Ama Amerika’da üniversite mezunları Türkiye’nin nerede olduğunu bilmiyor. (% 30 bilmiyor- %40 yanlış biliyor- % 30 doğru cevap vermiş. On beş yıl evvel yapılan bir ankettir.) Siz ey Avrupa! Şunu da yapın. 9 EYLÜL1922 te Ege’yi işgal eden Yunanistan’ı da geri püskürtüp Anadolu’dan atmıştık. Bir yığın Yunan askeri öldü. Denizde boğuldu. Neden bunun için bizi yargılamıyorsunuz? Hatta Çanakkale’de batırdığımız yedi zırhlının neden parasını istemiyorsunuz? Yoksa yukarıdan beri anlattıklarımızda ki gizli gerçek bunların bir intikamı mı? Zira tarihi olgular , ne kadar çarpıtılırsa çarpıtılsın bu kadar aptalca bir iddia boyutuna ulaşamaz. Ama maksat intikam olursa, olur. Maksat 85 sene evvel silahla yıkamadığınız bir ülkeyi anarşi ve terör ile ekonomik çıkmaza sokarak yıkmak ise olur. İşin görünmeyen gerçeğinin bu olduğunu biz Türkler biliyoruz. Siz Avrupalı aydınlar da biliyorsunuz. Siz her yönden Türklere karşı böyle gizli aşikâr hainlikler etmekten vazgeçmelisiniz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Elbette Kıbrıs dahil dünyanın her yerinde birileri Türkleri asimilasyona tabi tutarsa sahip çıkacağız. Bundan doğal ne var? Bu suç mu? Keşke örgütleyip silahlandırıp başınıza bin belalar açsak! O zaman ne yapacaksınız? Peki siz Kıbrıs’ta Türkleri öldürüp öldürüp dozerlerle dev çukurlara gömen katliamcı RUMLARI hangi mantıkla koruyorsunuz? Barış için mi, savaş için mi? İyi düşünmeniz lâzım. Türkiye’nin Kıbrıs’ta yaptığı BM’ lerin Bosna’da yaptığının aynısıdır. Şimdi bizi Kıbrıs’ta suçlamağa kalkanlara şunu sormak isterim. On binlerce insan ölmediği için mi suçluyuz? Onlarca Toplu Türk mezarı çıktı. Toplu mezarlar yüzlerce olmadan müdahale ettiğimiz içini mi suçluyuz? Bunu inkâr suçtur. Ayıptır. BM ve NATO Bosna’da ve Afrika’da niye askeri müdahale yaptı ? Diyeceksiniz ki : Siz BM kararı alınmadan tek başınıza müdahale ettiniz. Be adam! Zamanın Başbakanı Sayın Bülent Ecevit kaç defa ayağınıza geldi ? İnsanlar ölüyor dedi ne yaptınız? Poponuzu kaldırdınız mı? Suçluluk duyup utanmak yerine Türkleri suçlamaktan utanmalısınız! Utanmazlığınızın tek bir izahı olabilir. Sözlüklerden çıkmalı çağdaş bir kelime değil ama maalesef halâ geçerli: SİZ DÜŞMANSINIZ. DÜŞMANCA DÜŞÜNCELER İÇİNDESİNİZ. DÜŞMANLIK KAFALARDAN ÇIKMAZSA SÖZLÜKLERDEN HİÇ ÇIKMAZ. Barışçılığınız palavra. Ermeniler Azerbaycan’da Rus tankları ile Azerbaycan’ın üçte birini aldı. Ortada ilân edilmiş bir savaş yoktu. Azerbaycan’ın tam ortasında bir DAĞLIK KARABAĞ var. Adamlar orası bizim diye bir ülkenin üçte birini durup dururken işgâl etti. Binlerce insan öldü. Halâ bu topraklar ERMENİ İŞGALİNDE. RESMEN İŞGAL ETTİ. İlhak etti. Hıristiyan aleminden tık yok . Buyurun gene mi Türkler haksız? Özgür dünya ne yaptınız? Bu mantıkla biz de Selanik dün bizimdi diye Yunanistan sınırından girelim mi? Büyük Atatürk’ün memleketi. Şu anda Türkiye’de dedeleri, Silistre’den , Sofya’dan ,Bosna’dan Selanik’ten Sırp katliamından kaçmış, Yunan katliamından kaçmış Bulgar katliamından kaçmış on binlerce insan var. Anadolu’ya sığınmışlar. Dedelerinin memleketi olan buralarda Türkler ne zaman anarşi ve terör yapmış? Düşünsenize Irak’ta Türkler var. Suriye’de Türkler var.Yunanistan’da Türkler var. Bulgaristan’da , Yugoslavya’da Türkler var. Rusya’da Türkler var. Girit’te Türkler var. Hangisinde gerek Türk halkı olarak siviller, gerek el altından T.C. olarak Devlet anarşi yaratmış ? Ne zaman terör yapmış ? Bir düşünün. Yapmak isteseydik etrafımızda ki tüm komşuların iç işleri karışırdı. İktidarlar değişirdi. Binlerce insan ölürdü. Bir senaryo yapın bakalım. T.C. harika bir DENGE olduğunu anlayın ve takdir edin. Yoksa şımarık arsız Yunanistan’ın yaptığının yarısı yapsak seneye Yunanistan yıkılır. Batı Trakya’da bir TÜRK DEVLETİ DAHA KURULUR. Bunu mu istiyorsunuz. ? TÜRKİYE: DÜNYADA İSTİKRAR ÜLKESİDİR. HEM DE BİZİM KOMUŞULARIMIZDA YAPMADIĞIMIZI ; ONLARIN BİZDE YAPMASINA RAĞMEN YİNE BİZ İSTİKRAR ÜLKESİ OLMAYI BAŞARMIŞIZ. ETRAFIMIZDA Kİ HİÇBİR ÜLKE BUNU BAŞARACAK KADAR GÜÇLÜ DEĞİLDİR. İSPATI İŞTE ASALA BİTTİ. EOKB BİTTİ. PKK BİTTİ. Hizbullah ve İBDA-C ye Türk Polisi nefes aldırmıyor. Bunları da desteklesenize. Yoksa dinci kimlikleri mi korkutuyor sizi ? AMA İÇİMİZDE SİZE KARŞI ŞÜPHE HİÇ BİTMEYECEK. TERÖRİST POLİTİKALARINIZ ACABA YARIN NE ÇIKARDA BUNLARI DESTEKLERİZ DİYE BEKLİYOR. Bunu biliyoruz. Ve tekrar oluyor ama yine de soruyorum. Biz , O ülkelerde ASALA gibi, EOKB gibi , PKK gibi örgütler kursa idik. Bize de hak verecek miydiniz? İşte Ermenistan’ın yaptığı budur. BAĞIMSIZ BİR ÜLKENİN TOPRAKLARINA RUS DESTEĞİ İLE GİRDİ, ÜÇTE BİRİNİ İŞGAL ETTİ. İŞGAL HALEN DEVAM ETMEKTE. BM ne yapıyor? Ve ne yapacak? Sonu ne olacak ...? Azerbaycanlıların suçunu söyleyeyim mi? Dağlık Karabağ 1917 Rus devriminden önce de aynı Bakü gibi herkesin eşit şartlarda yaşadığı bir yer di. Komünist rejim‘in çizdiği bu sınırlar zaten vardı. Zaten dağlık Karabağ Azerbaycan içinde idi. Azeriler: Avrupalıların FAŞİST MANTIĞI VE GELENEĞİ gibi davranıp burada ki Ermenileri 70 YILDA yok etmediler. Asimilasyon uygulamadılar. İşte suçları bu. Asimilasyon akıllarına bile gelmiyordu. Suçları Faşist olmamak. İSRAİL NE YAPTI ? İşte Filistin’de İsrail bunu yaptı. Müslümanların çoğunluğunu kırmak için önce bağlarını, bahçelerini tarlalarını satın aldı. Sonra biraz nüfusu artırdı. Bu defa baskı ile satın almağa kalktı. Gene Müslümanlar işe geç uyandılar. Kıbrıs’ta aynısı oldu. Gene Müslümanlar işe geç uyandılar. 1915 te Ermeniler aynısını yaptı gene uyunamadılar. Zamanın padişahı önce bu katliamlara inanmadı. Nasıl olur. İkisi de tebaam. Hele Ermeniler devlette her hizmette bulunan en iyi en sadık tebaam. Bunlar birkaç çetecidir. Dedi. Aklına asla hinlik gelmedi. Çünkü : (*) Çünkü İslamiyet katliamı yasaklamıştır. Savaş olmadıkça can almayı en büyük günah sayar. Kul hakkını yemek en büyük ve affı mümkün olmayan bir günahtır. Dolayısıyla Türk Müslümanları asla gayri Müslim malına, namusuna yan bakmamıştır. ( *) 1985 te Başbakan Rahmetli Turgut Özal’da PKK ya üç beş çeteci demişti. Biz hep bize düşmanlık yapıldığını ve yapılacağını unuturuz. Kimsenin aklına gelmedi ki PKK pek çok TÜRKİYE DÜŞMANI TARAFINDAN DESTEKLENECEKTİR. HEM DE NATO ÜLKELERİ TARAFINDAN.Çünkü TÜRK milletinin aklı şeytanlığa ve kalleşliğe asla ermez. Özal’da düşünemedi. Ama gördük ki komşularımız ve Avrupa PKK yı resmen desteklemiştir. Yoksa 15 kan akmazdı. Bakamaz da. Bir genç böyle bir günah işlese, yargıdan ( Kadı’dan ) evvel babasından dayak yer. Müslüman toplum tarafından dışlanır. Kimse bunu hoş görmez . Hele Gayrı Müslim’e bir zarar vermenin günahı iki mislidir. Biz böyle vaaz aldık. Din adamlarımızın en şiddetle üzerinde durdukları konu KUL HAKKIDIR. KOMŞU HAKKIDIR. Bunu iyi biliniz. Türklerin karakterinde fitne ve kalleşlik yoktur. Dobra doburluk ve mertlik vardır. Araştırın tarihi. Kıbrıs hareketinin temel mantığı da budur. Kıbrıs , Girit ve l2 ada bizden çıkmış. Hiçbirine bir müdahalemiz yok halâ da yok. Var mı Girit’te bir Türk kışkırtması..? Hala yok. Sakız adası, Midilli burnumuzun dibi. Yüzme mesafesinde. Ses mesafesinde. Var mı bir kışkırtma..? Rodos, Sisam elimizin altında. Var mı bir kışkırtma...? Peki niye Kıbrıs? Türk olarak şahsen Kıbrıs’tan önce Ege’de ki on kulaç mesafede ki adaların bizim olması lazım. Haritaya bakınca Anadolu ile ayırmak için çekilen sınır çizgileri adamın sinirine batıyor. Ege’de ki otuz adanın bizim olması lâzım. MORA YARIM ADASINA BAK. ANADOLU’YA BAK. BİZİM OLMASI GEREKEN ADALAR, NEDEN TAA YUNANİSTAN’IN OLUYOR? Medeni Avrupa’nın yaptığı gibi burada ki Türkleri örgütleyelim mi? Var mı böyle eylemimiz? Peki soruyorum, niye olmasın? Böyle bir eyleme kalkışsak ne olur? Yapın bir senaryo. Bir yetkilimiz hiç buna benzer bir laf etmiş mi? Harp bitmiş darp bitmiş. Susmuşuz. Ama susmayan, uslanmayan. Rahat durmayan , karıştıranlar sizlersiniz. SUSMAYAN KARIŞTIRAN YUNANİSTANDIR. Aklına eser, kıta sahanlığı 12 mil der. Aklına eser, J 60 diye bir hikâye uydurur. SİSMİK I gemimiz Ege’de deprem ve petrol araştırması yapar Yunanistan, Türkler saldırıyor diye yaygara yapar. Bir yandan da aklına eser gider Ege’de boş bir kayalığı işgal edip bayrak diker. Siz Avrupalılar bir gün den bir günü “ her şeyi gayet net bildiğiniz halde,; -- Yunanistan’a “ Ortalığı karıştırma. Zırt pırt mesele çıkarma “ diyeceğinize inanmış gibi davranmayı tercih edersiniz. Yunan- Rum- Avrupa- Suriye-Rusya ve Ermenistan ! Yukarıda zikrettik. İngiltere halâ olmayan Kürdistan haritasına ABD birlikleri konuşlandırdı. Peki Suriye ne yapıyor? HALA HARİTALARINDA HATAY’ı KENDİ SINIRLARINDA GÖSTERİYOR. NİYE TÜRKLER EGE’DE OTUZ ADAYI HARİTALARINDA GÖSTERMİYOR ? Biz cengaver bir milletiz ama biz savaşları sevmiyoruz. Bunu bir türlü anlamıyorsunuz. Çağın gereği yapılan savaşlar için geriye dönüp; 100 sene evvelin, iki yüz sene evvelin olayları yargılanmaz. BÖYLE “U” DÖNÜŞÜ YAPARSAK kimse kendini aklayamaz. Hele bugün o olayların intikamı için resmi savaşlar yapılmaz. Hele TERÖRE asla izin verilmez. Bunu 2000 yılında yapmak ahmaklıktır. Yapanlar sadisttir. Hasta ruhludur. Orta çağ adamıdır. (*) Dikkat ettiniz mi? Mecbur kalarak yaptığımız Kıbrıs harekâtı hem Kıbrıs’a , hem Yunanistan’a DEMOKRASİ getirdi. Siz halâ Türklerin kıymetini bilmeyin. Biz Türkler uyandık artık. Dost ve müttefik değilsiniz. Güvenilir değilsiniz. Dürüst değilsiniz. İki yüzlüsünüz. Buna rağmen Türkiye istikrar ülkesi. Yeter ki siz bok atmayın. Pis burnunuzu sokmayın. Artık Viyanaları kuşatıp Avrupa’yı Fethedeceğim diyen bir Türkiye yok. Bırakın bu kinleri artık. Çocuklarınıza kin aşılamayın. Bu tarihten sonra kara – hava- deniz savaşı yok. Füze savaşları var. Bunların da önlenmesi için devletler arası çalışmalar var. Ha deyince öyle hemen savaşlar çıkmaz. Kolay kolay kimse nükleer silah kullanamaz. Saddam gibi sadist ve aptallar demokratik ülkelerde zaten lider olamaz. Kimse bir başka ülkeye kimyasal silah atacak kadar, insafsız- Allahsız- gaddar- şerefsiz ve ilkel olamaz. Bu tarihten sonra medeni dünyada ben böyle bir ihtimali aklıma getirmek istemiyorum . SADDAM İSE TÜRÜNÜN SON ÖRNEĞİDİR. Gitti mi bir daha dünyaya böyle biri inşaallah gelmez. Ama medeni dünya 11 EYLÜL 2001’ e kadar SADDAMIN SİNSİ BİR VERSİYONU idi. ÇÜNKÜ TERÖR BİR BASKININ TEPKİSİDİR. VE KURALLARI YOKTUR. TIPKI KİRALIK KATİL GİBİ. Nitekim Amerika’da ki 11 EYLÜL katliamı içerden Amerikalı bazı psikopatların da desteği ile yapılmıştır. Durmadan Usame Bin Ladin deyip durmayın. Biz bunları çok gördük. Amerikanın da Avrupa’nın da içinde binlerce Saddam versiyonları var. yakında bunları göreceksiniz. (*) 11 EYLÜL ABD saldırısı olmasa siz bu sözlere hak vermezdiniz ya. TERÖR! BUNA GEÇİT VERMEMEK İÇİN MEDENİ DÜNYANIN ARTIK BİRLİK YAPMASI LAZIM. Yoksa düşman olarak kabul ettiğine zarar veriyorken masum görürsen; yarın sana da zarar vermeğe başladığı zaman onların da masum görme ve destekleme hakkı doğar. ( Türkiye buna yapmadı. Yapmaz ama sizlere bu hususta tam güvendiğimi söyleyemem. Hadi bakalım, ülkelerinizde ki bütün illegal dernekleri kapatın da görelim. Hala değişik isimlerle ülkelerinizde faaliyetteler.) Terör aklına geleni , geldiği gibi yapar. Dili, dini ırkı, ideali, ideolojisi yok. Hiçbir ideoloji hiçbir sebep terörün mazereti olamaz. Terörün başında daima ruh hastaları bulunur. Çünkü aklı başında vicdan sahibi kişi ASLA TERÖRİST OLAMAZ. Adi bir cinayet işleyen rast gele vasıfsız insanlara bakın. Araştırın. Bir anlık öfkedir. İçkidir. Bunalımdır. Vs. Ama terörist planlı programlı yapar. Düşünebiliyor musunuz? Bir uçağı içinde 80- 90 tane masum insanlarla beraber yine masum insanların yaşadığı bir iş merkezine çarptıracaksınız. İşinde gücünde , aklından savaş, ölüm ve öldürmek geçmeyen binlerce insanı öldüreceksiniz. İnsanın aklı almıyor. İşte terör budur. Türkiye bunu 17 yıl yaşadı. Durakta bekleyen evine iki ekmek almış masum vatandaş oracıkta kurşunlardı. Hasta çocuğuna ilaç alan baba minibüsle evine dönerken mayına çarptı onbeş kişi parçalanarak öldü. Sustunuz. Bizi suçladınız. Onar onar masum Kürt köylü vatandaşlar katledildi.sustunuz. Askerlere pusu kuruldu. Beşer onar öldüler. Hatta otuç üç terhisli asker ki sivil idiler. Katledildi. Sustunuz. Bizi kınadınız. Çetinkaya mağazası bombalandı, dokuz kişi diri diri yandı. Sustunuz. Mısır Çarşısına bomba kondu yedi kişi öldü. Sustunuz. Mavi çarşı bombalandı on üç kişi yanarak öldü sustunuz. Siz aydın ! medenî ! Avrupalılar, bunlara TERÖR diyemediniz. Mezralarda masum köylüler katledildi. Sevindiniz. Katilleri tuttunuz. Teröristi tuttunuz. Utanmadan devleti SUÇLADINIZ. Ayıptır, ayıp. 560.000 kilo insan kanı sizi hiç etkilemedi. Size göre kuzu kuzu öldürülmemiz ve ağlamamız dışında ne yaparsak suçluyuz. Bizim sınır ötesinde hem de kara sınırı 20 km öteye terörist aramamıza karşı çıktınız. (1) Terörün başında aklı başında adam olmaz dedik. Terörist başını, İtalya‘nın başı olan MR.DALLAMA! devlet töreni ile karşıladı. Yunanistan verdiği uçaksavarla hiç TÜRK UÇAĞI düşürmediği için dostu teröriste sitem etti. İkinci uçak savarı vermedi. Bunları duydunuz. Yüzlerce genç PKK dan kaçıp neler itiraf etti. Gene hiç sesiniz çıkmadı. Masum insanlar , iş adamları evlerinde veya işyerlerinde öldürüldü. Etekleriniz zil çala çala oynadınız. Bir kere kınamadınız. Emekli olan subaylarımız evlerinde katledildi. Sustunuz. 11 EYLÜL de aynı toptan tahsilat yapınca mı TERÖR oluverdi ? (2) Terör , 40,000 insanın ölümünü ve 140,000 insanın sakatlığını 17 yıla yaydığı için mi masum görüldü, Ey aklı erenler? Ölümler Perakende olunca önemsiz, topluca olunca mı önemli? Ölenler Müslüman olunca mı önemsiz. Hrıstiyan olunca mı önemli? (3) Tek ölçünüzün TÜRKLERE ZARAR VERİLMESİ OLDUĞNU VE BUNU YAPAN HERKESİ HAKLI BULACAĞINIZI BİZE ÖĞRETTİNİZ. Evet siz öğrettiniz. Tutumunuz bu. Bizim yaptığımız sadece sizin bu tutumunuzu fark etmek. Hem de çok geç kalmış olarak. Siz bize hainliği öğrettiniz. USAME BİN LADİN İSE size terörü öğretti. Hele ki anladınız! Ancak biz, 11 Eylül 2001 tarihini kara bir leke olarak görmekteyiz. Susmadık , derhal kınadık. Derhal yardıma hazırız dedik. Hangi Medenî ! Avrupa ülkesi 17 yıl boyunca bize bunu yaptı ? bunun cevabını vermelisiniz. Hadi bakalım. Ülkelerinizde ki PKK kamplarını, bürolarını kapatın. DEVSOL örgütlerini kapatın. TKPML örgütlerini kapatın. Dinci örgütleri kapatın. Hadi bakalım. (1-2-3) Açık söyleyeyim: “ Ne güzel.. ! Müslüman müslümanı öldürüyor – Türkiye’de kardeş kardeşi öldürüyor. Bizim savaşmamıza gerek yok“ diye sevindiğiniz gün gibi aşikâr. Size göre, Türkiye’de Türklere zarar veren kim olursa olsun, ne kadar katliam ederse etsin yasa dışı ne yaparsa yapsın mutlaka haklı..! ABD 11 Eylülde uğradığı terörist saldırıya cevap vermek için on binlerce km. uzağında bulunan ve teröristi barındırdığını iddia ettiği müstakil bir ülkeye yarın füzeler sallayacak. Uçakları ile yüzlerce sorti yapıp binlerce bomba atacak. Hepiniz alkış tutuyorsunuz. Bizim sınır müşterekliğimiz olan Irak’a terörist aramağa gitmemize niye karşı çıktınız? Alman başkanı KOHL, Fransa Devlet Başkanı Şirak ve 2. Ramses suratlı karısı, niye karşı çıktınız? Hiç inanmıyorum. Siz bunu yapamazsınız. Çünkü sizler K A Y P A K S I N I Z ! Terör illa sizi de vurmalı. Eyfel Kulesini, Birmingham Sarayını, Pisa Kulesini vurmalı ki terör neymiş bilesiniz. Temenni ederiz ki terör sizi vurmadan medeni olmak yolunda, insanlık yolunda, devlet gibi, adam gibi adımlar atarsınız. BEŞİNCİ BÖLÜM TÜRKLER ÇOK AŞIRI İYİ NİYETLİ İnanın, bizim büyüklerimiz çok iyi niyetli insanlar. Onların bu efendiliğinden bari utanın.! Bizim devlet büyüklerimiz gibi ben burada devlet adamlığı yapmayacağım. Bizim liderlerimiz 15 yıl bu hain veya rol yapan veya kasıtlı devletlere veya düşman devletlereveya üz maymunları oynayan zümrelere; GELENEKSEL TÜRK ASALETİ GEREĞİ : “Bir komşu ülke” “Bazı komşularımız” “Bazı dost! Ve müttefiklerimiz!” gibi asilâne laflarla hitap ederek adlarını anmaktan imtina ettiler. Biz Türk halkı olarak hep şunu dedik durduk. Basın yazdı. Adlarını söyleyin. Onlar bu ihaneti , mel’unluğu yapıyor da ; siz niye adını anmaktan imtina ediyorsunuz? Nasıl halâ dost ve müttefik diyorsunuz? Yeter artık ! Olmaz böyle efendilik ! Bu adamlar sizin kibarlığınızı anlamaz dedik durduk. Koskoca 15 yıl. Koskoca 5475 gün. Bu ülkede terör vardı. 40,000 insan öldü. 140,000 insan sakat kaldı. Ayak koptu, kol koptu, göz patladı. Masum insanlar gece evlerinde kalaşinkoflarla kurşunlandı. Sivil ve silahsız HALK, evet HALK evlerinden silahla çıkarılıp, köy meydanına toplandı. Onbeş yirmi silahlı TERÖRİST dört bir yandan bastılar tetiğe. İnsanlar, onar – yirmişer öldüler. Öyle böyle ölüm değildi bu. Her biri delik deşik oldular. Kucağında bebesi ile analar, yanında sekiz yaşında torunu ile dedeler. 9,5 cm lik Kalaşinkof mermileri kemiklerini parçaladı. Masumcukların vücutları darmadağınık oldu. Akan kanların izi yıka yıka gitmedi. Tonlarca kanımız aktı. Tonlarca.!... Trilyonlarca paramız gitti. Bugün Ekonomimiz çökmüşse ( EYLÜL 2001 ) teröre 15 Yıl boyunca yapılan korkunç harcamaların büyüt etkisi vardır. Sizde bunu istiyordunuz. Başardınız. Kına yakın. ..! Peki şimdi ne olacak.? Bu batmış ekonomik şartlarda ve ALLAH’IN inayeti ile biz Terörü yendik. Aşağıda adlarını açıkça yazacağım DEVLET YETKİLİLERİ, bu cinayetlere üzülmek yerine sevindiler. Çok acı ama hakikat, devlet olarak sevindiler be!.. çok yazık!... Altını çizerek söylüyorum. Halk değil devlet erkânı sevindi. Korkunç bir utanmazlıktır bu.! Affedilmez bir insanlık ayıbıdır bu. Alçaklıktır bu.! Bakın bütün dünyaya, aklı olan ve insan olan herkese hitap ediyorum. PKK teröristleri , T.C. nde , neler yaptı da bu çevreler SUSTU? Neler yaptı da bu çevreler SEVİNDİ, neler yaptı da GÜLDÜ? Neler yaptı da bu malum çevreler DUYMADI? Neler yaptılar da bu çevreler KINAMADI. Yani üç maymunlar oldular. Tekrarı ve anılması bile içimizi yakmakta ama ne çare ki anacağız. Evvelâ, 1983 te Eruh ilçemizde pusu kurarak, hiçbir nedene dayanmadan 8 / 10 Askeri öldürdüler. Bu başlangıç idi. Arkasından peş peşe birçok Kürt evleri basılıp insanlar evlerinde tüm ailece katledilmeğe başladı. Tıpkı Newyork’ta ikiz kulelere yapılan saldırı gibi Türk halkı ve Türk devleti şok yaşıyordu. Zira teröristlerin gece aniden var olup insanları öldürüp sabah yok olmaları aynen bugün Amerika’nın DÜŞMANINI ARAMASI GİBİ Türkiye devleti de düşman arıyor bulamıyordu. Gece var olup gündüz yok oluşlarını bir türlü anlayamıyorduk. Uzaydan mı geliyorlardı? Başbağlar köyünde bir gecede köy meydanına insanları dizip çoluk ,çocuk, kadın, ihtiyar 34 masum Kürt vatandaşımız katledilince Türkiye mateme boğulmuştu. Devrin askerî Devlet Başkanı Kenan Evren : “Bu da mı terörist bir saldırı değil ey Avrupa! “ diye çığlık atarken ; Siz ey medenî! & vahşi Avrupa kör oldunuz, sağır oldunuz, dilsiz oldunuz. Baş sağlığı dileyip acınızı paylaşıyoruz diyeniniz bile olmadı. Daha ortada adı yok kimsenin. PKK mı? CİA mı? MOSSAD mı? KGB mi UZAYLILAR mı belli değilken bu katliamları kınamadınız. Demek ki biliyordunuz. Dünyayı karıştıran istihbaratınız bizden iyi bunu biliyordu ki taa o zaman maymunluğa başlamıştınız. Yalandan bile bir kere kınamız yok. Demek ki siz tezgâhladınız. Bunu başka türlü anlamak mümkün değil. Bir tren kazası veya sel felaketi oluyor da devletler birbirlerine baş sağlığı diliyor. Siz taaü o zamandan sustuğunuza göre, bildiğiniz vardı demek. Bu hususta adam gibi adam bir devlete inanmadınız. Üç tane serseri anarşistin: “O köyler KÜRT KÖYÜ olduğu için bu katliamı FAŞİST TÜRK ORDUSU yaptı.” YALANINA İNANDINIZ. Durakta bekleyen evine iki ekmek almış masum vatandaş oracıkta kurşunlandı. Hasta çocuğuna ilaç alan baba minibüsle evine dönerken mayına çarptı onbeş kişi parçalanarak öldü. Sustunuz. Bizi suçladınız. Onar onar masum Kürt köylü vatandaşlar evlerinde katledildi.sustunuz. Askerlere pusu kuruldu. Beşer onar öldüler. Hatta otuz üç terhisli asker ki sivil idiler, katledildi. Sustunuz. Bizi kınadınız. Çetinkaya mağazası bombalandı, dokuz kişi diri diri yandı. Sustunuz. Mısır Çarşısına bomba kondu yedi kişi öldü. Sustunuz. Mavi çarşı bombalandı on üç kişi diri diri yandı. sustunuz. ( tekrar oluyor ama kusura bakmayın) Böyle böyle 40.000 insan öldü. İnsan. Yavrular, hamile kadınlar, yaşlılar. Gencecik delikanlılar, gelinlik kızlar. İkiz kulelerde ölenlerin sekiz misli. .. ! Siz aydın ! medenî ! Avrupalılar, bunlara TERÖR diyemediniz. !!!! Sevindiniz. Katilleri tuttunuz. Teröristi tuttunuz. T.C.ne binbir zorluk çıkardınız. Utanmadan devleti SUÇLADINIZ. Ayıptır, ayıp. Tüh be. Tuu sizin suratınıza be ! PKK’dan kaçıp TÜRK ASKERİNE SIĞINAN ÜÇBİNE YAKIN GENCİN (terörist demeğe dilim varmıyor) ERKEKÇE ANLATTIKLARI DA SİZE BİR ŞEY İFADE ETMEDİ. Çocuklar cehennemden kurtulmuş gibi idiler. Görmediniz mi? Duymadınız mı? İTİRAFLARI, ifşaatları size bir şey ifade etmedi. Bir değil, beş değil, elli değil. Hepsi mi yalan? Bizler dinlerken tüylerimiz diken diken oldu.! Siz ey Avrupalı geri zekalı aydınlar! İste üç maymunu oynadığınız bir olay. Yazının ilk cümlesinde dedik. Siz asla bu kadar aptal olamazsınız. Bunların hiçbirisini Türk ordusunun, MEHMETÇİĞİN yapmayacağını pek alâ bilirsiniz. İstihbaratınız var. Ataşeleriniz var. Türk Hükümetinin, askerinin bunu yapması mümkün değil. Hem neden yapsın? Hangi hükümet kendi halkını öldürür? Neden taa dağın başında bir mezrada yaşayan garipleri devlet öldürsün? Çocuklar bile inanmaz. Buna ancak ve ancak aptallar, spastikler inanır. Peki bir Avrupa Devleti, müthiş istihbaratı olan bu Avrupa Devletleri hem de devlet düzeyinde, bir katile nasıl inanır.. ? veya neden inanır? İki yıldır terörün başı, Apo hapiste. Terör niye durdu ?. Devlet niye terör yapmıyor. ? İşte Türkiye devletini ve TÜRK halkını aynen terör gibi sırtından vuran hadise budur. Dost! Ülkelerin, komşu ülkelerin bunu bile bile yapmaları bizi kahretti. Biz ağlarken onlar güldü. Terör kadar canımızı yakan ikinci olay budur. Sizi bir türlü teröre inandıramadık. BÜYÜK ELÇİMİZ İNAL BATU’YA İTALYADA GAZETECİ KADAR BİLE DEĞER VERİLMEDİ. TERÖRİST BAŞI KONAKLARDA AĞIRLANDI. UTAN BE İTALYA UTAN.! YUH OLSUN SANA BE.! TUUU SENİN SURATINA ! ALTINCI BÖLÜM PKK’nın eylemlerinden : Daha nelere güldüler? Nelere sustular? Neleri görmediler? Neleri duymadılar? Neleri terör saymadılar kısaca bir bakalım. Asfalt makineleri yakıldı. Dozer sürücüleri, işçiler ustalar kurşuna dizildi. Okullar yakıldı, 254 öğretmen okulda veya evinde katledildi.( ki içlerinde bayan öğretmenler de vardı) Yolcu otobüsleri durduruldu, devletin görevli sivil veya askeri personeli kuruşuna dizildi. Trenler kurşunlandı. Kompartımanda uyuyan dinlenen yolcular öldü. Şehirler arası otobüsler kurşunlandı. Yolcular koltuklarında can verdiler. Belediye ve halk otobüslerine bombalar kondu insanlar diri yandı. Binlerce okul tahrip edildi. Yakıldı. Yıkıldı. Kim alırsa alsın. Kimin evinde patlarsa patlasın hiç umursamadan marketlere deterjan içinde saatli bomba kondu. Çay paketlerine bomba kondu. Bunlar evlerde patladı. Gazeteciler kurşunlardı. Kaçırıldı. Öldürüldü. Çocuklar kaçırıldı. Dağa kaldırıldı. Eğer Türk Askeri öldürmezlerse aileleri kurşuna dizilerek öldürüldü. Ajan mı acaba diye şüphe ile infaz edilen gençlerin sayısı ebeden bilinemeyecek. Ttahminen beşyüz belki bin kadar gencecik Kürt çocukları basit bir şüphe ile infaz edildi. Sonra gidip ailesine oğlunuzu TÜRK askerleri öldürdü dediler. Çocuğunu PKK ya vermeyen anneler babalara kurşuna dizildi. Olur olmaz her yerlere mayınlar döşediler. Pazardan alış-veriş yapıp dönen köy otobüsü veya minibüsü içindekiler ile beraber havaya uçtu. Masum insanlar onar onar öldüler. Sayısı belirsiz kamyon şoförleri öldürüldü. Ve kamyonları yakıldı. (Haraç vermediklerdi için) Hiç birinde PKK terör örgütüdür. Yaptığı terördür diyemediniz. Tam tersine korudunuz. Silah verdiniz. Verdiğiniz silahlarla yeterince katliam yaptı mı diye izlemeye aldınız? Yazıklar olsun!. Yuh be! Tuu sizin suratınıza !.. Bu milletin kanları oluk gibi aktı. Ve o Avrupa devletleri, sadece seyretti. Bizim Askeri mücadelemizi de kınadılar. Ya ne yapacaktık..? Kalaşinkofla bebeleri, babaları, anaları , ihtiyarları katleden teröriste siz ne yapardınız..? Çicek mi yapardınız? Kahve mi ısmarlardınız..? Elli yıldır İRA’ya ne yapıyorsunuz?_İspanya ETA’ya ne yaptı. İtalya Kızıl Tugaylara ne yaptı.? Çay mı ısmarladı. Ve Amerika USAME BİN LADİN’E ne yapacak. ? Hatta Usame Bin Ladin’e ulaşamazsa barındığı ülkeye Afganistana RESMEN HARB İLAN ETTİ. HADİ KONUŞSANIZA EV Avrupa! Amerika’yı kınasanıza. Müstakil bir devlete resmen saldıracak. Desenize suçluyu bul onu cezalandır. Müstakil bir devlete askeri harekât yapamazsın desenize. Sizi gidi kılkuyruklar sizi ..! Sizi gidi ödlekler sizi..! Amerika ambargo koyar dimi ..? Sizi gidi utanmazlar sizi. ! Sizi gidi iki yüzlüler sizi. ! TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE (( ... on beş yıl ... )) HER GÜN KAN VE GÖZYAŞI VARDI. Koskoca 15 yıl ; 5475 gün kör, sağır ve dilsiz oldunuz be...!!!!!. Üç maymunları oynadınız. Ölen 40,000 insanın 7 kg dan kanını hesaplayın. 280,000 kg. kan eder. PKK mayınları ile ve çatışma ile ayağı kopan, bacağı kopan, kolu kopan 140,000 insanın da kanı bir bu kadar eder. T.C. de 15 senede 560.000 kg. insan kanı aktı. On tonluk 56 kamyon kan eder. İnsan kanı bu! Ey terörist sever devletler insan kanı bu!. Böyle matematikselleştirip anlatmasak sizin kafanız basmıyor. Türk yetkililerinin kibarca ; “ Bazı komşu ülkeler- Bazı dost ! ülkeler” demesinden anlamıyorsunuz. Utanmıyorsunuz. Bu yüzden gerçekleri evet yalnız gerçekleri abartmadan, yalan katmadan anlayabileceğiniz tarzda anlatmak için böyle yazdık. Yoksa duygu sömürüsü falan değil bu. Sizin adınızı soyadınızı, ana adınızı, baba adınızı anarak söylersek “ ancak o zaman bu bana diyor “ diye anlayabilirsiniz. Bu yüzden adlarınızı tek tek yazıyorum. Bizim büyüklerimizin adlarını anmaktan imtina ettikleri ve gizli aşikâr teröre destek verenleri bir görelim bakalım : ( BM. in terörist ülkeler gurubuna bunları da alması lazım.) 1-Almanya, 2-Belçika, 3-Danimarka, 4-Ermenistan, 5-Fransa, 6-Hollanda, 7-İran 8-İngiltere, 9-İsviçre 10-İsveç, 1l-İtalya, 12-Irak, 13-Kıbrıs Rum Devleti, 14-Kıytırık Lüksembourg, 15-Rusya, 16-Suriye, 17-Yunanistan,
Bunlar kimi para vererek; kimi terörist vererek; kimi yer vererek; kimi silâh vererek; kimi askerî eğitim vererek, kimi hepsini birden yaparak terörü beslediler. Bunlar, dünyanın her yerinde her platformda ya aşikâr ya kulis yaparak aleyhimize çalıştılar. En masumu ÜÇ MAYMUNLARI oynadı. Bunların tamamı hiçbir siyasi platformda PKK’yı kınamamışlar ve Türkiye Cumhuriyeti devletini haklı görmeyerek terörü teşvik etmişlerdir. Susarak, görmeyerek, duymayarak bir nevi teröre rıza göstermişlerdir. Ama terör, terör ise dini, imanı yoksa; bir gün kendini besleyeni de vurur diyorduk. İşte vurdu. Yıllarca Büyüklerimiz bunu dünyaya söyledi durdu. Evet bugün haklı çıktılar. Haklı çıkmamız için böyle ağır bir örnek olmamalıydı. Türkiye Cumhuriyeti’nde ölenleri insan saymayan, yalnız kendi insanlarını insan sayan beyinleri ben, vahşi doğada bölgesinden başka yerle ilgilenmeyi bilmeyen şempanzelerden, gorillerden farklı göremem. Bir iki misal geliyor aklıma: * Vahşi doğada bölgesinde sekiz dişi ile harem kuran şebeklerde böyle yapıyorlar. Az ileride bir çakal sürüsünün bir geyiği parçalamasına bön bön bakıyorlar. Çakalın öldürdüğü kendi kabilesinden değil ya boş ver ölen ölsün.! Bu bir hayvan olduğu için düşünemiyor ki bir gün o çakal onun bölgesine de girer. ** Koyunları, keçileri veya öküzleri kasaplar ite kaka mezbaha yoluna sokarlar. Bu zavallı mahluk biraz sonra kesileceğini düşünemez. Şehveti kabarmıştır önündekinin sırtına çıkmağa uğraşır. Akıllı ve ileriyi gören izan sahibi kişi “ bre mahluk der beş dakika sonra kesileceksin” ***- Yine bazı babalar vardır, çocuklarının kavgacı olması ve komşularının çocuklarını dövmesinden hoşlanır. Ve der ki “yeter ki dayak yeme oğlum”. E be adam bir düşünsene sana da sıra gelebilir. Çünkü bu itse, ısırır. Yarın ısıracak kimse bulamazsa kendini besleyeni ısırır. Sen baştan kaybettin çocuğunu it olarak yetiştirdin. İt her zaman ittir. İşi itlik yapmaktır. Sana da aynısını yapar. Amerika gibi müthiş korunan bir ülkede en önemli ve özel korunan yerleri terör yerle bir ediyorsa artık ey dünya ! TERÖRÜ DOĞRU GÖR. Bana dokunmuyor boş ver, deme. Hele hele Türkiye Cumhuriyetinde akan 560,000 kg. kana hiç sevinme. Sadece utan yeter!... Ancak Biz TÜRK MİLLETİ olarak tarih boyunca hiçbir ülkeye kalleşlik etmedik. Zamanın şartlarında savaş ise savaş, barış ise barış yaptık. Erkekçe mertçe. Meydanlarda. Gizli kapaklı, sinsi ve arkadan vurmacasına bir kavgamız hiç olmadı. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Suriye ve Irak sonradan İran’da (Hizbullahçıları Müslüman sanarak) maalesef devlet olarak terörü, el altından, ayak üstünden beslemişlerdir. Savaşmadan bazı ülkeleri ele geçirmek için veya zayıflatmak için veya ilerlemesine engel olmak için her türlü melunluğu, kalleşliği, kancıklığı! TERÖR yoluyla yaptırmışlardır. Bu gerçektir. Türkler gerekmişse savaşmışlar ama savaşmayacakları ülkelere ve KOMŞULARINA burunlarını sokmamışlardır. Medenî ! Avrupa ile işte burada ayrılıyoruz. Avrupalı bu meyanda 1850 lerden sonra Türklere karşı ( gerek Osmanlı Gerek T.C. fark etmez. Onlar için fark yok) sinsi planlara girişmişlerdir. Geniş bir coğrafyaya sahip Osmanlı İmparatorluğunun merkeze uzak yerlerinde hin oğlu hin Avrupalı, halkı kışkırtma ve devlete karşı isyan ettirme politikasına girişmişlerdir. Bunda da başarılı olmuşlardır. Fransa ve İtalya izdüşümlerinde daha o zaman (1810) terörü başlatmışlardır. Fas- Tunus- Cezayir- Libya ve Mısır böyle devlet destekli terörist faaliyetlerle elimizden çıkmıştır. İslâm ülkelerinin elimizden çıkışı nasıl olmuştur. Adam gibi savaşla mı yoksa İngiliz teşviki ile kuyu suları zehirlenerek binlerce Türk askeri kalleşçe öldürülerek mi? Hatta İngiltere hızını alamamış taa Çin’de etmediğini bırakmamıştır. Hindistan, Pakistan daha düne kadar İngilizlerindi. Düşünsenize İngiltere nire, Çin nire? İşte bu Avrupalının uzmanlaştığı ve savaşamazsa , içerden yıkmak isteği ülkelere karşı taktikleri, o ülkede TERÖR yaratmaktır. Neden terör diyorum da savaş demiyorum. Çünkü savaş iki devlet arasında olur. Üniformalarla olur. Üniformalı veya üniformasız siviller öldürülüyorsa terördür. Yapanlar teröristtir. Üniformalı olanlar yaparsa devlet terörüdür. Üniformasız olanlar yaparsa çetecilerin terörüdür. Evvelâ İngilizler bu meyanda Anadolu’da yapmaları çok güç olan bizatihi işgâli içerden bazı etnik gurupları kışkırtarak, yarattıkları terör ile yapmağa kalkmışlardır. Afrika’da beş yüz yıldır yaptıkları nedir? Afrika kabileleri daha devletleşemeden, daha ok-yay kullanıyorken Avrupa’nın terörü ile özgürlüklerini hiçbir mücadele vermeden kaybetmişlerdir. Nasıl versinler ki aşiret ve kabile düzenindeler. Silah bilmiyorlar. Küçücük bir tabancanın koskoca bir adamı anında cansız yere sermesi karşısında belinde tabanca olan bu adamları Tanrı sanarak karşı bile koyamamışlardır. Irkçı beyaz azınlık tüm Afrika’dan özür dilemelidir YEDİNCİ BÖLÜM Tarihe bakarsanız, bizim komşularımız ve uzak ülkeler TÜRK ULUSUNA ellerinden gelen kalleşlik ve kancıklık denecek türde her şeyi yapmışlardır. Türk’ün kanında yok kalleşlik. Tarihimiz bunun kanıtıdır. Bunları uzun uzun anlatmağa gerek yok. Bu yüzden Türk ve Müslüman kimliğinde terör yoktur. Dinimiz buna hiçbir zaman cevaz vermemiştir. Peki bizim ülkemizde 15 yıl yaşanan PKK terörü nedir? Birincisi dışarıdan destek ve teşvikle kandırılmış cahil çocukların kullanıldığı bir terördür. Gece evlere baskın yapılarak zorla dağa götürülen 15 –16 yaşlarında ki çocuklardır. Başlarındakiler asıl suçludur. Ve onlar marksisttir. Dini diyaneti inkâr eden Rus hayranlarıdır. Her yerde ya orak çekici kullanırlar ya da ÇİN’İN yıldızını. Yani Türklüğünü ve Müslümanlığını kaybetmiş şahıslardır. GERÇEK İSLAM RUHU TAŞIYAN HİÇBİR İNSAN MASUM İNSAN ÖLDÜREMEZ. MÜMKÜN DEĞİL. Allah kimsenin başına vermesin evvelâ bu insanların imanı, inancı yok oluyor. Bütün dinler için aynı şey geçerlidir. Hiçbir din, masumun katlini veya katliamı kabul etmez. Mazeretini de kabul etmez. Bu yüzden şuna kesinlikle inanıyorum. Hangi dinden olursa olsun, ehli iman sahibi bir adam, insan öldüremez. Hele toplu katliam asla. Hele terör ile masum insanların katli mümkün değil. Ve asla ve asla SOYKIRIM yapamaz. Dinimiz buna asla ve asla izin vermez. Biz Türkler 1923 ‘e kadar devlet yönetiminde Türklüğü değil Müslümanlığı ön planda tutuyorduk. Yobazca değil. Herkes Müslüman olsun gibi değil. Herkes inancında hürdür dinin emri kullara hayırda yarışmaktır. İşte bu kuralı ön planda idi. Zaten Padişahlar inançları ve inançlılığı ön plana almasalardı, dünya böyle olmazdı. SON BÖLÜM (*) 11 EYLÜL 2001, dünyanın unutmayacağı kadar büyük ve kötü bir olay yaşadık. Bu acıyı kimse Türkiye kadar duyamaz. Eğer yukarıda adlarını yazdığımız ülkeler gerçekten teröre karşı iseler sadece Amerika’ya yapılanca değil , bütün dünyada nerede olursa olsun terörü kınamalıydılar. Birinci sınavı kaybettiler. İkincinin olmaması için ülkelerinde bulunan terör şubelerini hemen kapatmalılar. Bari utanıp bundan sonra hamilik etmekten vazgeçmeliler. Terör , rakibini de vuruyor, hamisini de vuruyor, banisini de vuruyor. Her yerde ölenler insandır. Bir kişi de ölse yüreğimiz yanar bin kişi de ölse. Dünyanın hiçbir yerinde teröre geçit verilmesin. Kimse ecelsiz ölmesin. Sözümüz, duyanlara, görenlere, söyleyenlere. ÜÇ MAYMUNLARA DEĞİL. EMİLE ZOLA bakın ne diyor? BİR KİŞİYE YAPILMIŞ OLAN HAKSIZLIK, BÜTÜN İNSANLIĞA KARŞI İŞLEENMİŞ BİR SUÇTUR. Selahattin AYDEMİR. EYLÜL 2001 (*) İkinci baskımızda belge ve kaynaklara yer verilecektir.
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | |
|
|