|
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi
HATIRALAR
DEVLET DEMİR YOLLARI
VALİ VARİNLİ’NİN HİZMETLERİ
ÇORUMLU SABRİ DİL
|
|
|
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan
kullanmayınız! |
Hazırlayan Mahmut Selim
GÜRSEL |
corumlu2000@gmail.com
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif
haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
01 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
KİTAP ismi Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
TAKDİM
Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve
bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak
görülmelidir.
Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini
veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da
benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.
Bu
çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış
olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı
göreceksiniz.
Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir
kitaptır; onu okumamız gereklidir.
Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar
veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar
veremeyiz.
Mahmut Selim GÜRSEL
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
02 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
Mehmet ÖZZİHİNLİ
-
1923 yılında Çorum'un Üçdutlar Mahallesi
Albayrak Sokak eski ortaokul,sonra kız enstitüsü olan;daha sonra
öğretmen okulu olarak kullanılan sokakta,Cumhuriyetin ilan edildiği gün
mütevazı bir Çorum evinde doğdu.
-
İlkokulu babası Elvan Usta gibi Albayrak
okulunda okudu. Çocukları da ne güzel bir tesadüf ki aynı okulda
okudular. 2 kız üç çocuk sahibi olan Mehmet Özzihinli'nin bir
Nihal ve diğer kızı Meral ve oğlu Melih öğretmen olarak emekli oldular.
-
Mehmet ÖZZİHİNLİ ortaokuldan ayrılarak
Devlet İmtihanını kazanarak Ankara Yapı Enstitüsüne kaydoldu. Burada 5
yıl okuyarak 1943-1944 yılında mezun oldu. İlk memuriyeti Siirt
ili Hükümet Konağı inşaat kontrollüğü oldu.
Buradan 1948 yılında yılın da Erzurum'a askerlik görevi için gitti.1949
yılında Çorum'a gelerek Bahçelievler Kooperatifi Şantiye şefliğini
Merhum Yüksek Mimar Mühendis Kemal GÜRSEL'den devralarak 2 sene
kooperatifin şantiye şefliğini yaptı. Bahçelievlerde 51 ev yaptıran
Mehmet ÖZZİHİNLİ zamanın Valisi Eşref ERGUT Beyin ısrarlarıyla Toprak ve
İskan Müdürlüğü Fen İşleri Amirliğine tayini yapıldı. 1951 yılında
Türkiye'ye muazzam bir göçmen akını başladı. Çorum'a bu göçmen
ailelerden de 381'i geldi. Bu aileleri ilçelere ve merkez
köylerine "ekleme köyler" şeklinde yerleştirildi. Bu göçmen ailelere
ev,tarım arazisi,toprak işlemeleri için tarım aletleri verilerek üretici
durumuna getirilmeleri üç yıl sürdü.
-
1954 yılında Kayseri Toprak İskan Müdürü
olarak Kayseri'de göreve başladı. O tarihlerde Doğu Türkistandan kaçarak
Türkiye'ye gelmeye çalışan 18 000 aileden kalan 84 aile Kayseri
Develi ilçesinin 11 köyünde iskanında bulundu.
1956 yılında geçici görevle Ankara'da İnşaat Amiri olarak
görevlendirildi. 350 evlik Ankara Akköprü Sanatkar Göçmenler için
yapılan inşaatın başına getirildi. 1957 yılının sonlarında Haymana
ilçesi Mangal Dağı eteklerinde Deveci Pınar adında 75 hanelik modern ve
örnek bir köy inşaatını tamamladı.
-
1958 yılında Kırşehir'de sel afeti yaşayan
Kızılca ve Özlü köylerini tamamladıktan sonra,Samsun'da görevlendirildi.
Çarşamba ilçesinde Avut Dağı eteğinde 135 haneli Yeni sayaca
köyünü inşa ettikten sonra 1962 yılında Çorum'a asaleten Toprak ve İskan
Müdürü olarak tayin oldu.
-
Çorum'da yaptığı hizmetlerden bazıları :
Çatak Dinlenme Tesisleri, Karaviran'da
hamam,Çeşitli afetlerden dolayı nakledilen köylerdenden:Sungurlu Gökçam
235 hane heyelan dolayısıyla,Merkez Bozbuğa 61 hane sel yatağı,Gökçekaya
60 hane heyelan dolayısıyla,Merkez Erdek 43 hane heyelan
dolayısıyla,Merkez Gökgözler parçası Yavu 245 heyelan dolayısıyla,Akçamı
köyünün bir kısmı 17 hane (şimdi ilçe olan Oğuzların parçası), İskilip
Doğangir 23 hane heyelan dolayısıyla, Osmancık Ardıç 55 hane orman içi
ve sel nedeniyle,Kargı Kargı Hacıhamzanın 20 hanesi ırmak yatağı ,Kargı
Dereköy orman içi ve heyelan nedeniyle 8 parça olan yerleşim yeri
birleştirildi,Kargı Akkise,Karakise köyleri orman içi ve kısmi heyelan
nedeniyle modern bir köy olarak birleştirildi.
-
1964 yılında itibaren İl İmar ve Köy
Kalkınma Kooperatifleri Müdürlükleri uhtesine verilerek 11 sene
tarafından yürütüldü. 225 köyde Köy Kalkınma Kooperatifi kurulmuş ,bu
kooperatiflerin gayesi;kooperatif kurulan köylerde köylüyü kollektif ve
koordine çalışmaya teşvik etmek,yeni iş sahaları yaratmak ,kooperatife
üye olanları da dış ülkelere işçi olarak ekseri Almanya'ya kısa yoldan
göndermek gibi bir alternatif getirmek üzere üye sayısını artırmak idi.
Kooperatifleri kurarken emri altında teknik personel olarak Ziraat
Yüksek Mühendisleri, İnşaat Mühendisleri,
Veterinerler, Ziraat Teknisyenlerinin verdikleri rapor,etüt ve
fizibilite çalışmaları ile o köyde kurulacak kooperatiflerin türü
kararlaştırılıyordu. Bunlardan bazıları ; Besi hayvancılığı,süt
hayvancılığı, çeltikçilik,halıcılık,Siirt battaniyeciliği,tavukçuluk
gibi kooperatifler kurulmasına Devlet Mali desteği sağlanmasında
katkıları oldu. Köylerde seminerler ve filim ve slayt gösterileri ile
eğitildi. Bu üyelerden 2150 üye dış ülkeye kooperatifler kanalı ile
gönderilmişti.Mehmet ÖZZİHİNLİ 1976 tarihinde son çalıştığı yerden
emekli olmuş halen Çorum'da 2010 yılında vefat etmiştir.Yayınevimizin basılmış ve sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları
bulunmaktadır.
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
03 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- HATIRALAR
- Hamalıçayköy deyince Sayın
İhsan Madanoğlu' nun Çayköylü olduğunu bilmekte fayda vardır.
Madanoğlu ileri görüşlü, evrensel düşünen, Fransızca, Arapça ve Farsça
lisanlarını bilen, kendi kendisini yetiştirmiş birisiydi. Kendisiyle
yakınlığımız annem tarafından akrabalığına dayanır.
- Madanoğlu üç evlilik
yapmıştır. İlk hanımı Mazlumoğullarında olup bu hanımından Seyit ve
Hilmi adında iki oğlu ve Ayla isimli bir kızı vardır. Ayla Edebiyat
Fakültesinden mezun olmuş, aynı okulda öğretim üyeliği yaparken İhsan
İstanbullu ile evlenmiştir.
- 1961 yılında İhsan Bey
Çorum'a gezmeye geldiğinde, bana da misafir olmuştu. Bir konuşmamız
sırasında kızı Ayla'nın 27 Mayıs İhtilalının ileri gelen
komutanlarından Cemal Madadanoğlu'na bir mektup yaz mış, mektubunda
sizinde soyadınız Madanoğlu olduğuna göre, Çorum’la bir alakanızın
olup olmadığını sormuş. Ondan aldığı cevabi mektupta Çorum'la bir
alakam yok. Yalnız büyük babamın babası Çorum'un Çayköyünden
geldiklerini, hatta tarlalarının içerisinde bir kudret hamamı yani
kaplıca olduğunu söylerdi diye yazmış. Biz İhsan Beye hep dayı diye
hitap ederdik.
- Benim çalıştığım daire
köylerde sosyal tesisleri yapmak için gerekli ödenekler verilen yerdi.
Hamamlı çayköy'de bulunan bu sıcak suyu Çorumlulara kazandırmayı
kafama koymuştum. Zamanın Çorum Valisi olan Mehmet Varinli ile çok iyi
anlaşırdık. Projemi bir gün Vali Beye açtım oda iyi olur diyerek bana
destek verdi ve bana elindeki ödeneği Özel İdareye aktarmamı istedi.
Bu işi Bayındırlık Müdürlüğüne yaptıralım, çünkü senin şu anda 3 adet
köy nakli işin var dedi. Aktardığım ödenekle Hamamlıçayköy'de keşif
yapıldı. O zamanlar köylünün kullandığı ılıca havuzu çukurda bulunuyor
ve köylüler bu havuzda kendir ıslıyorlardı. Burasının çok eski
zamanlardan beri bilindiği etrafında bulunan mermer kırıklarından
anlaşılıyordu. Keşif yapılırken hamamın yerini eski havuzun yerine
değil 30 metre hatla suyu getireceklerdi yere yapmaya karar verdiler.
Ben durumu öğrenince kaplıca suları nazlı olur, hamamı eski yerine
yapın diye ısrar ettiysem de verdikleri karadan dönmediler ve hamamı
yaptılar. Hamam su verdilerse de su hamamın seviyesine çıkmadı.
Yeniden ödenek istenerek hamamın havuzunun kotunu eski havuz kotuna
indirdilerse de su kaçmış ve kaybolmuştu. Buranın suyunun sıcaklığı
30-35 derece sıcaklıktaydı. Yapılan hamam uzun seneler atıl kaldı.
Konuya Devlet Su İşleri el attı. Su bulundu uzun zaman su çaya
akıtıldı. Köylü bu sudan sulama amacından başka faydalanamadı.
- Zaman geçti Çorum'un eski
sünnetçilerinden meş hur Hasan Ağanın torunları bu hamamı kiraladılar.
Kendi çabalar ve güçlerinin yettiği şekilde havuz ve hamam yaptılar.
Allah onlardan razı olsun. Çorum'a bu tesisi kazandırdılar.
- Benimde hayalim geçte olsa
gerçekleşti.
-
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
04 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- DEVLET DEMİR YOLLARI
- 1934 veya 1935 li
yıllarında ilkokul talebesiydim. Bir hayli yaramaz bir çocuktum. O
zamanlar Çorum Saat Kulesi etraf “Buğday Pazarı” idi. Okuldan çıkar
çıkmaz, okulun hademesi beni mağazaya getirip teslim ederlerdi. Çok
haylaz olduğum için eve gidince evi karıştırırdım. Evdekiler benim
yaramazlığımdan bıkmışlar, okulun hademeleri tembihlenmiş ve ben
onların nezaretinde mağazaya getirilir, akşamleyin de eve
götürülürdüm.
- Saat kulesinin etrafında
da zahire (tahıl) tüccarlarının bulunduğu dükkânlar vardı. Bunlardan
aklımda kalanlardan:
-
Tombuşoğulları, Battaloğulları, Benderlioğulları, Alaybeyoğulları,
Faruk Karabaşoğlu (Faruk Çağlar) Eski Beden Terbiyesi Müdürü Nusret
Çağların babası, Azaboğulları vb. bu kimseler o zamanki Çorum'un
sözleri geçen tahıl tüccarları idiler.
- Bizim mağazada hareketli
günler geçerdi. Tüccarların biri gelir,biri giderdi. Hatta eski
Milletvekili İhsan Tombuş'a Madanoğlu bir iki saat Fransızca dersi
verirdi.
- Bir gün tüccarların
arasında bir telaş ve dükkândan dükkâna gitmeler başladı. Aralarında
anlayamadığım tartışmalar, fısıldaşmalar birkaç gün sürüp gitti.
Sonradan; ismini hatırlayamadığım Devlet Demiryolları Genel
Müdürlüğünde görevli Tatar Mahalleden bir hemşerimiz, Çerikli
Demiryolu hattının Amasya Demiryolu hattına bağlatma isteğini Çorum'un
ileri gelenlerine anlatması ve bu hattın Devlet Tahvillerinin almaları
için Ankara'dan bizzat Atatürk görevlendirerek Çorum'a göndermişti. Bu
zat Atatürk'ün isteğini tüccarlara anlatmış. Tüccarların telaşının
sebebi demiryolunun Çorum'a gelmesi olduğunu sonradan öğrendim.
- Bu
konuşmalara biraz da dedikodular eklenmeye başlamıştı. Bunlar ”Gelen
görevli, Tatar Mahalleli ya, tren istasyonunu Tatar Mahallesine
yaptırmak istiyormuş...”,”Yok tren Çorum'a gelirse,kendileri çiftçinin
ekinini istedikleri fiyata alamayacakları ve köylü isterse ekinin
trene atıp,istediği yerde satabilme imkanına kavuşması...”,”köylünün
gözünün açılacağı,yeni yeni iş sahalarının açılacağı...”,”şimdi 10-15
kuruşa günlükle çalışan amelelerin en az,80-100 kuruşa
çalışacakları...” vb. dedikodular yayılmaya başladı ve sonunda
Ankara'dan Gazi'nin görevlendirdiği hemşerimizi Çorum'dan kovdular.
Böylece Çorum Demiryolundan mahrum oldu. Ben bu hadiselerin can
şahidiyim. O zatı Çorum'dan kovanlar bu dünyada cezalarını çektiler,
acaba öbür dünyada halleri ne olacak.
- Seneler sonrası bir
yaşlılar sohbetinde rastladım o yaşlılar şimdiki benim yaşımda idiler.
Kendi aralarında:”Atatürk'ün Amasya'ya, Havza'ya hatta Merzifon'a
kadar gelip te Çorum'a gelmedi “ sorusunu birbirlerine sorarlarken
kulaklarımla duymuştum.
- Bir not: Atatürk
tarafından görevlendirilen bu hemşerimiz; Pastacı Gürsoyların
büyüklerinden öğrendiğime göre, ismi Ziya Bey imi ve Gürsoyların
Dayıları olduğu, bir ara Milletvekilliği yaptığı, Gazi’nin verdiği bu
görevi hemşehrilerine anlatamadığı, yada anlamamalarına üzülerek bir
daha Çorum'a gelmediğini, hatta akrabalarını bile bir daha aramadığını
söylediler.
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
05 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- VALİ VARİNLİ’NİN HİZMETLERİ
- Hatıralarımdan bir not
Bozboğa köyünü naklettiğimizde idi. Rahmetli Vali Varinli o zamanlar
Çorum'da görevli idi. İyi anlaştığım valilerdendi. Bozboğa köyünün bir
su derdi vardı. O zamanki yere yalnız köye getirilecek suyun membaı
ile köyün kotu arasındaki fark çok azdı ve hesabı 2 parmaklık su çelik
boruyla suyun gelmesi zor diye ben iddia ediyordum. Su ancak 10
santimlik amyant beton boru ile gelir diye aramızda itilaf vardı.
Varinli araya girdiyse de hayli uzun bir aradan sayın vali, valiler
toplantısı için Fransa’ya gitti. Onun yokluğunda her kurum anlaştık
benim önerdiğim yolla köye gereğinden fazla su getirdik. Bu arada bir
gece yarısı evin kapısı çalındı. Kapıyı açtım iki polis memuru
gelmişti. Sizi vali konağından telefona çağırıyorlar diye haber
getirmişlerdi. Üzerimi alel acele giyerek polislerle beraber vali
konağına gittik. O tarihlerde bu günki gibi her evde telefon nerede
idi ? PTT de Karakolda, vilayette, vali konağında gibi yerlerden
başkalarında nadiren telefon bulunuyordu.
- Vali konağından beni
Fransa'dan Sayın Varinli arıyormuş. Biraz bekleyince telefon çaldı,
beni ahizeye çağırdılar. Varinlinin bana ilk sorusu Boğabağı'nın suyu
oldu. Kurumlar arası problemi hallettik, köye suyu getirdik diye müjde
verince çok sevindi ve şöyle dedi:” Senin gibi cesur, tutuğunu koparan
idareciyi Çorum',memlekete, ailene bağışlasın. Seninle gurur
duyuyoruz. Varol” dediği halen kulaklarımda çınlıyor. Nur içinde
yatsın.
- Rahmetli Varinli bulunmaz
bir idareci, vefalı insandı. Çatak tesislerini bitirmiştik. Beni
çağırttı. Odasına gittim bana:”Otur bakalım” dedi. Senden Çatak
Dinlenme evlerini yapan taşeronun (Aziz Özker) işini beğendim. Sosyal
tesislerden her halde ödeneğinden artan olacak dedi. Bende evet
efendim, ödeneğimiz var dedim. O halde o ödenekle Beki hamamını
restore ettirelim. Bir de 2-3 daireli lojman yaptıralım. Paran
yetmezse Özel İdare kanalı ile takviye ederiz dedi. Ben düşünmeye
başlayınca aklımdan geçenleri okudu. Hiç düşünme; ben biliyorsun
Amasya Valiliğinden geldim. Beki'ye biraz yatırım yapalım ve orayı
Amasya'ya devrederiz.
- Beki yerine de Hamamözünü
pilesipisit yapıp Çorum'a bağlatırız. Hamamözünde modern tesisler
yaparız. Çorumluları Havza’ya, Bursa’ya gitmekten kurtaralım dedi.
Gelen parayı İller Bankası köy tesisleri payından alırım yeter ki sen
Hamamda bir hafta kal plesipit yap köylüyü ikna et Çorum'a
bağlanmaları sağla. Ben bir hafta uğraştım çoğunluğu temin edemedim. O
sıralarda Varinli de hastalandı Ankara'ya gitti. Ziyaretine gittim
beni o hasta haliyle kabul etti ve bana:”Seni Hamamlıçay kaplıcasında
dinlemedim. İşin çok diye yapım işini Bayındırlığa sevk ettim, onlarda
hamamı yanlış yere yaptılar. Senin dediğin yere yapsalardı suyunu
kaçırmazlardı. Neyse o fasıl geçti. Asıl seni buraya çağırtmamın
sebebi şu. Ankara Belediyesi Fen İşlerinden Çorum’a terminal tesisi
projesi ile asri mezarlık planı temin etmen. Belediye Reisliğim
devresinde Belediye Fen İşlerinden gönderdiğim kimseler temin edip
belgeleri bana bulup getiremediler. Neticede Ankara'da 6-7 gün kaldım.
Terminal ve asri mezarlık projelerini temin edip getirdim. Bu günkü
terminal ve asri mezarlık projeleri onun zamanına aittir. Sağ olsunlar
ondan sonra seçilen Belediye Başkanları da terminali yaptılar. Asri
mezarlık projesini Yaydiğin Kırında faaliyete geçirmek istedilerse de
arazi ayesli toprak olduğundan cesetler çürümez denildi. Bu proje bu
günlere kadar uzadıysa da şimdiki Belediye Eskiekin civarında asri
mezarlık yapmaya başlamış. Proj çok kapsamlı. Camisi, gasil haneler,
imam evi olan,çok güzel bir proje idi. Mutluyum ki karınca kararınca
benimde katkım oldu.
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
06 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
- ÇORUMLU SABRİ DİL
- 1956 yılları idi.
Çorum'dan acilen Ankara'ya çağırıldım. Ankara Akköprü de sanatkâr
göçmenler için kurulacak 350 evlik Varlık Mahallesinin yapımı için
geçici görevle inşaat amiri olarak görevlendirilmiştim.
- 1956-1957 seneleri idi.
Ankara Varlık Mahallesi bitmek üzere,350 evlik muazzam bir mahalle.
Her türlü sosyal tesisleri hazır! Hele okulu. Rahmetlik Başbakan Adnan
Menderes'in deyimiyle “Balkanların en güzel okulu” derdi, zira haftada
bir yeni kurulan mahalleyi gezmeye gelir incelemelerde bulunurdu.
Yaptığımız okul aynı zamanda şantiye ve inşaat amirliği görevini de
gören ve benim de makam odamın bulunduğu yerdi.
- Menderes'in etrafında
çoğunlukla bakanlardan Şemi Ezgin,Ethem Menderes,Fuat Hayri
Ürgüplü,hazine genel müdürü Burhan Ulutan bulunur,gezileri bitince de
benim odamda bir kahve içmeyi adet edinmişlerdi.
- Bir günün sabahı
idi. Şantiye Şeflerinden Yüksek Mühendis Mimar Şerafettin Emiroğlu bir
telaşla odamda girdi. Hayrola bu heyecan ne diye sordum. O da Mersin
Toprak İskân Müdürü Sabri Bey ziyaretinize gelmiş dışarıda bekliyor
sizinle görüşmek istiyor dedi. Buyursunlar dedim içeriye aldılar.
- Gelen Sabri Bey Efendi,
terbiyeli bir beyefendi idi. Kahve ikramından sonra konuşmaya
başladık. Nereli olduğumu sordu. Çorumluyum diyince çok sevindi ayağa
kalkarak bende Çorumluyum dedi ve kucaklaştık. Sabri beye
kimlerdensiniz diye sordum, aslını saklayana haramzade derler ben
Elekçi Hasan Kâhyanın torunuyum. Dört senedir Mersin Toprak İskân
müdürlüğünü üstleniyorum. Mersinden başka yere tayinimi istedim. Tayin
istememin sebebi ise her seçimde Mersinliler zorluyorlar seni Mersin
Belediye Reisi sonra da milletvekili yapalım diye ısrar etmeleri
üzerine onlara; arkadaşlar benim aslım çingene, sizin içinde benim
içinde yazık olur, müellif siyasetçiler insanın yedi sülalesini
araştırır desem de yakamı bırakmadılar. Bu yüzden Ankara'ya tekrar
tayinimi istemeye geldim. Mersinliler yine benden önce genel müdürlüğe
bir heyet göndermişler tayinini yapmayın diye. Yine tayin
yaptıramadım. Gelmişken Ankara'ya yapılan şu mahalleyi bir gezeyim
dedim ve sizinle karşılaştık dedi.
- Biraz oturduktan sonra
müsaade isteyip çıktı. Bende uyandırdığı tesir gerçekçi, evrensel
düşünen, tatlı konuşmalı ve kendini yetiştirmiş bir kişiliğe sahip
olması idi. Öldü ise Allah Rahmet eylesin, sağsa Allah sağlıklı
ömürler ihsan etsin.
- Bundan daha birkaç ay önce
önünde çift sıra 70 yaşında akasyalar bulunan yeni müze binası
yanmadan önce Çorum'a Sanat Okulu görevini uzun süre yapmış, daha
önceleri ise Ziraat Muallim Mektebi görevi görmüş, asıl bu bina Çorum
Sağlık Okulu olarak açılmış bulunan binada, ziraat mektebi iken Sabri
DİL buradan ziraatçı olarak bitirmiş ilk mezunlarındandı!
-
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|