DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

 
İÇİNDEKİLER
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Rıza HARDAL
Rıza HARDAL ÖN SÖZ
GÜZEL VATANIM
GEÇTİ BÖYLE
NE GÜZEL
CAMİLERDE
GÖRMEYE DEĞİYOR ŞU ÇORUM'UM
BEN DEĞİL MİYİM?
RAMAZAN MANİLERİ
BARIŞ KARDEŞLİK SEVGİ
BAKTIM ORTALIK KARMA KARIŞIK

BİR GÜN SORULURSUN
BİZDENDİR
AĞAÇ DİKELİM
TEMELİ BUDUR
BU BAYRAMDA
YÜCE MEVLAM NASIL VARAM DİVANE BEN
TÜRKİYE’ME BENİM
CAMİLER CAMİLER
İKİ GELİN BİR KAYNANA
GÖNÜL
“BU VATAN BÖLÜNMEZ; ŞEHİTLER ÖLMEZ! ”
ATAM
VEREM HAFTASI
GÜZEL ÇORUM’UM
ÖĞRETMENİM
DEVRİ ÂLEM AZDI İNSAN BOZULDU
GÜZEL ÇORUMUM
ÇİĞDEMLİ ÇİÇEKLİ KÖYÜM
OKU OKU OKU
BU KUTSAL GÖREVDE
MİNİK KUŞLAR,GÜZEL KUŞLAR
TÜRKİYE’M
BARIŞ KARDEŞLİK SEVGİ

BİR GÜN
YİNE YERİMDE SAYARIM
TÜRKİYE’M BENİM
EL GİBİ
DEVRİ ÂLEM AZDI İNSAN BOZULDU
BU İMİŞ
İKİ BİN ÜÇ NASIL GEÇTİ BEYLER HEY
SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN
DÖNELİM Mİ GERİ
TEKRAR

 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM

            Bu sanal kitapta bulunan çalışmalar; arkadaşlarımızla birlikte basılı olarak yayımladığımız 53 sayı “Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat” dergimiz ve 54’üncü sayıdan sonra da sanal olarak yayımladığımız dergi ile “Sarı Çiğdem Şiir Defteri” dergimizde yayımlanmış çalışmalardan derlenmiştir

Tarafımdan arkadaşıma bir ufak armağan olarak hazırladığım bu sanal çalışmamda onların da çalışmalarını derli toplu olarak sizlere sunmak amacı taşımaktadır.

Çalışmalarımın bir sanal kitaplık olarak sizlere ulaşması ve sizlerinde bilgilenmenizi ve ilgileneceğinizi ummaktayım.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Rıza HARDAL  
Rıza Hardal 1937 yılında Çorum Kuşsaray Köyü'nde doğmuştur. Küçük yaşlarda annesini 7 yaşında da babasını kaybetmiştir. Amcası tarafından 1945-50 yılları arasında ilkokulu Kussaray Köyü'nde bitirmiştir. 
1950 yılında Ladik Akpınar Köy Enstitüsüne girmiş, 1 hafta sonra okulu terk etmiştir. Köyde çiftçilik ve çobanlıkla geçimini sağlamıştır.  
15.12.1959'da evlenmiş. 26.01.1960 da asker olmuştur. Vatani görevini Isparta' da yapmıştır.1962'de askerden dönmüştür. Döndüğünde çiftçilikle uğraşımını sürdürmüştür.15.03.1970 yılında Halk Eğitim Merkezine 657 Devlet Memurluğu Statüsüne girmiş, Halk Eğitim Folklor ve sosyal faaliyetleri yürütmüştür. Oğlu Ali Hardal ile halk oyunları öğreticiliği yapmış, 26 yıl 3 ay yurt içi turnelerine Çorum'u temsilen Hitit Folklor topluluğunu götürmüştür. Festivallerden bazıları 26 Ağustos 1971 Malazgirt Savaşının 900.yıl dönü-mü Festivali, Erzurum, Sivas Kongre şenlikleri, Ağrı, Artvin İllerinin Kurtuluşları, Edirne Kırkpınar Şenlikleri vs... buna benzer 26 yıl 67 ili dolaşmıştır.1995'de emekli olmuştur. 
Rıza Hardal bir okuma meraklısı olduğu için 3 oğlan 2 kız 5'ini de okutmuş eğitim öğretim katarına katmıştır. 
İlkokul çağlarından itibaren yazı yazmaya başlamış 500'ü aşkın ürünü vardır. Bunlar Avrupa'da, Ankara'da,
Çorum da  yerel gazete, dergi ve bültenlerde yayınlanmaktadır. Çocukları Anadolu'nun çeşitli yörelerinde görev yaptığından uğraşılarım arasında, yurt içi gezilerinde araştırma yaparak yerel gazete ve radyolarda ürünlerini sergilemektedir. 
04.03.208 tarihinde Kültür Bakanlığının açmış olduğu bir sınava katılarak “Halk Şairi” unvanı ve şair tanıtım kartı verildi. O adet şirir bakanlık arşivinde bulunmaktadır.
Şiirlerinde insan sevgisi, tabiat, yoksulluk üzerine yazmaktadır. 1000 den fazla çalışması bulunmaktadır. Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat dergimizde ve Sarı Çiğdem Şiir defterinde Çalışmaları yayımlanmıştır.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÖNSÖZ

 

            Elinize aldığınız basılı materyalleri okurken insana biraz sıkıntı verir gözükse de o materyali inceledikçe merak ve ilgi ile okurlar. Bu okuduklarında uyarı ve öneriler bulurlarsa bu okuduklarını düşünmelidirler.
            Bizler yazdıklarımızla sizlere yol göstererek tecrübelerimizin sizlere ışık vermesini ve onlardan zamanı gelince faydalanmanız için çalışmalarımızı kaleme almaktayız.
15,10,2010 Çorum

Rıza HARDA

 

Rıza HARDAL
Rıza HARDAL ve Eşi Sevim HARDAL
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 04

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GÜZEL VATANIM
Yaşadım yıllarca senin bağrında
İncitmedin beni güzel Vatanım!
Bayraklarım dalgalanır hudutta
Sana doyum olmaz Vatanım!
 
Karadeniz kenarları ormandır
Torosların tepesi hep dumanlıdır
Erzurum’un soğuğu pek yamandır
Sana doyum olmaz Vatanım!
 
Marmara’da martılar geziniyor
Akdeniz’de gemilerin yüzüyor
Eserlerin tarihlerde yazıyor
Sana doyum olmaz Vatanım!
 
RIZA der unutma burada sözün
Sanki Cennet ala Ege Denizin
Güzel Vatanıma bağlıdır özüm
Sana doyum olmaz güzel Vatanım!
23/08/1975

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 05

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GEÇTİ BÖYLE
Hayata gözümü açtım
Elin kapısına düştüm
Bazı ağladım, bazı coştum
Çocukluğum geçti böyle.
 
Çiftçilik, çobanlık yaptım
Yaptığımdan hisse kaptım
Askerde silah patlattım
Askerliğim geçti böyle.
 
Elli dokuz’da evlendim
Geçimi başıma sardım
Başlı bir iş bulamadım
Bir zamanlar böyle geçti.
 
Otuzunda memur oldum
Davulumda ekmeğimi buldum
Beş çocukla ortada kaldım
Ap açıkta kaldım böyle.
 
Çalıştım emekli oldum.
Başıma bir yuva kurdum
Belli olmaz mesken yurdum
Seyyah olup gezdim böyle
 
Söyle garip RIZA söyle
Dünyanın ahvali böyle
Elli yıldır SEVİM ile
Hayatımı sürdürdüm böyle.
25/10/2010 Kuşsaray Köyü.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 06

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

NE GÜZEL
Hayaline nasıl girdim sevgilim
Benim ile seviştiysen ne güzel
Bülbül gül dalına konduğu gibi
Şakıyarak ötüştüysen ne güzel
 
Güzel hayal miydi, yoksa düş müydü?
Soğuk muydu, sıcak mıydı, kış mıydı?
Acı mıydı, tatlı mıydı, aşk mıydı?
Afiyetle yediysek ne güzel!
 
Paralar mı saydık yoksa zaman mı?
Aramızda engel mi var, günah mı?
Ayrılırken dedik vakit tamam mı?
Sevişerek ayrıldıysak ne güzel!
 
Bir rüya hayaline girdimse,
Ağladıksa, inledikse,güldükse

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 07

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

CAMİLERDE
Cami ibadet yerimiz
Bir ismi Allah evimiz
Dini bilgi yuvamız
Camilerde, camilerde.
 
Allah Rızası kazanmak
Beş vakit namazı kılmak
Tövbe ederek yaklaşmak
Camilerde, camilerde.
 
Diyanet işleri bakar
Geceleri kandil yakar
Gönül gönülleri koklar
Camilerde, camilerde.
 
Allah bir Muhammed haktır
Gidenlere engel yoktur
Gitmeyene günah çoktur
Camilerde, camilerde.
 
Ezan namaza çağırır
Minarelerden bağrılır
Secde edip eğilinir
Camilerde, camilerde.
 
Dini yolu, erkan yolu
Orda bağla eli kolu
RİZA diyor doğru yolu
Camilerde, camilerde.
04/10/2010

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 08

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GÖRMEĞE DEĞİYOR ŞU ÇORUM İLİ
Görem dedim bende Çorum ilini.
Derem dedim bahçesini gülünü.
Biraz methedeyim hasbıhalini.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Mevsimine göre ürün yetişir.
Dallarında bülbülleri ötüşür.
Nice âşıkları yanar tutuşur.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Ankara, Samsun güzergâhında
Fabrika bacaları Köse dağında
Nice insanlar yetiştirmiş bağrında.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Esnafı, memuru, çiftçisi, köylü
Güzeli meşhurdur, hep uzun boylu.
Antika olmuştur, araba yaylı.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Yükseğinde sıra dağlar kurulur.
Büyük kale ortasında durulur.
Saat kulesinde zaman vurulur.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Osmancık'ta Kızılırmak çağlıyor.
İskilip'in ormanları sağlıyor.
Alaca Hattuşaş dilde anılıyor.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Alacahöyük müzendir eserin.
Geçtim Ortaköy’e meftun gezerim.
Mecitözü, Kargı,Bayat pazarın.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Elli okul yirmi beştir camisi
On ikiye bölmüştür mahallesi
Yüz elliye yükselmiştir nüfusu
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.
Reklâmın dağılmış Hattuşaş, Hitit.
Kentlerin, lokantan, folklorun Hitit
RIZA der yer altı eserin Hitit.
Görmeğe değiyor şu Çorum ili.

 

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 09

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BEN DEĞİL MİYİM ?
Ey şirin Kuşsaray bakman yüzüme
Bağrında yaşayan ben değil miyim ?
Altmış yıldır kulak verdin sözüme
Senin öz evladın;ben değil miyim ?
 
Kısmet bizi böyle gurbete atan
Sağ olsa ses verse;mezarda yatan,
Sağmaca’da koyun,kuzu otlatan
Yazıda çüt süren,ben değil miyim ?
 
İhtiyar olanlar bükmüş belleri
Ninni söyler anaların dilleri,
Saatlerce uzun süren yolları
Yaya giden,gelen,ben değil miyim ?
 
Sağmaca,Kel Veli suların içip
Uykusuz kalarak serimden geçip,
Büyük göl yamaçlarında,ekini biçip,
Harmana getiren,ben değil miyim ?
 
Kardeş,bacı çalışırdı işinde
Bahçelikte çiçek açmış döşünde
Bir vefasız sevgilinin peşinde
Yıllarca dolaşan,ben değil miyim ?
 
Kazmayı,küreği,baltayı alan
Odun şeleğini sırtına saran
Kağnı,arabayla,at,öküz yoran
Kara saban süren,ben değil miydim ?
 
Kim görürdü bu nasırlı elleri
Yoluna feda ettim serleri
Sırımlı çarıkla bitmez yolları
Bağ,bahçe edenler,ben değil miydim ?

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 10

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

RAMAZAN MANİLERİ
Ramazan’ım merhaba,
Bizlere verdin sefa
Rabbimize hamdolsun
Her nefeste bin defa.
 
Kavuştuk Ramazan’a
Hem de büyük ihsana
Bu ayda oruç tutmak
Huzur verir insana.
 
Göz aydın hepimize
Mübarek günler bize
On bir ayın sultanı
Hoş geldin evimize.
 
Şükür bu aya geldik
Akşam hilali gördük
Sevinçlere gark olup
Yüzü secdeye sürdük
 
Karşıda viran saçak
Dayansa yıkılacak
Uyumayın komşular
Bu gece sahura kalkılacak.
 
Bahçeden aldım narı
Narın kabuğu sarı
Güle oynaya geldi
On bir ayın sultanı.
 
Şu dağları aşmadan
Çorba mantı taşmadan
Allah’ım sen kavuştur
Ramazan başlamadan.
 
Bu aya hürmet gerek
Nimete şükür gerek
Mübarek Ramazan’da
Bize ibadet gerek.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

11

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BARIŞ, KARDEŞLİK, SEVGİ
Bu cehalet yaktı gitti milleti,
Barış türküsünü çalalım canlar
Aramızdan yok edelim illeti
Sevgi, saygı ile dolalım canlar
 
Sevgi, hoşgörüdür her işin başı,
Gözlerden akıtman kan ile yaşı
Vahşi insanlara koyalım karşı
Barış, hoşgörüye erelim canlar.
 
 
Mayın patlamasın, silah atılmasın
İnsanlar çıkıp da dağda yatmasın
Büyük balık küçük balığı yutmasın
Yutmadan barışa erelim canlar.
 
Denizde yüzmesin filo gemiler
Top götürmüş Mehmet kolun inler
Cana kıymasın zebaniler, caniler
Barış hoş görüyü görelim canlar
 
 
Herkes Vatan milletin korusun
RIZA der bulanık sular durulsun
Çocuklar kundakta rahat uyusun
Barış, hoşgörüye erelim canlar
13/09/2008 ÇORUM

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 12

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BAKTIM ORTALIK KARMA KARIŞIK
Araştırdım şu dünyanın halini
Baktım ortalık karma karışık
Kime sordumsa hal ahvalini
Baktım ortalık karma karışık
 
Dünya iyi ama sağlam direk yok
İnsan iyi ama acır yürek yok
Timi aç ölüyor kimisi de tok    
Baktım ortalık karma karışık
 
Kimi zengin açlık nedir bilmiyor
Kimi fakir rezillikle ölüyor
Ortadoğu cayır cayır yanıyor
Baktım ortalık karma karışık
 
Gülcü güçsüzleri ezip geçiyor
Kimi konuyor da, kimi göçüyor
Kimi konyak, rakı, şarap içiyor
Baktım ortalık karma karışık
 
Dünya döner çarkı felek dönmez mi?
Bu belalar boynumuzdan inmez mi?
Birlik olsak bir yaşasak olmaz mı?
Baktım ortalık karma karışık
 
Vuran vurana da, kıran kırana
RIZA sus diyorlar hesap sorana
Bakmıyonmu ortalıta talana
Baktım ortalık karma karışık
15/06/2009 Çorum

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 13

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR GÜN SORULURSUN
Dinimizde yoktur kusur
Arama harap olursun
Ben biliyorum diyor isen
Yanlış yolda kaybolursun
 
Denizlerce ilmin olsa
Uyarım ki okyanusa
Nefesin tabi olursa
Sıkıntıda bulunursun
 
Tevatürü elden koyma
Akıllı ol ilme doyma
Edeb cibalini soyma
Yorgun düşer yorulursun
 
Dünya fani ahret baki
Çoğu gitti ömrün ne ki
Mala mülke güvenme ki
Yaptığından sorulursun
 
Haram yeme helalini ye
Yalan deme sahisin de
İştü işin hakikisi bu
Ettiğinden sorulursun
 
Doğru çalış çok dürüst ol
Dinimizin şantı beş yol
Hardalım der sen sakin ol
Ne yaparsan bilinirsin
01-02-2002

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 14

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİZDENDİR
İktidardan al haberi,
Kürk ondadır,çul bizdedir.
Koltuk onda,dolar onda,
Dayanılmaz hâl bizdedir.
 
Sanki yoğuz,sanki varız.
Ne deseler hep uyarız,
Ne acayip mahluklarız,
Ağız onda,dil bizdedir.
 
Artık derman yoktur derde.
Çay,kahve hasretiz evde.
Altın onda,inci onda,
Geçmez akça,pul bizdedir.
 
Kazılanlar hep boynumuz,
Çıkmaz artık yok suyumuz,
Yok arkamız,yok dayımız,
Kaşınacak,kel bizdedir.
 
Uymuyorlar şartlarına,
Göz dikerler sırtlarıma,
Yıllar yılı sırtlarına
Hep binerler,bel bizdedir.
 
Düşün nice aç yatanı,
Felaket olup batanı,
Bütün şu Cennet Vatanı,
Kurtaracak,dil bizdedir.
 
Kış geliyor,odun kömür,
Yeter artık kısalt ömür,
Bozuk düzen,yollar çamur,
Kurtaracak el bizdedir.
 
Mutfakta aşımız yoktur,
Döner de taşımız yoktur,
İşsiziz aşımız yoktur,
Açık,açlık hal bizdedir.
 
Devlet çoban;Millet koyun,
Ark dolmuştur,akmaz suyum.
Artık oktan çıkmış yayım,
Atılacak el bizdedir.
 
Büyükler koltuk derdinde,
Yurtsuz gibiyiz,Yurdumuzda.
Adaylarda oy derdinde
Sandık bizde,el bizdedir.
 
Artık yeter RIZA lak lak.
Kafam oldu allak bullak.
Bir gün olur tepe taklak.
Oylar veren el bizdedir.
10.08.2002
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

15

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

AĞAÇ DİKELİM
Güzel Çorum’um şu kaleye yaslanmış,
Kaya yosun tutmuş,toprak paslanmış
Bir fidan dik diye bize seslenmiş
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
 
Ceviz kumu sever,meşe bayırı,
Badem taşlık sever,söğüt çayırı,
Yetiştir ormanı yapan hayırı
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
 
Çorum’un doğusu esiyor Poyraz
Fidan dikimine verelim bir hız,
Açılır gül fidan,sümbülle,nergis
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
 
Kazma,kürek koş,sakın boş durma.
Varıp da ağaca baltayı vurma
Sıcağı çok sever portakal,hurma.
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
 
Sen dikersin ama bu ağaç benim,
Hemi havam,suyum,hemi de kanım.
Canlı varlıkların ahiri ölüm
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
 
Kuralım her semte hatıra ormanı
Yeşertelim,köşe bucak her yanı
Daha fazla üzmen Rıza HARDAL’ı
Boş durma vatandaş ağaç dikelim !
25 03 2004

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 16

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TEMELİ BUDUR
Geçti ramazan geldi bayram
Niceleri oldu hayran
Çalışalım ehli iman
İslam’ın temeli budur.
 
Bayram geldi barışalım
Uzay çağı yarışalım
Çarpışmadan anlaşalım
İnsanlığı yolu budur.
 
Bayramın ikinci günü
Unutalım kini,dünü
Evveli,ahiri hani
İmanın temeli budur
 
Üçüncü gün daha canlı
Eskilerden kalan var mı ?
Dargınlık,kırgınlık olur mu ?
Kur’an-ın temeli budur
 
Kırgın dargın barışı
Koyun kuzuya karışır
Küçük büyüğe danışır
İnsanlığın yolu budur.
 
Doğru yürü izlerini
Hakka çevir gözlerini
RIZA bitir sözlerini
İyiliğin temeli budur.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 17

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU BAYRAMDA
Arifeden sonra bayram
Biri Kurban,diğeri Ramazan
Barışalım ehli iman
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Gurbet elden eş,dos gelir
Hemi doğar;hemi ölür
Kahi ağlar,kahi güler
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Dağda çoban koyun kuzu
Aşıklar çalıyor sazsı
Ana,baba,oğlu,kızı
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Küsülü,dargın barışır
Küçük büyüğe danışır
Tatlı yer,tatlı konuşur
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Hayır işler başı demek
Bir yıl boşa gitti emek
Sıkça giyinip eğlenmek
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Cümle alem hayır duanız
Şen olsun,yurdun yuvanız
Biz günahkar kullarız
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Deliye her gün bayram derler
Akıllı der malı neyler
Ziyaret edilir dede,nineler
Bu bayramda,bu bayramda.
 
Hastalara şifa olsun
Dertlilere deva olsun
RIZA eder ıslah olsun
Bu bayramda,bu bayramda.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

   18

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

YÜCE MEVLAM NASIL VARAM DİVANE BEN
Oruç tutmam,namaz kılmam.
Nasıl varam yanına ben,
Bir lokmacık haram yeyem,
Nasıl varam huzura ben ?
 
Zekat dedin veremedim,
Dertlerime dert ekledin.
Param yok Hacca gitmedim,
Nasıl varam yanına ben ?
 
Kelime şahadet getirdim,
Yurdum,yuvamda oturdum.
Şeytanlarımı artırdım,
Nasıl varam yanına ben ?
 
Gercecik idim yaşlandım,
Dünya ahvalin başladım
Şeytanlarımı taşladım,
Nasıl yanına varam ben ?
 
Can  cesetten çıktığı an,
Dertlerime sen ol derman
İşte geldim huzura ben.
Nasıl varmam yanına ben ?
 
Doğru yoldan ayrılmadım,
Yandaşlarca kayrılmadım,
Kutnu kumaş giyinmedim,
Nasıl vardım yanına ben ?
 
Yeşil toprak gazel oldum
Dünya bize güzel oldu,
RIZA candan bezer oydu,
Nasıl varam divane ben ?
05-10-2005

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  19

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TÜRKİYE’ME BENİM
Leventler, dervişler, şair sultanlar
Selimler, Yavuzlar ve Genç Osmanlar
Sebiller, çeşmeler,kaleler,hanlar.
Kömürüm, demirim,yatağım yardam
Tanrı’nın Türklüğe adağı Yurdum.
 
Köroğlu’nun sesi Çamlıbel’lerde
Emrah nağme nağme gezer dillerde
Keremin izi var ıssız yollarda
Bitmez güzelliğin asla Türkiye’m
Geçmesin günün yasla Türkiye’m
 
Ağrı’nın tevatür olunur kuşları
Afyon’un, İzmir’e uçar kuşları
Mermi yaptık, kurşun yaptık taşları
Sakarya’da zulmü boğduk Türkiye’m
Düşmanı bağrından kovduk Türkiye’m
 
Niksar’ım bir ulu hisar içinde
Dört mevsim yem yeşil bahar içinde
Seni sevdim bunca diyar içinde
İçimde bir avuç korsun Türkiye’m
Türklüğe ebedi yansın Türkiye’m
 
Mevlana’m huzura ermiş Konya’da
H. Bektaşi Veli’yi ermiş murada
Rızalar Tanrım vermiş dünyada
Bitmez bu aşk yaza yaza Türkiye’m
Sana feda olsun RIZA’M Türkiye’m

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  20

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

CAMİLER CAMİLER
Cami bizim şaheserimiz
Allah zikreder dilimiz
Hem ölümüz,hem dirimiz
Camilerde,camilerde.
 
Yedi Ekim’dir haftası
Ruha aşılamak tavası
Dini görevlinin başı
Camilerde,camilerde.
 
Cami Allah’ın evidir
Mümin olanın yeridir
Hem evidir,hem yeridir
Camilerde,camilerde.
 
Camilerde zengin fakir
Takke vurur,eder zikir
Beyaz sakal,siyah kakül
Camilerde,camilerde.
 
Cami bir ibadet yeri
Din eğitimin temeli
Halkın eğitiminin yeri
Camilerde,camilerde.
 
Allah rızasını kazanmak
Tövbe ederek yaklaşmak
Beş vakitte namaz kılmak
Camilerde,camilerde.
 
Diyanet işleri bakar
Geceleri kandil yakar
Gönül gönülleri kokar
Camilerde,camilerde.
 
Allah bir Muhammed haktır
Gidenlere günah yoktur
Her işin başı doğruluktur
Camilerde,camilerde.
 
Dini yolu Erkan yolu
Orda bağla eli,kolu
RIZA diyor doğruluğu
Camilerde,camilerde.
01-10-2005

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 21

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İKİ GELİN BİR KAYNANA
İki gelin bir kaynana
Kavga eder yana yana
Kaynana olmuş divane
İki gelin bir kaynana
 
Küçük gelini Pakize
Hizmetçi mi geldim size
Sıcar bakılacak yüze
İki gelin bir kaynana
 
Büyük gelin adı Şermin
Küçük gelin çokça zalim
Kaynana çekiyor zulüm
İki gelin bir kaynana
 
Kaynananın adı Ayşe
Rastık çekmez hilal kaşa
Hasret kaldı sıcak aşa
İki gelin bir kaynana
 
Çamaşırı makine yur
Bulaşığı makine yur
Kaynana evi süpürür
İki gelin bir kaynana
 
Kocaları işten gelir
Kaynana gözyaşın siler
Gelinler saçlarını yolar
İki gelin bir kaynana
 
Eskiden edep vardı
Büyük küçüğü severdi
Küçük büyüğü sayardı
İki gelin bir kaynana
 
Her şeyimiz oldu moda
Kayın baba kaldı ortada
Üçünün de yüzü kara
İki gelin bir kaynana
 
Çıt çıkmazdı ki eskiden
Asır mı döndü RIZA
Evi barkı terk eden
İki gelin bir kaynana
02/02/2004

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 22

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GÖNÜL
Yine havalandı uçtu
Ulu dağa düştü gönül
Denize mi, dağlara mı?
Kime bakam şaştı gönül.
 
Çorum Bursa’nın arası
Yavrular bülbül yarası
İkisi de ana yavrusu
Hangisine düştü gönül.
 
Durmadan akar çağlar
İkisine ayıram paylar
Deniz dağlara doğru ağlar
Hangisine düştü gönül.
 
Doğa derki benim anam
Denizim der sana vermem
Sevimin der parçalanmadan
Ortalıkta şaştı gönül.
 
Barış durmaz sazın çalar
Aramızda sıra dağlar
Tükenmiyor uzun yıllar
Hat safhayı aştı gönül.
 
RIZA diyor alamam ben
Türkü sayam gönülden
Sevimimi vermem ben
Kimde kaldı şaştı gönül.

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 23

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

“BU VATAN BÖLÜNMEZ; ŞEHİTLER ÖLMEZ! ”
Oğlum Şehit diye ağlama anne !
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
Göksün vurup ciğer dağlama baba!
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
Vatana göz diken alçak insanın,
Ne namusu vardır ne de ki arı,
Kanı yerde kalmaz Mehmetçiklerin,
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
Dedenden, babandan bizlere kalmış,
Nice zorluklara atalar almış,
Lozan’da İnönü sınırı çizmiş,
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
Size sesleniyorum Ey Türk Milleti!
Aradan kaldırın kini, illeti,
Kimse deviremez cumhuriyeti
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
Ben bir garibanım birliğe işim,
Ne ekmeğim vardır, ne tatlı aşım.
Ölende, öldürülen hepsi soydaşım,
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
Bu vatan bütündür asla bölünmez
Alnına yazılan yazı silinmez
Yeri Cennet âlâ Mehmetçik ölmez
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
 
RIZA diyor yetmiş üç milyona sözüm
Yas tutmuş tellerim çalmıyor sazım
Sağduyulu olun oğlum ve kızım
“Bu Vatan Bölünmez Şehitler Ölmez! ”
25,10,2007

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 24

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ATAM
Ata oldum Türkiye’ye
Işık tuttun düşünceye
İzin dönmedin geriye
İzinden gidelim Atam!
 
Cumhuriyeti kurdu ya
Düşmana sille vurdun
Laikliği getirdin ya
Yolundan gidelim Atam!
 
Nice devirler yaptınız
Eski çağı kapattınız
Doğruluğu yarattınız
Yolundan gidelim Atam!
 
Yolu dağlardan aşırdın
Düz ovalara düşürdün
Düşman teptilin şaşırdın
Yolundan gidelim Atam!
 
Sağlık mutluluğa erdin
Her derdin çaresini buldun
Kayıtız, şartsız dedin
İzinsiz gidelim Atam!
 
Okuma, yazma öğrettin
Başöğretmendin milletin
Rıza der büyük kıymetin
Başımıza taçsın Atam!
1/9/2007 Çorum

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 25

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

VEREM HAFTASI
Sağlam kafa sağlam vücutta olur,
Zayıf insanları veremde bulur.
Yorgunluk,halsizlik,öksürük gelir.
Mum gibi eritir,verem insanı.
 
Vücut dediğin kemik,ettendir
Verem mikrobunun kökü süttendir
Halsizlik,yorgunluk temel etkindir
Kor gibi eritir verem insanı
 
Sindirim ağız,dişlerden başlar
Ağzında salyalar,gözünde yaşlar,
Kırkına varmadan yolu yokuşlar
Buz gibi eritir verem insanı.
 
Kalbi durur şişman olan insanın
Kurt gibi kemirir ciğeri hayvanın
Çare bulunmaz mı geçer zamanın
Gül gibi soldurur verem insanı.
 
Sağlam olan baş yastık istemez,
Zamanı geçse doktor istemez
İştahı kesilir vücut beslenmez,
Mum gibi eritir verem insanı.
 
Sivilceyi kurcalama çıban edersin,
Gözle görülmez ki ciğer ne dersin.
Gürbüz beslenmezsen çabuk erirsin,
Kar gibi eritir evrem adamı.
 
Allolle,sigara verem dostudur.
Uykusuz,yorgunluk hemen hasta eder.
TB.-BCG aşısın nider
Mum gibi eritir verem insanı.
 
Kansere ADS’e çare bulmazlar.
RİZA der vereme merhem olmazlar,
Selam versen selamını almazlar.
Buz gibi eritir verem insanı.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  26

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GÜZEL ÇORUM’UM
Açılın kapılar Çorum geliyor
Kekliğin sesinde yürek deliyor
Kızılırmak damla damla eriyor
Senin bu sedana güzel Çorum’um
 
Sivas illerinde sazın çalınır
Seksen il içinde adın anılır
Kızılırmak akar akar durulur
Senin bu sedana güzel Çorum’um
 
Kırk ilin gençleri  yarış başladı
Otuz dokuzunu Çorum haşladı
Çorum Güzel Sanatları işledi
Güzel sanatları güzel Çorum’um
 
Nerde doğu bülbülleri,nerede
Aşık Veysel, Z. Haliller nerede
Celal Güzel,sesler bilmem nerede
Sesler gençleri güzel Çorum’um
 
Türk kaderi Erzurum’da Sivas’ta
Bütün ekipleri bıraktı yasta
Emeği geçenler ustaymış usta
Sacide Metini güzel Çorum’um
 
Bursayı temsilen bir kızım gitti
Çorum’u temsilen torunum gitti
RIZA der Allah’ım çok yardım etti
Sesleri,sözleri güzel Çorum’un
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 27

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÖĞRETMENİME
Elli beş yıl sonra buldum izini
Hayalledim sanki cansız yüzünü
Rastlamadım oğlan ile kızını
Bir ustamsın,çekiç,keser öğretmen
 
Bin dokuz yüz kırk beş,elli arası
Niçe fakirlerin sardın yarası
Şu Çorum’la Kuşsaray’ın arası
Yaya gelir gider idin öğretmen
 
Öğrenci gelmeden okul açardın
Öğrenci ruhuna bilgi saçardın
Bizimle oturup çorba içerdin
Bencil,kibirlenme yoktu öğretmen
 
Rahatladım senin ismin duyunca
Şiirlerinden de ilham alınca
Dünya benim oldu erdim sevince
İlim,irfan yuvasıydın öğretmen
 
Bir yere giderken vekilim derdin
Önce soru sorar,cevap verirdin
Aç eliniz der,cetvel vururdun
Daim güleç yüzlü idin öğretmen
 
Bir baba misali hitap ederdin
Yaramazlık yapana dur oğlum derdin
Rıza’nın temelini sağlam kurdun
İlim,iran yuvasıydın öğretmen
1950 ilkokul anılarım

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  28

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

DEVRİ ÂLEM AZDI İNSAN BOZULDU
Devri âlem azdı insan bozuldu
Takdir ilahiden böyle yazıldı
Bir aileye beş mezar kazıldı
Bu bayramda böyle geçti karalı.
 
Daraldı da koca dünya daraldı
Ceviz kabuğunun içine girildi
Sandım İstanbul’um işgal edildi
Bu bayramda böyle geçti karalı
 
Her yıl böyle toplu olay oluyor
Trafik terörist canlar alıyor
Her ölene bir bahane oluyor
Ramazan’da böyle geçti karalı.
 
Kimi sevinçlidir, kimi yastadır
Aşağıdan gelen kanlı postadır
Ağrı’da, Bitlis’te, Van’da, Muş’tadır
Ramazan’da böyle geçti karalı.
 
Yüzü geçti ölü, beş yüz yaralı
Tabutlarda bir hizada sıralı
İki bin üç böyle geçti karalı
Bu bayramda böyle geçti karalı.
 
Yangınlar vurgunlar başını aldı
Ormanlar arsa oldu, villalar kondu
İki bin üç böyle geride kaldı
İki bin dört böyle girdi karalı
 
Vuran vurana, kıran kırana
RIZA sus diyorlar hesap sorana
Bakarsınız ortalıkta talana
İki bin üç böyle geride kaldı
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 29

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

GÜZEL ÇORUM’UM
Açılın kapılar Çorum geliyor
Kekliğin sesinde yürek deliyor
Kızılırmak damla damla eriyor
Senin bu sedana güzel Çorum’um
 
Sivas illerinde sazın çalınır
Seksen il içinde adın anılır
Kızılırmak akar akar durulur
Senin bu sedana güzel Çorum’um
 
Kırk ilin gençleri  yarış başladı
Otuz dokuzunu Çorum haşladı
Çorum Güzel Sanatları işledi
Güzel sanatları güzel Çorum’um
 
Nerde doğu bülbülleri,nerede
Aşık Veysel, Z. Haliller nerede
Celal Güzel,sesler bilmem nerede
Sesler gençleri güzel Çorum’um
 
Türk kaderi Erzurum’da Sivas’ta
Bütün ekipleri bıraktı yasta
Emeği geçenler ustaymış usta
Sacide Metini güzel Çorum’um
 
Bursayı temsilen bir kızım gitti
Çorum’u temsilen torunum gitti
RIZA der Allah’ım çok yardım etti
Sesleri,sözleri güzel Çorum’un

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 30

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇİĞDEMLİ ÇİÇEKLİ KÖYÜM
Bahar al giyinir,dağ ile taşlar.
Çobanlar sürüler yaylıma başlar,
Al,yeşil çiçekler açar ağaçlar
Sarı çiğdem,çiçek köy yollarında.
 
Kalelerin taşı,gözlerin yaşı,
Turnalar uçuyor,çiftelli eşi,
Geride bıraktık üç aylık kışı,
Sarı çiğdem,çiçek köy kırlarında.
 
Martta doğar,Nisan ,Mayısta ölür,
Kimi ikiz,kimi üçüz doğurur,
Bunu gören çoluk çocuk sevinir,
Sarı çiğdem,çiçek köy yollarında.
 
Yaz geçmeden ömrü kısadır geçer,
Bütün tabiata kokusun saçar,
Çiğdem yazın geldiğini müjdeler
Çiğdem çiçek,biter yaylalarında.
 
Kırda kekik,yavşan biter yoncalar.
Çocuklar uyutur anne nen çalar,
On iki ayda da,iki ay yaşar,
Çiğdem çiçek,biter yaylalarında.
 
İpek çiçekleri kumaş oluyor,
Gençler söküp başlarına doluyor,
HARDALIM der dağlar al bürünüyor,
Çiğdem çiçek,biter köy yollarında

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 31

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

OKU OKU OKU
Okumanın yaşı olmaz
Delik testi suya kanmaz.
Okuyanlar geri kalmaz,
Dede oku,ebe oku !
 
İster bey ol,ister paşa,
Git okula koşa,koşa.
Yarın girsen de savaşa,
Baba oku,ana oku !
 
Vaktinizi boşa geçirmen,
Adam neme lazım demen,
Anam,bacım,koca ninem,
Ninem oku,bacım oku !
 
Ailede sevgi,saygı,
Küçük diye çekme kaygı,
Kitapları oku,yaz ki,
Oğlum oku,kızım oku !
 
Okumak,yazmakla olur,
İleriye gitmek olur,
Okumayan geri kalır,
Kardeş oku,yoldaş oku !
 
Beşikten mezara oku,
Yakını uzağı oku,
Okursan bilirsin hakkını,
Hala oku,teyze oku !
 
Okumayan cahil demek
Bol para,istersen yemek,
HARDALIM der,ilerlemek,
Büyük oku,küçük oku !

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  32

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU KUTSAL GÖREVDE
Her Türk genci seve seve yapmalı
Bu kutsal görevi, kutsal görevi
Karavana kazanından tatmalı,
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
Akşam geç yatarsın, sabah erken kalk
Bu kutsal görevi yap, hemen şipşak.
Şerefli silahın omuzuna tak,
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
Talim derler eğitimdir bir adı,
Eri, mareşali koruyor yurdu,
İçtima düdüğü, bandolar çaldı
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
En kutsal görevde nöbet beklemek
Ondan sonra asker sırrı saklamak
Vatanı uğruna canını vermek,
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
Her Türk sever yapar bu işi,
Yap kutsal görevde dökme gözyaşı,
Ya ŞEHİT oluyor, yahut da GAZİ
Bu kutsal görevde ,kutsal görevde
 
ŞEHİT oldum diye ana ağlama.
GAZİ oldum diye ciğer dağlama
Bu Vatanı düşmana paylama,
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
Vatan müdafaamız boyun borcumuz,
Böyle karılmıştır bizim harcımız.
Eli silah tutan yaşlı, gencimiz,
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
 
Anam diyor haydi oğlum ol GAZİ
Babam dedi ki ağlaman oğlu, kızı
HARDAL’IM; sev koru yurdumuzu
Bu kutsal görevde, kutsal görevde
19.09.2002 Çorum

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 33

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

MİNİK KUŞLAR,GÜZEL KUŞLAR
Yeşil dallara konmuşlar,
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
Şimdi bir cıvıltı başlar,
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Bir çiçek gibi açarlar
Etrafa neşe saçarlar
Birden pırr diye uçarlar,
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Tüylerinde seher yeli,
Dillerinde gönül teli
Seslerinde sevgi dolu
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Düşünerek ayazları
Unutmayın bu kışları,
Bahçemin yaramazları
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Dal üstünde dizi dizi,
Her mevsim göreyim sizi
Terk etmeyin yuvanızı
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Dalda yuva evinizdir.
Dağlar taşlar köyünüzdür,
Hava sizin yolunuzdur
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
 
Kuşlar oldu arkadaşım
Hem kardeşim,hem yoldaşım.
HARDALIM yuvada boşum,
Minik kuşlar, güzel kuşlar.
06,05,2002 Kuşsaray

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 34

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TÜRKİYE’M
Doğudan batıya uzanan bayrak
Güneşi ilk defa seyreden toprak
Doğudan batıya uzanan Bayrak
Göğü pırıl pırıl suları berrak
Şerefim,şiirim ve şanım benim
Kılıçla kalemin kurduğu mabet
Üstünde ruhların bulunduğu mabet
Her taşın cevahir,her köşen cennet
Hasretin içimde sızı Türkiye’m
Çıkıp yaylasına seyran eyledik
İnip ovasında harman eyledik
Bakıp dağlarına destan söyledik
Buğdayım,zeytinim,ipeğim benim
Sevincim,ümidim çiçeğim benim.
İstanbul’um,anlatılmaz söz ile
Güzelleri mektup yazar söz ili
Minareler yükseliyor naz ile
Sevemem ben senden başka Türkiye’m
Söz yetmez sendeki aşka Türkiye’m
Yıkmak için küfrün sultanını
Fatih’im denize sürmüş atını
Nur doldurmuş göğün yedi katını
Başakların deste deste Türkiye’m
Türkülerin şafak şafak gülleri
Amasya’da kiraz başmış dalları
Bursa’nın Cennet’e gider yolları
Irmakları köpük,köpük Türkiye’m
Haşmetli Türkiye’m,Büyük Türkiye’m

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 35

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BARIŞ KARDEŞLİK SEVGİ
Bu cehalet yaktı gitti milleti
Barış türküsünü çalalım dostlar
Aramızda yok edelim illeti
Sevgi saygı ile dolalım canlar
 
Sevgi hoşgörüdür her işin başı
Gözlerden akıtman kan ile yaşı
Vahşi insanlara koyalım karşı
Barış hoşgörüye erelim canlar
 
Mayın patlamasın silah atılmasın
İnsanlar çıkıp ta dağda yatmasın
Büyük balık küçük balığı yutmasın
Yutmadan barışa erelim dostlar
 
Denizde yüzmesin filo gemiler
Top götürmüş Mehmet kolun iniler
Cana kıymasın talabaniler, caniler
Barış hoş görüyü görelim canlar
 
Herkes Vatan Milletini korusun
RIZA der bulanık sular durulsun
Çocuklar kundakta rahat uyusun
Barış hoşgörüye erelim canlar.
13/09/2008

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 36

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR GÜN
Can iğini ten yününden
Sarar kirmen, ular bir gün.
Sulu yalçınlar önünden
Açılar gül solar bir gün.
 
Gül dalna bülbül konar
Diken güle vermez zarar
Suna saçın baştan tarar
Saçlarını yolar bir gün.
 
Dünya oyur bir gün harap
Ne gül kalır, ne de turap
RIZA sebep olan harap
Gözlerine iner bir gün.
 
Kutret kazanı kaynama
Katılmış seyreder ona
Ecel kolunu boynuma
Habersizce dolar bir gün.
 
Acı tatlı yenmez olur
Yalan gerçek denmez olur
Hep kesilir sular bir gün
 
RIZA sözlerini bitirir
Bülbül gülünü yitirir
Dört mişi alıp götürür
Gelmediğe döner bir gün

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 37

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

YİNE YERİMDE SAYARIM
Dokuz aylık yoldan geldim,                      
Hem ağladım hem güldüm.                       
İnsan olduğumu bildim,                             
Yine yerimde sayarım.                             
 
Doğuş yaştan altmışa denk
Güller açar benek benek
Taa uzaklar yakına denk
Yine yerimde sayarım.
 
İnsanlara baktım gitmiş,                            
Meyvelerim dalda yetmiş,                         
Yaşım elli altmışı bulmuş,                       
Yine yerimde sayarım.                              
 
Aşka sevdaya doymadım
Azları çoğa koyamadım
Hızlı gittiğimi sandım
Yine yerimde sayarım.
 
Ömrüm geçti Ah çekmekle,                      
Gözlerimden yaş dökmekle,                     
Felek belimi bükmekle,                             
Yine yerimde sayarım.                              
 
Ben bu hallerime şaştım
Hayalden hayale düştüm
Eşe dosta kavuşmadım
Yine yerimde sayarım.
 
Çok çalışıp fazla koştum                          
Boranlı dağları aştım.                               
Taa üst kattan yere düştüm,                     
Yine yerimde sayarım.                             
 
HARDAL'ım der acep nettim
Nice kervanları güttüm
Şu dünyada nöbet tuttum
Yine yerimde sayarım.
25.05.1989

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 38

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TÜRKİYE’M BENİM
Güneşi ilk defa seyreden toprak
Doğudan batıya uzanan Bayrak
Göğü pırıl, pırıl suları berrak
Şerefim, şiirim ve yanım benim.
 
Kılıçla kalemin kurduğu mağbet
Üstünde ruhların bulunduğu mabet
Her taşın cevahir, her köşen cennet,
Hasretin içimde sızı; Türkiye’m.
 
Çıkıp yaylasına seyran eyledik
İnip ovasına harman eyledik
Bakıp dağlarına destan söyledik
Buğdayım, zeytinim, ipeğim benim.
Sevincim, ümidim, çiçeğim benim.
 
İstanbul’um anatılmaz söz ile
Güzelleri mektup yazar göz ile
Minareler yükseliyor naz ile
Sevemem ben senden başka Türkiye’m
Söz yetmez sendeki aşka Türkiye’m
 
Yıkmak için küfrün saltanatını
Fatih’im denize sürmüş atını
Nur doldurmuş göğüm yedi katım
Başakların deste deste Türkiye’m
 
Isparta’nın şafak vakti gülleri
Amasya’nın kiraz başmış dalları
Bursa’nın Cennete gider yolları
Irmakları köpük köpük Türkiye’m
Haşmetli Türkiye’m, büyük Türkiye’m

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 39

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

EL GİBİ GİBİ
Dostum sana bir hal oldu,
Ne duruyon eller gibi.
Evvel durgunca akıyordun,
Şimdi taşmış seller gibi.
 
Bendine sığmayıp taştın
Hattını safanı aştın
Deli coşlar gibi koştun
Yeni doğmuş taylar gibi.
 
Nereye gidiyon, dur hele!
Başıma getirdin bela
Sinsice yapıyon hile
Gade değen taşlar gibi.
 
Ağır otur batman dur derler
Yüksek aşağıyı gör derler
Bir alırsan ikisin ver derler
Çok kazançlı bir mal gibi.
 
Akmayıp karışıp coşsun
Gözünün üstünde kaşın
Ne belacı benim başım
Kar yağdıran kışlar gibi.
 
RIZA diyor söz uzatma
Size diyom Ayşe, Fatma.
Ağlayana tacın katma
Ne duruyor eller gibi.

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  40

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

DEVRİ ÂLEM AZDI İNSAN BOZULDU
Devri âlem azdı insan bozuldu
Takdir ilahiden böyle yazıldı
Bir aileye beş mezar kazıldı
Bu bayramda böyle geçti karalı.
 
Daraldı da koca dünya daraldı
Ceviz kabuğunun içine girildi
Sandım İstanbul’um işgal edildi
Bu bayramda böyle geçti karalı
 
Her yıl böyle toplu olay oluyor
Trafik terörist canlar alıyor
Her ölene bir bahane oluyor
Ramazan’da böyle geçti karalı.
 
Kimi sevinçlidir, kimi yastadır
Aşağıdan gelen kanlı postadır
Ağrı’da, Bitlis’te, Van’da, Muş’tadır
Ramazan’da böyle geçti karalı.
 
Yüzü geçti ölü, beş yüz yaralı
Tabutlarda bir hizada sıralı
İki bin üç böyle geçti karalı
Bu bayramda böyle geçti karalı.
 
Yangınlar vurgunlar başını aldı
Ormanlar arsa oldu, villalar kondu
İki bin üç böyle geride kaldı
İki bin dört böyle girdi karalı
 
Vuran vurana, kıran kırana
RIZA sus diyorlar hesap sorana
Bakarsınız ortalıkta talana
İki bin üç böyle geride kaldı

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 41

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU İMİŞ 
Bu dünyada ne yaparsan yap gardaş,
Dünya yalan oyalanmak boş imiş.
Derlerdi ki yakın, dost, arkadaş.
Ona da güvenme sonu boş imiş.
 
Dünyadaki mallarına güvenme
Seninle beraber gitmez boş imiş
Sade seninle dokuz metre bez
Geri kalan mal ve mülkün boş imiş.
 
Fakiri de bir zengini de bir orada
Bir metre çukur buldun derde
Ne altın, ne akçe, para da
Darphaneler senin olsa boş imiş.
 
Malın olsa sağlık olmaz ne fayda,
Yaşlılara bakan olmaz Dünyada
Para el kiridir, geçer rüyada
Dünya kadar malın olsa boş imiş.
 
Boş yere konuşup çeneni yorma
Har dalın yaprağı olur mu sarma?
Kendini sakin tut bağırma
Bağırıp, çağırma hepsi boş imiş.
 
Maziye karışır buradaki sözler
Oradaki dostlar yolunu gözler
İbadetler, sadakalar, niyazlar
Yapsan da, yapmazsan da boş imiş.
 
Yıkma şu gönlünü yapan bulunmaz
Taşar akar sel çatı çatılmaz
Kuru yerde nasır olur yatılmaz
Konfor da, koltuk ta yatmak boş imiş.
 
Burada sözlerin sonuna geldik
Kimini kaybettik, kimini bulduk.
En sonunda RIZA bu candan olduk
Cana can versen de hepsi boş imiş.

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 42

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İKİ BİN ÜÇ NASIL GEÇTİ BEYLER HEY
İlkin başlayalım dünyadan söze
Irak sebep oldu büyük krize
Amerika ile sor İngiliz’e
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Afkan, Irak Müttefikler savaş olacak
Yağmurun yerine bomba yağacak
Amerikan bunda el koyacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Mimi kıracakta kimi yapacak
İnsan cesetleri bir bir kokacak
Yeniden daha çok kriz çıkacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Böyle olursa bu Kıbrıs Rum’a kalacak
Yeşeren fidanlar bir gün solacak
Zavallı Denktaş’ım nerde kalacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Amerikan Irak’tan çıkmam dedi
Saddamcılar nerde kaldı neredeydi
Iraklılar birbirini yedi
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Avrupa birliği yine almadı
Tasdike çıkardı kabul olmadı
Bush Irak’ı yıktı ama ama kurmadı
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
Saddam’ın büstleri devrildi
Irak işgal mi edildi
Sebepse petrol idi
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
 
İsrail de de  şiddet azdı
Filistinlileri ezdi
Arafat esir düştü.
İki bin üç böyle geçti beyler hey!

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 43

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN
İktidar oldular rejim soktular
Adalete siyaseti soktular
Aydınlık dediler ışık yaktılar
Bu işler hep böyle gitmez
 
Görüş gömleğini çıkarttık dediler
Tekkeyi yöneltip hız verdiler
Ayrılık gömleğini giydirdiler
Bu işler hep böyle gitmez
 
Hakkın sözcüsü, halktan yanayız dediler
İMF’nin sözcüsü kesildiler
Emekçi çiftçinin hakkını yediler
Bu işler hep böyle gitmez
 
Herkese refah dediler
Halkı defterden sildiler
Bol vaatlerde bulundular
Bu işler hep böyle gitmez
 
Herkese aş,iş dediler
İşsiz rekoru kırdılar
Şeriat hükümeti kurdular
Bu işler böyle gitmez
 
Vergi terörü estirdiler
Fakir halkı kusturdular
Zenginleri küstürdüler
Bu işler hep böyle gitmez
 
Tüccar siyasetçiyiz dediler
Halkın malını yediler
Kamu mallarını sattılar
Bu işler hep böyle gitmez
15/032004

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 44

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

DÖNELİM Mİ GERİ
Ana yasa baba yasa
Milleti aldı kuru tasa
Benzin atma sönmüş köze
Bizde mi dönelim geri
 
Altı oku zedeledi
Badeleri tazeledi
Talabani, Barazani’yi yedi
Tekrar geri mi dönelim?
 
Menderes, Saddam’lar ne oldu?
Yerlerini Bush’lar aldı
Sade Çankaya’mız kaldı
Yine mi dönelim geri?
 
Atatürk döktü denize
Getirdiniz yüze yüze
Yurt ettiniz Ege’mize
Tekrar gerimi dönelim?
 
Aramızda çözüm bulan
Ne işi var sağın solun?
Vatandaşı bölüm bölüm
Yine mi dönelim geri?
 
Size sözüm Türk Milleti
Bundan var mı daha kötü
Karıştırma Kürt’ü Türk’ü
Yine mi dönelim geri?
 
Hani değişiklik olmadı?
RIZA’NIN yüzü gülmedi
Evet; hayır ne? Bilmedi
Biz demi dönelim geri?

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 45

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TEKRAR
Padişah, Sadrazam, Kadı
Var mı bu yemeğin tadı?
Koca imparatorluk noldu?
Yine mi dönelim geri?
 
Referandum düğüm çözmez
Çok vatandaş bunu bilmez
Gelen selfet geri gelmez
Tekrar dönelim mi geri?
 
Türk milleti sizi seçti
Üstüne bir zehir içit
Vatandaşlar dağa düştü
Yine mi geri dönelim?
 
Geri vites yol alır mı?
Meclis sizlere kalır mı?
Suçsuz Mehmetçik ölür mü?
Tekrar dönelim mi geri?
 
Bush’mu çözümü bulacak
İncirliği mi alacak
Nice suçsuz kanı akacak
Yine mi dönelim geri?
 
Turban dedin baş örtüye
İyi denir mi kötüye
Et yumuşak deynek katıya
Tekrar dönelim mi geri?
 
Vatan bütündür bölünmez
Ölenler ile ölünmez
Şehit olan geri gelemez
Yine dönelim mi geriye?
24/10/2007

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.