| 
         
             | 
      
      
     
                | 
            
      
    |  
        
        DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ 
          OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | 
            
      
    | 
 
        Hazırlayan 
        Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com  | 
        
      
              | 
         
          
    
               | 
            
      
              | 
              
         | 
            
      
              
              
              Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM 
              
              Hayat Hikayesi 
              
              DURMAK YOK 
              PKK 
              RAPORUNA SON RÖTUŞ 
              MUSKA VE DOZER 
              
              2. CUMHURİYET BÖYLE BİR ŞEY OLMALI 
              
              
              ANAYASA MAHKEMESİ 
              
              NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TOPLAMI NEDEN SİLDİ? 
              
              
              ÖZGÜR FEHMİ EFENDİ 
              
              KÜRT RAPORU 
              
              
              KERİMOV'A DÜZENLENEN SUİKAST 
              KARANLIĞA GİDEN IŞIK FETULLAHÇILIK 
               
               
               
  | 
            
      
              | 
               
                | 
            
      
              | 
         
          
    
               | 
            
      
          | 
      
      
      Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan 
      kullanmayınız! | 
            
      
          | 
          Hazırlayan Mahmut Selim 
          GÜRSEL | 
            
      
          | 
          
        
          corumlu2000@gmail.com 
           | 
            
      
          | 
          Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif 
          haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | 
            
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         01  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
                 TAKDİM            
                 
                
                Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve 
                bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak 
                görülmelidir. 
                
                            
                Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini 
                veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da 
                benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir. 
                
                            Bu 
                çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış 
                olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı 
                göreceksiniz. 
                
                            
                Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir 
                kitaptır; onu okumamız gereklidir. 
                
                            
                Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar 
                veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar 
                veremeyiz.  
                
                Mahmut Selim GÜRSEL  
                   | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
         02  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
           | 
      
      
        
              
              
        Nevval KAVCAR
                - Emekli matematik öğretmeniyim. Manisa-Soma'lıyım.
       
 
                - "Yüzleşme" ve "Sivil İhanet" adlı iki kitabım 
      yayınlandı.  
 
                - Yenileri üzerinde, günlük köşe yazılarımdan fırsat 
      buldukça çalışıyorum. "  
 
               
              Yayınevimizin  yayınlanmış dergilerinde yazıları 
              bulunmaktadır. 
          | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         03  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
        DURMAK YOK YOLA DEVAM 
            “Durmak Yok, Yola Devam” İçki 
            Reklamı(ymış)
            Yılbaşı gecesi oldukça geç bir 
            saatte televizyonun karşısındayım. İki kişi geçtiğimiz yılı 
            değerlendirirken, biri diğerine dedi ki: “Durmak yok, yola devam” 
            sloganı viski firması reklâmı, AKP bunu nasıl kullanıyor?” diğeri 
            “Bilmiyorlardır” dedi. Bunun cevabını merak ettim doğrusu.
            Bu sloganı “otobüs firmalarına” 
            yakıştırıyordum, içki firmasına ait çıktı.
            Melih Gökçek ile Kemal 
            Kılıçdaroğlu’nun düellosu, AKP’nin işine yaradığı konuşuluyordu. 
            Yaklaşan yerel seçimlerde Gökçek’in kellesi gider gözü ile bakanlar 
            vardı işe. “Yolsuzlukla mücadele ettiğini” söyleyen Başbakan’ın, 
            “Buraya kadarmış Melih, hizmetlerin için, teşekkür ederiz” diyeceği 
            sanılıyordu. Fena halde yanıldılar.  
            “Gökçek”ten karizmatik aday 
            olmadığı, AKP’nin oylarını böler masalını geçsinler önce. 
            Milyonlarca seyircinin gözü önünde “sayaçlar” yolu ile halkı 
            kazıkladığını ifade eden bir Belediye Başkan adayı var ortada.
             
            Niçin Gökçek sorusuna verilen en 
            ilginç cevap ise şu olmalı. “AKP'nin son MYK’sında yapılan oylamada 
            19 üyeden 10’unun Gökçek’i desteklemesi”  Üçkağıtçılığına rağmen mi? 
            Sorusunu akla getirdi. Üçkağıtçılığına ve vatandaşı dolandırmasına 
            rağmen..AKP’nin Merkez Yürütme Kurulu yani partinin beyni Gökçek 
            demiş.  
            Derler derler.
            İktidarda olan onlar.
         
          | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
         04  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
             
               PKK RAPORUNA SON RÖTUŞ
            
            
             15 Ekim 2007’de Amerika bir rapor 
            yayınlandı. Dış Politika Ulusal Komitesi adlı düşünce kuruluşunun 
            “PKK’nın Silahsızlandırılması; Hareketinin Sınırlandırılması ve 
            Yeniden Kazandırılması” raporuydu bu. İşte o andan itibaren Irak ve 
            Türkiye’de gelişmeler o doğrultuda ilerledi.
        
        
             Neler vardı o raporda?
        
        
             - PKK sorununa çözüm için “Sivil 
            Anayasanın” çıkarılması
        
        
             - Siyasi ve kültürel reformların 
            uygulanması
        
        
             -TCK 301. Maddesi ve Terörle 
            Mücadele Kanununun kaldırılması
        
        
             - Güneydoğu bölgesinin 
            kalkındırılması
        
        
             - Bu tür reformların yapılması için 
            Avrupa Birliği’nin önemi
        
        
             - Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı 
            Mesut Barzani PKK’yı sınırlayan adımları atması durumunda, 
            Türkiye’nin Barzani’yle doğrudan ilişki kurması gerektiği  
            
        
             - DTP’nin PKK’yla Türkiye arasında 
            arabulucu olması
        
        
             PKK sorununun cephede çözümlenemeyeceği ve PKK’nın barışçı bir 
            yaklaşım - sergilemesi durumunda, örgüt üyeleri için af ilan 
            edilmesi
        
        
             Affedilen PKK’lıların Türkiye’de istihdam edilmesi
        
        
              
        
        
             Bahsi geçen rapor PKK’nın 
            bitirilmesi ve PKK’nın G. Doğu’ya siyasi çalışmalar için dönmesini 
            içeriyor. AKP İktidarı bu manada hangilerini yapmış?
        
        
             Sivil Anayasa: Çıkarmak için epey 
            uğraştılar, “Kapatma Davası” engel oldu. Böyle bir dava açılmasa 
            idi, bugün “Sivil Anayasa” konusu ile cebelleşiyor olacaktık. 
            Amerika’nın hedefi “Değişemez Denilen Maddeleri” yok ederek, 
            Türkiye’nin parçalara ayrılmasının önünü açmaktır. Son günlerde AKP 
            milletvekili Burhan Kuzu “Mini Anayasa” diye, aynı hedefe varıcı 
            çalışmalar için nabız yoklamaktadır.
        
        
             Siyasi ve Kültürel Reformlar: 
            Kürtçenin serbest bırakılması, Üniversite’de “Kürtçe” bölüm açma 
            çalışması, “Kürtçe” Kuran-i Kerim basılma işareti ve TRT’de Kürtçe 
            yayın başlayacak olması. Bunları gayet masum isteklerin 
            gerçekleşmesi gibi yerine getiriyor Batı madem ki bunları yaptın, 
            artık “Kürtleri tanı” der mi demez mi? Lozan delinirse, “Türkiye 
            Türklerin elinden alınır mı, alınmaz mı?”
        
        
             TCK 301 Madde: Değişemez maddelerin 
            ve batılı ajanların konuşmasının önünü açacak şekilde değiştirildi.
        
        
             G. Doğu Bölgesinin Kalkındırılması: 
            G. Doğu için öngörülen kültürel, siyasi açılımlarla birlikte 
            güvenleri yerine gelsin, “bağımsızlık talebinde” bulunsunlar diye 
            ekonomik olarak güçlendirilmeleri çalışmaları yapılmaktadır. G. Doğu 
            Ülkenin en geri bölgesi değildir ki?
        
        
             A.B.: AB’nin son 10 yıllık serüveni, 
            Türkiye’nin parçalanması üzerine kurulmuş senaryolarla yürümektedir. 
            Kendi içinde çöken AB’ne Türkiye Doğu Anadolu’yu Ermenilere, G. 
            Doğu’yu da Kürdistan olarak tanımak şartı ile girmesi 
            öngörülmektedir.
        
        
             Irak Bölgesel Hükümeti İle Bağlantı 
            Kurulması: AKP İktidarı bu adımı da atmıştır. Türkiye’nin tanımadığı 
            Kürdistan hayatta kalamaz. ABD Türkiye’ye bunu yaptırmış, iktidar 
            alet olmuştur.
        
        
             DTP’ nin Arabuluculuğu: DTP’ nin 
            bölgede ve Türkiye’de kabul görmesi için, kaçırılan askerler 
            oyununda proje gerçekleşmiştir. Fakat tutmamıştır. AKP, DTP’ ni 
            sollayıcı hareketleri başarı ile gerçekleştirmiştir.
        
        
             PKK’nın Cephede Çözülemeyeceği: 
            başından beri AB, ABD ve yerli işbirlikçileri bunu söylemektedir. 
            PKK, Kürt bağımsızlık hareketidir. Onlarla anlaşın, istediklerini 
            verin. TSK, PKK’yı terör örgütü gördüğü için, askeri bu işe 
            karıştırmayın. TSK’ne baskı ve çeşitli cephelerden saldırı bu 
            yüzdendir. Türkiye’yi koruyucu fonksiyonunu bitirip, BOP’nin 
            güvenliği başta olmak üzere, Amerikan kontrollü politikalarda 
            hizmetkâr olması istenmektedir.
        
        
             PKK’lıların Affedilmesi: İktidar 
            bunun için deneme yapmıştır. “Ananın yanına Dön Affı” gibi. Suça 
            bulaşmayan PKK’lıları geri çağırmışlardır. Şimdi ayrım yapmadan 
            hepsini affetmesi gündeme gelecektir. Ne Zaman? 29 Mart yerel 
            seçimlerinde AKP %50 oy aldıktan sonra.
        
        
             Netice: Türkiye AKP İktidarı ile 
            Türkiye’nin bölünme noktasına doğru “Demokratikleşme” adı altında 
            sürüklenmektedir.  
            
        
             İç Savaş tehlikesi kapıdadır.
        
        
              
        
        
             PKK Raporunu Destekleyen Taraf 
            (Mandacılar Korosu )
        
        
             1-Ankara’nın talebine kulak veren 
            Irak Kürt Bölgesel Hükümeti PKK’yı silahsızlandırmayı amaçlayan bir 
            proje üzerinde çalışmaya başladı.
        
        
             2-Irak’taki iki Kürt partisinin 
            üzerinde uzlaştığı adımların başında Irak Parlamentosu’nun PKK’yı 
            “yasadışı” ilan etmesi geliyor.
        
        
             3-Örgüte “Silah bırak, Türkiye’ye 
            dön” çağrısı yapılacak. Eyleme karışmayan PKK’lılara ‘eve dönüş’ 
            yolunu açacak olan proje BM gözetiminde bir geçiş sürecini 
            öngörüyor. ( Nevzat Çiçek- 14.12.2008 - Taraf Gazetesi)
        
        
              
        
        
             Amerika’nın PKK Raporunu adım adım 
            gerçekleştiren AKP İktidarı ve bu eyleme destek veren Taraf başta 
            olmak üzere medya ayağı. Kendilerine aydın diyen Amerikan 
            mandacıları ve Ermeni özür kitlesi, Türkiye’nin bölünmesine aracı 
            oluyorlar.
        
        
             Bush’un kafasına ayakkabısını atan Iraklı Gazetecinin tırnağı 
            olamaz bizdeki o yazarçizer takımı.
        
        
              
        
        
             Hablemitoğlu’nu Rahmetle Anıyoruz
        
        
             Katledilmesinin üzerinden altı yıl 
            geçti. Onu şehit edenlere lanetle.
        
        
             “Sevgili Dostlar,  
            
        
             18 Aralığın, o kara günün, 5. 
            Yıldönümünde Karşıyaka Mezarlığı 5. Kapıda bulunan kabrinde saat 
            12.00′de ben, kızlarımız ve katılmak isteyen herkes Necip ‘le bir 
            kez daha buluşmak üzere orada olacağız.
        
        
             Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu”
        
           | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         05  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
      | 
      MUSKA VE DOZER | 
      
      
      | 
            Dozerler, kepçeler toprağın altını 
            üstüne getirirken, yerel seçimlere yaklaşıyoruz. Biraz mantık ötesi 
            bir yazı olacak biliyorum, idare edin.
            Ne bileyim bir yandan yaklaşan 
            seçimler, öbür yandan BM yardım örgütü Gazze’den çekilme kararı 
            aldığı bu gün İsrail yine onlarca kişinin kanını döktü. Türkiye’de 
            akla ziyan işler oluyor. Eski Yargıtay başsavcısı teknik takibe 
            takılıyor, çünkü Ergenekoncularla konuşuyormuş. Şimdi aklıma ne 
            geldi. Kendisine geçmiş olsuna gelen, Yargıtay görevlileri de takibe 
            alınır ve emekliliklerine binaen bilmem kaçıncı dalgaya kapılırlar 
            mı?  
            Neyse dönelim evde bulunan muskaya. 
            Sahte hocalar vardır, derler ki senin evde muska var..Eee, ne 
            olacak? O muskayı bulup, karşı muska yaptık mı iş tamamdır. Tez, 
            antitez gibi..Muska nerede? Düşünür gibi yapar, ana kapının yanında 
            bir oda var mı? Bildi, valla. Var , var.. sakalını sıvazlar 
            hoca..İşte o odada. Gidip bulalım. Hoca eve gelir, bahsedilen odaya 
            dalar, arar gibi yaparken elindeki muskayı bırakıverir. İşte..der, 
            burada. Ev sahibi şaşkın ve mutlu. Hoca kendinden emin. Ne alakası 
            var muska ile yerel seçimin değil mi?
            Neyse dönelim yerel seçimlere. 
            AKP’nin gidişatı gidişat değil. Yolsuzluk paçasından akıyor. Nasıl 
            düzelecek bu iş? İşte BOP eş başkanım bunun için seferberlikte. Ne 
            ilginç değil mi? AKP için açılan kapatma davasına konu olan BOP eş 
            başkanlığı başta olmak üzere iddianamedeki birçok madde 
            görüşülemiyor. Bu vesile ile eş başkanlık kaldığı yerden devam 
            ediyor.
            Teknik takibe mi takıldı birileri 
            bilmiyoruz ki.  
            Tekrar 29 Mart yerel seçimine 
            projektör tutarak önemli bir ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Nerden 
            geldiği belirsiz, in mi cin mi olduğunun tespiti yapılamayan 6 
            milyon seçmen bana şunu düşündürttü. Olurda muhalefet seçmenler 
            doğru mu, sanal mı araştırması yapmaz ve seçim haftası çok büyük bir 
            Ergenekon bombasına ulaşılırda kafalar allak bullak olursa. 
            Sandıkların başına dikilecek âdemler, badem yiyerek işi savsaklarsa. 
            (Buraya dikkat)
            Ne olur o zaman? Tüm partilerin 
            gerçek oyları ile birlikte, bir tek partiye sanal oylar akabilir. 
            Akşam namazını müteakiben bir bakmışız ki “hamdolsun %50” oy 
            alıvermiş partinin biri.  
            Bu arada İsrail kararladığı harekâtı 
            bitirmek üzere iken, BM güvenlik konseyi “ateşkes” istemiş. Ne mutlu 
            Türkiye’nin de içinde bulunduğu üyeler “ateşkes”i kabul etmiş. 
            İsrail BM kararını dinlemiş duruma düşmemek için Gazze’de operasyona 
            devam edeceğini açıklamış. Onlarda mı muska arıyor acaba? 
            İsrail’deki hükümeti devirmeyi planlayan bir terör örgütü, orada da 
            olur mu olur. Haklı adamlar. Altlarında dozer, Gazze’yi yıkıyor.
            Bu arada İngiliz Guardian gazetesi 
            diyor ki: “Son tutuklamalar soruşturmanın AKP’nin laik rakiplerine 
            karşı bir cadı avı olduğu şüphelerini artırdı.”  
            İşin ucu İngiltere’ye mi uzanmış 
            gibi.
            Bir dozerde güneş batmayan 
            İmparatorluğun topraklarına. | 
      
      
      |   | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         06  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
             
               2. CUMHURİYET BÖYLE BİR ŞEY OLMALI
            
            Anayasa başkanı, Danıştay, YSK ve 
            Başbakan arasındaki gerginliği görünce, dedim ki bir daha bu tür 
            olayların yaşanmaması için çözüm bulmalıyız. “Çözümsüzlük çözüm 
            değildir” nihayetinde.  
            Öncelikle Danıştay mahkemesine gerek 
            olmadığı için onu kaldıralım. Zaten baş ağrıtmaya başladı. Devletin 
            Başbakanına, Haşim Beyin mahkemesine kafa tutmaya başladılar 
            çaplarına bakmadan. Sanki hukuk okumuşlarda, bir şey olmuş gibi.
            Sonra, YSK ne ihtiyaç var. AKP 
            iktidarı birkaç yasa çıkarıp o görevi devralsın. Ne olabilir? AKP 
            iktidar ve Başbakan Erdoğan “Yeter Gari” diyene kadar Başbakan 
            olsun. Veya bir başka çözüm. Çünkü beş yıl kadar sonra, 
            Cumhurbaşkanlığı, devlet başkanlığı mı gibi konular ve yeni 
            gerginlikler olacak.
            Erdoğan ve Gül aralarında 
            anlaşsınlar, beş yıl ara ile bıkana ya da ölene kadar bu görevi 
            sürdürsünler. Vefatları halinde ailenin büyük oğlu görevi devralır.
            Seçimler ve muhalefet ise 
            demokrasiyi zedeleyen unsur halini aldı. Ortalığı karıştırmaktan 
            başka bir işe yaradıkları yok. Tek parti olsun o da AKP. Millet 
            bıktı kavgadan. Başbakan Erdoğan ister BOP eş başkanı olsun, isterse 
            BOP’un Genel Başkanı olsun. İster şehitlere kelle desin, isterse 
            Öcalan’a “Sayın” desin. Canı ne isterse onu yapsın. Dilinde tüy biti 
            “alt-üst kimlik” demekten. Hangisi alt, hangisi üst nasıl istiyorsa 
            iyi bir ayar çeksin vatandaşlık işlerine.
            Kızılay’ı lağvedip yerine Deniz 
            Fenerini Türkiye’nin millî yardım kuruluşu olarak ilân etsinler. 
            Başına Zahid Akman’ı geçirelim. Bir sürü kanala ihtiyaç yok. Bir 
            tane Samanyolu olsun. Günde bir saat “Cemaat Vakti” olur. Fetullah 
            Gülen’i dinler feyz alırız. O ağlar biz ağlarız, “Amerika, hâlâ bu 
            dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır” demesini huşu 
            içinde dinleriz.  
            Anayasayı tamamen kaldırıp yerine 
            “Sivil Anayasa”yı koysunlar. Değişemez denilen maddelerden kurtulmak 
            şartıyla. Devletin adını Özal’ın arzusu hilafına içinde “Anadolu” 
            kelimesi geçecek şekilde yenileyelim. “Anadolu Etnikistanı” şeklinde 
            örneğin. 36 Etnik kökenin devletin kurucusu olduğu, yeni Anayasada 
            belirtilsin. Böyle bir durumda başkent Ankara’ya hiç gerek kalmıyor. 
            Özerk devletçiklere ait nasılsa 36 başkent olacaktır. Farklılıklar 
            zenginliğimiz ya, o bakımdan.
            Anıtkabir’in bulunduğu yerde 
            kurulacak özerk devlet kesinlikle Türklere ait olmamalı. Onların 
            aklı başına devletleri elden gidince geldiğinden, geçmişi onlara 
            hatırlatacak bir yerde olmamalılar. Veya onları diğer etnik 
            kökenlerin içine azınlık olarak dağıtabiliriz. O daha makul olur.
            Kürtçe TV ile ülkeyi bölmeye 
            nesiller yetiştirmeye uğraşacağımıza, kendi bağımsız yapıları bir an 
            önce kurulsun. Ne halleri varsa görsünler.  
            Diyanet İşlerine hiç gerek yok. 
            Amerika’dan Fetullah Gülen’i getirip, BOP, Şark ve Garp 
            vilayetlerinin Şeyhülislamı olarak ilân ettik mi tamamdır.  
               | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         07  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
      | 
      ANAYASA MAHKEMESİ | 
      
      
      | 
            Anayasa Mahkemesi devletin tek 
            mahkemesi olarak kalmalıdır. Fakat 11 üye kısmı sakata bindiriyor 
            işi. Başkan Haşim Kılıç ve röportör Osman Can yeter. Üyeleri 
            kafalayacağım, dinleyeceğim, tufaya düşüreceğim diye uğraşılıp, 
            aylarca ülkeye vakit kaybettiriliyor. İkisi tabii üye olsun, ölene 
            kadar bu görevi yürütsünler. Yasaları da kendileri belirlesin. İster 
            şeriat üzre, ister akıllarına ne eserse. Onlar rahmetli olunca 
            tamamen lağvederiz gider.
            Etnik devletçiklerin resmi dilleri 
            kendi arzu hilafları doğrultusunda olmalı. Sadece Türklerin resmi 
            dili İngilizce olmalı. Türk diye millet mi var. Geçmişi tamamen 
            sileceksiniz beyinlerinden ki fırlamalık yapmayalar.
            “Soykırım” kabul edilerek, 
            Ermenistan Anayasasında gösterildiği şekli ile D.Anadolu’da 
            “kendilerine” ait olduğunu iddia ettikleri yerleri verelim. Bitsin 
            artık “özür dileme” teferruatı.
            Bu işleri acil tarafından yürütelim. 
            AB “devlet Politikası” vs ile ağır aksak, onun gönlü olacak, bunun 
            gönlü olacak beklemeyelim. 70 milyona referandum uygulayalım. 36 
            etnik kökene bölünmek istiyor musunuz? Sorusu sorulsun ve tek cevap 
            hakkı olsun. “Evet”
             
            İŞİ KÖKTEN ÇÖZELİM.
            Türk Silahlı Kuvvetleri şimdi kalkar 
            “Cumhuriyeti koruma “ falan karıştırır işe. Gerçi Anayasa değişince 
            o maddeler kalkmış olur. Onlar içinde bir çözüm bulur bulmaz, 
            yukarıdaki planı uygulayalım, derim. Ne bileyim TSK’ne görev olarak 
            zincir mağazaların güvenliği verilebilir. “Mecburi askerlik” 
            kalkınca, ortada ordu falan kalmayacağından kendi kendilerine 
            dağılır giderler.  
            Türkiye’yi hayal ettiğim şekle 
            getirmek için çaba harcayanlarla uğraşmak yerine, açalım önlerini. 
            “Yollarına devam etsinler.”  
            Yetti gayri.
             
            
             
                | 
      
      
      |   | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         
         08  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
      | 
            NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TOPLAMI NEDEN SİLDİ? | 
      
      
      
          
            - 22 
            Temmuz 2007 seçimlerinde anormallik vardı. AKP’nin belirli 
            rakamlarla baştan itibaren otomatiğe bağlanmış oranla önde 
            gösterilişinden tutun, nüfus konusundaki çelişkili bilgiye kadar 
            tamamı problem içeriyordu.
 
            - Öyle 
            olduğu yönündeki kanaatim 2008 Ocağında ilan edilen Türkiye nüfusu 
            ile pekişti. Bu arada çalışmalarımda kullanmak üzere Nüfus işleri 
            genel müdürlüğündeki istatistikî bilgileri kayıt altına almıştım.
 
            - 
            Devletin resmi kurumunun sitesindeki son üç yılın istatistikî 
            bilgilerinde genel toplamlar silinmiş. Bu tedirginlik oluşturdu 
            bende. İç İşleri bakanlığına bağlı olan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri 
            Genel Müdürlüğü sitesinde yeni nüfus açıklanıncaya kadar yayında 
            olan toplamlar neden kaldırılır?
 
            - Eski 
            nüfus bilgileri doğru ise, yenisi yanlıştır.  
 
            - Yeni 
            nüfus bilgileri doğru ise, eskisi yanlıştır.
 
            - Netice 
            olarak ortada bir yanlışlık göründüğüne göre, tüm bilgiler oynanmış 
            olabilir.
 
            - Nüfus 
            ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Sitesinden Alınan Bilgi
 
            -  
 
           
          
            
              
              
                - Eski kayıt
 
               
               | 
              
              
                - Nüfus
 
               
               | 
              
              
                - Yeni kayıt
 
               
               | 
              
              
                - Nüfus
 
               
               | 
             
            
              
              
                - 2003
 
               
               | 
              
              
                - 71.337.204
 
               
               | 
              
              
                - 2003
 
               
               | 
              
              
                - G.Toplam Silinmiş
 
               
               | 
             
            
              
              
                - 2004
 
               
               | 
              
              
                - 72.357.300
 
               
               | 
              
              
                - 2004
 
               
               | 
              
              
                - G.T. Silinmiş
 
               
               | 
             
            
              
              
                - 2005
 
               
               | 
              
              
                - 73.429.426
 
               
               | 
              
              
                - 2005
 
               
               | 
              
              
                - G.T. Silinmiş
 
               
               | 
             
            
              
              
                - 2006
 
               
               | 
              
              
                - 74.530.959
 
               
               | 
              
              
                - 2006
 
               
               | 
              
              
                - G.T. Silinmiş
 
               
               | 
             
            
              
              
                -  
 
               
               | 
              
              
                -  
 
               
               | 
              
              
                - 2007
 
               
               | 
              
              
                - G.T. yazılı değil
 
               
               | 
             
           
          
            -  
 
            - 2007 
            yılı nüfusunu site verisinden toplarsak Türkiye nüfusu 75.472.570
 
            - 2008 
            Yılı adrese dayalı Nüfus kayıt sistemine göre Nüfus     70. 
            586. 256
 
            - Arada 
            5 milyonluk fark var. Bu durumda hangi nüfus doğru?  
 
            -  
 
            - Daha 
            iyi anlaşılması için değişimden önce kaydettiğim tablo ile 
            veriyorum.
 
            - Nüfus 
            Sayımı İlanından ÖNCE Nüfus ve Vatandaşlık işleri G.Md. sitesi
 
            -  
 
            - YAŞ VE CİNSİYETE GÖRE NÜFUS 
            İSTATİSTİĞİ    (TÜRKİYE GENELİ)   
            
            
 
            - 2006 yılı ülke geneli
 
            - Erkek                       
            Kadın                
            Toplam Nüfus 
            
 
            -                                             
                                                         
 
            - 37.223.254             
            37.307.705      74.530.959
 
            -  
 
            -  
 
            - 2008 Ocak ayında Nüfusun İlanından 
            SONRA Nüfus ve Vatandaşlık işleri  G.Md. sitesi
 
            -  
 
            - YAŞ VE CİNSİYETE GÖRE NÜFUS 
            İSTATİSTİĞİ    (TÜRKİYE GENELİ)   
            
            
 
            - 2006 yılı ülke geneli
 
            - Genel Toplam kısmı tamamen 
            kaldırılmış
 
            -  
 
            -  
 
            - 2007 yılına ait Nüfus ve 
            Vatandaşlık işleri G.Md. sitesindeki rakamlar toplanırsa  75.472.570
 
            - 2007  Haneye göre yapılan 
            Nüfus sayımı sonucu…. …………..70. 586. 256
 
            -  
 
            - Hangisi doğru?
 
            -  
 
            - Seçmenin artıp, nüfusun azaldığı 
            netice neyin göstergesidir?
 
            -  
 
            - Seçmen sayıları
 
            - Yapılan Seçimler  
                   Seçmen  Sayısı
 
            - 3 Kasım 2002
 
            - Genel Seçimler              
            41.407.027
 
            - 28 Mart 2004  
 
            - Mahalli İda. Seçimi        
            43.552.931
 
            - 22 Temmuz 2007
 
            - Genel Seçimler   
                      42.799.303
 
            - Son Nüfus sayımına
 
            - Göre                           
            48.265.644
 
            - 22 
            Temmuz 2007 seçiminden altı ay sonra yeni nüfus açıklanmış ve bu 
            nüfusa göre, altı ay içinde 6 milyon seçmen artışı oluşmuştur.
 
            - Bu 
            bilgiler ışığında CHP ve MHP’nin ortak seçim bürosu kurarak, Türkiye 
            Genelindeki genel oy toplamına, SEÇSIS’i devre dışı bırakarak 
            kendilerinin ulaşması gerekir.
 
            - Ortak 
            seçim bürosu kurulmaz, neticeler SEÇSIS ve Cihan Haber Ajansı 
            inisiyatifine bırakılırsa, AKP’nin yerel seçimlerde alacağı oy oranı 
            %50 yi geçebilir.
 
            -  
 
            - Not: 
            Veriler Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğü sitesinden 
            alınmıştır.
 
           
         | 
      
      
      |   | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
         09  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
        | 
         ÖZGÜR FEHMİ 
        EFENDİ 
        
        Allah kimseyi para pulla imtihan etmesin. 
        Şu kısacık ömrünü satacak çok kişi var çevrede. Adı yaptığının 
        karşılığını almak gibi masum fakat 100 bin liraya da köşe yazılmaz yahu 
        Fehmi Koru. Her kim neyi abartırsa abartsın, bunca parayı önüne 
        serenlerin beklediğini misli ile veriyorsun. O paranın onda birine AKP 
        iktidarı önünde takla atan onca şarlatan bu miktarı duyunca dudakları 
        uçuklayacaktır emin ol. 
        
        Günlerdir aldığı miktar ortalarda 
        geziyor, millet “vay bee” diyordu. Nihayet cevap vermiş, diyor ki: “Elde 
        ettiğim ekonomik bağımsızlık, bana, fikirlerimi özgürce açıklayabilme 
        fırsatı da tanıdı. Kimseye eyvallahım yok, canım sıkılınca ceketimi alıp 
        gidebilecek haldeyim.” ( F.Koru- 18 Şubat 2009- Y.Şafak) 
        
        Binlerce lirayı sana ceketini alıp gitmen 
        için ödemiyorlar Fehmi Efendi. Hizmetinin karşılığı o para, ananın ak 
        sütü gibi helal değil bilesin. Hele ceketini al bak, kimlerle hangi 
        telefon görüşmelerin, bağlantıların ortaya saçılacak.  
        
        Odatv’nin yayınına göre TMSF’den program 
        başı 32 milyar almış. Toplam da 640 milyar ediyor. Bunca para “Ekonomik 
        özgürlük” saçmalığı ile açıklanamaz. 
        
        TMSF cevap versin hele. Daha kimlere 
        ulufe dağıtıldı?  Bahsi geçen dağıtıma kim karar veriyor? Sorusundan 
        başlayarak cevaplasın TMSF sultanlığı. 
        
          | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
         10  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
      | 
      KÜRT RAPORU VE ABANT PLATFORMU | 
      
      
      | 
            2007 Ekimindeki “Kürt Raporunun” 
            gelişmiş versiyonu Obama’nın önüne konuldu demiştim. “Kürdistan 
            Üzerinde Çatışmayı Önleme” raporunun ana fikri; TSK’nin PKK ile 
            mücadeleden çekilmesi, PKK için af çıkarılması ve Çapulcistan’ı 
            tanımaya yönelik adımların atılması idi.
            Bu adımlar 29 Mart 2009 yerel seçimi 
            sonrasında atılacaktır. Bir yandan Brüksel’in talebi doğrultusunda 
            bölge halkını daha azdıracak çözümler öne çıkarılacak, öbür taraftan 
            Irak’ın Kuzeyindeki yapı ile tanımaya dönük çalışmalara girilecek.
            Obama’nın Gül ve Erdoğan’ı arayarak 
            “bölgenin liderisiniz” mealindeki sözlerinin altında yatan budur. 
            Amerika’nın Ortadoğu, Kafkaslar ve Asya siyasetindeki öngörülerini 
            Erdoğan ve Gül’e aktarması “Top sizde” demesi, yerel seçim sona 
            erdiğinde daha anlam kazanacaktır.
            Amerika Obama döneminde daha atak 
            siyaset yürütecek ve muhtemeldir ki İslâm Coğrafyasının, Washington 
            lehine dönüşümü hız kazanacaktır. “Barış, terörle mücadele ve 
            demokrasi” kelimelerini çok duyacağız.  
            Avrupa ve Amerika’nın Türkiye’den 
            beklediği davranış, “içerde Kürtleri özgürleştirmek, dışarıda 
            Irak’ın Kuzeyindeki yapıyı tanımaktır.” İç kamuoyuna bunu anlatmanın 
            yolu onlara göre “PKK terörünün bitirileceği” müjdesidir. PKK’nın 
            bitme vakti gelmiştir. Tahterevallinin PKK ucu aşağı inerken, 
            Kürdistan kısmı yukarı kalkacaktır. Geçmişin coğrafi bölgesini, ABD 
            lehine devletleşme sürecine tanıyarak katkı vermemiz istenmektedir.
            Sevr tekrar karşımızda yani. Ülke 
            toprakları önce G.Doğu’dan başlayarak “Kürtleri” ve “K.ırak’taki 
            yapıyı” tanıyarak, yasal bölünme sürecine girecektir.  
            İşte bu günleri yaşarken, Fetullah 
            Gülen’in “Abant Platformu” Irak’ta toplandı. Dolar yürekli olan bir 
            yığın kendini bilmez oraya giderek, Amerikan politikasına hizmetkâr 
            olduğunu ilân etti.
            İki gün boyunca orada konuşulanın 
            özü “Türkiye’nin o soysuz yapıyı” mutlaka tanıması üzerinde 
            yoğunlaştı. Fetullah Gülen’in Amerika’nın menfaati doğrultusunda 
            adım attığının ilânı Erbil’deki toplantıdır. Sonuç bildirgesinde 
            “Türk medyasının bakış açısını değiştirmek ve Kürt Yönetimini 
            tanımak” vardır.
            Tanımanın göstergesi de Abant 
            hizmetkârlarına göre:
            “Erbil’de bir Türk Konsolosluğu ve 
            Ankara’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bir temsilciliğinin 
            açılması” dır.
            AKP iktidarı gelmeden önce 
            Türkiye’nin kırmızı çizgisi “Irak’ın kuzeyinde oluşacak Kürdistan’ın 
            harp sebebi olacağı” idi.
            Görüldüğü gibi Erdoğan çok şeyi 
            değiştirdi. Millî menfaatler aşındırıldı. Daha daha aşındırılması 29 
            Martta yerel seçimi kazanmaları sonrası olacaktır.
            Yoksa oğluna değil gemicik, isterse 
            trans Atlantik alsın. Çevresi Harun gibi gelip, Karun’a dönüşsün. 
            “Millete din iman deyip, kendilerine han hamam alsınlar.”  
            Türkiye altımızdan kayıyor. 
            Yolsuzluklar, millî menfaatlerimizin aşındırılmasına bakınca hafif 
            kalıyor.
             
          | 
      
      
      |   | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için 
        tıklayınız  | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
        11  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        
        
          - KERİMOV'A DÜZENLENEN SUİKAST
 
          - 
          Amerikan Kolejlerinin Özbekistan’da kapatılma tarihi epey eski. 2000 
          yılı. Gerekçesi Devlet Başkanı İslâm Kerimov’a suikast girişimi. 
          “Kerimov bu kararı alırken kendisine yönelik bir suikast girişiminde 
          Gülen yandaşlarının da yer aldığı”nı açıklamış, Ankara’ya da 
          bildirmişti.
 
          -             Görüyor musunuz hangi 
          fonksiyonları yerine getiriyorlar.
 
          -             Güvenlik servislerinin 
          takibi ile varılan bir netice. Bu konuları kapsayan TV programı da 
          yaptılar. O programda( Basın – 21 Şubat 2009);
 
          - 1- 
          Özbek Ulusal Güvenlik Servisi tarafından hazırlanan ve devlet 
          televizyonunda 16 Şubat günü yayımlanan “Karanlığa Giden Işık” 
          başlıklı belgeselde ise Nurculuğun ve Gülen hareketinin tarihi 
          anlatıldı ve bu hareketin özellikle yatılı okullar aracılığıyla 
          yaydığı görüşlerin Özbek ulusal kültürüne ve bilincine aykırı olduğu 
          vurgulandı.” 
 
          - 2- 
          Özbek televizyonu, Türkiye'den gelen Fethullahçıların kurduğu 
          okulların özellikle yatılı statüyle faaliyet gösterdiğini, bunun 
          amacının da öğrencileri ailelerinden ve çevrelerinden uzaklaştırarak, 
          24 saat kendi denetimleri altında, daha kolay etkilediklerini 
          belirtti” 
 
          - 3- 
          Fethullah Gülen tarikatının binlerce yıllık Özbek kültür ve 
          geleneklerini yıkıp din yoluyla beyin yıkadığını belirten Özbek 
          Televizyonu, bu okullardan mezun olan iyi eğitimli, çocukların ileride 
          devletin kilit noktalarına gelmesinin amaçlandığını vurguladı.
 
          - Bunları 
          biz değil, Özbek Devleti söylüyor.
 
          -             Hollanda Hükümeti de 
          mercek altına aldı cemaati. 
 
          -             Amerikan 
          emperyalizminin bu kolu geriletilirse, insanlık rahat nefes alır.
 
          -   
 
          - Abant 
          İle Türkiye’yi Sırtından Vuranlar
 
          -             15 Şubatta Erbil’de 
          cemaat – Amerika işbirliğinde yapılan toplantıda “Türkiye Kürdistan’ı 
          tanısın” denmiştir.
 
          - 
          Washington’un “Kürt raporunun” hayata geçmesi için gereken yaptırım, 
          sonuç bildirgesine girmiştir.
 
          - 
          Türkiye’ye bunu yapan, bulunduğu ülkelere neler yapmaz?
 
          
             -  
 
          
         
         | 
      
      
        
        
          -  
 
         
         | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         
        
        
        
        BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
          12  | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
      | 
             
               KARANLIĞA GİDEN IŞIK FETULLAHÇILIK
            
            Fetullah Gülen gerçeği ne kadar 
            anlatılsa, ayet gereği bazıları görmüyor, duymuyor. Amerika’da 
            hazırlanan Kürt raporunu meşrulaştırmak için, Abant Platformu 
            Musul’da toplanmıştır. “Türkiye Kürdistan’ı tanısın” denmiştir. 
            Böyle bir şey olursa, bu çığ nerede durur? Fetullah Gülen dinî bütün 
            Müslüman mıdır, yoksa Müslüman –Türk kimliğini Amerika’ya 
            kullandırarak fason mu çalışmaktadır?
            Okulları, yurtları, STK marifetiyle 
            içinde bulunduğu toplumu dönüştürmektedir. Dönüşüm geçmişini unutup, 
            inancı yozlaşıp önüne konulanla yetineceği yerde duracak süreçtir. 
            Okullarının dili İngilizce olmakla birlikte, seçmeli ders ile Türkçe 
            öğretilen fakir çocuklar Türkiye’ye getirilerek, vitrin olarak 
            kullanıldıkları “Türkçe Olimpiyatlarına” çıkarılmaktadır.  
            Bin bir yüzlü bu insanların kendi 
            projeleri olamaz bu elbette. İçinde yaşadıkları toplumun gözüne 
            girip, zeki, ilerisi için istikbâl vaat eden gençler, kendi 
            kültürüne yabancı Amerika’yla iyi geçinecek şekilde eğitilmektedir. 
            Okuldan yetişen gençler ailesi ve toplumundan kopmuş, kendilerine 
            her söyleneni yapacak konuma gelmektedir. Devlet yönetimindeki 
            görevlerinde söyleneni yapan, ılımlı idareciler olacaklardır. 
            Misyonerlik yapılmaktadır tercümesi. Okul Müslüman ülkede ise 
            gençler Kürd Said’in (Said Okur) hezeyanları ile İslâm’dan 
            koparılmaktadır.  
            AB’de Avrupalının ırkçı ve kasvetli 
            din anlayışından çocuklarını korumak isteyen Müslümanlar, 
            Çocuklarını bilmeden bu defa, Fetullah’ın misyonerlerinin kucağına 
            atmaktadır. Öyle olmasa AB ülkelerinde o çocuklara eğitim Türkçe 
            olurdu. Almanya’da Almanca, diğer ülkelerde İngilizce eğitim 
            verilmektedir. Ki, Türkçe AB’nin kabul ettiği dildir.
                        Müslümanlarımız zeki olmalı ve karşılarına çıkacak 
            tehdidi görmesi gerekli iken, bu konuda ayak diremektedir. 
            Almanya’da yaşayan bir akrabama Gülen konusunu anlattığımda bana: “ 
            Aman sus, çarpılacaksın” demişti. “Şeyh uçmaz, Mürid uçurur” bu gibi 
            durumlara mahsusu bir anlatım olmalı.
                        Gelelim Özbekistan’a. Asala bitip, rutine bağlanmış 
            PKK saldırıları başlatıldığında, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri 
            özgürlüğüne kavuşuyordu bir bir. Washington’un gözü onlarda idi. Ne 
            oldu? Fetullah Cemaati “Amerika’nın işaretlediği yerlere 
            konuşlanmaya başladı.” Komünizmin zindanından kurtulan Türkler, bu 
            defa da Amerikan cehennemine düştü.
            Özbekistan’da suçlama gerekçesi her 
            ne olursa olsun, biliyoruz ki cemaat devlet işleyişine karışmış, 
            okullarındaki gençleri toplumdan koparmış ve akla hayale gelmeyen 
            birçok işe karışmıştır. Bugün Türkiye’de yasalar karman çorman. 
            DTP’liler ellerinde APO posteri geziyor, AKP değişemez maddeler ile 
            Anayasanın ruhuna fatiha okumaya hazırlanıyor, “dur” diyecek 
            kalmadı.  
            Netice olarak Özbekistan Cemaati 
            erken çözdü, diyebiliriz. “3’ü Türk 11 kişinin 6,5 yıl ile 8 yıl 
            arasında hapis cezalarına çarptırıldılar.”  Sadece bu kadar değil. 
            Cemaat okullarından mezun olan epey bir kişi de cezalar aldı. 
            Beyinleri tamamen yıkanmış o kişilerin artık ne Özbekistan’a ne de 
            kendilerine faydası olmayacaktır.  
               | 
      
      
      |   | 
      
      
        | 
         
          | 
      
      
        | 
        BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN 
        ALMADAN KULLANMAYINIZ! | 
      
      
        | 
         
        
        
        BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
         | 
      
      
         | 
      
      
        | 
         
        
        KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!  | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         | 
      
      
        | 
         BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!  | 
      
      
        | 
         
        Hazırlayan 
        Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com  | 
      
      
    |  
        
        DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ 
          OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | 
            
      
    | 
         
          
    
     | 
        
      
          | 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL 
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | 
        
      
          | 
      
       Hukuka, Yasalara, 
Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. | 
        
      
        | 
         | 
      
      
    |  
                
          | 
            
      
              | 
               | 
            
      
              | 
               | 
            
      
               | 
            
      
        | 
         | 
      
            
              | 
               |