Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Ahmet SERİN

1932  yılında  Çorum  M. Çıkrık  Köyünde doğdum. Aynı köyde yatılı  bölge okuluna kayıtım problemli oldu. 2. Cihan Harbinin sonuna doğru buhranlı yıllardı. Ülke de kuraklık,kıtlık vardı. Babam : "Bir evden bir kişi yeter.  Ağabeyin okula gi-diyor "diyerek beni okula göndermedi. 1944  yılın da  okul  açıldıktan  kırk  gün sonra jandarmalar 2,5 liralık devamsızlık  cezasız aldılar. On bir yaşında birinci  sınıfa  kayıt  oldum. 1949 yılında ilkokulu bitirdim. Kırk  beş  kişi içerisinde sınavları birinci olarak kazanmıştım. Çıkrıktan yedi kişi sınavları kazanmıştı.Velilerimiz bir  araya  geldi. Biri birlerini ikna ederek birbirlerine kefil olmaya karar vererek anlaştılar. Yüklem senetleri de böylece yapıldı. 

Öğretmen okulunda güçlük çekmedim. İlk öğretmen Okulunu 1955 te bitirdim. İlk tayinim Çanakkale'ye yapıldı. Mesleğimin otuz,otuz ikinci yılında  A.  Açık Ö.F. Fakültesini bitirdim. Otuz Dördücü yılında emekliye ayrıldım İlkokulda  meslek dalı hakkında hiçbir hayalimiz yoktu. Bizden öncekiler Ladik İlköğretmen Okuluna gittiler, biz de  aynı yeri  düşledik. Öğretmenlikten başka işlerde çalıştım.  Yaz  tatillerinde bağ,bahçe  işlerinde   çalıştım. Su motoru çalıştırdım. Kendi inşaatlarımızda çalıştım. Çıkrıktaki evimizi üç defa temelinden yıkarak yeniledim. Ahşap yapı çabuk  yıprandığından  son  defa yığma yaptım. Çorum'da da üç  katlı binamız  bulunuyor. Bu binaların en az % otuz işini kendi elimle yaptım. 

Emekliye ayrıldıktan sonra beş ay sürücü kursu müdürlüğü yaptım. 1989 da kurslar kuruluş halindeydi. Kör,topal,sağır herkes sürücü kursu  belgesi  almak  istiyordu.   Bunlar özürlerini gizleyerek tek doktordan sağlanan raporu alıp geliyordu. Böyle özürlülerin üçünü özürleriyle ilgili rapor getirmeleri için gönderdim,bir daha gelmediler. Öğretmenlik tanrı sanatı demişlerdir. Maddi varlıktan çok manevi doyum arayanlar bu mesleği seçmelidir. Bu  mesleği  seçenlerin sabrı sonsuz,çalışma azmi tam olmalıdır. Öğretmenliğin bana sağladığı avantaj beni araştırmaya yöneltmesidir. Öğretmenin araştıracağı pek çok konular  vardır.  Bunların  başında da   problemli    çocukların   Problemlerinin nedenini  araştırmak  gerekir. 

Eğitim  günlüğü adıyla bir kitap hacminde notlarım var.  İsim belirtmeden yayımlamak istiyorum. İnşallah yayınlamak nasip olur.  Yazı  yazmaya  beni  teşvik eden  olmadı.  İlkokulda  hazırlama merakım vardı.  Elden  düşme eski kitaplar  buluyorduk. Bunlardan özet çeker kitapçıklar haline getirirdik.Öğretmen  Okulunda  özetlere  devam ettim. Günlük  tutmaya  Başladım. 

Havza Mısmılağaç Ataj Okulunda el yazısıyla yüz yirmi sayfa köy incelemesi yaptım. 1954 te  meslek  dersleri  öğretmenlerim  beğendi " hemen bastırılabilecek bir eser" diye taktir ve teşekkür ettiler. TÖS bir yarışma açmıştı. Babamın Kurtuluş Savaşı Anılarını yazdım. Otuzbeş dosya kağıdı yazı gönderdim. Yazımın orijinal,dikkat çekici ve ödüle değer bulundu..Bozkırdan Yankılar adıyla 1988 yılında on dört şiirim Çorum Haber Gazetesinde  yayınlandı.   M.  Akif Ersoy'un Ölümünün 50. Yıldönümü Anma Programı çerçevesinde ikinci oldu. Derece  alan eserler "Safahat" kitabıyla ödüllendirildi.Kutsal Ziyaret adıyla 1992 de Hakimiyet  Gazetesinde yirmi altı şiirim ve aktüaliteyle  ilgili şiir  ve  nesir  bir kitap hacminde yazılar yayınlandı.1995 den 1977 ye dört şiir kitabım yayımlandı.  Belediye  Başkanlığınca "Çorum Eğitim,Kültür  ve  Sanatına    Katkıdan   Dolayı  "  plaket  verildi    .İl Valilik   Makamının 1995  yılındaki  kararıyla;  İl Kültür Md. yayın izleme komisyonu kitaplarımı  inceledi.  Kütüphane  alınması karar verildi. Meslek taşlarımın teşvikiyle de dahil bütün bunlar beni teşvik eden hususlar sayılabilir.  Öğretmenliğe  atandığım ilk yıllarda idealim  Edebiyat  Fakültesine girmekti. Evlendim, başım bağlandı. Bu amacım eserler vererek yaklaştığım kana atındayım. Sonra ev sahibi olma idealim vardı. Onu  da  gerçekleştirdim.  Yayınlanmış dört kitabım var.1- Çıkrıktan Esintiler " şiirlerle   köy  incelemesi   2- Bozkırdan Yankılar "  memleket  şiirleri "   3- Yurdum Doğam "Yurt ve Doğa şiirleri" 4- Çorum Ederleri " Şiirlerle tanıtılan 20 evliya "Şiir dalında yayınlanan dört ki-tabımdan  başka  bilgisayardan  çıkmış, yayınlanmaya hazır altı kitabım şunlar :  1- Kutsal  Ziyaret 2- Peygamberler Mücadele ve Mucizeleri 3 - İçten Dıştan 4 -  Zaferler Dizisi 5 - Köy ve Göç 6 - Tarihi Köy Çıkrık. Bunlardan ilk beşi şiir, altıncısı  şiir  ve nesir karışık. Ayrıca 2 roman,hikaye,1 piyes,1 köy incelemesi,2 anı ve altısı şiir olmak üzere on iki eserim bilgisayara geçmek üzere hazır beklemektedir.

Yayınevimizin basılmış ve sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları bulunmaktadır!

Ahmet Serin  16 Temmuz 2017 tarihinde vefat etmiştir!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BELGE IŞIĞINDA ÇIKRIK KÖYÜNÜN KURULUŞ DESTANI
Köy kuran iki kardeş
Yada candan iki arkadaş
Hızıroğlan,Kalfetoğlan
İki kahraman soydaş
Soy bekasına can koyan adaş...

Anadolu'da ilkbahar
İstanbul,Boğaz kaynar
Tetikte Türk akıncılar
Kıratla cirit atar
Fetih yılı akar sel yollar...

Altaydan kalkar
Bozkırdan aşar
Akın akın coşar yollar
Yeşilırmağı izler gözler
Zümrüt yeşil Özvadisi'ne döner...

Atlar,sürü,karaçadır
Bir boy efradı hazır
Verimli vadiye nazır
Dağ,yayla,güzel bozkır
Dere,çay kaynak muntazır...

İner yük denk,otlar kervana yem
Bakar oymak sular Zemzem
Bol bozkır güneşe her dem
Çürük Bizans'a vurup bir gem
Tutar mekân,yurt muhkem...

Yerleşmeye verilir karar
Doğuda şahin Hızıroğlan
Batıda kartal Kalfetoğlan
Bizans artıklarını sürer
Ayrı birer mezra kurar...

Çevik Hızıroğlan
Hızırca hazıroğlan
Kıratıyla uçar her an
Dört yanı eder
Tahkik,kolaçan...

Esas adı Hızıroğlan
Söylenir kolayı Hıdıroğlan
Kabri yad olur asırlar her an
Kabir taşı al,yeşil yosun tutan
Gönül ehli,eren,zikri Kur'an...

Gelişir mezralar halkı zengin
Semirir sürüler yaylada gezgin
İki mezra elli haneye değin
Vergi verir çevreden çok belirgin
Birleşme yeri belirler bir semtin...

Birleşir mezralar,Çıkrık'ı kurar
Büyük köyün ünü çevreyi sarar
Sulamaya önem verir,su arar
Adım başı havuza sular dolar
Ekim,dikim yapar,bağ kurar...

Mezralar Mecitözü,Erbaa'ya bağlı
Erbaa'nın mülkü Tokat'a bağlı
Mezralar Tokat'ta kayıtla kariye
Tokat medrese vakfı Haruniye
Defter tutar köy,mezra vergiye...

O zaman Kalfetoğlan Musa Köy
Vergi rekortmeni,zengin iki boy
Vadide yaylada sürüler bir say
Bütün çevreyi mandıra,sığır at,tay
Birleşip Çıkrık olur çalışkan soy...
25,1,1998
 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 04

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

HAZRETİ ADEM
Sallahü aleyhi Vesellem
Türlü renk otuz ton toprak alınır
Meleklere özlü çamur karılır
Balçık insan şeklinde serilir
Pişmeye üç bin yıl güneşe verilir.

Hazreti Adem Rabbin İlâhi kudreti
Ruhu kendi ruhundan üfler
Onu kendi suretinde halk eder
En güzel şekilde,eşsiz halk eder.

Bir kaburgasından Havva'yı verir
Cennet'ten özel bir köşe gösterir
Melekler onun hizmetine girer
Bilgindir meleklere ilim verir.

Eşya isimlerin Rabbim bildirir
Aksırınca hamd etmeyi öğretir
Melekleri ona secde ettirir
Yer yüzüne ilk halife gönderir.

Hazreti Adem'in topraktan yoğrulan bedeni
Muharremin onu,Cuma Rab canlandırır Adem'i
Bir Cuma Cenneti Firdevs olur mekanı
Bir Cuma günü de çıkarır Cennet'ten Adem'i.

Ona "Yemlüke,Rabbüke" denir
"Yer yüzünün efendisi,sahibi
Yerin hakimi"iznini şerh eder
Tüm insanın baba hakkını devreder.

Hazreti Adem gözleri ırmak
Seylan'dan gelir dağ,taş tırmanarak
Yol uzak,yemeyi içmeyi bırak
Bir de o yakarış acı bir firak.

Kapanır secdeye yakarır "Rabbim
Bana ne oldu artık duymuyorum
Cennet kokusun,meleklerin zikrin
Affeyle günahım,şu çilem bitsin".

Hazreti Adem yüzün Arşa döner
Kelime-i tevhit yazısın görür
Allah adıyla birlikteki sözden
Son Peygamberimizi seçer.

Şefaatci adın anar af diler
Havva'ya,huzura kavuşmak ister
Bu ön seziyi Allah takdir eder
Adem'le Havva'nın suçun af eder.

Havva ana Cidde'den yalın ayak
Hazreti Adem'i arar aşk,merak
Eller havada dağ,taş mekân,durak
Kavuşturur Cebel-i Rahme'de Hak.

Arafat'ta sütun Cebel-i Rahme
Kavuşma yeri yüceden bir sahne
Cebrail'e uyulur emre,ahte
Bu sahne değer çekilen kahre.

Adem'le Havva'nın uzun hasreti
Cebel-i Rahme'de biter kasveti
Rab'bın affı,ihsanı,mafireti
Cebrail'le iletir o Rahmeti.

Cümle mahlukat bu bayrama yürür
El ele tutuşup Kâbe'ye gelir
Melek eşliğinde Rab'bından emir
Affın sevinci cümle alem bilir.

Mağfiret günü olur bir arefe
Tam o gün başlar Arafat'ta vakfe
Cebel-i Rahme hidayet'ten sahne
Şükürler olsun erdiren Rab'ba.

Melekle kurar Adem'le yuvayı
Hak cennet'ten verir yere nur payı
O gün yaparlar ilk tavaf'ı,say'ı
Ezelden diler affı Adem soyu.

Adem Havva bir yuva tadın tadar
Öyle bir yuva ki gör beyt-i mamur
Cennet katının tam altında durur
Adem özlemi,zikir,koku budur.

Özlenen bir cennet Arz'da kurulur
Hazreti Adem Meleklerle temel atar
Yedi kat yerden koca taşlar çatar
Rab'bım temel üstüne bir beyt atar.

Pırıl pırıl yakuttan bir yuva yapar
Cennet altınlarından çanak kaplar
İçine nurdan kandiller de yakar
Beyt'e doğu,batı kapılar takar.

Rab'bın ilk kelamı burda duyulur
Rab'bın için tavaf edin buyrulur
Arz'da kula ilk mesken Kâbe olur
Yaratan'a şükürler güven bulur.

Rab'bın evini tavaf ederken
Hazreti Adem Hasrettir içten
Cennet kokusu arzular ya kalben
Rab Hacer-ül Esvet'i verir gökten.

Hacer-ül Esvet'te Cennet kokusu
Pırıl pırıl yanar yakut dokusu
Yüz sürmek,koklamak kulun arzusu
Rab'bim nasip et Mü'mine doğrusu.

Kâbe temeli Adem'in eseri
O günden beri Kâbe tavaf yeri
Belirgin Hazreti İbrahim'in teri
Hacer-ül Esvet Adem'e Hak vergi.

Şeytanın Cennet'ten kaydı silinir
Hazreti Adem Peygamberin ilki kılınır
Adem'ce temiz,habis ruh bilinir
Tövbe eden o,ilkin af edilir.

Affı için Arafat'a çağrılır
Affemri yer,gök ehline dağrılır
Görüş Cebel-i Rahme'ye alınır
Bundan Arafat Hac şartı kılınır.

Yer yüzünde her batında bir erkek,bir kız
Evlat verir Halik'imiz,yirmi defa ikiz
Bin yılda evlat,torun nesilde hız
Yüzbinlere ulaşır insan neslimiz.

Hazreti Adem Kur'an-da yirmi kez geçer
Allah'ın seçtiği insan "Safiyullah" değeri biçer
İnsanların babası "Halifetullah" ebü-i beşer
Kâbe yanında Ebu Kubeys tepesine göçer.

Mucizeleri daha çok,vahşi hayvanlarla konuşur
Elini vurduğu dağ,taş suya kavuşur
Avucunda çakıl taşlar Allah'ı zikriyle titreşir
Yine bir Cuma günü Rab'bına kavuşur.

Ömür sonu Cebrail kefen verir
Rab'bımda Cennet'ten mekân gösterir
Cebrail adem'e gömlek giydirir
Son oğul Hazreti Şit cenazeyi kıldırır.

Allah’ın rahmeti kulun selamı Onun üzerine olsun 20.7.1997



 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 05

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

PEYGAMBERLER (Mücadele ve Mucize) Manzum Anlatım
Peygamberler tarihi mücadele,mucize dolu
Peygamberlerle buldu insanlar doğru yolu
Kitap,sünnet,icma,kıyas,irşat yolu
Buldu insan aydınlığa giden yolu.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hazreti Adem peygamber baba bize
Hayat mücadele ve türlü mucize
Azıtan kavmi böyle getirir dize
Bunlar yüzlerce kıta,binlerce dize
Nice kavim geldi,nicesi geçti
Azgınları toptan felâketler biçti
Kıssadan ders almayan yardan uçtu
Hak yolda hep saadet gülü açtı
Nuh Alayhisselam'a uymayan çılgın
Lut Gölü'ne gark oldu nice azgın
Rabbın sana şah damarından yakın
Şeytanda azıtmaya yumaklı kin
Adem Alehisselam'a geldi ilk af
Cümle peygamberler kalbi temiz,saf
Kenan'a yetmedi Nuh'taki insaf
Onun körü körüne yaptığı gaf
Davut Aleyhisselam sabır taşı
Süleyman Mührü ki nizamın başı
Haber taşır Süleyman'a hüthüt kuşu
Amâ etti Yâkub'u kanlı göz yaşı
Dünyaya hakim olan iki kişi
İkisininde Allah'a muti kul olmak işi
Hazreti Süleyman'ın dokuz yüze erer yaşı
Zülkarneyn Rabbın izniyle dünyanın başı
Tur Dağında Rabbın'ı görür musa
Sivrisinekle gelir Nemrut tuşa
Yusuf'u sürdü Züleyha yokuşa
Firavun can verdi denizle boğuşta
Hazreti Zekeriyya iftiraya kurban şehit
Hz. Şuayb'ın inleten sesin duysak bir vakit
Dünyanın iki ayrı kutbu birbirine zıt
Kur'an ve ihlas yoludur en güzel abit
Bu güne dek büyük mucize Kur'an
Olgunlaşır ruhen onu okuyan
Ondan alınır her türlü ilim irfan
Kula nasip et Rabbım iman,Kur'an
Mescid-i Nebi'de Kabri saadet
O yeşil kubbe altında Nur mabet
Resul'ü ziyaret büyük saadet
Ancak onun şefaatinde Cennet.
 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 06

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

HAZRETİ İDRİS ALEYHİSSELAM
Şid Aleyhisselam soyundan gelir
Kabil soyunu Hakka daveti görev bilir
Kendine üç nimet birden verilir
Peygamberlik,hikmet,sultanlık güler.

Baba adı Lemek,Annesi Berre veya Eşvet
Münif'te doğdu diye edilir rivayet
Babil'den Mısır'a eder hicret
Yetmiş iki dili de bilmesi ilâhi kudret.

Her kavime kendi diliyle hitap eder
İndirilen otuz sayfa kitap yolundan gider
Harp aletleri icat eder,cihat eder
Şehir kurma sanatını ve yöntemini öğretir.

Fen,tıp ve yıldızlardan bahseder
İnsanlara çeşitli ilimler öğretir
Gün ve ayları gösteren takvimi icat eder
Kalemle yazmayı,dikişi öğretir.

Onun ilmi Allah'ın bildirmesiyle olur
Yunanlılar ilmi onun kitabından alır
Yeryüzünde meskûn yerleri dört bölgeye böler
Her bölgeyi yönetmeye birer vekil salar.

İdris Aleyhisselam Azrail'e biran ruhumu al der
Allah-u Tealâ Azrail'e ruhunu almayı emreder
Allah-u Tealâ ruhunu tekrar iade eder
İdris Aleyhisselam Cehennemi ,Cenneti görmek ister.

Allah-i Tealâ semaya çıkmasını emreder
Cehennemi ve Cenneti göstermeyi vahyeder
İdris Aleyhisselam Cehennemi görür,Cennete erer
Cennetten çıkmaz istemez,kalmayı arzeder.

İdris Aleyhisselam'a neden kaldığı sorulur
Ben ölümü tattım,Cehenneme uğradım
Allah-u Tealâ Cennete giren çıkmaz buyurdu
İnsaf et bu nimetten mahrum mu olurum der.

İdris Aleyhisselam gelecek peygamberi bilir
Nuh tufanını bütün tafsilatıyla dile getirir
Ahir zalan Peygamberinin vasıflarını müjdeler
Peygamberliğini ispat eden mucizeler gösterir

Meryem Suresinde "Onu yüksek makama kaldırdık" denir
Peygamberimiz Miraç'da Onu dördüncü kat gökte görür
Selam verip kucaklaşır ve hal hatır sorar
Bunlar Hazreti İdris'in gökte olduğunun kanıtlar.

Hazreti İdris göge çıkınca sevenleri resmini yapar
Sonra gelenler resmi tanrı sanıp tapar
Böylece putperestlik meydanı kaplar
Birçok insan bu ayıptan ne ayrılı ne kopar.

Hezreti İdris ağaçların yaprak sayısını bilir
Tespihte ağaçların yaprak sayısınca iyi amel diler
Melekler saf saf Hazreti İdris'i ziyarete gelir
Her meleğin ismini tesbihini bilir,söyler.

Gökyüzünde bulutlara emreder
Dile gelip bulutlar onunla konuşur,sözüne gider
Hazreti İdris Aleyhisselam haftayı ikiye böler
Birinde hayır,iyilik öğretir,birinde gezer ibadet eder.

Kur'an-ı Kerim Onu iki kez zikreder,şükür
Onun mucizelerinden başka güzel sözleri meşhur
"Cahil yükselsede basiret ehlini aşağı ve hakir görür
Akıllı kimseninse yükseldikçe tevazuu artar zahir“

"İnsanda bulunan en faziletli cevher akıl
Hırsın sonu gelmez,aç gözlü doymak bilmez
İyi insan bol nimet verilene haset etmez
Yüz kızartıcı yola o kazanç yoluna gitmez“

Allah'ın Rahmeti,yetmiş lisanda kulun selamı,
Hazreti İdris Aleyhisselamın üzerine olsun.

 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 07

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

HAZRETİ NUH S.A.V.
İdris Aleyhisselam'dan sonra ilâhi emir gelir
Çok ağlayan,inleyen anlamında "Nuh" denir
Putperestlik çıkar insan zulüme,zorbalığa yönelir
Fitne,fesat,zorbalık ahlâkı,inancı yener.

Hazreti Nuh doğru yolda salih bir kuldur
Sulama işleri,çiftçilik ve hayvancılıkla yol bulur
Marangozluk ve ev inşasında bulunur
Elli yaşında Ona Peygamberlik tebliğ olunur.

Önceki peygamberlerin dinince hüküm verir
Fakat kavmi zorbalıkta,cehalette direnir
Dokuz yüz elli yıl hak yolunda çalışır emek verir
Nuh Kavmi kıtlığa,kuraklığa,sıkıntıya bulanır.

Allah'u Teala onlara gadap eder
Yuvalar evlatsız kalır kesilir zürriyet
Kuraklıktan helak olur hayvan,yaylım biter
Nuh Aleyhisselam devamlı eder nasihat

Nun'un bunca anlattın,korktuğun yeter
Şu azabı tez getir de görelim nihayet denir
Hazreti Nuh Ey Rabbim yeryüzünde kâfir
Bırakma,onlarla aramızda ki hükmü sen ver der.

Buyrulur:"Mahsun olma intikâm vakti yakın
Nezaretimiz altında büyük bir gemi yapın
Kâfirler hakkında bana dua yapmayı bırakın
Zira onların suda boğulması pek yakın“

Hazreti Nuh hemen gemi yapmaya başlar
Yapımı gören putperestler alayla taşlar
"Ey Nuh çöl ortasında gemiye güler kuşlar
Biz sana inanmayız çatılsa da kaşlar“

Cebrail Aleyhisselam gemiye yardım eder
Üç katlı gemi Müminlerinde yardımıyla biter
Az sayıda inanan gemiye huşu içinde girer
Ateş alıp kaynar kazanı gemi harekete geçer

O gün erkek dişi faydalı hayvan gemiye konur
Yiyecek,yakacak hazırlıklar tamam olur
Yerleşince "bizi kurtaran Allah'a hamt olsun denir”

Yanan tandırdan göklere sular fışkırır,gören şaşar
Hazreti Nuh gemiye yerleşince şiddetli yağmur başlar
Her yer suya gark olur,sular dağları aşar
Hazreti Nuh'un iman etmeyen oğlu Kenan dağa koşar

Şiddetli rüzgâr yağmuru suratlara şaklatır
Kenan kurtulmak için dalgalarla boğuşup can verir
Hazreti Nuh'un hanımını da dalgalar bir anda boğar
Nuh Tufanı bütün şiddetiyle altı ay sürer.

Allah'u Telâla buyurur:"Ey arz suyunu yut
Ve ey gök suyunu tut“Yağmur kesilir,doğar umut.

Gemiden uçan güvercin zeytin dalıyla döner
Gemi Cudi Dağı tepesine yavaşça konar
Nuh Aleyhisselam'a ikinci Adem denir
Nuh Aleyhisselam bin yaşında Rabbı'na döner

Nuh'un üç oğlundan tüter bütün insan
"Sam" oğuldan Arap,Fars,Rum kavmine kan
"Ham" dan Habeş,Afrika halkı,Hindistan
"Yasef"ten Asya'lılar,Türk'ler aynı kan.

Hazreti Nuh Kur'an da kırk üç kez zikredilir
Çok zikreden kul,büyük peygamber asil
Dünyayı nasıl gördüğünden bir fikir
"İki kapılı ev birinden girin,diğerinden çıktın bil”

Hazreti Nuh'tan toprak etmesi istenir taşı
Allah'ın emriyle işaret eder toprak eder taşı
Bu mucizeden imân eder on iki kişi
Görülmeyeni haber verme mucizedir işi.

Susuz yerlerden Allah'ın izniyle sular çıkar
Duasıyla bulutsuz yağmur serper
Duasıyla ağaçlar başka yerlere göçer
Kuru ağaçlar rengarenk meyveye geçer

Cudi Dağında kum,kil duayla olur yiyecek
Diktiği fidan o anda meyve verir gerçek
Gemiden çıkan az zamanda çoğalır pek çok
Gemiciliğin piri,altı büyük peygamberlerden biri.

Tufanda gemi arkadaşları "Ashab-ı sefine”
Cudi Dağında gemi gömüde oldu define
Hazreti Nuh erdi büyük Peygamber şerefine
Rabbim sonsuz nur dolsun meçhul kabrine

Allah'ın rahmeti ve bizlerin de selamı
 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 08

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 09

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
Yurttan iki yüz elli üç bin şehit
Çorum: bin dört yüz yirmi yedi tespit
Her Türk saygıyla anar her vakit
Çanakkale de anı ulu dikit.

Kahramanlara Milli saygı borcu
Çanakkale'de o Hisarlık burcu
Sanki göklere eren bir kale burcu
Cennet kokuları yayar burcu burcu.

Tüm Cihanını saygı duyduğu asker
Çanakkale geçilmez diyen sesler
Dimdik Yurda gurur ve güven eker,
Bak heybetine tutulur nefesler.

Boğaz,Gelibolu yarımadası
Anıt ya coşkun sularda nidası
Düşmanı ürkütür asil edası
Yurt müdafaasında eşsiz.

Çanakkale şehit ve anıt yurdu
Çağlardır boğaz çalkandı durdu
Dolaşır boğazda hep deniz kurdu
Türk boğaza sonsuz mührün vurdu.


 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 10

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇANAKKALE DE ŞEHİTLER ÇEŞMESİ
Bir yanda zeytin hasat eden yurttaş
Bir yanda sürü gözeten karabaş
Uluçam arası denize yanaş
Dur ! Bek şu Şehit çeşmesine ulaş.

Merak ettim kitabede ne yazar
Çeşme hayrat sahibi Hacı Uzer
Tüm Şehit ruhuna fatiha diler
Üç yüz bin şehit ruhu nöbet gezer.

Kemikli burnu önü Azak Koyu
Cihana dek destan yazdı Türk Soyu
Şehit kanınca çağlar çeşme suyu
Coşkundur,hırçındır boğazın huyu.

İçtim Şehit Çeşmesinden üç yudum
Akif'in destanını içten duydum
El açıp göklere dualar okudum
Çağlayan çeşmeden göz yaşım yudum.

Güzel çeşme Azak Koyuna bakar
Çanakkale düşman ciğerini yakar
Nara Burnu önünde gemi yatar
Deniz Şehidine de dua akar.

Nereye baksam şehitlerden anı
Gurubun altında deniz Şehit kanı
Mavi,yeşil örtü bağlar insanı
Dal dal çiçek boğazın her yanı.

Yemen'de Şehit Ömer dedem olsa
Gözlerim daha bir çağlayıp dolsa
Gönlüm onun anılarına dalsa
Fatiham yed ellerde de onu bulsa.

Bilirim Şehit düştüğü yerde Şehit
O yerler dahi bizimdi bir vakit
Ey deniz duamı al Yemen'e git
Tüm şehitlere bin fatiha ilet

 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

11

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

AYŞE ÇOBAN'IN "ÇİĞ TANELERİ" ŞİİR KİTABI HAKKINDA
Ayşe Çoban'ın 1995’ ten beri birkaç şiirini gazete ve dergilerde okudum. Şair ve yazarlar toplantılarında kendi ağzından ve arkadaşlardan iki üç şiirini dinledik. Sade bir dille güzel yazılmış şiirlerdi.
 

4 Kasım 1999 Cumartesi günü ÇORUMLU 2000 Dergisi’nin sohbet toplantısında 1999 baskısı yeni kitabını aldım.
Ayşe Hanım kapak kompozisyonunu da kendi düzenlemiş. Şiirlerinin güzelliği yanında resim kabiliyetini de göstermiş. Kapak fonu daha açık fonda olsa yazıyı gölgelemeyen, ikinci plana itilmeyen güzel bir görüntü elde edilirdi diye düşünüyorum. İnşallah yakında yeni baskılar nasip olur, açık fonu deneme imkânı bulur. Arka kapaktaki yazılar lekeyi andıran gölgelerden kurtulur.
 

Kitabın dizgi ve mizanpajı güzel. Ancak çift sayfalarda kıta başlangıcı cilt arasına fazla girmiş. Okumak için iyice aralamak gerekiyor. (Çorum mizanpaj,baskı ve cilt işlerinin iyi bir düzene girmesini sabırsızlıkla bekliyoruz) Yazarların elinde olmayan bu anti parantez duyurulan duyurudan sonra tanıtıma devam ediyoruz.
 

Ayşe Hanımın yine kendi resimleri 4,16, ve 90 sayfalarında mizanpajı tamamlıyor.
 

Şiirlerinde dil sadece açık,akıcı "varışımlım, sarışalım, erişelim" gibi halk dilinden az sayıda yerel kelimeler kullanılmış. Anlaşılır halde olduğundan imlası yadırganmıyor.
 

Ayşe Hanım; Çiğ Taneleri'nde şiirlerinin çoğunu hece vezni ve halk ozanı tarzında yazmakla birlikte serbest vezinle şiirleri kitapta yer alıyor. "Sesleniş,Sensiz,Bir Dünya İsterim" şiirleri serbest vezne örnektir. "Bir Dünya İsterim" şiiri Hitit Festivalin de üçüncü olmuş,kutlarız.
 

Şiirinin dikkat çeken,övgüye değer, önemli bir yönü var. Günümüzde siyasi,sos yal,dini ve psikolojik yönden toplum dilim, dilim dilimlemeye, parçalanmaya çalışırken Ayşe Hanımın şiirleri güçlü bir aile yapısı, Milli birlik ve beraberlik ruhu sergilemekte, güzel öğütler vermektedir. Kitapta;kötümserlik konusu işlenmiyor. İyimserliği akıcı diziler,güzel mısra ve kıtalara aksettirmeyi başarmış. "Çiğ Taneleri"nde yetmiş iki başlık al tında toplanan üç yüze yakın kıtayı içeren kitaptan aşağıya örnekler alıyorum. Çiğ Taneleri bütünüyle övgüye değer güzel kitap. Ben tamamını okumadan elimden bırakamadım.
Kitap dört bölümden oluşuyor. İlk bölüm başlığı yok. Takdimden sonra: Sevda Seli, Çevir de Bak, Çiğ Taneleri kıtalarıyla sayfalara giriş yapılmış.Bu bölüm yirmi beş şiir içeriyor.

Örnekler:

Dağlarca "Sayfa 20"

Sevgi Canim candan geçer
Kişi ektiğini biçer
Dünya handır konan göçer
Yollarım toz oldu dağlar.

Çare " Sayfa 21"

Mavi görünmüyor sis var havada
Tüm canlı bunalır oldu yuvada
Yunus Emre görmüş gönlü Mevlâ'da
Aşk ile yalvarır Mevlâ'm ver çare

Deprem "Sayfa 22"

Kara kazanlar dizilmiş
Yazılar kara yazılmış
Toplu mezar kazılmış
Yutuyor kara toprak.

Düşün Kardeşim "Sayfa 29”

Mobilya olsa da çul ile hasır
Mübarektir elindeki şu nasır
Ayşe Çoban der ki sende yok kusur
Allah rast getirsin işin kardeşim.

II. Bölüm DERYALAR... Bu bölüm on iki şiir içeriyor.

Kütüphane “Sayfa 34-35”

Ayşe Çoban Diyor ki atalardan hitaplar Dolaplarda kalmasın bilgi dolu kitaplar.
...........
İnsan taştansa pek,gülden nazik
Acırım kültürsüz insana yazık.


Sevgi "Sayfa 42"

İnsanlığı büyük hizmetler bekler
Gönül sarayına sevgiyi ekler
Aşkı muhabbette görür büyükler
İnsan haksız yere ezilmedikçe.

III. Bölüm HAZAN MEVSİMİ Bu bölümde on sekiz şiir yer alıyor.

İlâhi Sevgi” Sayfa 54”

Her insanda görülmez ilâhi sevgi
Seven insanlara hesap sorulmaz
Kötü söylesen de asla darılmaz
Yalvarır Mevlâ'ya yanar giderim.

Annem "Sayfa 60"

Ayşe Çoban ana hakkı ödenmez
Ciğeri yufkadır göz yaşı dinmez
Duasının alırsın ocağın sönmez
Eşini dostunu arıyor annem.

Meleğim " Sayfa 63”

Aç gönül kapısını istemem mekân
Aşk oduna yanar hasretlik çeken
Sevgi yokluğudur insanı yıkan
Şu garip anneni güldür meleğim.

Vicdan " Sayfa 68”

Vicdanım sesinle yandı şu bağrım
Barıştır bütün insanlığa çağrım
İnsan sevgisidir yalnız kalp ağrım
Gönül yollarında yorulmuşum ben.

IV. Bölüm DÜŞÜNCELER Bu son bölümde üç şiir yer alıyor. Kısa kesilen düşünceler bölümü yeni bir esere hazırlık izlenimi veriyor ve ya bu izlenimi çağrıştırıyor.

Kaybolan Kimlik "Sayfa 90"

Örtümüze akıllarını takanlar
Allah'ın emrine karşı çıkanlar
Dost görünüp canımızı sıkanlar
Pişmen olup tövbe derler umarız.


Kar Taneleri "Sayfa 91"

Bazen bor olup çukur yerleri
Doldurup düzlersin kar taneleri
Bazen tepeleri,bazen düzleri
Çığ olup gizlersin kar taneleri.

Yeni eserlere,sağlık mutluluk ve başarı dileklerimle.
 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com