|
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
İÇİNDEKİLER
Tıklayarak bilgilere gidebilirsiniz |
-
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi
BİR HAYAL
HAYAT SENDROM’U
BOMBA
TAKTİR
BAŞÖRTÜSÜNDE EVRENSELLİK OLMALI
YÜZYILLAR ARASI SAVAŞ
ÇORUM BARAJI
SALİM BEY KONAĞI
ZÜMRÜTTÜ ANKA KUŞU
-
ÇOCUKLARA ARMAĞAN
-
BEN HAYATTAN GEÇTİM
-
ŞEYMA
-
KÜFLÜ ŞİİRLERİM
-
AKIL
-
AZAP
-
BAYKUŞ
|
|
|
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan
kullanmayınız! |
Hazırlayan Mahmut Selim
GÜRSEL |
corumlu2000@gmail.com
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif
haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
01 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
KİTAP ismi Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
TAKDİM
Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve
bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak
görülmelidir.
Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini
veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da
benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.
Bu
çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış
olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı
göreceksiniz.
Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir
kitaptır; onu okumamız gereklidir.
Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar
veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar
veremeyiz.
Mahmut Selim GÜRSEL
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
02 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
Tülay BİLGİN
-
1974 Çorum
doğdu.
-
Tanyeri İlkokulunu
okuduktan sonra çeşitli sanat dallarını öğrendi. Isparta da on yıl
hayatını devam ettirdi. 2003’te tekrar Çorum’a yerleşti.
-
Açık öğretim ile bu zaman
zarfında Orta Okulu, Liseyi bitirdi.
-
1990 yılında evlendi; üç
çocuk annesidir.
-
Şiirleri ve hikâyeleri bulunmaktadır.
2008den bu tarafa düzenli yazı yazıyor.Çorum’da çeşitli dergi ve
gazetede şiir ve yazıları yayınlandı. Çeşitli yarışmalara katıldı.
-
Yayınevimizin sanal yayınlanmış dergilerinde yazıları
bulunmaktadır.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
03 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
BİR HAYAL
- Yüreğimdeki deryaya
- Daldım futursuzca
-
- İnin-ce derine
- Vurgun yedim yeniden
-
- Al kan olup yüreğimden
- Süzüldün her dem
-
- Bir hayal ruhumdan
- Döküldü aklımdan
-
- Bir ruk ellerimden
- Kaydı geceden
-
- Bir kül dumansız
- Poyraz götürdü seherden
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
04 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
-
HAYAT SENDROM’U
-
Kadınlar
kocalarının kıymetini bilirler ve hep Allah başımızdan eksik etmesin
diye dualar ederler.
-
Evin
emekçisi kadın bilumum tüm işlerden anlar.
Yemekçisi
Bulaşıkçısı
Süpürgecisi
Çamaşırcısı
Ütücüsü
Çaycısı
Meyvecisi
Bilumum tamirat işleri
Çocuk bakımı
Çocuk eğitimi
Yıllık temizlik bakım ve onarım
Pazar alış verişi
İç işlerinden sorumlu aile bakanı(tabii ki sözü geçiyorsa)
-
Erkeğin
zaman bulamaması sebebiyle büyük ebeveynlerin işleri de kadına
yıkılır. Kendi annesi, babası, kayın valide kayın pederi derken günün
rekortmeni kadın her işi yoluna koyar.
-
Bunların
birçoğunu, günlük yapmak zorunda olan kadın yoğun bir çaba sonunda
işlerini yoluna koyarak akşama güzel bir sofra hazırlar. Üzerini
değiştirir evin hizmetçisi gitmiş yerine hanfendisi gelmiştir.
-
Akşam
yemeğinde buluşan aile bireylerinin ilk Sendrom’u başlar.
-
Çocuklardan
biri de olsa, damak tadına uygun sofrada yemek bulamaz ve sofraya
oturmak istemez.
-
Babanın
çabasıyla zorla yemek yedirilir.
-
Yemeklerin
birçoğuna kusur bulunur. Akşam yemeğinde kadının ilk sarsıntısını
yaşar.
Büyük bir maraton sonunda yine hayata devam eder moral verir etrafına
gülücükler dağıtır, pozitif sulara yelken açar.
-
Evin reisi
akşama kadar çalışmıştır. Dışarıya çıkıp hava almak ister. Evde
sıkılan çocuklar başlar kavga etmeye. Şefkatli yüreğiyle bir sabreder
ikincisinde ses denemesiyle herkesi muma çevirir.
-
Gece reis
eve gelir ve kadın harpten çıkmışçasına dinlenmek ister. Birazda eşine
nazlanır söylenir.
-
Akşama
kadar ne yaptın da birde dırdır ediyorsun der.
-
Kadının
bütün hayalleri yıkılmıştır. Beğeni ve takdir için gayret eden kadının
Uzun koşu maratonunun sonunda şikeyle madalyası elinden alınmıştır.
- Yedi şiddetindeki deprem önceleri
yıkmaz. Zaman aşımıyla devreleri yanar. İşlevini kaybeder. Bir daha
eski halini almaz. Takdir ve beğeniyi karşımızdaki insanlara sunmak
çok kolay bir teşekkür ve bir gülümseme yıkımı önler.
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
05 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- BOMBA
-
- Bu ayaklı bomba
- Aman sakın yaklaşma
-
- Geziyor, hali hazırda
- Pimine sakın dokunma
-
- Barutla dolmuş içi
- Sanki dokunsan patlayacak ruhu
-
- Hep uzağında dur
- Tehlike var yakınında
-
- Patlamaya hazır ayaklı bomba
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
06 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- TAKTİR
-
- Sevgi ve mutluluk kitli bir hazine
- Saklanmış ruhların derinliğine
-
- Arayan bulur demiş atalarımız
- Hazineler zor bulunur, kıymetli olur
-
- Mutluluk olmayınca
- Sağlığın paranın anlamı yok
-
- Mutsuzluğun adresi, çok açık çok
- Her gören dalar, gözü karanlık
-
- Hazinen anahtarı çok kolay
- Tanrıyla olan diyaloglarımız
-
- Mutluluğun sebebi bizde tartışmasız
-
Sevgi saygı takdir bunları yaparsan gerisi kolay gelir.
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
07 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BAŞÖRTÜSÜNDE EVRENSELLİK OLMALI
Başörtüsünde evrensellik olmalı.
İslam kötü söze kötü görüntüye izin vermemiştir.
Başörtüsü kaygılarını dile getiren
insanlara hak veriyorum. Tam olarak kendilerini ifade edemediklerini
düşünüyorum. Bütün kapıları kapatmaları, açık kapı bırakmamaları da
durumu ortak bir noktada buluşturmuyor.
Başımdan geçen bir olayı sizlerle
paylaşayım:
Bir gün hastaneye gittiğimde
gördüğüm manzara içler acısıydı.
Gizlilik esastır ilamda ama gel gör
ki kollar sıvanmış ayakta terlik bir garip görüntü . Bu ki mescitle
karıştırmış olacak hastaneyi. Başörtüsü maksadının dışına çıkmış
elemanlar. Yazmalı çaycılar. Çok özür diliyorum. Bir işyerinde
hizmetli bile olsa kurallara uymak, belli bir renkte düzgün bir
şekilde takılmak zorundadır. İslam’da bunu emreder zaten. Durum
böyle olunca başörtüsü kaygılarının yersiz olmadığını bende
savunuyorum. Bu kaygılarımızın düzgün bir şekilde
kanunlaştırıldığında herkesin uyacağına da çok iyi inanıyorum.
Üniversite de baş bağlama tekniğine
gelince:
Baş bağlama biçimi çok suiistimale
uğrayabilineceğinden tarihte gördüğümüz gibi. Tedbir almak istedi
“Birileri” anlamak için, biraz geriye gittiğiniz zaman ne demek
istediğini anlayacaksınız. Bundan sekiz sene önce üniversite kapısı
herkese açıktı.
Özgür bir şekilde okulunu okuyan
gençler, tefrite düştü. Takvayı yaşamaya kalktı, tekrar aynısı
olmasın diye “Birileri” bu yasa tasarısı ön tedbirdi radikal kesim
ayağa kaldırdı.
Bir düşünün, sağduyuyla hareket etmek gerektiğini savunuyorum.
Hak vereceksiniz, kanunun tasarısının neden çıkartıldığını
anlayacağız.
Eleştiriler dikkate alınırsa olumlu
olacağına inanıyorum. Kanun, kapsamlı elden geçirilir düzeltilir iki
tarafın kaygıları göz önünde bulundurulursa, ortaya düzgün bir kanun
çıkacaktır.
Uzlaşmak için iki tarafın ortak
noktası bulunması için iki kesimin kendini ortak uyum içinde
toplumsal refaha katkıda buluna cağını unutmaması gerekiyor. Her iki
tarafta aşırılıktan uzak sade ve anlayışlı bir düşünce ufkuna yelken
açmamız gerekiyor. Milletimizin refahı için şart olduğunu
kabullenmesi ve uygulama da yine kendimizin rahat edeceğini
unutmadan evrensel bir hayat çizgisi yakalamamız dileğiyle.
Hoş gören, Hoş görülür !"
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
08 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
YÜZYILLAR ARASI SAVAŞ
Tarihin yeni bir yüzyılla karşılaşması hiçte sıcak
olmadı. Asırlar arasında soğuk rüzgârlar esiyor.1930 lar ve 2000
lerin arasında kara kediler girmişe benziyor. Tarihin şimdiki
zamanla buluşması en çok 1930 luları etkiliyor. Sıcak samimi, iyi
niyetin ön planda olduğu samimi dostlukların kurulduğu zaman dilimi
geride kaldı. Şimdiki zamana ayak uydurmakta o kadar kolay değil.
Nesil çatışması konmuştu adı.
Sıcak insan ilişkilerinin, soğuk
kişisel çıkarlara bırakmakta olduğu asır kendini tarta bilecek
miydi? Otuzlu kuşak, yeni nesile hesap soruyor, bu gidiş nereye?
Nesil çatışması, yerini nesil savaşına bıraktı.
Bu zaman tünelinde sabrın azaldığı,
anlayışın hoşgörünün tükendiği bu dönem insana yeni bir zihin yakıtı
icat ediyor. Bu asırda; bu yakıtı hemen hemen kullanmayan yok
gibi.(İstisnalar hariç)istesek te istemesek te o tünele girdik bir
kere. İkili ilişkilerin resmileştiği, kişisel çıkarların ön plana
çıktığı, sosyal statünün yükselmesi, yaşam standartlarının
mükemmelleşmesi insanları birbirinden uzaklaştırdı. Zihin yakıtımız
ister istemez hep mükemmellik oldu. Maneviyatın buz gibi erimeye
devam ettiği bu asır bize tokat gibi çarptı. Psikolojik sorunlar
gençlerde çığ gibi büyüdü. Hedef kitlenmesi, mükemmeliyetçilik gibi
sorunlar doğdu. Bunlar asrın acı gerçekleri. Bize kültürümüzü
kaybettiren ne? Teknolojimi, Yeni bir yüzyıl olması mı? Yoksa
kültürümüzü taşıyamadığımız mı?
Bu asırlar arası çatışmada bir
birini anlayan ve hoş görünün hâkim olduğu bir asır olması. Her iki
neslinde, birbirini anlaması dileğiyle. Nesil çatışması değil de,
nesiller arası diyalog olsa daha güzel olmaz mı? Bu savaşın barışla
bitmesi müreffeh bir hayat diliyorum.
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
09 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
ÇORUM BARAJI
- Çorum’da şöyle bir geziye çıkalım
dedik. Uzun zamandır da gitmiyordum. Barajı gezmeye gittik, baraj
çok güzel dolmuş. Bu küçük gölü görünce susuzluk korkumuz kalmadı.
Etrafında gezdik gün batımını seyrettik. Harika bir Dinlenme spor
alanı Çorum için önemli bir bölge.
- Bir taraftan da kanallara gözümüz
takıldı. Kanalları toprak doldurmuş. Barajda gırtlağına kadar dolu
bu yağmurlarla taşması an meselesi. Türkiye’de sellerin birinci
kaynağı su kanallarının kapalı olması ya da yok edilmesi. Kâinatın
bir dengesi var. Dere yataklarına su gelmeyecek diye bir şey mi var.
Su olmadığında o bölgeleri farklı amaçlarla kullanıyorlar, ya da
kapatıyorlar. Sellerin can aldığı şu günlerde. Su baskının tedbiri
kanalları acilen açmaktır diye düşünüyorum. Yoksa yağmurların barajı
taşırması an meselesi. Hayat örnekler veriyor.
- İnsanlara ben geliyorum diye önce
ayak seslerini gönderiyor.
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
10 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
SALİM BEY KONAĞI
- Bin sekiz yüzlü yılların sonu bin
dokuz yüzlü yılların başı. Çorum’un hatırı sayılan beylerinden Salim
Bey Konağının büyük bir avlusu vardı, avlunun içinde büyük bir havuz
etrafında özenle dikilmiş çiçeklerle bir cennet bahçesi gibiydi.
Çorumun tek ana caddesiydi buda konağın bulunduğu cadde idi. O
zamanlar ekin tüccarlığı yapıyordu Çorumun yerli halkı. Çorumun ekin
pazarı da bu cadde üzerinde idi. Develere yüklenmiş ekinler
getirilir konağın duvarının hemen yanına yığın yapılırdı. Develerin
sırtından ekinler indirilince yükü boşaltılmış hayvanlar
dinlendirilirdi. Salim Bey Çorumun önde gelen sözcülerindendi
misafirleri hiç eksik olmazdı. Konakta bir gün bir tatlı telaşa
başladı. İsmet İnönü Çorum’a geliyordu ve Salim beyin misafiri
olacaktı.
- Hemen hazırlıklar başladı konakta
çalışanlar çoktu. Konağın arabacısı, dadısı, hizmetlileri herkesi
bir tatlı telaşa almıştı. İsmet Bey Konağa teşrif ettiler. O
zamanlar Çorum yeni yeni büyüyordu. Siyaset önemliydi. Şimdinin
milletvekili statüsündeydi Salim Bey. İnönü’yle Önemli meseleler
görüşüldü, yenildi içildi. O gün bir telaşa daha vardı konakta.
Doğum bekleniyordu. İnönü doğan kız bebeğinin ismini ismet konulması
istemişti. Bebeğe ismet adı verildi.
- Bu misafirlik önemli kararlar
alındıktan sonra At arabasıyla Çorum’u gezen İnönü o zaman Çorum’un
Anadolu'da önemli şehirlerden biri olacağını vurgulamıştı. Salim
beyin kızı Şükran Hanım bu evde başlayan hayat öyküsünü küçük
anekdot’larla anlattı.
- Milli Bayramlarda sokaklara meşale
yakılırdı. Atlı süvarilerin tören geçiti çok güzel olurdu. Atların
geçit gösterisinde nal seslerindeki ritim görülmeye değerdi.
Meşaleler eşliğinde çok güzel bir görsellik oluştururdu. Şimdi o
günleri çok özlüyorum. Bu konaktan nişanlanıp Yakın tanıdığı aynı
zamanda akrabası olan eşinin konağa gelin gittiğini anlattı.
Hatıralar canlanırken bizde o anıları yaşar gibi olduk. Konak ikinci
bir kere el değiştirdi ve yine Salim İsminde bir zatı muhterem aldı
şu anda onun torunları işletmeciliğini yapıyorlar.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
11 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
ZÜMRÜTTÜ ANKA KUŞU
- Sen, zümrüttü Anka kuşu.
- Bir efsane,
- Kaf dağının prensesi!
- Asilliğinle,
- Sevdiklerini büyüleyen bir esinti;
- Ateş küllerinden dirilen,
- Zümrüttü Anka kuşu.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
12 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
ÇOCUKLARA ARMAĞAN
- Savaştan hemen sonra,
- Vatanımız kurtulunca.
- Savaştan kalan,
- Çocuklar bayram yaptılar.
-
- Acıların izleri,
- Kimi şehit, kimi gazi,
- Öksüz, yetim çocuklar.
- Hepsi bayram yaptılar.
-
- Yaralı nesiller yerine,
- Cesur nesillere,
- Önce vatan,
- Sonra bayram hediye!
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
13 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BEN HAYATTAN GEÇTİM.
- Ben hayattan geçtim.
- Hayat benden geçmedi!
- Ölüm bana helalde,
- Azrail gelmedi!
- Kastım cana değil.
- Tene degen toprağa.
- O zaman kavuşur cana.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
14 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
ŞEYMA
- İstanbullu bir kız tanıdım
- Güzel mi güzel, biraz nazlı, biraz edalı
-
- Aydan ışık yüzü, güleç gözü.
- İstanbullu bir kız tanıdım
-
- Kız kulesinde oturur saçlarını rüzgar götürür
- Uzaklara dalmış bakar, güneş yüzünde açar
-
- Şehla bakışlım, sevda tokalım
- Salında gez, İstanbula eş
-
- Yüreği gül gül, açar
- Bülbüller hayran hayran bakar
-
- Bir bahçedeki; sevenleri hep var
- Şakısın bülbüller, namesini kendi besteler
-
- Yağdı yağmur açtı gül, Gül bağında bülbül
- Mutluluk bestesiyle güldür
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
15 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
KÜFLÜ ŞİİRLERİM
- Yeşildir salkım yaprakları
- Dökülür incinmiş gözyaşları
- Meyvede verse, gönülsüz
- Gölgesinde uyutmaz fütursuz
-
- Olgunlaştıkça düşer daldan
- Dibinde oturup ta aldanma
- Tatsız tuzsuz bir garip yemiş
- Küf tutmuş kelimelerin dili
-
- Şiir kara toprağa düşmüş
- Örtüyor güneş üstünü
- Derdi içinde söylemiyor sırrını
- Nerde benim o sözü efkârım
-
- Nerde o benim küflü şiir sandığım
- Saklasan da yüreğin çırpınıyor
- Saklamasan da gönlün yanıyor
- Nerde benim küf tutmuş şiir sayfalarım
-
- Nerde hayat ağacımın salkım yaprakları
- Nerde o yüreği harman yeri
- Nerde o topladığı tüm sam yelleri
- Nerde benim o başak sarısı vezin şiirlerim
-
- Toplayıp hüzün-e dair her rengi
- Yanık harman yerindeki buğday tozu
- Temmuzun yakan güneşi
- Hepsini topladım, şiir destemin yok bereketi
-
- Aslında küf yüreğimde
- Yıllanmış mahzen zifiri gecede
- Üzerlik otu astım gönül kapıma
- Küflü çömlek sakla beni bu satırlarda
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
16 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
AKIL
- Akıllara kilit vurulmuş,
- Kimse kullanmıyor.
- Kullanana deli demişler.
- Kullanmayana velii demişler.
- Kilitmi? problem.
- Yoksa bahanesimi!
- Kilitleri açmak için,
- Bu kadar çilingirci varken,
- Bu inat niye?
- Akıl - akıl -akıl,
- Kimse sana başvurmaz mı.
- Kimse seni saymaz mı.
- Aklın; kilidi nefis,
- O da her işi bitirmiş.
- Akıl -akıl -akıl, nerdesin.
- Kilitleri kim! kırıpta sana gelsin.
- Varsa babayiğit odur aklını kullanan.
- Akıl buya,ardına saklanan.
- Çık Babayiğit; aklınla yaşa.
- Hazine sende, boşa sağda solda arama....
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
17 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
AZAP
Dünya'da,
Varmı?
Benden,
Başka!
Hasta,
Can!
Bilemem!
Bildiğim,
Tek gercek,
Ölüm!
Şifa,
Getirecek.....
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
18 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
BAYKUŞ
- Baykuş'lar öter, bacada.
- Matem var yuvada.
- Ölümün yüzü; çeşit çeşit
- Öter baş ucunda.
- Yuvadan sesler gelir.
- Sesler boş, kafa karıştırıyor.
- Harabelere konar, baykuşlar.
- Yalnız yaşarlar.
- Her ölünün arkasından yas tutarlar.
- Gece yaşar, gece avlanırlar.
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|
|