|
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
İÇİNDEKİLER
Tıklayarak şiirlere gidebilirsiniz
|
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi
ANADOLU OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK
LİSELERİ
TÜRK
TURİZMİNİN EKONOMİDEKİ YERİ
KİŞİSEL HİJYEN
KURUMLARDA OLUŞAN ÇÖPLERİN
TOPLANMASI VE ATIMI
TERÖR ve TURİZM
BUNLARI BİLİYOR
MUYUZ? KOPENHAG KRİTERLERİ
KONGRE TRUZMİ
|
|
|
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan
kullanmayınız! |
Hazırlayan Mahmut Selim
GÜRSEL |
corumlu2000@gmail.com
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif
haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
01 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
KİTAP ismi Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
TAKDİM
Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve
bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak
görülmelidir.
Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini
veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da
benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.
Bu
çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış
olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı
göreceksiniz.
Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir
kitaptır; onu okumamız gereklidir.
Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar
veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar
veremeyiz.
Mahmut Selim GÜRSEL
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
02 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
-
Temmuz 1955 tarihinde Çorum Mecitözü'nde
doğdu. İlk ve orta okulu Mecitözü'nde,liseyi Çorum Ticaret lisesinde
bitirdi. Yüksek öğrenimini Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen
Okulunda okudu. Buradan 1979 yılında mezun oldu.
-
Evli ve iki çocuk babası olan yazarımız;
sırasıyla;Merzifon Ticaret Lisesinde 5 yıl 7 ay Meslek Dersleri
Öğretmenliği,Gelibolu Ticaret Lisesi 1 yıl 4 ay Müdürlüğü,Kırşehir
Ticaret Lisesi3 yıl 3 ay Müdürlüğü, İzmir Atatürk Ticaret Lisesi 2 yıl 5
ay Müdürlüğü,İzmir Çeşme Anadolu Ve 1 yıl 9 aydır da Çorum Anadolu
Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, Anadolu Aşçılık Meslek lisesi
müdürlüğünde bulunmaktadır.
-
Yazarımızın aldığı ödüllerden bazıları:
2 kez maaşla ödüllendirilme,4 adet taktir name,9 adet teşekkür neme
almıştır.
-
- Yayınevimizin basılmış ve sanal
yayınlanmış dergilerinde yazıları bulunmaktadır
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
03 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
- ANADOLU OTELCİLİK VE TURİZM
MESLEK LİSELERİ
-
1961-1962 öğretim yılında “Otelcilik Okulu” adıyla ilk olarak
Anakara'da, ikincisi 1967- 1968 öğretim yılında İstanbul'da, üçüncüsü
1975-1976 öğretim yılında Kuşadası'nda açılmıştır. Bu okulların adı
1975 yılında “ Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi olarak
değiştirilmiştir.
-
1984-1985 öğretim yılında bir kısım ders lerin öğretimini yabancı
dille yapan “Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri “ açılmıştır.
- Anadolu
Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri; 1975-1976 öğretim yılında;
“Resepsiyon”, ”Servis” ve “Mutfak” bölümleri olmak üzere 1987-1988
öğretim yılında ; ”Resepsiyon”,”Servis”, “Mutfak” ve Kat Hizmetleri”
bölümleri olmak üzere, 1993-1994 öğretim yılından itibaren ise
“Resepsiyon”, ”Servis”, ”Mutfak”,”Kat Hizmetleri” ve Seyahat
Acenteliği” bölümleri olmak üzere bölümlere ayrılmıştır.
- Bacasız
sanayi olarak adlandırılan ve ülke ekonomisini kalkındıracak döviz
giderlerinin en büyük kaynaklarından olan turizm ve bunun temel alt
yapısını oluşturan konaklama sektörünün ihtiyaç duyduğu yabancı dil
bilir nitelikli elemanları yetiştiren, öğrencileri hem mesleğe hem de
yüksek öğrenime hazırlayan bir yılı hazırlık sınıfı olmak üzere dört
yıl (1+3) süreli meslek liseleridir.
-
Hazırlık sınıfında yoğun olarak yabancı dil eğitimi yapılan bu
okulların diğer sınıflarında da yabancı dile ağırlık verilmekte ve
bazı dersler yabancı dille okutulmaktadır. Hazırlık sınıfını başaran
öğrencilere genel bilgi dersleri ile birlikte alan dersleri;
resepsiyon, muhasebe teknikleri ve uygulaması, servis teknikleri ve
uygulaması, yemek pişirme teknikleri ve uygulaması, kat hizmetleri
teknikleri ve uygulaması ve beşeri münasebetler dersleri ile ortak
olarak mesleğe geçiş ve mesleğe yönlendirme eğitimi verilmektedir.
- İkinci
sınıfa başlayan öğrenciler;1- Resepsiyon,2- Servis, 3- Kat Hizmetleri,
4- Seyahat Acenteliği 5- Mutfak bölümlerden birinde ihtisaslaşarak
eğitimlerini sürdürürler. Öğrenciler ilgi ve yetenekleri doğrultusunda
çok sayıda seçmeli dersleri de tercih edebilmektedirler. Anadolu
Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerinde 3308 sayılı kanun hükümlerine
göre gerçekleştirilen eğitim Faaliyetleri turizm Mevsimi ile paralel
olarak sürdürülmektedir. Bu okullarda öğrenim gören öğrenciler her yıl
Ekim Mart ayları arasında teorik ve uygulamalı eğitimlerini okulda;
Nisan- Eylül ayları arasında uygulamalı (beceri)eğitimlerini bu alanda
faaliyet gösteren otellerde veya turistik tesislerde yapmaktadırlar.
Uygulamalı eğitim süresince öğrencilere işyerlerince asgari ücretin en
az % 60' ı oranında ücret ödenmesinin yanı sıra, sigortaları da
bakanlığımız tarafından yapılmaktadır.
-
Resepsiyon bölümü: Otel ve diğer turistik tesislerin resepsiyon, ön
büro, muhasebe bölümlerinde istihdam edilecek elemanların
yetiştirilmesini amaçlayan bölümdür.
- Bu
bölümde yabancı dil hazırlık sınıfında başarılı olan öğrencilere ilk
yılda verilen bölüm ve genel bilgi derslerine ilave olarak bir kısmı
yabancı dille olmak üzere resepsiyon muhasebe teknikleri ve
uygulaması, servis teknikleri ve uygulaması, kat hizmetleri teknikleri
ve uygulaması, daktilografi, bilgisayar, turizm, otel işletmeciliği,
turizm hukuku gibi dersler ile öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre
seçecekleri dersler okutulmaktadır.
-
Öğrenciler aldıkları teorik eğitimle birlikte okulda ve işletmelerde
uygulamalı eğitimin sonucunda alanları ile ilgili iş ortamını tanır ve
iyi ilişkiler kurabilme davranışlarına sahip olurlar.
- Bu alanda ihtiyaç duyulan nitelikli
eleman sayısı ile yetişen eleman sayısı arasında büyük açık
bulunmaktadır. Türkiye'nin turizm potansiyeli de dikkate alınacak
olursa bu açığın daha da büyüyeceği muhakkaktır.
- Bu
bölüm öğrencileri turizm alanında kamu ve özel sektörde geniş iş
imkânına sahiptirler.
- Mezun
öğrencilere alanlarının devamı niteliğindeki yüksek öğrenim
kurumlarını tercih etmeleri halinde ilave puan verilmektedir.
- Servis
bölümü: Otel ve diğer turistik tesislerin restoran ve kat
hizmetlerinde servis elemanı olarak istihdam edilecek personelin
yetiştirilmesini amaçlayan bu bölümde öğrencilere ilk yılda verilen
genel bilgi ve bölüm derslerine ilave olarak, bir kısmı yabancı dille
olmak üzere; servis teknikleri ve uygulaması, daktilografi,
bilgisayar, turizm, otel işletmeciliği, turizm hukuku dersleri ile
ilgi ve kabiliyetlerine göre seçecekleri dersler okutulmaktadır.
-
Öğrenciler aldıkları teorik eğitimle okulda ve işletmelerde uygulamalı
eğitim alanları ile ilgili iş ortamını tanırlar. Bilgisayar ve yabancı
dil bilen nitelikli meslek elemanı olarak yetişirler. Mezunlar
alanlarında geniş iş imkanına sahiptirler.
- Mutfak
Bölümü :Otel ve diğer turistik tesislerin mutfaklarında istihdam
edilecek vasıflı insan gücünün yetiştirilmesini amaçlayan bölümdür.
- Bir yıl
yabancı dil hazırlık eğitiminde başarılı olan öğrencilere, ilk yılda
verilen genel bilgi ve bölüm derslerine ilave olarak bir kısmı yabancı
dille olmak üzere; yemek pişirme teknikleri ve uygulaması, resepsiyon
ve muhasebe teknikleri ve uygulaması, daktilografi, bilgisayar,
turizm, otel işletmeciliği, ve turizm hukuku dersleri ile öğrencilerin
ilgi ve kabiliyetlerine göre seçecekleri dersler okutulmaktadır.
-
Öğrenciler teorik eğitimle birlikte okul ve işletmelerdeki uygulamalı
eğitimle; bölümleri ile ilgili iş ortamını tanırlar ve beceri
kazanırlar.
- Yabancı
dil bilen, bilgisayar kullanma becerisi kazanan,Türk ve dünya mutfağı
konusunda nitelikli meslek elemanı olarak yetişen öğrenciler geniş iş
imkanına sahiptirler.Seyahat Acenteliği Bölümü
- Gelişen turizm hareketleri ile önem
kazanan seyahat acentelerinde istihdam edilecek vasıflı insan gücünün
yetiştirilmesini amaçlayan bölümdür.
- Bir yıl
süreli yabancı dil hazırlık eğitiminde başarılı olan öğrencilere ilk
yıl verilen genel bilgi ve bölüm derslerine ilave olarak bir kısmı
yabancı dille olmak üzere; seyahat acenteliği ve turizm operatörlüğü
teknikleri ve uygulaması, acente muhasebesi, daktilografi,
Bilgisayar, turizm, ulaştırma, Animasyon, otel işletmeciliği,
turizm pazarlaması ve turizm hukuku dersleri ile öğrencilerin ilgi ve
kabiliyetlerine göre seçecekleri dersler okutulmaktadır.
-
Öğrenciler teorik eğitimle birlikte okulda ve işletmelerdeki
uygulamalı eğitimle; bölümleri ile ilgili iş ortamını tanırlar ve iyi
ilişkiler kurabilme davranışlarına sahip olurlar. Bilgisayar ve
yabancı dil bilen nitelikli meslek elemanı olarak yetişen öğrenciler,
yüksek kazanç ve geniş iş imkânına sahiptirler.
- Kat
Hizmetleri Bölümü: Otel ve diğer turistik tesislerin kat hizmetlerinde
istihdam edilecek vasıflı insan gücünün yetiştirilmesini amaçlayan
bölümdür.
- Bir yıl
süreli yabancı dil hazırlık eğitiminde başarılı olan öğrencilere ilk
yıl verilen genel bilgi ve bölüm derslerine ilave olarak bir kısmı
yabancı dille olmak üzere; kat hizmetleri ve teknikleri uygulaması,
resepsiyon, muhasebe teknikleri ve uygulaması, servis teknikleri ve
uygulaması, daktilografi, bilgisayar, turizm, otel işletmeciliği,
turizm hukuku dersleri ile öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre
seçecekleri dersler okutulmaktadır. Yabancı dil bilen, bilgisayar
kullanma becerisi kazanan mezunlar alanlarında geniş iş imkânlarına
sahiptirler.
- Kayıt
Kabul Esasları: Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerine
ilköğretim okulu mezunu kız ve erkek öğrenciler merkezi sınav sistemi
ile yatılı ve gündüzlü olarak kabul edilmektedirler. Erkek
öğrencilerin bu okullarda parasız yatılı olarak öğrenim görme
imkânları da bulunmaktadır. Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek
Lisesine alınacak öğrencilerin aşağıdaki şartları taşımaları
gerekmektedir.
- 1-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olmak.
- 2-İlköğretim mezunu olmak.
- 3-Sağlığı ve fiziki durumu
otelcilik ve turizm eğitimine ve turistik tesislerde görev yapmaya
uygun olmak (pepelik,körlük,şaşılık ,sağırlık,topallık,çolaklık,
düztabanlık, ağız kokusu,sara,bayılama gibi arazları bulunmamak).
- 4-Okul müdürlüğünce yapılacak
mülakatta başarılı olmak.
- 5-ilköğretimden sonra öğrenimine
ara vermemiş olmak.
- 6-Ortaöğretim seviyesinde herhangi
bir okula devam etmemiş olmak
-
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
04 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- TÜRK TURİZMİNİN EKONOMİDEKİ YERİ
- Yazıma yapılan bir
istatistikî çalışma verilerinden örnekle başlamak istiyorum; yapılan
araştırmaya göre tatilleri sırasında hasta olan kişilerin ülkelere
göre dağılımı şöyle:
- ÜLKE Denek
Hastalanalar %
- Çin
92 %38
- Hindistan 191 %35
- Türkiye 917
%32
- Kenya 146
%27
- Tunus 173
%19
- Rusya 104
%17
- Yunanistan 1927 %11
- İsrail 186
%10
- USA 3480 %9
- Fransa 5175
%7
- İsviçre 451
%6
- Yukarıdaki rakamlar
dikkatlice incelendiğinde yüzdeleri yüksek olan ülkelerin ekonomik
güçleri ve fert başına düşen milli gelirlerinin düşük olduğu
dolayısıyla bu ülkelerin vatandaşları ekonomik yönden zayıf olduğu
için tatil yapma olanaklarının azlığı ortaya çıkmaktadır, tatile
çıkanlar ise farklı ortamlarda farklı tutum sergileyerek kısa sürede
her türlü imkânlardan yararlanmak istemekteler ve bünyeleri bu fazla
yükü taşıyamamakta dolayısıyla sağlıkları da bozulmaktadır!
- Türklerin hastalanma oranı
%32 ile üst sıralarda yer almaktadır. Bu da ülkemizde fert başına
düşen milli gelirin düşük olduğunu göstermektedir.
- Fert başına düşen milli
gelirin artması ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Gelişmişliğin
ölçüsü faal iş gücü istihdamındaki sektörel dağılımlarda ortaya
çıkmaktadır. Hizmet sektöründe çalışan nüfus arttıkça gelişmişlik
düzeyi artmaktadır.
- Bunu istatistikî
bilgilerle açıklamak mümkündür. *(Alt Tablo)
- Görüldüğü gibi ülkemiz
nüfusunun büyük bir kısmı halen tarım alanında istihdam edilmektedir.
Maalesef tarım sektörünün getirisi düşük olmaktadır. Hizmet sektörünün
önemli girdisi Turizm gelirleridir. 2000 yılında turizmde Fransa 74.5
milyon turisti çekerek birinci, İspanya 48.5 milyon turist ile ikinci,
41.1 milyon turist ile İtalya üçüncü olmuştur. 2000 yılında uluslar
arası turizmin %58 hâsılatını Avrupa ülkeleri almıştır.
- Ülkemizde lokomotif sektör
olan ve 37 alt sektörü besleyen turizm 2000 yılında %39.6 artış ile 10
milyon turist 8 Milyar dolar gelir ile rekor kırdı. Devletin Türkiye
Tanıtım programının etkisi ile turizmcilerin başarısı örnek alınarak
tüm sektörlerde çalışmalar yapılmaktadır.
- Ekonominin kilitlendiği,
ticaretin durduğu bir dönemde bulunuyoruz Krizlere, depremlere alışkın
Türkiye'de artçı şoklar etkisini sürdürüyor.
- Ancak iş dünyası,
Türkiye’nin lokomotifleri bu krizi aşmak için paniğe yer vermemeli,
evet bu zor yılı hep birlikte aşacağız. Başka yolu yok. İyi günde kötü
günde birlikte olunmalıdır. “En iyi savunma taarruzdur” sözünden
hareketle ekonomi de her alanda taarruz halinde olunmalıdır. Her
kuruluş her mahalle, evinin önünü temizler ise mahalle dolayısıyla da
ülke temiz olur. İşletmelerde temizlik iyileştirme programlarını
başlatmalıdır. Sektör firmalar arası, dernekler arası, sosyal kurumlar
arası diyalog, işbirliği, devlet ile bürokrasi ile işbirliği
güçlendirilmelidir.
- Türkiye'nin sorunlarına,
geleceğine hepimiz sahip çıkmalıyız.
-
-
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
05 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- KİŞİSEL HİJYEN
- Vücudumuz canlı bir
yapıdır. Bu yapı, kendi iç dengesini ve hayatını sürdürmek için
dışarıdan aldığı maddelerle enerji üretir. Bu maddelerin artıkları
çeşitli yollarla dışarı atılır atılan maddeler vücudun dış yüzeyini
kirletir. Dış ortamdaki toz, toprak ve diğer kirletici maddeler de
insan vücuduna etki eder. Terle birleşen bu maddeler kötü bir koku ve
mikropların çoğalabilmesi için ortam hazırlar. Bu da hastalıklara,
ayrıca kişisel görünümde rahatsızlıklara yol de neden olur.
- Temiz bir kişi, sağlıklı
ve kendisinden emin görünür. Bu görünüş şöyle tanımlanabilir. “Düzgün
ve pembe bir cilt, saçlar parlak,bakışlar canlı,tırnaklar ve dişler
lekesiz ve muntazam,nefesi ve teri kokusuz,hareketleri sakindir.
Hayata bağlı,iş yapmaya istekli,canlı,dinamik ve düzgün morale
sahiptir” Böyle bir görünüm için sağlıklı yaşama kurallarına uymak
gerekir. Sağlıklı yaşama kurallarını kısaca “hijyen” denir. Hijyenin
temelini temizlik oluşturur. Temizlik için su ve sabun esas
ihtiyaçtır, ancak yeterli değildir.
- Dokunma duyusu olarak en
fazla el kullanılmaktadır. Bu nedenle el daha fazla kirlenir. Temiz
yerlerin kirlenmesinde de taşıyıcı olur. Yiyecek hazırlarken,
yemeklerden önce ve sonra, tuvaletten sonra mutlaka sabunla iyice
köpürtülerek ovularak el yıkanmalı, durularken su bilekten
akıtılmalıdır. Bu yıkanmayan kısımlardan kirin ele doğru gitmesini
önler. Çok fazla kimsenin kullandığı yerlere dokunulduğu zaman
(belediye otobüs koltukları, tutunma yerleri, kapı kolları ve telefon
gibi) da eller iyice yıkanmalıdır.
- El derisi hassastır.
Sıcaktan, soğuktan ve temizlik gereçlerinden çabuk etkilenir. Kurur,
çatlar hatta sürekli kirli yüzeylere ve temizlik gereçleri,
dezenfektanlar, ağırtıcılarla temasta deri hastalıkları dahi
görülebilir. Bu nedenle iş yaparken gerekiyorsa eldiven giymeli ve
koruyucu kremler kullanılmalıdır.
- Deri sağlıklı, vücut
ısısını düzenlenmesi vücuttan uzaklaştırılması gereken maddelerin bir
kısmının dışarı atılması, mikroorganizmalardan koruma gibi
görevlerinden dolayı önemlidir. Ayrıca ultraviyole ışınları ile deri
teması D vitamini oluşumunu sağlar. Bu görevlerini getirmesi derinin
temizliğine, iyi bir kan dolaşımının sağlanmasına bağlıdır.
- Deri yüzeyindeki kir,
kurumuş sabun artıklarından, terin buharlaşması sonucu geride kalan
artık maddelerden, toz, mikroorganizma ve deri epitelinin soyulan
artıklarından oluşur. Kir, salgı bezlerinin gözenekleri tıkayarak
derinin normal işlevini engeller. Sabunla yıkanırsa temizlenir. 27-38
santigrat sıcaklıktaki banyolar, derideki kir ve salgıları temizler
rahatlık oluşturur. Bu tür banyolar her zaman yapılabilir. Fakat gece
yapılması daha iyidir. Derideki damarlar genişleyerek kan dolaşımını
rahatlatır. Böylece yorgunluk ortadan kalkar ve kişi canlılık kazanır.
Eğer banyo sık yapılmazsa bir çok sorunla beraber kıl diplerinde
iltihaplanmalara neden olur.
- Beden hareketleri, soğuk
banyolar, friksiyon ve masaj iyi bir kan dolaşımının sağlanmasına
yardım eden yöntemlerdir. Koltuk altı en fazla terleyen vücut
bölgesidir. Normalde ter kokmamasına rağmen mikroplarla birleşince
koku yapar. Pis kokulara engel olmak için koltuk altı temizliğine önem
verilmeli, her gün duş alınmalı veya sabunlu su ile yıkanıp
kurulanmalıdır. Ter kokusunu güzel kokularla gidermek mümkün değildir.
Aksine koklar ter kokusu ile birleşince daha kötü bir koku meydana
gelir. Güzel kokular temiz vücutta kullanılır. Saçların
bakımı, hem dış görünüm, hem de saç sağlığı yönünden önemlidir. Çünkü
kimi enfeksiyon etkenleri ve parazitler kirli saçlara ve yağlı kısma
yakın deriye kolaylıkla yerleşebilirler. Saç derisi kuru olanlar,
yağlı yada kremli şampuanlarla yıkanmalıdırlar. Saç derisi yağlı
olanlar yağsız şampuanla sık sık yıkanmalıdırlar. Saçları boyamak ya
da kıvırmakta kullanılan maddelerin çoğu zararlı olduğundan bunları
kullanmaktan kaçınmalıdır. Kullanılmış ise özel bakım kremleri de
kullanılmalıdır.
- Ayakların her gün
yıkanılması, parmak aralarının iyice kurulanması gerekir.
Kurulanmadığı takdirde parmak aralarındaki nemli ortam mantar
enfeksiyonlarının oluşmasını kolaylaştırır. Ayak tırnakları düz
kesilmelidir. Yuvarlak kesilmesi halinde tırnak et içine batarak
şiddetli ağrı ve enfeksiyonlara neden olabilir. Ayağa dar
ayakkabıların giyilmesi nasıra, sivri topuklu ayakkabıların giyilmesi
baş parmağın ikinci parmağa yaklaşmasıyla baş parmak kemiği büyümesine
neden olabilir. Buna Hellug volpoj denir. Çıkıntı büyümesiyle ağrı ve
yürüme güçlüğüne sahip olabilir. Ayakkabılar ayağa uymalı ve
parmakları sıkıştırmamalıdır. Topuğu sıkıca tutmalı, ayak kemerini
iyice denklemlemeli,ökçesi geniş ve vücut ağırlığını öne atacak kadar
yüksek olmamalıdır. Hava akımına izin verdiği için ayakkabılar deriden
olmalıdır.
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
06 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
- KURUMLARDA OLUŞAN ÇÖPLERİN
TOPLANMASI VE ATIMI
- Kurumlarda çöp toplanması
birkaç yoldan olabilir:
- ÇÖP BİDONLARINDA TOPLAMAK:
- Çöpleri oluştukları yerlerde
bulundurulacak çöp bidonlarını içinde dışarıdan fare ve sinek
girmeyecek ve dışa sızıntı yapmayacak şekilde olmalıdır.
- İyi bir çöp bidonunun
özellikleri:
- a) Paslanmaz metalden
yapılmalıdır.
- b) Şekli silindir
olmalıdır.
- c) Kenarlarında kaldırmak
için kulpu bulunmalıdır.
- d) İyi kapanan bir kapağı
olmalıdır.
- e) Hacmi bir metre küpten
fazla olmalıdır.
- Kurum mutfaklarından
(okul, hastane, vb.) her iş istasyonuna ayrı bir çöp bidonu koymak
gerekir. Ayrıca her çalışma teşkilatının altına bir adet bidon
konulmalıdır. Çöp bidonları her doluştan sonra boşaltılmalı, sonra
mutlaka yıkanmalı ve ilaçlanmalıdır.
- Yıkama işi için ayrı bir
köşe ve bidon yıkama aracı veya uzun saplı fırçaları bulunmalıdır. Çöp
kutularını taşımak için tekerlekli arabalar gerekir. Arabalar
kullanılacak bidonları dökmeden, çalkalamadan taşıyacak biçimde
olmalı, bu bidonlar ayrı bir çöp toplama odasına boşaltılarak
biriktirilen çöpler,çöp toplama bölgelerine gidene kadar kapakları
kapalı olarak muhafaza edilmelidir.
- Çöp odası özellikleri:
- 1- Mutfak çıkışına yakın
bir yerde olmalıdır.
- 2- Hava akımını sağlayacak
pencereleri bulunmalıdır.
- 3- Çöp; belediyenin
vakumlu arabaları ile toplanıyorsa çöpler alındıktan sonra oda
yıkanmalı ve süpürülmelidir. Ayrıca oda ilaçlanmalıdır. Vakumlu araba
yok ise oda yüksekte yapılmalı ve altına veya yanına çöp arabaları
yanaşabilmelidir. Bunun için odanın bir yanına kapaklı bir kanal
yapılır. Bu kanalın ucu dışa açılır. Çöp arabası bu dış uça yanaşır.
Yapak açılıp çöpler kanala itilir. Kanal meyilli olmalıdır. Çöp
odasında bütün bu işleri için kürek ve süpürge bulunması gereklidir.
Çöpler boşaltıldıktan sonra oda yıkanır.
- Kurumda biriktirme odası
yoksa derhal yapılmalı ve çöpler bidonlara taşıma arabası gelene kadar
mutfak çıkışında bekletilmelidir. Bu sırada bidonların ağızları kapalı
olmasına dikkat edilmelidir.
- ÇÖPLERİ ÇÖP BACALARI İLE
TOPLAMAK:
- Çok katlı binalarda mutfak
üst katta ise çöplerin çöp bacalarında toplanılması daha pratik olur.
Baca cilalı toprak küpten yapılmış olup en az 30 santim genişlikte
olmalıdır. Baca aşağıda toprak seviyesinde bulunan bir depoya
inmelidir. Bacanın hava alması için üst kısmı damın tepesinde 30
santim genişliğinde bir ağza açılmalıdır. Bu ağız uygun bir kafes teli
ile örtülmüş olmasına dikkat edilmelidir. Her katın ana bacadan açılan
ağızları olmalıdır. Bu ağızlar çöplerin akıp gitmesi için meyilli
olmalıdır. Bu ağızlar dökme demirden yapılmış kapaklarla
kapatılmalıdır. Bu sayede hem çöp etrafa dökülmez, hem içeriye koku
yayılmaz. Bu bacaların içini silmek ve yıkamak için uygun bir yapıda
olmalıdır. Bacaların alt ucu alt katta bir çöp biriktirme odasına
açılmalıdır. Çöpler burada toplanır. Belediye arabaları tarafından
alınır.
- ÇÖP ÖĞÜTÜCÜLERİ
- Çöpler lavabo altına
yerleştirilecek çöp öğütücüleri ile ortadan kaldırılabilir. Çöp
öğütücüleri elektrik ile çalışırlar. Ağızlarında çöpleri parçalayan ve
öğüten bıçakları vardır. Çöpler lavaboya dökülür ve bol su verilerek
makine çalıştırılır. Makinede öğütülen çöpler kanalizasyona verilir.
Ancak makine kemik ve madeni sert maddeleri öğütemez ve böyle maddeler
atıldığında bıçaklar kırılır ve makine işe yaramaz hale gelir, bu
hususa çok dikkat edilmelidir. Çöp öğütücüleri, çöplerin en çok
oluştuğu sebze hazırlama ve bulaşık yıkama yerlerinde lavabo altına
yerleştirilir.
-
-
-
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
07 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
- TERÖR ve TURİZM
-
Turizmde Türkiye için büyük umutlarla başlayan 2001 yılı, 11 Eylül
saldırılarına kadar umutlar hedefe ulaşabilecek şekilde
gerçekleşiyordu. Ülkemize gelen turist sayısı 9,5 milyonu bulmuş,
turizm getirileri de önemli oranda artmaya başlamış gelecek için büyük
başarılar müjdeliyordu.
- 2000
Kasım ve Şubat 2001 krizi neticesinde IMF ile yapılan anlaşmalar,
bankalarda gerçekleştirilen operasyonlar dahi ekonomik sıkıntıları
azaltmamış ve Turizm Türkiye Tarihinde ilk defa ekonomik sıkıntılarda
kurtuluş çabalarında en önemli sektör olduğunu ortaya koymaya
başlamıştı. Yani başta hükümetler olmak üzere kurum ve ülke insanları
ilk kez turizmin önemini gerçek boyutları ile görme ve kavrama şansı
elde etmişlerdi.
- İkiz
kulelere ve ardından Pentagon'a birer çok güçlü bomba olarak
kullanılıp çakılan 3 uçak, sadece terörizmin boyutlarını umulmadık
ölçüde genişletmekle kalmadı, tüm dünyada turizmi de felç etti.
-
Turizmin üç ayağından biri olan hava ulaşımı terörün hemen ardından
çöktü.
-
Turizmin 2. ayağı olan konaklama sektörü ulaşım çöktüğü için o da
sıkıntıya girdi.
-
Turizmin 3. ayağı olan tur operatörleri ve seyahat acentaları da
iptaller neticesinde zincirleme olarak bundan etkilendi.
- Bütün
bunlara rağmen dünya turizmde gerilerken Türkiye çıkışını sürdürdü.
2001 yılında dünyada turist sayısında %1.3 arasında azalma olurken
aynı dönemde Türkiye'ye gelen turist sayısında %12.4 artış
gerçekleşti.
-
Ülkemizin turist sayısındaki artış Oranının bence ana sebebi 11 Eylül
saldırılarından fazla etkilenmediğidir. Çünkü saldırılar ülkemiz için
sezonun son zamanlarına tekabül etmektedir.
- 2002
yılında ihtiyacımız olan turizm girdilerinden daha fazla pay almak
istiyorsak sektörün beklentilerine kulak tıkanmamalıdır.
- 12 milyar dolar döviz girdisi
turizmden sağlanıyorsa bugün 4-5 milyar dolar için hangi kapıları
çaldığımız unutulmamalıdır. Ya bu kapıları çalmaya son vereceğiz,
turizmi yükselteceğiz yada kapıları çalmaya devam edip turizmi kendi
ellerimizle baltalayacağız.
-
Sektörün en önemli beklentisi ise AB deki ülkelerle rekabet edebilir,
ortam yaratılmalıdır. Örnek olarak AB deki en yüksek K.D.V oranı %8
dir. Bizde ise %18 dir bu oran AB ülkelerindeki orana çekilmelidir.
Zira 2002 yılı ilk iki aylık (Ocak-Şubat) sonuçlara göre Türkiye'ye
gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre -%4
oranında azaldı. İlk iki aylık sonuçlara göre Türkiye'ye turist
gönderen ilk 15 ülkenin 3'ünde artış 12'sinde düşüş kaydedildi. Geçen
yıla göre en büyük düşüş %31'lik oranla İtalya pazarında yaşındı.
- Bu ülkeyi sırasıyla ABD (-%30),
İran (-%27) izlenmektedir.
- Artış gösteren ülkeler ise
Bulgaristan, Suriye ve Yunanistan turistlerinde görülmektedir.
Sektörün en büyük korkusu ise 2002 yılında savaş koşulları devam
ederse ve konuşulan senaryolardan biri olan savaşın Irak'a sıçrama
riski, ülkemizde bulunan Nato ve Amerikan üsleri, Laik ve teröre karşı
mücadeleyi ilk başlatan ülke olsak da sonuçta bir İslam ülkesi olmamız
bugünkü koşullarda
-
Türkiye'nin yabancı turistler tarafından tercih edilmeme sonucunu
doğurmaktadır.
- Bu yıl
kapılarını pek yerli turiste açmayan tesisler tüm ekonomik
olumsuzluklara rağmen gelecek yaz iç turizmden medet umacak gibi
görülmektedir.
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
08 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
BİR SONRA Kİ Sayfaya
dönmek için tıklayınız |
- BUNLARI BİLİYOR
MUYUZ? KOPENHAG KRİTERLERİ
- 22
Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa Konseyi,
Avrupa Birliği'nin genişlemesinin Merkezi Doğu Avrupa Ülkelerini
kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda
bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken
kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk
mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.
- SİYASİ
KRİTER: Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık lara
saygı gösterilmesini ve korunmasını garanti eden kurumların varlığı
-
EKONOMİK KRİTER: İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığının yanısıra
Birlik içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskısına karşı koyma
kapasitesine sahip olunması
-
TOPLULUK MEVZUATININ BENİMSENMESİ: Siyasi, ekonomik ve parasal
birliğin amaçlarına uyma dahil olmak üzere üyelik yükümlülüklerini
üstlenme kabiliyetine sahip olunması
- POLİTİK
KRİTERLER
- AB'ye girmeye aday ülkeler;
- - istikrarlı ve kurumsallaşmış bir
demokrasinin var olması,
- - hukuk devleti ve hukukun
üstünlüğü,
- - insan haklarına saygı,
- - azınlıkların korunması
- gibi dört ana kriter açısından
değerlendirmeye alınacaktır. Genel olarak; ülkenin çok partili bir
demokratik sistemle yönetiliyor olması, hukukun üstünlüğüne saygı,
idam cezasının olmaması, azınlıklara ilişkin herhangi bir ayrımcılığın
bulunmaması, ırk ayrımcılığının olmaması, kadınlara karşı her türlü
ayrımcılığın yasaklanmış olması, Avrupa Konseyi İnsan Hakları
Sözleşmesinin tüm maddeleri ile çekincesiz kabul edilmiş olması,
Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Sözleşmesinin kabul edilmiş olması gibi
özellikler dikkate alınmaktadır. Ancak, bu ilkelerin varlığı tek
başına yeterli olmamakta,aynı zamanda kesintisiz uygulanıyor olması
gerekmektedir.
-
EKONOMİK KRİTERLER
- Kopenhag Zirve sonuçlarına göre,
ekonomi alanında işlevsel bir piyasa ekonomisinin varlığı kadar, AB
içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskısı ile baş edebilme kapasitesi
de aranmaktadır.
- a. Etkin bir piyasa ekonomisi için;
- - arz-talep dengesinin piyasa
güçlerinin bağımsız bir şekilde karşılıklı
- etkileşimi ile kurulmuş olması,
- - ticaret kadar fiyatların da
liberal olması, piyasaya giriş (yeni firma açılması) ve çıkış
(iflaslar) için engellerin bulunmaması,
- - mülkiyet haklarını (fikri ve
sınai mülkiyet) içeren düzenlemeleri kapsayan yasal bir sistemin
olması ve bu yasalar ile düzenlemelerin icra edilebilmesi,
- - fiyat istikrarını içeren bir
ekonomik istikrara ulaşılmış olması ve sürdürülebilir dış dengenin
varlığı,
- - ekonomik politikaların gerekleri
hakkında geniş bir fikir birliğinin olması,
- - mali sektörün, tasarrufları
üretim yatırımlarına yönlendirebilecek kadar iyi gelişmiş olması
gerekmektedir.
- Bu çerçevede rekabet edebilme
derecesinin göstergeleri olarak, birliğe girişten önce birlik ile o
ülke arasında belirli bir ticaret ortaklığının olması ve ülke
ekonomisinde küçük firmaların oranı sayılmaktadır.
-
TOPLULUK MÜKTESEBATINA UYUM KRİTERİ
- a.
AB'nin siyasi birlik ile ekonomik ve parasal birlik hedeflerini kabul
etmek: Birliğin “ortak dış politika ve güvenlik” politikasına etkin
bir katılım için aday ülkelerin buna hazır olması gerekmektedir.
Ekonomik ve Parasal Birlik konusunda ise, merkez bankasının
bağımsızlığı, ekonomik politikaların koordinasyonu, İstikrar ve Büyüme
Paktına katılım, merkez Bankasının kamu sektörü açıklarını finanse
etmesinin yasaklanması gibi konularda üye Ülkelerin aldıkları
kararlara katılmak gerekmektedir.
- b.
AB'nin aldığı karalara ve uyguladığı yasalara uyum sağlamak:
- - Gümrük Birliği, malların serbest
dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı gibi ortaklık anlaşmaların da
belirtilen şartlara uyum sağlaması,
- - tek pazara geçişi gerektiren
Topluluk müktesebatına uyum sağlanması,
- -Topluluğun tarım, iletişim ve
bilgi teknolojileri, çevre, ulaşım, enerji, taşımacılık, tüketici
hakları, adalet ve içişleri, işgücü ve sosyal haklar, eğitim ve
gençlik, vergilendirme, istatistik, bölgesel politikalar, genel dış ve
güvenlik politikası gibi alanlardaki her türlü düzenlemesine uyum
sağlanması.
- c. AB
içinde rekabet edebilme kapasitesinin sağlanması için;
- - öngörülebilir ve istikrarlı bir
ortamda karar alabilen ekonomik kurumların makro ekonomik istikrarının
olması ve bununla beraber işlevsel bir piyasa ekonomisinin varlığı,
- - alt yapı, eğitim ve araştırmayı
içeren yeterli miktarda fiziki ve beşeri sermayenin olması,
- -firmaların teknolojiye uyum
sağlama kapasitesinin bulunması gerekmektedir.
-
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
09 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
- KONGRE TURİZMİ
- Ortak
çıkarlar ve ortak konular üzerinde görüşmek isteyen kimselerin,
belirli bir konu üzerinde karar vermek için yaptıkları toplantılara
kongre denir.
- Kongreler, çeşitli
ülkelerden gelen yöneticilerin, bilim adamlarının, elçilerin,
delegelerin katıldığı türde olabileceği gibi belirli konularda
gerçekleştirilen ihtisas kongreleri şeklinde de olabilir. Örneğin
Uluslar arası Tıp Kongresi, Turizm Kongresi, Çevre Kongresi vb.
- Kongrelerin en önemli
özelliği, kongre yapılan yerin tanıtımına turizm sezonu dışında da
olanak vermesidir.
- Tarih ve kültür hazinesi
olan ülkemiz heyecan verici imkanlar aleminin kapısı durumundadır.
Avrupa ve Asya'nın birleştiği yerde Türkiye kongrelere şahane mekan
durumundadır.
- Kongreler, turizmin
gelişmesini sağlayan önemli etkinliklerdir. Ulusal ya da Uluslar arası
kongreler, katılımcılar ve kongreyi izlemek isteyenleri kongre yapılan
ülkeye yöneltir.
- Dünyada birçok kent,
uluslar arası kongre merkezi olma yoluna gitmekte ve büyük kongre
merkezleri yapmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
- Turizmin bu denli
çeşitlendiği çağımızda kongre turizminin 21. yüzyılda en önemli turizm
çeşitliliği olarak ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde son
yıllarda bu amaçla önemli yatırımlar yapılmıştır.
- Dünya turizminin en büyük
organizasyonu olan Dünya Seyahat ve Turizm Kongresi (WTTC), Türkiye'yi
gelecek 10 yılda turizmde en hızlı büyüyecek ülke ilen etmiştir.
Konsey'in bu kararının Türk turizmi için doping etkisi yapacaktır.
Turizm gelirlerindeki artış daha çok iş daha çok kişiye aş vermek
demektir.
- Kongre turizmi kongrenin
yapıldığı yerin tanıtımı açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye
birinci sınıf otel, konaklama ve konferans tesisi zenginliği, dünyanın
belli başlı şehirlerine kolayca ulaşım, güzel dekorlar v eşsiz manzara
cazibesi sunmaktadır.
- Ancak özellikle uluslar
arası kongrelerde kongrenin yapıldığı yerdeki konaklama tesisi ve
salon tanzimi oldukça önem taşımaktadır. Konuklara ve konuşmacıları
dünya standartlarında imkânların sağlanması gerekmektedir. Kongrenin
amaçlarının ve alınan kararların, bildirilerin herkes tarafından
paylaşılması etkinliğin zenginleşmesi için son derece gereklidir.
- İlimizde 02-08 Eylül 2002
tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslar arası 5. Hititoloji
Kongresi ülkemiz ve ilimizin kültür zenginliğinin tanıtımı için
bulunmaz bir fırsattır cazibesi sunmaktadır.
- Ancak özellikle uluslar
arası kongrelerde kongrenin yapıldığı yerdeki konaklama tesisi ve
salon tanzimi oldukça önem taşımaktadır. Konuklara ve konuşmacıları
dünya standartlarında imkânların sağlanması gerekmektedir. Kongrenin
amaçlarının ve alınan kararların, bildirilerin herkes tarafından
paylaşılması etkinliğin zenginleşmesi için son derece gereklidir.
- İlimizde 02-08 Eylül 2002
tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslar arası 5. Hititoloji
Kongresi ülkemiz ve ilimizin kültür zenginliğinin tanıtımı için
bulunmaz bir fırsattır.
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|