DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 
İÇİNDEKİLER
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
ÇORUM TARİHİ ÖNSÖZ
KRONOLOJİK ÇORUM TARİHİ ÇORUM VE ÇEVRESİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
ASUR TİCARET KOLONİLERİ VE HATTİLER
KUŞARA DÖNEMİ
ESKİ HİTİT DEVLETİ (HATTİLER)
YENİ HİTİT DEVLETİ VEYA İMPARATORLUK
FRİGLER'DEN ÖNCEKİ DÖNEM FRİGLER
MED DÖNEMİ
PERSLER DÖNEMİ
MAKEDONYA PONTUS ve GALAT DÖNEMİ
MAKEDONYA PONTUS ve GALAT DÖNEMİ
ÇORUM'UN TÜRKLEŞMESİ
SELÇUKLULAR DÖNEMİ
DANİŞMENDLER
MOĞOL İSTİLASINDA ÇORUM
İLHANLILAR DÖNEMİ
OSMANLI DÖNEMİNDE ÇORUM
ERETNA  BEYLİĞİ DÖNEMİ
KADI BURHANEDDİN DÖNEMİ
ÇORUM KIRKDİLİM SAVAŞI
KIZIL KOCA OĞULLARININ KATLİ
ZEYTİN DERESİ KOCA KALESİ'NİN FETHİ
KURTULUŞ SAVAŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÇORUM

 

 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL

GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇORUM TARİHİ ÖNSÖZ 
Aşağıda  Çorum  tarihiyle ilgili  dökümlerden elde ettiğim sonuçları  bilgi amacı ile  buraya  karalamayı uygun  gördüm.  İncelediğim  kaynaklar da  birbirlerini   tamamlamaktan uzak ve ekseriyetle aynı cümle ve teferruatı  vermesi  açısından  sıkıntılı ve tekrarı gerektiren bilgilerden  ibarettir.  Bu nedenle  ileride yapılacak araştırmaların   daha  teferruatlı olmasını dilemekten başka yapacağım bir dileğim yoktur.
Hititler dönemi ile ilgili pek  çok dökümün  Almanlarca  incelemek  bahanesiyle  Almanya'ya  götürülmesi ve bilgilerin Almanlarca bölük pörçük yayımlanması,Çorum için büyük bir eksikliktir.1990 tarihinde yapılan Orta köy kazısında bulunan 2500'e yakın tablet ve fragmanın acilen değerlendirilmeleri gerekmektedir.
Hitit  Dönemi ile ilgili araştırmalar devam etmekte olmasına karşılık,Türkiye çapında bir Hititoloji araştırma sı yapanların bir  elin parmakları kadar azdır. Aynı şekilde Selçuklu Dönemine  ait  dökümlerin adları bilinmekte olup, bu bilgilerin  uzmanlarca  bu  günkü dile  çevirerek  araştırma  yapanların  hizmetine  vermesi  bence çok önemlidir.  Osmanlı arşivlerimizin bazı kısımları Cumhuriyetin ileriki yıllarında Bulgarlara  kilo  ile satılması, o dönemin büyük  hata ve ihmallerinden başka bir şey olmamakla beraber,bu zihniyet maalesef  halen  günümüzde  de devam  etmekte, kurum ve  kuruluşların  elinde bulunan evraklar  Kanuni  süreleri tamamlanınca   SEKA' ya  devredilmektedir.  Osmanlı   arşivlerinin  elimizde  kalan kısımlarının gün ışığına yavaş  yavaş meydana çıkması da sevindirici bir olay olarak görmektedir.

 
Çorum için lüzumlu olduğunu zannettiğim ve resmi kurumların  arşivleri  durumunda  olan  yazışmalarında  Çorum  arşiv  ve belge merkezinin kurularak toplanarak tasnife  tutulması ve saklanması gerekliliği bu günler için olmazsa bile ileriki yüzyıllar içerisinde araştırma yapacaklara saklanması düşüncesinde bulunmaktayım. İnşallah bu önerimi kale alacak gerekli bir girişimde bulunacak idareciler bulunur  da, bu niyazım bir fikir olarak gelişir umudundayım
Anadolu'nun ilk çağları hakkında henüz geniş  ve teferruatlı bilgiler tam olarak bulunamamıştır. Yeni  kazılar  devletimizin  himayesi  ve çabaları ile karınca  karar  yürütülmesi  yeterli olmamaktadır. Halkımızındı bu kazılara katkısı için çalışmalar yapılması,ören yerlerinin tespiti  için halktan yardım alınması ve maddi olarak  katkıda bulunanların desteklenmesi gereklidir düşüncesindeyim.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 04

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KRONOLOJİK ÇORUM TARİHİ ÇORUM VE ÇEVRESİNİN TARİHİ GELİŞİMİ

Çorum çevresinde az miktarda da olsa  son MÖ. 7000 - 5500 Paleolitik ve Neolitik döneme ait olduğu sanılan el  aletlerine de  rastlandıysa da  gerçek  anlamda  yerleşiğin Kalkolitik çağda yoğunlaştığı görülmektedir.<1>

MÖ. 5500 - 3000  Kalkolitik dönemde,madenlerin kullanılma  aşaması sayıldığı bilmekteyiz.

Çorum çevresinde bu dönemi MÖ.4000-3000 tarihlerinde  bu  devrin  4'üncü  aşamasını yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu dönemin   yerleşme merkezlerinin olduğu,Alacahöyük, Büyük Gülecek,Eskiyapar, Kayapınar, Kuşsaray kazılarının  tabakalarında  rastlanmıştır.  Büyük  Gülecek kazısında  bu  dönemin en  zengin materyali bulunmuştur.<2>

 

MÖ. 3000 - 1200  Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu  Devrin I. II  ve III. Tunç Devri dahilinde incelenmektedir. Bu  dönemde  bakır   filizleri  işlenmekte, saf bakır  bilinmekte  ve alaşımları kullanılmaya başlanmaktaydı. Bu Devirde  yerleşik  düzene  geçen insanlar, köyler,şehirler de  yaşamaya  başlamışlardı. Bu Devirde  bulunan eşyalar, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmektedir. <3>

MÖ.3000-2500 I. Tunç Devri, Çorum  çevresinde bulunan  madenler  sayesinde  yaşamın  geliştiği  görülmektedir. II ve III. Tunç Devri, Çorum  çevresinde  etrafı surla çevrili küçük ve zengin beyliklerin bulunduğu yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. İlimizde  bulunan zengin bakır filizleri işlenmeye başlamış ve bu madenlerin etrafı iskana açılmıştı Örnek olarak Bayat İlçesinin Astar Deresi  mevkiinde doğal bakır filizleri bulunmuştur.

 

1935  tarihinde  R.Oğuz ARIK ve Hamit Zübeyr  KOŞAY tarafından Alacahöyük 'te ortaya çıkarılan 13 Kral  mezarı, II. ve  III. Tunç Devri başlarına tarihlendirilmektedir. Bu devir ayrı  yeten  Hitit Dönemini de kapsa maktadır. Alacahöyük'te bulunan 13 Kral mezarından çıkartılan,saf altından  kupalar, taçlar, kemer, elbise  süslemeleri  ve çeşitli süs eşyaları, meteor demirinden hançer, tunç üzerine elektron gümüş kakmalı boğa ve geyik figürleri,İdiller, güneş kursları,insan heykelcikleri ve  kap  kacaklar, Alacahöyük  yöresinin ne  denli zengin olduğunu göstermektedir. Kazı   çalışmalarında  Mahmut  AKOK  devam etmiş olup,  kazı çalışmaları halen devam etmektedir. 

<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<2> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<3> Meydan Larousse Ans. Hititler bölümü

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 05

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ASUR TİCARET KOLONİLERİ VE HATTİLER

Beylikler halinde  yaşayan bu şehir devletlerin   yazılı   kaynakları  olmadığından ,  bunları Hititlerin  ve Asur   çivi yazılarından   öğreniyoruz. Hattiler, yüksek  bir uygarlık düzeyine eriştikleri  gözükmektedir.  Konuştukları dilin eklemeli dil grubuna girdiği, dağ,tanrı adlarından anlaşılmaktadır. Hattiler Döneminde  Asurlar'la   ticariIlişkilerinin    bulunduğu ve Asurlar'a bağlı 10 Pazar kentleri  (Karum) bululduğunu ve Çorum ilinde bilinen en önemli karum'un Hattuşaş'da  Boğazköy olduğu Asur tüccarlarının Akatça yazdıkları  belgelerde  belirtilmektedir. <1>  Asur'lu tüccarlar kumaş,esans ve kalay  getirip. Karşılığında  deri, simli kurşun, gümüş ve bakır  filizleri  alıyorlardı. Hattiler  şehirlerini  korumak  için Hititleri paralı asker olarak bulunduruyorlardı. 

 <1> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 06

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KUŞARA DÖNEMİ

Bu gün Çorum  vilayetinin  bulunduğu toprakları, Anadolu'da  tarih  devresini  açan ve ilk siyasi birliği  kuran  Hitit İmparatorluğunun  anayurdudur. Hitit  başkenti Hattuşaş'da, Çorum il sınırları içerisinde  bulunuyor.  Bu nedenle Çorum, Hitit   arkeolojisinin  rakipsiz en büyük merkezi olmuştur.

Boğazköy  Hattuşaş  arşivlerinde  bulunan bir  kil tablette ; Pithana  MÖ.1850  tarihinde  Kuşşara kentinin Kralı idi. <1> Hayatı  hakkında  fazla bir  bilgi  olmamakla  beraber ülkesini genişletmek  düşüncesinde idi. Bu kralın  adına  Kappadokya  tabletlerinde rastlanmaktadır.

 

Pithana'nın oğlu  Anitta'nın  babasının   yolundan devam  ettiğini görüyoruz. Anitta'nın MÖ.1800  tarihinde  yaşadığı tahmin edilmektedir. Anitta'nın bir asur tabletin de adı  geçmektedir.  Anitta  krallık  yönetim  merkezini, Kuşşara'dan  Naşa /  Kaniş  kentine taşıdı. Anitta Hattuşaş'a iki defa saldırdı.

Birinci saldırıda Hattuşaş' ı vergiye  bağladı, ikin ci  saldırısında  ise  Hattuşaş'ı  yerle  bir etti  ve benden sonra kim kral olur ve Hattuşaş'ı imar ederse fırtına tanrısı  kahretsin diye beddua etti. <1> Anitta ; Gece baskınları yaparak komşu kentleri teker teker ele geçirdi.<2>

<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990
<2> Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 07

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ESKİ HİTİT DEVLETİ (HATTİLER)

 

Hititlerin MÖ.2000 yıllarında  Orta Asya'dan gelerek Anadolu'nun Kızılırmak kavisi  içine  yerleştikleri, bu  tarif edilen yerde oturan Hattilerle barış ve savaş  yoluyla uzun bir sürede bu bölgeyi istila ettiklerini  ve  burada büyük bir uygarlık  kurdukları bilinmektedir. MÖ. 1900'lü tarihlerde  Hattuşaş Kralı Piyus'ti görülmektedir. Kuşara Kralı  Anitta Hattuşaş'a  ilk saldırısın da  vergiye  bağlamış,ikinci saldırısında  Hattuşaş Kralı Piyus'tiyi  yenerek  Hattuşaş'ı  yerle  bir  etmişti.  Hattuşaş'ın  düşmesinden sonra civarda  bulunan  küçük şehirler birer birer Anitta' nın eline geçmeye başlamıştır. Bu genişleme döneminden sonraları yönetime gelen Hitit  Kralları Kuşşara  soyundan  geldikleriyle övünmüşlerdir.

Anitta'dan  sonra  yerine  I. Tuthalya  MÖ.1740 -1710 tarihleri  arasın da  babasının  yerine  geçti. I. Tuthalya'nın oğlu Puşaruma MÖ.1710-1680tarihleri arasında tahta geçtiği yalnızca kaynaklarda  adı  geçmektedir

Puşaruma'dan  sonra,oğlu Pawatelmah hakkında  isminden başka hiç bir bilgi bu güne kadar  bulunamamıştır.

I. Labarna  MÖ.1680 -1650 tarihleri arasında  tahta  geçtiği, I.Tuthalya’nın oğlu veya  torunu  olduğu  zan  edilmektedir.

I. Labarna  zamanına  ait  tam  bir bilgi  olmamakla beraber, bazı Hitit  belgelerinde  Kızılırmak  kavsi  içerisinde bulunan  pek  çok  şehirleriele  geçirdiği anlatılmaktadır. I.Labarna ismi kendisinden sonra gelen krallarcada   kul lanıldığı, Eski Hitit devletinin ilk kurucusu olduğu,Telepinu  fermanı  olarak  bilinen  belgede bulunan Hitit kralları listesinin başında  I. Labarna ismi görülmektedir. <1> I.Labarna nın oğlu II. Labarna  yada , I.Hattuşil MÖ.1650-1620  tarihinde tahta çıktı.  I. Hattuşil  zamanı ile ilgili iki önemli belge bulunmaktadır. Bu belgelerin birisi Hititçe,diğeri ise Akatça yazılmıştır. Bu belge bir  vasiyetname niteliğinde olup,  kralların ahta  çıkış sıraları ve süreleri de yazılıdır. Bu belgelerden I.Hattuşil'in  Güney Doğu Anadolu'ya inerek önce Halep'i, sonra  Almuk  ovasında   bulunan  şehirleri  ele geçirip  ülkesini genişlettiği yazılıdır. <3>

I.Hattuşil  Kuşar  şehrinde  hastalanınca  her nedense  büyük  oğlu  Huzzia  yerine  küçük oğlu I.Murşil'i veliaht   göstermesi  kraliçe  ile  Huzzia' nın  I. Hattuşil'e karşı isyan etme girişiminde bulunmaları üzerine I.Hattuşil idareyi tekrar ele aldı. Ne  zaman ve  nerede  öldüğü  bilinmeyen I.Hattuşil'in yerine veliaht ilan edilen  I.Murşil  MÖ.1620-1590 tahta geçti I. Murşil  ilk  iş  olarak  Hattuşaş'ı onartarak başkenti  Neşa    şehrinden Hattuşaş'a  nakletmiş,sonra abisinin idare sinde bulunan  Halep şehrinin üzerine yürüyerek şehri tamamen yıkmış halkın bir kısmını  Hattuşaş'a gönderdi. Babil üzerine  yürüyerek  Babil  Kralı Amşutitana ile  savaşmış  ganimetler   alarak Hattuşaş'a dönmüş, akabinden Huri ülkesine sefere   çıkmış  seferde iken Hattuşaş'da karışıklık çıkmış seferi yarıda  bırakarak Hattuşaş'a  dönen Murşil  karışıklığı bastırmışsa da, eniştesi tarafından  kışkırtılan  Zedan tarafından Murşil öldürülmüştür. I.Murşil'in yerine  Hantili  MÖ.1590-1560  tahta çıktı. Ülkeyi genişletme ça balarında bulundu,Fırat  kıyısında  Aştara  ve Kargamış  şehirleriyle  savaştı.  Netrik şehrini ele geçirdi. Bu devre kadar  Hattuşaş  şehrinin surları yoktu. Gaşka  saldırılarından  kurtulmak  için Hantili zamanında şehrin etrafına surlar yaptırdı. Hantili  öldükten  sonra  veliaht    prensin tahta çıkması gerekirken başka bir prens  olan I.Zidanta MÖ.1560 -1550  tahta çıktı. Zidanta  veliahttı ve  çocuklarını  öldürtüp  tahta  çıktıysa da saltanatı uzun sürmedi kendi  öz  oğlu Amunna isyan çıkartarak tahta çıktı. Amunna MÖ. 1550-1530  babasını  devirip  tahta  çıktıktan sonra Hitit ülkesinde çıkan kıtlık ve karışıklar ile  yürütür ken  Amunna öldürüldü. Yerine yeni bir  hanedanlıktan, Huzzia  MÖ.1530 -1525 tahta çıktı,kız kardeşinin  kocasını Telepinu'u rakibi  olarak  gördü   öldürtmek istediyse de muvaffak  olamadı.    Telepinu,MÖ1525-1500 Huzzia'yı bertaraf ederek tahta çıktı ve ülkede bulunan karışıklıkları sona  erdirdi. Gaşkalarla savaşarak onları  kuzeye  sürmeyi  başardı, Hitit konfederasyonuna bağlı olan küçük krallıklarla  ilişkilerini  kuvvetlendirdi. Telepinu zamanımıza  gelen en  önemli  belgesi fermanıdır. Yüksek mahkeme statüsünde Pankuş meclisini kurdu.<1> 

<1> 1967 İl Yıllığı - Çorum Tarihi 5. Hitit Fes. Kom. Çorum 1990

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 08

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

YENİ HİTİT DEVLETİ VEYA İMPARATORLUK

 DEVRİ MÖ:1460-1180

Yeni dönemin ilk kralı olan  II.Tuhalya MÖ.1460 -1440 kimin  oğlu  olduğu ve  ne  gibi  bir  yönetimle ülke başına geldiği,ne gibi bir yönetim ile idare ettiği    bilinmemektedir

II. Tuthalya'nın   oğlu I.Amuvanda    MÖ.1440 -1420  tahta çıktığı bilinmekle beraber yönetimi hakkında  fazla  bilgi  bulunamamış  olup, bazı tarih yazarların bu  kralın  III.Tuthalya'dan sonra tahta çıktığını yazmışlardır

 

Arnuvanda'dan sonra tahta kardeşi, II.Hattuşil  MÖ. 1420 -1400 tahta çıktı, tahta çıkınca  Suriye  tarafına sefer yapma zorunda kal dı. Devletine  bağlı olan bazı krallıklar ve Kizziwanta ülkesinin Hitit hakimiyetine  aldı.  Ülkede çıkan  karışıklıklar yüzünden tahta, oğlu III.  Tuthalya MÖ.1400 -1380  çıktı. III.Tuthalya saltanatının ilk yıllarında bazı başarıları olduysa da,sonradan ülkesinin idaresini gevşetti. Kendisine bağlı bulunan şehirler de isyanlar ile komşu ülkelerden saldırılar sonucu Hitit ülke sinin sınırları Hattuşaş şehrine  kadar  daraldı.   Gaşkalar bir ara Hattuşaş'ı bile tahrip ettiler. <1>III.Tuthalya'nın pasif  kalması  neticesinde oğlu  I.Şuppiluliuma  MÖ.1380-1340 sarayın ileri gelenlerle babasını öldürtüp tahta çıktı.<1>

I.Şuppiluliuma devri üç döneme ayrılır:<1>  1.dönem:17 yıl kadar sürer,bu dönemde I.Şuppiluliuma Anadolu Hitit  birliğini  sağlaması, Suriye ve Mezopotamya   topraklarında  bulunan  krallıklarla  yapılan  antlaşmalarla sınır güvenliğini sağlayıp, Mitanniler'le savaş yapması,savaşta pek  başarılı  olmamak la beraber Mitanniler'in  kralı  Tuşratta'yı öldürmesi,Suriye  seferinde  Halep'i  tekrar  ele  geçirmesi 1.dönem olarak görülmektedir.  2. dönem 20 yıl kadar sürer

.

Anadolu'da bulunan krallıkları kendisine  bağlama   çalışmaları  bu dönemde olmuştur.  Kuzey   sınırlarında  bulunan   Gaşka ve Pala devletleri ile savaşıp, Kizzu- watna'  yı zapt ederek, oğlunu  buraya  ruhani başkanlığına getirdi.  Anadolu'da tam bir Hitit birliği kurulmuş oldu.<1>

 3. Dönem 3 yıl  kadar  sürer. I.Şuppiluliuma bu kısa  zamanda, tekrar  Suriye  topraklarına  gitti.  Mitanniler'in  kralı Tuşratta'nın oğlu Mattiwaza babasının  ölmesi üzerine I.Şuppiluliuma'ya sığınmış,  I.Şuppiluliuma da  kızını Mattiwata'ya  vererek damadı  yapmış ve  Mitanni  tahtına  oturtmuştu.    Kargamış  şehrini  almış, oğlunun  Piyaşil'i Kargamış'a,diğer oğlu Talapinu'yu da Halep şehrine kral yaptı.<2>

I.Şuppiluliuma'ya   dul   Mısır kraliçesi tarafından ya kendisinin ya da oğullarının  birisi ile evlenmek    istediği teklifi gelmiş,bu teklifi     değerlendiren  I.Şuppiluliuma  oğlunun birisini Mısır'a yollamışsa da,Mısır tahtını  ele   geçiren Ay, bu  prensi yolda öldürtmüştür. <3> I.Şuppiluliuma   bir salgın hastalık sırasında  ölmüştür.

 I. Şuppiluliuma'nın  yerine  oğlu, II.Arnavnda MÖ. 1340 -1339 çok hasta olarak  tahta  çıkmış ise de saltanatı uzun sürmemiştir. Taht'a çocuk yaşta olan II. Murşil MÖ.1339 - 1306   çıktı. Çocuk yaşta kralı gören pek çok bağlı şehir  isyan  etti  ise de   II. Murşil  1.Şuppiluliuma' nın oğlu olduğunu gösterdi. Ordularının başına geçerek  isyan eden şehirlere sefer düzenledi.Bu seferlerin  hepsinden başarılı olarak döndü. Batı Anadolu krallıkları ile savaşarak sınırlarını kuvvetlendirdi.

 II. Murşil savaştan savaşa giderek  ülkesinin    birliğini sağlamıştır.<1>II. Murşil  öldüğü zaman iki oğlu vardı. Büyük oğlu  Mutavatil'i MÖ.1308-1282  tahta çıktı.  Küçük kardeşi Hattuşul'in de  yukarı ülke yöneticisi ve Kumandanı olarak  tayin etti. Mutavatil'i inin ilk on yıllık iktidarı karışıklıklar  içinde  geçti.  Gaşkalılar yeniden  ayaklandılar. Bu ayaklanma Hitit ülkesinin  diğer  kesimlerine de  sıçradı. Mutavatil'i Hattuşaş şehrini boşaltarak aşağı  ülkede bulunan Dattaşa'yı geçici olarak  başşehir yaptı. Kardeşi Hatuşul'i de Hitit ordusu baş komutanlığına yükseltti. Ülkede olan isyanları bastırdı ve düzeni yeniden sağladı. Mutavatil'i döneminde  Mısır tahtına geçen II.Ramses  ile  hediyeleşmeleri ve  iyi komşuluk ilişkileri bulunmaktaydı. Asur kra lı I.Adad-Nigari Hititlere bağlı Mitanni  prensi Warşa  Şatta'yla  savaşarak Şatta'yı yendi. Muta vatil I.Adad-Nigari üzerine  bir ordu gönderdiyse de Hitit ordusu yenildi.Bu olaylar olurken,Hititlere vergi vermekte olan Amurru prensliği başında  bulunan   prens  öldü, yerine  geçen  Benteşina  Hititler'le  olan antlaşmayı bozarak Mısır tarafını tutmaya  başladı.    Mutvatil  durumu  öğrenince  bu  ülkeyi idare etmesi için Şatili'yi görevlendirdi. Benteşina kendisini koruması için II.Ramses'e baş vurdu. II.Ramses  bu  fırsatı  değerlendirmek   isteyerek 15-20.bin kişilik ordusu  ile önce Suriye'ye girdi. Mutvatil  bu durum karşısında ordusunun başına geçerek Suriye' ye yürüdü. Yaklaşık  olarak  MÖ. 1282  tarihinde  Kadeş  (Bu gün ki Tel Nebi Mend) önünde iki ordu  karşılaştılar.

 

O devrin en büyük meydan savaşı  oldu ise de  savaşın  kesin sonucu belli değildir.  Savaş sonrasında barış antlaşması yapıldı. Bu antlaşma  gereği  II. Ramses  aldığı yerleri boşaltarak Suriye'nin güneyine çekildi,Kadeş şehri  Hititlere  kaldı.

Antlaşmadan  sonra  orduda çıkan bir ayaklanma  neticesinde  Mutvatil  öldürüldü,yerine gayri meşru oğlu Urhi-Teşup MÖ. 1282  1275 tahta çıktı. Amcası Hattuşil’in  bu  olayı olgunlukla Karşıladı. Hattuşul' in egemenliği altında bulunan şehirlere saldıran yeğenine hoşgörülü davrandı. Hattuşil'in elinde kalan  son iki şehir'e de saldıran yeğenine ancak 7 yıl dayanabildi ve  mecburen savaşmak zorunda kaldı. UrhiTeşup idaresinden  hoşlanmayan  bazı şehir beyleri Hattuşil'in tarafına geçtiler. Urti-Teşup'un bulunduğu  Şemuha şehrini Hattu şil kuşattı ve  şehri aldı. Urti-Teşup öl dürülerek hakkı olan tahta çıktı. MÖ.1275 -1250 Hattuşil  başşehrini  yine Hattuşaş'a taşıdı,diplomatik  evlenmelerle  komşuları ile dostluklar  kurdu.  Döneminde   karışıklık çıkmadı. Asur ar'ın Hititlere  bağlı Mitanni  devletine saldırmaya  hazırlandığı haberi üzerine,Hattuşil, II. Ramses'le Kadeş Barışını imzaladılar.

.

Mısır Mitanni devletinin Asurlar'ca alın ması neticesinde  Mısır'ın da tehlikeye  gireceği  görüşü  bu antlaşmanın gerekliliğini göstermektedir.Kadeş Barış   Antlaşması neticesinde Asurlu'lar savaşmaktan vaz geç tiler. II.Hattuşil ölünce yerine çocuk yaştaki oğlu IV. Tudhalya MÖ.1250-1220 taht'a çıktı. Tudhalyanın  çocuk olmasından  dolayı idareyi Kraliçe Pudu-Hepa ele aldı.   İdarenin bir çocuk ve kadında olması nedeniyle, Hititler’ in Komşusu olan Asur,Batıda Ahhiyava tarafından saldırılara uğramışsa da Hitit topraklarından kayıp olmamakla birlikte, devlet  zayıflamaya  başlamıştır . IV. Tuthelya   birliği  ayakta tutmaya çalışmış, kendisine sığınan Madduvaddaş  adlı  bir  prensi  himayesine  almış ve ona bir  Küçük beylik  tahsis etmiştir. Mudduvaddas,kalleşlik yaparak diğer prenslikleri de  kışkırtmış, IV. Tuthalya ya karşı ayaklandırmıştır. Bu ayaklanmayı bastırmak için Tuthalya  harekete geçmiş fakat bu ayaklanmayı bastıramadan ölmüştür. Tahtla oğlu III. Arnuvanda MÖ.1220-1190 çıkmıştır.Bu dönem iyice  zayıflayan Hitit İmparatorluğunun sonunu ha zırlayan olaylar  ve  kavimler göçü diye bilinen hareketler zamanına  rastlamaktadır. III. Arnuvanda'dan  sonra Tahta  kardeşi  II.ŞupilullumaMÖ.1190 - 1180 geçti  ise de  kaynaklarda     II.Şupilulluma hakkında  pek  bilgi bulunmamaktadır. <1>    Bu   tarihlerde  kavimler  göçü   şiddetlenmiş  Anadolu'da bulunan yerleşim  alanları Frigler tarafından ele geçirilmiştir.   Bu akıbetten  Hattuşaş'da   Kurtulamamış, Frigler tarafından yerle bir edilmiştir. Bu sonuç Hitit İmparatorluğunu  tarihten silmiş olmasına  rağmen, Hitit  prenslikleri  Güney ve Doğu Anadolu'da  varlıklarını sür dürmüşlerdir. Çorum ili dışında kalan  bu prenslikler konumuz dışında kalmaktadır

 

<1> Meydan Laurosse Hititler bölümü.
<2> Ekrem Akurgal 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 09

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

FRİGLER'DEN ÖNCEKİ DÖNEM FRİGLER 

Hititlerin egemenliğini  kaldıran Frigler  Çorum civarına yerleşim   alanı ve egemenliğini sağlaması döneminde 300 yıllık  boşluk  bulunmaktadır.  Arkeolojik kazılarda  Hitit kentleri kazı verilerinde Hitit topluluğu dışı iskana rastlanması bu devirler, sonraki  devire  Frig  devri olarak değerlendirilmesi doğru olur.

FRİGLER  MÖ.8.yy.- 6.yy.

 Homeros'un  İlyada destanında, Frigler İç Anadolu'ya egemen olan  at  yetiştirici  ve  binici, aristokrat  bir kavim  olduğu, Truva harplerinden önce  Makedonya ve Trakya'dan Anadolu'ya göç ettikleri söylenmektedir.

Çorum  ilinde  bu  güne  kadar yapılan kazılarda, Frig  yerleşim yerlerinin,          (Pazarlı hariç ) hemen  hemen bütün Hitit yerleşim  alanları  üzerinde görülmüştür.  Çorum'da yapılan  arkeolojik kazılarda bulunan Frig yazılarına  rastlanılmıştır.  Bu  yazı  tanımını  yapan Frig kaya anıtlarında bulunan yazı örnekleri  bulunmaktadır. İlimiz de Frig yerleşim yerleri: Boğazköy, Alacahöyük, Eskiyapar, Demirci  Höyük, Kalehisar  ve  Kalınkaya' da bulunmaktadır.<1>

Frig uygarlığı doruğa ulaştığı dönemde MÖ.7. yy. Başlarında,  Karadeniz'den gelen Kimmer istilasına  dayanamamış, Gordion  dışında adları  bilinmeyen kentler Kimmer'ler tarafından teker teker yıkılmıştır.

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 10

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

MED DÖNEMİ

Kimmerler'in Anadolu'da her tarafı yakıp yıktıktan sonra, Anadolu'da bulunan yerleşim alanlarının sahipsizliği, İran'ın  kuzey  batısında bulunan Medler'in Kralı Kayaksar Babil Valisi ile  birlikte  birleşerek Asur ve Harran beylerini  yendiler. Bu galibiyetten sonra,topraklarının sınırını genişletmek için Anadolu'ya yürüdüler. Lidya Kralı Aiyetes  ordusunu toplayarak Med ordusunun karşısına Kızılırmak  boylarında  Çıktı.  Savaş 5 yıl sürdü. MÖ.585 tarihinde meydana gelen güneş tutulması bir işaret sayılarak  savaşı  durdurdular.  İki taraf hakem tayin  ederek  sınırı belirlenmesini  istediler. Hakemler sınırı Kızılırmak olarak belirlediler. Böylece  Kızılırmağın  Doğu kısımları Med hakimiyetine girmiş oldu.

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

11

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

PERSLER DÖNEMİ

Bu  adlaşma  ile  Med  Kralı  oğlu  olan Astyages Lidya Kralının kızı ile evlendi. Bu antlaşmadan 1 yıl son ra Med Kralı Kayaksar ölünce oğlu Astyages tahta çıktı. Astyages kızını Pers prensi Kambis  ile evlendirmişti,bu evlilikten   II. Kyos  dünyaya gelmişti.  Pensliğin  başına MÖ.559'da   II.Kyos geçince, kendisini  Akamenid  Kralı ilan ederek,Med sınırında dedesi Astyages  ile  savaştı. Dedesini yenerek Med ülkesinin de topraklarını, topraklarına kattı. Tehlikeyi  gören Lidya Kralı Kroisos Mısır ile anlaşarak topraklarını, topraklarına kattı. Tehlikeyi  gören Lidya Kralı Kroisos Mısır ile anlaşarak imzalayarak müttefik lik sağlar ve Yunanistan' dan paralı asker toplarsa da II.Kyos  atik davranarak Ka podokya'ya  girdi, yapılan savaşlardaLidya yenilenir . II. Kyos  MÖ. 546  tarihinden  sonra    bütün   Anadolu'nun kentleri birer birer Pers egemenliğine girdiler. <1>

<1>Meydan Larousse Ans. Hititler bölümü

 
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 12

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

MAKEDONYA PONTUS ve GALAT DÖNEMİ

Perslerin Anadolu hakimiyeti 250 yıl  sürdü. Pers kültürü ve  dini, Anadolu'ya  yerleşmeye  başladı  ise de, İskender'in  İran  seferi  ile  MÖ. 332  tarihinde  Anadolu  Pers   hakimiyetine  son verdi. Çorum ve  çevresi   tarihi olayları özetle;   İskender  MÖ.334  tarihinde  Grannikos (Biga çay) da, MÖ.332 tarihinde  İspus'da  III. Darius'un  ordularını  yenmesinden  sonra bir çok eyaletleri  kendisine  bağladıysa da Kapodokla'lıların  İskender'e  boyun eğmediği,Pers soyundan  gelen Arietes bağımsızlık ilan ederek, MÖ.332-330 Çorum'un kuzey doğusu ile Amasya'yı içine alan  bölgede  güçlü bir devlet kurmuşsa  da, İskender'in ölümünden sonra İskender'in oğluna vasi seçilen  Perdikkas'ın  Makedonyalı   generallerin  kurduğu krallık Kapodokya Krallığının ha kimiyetine son vermiştir  10 yıl kadar sonra ise Ariates' in evlatlığı ve yeğeni olan II. Arirates  Kapodokya'yı  20 yıl içinde Makedonya egemenliğinden kurtardı.

MÖ. 302 Çorum ve çevresi 300 yıl boyunca,aynı devirlerde kurulan Pontus Krallığı, Kapodokya Krallığı arasında sık sık el değiştirdi. Bu bölgeye yerleşen  Galatlar, sonradan  yerleşik  düzene  geçerek  surlarla  çevrili yerleşim yerlerinde oturmaya başladılar  ve  bir birlik kurmuşlarsa da kendi devletlerini  kuramadılar.  MÖ.85' ten  sonra  Roma'ya  bağlı  bir kukla  devlet kurabildiler. İskilip,Bayat ve Boğazköy çevresinde yaşadıkları arkeolojik  kazılarda belirlenmiştir.<1> 

1926 tarihinde   H.Gregone ve H. Cumond  tarafından  yenilenmiş ve Eukheita kentinin Avkat  köyü olabileceği yenilenmiş ise de,bu günkü Çorum Merkez İlçenin bu yerleşim  yeri olduğu belirlenmiş durumdadır.   Bizans  İmparatoru   I.Justinien   devrinde kent görünümünde olduğu  bilinen 72 yerleşim bölgesinin arasında;Eukheita,Manzikent (Malazgirt), Kars,Costomon (Kastamonu),Gangırı (Çankırı), İconium (Konya), Dorylasum (Eskişehir), Caessarela (Kayseri) gibi  nüfusu 10 bin ile 35bin  arasında olan kentler arasında Eukheita gösterilmektedir.S.  Vryonis Eukheita-Yankonia ismini Çorum için atıf yapılmaktadır.<1>

 

1> Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom.

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 13

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 14

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇORUM'UN TÜRKLEŞMESİ

Orta Anadolu'nun  Kuzey  kısımları Bizans'lar döneminde Terma denilen  Bizans  eyaletleri ile idare edilmekte idiler.<1> Çorum civarı o  dönemlerde  merkezi  Amasya  olan Armenyak  Temasına  bağlı idi.<2> Kaynaklarda Armenyak  Temasının  1071'den   önce  Türk'lerin eline  geçtiği, çevre  illerin  Türkler  tarafından tamamen ele  geçirildiği  bilinmektedir. <1>

1071 Malazgirt Zaferinden önce  Anadolu'nun Bizanslar  tarafından  yer  yer boşaltılması,<2> boşaltılmayan yerlerin ise ayrı bir devletçik olarak kalmasının mahsurları düşünülerek fetih edilme kararı ile Alpaslan'ın  kumandanları   tarafından Türk toprak bütünlüğüne kavuşmaları için gazalara başlandı.

Alpaslan'ın  komutanlarından   Danişmend  Gazi, Amasya, Çorum gibi  şehirleri  feth  ederek Türk hakimiyetini kurdu.<3> Çorum Bizanslardan Türklerin eline Hicri 466 tarihinde geçmiştir. Melik Danişmend Gazi, Bizanslarla çarpışarak  Çorum'la birlikte çevresi fetih olunmuştur

Akıncı ordusu Hicri 468  İlkbaharında şimdiki Çorum  Su  deposunun arkasındaki sırtlara çadırlarını kurdu. Yankonya'ya geldikleri gün şehrin dört  tarafı  muhasara  edildi.  Türklerin geldiğini haber alan Rumlar kalenin etrafına  kazdıkları hendeğe su doldurmuşlardı.  Kale  burçları ve Nasttur'un sarayına yerleştirdiği mancınıklarla savunmalarını hazırlamışlardı.

 

Muhasara  altı gün  altı gece boyunca şiddetli muharebe  edildi. Yedinci günün seher  vakti şiddetli bir  zelzele Çorum'u yerle bir etti. Taş üzerinde taş bırakmadı. Zelzeleyi  takiben  kırk gün süren şiddetli bir yağmur sağanağı  sonucunda,şimdiki parkın iki etrafın dan gelen sellerin sürüklediği kum ve toprak, zelzele neticesinde yerle bir olan şehrin üzerini kapladı. Kale  ve şehrin izi  kalmadı. Bu felaket  Bizansların  maneviyatını sarsmasına karşın Türk'lerin   maneviyatını  yükseltti; kuvvetlendirdi. Ahmed Gazi,bu tabi ve semavi afetleri Allah'ın bir mucizesi olduğunu belirterek Rumları İslâm'a davet etti.Rumların sağ   kalanların bu davete  uyarak Müslüman oldular. <4> Eskiekin bağları civarında bulunan Gerdek kaya mağarasına sakladıkları  Nastur'un  hazinesine de  Türk'ler el  koydu.<5> Melik Danişmend  Gazi<6> , kumandanlarından  Çorumlu oğlu Reisi  İlyas  Bey'in  fethettiği  bu yere  Sancak Beyi olarak tayin ederek ikamet etti.<7>

<1>Türkiye Tarihi T. Yılmaz Öztuna Cilt2.S.57
<2>Bizansların son zamanlarında,Anadolu 12 vilayete ayrılmıştır. Çorum'un is mi Nikye yahut Yankonia denildiği ve  Son Valisinin Bizans İmparatorunun eniştesi olduğu bilinmektedir. İ.Sabuncuoğlu.
<3>Malazgirt  Zaferine  kadar  Anadolu fetihlerini kısaca tespit edersek şu neticeler ile karşılaşırız: 1048'de Erzurum,1057'de Kayseri,Niksar ve Konya,1068' de Amuriyye,1069'da Honas başlıca fetih edilen şehirleri teşkil eder... Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi Prof.Dr.O.Turan Sayfa:20
<4>Ankara, Kırşehir, Yozgat,ÇORUM,Kastamonu,Çankırı ve Eskişehir vilayetleri, Türk muhaceratının  tekasüf  ettiği,ilk  Türkmenlere  yurt  ve otlak vazifesi gördüğünü ve  esasen  Bizans  devrinde de  az  meskun bulunan bu havalinin yerli halkı,istila önünde yerlerini terk ederek  Garba  doğru  çekildikleri için bu vilayetlerde kesif bir şekilde Türkleşmişti... Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi. Prof.Dr.O.Turan Sayfa:355
<5>Türkiye Tarihi T. Yılmaz Öztuna Cilt2.S.57
<6>  Ebül-Ferec  Hicri  466  yazın muhtelif Türk boylarından teşkil ettiği 50.000 kişilik bir ordu ile   Yakonya  yani Çorum üzerine  yürüdü.  Kumna  heyeti  bu  boyların  reis ve kendi amcazadesi Suli ve Çavlu ile İltekin,Şerafeddin Osmancık, Karatekin,Abdurrahman İlyas,Yahya ve sonradan Müslüman olan Rum Ahmed Sarkis ve Şetta'nın kızı Mühtediye Efrumi'ye den teşekkül ediyordu...
<7> Çorumlu Dergisi 29. sayı
<8>  ...Danişmend Gazide Kızılırmak ve Yeşilırmak bölgelerini Türklere açıyor; Sivas, Amasya, Tokat, Niksar, Kayseri  ve  Çorum şehir ve vilayetlerinde hakimiyetini kuruyordu... Selçuklular  Zamanında Türkiye Tarihi Prof.Dr.O.Turan Sayfa:126
<9>Melik Ahmed Bey. Nikonya Livasını fetih edip...Nikonya Livasını Türkmenlerin  Alayontlu neslin den meşhur  Çorumlu Oymağı Reisi  İlyas  Bey'e tevcih eyledi. Hüsamettin'in Amasya Tarihi Cilt 2. Sayfa.228 İ. Sabuncuoğlu 

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

15

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

SELÇUKLULAR DÖNEMİ

Selçuklular  döneminde, Çorum   idare  olarak Amasya'ya  bağlı olarak sürdürdü.1096 tarihli Haçlı ordusu  İznik civarına gelince,Kılıçaslan'ın  ordusu Kızılırmağın  doğusuna   çekildiler. Bu orduların bir kısmı da Çorum kalesine geldiler. Haçlılar ordusunun bir kolu Çorum Kalesini muhasara etti. Muhasara üç ay sürdü,kalabalık Türk birliği ve halk açlık çekmeye başladı. Haçlılarla  bir  anlaşma yapılarak,can ırza dokunulmayacağına dair güvence  alındı.  Türk'ler teslim  oldu.  Haçlılar  sözlerinde durmayarak 60.000 Türk erkeğinin başı kesildi.<1> O zamanki  adetler gereği kesilen başlardan  bir  tepe  yapıldı. Çorum  Ulu  mezarlığının  bir adının da Doruk Mezar dır. Bu  kesilen başların  yapıldığı  doruk  (tepe)   olarak halk arasında söylenmektedir.<2>

 

 

<1> Haçlıların  ilerlemesine  karşı Kılıçaslan'nın bir kısım orduları Kızılmak yayının  gerisine çekildiler.  Bu orduların bir kısmı Çorum Kalesine geldikleri, kalenin Haçlılarca işgal edildiği,kalenin muhasaraya  üç  ay  dayandığı,Haçlılarla yapılan  bir  anlaşma  gereği, can  ve ırza dokunulmayacağı garantisi alınarak, Haçlılara teslim olunduğu,Haçlıların sözlerinde durmayarak,60.000 Türk erkeğinin  kellerinin  kesildiği, kadın  ve çocukların Bizanslılara esir olarak satıldığı...Hasan Fehmi Turgal.1935 Ba sım .Anadolu Selçukluları.

<2> Haçlı  orduları Çorum'u muhasara etmişler...60.000 eli silah tutan eri kesmişler,kafalarından bir kule  yapmışlar....o , 60,000 kafadan müteşekkil kule bu günkü Doruk Mezarın temelini teşkil etmiş olmalıdır. İ. Sabuncuoğlu

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 16

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

DANİŞMENDLER

1085 tarihinde Anadolu birliği kurulduktan sonra, Süleyman şahın tayin ettiği emirlikler  kendi  istiklallerini  kazanarak  beylikler  kurdular. Bu   beyliklerden  Danişmend    Beyliği  kuvvetlenerek  topraklarını  genişletmiş, Danişmend Ahmed Gazi Sivas,Kızılırmak,Yeşilırmak ve Kelkit Suyu dolaylarıyla,Amasya,Tokat,Niksar ve  Malatya'yı kapsayan  beyliğini kurmuştur.

1097 ve 1101 tarihlerinde gelen Haçlı seferleri yüzünden  zorluklar  olmuşsa da, Selçukluların Haçlı sefeleri yüzünden yönetimin zayıfladığı Ankara,Çankırı Kastamonu,Çorum ve  Yozgat'ıda  topraklarına katmıştır. Anadolu birliğini  sağlamak  için  II. Kılıçaslan   tarafından 1178 tarihinde Danişmend Beyliği  ortadan kaldırılmıştır

Selçuklu idaresine giren bu  topraklar Danişmendiye vilayetini oluşturmuş, şehirlerin ve kalelerin  idaresi Danişmend soyundan gelen  beylerce  Melik  unvanıyla yönetilmiştir.<3>

1240 tarihinde meydana gelen Baba  İshak  olayları ile uğraşan Selçuklular güç olarak zayıflamışlar,dev let idaresi ve ekonomisi  çökme durumuna gelmişti. <4> 

 

<3>Anadolu Beylikleri İ.H. Uzunçarşılı
<4> Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 17

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

MOĞOL İSTİLASINDA ÇORUM

İç karışıklar nedeniyle zayıflayan Selçuklular 1245  tarihinde Alaeddin  Keyhüsrev  komutasındaki  Selçuklu ordusu  Moğollara  yenilerek,Moğolların  Anadolu'yu  işgal  etmişlerdir. Selçuklu  Devleti süresince Danişmendi  vilayeti olarak  yönetilen  Çorum yöresi, Kayseri, Niğde, Aksaray,Akşehir,Sivrihisar,Çankırı, Çorum ve Amasya'yı içerisine alan  bir  Moğol genel  Valiliği  biçiminde  yönetilmiş ve adı Rum Vilayeti olarak değiştirilmiştir.<5>

<5> Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom
 
 
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

   18

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İLHANLILAR DÖNEMİ

Selçukluların yıkılışından  sonra,Orta ve Doğu Anadolu İlhanlıların egemenliğine geçti.İlhanlı Hükümdarı Ebu Said'in Vezirlerinden birisi de Çobanoğlu idi. Bu dönemde Anadolu İlhanlıların bir vilayeti ad olunarak İlhanlı valilerince  idare  ediliyordu. 1335 tarihinde İlhanlı Hükümdarı tahtına varis  bırakmadan  ölünce, Cengiz Han sülalesinde taht kavgaları başladı. Büyük  Şeyh  Hasan  Beyde  bu  kavgaların neticesinde Anadolu' da tek başına kalmıştı. İlhanlı  Veziri  Çobanoğlu'nun   oğlu   Küçük Şeyh Hasanda İlhanlı  İmparatorluğunun   boşluğundan  faydalanarak Anadolu'ya yürüdü. 1337  tarihinde Büyük   Şeyh  Hasan Bey ile Küçük Şeyh Hasan Bey savaştılar. Bu savaşta Büyük Şeyh  Hasan  Bey  yenildi. Bu yenilgi  üzerine  Büyük  Şeyh  Hasan Bey,Anadolu'nun ve kendi vaziyetinin  iyi olmadığını görerek, Memluk İmparatorluğu'na bağlandı. Küçük Şeyh Hasan Bey Memluk  İmparatorluğunun  desteklediği  Anadolu'dan  ayrılarak Azerbaycan tarafına geçti.<5>

 

<3>Anadolu Beylikleri İ.H. Uzunçarşılı
<4> Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom
<5> Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  19

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

OSMANLI DÖNEMİNDE ÇORUM

Osmanlı  Döneminde  Çorum'un idaresinde fazla bir  değişiklik olmadı.  Kanuni Devrinde  Çorum Sancak Bey'i olan Torunu Orhan  Bey'i  tayin ve ikame  etmiş ve  Sıklık  Suyu'nu Çorum'a akıttırmıştır. Sokullu'nun Hazar Denizine hakim olmak  emeliyle  açtığı savaş  sırasında Çorum mevkien  ehemmiyetine binaen  sancak beyi  ile 50  sipahisi Çorum'da bırakmış ve diğer askerleri  Samsun Kırım yoluyla Ejderhan  Seferine göndermiştir

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  20

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ERETNA  BEYLİĞİ DÖNEMİ

Selçukluların yıkılışından  sonra Orta ve Doğu Anadolu İlhanlıların eline geçti. İlhanlı Hükümdarı Ebu Said'in vezirlerinden  birisi de  Çobanoğlu idi. Bu dönemde Anadolu  İlhanlıların  bir vilayeti addolunarak İlhanlı valilerince idare ediliyordu. Bu valilerin en kudretlisi Çobanoğlu'nun oğlu Demirtaştı. Demirtaş'ın kumandanlarının birisi de Eretna Beydi.

Vezir Çobanoğlu'nun 1325  tarihinde katledildi. Babasının katlinden sonra kendisinin de katledileceğini düşünen Demirtaş, Mısır'a kaçtı. Kaçmakla ölümden kurtulamadı 1327  tarihinde  Mısır'da   öldürüldü.  Demirtaş'ın kaçmasından  sonra  Anadolu'nun idaresi komutan Eretna  Bey tarafından  yürütüldü. İlhanlı Hükümdarı Anadolu  Valisi  olarak  Büyük  Şeyh  Hasanı  tayin  etti.  Büyük  Şeyh  Hasan Bey, Anadolu'nun idaresine vakıf olan Eretna  Bey'i  vekil  olarak  görmüş, Eretna Bey tarafından hem kumandan olarak, hem de vali naibi olarak idareye devam etmiştir. 1335 tarihinde İlhanlı Hükümdarı tahtına varis  bırakmadan  ölünce,Cengiz Han sülalesinde  taht kavgaları başladı. Büyük  Hasan Bey'de bu kavgalar Neticesinde  Anadolu'da tek  başına kalmıştı. İlhanlı  Veziri Çobanoğlu'nun oğlu Küçük Şeyh Hasan'da İlhanlı İmparatorluğunun boşluğundan faydalanarak Anadolu'ya yürüdü.1337 tarihinde  Büyük Şeyh Hasan  Bey  ile  Küçük  Şeyh Hasan Bey savaştılar. Bu savaşta Büyük Şeyh Hasan Bey  yenildi. Bu  yenilgi  üzerine  Büyük Şeyh Hasan Bey,Anadolu'nun ve kendi vaziyetinin  iyi olmadığını görerek, Memluk İmparatorluğuna  bağlandı. Küçük  Şeyh Hasan Bey Memluk İmparatorluğunun desteklediği Anadolu'dan ayrılarak Azerbaycan tarafına geçti. Eretna Bey kurnaz bir kişi olduğundan, Memluk İmparatorluğuna apaçık güler yüz  göstererek bağlı olduğunu göstermekle beraber,kendi  birliklerini  kuvvetlendirmeye  devam ediyordu.

Azerbaycan  tarafına  geçen  Küçük  Şeyh Hasan kuvvetlerini topladı ve bu bölgede güçlendi. Eretna Bey' e haber  göndererek  kendisine  bağlanmasını teklif etti. Eretna Bey  bu  teklifi  kabul etmedi. Bunun üzerine Küçük Şeyh Hasan Bey 1343 tarihinde  tekrar  Anadolu'ya saldırdı Eretna  Bey bu Saldırıyı beklenilenin aksine galip gelerek Küçük Şeyh Hasanı mağlup etti.

Eretna  artık  Anadolu'da  tek hakim durumdaydı. Halk Moğol  zulmünden  bıkmış  ve  bezmişti. Eretna Bey sükuneti sağlayan ve  adaletli davranışına bakılarak Eretna Bey'e  Köse peygamber  ismi  verilmişti. Eretna'nın hükümet merkezi  önce  Sivas,sonra Kayseri şehri oldu. Egemenliği altında Sivas,Kayseri,Niğde Aksaray, Ankara,Develi Karahisar, Darende, (sonradan burasını Memluklar aldılar) Amasya,Tokat, Çorum, Merzifon,Samsun, Erzincan, Şarki Karahisar ve çevresinden  ibaret bir hükümet kurdu. Eretna Bey 1352 tarihinde vefat etti. Ümeranın kararı ile  Eretna  Bey'in yerine oğlu Mehmed Bey geçti. Diğer oğlu Cafer  Bey  itiraz etti  ise de kardeşiyle baş edemeyerek Mısır'a kaçtı. Mehmed Bey  Memluklar ve diğer civar  hükümetlerle dost geçindi. 1346  tarihide  vezirlerinden  Hoca   Ali  Şah, Mehmed  Bey'e isyan etti ise de, Memlukların yardımıyla bu baş kaldırışı bastırdı. 1365  tarihinde Mehmed Bey'in beyleri bir fırsatını bularak  Mehmed Bey'i  öldürüp yerine oğlu Ali Beyi geçirdiler. Ali  Bey'in  döneminde, hükümet  işlerini  ihmali  neticesinde, kendisine  bağlı bulunan şehir valileri bildiklerine göre hareket etmeğe başladılar. Sivas Valisi Hacı İbrahim ,Amasya Valisi Hacı  Şahgeldi  Paşa, Tokat Valisi Şeyh Necip,  Şarki  Karahisar Valisi Selçuklu ailesinden Kılıç  Aslan'ın elinde idi. Ali Bey,hükümetini kuvvetlendireceği yerde, sefahatle   vakit geçirmekte idi. Bu kayıtsız davranışından  istifade  eden  Karamanoğlu, Kayseri'ye saldırdı ve Kayseri'yi ele geçirdi. Ali Bey, Kayseri Kadısı Burhaneddin  Ahmed  ile  beraber  Kayseri'den  Sivas'a çekildiler. Sivas'a gelince Ali Bey Kadı Burhaneddin Ahmed'i kendisine vezir tayin etti. Burhaneddin Ahmed, Ali Beye itaat etmeyen beyleri itaate zorlaması için Ali Beyi ikna ederek bağlı beylerin  üzerine gönderdi  ise de Ali Bey  pek muvaffak  olamadı. Amasya'ya  yaptığı bir  seferde Ali  Bey  vefat etti. 1360 tarihinde,Ali Bey'in yerine pek küçük  yaşta olan İkinci Mehmed Bey geçti.

İkinci  Mehmed'in küçük olmasından  dolayı,naipliğini seçimle Şarki Karaağaç  Valisi Kılıç  Aslan  seçildi. Burhaneddin  Ahmed  bir fırsatını  bularak, Kılıç  Aslan'ı öldürterek küçük hükümdara kendisini naip oldu.

Eretna Devleti yarım asır Eretna sülalesi emrinde   yaşadı. Kayseri, Sivas, Tokat  havalisinde bazı eserleri vardır. Kendi adıyla para bastırmışlardır. <1>

<1 >Anadolu Beylikleri İ.H. Uzunçarşılı

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 21

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KADI BURHANEDDİN DÖNEMİ

Burhaneddin Ahmed,ilk tahsilini babasından aldı  Şam ve Mısır'da orta tahsilini yaptı. Kayseri'ye dönünce bir  ara müderrislik  yaptı. Kayseri'de  Kadılıkta bulundu. Karamanoğlunun  Kayseri'yi zapt etmesiyle,Eretna Bey' in  torunu  Ali  Bey'in  veziri  oldu.  Eretna Bey' in torunu  Ali'nin vefatından sonra  küçük yaşta yerine geçen  İkinci Mehmed'in   naibi oldu. Bir müddet sonra Küçük ikinci Mehmed'in yerine geçti.

Eretna Beyliği döneminde Amasya Valisi  olan Hacı Şad Geldi Paşa ile  Burhaneddin  Ahmed  savaştılar. Amasya  Valisi  Hacı Şad Geldi Paşa  savaşta  öldü. Burhaneddin Ahmed 1380 tarihinde Sivas'ta hükümdarlığını ilan  etti. Burhaneddin   Ahmed , Eretna  Beyliğine  bağlı Amasya  Valisi  Şad  Geldi  Paşanın yerine atanan  Vali  Ahmed, Eretna Beyliğini idare eden Eretna akrabaları,Memluk ve Osmanlı  ordularıyla  çekinmeden savaşmıştır.  1389  tarihinde Memluklarca Sivas'ta 40 gün süren kuşatmada Memluk ordusunu çekilmeye mecbur ettiği gibi, Yıldırım Beyazıt'ın bir ordusunu da Çorum tarafında  mağlup etmiştir. Burhaneddin  Ahmed'in  mahiyetinde   bulunan Kara Osman Bey,Burhaneddin Ahmed'e muhalefet etmiş ve  adamlarını alarak  Burhaneddin  Ahmed'i terk etmişti. Burhaneddin Ahmed, Kara  Ahmed'in bu davranışına kızarak  ona  dersini  vermeye karar vermiş ve peşine düşmüş, Kara Ahmed'e  ehemmiyet  vermeyerek  işi gevşek tutmuş,Kara Ahmed bir fırsatını bularak Burhaneddin Ahmed'i yakalayarak Sivas Kalesi önünde  1397 tarihinde  öldürüştür. Sivas'ı almak için uğraşmış  fakat  muvaffak  olamamış,  Timur'un    yanında Pişdar olarak bulunmuştur.  Sivas  ahalisi  Burhaneddin Ahmed'in yerine  oğlu Aleaddin'i  geçirmek  istemişlerse de,Alaeddin'in yaşının küçük olması ve Timurleng'in tehlikesi  karşısında Sivas'ı Osmanlılara teslim  etmişlerdir. Burhaneddin Ahmed'in devleti 18 yıl devam etmiştir.Burhaneddin zamanına ait,Tokat ve Kayseri'de medrese ve çeşme eserleri vardır.<1> 

 

<1 >Anadolu Beylikleri İ.H. Uzunçarşılı

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 22

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ÇORUM KIRKDİLİM SAVAŞI

Kadı Burhaneddin ile savaş çoktan başlamıştı Eylül 1391  tarihinde Osmanlı ordusu Sivas'tan sonra Kadı Burhaneddin'in  ikinci  merkezi  olan Kayseri şehrine girmişti. <1>

1393 başlarında Osmanlı ordusu Amasya'ya girmiştir. Amasya Beyliği,Osmanlılara tabi bulunmakla beraber, Kadı  Burhaneddin tarafından son derece sıkıştırılıyordu.  1392 Temmuz’unda  Çorum yakınlarında Kırkdilim Meydan  Muharebesinde Kadı Burha neddin'in Şehzade Ertuğrul kumandasında ki  Osmanlı ordusunu  boz ması,Şehzadenin bu muharebede ölmesi, iki devlet  ara sında  münasebeti   son  derecede  gerginleştirmişti.  Kadı Burhaneddin Ahmed'in  Osmanlı Padişahı Yıldırım  Beyazıd'e karşı sağladığı bu başarı neticesin de Orta Anadolu'da nüfusu artmıştır

 <1 >Anadolu Beylikleri İ.H. Uzunçarşılı

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 23

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KIZIL KOCA OĞULLARININ KATLİ

Kızıl  Koca Oğulları etrafına  topladıkları eşkıya ve evbaş taifesi ile devamlı Amasya ve Tokat  çevresini yağmalıyorlardı. Amasya  Valisi olan  Yörgüç  Paşa  eşKıyayı hile ile ele  geçirmeyi  planladı. Kızıl  Koca Oğullarına padişahın ağzından bir  mektup  yazarak, Yörgüç Paşaya  katılarak  Canik  vilayetini  almak için ona yardım etmelerini bildiriyordu. Yörgüç Paşa padişahın ağzından yazdığı mektubun mealinde,Padişahın emriyle kendisine yardım etmelerini bildiren bir mektubu Kızıl  Koca  Oğullarına yolladı. Kızıl Kocanın dört oğlu bu mektupları alınca yardım bahanesi ile giderek Yörgüç Paşa'yı ortadan  kaldırıp,   topraklarını  elinden   alırız  diyerek  bir plan yaparak yola çıktılar. Gelenleri Yörgüç Paşa'nın oğlu  Hızır Bey  Merzifon'da karşılayarak  Amasya'ya getirerek Kızıl Koca Oğullarını ayrı ayrı saraylarda konuk ederek  pek  çok  ikramda  bulundu.   Bu  ikramları gören Türkmenler büyük  gurur duyarak, kendilerini emniyette hissedip, yiyip  içmeye başladılar. Gece iyice  sarhoş olan  Kızıl   Kocanın  Oğullarına  ve  adamlarına   baskın yaptılar, savaşabilenleri  kılıçtan  geçirdiler, kalanları  bir mahzene  tıkıp  dumanla   boğdular.  Aynı  gece  Çorum civarında  bulunan  aşiretlere  baskın  yaparak,kadın ve çocuklar hariç hepsini kılıçtan geçirdiler,hayvanlarını sürerek Amasya'ya döndüler.<1> 

<1> Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 24

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ZEYTİN DERESİ KOCA KALESİ'NİN FETHİ

 1426 tarihinde Osmancık  Zeytin  Nahiyesinde bulunan  Koca Kayası adında  müstahkem  bir kale bulunuyordu. <2> Kalenin  hakimi Haydar Bey adında  yaşlı  bir  kimse  idi. Haydar Bey'in  Kasım  adında  bir  oğlu varsa da bu oğlunun   Mevcudiyetini  herkezden  saklar  duyurmazdı. Saklama sının sebebi ise,çevre beyliklere sık sık oğlu i-le hediyeler yollar, bu hediye yolladığı beyler  tarafından oğlunun esir edilerek kalenin  teslimine zorlanma korkusu taşırdı. Haydar Bey kale halkı ve askeri için bir kuşat ma halinde yıllarca yetecek kadar  erzak  bulundururdu. Yörgüç Paşa bu durumu bildiği için kalenin kuşatılma ile alınmasının imkansızlığını biliyordu. Haydar Bey'in Tayfur adında çok güvendiği adamını hediye ve vatlarla  elde  ederek bu ambarın yakılmasını sağladı. Ambarın ya kılması sonucunda  Yörgüç  Paşa  gelerek kaleyi teslim aldı. Haydar Bey ve oğlu  Kasım Bey'i Padişaha yolladı. Sultan her ikisini de iyi karşılayarak ikram ve ihsanlarda bulunup  tımar  tayin  etti. Bunlarda ölünceye kadar Osmanlıların hizmetinde kaldılar.<1>

<1> Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı
<2>1993 tarihinde, İsmail  Pamuk, Müslim  Tunaboylu  bir  kameraman  arkadaş ve benim arabamla  Zeytin  Deresi'ne  giderek  bir  ön araştırma yapmıştık. İlkbahar olduğundan  tepelerde halen kar bulunmakta idi. Civar  köylerden  soruşturduğumuzda  kalenin yeri hakkında bilgi alamamakla birlikte, tahıl  ambarı vazifesi görebilecek dikine büyük bir mağaranın bulunduğu ve bu mağaranın duvarlarında bir yangından kalabilecek duman izlerinin mevcudiyetinden bahsetmişlerdi

 

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 25

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 

KURTULUŞ SAVAŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÇORUM

Çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtarmak için Atatürk ve arkadaşları tarafından Şam’da,Çorumlu Doktor Mustafa Cantekin’in evinde kararlaştırılan Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin temelleri atılmıştı.<3> Sonradan bu cemiyetin adı İttihat ve Terakki Partisi olmuş, Çorum’da ise bu partinin tam kuruluş tarihi bilinmemektedir. Çorum İttihat ve Terakki Partisinin faaliyetlerinin olduğu,1908 tarihinde ise idadi edebi yat öğretmeni Müfit Kemal, Çorum’da görevli yüzbaşı Selahattin’in öncülük ettiği Em biyazade İsmet (Eker), Mehmet Galip(Kürkçü), Mehmet ve Mahmut (Gökeşme),Süleyman (Köstekçi), Madanoğlu Hacı Salim Ağa, Çöplüoğlu Mustafa, Velipaşaoğlu Şevket, Tütüncüoğlu Mehmet ve Hacı Abdurrahmanoğlu Tahsin tarafından temsil ediliyordu. Cemiyetin,sözü geçen en kuvvetli üyesi ise Madanoğlu Hacı Salim Ağa idi.<4> Birinci Dünya Savaşı yenilgisine kadar İttihat ve Terakki tarafından Çorum’da hakimiyet sağlanmış, 1908 tarihinde kurulan Osmanlı Milli Meclisine Münir Çağıl(İskilip) ile Ali Osman Bey bu parti tarafından seçilerek İstanbul’a gönderilmiş ,2. dönemde 1913tarihindeMünirÇağılile İsmet Eker seçilerek gönderilmişti. <2> Ocak 1919 tarihinde kurulanHürriyetveİtilafFırkası4Mart 1919 tarihinde Damat Ferit Paşa kabinesiyle iktidara geçince, Ankara Valiliğine Muhittin Paşa tayin olunmuş, Ankara’nın kazası olan Çorum’a ise Semih Fethi Bey Mutasarrıf olarak atanmış,Semih Fethi Bey’in desteği ile Çorum’ da Hürriyet ve İttihat Fırkası kurulmuştu.<4> Bu fırkanın ileri gelenleri Kadifeoğlu Abbas,Kürt Hacı Mustafa Efendi, Avukat Sabit,Avukat Kamil, Alaybeyoğlu Hacı Sait ağa,Tülekoğlu Hacı Bey, Hacı Abdurrahmanoğlu Salim Ağa Kavukçuoğlu Latif Ağa,Battaloğlu Enver Ağa ile Hayranoğlu İsmail Ağadır.<4>Birinci Dünya Savaşı sonunda dağılan İttihat ve Terakki PartisiniÇorum’da tekrar kurma çabalarına ile savaş sonunda kurulan İhtiyat Zabitleri Cemiyeti üyeleri ise ; Osman (Köstekçi), Hamdi(Kürkçü),Sadık (Çorbacı), Cemal (Çorbacı) , Mustafa (Köksal), Mahir(Tümer),Osman(Biberoğlu) ,Tozluburunlu Ahmet, Rıfat(Kavukçu), Behçet(Eyüboğlu), Damat Şükrü, Haboğlu Mehmet, Nuri Uygur,Çetenoğlu Hacı Lort,Dirgen Şükrü, Abdullah Darenderli,Ziya Babaoğlu,Sait Muddalip, Kürt Hafızın Tahsin, Nuri Güçlü,Lütfi Bilal,Çamlıcalı İsmail, İsmail Bozdoğan,Kemal Karafakı bulunmakta olup, Velipaşa otelinin üst katında bir odada toplanıyorlardı. <4>

Çorum’da bu olaylar olurken 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk’ün Samsun’a çıkması ile Kurtuluş Savaşı için yaptığı girişimlerdir. Çorum’da ilk Müdafaayı Hukuk Cemiyetinin Sivas Kongresi sonrasında kurulduğu,Çorum’da cemiyetin yöneticiliğini Velipaşaoğlu Şevket Bey’in yaptığı bilinmektedir. İstanbul’un işgali ile Meclis-i Mebussan’ın tatili üzerine,Mustafa Kemal‘ in Anadolu’da bir meclis toplama ve yeni bir hükümetin kurulması için engel kalmadığı, 19 Mayıs 1920 tarihinde Mülki Amirleri ile Kolordu Kumandanlarına bir seçim talimatı göndererek,en geç on beş gün içerisinde seçim yapılmasını istemiştir. Ankara’da kurulacak meclise İstanbul’dan kaçabilen eski Meclis-i Mebussan üyeleri ve yeni seçilecek mebusların toplanacağı bildirilmişti. Bu talimat gereği Çorum’da seçim yapılarak,Büyük Millet Meclisi için beş şahıs seçilmişti. Bunlar : Ferit Bey (40 yaşında olup Kastamonu Defterdarı), Fuat Bey (37 yaşında Mülkiye Müfettişi), Haşim Bey (44yaşında Dava Vekili), Mumcuzade Sıdık Bey (40 yaşında Çiftçi,Tüccar Mecitözü Belediye Reisi) ve Doktor Akif Bey idi. Atıf Bey’in kanaatı siyasetine uygun bulmadığından mebusluktan istifa ettiği,seçilen 6 ve 7. Sırada bulunan şahısların mebusluğu kabul etmediklerinden Dr. Atıf Bey’inyerine8.sırada bulunan , Sabıkzade Abdurrahman Bey (48yaşında İdadi öğretmeni ve Sivas, Çorum delegesi)’nin 5.mebus olarak 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcisi olarak katıldılar.21 Temmuz 1920 tarihinde İstanbul’dan gelen İsmet(Eker) Beyde katılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Yozgat’ da başlayan ve Çorum,Alaca ve Ortaköy de etkinliğini gösteren Çapanoğlu isyanı,Çerkez Ethem Bey kuvvetlerinin gelmesi ve bu kuvvetlerle Çorum gönüllülerinin katılmasıyla bastırılmıştır. Dr. Atıf ve Kadife Abbas’ın padişah taraftarları bir ayaklanma başlatması girişimi ise birkaç çapulcudan başka taraftar bulunmaması, bu şahısların Çorum dışına kaçmaları ile kapanmıştır.<4> Kurtuluş Savaşında Çorum’dan askere alınanlardan başka, Sakarya Savaşında çıkartılan Tekalif-i Milliye hükümlerine layıkıyla yerine getirilmiş, toplanan ulaşım hayvanları ve taşıtları verilmiş,ayrı yeten bu hükümlerde geçen askeri malzeme nakliyesini yapmıştır.Savaş boyunca Hıdırlık Şeyhi’nin kurduğu Çorum taşıma örgütü 35 deve,4 çift atlı araba ile Çorum- Samsun, Samsun - Çorum, Sungurlu yoluyla Ankara’ ya cephane ve askeri malzeme taşınmıştır. Çorum savaş nedeniyle Karadeniz’i Ankara’ya ziyarete gelen yabancıların Çorum’dan geçerken konaklamalarında bu misafirler ağırlanmıştır. Kurtuluş Savaşı zamanında Çorum’un şehitleri ilçeleriyle birlikte 1516 olduğu ve Türkiye genelinde savaşa katılıp şehit olanların toplamsayısı36.236 olduğu düşünülürse,Çorum şehitlerinin Türkiye genelinin %5’ine tekabül ettiği görülür ve şehitlerimizin o tarihte ki şehir toplam nüfusunun %2’siolduğu görülmektedir. Gazi sayısı verilen 1510madalya ile sabittir.2. Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliğine İsmet Eker seçilmiş,29 Ekim 1923 tarihinde saltanatın ilgası ve Atatürk’ün Reisicumhur seçildiği oturumları yönetmiştir.<5>

Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki günlerde Çorum ve civarın da kayda değer tarihi bir olay olmamış, normal olarak yönetilmiş,günün şartları ve iktidar olaylarının olağan seyri devam etmiştir.<6>

Yakın zamanda olan menfur Çorum olayları ilimizi ekonomik ve kardeşlik yönünden etkisi altına almaya çalışmışsa da bu kışkırtıcı hareketler Çorumluların sağ duyusuyla unutulmaya yüz tutmuştur

 

<2>İhsan Sabuncuoğlu

<3>Atatürk Ansiklopedisi Vatan ve Hürriyet Cemiyeti bölümü.

<4> 1967 Çorum İl Yıllığı

<5>Çorum Tarihi 5.Hitit Fes.Kom.

<6>Bakınız Merkez İlçe Belediye Başkanları ve Mutasarrıf ve Valiler bölümü

 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.