1
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER Tıklayarak bilgilere gidebilirsiniz

Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi

ÇORUM'UN ADI

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  Mahmut Selim GÜRSEL
 
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947  tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel,annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle  Ortaokulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar  seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
 
1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere  dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
 
 
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek,namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
 
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
 
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
 
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı. 
 
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu  anda  dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 
Saygılarımla. 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 ÇORUM'UN ADI

Çorum adı üzerine çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bunlar aşağıda gösterilmiştir.

Asurlar döneminde Pazar kentlerine "Karum" denilirdi. Çorum'da bilinen en önemli karum Boğazköy’dü. Bu “Karum’un” ÇORUM olabilir.

 

Bizanslar  döneminde ilimizin ismi, "Nikiye" yahut "Nikonya" ve yahut "Nicila" iken,Anadolu'nun Türklerin egemenliğine  geçme döneminde; Çorumlu Oymağı'nın İlimizde iskânından  sonra  " Çorumlu " adı ile anılmıştır. Vakfiyelerde Çorumlu olarak geçmektedir.

Çorumlu  Türk   aşiretlerinden  Alan  Yurtlu   aşiretine  mensup  mühim  bir oymağın  adı idi. Sonradan da kelimenin  sonunda  nispet  edatı olan "lu" kaldırılarak yalnız Çorum kelimesinin  kaldığı, İlimizin  adının  Çorum  adını aldığı anlaşılmaktadır.

Evliya Çelebi  Seyahatnamesinin  2. cilt, 407'inci sayfasında Çorum hakkında şöyle demektedir:

"...Abu havası latif olduğundan Selçukiler  de Kılıçaslan şah oğlu Yakup Mirzayı ve  yüzlerce  çorlu  hastalarını bu şehre  gönderip  ifakatyap  ettiği  için  adına Çorum denilmiştir. Ama aynı vilayet Cevrirum'dan galat ve muhaffeftir derler.“  

 

 

 

 

 

Amasya tarihi 2.cilt 168' inci sayfa sayılı haşiyesinde : ".....Çorumlu Oymağı Nikonya şehrinde tavuttun ettiği  ettikleri münasebetiyle Nikonya şehri Çorumlu demekle meşhur  olmuştur. Bu tabir 1000 tarihine kadar bütün evrakı resmi yede muhafaza edildiği halde muharreen edatı nispet  hıfz edilerek  asıl kabiliyeti teşkil Eden Çorum, "Çarum" (dördüncü) namıyla meşhur olmuştur.

Mirkat ül-cihatta: "...Danişmend oğullarının Bizanslılardan Çorum'u kurtardıkları  zamanlarda   vakıayı ve fetih hikaye edilen eserde, güya Bizanslılarla yapılan muharebeler neticesi  fetihte İslâm  esirleri kale üzerinde asılmalarından ve bir aralık yine Frenklerin  eline geçtiği vakitlerde erkeklerinin  öldürülüp kadınlarının  ve  çocuklarının  tutsak  edilerek  Bizans'a satılması  gibi Cevri  cefa  dolayısıyla kasabanın ismine  'Cevri Rum ' denilmiş ve ondan galat olarak Çorum şekline girmiştir.....”

Halk arasında söylenen diğer bir rivayet ise:  "...Kale  civarı  veya varoş demek olan  'Çevrim' kelimesi  zamanla  Çorum  şekline geldiği söylenmektedir...." (1)

Yukarıda zikredilenleri kısaca alt alta yazarsak:  "...Asurlar Dönemi 'Karum'un  zamanla Çorum”

"...Anadolu'nun  Türkleşme döneminde 'Çorumlu Oymağı'nın yerleşmesinden dolayı;Çorum ....." 

"...Evliya  Çelebinin  'Çorlu  Hastaların iyileşmesinden  dolayı ,  yada  Cevri Rum"un  yanlış  söylenmesinden  dolayı 'Çorum.....”

"...Amasya  tarihinde 'Dördüncü'  demek olan, Çarum' un zamanla değişmesinden dolayı Çorum.....”

".....Mirkat  ül - cihatta ' Frenklerin  zulmünden  dolayı Cevri Rum'un yanlış söylenmesinden Çorum.....”

"...Kalelerin çevresinde oluşan 'varoşlara'  Çevrimden dolayı Çorum.....” denildiği görüşleri vardır.

Bu  görüşlerin  en  akla  yakın olanı, Çorumlu Oymağının  bu  bulunduğumuz yöreye yerleşmesinden ve "lu" edatının  zamanla  söylenmemesi  görüşü  daha  akla ve mantığa yatkın olduğu görülmektedir.

*Neşet KÖSEOĞLU Çorumlu Dergisi
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 GÜRSEL YAYINEVİ adına tüm hakları saklıdır. M.S.G.
 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.