DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
İÇİNDEKİLER Tıklayarak bilgilere gidebilirsiniz |
|
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM | |
Hayat Hikayesi | |
|
|
TAKDİM Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir. Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir. Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz. Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir. Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. Mahmut Selim GÜRSEL |
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ! | |
A HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER B HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER C Ç HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER D HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER E HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER F HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER G HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER H HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER İ HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER K HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER M HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER O Ö HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER P HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER R HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER S Ş HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER T HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER UÜ HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER V Y Z HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER
ÇORUM’DAN BİLMECELER Bazı bilmeceler ağız veya söyleme açısından tekrarlanmıştır!
Abdest alır, namaz, kılmaz, cemadattan geri kalmaz. CENAZE
Acı yedim dilim yandı, pişirince elim yandı. KESTANE
Açılır sandık dökülür fındık. KOYUN PİSLİĞİ
Adam yer üşür, hayvan yer ısınır. YEMEK
Ağaçta gülsüz nedir? İNCİR
Ağız içinde dil, hadi bunu bil. KAVAL
Ağzı açık emanet içi kızıl kıyamet yaş koydum, kuru çıktı FIRIN
Ağzı var dili yok, nefesi var canı yok, derisi var kanı yok. BALON
Ağzı var odun yutar, bacası var duman tüter. SOBA
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır ama hiç uyumaz. DERE
Ağzım var konuşamam, yatağım var uyuyamam. Bilin bakalım ben neyim? AKARSU
Ağzımıza hoş gelir, dolu gider boş gelir. KAŞIK
Ağzından yer burnundan kusar. IBRIK
Ağzından yer, burnunun çıkarır. İBRİK
Ağzının içinde dili var, üfürmezsen söylemez. KAVAL
Ak kazım, tek ayak üstünde durur. LAHANA
Ak saray içinde sarı sultan. YUMURTA
Akşam baktım çok idi, sabah baktım yok idi. YILDIZ
Akşam gökte her tarafa gözükür, Sabah gider gökten silinir. YILDIZLAR
Akşam harman gibi serilir, sabah toplanır. YER YATAĞI
Akşam olur serilir Sabah olur dürdürülür. YER YATAĞI
Akşam yatar sabah kalkar. GÜNEŞ
Aktır abası, yeşildir küpesi, bunu bilmeyen eşeğin sıpası. PAMUK
Aktır tarlası, karadır buğdayı. el ile ekilir, dil ile dökülür. KAĞIT, MÜREKKEP, YAZI
Al boyaya boyadım önüne dayadım. ÖNLÜK
Al değirmentaşı, gül değirmentaşı, bunu bilenin yüz yirmi yaşı. GÖKYÜZÜ
Al eline dola beline. KEMER
Al ucunda tüylü top. ŞEFTALİ
Alaca mezar, dünyayı gezer. GÖZ
Alaca mezar, sor gezer. GÖZ
Alaca mezar, dünyayı gezer. GÖZ
Alaca yılan, bahçeyi dolan. KEMER
Alçacık adamcık, başında tabakçık. MANTAR
Alçacık boyu mor kadife paltolu var. PATLICAN
Alçacık dalı, yemesi pek ballı. ÇİLEK
Allah yapar yapısını, demir açar kapısını. KARPUZ
Alt tahta üstü tahta içinde bir can oğlunun kanda yatar. KAPLUMBAĞA
Altı âşık mağazası, üstü horlu pınar, en üstü berber mağazası. SAÇ
Altı deri, üstü deri içi dolu bir sürü darı. İNCİR
Altı derya, üstü nar, yılan gibi kuyruğu var, ejder gibi hok der. NARGİLE
Altı kemik, üstü kemik; içinde bir kara kemik. KAPLUMBAĞA
Altı sallanır dibi kıllanır. KİRMAN
Altı tahta üstü tahta, içinde bir kanlı softa. BIÇAK VE KIN
Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı sofra. BADEM
Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı yafta BADEM
Altı toprak, üstü dal, rengârenk olur tadı bal. ELMA
Altın tas, gümüş tas: birini kaldır birini bas. AY İLE GÜNEŞ
Ana bir kız doğurur ne ayağı var ne başı. YUMURTA
Arabadan atladı, pantolonu patladı. KARPUZ
Armudu aşıladım alıca, içinden çıktı delicene armuda benzer ne de alıca. KATIR
At durur Arap biner. SACAYAĞI VE KAZAN
At gibi kuyruklu, Kuş gibi Kanatlı. BALIK
Ateş girer yanmaz, suya düşer ıslanmaz. IŞIK
Ateş olmayınca o olmaz, DUMAN
Ayağı yok kaçar, kanadı yok uçar. BULUT
Ayna gibi ışıldar, yılan gibi fışıldar. TIRPAN
ÇORUM’DAN BİLMECELER Bak ayakları kürek gibi. Suda gider bir gemi. ÖRDEK
Baldan tatlı, baldan ağır, Mendile konulmaz, Tadına doyulmaz., UYKU Başı benzer eriğe, girer çıkar deliğe. KAHVE DİBEĞİ
Başı benzer eriğe, girer çıkar deliğe. HAVAN VE TOKMAĞI
Başı sarıklı hoca, elinde tokmak kekinir her gece. YAYIK
Başında sarığı elinde sırığı bunu bilmeyen eşeğin kürüğü. BOSTAN KORKULUĞU
Bayan uyandı cama dayandı, cam kırıldı Kana boyandı. GÜNEŞ IŞIĞI Bayır aşağı, mordur mantosu, bunu bilmeyen kafirin eşeği. PATLICAN
Beğri büğrü anası var, yeşil kürklü babası var. Oğlu var saybette gezer, kızı var, dünyadan güzel. BADEM
Behey gişi behey gişi! Ne biri bilirsin ne beşi, bir koyun bir kuzu kuzulamış anası erkektir kuzusu dişi. ADEM PEYGAMBERLE HAVA
Ben giderim o gider pare pare iz eder. BASTON
Ben giderim o gider Üstümde gölge eder. ŞEMSİYE
Ben giderim o gider, Arkamda tin tin eder! GÖLGE
Ben giderim o kalır. AYAK İZİ
Ben giderim, o gider, önümde ti tin eder. BASTON
Ben ne idim ne idim, samur kürklü bey idim Felek beni şaşırttı, Kızgın küle düşürdü. KÜLBASTI
Ben ne idim ne idim, zırh giymiş bey idim Felek beni şaşırdı küllüklere düşürdü, KESTANE
Ben varmadan o varır Her şeyden hızlı yol alır. ISIK
Benim bir kızım var, entarisi kırmızı, mantosu yeşil, düğmeleri kara. KARPUZ
Benim gibi kolları var Başı, yüzü, gözü var Soğuktan korkmaz, sıcaktan korkar Böyle acayip huyu var. KARDAN ADAM
Benim iki pencerem var Etrafı etten duvar Her gün erken açarım Gece olunca kaparım. GÖZLER
Benim ikiz kızım var, biri oturur biri kalkar. TERAZİ
Beyaz bindi. Kara indi. TAVA
Beyazı var, kırmızısı var. Adı aynı tatlı mı tatlı. KİRAZ
Bilmece bildirmece dil üstünde kaydırmaca. DONDURMA
Bilmece bildirmece kapsayan iliştirmece. TUĞLA
Bilmece bildirmece. Resim yapar gündüz geceb AYNA
Bir acayip nesne gördüm, kaftanı var, dört kollu ile gezer. CENAZE
Bir ayım var haşeri, kuyruğu damdan dışarı. KUYU
Bir canlı koşar, cansız kovalar. AT ARABASI
Bir çuval cevizim var sayar sayar bitiremem. YILDIZLAR
Bir dedem var eve girmez gitmez, kellesini keserim girer. ŞEMSİYE
Bir dedem var mütten, sakalı var etten, şimdi gelir görürsün güle güle ölürsün. HİNDİ Bir gücücük al yastık İçine un bastık. İĞDE
Bir kabağı oyarlar için kulağını bükerler. UD
Bir kabağı oyarlar İçine dınıklağı koyarlar Çok söyleme deli oğlan kulağını burarlar. UD
Bir kaç çöpten çatağı, bey oğlunun yatağı. BEŞİK
Bir kalbur aşığım var, birde sakam,gündüz gel desem de gelemez. YILDIZLAR VE AY
Bir kızım var, kat kat çeyizi var. LAHANA
Bir köpürmüş taş gördüm. SABUN
Bir kuş geldi Enginden, haber verdi beyinden, ne acayip kaş imiş, yem yer göbeğinden. DEĞİRMEN
Bir kuyum var, iki renkli su var. YUMURTA
Bir küçücük kumbara, zahire çeker ambara. KAŞIK
Bir küçücük mil taşı, dolanır dağı taşı. GÖZ Bir küçük al yastıkta içi tatlı un dolu. İĞDE
Bir küçük çadırım var, bir direği, bin cereği var. MANTAR
Bir küçük kumbara, zahire çeker ambara. KARINCA
Bir küçük mücük mil taşı Dolanır dağı taşı. GÖZ
Bir milimdir boyu deliğe girmektir huyu delikten çıkacak. PIRE
Bir oğlum var kamil mi kamil, şamar yemeğe pek mail, demirden kulağı deriden gömleği var. ZİLLİ TEF
Bir oğlum var üç bacak; alır atar kucak kucak. DUT AĞACI
Bir sarığım var, dolarım dolarım tükenmez. YOL
Bir sihirli fenerim, kibritiz de yanarım. AMPÜL
Bir şey gördüm, canı var kanı yok döngüsü helal, eti haram. ARI
Bir tabakta iki tavuk, biri sıcak biri soğuk. GÖK VE GÜNEŞ
Bir tepede Toy oturur, biri kalkar, biri oturur. TERAZİ
Bir yaratılmış var elsiz ayaksız kuyu kazar. SU DAMLASI
Bir yeri var yaydan eğri. Bir yeri var iğden doğru. Bir yeri var kazandan kara. Bir yeri var sütten ağca. LEYLEK
Birisi uçar, birisi içer, birisi biter. Yağış, yer, BİTKİ
Biz; biz idik biz idik. Otuz iki kız idik. Bir ipliğe düzüldük teker teker çözüldük. DİŞLER
Bizde bir dudu var, eğri büğrü budu var, bize gelir görürsünüz güle güle ölünsünüz. KURBAĞA Bize gel de altına koyayım. MİNDER
Bizim evde deli var bağında da gülü var. LAMBA KANDİL
Boynu uzun kaz gibi karnı davlumbaz gibi kırk araba odun yak yine altı buz gibi.
OCAK VE BACASI
Bu kadar sukka, bu kadar bukka Men dakka dakka mendakka dukka. HAVAN Cahilde çok vardır herkes inanır. YALAN Cam içinde bir su var, üzerinde nur parlar. KANDİL
ÇORUM’DAN BİLMECELER Canlı kaçar, cansız kovalar. AT ARABASI
Cettin de bulunur, sende de bulunur. RUH
Cıvık beyaz, fakat çorba değil, karın doyurmaz. SÜT
Çalı altında kar mı var. BEYAZ ÇİĞDEM
Çam ağacından oyarlar, içine suyu koyarlar. BARDAK
Çarşıdan aldım bid tane eve geldim bin tane. NAR
Çarşıdan aldım everdim Fatma’yı, anandan mı belledin çifte göbek atmayı. FAYTON
Çarşıdan etkilenmez Mendile konmaz Tadına doyulmaz UYKU
Çat orada, çat burada, Çat kapı arkasında. SÜPÜRGE
Çat şurada, çatlak burada bir de baktım kapının yanında. SÜPÜRGE
Çekil de geçecek yoldan. Evi ile geç kalacak okuldan. KAPLUMBAĞA
Çık demeden çalıya çıkar. KARINCA
Çın çın hamam, kubbesi tamam bir kız aldım babası imam. ÇALAR SAAT
Çıt demeden çalıya ulaştı. GÜNEŞ
Çiçekten alır unu, bacağında taşır götürür birçoğunu. ARI VE POLEN
Çimer çimer, çiviye biner. SÜRGÜÇ
Çulluca çapitlica, beyler önünde kıymetlice. HİNDİ
ÇORUM’DAN BİLMECELER
Dağ başında asılı iki elek. KULAKLAR
Dağda beydim beydim şehre geldim uşak oldum. ÇALI SÜPÜRGESİ
Dağda demir idim, yeşil renkte olabilir idim, felek beni şaşırttı, boklu dama düştü. ÇALGI
Dağdan attım kırılmadı bir yumruğa dayanmadı. SOĞAN
Dağdan gelir dak gibi. Boynuzları; budak gibi. Eğilir su içer bağırır oğlak gibi. MANDA
Dağdan gelir tak gibi, kolları var budak gibi bağırır oğlak gibi. KAĞNI
Dağdan gelir takır takır, sakalı var takkesi yok. KEÇİ
Dağdan gelir takla makla, aman abla beni sakla. CEVİZ
Dağdan gelir takur tukur, ayağında sanki bakır. KAPLUMBAĞA
Dağdan gelir, daştan gelir götü açık enişten gelir. KEÇİ
Dağdan gelir, taştan gelir, eyerlenmiş aslan gelir. SEL
Dağdan gelir, taştan gelir, markasının markallü eniştem gelir. ÇALI SÜPÜRGE
Dal üstünde kapalı sandık. CEVİZ
Dal üştü küpeler, seven onu yakalar. KIRAZ
Dalında bakması güzel, dikeni yakar alması üzer. GÜL
Dam altında selvi süpürge. YAZMA VE SAÇ
Dam ardında teke bağlı, boynuzlan beke bağlı. KABAK BİTKİSİ KÖKENİ
Dam üstünde bitli şalvar. KIRAĞI
Dam üstünde dam gördüm EL DEĞİRMENİ
Dam üstünde dane oynar, geç geç dedim gene oynar. DOLU
Dam üstünde yarım çörek. AY
Dam üstüne deri serdim, bacakları geri serdim. MAKAS
Dam üstüne deri serdim, bacaklarını geri serdim İĞDE
Damın altında selvi süpürge. BAŞ VE SAÇ
Demirden ağır, şekerden tatlıyım. Neyim ben? UYKU
Deniz kenarında bir kişi Attı taşı vurdu kuşu. Ne attığı, ne vurduğu kuştu. BALIK
Derede sallanır dedemin sakalları. YOSUN
Derin kuyu, kümpür suyu, çeken ölmez, içen ölür. TÜFEK
Dışı meşin, içi lastik. Tekme yer, Sesi yok. FUTBOL TOPU
Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok. Ben neyim? DAVUL
Dışı var, içi yok; Tekme yer, suçu yok. TOP
Dibi gıllanır ucu sallanır. KİRMAN
Dikişi olmayan ipeğim, ipliği olmayan incim. GÖK, YILDIZ
Dize kadar derin kuyu, ne çamuru alır ne suyu. ÇİZME
Dizim dizim nar dizi mecek kar uçtu setik kaldı dilber. SAMAN BUĞDAY
Dört ayaklı yürümez. MASA Dört kardeş, bir kuyuya taş atan. İNEK MEMESİ
Dört köşedir beş değil, suyla başı hoş değil. SABUN
Dört lap bir küp. DEVE
Dört terkli beş değil, sudan başı hoş değil. SABUN
Duvarlara asılır her, gün ona bakılır. AYNA
Dünyayı tutar, denizi tutmaz. KAR
ÇORUM’DAN BİLMECELER Ebemin etekleri süpürür sokakları. RÜZGAR
Edepsizler yere atar, edepliler cebine sokar. TÜKRÜK VEYA SÜMÜK
Elemeden yoğurur, gün aşırı doğurur. TAVUK
Eli var. Ayağı yok. Karnıyarık, canı yok. CEKET
Eli yok ayağı çok. KIRKAYAK
Elinde ise kapını açar. ANAHTAR
Elle tutulmaz, onsuz yaşanmaz. ZAMAN
Elleme kaçar kurtulur gün aşırı doğurur. TAVUK
Elsiz ayaksız kapı açar. RÜZGÂR
Et sakallı adam gördüm. HORUZ
Eti haram, sütü helal. ANA
Ev ikiye yarılmış, etrafa boncuklar saçılmış. BEZELYE
Evin ardındaki yerde yaş. YAĞMUR
Ezildik buzüldük bir orara dizildik. DİŞ
ÇORUM’DAN BİLMECELER
Fakir yok yere atar, zengin siler cebine kor. MENDİL-SÜMÜK
Fazla çayır biçilir, altı çeşme içilir. KOYUN
Felek beni şaşırttı, kızgın külde pişirtti. KESTANE
Felek kabz eylemiş altın şamdanı, gümüş pervaneler tutmuş cihanı. AY VE YILDIZ
Fırında pişer, evde bulunur, yenmez. TUĞLA
Fil fillice burnu eğrice. NOHUT
Fildir fiştir, kayadan taştır, bunu bilmeyen karıdan boştur. ELMAS
Filli fillice, yenir her yerde! LEBLEBİ
Fini fini fincan, içi dolu mercan. NAR
ÇORUM’DAN BİLMECELER
Gece gelir eve, döker kuru üzümü avluya. KOYUN
Gelişi aslan gibi, duruşu kaplan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi. KEDİ
Geriden aldım çatmayı Çığırın gelsin Fatma’yı Kız nereden belledin Kol kırıp göbek atmayı. SÜPÜRGE
Geriden baktım ak taş. yanına verdim sütlü aş. LAHANA
Geriden baktım bir dayak, içine girdim kırk ayaküstüne çıktım kapısından baktım. Iğıldanak aktım. MİNARE
Geriden baktım sallım saçak, yanına vardım ayı boku, yedim baktım dimağ otu. CEVİZ AĞACI VE CEVİZ
Gök bağırır ses verir, görürsen gözün kamaşır. YILDIRIM
Gökte durur paslanmaz suya düşer ıslanmaz. GÜREŞ
Gökte görmezsen takvimi bilmezsin. MİLADİ AY
Gökteki renkli köprü. GÖK KUŞAĞI
Gökten bir karpuz indi Üç yüz altmış dilim şimdi Otuz dilimi yenmedi emme Geri yanı temam yendi. RAMAZAN ORUCU
Gökten iner apışır, herkese yapışır. İSİM
Gökten iner har gibi, serilir hasır gibi, sürünür esir gibi. KAR
Gökten yağar kar değil Ses çıkarır taş değil yuvarlaktır top değil Bilin bakalım bu nedir? DOLU
Gökyüzünden düşmüş kartopu, dört ayağı da eğri. TAVŞAN
Gönül alçak yüz yerde Yüz yaram var yüz yerde Hak yarattı görmedi Ben gördüm yüz yerde. UYKU
Gördüğünü yer su içmez. ATEŞ
Gurul gurul eder kurbağa değil, kıvrılır sürüngenler değil.
NARGİLE Gündüz kaçarlar, gece çıkarlar. AY VE YILDIZLAR
Gündüz sarkar, gece kalkar. PERDE
Gürleyince gelir diye ondan kork. YILDIRIM
ÇORUM’DAN BİLMECELER
Hacılar Hacca gider, bilmek nice gider, bir yumurtanın içinde yüzlerce cüce gider. GEMİ
Hak Teala hoş yaratmış beş yemiş,beşi dahi birbirini görmemiş,ikisine gün dokunur yaz ve kış, üçü dahi gün yüzü görmemiş. BEŞ VAKİT NAMAZ
Hak Teala hoş yaratmış yeşil üstüne kırmızı, kokusu var adı hanım adı. GÜL
Haktaâlâ hoş yaratmış beş yemiş Beşi dahi bir birini görmemiş Irkisine gün dokunur yaz ve kış Üçü dahi gün yüzünü görmemiş.
BEŞ VAKİT NAMAZ Hey hevayı hevayı, yüksek. yapar yuvayı, marangozlar yapa maz, kuyumcular dökemez. ÖRÜMCEK
Hanım içeride, saçı dışarıda. MISIR
Havadan gelir top gibi suda erir hap gibi. DOLU
Hayvan da dilsiz nedir, BALIK
Hayvanların içinde dilsiz nedir. BALIK
Hemen gelir gitti mi gider. GENÇLİK
Her kes oradan işe, eve gider. YOL
Hey havayı ağır Yüksek esen yuvası Marangozlar Kuyumcular dökmez. ÖRÜMCEK
Hey helvayı helvayı, yüksek yapar yuvayı, marangozlar yapamaz, kuyumcular dökemez. ÖRÜMCEK
Hey karga, gel karga, yittim yuvaladım oldu halka, cebi dolu kavurga . KUŞBURNU
Hey melemez melemez, ocak başına gelemez, ocak başına gelir. se belini alıp kalkamaz. YAĞ
Hışıl hışıl ses verir, dağa taşa süs verir. Ne yerde durur, ne gökte, değen yüze mest verir. RÜZGAR
Hızır çaldı kılıcı mağribe vardı bir ucu. YILDIRIM
ÇORUM’DAN BİLMECELER İ HARFİ
İçi beyaz dışı kapalı kutu. CEVİZ
İçi darı gibi, dışı deri gibi. İNCİR
İçi taneli, dışı kitli. İNCİR
İki camlı pencere, bakıp durur her yere. GÖZLÜK
İki dereden sel gelir, beşkardeş karşı durur. SÜMKÜRMEK VE EL
İki kaya arasında dana bağırır. YELLENMEK -GAZ ÇIKARMAK
İki kayanın arasında dana böğürür. YELLENMEK GAZ ÇIKARMAK
İki sarkıttım bir çıkardım, kuru attım yaş çıkarttım. KUYU VE KOVASI İleri sürsem taşar, geri çeksem küser. KAHVE VE CEZVESİ İnci gibi dişi var, ağaç dalı ile işi var. TESTERE
İndir sundur yaratır bağı gelirken giderken akıtır yaş. YAZI KALEMİ
İstanbul’da süt pişer, kokusu buraya düşer. MEKTUP
ÇORUM’DAN BİLMECELER Kafası tarak, kuyruğu orak. HOROZ Kağıt zannedersin sana konuşur MEKTUP
Kapıyı açtı puf dedi kaçtı. YELLENMEK
Kara tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. ZEYTİN
Kara tavuk karnı yarık. OCAK
Karam var beyazım var. Küçük bir ağacım var. Ailem kalabalıktır. Bir dalda 100 kardeşim var. ÜZÜM
Karanlık yerde baştan asılı. CİĞER
Karası katran gibi, sarısı safran gibi, boğazı düdük gibi. biz onu yedik yemek gibi. HAYVAN CİĞERİ
Karnı şişik Kafaya yapışık. BURUN
Karşıdan baktım al, ağzıma aldım bal. KİRAZ
Karşıdan baktım hiç yok, yanına gittim pek çok. KARINCA
Karşında ikizin, güzelliğin sensin. AYNA
Karşısına geçersen kendin görürsün. AYNA
Kat katamam katmer değil, yenir ama tatlı değil. SOĞAN
Kavağa bir kuş konmuş, lak demiş, lok demiş, dünyada üç yok demiş. DEVENİN NALI, GÖĞÜN DİREĞİ, DENİZİN KAPAĞI
Keçi koydum meşeye, kipir kipir gevire. MAKAS
Kendi tok. Gölgesi yok. BUĞDAY KUYUSU
Kendisi Bize ışık verir daha sonra erir. MUM
Kepenek altında ak kuşlar. DİŞLER
Kepenek altında kalan kuşlar DİŞLER
Kıllı ağzını açtı çıplak içeriye kaçtı. ÇORAP
Kırmızı yanağı var, dalda adı var. ELMA
Kolay gelsin ustalar kurt iken kuş olmuş, bağırsağını söndürücü. İPEK BÖCEĞİ
Kolay gelsin ustalar, kurt iken kuş olmuş Bağırsağını desteler İPEK BÖCEĞİ
Kolu var bacağı yok, dikdörtgeni vardır, karesi yok. KAPI
Koştum gitti tepeye yular attı sıpaya. İĞNE, İPLİK
Kökü yukarı Dalları aşağı. SAÇLAR
Köy içinde cıngıllı çavuş. BAKRAÇ
Köy içinde gödek comba. SOKU
Kuyruğu var At değil, Kanatlı fakat Kuş değil. BALIK
Kuyruğu var fare değil, rengi siyahtır kömür değil. SİYAP TURP
Kuyumcular dökemez. ÖRÜMCEK
Küçücük fıcıcık içi dolu turşucuk. LİMON
Küçük kazanın aşı pek tatlı. FINDIK
Küçük küçük dişleri var, ne de büyük işleri var. TARAK
Küçük mezar, dünyayı gezer. AYAKKABI
ÇORUM’DAN BİLMECELER
Masal masal maskara, eli yüzü kapkara. BACA
Metel oturmuş elma satar, okkası kaça dedim çildir çildir bakar. FARE
Mini mini kuşlar her yeri taşlar. DOLU
Mini mini kuşlar, bazen camları taşlar. DOLU
Mini mini, küçük çini. KULAK
Ne kanı var ne canı, beş tanedir parmağı. ELDİVEN
Ne yersen orucun bozulmaz? DAYAK
Nedir aslı, sorutmanın sorup ta kırıtmanın, senin gibi sürütmenin yüz ellisi bir paraya. BİBER
ÇORUM’DAN BİLMECELER
O bak dağ başına pamuk serdi. BULUT
Odun onu görünce ufanır. BALTA
Ol nedir ki yüzdür anın parmağı, sekiz ayak üzerinde durağı, dört kolu var, marifet gerek bunu bilmeli. CENAZE VE ONU GÖTÜRENLER
Ormanda ininde yaşar, kışın uzun bir uykuya dalar. AYI
Ortasına çivi tak inanamazsan kıllarına bak. SEFTALI
Osmancık’tan sandık gelir sandıkçılar yapamaz. İçlerinde boncuk gelir boncukçular dizemez. Arasında mektup gelir değme katip yazamaz. NAR
Ot yer su içmez. İPEK BÖCEĞİ
Öğütler birini, tik tik kelime söyler onu okur arifler. TELGRAF
ÇORUM’DAN BİLMECELER Pamuk gibi görsen de eline alsan erir. KAR
Pamuk gibi tüyleri dişleri kulakları çıt etse duyar. TAVŞAN
Para ile satılmaz, aranınca bulunmaz. SAĞLIK Paran varsa almazsın, paran yoksa bulamazsın. ZAMAN
Parmağın kanar sanma, tadı bal gibi. daldan dökülür dolu gibi. KARA DUT
Pat dedi pıt dedi git şuraya yat dedi. SÜPÜRGE
Pat etti, küt etti: başında beyaz külah bitti. KAVRULMUŞ MISIR
Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane. NAR
Pır pır uçar, durmayıp kaçar, OCAK DUMANI
Pulları var, parası yok, kanadı var, uçması yok. BALIK
ÇORUM’DAN BİLMECELER Rafta kabak, suda zambak. Al yanak Ben öpeyim, sen bak! ŞEFTALİ
Rengi yoktur, sesi var Ne sararır ne solar Türlü kaplara dolar. YAĞMUR
ÇORUM’DAN BİLMECELER s-Ş HARFİ Sabah açılır. Akşam kapanır. PERDE
Saçı yok, tadı çok. BAL KABAĞI
Sakalı var bıyığı yok. KEÇİ
Sandık açıldı, fındık saçıldı. NAR
Sarı sarı sarkar, döverim diye korkar. ARMUT
Sarı tavuk dalda yatır, dal kırıldı yerde yatır. AYVA
Sarıdır safran gibi üstü yazılı kuran gibi. MECİDİYE ALTIN
Sarıdır safran gibi, okunur kuran gibi, ya bunu bileceksin. Ya bu gece öleceksin. ALTIN
Sarp kayada sansar yuvası. KULAK
Sayısı sayılmaz, tadına doyulmaz. HAŞAŞ TOHUMU
Senede bir gün kestim büyük bir sevap yaptım. KOYUN KURBANI Serilir hasır gibi, sürünür esir gibi. DUT
Serpenek altında akkuşlar. DİŞLER
Sıcağa koyma kururum, suya koyma köpürürüm. SABUN
Sıra sıra odalar, birbirini kovalar. TREN
Su cibanin içinde, ay ile günsüz nedir. MEZAR
Su içer işemez. TAVUK Şekere benzer tadı yok kara benzer suyu yok. MÜRDÜMÜK-DOLU
Şişesiz yanarsa söner, şişe ile sönmeden yayar. GAZ LAMBASI
Şişman ablam yer altında, dalları yer üstünde. HAVUÇ
ÇORUM’DAN BİLMECELER Takı sanırsın bakar kalırsın, almak istersin dona kalırsın. YILDIZ
Takır takır dama düşer, cam bulursa kırar geçer. DOLU
Tandırdaki saçta olur, açın güzü onda olur. EV EKMEĞİ
Taştandır, demirdendir. Yediği hep hamurdandır. Dünya Alemi doyurur, kendi doymaz nedendir DEĞİRMEN
Tavanda takur tukur, zen edersin kilim dokur. FARE
Tek gezer çift yürür, tarla sürer alemin karnını doyurur. ÖKÜZ
Tohumsuz biter, dünyaya yeter. TUZ
Tuzsuz pismiş aş gördüm. HOŞAF
ÇORUM’DAN BİLMECELER Ufacık kuşlar, kendi yemez ele bağışlar. BAL ARISI
Ufacık sandık, içine un bastık. İĞDE
Ufacık, tefecik içi dolu turşucuk. LİMON Unutursan kaçar gider. ZAMAN
Uzaktan baktım ak taş gibi, yanın vardım sütlaç gibi MANTAR
Uzaktan baktım taş gibi, yayına vardım dört ayak bir baş yürür gider kağnı gibi. KAPLUMBAĞA
Uzun ayak, sık bıyık, çok ta korkak TAVŞAN Uzun oluk dibi delik BACA
Üç biraderler biri havada gezer, biri suda yüzer, bir yere iner. CEMRELER
Üç yüz altmış leyleğin, kırk sekizdir yuvası, on iki yumurtası, iki çıkar cücesi. GÜNLER, HAFTALAR AYLAR; DİNİ BAYRAMLAR
Üstü mermer, altı mermer içinde bir gelin oynar. AĞIZ VE DİL
ÇORUM’DAN BİLMECELER Var leyli, gel leyli, bir ayak üzere tur leyli. KAPI
Yam yassıca fil fillice. MERCİMEK
Yamaca ne dersen aynen sana der YANKI
Yarım kaşık duvara yapışık. KULAK Yarım kaşık saklama yapısı. KULAK
Yastı yatar uzun sürter. TAHTA VE OKLAVA
Yazıda çalı dibinde mum yanar. SARI ÇİĞDEM
Yazın bahçede, kışın küpte. TURŞU
Yazın çıkar kalkar fener yakar etrafa bakar. ATEŞ BÖCEĞİ
Yazları giyinir, kışları soyunur. AĞAÇ YAPRAĞI
Yedi delikli tokman Bunu bilmeyen ahmak BAŞ
Yedi renkli kuşak, alıp bele kuşansak GÖK KUŞAĞI
Yedi yıl yerde gezer sınırlarında yedi gelinden güzel. ÇİFT DEMİRİ
Yer altında bulgur kaynar. KARINCA
Yer altında dedem sakallı. PIRASA
Yer altında evleri var, eğri büğrü yolları var, içlerinde bayrak çeken beyleri var. FARELER
Yer altında gezinirim, yeni gelinden güzelim. ÇİFT DEMİRİ
Yer altında kapalı sandık. MEZAR Yer altında kürkçü koca. SOVAN
Yer Altında Sakallı Pürçek Sakal. PIRASA Yer altında yalı kayış. YILAN
Yer doymaz, oturur kalkmaz, gider gelmez OCAK, ATEŞ, DUMAN
Yerden çıktı vicrim vicrin Allah anı var eylemiş, boğarım dar eylemiş. KARINCA
Yeşil olsa da, Kara da olsa haşlar içerler. ÇAY
Yol üstünde kitli sandık MEZAR Yol üstünde mum yanar. ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ Yol üstünde tava kaynar. KARINCA
Yol üstüne sac koydum, geleni gideni aç koydum. ORUÇ
Yol üstüne yoğurt dökülmüş, silerim gitmez süpürürüm gitmez. AY IŞIĞI
Yumruğun pantolon yiriğine derler. CEP
Yuvarlaktır düz değil, doksan dokuz yüz değil TESPİH
Yüğürttüm çıktım asmaya, asma beni kesmeye, belime bir kuşak sardım. Değme kılıç kesmeye. NİKAH
Yüğürttüm çıktım tepeye, yular taktım sıpaya. İĞNE İPLİK
Yük üstünde yarım çörek AY
Yükünü arkasına urmuş bir adem gezer, dünyayı seyreyler de badem ayağı yok, velakin buynuzu var ve her nere gider ise izi var. . . SALYANGOZ Zelle zelle zel olur, zelle şeker bal olur, varma zelle yanına on parmağın kan olur. KARA DUT
Zemheride gelse de çabuk gitmez SOĞUK
Kitap Başına Gitmek İçin Tıklayınız!
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
|
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR | |
|
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM | |
Hukuka, Yasalara, Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |