DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER Tıklayarak bilgilere gidebilirsiniz

Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

  Mahmut Selim GÜRSEL
 
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947  tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel,annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle  Ortaokulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar  seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
 
1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere  dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
 
 
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek,namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
 
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
 
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
 
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı. 
 
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu  anda  dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 
Saygılarımla. 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

ATASÖZLERİ İÇİNDEKİLERE DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 

A HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

B HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

C Ç HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

D HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

E HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

F HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

G HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

H HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

İ HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

K HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

M HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

O Ö HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

P HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

R HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

S Ş HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

T HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

UÜ HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

V Y Z  HARFİ İLE BAŞLAYAN BİLMECELER

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

A HARFİ

Bazı bilmeceler ağız veya söyleme açısından tekrarlanmıştır!

 

 

Abdest alır, namaz, kılmaz, cemadattan geri kalmaz. 

CENAZE

 

Acı yedim dilim yandı, pişirince elim yandı.   

 KESTANE

 

Açılır sandık dökülür fındık.

KOYUN PİSLİĞİ

 

 

 

Adam yer üşür, hayvan yer ısınır.

YEMEK

 

 

Ağaçta gülsüz nedir?

İNCİR

 

Ağız içinde dil, hadi bunu bil.

KAVAL

 

Ağzı açık emanet içi kızıl kıyamet yaş koydum, kuru çıktı

FIRIN

 

Ağzı var dili yok, nefesi var canı yok, derisi var kanı yok.

BALON

 

Ağzı var odun yutar, bacası var duman tüter.  

SOBA

 

 

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır ama hiç uyumaz.

DERE

 

 

Ağzım var konuşamam, yatağım var uyuyamam.

Bilin bakalım ben neyim?

AKARSU

 

Ağzımıza hoş gelir, dolu gider boş gelir.

KAŞIK

 

Ağzından yer burnundan kusar.

IBRIK

 

Ağzından yer, burnunun çıkarır.

İBRİK

 

Ağzının içinde dili var, üfürmezsen söylemez.  

KAVAL

 

 

 

Ak kazım, tek ayak üstünde durur.

LAHANA

 

Ak saray içinde sarı sultan.

YUMURTA

 

 

Akşam baktım çok idi, sabah baktım yok idi. 

YILDIZ

 

Akşam gökte her tarafa gözükür, Sabah gider gökten silinir.

YILDIZLAR

 

 

Akşam harman gibi serilir, sabah toplanır.

YER YATAĞI

 

Akşam olur serilir Sabah olur dürdürülür.

YER YATAĞI

 

Akşam yatar sabah kalkar.

GÜNEŞ

 

Aktır abası, yeşildir küpesi, bunu bilmeyen eşeğin sıpası.

 PAMUK

 

 

Aktır tarlası, karadır buğdayı. el ile ekilir, dil ile dökülür.

 KAĞIT, MÜREKKEP, YAZI

 

Al boyaya boyadım önüne dayadım.

ÖNLÜK

 

Al değirmentaşı, gül değirmentaşı, bunu bilenin yüz yirmi yaşı.

GÖKYÜZÜ

 

Al eline dola beline.

KEMER

 

 

Al ucunda tüylü top.

ŞEFTALİ

 

Alaca mezar, dünyayı gezer.

GÖZ

 

Alaca mezar, sor gezer.

GÖZ

 

Alaca mezar, dünyayı gezer.

GÖZ

 

Alaca yılan, bahçeyi dolan. 

KEMER

 

Alçacık adamcık, başında tabakçık.

MANTAR

 

Alçacık boyu mor kadife paltolu var.

PATLICAN

 

 

Alçacık dalı, yemesi pek ballı.

ÇİLEK

 

Allah yapar yapısını, demir açar kapısını.     

KARPUZ

 

Alt tahta üstü tahta içinde bir can oğlunun kanda yatar.

KAPLUMBAĞA

 

Altı âşık mağazası, üstü horlu pınar, en üstü berber mağazası.

SAÇ

 

Altı deri, üstü deri içi dolu bir sürü darı.

İNCİR

 

Altı derya, üstü nar, yılan gibi kuyruğu var, ejder gibi hok der.

NARGİLE

 

 

 

Altı kemik, üstü kemik; içinde bir kara kemik.

KAPLUMBAĞA

 

Altı sallanır dibi kıllanır.

KİRMAN

 

Altı tahta üstü tahta, içinde bir kanlı softa.

BIÇAK VE KIN

 

Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı sofra.

BADEM

 

Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı yafta

BADEM

 

Altı toprak, üstü dal, rengârenk olur tadı bal.

ELMA

 

Altın tas, gümüş tas: birini kaldır birini bas.

AY İLE GÜNEŞ

 

 

Ana bir kız doğurur ne ayağı var ne başı.

YUMURTA

 

Arabadan atladı, pantolonu patladı.

KARPUZ

 

Armudu aşıladım alıca, içinden çıktı delicene armuda benzer ne de alıca.

KATIR

 

At durur Arap biner.

 SACAYAĞI VE KAZAN

 

 

At gibi kuyruklu, Kuş gibi Kanatlı.

 BALIK

 

Ateş girer yanmaz, suya düşer ıslanmaz.

IŞIK

 

Ateş olmayınca o olmaz,

DUMAN

 

Ayağı yok kaçar, kanadı yok uçar.

 BULUT

 

Ayna gibi ışıldar, yılan gibi fışıldar.

 TIRPAN

 

 

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

B HARFİ

Bak ayakları kürek gibi. Suda gider bir gemi.

ÖRDEK

 

Baldan tatlı, baldan ağır, Mendile konulmaz, Tadına doyulmaz.,

UYKU

Başı benzer eriğe, girer çıkar deliğe.

KAHVE DİBEĞİ

 

Başı benzer eriğe, girer çıkar deliğe.

HAVAN VE TOKMAĞI

 

Başı sarıklı hoca, elinde tokmak kekinir her gece.

YAYIK

 

 

Başında sarığı elinde sırığı bunu bilmeyen eşeğin kürüğü.

BOSTAN KORKULUĞU

 

Bayan uyandı cama dayandı, cam kırıldı Kana boyandı.

GÜNEŞ IŞIĞI

Bayır aşağı, mordur mantosu, bunu bilmeyen kafirin eşeği.

PATLICAN

 

Beğri büğrü anası var, yeşil kürklü babası var. Oğlu var saybette gezer, kızı var, dünyadan güzel.

BADEM

 

Behey gişi behey gişi! Ne biri bilirsin ne beşi, bir koyun bir kuzu kuzulamış anası erkektir kuzusu dişi.

ADEM PEYGAMBERLE HAVA

 

Ben giderim o gider pare pare iz eder.

BASTON

 

Ben giderim o gider Üstümde gölge eder.

ŞEMSİYE

 

 

 

Ben giderim o gider, Arkamda tin tin eder!

GÖLGE

 

Ben giderim o kalır.

AYAK İZİ

 

Ben giderim, o gider, önümde ti tin eder.

BASTON

 

Ben ne idim ne idim, samur kürklü bey idim Felek beni şaşırttı, Kızgın küle düşürdü.

KÜLBASTI

 

Ben ne idim ne idim, zırh giymiş bey idim Felek beni şaşırdı küllüklere düşürdü,

KESTANE

 

Ben varmadan o varır Her şeyden hızlı yol alır.

ISIK

 

Benim bir kızım var, entarisi kırmızı, mantosu yeşil, düğmeleri kara.

KARPUZ

 

Benim gibi kolları var Başı, yüzü, gözü var Soğuktan korkmaz, sıcaktan korkar Böyle acayip huyu var.

KARDAN ADAM

 

 

 

Benim iki pencerem var Etrafı etten duvar Her gün erken açarım Gece olunca kaparım.

GÖZLER

 

Benim ikiz kızım var, biri oturur biri kalkar.

TERAZİ

 

Beyaz bindi. Kara indi.

TAVA

 

Beyazı var, kırmızısı var. Adı aynı tatlı mı tatlı.

KİRAZ

 

Bilmece bildirmece dil üstünde kaydırmaca.

DONDURMA

 

Bilmece bildirmece kapsayan iliştirmece.

TUĞLA

 

Bilmece bildirmece. Resim yapar gündüz geceb

AYNA

 

Bir acayip nesne gördüm, kaftanı var, dört kollu ile gezer. 

CENAZE

 

 

Bir ayım var haşeri, kuyruğu damdan dışarı.

KUYU

 

Bir canlı koşar, cansız kovalar.

AT ARABASI

 

Bir çuval cevizim var sayar sayar bitiremem.

YILDIZLAR

 

Bir dedem var eve girmez gitmez, kellesini keserim girer.

ŞEMSİYE

 

Bir dedem var mütten, sakalı var etten, şimdi gelir görürsün güle güle ölürsün.

HİNDİ

Bir gücücük al yastık İçine un bastık.

İĞDE

 

Bir kabağı oyarlar için kulağını bükerler.

UD

 

Bir kabağı oyarlar İçine dınıklağı koyarlar Çok söyleme deli oğlan kulağını burarlar.

UD

 

Bir kaç çöpten çatağı, bey oğlunun yatağı.

BEŞİK

 

 

Bir kalbur aşığım var, birde sakam,gündüz gel desem de gelemez.

YILDIZLAR VE AY

 

Bir kızım var, kat kat çeyizi var.

LAHANA

 

Bir köpürmüş taş gördüm.

SABUN

 

Bir kuş geldi Enginden, haber verdi beyinden, ne acayip kaş imiş, yem yer göbeğinden.

DEĞİRMEN

 

Bir kuyum var, iki renkli su var.

YUMURTA

 

Bir küçücük kumbara, zahire çeker ambara.

KAŞIK

 

Bir küçücük mil taşı, dolanır dağı taşı.

 GÖZ

Bir küçük al yastıkta içi tatlı un dolu.

 İĞDE

 

Bir küçük çadırım var, bir direği, bin cereği var.

 MANTAR

 

Bir küçük kumbara, zahire çeker ambara.

KARINCA

 

Bir küçük mücük mil taşı Dolanır dağı taşı.

 GÖZ

 

Bir milimdir boyu deliğe girmektir huyu delikten çıkacak.

PIRE

 

Bir oğlum var kamil mi kamil, şamar yemeğe pek mail, demirden kulağı deriden gömleği var.

ZİLLİ TEF

 

Bir oğlum var üç bacak; alır atar kucak kucak.

 DUT AĞACI

 

Bir sarığım var, dolarım dolarım tükenmez.

YOL

 

 

Bir sihirli fenerim, kibritiz de yanarım.

AMPÜL

 

Bir şey gördüm, canı var kanı yok döngüsü helal, eti haram.

ARI

 

Bir tabakta iki tavuk, biri sıcak biri soğuk.

 GÖK VE GÜNEŞ

 

Bir tepede Toy oturur, biri kalkar, biri oturur.

TERAZİ

 

Bir yaratılmış var elsiz ayaksız kuyu kazar.

 SU DAMLASI

 

Bir yeri var yaydan eğri. Bir yeri var iğden doğru. Bir yeri var kazandan kara. Bir yeri var sütten ağca.

LEYLEK

 

 

Birisi uçar, birisi içer, birisi biter. Yağış, yer,  

 BİTKİ

 

Biz; biz idik biz idik. Otuz iki kız idik. Bir ipliğe düzüldük teker teker çözüldük.

DİŞLER

 

Bizde bir dudu var, eğri büğrü budu var, bize gelir görürsünüz güle güle ölünsünüz.

 KURBAĞA

Bize gel de altına koyayım.

 MİNDER

 

Bizim evde deli var bağında da gülü var.

 LAMBA KANDİL

 

Boynu uzun kaz gibi karnı davlumbaz gibi kırk araba odun yak yine altı buz gibi.

 

OCAK VE BACASI

 

 

Bu kadar sukka, bu kadar bukka Men dakka dakka mendakka dukka.

HAVAN

Cahilde çok vardır herkes inanır.

YALAN

Cam içinde bir su var, üzerinde nur parlar. KANDİL

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

C-Ç HARFİ

Canlı kaçar, cansız kovalar.

 AT ARABASI

 

Cettin de bulunur, sende de bulunur.

 RUH

 

Cıvık beyaz, fakat çorba değil, karın doyurmaz.  

 SÜT

 

Çalı altında kar mı var.

 BEYAZ ÇİĞDEM

 

Çam ağacından oyarlar, içine suyu koyarlar.    

 BARDAK

 

 

Çarşıdan aldım bid tane eve geldim bin tane.

 NAR

 

Çarşıdan aldım everdim Fatma’yı, anandan mı belledin çifte göbek atmayı.

 FAYTON

 

Çarşıdan etkilenmez Mendile konmaz Tadına doyulmaz

 UYKU

 

Çat orada, çat burada, Çat kapı arkasında.   

 SÜPÜRGE

 

Çat şurada, çatlak burada bir de baktım kapının yanında.

 SÜPÜRGE

 

Çekil de geçecek yoldan. Evi ile geç kalacak okuldan.

 KAPLUMBAĞA

 

Çık demeden çalıya çıkar.

 KARINCA

 

Çın çın hamam, kubbesi tamam bir kız aldım babası imam.

 ÇALAR SAAT

 

Çıt demeden çalıya ulaştı.

 GÜNEŞ

 

Çiçekten alır unu, bacağında taşır götürür birçoğunu.

ARI VE POLEN

 

Çimer çimer, çiviye biner.

  SÜRGÜÇ

 

Çulluca çapitlica, beyler önünde kıymetlice.  

 HİNDİ

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

D HARFİ

 

Dağ başında asılı iki elek.

KULAKLAR

 

Dağda beydim beydim şehre geldim uşak oldum.

 ÇALI SÜPÜRGESİ

 

Dağda demir idim, yeşil renkte olabilir idim, felek beni şaşırttı, boklu dama düştü.

 ÇALGI

 

Dağdan attım kırılmadı bir yumruğa dayanmadı.  

 SOĞAN

 

 

Dağdan gelir dak gibi. Boynuzları; budak gibi. Eğilir su içer bağırır oğlak gibi.

 MANDA

 

Dağdan gelir tak gibi, kolları var budak gibi bağırır oğlak gibi.

 KAĞNI

 

Dağdan gelir takır takır, sakalı var takkesi yok.   

 KEÇİ

 

Dağdan gelir takla makla, aman abla beni sakla.

 CEVİZ

 

Dağdan gelir takur tukur, ayağında sanki bakır.

 KAPLUMBAĞA

 

Dağdan gelir, daştan gelir götü açık enişten gelir.   

 KEÇİ

 

Dağdan gelir, taştan gelir, eyerlenmiş aslan gelir. SEL

 

 

Dağdan gelir, taştan gelir, markasının markallü eniştem gelir.

ÇALI SÜPÜRGE

 

Dal üstünde kapalı sandık.

 CEVİZ

 

Dal üştü küpeler, seven onu yakalar.

 KIRAZ

 

Dalında bakması güzel, dikeni yakar alması üzer.

 GÜL

 

Dam altında selvi süpürge.

 YAZMA VE SAÇ

 

Dam ardında teke bağlı, boynuzlan beke bağlı.   

 KABAK BİTKİSİ KÖKENİ

 

Dam üstünde bitli şalvar.

 KIRAĞI

 

Dam üstünde dam gördüm

 EL DEĞİRMENİ

 

Dam üstünde dane oynar, geç geç dedim gene oynar.

DOLU

 

Dam üstünde yarım çörek.

 AY

 

Dam üstüne deri serdim, bacakları geri serdim.  

 MAKAS

 

Dam üstüne deri serdim, bacaklarını geri serdim

 İĞDE

 

Damın altında selvi süpürge.

 BAŞ VE SAÇ

 

Demirden ağır, şekerden tatlıyım. Neyim ben?   

 UYKU

 

 

Deniz kenarında bir kişi Attı taşı vurdu kuşu. Ne attığı, ne vurduğu kuştu.

 BALIK

 

Derede sallanır dedemin sakalları.

 YOSUN

 

Derin kuyu, kümpür suyu, çeken ölmez, içen ölür.   

 TÜFEK

 

Dışı meşin, içi lastik. Tekme yer, Sesi yok.   

 FUTBOL TOPU

 

Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok. Ben neyim?  

 DAVUL

 

Dışı var, içi yok; Tekme yer, suçu yok.

 TOP

 

 

 

Dibi gıllanır ucu sallanır.

 KİRMAN

 

Dikişi olmayan ipeğim, ipliği olmayan incim.  

 GÖK, YILDIZ

 

Dize kadar derin kuyu, ne çamuru alır ne suyu.

 ÇİZME

 

Dizim dizim nar dizi mecek kar uçtu setik kaldı dilber.

 SAMAN BUĞDAY

 

Dört ayaklı yürümez.

 MASA

Dört kardeş, bir kuyuya taş atan.

 İNEK MEMESİ

 

Dört köşedir beş değil, suyla başı hoş değil.  

 SABUN

 

  

Dört  lap bir küp.

 DEVE

 

Dört terkli beş değil, sudan başı hoş değil.

 SABUN

 

Duvarlara asılır her, gün ona bakılır.

 AYNA

 

Dünyayı tutar, denizi tutmaz.

 KAR

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

E HARFİ

Ebemin etekleri süpürür sokakları.

 RÜZGAR

 

Edepsizler yere atar, edepliler cebine sokar.  

 TÜKRÜK VEYA SÜMÜK

 

Elemeden yoğurur, gün aşırı doğurur.

 TAVUK

 

 

Eli var. Ayağı yok. Karnıyarık, canı yok.

 CEKET

 

Eli yok ayağı çok.

KIRKAYAK

 

Elinde ise kapını açar.

 ANAHTAR

 

Elle tutulmaz, onsuz yaşanmaz.

 ZAMAN

 

Elleme kaçar kurtulur gün aşırı doğurur.

 TAVUK

 

Elsiz ayaksız kapı açar.  

 RÜZGÂR

 

Et sakallı adam gördüm.

 HORUZ

 

 

Eti haram, sütü helal.

 ANA

 

Ev ikiye yarılmış, etrafa boncuklar saçılmış.

 BEZELYE

 

Evin ardındaki yerde yaş.

 YAĞMUR

 

Ezildik buzüldük bir orara dizildik.

 DİŞ

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

F HARFİ

 

Fakir yok yere atar, zengin siler cebine kor.

 MENDİL-SÜMÜK

 

Fazla çayır biçilir, altı çeşme içilir.

 KOYUN

 

Felek beni şaşırttı, kızgın külde pişirtti.

 KESTANE

 

Felek kabz eylemiş altın şamdanı, gümüş pervaneler tutmuş cihanı.

AY VE YILDIZ

 

 

Fırında pişer, evde bulunur, yenmez.

 TUĞLA

 

Fil fillice burnu eğrice.

 NOHUT

 

Fildir fiştir, kayadan taştır, bunu bilmeyen karıdan boştur.

 ELMAS

 

Filli fillice, yenir her yerde!

 LEBLEBİ

 

Fini fini fincan, içi dolu mercan.

 NAR

 

 

 

  

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

G HARFİ

 

Gece gelir eve, döker kuru üzümü avluya.

 KOYUN

 

Gelişi aslan gibi, duruşu kaplan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi.

 KEDİ

 

Geriden aldım çatmayı Çığırın gelsin Fatma’yı Kız nereden belledin Kol kırıp göbek atmayı.   

SÜPÜRGE

 

 

 

Geriden baktım ak taş. yanına verdim sütlü aş.

 LAHANA

 

Geriden baktım bir dayak, içine girdim kırk ayaküstüne çıktım kapısından baktım. Iğıldanak aktım.

 MİNARE

 

Geriden baktım sallım saçak, yanına vardım ayı boku, yedim baktım dimağ otu.

 CEVİZ AĞACI VE CEVİZ

 

Gök bağırır ses verir, görürsen gözün kamaşır.  

 YILDIRIM

 

Gökte durur paslanmaz suya düşer ıslanmaz.

 GÜREŞ

 

Gökte görmezsen takvimi bilmezsin.

 MİLADİ AY

 

 

 

Gökteki renkli köprü.

 GÖK KUŞAĞI

 

Gökten bir karpuz indi Üç yüz altmış dilim şimdi Otuz dilimi yenmedi emme Geri yanı temam yendi.

 RAMAZAN ORUCU

 

Gökten iner apışır, herkese yapışır.

 İSİM

 

Gökten iner har gibi, serilir hasır gibi, sürünür esir gibi.

 KAR

 

Gökten yağar kar değil Ses çıkarır taş değil yuvarlaktır top değil Bilin bakalım bu nedir?  

 DOLU

 

Gökyüzünden düşmüş kartopu, dört ayağı da eğri.

 TAVŞAN

 

 

Gönül alçak yüz yerde Yüz yaram var yüz yerde Hak yarattı görmedi Ben gördüm yüz yerde.

 UYKU

 

Gördüğünü yer su içmez.

 ATEŞ

 

Gurul gurul eder kurbağa değil, kıvrılır sürüngenler değil.

 

 NARGİLE

Gündüz kaçarlar, gece çıkarlar.

 AY VE YILDIZLAR

 

Gündüz sarkar, gece kalkar.

 PERDE

 

Gürleyince gelir diye ondan kork.

  YILDIRIM

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

H HARFİ

 

Hacılar Hacca gider, bilmek nice gider, bir yumurtanın içinde yüzlerce cüce gider.

 GEMİ

 

Hak Teala hoş yaratmış beş yemiş,beşi dahi birbirini görmemiş,ikisine gün dokunur yaz ve kış, üçü dahi gün yüzü görmemiş.

 BEŞ VAKİT NAMAZ

 

Hak Teala hoş yaratmış yeşil üstüne kırmızı, kokusu var adı hanım adı.

 GÜL

 

 

Haktaâlâ hoş yaratmış beş yemiş Beşi dahi bir birini görmemiş Irkisine gün dokunur yaz ve kış Üçü dahi gün yüzünü görmemiş.

 BEŞ VAKİT NAMAZ

 

Hey hevayı hevayı, yüksek. yapar yuvayı, marangozlar yapa maz, kuyumcular dökemez.

 ÖRÜMCEK

 

Hanım içeride, saçı dışarıda.

 MISIR

 

Havadan gelir top gibi suda erir hap gibi.

 DOLU

 

Hayvan da dilsiz nedir,

  BALIK

 

Hayvanların içinde dilsiz nedir.

  BALIK

 

 

 

 

Hemen gelir gitti mi gider.

 GENÇLİK

 

Her kes oradan işe, eve gider.

 YOL

 

Hey havayı ağır Yüksek esen yuvası Marangozlar Kuyumcular dökmez.

 ÖRÜMCEK

 

 

 

Hey helvayı helvayı, yüksek yapar yuvayı, marangozlar yapamaz, kuyumcular dökemez.

 ÖRÜMCEK

 

Hey karga, gel karga, yittim yuvaladım oldu halka, cebi dolu kavurga

. KUŞBURNU

 

 

 

Hey melemez melemez, ocak başına gelemez, ocak başına gelir. se belini alıp kalkamaz.

 YAĞ

 

Hışıl hışıl ses verir, dağa taşa süs verir. Ne yerde durur, ne gökte, değen yüze mest verir.

  RÜZGAR

 

Hızır çaldı kılıcı mağribe vardı bir ucu.  

 YILDIRIM

 

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

İ HARFİ

 

İçi beyaz dışı kapalı kutu.

 CEVİZ

 

İçi darı gibi, dışı deri gibi.

 İNCİR

 

İçi taneli, dışı kitli.

  İNCİR

 

İki camlı pencere, bakıp durur her yere.

  GÖZLÜK

 

 

İki dereden sel gelir, beşkardeş karşı durur.

 SÜMKÜRMEK VE EL

 

İki kaya arasında dana bağırır.

 YELLENMEK -GAZ ÇIKARMAK

 

İki kayanın arasında dana böğürür.

 YELLENMEK GAZ ÇIKARMAK

 

İki sarkıttım bir çıkardım, kuru attım yaş çıkarttım.  

 KUYU VE KOVASI

İleri sürsem taşar, geri çeksem küser.

 KAHVE VE CEZVESİ

İnci gibi dişi var, ağaç dalı ile işi var.

  TESTERE

 

İndir sundur yaratır bağı gelirken giderken akıtır yaş.

 YAZI KALEMİ

 

İstanbul’da süt pişer, kokusu buraya düşer.

 MEKTUP

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

k HARFİ

Kafası tarak, kuyruğu orak.

 HOROZ

Kağıt zannedersin sana konuşur

 MEKTUP

 

Kapıyı açtı puf dedi kaçtı.  

YELLENMEK

 

Kara tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar.

 ZEYTİN

 

 

 

Kara tavuk karnı yarık.

 OCAK

 

Karam var beyazım var. Küçük bir ağacım var. Ailem kalabalıktır. Bir dalda 100 kardeşim var.

 ÜZÜM

 

Karanlık yerde baştan asılı.

 CİĞER

 

Karası katran gibi, sarısı safran gibi, boğazı düdük gibi. biz onu yedik yemek gibi.

 HAYVAN CİĞERİ

 

Karnı şişik Kafaya yapışık.

 BURUN

 

Karşıdan baktım al, ağzıma aldım bal.

 KİRAZ

 

Karşıdan baktım hiç yok, yanına gittim pek çok.

 KARINCA

 

Karşında ikizin, güzelliğin sensin.

 AYNA

 

Karşısına geçersen kendin görürsün.

 AYNA

 

Kat katamam katmer değil, yenir ama tatlı değil.

 SOĞAN

 

Kavağa bir kuş konmuş, lak demiş, lok demiş, dünyada üç yok demiş.

 DEVENİN NALI,

GÖĞÜN DİREĞİ,

DENİZİN KAPAĞI

 

Keçi koydum meşeye, kipir kipir gevire.

 MAKAS

 

Kendi tok. Gölgesi yok.

 BUĞDAY KUYUSU

 

 

Kendisi Bize ışık verir daha sonra erir.

 MUM

 

Kepenek altında ak kuşlar.

  DİŞLER

 

Kepenek altında kalan kuşlar

 DİŞLER

 

Kıllı ağzını açtı çıplak içeriye kaçtı.

 ÇORAP

 

Kırmızı yanağı var, dalda adı var.

 ELMA

 

Kolay gelsin ustalar kurt iken kuş olmuş, bağırsağını söndürücü.

 İPEK BÖCEĞİ

 

Kolay gelsin ustalar, kurt iken kuş olmuş Bağırsağını desteler

  İPEK BÖCEĞİ

 

 

Kolu var bacağı yok, dikdörtgeni vardır, karesi yok.

 KAPI

 

Koştum gitti tepeye yular attı sıpaya.

 İĞNE, İPLİK

 

Kökü yukarı Dalları aşağı.

 SAÇLAR

 

Köy içinde cıngıllı çavuş.

 BAKRAÇ

 

Köy içinde gödek comba.

 SOKU

 

Kuyruğu var At değil, Kanatlı fakat Kuş değil.

 BALIK

 

Kuyruğu var fare değil, rengi siyahtır kömür değil.  

 SİYAP TURP

 

 

Kuyumcular dökemez.

 ÖRÜMCEK

 

Küçücük fıcıcık içi dolu turşucuk.

 LİMON

 

Küçük kazanın aşı pek tatlı.

 FINDIK

 

Küçük küçük dişleri var, ne de büyük işleri var.

 TARAK

 

Küçük mezar, dünyayı gezer.

 AYAKKABI

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

M-N HARFİ

 

Masal masal maskara, eli yüzü kapkara.

 BACA

 

Metel oturmuş elma satar, okkası kaça dedim çildir çildir bakar.

 FARE

 

Mini mini kuşlar her yeri taşlar.

 DOLU

 

 

Mini mini kuşlar, bazen camları taşlar.

 DOLU

 

Mini mini, küçük çini.

 KULAK

 

Ne kanı var ne canı, beş tanedir parmağı.

 ELDİVEN

 

Ne yersen orucun bozulmaz?

 DAYAK

 

Nedir aslı, sorutmanın sorup ta kırıtmanın, senin gibi sürütmenin yüz ellisi bir paraya.

 BİBER

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

O-Ö HARFİ

 

O bak dağ başına pamuk serdi.

 BULUT

 

Odun onu görünce ufanır.

 BALTA

 

 

 

Ol nedir ki yüzdür anın parmağı, sekiz ayak üzerinde durağı, dört kolu var, marifet gerek bunu bilmeli.

 CENAZE VE ONU GÖTÜRENLER

 

 

Ormanda ininde yaşar, kışın uzun bir uykuya dalar.

 AYI

 

Ortasına çivi tak inanamazsan kıllarına bak.  

 SEFTALI

 

Osmancık’tan sandık gelir sandıkçılar yapamaz. İçlerinde boncuk gelir boncukçular dizemez. Arasında mektup gelir değme katip yazamaz.

 NAR

 

Ot yer su içmez.

 İPEK BÖCEĞİ

 

Öğütler birini, tik tik kelime söyler onu okur arifler.

 TELGRAF

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

P HARFİ

Pamuk gibi görsen de eline alsan erir.

 KAR

 

Pamuk gibi tüyleri dişleri kulakları çıt etse duyar.

 TAVŞAN

 

Para ile satılmaz, aranınca bulunmaz. SAĞLIK

Paran varsa almazsın, paran yoksa bulamazsın.

 ZAMAN

 

Parmağın kanar sanma, tadı bal gibi. daldan dökülür dolu gibi.

 KARA DUT

 

 

Pat dedi pıt dedi git şuraya yat dedi.

 SÜPÜRGE

 

Pat etti, küt etti: başında beyaz külah bitti.

 KAVRULMUŞ MISIR

 

Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane.

 NAR

 

Pır pır uçar, durmayıp kaçar,

 OCAK DUMANI

 

Pulları var, parası yok, kanadı var, uçması yok.

 BALIK

 

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

R HARFİ

Rafta kabak, suda zambak. Al yanak Ben öpeyim, sen bak!

 ŞEFTALİ

 

Rengi yoktur, sesi var Ne sararır ne solar Türlü kaplara dolar.

 YAĞMUR

 

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

s-Ş HARFİ

Sabah açılır. Akşam kapanır.  

 PERDE

 

Saçı yok, tadı çok.

 BAL KABAĞI

 

Sakalı var bıyığı yok.

 KEÇİ

 

Sandık açıldı, fındık saçıldı.

 NAR

 

Sarı sarı sarkar, döverim diye korkar.

ARMUT

 

Sarı tavuk dalda yatır, dal kırıldı yerde yatır.  

AYVA

 

Sarıdır safran gibi üstü yazılı kuran gibi.

MECİDİYE ALTIN

 

Sarıdır safran gibi, okunur kuran gibi, ya bunu bileceksin. Ya bu gece öleceksin.

 ALTIN

 

Sarp kayada sansar yuvası.

 KULAK

 

Sayısı sayılmaz, tadına doyulmaz.

 HAŞAŞ TOHUMU

 

Senede bir gün kestim büyük bir sevap yaptım.  

KOYUN KURBANI

Serilir hasır gibi, sürünür esir gibi.

 DUT

 

 

Serpenek altında akkuşlar.

 DİŞLER

 

Sıcağa koyma kururum, suya koyma köpürürüm.  

 SABUN

 

Sıra sıra odalar, birbirini kovalar.

 TREN

 

Su cibanin içinde, ay ile günsüz nedir.

 MEZAR

 

Su içer işemez.

 TAVUK

Şekere benzer tadı yok kara benzer suyu yok.  

MÜRDÜMÜK-DOLU

 

Şişesiz yanarsa söner, şişe ile sönmeden yayar.  

 GAZ LAMBASI

 

Şişman ablam yer altında, dalları yer üstünde.       

 HAVUÇ

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

T HARFİ

Takı sanırsın bakar kalırsın, almak istersin dona kalırsın.

YILDIZ

 

Takır takır dama düşer, cam bulursa kırar geçer.

 DOLU

 

Tandırdaki saçta olur, açın güzü onda olur.

EV EKMEĞİ

 

Taştandır, demirdendir. Yediği hep hamurdandır. Dünya Alemi doyurur, kendi doymaz nedendir  

DEĞİRMEN

 

Tavanda takur tukur, zen edersin kilim dokur.  

 FARE

 

Tek gezer çift yürür, tarla sürer alemin karnını doyurur.

 ÖKÜZ

 

Tohumsuz biter, dünyaya yeter.

 TUZ

 

Tuzsuz pismiş aş gördüm.

 HOŞAF

  

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

U-Ü HARFİ

Ufacık kuşlar, kendi yemez ele bağışlar.

 BAL ARISI

 

Ufacık sandık, içine un bastık.

 İĞDE

 

Ufacık, tefecik içi dolu turşucuk.

 LİMON

Unutursan kaçar gider.

 ZAMAN

 

Uzaktan baktım ak taş gibi, yanın vardım sütlaç gibi

 MANTAR

 

Uzaktan baktım taş gibi, yayına vardım dört ayak bir baş yürür gider kağnı gibi.

 KAPLUMBAĞA

 

Uzun ayak, sık bıyık, çok ta korkak

 TAVŞAN

Uzun oluk dibi delik

 BACA

 

Üç biraderler biri havada gezer, biri suda yüzer, bir yere iner.

  CEMRELER

 

Üç yüz altmış leyleğin, kırk sekizdir yuvası, on iki yumurtası, iki çıkar cücesi.

 GÜNLER, HAFTALAR AYLAR; DİNİ BAYRAMLAR

 

Üstü mermer, altı mermer içinde bir gelin oynar.  

AĞIZ VE DİL

 

 

 

ÇORUM’DAN

BİLMECELER

V-Y-Z HARFİ

Var leyli, gel leyli, bir ayak üzere tur leyli.

 KAPI

 

Yam yassıca fil fillice.

 MERCİMEK

 

Yamaca ne dersen aynen sana der

 YANKI

 

Yarım kaşık duvara yapışık.

  KULAK

Yarım kaşık saklama yapısı.

  KULAK

  

Yastı yatar uzun sürter.

 TAHTA VE OKLAVA

 

Yazıda çalı dibinde mum yanar.

 SARI ÇİĞDEM

 

Yazın bahçede, kışın küpte.

 TURŞU

 

Yazın çıkar kalkar fener yakar etrafa bakar.

  ATEŞ BÖCEĞİ

 

Yazları giyinir, kışları soyunur.

 AĞAÇ YAPRAĞI

 

Yedi delikli tokman Bunu bilmeyen ahmak

 BAŞ

 

Yedi renkli kuşak, alıp bele kuşansak

 GÖK KUŞAĞI

 

 

 

Yedi yıl yerde gezer sınırlarında yedi gelinden güzel.

 ÇİFT DEMİRİ

 

Yer altında bulgur kaynar.

 KARINCA

 

Yer altında dedem sakallı.

  PIRASA

 

Yer altında evleri var, eğri büğrü yolları var, içlerinde bayrak çeken beyleri var.

 FARELER

 

Yer altında gezinirim, yeni gelinden güzelim.  

 ÇİFT DEMİRİ

 

Yer altında kapalı sandık.

 MEZAR

Yer altında kürkçü koca.

 SOVAN

 

Yer Altında Sakallı Pürçek Sakal.

 PIRASA

Yer altında yalı kayış.

 YILAN

 

Yer doymaz, oturur kalkmaz, gider gelmez   

 OCAK, ATEŞ, DUMAN

 

Yerden çıktı vicrim vicrin Allah anı var eylemiş, boğarım dar eylemiş.

 KARINCA

 

Yeşil olsa da, Kara da olsa haşlar içerler.

 ÇAY

 

Yol üstünde kitli sandık

 MEZAR

Yol üstünde mum yanar.  

 ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ

Yol üstünde tava kaynar.

KARINCA

 

Yol üstüne sac koydum, geleni gideni aç koydum.

 ORUÇ

 

Yol üstüne yoğurt dökülmüş, silerim gitmez süpürürüm gitmez.

 AY IŞIĞI

 

Yumruğun pantolon yiriğine derler.

 CEP

 

Yuvarlaktır düz değil, doksan dokuz yüz değil  

 TESPİH

 

Yüğürttüm çıktım asmaya, asma beni kesmeye, belime bir kuşak sardım. Değme kılıç kesmeye. 

 NİKAH

 

Yüğürttüm çıktım tepeye, yular taktım sıpaya.

 İĞNE İPLİK

 

Yük üstünde yarım çörek

 AY

 

Yükünü arkasına urmuş bir adem gezer, dünyayı seyreyler de badem ayağı yok, velakin buynuzu var ve her nere gider ise izi var.                          . .              

 SALYANGOZ

Zelle zelle zel olur, zelle şeker bal olur, varma zelle yanına on parmağın kan olur.

                                                          KARA DUT                                           

 

Zemheride gelse de çabuk gitmez    

SOĞUK               

 

Kitap Başına Gitmek İçin Tıklayınız!

 

 
 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.