Yıl 19   SAYI  223  25 Eylül 2017

ÇORUM SEYDİM GÖLETİ

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN  İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ!

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

Aşağıdaki dizinler ile tıklayarak üye olmadan sayfalara girebilir ve inceleyebilirsiniz!1

 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

 

Mahmut Selim GÜRSEL
Selma GÜRSEL ETLİK ÜRÜNLERİ  
Ayşe ÇOBAN KUL ELİNDEN NE GELİR YARATAN MEVLA BİLİR
Mustafa AKÖZ AYŞE’M
Adile TÜRKMEN SEVMENİN BEDELİ
Ahmet CANBABA NE ZOR İMİŞ
Özgür BİÇER AYRILACAĞIMIZ BAHAR
Hüseyin TAŞKAYA GÖNÜL YIKMAK
Erol DUYGUN YOLLARDA KALIR
Rıza HARDAL İKİ BİN ÜÇ NASIL GEÇTİ BEYLER HEY
Paşa ÇETEN VAHŞETİN ISINMASI
Cuma TÜRKMEN DOST
Haydar KILIÇ BİR DOST BULAMADIM
Hıfzı ÖZBEKMEZ DİLERDİM
Muhsin AKTAŞ DÜŞLERİM VURULUR
Necati ÇAVDAR ÖZLEYİŞİN YANSIMASI
Serkan ÖKÇE BİRİMİZİN BİRİMİZDEN FARKI
Zeliha GÖK BANA SÖYLEYİN
Şevket TOMBUŞ KOŞMA
Orhan AFACAN YARIŞ ATLARI
Erman YILDIRIM CUMHURİYET VE ATATÜRK

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 01

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
Mahmut Selim GÜRSEL Hayat Hikayesi
BİRİSİNİN HAKKINI DÜŞÜNMEZ İSEN!
            Sen bir işin başına gelirsen, önce ne düşündüğün önemli! Bu duruma pek çoğumuz gelmiş ve yaşamışızdır. Bu iş başına getirilmede belki işveren, belki memur, betli şef, belki müdür, betli daha lüksek mevkiiler olarak düşünebiliriz.
            Önce insan kendi durumunu gözden geçirerek bu imkânını devam ettirmek için biraz daha bir önceki yaşamından daha dikkatli davranması gerektiğini düşünür. Bu imkâna kavuşmadan önce ben bu işi yapsaydım şöyle yapardım düşüncelerini dikkate alması ve geldiği ortamda bu düşüncelerini uygulamaya geçirip geçiremeyeceğini düşünmelidir.
            Kendi iş yeri bile olsa yanında çalıştıracak fertlerin durumlarını ve onların çalışma kabiliyetlerini ölçerek onların verimliliğine göre değerlendirmesi gerekir. Kendisine ılıman yaklaşarak onun psikolojik durumunu da bilmesi gerekmektedir.
            Yapacağı iş gereği kendisine yakınlık göstererek kendilerine yer edinecek kişilerim olması muhakkaktır. Bazı şahısların kişilikleri bu durum için yapılandırılmış gibidir. Bunların hoş gözükmelerini ve kendilerinin çıkarı için olup olmadığını ya da başka bir amaç için mi bu davranışta bulunduğunu inceleyerek anlaması gerekir.
            Etrafında olanı biteni araştırarak onlardan iyi olanları alarak kendisine yarayacak olanları analiz ederek kendi görüşüne göre adapte ederek gerektiğinde kullanması gereklidir.
            Çalışacağınız alan hakkında kendinize ve etrafında olanlar hakkında araştırmaları bitirdikten sonda en önemli sizin yapacağınız iş “Hak yememe”  için bütün gücünüzle çalışmanız gerekmektedir!
            Bunları yapamaz iseniz olacakları düşünmek bile istememe!

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Selma GÜRSEL
Selma GÜRSEL Hayat Hikayesi
ETLİK ÜRÜNLERİ   
ETLİK VE ÜRÜNLERİ
Etlik için;sığır,koyun veya keçi eti kullanılır.
Pazara gidilerek evin bütçesine göre bir sığır veya birkaç koyun alınır. Hayvan kesiminden anlıyorsa,etlik yapan tarafından,anlamıyorsa kasap çağırılarak mal kestirilir. Etler bir gün sertleşmesi için dinlendirilir. Dinlendirilen et parçalara ayrılır. Kaba etlerden kıyma,kuşbaşı yapılır. Kemikli parçalar da küçük küçük kırılarak kızartılar.
 
BAHARATLI TEKER KIYMASI
İlişkir yapılmayan ev sucuk yerine,sucuk baharatı ile kavurduğu kıyma ile küçük bir teker yapar. Bu baharatlı kavrulmuş kıyma ile,yumurta pişiriminde veya kesilerek dürüm içerisine konularak yenilir.
 
DİKİ
Kemikli veya kemiksiz olarak yapılır. Etliğin kemiksiz etinden kuşbaşı büyüklüğünde kesilerek kavrulur. Diki sıcakken yağı ile birlikte bir kaba boşaltılır,tahta kaşıkla biraz sıkıştırılır,donması beklenir. Donan diki kaptan çıkartılarak ortasından ip geçirtilerek tavana asılır ve ihtiyaca göre kesilerek kullanılır. Aynı şekilde kemikli et parçaları da kavrulur ve bir kaba konularak kendi yağı ile saklanırlar. 
 
İLİŞKİR(et Sucuğu)
Sucuk yapılacak et için her 5 kiloya 300-400 gram kadar sarımsak ayıklanır. Et sarımsakla beraber kıyma makinesinde çekilir. Çekilen et için kilo başına konulacak baharat aktardan alınarak ete katılarak baharatla birlikte hamur yoğrulur gibi yoğrulur. Yoğrulan et bir gece bekletilir. Yapılacak kadar kurutulmuş koyun bağırsağı ılık suda ıslatılır. Sucuk kıyması bağırsaklara el ile veya et makinesi ağzına takılan huni ile doldurulur. 35-40 santim de bir kesilerek kangal yapılır,bağırsakların ağzı bağlanarak oklağı ile yassılarak  kurutulur. Lazım oldukça da yenilir.

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Ayşe ÇOBAN
Ayşe ÇOBAN Hayat Hikayesi

KUL ELİNDEN NE GELİR YARATAN MEVLA BİLİR.
Önce tedbirini al,
Kaza geliyorum demez.
Taktiri Mevla’ya Sal,
Pişmanlık can ödemez.

Kul elinden ne gelir,
Yaratan Mevla bilir.

Şu üç günlük dünyada
Siz ne oldum demeyin.
Özürlü insanları
Lütfen küçümsemeyin.

Kul elinden ne gelir,
Yaratan Mevla bilir.

İnleyen yaralıya,
Dostça uzat elini,
Kanlarıyla yoğrulan
İnsanlık temelini.

Kul elinden ne gelir,
Yaratan Mevla bilir.

Yunus gibi görmeyi,
Sevgi ağı örmeyi,
Bu sevgi çemberine
ÇOBAN ister girmeyi.

Kul elinden ne gelir,
Yaratan Mevla bilir.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Mustafa AKÖZ
Mustafa AKÖZ Hayat Hikayesi

AYŞE’M
Elinde helkeler koyun sağıyor,
Beni görünce yar boynunu eğiyor,
Sanki gözlerinden yağmur  yağıyor
Gel ağlama,sana kıyamam Ayşe’m!

Evinin önünde civciv yemlerken,
Helede tarlada pancar sökerken
Bakraçları elinde suya giderken
Dönüpte bakmana doyamam Ayşe’m!

Rüyamda gördüm diye mektup yazardın,
Selam deyip sevda manisi düzerdin,
Beni görünce dama çıkar gezerdin,
Şimdi sesini bile duyamam Ayşe’m!

Yunaklık önünde esbap yıkıyordun,
Dönüp benim yoluma bakıyordun,
Görmeyince içten ah ! Çekiyordun,
Şimdi selamın bile gelmiyor Ayşe’m!

Sepetli,bahçede domates toplarken,
Hıdırellez’de eteşten atlarken,
Gece ey ışığınde sobe oynarken,
Beni arıyordu mavi gözlerin, Ayşe’m!

Hem hayalimdesin,hem de düşümdesin,
İçtiğim suda,akan göz yaşımdasın,
Sen yine AKÖZ’ün gönül köşkündesin
Seni gönül köşkünden atamam Ayşe’m

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Adile TÜRKMEN
Adile TÜRKMEN Hayat Hikayesi

SEVMENİN BEDELİ
Paramparça duygularla
Akan göz yaşlarım seni arıyor,
Hayatın sillesini çoktan yemiş
Solmuş güller seni arıyor.

Ödedim ben çektiğim acılarla
Bu uğurda saçlarımı ağartacak
Hayatıma yansıyan darbelerle
Çoktan ödedim sevmenin bedelini

Uyanıyorum seherin sessizliğinde
Kahırlanmış bir acıyla titreyerek
Gözlerimde yaş,yüreğimde isyan
Çoktan ödedim sevmenin bedelini.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Ahmet CANBABA
Ahmet CANBABA Hayat Hikayesi
NE ZOR İMİŞ
Söyle vatandaşım doğru değil mi
Girişimiz ne zor imiş A.B ye
Kutsal saydığımız şeylerden ödün
Verişimiz ne zor imiş A.B ye

Öneriler yanlış ,karışık çözüm
Önce kolum gidecek, sonra gözüm.
Bizlere gelişi kolayda, bizim.
Varışımız ne zor imiş A.B ye

Başka devletler öz, bizler elde bir
Uygulanmış bizlere şiddet, cebir
Karambola getirip‘te binde bir
Vuruşumuz ne zor imiş A.B ye
     
Hangi devletler çıkacak arkayı
Almasak ta olur A.B markayı
Onlardayken ipin ucu hırkayı
Örüşümüz ne zor imiş A.B ye
 
Hatalarının oluyor aması
Ara bulur,gönderirler Toması
Çifte standartlar uygulaması
Soruşumuz ne zor imiş A.B ye
 
CANBABA der demek dolmamış çilem.
Susturuyorlar etsek iki kelam.
Peki ağam, peki paşam deyip de selam
Duruşumuz ne zor imiş A.B

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 10

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Özgür BİÇER
Özgür BİÇER Hayat Hikayesi
AYRILACAĞIMIZ BAHAR
Anlamadığım ve bilmediğim bir dilde söyle,
Ayrılacağımız baharı.
Ki kulaklarım duymasın,
Duysa bile anlamasın.
 
Sessizce söyle,
Bir mırıltı yada ninni sanayım söyle.
Söyle,
Anlamadığım ve bilmediğim bir dilde söyle,
Ayrılacağımız baharı.
25.06.1997    12:11    ÇORUM
‘Kır Arif anısına’

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Hüseyin TAŞKAYA
GÖNÜL YIKMAK
İnsan mı denir gönül yıkana
Ne demeli kendi canından bıkana
İnsan denmez şu canları yakana
Her şeyin bir yolu olsa gerek
 
Gönül yıka yıka sonumuz ne ola
Yolunu kaybetmiş gelmiyor yola
Körpecik vurulur sonunda kola
Yıkılır ocaklar hiç soran olmaz
 
Tartışırken iki gönül birden yıkılır
Pişman olunur canlar fena sıkılır
Bu insanlar neden birbirine takılır
Çok yuvalar bu yüzden yıkılır
 
Yıkar gönülleri haklıyım sanır
İnsan olan insan adını tanır
Gönülleri yıkan yalınız kalır
Gönülleri yıkandan hiç hayır gelmiz
 
Gönüllerden gönüle bağ vardır yıkmayın
Kul kusursuz olmaz kusura bakmayın
Ateşe benzin döküp sakın yakmayın
Sonu felaket olur kurtaran olmaz
 
Gönül yıkmak kolay yapmak zor
İnanmazsan bir alime git sor
Yıktığın akraba kalbi ise daha da kor
Gereklidir akraba ekmek su gibi
 
Gönülleri yıkıp viran etmeyin
Maşa varken elinizi yakmayın
Seller gibi bulanık akmayın
Sonu felakettir hiç soran olmaz
 
Üç günlük dünyada gönül yıkmayın
Hoşgörülü olun hatalara baklayın
Yaptığınız iyiliği başa kakmayın
Gönüller yıkılır hürmete geçmez

 

 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 12

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Erol DUYGUN
Erol DUYGUN Hayat Hikayesi
YOLLARDA KALIR
Bir bezirgan alıcısın bulmazsa.
Satamaz malını elinde kalır.
Akıl, vicdan kılavuzu olmazsa,
Yorulup, tökezler yollarda kalır.

Bülbül gülü için yanıp kavrulur.
Hazan değer dal boyunlar eğilir.
Yanar aşk oduna göğe savrulur.
Bülbülün feryadı güllerde kalır.

Yaşayıp gitmeli herkes halince
Kişi kendi benliğini bilince.
Ciğergaha ecel oku değince
DUYGUN'i garibim dillerde kalır.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 13

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Rıza HARDAL
Rıza HARDAL Hayat Hikayesi
İKİ BİN ÜÇ NASIL GEÇTİ BEYLER HEY
İlkin başlayalım dünyadan söze
Irak sebep oldu büyük krize
Amerika ile sor İngiliz’e
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
Afkan, Irak Müttefikler savaş olacak
Yağmurun yerine bomba yağacak
Amerikan bunda el koyacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
Mimi kıracakta kimi yapacak
İnsan cesetleri bir bir kokacak
Yeniden daha çok kriz çıkacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!

Böyle olursa bu Kıbrıs Rum’a kalacak
Yeşeren fidanlar bir gün solacak
Zavallı Denktaş’ım nerde kalacak
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
Amerikan Irak’tan çıkmam dedi
Saddamcılar nerde kaldı neredeydi
Iraklılar birbirini yedi
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
Avrupa birliği yine almadı
Tasdike çıkardı kabul olmadı
Bush Irak’ı yıktı ama ama kurmadı
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
Saddam’ın büstleri devrildi
Irak işgal mi edildi
Sebepse petrol idi
İki bin üç böyle geçti beyler hey!
İsrail de de şiddet azdı
Filistinlileri ezdi
Arafat esir düştü.
İki bin üç böyle geçti beyler hey!

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 14

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Paşa ÇETEN
Paşa ÇETEN Hayat Hikayesi
VAHŞETİN ISINMASI
Güneşte deprem var, gözleri kopmuş kudüs'ün
Beynimin çiçekleri dışarı çıkmayın
Kaderimle beraber, korkunun ortasındayım
Ne yukarı çıkıyorum, ne aşagıya düşüyorum
Beli kırılmış taş gibi boşlukta sallanıyorum
 
Dünyanın gözleri körse,bende; başına düşmeliyim
Ölüm gölgeleri üstümüze geliyor, dalga,dalga
Tunç heykelin gözlerind, zamanı durduramıyorum
Bense; intikam terazisi yapıyorum, kinden
Bir gözünde canı, bir gözünde benedi tartıyorum
 
İbresi vahşetiyle söndürmeden canları söndürmede
yazık,hedefte birleşiyor, iki kızıl kardeş
Biri topragın üstüne, biri altına düşüyor
Sükut içinde, o maden,o et parçası
Öldüreni bagrında nasılsa yaşatıyor toprak
 
Kartalın kanatlarında nehirler kurudu
Zafer denizinde kandan köprüler
İnsanlığın merhamet agları, şerret takılıyor
Canlarımıza, ölüm mayalanıyor. zalimce
Havanın oksijenini, nasılda kurutuyor barış
 
Ey nebiyi mihraca ugurlayan şanlı mekan
Senden kopan insanlık, çıkmaza sürükleniyor
Yeryüzüne dağalan o günden heyecan ver
Sabrın kadar dayanıklı gül gibi nazik itaatkar
Neredeysen çık ey, zulme kelepçe takan aşk

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

15

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Cuma TÜRKMEN
Cuma TÜRKMEN Hayat Hikayesi
DOST
Dost dostun yanına vardığı zaman
Halleşir bir zaman ahenk içinde
Halden anlayanı bulduysa aman
Alma aramıza Mevla’m dışında
Dost dediğin gerçek yüzlü olmalı
Sevdiğini hak aşkına sevmeli
Sır vermeyip zorda serin vermeli
Hakikat yatmalı gerçek özünde
Ya âlim olmalı, ya da alıcı
Elinden tutucu kıymet bilici
Dostluk anlık değil daim kalıcı
Mertlik okunmalı bir çift sözünde
Dost dostuna ışık olur, yön olur
Sevinç, hüzün paylaşılır gün olur
TÜRKMEN oğlu ölüm ayrılığı an olur
Fatiha okunur gözün yaşında
 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 16

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Haydar KILIÇ
Haydar KILIÇ Hayat Hikayesi
BİR DOST BULAMADIM
Şu cihanı geze geze
Geçti bir dost bulamadım
Hem okuyup hemi yaza
Geçti bir dost bulamadım
 
Çektiğim ahbab elinden
Düşmüyom halkın dilinden
Asla dönmem yolumdan
Geçti bir dost bulamadım

Dostlar bana neler etti
Harçlığımı alıp gitti
Sonunda ahbablık bitti
Geçti bir dost bulamadım

Yolcu oldum gittim gezdim
İlim deryasında yüzdüm
Boş yere kendimi üzdüm
Geçti bir dost bulamadım

AŞIK HAYDAR bu iş böyle
Derdini alana söyle
Ömür geçti bir çileyle
Geçti bir dost bulamadım

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 17

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Hıfzı ÖZBEKMEZ
Hıfzı ÖZBEKMEZ Hayat Hikayesi
DİLERDİM
Bir dakika bile ayrılmayalım
Hasretle özlemle hiç yanmayalım
Sımsıkı sarılıp öyle kalalım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Senin kollarında uyanmayayım
Hasret bal olsa da ben almayayım
Sensiz bir dünyada ben olmayayım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Senden başkasına yanmasın özüm
Senin gül sinende kapansın gözüm
Hem ilk göz ağrımsın hem de son sözüm
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim
Latifim kapında kölen olsaydım
Senin kollarında esir kalsaydım
Yalnız senden gülüm murat alsaydım
Dilerdim Allahtan bunu dilerdim

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

   18

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Muhsin AKTAŞ
Muhsin AKTAŞ Hayat Hikayesi
DÜŞLERİM VURULUR
Dumanlar başımdan göğe ağıyor
Bu hasretlik inan beni boğuyor
Yüreğimden kanlar yere yağıyor
Çağır da geleyim yetti be gülüm

Ne tadım kalıyor nedeki tuzum
Eriyor soğukta kar tutan buzum
Nameye küsüyor eldeki sazım
Çağır da çalayım yetti be gülüm.

Yıldızlar geceme zehir saçıyor
Yokluğun içimde kosa biçiyor
Bunalım beynimde şarap içiyor
Çağır ben dolayım yetti be gülüm.

Sokaklar yüzüme kefen dikiyor
Özlemin ruhuma zakkum sıkıyor
Zaman yollarına diken döküyor
Çağır da alayım yetti be gülüm

Şehrin ışıkları tabutum olur
Rüzgârlar içinde can seni bulur
Mizabım her gecem kanla yoğrulur
Çağır da sileyim yetti be gülüm
25.08.2008
 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  19

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Necati ÇAVDAR
Necati ÇAVDAR Hayat Hikayesi
ÖZLEYİŞİN YANSIMASI
Günler kısalıyor, giderken genç, ihtiyarlar
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharlar
Dünyayı sevmek için ömür ne kısa
Yazlar yetmez az, ilkbahar daha kısa
Orda içip badeyi hiç kanmadık
Zevk sanıp tam bir ömür onu aradık
Sevgi O. O’nun tadını bir şey vermiyor
“Ölmeden önce ölmek” diyor
Dönülmeyecek yolculuktan bu sahile,
Bitmez bir özleyişin yansıması bize

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  20

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Serkan ÖKÇE
Serkan ÖKÇE Hayat Hikayesi
BİRİMİZİN BİRİMİZDEN FARKI
Birimizin birimizden farkı
İki gözü bir ağzı
Değil ya.....
Her değirmenin farklı dönse de çarkı
Aynı buğdaya çalışır
Un olması için öğütme taşı

Her kanadı olan kuş uçmaz
Ama her uçan kuşun kanadı vardır,
Tıpkı böyledir ben de sevmelerin anlamı
Ve,
Akşamları...
Beni bu satırlara,
Seni bana getiren hep aynı
Aynı sevdanın ekili tohumları.

Aynı vazifeye mahsus,
Acıya yoğrulan sevginin tadı
Hangi ellerde örülür,
Ve nasıl...
Birimizin birimizden farkı,
Aynı göz yaşlarına ıslatmaz mıyız?
Farklı bedenlerde ki canı.

Madem zaman eşit,
Sevgi eşit,
Sevda aynı.
Neydi o aynalarda göremediğimiz,
Yalanlara katık ettiğimiz gerçek,
Neydi....
Birimizin birimizden farkı

Aynı buğdaydan olma unun
Fırında pişmiş,
Bir tepsi çöreğiyiz...
Ben, sen, o yok; hepimiz....

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 21

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Zeliha GÖK
Zeliha GÖK Hayat Hikayesi
BANA SÖYLEYİN
Yaşanılası hayat nerelerde
Kırık dökük kadehlerde
Işık var mı baktığınız yerde
Bana da söyleyin

Yaprağın en yeşili hangi çiçekte
Güneş en parlak hangi ülkede
Dua edilen en sade yer nerede
Bana da söyleyin

Hayat en tatlı nerede
Hesapsız yaşanılacak
Umut var mı nefes alacak
Bana da söyleyin

Hangi gök en mavi
Kimler akıllı kim deli
Gök-kız der kim ebedi
Bana da söyleyin
 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 22

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Şevket TOMBUŞ
KOŞMA

Ne zaman uğrasam gül bahçesine
Orada sen varsın sanırım güzel.
Kulak versem bir an bülbül sesine,
O anda ben seni anarım güzel.

Ahu gözlerini süzer geçersin,
Kanımı mey diye alır içersin,
Aldatmak için hep beni seçersin
Her zaman sözüne kanarım güzel

Yanakların pembe pembe gül gibi,
Ellerin yumuşak ipek tül gibi,
Boynu bükük inleyen bülbüller gibi
Gelirde dalına konarım güzel.

Bedi saba eser açar çiçekler
Konarlar üstüne gelir böcekler
Yüzün görmek için köşede bekler
Güllerden bir demet sunarım güzel.

Tarladan biçerler yeşil goncayı
Gülistanda buldum körpe goncayı
Sakın takmayasın kancayı
Ömür boyu ağlar yanarım güzel
 
 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 23

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Orhan AFACAN
Orhan AFACAN Hayat Hikayesi
YARIŞ ATLARI
Hürriyeti hatırlatırlar her zaman bana
Güven veren, ruh veren değer veren insana.
Mücadele içinde geçiyor hayatları.
Azim, cesareti, sabır dolu Yarış Atları.

Oynana kumarlardan habersizce koşarlar.
Kamçıyı yediler mi coşarlar da coşarlar.
Yakalayamaz kurşun, geçemez asla rüzgâr
Doludizgin giderler sona Yarış Atları.

Çakıldıkça toprağın bağrına nalları
Öfkeyle yükseliyor göğe toz bulutları.
Sade güzel bakımdır hayattan umutları
Davanda ÖRNEK OLSUN cesur Yarış Atları.
 

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 24

Bu sayının içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

Erman YILDIRIM
Erman YILDIRIM Hayat Hikayesi
CUMHURİYET VE ATATÜRK
Evet evet bu Cumhuriyet’ti
Bir haykırınca dağları inleten
İnsanlara umut veren
Halkın yüzünü güldüren
Cumhuriyet’ti Cumhuriyet

Ben halkım diyen
Kırdaki çiçeği incitmeyen
Ülkemizi her yanını seven
Cumhuriyet’ti Cumhuriyet

Bu eser Atatürk’ün
Çabasıyla kuruldu bugün
Bugün bayramı her Türkün
 

YAZARLARIMIZIN HAYAT HİKAYELERİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYARAK GİDİNİZ!

DİKKAT ; BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMDEN  İZİN ALINMADAN KULLANMAYINIZ!
YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN GARANTİSİ ALTINDADIR!

1

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

1

Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

224 SAYI 25 Ekim 2017 SAYIYA Gitmek İçin Tıklayınız!