KAYNAK ESERLER 64

 

 

 

 

 

 

 

ÇORUM

1997

 

 

Mahmut Selim GÜRSEL

2000

 

 

 

ISBN978-625-97249-7-3

 

İÇİNDEKİLER
 

ÖNSÖZ

TAKTİM

Mahmut Selim GÜRSEL

ÇORUM'UN ADI

TÜRKİYA HARİTASI

ÇORUM COĞRAFYASI  İLİMİZİN YERİ VE TANIMI

ÇORUM'UH TÜRKİYE'DEKİ YERİ

ÇORUM YERLEŞİM YERLERİ

MAHALLİ İDARELER HARİTASI

MERKEZ İLÇE YOL HARİTASI

ÇORUM FİZİKİ HARİTA

ÇORUM’UN  COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ

ÇORUM'UN JEOLOJİK YAPISI

İLİMİZDE BULUNAN DAĞLAR

ÇORUM'DA BULUNAN OVALAR

ÇORUM’DA BULUNAN VADİLER (Boğaz)

ÇORUM’DA BULUNAN AKARSULAR

ÇORUM’DA BULUNAN GÖL VE GÖLETLER 

ÇORUM’DA BULUNAN KAYNAK VE YERALTI SULARI

ÇORUM’DA İKLİM VE KUŞAKLARI

ÇORUM NÜFUS BİLGİLERİ

ÇORUM  MEVSİM ÖZELLİKLERİ

ÇORUM’UN DOĞAL VE TARIMSAL BİTKİ ÖRTÜSÜ

ÇORUM’DA ARAZİ’DE TOPRAK KULLANIMI 

ÇORUM’DA TABİİ VE TARIM BİTKİ TÜRLERİ

ÇORUM’DA TABİİ VE EVCİL HAYVAN TÜRLERİ

ÇORUM’DA DEPREMLER

ÇORUM KRONOLOJİK TARİHİ

ASUR TİCARET KOLONİLERİ VE HATTİLER

KUŞARA DÖNEMİ

ESKİ HİTİT DEVLETİ (HATTİLER)

YENİ HİTİT DEVLETİ VEYA İMPARATORLUK DEVRİ

FRİGLER’DEN ÖNCEKİ DÖNEM

MED DÖNEMİ

PERS DÖNEMİ

MAKEDONYA PONTUS ve GALAT DÖNEMİ

BİZANS DEVRİ

ÇORUM’UN TÜRKLEŞMESİ

SELÇUKLULAR DÖNEMİ

DANİŞMENDLER

MOĞOL İSTİLASINDA ÇORUM

İLHANLILAR DÖNEMİ

ERTENA BEYLİĞİ DÖNEMİ

KADI BURHANEDDİN DÖNEMİ

ÇORUM KIRKDİLİM SAVAŞI

OSMANLI DÖNEMİ

ZEYTİN DERESİ KOCA KALESİ’NİN FETHİ

KURTULUŞ SAVAŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÇORUM

ÇORUM’DA TARIM

İLİMİZDE TARIM VE TARIM SİSTEMLERİ

HAYVANCILIK

ÇORUM’DA EĞİTİM

CUMHURİYET ÖNCESİ

CUMHURİYETTEN SONRA MİLLİ EĞİTİM

İLKOKULLAR

ORTA ÖĞRETİM

YÜKSEK ÖĞRENİM MESLEK YÜKSEK OKULU

İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

ÇORUM’DA KÜTÜPHANELER

ÇORUM'DA BASIN

ÇORUM HAKKINDA BASILI METARYAL

MÜELLİFLERİN ALFABETİK SIRA İLE YAZMA KİTAPLARI;

ÇORUM HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ’NDE BULUNAN ÜNİK (NADİR) EL YAZMASI KİTAPLAR

ÇORUM'DA ULAŞIM

ÇORUM'DA SAĞLI

ALACA

BAYAT

BOĞAZKALE

DODURGA

İSKİLİP

KARGI

MECİTÖZÜ

OĞUZLAR

ORTAKÖY

OSMANCIK

SUNGURLU

UGURLUDAĞ

 
 
 

ÖNSÖZ

Çorum’u Çorum yapan değerlerden birisi kültürdür. Kültürün bilinmesi için, yazılı belgeleri herkesin bilgisine sunmak gereklidir.

Araştırmalarımı birinci baskıda yaptığım sıralama dışında ikinci baskıda biraz değişiklik yapmak zorunda kaldım. Çalışmamın detaylarını biraz geliştirmek ve hataları düzeltmek zorunluluğu ve birinci baskıda yazı puntosunun küçük olması sebebiyle bazı tenkitler almam sebebiyle ikinci baskıda yazı puntosunu büyütmem, kitabın sayfa adedinin çoğalması sebebiyle çalışmamı dört bölüm halinde yayımlamayı uygun gördüm.

Bu bölümde sosyal olayları derledim. İkinci kitapta ise folklor bölümünü, üçüncü kitapta ilçeleri, dördüncü kitapta Çorumlular bölümünü yayımlamayı düşünmekteyim.

Araştırmalarımın baş kaynakçası ”Çorumlu Dergisi ”, İhsan Sabuncuoğlu’nun yayımlanmış çalışmaları bana yön verdi.

Çalışmama yardımda bulunan bütün emeği geçenlere teşekkürlerimi bildiririm.

Derlediğim bu çalışmaların hemşehrilerime ve araştırmacılara kaynakça olarak sunuyorum.

 

Mahmut Selim GÜRSEL

Emekli Kütüphane Müdür Yardımcısı

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

TAKDİM

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

 

Mahmut Selim GÜRSEL

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

  Mahmut Selim GÜRSEL

 1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi.

İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Ortaokulunun birinci sömestrsinde babamın emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni

okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı, okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim. Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım.

1967 tarihin de askerlik dönüşü, Ankara Emniyet Müdürlüğüne teknisyen olarak göreve başladım. 

Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 1972 tarihinde

Polis Memuru olarak Ankara'da çeşitli şubeler ve karakollarda çalıştım. 16 Eylül 1973 tarihinde Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.

1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim. 

Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim.

Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim. 

03. 08. 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.

1990 tarihinde kütüphanelerdeki kitapların tasnifi ile ilgili 10 yıllık bir araştırmamı "Alfabetik Onlu

Tasnif Fihristi (Dewey) "kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar.

1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması"  kitapların Ankara Milli

Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu' nun destekleri ile el yazma kitaplarımızın Çorum' da kalmasını sağladım!

Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.

İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Şu anda emekli memurum.

Marangozluk, oymacılık, Polis Memurluğu, Memurluk ve idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda bence; en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum:

Kütüphanedeki çalışmalarım ve " El Yazması Kitaplar"ın Çorum'da kalması için verdiğim çabalar neticesinde Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün boş olduğunu zamanla gördüm. Rabb’imin izni ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi avantaj olarak, evinizi geçindirecek, namerde muhtaç etmeyecek avantajından başka, manevi olarak; sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan öğrenmiş oldum.

Yazı yazmaya beni kimse teşvik etmedi Kütüphane için hazırladığım kitap beni yazmaya teşvik etti. Yazılarım

mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür.

İdealim: Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Bu idealim yüzünden tayinim çıktı. Yayımlanmış dört çalışmam bulunmaktadır. Bunlar:

" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) ", 

Bakanlığa sunulmuş; "Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için hazır beklemektedir.  Yazılarım daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım, şiir ve hikâye denemelerim bulunmaktadır.  

Benim okuyucularıma diyeceklerim şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu savunmanız size belki tepkiler getirecektir. Bu tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 

Çalışmalarım: 

https://gurselyayin.com  

corumlu2000@gmail.com 

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 ÇORUM’ UN ADI

Çorum adı üzerine çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bunlar aşağıda gösterilmiştir.

         Asurlar döneminde Pazar kentlerine  “Karum” denilirdi. Çorum’da bilinen en önemli karum Boğazköydü.

         Bizanslar döneminde İlimizin ismi, ”Nikiye” yahut “Nikonya” veyahut “Nicila” iken, Anadolu’nun Türklerin egemenliğine geçme döneminde; Çorumlu Oymağı’nın İlimizde iskânından sonra “Çorumlu” adı ile anılmıştır. Vakfiyelerde Çorumlu olarak geçmektedir.

Çorumlu Türk aşiretlerinden Alan yurtlu aşiretine mensup  mühim bir oymağın adı idi. Sonradan da kelimenin sonunda nispet  edatı olan “lu” kaldırılarak yalnız Çorum kelimesinin kaldığı, İlimizin adının Çorum adını aldığı anlaşılmaktadır.

 Evliya Çelebi Seyahatnamesinin 2.cit, 407’inci sayfasında Çorum hakkında şöyle demektedir:

         “...Abu havası latif olduğundan Selçukiler de Kılıç aslan şah oğlu Yakup Mirzayı ve yüzlerce çorlu hastalarını bu şehre gönderip ifakatyap  ettiği  için  adına Çorum denilmiştir. Ama  aynı vilayet Cevrirum’dan galat ve muhaffeftir derler.....”

 Amasya tarihi 2.cilt 168’inci sayfa sayılı haşiyesinde:

         “.....Çorumlu Oymağı Nikonya şehrinde tavuttun ettiği  ettikleri  münasebetiyle Nikonya  şehri  Çorumlu demekle meşhur olmuştur. Bu tabir 1000 tarihine kadar bütün evrakı resmi yede muhafaza edildiği halde muharreen edatı nispet hıfzedilerek asıl kabiliyeti teşkil eden Çorum, “Çarum” (dördüncü) namıyla meşhur olmuştur.

         Mirkat ül-cihatta:“...Danişmend oğullarının Bizanslılardan Çorum’ u  kurtardıkları zamanlarda vakıayı ve fetih hikaye edilen eserde,güya Bizanslılarla yapılan muharebeler neticesi  fetihte  İslâm  esirleri kale üzerinde asılmalarından  ve  bir aralık yine Frenklerin eline geçtiği vakitlerde erkeklerinin  öldürülüp kadınlarının ve çocuklarının tutsak edilerek Bizans’a satılması  gibi Cevri cefa dolayısıyla kasabanın ismine  ‘Cevri Rum ‘ denilmiş ve ondan galat olarak Çorum şekline girmiştir.....”        

Halk arasında söylenen diğer bir rivayet ise:        

“...Kale civarı veya varoş  demek  olan  ‘Çevrim’ kelimesi  zamanla  Çorum  şekline geldiği söylenmektedir....”*

Yukarıda zikredilenleri kısaca alt alta yazarsak:         

“...Asurlar Dönemi ‘Karum’un zamanla Çorum”

 “...Anadolu’nun  Türkleşme döneminde ‘Çorumlu Oymağı’nın yerleşmesinden dolayı;Çorum .....”

 “...Evliye  Çelebinin  ‘Çorlu Hastaların iyileşmesinden  dolayı ,yada  Cevri Rum”un  yanlış  söylenmesinden dolayı ‘Çorum.....”

 “...Amasya  tarihinde  ‘Dördüncü’  demek   olan, Çarum’un zamanla değişmesinden dolayı Çorum.....”

 “.....Mirkat  ül-cihatta ‘Frenklerin zulmünden do-layı Cevri Rum’un yanlış söylenmesinden Çorum.....”

 “...Kalelerin çevresinde oluşan ‘varoşlara’  Çevrimden dolayı Çorum.....”denildiği görüşleri vardır.

         Bu görüşlerin en akla yakın olanı, Çorumlu Oymağı’nın bu bulunduğumuz yöreye yerleşmesinden ve “lu” edatının zamanla söylenmemesi görüşü daha akla ve mantığa yatkın olduğu görülmektedir.*Neşet KÖSEOĞLU

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM COĞRAFYASI  İLİMİZİN YERİ VE TANIMI

         İlimiz. 34 derece 04 dakika ile 35 derece 28 da kika doğu boylam ve 39 derece 54 dakika ile 41 derece 20 dakika arasında bulunmaktadır.

 

ÇORUM'UN TÜRKİYE'DEKİ YERİ

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

Çorum: Amasya, Çankırı, Sinop, Samsun,  Kastamonu, Yozgat ve Kırıkkale illeri ile komşudur. Karadeniz Bölgesi ve Orta Anadolu bölgesinin kuzeyinde bulunur. 1282 km2 Yüz ölçümüne sahiptir. 

 

ÇORUM YERLEŞİM YERLERİ

ÇORUM İLÇELERİ MAHALLE KÖY SAYILARI

ÇORUM İLÇELERİ

MAHALLE SAYISI

KÖY SAYISI

ALACA

7

101

BAYAT

5

40

BOĞAZKALE

3

14

DODURGA

6

12

İSKİLİP

14

64

KARGI

6

58

LAÇİN

3

14

MECİTÖZÜ

8

54

MERKEZ

23

198

OĞUZLAR

7

6

ORTAKÖY

5

14

OSMANCIK

18

55

SUNGURLU

16

109

UĞURLUDAĞ

5

20

ÇORUM GENEL

126

759

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 
 

ÇORUM MAHALLİ İDARELER HARİTASI

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

 

ÇORUM'UN YERLEŞİM YENİ VE ÖZELLİKLERİ

İç Anadolu bölgesi ile Karadeniz Bölgesi arasında önemli bir geçiş yolu üzerinde olması , Ankara ile Samsun arasında kuzey - güney doğrultusunda geçiş üzerinde yer aldığı gibi batı - doğu doğrultusunda da Kastamonu, Çankırı, Amasya ve Tokat illeride Çorum topraklarında yer alan yollardan yararlanmaktadırlar. Deniz seviyesinden ortalama yüksekliği (rakımı) 801 m.dir. 

Çorum il topraklarının %61'i dağlıktır. Bu dağlar derin vadilerle yarılarak birbirinden ayrılmışlardır.

Dağlar kuzey-batı yönünde uzanmıştır. Çorum il topraklarının batı kısmı Kuzey batı Anadolu'nun en önemli dağ sırası olan ve batıda Sakarya nehri ile doğuda Kızılırmak nehri arasında uzanan Köroğlu Dağ sırasının en doğu ucunda yer alır. Köroğlu dağ sırasının Kızılırmak havzasına ulaştığı yerde oluşan önemli yerleşmeler; İskilip, Bayat, Kargı, Oğuzlar, Dodurga, Alpagut'tur.

İlçelerin il merkezine uzaklıkları ise; Alaca 52, Bayat 83, Boğazkale 87, Dodurga 42, İskilip 56, Kargı 106, Laçin 29, Mecitözü 37, Oğuzlar 68, Ortaköy 57, Osmancık 59, Sungurlu 72 ve Uğurludağ 66 km'dir.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 
 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 
 

ÇORUM’UN  COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ:

 Çorum’u çevreleyen bölgenin coğrafik özellikler içinde dağlık alanlar, platoluk alanlar ve ovalık alanlar bulunmaktadır.

Çorum Ovası’ndaki coğrafik yapılardan platoluk alanlar ise dağlık sahalar ile ova tabanı düzlükleri arasında geçiş alanını oluşturmaktadırlar.

Tektonik yükselmenin eseri olan platolar, alçak plato alan ile yüksek plato alan olarak dağılış gösterirler.

Çorum alçak platoluk alanlar 850 – 950 m. pek fazla dağılış göstermez. Yüksek platoluk alanlar 1000 – 1150 m. ise daha fazla yer kaplamaktadır.

Çorum Ovaların; Denizden ortalama 750 m. yüksekliğe sahitir.

Bunlardan Çorum Ovası, orta yüksekliğe sahip dağlarla çevrilmiş çöküntü ovasıdır. Kuzeydoğu kenarında Çorum şehrinin yer aldığı Çorum Ovası, iki seviyeden oluşmaktadır. Bu seviyelerden ilki, Çorum şehrinin yer aldığı kuzey ovası iken diğeri ise şehrin hemen güneyinde yer alan bir eşik ile kuzeyindeki ovadan ayrılan Ovasaray olarak bilinen kısımdır.  Çorum Ovası’nın kuzeydoğusunda yer alan Çorum şehri de kuzeyindeki dağlık alandan ovaya doğru az bir eğimle uzanmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

ÇORUM’UN JEOLOJİK YAPISI

Çorum şehrinin jeolojik yapısında çeşitli jeolojik devirlere ait seriler bulunmaktadır. Paleozoik dönemden Kuaterner dönemine kadar uzanan çeşitli dönemlere ait arazilerle temsil edilmektedirler.(Harita2)

Türkiye'nin önemli fay hatlarından Kuzey Anadolu Fay Hattı (K. A. F.), Çorum il sınırlarının kuzeyinden geçmektedir.

Çorum’un jeolojik yapısında iki ana kütle “kayaç” grubu çoğunlukta bulunmaktadır. En önemli kütle başkalaşmış kayaçlar, sonra sı da, Tortul Kütleler’dir.

 İlin asıl jeolojik karakterini 3. jeolojik zamanın sonları ile 4. jeolojik zamanda meydana çıkma oluşumlar meydana getirmektedir.

Çorum merkez ilçe, Alaca, İskilip, Osmancık, Mecitözü ve özellikle Kargı ilçelerinde çeşitli başkalaşım topraklarına rastlanır.

3. jeolojik zamanın kütlelerinden olan kireçtaşı ve kayatuzu yatakları ile karbon miktari % 75 kadar olan zengin linyit kömürü yataklarına Osmancık, Dodurga yöresinde 30 milyon ton rezervinde ayrıca Alpagut - Zambal - Karakaya - Ayva ve Ovacık köylerinde bulunmaktadır.

Püskürük kütlelerinden olan Trakit, Granit, Bazalt ve Andezit kimi kütle arazisine de Çorum merkez ilçesinde, Kargı, Sungurlu, Alaca, Mecitözü, Osmancık ve İskilip ilçelerinde rastlanmaktadır. Tortul kütlelere ise vilayetin çok yöresinde bulunmaktadır.

 

ÇORUM ARAZİ  SINIFLARI 1990

YAPAY ALANLAR

  17.897.62 ha

TARIMSAL ALANLAR

610.339.69 ha

ORMAN YARI DOĞAL ALA.

611.942.61 ha

SULAK ALANLAR

       370.38 ha

SU KÜTLELERİ

    2.218.10 ha

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

İLİMİZDE BULUNAN DAĞLAR        

Çorum ili sınırlarında genellikle fazla yüksek olmayan dağlar bulunmaktadır. Merkez İlçenin Güneyin de Dörttepe silsileleri, Batıda Alagöz ve Köse dağları. Kuzeyde ise Eğerci dağı sıraları yer alır.

         Dağların Konumları haritada ve 1000 metrenin üzerinde bulunan dağlar aşağıdaki listede verilmiştir.

 

 

Dağlar ve tepelerin yükseklik sırasına göre düzenlenmiştir.

Kaynak 1973 Çorum İl Yıllığı

Adları       

Yükseklik

Kargı Erenler tepesi Kös Dağı üzerinde

2097

Kargı Türbe tepe

1981

Kargı Tepelice tepesi

1948

Kargı Dursun tepesi

1889

Mecitözü Kara tepe

1846

Mecitözü Kırklar dağı

1791

Merkez Eğerci dağı

1765

Merkez Çal dağı

1730

Osmancık Dede Çal

1730

Sungurlu Kartal tepe

1700

İskilip Sakarözü dağı

1650

İskilip Deveci dağı

1650

Merkez Alagöz dağı

1650

Sungurlu Nöbetbaba dağı

1641

Mecitözü Karadağ

1520

Merkez Dört tepe

1500

Sungurlu Ziyaret tepe 

1425

Alaca Hırkababa tepesi        

1425

Sungurlu Beşdam dağı        

1425

Mecitözü Avkat dağı

1350

Sungurlu Ağcayürek tepesi 

1316

Sungurlu Alatepe

1236

Sungurlu Manastır dağı

1070

 
 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

ÇORUM’DA BULUNAN OVALAR

         Birinci ve üçüncü jeolojik zamanlarda meydana gelen yer kabuğu nedeni ile, dördüncü zaman iklim mevcut bulunan ovalar  meydana  gelmiştir. Aşağıda bulunan levhada bulunduğu ilçeler ve isimler gösterilmiştir.

 

 

Ovaların deniz seviyesi yükseklikleri ve yaklaşık kilometre karesi

Kaynak 1973 Çorum İl Yıllığı

Ovanın Adı

yüksekliği

alanı

Merkez Boğabağı

8000-820

70km 2

Merkez Ovasaray ovası

700-800

375 km 2

Merkez Seydim ovası

950

50 km 2

Merkez  ve İskilip Irmak ovası

500-550

600 km 2

Merkez ve Mecitözü Düvenci

900

32 km 2

Merkez ve Osmancık Hamam-özü ovası

450-500

30 km 2

Alaca Hüseyin ovası

725-875

264 km 2

Hacıhamza Kızılırmak kıyısı ov

400-420

1472 km 2

İskilip Dedesi ovası

500-550

250 km 2

İskilip Taybı ovası

550-560

144 km 2

Kargı Devraz Çayı kenarı ova.

400-450

1360 km 2

Kargı Kızılırmak Kıyısı ovaları

270-450

Irmak boy

Mecitözü ovası

850

100km 2

Osmancık ovası

300-350

300 km 2

Sungurlu Budaközü ovası

550-580

750 km 2

Sungurlu Delice ovası

550-600

300 km 2

 

 

ÇORUM’DA BULUNAN VADİLER (Boğaz)

         İlimizde bulunan ve genellikle boğaz olarak tabir edilen başlıca vadiler şunlardır. 

Dana boğazı, Harami deresi boğazı, Hatap boğazı, Hışır boğazı, Kırkdilim boğazı, Sacayak boğazıdır. 

Ayrı yeten Kızılırmak, Bayat, İskilip, Merkez ilçe, Oğuzlar, Laçin, Dodurga, Osmancık ve Kargı ilçeleri topraklarından geçen bir çok boğaz ve vadiler içerisinden geçmektedir. Bu boğaz ve vadilerden geçen akarsuların debileri mevsimler itibariyle az veya çok olmaktadır.

 

DANA BOĞAZI: Çorum ovası ile Seydim ovası arasında bulun maktadır.6,5 kilometre uzunluğundadır. Başlangıç noktası Harami vadisi başlangıcı ile birleşir.

 

HARAMİ BOĞAZI: Seydim ovası ile Dedesi ovası arasında bulunmaktadır. Başlangıç noktası Harami vadisi başlangıcı ile birleşir.

 

HATAP BOĞAZI: Merkez Bozboğa ovası ile Alaca Hüseyin ovası arasında bulunan 16 kilometre uzunluğunda bulunmaktadır. Hatap çayı bu vadiden geçmektedir.

 

HIŞIR BOĞAZI: Alaca suyu ile Çat suyunun birleştiği yerdedir.

 

KIRDİLİM BOĞAZI: Merkez ilçenin kuzeyinde bulunan Eğerci dağları ile batı kısmında bulunan Ala göz ve Kösedağları arasında bulunur, Çorum-Osman cık yolu buradan geçmektedir. 

 

SACAYAK BOĞAZI: Çorum Çat suyu ile Çekerek ırmağının birleştiği yerde bulunmaktadır. Sacayak ismi vadiye açılan üç boğazdan almıştır.

 

SIKLIK BOĞAZI: Merkez ilçenin Samsun yolu üzerinde bulunmaktadır. Çorum ovası ile Düvenci ovasının sınır vazifesini görür. 7 kilometre uzunluğunda olup, Sıklık suyu bu boğazdan geçerek, Derin çaya karışır.

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

ÇORUM’DA BULUNAN AKARSULAR

         Çorum İlinde bulunan akarsular Kızılırmak ve Yeşilırmak havzalarına dökülürler.

 

         KIZILIRMAK: İlimizin içerisine Bayat ilçesi sınırları içerisinde girerek, kuzey doğu istikametinden akarak Bayat çayını alır, Bayat ilçesi topraklarında 20 kilo metre aktıktan sonra, İskilip ilçesi topraklarına geçer ve  Şehir Meydan çayını  alarak  İskilip  topraklarında  32  kilometre akar, Merkez  ilçe topraklarına girer. Merkez  ilçe topraklarından sonra Laçin ilçesi  ve  Dodurga  ilçesi  sınırını  teşkil eder  ve Dodurga çayı ile Hamamözü çayını alarak  28  kilometre  akar ve Osmancık  ilçesi  topraklarına girer ve Kavas çayını  alır  Osmancık  topraklarında 32 kilometre akar ve Kargı ilçesine  girer  ve  Değirmen deresi ile Devrek çayını alır, Devres  çayı  birleşiminde  yaklaşık kırk derece dönerek  doğuya yönelir, Kargı düzlülüğünü  meydana  getirir. Kamil bucağından gelen Avlağı deresini alarak 70 kilometre olmak üzere 182 km. uzunluğu bulur ve Sinop iline girer.

Kızılırmağın genişliği 100 ile 500 metreyi bulan genişliği ve 1 ile 15 metre derinliği bulunan yatağında akar. Irmağın Çorum topraklarında aktığı yatağında iki önekli çağlayan bulunur.

         Kızılırmak üzerinde ilimizde önemli üç köprü bulunmaktadır. Bunlar; Çorum İskilip yolunu bağlayan, Salur köyünün güneyinde bulunan köprü, Osmancık ilçesinde bulunan tarihi Koyunbaba Köprüsü ve Avşar Köyünde Çorum-Kargı yolunu bağlayan köprüdür. Ambarcı kemerinden de Kızılırmak geçilmektedir.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

 

DELİCE SUYU  (IRMAĞI): Kızılırmağın kollarından Delice suyu Sungurlu ilçesinin en önemli akarsuyudur. 80 kilometreyi bulan Budak özü deresinin kolları olan Kamilli ve Diğ çaylarından beslenir. Delice ırmağı Kırıkkale ve Çankırı illeri arasında sınır teşkil eder.

 

YEŞİLIRMAK:  Bu ırmağın havzasına dökülen Çekerek ırmağı sularının önemli kısımlarını Çorum Merkez ilçe, Mecitözü ve Ortaköy ilçelerinin dere ve çay sularıyla birleşmesiyle oluşur.

 

          ÇORUM ÇAT SUYU DERİN ÇAY:  Çomarbaşı deresi ile Sıklık deresinin birleşmesiyle il merkezinde Derin çay adını alır. Hatap ve Yılgınözü çayıyla bir leşerek Ahilyas deresi birleşerek Ahilyas deresi oluşur. Bu dere; Derinçey ile birleşerek Çorum suyunu meydana getirir. Alaca suyu ile birleşerek Çorum Çat suyu adını alır. Amasya topraklarına girerek Çekerek ırmağı ile birleşir.

 

MECİTÖZÜ ÇAYI: Kırklar dağından doğar. Mecitözü ilçesi yakınından geçerek Amasya topraklarına giderek Çorum Çat suyu ile birleşir.

 

ÇEKEREK IRMAĞI: Ortaköy ilçe topraklarının az bir kısmından geçerek Amasya il topraklarına girer.

 

DERİNÇAY: Derin çayın debisi mevsimlere göre değişim göstermektedir. Çorum Ovasının en büyük su kaynağıdır. Mevsimsel yağışların azlığı nedeniyle son yıllarda Derinçay’ın menbaa debisi oldukça azalmış

 Çorum Merkez ilçe yerleşim alanı  içerisinde dereler şunlardır: Melikgazi Deresi, Sülüklü Deresi, İçeridere Deresi, Kapaklı                 Deresi, Sıklık Deresi, Çomar Deresi, Ayarık Deresi ile İbrahim Çayırı Deresi’dir.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

ÇORUM İLİNİN BAŞLICA AKARSULARI  UZUNLUK VE DEBİLERİ DSİ 1994

Kızılırmak İl Sınırları 182 Km  Debisi (m3/sn) 137,500

Delice Çayı  İl Sınırları 71 Km Debisi (m3/sn) 23,647

Devrez Çayı İl Sınırları 11 Km Debisi (m3/sn) 5.158

Çorum Çayı (DerinçayAlaca Çayı) )  İl Sınırları 93 Km  Debisi (m3/sn) 7,200

İncesu (Çekerek Çayı) 16  Debisi (m3/sn) 25,817

 

 

ÇORUM’DA BULUNAN GÖL VE GÖLETLER 

Çorum ili sınırlarında tabi olarak önemli göl bulunmamaktadır. Merkez ilçede Eymir gölü adı verilen göl bir birikintidir. Yazın suları oldukça azalmaktadır. Derinliği 1 metreyi geçmez. Merkez ilçede yağışların bol olduğu dönemlerde Uyuz ve Kırkgöz adı verilen küçük gölcükler bulunmaktadır. Çoğunlukla bunlar yaz mevsiminde kurur. Osmancık ve Kargı ilçelerinde tümsek tepelerinin üzerinde tektonik özellikleri bulunan birkaç küçük göl bulunmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 Göletler bakımından Çorum oldukça zengin sayılmaktadır.  Kızılırmak üzerinde fizibilitesi yapılmış olan Obruk Barajının ihalesi 25 Kasım 1985 tarihinde yapılmıştır. 26 Nisan 2001 tarihinde barajın  hizmete girmesi beklenmektedir. İlimiz topraklarında bulunan göletlerin listesi aşağıdadır.

GÖLETLER 

1-Çorum barajı 

 

 

2-Merkez Seydim I ve II.

 

 

3-Alaca barajı    

1300Ha

 

4-Merkez Ahmetoğlan

35Ha.

 

5-Merkez Evciyeni Kışla

50Ha.

 

6-Alaca Geven

30Ha.

 

7-Alaca Bozdoğan

85Ha.

 

8-Alaca Gökkaya

41Ha.

 

9-Alaca Sincan

94 Ha.

 

10-Kargı Aksu

39Ha.

 

11-Kargı Gökdoğan

110.Ha

 

12-Mecitözü Gökkaya

100 Ha.

 

13-Ortaköy Pınarlı

50 Ha.

 

14-Sungurlu İnegazili

35.Ha.

 

15-Alaca Çopraşık     

48 Ha.

 

16-Alaca Ürülükaya

250 Ha.

 

17-Alaca Soğucak      

74 Ha.

 

18-Alaca Çatak

72 Ha.

 

19-Alaca Atatürk        

355 Ha.

 

20-Alaca Sarısüleyman

80 Ha.

 

21-Alaca Seyitnizam

353 Ha.

 

22-Laçin Kuyumcu    

 

 

 

İnşa Halinde Bulunan  Barajlar 

1-Yenihayat barajı      

 

 

 

Projeye Alınan barajlar

 

 

 

1-Alaca Koçhisar        

1267 Ha.

 

 

2-Hatap    

2364 Ha.

 

 

3-Düvenci

3350 Ha.

 

 

4-Tanrıvermiş

1860 Ha.

 

 

5-Obruk

4821 Ha.

 

 

6-Tanözü

288 Ha.

 

 

7-Sungurlu

300 Ha.

 

 

8-Mecitözü Hüyük     

748 Ha.

 

 

9-Kızılırmak Dutludere

5688 Ha.

 

 

10-Cemilbey

13358 Ha.

 

 

11-Çekerek

927 Ha.

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’DA BULUNAN KAYNAK VE YERALTI SULARI

İlimizde yağışların 1/10 yeraltına geçmektedir. Bu yer altı sularının birçok kaynağı beslemektedir. Merkez ilçede bulunan suların tuz oranı yüksek düzeyde olmasına karşın, Hüdaverdi artezyeni önemli bir kuyudur. Alaca, Mecitözü ve Kargı ilçelerinde önemli yeraltı sularının bulunduğu DSİ tarafından tespit edilmiştir

         Çorum Merkez ilçede içme suyu amaçlı kullanılan, Melikgazi, Mürsel I ve II ve yeni açılan II. Sarılık suyu, Serpin suyu, İçeri dere suyu ve Sağmaca suyu kaynaklarından faydalanılmaktadır. Ayrı yeten şehrin çevresinde Çalköy, Konaklı ve diğer yeraltı suları sondaj usulü ile çıkartılarak şehir ihtiyacı için getirilmeye çalışılmakta olup, Çorum barajı, Seydim I ve II barajlarının suları içme amacıyla kullanılmaktadır. Yapımı bitmek üzere olan Yeni Hayat barajı Çorum’un su ihtiyacı için kullanılacaktır.

 

ÇORUM MERKEZ İLÇE İÇME SUYU TEMİN EDİLEN SU KAYNAĞININ ADI

Eskice 

Ayarık

Kavacık

Elmalı

Mürsel

Çimento

Sağmaca

Çorum Barajları

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’DA İKLİM VE KUŞAKLARI

         Çorum'un çoğunluğunda genellikle Karadeniz İklimi etkisi görülür.

Karadeniz iklimi olan ilçe ve köyler Kızılırmak havzasında sulunan Bayat, Dodurga, İskilip, Kargı, Laçin, Oğuzlar, Osmancık ve Uğurludağ olup Kışları çok yağışlı, yaz zamanında ise İç Anadolu iklim tesiri ile sıcak olur.

 KARADENİZ İKLİM KUŞAĞI: İlimizin içerisinden geçen Kızılırmak sınırının kuzeyinde kalan kısımlar ile Kızılırmak havzası içerisinde bulunan yerler Orta Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır

Bu ilçelerden; Bayat, Dodurga, İskilip, Kargı, Laçin, Oğuzlar, Osmancık ve Uğurludağ tipik Karadeniz ikliminin tesirinde bulunur. Karadeniz ikliminin özellikleri: rutubetli ve bol yağışlı ılıman bir karakter taşır. Kışları bol yağışlı olmakla beraber İç Anadolu ikliminin tesirinde yazları sıcak geçer.

  

İÇ ANADOLU İKLİM KUŞAĞI: Kızılırmak sınırlarının güneyinde bulunan bölgede kalan merkez ilce, Alaca, Boğazkale, Mecitözü, Ortaköy ve Sungurlu ilçelerimiz İç Anadolu ikliminin tesirinde kalır. İç Anadolu ikliminin özelliklerinden olan yazları sıcak, kışları soğuk geçer. Kara deniz ikliminin biraz tesiri ile kış ayları uzun sürmeden sayılı soğuk günleri kapsar. Yağışlar çoğunlukla az olur. Bu nedenle ilimiz, Karadeniz iklimi ile İç Anadolu iklimi olan Step ikliminin sınırı durumundadır.

 

ÇORUM NÜFUS BİLGİLERİ

Çorum ilinin 1927 yılı toplam nüfusu 247.602’dir.

1990’da 609.863’e yükselerek Çorum ili nüfusu bir artış gerçekleştiği görülmektedir (Tablo 1). Çorum nüfusunun en yüksek değerine eriştiği yıl olan 1990 tarihidir. Çorum ilinde genel nüfus artışı Türkiye ortalamasının çok altında kalmıştır.

Çorum, 20 Nisan 1924 gün ve 491 sayılı yasayla Alaca, İskilip, Osmancık, Mecitözü ve Sungurlu ilçeleri kendisine bağlanarak il durumuna getirilmiştir. 1953’te Kastamonu’nun Kargı İlçesi de Çoruma bağlanmıştır. 1958’de Bayat, 1959’da Ortaköy, 1987’de Boğazkale ve Uğurludağ, 1990’da da Laçin, Oğuzlar (Karaören)  ve Dodurga ilçe haline dönüştürülmüştür. İlin merkezle birlikte 14 ilçesi, ve ilçelere bağlı toplam 38 belde ve 735 köy mevcuttur. 

            Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 20’nci büyük ili olan Çorum’un,1980 yılı genel sayımı sonuçlarına göre nüfusu 571.831 dir.

İl genelinin nüfus yoğunluğu km²‘ye 47 kişidir. İlde en az nüfus yoğunluğu km2’ye 15 kişi ile II. alt bölgede yer alan Kargı İlçesinde olup, en fazla nüfus yoğunluğu ise km2’ye 94 kişi ile I. alt bölgede yer alan il merkezindedir. Alt bölgeler bazında ise, en az nüfus yoğunluğu km2’ye 32 kişi ile II. alt bölgede, en fazla nüfus yoğunluğu da km2’ye 73 ile I. alt bölgededir.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

YILLARA GÖRE ÇORUM MERKEZ VE KIRSAL NÜFUS BİLGİLERİ

Yıllar

Toplam

Şehir

Kırsal

1927

247.926

43.599

204.327

1936

284.773

45.564

239.209

1940

302.745

49.340

253.405

1945

312.723

47.167

265.556

1950

341.353

52.006

289.347

1955

401.547

62.953

338.594

1960

446.389

83.894

362.495

1965

485.567

97.032

388.535

1970

518.366

124.283

394.083

1975

547.580

145.969

401.611

1980

571.831

167.273

404.558

1985

599.204

200.431

398.773

1990

609.863

356.059

253.804

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

ÇORUM’DA KENT ARTIŞLARI

1927-1990

Yıllar

Erkek

Kadın

1927

20.992

22.899

1935

21.786

23.778

1940

24.274

25.066

1945

22.463

24.704

1950

25.123

26.883

1955

30.842

32.111

1960

42.689

41.205

1965

49.689

59.189

1970

65.094

59.189

1975

78.504

69.465

1980

85.624

81.649

1985

101.477

89.954

1990

127.863

125.941

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇALIŞAN NÜFUS 

Halkın %52’si şehir merkezlerinde, %48 ’i ise bucak ve köylerde yaşamakta olup, dengeli sayılabilecek bir dağılım söz konusudur. I. Alt bölgede şehir nüfusu köy nüfusundan fazladır. Fakat; bu alt bölge incelendiğinde Mecitözü ve Ortaköy İlçelerinde de köy nüfusunun şehir nüfusundan fazla olduğu, Merkez ilçedeki nüfus fazlalığının buna yol açtığı görülmektedir. Diğer alt bölgelerde köy nüfusu şehir nüfusundan fazladır. Genel olarak İl Merkezi hariç, diğer bölgelerin tamamında kırsal nüfus kentsel nüfustan fazladır. 

Çorum Nüfusu Türkiye Irtalamasının altında oldgu gözükmektedir.

 

Tablo 7. Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 1990

 

 

ÇORUM

ORAN (%)

Toplam Nüfus

609.863

100

Erkek

294.082

48

Kadın

315.781

52

0-9 Yaş Grubu

145.097

24

10-19 Yaş Grubu

145.705

24

20-64 Yaş Grubu

286.537

47

65 ve üstü Yaş Grubu

32.524

5

 

Yukarıdaki tablodan görüldüğü gibi, 0-9 yaş grubuyla 10-19 yaş grubunda Türkiye ortalaması %23 iken, Çorum ortalaması %24’tür. 20-64 yaş grubunda Türkiye ortalaması %50 iken Çorum ortalaması daha iyi olup %47’dir. 65 ve üstü yaş grubunda ise durum Türkiye geneli için %4, Çorum için %5’tir.

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

İş Gücünün İktisadi faaliyet kollarına göre dağılımı (1990)(*)

Nüfus

ÇORUM

ORANI (%)

Toplam

284.218

100

Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık

214.112

75,3

Madencilik ve taşocakçılığı

1.794

0,6

İmalat sanayi

14.100

5,0

Elektrik, gaz ve su

383

0,2

İnşaat

10.121

3,6

Toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller

11.658

4,1

Ulaştırma, haberleşme ve depolama

5.035

1,8

Mali kurum, sigorta, taşımaz mallara ait işler, yardımcı iş hizmetleri

2.256

0,8

Toplum hizmetleri sosyal ve kişisel hizmetler

23.836

8,4

İyi tanımlanmamış faaliyetler

923

0,3

Kaynak : DİE,         * 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus 

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere, 1990 verileri e göre Türkiye’de iktisaden faal nüfusun %53,7’si, Çorum’da ise %75,3’ü (214.112 kişi)) tarım ve ormancılıkta faaliyet göstermektedir. 2000 yılında hazırlanan “Türkiye  Hayvancılık Sektörü Notu’nda” ise Tarımın istihdamdaki payı Avrupa’da %6,5, Türkiye de ise %42 olarak verilmiştir.n

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM  MEVSİM ÖZELLİKLERİ

 

İLKBAHAR MEVSİMİ: Azor Antisiklonunun etkisi ile ilimiz, güney batıdan esen Lodos rüzgârının tesirine girer. Bol yağış gösteren Lodos rüzgârı, ilimizde ilkbaharın ilk aylarında kar olarak düşer ve yerde fazla kalmayarak çabucak erir.  Mevsimin ikinci ayında bol yıldırımlı yağışlar görülür. Ani ısı değişikliğinden bu yağışlar dolu şeklinde inebilirler.

 

YAZ MEVSİMİ:  Azor Antisiklonunun kuzeye ilerlemesi neticesinde, Karadeniz alçak basınç haline gelir. İlimizde Poyraz adını verdiğimiz rüzgâr kuzey doğu istikametinden Mayıs ayından Ekim ayına kadar devam eder. Çoğunlukla öğleden sonra başlayan Poyraz gece 21-22 sıralarına kadar eser. Poyraz nemli ve serin olması nedeniyle bağ ve bahçeler için faydalıdır. Poyraz rüzgârı; yaz aylarının ılık olarak geçmesini sağlar. Yağış yaz aylarında ender görülür. Ters yel ismi verilen İç Anadolu’dan gelen rüzgâr tarım alanlarına büyük zarar verir.

 

SONBAHAR MEVSİMİ: İlimizin en sakin mevsimi sayılır. Bazen kış aylarına sarkar, Kasım ayı sonuna kadar uzayabilir. Halkımız bu aylara Sağır aylar adını verir.

 

KIŞ MEVSİMİ: Anadolu, Sibirya Antisiklonunun etkisi altında olduğundan, kuzeyden gelen Yıldız rüzgârının tesirine girer. Açık ve berrak havalarda şiddetli soğuklara neden olmaktadır.

  

TABİATA MÜDAHAYE VE MEVSİMLER 

Çorum çevresine yapılan göletlerin Çorum Merkezde oldukça mevsimlere tesiri gözükmaktader. Göletlerde bulunan sular havaların ısınmaları ve soğumalarına göre oldukça Çorum Merkez İlçede mevsimleri değerlerinde değişiklikler yaptığı gözükmektedir.

Uzun süren kış soğukları hissidilir derecede Çorum Merkez İlçede ılığa dönüşmüş, yağışlar ise kar yerine yağmun olarak görülmektedir.

İlkbahar ise kış aylarını belirli günlerinden bonra daha ılık geçmekte ve bu ılık hava durumu meyve ve sebze tarımında olumsuz olarak ani soğumalarda don ve kırağı olara gözükmekte, üreticilerin bu değişiklikleri kendi çabaları ile önlemeleri için girişimlerde bulunmamaları yüzünden maddi zaralar görmektedirler.

Yaz aylarında ise havada göletlerin sıcaktah yoğun buhar salmaları yüzünden deniz kenarlarında gözüken bunaltıcı hava yoğunluğu olduğu gözükmektedir,

Sonbahar ayları ise Merkez ilçede oldukça uzayarak kış ayı içerisine sankmakta olduğu gözütmektedir.

 

1929-1994 tarihleri arasında ortalama yağış grafiği aşağıda verilmiştir.

ÇORUM İLİ İKLİM VERİLERİ

AYLAR

1994 YILI 0RTALAMA SICAKLIK (0C)

UZUN YILLAR ORTALAMA SICAKLIK (0C)

1994 YILI TOPLAM YAĞIŞ (mm)

UZUN YILLAR ORTALAMA YAĞIŞ (mm)

OCAK

1,8

-0,1

5,0

37,2

ŞUBAT

3,3

0,6

21,1

29,5

MART

9,3

4,6

29,7

36,9

NİSAN

11,8

10,6

30,9

47,3

MAYIS

13,6

14,5

97,5

62,8

HAZİRAN

19,9

17,7

6,1

51,5

TEMMUZ

23,3

20,8

52,9

19,5

AĞUSTOS

22,9

20,6

0,6

13,3

EYLÜL

19,7

17,0

1,5

19,5

EKİM

11,5

11,5

9,6

26,6

KASIM

6,0

5,3

48,1

33,5

ARALIK

2,4

1,9

122,5

45,1

YILLIK ORT./TOPL.

12,1

10,4

425,5

422,7

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’UN DOĞAL VE TARIMSAL BİTKİ ÖRTÜSÜ

Doğal ve tarımsal bitki örtüsü ilimizde çeşitlilik arz eden iki iklim bölgesi olması nedeniyle bu iki iklim bitki türleri bulunmaktadır. Bol yağış alan bölümler ormanlık alanları kapsar. Güney kısımları Fundalık ile Step bitkileri bulunurlar.

 Kuzey kısımlar nemli ve serin olması ve sık yağış alma kütleleri olduğundan sık ve gür orman ağaçlarına rastlanır. Devamlı akarsu yataklarının çevrelerinde yetişen ağaçlar dışında orman alanları İlimizin ¼ ünü kaplar. Ormanlar çoğunlukla karma orman tipinde bulunur.  Karma ormanda Meşelikler, Fındık, Kızılcık,  Yabani Erik, Yabani Elma ve Armut ağaçlarına rastlanır. Yüksek yerlerde iğne yapraklı ormanlarda Karaçam, Sarıçam ve Köknar ağaçları bulunur.

 

Çorum İlimizin Ormanlık alanı 3 Orman İşletme Müdürlüğü orman alanı toplamından oluşmaktadır. Çorum, İskilip ve Kargı Orman İşletme Müdürlükleri

 Çorum ilende orman topluluğu koruluklar olarak meşe olarak görülür. 1200 metre üzerinde bulunan alanlarda karaçam kuzey kesimlerde sarıçam ağırlıklı ağaçlar gömülemektedir.

 

 Çorum ili ormanlık alanlarının % 60 ı İğne yapraklı ağaç türlerinden ( Çam, Göknar, Ardıç vb. türler), % 40 ı ise Geniş yapraklı ağaç türlerinden Meşe çeşitlerinden saçlı meşe ile tüylü meşe ve ispir meşesi , Gürgen, Kayın, Kavak, Fındık vb. türler, sulak yerlerde söğüt çeşitleri ile kavak ağaçlarından oluşmaktadır.

 Yayılış olarak Çorum Merkez, Kargı, İskilip, Bayat, Oğuzlar, Osmancık, Dodurga, Laçin ve Ortaköy ilçelerinde ağaç türü olarak ağırlıkla Karaçam yayılış göstermektedir. Osmancık ve Kargı da Sarıçam ile yangına daha hassas olan Kızılçam türü de bulunmaktadır.

 Günümüzde yapılan ağaçlandırma faaliyetleri ile geliştirilmiş olup bu çalışmaya örnek Sıklık Boğazında doğal olarak bulunan meşelerin zamanla seyrekleşin tahrip edilmesi sonucunda  bu bölgede karaçam ve sedir ağaçları yetiştirilme çalışılması gerçekleştirilmiş ve sonuç olumlu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

İskilip ve Bayat ilçelerinde Sarıçam ile Göknar türleri de mevcuttur. Sungurlu, Mecitözü, Alaca, Boğazkale ilçeleri ile Merkez ilçenin bir kısmında ise Meşe türleri yayılış göstermektedir.          Orman işletmesi, il genelinde ağaçlandırma faaliyetleri yapmaktadır.

 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’DA ARAZİ’DE TOPRAK KULLANIMI 

İlimizde kahverengi orman atığı topraklar, alüvyon topraklar, bünyesinde çok su bulunduran hidromorfik topraklar, kestane ve kırmızımsı ile kahverengi topraklar, dağlarlar gelen toprakların dağ eteklerinde birikmesi ile meydana gelen kolüvyal topraklar görülür.

 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’DA TABİİ VE TARIM BİTKİ TÜRLERİ

        

İl Genelinde Tarım Alanlarda, Ormanlık Yerlerde, Kayalık Bölgelerde Ve Evlerimizin İçi İle Bahçelerinde Bulunan Bitkilerin Bazılarının alfabetik dizini:

Acı Tere, Acı Pelit otu, Akasya, altın otu, Altuni yalancı bezelye, Ardıç Ağacı, Armut Ağacı, Arpa, Asma, At Kuyruğu, Ay Çiçeği, Ayrık otu, Ayva Ağacı, Badem Ağacı, Bakla, Baldıran Otu, Beyaz Dam Koruğu, Böğürtlen, Biber, Ceviz Ağacı, Cezayir Menekşesi, Çınar Ağacı, Çakır Dikeni, Çam Ağacı, Çan Çiçeği, Çayır Salkım Otu, Çıban Otu, Çiğdem, Çit Çamı, Çoban Çiçeği, Çuha Çiçeği, Buğday, Çavdar, Dağ Çuha Çiçeği, Dağ Kekiği, Deve Dikeni, Dut Ağacı, Duvar Sarmaşığı, Ebe Gömeci, Engerek Otu, Erik Ağacı, Eyvaz Ağacı, Fasulye, Gelincik, Geven Otu, Gürgen Ağacı, Isırgan otu, Hardal, Kangal Otu, Kapari, Kara Ağaç, Kavak Ağacı, Kaysı Ağacı, Kızıl Ağaç, Kızılcık Ağacı, Köknar Ağacı, Köy Çökerten, Kurt Ayağı, Kuşburnu, Madımak, Maydanoz, Mercimek, Meşe Ağacı, Mısır, Mine Çiçeği, Mor Sümbül, Muşmula, Nane, Nohut, Ökse Otu, Papatya, Peygamber Çiçeği, Pırasa, Salkım Söğüt, Saplı Meşe, Sarı Çam, Sarımsak, Semizotu, Sığır Kuyruğu, Soğan, Sütleğen, Şeftali, Yemlik, Yohca, Yulaf, Üzüm, Yavsan, Yonca gibi.

Bitkiler, ilkbahar yağmurları ile yetişenler ve yaz sıcağında kuruyarak kururlar.

 
 
 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’DA TABİİ VE EVCİL HAYVAN TÜRLERİ

 

İl Genelinde Ev İle Açık Alanlarda, Ormanlık Yerlerde Ve Kayalık Bölgelerde Bulunan Hayvanlardan Bazıları

            Akkuyruk, Ak Mukallit, Alaca Baykuş, Ala Balık, Ala Karga, Angut, At, Atmaca Aynalı Sazan, Bıldırcın, Boz Ayı, Bozkır Delicesi, Bülbül, Büyük Başkan kara, Çayır Kuşu, Çalı Bülbülü, Çalı Kuşu, Dana Burnu, Eşek, Ev Faresi, Ev Kırlangıcı, Gelincik, Guguk Kuşu, Güvercin, Hindi, Horoz, İbibik Kuşu, İnek, İspinoz, Kara Ağaç Kakan, Karaca, Kara Tavuk, Karga, Karıca, Kartal, Katır, Kaya Kartalı, Kaya Sansarı, Kaz, Kedi, Keçi, Keklik, Kerkenez, Kırlangıç, Kızıl Geyik, Kıçıl Orman Faresi, Kızıl Şahin, Kirpi, Koyun, Köpek, Köstebek, Kumru, Kurut, Kuzgun, Leş Kargası, Lağım Faresi, Manda, Orman Tayğarı, Öküz, Ördek, Porsuk, Saka Kuşu, Sakalı Akbaba, Sakalı Akbaba, Saksağan, Sansar, Sarı Kuluk Salayan,

Sazan Balığı, Serçe, Sığırcık, Sincap, Şahin, Tavşan, Tavuk, Tilki, Toy, Üveyk, Yaban Domuzu, Yaban Ördeği, Yabani Güvercin, Yaban Tavşan, Yayın Balığı, Yedi Uyur gibi İlimizde bulunan evcil ve yaban hayvanlarının ve Akarsularda tatlı su balıkları vardır.                            

İlimizde bulunan göletlerde kültür balığı ile balık çoğaltımına gidilmiştir. Özel sektörün girişimleriyle de, birkaç balık çiftliğinde üretim havuzlarında Alabalık yetiştirilmektedir.

Sportif amaçlarla avcılık ilimizde oldukça yaygın olup, kara avcılığı ile su avcılığı  (balık tutma) amatörce yapılmaktadır. Bütün ilçelerimizde Avcılık kulüpleri bulunmakta olup üye sayıları oldukça fazladır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’DA DEPREMLER

İlimiz yer aldığı Çorum Ovası depremsellik açısından değerlendirildiğinde, Kuzey Anadolu Fay Hattına yaklaşık 55 kilometre uzaklığı ile deprem riskinin bulunduğu bir konumdadır.

 Çorum’a 30 kilometre Güneyinde bulunan fay hattı ise kuzeydoğu – güneybatı yönünde uzanan Ezinepazarı Fay Hattı’dır. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güneybatıya doğru devamını teşkil eden bu fay hattı, yaklaşık 250 kilometre uzunluğundadır.

 Çorum’un doğusunda ve 45 kilometre uzaklığında yer alan bir diğer fay hattı ise Merzifon Fay Hattı’dır. Bu hat Merzifon Ovası’nın güneyinde doğu – batı yönünde uzanmaktadır

 Şehir merkezinin fay hatlarına olan uzaklığı Çorum Şehir orta büyüklükte depremlerin yaşanmasını güçlendirmektedir.

 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

Çorum İli Deprem Riski Dağılım

Yerleşim Yeri

Deprem Bölgesi

ÇORUM (MERKEZ)

2

ALACA

3

BAYAT

2

BOĞAZKALE

3

Cemilbey

2

DODURGA

1

Hacıhamza

1

İSKİLİP

1

Kamil

1

KARGI

1

Kunduzlu Beldesi

1

LAÇİN

1

MECİTÖZÜ

1

OĞUZLAR

1

ORTAKÖY

2

OSMANCIK

1

Seydim

3

SUNGURLU

3

UĞURLUDAĞ

3

Kaynak :Bayındırlık İl Md.

 

03 09  968

 

41.15

34.75

IX

Kastamonu, Çorum, Amasya

 

Kronolojik dizin

1050 Amasya zelzelesi

1075 Çorum’un Bizans’tan alındığı yıl, Danişmend depremi,

1459 II. Beyazıt zamanında olan deprem 40 gün devam etmiştir,

1514 Çorum’un 1/3 ünü harap olduğu, halkın bir kısmının göç ettiği

1543 Çorum Merkezde 30 ev yıkılmıştır,

1578 Halk Çok zarar gördü. Hububattan alınan vergide muaf oldu

1579 Gülabibey Camii yıkıldı,

1585 H.993 Çorum zelzelesi  ve Amasya zelzelesi

1668 H.1079 Amasya zelzelesi

1692 senelerinde  seferin on sekizince gecesi  Çarşamba  günü Büyük zelzele olmuştur ,şehirleri köyler  harap olmuştur.

1729 cemazillievvelin yirmi altıncı günü Çorum’da kuşluk vaktinde zelzele oldu. O gün altı kere zelzele oldu,bir aydan fazla deva etti, İskilip ‘in bütün evleri harap oldu.

1734 Temmuzun sekizinci günü şiddetli bir zelzele oldu.

1759 Muharrem yirmi dördüncü Çarşamba gecesi beşinci saatte zelzele oldu,

1793 H.1208Çorum zelzelesi

1800 600 kişi şehri terk etti,

1824 Halk uzun zaman çadırlarda kalmıştır,

1908 H.1326 İskilip zelzelesi

1939 Erzincan depremi, Çorum’da da çok hasar yapmıştır,

1943 tarihi 26-27 Kasım saat 20 civarında deprem olmuş, 20 saniye devam etmiştir. 2554 ev yıkılmış ve 3692 ev hasar görmüş, 618 kişi vefat etmiş,217 yaralı vardı.5375 baş hayvan telef olmuştur,

1991tarihi 31 Aralık 10.30 da 3.3 şiddetinde,

1992 tarihinde 5 Nisan 18.05 de 5.4 şiddetinde olup 6 saniye sürdü,

1996 tarihinde 14 Ağustos 1 saat arayla 2 kere sallandıktan sonra pek çok sayıda deprem olmuştur. 1997 tarihinde

28 Şubat saat 02.04 de 4.8 şiddetinde hasarsız sarsıntının azalan şiddetiyle 5 sarsıntı oldu.

Hicri 960 ve Hicri 1247 seneleri zarfında Çorum’a ait zelzeleler. İ.Sabuncuoğlu (Not: Bir el Yazma kitaptan alınmıştır notu var)

         Hicri 986 Cemazilliahirinin on altıncı Pazar gecesi idi, çarşı, Pazar, yapı mescitler ve camiler harap oldu. (986=1578)

         Hicri 1104 senelerinde mahi seferin on sekizinci gecesi leylei Çarşamba idi. Bir azim zelzele olmuştur ki nice şehirler karyeler harap olmuştur. Fi tarih (1104=1692)

         18 şehri seferühayr li  sene  Erbaa  emle ve elf vakitler de beynel işayeyn Hicri 1142 senesinde mahi cemazillievvelin  yirmi  altıncı  günü hazırlanan ibtidasında iseyn günü nefsi Çorum’da kuşluk vaktinde zelzele  oldu. Ol gün zelzele öylece altı kere oldu,bir aydan ziyade  zelzele  oldu. İskilip şehrinin cümle evleri harap oldu. (1142=1729)

         Hicri 1147 Nefsi Çorum mahisaferin on yedinci günü Temmuz’un sekizinci günü yevmi düşenbih vakti asırdan iki saat sonra azim zelzele oldu.) 1147=1734)

         Hicri 1172 senesinde mahi Muharrem ül Hare-meyn yirmi dördüncü Çarşamba gecesi beşinci saatte zelzele oldu. (1172=1759)

 

Çorumlu Dergisi 29.sayı

1-0rta Anadolu'da belli başlı zelzeleler

2-1050 H.442 Amasya zelzelesi

3-1075 H.468 Danişmend’liler zelzelesi  (Çorum'da)

4-1415 H.818 Amasya zelzelesi

5-1509 H.915 Türkiye Büyük zelzelesi

6-1514 H.920 Çorum zelzelesi

7-1543 H.950Çorum zelzelesi

8- 1585 H.993 Çorum zelzelesi ve Amasya zelzelesi

9-1668 H.1079 Amasya zelzelesi

10-1793 H.1208Çorum zelzelesi

11-1908 H.1326 İskilip zelzelesi...”

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

ÇORUM KRONOLOJİK TARİHİ

 Aşağıda Çorum tarihiyle ilgili dökümlerden elde ettiğim sonuçları bilgi amacı ile buraya karalamayı uygun gördüm.         

İncelediğim kaynaklar da birbirlerini tamamlamaktan uzak ve ekseriyetle aynı cümle ve teferruatı vermesi açısından sıkıntılı ve tekrarı gerektiren bilgilerden ibarettir.  Bu nedenle ileride yapılacak araştırmaların daha teferruatlı olmasını dilemekten başka yapacağım bir dileğim yoktur.

Hititler dönemi ile ilgili pek çok dökümün Almanlarca incelemek bahanesiyle Almanya’ya götürülmesi ve bilgilerin Almanlarca bölük pörçük yayımlanması, Çorum için büyük bir eksikliktir.1990 tarihinde yapılan Ortaköy kazısında bulunan 2500’e yakın tablet ve fragmanın acilen değerlendirilmeleri gerekmektedir.

Hitit Dönemi ile ilgili araştırmalar devam etmekte olmasına karşılık, Türkiye çapında bir Hititoloji araştırması yapanların bir elin parmakları kadar azdır. Aynı şekilde Selçuklu Dönemine ait dökümlerin adları bilinmekte olup, bu bilgilerin uzmanlarca bu günkü dile çevirerek araştırma yapanların hizmetine vermesi bence çok önemlidir. Osmanlı arşivlerimizin bazı kısımları Cumhuriyetin ileriki yıllarında Bulgarlara kilo ile satılması, o dönemin büyük hata ve ihmallerinden başka bir şey olmamakla beraber, bu zihniyet maalesef halen günümüzde de devam etmekte, kurum ve kuruluşların elinde bulunan evraklar Kanuni süreleri tamamlanınca SEKA’YA devredilmektedir. 

Osmanlı arşivlerinin elimizde kalan kısımlarının gün ışığına yavaş yavaş meydana çıkması da sevindirici bir olay olarak görmektedir.

Çorum için lüzumlu olduğunu zannettiğim ve resmi kurumların arşivleri durumunda olan yazışmalarında Çorum arşiv ve belge merkezinin kurularak toplanarak tasnife tutulması ve saklanması gerekliliği bu günler için olmazsa bile ileri ki yüzyıllar içerisinde araştırma yapacaklara saklanması düşüncesinde bulunmaktayım. İnşallah bu önerimi kale alacak gerekli bir girişimde bulunacak idareciler bulunur da, bu niyazım bir fikir olarak gelişir umudundayım.  

Anadolu’nun ilk çağları hakkında henüz geniş ve teferruatlı bilgiler tam olarak bulunamamıştır. Yeni kazılar devletimizin himayesi ve çabaları ile karınca karar yürütülmesi yeterli olmamaktadır. Halkımızındı bu kazılara katkısı için çalışmalar yapılması, ören yerlerinin tespiti için halktan yardım alınması ve maddi olarak katkıda bulunanların desteklenmesi gereklidir düşüncesindeyim.

 Çorum çevresinde az miktarda da olsa son MÖ.7000-5500 Paleolitik ve Neolitik döneme ait olduğu sanılan el aletlerine de rastlandıysa da gerçek anlamda yerleşiğin Kalkolitik çağda yoğunlaştığı görülmektedir.

Bu dönemin yerleşme merkezlerinin olduğu, Alacahöyük, Büyük Gülecek, Eskiyapar, Kayapınar, kuşsaray kazılarının tabakalarında rastlanmıştır.  Büyük Gülecek kazısında bu dönemin en zengin materyali bulunmuştur.<1>

MÖ.3000-1200 Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu Devrin I. II ve III. Tunç Devri dâhilinde incelenmektedir. Bu dönemde bakır filizleri işlenmekte, saf bakır bilinmekte ve alaşımları kullanılmaya başlanmaktaydı. Bu Devirde yerleşik düzene geçen insanlar, köyler, şehirler de yaşamaya başlamışlardı. Bu Devirde bulunan eşyalar, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmektedir.

MÖ. 300-2500 I. Tunç Devri, Çorum çevresinde bulunan madenler sayesinde yaşamın geliştiği görülmektedir. II ve III. Tunç Devri, Çorum çevresinde etrafı surla çevrili küçük ve zengin beyliklerin bulunduğu yapılan kazılardan anlaşılmakta-dır. İlimizde bulunan zengin bakır filizleri işlenmeye başlamış ve bu madenlerin etrafı iskâna açılmıştı. Örnek olarak Bayat İlçesinin Astar Deresi mevkiinde doğal bakır filizleri bulun-muştur.

 1935 tarihinde R.Oğuz ARIK ve Hamit Zübeyr KOŞAY tarafından Alacahöyük ’te ortaya çıkarılan 13 Kral mezarı, II. ve III. Tunç Devri başlarına tarihlendirilmektedir. Bu devir ayrı yeten Hitit Dönemini de kapsa maktadır. Alacahöyük’te bulunan 13 Kral mezarından çıkartılan, saf altından kupalar, taçlar, kemer, elbise süslemeleri ve çeşitli süs eşyaları, meteor demirinden hançer, tunç üzerine elektron gümüş kakmalı boğa ve geyik figürleri, İdiller, güneş kursları, insan heykelcikleri ve kap kacaklar, Alacahöyük yöresinin ne denli zengin olduğunu göstermektedir. Kazı çalışmalarında Mahmut AKOK devam etmiş olup, kazı çalışmaları halen devam etmektedir.

 

 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 ASUR TİCARET KOLONİLERİ VE HATTİLER

Asur kaynaklarında belirtilen bilgiler ışığında Anadolu’nun etrafı surlarla çevrili en az 17 kentin var lığı tespit edilmiştir. Beylikler halinde yaşayan bu şehir devletlerin yazılı kaynakları olmadığından, bunları Hititlerin ve Asur çivi yazılarından öğreniyoruz.

Hattiler, yüksek bir uygarlık düzeyine eriştikleri gözükmektedir. Konuştukları dilin eklemeli dil grubuna girdiği, dağ, tanrı adlarından anlaşılmaktadır.

Hattiler Döneminde Asurlar’ la ticari ilişkilerinin bulunduğu ve Asurlar’a bağlı 10 Pazar kentleri  (Karum) bululduğunu ve Çorum İlinde bilinen en önemli karum’un Hattuşaş’da Boğazköy olduğu Asur tüccarlarının Akatça yazdıkları belgelerde belirtilmektedir. Asur’lu tüccarlar kumaş, esans ve kalay getirip. Karşılığında deri, simli kurşun, gümüş ve bakır filizleri alıyorlardı. Hattiler şehirlerini korumak için Hititleri paralı asker olarak bulunduruyorlardı.

 

KUŞARA DÖNEMİ

Bu gün Çorum Vilayetinin bulunduğu toprakları, Anadolu’da tarih devresini açan ve ilk siyasi birliği kuran Hitit İmparatorluğunun anayurdudur. Hitit başkenti Hattuşaş’da, Çorum İl sınırları içerisinde bulunu yor. Bu nedenle Çorum, Hitit arkeolojisinin rakipsiz şe kilde en büyük merkezi olmuştur.  

Boğazköy Hattuşaş arşivlerinde bulunan bir kil tablette; Pithana MÖ.1850 tarihinde Kuşşara kentinin Kralı idi. Hayatı hakkında fazla bir bilgi olmamakla beraber ülkesini genişletmek düşüncesinde idi.  Bu kralın adına Kappadokia tabletlerinde rastlanmaktadır. Pithana’nın oğlu Anitta’nın babasının yolundan devam ettiğini görüyoruz. Anitta’nın MÖ.1800 tarihinde yaşadığı tahmin edilmektedir.

 Anitta’nın bir asur tabletinde adı geçmektedir. Anitta krallık yönetim mer kezini, Kuşşara’dan Naşa/ Kaniş kentine taşıdı. Anitta Hattuşaş’a iki defa saldırdı. Birinci saldırıda Hattuşaş’ı vergiye bağladı, ikinci saldırısında ise Hattuşaş’ı yerle bir etti ve benden sonra kim kral olur ve Hattuşaş’ı imar ederse fırtına tanrısı kahretsin diye beddua etti. Anitta; Gece baskınları yaparak komşu kentleri teker teker ele geçirdi.

 

 

ESKİ HİTİT DEVLETİ (HATTİLER)

 Hititlerin MÖ.2000 yıllarında Orta Asya’dan gelerek Anadolu’nun Kızılırmak kavisi içine yerleştikleri, bu tarif edilen yerde oturan Hattilerle barış ve savaş yoluyla uzun bir sürede bu bölgeyi istila ettiklerini ve burada büyük bir uygarlık kurdukları bilinmektedir.

MÖ. 1900’lü tarihlerde Hattuşaş Kralı Piyus’ti görülmektedir. Kuşara Kralı Anitta Hattuşaş’a ilk saldırısın da vergiye bağlamış, ikinci saldırısında Hattuşaş Kralı Piyus’tiyi yenerek Hattuşaş’ı yerle bir etmişti. Hattuşaş’ın düşmesinden sonra civarda bulunan kü çük şehirler birer birer Anitta’nın eline geçmeye başlamıştır. Bu genişleme döneminden sonraları yönetime gelen Hitit Kralları Kuşşara soyundan geldikleriyle övünmüşlerdir.

           Anitta’dan sonra yerine I.Tuthalya MÖ.1740-1710 tarihleri arasın da babasının yerine geçti.  

I.Tuthalya’nın oğlu Puşaruma MÖ:1710-1680 tarihleri arasında tahta geçtiği yalnızca kaynaklarda adı geçmek tedir. 

Puşaruma’dan sonra, oğlu Pawatelmah hakkında isminden başka hiç bir bilgi bu güne kadar bulunamamıştır.

I. Labarna MÖ.1680 -1650 tarihleri arasında tahta geçtiği, I. Tuthalya nın oğlu veya torunu olduğu zan edilmektedir.

I .Labarna zamanına ait tam bir bilgi olmamakla beraber, bazı Hitit belgelerinde Kızılırmak kavsi içerisinde bulunan pek çok şehirleri ele geçirdiği anlatılmaktadır. I. Labarna ismi kendisinden sonra gelen krallarca da kullanıldığı, Eski Hitit devletinin ilk kurucusu olduğu, Telepinu fermanı olarak bilinen belgede bulunan Hitit kralları listesinin başında I. Labarna ismi görülmektedir.

 I.Labarna nın oğlu II.Labarna ya da , I.Hattuşil MÖ.1650-1620 tarihinde tahta çıktı. I.Hattuşil zamanı ile ilgili iki önemli belge bulunmaktadır. Bu belgelerin birisi Hititçe, diğeri ise Akatça yazılmıştır. Bu belge bir vasiyetname niteliğinde olup, kralların tahta çıkış sıraları ve süreleri de yazılıdır. Bu belgelerden I.Hattuşil’in Güney Doğu Anadolu’ya inerek önce

Halep’i, sonra Almuk ovasında   bulunan şehirleri ele geçirip ülkesini genişlettiği yazılıdır.

I. Hattuşil Kuşar şehrinde hastalanınca her nedense büyük oğlu Huzzia yerine  küçük oğlu I.Murşil’i veliaht göstermesi kraliçe ile Huzzia’ nın  I.Hattuşil’e karşı isyan etme  girişiminde bulunmaları   üzerine I.Hattuşil idareyi tekrar ele aldı. Ne zaman ve nerede öldüğü bilinmeyen I.Hattuşil’in yerine veliaht ilan edilen

 I.Murşil’i MÖ.1620-1590 tahta geçti. I. Murşil ilk iş olarak Hattuşaş’ı onartarak başkenti Neşa şehrinden Hattuşaş’a nakletmiş, sonra abi sinin idaresinde bulunan Halep şehrinin üzerine yürüyerek şehri tamamen yıkmış halkın bir kısmını Hattuşaş’a gönderdi. Babil üzerine yürüyerek Babil  Kralı Amşutitana  ile  savaşmış  ganimetler  alarak Hattuşaş’a  dönmüş, akabinden Huri ülkesine sefere çıkmış  seferde  iken Hattuşaş’da karışıklık çıkmış seferi yarıda  bırakarak Hattuşaş’a dönen Murşil karışıklığı bastırmışsa da, eniştesi tarafından kışkırtılan Zedan tarafından  Murşil öldürülmüştür.

 I.Murşil’in yerine Hantili MÖ.1590-1560 tahta çıktı. Ülkeyi genişletme çabalarında bulundu, Fırat kıyısında Aştara ve Kargamış şehirleriyle savaştı. Netrik şehrini ele geçirdi. Bu devire kadar Hattuşaş şehrinin surları yoktu. Gaşka saldırılarından kurtulmak için Hantili zamanında şehrin etrafına surlar yaptırdı.

 Hantili öldükten sonra veliaht prensin tahta çıkması gerekirken başka bir prens olan I.Zidanta MÖ.1560-1550 tahta çıktı. Zidanta veliahttı ve çocuklarını öldürtüp tahta çıktıysada saltanatı uzun sürmedi.

 I.Zidanta’nın öz oğlu Amunna isyan çıkartarak tahta çıktı. Amunna MÖ.1550-1530 babasını devirip tahta çıktıktan sonra Hitit ülkesinde çıkan kıtlık ve karışıklar ile yürütürken Amunna öldürüldü. Yerine yeni bir hanedanlıktan,

Huzzia MÖ.1530 -1525 tahta çıktı, kız kardeşinin kocasını Telepinu’u rakibi olarak gördü öldürtmek istediyse de muvaffak olamadı.

Telepinu, MÖ.1525-1500  Huzzia’yı  bertaraf  ederek  tahta çıktı ve ülkede bulunan karışıklıkları sona  erdirdi. Gaşkalarla savaşarak onları Kuzeye sürmeyi başardı, Hitit konfederasyonuna bağlı olan küçük krallıklarla ilişkilerini kuvvetlendirdi. Telepinu zamanımıza gelen en önemli belgesi fermanıdır. Yüksek mahkeme statüsünde Pankuş meclisini kurdu.

 

 

YENİ HİTİT DEVLETİ VEYA İMPARATORLUK DEVRİ

 MÖ:1460-1180  Yeni dönemin ilk kralı olan II.Tuhalya MÖ.1460 -1440 kimin oğlu olduğu ve ne gibi bir  yönetimle ülke başına geldiği,ne gibi bir yönetim ile idare  ettiği bilinmemektedir. 

 II. Tuthalya’nın oğlu I.Amuvanda MÖ. 1440 -1420 tahta çıktığı bilinmekle beraber  yönetimi hakkında fazla bilgi bulunamamış olup, bazı tarih yazarları bu kralın III.Tuthalya’dan  sonra tahta  çıktığını yazmışlardır.

I. Arnuvanda’dan sonra tahta kardeşi, II. Hattuşil MÖ.1420-1400 tahta çıktı, tahta çıkınca Suriye tarafına sefer yapma zorunda kaldı. Devletine bağlı olan bazı krallıklar ve Kizziwanta ülkesinin Hitit hâkimiyetine aldı. Ülkede çıkan karışıklıklar yüzünden tahta, oğlu

III. Tuthalya MÖ.1400 -1380 çıktı. III. Tut halya saltanatının ilk yılların da bazı başarıları olduysa da, sonradan ülkesinin idaresini gevşetti. Kendisine bağlı bulunan şehirler de isyanlar ile komşu ülkelerden saldırılar sonucu Hitit ülkesinin sınırları Hattuşaş şehrine kadar daraldı. Gaşkalar bir ara Hattuşaş’ı bile tahrip ettiler.

 III.Tuthalya’nın pasif kalması neticesinde oğlu I.Şuppiluliuma MÖ.1380-1340 sarayın ileri gelenlerle babasını öldürtüp tahta çıktı.

I.Şuppiluliuma devri üç döneme ayrılır:

1.dönem:17 yıl kadar sürer, bu dönemde I.Şuppiluliuma Anadolu Hitit birliğini sağlaması, Suriye ve Mezopotamya topraklarında bulunan krallıklarla yapılan antlaşmalarla sınır güvenliğini sağlayıp, Mitanniler’le savaş yapması, savaşta pek başarılı olmamakla beraber Mitanniler’in kralı Tuşratta’yı öldürmesi, Suriye seferinde Halep’i tekrar ele geçirmesi 1.dönem olarak görülmektedir.

         2. dönem 20 yıl kadar sürer. Anadolu’da bulunan krallıkları kendisine bağlama çalışmaları bu dönemde olmuştur. Kuzey sınırların da bulunan Gaşka ve Pala devletleri ile savaşıp, Kizzuwatna’yı zapt ederek, oğlunu buraya ruhani başkanlığına getirdi. Anadolu’da tam bir Hitit birliği kurulmuş oldu.

 3. Dönem 3 yıl kadar sürer. I.Şuppiluliuma bu kısa zamanda, tekrar Suriye topraklarına gitti. Mitanniler’in kralı

Tuşratta’nın oğlu  Mattiwaza babasının ölmesi üzerine I.Şuppiluliuma’ya sığınmış, I.Şuppiluliuma da kızını Mattiwata’ya vererek damadı yapmış ve  Mitanni tahtına oturtmuştu. Kargamış şehrini almış, oğlunun Piyaşil’i  Kargamış’a, diğer oğlu Talapinu’yu da Halep şehrine kral yaptı.

I.Şuppiluliuma’ya dul Mısır kraliçesi tarafından ya kendisinin ya da oğullarının birisi ile evlenmek istediği teklifi gelmiş, bu teklifi değerlendiren I.Şuppiluliuma oğlunun birisini  Mısır’a  yollamışsa da, Mısır tahtını ele geçiren Ay, bu prensi yolda öldürtmüştür.

I.Şuppiluliuma bir salgın hasalık sırasında ölmüştür.

I.Şuppiluliuma’nın yerine oğlu, II.Arnavnda MÖ. 1340 -1339 çok hasta olarak tahta çıkmış ise de saltanatı uzun sürmemiştir. Taht’a çocuk yaşta olan II. Murşil MÖ.1339-1306 çıktı. Çocuk yaşta kralı gören pek çok bağlı şehir isyan etti ise de II. Murşil I.Şuppiluliuma’nın oğlu olduğunu gösterdi. Ordularının başına geçerek isyan eden şehirlere sefer düzenledi. Bu seferlerin hepsinden başarılı olarak döndü. Batı Anadolu krallıkları ile savaşarak sınırlarını kuvvetlendirdi.   

II. Murşil savaştan savaşa giderek ülkesinin birliğini sağ lamıştır.

II. Murşil öldüğü zaman iki oğlu vardı. Büyük oğlu Mutavatil’i MÖ.1308-1282 tahta çıktı. Küçük kardeşi Hattuşul’in de yukarı ülke yöneticisi ve kumandanı olarak tayin etti. Mutavatil’i inin ilk on yıllık iktidarı karışıklıklar içinde geçti. Gaşkalılar yeniden ayaklandılar. Bu ayaklanma Hitit ülkesinin diğer kesimlerine de sıçradı. Mutavatil’i Hattuşaş şehrini boşaltarak aşağı ülkede bulunan Dattaşa’yı geçici olarak başşehir yaptı. Kardeşi Hatuşul’i de Hitit ordusu başkomutanlığına yükseltti. Ülkede olan isyanları bastırdı ve düzeni yeniden sağladı. Mutavatil’i döneminde Mısır tahtına  geçen II.Ramses  ile hediyeleşmeleri ve iyi komşuluk ilişkileri bulunmaktaydı. Asur kralı I. Adad-Nigari Hititlere bağlı Mitanni prensi Warşa Şatta’yla savaşarak Şatta’yı yendi. Mutavatil  I.Adad-Nigari üze rine bir ordu gönderdiyse de Hitit ordusu yenildi.

Bu olaylar olurken, Hititlere vergi vermekte olan Amurru prensliği  başında bulunan prens  öldü, yerine geçen Benteşina Hititler’le olan  antlaşmayı bozarak Mısır tarafını tutmaya başladı.

Mutvatil durumu öğrenince bu ülkeyi idare etmesi için Şatili’yi görevlendirdi. Ben-teşina kendisini koruması için II.Ramses’e baş vurdu. II.Ramses bu fırsatı değerlendirmek isteyerek 15-20.-bin  kişilik ordusu ile önce Suriye’ye girdi. Mutvatil bu durum karşısında ordusunun başına geçerek Suriye’ye yürüdü. Yaklaşık olarak MÖ. 1282 tarihinde Kadeş (Bu gün ki Tel Nebi Mend) önünde iki ordu karşılaştılar. O devrin en büyük meydan savaşı oldu ise de savaşın kesin sonucu belli değildir. Savaş sonrasında barış antlaşması yapıldı. Bu antlaşma gereği II. Ramses aldığı yerleri boşaltarak Suriye’nin Güneyi’ne çekildi, Kadeş şehri Hititlere kaldı. Antlaşmadan sonra orduda çıkan bir ayaklanma neticesinde Mutvatil öldürüldü, yerine gayri meşru oğlu Urhi-Teşup MÖ. 1282 - 1275  tahta çıktı.

Amcası Hattuşil’in bu  olayı olgunlukla karşıladı. Hattuşul’in egemenliği altında bulunan şehirlere saldıran yeğenine  hoşgörülü  davrandı.

Hattuşil’in elinde kalan  son iki şehir’e de  saldıran  yeğenine ancak 7 yıl dayanabildi ve mecburen  savaşmak zorunda kaldı. Urhi-Teşup idaresinden hoşlanma yan bazı şehir beyleri Hattuşil’in tarafına geçtiler.

Urti -Teşup’un bulunduğu  Şemuha şehrini Hattuşil kuşattı ve şehri aldı. Urti-Teşup  öldürülerek hakkı olan tahta çıktı. MÖ. 1275 - 1250 Hattuşil başşehrini yine Hattuşaş’a  taşıdı, diplomatik evlenmelerle komşuları ile dostluklar kurdu. Döneminde karışıklık çıkmadı. Asur lar’ın   Hititlere   bağlı  Mitanni  devletine   saldırmaya hazırlandığı haberi üzerine,Hattuşil, II.Ramses’le  Kadeş Barışını imzaladılar. Mısır Mitanni devletinin Asurlar’ca alınması neticesinde Mısır’ın da tehlikeye  gireceği   görüşü  bu antlaşmanın gerekliliğini göstermektedir. Kadeş Barış Antlaşması neticesinde  Asurlu’lar  savaşmaktan vaz geçtiler.

II.Hattuşil ölünce yerine çocuk  yaştaki  oğlu  IV. Tudhalya MÖ.1250-1220 taht’a çıktı. Tudhalyanın  çocuk  olmasından dolayı idareyi Kraliçe Pudu-Hepa  ele aldı. <1>  İdarenin bir çocuk ve kadında olması nedeniyle, Hititlerin  komşusu olan Asur, Batıda Ahhiyava tarafından saldırılara  uğramışsa da Hitit topraklarından kayıp olmamakla birlikte, devlet zayıflamaya başlamıştır. 

IV. Tuthelya birliği ayakta tutmaya çalışmış, kendisine sığınan Madduvaddaş adlı bir prensi himayesine almış ve ona bir küçük beylik tahsis etmiştir. Mudduvaddas, kalleşlik  yaparak diğer prenslikleri de kışkırtmış,

IV. Tuthalya ya karşı ayaklandırmıştır. Bu ayaklanmayı bastırmak için Tuthalya harekete geçmiş fakat bu ayaklanmayı bastıramadan ölmüştür. 

Tahtla oğlu  III. Arnuvanda MÖ. 1220-1190 çıkmıştır. Bu dönem iyice zayıflayan Hitit İmparatorluğunun sonunu hazırlayan olaylar ve kavimler göçü diye bilinen hareketler zamanına rastlamaktadır.

III. Arnuvanda’dan sonra tahta kardeşi II.Şupilulluma  MÖ.1190 - 1180  geçti  ise de  kaynaklarda  II.Şupilulluma hakkında pek bilgi bulunmamaktadır. <1>

Bu tarihlerde kavimler göçü şiddetlenmiş Anadolu’ da bulunan yerleşim alanları Frigler tarafından ele geçirilmiştir. Bu akıbetten Hattuşaş’da kurtulamamış, Frigler tarafından yerle bir edilmiştir. Bu sonuç Hitit İmparatorluğunu  tarihten silmiş   olmasına  rağmen, Hitit prenslikleri Güney ve Doğu  Anadolu’da varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Çorum ili dışında kalan  bu  prenslikler konumuz dışında kalmaktadır.                                                                                

<1> Meydan Laurosse Hititler bölümü.

 

 

 

BOĞAZKALE YERLEŞİM ALANI

 

FRİGLER’DEN ÖNCEKİ DÖNEM

 Hititlerin  egemenliğini  kaldıran Frigler  Çorum civarına yerleşim alanı ve egemenliğini sağlaması döneminde 300 yıllık  boşluk bulunmaktadır.  Arkeolojik kazılarda Hitit  kentleri  kazı verilerinde Hitit topluluğu dışı  iskana  rastlanması bu devirler, sonraki  devire Frig  devri olarak değerlendirilmesi doğru olur. Homeros’un  İlyada destanında, Frigler İç Anadolu’ya egemen olan at yetiştirici ve binici, aristokrat bir kavim olduğu, Trua harplerinden önce Makedonya ve Trakya’dan Anadolu’ya göç ettikleri söylenmektedir.

Çorum  ilinde bu güne kadar yapılan kazılarda, Frig yerleşim yerlerinin, (Pazarlı hariç) hemen hemen bütün Hitit yerleşim alanları üzerinde görülmüştür. Çorum’da yapılan arkeolojik kazılarda bulunan Frig yazılarına rastlanılmıştır. Bu yazı tanımını yapan Frig kaya anıtlarında bulunan yazı örnekleri  bulunmaktadır. İlimizde Frig yerleşim yerleri:  Boğazköy, Alacahöyük, Eskiyapar, Demirci  Höyük,  Kalehisar  ve  Kalınkaya’ da bulunmaktadır.<1>

 

<1> Meydan Laurosse Hititler bölümü..

 

 

 

MED DÖNEMİ

 

Kimmerler’in Anadolu’da her tarafı yakıp yıktıktan sonra, Anadolu’da  bulunan  yerleşim  alanlarının sahipsizliği, İran’ın Kuzey Batısında bulunan  Medler’ in  Kralı  Kayaksar  Babil  Valisi  ile  birlikte birleşerek Asur ve Harran beylerini yendiler.

Bu galibiyetten sonra,  topraklarının sınırını genişletmek için  Anadolu’ya yürüdüler. Lidya  Kralı  Aiyetes  ordusunu  toplayarak  Med  ordusunun karşısına Kızılırmak boylarında çıktı. 

 Savaş 5 yıl sürdü. MÖ.585 tarihinde meydana gelen güneş tutulması bir işaret sayılarak savaşı durdurdular. İki taraf hakem tayin ederek sınırı belirlenmesini istediler. Hakemler sınırı Kızılırmak olarak belirlediler. Böylece Kızılırmağın Doğu kısımları Med hakimiyetine girmiş oldu. 

Frig uygarlığı doruğa ulaştığı dönemde MÖ. 7. yy. başlarında, Karadeniz’den gelen Kimmer istilasına  dayanamamış, Gordion  dışında adları bilinmeyen kentler Kimmer’ler tarafından teker teker yıkılmıştır.

 

  PERSLER DÖNEMİ

Bu  adlaşma ile  Med  Kralı oğlu olan Astyages Lidya Kralının  kızı  ile  evlendi. Bu  antlaşmadan 1 yıl sonra Med Kralı Kayaksar ölünce oğlu Astyages  tahta çıktı.  

Astyages kızını Pers prensi Kambis ile evlendirmişti, bu evlilikten II.Kyos dünyaya gelmişti.  Pensliğin başına MÖ. 559’da II. Kyos geçince, kendisini Akamenid Kralı  ilan ederek, Med sınırında dedesi Astyages ile savaştı. Dedesini  yenerek Med ülkesinin de topraklarını, topraklarına kattı.

 Tehlikeyi gören Lidya Kralı Kroisos Mısır ile anlaşarak imzalayarak müttefik lik sağlar ve Yunanistan’dan paralı asker  toplarsa da II.Kyos  atik davranarak Kapodokya’ya  girdi, yapılan savaşlarda  Lidya yenilenir . II. Kyos MÖ. 546  tarihin-den sonra bütün Anadolu’nun kentleri birer birer Pers egemenliğine girdiler. <1> 

<1> Meydan Laurosse Hititler bölümü.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

MAKEDONYA PONTUS ve GALAT DÖNEMİ 

Perslerin Anadolu hakimiyeti 250 yıl sürdü. Pers kültürü ve dini, Anadolu’ya yerleşmeye başladı ise de, İskender’in İran seferi ile MÖ.332 tarihinde Ana dolu Pers hakimiyetine son verdi.

Çorum ve çevresi tarihi olayları özetle; İskender MÖ.334 tarihinde Grannikos (Biga çay) da,MÖ.332 tarihinde İspus’da III. Darius’un  ordularını yenmesinden sonra bir çok eyaletleri  kendisine bağladıysa da Kapodokla’lıların İskender’e  boyun eğmediği, Pers soyundan  gelen Arietes bağımsızlık ilan ederek, MÖ.332-330 Çorum’un Kuzey Doğusu ile Amasya’yı içine alan bölgede güçlü bir devlet kurmuşsa  da, İskender’in ölümünden sonra İskender’in oğluna vasi seçilen Perdikkas’ın Makedonyalı generallerin kurduğu krallık Kapodokya Krallığının hakimiye-tine son vermiştir.10 yıl kadar sonra ise Ariates’ in  evlatlığı  ve  yeğeni  olan II. Arirates Kapodokya’yı 20 yıl içinde Makedonya egemenliğinden kurtardı. 

 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

BİZANS DEVRİ

 Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olarak ayrılmasından sonra, Anadolu Bizans hâkimiyetine girmiş oldu.

Bizanslar dönemi Çorum çevresi ile olan bilgiler ve belgeler karanlık ve çelişkilidir. Bunun için Çorum’ un Bizans  devrindeki  konumu bilinmemektedir.

Bizans devri 1890 tarihinde W. M. Ramses adlı bir bilim adamının bu dönemde Helenepontus Piskoposlarından birisi  olan Eukheita kentinin Çorum’dan başka bir yer olmadığını bazı belgelerle ortaya <1> koymuş,

Aynı iddia 1903 tarihinde J. G. C. Anderson, 1926 tarihinde  H. Gregone ve H. Cumond tarafından yenilenmiş ve

Eukheita kentinin Avkat köyü olabileceği yenilenmiş ise de, bu günkü Çorum Merkez İlçenin bu yerleşim  yeri olduğu belirlenmiş durumdadır. Bizans İmparatoru I.Justinien devrinde kent görünümünde olduğu  bilinen 72 yerleşim bölgesinin arasında; Eukheita, Manzikent (Malazgirt), Kars, Costomon  (Kastamonu), Gangırı  (Çankırı), İconium  (Konya),Dorylasum (Eskişehir), Caessarela (Kayseri) gibi  nüfusu 10 bin ile 35 bin  arasında olan kentler arasında Eukheita gösteril-mektedir.S.  Vryonis Eukheita-Yankonia ismini Çorum için atıf yapılmaktadır.

 <1>Bizansların son zamanlarında,Anadolu 12 vilayete ayrılmıştır. Çorum’un ismi Nikye yahut Yankonia denildiği ve son Valisinin Bizans İmparatorunun eniştesi olduğu bilinmektedir. İ.Sabuncuoğlu.

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’UN TÜRKLEŞMESİ

 

Orta  Anadolu’nun  Kuzey  kısımları  Bizans’lar döneminde Terma denilen  Bizans  eyaletleri ile idare edilmekte idiler.<1> Çorum civarı  o  dönemlerde  merkezi  Amasya  olan Armenyak  Temasına  bağlı idi.<1> Kaynaklarda  Armenyak   Temasının  1071’den   önce  Türk’lerin eline geçtiği, çevre illerin Türkler tarafından tamamen  ele  geçirildiği  bilinmektedir. <2>  

Önce Anadolu’nun Bizanslar tarafından yer  yer boşaltılması,<3> Boşaltılmayan yerlerin ise ayrı bir devletçik olarak kalmasının mahsurları düşünülerek fetih edilme kararı ile Alpaslan’ın  kumandanları tarafından Türk toprak bütünlüğüne kavuşmaları için gazalara başlandı.

 Alpaslan’ın  komutanlarından Danişmend Gazi, Amasya, Çorum gibi  şehirleri  feth  ederek Türk hakimiyetini kurdu.<4> Çorum Bizanslardan Türklerin eline Hicri 466 tarihinde geçmiştir.

Melik  Danişmend Gazi, Bizanslarla çarpışarak Çorum’la birlikte çevresi fetih olunmuştur.<5> Akıncı  ordusu  Hicri  468  İlkbaharında şimdiki Çorum Su deposu’nun arkasında ki  sırtlara  çadırlarını kurdu. Yankonya’ya geldikleri gün şehrin dört tarafımuhasara edildi.  Türklerin geldiğini haber alan Rumlar kalenin etrafına kazdıkları hendeğe su doldurmuşlardı.  Kale burçları ve Nasttur’un sarayına yerleştirdiği mancılıklar’la savunmalarını hazırlamışlardı. 

Muhasara altı  gün  altı  gece boyunca şiddetli muharebe  edildi. Yedinci  günün seher  vakti  şiddetli  bir  zelzele Çorum’u yerle bir etti. Taş üzerinde taş bırakmadı. Zelzeleyi  takiben  kırk gün süren şiddetli bir yağmur sağanağı sonucunda, şimdiki parkın iki etrafın dan gelen sellerin sürüklediği  kum ve toprak, zelzele neticesinde yerle bir olan şehrin üzerini kapladı. Kale  ve şehrin izi  kalmadı. Bu felaket Bizansların maneviyatını  sarsmasına karşın Türk’lerin maneviyatını yükseltti; kuvvetlendirdi. Ahmed  Gazi, bu  tabi ve semavi afetleri Allah’ın bir mucizesi olduğunu belirterek Rumları  İslâm’a davet etti. Rumların sağ kalanların bu davete  uyarak Müslüman oldular. Eskiekin bağları civarında bulunan Gerdek  kaya  mağarasına sakladıkları Nastur’un  hazinesine de  Türk’ler el  koydu. <4> Melik Danişmend Gazi, kumandanlarından Çorumlu oğlu Re isi  İlyas  Bey’in  fethettiği bu yere Sancak Beyi olarak tayin ederek ikamet etti.<5>

 

<1>Bizansların son zamanlarında,Anadolu 12 vilayete ayrılmıştır. Çorum’un ismi Nikye yahut Yan-konia denildiği ve son Valisinin Bizans İmparatorunun eniştesi olduğu bilinmektedir. İ.Sabuncuoğlu.

<2>Malazgirt  Zaferine  kadar  Anadolu fetihlerini kısaca tespit edersek şu neticeler ile karşılaşırız: 1048’de Erzurum,1057’de Kayseri,Niksar ve Konya,1068’de Amuriyye,1069’da Honas başlıca fetih edilen şehirleri teşkil eder...Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi Prof.Dr.O.Turan Sayfa:20

<3>Ankara, Kırşehir, Yozgat,ÇORUM,Kastamonu,Çankırı ve Eskişehir vilayetleri,Türk muhaceratı-nın  tekasüf ettiği,ilk Türkmenlere yurt  ve otlak vazifesi gördüğünü   ve esasen Bizans devrinde de az meskun bulunan bu havalinin yerli halkı,istila önünde yerlerini terk ederek Garba doğru çekildik-leri için bu vilayetlerde kesif bir şekilde Türkleşmişti... Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi. Prof.Dr.O.Turan Sayfa:355

<4>...Danişmend Gazide Kızılırmak ve Yeşilırmak bölgelerini Türklere açıyor;Sivas,Amasya,Tokat, Niksar, Kayseri  ve  Çorum şehir ve vilyetlerinde hakimiyetini kuruyordu... Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi Prof.Dr.O.Turan Sayfa:126

<5> Ebül-Ferec  Hicri 466 yazın muhtelif Türk boylarından teşkil ettiği 50.000 kişilik bir ordu ile Ya-konya yani Çorum üzerine  yürüdü.  Kumna  heyeti  bu  boyların  reis ve kendi amcazadesi Suli ve Çavlu ile İltekin,Şerafeddin Osmancık,Karatekin,Abdurrahman İlyas,Yahya ve sonradan Müslüman olan Rum Ahmed Sarkis ve Şetta’nın kızı Mühtediye Efrumi’ye den teşekkül ediyordu.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

SELÇUKLULAR DÖNEMİ 

Selçuklular döneminde, Çorum idare olarak Amasya’ya bağlı olarak sürdürdü.1096 tarihli Haçlı or dusu  İznik  civarına  gelince, Kılıçaslan’ın  ordusu Kızılırmağın Doğusuna çekildiler. Bu orduların bir kısmı da Çorum kalesine geldiler. Haçlılar ordusunun bir ko lu Çorum Kalesini muhasara etti. Muhasara üç ay sür dü, kalabalık Türk birliği ve halk açlık çekmeye başla-dı. Haçlılarla  bir anlaşma yapılarak,can ırza dokunul-mayacağına dair güvence alındı. Türk’ler teslim  oldu.  Haçlılar  sözlerinde  durmayarak  60.000 Türk erkeğinin başı kesildi.<1> O  zaman  ki adetler gereği kesilen başlardan  bir  tepe  yapıldı. Çorum  Ulu  mezarlığının  bir adının da Doruk Mezaradır. Bu kesilen başların ya pıldığı doruk  (tepe)  olarak halk arasında söylenmektedir.<2>

 

<1> Çorumlu Dergisi Sayı:29

<2>Melik Ahmed Bey. Nikonya Livasını fetih edip...Nikonya Livasını Türkmenlerin Alayontlu neslin den meşhur  Çorumlu Oymağı Reisi  İlyas  Bey’e tevcih eyledi. Hüsamettin’in Amasya Tarihi Cilt 2. Sayfa.228 İ. Sabuncuoğlu

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

DANİŞMENDLER

 

1085 tarihinde Anadolu birliği kurulduktan sonra, Süleyman şahın tayin ettiği emirlikler kendi istiklallerini kazanarak beylikler kurdular. 

Bu beyliklerden Danişmend Beyliği kuvvetlenerek topraklarını genişletmiş, Danişmend Ahmed Gazi Sivas, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Kelkit Suyu dolaylarıyla, Amasya, Tokat, Niksar ve Malatya’yı kapsayan beyliğini  kurmuştur. 1097 ve 1101 tarihlerinde gelen Haçlı seferleri yüzünden zorluklar olmuşsa da, Selçukluların Haçlı Haçlıların  ilerlemesine karşı Kılıçaslan’nın bir kısım orduları Kızılmak yayının gerisine çekildiler. Çankırı, Kastamonu, Çorum ve Yozgat’ıda topraklarına katmıştır. Anadolu birliğini sağlamak için II. Kılıçaslan tarafından 1178  tarihinde  Danişmend  Beyliği  ortadan kaldırılmıştır .  Selçuklu  idaresine giren  bu  topraklar Danişmendiye vilayetini oluşturmuş, şehirlerin ve kale lerin idaresi Danişmend soyundan gelen beylerce Melik unvanıyla yönetilmiştir.<1> 

1240  tarihinde   meydana   gelen  Baba  İshak  olayları  ile  uğraşan  Selçuklular  güç  olarak  zayıfla-mışlar, devlet idaresi ve ekonomisi  çökme durumuna gelmişti. <2>

 

<1>Bu orduların bir kısmı Çorum Kalesine geldikleri, kalenin Haçlılarca işgal edildiği,kalenin muha-saraya üç ay dayandığı, Haçlılarla yapılan bir anlaşma gereği,can ve ırza dokunulmayacağı garantisi alınarak,Haçlılara teslim olunduğu,Haçlıların sözlerinde durmayarak, 60.000 Türk erkeğinin kellerinin kesildiği, kadın ve çocukların Bizanslılara esir olarak satıldığı...Hasan Fehmi Turgal.1935 Basım .Anadolu Selçukluları.

<2> Haçlı orduları Çorum’u muhasara etmişler...60.000 eli silah tutan eri kesmişler,kafalarından bir kule  yapmışlar....o , 60,000 kafadan müteşekkil kule bu günkü Doruk Mezarın temelini teşkil etmiş olmalıdır. İ. Sabuncuoğlu

 

 

  

MOĞOL İSTİLASINDA ÇORUM 

İç  karışıklar  nedeniyle  zayıflayan Selçuklular 1245  tarihinde Alaeddin Keyhüsrev komutasındaki Selçuklu ordusu Moğollara yenilerek, Moğolların Anadolu’yu işgal  etmişlerdir. 

Selçuklu Devleti süresince Danişmendi vilayeti olarak  yönetilen Çorum yöresi, Kayseri, Niğde, Aksaray, Akşehir, Sivrihisar, Çankırı, Çorum ve Amasya’yı  içerisine  alan  bir  Moğol genel  Valiliği  biçiminde  yönetilmiş ve adı Rum Vilayeti olarak değiştirilmiştir. <1> 

 

<1>Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

İLHANLILAR DÖNEMİ

Selçukluların yıkılışından sonra, Orta ve Doğu Anadolu İlhanlıların egemenliğine geçti. İlhanlı Hüküm darı Ebu Said’in Vezirlerinden birisi de Çobanoğlu idi. Bu dönemde Anadolu İlhanlıların bir vilayeti ad olunarak İlhanlı valilerince idare ediliyordu.1335 tarihinde İlhanlı Hükümdarı tahtına varis bırakmadan  ölünce, Cengiz Han sülalesinde taht kavgaları başladı.

Büyük Şeyh Hasan Beyde bu kavgaların neticesinde Anadolu’ da tek başına kalmıştı. İlhanlı Veziri Çobanoğlu’nun  oğlu Küçük Şeyh Hasanda İlhanlı İmparatorluğunun boşluğundan faydalanarak  Anadolu’ ya  yürüdü. 1337 tarihinde Büyük Şeyh Hasan Bey ile Küçük Şeyh Hasan Bey savaştılar. Bu savaşta Büyük Şeyh Hasan Bey yenildi. Bu yenilgi üzerine  Büyük Şeyh Hasan Bey, Anadolu’nun ve kendi vaziyetinin iyi olmadığını görerek, Memluk İmparatorluğu’na bağlandı.   

Küçük Şeyh Hasan Bey Memluk İmparatorluğunun desteklediği Anadolu’dan ayrılarak Azerbaycan tarafına geçti.<1>

 

<1>Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı.

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

ERTENA BEYLİĞİ DÖNEMİ

         Selçukluların yıkılışından sonra Orta ve Doğu Anadolu İlhanlıların eline geçti. İlhanlı Hükümdarı Ebu Said’in vezirlerinden birisi de Çobanoğlu idi. Bu dönemde Anadolu İlhanlıların bir vilayeti addolunarak İlhanlı valilerince idare ediliyordu. Bu valilerin en kudretlisi Çobanoğlu’nun oğlu Demirtaştı. Demirtaş’ın kumandanlarının birisi de Ertena Beydi. 

         Vezir Çobanoğlu’nun 1325 tarihinde katledildi. Babasının katlinden sonra  kendisinin de katledileceğini düşünen Demirtaş, Mısır’a kaçtı. Kaçmakla ölümden kurtulamadı 1327 tarihinde Mısır’da  öldürüldü. Demirtaş’ın kaçmasından sonra Anadolu’nun idaresi komutan Ertena Bey tarafından yürütüldü. 

İlhanlı Hükümdarı Anadolu Valisi olarak Büyük Şeyh Hasanı tayin etti. Büyük  Şeyh Hasan Bey, Anadolu’nun idare sine vakıf olan Ertena  Bey’i vekil olarak görmüş, Ertena Bey tarafından hem kumandan olarak, hem de vali naibi olarak idareye devam etmiştir.  

1335 tarihinde İlhanlı Hükümdarı tahtına varis bırakmadan ölünce, Cengiz han sülalesinde taht kavgaları başladı.  

Büyük Hasan Bey’de bu kavgalar neticesinde Anadolu’da tek başına kalmıştı. İlhanlı Veziri Çobanoğlu’nun oğlu Küçük  Şeyh Hasan’da İlhanlı İmparatorluğunun boşluğundan faydalanarak Anadolu’ya yürüdü.1337 tarihinde Büyük Şeyh  Hasan Bey ile Küçük Şeyh  Hasan bey savaştılar.

Bu savaşta Büyük Şeyh Hasan Bey yenildi. Bu yenilgi üzerine Büyük Şeyh Hasan Bey, Anadolu’nun ve kendi  vaziyetinin iyi olmadığını görerek, Memluk İmparatorluğuna  bağlandı.  

Küçük Şeyh Hasan Bey Memluk İmparatorluğunun desteklediği Anadolu’dan ayrılarak Azerbaycan tarafına geçti.

Ertena Bey kurnaz bir kişi olduğundan, Memluk İmparatorluğuna apaçık güler yüz göstererek bağlı olduğunu göstermekle beraber, kendi birliklerini kuvvetlendirmeye devam ediyordu.  

Azerbaycan tarafına geçen Küçük Şeyh Hasan kuvvetlerini  topladı  ve  bu  bölgede güçlendi. Ertena Bey’e haber göndererek kendisine  bağlanmasını tek-lif etti. Ertena Bey bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Küçük Şeyh Hasan Bey 1343 tarihinde tekrar Anadolu’ya saldırdı. Ertena Bey bu Saldırıyı beklenilenin aksine galip gelerek Küçük Şeyh Hasanı mağlup etti. 

Ertena artık Anadolu’da tek hâkim durumdaydı. Halk Moğol zulmünden bıkmış ve bezmişti. Ertena Bey sükuneti sağlayan ve adaletli davranışına bakılarak Ertena Bey’e Köse peygamber ismi verilmişti.  

Ertena’ nın hükümet merkezi önce Sivas, sonra Kayseri şehri oldu. Egemenliği altında Sivas, Kayseri, Niğde Aksaray, Ankara, Develi Karahisar, Darende, (sonradan burasını Memluklar aldılar) Amasya, Tokat, Çorum, Merzifon, Samsun, Erzincan, Şarki Karahisar ve çevresinden ibaret bir hükümet kurdu. 

Ertena Bey 1352 tarihinde vefat etti. Ümeranın kararı ile Ertena Bey’in yerine oğlu Mehmed Bey geçti. Diğer oğlu Cafer  Bey  itiraz etti ise de kardeşiyle baş  edemeyerek Mısır’a kaçtı. Mehmed Bey Memluklar ve diğer civar hükümetlerle dost geçindi.  

1346 tarihide vezirlerinden Hoca Ali Şah, Mehmed Bey’e isyan etti ise de, Memlukların yardımıyla bu baş kaldırışı  bastırdı.

1365 tarihinde Mehmed Bey’in beyleri bir fırsatını bularak Mehmed Bey’i öldürüp yerine oğlu Ali Bey’i geçirdiler.  

Ali  Bey’in döneminde, hükümet işlerini ihmali neticesinde, kendisine bağlı bulunan şehir valileri bildiklerine göre hareket etmeğe başladılar. Sivas Valisi Hacı İbrahim, Amasya Valisi Hacı Şahgeldi Paşa, Tokat Valisi Şeyh Necip, Şarki Karahisar Valisi Selçuklu ailesinden Kılıç Aslan’ın elinde idi. Ali Bey, hükümetini kuvvetlendireceği yerde, sefahatle vakit geçirmekte idi.

 Bu kayıtsız davranışından istifade eden Karamanoğlu, Kayseri’ye saldırdı ve Kayseri’yi ele geçirdi. Ali bey, Kayseri Kadısı Burhaneddin Ahmed ile beraber Kayseri’den Sivas’a çekildiler. Sivas’a gelince Ali Bey Kadı Burhaneddin Ahmed’i kendisine vezir tayin etti. Bur haneddin Ahmed, Ali Bey’e itaat etmeyen beyleri itaate zorlaması için Ali Bey’i ikna ederek bağlı beylerin üzerine gönderdi ise de Ali Bey pek muvaffak olamadı.

 Amasya’ya yaptığı bir seferde Ali Bey vefat etti. 1360 tarihinde, Ali Bey’in yerine pek küçük yaşta olan İkinci Mehmed Bey geçti.

İkinci Mehmed’in küçük olmasından  dolayı, naipliğini seçimle Şarki Karaağaç Valisi Kılıç Aslan seçildi. Burhaneddin  Ahmed bir fırsatını bularak, Kılıç Aslan’ı öldürterek küçük hükümdara kendisini naip oldu.

 Ertena Devleti yarım asır Ertena sülalesi emrinde yaşadı. Kayseri, Sivas, Tokat  havalisinde bazı eserleri vardır. Kendi adıyla para bastırmışlardır. <1>

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

KADI BURHANEDDİN DÖNEMİ

 

Burhaneddin Ahmed, ilk tahsilini babasından aldı. Şam ve Mısır’da orta tahsilini yaptı. Kayseri’ye dönünce bir ara müderrislik yaptı. Kayseri’de Kadılıkta bulundu. 

Karamanoğlunun Kayseri’yi zapt etmesiyle, Ertena Bey’in torunu Ali Bey’in veziri oldu. Ertena Bey’in torunu Ali’nin vefatından sonra küçük yaşta yerine geçen İkinci Mehmed’in naibi oldu. Bir müddet sonra Küçük ikinci Mehmed’in yerine geçti. 

Erteana Beyliği döneminde Amasya Valisi olan Hacı Şad Geldi Paşa ile Burhaneddin Ahmed savaştılar. Amasya Valisi Hacı Şad Geldi Paşa savaşta öldü. Burhaneddin Ahmed 1380 tarihinde Sivas’ta hükümdarlığını ilan etti. 

Burhaneddin Ahmed, Ertena Beyliğine bağlı Amasya  Valisi Şad Geldi Paşanın yerine atanan Vali Ahmed, Ertena Beyliğini idare eden Ertena akrabaları, Memluk ve Osmanlı ordularıyla çekinmeden savaşmıştır.1389 tarihinde Memluklarca  Sivas’ta 40 gün süren kuşatmada Memluk ordusunu çekilmeye mecbur ettiği gibi, Yıldırım Beyazıt’ın bir ordusunu da Çorum tarafın da mağlup etmiştir. 

Burhaneddin Ahmed’in mahiyetinde bulunan Kara Osman Bey, Burhaneddin hmed’e muhalefet etmiş ve adamlarını alarak  Burhaneddin Ahmed’i terk etmişti. Burhaneddin Ahmed, Kara Ahmed’in bu davranışına kızarak ona  dersini vermeye karar vermiş ve peşine düşmüş, Kara Ahmed’e ehemmiyet vermeyerek işi gevşek tutmuş, Kara Ahmed bir fırsatını bularak Burhaneddin Ahmed’i yakalayarak Sivas Kalesi önünde 1397 tarihinde öldürüştür. Sivas’ı almak için uğraşmış fakat muvaffak  olamamış,  

Timur’un yanında Pişdar olarak bulunmuştur. Sivas ahalisi Burhaneddin Ahmed’in yerine oğlu Aleaddin’i geçirmek istemişlerse de, Alaeddin’in yaşının küçük olması ve Timurleng’in tehlikesi karşısında Sivas’ı Osmanlılara teslim etmişlerdir.

Burhaneddin Ahmed’in devleti 18 yıl devam etmiştir. Burhaneddin zamanına ait, Tokat ve Kayseri’de medrese ve çeşme eserleri vardır.<1> 

<1>Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

ÇORUM KIRKDİLİM SAVAŞI 

         Kadı  Burhaneddin  ile savaş çoktan başlamıştı  Eylül 1391  tarihinde Osmanlı ordusu Sivas’tan sonra Kadı Burhaneddin’in ikinci merkezi olan Kayseri  şehrine girmişti.<1>  

1393 başlarında Osmanlı ordusu Amasya’ya girmiştir. Amasya Beyliği, Osmanlılara tabi bulunmakla beraber, Kadı Burhaneddin tarafından son dere ce sıkıştırılıyordu.  

1392 Temmuzunda Çorum  yakınlarında Kırkdilim Meydan Muharebesinde Kadı Burhaneddin’in Şehzade Ertuğrul kumandasında ki  Osmanlı ordusunu  bozması, Şehzadenin bu muharebede ölmesi, iki devlet  arasında  münasebeti  son  derecede  gerginleştirmişti. <2>

Kadı  Burhaneddin Ahmed’in Osmanlı Padişahı  Yıldırım  Beyazıd’e karşı sağladığı bu başarı neticesin de Orta Anadolu’da nüfusu artmıştır. 

 

<1> Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı.

<2> Müneccim Başı Tarihi. Müneccim Başı Ahmed Dede. Tercüman 1001 Temel Eser :37.

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

OSMANLI DÖNEMİ

         1393 başlarında Osmanlı ordusu Amasya’ya girmiştir. Amasya Beyliği, Osmanlılara tabi idi. Burhaneddin Ahmed’in mahiyetinde bulunan Kara Osman Bey, Burhaneddin Ahmed’e muhalefet etmiş ve adamlarını alarak Burhaneddin Ahmed’i  terk etmişti.   

Burhaneddin Ahmed, Kara Ahmed’in peşine düşmüş, Kara  Ahmed’e  ehemmiyet vermeyerek işi gevşek tutmuş, Kara  Ahmed  bir fırsatını  bularak  Burhaneddin Ahmed’i yakalayarak Sivas Kalesi önünde 1397 tarihinde öldürmüştür.  

Sivas’ı almak için uğraştıysa da zapt etmeye muvaffak olamamış, Timur’ un yanında Pişdar olarak bulunmuştur. Sivas ahalisi Burhaneddin Ahmed’in yerine oğlu Alaeddin’i geçirmek istemişlerse de, Alaeddin’in küçük olması ve Tumirleng’in tehli kesi karşısında Sivas’ı, Osmanlılara teslim etmişlerdir. 

Burhaneddin Ahmed’in  devleti 18 yıl devam etmiştir. Burhaneddin zamanına ait; Tokat ve Kayseri’de medrese ve çeşme eserleri vardır.

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

KIZIL KOCA OĞULLARININ KATLİ        

Kızıl Koca oğulları etrafına topladıkları eşkıya ve evbaş taifesi ile devamlı Amasya ve Tokat çevresini yağmalıyorlardı.  

Amasya Valisi olan Yörgüç Paşa eşkıyayı hile ile ele geçirmeyi planladı. Kızıl Koca oğullarına padişahın ağzından bir mektup yazarak, Yörgüç Paşaya katılarak Canik vilayetini almak için ona yardım etmelerini bildiriyordu.  

Yörgüç Paşa padişahın ağzından yazdığı mektubun  mealinde, padişahın emriyle kendisine yardım etmelerini bildiren bir mektubu Kızıl Koca oğullarına yolladı. Kızıl Kocanın dört oğlu bu mektupları alınca yardım bahanesi ile giderek Yörgüç Paşa’yı ortadan kaldırıp, topraklarını elinden alırız diyerek bir plan yaparak yola çıktılar.  

Gelenleri Yörgüç Paşa’nın oğlu Hızır Bey Merzifon’da karşılayarak Amasya’ya getirerek Kızıl Koca oğullarını ayrı ayrı saraylarda konuk ederek pek çok ikramda bulundu. Bu ikramları gören Türkmenler büyük gurur duyarak, kendilerini emniyette hissedip, yiyip içmeye başladılar.  

Gece iyice sarhoş olan Kızıl Kocanın oğullarına ve adamlarına baskın yaptılar, savaşabilenleri kılıçtan geçirdiler, kalanları bir mahzene tıkıp dumanla boğdular. 

Aynı gece Çorum civarında bulunan aşiretlere baskın yaparak, kadın ve çocuklar hariç hepsini kılıçtan geçirdiler, hayvanlarını sürerek Amasya’ya döndüler.<1>

 

<1> Anadolu Beylikleri. İ.H. Uzunçarşılı.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ZEYTİN DERESİ KOCA KALESİ’NİN FETHİ 

         1426 tarihinde Osmancık Zeytin Nahiyesinde bulunan Koca Kayası adında müstahkem bir kale bulunuyordu.<1> Kalenin hakimi Haydar Bey adında yaşlı bir kimse idi. Haydar Bey’in Kasım adında bir oğlu varsa da bu oğlunun mevcudi-yetini merkezden saklar duyurmazdı. Saklama sının sebebi ise, çevre beyliklere sık sık oğlu ile hediyeler yollar, bu hediye yolladığı beyler tarafından oğlunun esir edilerek kalenin tesli-mine zorlanma korkusu taşırdı.  

Haydar Bey kale halkı ve askeri için bir kuşatma halinde yıllarca yetecek kadar erzak bulundururdu.  

Yörgüç Paşa bu durumu bildiği için kalenin kuşatılma ile alınmasının imkânsızlığını biliyordu.  

Haydar Bey’in Tayfur adında çok güvendiği adamını hediye ve vatlarla elde ederek bu ambarın yakılmasını sağladı.

Ambarın yakılması sonucunda Yörgüç Paşa gelerek kaleyi bulunup tımar  tayin  etti. Bunlarda ölünceye kadar Osmanlıla-rın hizmetinde kaldılar.<1> 

Osmanlı döneminde Çorum’un idaresinde fazla bir  değişiklik olmadı. Kanuni devrinde Çorum Sancak Bey’i olan Torunu Orhan Bey’i tayin ve ikame etmiş ve Sıklık Suyu’nu  Çorum’a  akıttırmıştır. Sokullu’nun Hazar Denizine hakim olmak emeliyle açtığı savaş sırasında Çorum mevkien ehemmiyetine binaen sancak beyi ile 50 sipahisi Çorum’da bırakmış  ve diğer askerleri Samsun Kırım yoluyla  Ejderhan   Seferine göndermiştir.  

Çorum’un şu kazaları ihtiva ettiği görülüyor: Çorum, İskilip, Katar, Osmancık, Sas, Hacıhamza olarak görülmektedir. 

 

 <1> Müneccim Başı Tarihi. Müneccim Başı Ahmed Dede. Tercüman 1001 Temel Eser :37

<2> Mahkeme-i şeriye sicilinde 1003 Hicri tarihi 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

KURTULUŞ SAVAŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÇORUM 

Çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtarmak için Atatürk ve arkadaşları tarafından Şam’da, Çorumlu Doktor Mustafa  Cantekin’in evinde kararlaştırılan Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin temelleri atılmıştı.<1> Sonradan bu cemiyetin adı İttihat ve Terakki Partisi olmuş, Çorum’da ise bu partinin tam kuruluş tarihi bilinmemektedir.  

Çorum İttihat ve Terakki Partisinin faaliyetlerinin olduğu, 1908 tarihinde ise idadi edebiyat öğretmeni Müfit Kemal, Çorum’da görevli yüzbaşı Selahattin’in öncülük ettiği Embiyazade İsmet (Eker), Mehmet Galip  (Kürkçü), Mehmet ve Mahmut (Gökeşme), Süleyman (Köstekçi), Madanoğlu  Hacı Salim Ağa, Çöplüoğlu Mustafa, Velipaşaoğlu Şevket, Tütüncüoğlu Mehmet ve Hacı Abdurrahman oğlu Tahsin tarafından temsil ediliyordu. Cemiyetin, sözü geçen en kuvvetli  üyesi  ise Madanoğlu Hacı Salim Ağa idi. <1> Birinci Dünya Savaşı yenilgisine kadar İttihat ve Terakki tarafından Çorum’da  haki-miyet sağlanmış, 1908 tarihinde kurulan Osmanlı Milli Mecli-sine Münir Çağıl  (İskilip) ile Ali Osman Bey bu parti tarafından seçilerek İstanbul’a gönderilmiş, 2. dönemde 1913  tarihinde Münir Çağıl  ile İsmet Eker seçilerek gönderilmişti.

Ocak 1919 tarihinde kurulan Hürriyet ve İtilaf Fırkası  4  Mart 1919 tarihinde Damat Ferit Paşa kabinesiyle iktidara geçin ce, Ankara Valiliğine Muhittin Paşa tayin olunmuş, Ankara’nın kazası olan Çorum’a ise Semih Fethi  Bey  Mutasarrıf  olarak atanmış, Semih Fethi Bey’in desteği  ile Çorum’ da  Hürriyet ve İttihat Fırkası kurulmuştu.Bu fırkanın ileri gelenleri Kadifeoğlu Abbas, Kürt Hacı Mustafa Efendi, Avukat Sabit, Avukat Kamil, Alaybeyoğlu  Hacı Sait ağa, Tülekoğlu Hacı Bey, Hacı  Abdur-rahmanoğlu Salim Ağa Kavukçuoğlu  Latif Ağa,  Battaloğlu  Enver Ağa ile Hayranoğlu İsmail Ağadır.

Birinci Dünya Savaşı sonunda dağılan İttihat ve Terakki Partisini Çorum’da tekrar kurma çabalarına ile savaş sonunda kurulan İhtiyat  Zabitleri Cemiyeti  üyeleri  ise; Osman (Köstekçi), Hamdi  (Kürkçü),  Sadık (Çorbacı), Cemal (Çorbacı) , Mustafa (Köksal), Mahir  (Tümer),  Osman  (Biberoğlu), Tozluburunlu Ahmet, Rıfat  (Kavukçu), Behçet  (Eyüboğlu), Damat  Şükrü, Haboğlu Mehmet, Nuri Uygur, Çetenoğlu Hacı Lort, Dirgen Şükrü, Abdullah Darenderli, Ziya Babaoğlu,  Sait Muddalip, Kürt Hafızın Tahsin, Nuri Güçlü, Lütfi Bilal,Çamlıcalı İsmail, İsmail Bozdoğan,  Kemal  Karafakı  bulunmakta  olup, Velipaşa otelinin  üst  katında bir odada toplanıyorlardı. <3> 

Çorum’da bu olaylar olurken 19 Mayıs 1919 tarihinde  Atatürk’ün Samsun’a çıkması ile Kurtuluş Savaşı için yaptığı girişimlerdir. Çorum’da ilk Müdafaayı Hukuk Cemiyetinin Sivas Kongresi sonrasında kurulduğu, Çorum’da cemiyetin yöneticiliğini Velipaşaoğlu Şevket  Bey’in yaptığı bilinmektedir. <4> 

İstanbul’un işgali ile Meclis-i Mebussan’ın  tatili üzerine, Mustafa Kemal‘ in  Anadolu’da bir meclis toplama ve yeni bir hükümetin  kurulması için engel kalmadığı, 19 Mayıs 1920 tarihinde Mülki Amirlere ve Kolordu Kumandanlarına bir seçim talimatı göndererek, en geç on beş gün içerisinde seçim yapılmasını istemiştir.  

Ankara’da kurulacak meclise İstanbul’dan kaçabilen eski Meclis-i Mebussan üyeleri ve yeni seçilecek mebusların toplanacağı bildirilmişti. Bu talimat gereği Çorum’da seçim yapılarak, Büyük Millet Meclisi için beş şahıs seçilmişti. Bunlar: Ferit Bey (40 yaşında olup Kastamonu Defterdarı), Fuat  Bey (37 yaşında Mülkiye Müfettişi), Haşim Bey (44  yaşında Dava Vekili), Mumcuzade Sıdık Bey (40 yaşında Çiftçi, Tüccar Mecitözü Belediye Reisi) ve  Doktor Akif Bey idi.  

Atıf Bey’in kanaatı siyasetine uygun bulmadığından mebusluktan istifa ettiği, seçilen 6 ve 7. Sırada  bulunan şahısların   mebusluğu kabul etmediklerinden Dr. Atıf Bey’in yerine 8.sırada bulunan, Sabıkzade Abdurrahman  Bey (48)  yaşında İdadi öğretmeni  ve  Sivas, Çorum delegesi)’nin 5. mebus olarak 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcisi olarak katıldılar. 

21 Temmuz 1920 tarihinde İstanbul’dan gelen İsmet (Eker) Beyde katılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Yozgat’da başlayan ve Çorum, Alaca ve Ortaköy de etkinliğini gösteren Çapanoğlu isyanı, Çerkez Ethem Bey kuvvetlerinin gelmesi ve bu kuvvetlerle Çorum gönüllülerinin katılmasıyla bastırılmıştır. 

Dr. Atıf ve Kadife Abbas’ın padişah taraftarları bir ayaklanma başlatması girişimi ise birkaç çapulcudan başka taraftar bulunmaması, bu şahısların Çorum dışına kaçmaları ile kapanmıştır.  

Kurtuluş Savaşında Çorum’dan askere alınanlardan başka, Sakarya Savaşında çıkartılan Tekalif-i Milliye hükümlerine layıkıyla yerine getirilmiş, toplanan ulaşım hayvanları ve  taşıtları verilmiş, ayrı yeten bu hükümlerde geçen askeri malzeme nakliyesini yapmıştır. 

Savaş boyunca Hıdırlık Şeyhi’nin kurduğu Çorum taşıma örgütü 35 deve, 4 çift atlı araba ile Çorum- Samsun, Samsun - Çorum, Sungurlu yoluyla Ankara’ ya cephane ve askeri malzeme taşınmıştır. Çorum savaş nedeniyle Karadeniz’den Ankara’ya taşınmıştır. Çorum savaş nedeniyle Karadeniz’den Ankara’ya ziyarete gelen yabancıların Çorum’dan geçerken konaklamalarında bu misafirler ağırlanmıştır.  

Kurtuluş Savaşı zamanında Çorum’un şehitleri ilçeleriyle birlikte 1516 olduğu ve Türkiye genelinde savaşa katılıp şehit olanların toplam sayısı  36.236 olduğu düşünülürse, Çorum şehitlerinin Türkiye genelinin %5’ine tekabül ettiği görülür ve şehitlerimizin o tarihte ki şehir toplam nüfusunun %  2’si olduğu görülmektedir. Gazi sayısı verilen 1510 madalya ile sabittir.  

2. Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliğine İsmet Eker seçilmiş, 29 Ekim 1923 tarihinde saltanatın ilgası ve Atatürk’ün Reisicumhur seçildiği oturumları yönetmiştir. 

Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki günlerde Çorum ve civarın da kayda değer tarihi bir olay olmamış, normal olarak yönetilmiş, günün şartları ve iktidar olaylarının olağan seyri devam etmiştir. .<5> 

Yakın  zamanda olan menfur Çorum olayları ilimizi ekonomik ve kardeşlik yönünden etkisi altına almaya çalışmışsa da bu kışkırtıcı hareketler Çorumluların sağ duyusuyla unutulmaya yüz tutmuştur.

 

<1>İhsan Sabuncuoğlu

<2>Atatürk Ansiklopedisi Vatan ve Hürriyet Cemiyeti bölümü.

<3> 1967 Çorum İl Yıllığı

<4>Çorum tarihi 5.Hitit Fes.Kom.

<5>Bakınız Merkez İlçe Belediye Başkanları ve Mutasarrıf ve Valiler bölümü.

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’DA TARIM

 

         İlimiz, Amasya, Çankırı, Sinop, Samsun, Kastamonu, Yozgat ve Kırıkkale illeri ile komşudur.

Karadeniz bölgesi ve Orta Anadolu bölgesinin kuzeyinde yer alır.  12820 km2 yüz ölçümüne sahiptir ve arazisi kullanım cetveli 1.levhada 2.levhada ise ilçelere  göre detaylı olarak   gösterilmiştir. Bu levhada görüldüğü üzere 6229.49 km2 alanda tarım yapılmaktadır.

Bu arazinin 2090 km2 sulanabilir arazi olmasına karşın, 740 km2 sulanabilmektedir. 740 km2 nin 300 km2 sulama tesis- leriyle, geri kalan kısım ise mevcut yeraltı suları ve akarsularla  sulanmaktadır.

Sulama amacıyla yapılan baraj ve göletlerin çizelgesi Coğrafya bölümünde verilmiştir. Göletlerin balıklandırılma çalışmaları üçüncü levhada gösterilmiştir. 

Çorum’un iklimi; kuzey kısımlarında Karadeniz iklimi görülmesine rağmen İç Anadolu iklimi daha yo-ğun görülür. Yağışlar normalin altında bulunmaktadır. 1929 - 1994  yılları  yağış  ortalaması  Coğrafya bölümünde  gösterilmiştir. Bu  grafiğe göre: Merkez ilçede 401, Alaca’da  361,  Bayat’ta 693,  Boğazkale’de 555, İskilip’te  524,  Mecitözü’nde  439,   Osmancıkta  388,  Ortaköy’de  411, Kargı’da  329, Uğurludağ’da 523  ve Sungurlu’ da 308 milimetredir

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

 

İLİMİZDE TARIM VE TARIM SİSTEMLERİ

İlimizde topraklarının büyük bir bölümü kıraç topraklar kapsar. İlimiz genelinde yağışların az olması tarım imkanını yağışların düzenine bağlıdır. Bu faktörlerin birleşiminde tarım yapılan yerlerde toprak nadasa bırakılarak, toprağın su birikimi ile toprağın dinlendirilmesi mecburiyetindedir.

 Tarım alanlarının  sulanabilir olan yerlerde sulu tarım yapma imkanı bulunmakla beraber, Çorum’un genelinde kuru tarım yapılmaktadır.

Yeni yapılan gölet ve sulama sondajları neticesinde sulu tarım yapılabilecek arazi yerlerinin çoğaltma çalışmaları  hızla devam edilmektedir. Sulu tarım yapılan yerlerde sebze ve meyve yetiştiriciliği ileri gelmiştir.

            İlimizde güzlük ve yazlık ekim yapılmaktadır. Güzlük ekim adıyla anılan ayın ortasından Aralık ayı sonuna kadar havaların imkân verdiği zaman yapılır.  

Çorum iklimi için en iyi ekim zamanıdır, kış mevsiminde gelen yağışlar neticesinde tohum toprak altında kalması nedeniyle yeşerme sürecince su miktarı bir miktar giderilmiş olur, bu ekim tarzı için buğday öngörülür.  

Yazlık ekim ise ilkbaharda yapılan sulu tarım yapılabilir yerler için geçerlidir, bu ekimi yapılanların başında, yumuşak buğday çeşitleri, arpa, şeker pancarı, çeltik ve sebzeler gelir. Levha 4’te  1975-1994 arası üretim gösterilmiştir.

 

 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

HAYVANCILIK

         Çorum ekonomisinin tarımdan sonra büyük payını  hayvancılık kapsar.  

Canlı hayvan ticareti, besiciliği hızlandırmış, kurulan süt fabrikası ise süt  hayvancılığını canlandırmıştır. İl genelinde toplam hayvan sayısı 1993 Tarım Müdürlüğü verilerine göre 607.000 civarındadır. Genel durum levha 5’te gösterilmiştir.  

Eti için beslenen hayvan sayısı 1993 Tarım Müdürlüğü verilerine göre 571.500 civarındadır, büyük ve küçükbaş hayvan çizelgesi 6’ıncı levhada gösterilmiştir. Son yıllarda yumurta tavukçuluğu alanında Türkiye genelinde söz sahibi olan tavuk çiftlikleri kurulmuş 1997 tarihinde faal olarak 135 tavuk çiftliği olup 450 milyon yumurta üretimi gerçekleştirilmiştir.  

Bir kaç adet özel balık üretim havuzları faaliyetine devam etmektedir, bıyıklandırılan göletler sportif balıkçılık için halkın hizmetinde olup levha 4’te gösterilmiştir.

 

 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Bağ

10.286

Meyvelik

2.689

Sebze

7.985

TOPLAM

20.960

 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Çayır

5.530

Mera

135.703

TOPLAM

141.233

 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Orman alanı

365.628

TOPLAM

365.628

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Yerleşim alanı

21.885

Su yatakları

480

Kayalık

126.926

Diğerleri

2.900

TOPLAM

152.191

 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Yerleşim alanı

21.885

Su yatakları

480

Kayalık

126.926

Diğerleri

2.900

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Hububat

381.663

Endüstriyel bitki

36.431

Baklagiller

43.629

Yem bitkileri

22.136

Nadas

118.129

TOPLAM

601.988

 
 

LEVHA  1  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelerine göre ekili ve diğer araziler Ha.

ARAZİ DURUMU

 

Yerleşim alanı

21.885

Su yatakları

480

Kayalık

126.926

Diğerleri

2.900

TOPLAM

152.191

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  2  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md. Çorum il ve ilçelerine göre genel arazi dağılımı Ha.

ARAZİ DURUMU

 

GENELTOP.

Tarım arazisi

 

622.948

Çayır ve meralar

 

141.233

Orman arazisi

 

365.628

Yerleşim alanı

 

21.885

Su yatakları

 

480

Kayalık arazi

 

126.926

Diğerleri

 

2.900

TOPLAM

 

1.282.000

 

 

LEVHA  2  Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md. Çorum il ve ilçelerine göre genel arazi dağılımı Ha.

ARAZİ DURUMU

 

GENELTOP.

Tarım arazisi

 

622.948

Çayır ve meralar

 

141.233

Orman arazisi

 

365.628

Yerleşim alanı

 

21.885

Su yatakları

 

480

Kayalık arazi

 

126.926

Diğerleri

 

2.900

TOPLAM

 

1.282.000

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  4 Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md. 1975-80-85-90 ve 1994 Çorum’da tarımsal üretim 1000 ton

CİNSİ

1975

1980

1985

1990

1994

Buğday

345.55

360.00

417.19

686.34

630.71

Arpa

162.00

160.00

134.26

200.14

185.55

Mısır da.

8.00

13.15

1.40

0.92

0.47

Şeker pancarı

20.2.32

190.00

262.65

322.61

327.795

Ayçiçeği

4.80

6.00

17.83

19.47

14.19

Kuru fasülye

2.00

2.25

2.95

2.69

1.82

Yeşil merci.

5.55

14.40

30.16

30.81

16.73

Nohut

3.00

9.00

11.23

18.58

15.21

Patates

75.00

62.00

30.80

39.55

38.60

Kuru soğan

42.00

37.00

167.84

127.22

173.46

Domates

8.00

50.00

61.46

48.32

392.17

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

 

LEVHA  5 Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçeleri cins ve ırklarına göre 1992-1993 hayvan sayısı

Hayvan cinsi

1992

1993

Koyun

403.003

272.887

Kıl keçisi

39.448

47.318

Tiftik keçisi

29.622

22.701

Sığır

241.348

221.392

Manda

24.236

14.165

At

3.387

2.749

Eşek

27.330

23.238

Katır

3.281

2.604

TOPLAM

773.647

609.047

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  6 Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md.Çorum il ve ilçelere göre 1994 büyük ve küçükbaş hayvan sayısı

İLÇELER

Büyükbaş

Küçükbaş

Merkez ilçe

55.610

49.400

Alaca

22.500

38.160

Bayat

16.615

14.080

Boğazkale

7.213

11.950

Dodurga

3.000

2.100

İskilip

26.687

27.120

Kargı

13.717

32.850

Laçin

6.008

8.320

Mecitözü

22.620

33.330

Oğuzlar

3.117

3.482

Ortaköy

8.157

7280

Osmancık

19.254

41.430

Sungurlu

27.300

47.400

Uğurludağ

9.685

13.176

TOPLAM

241.483

330.087

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

LEVHA  6 Çorum ve Tarım 1994 Tarım İl Md. Çorum il ve ilçelere göre 1994 büyük ve küçükbaş hayvan sayısı

İLÇELER

Büyükbaş

Küçükbaş

Merkez ilçe

55.610

49.400

Alaca

22.500

38.160

Bayat

16.615

14.080

Boğazkale

7.213

11.950

Dodurga

3.000

2.100

İskilip

26.687

27.120

Kargı

13.717

32.850

Laçin

6.008

8.320

Mecitözü

22.620

33.330

Oğuzlar

3.117

3.482

Ortaköy

8.157

7280

Osmancık

19.254

41.430

Sungurlu

27.300

47.400

Uğurludağ

9.685

13.176

TOPLAM

241.483

330.087

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’DA EĞİTİM

 

CUMHURİYET ÖNCESİ

Anadolu’nun Türkleşmesinden  sonraki  karışık devirde iskana açılan Çorum ve civarı,tam yerleşik dü zene geçmeden çeşitli beyliklerin  egemenliğine  geçmiş olması  eğitimin  ne  seviyede  yapıldığı tam bilinmemekle beraber, Alaca ilçesinde Karahisar  Temürü  denilen köyde, Hicri 665 Miladi 1266 tarihinde  Hüsameddin Timur’un yaptırdığı, bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medrese vakfiyesi ile bilinmektedir.<1>

               Evliya Çelebi seyahatnamesinde: “...Erbab-ı maarifin  nükteşinas çelebileri, ulema ve suhedası, yaran-ı garib-üddiyar adamları çoktur.....” demektedir. <2> Bu açıklamadan da anladığımız gibi Çorum Cumhuriyetten önce de eğitime önem veren bir şehir olduğu bilinmektedir.

 

Osmanlı İmparatorluğunun ilk dönemlerinde Amasya’nın önemini anlatmaya gerek görmüyorum. Bu  dönemlerde sonra Amasya ilim ve irfan diyarı olmaya devam ederek şehzadelerin yetiştiği bir şehir olmuştur, bu sebeplerde göz önüne alınca, Çorum’un bu  kültürden nasibini alması tabiidir.

Bilinen bir çok müderris şehzade hocalığı yaptığı bilinmektedir.<3>Çorum merkezde bilinen Hicri 980 Miladi 1572  tarihli  vakfiyede <4>  Hacı Sinan b. Mustafa adında bir zatın, Çorum Esirüddin mahallesinde kendi adıyla anılan bir  muallim hane açarak Çorum’da  ve  kazalarda bulunan  menkullerinin 1/8’ini  vakıf  ederek  gelirinin 1 /10’u mütevelliye, 2 dirhem muallime yevmiye omak üzere vb.emirlerini Hicri 1158 tarihinde padişah beratıyla tasdik olunmuş, yine Hicri 1595 tarihli beratta ise muallimhaneye  sübyan (ilk okul) muallimi olan Mahmud ve Ahmed kardeşlerin adı geçmektedir. Hicri1004 Miladi 1595 tarihinde <1> Hacı Mehmed kızı Zehra na-mında bir hatun,Dari Kura adıyla Çorum Sabuncuoğlu mahallesinde bir mektep açıyor ve 8 dükkan  ile 1000 dirhem vakıf ediyor. Şeriye Sicil Defteri 34’üncü sayfa sında <2>Sofular mahallesinde Çırak Hoca demekle bi linen Mektebi Sübyan bulunduğu,yine;Hicri 1258 Mila di 1832 tarihli Şeriye Sicili defterinin 74’üncü sayfasın da <3> Padişahın emriyle,Çorum ve Karahisarı Temur-lu ve diğer kazalarda çocuklarının tahsile verilmesinin padişah iradesi olduğu,Şeriye Sicili defteri 96’ıncı say fa Hicri 1270 Miladi 1853 tarihli <4> Çorum’da  Akpınar mahallesinde Hacı  Ali  Efendi  b.  Mahmud’un menzil hanesi vakıf ettiği bu menzilhanenin dershane ve mek tep ile dolaplarında kitapları bulunduğunu bildirmekte- dir,yine aynı sicilin 59’uncu sayfasında <5> Emine binti Hacı Hüseyin namı hatun tarafından Gülalibey mahallesinde  bulunan  Ömer  Nebci Medresesi bulunduğu, Çorumlu Dergisi <6> müderrislerin,talebelerin ve hizmet karların alacağı ücretler belirtilmekte,Kurdzade Süley-man Ağa Medresesine  Hacı  Ali Efendi tarafından 14 oda  olan medreseye  4  oda  ilave ettirdiği, ayrıyeten  taştan  bir  kütüphane binası,cami ve şadırvan yaptır dığı bilinmektedir. <1>Yukarıda verdiğimiz kaynakçalardan anlaşılacağı üzere Cumhuriyetten önce  Çorum, Sungurlu, İskilip ve Osmancık’ta bulunan okulların, okul sayıları ile nüfus oranlarına göre oldukça fazladır.

         Çorum  merkez ilçede Rüştiye (orta okul) 1876 tarihinde açıldı. 1899  tarihinde İskilip ve Sungurlu’ya da  Rüştiye açılmıştır. 1902 tarihinde idadi (lise)  açılmış, 1902  tarihinde  Çorum Kız Rüştiye ile beraber, 1İdadi, 1Erkek Rüştiye, 6 Sübyan, 1Ermeni ve 1 Rum okulu  bulunmakta idi. Ayrı yeten Ünas Mektebi Rüştiyesinde talebe vesaire erkek ve kadınlardan isteyenlere öğrenmeleri için, Burdur’dan bir alacacı ustası (elbiselik kumaş) getirilerek nefis alaca imali için dersler verilmektedir.<2>

<1> Çorumlu Dergisi  7.sayı S.37 ve 45.sayı Yer adlarının önemi N.Köseoğlu

<2> Evliya Çelebi Seyahatnamesi

<3> Bakınız Kaynak Eserler :4 /4  Çorumlular

<4> Bakınız kaynakça 1 numara

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

CUMHURİYETTEN SONRA MİLLİ EĞİTİM

         İdadi mektepleri 1924-1925 öğrenim yılında orta okul haline getirildi. Erkek ve kız idadileri birleştirilerek 3 yıl sonra tek orta okul halinde öğretime devam ettiler. <3>

         1928 tarihinde eğitim Latin harfleriyle  yapılma-ya  başlanınca, 1928 - 1938 tarihleri arasında  16  ya- şın üstündeki büyükler için Ulus Okulları  açılarak Latin  harfleriyle okuma  yazma  öğretilmiş, bu okullarda 20.278 kişi kayıt olmuş,9710 kişiye okuma yazma kur su diploması verilmiştir. Bu sayıya il dahilinde çalışan memur sayısı dahil değildir. <4>

 

 

İLK OKULLAR

         1932-1933 Milli Eğitim istatistiklerinden Çorum genelinde 98 ilk okul,166 erkek öğretmen,40 kadın öğ retmen ve 4861 erkek öğrenci ve 2036 kız öğrenci bulunmaktadır. Bakınız bu konunun 1.Levhasında ilçele-re  göre ayrım  bulunmaktadır. 1937 - 1938 Bakınız bu konunun  2. levha, 1941 - 1942   Bakınız  bu  konunun 3.Levha,1952-1953 Bakınız bu konunun 4. Levha, 1963  Çorum İl Yıllığında;655 ilk okul 1571 toplam öğretmen ile  42.590  erkek ile  28.409  kız öğrenci ve 1973 Ço-rum İl Yıllığında;835 ilk okul ile 2523 öğretmen 82.595 öğrenci bulunmaktadır.1996-97 tarihinde  ise;  Çorum  genelinde 805 ilk okul ve 88 taşımalı ilk okul ile, 2523  öğretmen  ve  64.736  öğrenci bulunmaktadır. Bakınız bu konunun 5.Levha. <1>

         Çorum’da özel sektörün öğretim yaptığı ilk  okul lar açılmaya başlanmış  olup bunlar;Özel Çorum,Özel Pınar ve Özel Bereket ilk okullarıdır.1997-98  öğretim  yılında ilk okullar  ilköğretim  okulu olmuştur. 1997-98 istatistikleri, Bakınız  bu konunun 6 ve 7. Levha.<1>

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 

ORTA ÖĞRETİM

         1949 -1950 öğretim yılında Çorum Lisesinde 25 öğretmen,137 erkek öğrenci,14 kız öğrenci bulunmak-ta idi. 1969-1970 öğrenim yılında Çorum  genelinde  3  lise bulunmakta olup,939 erkek 178 kız öğrenci, 1971-1972 öğrenim yılında 5  lise olup, 1355 erkek, 286 kız öğrenci <1> ve  1996 - 1997 öğrenim yılında Çorum ge-nelinde 51 lise ile 18.420  öğrenci  öğrenim görmektedir.

          Orta  öğretim ilimizin mevcut ilçe,belde ve köylerde ihtiyaca göre  açılmaları tarih sırası ile şöyledir : 1924 Çorum Orta okulu,1933 İskilip Orta  okulu, 1941 Çorum Kız Sanat Enstitüsü,1943-44 Çorum Erkek Sanat Orta okulu,1943-44 Kız Sanat Orta okulu,1948-49 Sungurlu Orta  okulu, 1949-50  Osmancık Orta okulu, 1951-52 Alaca Nedim Turgay Orta okulu,1952-53 Kargı  Orta okulu, 1953  Çorum  İmam Hatip  Okulu,1953 Mecitözü  Orta okulu,1955 Çorum İlköğretmen Okulu, 1965-66 Bayat Orta okulu,1965-66 Sağlık Okulu,1966 1966 -67 Ortaköy Orta okulu,1967 Çorum Ticaret Lise si, 1967-68   Dodurga  Orta okulu, 1967-68  Sungurlu Lisesi, 1968-69  Boğazkale  Orta  okulu, 1970-71 Ce-milbey Bucağı Orta okulu,1970-71 İskilip Lisesi,1970-71 İskilip Sanat Enstitüsü,  1970-71 Kargı Hacıhamza  Orta  okulu, 1970 - 71  Karaören  Orta okulu,1970-71 Osmancık  Lisesi ,1970-71 Seydim Orta okulu,1970 -71 Uğurludağ  Orta okulu,1971-72 Alaca,İskilip,Mecit- özü, Osmancık, Sungurlu  Akşam  Sanat Kız Okulları, 1971-72 Alaca Lisesi, 1971-72  Başpınar Orta  okulu, 1972-73 Laçin Orta okulu,1972-73 Çampınar Köyü Or ta okulu,1972-73 Çıkrık Köyü Orta okulu,1972-73 Çam pınar   Köyü  Orta  okulu, 1972-73  Yeniçamlıca  Orta okulu,1972-73 İskilip Kız Sanat Orta okulu,1973 Küre Köyü Orta  okulu, 1973-74  Kargı Lisesi, 1973-74 Me-citözü Lisesi,1973-74  Merkez  İlçe  Akşam Kız Sanat  Okulu,1966 Çorum Kız İmam Hatip Lisesi ile öğretime devam edildi. Çorum merkez ilçede ;Cumhuriyet Lise- si,Fatih Lisesi,1984 Anadolu Lisesinin açılması ile Ana dolu Lisesi bünyesinde 1992 tarihinde Anadolu Öğret men Lisesi  ve  1996-97  öğretim yılında Anadolu Fen Lisesi  açılmış,geçici olarak Cumhuriyet Lisesi bünye-sinde  Anadolu  İmam Hatip Lisesi ile ilçelerde  Alaca  Anadolu Lisesi,Merkez ilçe  Çok Programlı Lise,Alaca Çok  Proğramlı  Lise, Alaca  İmam  Hatip Lisesi,Alaca Kız Meslek Lisesi, Boğazkale Lisesi,Bayat Lisesi, Ba-yat Çok Programı  Meslek  Lisesi, İskilip  İmam  Hatip Lisesi,İskilip Sağlık  Meslek  Lisesi, Laçin Lisesi,Narlı Çok Programlı Lise,Oğuzlar Lisesi,Ortaköy Lisesi, Os mancık  Anadolu Lisesi, Osmancık İmam Hatip Lisesi, Osmancık Kız Meslek Lisesi, Sungurlu  Anadolu Lise si, Sungurlu Endüstri  Meslek Lisesi,Sungurlu Ticaret Lisesi,Sungurlu Sağlık Lisesi,Uğurludağ Lisesi olarak tespit edebildim.

              İdadi mektepleri 1924 tarihinde orta okul hali ne getirildikten 3 yıl sonra Çorum Orta okulu adı altın-da 1 okul olarak  öğretimine  devam  etti. Çorum  Orta okulu 1946 -1947 öğretim yılına kadar müstakil olarak çalıştı, bu tarihten sonra orta okulun bünyesinde lise yi görmekteyiz.<2>1924-1927 tarihleri arasında Çorum Orta okulunda;10 öğretmen,140 erkek öğrenci 10  kız öğrenci bulunmaktaydı.1966-1967 öğretim yılında ikinci  bir  orta okul olarak  Eti Orta okulunu görmekteyiz, Çorum Lisesinden ayrılarak orta okul olan bu okulun ; 26  öğretmen,1402  erkek  öğrenci ve 313 kız öğrenci bulunmaktaydı. 1969- 1970  öğretim  yılında   merkez ilçeye  Atatürk  Orta  okulu açıldı,bu iki orta okulda 47 öğretmen 2110 erkek öğrenci ve 443 kız öğrenci öğretim  görmekteydi. <1> 1996 - 1997  öğretim  yılında  ise merkez  ilçede 5 lise bünyesi dahil 10760 öğrenci öğrenimine devam etmektedir.<2>

         Eğitim  uygulamaları iki kademeli örnek okulların açılması ile ilköğretim okulları açma kararıyla, bazı ilk okullar bünyelerinde  orta  okul olarak iki kademeli olarak öğrenimlerine devam ettiler. Yeni yapılan okul lar  bu kapsamda eğitim yapmaları ile Çorum genelinde 1996-1997 öğretim yılında ; 17 bağımsız orta okul, 68  ilköğretim okulu ve 24 lise bünyesinde olmak üze-re 109 orta okul öğretim vermekteydi.<3>

         1997- 1998 öğretim yılında yeni Öğretim Kanunu ile bazı okulların isimleri ile bazı okulların birleşme si dışında bütün ilk okullar ilköğretim  okulu haline ge tirildi.

Bunlar; Atatürk İlk okulu Başöğretmen  ilköğretim okulu, Atatürk Orta okulu Atatürk İlk öğretim okulu, Bahçelievler Orta okulu Dumlupınar İlk okulu ile bir leştirilerek  Dumlupınar İlköğretim okulu, Yunus Emre ile Doktor  Sadık ilk okulları birleştirilerek Doktor Sadık İlköğretim okulu adını  aldılar. Eti  Orta okulu ise Eti Lisesi oldu.

<1> Çorum Millieğitim Müdürülüğü 1996-97 1997-98 İst.

<2>İ.Sabuncuoğlu Çorum Tarihine Ait Derlemelerim II.C.

<3> Bakınız bu konunun 5.Levha.  

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

YÜKSEK ÖĞRENİM MESLEK YÜKSEK OKULU

 

         Çorum  Meslek  Yüksek Okulu, Milli Eğitim Ba-kanlığına  bağlı olarak branşlarında ara elaman yetişmek  üzere,öğrencilere teknik bilgiler vermek amacıyla Makine Yüksek Okulu olarak 1975-76 öğretim yılında  kuruldu. Sonradan,iktisadi ve idari programlar bö-lümleri  ilave  edildi.1982 tarihinde çıkartılan 41 sayılı Kanun  Hükmündeki  Kararname  ve 27 Haziran 1987 tarihinde  çıkartılan 3389  sayılı Kanunla Samsun On-dokuz Mayıs Üniversitesi  bünyesine  alında, 11 Temmuz 1992 tarihinde ise 3837 sayılı Kanunla Gazi Üni- versitesine  bağlandı. Okulda  ön  lisans düzeyinde  2  yıllık  öğrenim yapmakla 11 değişik  program  mevcuda ilaveten 1994 - 95 öğrenim yılında II. öğretime baş lamıştır. Okulun ihtiyacını  düzeyde olmazsa da  kitap  açısından  yararlanılabilecek  bir  kütüphanesi  bulunmaktadır.1996-97 öğretiminde 14 sınıf bulunmaktadır.

 

 

İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

         Fakültenin ilk  açılması  için  girişimde bulunan İMVAK’tır. Dönemin  Milletvekili  A. Türkoğlu   tarafın-dan  desteklenmesi  neticesinde,   Müftülük  nezdinde bulunan  Mimar Sinan mahallesinde  bulunan  binada 7 Kasım 1993 tarihinde Gazi Üniversitesi bünyesinde faaliyete  geçmiş,  fakültenin  resmi  açılışı  17  Kasım 1993 tarihinde yapılmıştır.

         Fakültenin  ilk dekanı  Prof.  Dr. Nacı Bolay’dır. Bolay’ın rahatsızlığı nedeniyle ayrılmasından boşalan dekanlığa,Samsun İlahiyat  Fakültesi Dekan Yardımcı sı  Prof. Dr. Hasan  Katipoğlu  atanmış,29 Aralık 1995 tarihinde  ailesiyle  birlikte geçirdiği bir trafik kazasın-da vefat etmiştir. Boşalan  kadroya  Prof. Dr. Hüseyin Algül getirilmiştir. Fakültenin bünyesin de; 3 hazırlık,1 birinci,1 ikinci,1 üçüncu ve 1 de dördüncü sınıf bulunmaktadır. Öğrenci  kontenjanı  YÖK  ve  ÖYS kanalıyla  belirlenmektedir.   Fakültenin  bünyesinde  düzenli ve zengin bir kütüphanesi vardı.

 

   

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

1.Levha

1932-33 Çorum’da ilk okulların  ilçe ve köy istatistiği

ÇORUM

 İlçe ve köy

İlkokul sayısı

Toplam öğretmen

Öğrenci toplamı

 

 

Erkek

Kadın

Erkek

Kız

Merkez

6

17

22

812

426

Merkez Köyleri

18

19

1

460

209

Alaca

1

5

1

92

57

Alaca köyleri

 

15

--

385

143

İskilip

13

12

4

352

94

İskilip köyleri

3

17

--

440

130

Mecitözü

1

6

1

131

96

Mecitözü köyle

23

26

1

711

266

Osmancık

2

6

3

181

67

Osmancık köy

16

18

1

576

206

Sungurlu

2

8

4

244

121

Sungurlu köyle

15

17

2

476

233

Toplam

98

166

40

4861

2038

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

2.Levha

1937-38 Çorum’da ilk okulların  ilçe ve köy istatistiği

 

ÇORUM

İlçe ve köy

 

İlkokul sayısı

Toplam öğretmen

Öğrenci toplamı

Erkek

Kadın

Erkek

Kız

Merkez

6

136

37

1008

513

Merkez Köyleri

7

1937-38 Maarif istatistiklerin de okullar sınıflara göre taksim edildiği için sağlıklı öğretmen ayırımı

460

193

Alaca

1

141

36

Alaca köyleri

5

388

87

İskilip

2

528

183

İskilip köyleri

6

594

158

Mecitözü

1

165

63

Mecitözü köyle

6

493

102

Osmancık

2

208

105

Osmancık köy

4

325

180

Sungurlu

2

271

118

Sungurlu köyle

5

276

129

Toplam

47

136

37

4857

1862

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

3.Levha

1941-42 Çorum’da ilk okulların  ilçe ve köy istatistiği

 

ÇORUM

İlçe ve köy

 

İlkokul sayısı

Toplam öğretmen

Öğrenci toplamı

Erkek

Kadın

Erkek

Kız

Merkez

6

132

56

1148

536

Merkez Köyleri

8

1941-42 Maarif istatistiklerin de okullar sınıflara göre taksim edildiği için sağlıklı öğretmen ayırımı

600

217

Alaca

1

203

47

Alaca köyleri

6

373

107

İskilip

2

452

87

İskilip köyleri

6

549

103

Mecitözü

1

253

93

Mecitözü köyle

8

634

113

Osmancık

2

258

100

Osmancık köy

6

427

145

Sungurlu

2

338

171

Sungurlu köyle

8

507

134

Toplam

58

132

56

5792

1853

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

4.Levha

1952-53 Çorum’da ilk okulların  ilçe ve köy istatistiği

19521-53 Maarif istatistiklerin de okullar sınıflara göre taksim edildiği için sağlıklı öğretmen ayırımı

ÇORUM

İlçe ve köy

İlkokul sayısı

Toplam öğretmen

Öğrenci toplamı

 

 

Erkek

Kadın

Erkek

Kız

Merkez

7

409

14

1270

879

Merkez Köyleri

78

1952-53 Maarif istatistiklerin

de okullar sınıflara göre taksim edildiği için sağlıklı öğretmen ayırımı yapma imkanı

2761

1495

Alaca

1

287

213

Alaca köyleri

39

1653

1026

İskilip

3

659

402

İskilip köyleri

30

1361

703

Mecitözü

1

219

211

Mecitözü köyle

42

2178

1170

Osmancık

2

297

212

Osmancık köy

27

1190

616

Sungurlu

2

368

232

Sungurlu köyle

44

1882

890

Toplam

270

409

14

14143

8049

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

5.Levha

1996-1997 Çorum Milli Eğitim Müd.

genel okul ve öğrenci istatistiği

İlçe ve köy

İlkokul ve taşımalı sistem

Ortaokul bağımsız,        2 kademeli

Lise

Meslek lisesi

İlçe ve

 köy

okul ad.

Öğren

Ade.

okul ad.

Öğren

Ade.

okul ad.

Öğren

Ade.

Merkez ve köy

203+18

22208

26

10760

15

9936

Alaca ve köy

75+17

5696

14

2163

5

1358

Bayat ve köy

58+1

4228

6

849

2

327

Boğazkale,köy

16

1130

2

214

1

81

Dodurga,e köy

11+7

1077

4

378

1

207

İskilip ve köy

86+13

5256

7

1759

4

1095

Kargı ve köy

49+8

1661

5

456

4

255

Laçin ve köy

15+2

1053

3

264

3

179

Mecitözü,köy

58+1

2966

5

905

2

574

Oğuzlar,köy

12

946

3

221

1

189

Ortaköy, köy

20+1

1391

4

417

1

245

Osmancık,köy

82+7

5233

12

1993

5

1707

Sungurlu, köy

101+10

10254

16

3220

6

2117

Uğurludağ,köy

20+3

1639

2

236

1

150

Toplam

805+88

64736

109

23835

51

18420

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

6.Levha

1997-1998 Çorum Milli Eğ. Md.

Genel Anaokulu okul ve öğrenci öğretmen is.

Anaokulu Sayısı

1

Anasınıfı Sayısı

46

Uygulamalı Anasınıfı Sayısı

5

Okul öncesi öğrenci sayısı

1043

Okul öncesi öğretmen sayısı

87

 

 
 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

 

7.Levha

1997-1998 Çorum Milli Eğ. Md.

Genel İlköğretim okul ve öğrenci öğretmen ist.

İlköğretim okulu Sayısı

695

Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Sayısı

2

Özel İlköğretim Okulu sayısı

3

İlköğretim Okulu Toplamı

700

İlköğretim Öğrenci Sayısı

380.154

Lise Bünyesinde Orta Okul Öğrenci Sayısı

6213

İlköğretim Öğrenci Toplam Sayısı

86.367

İlköğretim Sınıf Öğretmeni Sayısı

2682

İlköğretim Okulu Branş Öğretmen Sayısı

804

İlköğretim Okulu Öğretmen Toplamı

3486

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

8.Levha

1997-1998 Çorum Milli Eğ. Md. Genel Lise

okul ve öğrenci öğretmen istatistiği

Lise  Sayısı

18

Anadolu Lisesi Sayısı

4

Anadolu Lisesi Sayısı

4

Fen Lisesi Sayısı

1

Anadolu Öğretmen Lisesi Sayısı

1

Genel Lise Toplamı

24

Endüstri Meslek Lisesi

4

Endüstri Meslek Lisesi

4

Teknik Lise Sayısı

1

Kız Meslek Lisesi Sayısı

5

Ticaret Meslek Lisesi Sayısı

2

Anadolu Ticaret Lisesi Sayısı

1

İmam Hatip Lisesi Sayısı

5

Anadolu İmam Hatip Lisesi Sayısı

1

Çok Programlı Lise Sayısı

8

Meslek Lise Sayısı

27

Özel Lise Sayısı

1

Genel ve Mesleki Lise Sayısı

52

Genel Lise Öğrenci Sayısı

9064

Mesleki Lise Öğrenci Sayısı

7632

Genel Lise Öğrenci Toplam Sayısı

16.696

Kültür Dersleri Öğretmen Sayısı

1233

Meslek Dersleri Öğretmeni Sayısı

431

Lise Öğretmen Toplam Sayısı

1664

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM’DA KÜTÜPHANELER

Çorum ilim ve kütüphaneler alanında tarih boyunca önemi, arkeolojik çalışmalar neticesinde Boğazköy Hitit arşivlerinde bulunan çivi yazısı tabletlerle dünyaya kendisini tanıtmış, bu arşivde bulunan tabletlerden sonra diğer kazılarda ele geçen tabletlerle HititMSGÜ tarihi bilinmeye başlanmış, sonradan Ortaköy kazılarının başlamasına vesile olan birkaç tabletin gün ışığına çıkarılmasıyla , Ortaköy’de de bir tablet arşivinin bulunması ile ilimizin geçmişinde kütüphaneciliğin olduğunun tescili yapılabilir. 

Helenistik Çağ daÜ ise Çorum ve çevresinin de yerleşik düzenin bulunması, kilisenin etkisi ile burada bulunan kiliseler hakkında detaylı bilgi bulunmakla beraber, İstanbul’da bulunan ve halen etkinliğini koruyan patriklik kütüphanesinde ki kitapların bazılarının Anadolu’nun Türkleşmesinden sonra Çorum çevresinden ve Anadolu’dan gittiği söylene gelmektedir. İstanbul’un alınmasıyla beraber Fatih Sultan Mehmed Han’ın Kiliselere ait mallarını götürülebileceği fermanı ile birçok Latin eserlerin Roma’ya gönderildiği bilinmektedir.

Anadolu’nun Türkleşmesinden sonra karışık devir sonucu Türk iskanına açılan Çorum ve çevresinde yerleşik düzene tam geçilmemesi, toprak itilafları ve çeşitli Türk beyliklerinin egemenliğine girmesinden olsa gerek kütüphane sayılabilecek bir birikimin olabileceği hakkında olmasına karşı, hangi yerde, hangi tarihte kütüphane bulunduğu tespiti yapılmamış olup, Alaca ilçesi Karahisar MSGÜTemürü denilen yerde, Hicri 665 Miladi 1266tarihlerinde Hüsameddin Timur’un bu tarihte

yaptığı bir vakfiyede <1>bu köyün eski yerinde medrese

yapıldığı, bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medreseye vakfettiği arazi ile varlığı anlaşılmış oluyor. Adı geçen medresenin muhakkak bir kütüphanesinin olması gerektir.

Çorum’un Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Amasya’nın payitaht merkezi olması nedeniyle, Çorum Amasya sancağına uzun süre kalması, bir çok âlim ve ulemanın ilimiz topraklarından yetişmesi, Amasya’da bulunan medreselerde ilim okutmaları haricinde, veliahtlara sarayda ders veren hemşerilerimizin olduğunu çeşitli kaynaklar belirtmektedir.<2>

Bu kültürel ve ilim ilişkisi neticesinde Çorum ilinde adlarını tespiti bulunan medrese ve kitaplıklar nüfus oranlamasına karşın oldukça çok olduğu görülmektedir. Bu medreselerin faydalanacağı kütüphanelerinin olması olağandır.<3>

Osmanlı Döneminde Çorum’da kütüphane ile ilgili bilgiler 18. Yüz yılın ikinci yarısına kadar gitmektedir. Sicil defterlerinden, Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde, Salnamelerden ve mahalli basın kaynakların da bulunan kayıtlara göre:  Evliya Çelebi:“... Erbabı-ı maarifin,

nükteşinas çelebileri, ulema ve sulehası, yaran-ıgarüb-üd diyar adamları çoktur.....” Demektedir.

Eskişehir Sicil Defteri MSGÜ96.S. ve Çorumlu Dergisi 19 Sayı 13. S.”...1170Hicri senesinde, Çorum Akpınar mahallesi sakinlerinden Müderris Hacı Ali Efendi, sokak tarafı hududunda, yontulmuş taştan muntazam ve metin bir kütüphane binası, muhtelif kitaplarını ve malikanesini vakıf ve tahsis etmiştir.....”

Hicri 1318 Ankara Salnamesi. “...1296 Hicri senesinde Müftü Ahmed Feyzi Efendi tarafından Emir Ahmed mahallesinde kargır bir kütüphane MSGÜkurmuş ve 3000ciltkitabı okuyucuların hizmetine vermiştir.....” Kütüphanenin kitabesi halen Çorum Müzesindedir. <2>

Hicri1320AnkaraSalnamesi : ”.....1202 Hicri senede, Süleyman Feyzi Paşa Çorum’da bir kargır kütüphane yaptırmış,600 ciltlik kitabı okuyucu MSGÜhizmetine vermiştir.....”

Hicri1328 Devlet Salnamesi 406 . sayfa”...Çorum’da bulunan Kurdoğlu Medresesi kütüphanesi, Fevziye’yi İrfaniye isimli kütüphanenin banisi Hacı Ahmed Efendidir. Tesis tarihi 1309.....”

İhsan Sabuncuoğlu MSGÜÇorum Tarihine Ait Derlemelerim: ”...İstiklâl mektebinin yerinde ahşap yapı olarak Süleyman Feyzi Paşa Kütüphanesi bulunmaktaydı. Mutasarrıf Nureddin Bey tarafından kütüphane yıktırılarak1913 - 1914tarihinde İstiklâl mektebi yaptırıldı.....”

Naci Önder 5.12.1951 MSGÜYeni Çorum Gazetesinde: ”..Şimdiki İstiklâl mektebinin bulunduğu yerdeki Süleyman Feyzi Medresesinde, kubbeli kargır bir bina idi.....”

“.....1313 Hicri senesinde MSGÜHasan Paşa Ulu Camii avlusunda bir kütüphane kurmuş, 900ciltkitabı okuyucu hizmetine vermiştir. Camii Kebir etrafındaki iki medreseden binisinin iki odasını işgal ediyordu. Bina taştan inşa edilmişti....”

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

HASAN PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİ

1956tarihinde yeni bir kütüphane binasının yaptırılması için Çorum Genel Kütüphane Yaptırma Derneği kuruldu. <1> Belediye tarafından Bahçelievler Mahallesinde

<1>Çorum İl Halk Kütüphanesi arşivleri. Dernek üyeleri: Baha Çorbacı oğlu Belediye Baş., A. İlhan Erdemli Kütüphane Md. Şevket Turpoğlu Avukat, Nurettin Tayşu Avukat, Halit Bayrak Öğretmen, Ahmet Küreli Gazeteci, İhsan Aşık Mütahit.

 

Çorum Belediyesine ait 913 m 2 lik arsa sembolik bir fiyata derneğe satıldı, dernek kurum ve şahıslardan teberru ettiği 50.000 liralık bir yatırımla

Devlet tarafından verilen projeye uygun olarak binanın su MSGÜ basmanını yaptırtabildi.

Derneğin gelir bulamaması neticesinde inşaat uzun bir süre yaptırılamadı,25 Mayıs 1960 tarihinde görevde bulunan merhum Mehmet Varinli binanın yapılabilmesi için, özel idarece yaptırılmasını sağlamış, binanın bitirimi kısa zamanda MSGÜ bitirilmiş, binanın kullanımı, süresiz kütüphane olarak kullanılmak kaydıyla tapu kaydı yapılmış,

23 Nisan 1963 tarihinde kütüphane binası halkın hizmetine açılmıştır.

Kütüphane binası yarım bodrum ve zemin kat olmak üzere iki katlı sayılacak bir binadır.

Binanın bulunduğu arsa 913.22 m2olup oturduğu arsa alanı 440 m2 dir. Zemin katta 174. 52 m2 lik bir çocuk okuma salonu, bir yetişkinler okuma salonu, 53 m2 lik idari personel odası, iki memur odası, bir iare (ödünç verme)odası bulunmaktadır. Bodrum katta127 m2 lik kitap depolarında; bir büyük boy kitap deposu, bir orta boy kitap deposu, bir küçük boy MSGÜ kitap deposu ile bir el yazmalar kitap Deposu bulunmaktadır.39m2 bir boş oda ile25.60 m2 hol ile, 68.88 m2 lik kalorifer dairesi vardır. Kütüphanenin açıldığı yıllarda kütüphane binası halkın ihtiyacını karşılayacak düzey de iken, sonraki yıllarda Çorum için yetersiz kaldı.

Bir anımı hatırladım; Emekli olduktan sonra Çorum Festivali bünyesinde verilen konferanslar dahilinde Çorum’la ilgili olanında, bir konuşmacı ”...Ahmed Feyzi ve Süleyman Feyzi’nin kitaplarının Milli Kütüphaneye verildi diyerek konusunda belirttikçe, ben renkten renge giriyordum. Konuşmacı tesadüfen önümdeki sıraya oturdu, eğilerek kitapların gittiği yerler hakkındaki bilgiyi nereden edindiğini sordum, Kütüphane Müdürlüğünden verildiğini söyleyince benim hazırlamış olduğum yukarıda da konusu olan bilgilerden faydalanarak hazırladığım bir çalışmadan aldığını tahmin ettim, dedim ki; zannedersen o çalışma dosyasında herhalde benim adımın yazılı olması lazımdı dedim, yanında bulunan dosyayı gösterdi, cidden benim hazırladığım bir konuşma metininden alınan fotokopi idi. Dedim ki: Bakın ben konuya vakıf kişiler için hazırladığım bir konuşma metini olduğu için dip not koymamıştım, ayrı yeten dosyayı iyice tetkik etmemişsiniz çünkü bu ismi geçen Milli Kütüphane Çorum’da Cumhuriyet döneminde açılan ilk kütüphanenin adıdır, bu konuşmaları sizden isteyerek kitap haline getirirlerse bu yanlışlık Ankara Milli Kütüphane çağrışımı yapmaktadır, metininize bu konuyu açıklayan bir dip not koyunuz demiştim.

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM İL HALK KÜTÜPHANESİ

Mimar Sinan Mahallesinde 25 Aralık 1991tarihinde açıldı. Hasan Paşa Kütüphanesinden mükerrer (Aynı)kitapların desteği ve açılması döneminde gelen ödenekle biraz kitap alınmasıyla açıldı. Kütüphane zemin kat ile beraber üç kat üzerine betonarme yapıdır.

Kütüphane İl Halk Kütüphanesi olarak hizmete devam ederken kütüphanede en çok el yazması kitabı bulunan Hacı Hasan Paşa kütüphanesinde gelen kitaplardan ve Çorum'un yetiştirdiği bir şahıs olarak kütüphanenin ismini Yedi Sekiz Hasan Paşa Kütüphanesi olarak verilmesi için bakanlığı teklif verildi. Verilen teklif 7-8 in kaldırılarak sadece Hasan Paşa Kütüphanesi olması onayı Kültür bakanlığınca verildi. Böylece kütüphanenin ismi Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi olarak Çorum'a hizmete devam etti.

 Zemin katta 92 m2 lik kitap deposu ile bölge cilt atölyesi, kalorifer dairesi mevcuttur. Birincikatta29.5 m2 lik müdür odası,24 m2 lik muhasebe bölümü,18.5 m2 yazı işleri bölümü, 106.5 m2 lik konferans salonu ile 142 m2 lik çocuk bölümü okuma salonu bulunmaktadır. İkinci katta ise;21.5 m2 lik müdür yardımcısı odası22.5 m2 lik teknik hizmetleri okulu,142 m2 lik iare (ödünç verme)salonu ile139 m2 lik yetişkinler okuma salonu bulunmaktadır.

2002 tarihli istatistiklere göre;12.252 kitap kayıtlı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü olarak çalışmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

FAİK TONGUÇ ÇOCUK KÜTÜPHANESİ

1950 tarihinde Türkiye genelinde çocuk kütüphanelerinin ilk kurulanlardandır.  Çorum Milli  Eğitim Müdürlüğüne  bağlı olarak kütüphane ilk defa Albayrak İlkokulunun eski  binasının içinde faaliyete açılmış, Albayrak  İlkokulunun  yıktırılarak yeniden yapılması sırasında  ise okulun bahçesinde bir  barakaya taşınmış, buradan da şimdiki İstiklâl İlkokulunun bodrum katı onarılarak çocuk kütüphanesi buraya taşınmış ve bu sırada açılan Bahçelievler İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü bünyesinde açılan 2.çocuk kütüphanesi nedeniyle İstiklâl ilk okulunda bulunan kütüphaneye 1.çocuk kütüphanesi adı verilmiştir. Çorum’da  çocukluk MSGÜ yıllarını geçirmiş olan Faik Tonguç, o yıllarda Ankara’da ticaretle meşguldü. Ankara’dan Çorum’u ziyaret amacıyla geldiğinde, yeni yapılmakta olan İl Halk Kütüphanesi binasını gezmiş ve maddi yardımda bulunabileceğini beyan  etmesi üzerine, kütüphanenin  o  zamanki  müdürü  A. İhsan  Erdemli ve şimdi emekli olan şef Hakkı. B. Ertekin ve personel yeni bir bina yaptırma imkanının olup olmadığı Faik  beye sorulmuş, o da yaptırtabileceğini  söylemesi üzerine, İstiklâl İlk okulu  bünyesinde  bulunan 1. Çocuk  kütüphanesine  götürülerek   burası Faik beye gösterilmiş, bir çocuk kütüphanesi yaptırması önerisin de  bulunulmuştu, Faik  bey  öneriyi  kabul  edince arsa İçin   Çorum  Belediyesine müracaat edilmiş, Çorum Belediyesi Çöplü mahallesinde belediyeye ait bir arsa tahsisi  sözü alınmış, arsa tahsisi çıkınca, Faik bey sözünde durarak 1962 tarihinin değeriyle 30.000 lira paranın  harcanması için Müdür İlhan beyin adına vekaletname ile kütüphane müdürlüğüne yollamıştır. Arsaya en kısa zamanda  temel  atılarak  kaba  inşaatı  tamamlanılmıştır. Faik Beyin gönderdiği para bitince, kütüphane için harcamalar Vilayet Makamına müracaat edilmiş, Özel İdare bütçesinden 7.500 liralık bir ödenek temin edilmiş ve inşaat tamamlanmıştır. İstiklâl İlk okulu bünyesinde bulunan 1. Çocuk kütüphanesi bu yeni binaya taşınmış,1964 tarihinde kütüphanenin açılışı yapılmış, Bakanlığın izni ile 1. Çocuk kütüphanesinin ismi Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi olarak değiştirilmiştir.

Binanın intifa hakkı 1971 tarihinde Çorum Belediyesince 95 yıllığına kütüphane olarak kullanılmak üzere verilmiştir. Kütüphane 929.25 m2 lik toplam arsa üzerine 117 m2 kullanım alanı olarak tek katlı olarak  yapılmıştır. Bina birkaç  kere ufak onarım görmüş, son olarak bahçe duvarlarının yenilenmesi ve kalorifer  teşkilatı  yaptırılmıştır.  Çocuk kütüphanesi okuyucu  salonu  94.25 m2 olarak hizmet vermektedir.

2002 tarihli istatistiklere göre ;5.357 kitap kayıt lı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır. 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

MEHMET ŞADİSOĞLU ÇOCUK KÜTÜPHANESİ

Merkez ilçe MSGÜYeşilyurt mahallesi 4.sokak A blokta bulunan apartman  girişinde 2 daireyi Mehmet Şadisoğlu kütüphane-si  kurulması   şartıyla  mülkiyetini devrettiği  birleşik 94 m2 lik iki daireden ibarettir. Müştemilatı  tamamlanıp  Aralık 1997  tarihinde  hizmete açılmıştır.

2002 tarihli istatistiklere göre ;1.642 kitap kayıt lı bulunmaktadır. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

EŞREF ERTEKİN KÜTÜPHANESİ

26.02.2003 MSGÜtarihinde Ulukavak Mahallesinde açılmıştır. Şu an 500 kitapla hizmet vermektedir.

 

İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ

Türkiye  genelinde MSGÜ Valilik  ve Kaymakamlıklar bünyesinde açılmıştır. Kütüphane Çorum Vilayet bina sı  içerisinde  bulunmaktadır. Kütüphane halka ve kamu personeline hizmet vermektedir.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 

İLÇE BELDE KÜTÜPHANELERİ

 

ALACA HALK KÜTÜPHANESİ

Özel İdare’ye ait binanın 2. katında tahsis edilen küçük bir salonda Çocuk Kütüphanesi olarak faaliyete başlamıştır. Bakanlığımızın emirleri üzerine Halk Kütüphanesi’ne dönüştürülmüştür.

Aynı İlçede Belediye tarafından açılan 2. kütüphanenin Bakanlığımıza devri için gerekli girişimlerde bulunularak Belediye Kütüphanesi 16.10.1980 tarihinden itibaren eşyası ile birlikte 25 yıllığına Bakanlığımız Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.

 

 

ALACAHÖYÜK HALK KÜTÜPHANESİ

Alaca İlçesi Höyük Beldesi’nde bulunan eski Motel’in bir bölümü onarılarak Kütüphaneye dönüştürülmüş, 18.05.1994 günü açılmıştır.

 

BAYAT HALK KÜTÜPHANESİ

Bayat Çocuk Kütüphanesi şahsa ait kiralık bir binada hizmete açılmıştır. 1972 yılında Çocuk Kütüphanesi olarak hizmete açılan birim, 1978 yılında Bakanlığımızın aldığı karar gereği Halk Kütüphanesine dönüştürülmüştür. Belediye ye ait kiralık bir binanın 3. katında hizmet vermektedir.

 

BOĞAZKALE 100.YIL HALK KÜTÜPHANESİ

Ulu Önder Atatürk’ün doğumunun 100.yılı nedeniyle Boğazkale Belediye Başkanlığı’nın yaptırdığı binanın 2. katında 18.5.1982 tarihinde hizmete açılmıştır.

1989 yılında çarşı merkezindeki Belediye ye ait kahvehaneye taşınmış olup, bu binanın yıkılması nedeniyle Aslanağa Camiinin altındaki 3 odanın her türlü bakım, onarım ve muhafazasını sağlamak kaydıyla, Kütüphane olarak kullanılmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol şartları doğrultusunda, 13.12.1992 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle ve bedelsiz olarak Bakanlığımıza tahsisi sağlanmıştır.

 

 

DODURGA İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ

Dodurga İlçe Halk Kütüphanesi İlçe Kaymakamlığı ve Müdürlüğümüzün koordinasyonu ile 10.09.1996 tarihinde mahallen hizmete açılmıştır. 2004 yılı sonu itibariyle kütüphanedeki 2428 adet kitaptan 1554 okuyucu yararlanmıştır.

 

 

 

İSKİLİP HALK KÜTÜPHANESİ

İskilip’te ilk Kütüphane 1730 yılında Medrese Kütüphanesi olarak açılmıştır. 1924 yılında Caca bey Medresesi’nde faaliyete geçen Kütüphane daha sonra Halk evleri binasına taşınmıştır.

1966 yılında ise Belediye sebze hali üzerindeki binaya taşınmış bina terasına yapılan ilave salonlarda 01.11.1972 tarihinde Çocuk Kütüphanesi de açılmıştır.

1987 yılı sonlarında Bakanlığımız, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından yapımı gerçekleştirilen şimdiki modern binasına taşınmıştır. Kütüphanenin Kitap koleksiyonu çok zengindir. Ayrıca 529 adet el yazması, 1436 adet de arap harfli basma kitap bulunmaktadır.

1996 yılında Kütüphanenin zemin katında İl Özel İdaresi’nin katkılarıyla Vali Mustafa YILDIRIM yaşlılar okuma salonu hizmete açılmıştır. Bu salon yurt genelindeki Kütüphanelerimizde gerçekleştirilen ilk uygulamadır.

 

 

KARGI HALK KÜTÜPHANESİ

İlçe Parkı içinde mülkiyeti Belediye ye ait binada çocuk kütüphanesi olarak faaliyete başlamıştır.

1978 yılında aynı park içinde Belediye tarafından lokanta olarak yaptırılan ikinci bina yeniden düzenlenerek Kütüphaneye tahsis edilmiş ve Halk Kütüphanesi olmasına imkan sağlamıştır.

1992 yılı içerisinde Kızılay Derneği’ne ait kiralık bir binaya taşınmıştır. Bakanlığımız yatırımı olarak

1997 yılında inşaatına başlanan Kütüphane binası tamamlanarak 28.12.1999 tarihinde geçici kabulu yapılmıştır. 2000 yılı içinde bu binaya taşınmıştır. Kütüphaneye Kargılı bir Şehidin adına izafeten “ Şehit Suat Yaşar İlçe Halk Kütüphanesi” adı verilmiştir.

 

 

 

MECİTÖZÜ HALK KÜTÜPHANESİ

1965 yılında arsası temin edilmiş, kurulan dernek tarafından Özel İdarenin de katkılarıyla yapımı gerçekleştirilmiştir. Bina mülkiyeti Özel İdareye ait olup intifa hakkı kütüphanenindir. İki katlı kütüphane binasının alt katı Çocuk Kütüphanesi, üst katı ise yetişkinlere hizmet vermektedir.

 

 

 

OĞUZLAR 100.YIL HALK KÜTÜPHANESİ

Ulu Önder Atatürk’ün doğumunun 100.yılı İl kutlama proğramına alınan (Karaören) Oğuzlar Belediye Başkanlığı’nın katkılarıyla açılmıştır. Kütüphane binası 99 yıllığına tahsis edilmiştir.

 

 

ORTAKÖY HALK KÜTÜPHANESİ

1990 yılında Ortaköy Belediyesine ait iş hanı         1. katında 25 yıllığına intifa hakkı verilmesi üzerine 16.04.1990 tarihinde hizmete açılmıştır. Kütüphane hizmet binası yapımı için arsa temini konusunda çalışmalar yapılmaktadır.

 

 

OSMANCIK HALK KÜTÜPHANESİ

1964 yılında kurulan derneğin faaliyetleri sonucu Özel İdare ile müşterek yaptırılan binanın giriş katında hizmet vermekte iken, binanın satılması üzerine 1988 yılındaki Kızılay’a ait bir binaya taşınmıştır. İlçede Halk Kütüphanesi hizmet binası yapımı için hazineye ait 1395 m2 yer üzerinde devam eden hizmet binası tamamlanarak binaya 27.07.1999 tarihinde taşınılmıştır.

 

 

 

 

SUNGURLU HALK KÜTÜPHANESİ

1963 yılında Belediye’ye ait binada hizmete açılmıştır. Daha sonra Özel İdare tarafından yaptırılan binanın giriş katına taşınmış, buranın Özel İdare’ce Kültür Sitesi yapımı için yıkılmasıyla da 1993 yılında Belediye’ye ait Kültür Sitesi’nin 3.katı kiralanarak buraya nakledilmiştir. Buradan da 1996 yılında Özel İdare Kültür Sitesi’ne taşınmıştır.

 

 

 

ARİFEGAZİLİ HALK KÜTÜPHANESİ

Arifegazili Belediyesi giriş katının Kütüphane olarak kullanılmak üzere, 99 yıllığına Bakanlığımıza intifa hakkı vermesi üzerine 1985 yılında hizmete açılmıştır. Daha sonra Belediye yer darlığı nedeniyle Kütüphaneyi 1991 yılında buradan Özel şahsa ait bir binaya çıkarmış ve kirası Belediyece ödenmiştir.

Daha sonra Belediye’nin yeni hizmet binasına taşınması nedeniyle Kütüphane, eski Belediye binası 1. katının süresiz ve bedelsiz olarak Kütüphaneye tahsis edilmesi üzerine 1994 yılında buraya taşınmıştır.

Sungurlu İlçe Halk Kütüphanesine bağlı olarak yönetilen kütüphanede 2004 yılı sonu itibariyle kitap sayısı 5441 okuyucu sayısı ise 4433 kişidir.

 

 

UĞURLUDAĞ 100 YIL HALK KÜTÜPHANESİ

Atatürk’ün doğumunun 100.yılı İl kutlama programına alınarak 1981 yılında İlçe Belediyesine ait daha önce kahvehane olan bir mekanda hizmete açılmıştır. Yaklaşık 10 yıl aynı mekanda işlevini sürdürmüştür.

 

SEYDİM ABDULKADİR OZULU KÜTÜPHANESİ

1996  tarihinde MSGÜ Seydim Belediyesi bünyesinde açılmıştır. Kitaplarının tamamına  yakın  kısmını  hibe  eden  Abdulkadir  Ozulu’nun  ismi  kütüphaneye verilmiştir.

 

 

MİMAR SİNAN HALK EĞİTİM MERKEZİ KÜTÜPHANESİ

Halk  Eğitim MSGÜ Merkezi  bünyesinde  bulunmakta dır. Demirbaşa  kayıtlı  2065  kitaplı  bir   kütüphanesi mevcuttur.

 

İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ

Türkiye  genelinde MSGÜ Valilik  ve Kaymakamlıklar bünyesinde açılmıştır. Kütüphane Çorum Vilayet bina sı  içerisinde  bulunmaktadır. Kütüphane halka ve kamu personeline hizmet vermektedir.

 

OKUL KÜTÜPHANELERİ

Merkez ilçedeMSGÜ Milli Eğitim Bakanlığı,Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde bulunan ilk öğretim okullarının hemen hemen  hepsinde en azından  sınıf  kitaplıkları bulunmaktadır. Orta  öğrenim  yapan okullarında zengin sayılabilecek kütüphaneleri mevcuttur.

Yüksek öğrenim MSGÜ yapan Çorum Meslek Yüksek Okulunun  kendi  ihtiyacını  karşılayacak  düzeyde olmazsa da imkanları dahilinde açık bulunan bir kütüphanesi mevcuttur.

İlâhiyat   Fakültesinin MSGÜ  açıldığı  1993  tarihinde sonra  fakülte  bünyesinde  160 m2 lik  kullanım  alanı olan  ve demirbaşa kayıtlı 12.100 kitabı ile hizmet veren gelişmiş kütüphanesi bulunmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

MÜELLİFLERİN ALFABETİK SIRA İLE YAZMA KİTAPLARI;

 

Abdulkadir b. Ahmed Osmancıki

Menakıb-ı Koyun Baba,Demirbaş No:1217

 

Abdulkadir Kara Müfta Çorumi

Haşiye-i Velediyye,Demirbaş No:4691 Risale No:3

 

Ahmed Feyzi Çorumu

Ahadis-i mevzue,Demirbaş No396

Fevzi Mevlâ,Demirbaş No:561 Risale No:1

Fevzi nebevi,Demirbaş No:561 Risale No:2

İcazet name-i Ömer Fazlı,Demirbaş No:3237 Risale 9

Kanun-u arazi,Demirbaş No:4486

Mesail-e nadire,Demirbaş No:3176

Redd-i batıl,Demirbaş No:936

Redd-i batıl,Demirbaş No:937

Risale-i eminiye,Demirbaş No:2368 Risale No:1

Risale-i müntahabe,Demirbaş No:2087 rısale No:2

Risale-i satranç-name,Demirbaş No:3175 Risale No:2

Risale-i müntehabat-ül evrad, No:631 Risale No:10

Satranç-name,Demirbaş No:3177

Şerh-i hizb el-bahr ,Demirbaş No: 538 Risale No:12

Şerh-i kafiye, Demirbaş No: 2684

Şeriat-ül kıraat evrad-ı bahaıye, Demirbaş No: 538 Risale No:4

Tahir-i mantık,Demirbaş No:2557 rısale No:5

Tertıb-i ayat-ı el teravih,Demirbaş No:4377 Risa No:1

 

 

Ali Arif Çorumi

İcezet-name,Demirbaş No:5538 Risale No:12

 

Amasya Müftüsü Mustafa Vazıf Çorumi

Risale-i güldeste-i gülistan ,Demirbaş No:2142 Risale No:2

 

Ebubekir Nedim b. Edip Çorumi

Şerh-i manzume-i edip,Demirbaş No:3753 Risale No:4

 

Ebül Halil Ahmed b. Halil Çorumi

Şerh-i kaside-i bürde,Demirbaş No:630 Risale No:1

 

Ebülfeyz Hüseyin Zühtü Çorumi

İcezet-name,Demirbaş No:2019 Risale No:3

 

Ebus’suud b. Muhiddin Yavsi İskilibi

Dua-name,Demirbaş No:2832

 

Fazıl Mustafa Ahıskavi Çorum’da Muhkim

Tercüme-i şerh-i kaside-i bürde,Demirbaş No:626 Risale No:1

 

Hacı Ali Arif b. Osman Çorumi

Kitab-ı menasık-ül hac,Demirbaş No:1539

 

Hacı Ali Leblebicizade Çorumi

Münşeat ve divan-ı eşâr,Demirbaş No:2100 Risa.No:3

Risale-i mevaiz,Demirbaş No:3753 Risale No:1

 

 

 

Hacı Ali Müftü Çorumi

Mecmua-i arifiyye,Demirbaş No:1684 Risale No:2

 

Hasan Nuri Çorumi

Risale-i tahrir-i ulema-i İslâm,Demirbaş No:3139 Risale No:3

 

Hüseyin İbn-i Vasıf Bahri Çorumi

Risale-i tuti,Demirbaş No:1888 Risale No:2

 

İskilip Müftüsü Hacı Arapzade Mehmed Emin

Şerh-i kaside-i suad,Matbu, Demirbaş No:2132 Risale No:3

 

Lütfi Abdurrahim Çorumi

Menasık el-hac,Demirbaş No:658 Risale No:3

 

Mehmed Nuri İskilibi

Risale-i eminiyye ,Demirbaş No:2368 Risale No:2

 

Mustafa b. Ömer Leblebicioğlu Çorumi

Risale-i icazet-name,Demirbaş No:5536 Risale No:4

Risale-i icazet-name,Demirbaş No:5536 Risale No:5

 

Mustafa Vazıh Amasya Müftüsü Çorumi

Risale-i tuti,Demirbaş No:1863 Risale No:4

Risale-i Tuti,Demirbaş No:1888 Risale No:2

 

Mustafa Vazıf b. İsmail Çorumi

Risale-i tuti vazıf kelimat,Demirbaş No:5432

 

 

Osman b. Mustafa Kurdoğlu Çorumi

İsbat-ı vacip,Demirbaş No:3982 Risale No:2

Isbat-ı vacip,Demirbaş No:3982 Risale No:4

 

Ömer Fazıl Çorumi

Haşiye-i telvih,Demirbaş No:2655 Risale No:1

 

Ömer Şakir b. Muhammed Çorumi

Şerh-i izzi,Demirbaş No:5489

 

Seyyed Abdulkadir Edip b. Ömer Çorumi

Şerh-i adap,Demirbaş No:2309 Risale No:2

 

Seyyid Mustafa Tarikatçı Emir Çorumi

Şerh-i Risale-i hemze,Demirbaş No:509

 

Süleyman Feyzi Paşa Çorumi

Feyz el-bihar alâ riyaz-ül izan,Demirbaş No:2660

 

Yusuf Bahri Çorumi

Ata el-feyyaz şifaa-i kadı ivaz,Demirbaş No:363

Ata el feyyaz şifaa-i kadı ivaz,Demirbaş No:9242

Durru-t tahrir fi hakkit-i tekbir,Demirbaş No:214

Risale-i müntehâbat,Demirbaş No:5539 Risale No:10

Risale-i müntehâbat,Demirbaş No:5539 Risale No:11

Risale-i ül-ümmed tarif,Demirbaş No:2727 Risale No:1

Şerh-i hizb nevevi,Demirbaş No:627 Risale No:3

 

 

ÇORUMLU HATTATLARIN EL YAZMA KİTABLARI

 

Abdulkadir b. Hacı Muhammed Çorumi

Şerh-i velediyye,Demirbaş No:2296 Risale No:5

 

Abdullah b. Mahmud Çorumi

Feth-i kala-i kan,Demirbaş No:1124

 

Abdullah b. Mustafa Çorumi

Haşiye-i adâb,Demirbaş No:2296 Risale No:2

Haşiye-i adâb,Demirbaş No:2296 Risale No:3

 

Abdullah Çorumi

Risale-i cevahir-ül İslâm,Demirbaş No:3186 Risale No:8

Risale-i imân vel İslâm,Demirbaş No:3186 Risale No:5

 

Abdullah Hatip Çorumi

Tercüme-i siyer-i nebi,Demirbaş No:1112

 

Abdullah Yusuf Bahrizade Çorumi

Şerh-i emsele,Demirbaş No:2790 Risale No:1

Şerh-i emsele,Demirbaş No:2790 Risale No:2

 

Abdurrahim b. Hasan Haliloğlu Çorumi

Vird el-aktab-ı müftü, Demirbaş No:659 Risale No:1

 

Abdurrahim Çorumi

Risale-i edeb-i müftü , Demirbaş No:4531 Risale No:1

 

 

Abdurrahim Müftüzade Çorumi

Şerh-i eliffiyye,Demirbaş No:5278

Şerh-i kâfiye,Demirbaş No:5252

Şerh-i kaside-i bürde, Demirbaş No:544 Risale No:2

 

Abdurrahim Şemseddin Çorumi

Risale-i irab,Demirbaş No:5396 Risale No:2

 

Abdurrahman b. Ömer Çorumi

Cem’i-ül beyan fi tefsir’i Kur’an,Demirbaş No:122

 

Abdurrahman Çorumi

İcazet-name,Demirbaş No:5560 Risale No:1

İcazet-name,Demirbaş No:5560 Risale No:2

 

Ahmed b. Abdullah Halifezade Çorumi

Tercüme-i mecnun,Demirbaş No:4758 Risale No:2

 

Ahmed b. Ali Çorumi

Şerh-i şemsiyye,Demirbaş No:5113

Şerh-i şemsiyye,Demirbaş No:5135

 

Ahmed b. Hacı Ali Çorumi

Şerh-i el Hüseyniyye,Demirbaş No:2308 Risale No:3

 

Ahmed b. Hattan Müezzin Çorumi

Haşiye-i envâr ül tenzil,Demirbaş No:3242

 

 

 

Ahmed b. Muhammed Çorumi

İrab-ı kafiye,Demirbaş No:5252 Risale No:2

Şerh-i mukaddeme-i cezeri,Demirbaş No:3687 Risale No:2

 

Ahmed b. Muhammed Seydimzade Çorumi

Haşiye-i akaid,Demirbaş No:4016 Risale No:1

 

Ahmed b. Mustafa İskilibi

Kaside-i bürde,Demirbaş No:546 Risale No:6

 

Ahmed Çorumi (Demircioğlu)

Kudret-ül ayn,Demirbaş No:209 Risale No:2

Risale-i meyfiyye-i eda-i izzet,Demirbaş No:209 Risale No:3

 

Ahmed Emin b. Ali Çorumi

Nuhbe-i vehbi,Demirbaş No:4532

 

Ahmed Feyzi b. Ali Çorumi

Şerh-i akidet-ül etrab,Demirbaş No:182

 

Ahmed Feyzi Çorumi

Adâb el bahs,Demirbaş No:2293 Risale No:3

Ahadis-i mevzu-e,Demirbaş No:396

Ahlâk-ül adüd,Demirbaş No:2131 Risale No:2

Ahmed Feyzi Çorumi,Demirbaş No:916 Risale No:8

Ala’atı rasadiyye,Demirbaş No:2997 Risale No:4

 

 

 

Avamil tuhfesi,Demirbaş No:5281

Beyan,Demirbaş No:993 Risale No:4

Beyan-ı esile,Demirbaş No:1084 Risale No:3

Bur’u Sa’a,Demirbaş No:659 Risale No:7

Cevab-ı koca sofu,Demirbaş No:2041 Risale No:6

Cönk,Demirbaş No:2257

Emele-i Farisiye,Demirbaş No:4585

Enbüb el belaga,Demirbaş No:4919 Risale No:1

Esrar-ı meleküt,Demirbaş No:4097 Risale No:2

Evrad-ı fethiyye,Demirbaş No:513 Risale No:10

Fevaid-ül Kur’an-ı’ye,Demirbaş No:513 Risale No:6

Feyzi mevlana,Demirbaş No:561 Risale No:1

Feyzi nebevi ,Demirbaş No:561 Risale No:2

Feyzi nebevi,Demirbaş No:12894

Fezaili beyt-ül mukaddes,Demirbaş No:1464 RisaNo:1

Fezail-i hizb-ül bahr,Demirbaş No:531 Risale No:5

Havas-ı evrad vel ceza,Demirbaş No:602 Risale No:1

Havas-ı hizb-ül nasr, Demirbaş No: 538 Risale No:8

Haşiye-i dibace,Demirbaş No:2424 Risale No:2

Haşiye-i ilm-i adab,Demirbaş No:2274

Haşiye-i Taşköprü’ye,Demirbaş No:4702 Risale No:1

Haşiye-i tüllab,Demirbaş No:2519 Risale No:1

Haşiye-i velediyye,Demirbaş No:2517

Haşiye-i velediyye,Demirbaş No:4691 Risale No:3

Hikaye-i Kerem ile Aslı, Demirbaş  No:3147 Ris No:2

Hikaye-i Kurban ile Pirzat,Demirbaş No:3147 RisNo:1

Hizb-ül bahr,Demirbaş No:531 Risale No:4

Hizb-ül bahr,Demirbaş No:643 Risale No:3

Hizb-ül nasr,Demirbaş No:538 Risale No:5

 

 

Husul’ur rıf’ı bi usul-ur rızk,Demirbaş No:796 Ris No:5

Hülasa-ül hülasa,Demirbaş No:4848 Risale No:4

İcazet hame-i Ömer Fazıl ,Demirbaş No:3237 RisNo:9

İdded-ül vafiyye,Demirbaş No:531 Risale No:2

İhtilaf-ül mezahib,Demirbaş No:796 Risale No:7

İlm-i adab,Demirbaş No:916 Risale No:7

İlm-i maaâni,Demirbaş No:2445 Risale No:1

İlm-i maaâni,Demirbaş No:3912 Risale No:7

İlm-i mantık,Demirbaş No:3912 Risale No:8

İrşad-ül mahir,Demirbaş No:602 Risale No:3

İsbat-ül vacip,Demirbaş No:2480 Risale No:3

İsbat-ül vacip,Demirbaş No:4

İsm-i sultan Acem vel Arab,Demirbaş No:535 Ris No:1

İşaret-i latife,Demirbaş No:916 Risale No:6

Kanun-u arazi,Demirbaş No:4486

Kanun-u arazi,Demirbaş No:4487

Kaside,Demirbaş No:1056 Risale No:2

Kaside-i nuniyye,Demirbaş No:520 Risale No:4

Kavadi-i Farissiyye,Demirbaş No:2823 Risale No:4

Kavaidi-i Arabiyye,Demirbaş No:3080 Risale No:8

Kavaidi-i mesalif-i muhtelife,D.baş No:3080 Ris.No:9

Kıraad-ı hizb-ül bahr,Demirbaş No:538 Risale No:10

Kifayet-ül gulâm,Demirbaş No:438 Risale No:2

Kitab-ı cevheri,Demirbaş No:3092 Risale No:4

Kitab-ı keşf ül esrar,Demirbaş No:3092 Risale No:5

Kitab-ı nevevi,Demirbaş No:642 Risale No:1

Kitab-ı remil,Demirbaş No:3087 Risale No:2

Lem’et-ül şumüs,Demirbaş No:551 Risale No:5

Lugat,Demirbaş No:1759 Risale No:1

 

 

Manık,Demirbaş No:916 Risale No:5

Manzume-i cevap,Demirbaş No:2041 Risale No:5

Manzume-i nahv,Demirbaş No:3912 Risale No:4

Manzume-i miftah-ul kenz,Demirbaş No:2041 RisNo:3

Manzume-i tertib-i ulum,Demirbaş No:538 Risale No:2

Manzume-i tevhid,Demirbaş No:2041 Risale No:4

Mekasıd,Demirbaş No:1011 Risale No:1

Mekasıd el-talibin, Demirbaş No4042 Risale No:1

Menakıb-ı hac,Demirbaş No:1464 Risale No:2

Masail,Demirbaş No:535 Risale No:3

Mesail-e nadire,Demirbaş No:3176

Mesail-i diniyye,Demirbaş No:1497 Risale No:4

Mesail-i ihtilaf,Demirbaş No:916 Risale No:9

Mesail-i min havas-ul Kur’an,Demirbaş No:602 RiNo:9

Mesail-i min halâs,Demirbaş No:2365 Risale No:1

Metn-i adâb,Demirbaş No: Risale No:5

Mevzuat,Demirbaş No:400 Risale No:1

Mevzuat ül-kübra,Demirbaş No:3197

Miftah-ül ulüm,Demirbaş No:5523

Muhtasar-ı maksud,Demirbaş No:513 Risale No:8

Mukaddeme-i fi eddiyye,Demirbaş No:531 Risale No:7

Mürşid-i tüllab,Demirbaş No:538 Risale No:3

Naziret-ül münferice,Demirbaş No:659 Risale No:6

Nazm-ı adâb,Demirbaş No:3912 Risale No:6

Encat-ül mütahiyyizin,Demirbaş No:438 Risale No:1 Necat-ül vefk,Demirbaş No:2996 Risale No:4

Otuz iki farz,Demirbaş No:3811 Risale No:3

Rahat-ul evrah,Demirbaş No:535 Risale No:2

Redd-i batıl,Demirbaş No:936

 

 

Redd-i batıl,Demirbaş No:937

Redd-i batıl-ı İrani,Demirbaş No:3931

Redd-i batıl-ı İrani,Demirbaş No:3932

Risale-i acıbe ve garibe,Demirbaş No:792 Risale No:2

Risale-i adâb,Demirbaş No:3913 Risale No:3

Risale-i adâb-ı zikr, Demirbaş No:797 Risale No:8

Risale-i aksam-ı küfr,Demirbaş No:797 Risale No:12

Risale-i beyan,Demirbaş No:2557 Risale No:7

Risale-i beyan,Demirbaş No:2557 Risale No:8

Risale-i beyan,Demirbaş No:2557 Risale No:10

Risale-i beyan-ı bid’a,Demirbaş No:797 Risale No:5

Risale-i beyan-ı hadis,Demirbaş No:796 Risale No:6

Risale-i beyan-ı keyfiyet-i üsdad,Demirbaş No:1012

Risale-i Birgivi,Demirbaş No:1416

Risale-i buruç,Demirbaş No:2926 Risale No:1

Risale-i cift,Demirbaş No:3032 Risale No:1

Risale-i duhanıyye ve kahve,D.baş No:797 Ri.No:11

Risale-i dürer,Demirbaş No:3218 Risale No:1

Risale-i el ali mutasarrıfa,Demirbaş No:2823 Ris. No:2

Risale-i el ali mutasarrıfa, Demirbaş No:2823 Ris.No:3

Risale-i el hikaye,Demirbaş No:4318 Risale No:2

Risale-i ezkâ,Demirbaş No:538 Risale No:7

Risale-i ezkâr vel evrad, Demirbaş No:631 Ris. No:16

Risale-i fenni coğrafya,Demirbaş No:538 Risale No:5

Risale-i ferâh name, Demirbaş No:2996 Risale No:2

Risale-i fırka-ı naciye,Demirbaş No:1056 Risale No:4

Risale-i fi beyan-ül mukedderad D.baş No:971Ri.No:6

Risale-i fi beyan-ı ilim, Demirbaş No:412 Risale No:2

Risale-i fi beyan-ı kavl, Demirbaş No:631 Risale No:8

 

 

Risale-i fi ilm-i Teâla, Demirbaş No:971 Risale No:4

Risale-i fi maala yutak, Demirbaş No:971 Risale No:5

Risale-i fi sulük-i meşayih, Demirbaş No:797 Ris.No:3

Risale-i fi tahkik el tasavvuf, D.başş No:631 Ris.No:6 Risale-i hakkı ehl el-bid’a, Demirbaş No:3156Ris.No:2

Risale-i hilafiyye, Demirbaş No:797 Risale No:10 Risale-i hizb, Demirbaş No:642 Risale No:2

Risale-i hizb-i şerif, Demirbaş No:627 Risale No:5

Risale-i hülasa-i minel kelam, D.baş No:400 Ris. No:2

Risale-i icazet-name, Demirbaş No:531 Risale No:3

Risale-i iksir, Demirbaş No:551 Risale No:3

Ribele-i ilmihâl, Demirbaş No:4025 Risale No:3

Risale-i irşad-ı avam, Demirbaş No:3156 Risale No:3

Risale-i isna aşeriye, Demirbaş No:993 Risale No:3

Risale-i istihare, Demirbaş No:4889 Risale No:2

Risale-i istihare, Demirbaş No:4889 Risale No:3

Risale-i istihrac, Demirbaş No:3092 Risale No:6

Risale-i itikadiyat, Demirbaş No:3811 Risale No:2

Risale-i kad’iyye, Demirbaş No:2557 Risale No:6

Risale-i kaide-i müneccim, Demirbaş No:628 Ris.No:3

Risale-i kaside, Demirbaş No:3218 Risale No:4

Risale-i kavaid-i küre, Demirbaş No:3080 Risale No:6

Risale-i kavaid-i muamma, Demirbaş No:2166 Ri.No:2

Risale-i kifaye, Demirbaş No:797 Risale No:9

Risale-i maadin el esrar, Demirbaş No:2471 Ris. No:2

Risale-i manzume, Demirbaş No:1759 Risale No:5

Risale-i mecâz, Demirbaş No:3279 Risale No:1

Risale-i muamma, Demirbaş No:2166 Risale No:1

Risale-i mukantarat, Demirbaş No:2984 Risale No:10

 

 

Risale-i müntehabe, Demirbaş No:2087 Risale No:2

Risale-i müntehab-ül kavaid, D.baş No:3080 Ri. No:7

Risale-i müntahabat-ül evrad, D.baş No:631 Ri. No:10

Risale-i müntehak, Demirbaş No:628 Risale No:6

Risale-i nakşıbendiyye, Demirbaş No:788 Risale No:2

Risale-i nakşıbendiyye, Demirbaş No:796 Risale No:2

Risale-i nasiha, Demirbaş No:631 Risale No:4

Risale-i nasaiyi hikmet, Demirbaş No:400 Risale No:3

Risale-i nasayih, Demirbaş No:797 Risale No:13

Risale-i nefis’e, Demirbaş No:797 Risale No:6

Risale-i rabıta, Demirbaş No:576 Risale No:1

Risale-i rabıta, Demirbaş No:631 Risale No:5

Risale-i ruyet-i Nebi, Demirbaş No:1056 Risale No:3

Risale-i satranç-name, Demirbaş No:3175 Risale No:1

Risale-i satranç-name, Demirbaş No:3175 Risale No:2

Risale-i surür, Demirbaş No:796 Risale No:3

Risale-i şeriat-ül vakıf, Demirbaş No:561

Risale-i Şerh-i istirahat, Demirbaş No:627 Risale No:4

Risale-i şeriat-ül süluk, Demirbaş No:797 Risale No:7

Risale-i tahkik-i külliyat, Demirbaş No:2557 Risa.No:9

Risale-i tarikat, Demirbaş No:993 Risale No:2

Risale-i tasfiye-i letaif, Demirbaş No:797 Risale No:1

Risale-i telhis, Demirbaş No:2759 Risale No:2

Risale-i tezhib-ül efkâr, Demirbaş No:3212 Ris. No:3

Risale-i vefk, Demirbaş No:639 Risale No:2

Risale-i vilayet-name, Demirbaş No:628 Risale No:4

Risale-i zat-ül kürsi, Demirbaş No:2985 Risale No:2

Risale-i zikr-i cehri, Demirbaş No:797 Risale No:4

Risalet-ün fi irsâl, Demirbaş No:628 Risale No:5

Risali Allah-u Te’alâ, Demirbaş No:971 Risale No:3

Risali fi ebebeyn-i Resulallah, D.baş No:796 Ris.No:4

Risale-i kavaid-i tevil, Demirbaş No:2712 Risale No:7

Risale-i safiye, Demirbaş No:2823 Risale No:1

Rub-ül müceyyeb, Demirbaş No:2984 Risale No:5

Rub-ül mukantarat, Demirbaş No:3004 Risale No:4

Sadranç-name, Demirbaş No:3177

Sefinet-ül feteva, Demirbaş No:1637

Sevh-i secde, Demirbaş No:1497 Risale No:2

Şensiyye, Demirbaş No:3032 Risale No:2

Şerat-ül kıraad-ı bahaiyye, Demirbaş No:538 Ris.No:4

Şerh-i adâb, Demirbaş No:2293 Risale No:1

Şerh-i adâb, Demirbaş No:2293 Risale No:2

Şerh-i adâb, Demirbaş No:2312 Risale No:2

Şerh-i adâb, Demirbaş No:4703 Risale No:1

Şerh-i adâb, Demirbaş No:4703 Risale No:2

Şerh-i adâb, Demirbaş No:4703 Risale No:3

Şerh-i adâb, Demirbaş No:4703 Risale No:6

Şerh-i adâb, Demirbaş No:4717 Risale No:6

Şerh-i adâb, Demirbaş No:2509 Risale No:6

Şerh-i adüdiyye, Demirbaş No:4860 Risale No:3

Şerh-i akaid, Demirbaş No:3935

Şerh-i cami-i, Demirbaş No:2712 Risale No:6

Şerh-i celal, Demirbaş No: 914

Şerh-i cevab-ı veled, Demirbaş No:520 Risale No:3

Şerh-icülcülutiyye, Demirbaş No:551 Risale No:2 Şerh-i evrad-ı fethiyye, Demirbaş No:531 Risale No:9

Şerh-i hizb el-bahr, Demirbaş No:538 Risale No:6

Şerh-i hizb el-bahir, Demirbaş No:538 Risale No:12

Şerh-i hizb-i nasr, Demirbaş No:567 Risale No:3

Şerh-i hizb-i nevevi, Demirbaş No:540 Risale No:8

Şerh-i hizb-i el sagır, Demirbaş No:531 Risale No:1

Şerh-i isagoji, Demirbaş No:5107 Risale No:4

Şerh-i istihare, Demirbaş No:3279 Risale No:2

Şerh-i istihare, Demirbaş No:4889 Risale No:1

Şerh-i kafiye, Demirbaş No: 2684

Şerh-i kafiye, Demirbaş No:2712 Risale No:1

Şerh-i kafiye, Demirbaş No:2712 Risale No:2

Şerh-i kafiye, Demirbaş No:2712 Risale No:3

Şerh-i kafiye, Demirbaş No:2712 Risale No:4

Şerh-i kafiye, Demirbaş No:2712 Risale No:5

Şerh-i kaside, Demirbaş No:520 Risale No:4

Şerh-i kaside-i tai’ye, Demirbaş No:520 Risale No:2

Şerh-i kaside-i imam-ı âzam, D.baş No:551 Ris. No:1

Şerh-i manzumat-ı ibn feth, D.baş No:412 Risale No:3

Şerh-i manzume-i lamiye, D.baş No:438 Risale No:3

Şerh-i merâh, Demirbaş No: 2812

Şerh-i mesalik-il halâs, Demirbaş No:2365 Ris. No:2

Şerh-i muamma, Demirbaş No:2823 Risale No:5

Şerh-i muamma, Demirbaş No:2823 Risale No:6

Şerh-i münteha, Demirbaş No:4860 Risale No:2

Şerh-i rub’u müceyyeb, Demirbaş No:2997 Ris. No:2

Şerh-i vasiyyet-i imam-ı azam, D.baş No:3237Ri.No:1

Tabir-i rüyaâ, Demirbaş No:1497 Risale No:3

Tahir-i mantık, Demirbaş No:2557 Risale No:5

Tahkıkât, Demirbaş No:1097 Risale No:2

Talim-i el küre, Demirbaş No:2997 Risale No:5

Talim-i kıraat, Demirbaş No:538 Risale No:11

Tariıkat-ı aliyye, Demirbaş No:613 Risale No:13

Tarikat-ı kadiriye, Demirbaş No:788 Risale No:3

Tavzih-i rub’u müceyyeb, Demirbaş No:2997 Ris.No:3

Tecelliyet-i ilâhi, Demirbaş No:631 Risale No:11

Tecrid-i akâid, Demirbaş No:916  Risale No:4

Tefeül-name, Demirbaş No:3110 Risale No:5

Tehzib-i mantık, Demirbaş No:916 Risale No:2

Tekrir-i kavanin min el mantık, D.baş No:4703 RNo:7

Tenvir-üs sadır, Demirbaş No:530

Tercüme-i istihrac, Demirbaş No:2984 Risale No:2

Terdib-i ulüm, Demirbaş No:2480 Risale No:5

Terkib-i bend, Demirbaş No:2471 Risale No:1

Tertib-i ayat-ı selât-ı teravih, D.baş No:4377 Ri. No:1

Tertib-i ulüm, Demirbaş No:538 Risale No:1

Teval-i envar, Demirbaş No:916 Risale No:1

Tuhfe-i hüsam, Demirbaş No:1759 Risale No:4

Tuhfe-i vehbi, Demirbaş No:5473

Tüllab, Demirbaş No:2763

Usul-ü hükm, Demirbaş No:2131 Risale No:1

Usul-ü ihrac-ı seni, Demirbaş No:2984 Risale No:9

Uyun el kelam, Demirbaş No:916 Risale No:3

Zâd-ül ibad, Demirbaş No:520 Risale No:1

 

Ahmed Feyzi Leblebicioğlu Çorumi

Şerh-ül esma-ül hüsna, Demirbaş No:620

 

Ahmed Feyzi Müftü Çorumi

Şerh-i müsnet-ül imam-i el-azam-ı Mekke, Demirbaş No:369

 

Ahmed Halit Karaalizade Çorumi

Ata el,feyyaz şifaa-i kadi ayaz Demirbaş No:9242

 

Ahmed Leblebicizade Çorumi

Haşiye-i kavli Ahmed,Demirbaş No:5075 Risale No:1

 

Ahmed Muhammed b. Mustafa Çorumi

Risale-i mantık,Demirbaş No:2507 Risale No:4

 

Ali Arif Çorumi

Sahih el Buhari,Demirbaş No:3548

İcazet-name, Demirbaş No:5536 Risale No:1

Sahih el Buhari, Demirbaş No:3549

 

Ali Arif İbn-i Osman Çorumi

Kaside-i hamzille,Demirbaş No:2945 Risale No:13

 

Ali b. Ahmed Çorumi

Şerh-i mukaddeme-i ucrumiye,Demirbaş No:5275 Risale No:3

 

Ali b. Ali Çorumi

Fetva-i el Ankaraviyye,Demirbaş No:4461

 

Ali b. Muhammed Çorumi

Risale-i şemsiyye,Demirbaş No:5028 Risale No:3

 

Ali b. Mustafa Çalıkzade Çorumi

Şerh-i tasavvurat,Demirbaş No:5053 Risale No:3

 

Ali b. Mustafa Çorumi

Şerh-i kafiye,Demirbaş No:5306

 

Ali b. Osman Çorumi

Şafiye,Demirbaş No:5431

Şerh-i ilm-i münazara, Demirbaş No:4698 Risale No:1

Şerh-i velediyye, Demirbaş No:4698 Risale No:2

Tekrirat-ı velediyye, Demirbaş No:4698 Risale No:3

 

Ali b, Osman Leblebici Çorumi

Tarifat,Demirbaş No:5558 Risale No:2

Tarifat-ı seyyid, Demirbaş No:5558 Risale No:1

 

Aslan Muhammed b. Ebubeir

Müinil hükkam,Demirbaş No:1505

Şerh-i şürüt el selât, Demirbaş No:1500

 

Ebubekir Edib b. Ömer Çorumi

Feraid-ül akaid,Demirbaş No:1079 Risale No:2

 

Ebus’suud b. Muhiddin Yavsi İskilibi

Dua-name,Demirbaş No:3832

 

Fazıl Müftü Çorumi

Ceride-i feraiz,Demirbaş No:1710 Risale No:3

 

Fazıl Mustafa Ahıska Çorum’da muhkim

Tercüme-i şerh-i kaside-i bürde,Demirbaş No:626/1

 

Hacı Ali Arif Çorumi

Kaside-i bürde,Demirbaş No:3826

Şerh-i izhar, Demirbaş No:5212

 

Hacı Ali Arif b. Osman Çorumi

İrşad-ı akl-ı selim, Demirbaş No:3385

Kıtab-ı menasık-ül hac, Demirbaş No:1539

 

Hacı Ömer b. Ahmed Muhammed Çorumi

Kavaidül Kur’an,Demirbaş No:218 Risale No:4

 

Hacı Osman b. Mustafa Çelebi Çorumi

Menakıb-ı şeyh sinan,Demirbaş No:1504 Risale No:2

 

Hafız b. Hacı Ahmed Muhammed Çorumi

Şerh-i müsteha,Demirbaş No:4417 Risale No:1

 

Hafız Bahri Kayışzade Çorumi

Tarih-i Melik Danişmend Ahmed Gazi,Demirbaş No:9224

 

Hafız Cemil b. Hasan Çorumi

Risale-i vucub,Demirbaş No:2973 Risale No:3

 

Hafız Hüsnü İskilibi

Risale-i feraiz,Demirbaş No:4507

 

Hafız Hıdır Hattatzade Çorumi

Miftah-ul münacaat,Demirbaş No:614 Risale No:1

 

Halil b. İbrahim Çorumi

Mesail-i fıkhiyye,Demirbaş No:1558

 

Halil b. Osman Elvançelebi Çorumi

Şerh-i münyet el musalli,Demirbaş No:4267 Risale No:2

 

Halil b. Osman Çorumi

Risale-i bina, Demirbaş No:5354 Risale No:4

Risale-i irab, Demirbaş No:5354 Risale No:3

Risale-i izhar, Demirbaş No:5354 Risale No:2

Risale-i kafiye, Demirbaş No:5354 Risale No:1

 

Hasan b. Ahmed Çorumi

Risale-i avamil,Demirbaş No:5316 Risale No:5

Risale-i avamil, Demirbaş No: 5323

 

Hasan b. Ahmed Üveyzzade Çorumi

Zübde-i kelâm,Demirbaş No:1037

Şerh-i feraiz, Demirbaş No:4515

 

Hasan b. Ahmed Yavsi Çorumi

Tabyin-ül meharim,Demirbaş No:483

 

Hasan b. İbrahim Çorumi

Risale-i hüceyne,Demirbaş No:2507 Risale No:1

Risale-i velediyye, Demirbaş No:2507 Risale No:5

Şerh-i kıyas-ı  Musaviyye, Demirbaş No:5044 Ri. No:1

Kıyas-ı mantık, Demirbaş No:5044 Risale No:2

Haşiye-i seyd-i şerif, Demirbaş No:5044 Risale No:3

 

Hasan Hilmi b. Mustafa Çorumi

Şerh-i irab,Demirbaş No:2628

 

Hasan Hilmi Çorumi

Risale-i besmele,Demirbaş No:2707 Risale No:15

 

Hasan Hilmi Ceridolu Çorumi

Cönk,Demirbaş No:25231

Cönk, Demirbaş No:25232

 

Hasan Nazifi Çorumi

Fena şerhi,Demirbaş No:12879

 

Hasan Nuri Çorumi

İlm-i hesap,Demirbaş No:4499

Kavaid-i kıyas, Demirbaş No:5044 Risale No:5

Kavaid-i sarf, Demirbaş No:3139 Risale No:2

Mesail-i edebiyye, Demirbaş No:4694 Risale No:1

Risale-i tahrir-i ulema-i İslâm, D.baş No:3139 Ri. No:3

Risale-i tarık el eda, Demirbaş No:2427 Risale No:2

Şerh-i kaside-i nuniyye, Demirbaş No:2945 Ri. No:3

Şerh-i kaside-i tantanariyye, D.baş No:2945 Ris. No:4

Şerh-i kıyas-ı Musaviyye, Demirbaş No:5044 Ri. No:4

Şerh-i risale-i zübde, Demirbaş No:4694 Risale No:2

 

Hasan Nuri ibn-i İbrahim Çorumi

Edurru’l 226’lâ ,Demirbaş No:567 Risale No:1

 

Hüseyin b. Ahmed Çorumi

Cedid-i feraiz,Demirbaş No:4501 Risale No:3

 

Hüseyin b. Hacı Muhammed Çorumi

Risale-i tarimat,Demirbaş No:2458 Risale No:1

 

Hüseyin b. Hacı Yusuf Çorumi

Gencine-i râz,Demirbaş No:4783 Risale No:1

Hilye-i hakani, Demirbaş No:4783 Risale No:2

 

Hüseyin b. Mustafa Çorumi

Mesabih ül-sünne,Demirbaş No:3640

 

Hüseyin Necip b. Hasan Çorumi

Yusuf ile Züleyha,Demirbaş No:2144

 

Hüseyin İbn-i Hacı İsmail Çorumi

Şerh-i kaside-i el-hazreciyye,Demirbaş No:2117 Risale No:2

 

İbrahim Hakkı Çorumi

Şerh-i kaside-i bürde,Demirbaş No:630 Risale No:1

 

İsmail b. Ahmed Çorumi

Risale-i haşiye-i usul,Demirbaş No:4442 Risale No:2

Şerh-i kaside-i hazreciyye, Demirbaş No:4675 Risale No:1

 

İsmail Çorumi

Risale-i nesayih vel vesayya,Demirbaş No:3222 Risale No:3

 

 

Kadızade Muhammed Çorumi

Şerh-i merah,Demirbaş No:2826 Risale No:1

 

Lütfi Abdurrahim Çorumi

Menasık-ül hac,Demirbaş No:658 Risale No:3

 

Mehmed Emin Leblebicizade Çorumi

Münşead ve divan-ı eşâr,Demirbaş No:2100 Risale No:3

 

Mehmed Emin İbn-i Hacı Ali Çorumi

Mecmua-i ariffiyye,Demirbaş No:1684 Risale No:2

 

Molla Mustafa Çorumi

Tecvid,Demirbaş No:218 Risale No:1

 

Muallimzade Hüseyin Çorumi

Haşiye-i akaid,Demirbaş No:3995

 

Müftüzade Abdurrahman Çorumi

Ahvâl el kıyame,Demirbaş No:3251 Risale No:3

 

Muhahhed Kulu Çorumi

Kitab-ı mecmua fi el meşnud vel mesmu,Demirbaş No:27011

 

Muhammed b. Hacı Halil Çorumi

Eşbah ve el-nezair,Demirbaş No:23275

 

 

Muhammed b. Hızır b. Ahmed Feyzi Çorumi

Risale-i erkân-ı hindi,Demirbaş No:3054

 

Muhammed b. Ömer Çorumi

Ahkâm el-arazi,Demirbaş No:1650

 

Muhammed Emin b. Hacı Ali Çorumi

Şerh-i telhis-i el-miftah,Demirbaş No:4884

 

Muhammed İskilibi

Tercüme-i adâb,Demirbaş No:4730 Risale No:2

 

Mustafa Akif b. Recep Çourumi

Risale-i hak,Demirbaş No:3914 Risale No:6

Risale-i mevzuat, Demirbaş No:3914 Risale No:7

 

Mustafa b. Ali Çorumi

Şerh-i isagoji,Demirbaş No:5107 Risale No:2

 

Mustafa b. Musa Çorumi

Haşiye-i envâr el-tenzil,Demirbaş No:3446

 

Mustafa b. Dsman Çorumi

Risale-i güldeste-i gülistan,Demirbaş No:2142 Risale No:2

Şerh-i cezeriyye, Demirbaş No:3181

 

Musstafa b.Ömer Çorumi

Dürer,Demirbaş No:4187

 

 

Mustafa b. Ömer Liblibici Çorumi

Haşiye-i adâb,Demirbaş No:4712 Risale No:3

Şerh-i hüseyniyye, Demirbaş No:4712 Risale No:5

 

Mustafa b. Musa Çorumi

Şerh-i mesabih,Demirbaş No:3536

 

Mustafa b. Mustafa b. Yusuf Bahri

Tehbir-i teysir şerh-i şatibi,Demirbaş No:187/5

 

Mustafa Çorumi

Şeriat-i tarikat-ı Nakşıbendiyye,Demirbaş No:788 Risale No:1

 

Mustafa Vazıh Amasya Müftüsü Çorumi

Risale-i tuti, Demirbaş No:1883 Risale No:2

Risale-i tuti, Demirbaş No:1863 Risale No:4

 

Osman b. Muhammed Çorumi

Mecelle,Demirbaş No:4501 Risale No:2

Tenkih-i beyan, Demirbaş No:5075 Risale No:7

 

Osman b. Mustafa Çorumi

Risale-i akaid,Demirbaş No:4020 Risale No:1

 

Osman b. Mustafa Kurdoğlu Çorumi

Fetva-i Rıza,Demirbaş No:1682

 

Osman b. Mustafa Leblebicizade Çorumi

Fetva-i el-bahçe,Demirbaş No:4471 Risale No:1

 

 

Osman İbn-i Mustafa Leblebicizade Çorumi

Hab-name,Demirbaş No:2089 Risale No:5

 

Osman Müderris Kurdoğlu Çorumi

Şerh-i irab-ı kafiye,Demirbaş No:5233

 

Osman Vafi Çorumi

Risale-i eminiyye,Demirbaş No:2368 Risale No:1

Risale-i eminiyye, Demirbaş No:2368 Risale No:2

 

Ömer b. Ahmed Çorumi

Risale-i isagoji,Demirbaş No:2513 Risale No:2

 

Ömer b. Hacı Piri Çorumi

Mukaddemet-ül Gaznevi,Demirbaş No:1460 Risale No:4

 

Ömer b. Kasım Çorumi

Mühümat-ül müftin,Demirbaş No:1495

 

Ömer b. Muhammed Çorumi

Şerh-i münyet el-musalli,Demirbaş No:4310

Risale-i Buhari, Demirbaş No:4761 Risale No:3

Talim-i mütealim, Demirbaş No:4761 Risale No:1

Tarikat-ı Muhammediyye, Demirbaş No:3792

Kur’an-ı Kerim, Demirbaş No:5576

 

Ömer b. Ömer Çorumi

Risale-i veled,Demirbaş No:4701 Risale No:2

Şerh-i eyyühal veled, Demirbaş No:4701 Risale No:1

 

 

Ömer b. Halil Çorumi

Şerh-i tastikât,Demirbaş No:5045 Risale No:3

 

Ömer Çorumi

Şerh-i lugat Şahidi,Demirbaş No:4571

 

Ömer Fazıl Çorumi

Bahs el-hamd,Demirbaş No:2655 Risale No:2

 

Sabri Hüseyin b. Muhammed Çorumi

Şerh-i bürde,Demirbaş No:519

 

Seyid Hasan Nuri Çorumi

Nazm el-ehem,Demirbaş No:189 Risale No:4

 

Seyyid Abdulkadir b. Hacı Muhammed Çorumi

Şerh-i adâb,Demirbaş No:2309 Risale No:2

 

Seyyid Hafız Hüseyin Çorumi

Delail-i hayrad,Demirbaş No:18364

 

Seyyid Osman Çorumi

Manzume-i akaid,Demirbaş No:1022 Risale No:2

Risale-i manzume, Demirbaş No:1022 Risale No:3

 

Seyyid Osman Müftü Çorumi

Şemail el Nebii hadis-i Tirmizi,Demirbaş No:3625

 

 

 

Şemseddin Abdurrahim Çorumi

Risale-i evsah-ı Besmele,Demirbaş No:3405 Ris. No:2

Şerh-i Besmele, Demirbaş No:3405 Risale No:1

Tefsir-i Sure-i Kadir, Demirbaş No:3405 Risale No:4

Tefsir-i sure-i Rahman, Demirbaş No:3405 Ris. No:3

 

Şemseddin Çorumi

Risale-i bina,Demirbaş No:5396

 

Feyzi Paşa Çorumi

Feyz el-bihar alâ riyaz-ül izan,Demirbaş No:2660

 

Şeyh Ali Çorumi

Şerh-i mukaddeme-i Cezari,D.baş No:3694 Ris. No:2

 

Yaşar Nuri Çorumi

Şeri baha ihbar ellezi min el-kafiye,D.baş No:2694/3

 

Yusuf Bahri b. Mehmed Çorumi

Kar’i-i Kur’anın bilinmesi vacip olan bilgiler,DNo:207/1

Teb.ir et-teysir, Demirbaş No:194

Risale-i fi erkân el-kira’e, Demirbaş No:202 R. No:3

Tuhfet-ül ahbab, Demirbaş No:788 Risale No:4

 

Yusuf Bahri Çorumi

Adab-ı ehli zikir, Demirbaş No:786 Risale No:4

Ahadis-i mütevatire, Demirbaş No:976 Risale No:2

Ahval-i kitap, Demirbaş No:4672 Risale No:2 Ahval-i enbiya, Demirbaş No:3152 Risale No:3

Ata el-feyyaz şifa-i kadı ivaz, Demirbaş No:363

Bahr el-maari, Demirbaş No:2114

Beyan-ı devran-ı sof’i-ye, Demirbaş No:782 R. No:3

Beyan-ı evrad-ı sema, Demirbaş No:786 Risale No:5

Beynel ism-i ve sıfat, Demirbaş No:786 Risale No:6

Daire-i vaka’a, Demirbaş No:786 Risale No:3

Dür’ül muhtar, Demirbaş No:4787 Risale No:1

Durrut tahir fi hakkit-i tekbir, Demirbaş No:214

Ebder ül-mensur, Demirbaş No:3401 Risale No:2

Esrar-name, Demirbaş No:782 Risale No:2

Fezail-i imam-ı ebl halife, Demirbaş No:1564 R. No:1

Füsulü’l beda’i, Demirbaş No:1564 Risale No:5

Gayret-ül emani, Demirbaş No:3401 Risale No:1

Hal-i Hızır, Demirbaş No:5243

Hasıl-ı mastar, Demirbaş No:3981 Risale No:3

Hasıl-ı mastar, Demirbaş No:3981 Risale No:4

Havra şerh-üs zevra, Demirbaş No:1107 Risale No:1

Haşiye-i dürer, Demirbaş No:4672 Risale No:5

Haşiye-i irem, Demirbaş No:4672 Risale No:6

İcazet-name sureti, Demirbaş No:2673 Risale No:2

İcazet-name, Demirbaş No:3988 Risale No:3

İsbatt-ül sami, Demirbaş No:1564 Risale No:3

İhtilaf-ı ehli din bil-hadis, Demirbaş No:976 R. No:3

İhtilaf-ı fi-vücuh el-ihtilaf, Demirbaş No:190 Ri. No:1 İzah-ı kavaid, Demirbaş No:1564 Risale No:6

Kamus-u muhid, Demirbaş No:4511 Risale No:6

Kaside-i nuniyye, Demirbaş No:3684 Risale No:2 Kitab-ı ezkar, Demirbaş No:415 Risale No:1

Kitab-ı usul, Demirbaş No:3981 Risale No:5

Kütüp-ül kıraat, Demirbaş No:3684 Risale No:1

Marifet-ül heyet, Demirbaş No:786 Risale No:2

Mesail-i feraiz, Demirbaş No:1726 Risale No:4

Mevahit-ül ebkar, Demirbaş No:415 Risale No:3

Meşahud-ül esrar-ı kutsiyye, D.baş No:782 Ris. No:1

Miftah-ül selat, Demirbaş No:3152 Risale No:4

Mukaddeme-i Cezeri, Demirbaş No:3684 Risale No:4

Müntehabat-ül eşâr, Demirbaş No:2116 Risale No:1

Neş-i sağir, Demirbaş No:195 Risale No:1

Niz’a beyan-ı ebu Sina ve Farabi, D. No:4672 R. No:3

Refil-ül hiceb, Demirbaş No:3156 Risale No:5

Risale-i akaid, Demirbaş No:976 Risale No:1

Risale-i beyan-ı vahded’i vücud, D.baş No:782 R.No:4

Risale-i dua, Demirbaş No:561

Risale-i el beyan, Demirbaş No:3684 Risale No:5

Risale-i eyyühel veled, Demirbaş No:3208 R.No:1

Risale-i feyz-ül vâheb,Demirbaş No:3253 Risale No:1

Risale-i hakikat-ı tevhid, Demirbaş No:3150 Ris. No:1

Risale-i kat’ı a fi neşn’i kebir, D.baş No:190 Ris. No:2

Risale-i kazıyye, Demirbaş No:5044 Risale No:7

Risale-i mantık, Demirbaş No:5044 Risale No:8

Risale-i mantık, Demirbaş No:5056 Risale No:3

Risale-i mekaid-i tevsikiyye, D.baş No:786 Ris. No:1

Risale-i muli, Demirbaş No: Risale786 No:8

Risale-i müntehabat, Demirbaş No:5539 Risale No:10

Risale-i nazm- ulüm, Demirbaş No:3156 Risale No:4

Risale-i şer’i helâl, Demirbaş No:4672 Risale No:4

Risale-i ül-ümmet-d-i tarif, D.baş No:2707 Risale No:1

Risale-i vakf-ı hemze. Demirbaş No:190 Risale No:3

Rükuz-ül Şatıbiyye, Demirbaş No:3684 Risale No:3

Selâvat-ı şerefiyye, Demirbaş No:786 Risale No:7

Şerh-i akreb el tarık, Demirbaş No:3150 Risale No:3

Şerh-i cem-ül cevami, Demirbaş No:1564 Risale No:2

Şerh-i elifyye, Demirbaş No:2686

Risale-i eşkâl-i te’sis, Demirbaş No:3043 Risale No:2

Şerh-i hizb-i el-emani, D.baş No:202 Risale No:1/2

Şerh-i hizb-i neveviyye, Demirbaş No:627 Risale No:3

Şerh-i hülasa-i hesab, Demirbaş No:3046 Risale No:2

Şerh-i isagoji, Demirbaş No:5032 Risale No:2

Şerh-i kıyas, Demirbaş No:5044 Risale No:6

Şerh-i makamatı Harir’i, D.baş No:1564 Risale No:8

Şerh-i miftah, Demirbaş No:1564 Risale No:7

Şerh-i mukaddeme-i cezeri, D.baş No:3684 Ris. No:6

Şerh-i telhis, Demirbaş No: 4787

Şerh-i telhis-i miftah, Demirbaş No:1564 Risale No:9

Taharet-ül üşur fi kıraat-ı neşir, D.rbaş No:195 R.No:2

Telmis kazide-i bürde, Demirbaş No:578 Risale No:6

Telmis kaside, Demirbaş No:578 Risale No:7

Telmis kaside-i bürde, Demirbaş No:578 Risale No:8

Tarikad-ı Muhammediyye, Demirbaş No:3156 R.No:7

Tefsir-i Fatiha, Demirbaş No:4787 Risale No:2

Tefsir-i gayat-ül emani, Demirbaş No:4787 Ris. No:3

Telhis-ül miftah, Demirbaş No:2428 Risale No:2

Tercüme-i şerh-i kaside-i Tantaraniyye, Demirbaş No:2097 Risale No:3

Ukud-ül cevahir-i münefe, D.baş No:415 Risale No:2

Usul-ü kavaid, Demirbaş No:1564 Risale No:4

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

ÇORUM HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ’NDE BULUNAN ÜNİK (NADİR) EL YAZMASI KİTAPLAR

 

DEMİRBAŞ NUMARASI SIRASINA GÖRE

 

Tefsir-i Ebu’s-suud İrşad-ı akl-ı selim,ila mezeya al-kitap al-kerim

Müellifi:Abu-al suud b. Muhammed al-İmadi,

Yazıldığı Tarih:Hiçcri 973   Demirbaş no: 6

Özellikleri:Kitab ciltli,müsenna,meşin miklebli,yazı türü nesih,baş sayfası tezhipli,3 cilt bir aradadır.

 

Tefsir-i Ebu’s-buud İrşat-ı akl-ı selim,ila mezeya al-kitab al-kerim

Müellifi: Abu-al suud b. Muhammed al-İmadi,

Hattat:Mustafa b. Hacı Mehmed Bosnavi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1195  Demirbaş no:12/3

Özellikleri:Kitap ciltti kadife kaplı olup üzeri tezhiplidir,yazı türü talik,sayfa kenarları tezhipli ipek kağıda yazılıdır.

 

Haşiye-i Kadı Beyzavi

Müellifi:Sinan efendi,

Hattat:Osman el-Hüseyin,el Eyyübi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1082  Demirbaş no:36

Özellikleri:Kitab ciltti müsenna,kitap muhafazası mevcuttur. Başlık menevişli tezhip-li,kenarları ve sure başları tezhiplidir.

 

İbn-i Kemal tefsiri

Müellifi:Şemseddin Ahmed  Süleyman b. Kemal

Hattat:Ali b. Ali b. Davut Tohi,

Yazıldığı Tarih:Hicri 993    Demirbaş no:42 ve 43

Özellikleri:Kitap ciltti meşin müsennadır,kitap kabı mevcuttur,yazısı ve kağıdı eskidir.

 

Tefsir-i veciz

Müellifi:Ebu el-Hasan Ali b. Ahmed el-Vahidi Ebubekir b. Abdullah Royani

Yazıldığı Tarih:Hicri 618    Demirbaş no:44

Özellikleri:Kitap ciltti meşin müsenna,kitap kabı mevcuttur,yazısı ve kağıdı eskidir.

 

Tefsir-i uyun

Müellifi:Şeyh Şahabeddin el-Sivasi

Hattat:Sadık İbn-i Hasbeki

Yazıldığı Tarih:Hicri 850    Demirbaş no: 46,47,48 ve 49

Özellikleri:Dört cilttir. Yazısı nesih,her cildin yazısı ayrıdır.Nadir eserdir şerhi vardır.

 

Tefsi-i ayn-ül hayat

Müellifi:Necmeddin el-Kufra el-Razi el-Havarzemi

Hattat:Seyyid Salih b. Şeyh Bedreddin b. Yunus

Yazıldığı Tarih:Hicri 592    Demirbaş no:91

Özellikleri:Kitab üniktir. Kitab ciltti meşin ve eskidir.

 

Gaye-ül emani fi tefsir-i el-kalem el-rabbani

Müellifi:Ahmed b. İsmail el-Zovani

Yazıldığı Tarih:Hicri 887    Demirbaş no:105

Özellikleri:Kitab üniktir.Kitab ciltti eskimiş olup damgalıdır,kitab Kabe-i Şerif’te yazıl-mıştır. Yazısı okunaklı nesih’tir.

 

Şerh-i tefsir-i Kadı Beyzavi envar-ül tenzil vel-esrar-ül tevil

Müellifi:Mehmed al-Şehir bi Şeyhzade

Hattat:Ahmed b. Halil

Yazıldığı Tarih:Hicri 917    Demirbaş no:116 ve 117/2

Özellikleri:Kitab  üniktir, kitab ciltti   müsennadır, kitab  muhafazası  mevcuttur, yazısı talik olup  okunaklıdır .kağıdı ipek olup başlık ve sayfa kenarları menevişli ve tamamen tez-hiblidir. Matbu olarak basılan eser dokuz cilttir.Bu eser iki cilt olarak hazırlanmıştır.

 

Tefsir-i Sünosi

Müellifi:Muhammed İbn-i Yusuf el-Sunosi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:143

Özellikleri:Kitab çok eski ve üniktir. Kitab ciltti meşin olup tamir görmüştür,mikleblidir. Yazısı kufi olup,77’inci sayfadan 90”ıncı sayfaya kadar mürekkebden dolayı yanmıştır.Kağıd çürümüştür.

 

Timsal-vel tıbyan talik alâ kavi el-kadı  Beyzavi

Müellifi:Süleyman Feyzi min Rical-i Devlet-i Ali-Osman

Hattat:Hafız Abdurrahim

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:153

Özellikleri:Kitab üniktir,kitab ciltti müsenna olup yeşil ibrişimdendir,başlık menevişli ve sayfa kenarları tamamen tezhiblidir,baş sayfada zamanın alimlerinin tekrizleri vardır.

 

Tefsir-ül keşf-ü esrar telhisi

Müellifi:Ebubekir Nushet Efendi

Hattat:El hac Muhammed-ül Emin Reca’i Reis el-küttab

Yazıldığı Tarih:Hicri 1187  Demirbaş no:163

Özellikleri:Kitab üniktir, Kitab  ciltti meşin  müzehheb  ve  mikleblidir, kağıdı  ipek olup başlık menevişli ve sayfa kenarları tamamen tezhipli olup yazısı çok nefis taliktir.

 

El-cüz’i  şanil min el-tıbyan fi ginab-ül Kur’an

Müellifi:Şeyh Ebül Vakka Abdullah İbn-i el-Akberi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:181

Özellikleri:Kitab üniktir. Kitab ciltti yarım meşin ebru kağıt kaplı,mikleblidir.Yazısı Arap nesintir.

 

Garib-ül Kur’an vel-Hadis

Müellifi:Ubeyd el-Heravi

Hattat:Abdullatif b. Mehmed al-Harrani

Yazıldığı Tarih:Hicri 562    Demirbaş no:183

Özellikleri:Kitab ciltti meşin kaplı,müsenna miklepli,tamir görmüş güye yeniklidir. Yazı-sı nesih sülüs kırmasıdır.

 

El-nihaye-i fi garib-ül hadis

Müellifi:Ebul Kerim Muhammed el-maruf bi İbn-ül Esir el-Cezeri

Hattat:Mehmed b. Abdülselam el-Bahi-i el-Ezheri

Yazıldığı Tarih:1009  Demirbaş no:235

Özellikleri:Kitab  üniktir, Kitab  ciltti meşin kaplı eskidir,sayfa başlığı ve iki sayfasının çerçevesi tezhibli,diğer sayfalar kırmızı cetvellidir.Yazısı güzel üstün esireli olup sülüs kırmasıdır.

 

Sahih-ül Buhari (Kütüb’ü sidde’nin birincisi)

Müellifi:Ebu Abdullah Mehmed b. İsmail Buhari

Hattat:Seyyid İbrahim el-şehir bi Fıstıkzade

Yazıldığı Tarih:Hicri 1168  Demirbaş no:240

Özellikleri:ciltti meşin,üzeri ibrişim kaplı,iki sayfa tezhipli,yazı güzel sülüs kırması.

 

Garib-ül Hadis

Müellifi:Ebu Ubeyt al-Kasım b. Selam

Yazıldığı Tarih:Hicri 319    Demirbaş no:248

Özellikleri:Kitab üniktir.Yazısı Arap yazısıdır. Müellif hattı olması ihtimali vardır. Süley maniye Kütüphanesince mikrofilmi alınmıştır.

 

Mişkât-ül Hadis

Müellifi:Şeyh Veliyeddin ebu Abdullah el-Hatip

Yazıldığı Tarih:Hicri 979    Demirbaş no:250

Özellikleri:Kitap çiltti müsenna ve müzzehtir. Sayfa kenarları  baştan sona  teshiplidir.

Kağıt ipektir.Medine-i Münevvere’de yazılmıştır.   Kitaba sahip olanlardan Hacı Osman Bosnavi ve Surra Emini İbrahim  Paşa’nın ve Emir Buharri’nin kardeşi Seyyid Hasan’ın yazı ve mühürleri bulunmaktadır.

 

Kitab-ül azamad

Müellifi:Ebu Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Cafer b. Numan el-maruf bi ebu ül-şeyh

Hattat:İbrahim ül-Hamdi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1152  Demirbaş no:251

Özellikleri:Yazı nesih ve çok güzel,başlık menevişle ve tezhipli sayfa kenarları tezhip-lidir,başta hattatın yazısı ve mühürü vardır,içerisinde 162’inci yapraktan başlayan 183’ üncü yaprağa kadar imamı Suyuti’nin Camii-ul Hadis isimli risalesi bulunmaktadır. Bü-yük ihtimalle meşhur hattat Hamdi’nin olması lazımdır.

 

Ata el-feyyaz alâ şifa-i Kadı İvaz

Müellifi Hattı:Yusuf Bahri Çorumi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:363

Özellikleri:Kitab ciltinin sırt ve kenarı meşin ebru kaplı.

 

İhtiyat min kitab-ı nasr-ı tusi sahib-ül rasat

Müellifi:Nasır-ı Tusi

Yazıldığı Tarih:  539

Özellikleri:Kitap ciltinin sırtı meşin üzeri kağıt kaplı

 

Şuap el-iman-ı muhtasar

Müellifi:Muin al-din Muhammed b. Hamaviye

Hattat:Halil b. Muhammed b. Nasır el Kaysarani

Yazıldığı Tarih:Hicri 552    Demirbaş no:670

Özellikleri:Kitab üniktir,kitab ciltti meşin miklebli,yazısı nesihtir.Muhafazası mevcuttur.

 

Fütühat-ül Mekkiyye

Müellifi:Muhiddin Ebi Abdullah Mehmed b. Ali İbn-ül Arab-i el Tai el-Hatami

Yazıldığı Tarih:Hicri 716-958-961       Demirbaş no:679

Özellikleri:Kitap ciltti yıpranmış ve çok eskidir.Üç kitap bir araya toplanmıştır.Baştara-fında kitap sahiplerinin mühür ve imzaları bulunmaktadır.

 

Nefahat-ül-üns

Müellifi:Abdurrehmen b. Ahmed el-Camii

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:741

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,miklebi düşmüş,yazısı talik,özel bir nüsha.

 

 

 

Mesnevi

Müellifi:Mevlâna Celaleddin Rumi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:743

Özellikleri:Kitap ciltti ,meşin kaplı,H.1212 Ebus’suud evladı Şeyh Habib malı yazılıdır.

        

 

La taif al-alâ fi işaret-i ehli el-ilham

Müellifi:Şeyh Muhammed Bedreddin İbn-i Kadı Simav

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:816

Özellikleri:Kitab üniktir,kitab ciltti eskidir.

 

Şerh-i tertibat-ı ilâhiye

Müellifi:Mehmed b. Mahmud el-Damuni

Hattat:Ahmed el-Suvavi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1272  Demirbaş no:821

Özellikleri:Kitap üniktir,kitap ciltti meşin kaplı,kenarları tezhipli,yazısı talik ipek kağıt.

 

Eşar-ı Mevlâna

Hattat:Abdi Efendi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:879

Özellikleri:Sultan Selim Han zamanında   derlenmiştir . Kitap  ciltti meşin kaplı,  yazısı nefis nesih,başlıkları menevişli,sayfa kenarları baştan sona tezhiplidir.

 

Şerh-i risale-i hay ibn-i Yekzan el-hikmet el-felsefe

Müellifi:Şeyh ebu Sina Hüseyin b. Muhammed

Yazıldığı Tarih:Hicri 723    Demirbaş no:1119

Özellikleri:Kitap üniktir.Kitap ciltti yuluşak deri kaplı

 

Haşiye alâ şerh-i hikmet el-ayin

Müellif Hattı: Seyyid Şerif Ali b. Mehmed

Yazıldığı Tarih:Hicri 801    Demirbaş no:1120

Özellikleri:Kitap ciltti meşindir. Arap nesihi,yazılar noktasızdır.

 

Kalâ’id el-akyan ve maha’sin-ül alyan fi cezere-ül Endülüs

Müellifi:Ebu’l Nasr el-Feti b. İsa b. Haka Kaysi

Hattat:Ahmed b. Durmuş Emir Hacip el-Aziz el-Nasiri

Yazıldığı Tarih:693     Demirbaş no:1176

Özellikleri:Kitap üniktir,Kitap ciltti sırt ve kenarları meşin,ebru kaplı,miklepli ve kitap muhafazası vardır.

 

El-cüzzül evvel min el-muhtasar fi tahir el-beşer

Müellifi:İmameddin İsmail Şah’ibi Hama İsmail b. Ali b. Mahmud b. Mehmed b. Ömer

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1178

Özellikleri:İslâm Tarihidir,Kitabın sonunda 793 tarihinde İbrahim Bestaki ve diğer 3-4 kişi mütalâ ettiklerini yazmışlar.Kitabın başında bu kitapa sahip olanların isimleri bulun-maktadır.

ÜNİK KİTAPLAR 6   152

 

Menakıb-ı Koyun Baba

Müellifi:Abdulkadir b. Ahmed

Hattat:Mehmed Tefik b. Abdüssamed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1335  Demirbaş no:127

Özellikleri:Kitap üniktir.Osmancıkta yazılmaştır.

 

Tarih el-hamse

Müellifi:Şeyh Hüseyin İbn-i Muhammed el Diyarbakıri

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1236

Özellikleri:Kitap ciltti eski,meşin kaplı,şemse tezhipli,miklepli,yazı nesih,kitap müellif hattı olması muhtemeldir.Birinci cilt olan kitabın ikinci cildi yoktur.

 

Vilayet el-ayan tercüme-i tarih ibn-i Hallikan

Müellifi:Mehmed b. Mehmed el-şehir Biradusizade

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1238

Özellikleri:Kitap üniktir. Kitap ciltti meşin kaplı,tırnakla yapılmış şemselidir.

 

Mühdedi eenhun mülteka el-ebhur

Müellifi:Mehmed b. Mehmed Vahdeti b. Mehmed’ül Üsgübi Sümmen el-Edirnevi

Hattat:Ali b. Gave Mustafa Belde-i Samago

Yazıldığı Tarih:Hicri 1170  Demirbaş no:1298

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,başlıklı menevişli,teshibi gayet nefis,sayfa kenarları çerçeveli ve baştan sona tezhipli,yazısı divani olup gayet sık yazılmıştır.

 

Mehr-i el-Faik bi şerh-i kenz el-degayık

Müellif Hattıdır:Ebul Bereket Abdullah b. Ahmed b. Mahmud el-Nefesi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1321

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kablı,şemseli,mikleblidir.Kitabın sonunda yazıldığı tarihin yanlış olduğu tashihi vardır.

 

Mizan

Müellifi:Kutup el-Rabbani Şeyh Abdulvehab el-Şerani

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1323

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseli,tezhipli,miklepli,kitap muhafazalı,başlık me-nevişli,tezhipli iki sayfasının kanarı tezhiplidir.

 

Ekmel el-şerh-i hidaye

Müellifi:Mehmed b. Mahmud İbn-i Ahmed

Hattat:Ali Şafii

Yazıldığı Tarih:Hicri 775    Demirbaş no:1324

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseli,miklepli,kitap muhafazalı,başlık tezhipli

Tenvir ül-esrar ve camii el-Buhari

Müellifi:Mehmed b. Abdullah el-Temirtaşi el-Gazi

Hattat:Mustafa b. Mahmud Dımışki

Yazıldığı Tarih:Hicri 1097  Demirbaş no:1408

Özellikleri:Kitap ciltti meşin,şemseli,tezhipli,miklepli,iki cilt bir arada ciltlenmiş,başlık tebhipli,sayfa kenarları baştan sona kadar tezhipli,yazı nefis nesih.

 

Mülteka el-ebhur

Müellifi:İbrahim b. Muhammed b. İbrahim el-Halebi

Hattat:Mehmed b. Hasan el-Şehir bi Hammamizade

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1411

Özellikleri:Kitap ciltti eski tarz,şemseli,köşebentli,teshipli,miklepli,başlık çok orjinal tezhipli yazı talik.

 

Kinye el-mutemelli şerh-i el-kebir lil münyet-ül musalli

Müellifi:İbrahim b. Muhammed b. İbrahim el-halebi

Hattat:Şeyh Mehmed b. Şeyh Ali el-Konavi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1085  Demirbaş no:1437

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,orjinal tezhipli,şemseli ve köşebentleri tezhipli.mik-lepli,başlık menevişli teshipli,sayfa kenarları çerçeveli tezhipli.

 

Keşf-ül berahin tercüme-i tercihi beyanat

Müellif Hattı:Mehmed Esat Hayatizade

Yazıldığı Tarih:Hicri 1232  Demirbaş no:1447

Özellikleri:Kitap ciltti meşin,kağıdı ipek,başlıklı ve kenar sayfaların tamamı tezhibli.

 

Fıkh-ı ekber

Müellifi:Ali b. Sultan Muhammed el-Gari

Hattat:Hüseyin b.Ali

Yazıldığı Tarih:Hicri 1129  Demirbaş no:1479

Özellikleri:Kitab ciltti meşin kaplı,şemseli,miklebli,kitap muhafazalı,başlık ve iki sayfa kenarları tezhipli,yazı nesih.

 

Kenz-ül nusalli Şerh-i tercüme-i muadden el-salat

Yazıldığı Tarih:Hicri 1165  Demirbaş no:1552

Özellikleri:Kitap ciltti meşin şemselli tezhipli,yazısı nefis rika..

 

Tenvir-ül ebsar ve cami el-Buhari

Müellifi:Vasık Mehmed b. Abdullah el-Gazzi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1529

 

 

Özellikleri: Kitap  ciltti meşin  kaplı, şemseli,miklepli,yazı nefis nesih,başlık menevişli, sayfa kenarları çerçeveli baştan sona kadar tezhipli.

 

Mültega-ül ebhur

Müellifi:İbrahim b. Mehmed el-Halebi

Hattat:Mustafa b. Mehmed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1082  Demirbaş no:1530

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseyi,miklepli,kitap muhafazası var,başlık mene-vişli tezhipli,yazı nefis talik.

 

Feraiz-i cihat bab-ı hamis feth-i Kandiye Serdar-ı Ekrem

Müellif Hattı:Ahmed Hamdi Yenişehirli

Yazıldığı Tarih:Hicri 1117  Demirbaş no:1555

Özellikleri:Kitap ciltti yarım meşin,kağıt ipek,başlık menevişli,sayfa kenarları çerçeveli baştan sona tezhipli.

 

Şerh-i min-hac el-fıkıh

Müellifi:Celaleddin Ahmed b Muhammed el-Şafi

Yazıldığı Tarih:Hicri 934    Demirbaş no:1627

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseli,miklebi düşmüş,baş yaprağı ve birinci sayfa ve niheyi sayfanın da yarısı çok nefis kufi yazılar var. Başlık tezhipli.

 

El-Bezzaziye fi el-fetva

Müellifi:Mehmed b. Mehmed

Hattat:Şihabi el-Kurderi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1668

Özellikleri:Kitap üniktir. Baş tarafı noksandır. Kitap ve yazısı eskidir.

 

1241-1249-1252 Çorum Mahkeme Sicil Kayıtları

Yazıldığı Tarih:Hicri 1241-1249-1252 Demirbaş no:1754

Özellikleri:Kitap üniktir, Çorum’a  ait  11  senelik  mahkeme  sicilidir. Mahkeme binası yanınca Ahmed Feyzi Efendi tarafından kendi kütüphanesine alınmıştır.

 

1004-1005 Çorum Mahkeme Sicil Kayıtları

Yazıldığı Tarih:Hicri 1004-1005 Demirbaş no:1755

Özellikleri:Kitap üniktir, Çorum’a  ait  2   senelik  mahkeme  sicilidir. Mahkeme binası yanınca Ahmed Feyzi Efendi tarafından kendi kütüphanesine alınmıştır.

 

Vakfiye

Yazıldığı Tarih:Hicri 1002  Demirbaş no:1764

 

 

Özellikleri:Kitap ciltti eski,yazı nesih. Sinan Paşa İbn-i Mustafa bey kızı Meryem ha-tun’un Seyyid Mahmud b. Seyyid Burhan vekaletiyle İstanbul’da vaki camii ve mescit vesaire vakıf ettiği mallarının vakfiyesidir.

 

Vakfiye-i name-i Kavala ve Selanik

Müellifi:İbrahim Paşa İbn-i Yunus

Yazıldığı Tarih:Hicri 937    Demirbaş no:1781

Özellikleri:Kitab üniktir.Kitab ciltti meşin kaplı,şemseli,yazısı divani.

 

Aksa e ireb fi şerh-i mukaddeme-i edeb

Müellifi:Mahmud el-Zamahşeri

Hattat ve Mütercimi:Ahmed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1146  Demirbaş no:1861

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemse ve kenarları tezhipli,miklebli.Kitap muhafaza-sı eski,yazı talik,başlık menevişli,sayfa kenarları çerçeveli,baştan sona kadar tezhipli.

 

Şerh-i muâllagat el-sebih

Müellifi:Ebu Cafer Ahmed b. Muhammed el-Nehavi

Yazıldığı Tarih:Hicri 732    Demirbaş no:1930

Özellikleri:Kitap üniktir, ciltti eski,şemseli,kenar çerçevesi tırnakla yapılmış,yazı talik.

 

Makamat-ul Harariye

Müellifi:Ebu Muhammed el-Kasım b. Ali el-Hariri el-Basri

Hattat:Emir katip el-Etgani

Yazıldığı Tarih:Hicri 715    Demirbaş no:1937

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltti meşin kaplı,şemseli,muhafazası eski,yazı divani.

 

Kitab-ı Süluk el-mâlik fi tekbir el-memalik

Müellif Hattı:Harun b. Muhammed Ali Abbasi el-Kureyşi

Yazıldığı Tarih:Hicri 918    Demirbaş no:1954

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltli meşin kaplı,şemseli,miklepli,muhafazası var. Yazı nefis nesih,baş yaprağının birinci sayfası kitap adı teshibin içerisinde yazılıdır.

 

Divan-ı hakim nazari

Müellifi:Hakim Nazari Zeynel Abidin b. Muhammed

Yazıldığı Tarih:Hicri 865    Demirbaş no:1955

Özellikleri:Kitap ciltti yarım meşin,ebru kağıt kaplı,miklepli,yazı talik,birinci sayfa menevişli,bir şemse bir başlık var.Kitabın mikrofilimi alınmıştır.

 

 

 

Şerh-i makamt-ı hariri el-izhar

Müellifi:Nasır b. Abdi el-Seyyid el-Mıtrızi

Yazıldığı Tarih:Hicri 631    Demirbaş no:1968

Özellikleri: Kitap  ciltti  meşin, şemseli, miklebli,yazı nesih,mürekkebinin rengi solmuş, bazı yerler okunamıyacak durumdu.

 

Divan-i saip

Müellifi:Saib el-Mülekkab b. Müstait Han Tebrizi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:1979

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltti meşin,kenarları çerçeve tezhipli,kağıt ipek,yazı çok nefis nesih,başlık menevişli,sayfa  çerçeveleri tezhipli,müellif isfahan’da kitabı telif etmiştir.

 

Şerh-i divan-ı Hafız Şirazi

Müellifi:Mustafa Şaban

Hattat:Derviş Ahmed b. Hasan

Yazıldığı Tarih:Hicri 995    Demirbaş no:1998

Özellikleri:ciltti ve muhafazası meşin kaplı,kağıt ipek,başlık ve iki sayfa kenarı tezhipli

 

Divan-ı Feyzi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2006

Özellikleri:Kitap ciltti İran yapımı meşin kaplı,şemse müsenna geyik resimlidir,mikleb tezhibli,yazı çok güzel talik,kitabın son yapraklarında güve yeniği var,

 

Subhâ

Müellifi:Mevlana Abdurrahman Camii

Yazıldığı Tarih:  2007

Özellikleri:Kitap üniktir,kitap ciltti  İran  yapımı meşin kaplı tezhiplidir,kitap muhafazası eski,kağıt ipek, başlık  menevişli, sayfa kenarları menevişli,fasıl başlıkları menevişli ve tezhipli, bazı sayfalarda tezhip için kullanılan  ilaç  asitlerinin  fazlalığından   çerçeveler sayfaları kesmiştir.

 

Mecmu’a-i eşar

Müellifi:Gevheri

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2087

Özellikleri:Kitap üniktir,yazı türlerinin çeşitliliğinden derleme olma ihtimali vardır.

 

Divan-ı el-Mütennebi

Müellifi:Ahmed b. Hüseyin el-Mütennebi

Hattat:Ali İbn-i Hasan Demirbaş no:2088

Yazıldığı Tarih:Hicri 1188

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,yazısı nesih

 

 

Şerh-i kaside-i şifaâ

Müellif Hattı:Yusuf Nebi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2095

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltti atlas kaplı,yazı güzel talik.

 

Münşaad ve divan-ı eşar

Müellif :Hacı Ali Arif Leblebicioğluzade

Hattat:Mehmed Emin Leblebicioğluzade

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2100

Özellikleri:Kitap üniktir,içerisinde Şakir ve Rakıb divanları vardır.

 

Divan-ı Baki

Müellifi:Baki

Yazıldığı Tarih:Hicri 996    Demirbaş no:2158

Özellikleri:Kitab ciltti meşin kaplı,tamir görmüş miklebli,yazı rika.

 

Divan-ı Fuzuli

Müellifi:Süleyman Fuzuli Bağdadi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1155  Demirbaş no:2160

Özellikleri:Kitap üniktir,kitabın sonunda ilaç tertipleri,103-106.sayfalarda Çorum’a gelen Abazalara karşı Kurdoğlu Zaim Hacı Süleyman Ağa’nın müdafasını içeren Kapısuz destanı,Kul Mustafa destanı vardır.

 

Zati Divanı

Müellifi:Zati Behşin Üvez Çelebi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2174

Özellikleri:Kitap üniktir.

 

Divan-ı Hafız

Müellifi:Hafız Şirazi

Hattat:Nadir Ali b. Ümid Ali

Yazıldığı Tarih:Hicri 1037  Demirbaş no:2190

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltti meşin kaplı,şemseli,miklebli,yazısı çok güzel talik.

 

Gül ile bülbül

Müellifi:Fazlı Ali Çelebi Mara Fazıl Saraçzade İstanbuli

Yazıldığı Tarih:Hicri 960    Demirbaş no:2234

Özellikleri:Kitap üniktir,cilti yumuşak meşin,yazı talik,müellif hattı olma ihtimali vardır.

 

 

 

 

Mualliyat-ı seb-a (yedi askı)

1- Divan-ı Labid Müellifi:Ebu Ukab Lebib b. Rebiğ

2- Divan-ı Kütami Müellifi:Übeyr b. Şulym

3- Divan-ı Şemmah Müellifi:Ebu Said Makıl b. Dırar

4- Divan-ı Temim Müellif: Temim b. Übeyn b. Mukbil

5- Divan-ı Abid Müellifi: Abid b. Abbas

6- Divan-ı İmri el-Kays  Müellifi:İmr’i el-Kays b. Hacer el-Kindi

7- Divan-ı Zeyr Müellifi: Zeyr b. Ebu Sülha el-Müezzin

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2262

Özellikleri:Kitap meşhur arap şairlerinin divanlarıdır.

 

Mantık-ül Tayr

Müellifi:Ferudiddin Muhammed Şeyh Attar Hamedani

Hattat:Abdi ibn-i Şeyh Mahmud Vardari

Yazıldığı Tarih:Hicri 973    Demirbaş no:2268

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseli,kağıdı güzel,yazı talik.

 

Esas el-Belaga

Müellifi:Cacullah el- Zamanşeri

Yazıldığı Tarih:Hicri 1120  Demirbaş no:2333

Özellikleri:Kitap ciltli,meşin kaplı,şemseli ve köşebentli,üzerinde yeşil atlas kaplı,mik-lebli,muhafazalı,yazı nesih,sayfa kenarları çerçeveli ve tezhipli.

 

Şerh-ül miftah el-ulüm <<nisbah>>

Müellifi:Seyyid Şerif Ali b. Mehmed el-Cürcani

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2324

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemseli,miklebli,yazısı girift talik.

 

Haşiye-i şerh-i telhis el-müftah <<muavvel>>

Müellifi:Ahmed b. Abdullah el-Kırımi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2352

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemse ve kenar çerçeveleri teshipli,kitap muhafaza-sı var,kağıt ipek,başlık menevişli,sayfa kenarları tezhipli,yazı nefis nesih.

 

Havad-i el nesalik telhis-i telhis

Müellifi:Nureddin Hamza b. Turgut

Yazıldığı Tarih:Hicri 1185  Demirbaş no:2355

Özellikleri:Kitap ciltti meşin,şemseli ve kenarları çerçeveleri tezhipli,muhafazalı,kağıt ipek,başlık menevişli,sayfa kenarları tezhipli.

 

 

Miftah-ül ulüm

Müellifi:Nurettin Hamza b. Turgut

Yazıldığı Tarih:Hicri 1185  Demirbaş no:2396

Özellikleri:Kitap ciltti sırt ve kapak kenarları meşin,ebru kaplı,miklepli,yazı nesih.

 

Haşiye-i dibace-i netaic

Müellifi:Ömer Fazıl el-Meşhur bi Hacı Molla Efendi Çorumi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2655

Özellikleri:Kitap üniktir.

 

Feyz el-bihar alâ riyaz-ül izhar

Müellifi:Süleyman Feyzi Paşa Çorumi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2660

Özellikleri:Kitap üniktir,ciltti sırt ve kenarları meşin ebru kaplı,miklepli,muhafazası eb-ru kaplı,baştarafında bu kitap için yazılmış tezkir ve sahiplerinin mühürleri mevcuttur.

 

Şerh-ül lemiğ

Müellifi:İbn-i Cinni

Hattat:Ebubekir Ahmer b. Muhammed

Yazıldığı Tarih:Hicri 552    Demirbaş no:2751

Özellikleri:Cilti ve sırtı meşin,miklebi harap,kağıt ve yazısı çok eskidir.Sayfaların dört köşesinde mühür vardır.

 

Tercüm-i terakip el-edeviyye el-müfred

Müellif Hattı:Ali Efendi Hakim

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2909

Özellikleri:Kitap üniktir,cilti meşin kaplı,miklepli,başlık menevişli,sayfa kenarları çerçe-veli tezhipli,yazı rik’a

 

Kitab-ı kemaliyye

Müellifi:Akşemseddin Muhammed b. Hamza

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:2910

Özellikleri:Kitap üniktir,cilti meşin,miklepli,yazı talik.

 

Esbab ve malumat

Müellifi:Şeyh Necabeddin Muhammed b. Ali b. Ömer Semerkandi

Hattat:Abdulcabbar Ceyli

Yazıldığı Tarih:Hicri 615    Demirbaş no:2955

Özellikleri:Kitap üniktir,kitap h.827 tarihinde Sultan Ulubey’e hediye edilmiştir.

 

 

 

Tembihat-ı müneccim

Müellifi:Muzaffer Kasım el-Müneccim b. Mehmed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1166  Demirbaş no:2986

Özellikleri:Kitab ciltti meşin,kenarları çerçeveli,tezhipli yazı,talik.

 

İçtima-i el-şemil fi tarıgı ilim el-remil

Müellifi:Sofi

Yazıldığı Tarih:Hicri 966    Demirbaş no:3084

Özellikleri:Kitap üniktir.

 

Acele-i beyan fi şerh-i el-mizan

Müellifi:Fazıl Mehmed Taşkendi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:3137

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemse kenarlı,tezhipli,muhafazalı,kağıt ipek,başlık menevişli,sayfa kenarları çerçeveli,tezhipli,yazı nesih.

 

Satranç-name

Müellif Hattı:Ahmed Feyzi Çorumi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:3177

Özellikleri:Kitap üniktir.

 

Tefsir-i sure-i Fatiha el-müsemma bi-ilm-i esma vel-hakayık

Müellifi:Şeyh Ekber Muhiddin b. Muhammed b. Ali el-Mağribi

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:3185

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı,şemse ve kenarları damgalı tezhipli,kağıt ipek,başlık ve kenar çerçeveleri tezhipli,yazı nesih.

 

Cevhir-i el-ahyar fi dari el-karar

Müellifi:Şeyh Şehabeddin Ahmed b. Yahya el-Timasani

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:3246

Özellikleri:Kitap ciltti meşin,şemseli,miklepli,kağıt ipek,başlık menevişle ve iki sayfa kenarı tezhipli.

 

Tercüme-i tefsir-i Kur’an

Müellif Hattı:Mustafa b. Hasan Min Müteferrika-i Mısır el-Kahire

Yazıldığı Tarih:Hicri 961    Demirbaş no:3246

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı tamir görmüş,yazı talik,sure-i Nur’dan başlıyor.

 

 

 

 

Tefsir ül-Celaleyn

Müellifi:Celaleddin Abdurrahman Suyuti

Hattat:Celaleddin Ahmed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1170  Demirbaş no:3440/2

Özellikleri:Kitap ciltti kapıği iç ve dışı teyzinatlı tebhipli meşin,miklepli,kağıt ipek,baş-lık ve sure başlıkları  tezhipli,sayfa kenarları çerçeveli tezhipli,yazı çok nefis nesih.

 

Cami-ül sahi el-meşhur bi sahih’i Buhari

Müellifi:İmam Hafız ebu abdullah Muhammed b. İsmail el-Buhari

Hattat:Hacı İsmail b. Süleyman

Yazıldığı Tarih:Hicri 1158  Demirbaş no:3468

Özellikleri:Kitab ciltli meşin,şemseli,miklepli tezhipli.başlık menevişli sayfa kenarları çerçeveli baştan sona tezhipli,yazı talik.

 

Cami-ül sahih

Müellifi:Hafız ebu Hüseyin Müslüm b. Hacer el-Kuşeyri el-nişburi

Hattat:Ubeydullah Ahmed b. Bahadır

Yazıldığı Tarih:Hicri 773    Demirbaş no:3511

Özellikleri:Kitap cilti meşin üzeri atlas kaplı,muhafazalı,yazı Arap Nesih

 

Dua-name

Müellifi:Ebus-suud b. Muhiddin Yavsi İskilibi

Hattat:

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:3823

Özellikleri:Kitap ciltti sırt ve kenarları meşin ebru kaplı,miklepli

 

Redd-i batıl İran-i

Müellif Hattı:Ahmed Feyzi Çorumi

Yazıldığı Tarih:1307  Demirbaş no:3931

Özellikleri:Müellif hattı olduğundan üniktir.936,937,3932 nolarda birer kopyası vardır.

 

Usul-ü pejdevi el-keşf-ül esrar

Müellifi:Fahrülislâm Ali b. Mehmed el-Pejdevi

Hattat:Ali b. Mehmed el-Mülakkab bil Kivam

Yazıldığı Tarih:Hicri 649    Demirbaş no:4109

Özellikleri:Kitap ciltti meşin kaplı ,yazı talik.

 

Taç eTecarim fi tabakat-ı Hanefiyye

Müellifi:Şeyh Kasım b. Kutlubuğa b. Abdullah el-Mısıri

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:4141

 

 

Mürfedat

Müellifi:El-Mürfedat  b. Ahmed b. Mehmed Ebu Kasım Rakib el-İsfehani

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:4930

Özellikleri:Ciltti meşin,şemseli,çerçeveli,tezhipli,miklepli,kitap muhafazası eski,kağıt ipek,başlık menevişli,baş tarafı teshipli,yazı nesih.

 

Muni el-lebib

Müellifi:Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf b. Hişam el-Ensari el-Nevahi

Yazıldığı Tarih:Hicri 817    Demirbaş no:5151

Özellikleri:Üniktir,ciltti meşin,şemseli,miklepli,müellif hattı olması ihtimali var,başında tasadduk edenin imza ve mühürü ile bu kitabı ağırlığınca altına satan yanılır notu var.

 

Kur’an-ı Kerim

Hattat:Gayb-ı b. Beyazıt

Yazıldığı Tarih:Hicri 837    Demirbaş no:5171

Özellikleri:Üniktir,ciltti meşin,şemse ve köşebentleri tırnakla işlenmiş,kağıdı kalın yazı nefis nesih,Osmancık’taki mescide Emir Şerafeddin Mukbil bey b.Abdullah vakfetmiş.

 

Kur-an-ı Kerim (cüzler halinde )

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:5590

Özellikleri:Cüzlerin ciltti meşin kaplı olmakla beraber kapak çerçeveleri kabartma ayet bezeli ve orta kısmı kabartma arabesk süslü altın yaldızlı.Kapakların iç kısımları meşin olup arabesk oymaya renkle altın kakmalıdır,yazı oldukça güzel,sure başlıkları tezhipli, sayfalar altın yaldızla çizgilidir.

 

Cami-ül-Sahih-i Buhari

Müellifi:İmam Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buhari

Hattat:Mehmed Süheyl el-Müştereh b. Canib-i Muhammed

Yazıldığı Tarih:Hicri 1241  Demirbaş no:18361

Özellikleri:Ciltti meşin,tezhipli,miklepli,ipek kağıt,başlık çok nefis menevişli tezhipli, sayfa çerçeveleri ve başlık tamamen tezhipli,yazı nesih

 

Delail-ül hayrat ve şevarık-ül envar fi zikr-ül salat alâ Nebiyyi muhtar

Hattat:Seyyid Hafız Hüseyin el-hattı Çorumi

Yazıldığı Tarih:Hicri 1262  Demirbaş no:18364

Özellikleri:Cilt meşin,miklepli,kağıt ipek,sayfa kenarları teshipli,yazı nesih.

 

Fermanlar

Yazıldığı Tarih:  Demirbaş no:24104-24105-24106

Özellikleri:Üç albüm içerisinde Çorum’la ilgili vakıf vb. bilgi ihtiva eden fermanlardır.

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 

ÇORUM’DA BASIN

 

İlimizin okumaya verdiği önem oldukça fazladır.  İlim ve fikir adamlarımızın çokluğu,yetişmeleri için Os

manlı Döneminde  kültür  ve ilim  merkezi konumunda olan Amasya sancağına bağlı olması nedeniyle olduk ça etkilenmiş ve  teşvik görmüştür, bu  sebepleri sıra- larsak  yazmaya  ve  okuma  ile Çorum ili için yabancı bir  uğraş  değildi. Cumhuriyetin  kurulma  döneminde yaşanmış  olan  Kurtuluş  Savaşının  Resmi bültenleri halka iletmek için gazeteciliğin ilk temeli  kurulmuş ve bu güne kadar sönmeyerek devamlı gelişmiştir. Aşağı da  bulunan  çalışmamda  Cumhuriyetin ilanından  bi-raz  önce başlayan basın tarihini tarihi kronolojisi içe-risinde aktarmak istiyorum.

 

1921-1950 TARİHLERİ ARASINDA ÇORUM’DA BASINLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

 

         Çorum ilinde bilinen ilk gazete “Ajans” isimli kü çük ebatlı ve bülten niteliği taşıyan Arap harfli taş bas kı  olarak  basan  Abidin Efendi (Çetin) tarafından ya-yımlandı.<1> Ajansta Türk İstiklâl Savaşı hakkında res-mi  bültenlerden  alınan  haberler ve duyurular yayın-landı.  Çorum   halkının   dört   gözle  yayımlanmasını  beklediği  bu  bülten  niteliği  taşıyan  gazete  pek çok revaçtaydı.<2>

 

Halkın bu ilgisi üzerine  Çorum İl Genel Meclisi toplantısında gazete  çıkartılması  için  istekler değer-lendirildi.  İl Genel Meclisi  1 Mayıs 1921 tarihli kararı

 

<1> Abidin efendi ,Çorum Senatörü Alaeddin Çetin’in babasıdır.

<2> Çorum İl Yıllığı 1967

 

ile Çorum’a bir il matbaası kurulma kararı aldı.Bu mat baada “Çorum Gazetesi” adında haftada bir Pazartesi günü ve iki sayfalık  Arap  harfli  vilayet  gazetesi harf inkılabından  sonra  bir  sayfası Arap harfli,bir sayfası Latin harfli olarak haberleri 1934 tarihine kadar çıkar-tıldı,<1>birkaç sayı 2 sayfa çıkartılan gazete,sayfa ade dini 4’e  çıkarttı. 1934 yılında yayım gününü  Çarşam-ba  gününe  alındı. 1956  tarihinde, haftada  iki  güne, 1957 tarihinde ise Pazar günü hariç  her  gün  yayım-lanmaya  başladı. Çorum  İl  Genel  Meclisinin 4 Mart 1964 tarihli  kararıyla  gazetenin kapatılması  kararını aldı, gazete  3000’ci  sayısında  yayım  hayatına   son verdi.<2>

 

         1921 tarihinde  Çorum’da çıkartılan Çorum Ga- zetesi’nin  revaç bulması ,Suheyb Rumi  ( Karafakioğ-lu)  beyin de  bir  gazete   yayımlama  cesareti   verdi. 1925 Martı’ndan itibaren “Fikret” isimli 400 tirajlı Arap harf li  haftalık gazeteyi  çıkartmış  ve  yayımına  62’ci sayıya kadar sürdürmüş-tür. Son  sayısı  12  Temmuz 1927 olan gazetenin sayı ve hafta itibariyle bazı hafta lar çıkartılmadığı görülmektedir. <3>

 

         Basınla  ilgili  çalışmalar, Çorum il merkezinde bu tarihlerde devam ederken,ilçelerde de kendi çapın da  çalışmalar  yapılmaktaydı. Arşivlerde bulunan ba-sın ile ilgili çalışmalardan örneklere bakacağız:

 

         İskilip  bu  çalışmaların  içerisine 1 Nisan 1926 tarihinde, “Kurtuluş”  dergisini yayımladı. Dergi  mual-

<1>Çorum İl Yıllığı 1972

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi “Çorum Gazetesi” arşivi

<3> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi “Fikret Gazetesi” arşivi.

 

 

limler  (öğretmenler)  birliği  tarafından  15  günde  bir çıkartılmaya  başladı. Dizgi ve baskı  işlemleri Çankırı matbaasında  bastırılmaktaydı. Dergi Arap harfli olup, 24’üncü saya kadar aynı  matbaada basılmıştır. 25’in-ci  sayıdan itibaren Çorum Vilayet Matbaasında basıl-maya başlandı. Derginin,”Kurtuluş Yolu” İskilip Genç-liğinin  Sesi ibaresi ilavesiyle 42’inci sayıya kadar ya-yınlandı. Bu sayıdan sonra yayımına son verdi. <4>

 

         Çorum  basın tarihinin önemli ve çalışma alanı,   en  geniş olarak hazırlanan ve bu tarihe kadar da Ço-rum’da  emsali bulunmayan bir dergi hazırlığı yapmak üzere,Çorum Halkevi dil, edebiyat  ve  tarih   komitesi tarafından   kararlaştırıldı  . 15  Nisan  1938  tarihinde  “Çorumlu”  Dergisi’nin ilk sayısı çıkartıldı. Yayımlayan komitede Halkevi Başkanı Bedri Bilginer başkanlığın- da,Nejat Köseoğlu, Nazmi Tombuş,Sadi  Leblebicioğ-lu, Eşref  Ertekin, İhsan Sabuncuoğlu,Halit Koçak  vb. makale ve çalışmalarını yayımladılar. Çorumlunun içe- riği, Çorum  tarihi, güzel  sanatları, ziraat, folklor, halk  oyunları  ve cönkler,şiirler,yer adları,gelenek ve göre-nekler, bilmeceler ve maniler gibi çeşitli konular işlen-mekte idi, ayrı yeten  dergide Çorum’la  ilgili  resimler ve  vesikalar  bulunmaktaydı. Dergi  Çorum  İl Basım-evinde basılıyordu. Aylık olarak yayımlanan dergi mad di  imkansızlıklar  nedeniyle 1946  tarihinde 61’inci sa-yıda yayımına son verdi.<2>

 

         23 Nisan  1947  tarihinde Çorum Milletvekili H.  Ilgaz başkanlığında,İskilip Halkevi  tarafından  mesul

<1> İskilip İlçe Kütüphanesi “Kurtuluş Dergisi” arşivi.

<1> Çorum Hasa Paşa Kütüphanesi Çorumlu Dergisi arşivi

 

 

Müdürü Mahmut Öztürk,yazı işleri Müdürü  Ömer Tun cay  idaresinde  “İskilip Dergisi”  Çorum  Basımevinde bastırıldı. Derginin yayım süresi belirtilmemiş ve 1.sa-yı olarak yayımlanmıştır. <1>

 

         Çorum ili ve ilçelerinde 1921-1950 tarihleri ara- sında tespit edilen dergi,gazeteler haricinde bazı ma-teryallerin basıldığı malumdur. Bunlardan kütüphane-lerin arşivlerinden bulunanların bazıları şunlardır:

 

           Nazmi  Tuğrul’un  Çorum  Tarih  ve Coğrafyası Arap harfli 65 sayfa Çorum Vilayet Matbaası 1921,<2> Çorum  Halkevi  Broşürü 40 sayfa Çorum Vilayet Mat-baası 1933,İhsan Sabuncuoğlu’nun Çorum Maarif Ha yatı Hakkında Bazı Notlar 48 sayfa Çorum  İl Basıme- vi  1945, Nazmi  Tombuş’un Çorumlu  piyesi  18 say-fa Çorum Vilayet Matbaası 1945 gibi,1921-1950 tarih- leri  arasında Türkiye’de basında özel  sektör  maale- sef çok azdı, incelenirse İç Anadolu basını daha iyice tanınmamış,faydalarını kavrayamamıştı. Bu  nedenler den  başka özel kitaplar ve dökümler,basan kurum ve şahısların siparişlerinin neler olduğu hakkında da ma-lumatlar  kayıtları  tutulmadığından maalesef  tarafım-dan bulunamamıştır. Özel arşivleri de tarama imkanım  olmadığı için  bu  çalışmamda  bulunacak eksikliklerin okuyucu  tarafından  tarafıma  bildirilmesi durumunda eksik olan kitapların bir daha ki basımda yayınlamam mümkün olacaktır.<3>

 

<1> İskilip İlçe Kütüphanesi İskilip Dergisi arşivi

<2> Arap harfli olan bu kitabı latin harflerine çalışmam devam etmektedir.

<3> 1997 Eylülünde çıkarttığım “Çorum 1997” adlı çalışmamdan sonra bu güne kadar bir bilgi tarafıma gelmemiştir.

 

 

1951-1970 TARİHLERİ ARASINDA ÇORUM’DA BASINLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

 

         23 Nisan 1951 tarihinde ”İskilip’ten Sesler” adın da, sahibi  ve sorumlu Müdürü M.Şakir  Kuran tarafın-dan aylık olarak bir dergi çıkartıldı,derginin basımı An kara  Çankaya   Matbaasında  yapıldı, derginin  ömrü uzun sürmedi,yayımını 3 ay yapabildi.<1>

 

Aynı  yılın  29  Ağustos  1951  tarihinde Çorum merkez  ilçede  imtiyaz  sahibi,  Cahit   Angın  tarafın-dan “Yeni Çorum Gazetesi”  çıkartılmaya  başladı, 29 Ağustos 1951 - 7 Kasım 1951 tarihleri arasında neşri-yat Müdürlüğünü Yaşar Karabek yaptı,5 Aralık 1951 - 28 Mayıs1952 tarihleri arasında imtiyaz sahibi ve neş riyat  Müdürü  olarak  Yaşar Karabek bulundu,4 Hazi-ran 1952 - 25 Ağustos 1954 tarihleri arasında imtiyaz sahibi  ve  neşriyat  Müdürü  Mehmet Şahinci, 8 Eylül 1954 - 10 Kasım 1954 tarihleri arasında imtiyaz  sahi-bi  ve neşriyat  Müdürü Yaşar Karabek yapmış,17 Ka-sım  1954 - 31  Mayıs 1957  tarihleri arasında imtiyaz sahibi ve neşriyat Müdürlüğünü  Mehmet  Şahinci, 31 Mayıs 1957 tarihinde  gazete yayım hayatına son ver-miştir. <2>

 

         Nuri  Yavuzer’in  sahibi olduğu haftalık “Akisler Gazetesi “19 Nisan 1952 tarihinde Mesul Müdürü Atıf Eralp yayıma başladı, Çorum İl Basımevinde  basılan  gazete  25 Temmuz 1953 tarihinde 60’ıncı sayıda ya-ımına son verdi. <3>

<1> İskilip İlçe Kütüphanesi İskilip’ten Sesler Dergisi arşivi

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Yeni Çorum Gazetesi arşivi

<3> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Akisler Gazetesi arşivi

 

 

         “Hür  Çorum Gazetesi” 4 Ağustos 1952 tarihin-de  yayımlanmaya  başladı, sahibi  ve yayın işleri Mü-dürü Akif Leblebici,dizgi ve baskı Samsun’da  yapılan  gazete  haftanın  Salı  günleri yayımlanmaya başladı, 19 Mayıs1953 tarihinde 19’uncu sayıda yayımına son verdi.<1>

 

1954 tarihinde  Esnaf Dernekleri Başkanlığı ta- rafından “Esnaftan Akisler” isimli haftalık gazete yayı-ma başladı, Esnaf Dernekleri  Başkanı Şevki Demirer adına yayımlanan gazete,Çorum İl Basımevinde bası-lıyordu,1959 tarihinde yayımına son verildi. <2>

 

         Çorum  merkez  ilçede  1 Mayıs 1955 tarihinde “Yeni Adım Gazetesi”ni  Ahmet  Küreli  tarafından ya-yımlanmaya başlandı,idare Müdürü A. Muzaffer Artuk yapıyordu,8 Haziran 1957 tarihinde yazı işleri müdür-lüğüne Vahit Benderli getirildi,18 Ocak 1958-18 Ocak 1958-5 Ocak 1964  tarihlerinde  gazetenin  sahipliğini Ahmet  Emiroğlu üstlendi,bu tarihler sırasında yazı iş-leri Müdürlüğünü sırasıyla; Şerafettin Demirer, Orhan Çöplü ve  Erdal  Eralp  yaptı, 6  Ocak 1964 tarihinden gazete  ortaklığa  dönüştürüldü, ortaklıkla yönetim 31 Aralık1965 tarihine kadar sürdü ve bu tarihte 3310’cu sayısı ile gazete yayımına son verdi.<3>

 

         10 Mayıs 1955  tarihinde   “Hür  Yol  Gazetesi”  yayıma başladı, Akif  Leblebicioğlu gazetenin sahipli-ğini  ve yazı işleri Müdürlüğünü  yapıyordu, 23  Mayıs 1960 - 26 Mart 1961 tarihleri  arasında  idare  Müdür-

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Hür Çorum Gazetesi arşivi

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Esnaftan Akisler arşivi.

<3> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Yeni Adım Gazetesi arşivi.

 

 

lüğünü N .Sefa  Kazancı yürüttü,   27 Mayıs 1961 - 31 Haziran 1961 tarihleri arasında gazete  sahibi  olarak Muammer Leblebicioğlunu görmekteyiz,gazete muha-biri olarak; Necdet  Onur, Necdet Leblebicioğlu, Oğuz Leblebicioğlu ve Mustafa Taşkıran olarak yazılıdır,Ço rum’da yayımlanan gazetelerde muhabirlerinin isimle-rini  yayımlayan  ilk  gazete  olarak görülmektedir,Hür yol gazetesi 20 Kasım 1961  tarihinde 1744’üncü  sa-yısı  ile yayım hayatını tamamladı. <1>

 

         11  Ekim  1957  tarihinde  Osman Eftekin tara-fından “Halkın Sesi Hakkın Sesidir Gazetesi ” yayıma   başladı, yazı  işleri Müdürü  Galip  Erdemli  ve bir ara Orhan  Çöplü  yaptı, gazete  Pazar  günleri hariç  her gün  çıkarılmakta idi, 10 Kasım 1961 tarihinde gazete yayımına son verdi. <2>

 

         1 Ağustos 1958  tarihinde  Ahmet  Emiroğlu ta-rafından “Bu  Gün  Gazetesi”  yayıma başlandı,Mesul Müdür  Faruk Küreli tarafından yapılan gazetenin öm-rü  çok  kısa oldu, 31 Ağustos 1959 tarihinde  yayımı-na son verdi. <3>

 

         1  Şubat 1962  tarihinde  Yüksek Tahsil Talebe Cemiyeti  Ankara  Şubesi  “Çorumluya  Çağrı  Fikir ve Memleket Dergisi”ni  yayımladı, Dernek  adına  sahibi Dr. Hilmi Gürsel, yazı  işleri Müdürü Dr. Tuncay Alay-beyoğlu’nu  görmekteyiz, elime üç sayısı geçen dergi nin   akıbetini   öğrenemedim,  derginin  yönetiminde, A. Rıza Akaydın, Yılmaz Arslan, Hasan  Öztürk, İhsan

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Hür Yol Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Halkın Sesi Hakkın Sesidir  Gazetesi arşivi.

<3> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi  Bu Gün Gazetesi arşivi.

 

 

Sancar, sekreter  olarak  Yılmaz Arslan ve Kral Yücel görülmekte olup,Ankara Ongun Kardeşler Matbaasın-da bastırılmıştır.

 

         19 Mayıs1962 tarihinde“Yeni ve İleriye Çorum” Gazetesi  Mehmet Şahinci ve Mustafa Karakaşlı tara-fından yayımlanmaya başlandı,idare Müdürü Asaf Er-üstün,Yeni Çorum Matbaasında basılan gazete Pazar  günleri hariç her gün günlük olarak çıkartılıyordu,30 Ekim 1962 tarihinde ise yayımına son verdi. <1>

 

         3  Ocak 1966 tarihinde “Yeni Gün Gazetesi” ya yımına başlandı,gazete bir ortaklık olarak kuruldu, or-taklık adına sahibi Ahmed Emiroğlu,sorumlu yazı işle- ri Müdürü Aydın Kalelioğlu ,yönetim  Müdürü   A.  Mu-zaffer Artuk,Çorum Yeni Gün Matbaasında basılan ga zete, 29 Mart 1967 tarihinde  A. Muzaffer  Artuk’u An-kara  muhabiri, Münir  Tümtürk’ü  İstanbul  muhabiri,6 Aralık 1968 tarihinde ortaklık adına sahibi olarak Per-tev Kalelioğlu,teknik yönetimde,Osman Eftekin ile mu habir olarak  Hikmet  Uçar’ı  görüyoruz,24  Eylül 1969 tarihinde muhabir olarak  Şenöz  Nalıncı, 30 Temmuz 1970 tarihindenden sonra  ortaklık adına sahibi Aydın Kalelioğlu,sorumlu yazı işleri müdürü Münir Tümtürk’ ü,9 Kasım 1970  tarihinden  sonra  sorumlu yazı işleri Müdürü olarak Hikmat Uçar bulundu,gazete 10 Nisan 1971 tarihinde kapatıldı. <2>

         15  Ağustos  1967  tarihinde  “Çorum   Ekspres Gazetesi “ yayımına başladı, sahibi Reşat Narok,yazı işleri Müdürü M. Süreyya Oral,muhabirleri; Kemal Ara

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Yeni ve İleriye Çorum Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Yeni Gün  Gazetesi arşivi.

 

 

rat, Faik Uğurlu,Ahmet  Pekeş, Bilal  Narok,Cemal Er-can,13 Ekim 1967  tarihinde  yazı  işleri  Müdürü  Re-cep  Civciv,13 Ekim 1967  tarihinde, yazı işleri Müdü-rü   İsmail  Turan, 20 Haziran 1968  tarihinde, Dursun Çokyakar, 1 Ağustos 1968  tarihinde tekrar İsmail Tu-ran yaptı,3 Haziran 1969 tarihinde ortaklık adına sahi bi ve genel yayın  Müdürü  İsmail  Kırdı  tarafından çı-kartılmaya  devam ederken  sorumlu yazı işleri Müdü-rü Orhan Çöplü getirildi,4 Temmuz 1969 -11 Temmuz  1969  tarihleri  arasında, genel  yayın  Müdürü  Selim Atalay. yazı işleri  kurulunda Yusuf  Ay ve Erdal Eralp bulundu,19 Ağustos 1969 - 31 Ekim 1969 tarihleri ara sında neşriyat Müdürü Yaşar Köstekçi,13 Ocak 1971-10  Nisan 1971 tarihleri arasında ortaklık adına sahibi  Nadiye Erenleri görmekteyiz,12 Nisan 1971  tarihinde  ortaklık adına sahibi olarak Aydın Kalelioğlu, sorumlu yazı işleri Müdürü Hikmet Uçar,31 Ocak 1972 tarihin- de yayımına 1382’inci sayıda son verdi. <1>

 

         1 Ağustos1968 tarihinde “Çorum’un Sesi Gaze tesi” yayıma girdi, sahibi Cemal Ercan müessese Mü-dürü  Reşat Narok, yazı  işleri  Müdürü  Ahmet Tekeş, muhabirleri; Selahattin Koçak,Ali Rıza Uğurlu yapmak ta idi,gazete Samsun’da basılmakta,  9 Ağustos 1968 tarihinde muhabirleri  arasına   Erol Şahinci ve Alaad-din Çek katıldı,30 Eylül 1968 tarihinde 52’inci  sayıda yayım hayatına son verdi. Gazenin orjinal baskı başlı-ğında Çorum’un i’inci sayıdan 52’inci sayıya kadar( ) harfi ters basıldı.<2>

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Ekspres Çorum Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum’un Sesi Gazetesi arşivi.

 

         1 Ocak 1969 tarihinde Halk Eğitim Başkanlığın ca “İğdeli Gelin Sanat  ve Kültür Dergisi”ni yayımladı, Halk Eğitim Başkanlığı adına sahi-bi ve  yayın  Müdü-rü  Hayrettin Koyuncu, Çorum Yeni Gün Matbaasında basılmakta  idi, iki  ayda  bir  yayımlanan  dergi  3’ün-cü sayıda yayımına son verdi. <1>

 

         4  Ocak 1969 tarihinde yayım süresi belli olma-yan  “Yeşil İskilip”  dolma  gecesi  özel  sayısı adında İskilip Yüksek Talebe  ve Yardımlaşma Derneği adına Dr. A. Alpaslan tarafından bir dergi  çıkartıldı, 4  Ocak 1969,  14 Mart  1970, 6 Mart 1971, Eylül 1970, 6 Mart 1971, 7 Nisan  1971  ve  15 Nisan 1972 tarihlerinde 6 sayı olarak  yayımlandı. 11 Mayıs 1969 tarihinde İski-lip Yüksek  Yüksek  Tahsil  ve  Yardımlaşma  Derneği tarafından  bülten  niteliğinde  “İskilip”  adı  altında bir dergi yayımlandı. <2>

 

         Sungurlu’da  1970  tarihinde “Sungurlunun Se-si   Gazetesi”  yayıma  başladı,Sahibi Muammer Özel tarafından çıkartılan gazete,Sungurlu Hitit Matbaasın-da basılmakta ve yayımını sürdürmektedir.<3>       

 

         1950 - 1970  yılları  arasında  Çorum’un  basın hayatı oldukça   yoğun günler yaşadı, gazete ve dergi yayımları bu yıllar arasında  birbirleri ile  yarışan  özel sektörü  görmekteyiz. Uzun ve  kısa  sürelerde  yayım yapıldı,ortaklıklar kuruldu, Çorum’a kültürel açıdan bil gi kaynaklığı,fikir babalığı  yapılmaya çalışıldı. Bazıla- rı  siyasi, bazıları kültürel, bazıları ekonomik çıkar için

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi İğdeli Gelin Dergisi arşivi.

<2> İskilip İlçe Kütüphanesi Yeşil İskilip Dergisi Arşivi.

<3> Sungurlu İlçe Kütüphanesi Sungurlunun Sesi Gazetesi arşivi.

 

 

yayım  hayatına atılan gazeteler Çorumlunun ilgi oda-ğı   oldu. Bazıları  ortaklık  kararı  ile isim değiştirerek yayım ömrünü uzatmaya çalıştı. Çorumlu hemşehrile-rimizin basın işi ile ilgilenmeleri Çorum’a faydalı oldu, çabalar  ve  emekler  için Çorumlu olarak bütün basın camiasına emek  verenleri  saygı ile anmak vazifemiz olmakla beraber,maalesef bir çoğunu genç nesil tanı-mamakta ve aramamaktadır.

 

1971 - 1990 TARİHLERİ ARASINDA ÇORUM’DA BASINLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

 

         İmtiyaz sahibi Adnan Çubukçu,sorumlu yazı iş-leri Müdürü Ahmet  Ertekin’in yönetiminde “Bizim İski-lip “ adlı on beş günde bir çıkan gazete  yayımlanma-ya başladı, Ankara Güneş Matbaacılık T.A. Şirketinde basılan gazete, 8 Mart 1971 tarihinde, Bizim İskilip ve Bayat’ın Sesi ibaresini ekledi,Eylül 1972 tarihinde 59’ uncu sayıda yayımına son verdi. <1>

 

         Çorum  merkez  ilçede 10 Ocak 1972 tarihinde Çorum  Anadolu Basımevinde  yayıma  başlanan “Ko-paran  Gazetesi”nin   sahibi  Mehmet Balaban,yazı iş-leri  Müdürü  Alpaslan  Avcı  yönetilmekteydi,11 Ocak 1972 - 18 Ağustos 1972 tarihleri arasında genel yöne tim Müdürlüğünü A. Mu zaffer Artuk ve Münir Tümtürk sıra  ile  yaptılar, 10 Ekim 1975  tarihinden Sonra Ço-rum  Nural  Matbaasında  ve 1 Şubat  1977  tarihinde  gazete Çorum Gazetesi Basımevinde basılmaya baş-ladı,5 Temmuz 1979 tarihinde gazetenin sahip değiş-

 

<1> İskilip İlçe Kütüphanesi Bizim İskilip Gazetesi arşivi.

 

 

tirdiğini  görüyoruz, yeni sahibi Vahit Benderli tarafın-dan  yayımına devam edilen gazete,24 Ekim 1979 ta-rihinde gazete limitet şirkete dönüştü,şirket adına Va-hit Benderli gazetenin yayımına devam edildi, 31 Ara-lık 1980 tarihine kadar gazete 3418 sayı  olarak  çıktı, 1 Ocak 1980  tarihinde  gazeteye  sayı  vermeden ya-yımlandı,bu tarihten sonra gazete Koparan tesislerin-de basılmaya devam edildi,2 Ocak 1980 tarihinde ga-zete yayım sayısını 2402 numarayı kullandı ve bu sa-yıyı devam ettirdi, 22 Mart 1982 tarihinde şirket adına sahibi  Ümit Uzel oldu,sorumlu yazı işleri Müdürü Mü-nir  Tümtürk  görüyoruz, gazete  ilkadım Matbaasında  basılmaya devam etti, 7 Haziran 1991 tarihinde 4927’ inci sayıda yayım hayatına son verdi. <1>

 

         “Çorum Gazetesi” 1 Şubat  1972 tarihinde gün- lük olarak yayınlanmaya başlandı,gazete ortaklığı adı na  sahibi Aydın Kalelioğlu,sorumlu yazı  işleri  Müdü-rü Hikmet Uçar  yönetiminde Çorum Ekspres  ve Yeni Gün gazetelerinin devamı olarak  1403’üncü  sayıdan  yayımına devam etti,Çorum Basımevinde  basılan ga-zete  20 Ağustos 1974 tarihinde sorumlu  yayım  işleri  Müdürlüğüne  Mehmet  Yolyapar, 17  Ocak 1975 tari-hinde  sorumlu yayın işleri Müdürlüğüne Müslüm  Tu-naboylu,13 Ekim 1975  tarihinden itibaren gazete Nu-ral Matbaasında basılmaya başlandı,8 Nisan 1978 ta- rihinde  genel  yayın Müdürlüğüne Mehmet  Yolyapar sorumlu  yazı  işleri  Müdürü    Arif  Ünlü  yönetiminde 24 Mayıs 1976  tarihine  kadar  yayımını sürdürdü, 24 

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Koparan Gazetesi arşivi.

 

 

Mayıs 1976 tarihinden sonra sahibi ve genel yayın yö netmeni olarak Aydın Kalelioğlu,sorumlu yayın Müdü- rü Arif Ünlü yönetiminde yayımına devam eden gaze-te  Çorum Matbaasında ba sılmaya devam etti, 7 Mart 1977  tarihinde  sahibi  Aydın  Kalelioğlu, genel yayın Müdürü Mustafa Yolyapar sorumlu yazı işleri  Müdürü Arif Ünlü yönetiminde, 2  Aralık  1979  tarihine   kadar  yayımına devam etti, 3  Aralık 1979  tarihinde  kurucu olarak Aydın Kalelioğlu, ortaklak  adına sahibi  Ahmet Altın,yayım yönetmeni  Mahmut  Tunaboylu,yazı işleri Müdürü Müslüm Tunaboylu yönetiminde yayımını sür-dürdü, 31  Mart  1980  tarihinde  ortaklık  adına sahibi Yeter Ilıman,18 Ocak 1981 tarihinde yazı işleri Müdü-rü  Azmi  Öztürk görülmektedir, 22 Mart 1982 tarihine kadar kurucusu olarak ismi yayınlanan Aydın Kalelioğ lu’nun  ismi  bu tarihten sonra gazetede görülmemek-tedir, 24 Eylül 1984  tarihinde  genel yönetmen Yücel Ilıman olarak yayımına devam etti, 25 Ekim 1984 tari-hinde yayın yönetmeni Bülent Şenlik yazı işleri Müdü-rü  Azmi  Öztürk tarafından yayımına devam eden ga-zete 9 Ocak 1989 tarihinde yayımına son verdi. <1>

 

         Çorum  Halkevi  yayın  organı  olarak 12 Şubat 1972  tarihinde  “Madımak Gazetesi” aylık olarak Hal-kevi  Başkanı  Müslüm Tunaboylu, yazı  işleri Müdürü  Yaşar Köstekçi yönetiminde yayımlamaya başladı,bir- kaç sayı sonra gazete dergiye dönüştü ve 12’inci sayı sında yayımına son verdi. <2>

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Madımak Gazetesi arşivi.

 

 

         Alaca’da 1Eylül 1972 tarihinde “Hitit Gazetesi “ haftalık olarak  yayıma başladı,sahibi Semahat Çakar yazı işleri  Müdürü  H.  Ali  Çakar tarafından yönetilen gazete,Çorum İstikamet Matbaası ve Alaca Divan Mat baasında basıldı,1974 tarihinde yayımına son verdi.1>

 

         “Uyanış Gazetesi” 1973 tarihinde yayımlanma-ya başladı,CHP gençlik kolları başkanlığı sıfatıyla sa-hipliğini  üstlenen  Mehmet Yolyapar tarafından çıkar-tılan gazete 6’ıncı  sayıdan sonra yayım hayatına son verdi. <2>

 

         Sungurlu’da  20  Haziran  1973 tarihinde “Yeni Ufuk  Gazetesi” yayımlanmaya  başladı, sahibi  Mem-duh Karataş yazı işleri Müdürü Serap Karataş tarafın-dan  yayımlanan  gazete Sungurlu Yeni Ufuk Matbaa-sında basılmaktaydı. <3>

 

         İskilip’te  13  Ağustos  1975  tarihinde   “Vurgu” adında haftalık bir gazete yayımlanmaya başladı, Sa-hibi  Kemal  Beşikçi  tarafından  çıkartılan gazete Ço-rum  İstikamet Matbaasında  basılmakta idi 2. sayı çı-kan  gazete  21 Ağustos 1975 tarihinde yayımına son verdi. <4>

 

         Çorum merkez ilçede “Ocak Dergisi” 1975 tari-hinde on beş günde bir yayıma başladı,dergiyi Maden İş Sendikası adına sahibi Mehmet Kocatüfek yazı işle ri  Müdürü Mehmet  Yolyapar  tarafından  yayımlanan

 

<1> Alaca İlçe Kütüphanesi Hitit Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi  Uyanış Gazetesi arşivi.

<3> Sungurlu İlçe Kütüphanesi Yeni Ufuk Gazetesi arşivi.

<4> İskilip İlçe Halk Kütüphanesi Vurgu Gazetesi arşivi.

 

 

dergi, Çorum  Gazetesi  Basımevinde  basılmaktaydı, 1987 tarihinde dergi yayımına son verdi. <1>

 

         “Gerçek  Gazetesi” sahibi Orhan Uysal tarafın-dan günlük olarak yayıma başladı,gazete 40’ıncı sayı dan sonra yayımına son verdi. <2>

 

         1 Kasım 1976 tarihinde “İskilip Halk Eğitim Bül-teni “ adı altında  İskilip’te  bir   bülten  yayımlanmaya başladı, Halk  Eğitim Merkezi Müdürlüğü adına sahibi Mustafa Bilir üstlendi,bülten 8 sayı olarak yayımlandı, 1984  tarihinde  bülten  yayımına  bir  süre  ara  verdi, 1984  tarihinde sorumlu Müdür ve yazı işleri Müdürlü-ğünü  Mehmet  Alkan yürüttü,Mart 1985 tarihinde bül-ten yayımına son verdi. <3>

 

         Osmancık’ta 9 Nisan 1979 tarihinde “Güzel Os mancık  Gazetesi” yayımlanmaya başladı,sahibi Kadir Fındık  tarafından  yayımlanan gazete 23 Mayıs 1979 tarihinde yayımına son verdi. <4>

 

         Çorum  Ticaret  ve  Sanayi  Odası adına sahibi Vahit Benderli,yazı işleri Müdürü Namık Çoban yöneti minde  “Çorum  Ticaret  ve Sanayi Gazetesi” 1 Şubat 1983 tarihinde yayıma başladı,ilk sayısı Çorum İstika-met  Matbaasında  basılan gazete sonraki sayılarında Çorum İlkadım  Matbaasında son üç sayısı ise Çorum İstikamet matbaasında  basıldı, gazete 1988 tarihinde kapatıldı. <5>

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Ocak Dergisi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi  Gerçek Gazetesi arşivi.

<3> İskilip İlçe Kütüphanesi İskilip Halk Eğitim Bülteni arşivi.

<4> Osmancık İlçe Kütüphanesi Güzel Osmancık Gazetesi arşivi.

<5> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Ticaret ve Sanayi  Gazetesi arşivi.

 

 

 

         İskilip’te  “İskilip Gazetesi” haftalık olarak yayı-ma başladı,sahibi Ali  Genç, yazı  işleri Müdürü Ömer Nihat Şenoğlu tarafından yönetilen gazete 3’üncü sa-yıdan sonra yayımına son verdi. <1>

 

         1985  tarihinde  Çorum  Belediyesi   tarafından “Belde Gazetesi “ aylık olarak yayımlanmaya başladı, Belediye Başkanı Necdet Diken’in sahipliği üstlenilen gazetenin yazı işleri Müdürlüğünü İhsan Ozulu, yayın kurulu olarak Osman Aksel ve Ümit Leblebicioğlu üst- lendi,ilk sayısı Çorum İstikamet Matbaasında  basılan gazete  sonradan Ankara Mine Ofsette basıldı, 30’un-cu  sayıdan  sonra tekrar istikamet matbaasında bası-lan  gazete,1989  tarihinde  33’üncü  sayıda yayımına son verdi. <2>

 

         “Şirin Osmancık Gazetesi” 25 Haziran 1985 ta-rihinde  Osmancık’ta  yayımlanmaya  başladı  , Sahibi Mustafa İnce tarafından çıkartılan gazete 26  Haziran 1987 tarihinde yayımına son verdi. <3>

 

         Aylık olarak “Çiftçiye Haber Bülteni” Eylül 1985 tarihinde T.C. Tarım ve Köy İşleri Başkanlığı Çorum İl Müdürlüğü adına sahibi İmdat  Aydostlu,Mesul Müdür M.Nusret Çırak ve yazı işleri Müdürü Erol Aksu yöne-timinde yayımlanan bülten,Çorum İlk Adım Basımevin de,sonra Ankara Meyaş Matbaasında,daha sonra Ço-rum İstikamet matbaasında basıldı. <4>

 

<1> İskilip İlçe Kütüphanesi İskilip Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Belde Gazetesi arşivi.

<3> Osmancık İlçe Kütüphanesi Şirin Osmancık Gazetesi arşivi.

<4> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çiftçiye Haber Bülteni arşivi.

 

 

 

         17  Eylül1985 tarihinde “Çorum Haber Gazete-si” haftada  bir gün olarak yayım hayatına atıldı,sahibi Yaşar Yolyapar, genel  yönetmeni  Mehmet Yolyapar, sorumlu yazı işleri  Müdürü  Müslüm  Tunaboylu tara-fından  yönetilen  gazete, Ankara İlk Öz Matbaasında basılmakta idi,5 Haziran1986 tarihinde gazete Çorum İstikamet Matbaasında üç sayı basıldıktan sonra,ken- di  tesislerinde  günlük olarak basılmaya başlandı,ga-zete Beytaş Basım Yayın ve Ticaret A.Ş. adına Aydın Çırakoğlu genel yönetmen Mehmet Yolyapar,sorumlu yazı işleri Müdürü Müslüm Tunaboylu tarafından yayı mına devam etti,2 Ocak 1988 tarihinde aynı şirket adı na sahibi Erturul Akkaya tarafından çıkartılan gazete, 9 Haziran 1989 tarihinde aynı şirket adına sahibi Fey yaz  Çetintürk, 22  Kasım  1993  tarihinde  aynı  şirket adına  sahibi  Nusret  Duran, 15 Nisan 1996 tarihinde aynı  şirket adına sahibi K. Battal’ı görmekteyiz,bu ta-rihe kadar genel  Müdür  olarak  Mehmet  Yolyapar’ın  görev  yaptığı gazete yayım hayatına devam etmekte-dir. <1>

 

         Çorum’da  yayım hayatı en kısa ömürlü gazete olarak  görülen “Haberden Habere Çorum 19 Gazete-si” Mayıs 1986  tarihinde  yayımlandı,sahibi İlhami Ilı-man,genel yayım yönetmeni  Sedat  Benderli,sorumlu yaz ı işleri müdürleri Bülent Özkaleli ve Selma Küçük-yardımcı  tarafından iki  sayı çıkartılan gazete yayımı-na son verdi.<2>

 

 

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Haber Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Haberden Habere Çorum 19 Gazetesi arşivi.

BASIN TARİHİ 18      180

 

         1986 tarihinde “Çorum Olay Gazetesi 1’inci sa-yıda sahipleri Kadir Serdaroğlu ve Muammer Avcı,ge- nel yayın yönetmeni Bülent Özkaleli,sorumlu yazı işle ri Müdürü Selma Küçükyardımcı tarafından Çorum İlk adım basımevinde basılan gazete aylık olarak yayıma başladı, 2’inci  sayıda sahibleri Celal Ercan ve Remzi Demirbaş  genel  yayım  Müdürü  Mehmet  Tunaboylu olarak 9 sayı yayımlandı ve yayımına son verdi. <1>

 

         “Çaba Dergisi” 1989 tarihinde aylık olarak yayı ma  başladı,sahibi Sevim Sevici,yazı işleri Müdürü Sa dık  Eral olarak yayımlanan dergi Çorum Kardeş Mat-baasında  basılıyordu, dergi  4’üncü sayıda yayım ha-yatına son verdi. <2>

 

         “İskilip’in  Sesi  Gazetesi” sahibi Recep Gökçe, yazı işleri Müdürü  Mehmet  Güler, idare  amiri Fehmi Yağlı  taraından 4 Ağustos 1987 tarihinde İskilip’te çı-kartılmaya  başlandı, 25  kasım 1987 tarihinde Çorum Gazetesi tesislerinde,28’inci sayıdan sonra Ankara Er can Matbaasında basılmaya başlandı. <3>

 

         “Yeşil  Belde  İskilip  Belediyesi Haber Bülteni” 11  Nisan  1988  tarihinde 15 günlük olarak yayımlan-maya  başlandı, Belediye sahipliğini Başkanı Mustafa Çalık’ın yazı işleri Müdürü Azmi Kaya üstlendiği gaze te Ankara Hüner Matbaasında basılmaktaydı.<4>

 

         “Osmancık  Sesi  Gazetesi” 23 Ocak 1989 tari-hinde Osmancık’ta yayımlanmaya başladı,sahibi Mut-

<1> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Olay Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çaba Dergisi arşivi.

<3> İskilip İlçe Kütüphanesi İskilip’in Sesi Gazetesi arşivi.

<4> İskilip İlçe kütüphanesi Yeşil Belde arşivi.

 

 

talip Karakaş tarafından yayımlanan gazete yayımına devam etmektedir. <1>

 

         Çorum  İmam  Hatip  Lisesi yayını olarak “İdrak Dergisi “ 1989 tarihinde 1.’ci sayısı çıkartıldı,İmam Ha tip  Lisesi  Müdürü Yahya  Acar  sahipliğini  üstlendiği derginin sorumlu Müdürü Şakir Çıplak yayın kolu reh-ber öğretmeni Nurettin Yaz,Ekrem Koç ve Ali Rıza Er-dem tarafından Çorum Aydın Basımevinde yayımlan-dı. <2>

 

1990 SONRASI ÇORUM’DA BASIN İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

 

         “Toplu Dergisi”  Ocak  1990 tarihinde yayınlan-maya  başladı, sahibi  Birlik  Ajans, yazı işleri Müdürü Ümit Leblebici tarafından aylık olarak yayımlandı. <3>

 

         “Çorum Hakimiyet Gazetesi” 1 Şubat 1991 tari-hinde  Sahibi  Mustafa Ilıca,yazı işleri Müdürü Avukat Fahri Azkur,halkla ilişkiler yönetmeni Ahmet İlhan So-yer,idari ve mali işler yönetmeni Şevket Erzen yöneti-minde yayımlanmaya başladı,gazete Lider Ofsette ba sılmakta idi,4 Mart 1991 tarihinde yönetim kurulu baş-kan  yardımcısı  Ertuğrul  Şahinci’nin ismi , 17   Şubat 1992 tarihinde Öztaş adına sahibi Kemal  Mesci, yazı işleri  ve  mali  işlerde  Şevket Erzen’i görmekteyiz,15 Şubat  1992  tarihinde  gazetenin  basıldığı yer olarak Oğuz Ofset 1997  tarihinde  ise İlkadım  Matbaasında basılmakta  ve  gazete  yayım hayatına  halen devam

<1> Osmancık İlçe Kütüphanesi Osmancık Sesi Gazetesi arşivi.

<2>Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi İdrak Dergisi arşivi.

<3> Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Toplu Dergisi arşivi.

 

 

etmektedir.<1>

 

         “Merhaba Çorum Gazetesi” sahibi ve genel ya-yın  Müdürü  Şahin Örgel,yazı işleri Müdürü İrfan Sar-maşik  yönetiminde 5 Mayıs 1992 tarihinde yayım ha-yatına  başladı, 2  Temmuz  1992  tarihinde yazı işleri Müdürü  Şermik  Örgel, haber ve istihbarat Enver Öz-kartal, 8 Temmuz 1992 tarihinde haber ve irtibat Şev-ket Mete, 1 Ağustos 1992 tarihinde haber Müdürü Ni-hat  Karalar’ı  görmekteyiz,10 Eylül 1992 tarihinde 17’ inci  sayıdan sonra gazete ismi olan Merhaba Çorum’ un  başlığında  bulunan   Çorum   ibaresi  kaldırılarak “Merhaba” olarak yayımlanmaya başladı,6 Ocak 1993 tarihinde sahibi  olarak  İbrahim  Kuzoluk, genel yayın Müdürü Şahin Örgel,  yazı işleri Müdürü Şermik Örgel görülmektedir, 1  Ağustos 1994  tarihinde genel yayın yönetmeni  Zeliha Aşcı, 2 Ocak 1996  tarihinde genel yayın yönetmeni Hasan Yıldırım’ı görmekteyiz,gazete yayım hayatına devam etmektedir. <2>

 

         “Mesaj Gazetesi sahibi R. Ufuk Ertekin,yazı iş-leri  Müdürü M. Ali Kurtuluş genel Müdürü Ayşe Uncu yönetiminde Mayıs 1992 tarihinde yayıma başladı,11-18 Aralık 1992 tarihinde yayım hayatına son verdi. <3>

 

         “Çorum Adalet  Gazetesi“  sahibi Remzi Demir-baş,  genel yayın Müdürü Kadir Sol,yazı işleri Müdürü Ülkü  Demirbaş, spor sayfası Sadi  Başıbüyük yöneti-minde 25 Eylül 1992 tarihinde yayım hayatına başla-dı,15 Mayıs 1993 tarihinde yazı işleri  Müdürü  olarak

 

<1>Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi Çorum Hakimiyet Gazetesi arşivi.

<2>Çorum İl Halk kütüphanesi Müdürlüğü Merhaba Gazetesi arşivi.

<3>Çorum İl Halk kütüphanesi Müdürlüğü Mesaj Gazetesi arşivi.

 

 

S. Berrin Faydacı’yı görmekteyiz,20 Temmuz 1993 ta rihinde 240’ıncı sayısında yayım hayatı sona erdi. <1>

 

         “Çevre  Dergisi” sahibi Çorum Çevre Vakfı Adı-na Vali Mustafa Yıldırım,Çorum Çevre vakfı Müdür Ve kili  Servet Durdu yönetiminde 3 Aralık 1992 tarihinde yayıma  başladı,3’üncü  Aralık 1997 tarihinde sayısın-da sahibi Çorum Çevre Vakfı Adına Vali Atıf Üzelgün yazı  işleri  Müdürü Vali Yardımcısı Erdoğan Ülker yö-netiminde  yayım hayatına devam etmektedir. <2>

 

         “Çorum Altınışık Gazetesi” sahibi İsmail Çabuk genel  yayın yönetmeni Okan Hergün yönetiminde 18 Aralık 1992  tarihinde haftalık  olarak yayıma başladı, 47’inci sayıdan sonra yayım hayatına son verdi. <3>

 

         “Ortaköy  Gazetesi”  aylık  olarak çıkartılan ga-zete  1993  tarihinde Ortaköy Kaymakamlığı Özel İda-re,Belediye ve Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafın-dan ortaklaşa  olarak  yayıma  başladı, Sahibini Orta-köy Kaymakamı  Yılmaz Aslan, Müdür, Eğitim Müdürü Durdu Çetin’in üstlendiği gazete Aralık 1993 tarihinde yayımına son verdi. <4>

 

         “Özel  İdare Dergisi Gelişen Çorum” başkanla-ğına Vali Yardımcısı Metin Demirtaş,Özel İdare Müdü rü  Durdu Çetin üstlendiği dergi 17 Haziran 1993 tari-hinde yayıma başladı. <5>

 

<1>Çorum İl Halk kütüphanesi Müdürlüğü Çorum Adalet Gazetesi arşivi.

<2> Çorum Valiliği Dökümantasyon  merkezi.

<3> Çorum İl Halk kütüphanesi Altınışık Gazetesi arşivi.

<4> Ortaköy Gerçeği ,Kaymakam Yılmaz Aslan.

 <5> Çorum Valiliği Dökümantasyon merkezi.

 

 

         “Çorum  Belediyesi “ adı altında 1994 tarihinde sahipliğini  Prof.  Dr.  Arif  Ersoy’un yaptığı aylık dergi yayımlanmaya  başladı, belediyenin  hizmetlerini tanı-tan dergi halen yayımlanmaktadır. <1>

 

         “Çorum  Lider  Gazetesi” Beyler Ltd. Şir. Adına sahibi  Kemal Sünnetçi,genel koordinatörü Orhan Po-lat,yazı işleri Müdürü Fahri Azkur yönetiminde 27 Şu-bat  1995  tarihinde  yayıma başladı,gazete Tuğra Of-sette  basılmakta  iken Lider Gazetecilik ve Matbaacı-lıkta  basılmakta ve gazete halen yayımına devam et-mektedir. <2>

 

         “Dost Haber Gazetesi” sahibi Şahin Örgel,genel Müdür Sadık Örgel,yazı İşleri Müdürü Emine Arslan yönetiminde 19 Ekim 1995 tarihinde yayım hayatına başladı,gazete yayımına devam etmektedir. <1>

 

         “Objektif  Gazetesi”  sahibi  Sevinç  Acıpayamlı tarafından  Temmuz 1996 tarihinde çıkartılan  gazete,  sonradan dergi haline geldi.

 

         “ Çorum Evi  Çekva  (Çorum  Eğitim  ve  Kültür Vakfı “ yayın organı tarafından vakıf adına sahibi Prof   Dr. Turan Ilgaz tarafından İstanbul’da vakıf tarafından bastırılan ücretsiz dağıtılan dergi ücretsiz dağıtılıyor.

 

         “Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Öğ renci  Dergisi “  1996  tarihinde imtiyaz sahibi Aytekin Özel,genel  yayın  yönetmeni  Ekrem  Bilir, yazı  işleri

 

<1> Çorum İl Halk kütüphanesi Çorum Belediyesi Dergisi arşivi.

<2> Çorum İl Halk kütüphanesi Çorum Lider Gazetesi arşivi.

<3> Çorum İl Halk kütüphanesi Dost Haber Gazetesi arşivi.

 

 

Müdürü  H. Hüseyin Yıldız yönetiminde çıkartılan der-gi Lider Matbaacılıkta basılmakta olup süresi belli de-ğildir.

 

         “Kilim Dergisi” Nisan 1997 tarihinde sahibi Mus tafa Kaçmaz,genel yayın yönetmeni Lokman Erdoğan tarafından  çıkartılan dergi, 5’inci  sayıda sahibi R.Er-doğan  tarafından çıkartılan dergi yayımına devam et-mektedir.

 

         1997 Mayıs ayında “Çorum Aktüel Dergisi ” sa-hibi  Ahmet Kaya tarafından aktüel ağırlıklı olarak ay-lık yayımlanmaya başladı.

 

         1990-1998  tarihleri  arasında,Çorum’da yazım hayatı  bir patlama gösterdi. Yeni gazeteler yayım ha-yatına atıldı,resmi daireler kendi çabaları ile faaliyetle rini yazın haline getirdiler. Bazı özel şahıslar kendi gö rüş  ve  ideolojilerini yaymak için küçük ebatta periyo-dik  bültenler  yayımlamaya başladı,özel şirketler rek-lam amacıyla da  olsa  rehberler bastılar, bazı okullar yıllıklar düzenlediler,son dönem ile ayrıntılı araştınma yapmak için bütün yayım yapanlarla irtibat kurma güç lüğü çalışmamın son kısımlarının eksik kalmasına ne-den olmuş olabilir.

 

         Çorum  Belediyesinin Çorum’a ait  çalışmaların basımını  üstlenmesi  ilimiz için bir onur kaynağı oldu-ğu  kanaatında  olmam ve olmamız biraz hüsrana uğ-ramış, verilen çalışmalardan her ay bir tanesinin yayı-mı  maalesef  gerçekleşememiştir.  Ayrı yeten kitapla-rın telif ücreti olarak basılan kitapların % 20’sini hazır layana verilme kararı ise bence teşvik için yeterli ola-

cağını zannetmemekle beraber hiç yoktan eserini bas tıramayan şahısların çalışmalarının gün ışığına çıkar-tılması  açısından  olumlu bir girişim olarak görmekte-yim.

 

         1997 tarihinde Çorum ve İstanbul’da şahsi gay retleriyle de  olsa  kitaplarını bastıran hemşehrilerimi-zin bu çalışmaları Çorum  için gurur verici olmaktadır. Maddi imkansızlıklar nedeniyle,şiir,hikaye,deneme ve araştırmaların  kendi  branşlarıyla ilgili teknik konular-da  birikimleri  olanların  hazırladıkları  yüzlerce kitap, döküm ve ön çalışmalarının olduğu kanaatındayım.

 

         Basın tarihi ile ilgili çalışmamda,basın için çalı-şanların hayat hikayelerini Çorumlular bölümünde bu-lunmasını  arzu ettim. 1996 tarihi içerisinde imkan bu-lup  gidebildiğim   mahalli   basından  isimlerini  ihtiva eden  listede  olanların hayat hikayelerini şahsen,ula-şamadığım  gazetelerden  ise aynı gün ve tarihli mek-tupla istemde  bulundum, maalesef bu güne kadar hiç bir gazeteden cevap alamadım.

 

         Eksiklerimi kusur tutmamanız dilekleriyle Basın Tarihi ile ilgili çalışmamı burada kapatıyorum.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL 

 

         Çorum  hakkında  basılı  olan materyallerden bul-duklarımı alfabetik  sıra  ile  almaya  çalıştım. Çalışmam haricinde kalan  basılı eserlere ulaşamadığım için bu dizinde bulamayabilir-siniz. Eksik  kalan eserler tarafınızdan tespit edilirse lütfen adresi-me  bilgi  vermenizi  istirham  ediyorum.  Bu  dizinde  bulunmayan eser ve çalışmalarının sahiplerinden özür dilerim.

 

Çalışmama kaynak olan Hasan Paşa Kütüphanesi, Ankara Milli Kütüphane  Başkanlığı ile  basında yayımlanmış ilanlardan da bir kaç ki-tabın  adını  aldım. Aşağı dizinde bulunan kitapların tamamına yakını ta-rafımdan görülmüştür.

 

         Mahmut Selim GÜRSEL

Emekli Çorum İl Halk Kütüphanesi

Müdür Yardımcısı

 

ADİL DÜZEN DİYE DİYE

RP’nin Çorum Dosyası ve Günlükler. Araştırma,Murat Acıpayamlı  Basım,Dizgi,Montaj Tuğra Lim.Şti. Çorum 1997,320 S.

 

AKİSLER

Haftalık  Gazete  19 Nisan 1952  Sahibi Nuri Yavuzer

AJANS Anap harfli İlk Çorum  Gazetesi. Sahibi Abidin Efendi (Çetin)

 

ALACA HÖYÜK

Hamdi  Zübeyr Koşay, Ankara 1951.Türk T.K. Basım-evi Türk T.K. Yayınlanı Seri No:21,105S.35 Levha

 

ALACA HÖYÜK HARFİYATI

1935  Çalışmaları  ve  Keşifler  Ait  Rapor. Remzi Arık Ankara 1937  Türk T.K. Basımevi, Türk T.K. Yayınları V Seri No:1 113 S.157 Şekil

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  2     188

 

ALACA HÖYÜK KLAVUZU

Dr. Hamdi Zübeyr, Ankara  1965 Türk T. K. Basımevi, TC. Milli Eğitim  Bakanlığı  Eski Eserler Genel Müdür-lüğü Seri:1 Sayı 16 30 S.

 

AYLIK OKUL BÜLTENİ

1985 İnkılâp İlkokulu Adına Sahibi Murat Yurttan

 

BELDE

Gazete  1985 Çorum Belediyesi Adına Sahibi Necdet Diken

 

BIRAKIN TARİHİMİZ BİZE KALSIN

Çorum  Ticaret  Odası  Karikatür  Yarışması   Albümü 1996  İstanbul Stil Mat. Çorum Valiliği ile Çorum Tica-ret ve Sanayi Odası,48 S.

 

BİN DOKUZ YÜZ SEKSEN DÖRT TURİZM ENVAN-TERİ Çorum Turizm ve Tanıtma Brosu 1984 25S.

 

BİZİM İSKİLİP

Gazete,15 Ocak 1970,Sahibi Adnan Babuççu

 

BOĞAZKÖY REHBERİ

Kurt  Bittel, Dönmez  Ofset  Ankara, Türkçe, İngilizce, Fransizca Boğazköy Müzesi,57 S.

 

BOĞAZKÖY HATTUSAS

Kurt  Bittel, W. Köhl Hammer,Verlag Stutgart 1952 Al-manca Boğazköy Müzese 179 S.

 

BU GÜN GAZETESİ

sahibi Ahmet Emiroğlu 1 Ağustos 1958

 

COĞRAFYA,TARİH,KÜLTÜR DEĞERLERİYLE KA-RADANİZ BÖLGESİ İlker Çakan 1991.Eser Matbaası Samsun,174 S. (Çorum Bölümü 47 S.)

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  3     189

 

ÇİFTÇİYE HABER BÜLTENİ

Dergi,Sahibi Tarım Orman ve Köyişleri Bak. İl Müdür-lüğü adına İmdat Aydostlu,Çorum İlkadım Matbaası

 

ÇABA DERGİSİ

1989 sahibi Sevim Sevici Çorum Kardeş Matbaası

 

ÇEVRE DERGİSİ

3  Aralık 1992 sahibi  Çorum  Çevre Vakfı Adına Vali Mustafa Yıldırım.

 

ÇİFTÇİYE HABER BÜLTENİ 

 1985 sahibi İmdat Aydostlu Çorum İstikamet mat .

 

ÇORUM

Osman Yalçın 1.Basım İstanbul 1961 Özyürek Yayın-evi, 60 S.  2. Basım 1968  Özyürek  Yayınevi 60+4 S. 3.Basım Özyürek Yayımevi 60+4 S

 

ÇORUM

Çorum  Valiliğince  Hazırlattırılmıştır, Baskı Ünal Mat. San.ve Tic.Ltd. 127 S.

 

ÇORUM ADALET  GAZETESİ 

25 Eylül 1992 sahibi Remzi Demirbaş

 

 

ÇORUM AĞZINDAN DERLEMELER

Tayyar Kerman Çekva Yayını :1 1997 İstanbul 142 S.

 

ÇORUM AKTÜEL DERGİSİ

1997 Mayıs ,sahibi Ahmet Kaya

 

ÇORUM ALTINIŞIK 

18 Aralık 1992 Gazetesi  sahibi İsmail Çabuk

 

ÇORUM ANA ANATOLİA PİCTURES

Traugott Fuck,İstanbul Boğaziçi Üni. 1968 ,129 S.

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  4     190

 

ÇORUM BAROSU LİSTESİ

1981-1982 Çorum İstem Basımevi 47 S.

 

ÇORUM BEDEN TERBİYESİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SPORUNDE 50.YIL 1923 -1973 Çorum Beden Terbi-yesi Bölge Müdürlüğü 26 S.

 

ÇORUM BELEDİYESİ DERGİSİ

1994  Prof. Dr. Arif Ersoy

 

ÇORUM BELEDİYESİ HİZMET REHBERİ

Çorum  Belediyesi  Eğitim  ve Sosyal İşler Md. Yayın-ları 1.  Bilge Yay.Or.Ltd.Ştd. 1995 88S.

 

ÇORUM 1990

Baskı Desen Matbacılık Ldt.Sti. 180 S.

 

ÇORUM 1997

Mahmut Selim Gürsel Ağustos 1997 Ankara,540 S.

 

ÇORUM ÇANKIRI KIRSAL KALKINMA PROJESİ DE ĞERLENDİRME RAPORU TC.Gıda Tarım ve Hayvan cılık Bakanlığı Çorum Çankırı Kırsal Kalkınma Projesi Md. Ankara 1976 ,3+101 S.

 

ÇORUM ÇANKIRI KIRSAL KALKINMA PROJESİ DE ĞERLENDİRME RAPORU TC.Gıda Tarım ve Hayvan cılık Bakanlığı Çorum Çankırı Kırsal Kalkınma Projesi Md. Ankara 1976 ,111+101 S.

 

ÇORUM ÇANKIRI KIRSAL KALKINMA PROJESİ SOSYO-EKONOMİK YAPI ARAŞTIRMASI AİLE BAŞKANLIĞI SORU KAĞIDI1976 37.S

 

 

        

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  5     191

 

 

ÇORUM ÇEVRESİNDE BULUNAN ESKİ TUNÇ ÇA-ĞI ESERLER   Prof. Dr. Tahsin  Özgüç  Belleten Der-gisi Cilt MLIV Sayı 175

 

ÇORUM EVLİYALARI “Teskire-i Makamat”

1997 Çorum Belediyesi Eğitim ve Soyal işler Müdür-lüğü Yayınları Ekrem Erkoç 59+2 S.

 

ÇORUM GENEL NÜFUS SAYIMI

26 Ekim 1975  Ankara 1979 Devlet İstatistik Enstitüsü Mat. XII+44 S.

 

ÇORUM GENEL NÜFUS SAYIMI

26 Ekim 1980  Ankara 1979 Devlet İstatistik Enstitüsü Mat. XIII+86 S.

 

ÇORUM İL PLANLAMA ve KORDİNASYON MÜDÜR LÜĞÜ ÇORİL İLİ MERKEZ KÖYLERİ 1973 YILI ÇA-LIŞMA  PROĞRAMI  SONUÇLARI  ve  DEĞERLEN-DİRMESİ  Çorum 1983,64 S.

 

 

ÇORUM İLİ TOPRAK KAYNAĞI ENVANTER RAPO-RU   1972 Toprat Etütleri ve Haritalama Dairesi Arazi Tasnif  Fen  Heyeti   Müd. Köy İşleri Bakanlığı Toprak Su Genel Müd. Yay. 275 S.

 

ÇORUM İL YILLIĞI 1967

Ankara Bilgi  ve Dönmez Basımevi 6+344S 53 Resim ve Grafik

 

ÇORUM İL YILLIĞI 1973

Cumhuriyetin 50.Yılında Çorum,Ankara 1973 Ayyıldız Mat. 385 S.

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  6     192

 

 

ÇORUM 1980 İLİ GENEL SANAYİİ ve İŞ YERLERİ SAYIM SONUÇLARI   Başbakanlık  Devlet    İstatistik Enstitüsü IX+60 S.

 

ÇORUM EKSPRES GAZETESİ

15 Ağustos 1967,sahibi Reşat Narok

 

ÇORUM EVİ ÇEKVA 

sahibi Prof. Dr. Turan Ilgaz

 

ÇORUM GAZETESİ

1 Mayıs 1921 İl Meclisi Adına,

 

ÇORUM GAZETESİ

1 Şubat 1972 Aydın Kalelioğlu Çorum Basımevi

 

ÇORUM HABER GAZETESİ

17 Eylül1985 sahibi Yaşar Yolyapar

 

ÇORUM HAKİMİYET GAZETESİ

1 Şubat 1991 Sahibi Mustafa Ilıca

 

ÇORUM HALKEVİ BROŞÜRÜ

Çorum Vilayet Matbaası1933 40 sayfa

 

ÇORUM İÇİN NE YAPILSA AZDIR

Dört Yılda Benim Yapabildiklerim A.Adnan Türkoğlu 1997

 

ÇORUM İLİ ÇEVRE DERGİSİ

Sahibi Mustafa Yıldırım

 

ÇORUM  İLİ  HALK OYUNLARI KIYAFETLERİ TEK-NİK ÇİZİMLERİ  Yener Altuntaş,Mücella Kahveci, Yü-cel Şahin Kültür Bakanlığı Halk kütüphaneleri Araştır ma ve Geliştirme Genel Müd. Kültür Dizisi 13, 1996

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  7     193

 

ÇORUM İLİ TOPRAK KAYNAĞI

Köy İşleri Bak. Toprak Su Genel Müd. Yayınları 27S.

 

ÇORUM İLİ TRAFİK KAZALARI ve FAALİYET İSTA-TİSTİĞİ Çorum  Valiliği  Emniyet  Müd. 1983    Çorum İstem Basımevi

 

ÇORUM JEOLOJİK VAZİYETİ HAKKINDA MUHTU-RA Dr. E. Lahn Daktilo,3 sayfa,1 Harita.

 

ÇORUM KIRAÇ KOŞULLARINDA NADAS BUĞDAY EKİM  NÖBETİ  ARASINDA  ARPA  VE  TEK YILLIK BAKLAGİL KARMALARINDAN GÜZLÜK ve YAZLIK EKİM YÖNTEMİYLE OT ÜRETİMİ

Dr.Ali Tan Ankara 1984 31 S.

 

ÇORUM KOÇBEY

Hüseyin,Ertuğrul Şahinci Ank. Arsan Mat.1984 144 S.

 

ÇORUM   KÖY   ENVANTER   ETÜTLERİNE  GÖRE ÇORUM 19 Yarıaçık   Cezaevi  Matbaası .  Köyişleri Bakanlığı Yayını,168+X S.

 

ÇORUM KUŞSARAY

Dr, Hamit  Zübeyr  Türk  Antolojisi  Dergisi    Sayı 15-111966 dan Tıpkı Basım Ankara  Türk  Tarih Kurumu Bas. 89+97 S.

 

ÇORUM LİDER GAZETESİ

27 Şubat 1995 Beyler Ltd. Şir. sahibi Kemal Sünnetçi

 

ÇORUM  MAARİF  HAYATI  HAKKINDA  BAZI NOT-LAR  M.İhsan Sabuncuoğlu Çorum 1945 İl Bası.48 S.

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  8     194

 

 

ÇORUM  MERKEZ  AHMETOĞLAN  KÖYÜ  HİDRO-ELEKTRİK SANTRALİ Köy İşleri Bakanlığı YSE. Ge-nel  Md. No :126  Grup No:4 1972 Şenyuva Mat.14 S.

 

ÇORUM MESLEK OKULU 100.YIL ÖZEL SAYISI

1981 Çorum Meslek Yüksek Okulu

 

ÇORUM OLAY GAZETESİ

1986  sahipleri  Kadir  Serdaroğlu  ve  Muammer Avcı Çorum İlkadım basımevi

 

ÇORUM 19

Şahinci Kitapevi Yayınları,Ertuğrul Şahinci.

 

ÇORUM ORTA ANADOLU’DA TOPLU TONUT UY-GULAMASI İÇİN KENT ÖLÇEKLERİNDE ÇALIŞMA-LAR Altuğ Çinici Ankara 1973 Ajans Türk Matbaacılık Sanayi 13+227 S.

 

ÇORUM SANAYİİ VE MESLEKLER REHBERİ

1996 Çorum Deniz Reklam 125+70

 

ÇORUM SANAYİ VE MESLEKLER REHBERİ

1997 Karadeniz Reklam 67+59 S.

 

ÇORUM  STUDİES  AT  NATİONAL URBAN SCHES FOR A HOUSİNG PROJENT İN CANTRAL ANATO-LİA   Altuğ Çinici ankara 1976 Ajans Türk Matbaacılık Sanayi 36 S.

 

ÇORUM  TARİH VE COĞRAFYASI

Nazmi Tuğrul Çorum Vilayet Matbaası 1921  65 S.

 

ÇORUM TARİHİ

Tayyar Anakök Çorum,Daktilo,176 S.

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  9     195

 

ÇORUM TARİHİ

1985 Çorum Hitit  Feztivali Komitesi,Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri,284 S.

 

ÇORUM TARİHİNE AİT DENEMELERİM

M. İhsan  Sabuncuoğlu 1.  kısım 1972 Kardeş Mat.83S.

 

ÇORUM TARİHİNE AİT DENEMELERİM

M.İhsan Sabuncuoğlu 2.Kısım 1973 Kardeş Mat.187 S.

 

ÇORUM TİCARET VE SANAYİ GAZETESİ

1 Şubat 1983 sahibi Vahit Benderli

 

ÇORUM TİCARET VE SANAYİ ODASI KATALOG 1995 Çorum Tic. ve San.Od.ile SG.Dış Ticaret Ltd.Ş.

 

ÇORUM TOPLU OCAK

1980 Sahibi Ümit Leblebici Ankara Mine Ofset

 

ÇORUM  TÜM  ÖĞRETMENLER BİRLEŞME DAYA-NIŞMA  DERNEĞİ  ÇORUM ŞUBESİ KONGRE ÜZE-RİNE GÖRÜŞLERİMİZ Ankara 1977 30 S.

 

ÇORUM TÜRKİYE CUMHURİYETİ KÖY İŞLERİ BA-KANLIĞI  SU  VE  ELEKTRİK  ÇORUM  GRUP  KÖY YOLLARI,Teksir

ÇORUM    TÜRKİYE   CUMHURİYETİ   KÖY  İŞLERİ BAKANLIĞI SU VE ELEKTRİK ÇORUM GRUP KÖY YOLLARI PLANLANMASINDA ÇORUM İLİ

Ankara 1969 YSE. Ofset 36 S.

 

ÇORUM  TÜRKİYE   TİCARET   ODALARI  SANAYİ ODALARI VE  TİCARET  BORSALARI BİRLİĞİ 100. YILDA  ÇORUM  TARİHİ  EKONOMİK  ve   SOSYAL YÖNLERİYLE ADRES REHBERİ Ankara 1981 Ajans Türk Matbaası 195 S.

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  10   196

 

 

ÇORUM VE KARADENİZ BÖLGESİ

Osman Yalçın 1984 İstanbul Özyürek Mat. 78+1 S.

 

ÇORUM VE YOZGAT KÜTÜPHANELERİNDEN BA-ZI MÜHİM ARAPÇA YAZMALAR Ahmet Ateş 1959 Osman Yalçın Matbaası 32 S.

 

ÇORUM ve TARIM

1994 127 S.

 

ÇORUM VİLAYETİ TEKNİK ZİRAAT TEŞKİLATININ 1954  YILI FAALİYET  RAPORU  VE  1 955  YILI   İŞ PROGRAMI TC. Çorum Valiliği Teknik Ziraat Müdürlü ğü Ankara 1955 Türkiye Mat. Ve Gazetecilik AO. Ye-ni Matbaası 35 S.

 

ÇORUM VİLAYETİNDE BİR TEKNİK RAPOR

Rahmi Kören Daktilo,12 S.

 

ÇORUM YAPI MALZEMELERİ ve MAHALLİ ŞART-LARI1969  Bayındırlık  Bakanlığı  Yapı  ve İmar İşleri Reisliği  Araştırma ve Geliştirme Dairesi Mahalli Şart-lar Fen Heyeti Müdürlüğü Teksir,2+145 S.

 

ÇORUM YÜKSEK  TAHSİL  GENÇLİĞİNİ  KORUMA BİRLİĞİNİN ANA TÜZÜĞÜ Çorum Tahsil Gençliğini Koruma Derneği Ankara 7 S.

 

ÇORUM’DA CUMHURİYETİN ON BEŞ YILI

İstanbul Resimli Ay Matbaası 110+81 S.

 

ÇORUM’DA YATAN MEŞHUR YATIRLAR Teskire-i Makamat Kaynak Eserler Dizisi Mahmut Selim Gürsel 1987 İstikamet Matbaası 5+127+10 S.

 

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  10   197

 

ÇORUM’DAN DERLENEN MANİLER

Eşref Ertekin Çorum 1971 Yeni Basımevi 122+4 S.

 

ÇORUM’DAN SESLER 38 ŞAİR 139 ŞİİR

Çorum 1959 Yeni Adım Matbası 210 S.

 

ÇORUMLU DERGİSİ        

1938 Çorum Halkevi Halkevi Başkanı Bedri Bilginer Çorum  İl Basımevinde

 

ÇORUMLU PİYESİ

Nazmi Tombuş Çorum Vilayet Matbaası 1945 18 S.

 

ÇORUMLUYA ÇAĞRI FİKİR VE MEMLEKET DER-GİSİ 1 Şubat 1962 sahibi Yüksek Tahsil Talebe Cemi yeti Ankara Şubesi

 

ÇORUM’UN COĞRAFİ VAZİYETİ

Çorum Maarif Müdürülüğü 1932 50 S.

 

ÇORUM’UN SESİ GAZETESİ

6 Ağustos 1968,Sahibi Cemal Ercan Samsun Demok-rasinin Sesi Matbaası

 

DOST HABER GAZETESİ

19 Ekim 1995 sahibi Şahin Örgel

 

ESNAFTAN AKİSLER GAZETESİ

1954 sahibi Esnaf Der. Başkanlığı Çorum İl Bas.

 

FİKRET GAZETESİ

1925 Suheyb Rumi ( Karafakioğlu)

 

FRÜHE KARAMİK VO BOĞAZKÖY

Wınfried Orthmenn Verlag Gabr Menn Berlin Alman-ca Boğazköy Müzesi 1963 51 S.

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  11   198

 

 

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇORUM İLAHİYAT FAKÜLTE-Sİ  ÖĞRENCİ DERGİSİ 1996  sahibi Aytekin Özel,

 

GEÇMİŞTEN  GÜNÜMÜZE  KAYMAKAM GÖZÜYLE ORTAKÖY GERÇEĞİ  ANILAR  Kaymakam   Yılmaz Arslan 1994 Kaymakamlık Hiz. Birliği Yayını 270 S.

 

GERÇEK  GAZETESİ

1976 sahibi Orhan Uysal

 

GÖNÜLDEN DAMLA DAMLA

1994-1995 Çorum Atatürk Lisesi Öğrenci Şiirleri Anto lojisi 1995 Aydın Ofset

 

GÜZEL OSMANCIK GAZETESİ

9 Nisan 1979 sahibi Kadir Fındık

 

HABERDEN HABERE ÇORUM 19 GAZETESİ

1986 sahibi İlhami Ilıman

 

HALKIN SESİ HAKKIN SESİDİR GAZETESİ

11 Ekim 1957 sahibi Osman Eftekin

 

HİTİT GAZETESİ

Alaca’da 1 Eylül 1972 sahibi Semahat Çakar,Çorum İstikamet Matbaası

 

HÜR ÇORUM GAZETESİ

4 Ağustos 1952,sahibi Akif Leblebici

 

HÜR YOL GAZETESİ

10 Mayıs 1955 sahibi Akif Leblebicioğlu

 

İDRAK DERGİSİ

1989 sahibi  Yahya Acar Çorum Aydın Basımevi

 

 

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  12   199

 

İĞDELİ GELİN SANAT VE KÜLTÜR DERGİSİ

1 Ocak 1969 Halk Eğitim Baş. adına sahibi Hayrettin Koyuncu,Çorum Yeni Gün Matbaası

 

İLİMİZ 19

Rahmi Beşikçi-M. Recep Beşikçi 1977 Ankara Bahar Matbaası 126 S.

 

İSKİLİP DERGİSİ

1947 H. Ilgaz  İskilip Halkevi Çorum Basımevi

 

İSKİLİP DOLMA GECESİ

İskilip Yüksek Yahsil ve Yardımlaşma Derneği

 

İSKİLİP GAZETESİ SAHİBİ

Ali Genç Şener Matbaası

 

İSKİLİP GECESİ

Özel Sayı,İskilip Yük.Tahsil ve Yardımlaşma Derneği.

 

İSKİLİP HALK EĞİTİM BÜLTENİ

1 Kasım 1976 Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü adına sahibi Mustafa Bilir

 

İSKİLİP’İN SESİ GAZETESİ

4 Ağustos 1987  sahibi Recep Gökçe An.Ercan Mat.

 

İSKİLİP’TEN SESLER DERGİSİ 

23 .4.1951sahibi M.Şakir Kuran Ankara Çankaya Mat

 

KALKINMADA ÇORUM MODELİ

Ziya Baydur Çorum Belediyesi Yayımları 2. 1997

 

KİLİM DERGİSİ 

Nisan 1997 sahibi Mustafa Kaçmaz,

 

KOPARAN GAZETESİ

10 Ocak 1972 Çorum Anadolu Basımevi sahibi Meh-met Balaban

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  13   200

 

KÖYLÜNÜN SESİ

6 Mayıs 1972 Sahibi Atıf Leblebicioğlu

 

KURTULUŞ DERGİSİ 

1Nisan 1926 Çankırı matbaasında muallimler birliği

 

KURTULUŞ YOLU

Çorum Vilayet Matbaası 1927 Arap Harfli Türkçe İski-lip Halk Kütüphanesi

 

KÜLTÜR VE SANATTA ÇORUM’UN SESİ

Sahibi Aydın Yürüten Otağ Matbacılık Koll.Şti.

MAARİF HAYATI HAKKINDA BAZI NOTLAR

İhsan Sabuncuoğlu Çorum İl Basımevi1945 48 sayfa

 

MADIMAK GAZETESİ

12 Şubat 1972 Halkevi Başkanı Müslüm Tunaboylu

 

MERHABA ÇORUM GAZETESİ

5 Mayıs 1992sahibi  Şahin Örgel

 

MERZİFON GAZETESİ

18 Şubat 1957 Sahibi Akif Leblebicioğlu

 

MESAJ GAZETESİ

Mayıs 1992 sahibi R. Ufuk Ertekin

 

MESLEKİ KÜLTÜR DERGİSİ

Çoru Meslek Okulu Adına İrfan Çağlar

 

OBJEKTİF GAZETESİ

Temmuz 1996 sahibi L.Sevinç Acıpayamlı

 

OBJEKTİF DERGİSİ

1997 Sahibi L.Sevinç Acıpayamlı

OCAK DERGİSİ

1975 Maden İş Sen. sahibi Mehmet Kocatüfek

 

ÇORUM HAKKINDA BASILI MATERYAL  14   201

 

14.YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE ÇORUMLU ŞAİRLER

Abdullah Ercan 1991,Hitit Festival Komitesi 525 S.

 

ORTAKÖY GAZETESİ

1993 Sahibini Ortaköy Kaymakamı Yılmaz Aslan

 

OSMANCIK Gazetesi

1966 Öğretmenler Sendikası

 

OSMANCIK SESİ GAZETESİ

23 Ocak 1989 sahibi Muttalip Karakaş

 

ÖZEL İDARE DERGİSİ GELİŞEN ÇORUM

17 Haziran 1993  Vali Yardımcısı Metin Demirtaş

 

SUNGURLU POSTASI GAZETESİ

13.12.1966 Sahibi Vahit Malkoç Sungurlu Malkoç Mat

 

SUNGURLU MİLLİ EĞİTİMİN SESİ DERGİSİ

1996 Sahibi Ömer Lütfi Çırak

 

SUNGURLU’NUN SESİ GAZETESİ

1970 Sahibi Muammer Özel Sungurlu Hitit Matbaası

 

ŞİRİN OSMANCIK GAZETESİ

25 Haziran 1985 Sahibi Mustafa İnce

 

ŞU BİZİM ÇORUM (Devane Hatıraları)

Mustafa Özçatalbaş 1996 152 S.

 

TERAKKİ POSTASI GAZETESİ

28 Mayıs 1956 Sahibi Muzaffer Çağlayan Çoru İl Bas

 

TESKERE-İ MAKAMAT

Ali İzzet Efendi Arap harfli Matbu 46 S.

 

TOPLU DERGİSİ

1990,sahibi Birlik Ajans

 

 

 

 

ULUSLARARASI 1. HİTİTOLOJİ KONGRESİ BİLDİ-RİLERİ Ünal Ofset Ankara 253 S.

 

UYANIŞ GAZETESİ

1973 CHP gençlik kolları Baş.  Mehmet Yolyapar

 

VURGU GAZETESİ

13 Ağustos 1975 İskilip Sahibi Kemal Beşikçi

 

YAZILIKAYA

Kültür ve Sanat Dergisi Çorum Haber Gaz eki 1966

 

YENİ ADIM GAZETESİ

sahibi Ahmet Küreli 1 Mayıs 1955

 

YENİ ÇORUM GAZETESİ 

sahibi,Cahit Angın29 Ağustos 1951

 

YENİ GÜN GAZETESİ

3 Ocak 1966 sahibi Ahmed Emiroğlu Çorum Yeni

 

YENİ UFUK GAZETESİ

20 Haziran 1973  Sungurlu  sahibi  Memduh  Karataş Sungurlu Yeni Ufuk Matbaası

 

YENİ VE İLERİYE ÇORUM GAZETESİ

19 Mayıs 1962 sahibi Mehmet Şahinci ve Mustafa Karakaşlı Yeni Çorum Matbaası

 

YEŞİL  BELDE  İSKİLİP BELEDİYESİ HABER BÜL-TENİ  11 Nisan 1988 Mustafa Çalık

 

YEŞİL İSKİLİP DERGİSİ

4 Ocak 1969 İskilip Yüksek Talebe ve Yardımlaşma Derneği adına Dr. A. Alpaslan

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

 

 

ÇORUM’DA SAĞLIK

DEVLET HASTANESİ

 

İlimizde  ilk  hastanenin  ne  zaman   kurulduğu hakkında  bilgi  bulunmamakla  birlikte, ilk hastanenin bu  günkü  Albayrak  İlk öğretim  okulunun bulunduğu yerde olduğu,Birinci Dünya  Savaşı’nın  ikinci  yılında Çorum  Hastanesine tayin olunan Dr. Atıf Tefik Bey’in Eski  Sanat  Okulu, sonradan  Ticaret  Lisesi ve şimdi Çorum  Müzesi  olacak  binada hastaneyi kurduğu,<1> bu hastanenin Kurtuluş Savaşı,Sakarya Savaşı ve Do ğu  Cephesinden getirilen yaralıları tedavi etmiştir. <2> Dr. Atıf Tefik Bey Çorum’da ilk özel muayeneyi açan doktordur.

 

Cumhuriyetin  ilanından  sonra  hastane Devlet Hastanesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu has tane 1925  tarihinde  50 yataklı, 1933 tarihinde 75 ya-taklı,1937 tarihinde 85 yataklı,1940 tarihinde ise 100 yatağa  kavuşmuş <3>1950 tarihinde ise hastane kalo-rifer tesisatı ile ısıtılmaya başlanmıştır. 1965 tarihinde hastaneye  bir  klinik  binası eklenmiş, 1974 tarihinde ise yatak sayısı 300 olmuş, bu  gün  ise  yatak  sayısı 500’e çıkartılmıştır.

 

DOĞUM VE ÇOCUK BAKIMEVİ

 

1930  tarihinde Çorum Özel İdaresi tarafından, doğum  ve çocuk bakımevi için bu günkü kültür sitesi-nin bulunduğu binanın yerine bir bina yaptırmış, bura

 

<1> Bakınız;Merkez İlçe Belediye Başkanları bölümü.

<2> 5. Hitit Festival Komitesi Çorum Tarihi.

<3> Sağlık istatistikleri 1925-1933-1937 ve 1940

 

SAĞLIK HİZMETLERİ 2    204

 

sını  20  yataklı doğum ve çocuk  bakımevi olarak hiz-mete sokmuş,1938 tarihinde yatak sayısı 30,1974 tari hinde  ise  yatak  sayısı 50 olmuş,sonradan doğumevi  bu  binadan  ayrılarak  Devlet  Hastanesi binasına ta-şınmış,1996 tarihinde bu hastane bahçesinde yeni ya pılan binaya taşınarak hizmetine devam etmektedir.

 

GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ

 

1950’li yılların ilk yarısında  Göğüs  hastalıkları hastanesi  125  yataklı  olarak  hizmete girmiş ve aynı binada hizmetine devam etmektedir.

 

SS KURUMU HASTANESİ

 

         1974  tarihinde 78 yataklı  olarak  adı ile anılan semtteki binasında hizmete açılmış ve hizmetine bura da devam etmektedir.

 

SAĞLIK OKULU

 

         15 Ekim 1965  tarihinde  köy  ebesi yetiştirmek amacıyla 52 öğrenci ile eğitimine  başlamış,1968 - 69 ders yılından itibaren okulda medikal bölümü açılmış, okul kız öğrencilere yatılı olarak eğitim vermektedir.

 

         Çorum ili genelinde 11 Devlet Hastanesi 1 özel hastane olmak üzere 12 hastane hizmet vermektedir.

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 

ÇORUM’DA ULAŞIM

 

         İlimizin tarihi milattan önceki devirlere gittiği,bu devirlerde  iskana  açık  olduğu  bilinen  gerçektir. Bu gerçekler ışığı altında burasının diğer bölgelerle bağ-lanan yolların bulunması muhakkaktır. Bu geçmiş dö-nemlerde  kullanılan yol güzergahlarının hangi yönle-re gittiği,nereden geçtiği tam olarak belirlenememekle beraber, kazılarda  çıkartılan  ticaret ile ilgili tabletler-den  Asur, Mısır gibi ülkelerle ticari ilişkilerin bulundu-ğunu  öğrenmekteyiz.  Sonraki devirlerde yapılan ula-şımın  aynı  güzergahdan  yapıldığı zannedilmektedir. Bu tez,Roma dönemi yol taşları ile de geçerlilik kazan mıştır.  Bizans  döneminde ise, Çorum’un  Amasya’ya bağlı bir tema olduğu,Türk hakimiyeti  döneminde  ise Amasya’nın ehemmiyetini  kaybetmemesi bilinen ger-çeklerdir. Selçuklu döneminde  Çorum’un  diğer illerle bağlantıları olduğu, Osmanlılar döneminde ise Amas-ya- Ankara hattında, Cumhuriyet  döneminden önceki 1900 tarihlerine kadar Amasya-Çorum ile Çorum -An-kara bağlantısının Yozgat ili üzerinden Ankara’ya bağ lantısının  olduğu, hatta  Kurtuluş Savaşı sırasında bu güzerğahın  kullanıldığı kaynaklarda belirtilmiş, Cum-huriyetin ilanından sonra  tren  yolunun  güzerğahının ilimize uğramama  sebepleri arasında o günlerde ula-şım  işleriyle  uğraşan  hemşehrilerimizin  ekmeklerini kaybetme  korkusu ile  önledikleri, bazı  politikacıların girişimlerinin sonuçsu kaldığı bilinmektedir. 1950 yılla rında  ise  tren yollarının yerine oto yol yapımına ağır-

 

lık verilmesi ise o zamanın iktidarının yanlış bir kararı olduğu bu gün anlaşılmaktadır. Çorum için demiryolu-nun  gerekliliği  bu  günlerde de dile getirilerek güzer-ğah   tespiti  yapılmış, demiryolu hattının  çalışmaları-nın da yakında yapılacağı vaadi verilmiştir.

 

         Günümüzde  ulaşım  oto  yolu ile sağlanmakta, hava  yolu ulaşımı için çalışmalar 1996 tarihinde baş-lamış ise de bu günlerde hiç bir çalışma yapılmamak-tadır.

 

HABERLEŞME

 

         Haberleşme  alanında  ilk zamanlar posta işleri at ile, kervanlar ve at arabaları ile yapılmakta olduğu, telgrafın  Türkiye’ye  gelmesi  ile  bu teknolojiden Ço-rum’un da  faydalandığı, Cumhuriyet  dönemi  ile PTT hizmetlerinin devamı, 24 Nisan 1994  tarihinde  posta ile  telefon  müdürlüklerinin  ayrılması ile telli ve telsiz ulaşımı  ilimizde  en çok  kullanılan  haberleşme aracı durumuna gelmiştir.

 

HİTİT TELEKOM 1996 İTİBARİYLE  İSTATİSTİK BİLGİLER Kaynak Hitit Telekom Baş Md.

Otomatik Santraller İşletme Kapasitesi....       117046

Otomatik Santral Toplam Adedi................      142

Otomatik Santrali olmayıp Başka Santralden Faydalananlar........................

596

Araç Telefonu...........................................        317

GSM (Cep Telefon Abonesi)....................        1259

 

 

Çağrı Sistemi Abone Sayısı......................        283

Ankesörlü Telefon Jetonlu........................       165

Ankesörlü Telefon Kartlı...........................      263

Masa Tipi Konturlu...................................       18

Teleteks................................................... 35

Data Turpak.............................................          21

Dial-up......................................................        2

Tumer Dİal-up..........................................        1

Faks..........................................................         483

Kordonsuz Abone Sayısı..........................        1

 

ÇORUM MERKEZ İLÇEDE FAALİYET GÖSTERE TELEVİZYON VE RADYOLAR

 

         Merkez ilçede Hitit Televizyonu ile Çorum Rad-yo Televizyonu yayın yapmaktadır.

 

         Radyolar ise ; Çağrı Fm., Çorum Fm., Dost Fm, Ezgi Fm,Fın 19 Fm., Konur Fm., Radyo Melodi, Radyo Merhaba,Radyo Net,Umut Radyo.

 

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ÇORUM’DA YATIRLAR

 

Erzurum Sultan:Bakınız Abdülcabbar Dede .

 

Abdülcabbar Dede . Erzurum Sultan denilmekle meşhurdur ve Abdulkadir Geylâni evlatlarından olduğu kayıtlarda anlaşılmaktadır. Çorum’a çeyrek saat  mesafede bulunan kendi çiftliğinde ahşap türbesinde yatmaktadır.

Vakfı yoktur. En çok bahar ve yaz mevsimlerinde her yerden gelen ziyaretçiler tarafından ziyaret edilir. Ziyaretçiler tarafından verilen iane ve şükür kurbanları ile idare edilir.

Yılancık,göz ağrısı ve diğer çıbanlar için türbeye süt götürülür. Türbede bulunan çanaklara süt dökülür. Bu süt kuşluk vakti sürüldüğünde şifa bulunulduğu denenmiştir.

 

Ahi Müsteşar . Sağrıcı  (şimdiki   Çöplü) mahallesinde Gazi  Dedeoğlu’nun evininde ahşabtan türbesinde yatmakta olup, bir  miktar tahıl getiren vakfı var ise de, halen bedeli karşılığında türbedarı tarafından idare edilir.

İsmi geçen türbedarı, türbe bahçesinin bir tarafına hela çukuru kazarken topraktan vücudu bozulmamış bir zat çıkmış ve bu zatın üzerine’de yeni ahşab bir türbe yapılmıştır.

Konuşma zamanı gelip’te konuşamıyan çocuklar ve dili tutulan şahıslar  kurban ile ziyaret ettiklerinde bazen Allah şifasını verdiği denenmiştir.

 

Akkuş Dede  Asıl ismi bilinmemektedir. Şeyh Eyyüb (şimdiki Kale) ma hallesinde Kayışoğlu’nun evinde yatmaktadır

 

Arab Baba . Nurullah (şimdiki Çöplü) mahallesinde Kadiroğlu’nun evinde yatmakta olub, küçük çocuklar havale veya hayaller gördüklerinde ziyaret ettirildiğinde şifa buldukları denenmiştir.

 

Arab Dede . Burhan Kethüda (şimdi-ki Yavruturna) mahallesinde Abdioğlu‘nun evinde  yatmaktadır. Sıtma için kabrinin  yanında bulunan kuşburnu çalısı dallarından birisi taş ile bastırılınca şifa buldukları dedenmiştir.

 

Arab Hoca  Hükümet konağında tevkifhane civarında medfundur.

 

Aza Ahmed ve Arab Dede . İsimleriyle anılan mahallenin kabristanı kenarında ahşabdan yapılmış türbelerinde yatmak tadırlar.

BENİM NOTUM*Kitab’ın orjinalindede görüleceği üzere dizgi hatasın dan aza, yazılmıştır.Seyyid Osman Efendi bahsinde azab’dır

 

Baba Tahir . İsa Halife  (şimdiki Çöplü) mahallesinde Ceridoğlu Hafız ağa’nın evinde yatmaktadır. Küçük çocukların  ağzalarında burun kanaması ve çitlembik çıktığında ziyaret edilir. Kabir toprağın dan sürüldüğünde şifa olunduğun dan Çitlembik dede namıyla meşhur olmuştur.

 

Bayram Dede . Defterdar  medresesi duva-rı arkasında yatmaktadır.

 

Beyan Dede . İsmi bilinmemektedir. Ulu mezar olarak bilinen kabristanın içerisinde yatmaktadır.

 

Beyler Çelebi b.Hacı Çelebi . Şeyh Elvan Çelebi hazretlerinin akrabasından olduğu halde Osmancık’ta bir camii şerif Çorum’da bir medrese, bir zaviye ve bir Nakşibendi dergahı bina inşa ettirmiş ve Peygamber Efendimizin dördüncü alemdarı olan Suheyb-i Rumi . türbesini yeniden yaptırtmıştır.

Buğdüz, Horasan, Kılıçviran ve Burun köylerini vakıf tahsis etmiştir. Vasiyeti üzerini Suhey-i  Rumi hazretlerinin türbesinin   civarına defnedilmiştir. Kabri  halk tarafından ziyaret olunur. Kerametlerinden bir tanesi; Kabri şerifleri yıkılmaya yüz tuttuğundan, vakıf idarecisi, İtali Hüseyin adında bir mimara tamir için görev vermiş, mimar  kabrin baş tarafına bir direk dikmiş, idareci direği kaldırmasını istemiş, mimar, benim ustalığım diktiğim direği kaldırmam çünki kaldırısam ustalığımı noksan gösterir demiş, O gece Hüseyin usta rüyyasında Hacı Çelebi tarafından boğazını sıktığını ve hitaben Ey arsız! Benim başımın üzerine o direği niye diktin? diyerek korkutması üzerine hemen o sabah direği kabrin başından kaldırtınca, sebebini soranlara  rüyyasını anlatınca vefat etmiştir.

 

Biber Baba . Esas ismi Ömerdir. Rifâ-i tarikatının şeyhlerindendir. Şıhlar (şimdiki Kunduzhan) mahallesinde bulunan  zaviyesinde isimleri bilinmiyen iki zat ile berabar yatmaktadırlar. Derğah halen Rifâi derğahı olarak hizmet görmektedir

 

Burhan Gazi . Etçi Ali (şimdiki Kale) mahallesinde, Zileli Hafız efendinin evinin içerisinde türbesinde yatmakta olub, diğer bir zat daha Kalaycı Satılmış’ın evinde yatmaktadır.

 

Cimdirici Dede . Gubbeli  mahallesinde Ak Mehmedoğlu’nun evinde bulunan süslü soku taşı adı verilen bulgur dibeğinin  altında yatmaktadır. Yürüyemiyen çocuklar götürülerek taş dibeğin suyuyla gusül aldırıldıklarında yürüdükleri denenmiştir.

 

 

 

 

Çöplü bey ve Seceaddin Paşa . Büyük devlet adamlarından olarak Çöplü  mahallesinde Hallaçoğlu’nun evinde yatmakta dırlar. Pek çok zahire getiren vakfiyesi bulunmaktadır. Mahallede bulunan mescidin bakımı ve imam maaşı ve zaviyede yenilen yemeklerin masraflarıda bu vakıftan karşılanmaktadır.Vakfı mütevelli heyeti idare etmektedir.

 

Ebu Ishak Sultan . Hacı Ishak (şimdiki Ulukavak) mahallesinde ahşabtan türbesinde yatmaktadır. Hamile kadınların çocuk doğumunun kolaylaşması için ziyaret ettiklerinde kolay doğumda bulundukları ve kaybedilenlerin bulunması için ziyaret ettiklerinde   bulacaklarına inanılır. Maksatlarına kavuştukları denenmiştir.

*ŞİİR*

Üç şey parlaklığıyla dünyayı aydınlatır

Güneş ve Ebu Ishak ve ay.

 

Ecir Dede . Kale kapısının karşısındaki evlerin  bitişiğinde ahşabdan türbesinde yatmaktadır. Göz ağrı

sı için ziyaret edenlerin kurtuldukları denenmiştir.

BENİM NOTUM* Türbe, Niyazi BUĞDAY’LI tarafından 1996 tarihinde betonarme olarak yaptırtmıştır

 

Esved-i Yemeni . (Arab Dede) İsminin Esved-i Yemeni olduğu, Çorum’un Güney’inde ahşabdan türbesinde yatmaktadır. Eskiden beri şehir ahalisi Hac’a gitmeye niyet edenler, türbesine toplanarak Hac’dan salimen gelinmesi için Allah-u Teala’ya dua ederler ve ekseriyetle salimen Çorum’a dönerler.

**İLAVE; İsmi zikredilen Arab Dede, Zile’nin doğusunda güzel kokulu  topraklarda  yatmakta olan Şeyh Nusret hazretlerinin halifesinden olduğu, tarikat yoluna yumuşaklıkla girdiğinde, şeyhi mürütlerine birer taş bulub getirmelerini istedi. Bu emir üzerine müritler birer taş  bulup getirerek şeyhlerine taktim  ettiler. Şeyh o taşların her birisini  bir  tarafa  attıktan sonra onlara hitaben, bu  taşları hangi şehirde bulursanız sizi o şehrin halifeliğine tayin ettim, orada kalın ve  ikamet edin diye emretti. Arab Dede taşını  Çorum’da buldu. Çorum’da kaldı ve ikamet etti. Mürüd yetiştirdi ve Çorum’u aydınlattı, dini İslâmiyeyi gayretiyle açıkladı, bol bol iyilikte  bulundu. Şeyh’inin zaviyesinde bulunan vilayetnameye yazılı olduğu tespit olunduğundan  bu kısma ilave olunmuştur.

 

Garib Abdulkerim Baba . Sancaktar Mahallesinde Damaroğlu hanesinde yatmaktadır. Diğer ismi bilinmiyen biz zat da Helvacıoğlu hanesinde yatmaktadır.

 

Garibce Dede . İsmi bilinmemektedir. Gandistan (şimdiki Tabakhane) mahallesinde tabakhane yolu üzerinde ev bitişiğinde yatmaktadır.

*İLAVE* O mahallede bulunan Tombuşzade’lerin evinde türbesin de, bir  zat’da karşısında bulunan evde yatmaktadırlar.

 

Gül Baba . İsmi bilinmemektedir. Hacı Receb (şimdiki Yeniyol) mahallesinde Hacı Mustafa’nın evinde ahşabdan türbesinde yatmaktadır.   

Hayvanların memelerinde peyda olan kabrinin toprağından su ile sürüldüğünde şifa buldukları denenmiştir

 

Gülşeni Hacı Mehmed efendi . Burhan Kethüda (şimdiki Yavruturna ) mahallesinde Hamal oğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

Hacı Ali Baba . Kendisi Şerbetçioğlu olarak tanınmaktadır. Halen bulunan Mevlevi derğahı denilen tekke Nakşibendiye iş  yerinde yatmakta olup, ismi  geçen  Yusuf  Bahri hazretlerinin halifesidir. Vefaat edince üzerine türbe inşaa edil memesini vasiyet  etmiştir . Vefatında vasiyeti unutularak kargir gubbeli bir türbe yaptırılmış isede, gubbe yıkılmıştır. Bunun üzerine bir kulübe gibi  etrafı açık, kar ve yağmurdan korunması için bir çatı ile kapatılmıştır.

 

Hacı Kemal . İsmiyle anılan Hacı Kemal (şimdiki Yeniyol) mahallesinde Hançerlioğlu’nun evinde ahşabdan türbesinde yatmaktadır

 

HACI KEYVAN . Aktarların kullandığı kesici alet  manasında olan kısaltma ve ya yanliş teleffuz  olduğu  halde, . kendi adıyla anılan mahallede  Kara Toprak’ın evin içerisinde yatmakta olup, ismi bilinmiyen bir zat  daha Uncu Mahmud’un evinde yatmaktadır.

 

HACI RECEB . İsmiyle anılan mahalde bulunan taş mektebin kıble tarafının bitişiğinde ahşab türbesinde yatmaktadır.

 

HACI YUSUF . Namıyla bilinen mahalde Hayrioğlu’nun evinde ahşab türbesinde yatmaktadır. Diğed ismi bilinmiyen bir zat ise Kaymak Haliloğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

HAN DEDE . Ulu Camii civarında Enbiyaoğlu Hafız’ın evinde ahşabdan türbesinde yatmaktadır. Çokça burnu  kanayan kimseler mum yakarak ziyaret ederler. Türbesinde bulunan kiremitin üzerine kan akıtılınca hemen kan akmasının kesildiği denenmiştir

 

HICIR DEDE . Şeyheyüp mahallesinde Çavuşoğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

HOCA AHMED ve HOCA YUSUF . Emirahmed Mahallesinde kırklar medresesinin camii şerif  bitişiğinde ahşab türbede yatmaktadırlar. Yağmur yağmadığı zaman yağmur duasına, şiddetli rüzgarın durması için, zelzele, çekirge istilası gibi felaketle meydana geldiğinde topluca  gidilerek dua ve ziyaret edilir.

 

HORASANİ ABDULREZZAK SULTAN . Çakır (şimdiki Çepni) mahallesinde Taybırlıoğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

HÜSEYİN GAZİ . Camii Kebir (Ulu Camii civarı) mahallesinde Araboğlu Bekir’in evinde yatmaktadır.

 

İSA HALİFE . İsmiyle anılan mahallenin (şimdiki ismi Çöplü)  mahallesinde bulunan camii şerifin bitişiğin de ahşabdan türbesinde yatmaktadır. Kandil yakılarak ziyaret edenler mübarek sayarlar. Ele ve vücutta cıkan siyah yara için ziyaret edenlerin bu yaralardan kurtuldukları denenmiştir. İsmi bilinmiyen bir zat Sakallı Osman’ın evinde ve bir zat da Kadı Çırağı lakabıyla  tanınan  kimsenin evinde yatmaktadır.

 

KADRİ BABA . Şeyeyyüp (şimdiki Kale) mahallesinde Kara Alemdaroğlu’nun evinde yatmaktadır. Geçmişte orasının   Kadiri derğahı olduğu bazı evraklarda görülmüştür

 

KAPAKLI DEDE . ismi bilinmemektedir. Çilingiroğlu’nun evinde ahşab türbede yatmaktadır.

 

KARA ALİ ZADE ABDURRAHMAN EFENDİ . Süleyman Feyzi Paşa hazretlerinin Çorum’da kurduğu kütüphanenin ilk  kütüphanecisidir. Duası ile  yardım istenilir. Ulu Cami’nin  batısında bulunan kabristaın sol tarafına vasiyeti üzerine defnedilmiştir.

Kabri ziyaret edilir. Alim ve ulema olan Abdurahman efendinin; Sultan Selim Han’ın hocalarından olan ve İstanbul’da Eyyüb  Sultan kabristanında yatan, Çorumlu Damatzade Ebu bekir Edib efendinin Kaside-i Bürde  eserinin bir şerhini Abdurrahman efendi yazmıştır.

 

KARA İSMAİL EFENDİ . Kırklar diye bilinen medresenin ilk müderrislerindendir. Nakşibendi tarikadının halifesidir. Talebelerine ders verirken, okutduğu tefsiri şerifte Araf suresine gelince talebelerine hitaben: be yahu Araf’da kalalım! Diyerek vefatının gediğini belirttiği akşam üzeri yemekten sonra vefad etmiştir. Tok Dede kabristanının batı tarafına defnedilmiştir. Kabri ziyaretğahdır

 

KARA MÜFTÜ ABDULKADİR EFENDİ . Esas ismi Abdülkadirdir. Nakşibendi halifesidir. Çorum Ulu cami’de  nakşibendi büyükleriyle toplantılar yaptığı bilinen mucizelerindendir. Bir  gün sabah ezanı okumak için camiye çok erken gelen  müezzin efendi, sakalı şerifin bulunduğu tarafta bir cemaatın zikir yaptığını görür. Kim ve ne olduklarını anlamak için direğin arkasına saklanır. Zikir halkasından bir  kişi direğin arkasında saklanmakta olan müezzin efendiye seslenerek zikir ve sohbet halkasına katılmada  geciken Abdülkadir Rahmetullühi aleyh’i çağırmasını ister. Müezzin efendi camiden çıkarak müftü efendinin evine gider ve  kapıyı çalar, içeriden kapıyı çalanın kim olduğuna bakmadan, müftü efendi; geliyorum  müezzin efendi diye cevap verir ve evin kapısından dışarıya çıkar. Müftü ve müezzin  efendi  birlikte Ulu cami’ye  gelirler . Cami’nin  kapısında müftü efendi ayakkabısını  çıkarır ve almak üzere yere eğilirken müezzin efendiyi bu sır hakkında uyarmak ihtiyacını duyar. Kimseye söylememmesini sıkı sıkı tem bihler. Müezzin efendi eve gidince sabah namazındaki zikir çekenleri ve müftü efendinin kapıyı çalınca görmeden kendisine seslenmesini düşünürken, müezzin efendinin annesi, oğlunun düşünceli halini görür, düşünmesinin sebebini araştırmak için oğlunu sıkıştır, ısrar eder. Annesinin ısrarına dayanamıyan müezzin efendi gördüklerini annesine anlatır. Bir müddet sonra  müezzin efendi vefat eder. Bu sırrı, müezzin efendinin annesinden bizzat dinleyenler anlatmışlardır. Abdülkadir Rahmetullahi aleyh kırk yıl aralıksız hizmette bulunmuş ve Veldiyye risalesinin şerh-i telifini vardır. Hicri 1201 tarihinde vefatı üzerine Suheyb-i Rumi  hazretlerinin önünde bulunan kabristanda yatmaktadır. Kabri ziyaret edilmektedir.

BENİM NOTUM;. Kitabları Hasan Paşa kütüphanesinde bulunmaktadır Kitaplarının isimlerini incelemek istiyorsanız Çorum 1997 kitabımın Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan yazma kitablar bölümüne bakınız.

 

KARACA DEDE . İsmi bilinmemektedir. Gandistan (şimdiki Tabakhane) mahallesinde tabakhane  yolu üzerinde  ev bitişiğinde yatmaktadır.

DİĞER;    İsmi  bilinmeyen  bir zat’da  Tonbuşzade konağında türbesinde, diğer ismi  bilinmeyen bir zat ise  karşıda bulunan

Keyali Veli Dede . Nakşibendiyye tarikatının halifesidir. Zincircilik  mesleği ile uğraşmakla beraber devletin öşür’ünü bizzat 

ölçüb, ölçmeden dolayı kendi hakkı olan ücreti aldığından kayyali lakabı ile tanınır Sülalesinden birkaç vali ve müftü çıkmıştır. Valilerden Büyük Hacı Hasan ağa han ve dükkan ve değirmen yaptırtmış, Müftülerden Hacı Mehmed efendi medrese kurdurmuş  yukarıda adı geçen mülklerden gelen kiraları ve gelirleri medresenin ve Ulu cami’nin minaresinden Ramazan ayında fişek atılması ve Ulu cami’nin tuvaletinin geceleri aydınlatılması için ışık ihtiyacını karşılaması için vakf etmiş, halen ölçekzade hanı ve ölçekzade medresesi denilmekte olan medrese ve han bu vakıfın mallarıdır. Veli dedenin hırka ve tacı evlatları tarafından saklanmaktadır. Kabri  Çıftlik mezar denilen kabristanda olub, ekseriyetle erkekler ve kadınlar ziyaret ederek Allah yanında isteklerine kavuştukları meşhurdur.

 

LENDUHA SULTAN VE YETİK DEDE . Peygamber Efendimizi görenlerden olup, kahremen gönül erlerindendir. Hanefi  mezhebi kurucusu olan Muhammed Hanefi Rahmetullühi aleyh ile arkadaş olmuş kişilerdendir. Hacı Kemal (şimdiki Kunduzhan)  mahallesinde bulunan ahşabtan türbesinde yatmaktadır. Vakfı olmadığından hayır sahiplerince verilen yardım paraları ile kandil yakılması ve Ramazan-ı Şerif ayının sonuna doğru Kur’an-ı Kerim okunmasından gelen para ile idare olunur.

 

MA’Dİ  KEREB GAZİ . İşaret edile zat,Ashab-ı kiram’ın  büyüklerindendir. Hıdırlık’ın batı eteğinde ahşabtan yapılmış  türbesinde defnedilmiştir. Eskiden beri saygı gösterilen ve adet olduğu  üzere Ma’di Kereb Gazi ziyaret edildikten sonra, Süeyb ve Ubeyd gazi Rahmetullahi aleyh ziyaret edilmesi adet olmuştur.

İLAVE; İşaret  edilen Ma’di Kereb Gazi, Yemen  Zübeyd şehrinden olduğu, Mekke’nin fethinden sonra Zübeyd elçisi ile Medine-i Münevvereye gelerek  İslâm’ı kabul ettiği ve Muaviye Rahmetullühi aleyh zamanında Ankara yolu üzerinden İstanbul’u fethe giderken yada bazı rivayetlere göre gelirken Çorum’da bulunan makamında vefat  ettiği, eski müftü  Hacı Ali efendi  merhumun,   Şerh-i telhis Taftazaniye’de beyan buyurduğu üzere, Hazreti Muhammed S.A.V. Efendimizin ”Süheyb ne güzel kuldullah’tan korkmasını bilir, asla Ona isyan etmedi” hadisini tercümesidir. Kaside-i beligasından ziyaret şekli hakkında bazı beytini zikredeyim.

 

İlk ziyaretcilerin yine şartı edep, İltica ile Ma’di Kereb

Sonra   Yüceden taleb edileni  kılar

Ne güzel köledir  Gazi Süheyb

Söyleyen ona Peygamberdir,

Doğru yol ona dönen kalkandır.

 

MEŞET DEDE . Şehrin batısında ve dışında tarlalar arasında yatmaktadır. Kıtlık ve kuraklık ve belaların defedilmesi için  kurban ve ayni yardım olununca belirtiler meşhurdur.

 

MUSTAFA ZARİF EFENDİ . Kurtzade Zaim Hacı Süleyman ağa medresesinin ilk müderrislerindendir. Hadim-i müftüsü Ebu Sait Mehmed Hadim-i mehrumun birinci halifesidir. Müftü Mehmed efendinin ölmüş olan annesinin kul haklarından dolayı kabir azabı çektiğini Mustafa zarif efendinin, Müftü Mehmed efendiye söylemesi üzerine, müftü  efendinin hak sahiblerini kimler  olduğunun bulunmasını Mustafa Zarif efendiden ister. Mustafa Zarif efendinin Allah-u Teala’nın gizli sırlarına erme şerefi ile hak   sahiblerinin kimler olduğunu müftü efendiye bildirir. Hak sahiblerinin gerçek hakları ödenerek helâllik dilenir ve  böylece müftü efendinin annesi kabir azabından kurtulur. Bu sırrı  Zarif efendiden okuyan ve yerine aynı medreseye müderris olan zattan işitilmiştir. Kabri Tut Dede kabristanının sağ tarafındadır. Halk tarafından ziyaret edilir

 

PENAHİ SULTAN . Şarkiyan (şimdiki Yeniyol) Mahallesinde Hacı Abdurrahmanzade konağında yatmaktadır. Burasının  önceleri Rifâi derğahı olduğu bazı yazılı evraklarda görülmüştür.

 

PİR SAİD BABA . Tepecik  (şimdiki Kale) mahallesinde bulunan zincirli kuyu yanında ahşabtan türbesinde yatmaktadır.  Malı çalınanlar Allahu Tealaya dua ve yardımını dilediklerinde çalınmış mallarını buldukları denenmiştir.

 

PİRİ BABA,Bakınız; Şeyh Zeynelabidin ve Piri Baba .

 

RUHİ SULTAN . Çiriş (şimdiki Kunduzhan) mahallesinde Keçelioğlu evinde yatmakta olub, geceleri davul sesi  duyulmakta olduğu sağlam rivayettir. Diğer ismi bilinmiyen bir zat Babahan’ın evinde yatmaktadır

 

Sa’d  b.Vakkas . İşaret edilen zat, Ashab-ı kiram’ın büyük zatlarından olup, Cennet’le müjdelenen on  kişiden birisidir. Asla bir kimsenin hakkında meydana çıkan haberde ”al fırlat, Anam ve babam sana feda ya Sa’d” fazilet ve şerefe haiz olduğu  meydanadır. Çiriş  (şimdiki Kunduzhan)  mahallesinde Bozacıoğlu hanesinin avlusunda  bulunan eski bina türbesini Tabur katibi  Mustafa efendi güzelce tamir ve ihya ettirmiş, Sa’d b. Vakkas Rahmetullühi aleyh ahşabtan türbede yatmaktadır. Kimi bilirkişilerin ifadesine göre, Amasya ve Canik’te satılmama şartı konulmuş vakfı var isede, her nasıl olmuşsa zaman aşımına uğratılarak, bazı orada yaşayan ve birbirlerini aldatan sahtekarlarca açıkça pay almaları neticesinde iradı kalmamıştır. Hayır sahipleri tarafından toplanan   yardımlarla idare olunur.  Felç illetine uğrayan kişinin gömleklerini bir gece türbeye koyup, sabahleyin gömlekleri alıp giyindiklerinde iyileşmiş oldukları denenmiştir.

İLAVE;

Bazı muteber kitablarda Sa’d  b.Vakkas Rahmetullühi aleyh Medine-i Münevvere’de vefat ettiğini bildirir. Bazı kaynaklarda Sa’d  b. Vakkas Rahmetullühi aleyh kardeşi Ukabe  b. Vakkas Rahmetullühi  aleyh’in Uhut savaşı senesinde bir katil tarafından şehit edildiği ve katilin Anadolu’ya kaçtığını, katile ölüm emri verildiği ni, Sa’d  b. Vakkas Rahmetullühi aleyh’in  katilin peşi sıra Anadolu’ ya geldiğini, katili arar iken  Çorum’da vefat ettiğini, Çorum’daki kabrinin bir makam olma ihtimalininde olabileceğini belirtirler.

BENİM NOTUM;

Hayatının  sonuna doğru Medine yakınında Akik denen yerde hastalandı ve orada  Hicri 55.  Miladi 675  tarihinde vefat etti. Naşı, Medine-i Münevvre’ye getirildi. Cenaze namazını Medine Vali’si Mervan Rahmetullühi aleyh kıldırdı. Vasiyeti tutularak, Bedir savaşında giydiği elbise kefen olarak kullanıldı ve o elbise ile defnedildi. Şimdiki Adresi;Kunduzhan Cad.Zarif Hoca Sokak No;3 ‘te bulunan evin avlusunda.

 

SADULLAH SAFİ . Tut Dede civarında bulu-nan kabristanın sonunda yatmak-tadır . Ziyaretgahdır.Gayet sezişli gazel ve kasideleri  havi  mükem-mel bir divanı vardır.

 

SAFİR (SAFFAR)DEDE . Yavruturna mahallesinde yolda, ahşabtan türbesinde yatmaktadır. Diğer isimleri bilinmeyen  dört neferde ayrı ayrı türbelerinde yatmaktadırlar.

BENİM NOTUM; Adres,Yavruturna Mahallesi Gazipaşa Sok. 74 numaralı evin duvarına bitişik.

 

SANCAKTAR DEDE . İsmi bilinmemektedir. Sancaktar (şimdiki Gülalibey) mahallesinde Ciğeroğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

SANCI DEDE .  İsmi bilinmemektedir. Şıhlar (şimdiki Kunduzhan)  mahallesinde Aşıkoğlu’nun evinde ve diğer bir zat ise Serdaroğlu’nun evinde yatmaktadır.

 

SARILIK DEDE . İsmi bilinmemektedir. Narlıoğlu mahallesinde ahşab türbesinde  yatmaktadır. Sarılık hastalığına tutulanlar mum  yakarak, türbesinde bulunan kuyunun suyu ile  gusül ettiklerinde mübarek sayarak şifa buldukları denenmiştir.

BENİM NOTUM; Şimdiki adres, Osmancık Cad. ile Varinli Caddesinin keşiştiği kavşakta bulunan trafonun arkasında.

 

 

SEFER BABA . Essas ismi Mehmed olduğu, Nakşibendi tarikatı terbiyesi görmüş, Dünya yaşamında, Dünyaya değer vermeyen bir şahıstır. 1256 tarihinde vefat etmiş ve Hıdırlık’da bulunan Suheyb-i Rumi Rahmetullühi aleyh hazretlerinin türbesinin batı tarafında yatmakta olub, vefatının tahminin  60 sene kadar sonra kabri tamir  edilirken, kaza ile naşının baş tarafına kazma isabet edince, canlı kimselerdeki gibi kan aktığı görülmüş olduğu rivayet edilir.

İLAVE; Sefer baba hazretleri kardeşi ile sohbet etiği sırada Hızır Aleyhisselam tarafından ziyaret edildiğinde geçimlerinin genişletmek için geldiğini söyleyince, Sefer baba, geçimlerinin yeterli  olduğunu  belirterek kabül etmediğini söylediğini kardeşi söylemiştir. Bu gibi hallerde ulaştığı  mertebeyi ağızdan ağıza dolaşarak meşhur olmuştur.

 

SEYYİD OSMAN EFENDİ . Hoşafçıoğlu olarak bilinmektedir. Asrının gizli ilimlerini bilen mükemmel bir alimdir. 1186 tarihinde vefat etti. Camii kebir (Ulu camii)  doğu tarafında bulunan kabirlerin pencere önünde yatmaktadır.

Kerameti, leyleklerin gelmeleri ve göç için hazırlandıkları günlerde ziyaret maksadıyla Azab Ahmed mahallesinde bulu nan hanesinin damına inerler ve sonra yuvalarına dağılırlar, dönüş te ise topluca göçe başlayacakları zaman burada toplanarak göçe başladıklarını görenler tarafından rivayet edilmiştir. Bu gün sülalesinin elinde olan evde Seyyid Osman Rahmetullühi aleyh’in  oturduğu odada makamı vardır.

BENİM NOTUM: Evi, 1980’li  tarihte Azab Ahmet Sokak no; 15 olarak tespit ettim

 

SOFU MEHMED EFENDİ . Tabakhane civarında Medrese  (şimdiki  Kunduzhan) mahallesinde bulunan Muzaffer Paşa cami-i şerifin batısında bulunan penceresinin önünde ahşabtan türbesinde yatmaktadır. Eskiden orasının Halveti tarikatının derğahı olduğu bazı evraklarda kayıtlıdır.

İLAVE; Yusuf Bahri hazretlerinin araştırmasına göre, Sofu Mehmed efendi Çorum’da kırk yıl kutubluk makamında bulunduğunu talebeleri söylemiştir.

 

SÜLEYMAN GAZİ VE İBRAHİM GAZİ . Karakeçili mahallesi camii şerifin mihrabı civarında ahşabdan türbede  yatmaktadırlar. Yürüyemiyen çocuklar ziyaret ettiğinde hemen yürüdükleri denenmiştir.

BENİM NOTUM; Mahallem olması nedeniyle, hayal meyal hatırlıyorum. Eski Karakeçili cami’sinin kıble tarafında cami ve Aşıcıların Yusuf ağanın evine bitişik ve  yola cepheli küçük bir türbeydi. Kapısından çocukların gireceği kadar küçük olup, yetişkinler eğilerek girerdi. Şimdi bu türbenin yerinde yeni caminin bahçesi bulunmaktadır. Yürüyemiyen çocuk Cuma  salâsından sonra, temiz  pak giydirilir anne veya ebeleri tarafından camiye getirilirler, cemaat camiye girince çocuk türbeyi ziyaret eder ve türbenin içerisinde çocuğun iki ayak bileklerinden ince bir iplik bağlanılarak türbeden çıkarlar, Cum’a namazından sonra kapıdan ilk çıkan şahısa bu iplik makas ile kestirilirdi.

 

SÜHEYB İBN-İ SİNAN-I RUMİ VE UBEYD GAZİ: İkisi’de Hak yoluna ilk girenlerden olduğu, alimler ve halk arasında  bilinen  meşhur  müslümanlardır. Çorum’a çeyrek saat mesafede Hıdırlık diye bilinen mübarek yüksek yerde, güzel kokulu topraklara  gömülü olarak türbe’de yatmaktadırlar.

Yanında bulunan camii şerif ve zaviyeleri, Selçuklu Sultanı tarafından bina inşaa buyrulduktan sonra ziyaretcileri yedirilip içirilmek üzere, Hıdırlık civarında bulunan yeterli araziden, ismi bilinen Karacaköy beylik arazisinden tahsis ve vakıf buyurulduğu  gibi, Osmanlı İmparatorluğu zamanında da Padişaha mahsus kesilen hasılattan, elli kile aylık ile türbedarlık görevi tahsis edilmiş,  zaman aşımından cami, türbe ve zaviye harab olmaya yüz tutmuş, Osmanlı sarayına, Padişahların padişahı, dünya Padişahı Abdülhamid Han’a bir tutanak ile harab olan cami, türbe ve zaviyenin durumu bildirilmiş, Abdülhamid han’da yeniden binanın inşa edilmesi için 150.000 kuruş bağışladığını emrederek, yepyeni bir tarzda camii şerif ile bir hususi türbe ve yeni bir zaviye yapılmıştır.

Eskiden olduğu gibi, saygın ve halktan kişiler, mübarek günlerde ve diğer zamanlarda isteklerine kavuşmak için, uzak    yerlerden, köylerden gelenlerce devamlı ziyaret edilir. Karnı su toplayan çocuklar şifa için Allah’u Teladan aracılığını dilerler. Hele bir istekleri olanların isteklerinin olması için 40 sabah sahur vakti gönül temizliğiyle ziyaretine devam ederlerse muradlarına erdikleri denenmiştir. İşaret edilen Süheyb b.Sinan-ı Rumi hazretlerinin künyesi, Ebu Yahya olup, kendisi Musul’da doğmuştur.O civarda Rum’lar tarafından esir edilerek, Rum’lar tarafından yetiştirildiğinden dolayı, Rumi lakabıyla tanınmış olup,  Mekke’de azat     olunmuş ve  İslâm’la müşerref olanların 37’incisidir. Hazreti Muhammed S.A.V. savaşta ve  barışta hizmetinde bulunmuş, bir an peygamber efendimizin yanından  ayrılmamıştır. Sonra dört  halife  devrinde halifelerin  hizmetlerinde bulunmuş, bu devirlerde olan savaşlarda katılmış, hakında, Allah-u Tealâ’nın mealen; “İnsanlar içerisinde Allah’ın rızasına ermek için kendisini satanlar vardır” ayeti kerimesi indirilmiş olduğu  gibi, vasfında Hazreti Muhammed  S.A.V. tarafından ”Ben Arab’ın, Suheyb ile Süleyman dahi, Rum  ve  Farisi’nin sabıklarındanız” buyurduğu, şan  ve  şeref meziyetleri herkeze ilan olduğu cihetiyle, Hazreti Osman Rahmetullühi aleyh Hazretlerine Hilafet makamına geçene kadar ve Hazreti Ömer Rahmetullühi aleyh yaralandığında, İmamlık yaptığı ve Hazreti Ömer Rahmetullühi aleyh’in vefatında cenaze namazını eda ettiği, Hazreti Hasan Rahmetullühi aleyh efendimizin Hilafeti Muaviye Rahmetullühi aleyh’e devrettiği zaman Muaviye Rahmetullühi aleyh zamanında İstanbul’un fethine gönderilmiş ve 70 yaşında iken vefat ederek dünyayı terkettiği, açık açık söylenmektedir. Vefat ettiği Çorum’da defnolduğu, Tarih-i Ali ismiyle meşhur ve Suheyb Rumi’nin yine, el-ahbar isimli kitabtada söz edildiği, Mustafa b. Abdülmevle Bevlevi’nin işaret ettiği, Hatemetli Muhaddissin Yusuf Bahri  Selmül bari hazretleridahi, fetih için İstanbul’a giderken yada gelirken ismi  geçenin Çorum’da  güzel  kokulu toprağa gömülü olduğunu bildirir.

NAZIM

Alemdar-ı Resulullah Suheyb-i   Rumi’dir namı

Fahirnassın bu zat ile Çorum’un  nası âmi

BENİM NOTUM; Miladi 657, Hicri 38’inci senede 70 yaşında Medine-i Münevvere’de vefat etti. Baki kabristanına defn olundu. Orta boylu, kumral  kırmızı benizli, saçları ak ve siyah yakışıklı bir zat’tı. Çocukları; Habib, Salih, Seyfi, Ubbalı,Osman ve Muhammed’dir. Birçok kaynakta bu not bulunmaktadır. Malumunuz üzere bir çok ulu kişilerin mezarları birçok yerde bulunmaktadır. Asıl mezarının yanında bu mezarlara makam adı verilir. Çorum’da  da Suheyb Rumi’nin kabri olarak bilinen yerin de bir makam olması imkanı çok yüksek görmekteyim.

 

ŞAHMERAN DEDE . Sağrıcı (şimdiki Çöplü ) mahallesinde Hacı Kabakçı’nın Evinde ahşab türbede yatmakta olub, küçük  çocukların karnında yara ve şiş olduğunda ziyaret edilir. Şifa buldukları denenmiştir. İsmi bilinmeyen üç zat ise, birisi İpekağası, birisi Şahoğlu’nun evin de türbelerinde yatmaktadır.

 

ŞEYH ABDÜLHAMİD . Pazar (şimdiki Çepni) mahallesinde Hamid camii şerif bitişiğinde, Hamid ocağı denilen mahalde, ahşab türbesinde yatmaktadır. Küçük çocuk ve çocukluktan çıkmış uykusunu kaybeden kimseler, cevresinde bulunan kuyunun   suyundan içirildiğinde rahat uyku uyudukları denenmiştir.

 

Şeyh Arab . Sofular  (şimdiki Çepni) mahallesinde Hacı Abdurrahman zede’nin evinde ahşab türbesinde yatmaktadır. İshal ve karnında su toplayan kişiler ziyaret ettiklerinde şifa buldukları denenmiştir.

 

ŞEYH EYYÜB SULTAN . Şeyh Eyyüp (şimdiki Kale) mahallesinde bulunan mezarlığın içerisinde yatmaktadır. Küçük çocukların devamlı ağlamasında ziyaret edilir. Çocukların saç kıllarından bir miktar kesilerek kabrinin üzerine saç kılları serpilir ve çocuk kabrin üzerine yatırılır. Bazen Allah’dan rahatladığı denenmiştir.

İLAVE; Şeyh Eyyüb esasen Çorum’da ticaretle uğraşırmış. Ticaret için İzmir’e gittiğinde, orada bir şeyh’e rastlar ve ona mürid olur. Şeyh’i ona sermayesini götürüb denize atmasını emreder. Şeyh’inin emrine uyarak sermayesinin tamamını denize atar. Şeyhi  tarafından Çorum’a halifesi olarak tayin edilerek şehrine dönmesi ve evine uğramadan Abdulbaki Paşa camisinde iki rekat namaz kılması emredilir.

Çorum’a dönünce Abdülbaki Paşa camiisine girerek iki rekat namaza başlar, namaz bitiminde sol tarafa selam verdiğinde görür ki  denize attığı bütün sermayesi sol tarafında durmaktadır. Bu mucizeyi bizzat kendisinin anlattığını müridleri beyan etmişlerdir. Yattığı yer halkın ziyaretine açıktır.

 

ŞEYH KEREM ISSİ . Esas ismi Hacı Mustafa olub 1119  tarihinin Rebüülahir’in üçüncü günü vefatıyla, Ulu mezar’ın  içerisinde yatmaktadır. Kerem Issı hazretlerinin Şeyh Eyyüb (şimdiki Kale) mahallesinde Ömer Dedeoğlu hanesinde oturduğu  makamı olduğu gibi, Ayakkabıları Velipaşa zadelerce saklanılmakta olup, Ağzı ve gözü eğilen (yüz felci olan) kimseler müracat ederek mest ettiklerinde bazan Allah-u Teala şifa vermektedir.

İLAVE; Kerem Issi’nin halifesi Elvan Çelebi köyünden olan Halil efendi 1169  tarihinde Rebüülahir’in 23. günü vefatıyla  yanına gömülmüştür. Şeyh Mehmed Baba ve Biraderi Hacı Hafız . Pembe Ömer olarak tanınmaktadır. Nakşibendi tarikatının    Uveysi kolundan merhum Turhal Şeyhi Hacı Mustafa efendi hazretlerinin halifesidir. Temiz huylu ve kerametlerinin ağızdan ağıza  yayıldığı bir zat olub, şimdi Mevlevihane olan  yerin mescid-i şerif sahasında yattığı, Allah-u tealaya yönelen hazretlerden altı zat daha aynı yerde yatmaktadır.

İLAVE; Turhal Şeyhi Hacı Mustafa efendi hazretlerinin, Mehmed babayı Çorum’a  halife tayin ettiğinde, Mehmed babaya  hitaben, oğlum memleketine gidip evini kazarsan tarikata mensup bir zatın cesediyle karşılaşırsın, orasını ayin yeri yap diyerek emir ettiği, Mehmed baba, Çorum’a dönüp evini kazınca hakikaten bir  zatın naşı  ile karşılaşır. Oranın ilerisinde kıble tarafında bir ayinhane ve mescid yaptırıp, naşın üzerine’de bir  türbe yaptırmış, Nakşibendiyye işareti koydurmuş ise de, eski Çorum Müftüsü Mehmed Hilmi efendi burasını tamir ettirdiğinde kullananların Mevlevi olmasından dolayı, Mevlevi işareti olarak, alçı ve kiremit’den  uzunca bir  külah şekli yaptırmıştır.

 

ŞEYH MEHMED  ŞEVKİ VE EDHEM BABA . Şeyh Eyyüb (şimdiki Kale) mahallesinde Nakşibendi tarikatının    Üveysiyye   kolunun şeyhlerinden  olduğu,Çorum Kay-makamı olan  Abdüllatif efendinin ahşabtan  yaptırdığı  türbede yat-maktadır. Edhem Baba Rahmetullühi aleyh olarak tanınan zat’da aynı türbede yatmaktadır. Ethem Baba Rahmetullühi aleyh 1274 tarihinde  vefat etmiştir. Kabirleri göz ağrısından ve sıtma için ziyaret edilir. Türbesinin içinde bulunan kuyunun suyu ile gereğine uygun gusül alınır ise hastalıktan kurtulduğu denenmiştir

 

ŞEYH SEYİD YAHYA EFENDİ . Ulu mezarın batısında Kara Ali oglu Mustafa hanesine bitişiğinde olduğu halde yol üzerinde yatmaktadır. Meme ve göğsünde yara olan  kadınlara kabrinin  toprağı sürülünce bazen Allah-u Teala şifa verdiği denenmiştir.

 

ŞEYH ZEYNELABİDİN VE PİRİ BABA . Zeynelabidin vakfesinde görüldüğü kadar hazret, Veysel Karani evlatlarından  olub, şehrin kuzey kesiminde Samsun caddesi üzerinde bulunan kabristanda ahşabdan türbede yalamaktadır. Hayatta iken ve  vefatından sona hizmetinde bulunan Piri baba vefaatından sonra yanına defnedilmiştir. Haylice vakıf malları vardır. Halen mütevelli   tarafından bedelle idare olunur. Türbesi musalla taşı ve Cuma namazı kılınması için müsaadesi vardır. Ziya retgahdır. Çoğunlukla  baş  ağrısı çekenler ziyaret ederlerse şifa buldukları denenmiştir.

BENİM NOTUM; Bu günlere Piri babanın adını verdikleri parkın, eskiden adı geçen mezarlık olduğu yerdir. Parkın içerisinde Hasan Paşa Kütüphanesinin karşısında bulunan kısmın biraz yukarısında çam ağaçlarını arasında üç bodur geniş yapraklı çam ağacının olduğu yerde yattıklarını yaşlı kimselerden duymuştum. 1980’li yıllarda yaşlı kadınların ziyaret ettiklerine şahit olmuştum.

 

 

 

TUT DEDE . Tut  dede adıyla  tanınır. Bazıları Derviş Mahmud diye tanırlar. Yatağını ıslatan çoçuklar ile yutkunma zorluğu çeken çocuklar baş tarafında bulunan yuvarlak taşa bağlanıb yarım saat ters çevİrilerek bekletildiğinde, bir daha idrar kaçırmadıkları gibi ve erkence olgunlaşdıkları denendiğinden, halen ziyaretğahdır. Ziyarete gelenler mubarek sayarak mum ya-karar.

BENİM NOTUM; Belediye başkanımız Necdet DİKEN zamanında, bende Kütüphanede görevde iken bu yatırın mezarı şerifini tamir ettirdiklerini, telefonla beni arattırarak yatırın ismi hakkında kütüphanede bir bilgi olup olmadığını tarafıma sorutturduğunda, elimin altında olan Teskiret-ül makamatı açarak Osmanlı harfleriyle yazılış şekli olan T.U.T harflerini hecelemiştim. Yine bildikleri üzere DUD olarak kabir başına dikilen taşa kazıttırılmış olduğunu gördüm. Yukarıda görüldüğü gibi idrarını tutamıyan çocukların, ziyaretten sonra idrarlarını tuttukları tespit edildiğinden dolayı halk arasında TUT dede denilmekle meşhur olmuştur.

Yanılgı ise mezarın bulunduğu mahalde eskiden 3  adet büyük dut ağacının bulunduğu ve bu mahalle üç dutlar denildiği söylenmektedir.

 

UYUŞUK   DEDE . Kale mahallesi Veli paşa camisi civarında Velipaşa sokak no 5’de  yol kenarında yatmaktadır. Yatırın ismini civardan sordumsa da bilene rastlayamadım. Uzuvlarında uyuşukluk olanların üç gün üst üste ziyaret ettiklerinde, Allah-u Teala’nın izniyle iyi olduklarını söylediler. Yatırın ismi kitabta  geçtiği muhakkaktır. İsim ve mahallelerin yeni adları karşısında tespit edememiş olabilirim.

 

ÜMİT HALİFE . Namıyla tanınan Ümit Halife (şimdiki Çepni) mahallesin de olan mescid-i şerif Müezinlikde yatmaktadır.

İLAVE; Ümid Halife Zilede yatmakta olan  Şeyh Nusret ‘in halifesidir. Şeyhinin attığı taşı bu mahallede bulduğu ve burada otur duğu Şeyh Nusret’in vilayetnamesinde görülmüştür

 

ÜMMİ GÜLSÜM . Emir Ahmed (şimdiki Üçdutlar) mahallesinde Kız Osmanoğlu’nun evinde ahşab türbesinde yatmaktadır.

 

YUSUF  BAHRİ  EFENDİ . Hace (Müderris) Yusuf Bahri Rahmetullühi aleyh, şeriat ve fıkh’ta çok bilgili olduğu,yüksek mertebelere ulaşan  bir kimse idi. İzahlı sözlük ve ilimleri yeniden gündeme getiren, Şeyh Mürtaza hazretlerinden mezun olup ve halifesidir. Aslen Vezirköprü’lü olup Çorum’a müderris olarak gelmiş, bedelsiz nice kişilere ders okutmuştur. Yusuf Bahri  Rahmetullühi aleyh, görülmemiş şekilde hazırcevap ve taktir edilen kişiliği olduğu gibi, kerameti, hikmetli sözleri ve olgunluğundan  dolayı meşhurdur. Halk arasında söylenen ve kendisindende işitildiğine göre, Şeyhi Sey-yid Mürtaza hazretlerinin talebesi Iken, Peygamber Efendimizle görüşme yapan cin taifesinden bir zat ile görüşmüş tabe-i tabe-inden olduğu anlaşılmaktadır. 1245 tarihinde vefat ederek, Gazi Ma’di Kereb hazretlerinin ayak ucuna, Yusuf Bahri efendinin talebesi Devriş Mehmed Paşanın bina ettirdiği kargir türbede yatmaktadır. Ziyaret edilen bir türbedir. Çocuğu olmayan kadınlara kabir toprağından  içirilince şifa buldukları denenmiştir.

İLAVE; İlm-i hadis’den, Şifa-i Şerif üzerine bir cild Şerh-i  çok güzel telifi vardır. Bilim derecesini öğrenmek isteyenler  inceleyince, ne derecede büyük  bir alim olduğunu anlarlar.

BENİM NOTUM; Çorum 1997 kitabımda, Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan  El yazma kitaplar bölümünde kitaplarının isimlerini bulabilirler, ayrı yeten Çorumlular bölümünde kısa hayat hikayesi mevcuttur. Kabrinin  baş tarafına Kur’an-ı Kerim Kehf suresi 18.ayet’ten alınma;  ”Ve kelbiküm basitun zira’aleyhi bi vasiyd” ve  Kabrinin lahitinin sol tarafında; “Ya zairen bi kabri hel-i teberte hali Bi-l emsi  küntü mis lek gaden taşuri misli “ beyti vasiyeti üzerine kazdırılmıştır.

ZİHNİ DEDE . Bük dede Bük Dede diye tanınır. Mezat yerinde Ölçekzade hanesinin duvar dibinde yatmaktadır. Üzüntü ve  kederi olan kişiler kurtulmak için ziyaret eder ve Allah’dan dileyerek mum  yakarlarsa gönül açıklığı ile ferahladıkları

BENİM NOTUM; Şimdiki adres, Farabi Cad. Taşhanın içinde yatmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 

 

 

BEYAN-I ESAMİİ İZZEİ KİRAM DER KURA

Abdal Bodu . Güney Batı yönünde beş buçuk saat mesafede ismiyle anılan köy civarında çok lezzetli bir kaynak yanında yatmaktadıdı geçenin büyük bir zat olduğu, haylice zahire getiren arazi vakfı vardır Çorum’da oturan mütevellisi tarafından  zaviyesinde lüzumun da bedelen idare olunur.

BENİM NOTUM; Merkez Ertuğrul köyü

 

 

ABDALATA VE ERDİBİLİ . Güneye üç saat mesafede Yakacık diğer adı Abdalata köyünde diğer iki zat ile birlikte  taştan  yapılmış cami-i şerifte gayet muntazam türbede  yatmaktadırlar. Adı geçenin büyük evliya olduğu için sultanlar  tarafından  pek çok  tahıl getiren vakfedilmiş arazisi mütevelli ve zaviyedarları tarafından ücretle idare olunur. Şehir ve civardan ihtiyaçları için ziyaret  edenlerin istek ve  dileklerinin kabul olduğu denenmiştir

 

ABDURRAHMAN DEDE . Mecidözü Köse Eyüp köyünde yatmaktadır.

 

ACUGÜLLÜ . İskilip Yerli  köyünde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT . Boğazkale Evren köyü’nde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT TÜRBESİ .  . İskilip Hallı köyünde Alibey mezarlığında türbesinde yatmak- tadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT . İskilip Hallı köyünde Çeş tepesinde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT TÜRBESİ . İskilip Hallı köyünde Semüşler mezarlığında yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT .  İskilip Merkez İlçede Kale’sinde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT .  İskilip Merkez İlçede Yivlik tepesinde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT .  İskilip Yerli  köyünde yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT .  Kargı Gök köyünde yatmaktadır.

 

AĞCA DEDE . Batıya dört saat mesafede Kösedağınır zirvesinde yatmakta.

 

AĞCA DEDE . Mecitözü  Beke köyünde yatmaktadır.

 

AHİ İLYAS . Güneye iki saat mesafede adıyla anılan köyün halkı, veliye hürmeten  toplantı ve düğünlerde diğer  köylerdeki  gibi davul çaldırdıkları zaman bir müsibet vukua geldiğinden davul çaldırma yı terk etmişlerdir.

 

AHMED BABA . Alaca merkezde yatmaktadır.

 

AHMED DEDE . Kuzeye altı saat mesafede Laçin Safir köyü karşısındaki tepenin zirvesinde ahşaptan türbesinde yatmaktadır.

 

ARAP DEDE . Mecitözü  Merkez İlçede yatmaktadır.

 

ARAP DEDE . Mecitözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

ARAP DEDE . Uğurludağ Merkez İlçede yatmaktadır.

 

ARMUT DEDE . Mecidözü  Merkez İlçede yatmaktadır.

 

ASKERİN MEZARI Kargı Merkez İlçede yatmaktadır

 

AŞIK MEHMED . İmad köyüne girerken yol üzerinde betonarme türbesinde yatmaktadır. Bütün istek ve dilekler için ziyaret edilirler. Yusuf ŞAHİN’DEN derlenmiştir

 

AYAZ DEDE . Kuzey Doğu  yönünde dört saat mesafede ismiyle anılan köyde yatmaktadır

 

AZİZ BABA . Kargı Merkez İlçede yatmaktadır.

 

AZİZ DEDE . Mecitözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

BABA MEHMED . Güneye  beş saat mesafede Hatab karyesinde taştan kargir  kubbeli türbesinde yatmakta olup, adı  geçenin  büyük bir zat olduğu, için  haylice zahire getiren arazisi vakıf malları var ise de halen mütevellisi tarafından ücretle idare olunmaktadır.

 

BALUM SULTAN . Mecidözü  Kargı köyünde yatmaktadır.

 

BAYBURTLU HACI AHMED EFENDİ . Alaca merkez İlçede yatmaktadır.

 

BAYRAM DEDE . Mecidözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

BUHARALI HACI YUSUF EFENDİ . Kargı Gökçedoğan köyünde yatmaktadır.

 

BULUZ  DEDE . Batıya   birbuçuk     saat mesafede   ismiyle  anılan  köyde yatmaktadır.

 

BUNSUZ DEDE . Kargı Merkez

 

BURHAN DEDE . Evliya  celebiye  Göre; Cisir (Köprü) başındandır. Yüzlerce kerameti zuhur etmiş ulu pirdir. Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyr (yürümesi mecbur olan) memduhu (övülmüş) alem 19 göz bir cisri (köprü) azimdir. ki her bir kemeri kavsi  kuzah ve kehkeşa nı semdan  nişan verir.Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştinadolu diyarında misli yoktur.

 

BÜKSE DEDE . Mecidözü  Bükse köyü

 

BÜYÜK VE KÜÇÜK DEDE  Boğazkale Merkez İbikçam ormanı mevkiinde yatmaktadırlar

 

ÇAĞNA DEDE  . Mecidözü Elma Pınarı köyünde yatmaktadır.

 

ÇAKMAK DEDE . İSKİLİP MERKEZ İLÇEDE YATMAKTADIR.

 

ÇATMA TÜRBESİ . Uğurludağ Merkez İlçede bulunmaktadır.

 

ÇERKEŞ TÜRBESİ . Bayat Çerkeş köyünde bulunmaktadır.

 

ÇOPUR ŞEYHİ . Alaca Çopraşık  köyünde yatmaktadır.

 

DEDE MEŞE . Kuzeye altı saat mesafede Yavu köyünde yatmaktadır.

 

DEDELİK . İskilip Harun köyünde yatmaktadır.

 

DİVANİ BABA . Güney’e dört saat mesafede Divan  Kebir  köyünde havuz kenarında diğer  bir zat ise yanında yatmaktadır.

 

ELVAN ÇELEBİ ?-1358 DEN SONRA <MUTASAVVIF> Babası ünlü Aşık Paşa’dır 1239 tarihinde Selçuklu yönetimine  karşı ayaklanan Türkmenlerin fikri ve manevi önderi Baba İlyas’ın soyundandır.

Baba  İshak  isyanını  batıran  ve isyan tarafkarlarını öldüren Anadolu  Selçuklu Sultanı II.Gıyaseddin Keyhüsrev Baba İlyas’ı da öldürtmüş ve ailesi Kırşehir’e sürgüne göndertmiştir. Sürgün senelerinde ailenin başında Elvan Çelebinin dedesi Muhlis Baba bulunuyordu. Kesin tarihler bilinmemektedir. Bu tarihler arasında bir takım olaylar sonucunda, Kırşehir’den Muhlis Baba’nın oğlu ile birlikte Mısır’a kaçtığı bilinmektedir. Aşık Paşa Anadolu’ya döndükten sonra oğlu 1324 tarihinde Elvan Çelebi’yi şimdi adıyla anılan köye gönderdiğini Elvan Çelebi köye yerleştikten sonra, Tasavvuf  bilgi  ve  terbiyesini babasının halifesi  Şeyh Fahreddin’den edindi. 1352  tarihinde köye mermerden bir cami, kendisi için cami’nin önüne bir türbe, caminin batı tarafına bir zaviye ve bir hamam yaptırttığı bilinmektidir.

            Türbenin önünde bulunan yeşil taş sütünunu babası tarafından Kırşehir’den deve sırtında gönderdiği söylenmektedir. Halkımızın inanışlarına göre bu sütunu kucaklıyan kişinin elleri birleşmesi mümkün olursa dileklerinin olacağı söylenmektedir. Elvan  Çelebi’nin soyu Oğuz boylarından Bayındır koluna bağlı olduğu, Kadı burhaneddin zamanında yaşadığı tahmin edilmektedir.

           Köyde kurduğu zaviye’de görüş ve düşüncelerini talebelerine öğretti. Yaşamını bu köyde tamamladı.1358 tarihinden sonraki yıllarda vefat etti. Tanınmış bir sofi olan Elvan Çelebi, aynı zamanda bir şair’dir. Şiirleri şiir mecmualarda dağınık haldedir. En önemli yapıtı1358 de  bitirdiği yer yer terci-i bend, kaside, gazel türünde parçalarda serpiştirilmiş, 2081  beyitten oluşan, Menakib-ül kudsiyye fi menakıb-ül kutsiyye .Bu Anadolu’da yazılan ilk menakıb-name’dir. XIV.yüzyıl Türkçe’sinin özelliklerini  yansıtır. Eserde, büyük dedesi Baba İlyas, dedesi Muhlis Paşa, babası Aşık Paşa, baba ilyasın şeyhi dede Gargın’ı menkıbeleri işlenmiştiyrıyeten, Babalılar ayaklanmasının nedenlerini ve oluşumunu anlatır.

XIII-XIV’üncü yüzyıl Anadolu Türk tarihi için önemli bir kaynaktı. Adullah ERCAN’IN hazırladığı Çorumlu Şairler antolojisinde, Menakıb-ül Kudsiyye’den bölümler  yayınlandı.

Elvan Çelebi: Çorum  Mecidözü  Elvan  Çelebi köyünde yatmaktadır. Türbe 1352  tarihinde Elvan Çelebi tarafından camii ile birlikte yaptırılmış, bir tarafı tekke olarak kullanılmıştır. Camii’nin karşısında bir hamam vardı orasınında  Elvan Çelebi  tarafından  yaptırtıldığı sanılmaktadır. Türbe önünde bulunan yeşil sütünun Aşık Paşa tarafından deve üzerinde Kırşehir’den gönderildiği söylenir. Muradı için gele kişiler bu direğe ufak taş parçası tutturmaya  çalışırlar taş yapışırsa dileklerinin olacağına inanılır. Bazı rivayetlere göre de Taşı kucaklayıp ellerinin ucu birbirine değince dileklerinin kabül olacağı söylenilir. Türbenin kapı kitabesinde; ”Zamanla arz aleminin keşfedilebileceği”ni müjdelemektedir. Bu kitabe Çorum Müzesinde koruma altındadır

 

EMİR BABA . Büvet köyünde ahşabdan türbesinde yatmaktadır.

 

MİRŞAH TÜRBESİ . Bayat Emirşah  Köyünde bulunmaktadır

 

EN’AM ÇELEBİ . Doğu’ya dört saat mesafede Ulupınar  mevkiinde yatmaktadır.Bir miktar gelir  getiren arazi vakfı  vardır .  Çorum’da  bulunan zaviyesi  mütevellisi tarafında bedelle idare eder.

 

ERENLER DEDE . Mecidözü  Kargı köyünde yatmaktadır.

 

ERGÜLÜ BABA . Sungurlu Merkez İlçede yatmaktadır.

 

ERSUN DEDE . Mecidözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

EZAN DEDE . Mecidözü  Hisarkavak köyünde yatmakta.

 

FEDAİ BABA  Mecidözü  Köse Eyüp Köyünde yatmaktadır..

 

GARİB DEDE, Bakınız; Kılıç Baba .

 

GARİB DEDE . Doğu’ya üç saat mesafede Hacı Musa köyünde yatmaktadır.

 

GARİBCE DEDE . Ankara  yolundan Alaca Höyük köyünün girişinde, sol tarafta Karaosmanoğlu’nun evinin yakınlarında üstü  kapatılmamış  kabirinde yatmaktadır. Dileği olanlar mezarın karşısına geçerek dua ederler. Yusuf ŞAHİN’den derlenmiştir.

 

GAZİLER . Güne’ye üç saat mesafede Saray köyü civarında tepe üzerinde beş zat yatmaktadır.

 

GEVHER SALİK , Doğu’ya üç saat mesafe de adıyla anılan köyde ahşab türbesinde yatmaktadır.

 

GÖCEN DEDE  . Güney’e dört saat mesafede Ovacık köyünde yatmaktadır.

 

GÜLBABA TÜRBESİ  . İskilip Merkez İlçede bulunmaktadır.

 

GÜLCEZ DEDE . Güney’e beş saat mesafede namıyla bilinen köyde yatmaktadır.

 

HACI KARANİ . İskilip Merkez İlçede yatmaktadır.

 

HADIR DEDE . Çorum’un kuzeyinde bulunan Eğerci dağında yatmaktadır.

 

HALAS DEDE . Güneyle üç saat mesafede Buğdüz  köyü civarında Alakavak isimli yerde yatmakta olup sıtma olanlar yanında   bulunan çeşmeden gusül abesti aldıklarında rahatladıkları denenmiştir.

KITA;

İki cihanda tasarruf ehlidir ruh-u veli

Dimeyiniz bir mürdettir anda nice derman ola

Ruh-u şemşir hüdadır ten gılaf olmuş ana

Daha nice kar eder bir tiğ kim uryan ola

 

HALİL DEDE . Gevher Salik köyünde Solakoğlu’nun evinde ahşab türbede yatmakta olub, diğer ismi bilinmiyen dört zevat ise köyün civarında yatmaktadırlar.

 

HAMDİ BEY . Güney Batı yönünde beş saat mesafede ismiyle anılan köyde  yatmaktadır. Adı  geçenin büyük  bir gazi olduğu, haylice zahire getiren arazi vakfı vardır Çorum’da oturan mütevellisi tarafından zaviyesinde lüzumunda bedelen idare olunur.

 

HANÇER MAHMUD .      Batı’ya birbuçuk saat mesafede Deller köyünün ortasında diğer  isimleri bilinmiyen iki zat  dahi yatmaktadırlar.        

 

HARDA GÜL SULTAN . Doğu’ya beşbuçuk saat mesafede Farzand  köyünün cami şerifinin önünde ahşab türbesinde yamaktadır.

 

HARZEDDİN . Güney’e iki buçuk  saat mesafede adıyla anılan köyün mektebini sahası içerisinde yatmaktadır.

 

HASAN BAHRİ DEDE . Mecidözü  Merkez İlçede yatmaktadır.

 

HASAN BALIM SULTAN . Güney’e  altı saat mesafede Gazel Geçidi ismi ile bilinen diğer ismi Balı köyünde taştan kargir  gubbenin içinde zevcesi ve oğulları ile beraber topluca  yatmaktadırlar.

 

HASAN ÇELEBİ . Bayat Merkez İlçede yatmaktadır.

 

HASAN DEDE . Mecidözü Köse Eyüp köyünde yatmaktadır.

 

HASAN DEDE . Kılıçviran köyünün üst tarafında  ağaçlar arasında yatmaktadır.

 

HAVUS DEDE . Mecidözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

Haydari  Baba . Batı’ya altı saat mesafede Karasaray köyünde yatmaktadır. Ziyarete  yağmur yağması için gidilir. Hayırla beklendiğinde yağmur işareti görülmüştür

 

HELVACI BABA . Kuzey Doğu yönünde dört-buçuk saat mesafede Şeyh Hamza köyü yolunda yatmaktadır.

 

HORASANİ BABA . Güneye beş  saat mesa-fede Tarhan  köyü  civarında  yatmaktadır.

 

HU BABA VE MEHMED DEDE  Güneye  iki  saat  mesa-fede  Sarta  köyü  içerisinde   yatmaktadır.

 

HÜSEYİN GAZİ . Serpin  köyünde  yatmaktadır.Köyde yaşıyan Abdullah ATEŞ’ in anlattığına göre,yatırın etrafını örmüşler, üzerini çatı ile kapatmışlar, ertesi sabah çatı örtüsü yol üzerine atılmış olarak bulunmuş.Ayrıyeten bir zat da köyün içerisinde yatmaktadır.

 

HÜSEYİN GAZİ . Seyyid Battal Gazi’nin babsıdılaca’da Hüseyingazide yatmaktadır.

 

İBİK ERENLER . İskilip İbik köyünde yatmaktadır

 

İLEĞİ TÜRBESİ Bayat İleği köyünde bulunmaktadır.

 

KABAK TEPE TÜRBESİ Bayat İlegi köyünde bulunmaktadır.

 

KAMBER DEDE . Güney’e birbuçuk saat mesafede Karapınar köyü kabrisanında yatmaktadır.

 

KANDİL BABA . Doğu’ya bir saat mesafe de  Kandilkaya isimli tepenin üzerinde taşla çevrilmiş mevkide cehri içerisinde  azasının kemikleri mevcut‘tur. Halen ziyaret olunur.

 İLAVE;Adı geçenin kemiklerinin cehrilik yanında bulunması sebebi, orada define vardır zannıyla bazı kişiler kazmışlar kemikeri tekrar gömmeden kaçmışlardır. Halk tarafından ziyaret olunur.-

BENİM NOTUM; Sene 1962  14 yaşındayım, Halil Ceyhan, Yılmaz Uncu, Hüseyin Bekar ve ben keşif için dağ tepe dolaşırdık. Bir pazar sabahı erkenden Kandilkayaya çıkmaya karar verdik. Bizim için Everest’e çıkması kadar heyecan verici bir olaydı. Evden  Gazocağı, güveç çaydanlık bardak gibi mutfak eşyalarını ve yiyeceğimizi alıp tepeye çıktık. Bir rüzğar var  ki, gazocağını  değil  kipriti bile zor yakıyoruz, gazocağını yakmanın  mümkünatı yok. Baktım dede’nin başucunda kalın fakat kurumuş birbuçuk metre  boyunda bir kütük var, bu kütüğü hemen orada taşla  parçaladık, gaz ocağının gazırıda üzerine döktük ve güveci pişirdik, Yılmaz  güveci ocaktan  alıp  yanımıza  gelirken, görünmiyen birisi sanki bir çelme taktı, güveç Yılmaz’ın elinden  yere yanlamasına düştü  tekerlek gibi yuvarlanmaya ve içindeki yemeği dökmeye başladı iki  metre kadar sonra altının üzerine yere oturdu. Baktık yemeğin üçte ikisi  yere dökülmüş, kalan yemeği güle oynaya yedik, Yılmaz bu sefer çaydanlığı almak için kalktı ocağa yanaşırken yine düştü, kalkarak çay danlığı aldı, tekrar  kapaklandı, bardaklara ilk çayları koyup içermeye başlarken Yılmaz’a takılıyoruz dede çarptı herhalde diye birimizin ağzından bu kelime çıkınca, kap kacak çay bardak ne varsa orada bırakıp  arkamıza bakmadan koşarak evlerimize geldik. Rahmetli babama durumu  anlatınca, be oğlum dedenin başındaki kütük kırılırda yakılırmı? Yine size acımışta çelme takmış, anlayamamışsınız yemek yemenize müsade etmiş, çay içmenize müsade etmemiş diyip gülmüştü.

 

KARA BABA . Doğu’ya birbuçuk saat mesafede Aliki köyünde ahşab türbesinde yatmaktadır. Türbede taştan bir semer

bulunmaktadır, ziyaretciler mübarek sayarak bu taşa binerlerse nakil vaıstalarından biniti olur.

 

KARABEL TETTESİ Uğurludağ Saz köyde bulunmaktadır.

 

KARADEDE . Uğurludağ Ambarcı köyü.

 

KARADONLU CAN BABA . Oğuzlar Merkez İlçe’de yatmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. 1071 tarihinde Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında Horasandan gelen erenlerden ve Hacıbektaşi Veli’nin halifesi olduğu bilinmektedir. Oğuzları kuran kişi olduğu menkıbelerde yaşamaktadır. Türbesi burada bulunmaktadır.

 

KARAEVLİYA . Uğurludağ Karaevliya köyünde yatmaktadır.

 

KARAGÖZ DEDE . Güney’e dört saat mesafede, dört tepe ismiyle bilinen dağın düzeltilmiş zirvesinde yatmaktadır.

 

KAVAK DEDE . Mecidözü  Kozören köyünde yatmaktadır.

 

KAZA  ALİ BABA . Güney’e bir  saat mesafede Yaydiğin köyünün kabristanında yatmaktadır.

BENİM NOTUM Kaz olarak okuyanlar vardır.Yazılışda Kaza (Kadı) olarak yazılıdır.

 

KESİKBAŞ ISIRGI DEDE . Mecidözü  Beyözü köyünde yatmaktadır.

 

KILIÇ ALİ BABA .  Güney’e bir buçuk saat mesafede Karacaköy bulunan tür besinde yatmaktadır.

BENİM NOTUM; Şu anda türbenin yeri beton duvarla çevrili olduğu, bu duvarın içerisine de aşağıda anlatacağım olaydan dolayı toprakla doldurulduğunu gördüm. Köyden Ömer ATEŞ abinin  anlattığına göre; Yatırın yanında yaşı bilinmiyen bir kara dut ağacı var, yatırın bulunduğu yerin tamiratını yapan Menduh zamanla ağacın bir tarafı kurumuş kısımları keserek evine götürür. O götürdüğü gece Memduh rüyyasında dedeyi görür,  benim ağacın dallarını geri götür,  götürmezsen ben senin bir tarafını götürürüm diye tehtit edince, Memduh ertesi sabah dalları motora yükletip gönderir, dallar yatırın beton duvarla çevrili kısmına konur. Durum  köylüye söylenince, köylü  yanlışlıkla dalları götürenler olmasın diyerek beton duvarın içine dalları toprakla gömüyorlar.

 

KIRKKIZLAR TÜRBESİ . İskilip Merkez İlçede bulunmaktadır.

 

KIRKLAR . İSİMLERİ  BİLİNMİYEN   Batı’ya iki saat mesafede  Divan-ı Sağir köyü civarında tepe üzerinde meftundurlar.

 

KOCA  MEHMED PAŞA  ?-1439 <DEVLET ADAMI> Çorum’un Osmancık İlçe’sinde doğdu. Babası Hızır Danişmend’dir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Mehmed  Paşa  Sultan  Mehmed Çelebi’nin Amasya’da bulunduğu sıralarda, Anadolu Beylerbeyi olmuştur.

1415 tarihinde bu rübbede büyük başarı göstermiş, Sultan II. Murad tahta çıktığı zaman Mehmed Paşa’yı baş Vezirlik makamına getirdi.

1429-1439  tarihleri arasında Vezirlik  makamında bulundu. Bu tarihler arasında Bursa’da iki hamam yaptıran Mehmed Paşa,  Azl edilince, Osmancık’a yerleşti. Osmancık Mukbil Ağa mahallesi Kaya dibi denilen mahalde şimdiki camii’nin yanında bir okul ve aş evi yaptırdı. İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisinde Koca Mehmed Paşa’nın Amasya’lı olduğundan bahseder. Bu bilgi o zamanki idari teşkilata göre doğru olmasına karşın, Hasan paşa Osmancık’lı olduğu ve Osmancık’a  yerleşmesiylede sabittiyrıyeten hanımlarının birisinin, Amasya’nın ileri gelen kişilerinden Kutlu  Paşanın kızı Cihan hatun olması bu yanılgıyı yapabilir. Mehmed Paşa, 1439 tarihinde Osmancık’ta vefat etmiş, mezarı adı ile anılan camii’nin bahçesindedir.

 

KOYUN BABA .Osmancık’ta Sultan II. Beyazıt taraından Koyun Baba türbesini  yaptırtmıştır. Türbenin  kitabesi  Çorum  müzesine  kaldırılmıştır. Bir küliye olarak kullanılan yapının, cami,imarethane ve türbe  şeklinde bulunmaktadır. Osmancık’ın mesire  yeri olarak yeni ağaçlarla ağaçlandırdığı parkı türbenin etrafını sarar.

         Hacı Bektaş-ı Veli’nin çağdaşı kabul edilen bir Türk Velisidir. Hayatı hakkında bilgiler menkıbelere dayanır. Rivayete göre, asıl adı, Seyyid Ali olup, Peygamberimizin torunu  Hz.Hüseyinin yedinci oğlu, Ali  Rıza’nın onikinci oğludur. Horasanda doğan Koyun baba, gençlik çağında Peygamber Efendimizi rüyyasında görerek Ali’ye Anadolu’ya gitmesini emreder. Kerbela’yı ziyaret ettikten  sonra Hac’a gitmiş, hac dönüşü Anadolu’ya gelen  Koyun Baba, Bursa’ya uğramış, Bursa’nın zenginlerinden Abdullah ağa’nın  yanına, ikiz doğan kuzuların birisinin kendisine verilmesi şartıyla çoban durmuş, kısa bir süre sonra, hissesine düşen kırk koyunu alarak Bursa’dan ayrılmış ve Osmancığa gelerek  buraya yerleşmişti. Osmancık’ta veffat etmiş, Sultan II. Beyazıt tarafından bir  türbe, bir cami, dervişler için bir meydan, aşevi ve misafir hane yaptırmış, bu külliyeye pek çok köy ve tarla akar olarak vakfedilmiştir.

Seyyid Ali’nin Koyun Baba olarak anılmasının sebebi, her yirmi dört  saatte bir koyun gibi hiç  şaşmadan melemesinden dolayı bu adı aldığı rivayet edilir. Ayrıyeten Osmancık’ta adı ile anılan büyük bir taş köprü bulunmaktadır.

Evliya Çelebiye göre: Koyun Baba; Hacı Bektaşi veli’nin halifesindendir. Merhum olduğunda buraya defnedilmiştir. Sonra hazreti Sultan Beyazıt Veli azizi Leylei Kadir’de vakrasında görüp vasiyeti aziz ile  kabri şerifi üzre bir kubbeyi ali bir camii şerif dervişanızişan için bir meydan, bir darüttaam ve darülziyafe, ayende ve revende için bir mihman saray, nice müteaddit hücrelerle mutbak, kilar yaptırmış. Bu hayratı ve hasanatı serapa kurşun ile örtmüştür, gayet mamur bir binayı ali olup bir fersahlık yerde gömgök derya gibikurşunlar temevvüç eder.  Kubbeyi pür envarının alemi şuğlesinden insanın gözü harelenir. Mutbahında  nimeti  şebiruz eksik değildir. Koyun Baba lakabiyle tesmiye olunmalarına sebep, Hacı Bektaş ile  Horosandan  ta  Rum’a gelinciye kadar şebiruz  24  saatte  bir kere koyun gibi meleyişi imiş ki bu hareket aynı saatte asla tahalüf etmezmiş. Bundan başka nice vaka yi varmış. Cümle Bektaşiler beynelhak mezmumdur. Lakin bu Koyun Baba fukarası koyun ve kuzu gibi melerler. Halim, selim, haluk, arif-billâh, ehli sünnet ve cemaatten musalli ve mütedeyyin adamlardır.

 

KUBBEDDİN TÜRBESİ Bayat Kubbeddin köyünde bulunmaktadır.

 

KUM BABA Osmancık Kumbaba köyünde yatmaktadır.

 

KURT DEDE . Bayat Merkez İlçede yatmaktadır. 

 

KURUÇAY TÜRBESİ . Bayat kuruçay köyünde bulunmaktadır.

 

KUŞ TİMUR BABA . Güney’e üçbuçuk saat mesafede Saray (Ovasaray) köyü içerisinde ismi bilinmiyen iki zat da başka  başka  kabirlerde yatmaktadırlar.

 

KUŞÇU DEDE . Güney’e bir saat mesafe de Salkuşla köyünde yatmaktadır

 

KUTLUK BABA . Sungurlu Boğazkale Yanıcak köyünde yatmaktadır.

 

MEHMED BEYLİ Hüseyin Efendi . Boğazkale Mehmed Beyli köyünde bulunmaktadır.

 

MEHMED DEDE .    Güneye iki saat mesafe-de  Üyük  köyü  yanında  yatmak-tadır.

 

MELİK GAZİ . Merkez Melikgazi tepesinde yatmaktadır.

 

MERT DEDE . Uğurludağ Merkez İlçe’de yatmaktadır.

 

MİYANE SULTAN . Alaca Miyane Sultan Köyünde yatmaktadır.

 

MİHRİHATUN MEZARI Kargı Merkez İlçe’de yatmaktadır.

 

MURAD DEDE . Batı’ya  on saat mesafe-de  Kızılviran  köyünde  tepe üze-rinde yatmaktadır.

 

NAZLI BABA . Farzan  köyü    civarında yatmaktadır.

 

NEFES DEDE  . İskilip Yerli köyünde yatmaktadır.

 

NESİMİ BABA . Alaca Büyük keşlik köyünde yatmaktadır.

 

NÖBATİ BABA . Boğazkale Evci köyünde yatmaktadır.

 

NUH BABA . Güney’e yedi saat mesa-fede Urludağ  isimli dağın tepesi-nin düzeltilmiş  kısmında yatmak-tadır.

 

NURİ BABA . Güney’e  üç   buçuk saat mesafede Bozbuğa köyü yanında yatmaktadır.

 

NURUL HÜDA . İskilip Evlik köyünde yatmaktadır.

 

POYRAZ DEDE . Kuzeye beş saat  mesafede Eskice köyünde yatmaktadır.

 

SABAHAVAN SULTAN . Batı’ya iki saat mesafede Elemin köyü civarında bir kuyu ve bir çeşme olmakla suyun akması  ve 

kesilmesi kuraklık ve yağış ile alakısı olmayıb, bazen bir değirmenlik su akıb  türbenin alt  kısmında bulunan bağ ve tarlalar bu su ile sulanır. İsmi geçenin büyük zatlardan olduğundan dolayı ziyarete gelenlerin mübarek saymalarından dolayı murat niyeterine erdikleri denenmiştir.

 

SARAÇ BABA . İki saat mesafede Eğerci dağı zirvesinde yatmaktadır

 

SARI BABA . Doğu’ya üç saat mesafe de Halıca köyünde yatmaktadır. Evlad isteyenlerin ziyaretle, İnanarak Allah-u Tealadan

istenildiğinde muradlarına erdikleri denenmiştir.

 

SARI DEDE . Batı’ya üç  saat mesafe-de Çukurviran köyünda ahşab tür besinde yatmaktadır.

 

SARI DEDE . Mecidözü  Merkez İlçe’de yatmaktadır.

 

SARI ŞEYH BABA  Güney’e üç buçuk saat mesafede namıyla anılan  köyde yatmaktadır..

 

SARIKLI DEDE . Kuzey’e üç saat mesafede Çorum Viran  köyünde tepe üzerinde yatmaktadır.

 

SARIKLI DEDE . Kadacaköy kabristanının tepe üzerinde yatmaktadır. Yağmur yağmadığı zaman ziyaret edilince yağmur yağdığı denenmiştir

 

SARILIK DEDE . Mecidözü  Kışlacık köyünde yatmaktadır.

 

SECAEDDİN SULTAN . Kuzey Doğu yönünde dörtbuçuk  saat  mesafede Çanak köyü civarında yatmaktadır.

 

SELMAN ÇELEBİ . Seyyid Murad sülalesinden olarak  Batıya ikibuçuk saat mesafede Saraylı köyü çam ağaçları altında  yatmakta olub,  göz ağrısı için bu çam ağacından bir miktar alınıb yakılıp kalan kömürü  göze sürme gibi göze sürülünce göz ağrısı şifa bulduğu denenmiştir.

 

SERBİN DEDE . Kuzey’e iki saat mesafede adıyla anılan köy yolu üzerinde yatmaktadır. Çoğunlukla  göz ağrısı ve diğer ağrılar  için ziyaret edenler şifayab oldukları denenmiştir.

 

SEYDİM SULTAN .Bakınız Seyyid Murad .

 

SEYYİD MURAD  HASAN ÇELEBİ . Batı’ya üç saat mesafede Ovacık diğer ismi Seyyid Murad’ın galadı olarak Seydim  köyü camii şerif  yanında taştan  türbe kargır kubbe altında zevcesi ve küçük oğlu  beraber yatmaktadır. Büyük oğlu Hasan çelebi caminin kıble tarafında kargır türbede yatmaktadır. İsmi geçek büyük zatlardan olduğu hesabıyla, Seydim’de zahire getiren toprakları  ve  gelir getiren toprakları mütevellisi tarafından bedelle idare olunur. Şehir ve civardan haylice ziyarete gelenler  muratlarına  erdikleri denenmiştir.

BENİM NOTUM: Seyyid  Murad. Türbesi onarilmaktadır. Kesme taştan gubbeli olarak inşaatı bitmek üzeredir.

 

SEYİT NİZAMOĞLU . Alaca Seyidnizam  köyünde yatmaktadır.

 

SOĞANLI BABA . Boğazkale Karakeçili Köyünde yatmaktadır.

 

SÜTÇÜ DEDE . Mecidözü  Kozören köyünde yatmaktadır.   

 

SIHSIPLI DEDE . Mecidözü  Fakıahmet köyünde yatmaktadır.      

 

ŞANDIR DEDE . Kargı Merkez İlçede yatmaktadır

 

ŞEYH AŞIK . Güney’e altı saat mesafede Örücek köyü civarında kargir ve taştan yapılmış türbesinde yatmakta olup, Tahıl getiren vakıf arazisi var isede mutasarrıflarınca bedel karşılığı zabtolunmuş, kıtlık dolayısıyle o kişiler köyden ayrılmışlar, geri  gelmediklerinden vakıf arazisi hazineye kalmıştır.

 

ŞEYH EFENDİ . Alaca merkez İlçede yatmaktadır.

 

ŞEYH HAMZA . Kuzey Doğu yönüne dörtbuçuk saat mesafede kendi adıyla anılan köy civarında ahşab türbesinde yatmaktadır.

 

Şeyh Helvacı Baba .Bakınız;Helvacı Baba .     

 

ŞEYH-İ HORASANİ . Batı’ya altı saat mesafede Eşençay köyü  yanında Kışlacık adı verilen mahalde büyük çınarların arasında yatmaktadır.

 

ŞEYH İSMAİL . Balım   Sultan   köyünün kenarında yatmaktadır.

İLAVE;    Adı geçen Halveti tarikatı şeyhlerinden olduğu evraklarda okunmuştur.

 

ŞEYH MUHAMMED MUHYİDDİN YAVSİ İMADİ <İSLÂM BİLGİNİ> Çorum  İskilip doğumludur. Ebus-suud  efendinin  babasıdır. Esas ismi Muhyiddin’dir. Zahiri ve batıni ilimlere vakıf olan ender alimlerdendir. Resmi ilimlerini Babası Mustafa İmadi İskilip Zeyniyye tekkesi şeyhi, Mevlâna ve Ali Kuşçu’dan tahsil etmiştir. Yıldırım  Beyazıd’ın Amasya’da iken öğretmenliğini yapmıştır. Beyazıd Muhyiddin’ne Yavsi lakabını ilimlere bir kene gibi yapıştığından vermiştir. Babası vefat edince İskilip’e gelip Zeyniyye tekkesine şeyh oldu. Beyazıt tahta geçince hocasını unutmadı. İstanbul’a davet etti. İstanbul müderris tekkesini yaptırarak  oraya yerleştirdi, Muhyiddin’i Hünkâr şeyh’i tayin etti. Vefatından sonra  Ebus-suud efendi tarafından mükemmel bir türbe yaptırılmıştır . Eserleri; Şerh-i alâ varidat-ı kübra li’ş şeyh Bedreddin Simavi, Talikat alâ tefsir-ül Beyzavi, Risale-i fi ahval-üs Süluk.

             Evliya Çelebiye göre; (Muhiddin Ül-İskilibi) aşağı şehir haricinde olub ziyaretgahı hasu âmdır.Maksatı reisleri bu şehirdir.Eşşey Mus luhiddin  Attar bu aziz Akşemseddin’nin halifelerindendir. Keskin ve havalesinde medfun Hamza Şami Abdürrahman ül-Mısıri, Karahisarı Sahib)’te medfun Abdürrahmanü Mısri, İbrahim Tennuri işte bu dört halife Akşemseddinin iznile  halvete  girip ilkin İbrahim Tennuri) sahibi seccade olmuştur. Sonra bu Muslihiddin İskilibi pişrayı tarik oldu. Bu şeyh 40000 müride  malik kutbiyete ermiş  Ekmelindendir. Halen şehir içre medfun olub  ziyaretgahı hassüâmdır. Muhiddin İskilibiye Şeyh Yavsi derler. Müellifinden ( Ali Kuşcu )’nun  dağmadı Ebussusud  merhumun cedridir. 903 senesinde merhum olub burada defnedilmiştir .

 

ŞEYH SADEDDİN . Batı’ya iki saat mesafede Hacı Paşa köyünde ahşab tür besinde yatmaktadır. Hayatında oturduğu odasının  duvarı  ahşab ambarı mevcuttur. Kadınlar hamile olub olmaoığını anlamak için bir adet elmayı türbesi üzerine koyub, ertesi günelmarnın dişlenmiş olarak görürse  hamile olacağını anlar.

İLAVE; Adı geçen Hacı Bektaşı Veli hazretlerinin halifesi olduğu ve Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin de Şeyh Abdülkadir Geylani  hazretlerinin oğullarından, seyyid İbrahim hazretlerinin kızı Saide hatunun oğlu olduğu, Zile’de yatmakta olan Şeyh Nusret hazretlerinin  velayetnamesinde kaydedilmiştir.

 

ŞEYHLER DEDE . Mecidözü  Merkez İlçede yatmaktadır.    

 

ŞIH HASAN BABA . Kargı Merkez İlçede yatmaktadır.

 

TESLİM ABDAL  . XVII . yüzyılda Çorum civarında yaşadığı bilinmektedir. Hayatı üzerine ayrıntılı bilgi yoktur, Çorum’a bağlı Teslim köyü onun adını taşır, mezarı ve türbesi oradadır. Şiirlerinde Hz.Ali , Ehlibeyt ve Oniki İmam üzerine ve Osmanlı İran çekişmelerle ilgilenmiştir. Abdullah ERCAN’ın hazırladığı Çorumlu Şairler antolojisinde, sekiz  şiiri yayınlandı

 

TOPÇAM DEDE . Mecidözü  Dağsaray köyünde yatmaktadır.

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 

ÇORUM’DA İLÇELER

ALACA İLÇENİN ADI

İlçenin adının nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Tarihsel dönemde İlçenin adına gelince: ünlü batılı Coğrafyacı KİMBERT'in haritasında, Etonia (Etonya) olarak geçmektedir. Ortaçağda beylikler döneminde, üzerinde bulunduğu ovadan esinlenerek Hüseyin Abat adını alır.

Kiebert'in haritasında, ETONİA olarak geçen Alaca'nın isminin nereden geldiğine dair yazılı bir belge olmamasına rağmen, nesilden nesile aktarılan iki rivayet vardır:  Rivayete göre, ticaret yolları üzerinde bulunan Alaca'dan geçen bir Kervan yoğun bir sis ile karsılaşır, Kervancılar önlerini göremezler. Bu sebeple de konaklamak zorunda kalırlar. Havanın bu puslu görüntüsünden dolayı tüccarlar yöreye, ALACA adını koyarlar.

Diğer bir rivayette ise, Türkmenler 18. yüzyılda yöreye renk renk giysiler içerisinde göç ederler. Bu renk karışıklığının çokluğundan ötürü yöreye gelenler, Türkmenlere "ALACALI" derler. Daha sonra “lı” eki kullanılmaz olur ve adı ALACA olarak kalır. 14.yüzyıla ait bir belgede de Hüseyinova da aynı adı taşıyan bir köyden söz edilmektedir.

Bu günün yaşayanları yöredeki bu Köyü hatırlayamamaktadırlar. Köy küçük olduğundan, bağlı bulunduğu Hüseyinova belgelerde geçtiği halde, ALACA adından bahsedilmez. Ancak yörede vakıf sınırlarının tespit edildiği anlarda, ALACA adına rastlanmaktadır. 20.yüzyılda Hüseyinova bir yöre olarak kalırken, nahiye adını tamamlamada Alaca adına rastlanır. Gerçektende resmiyet kazanmamasına karşın, Şehrin adından 1920 yılında Alaca diye bahsedilir. Nihayet Alaca adı 1932'de resmiyet kazanır

 

ALACA İLÇESİNDE’DE İSKAN

1075 Yılında Selçuklu beylerinden Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak İlyas Bey yönetiminde Çorumlu oymağının yerleştirildiği bu topraklarda; doğudan gelen Türkler buraya yerleştirilmiştir. Mamaloğlu Ailesi Alacanın kurucularıdır. Ayhan Mahallesi eski bir yerleşim birimi olduğu için imar durumu hiç iyi değildir. Dar ve kıvrımlı sokaklarla doludur.

Şimdiki Yıldızhan Mahallesinin yeri doğuya doğru uzanan bir bataklık idi. Bu geniş alanı kaplayan bataklık zamanla kuruyarak uygun bir ortama dönüşmüştür.

Osmanlı Rus Savaşı nedeni ile iç kısma gelen Türk'ler Yıldızhan Mahallesi başta olmak üzere yerleştirilmişlerdir.  İlçenin bazı köyleri bunlardan teşekkül etmiştir. Denizhan Mahallesi biraz yüksek bir arazi üzerinde ve İlçenin güneyinde kurulmuş bir mahallemizdir. Eskiden kurulmuş bir yerleşim birimidir. Eskiden Küçüksöğütözü köyü olarak anılan yer, İlçe merkezinin bu istikamette büyümesi ile birleşmiş ve Özhan Mahallesi adını almıştır.

Günhan Mahallesi sonradan kurulmuş yeni bir mahallemizdir. Yozgat yolu ile Zile yolu arasındadır. Oldukca geniş bir alanı kaplar.  İlçenin Kuzeyindeki; Cumhuriyet mahallesi 1936 yılından sonra kurulmuş olan bir mahallemizdir. Alaca'dan Çorum istikametine doğru giderken yolun sağ tarafında bulunmaktadır. Romanya'dan 1936 yılında yurda getirilen Türk'lerden 90 Hane önceleri Çöplü, Kızıllı ve İsmailli köylerinde geçici iskana alınmışlardır. Bu insanlarında ücretli olarak usta ve işçi olarak çalıştırılmaları sonucunda Devlet iki yıl içinde her aileye bir ev yapmıştır. Çalışmaların tamamlanması ile geçici yerlerine yerleştirilmişlerdir.

Bulgaristan'dan 195l yılında gelen Türklerde Cumhuriyet Mahallesinde iskan edilmiştir. Çok az sayıdaki aile de Çöplü, Kızıllı, İsmailli Köylerinde kalmışlardır. Bu ailelerden bir kısmı daha sonra Bursa'ya gitmişlerdir.

Osmanlı-Rus Savaşları sırasında iç kısımlara taşınan Kırım Türklerinden bir kısmı İlçenin Kaleycikkaya köyünü oluşturmuşlardır. Çok az bir kısmı İlçe merkezinde yerleşmişlerdir.

Romanya’dan gelen Türklerin kurduğu yerleşim birimlerinden biri de Karnıkara Köyüdür. Akçasoku Köyünün Heyalan sonucu devlet tarafından yaptırılan iskan bölgesi İlçenin Batısındadır. Bu köy tabi afete maruz kalmaktan kurtarılarak İlçe merkezine yani sonradan kurulan Cengizhan Mahallesine yerleştirilmişlerdir. Bu yerleşim birimi iskan evleri- Afet Evleri ismi ile anılmaktadır.

Ayhan Mahallesi, Yıldızhan Mahallesi, Denizhan Mahallesi eski mahalle olmaları dolayısıyla imar durumları iyi değildi. Fakat zaman zaman dar sokaklar bilhassa 1994 yılından sonra Belediye tarafından yol genişletmeleri halkında rızası alınarak bazılarının da tepki gösterdiği de görülmüşse de yıkılan bahçe duvarlarının çimentosu kumu Belediyece karşılanarak imar durumu bir düzene konulmuştur. İmar durumu en iyi olan mahalle Günhan Mahallesidir. Bu Mahallenin sonradan kurulmuş imar Planlarının uygulandığı bir zamana rastlaması bu mahalleye bu şansı vermiştir.

İlçenin genelinde dar sokakların genişletilmesi                         

çalışmaları İlçeyi gerek görünüm açısından,gerekse rahat yaşama açısından rahatlatmaktadır İlçe Merkezinde bulunan Mahallelerin Cadde ve Sokakları 1994 yılından sonra sıcak Asfaltla kaplanmış,bir kısmı ise stabilize yoldur.

 

ALACA İLÇE’SİNİN TARİHÇESİ

İlçe merkezinde ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Ancak kalkolitik çağa kadar uzanan çevredeki Alacahöyük ile İlçe merkezi arasındaki mesafe 15 km dir. Alaca İlçesinin tarihçesi Çorum tarihinden daha öncelere gitmektedir. Sırasıyla: Hitit,Firik,Pers, Galya,Helenistik, Bizans,Anadolu Selçukluları,İlhanlı,Kadı Burhanettin beyliği ve Osmanlı dönemlerini kapsar.

Danişment Ahmet Gazi zamanında, Hüseyin Ova'da (Alaca'da) henüz yerleşme birimi yoktur. Çünkü Alaca'ya 45 km. uzaklıktaki Zile (Kazabat),Danişment Ahmet Gazi tarafından fethedilen Şehirler  arasındadır.  Hüseyinabad'a ait en eski bir vakfiye suretinde Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad denilmesidir.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından yenilgiye uğradığı 1343 Kösedağı Savaşından sonra tarihi kayıtlarda, Hüsamettin

Timürhan'ın Alaca'nın sınırları içende Mahmudiye köyü yakınlarında örenkent durumundaki Kalehisar (Karahisar) Temürlüğe yerleşerek önemli imar faaliyetlerinde bulunduğu yazılmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğuna ait tahsis defterlerinin tetkikinde "Hüseyin Abad" yada, "Hüseyin Ovası" olarak tanımlanan yörenin etkinlik arazisi olarak büyük öneme sahiptir. Yöreye damgasını vuran Türkmen Aşiretleri Dülkadirli Divanına bağlı Mamalı, Dönüşlü ve Ceritli aşiretleridir. İdari yönden 1861 tarihinde Yozgat (Bozok) sancağına bağlı iken 1894 tarihinde Çorum Sancağına bağlanmıştır.

Kurtuluş savaşı başlangıcında Yozgat’ta  patlak veren Çapanoğlu İsyanından alaca etkilenmiştir. 

 

ALACA İLÇE’NİN YERLEŞİM DURUMU

Alacanın Kuzeyinde Çorum iline 48 kilometre,güneyinde bulunan Yozgat iline 50 kilometre,batıda Sungurlu İlçesi 40 kilometre,doğuda Çekerek İlçesi, kuzey doğuda Ortaköy İlçesi ile sınırlandırılmış bir yerleşim birimidir.

Çorum-Yozgat yolu Alaca İlçesinden geçer. Bu Yol Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi arasındaki çok önemli bir ulaşım şerididir. Öyle ki uluslar arası yol da diyebiliriz. Çünkü yabancı ve Suriye plakalı çok sayıda komşu ülkelerin araçları İlçemizden geçeli gündüzlü geçtikleri görülmektedir.

İlçenin görünümü bir yayla görüntüsü vermektedir. İlçenin kurulduğu alana Hüseyin Ovası denir. İlçedeki arazi yükselişi kuzeyden, güneye geldikçe daha fazlalaşmaktadır. Çorum'dan Alaca'ya doğru ilerledikçe yerleşim alanı yüksekliği Küre köyü yakınlarında kendini hissettirir. Buradan itibaren güneye doğru kırk kilometre uzunluğunda düz bir arazi kesiti görmek mümkündür. İlçe merkezinin de içerisine alan bu düz kesit batı doğu arasında daha da uzun bir alanı kaplamaktadır. Bu ifadede yerini bulan alana Hüseyin Ovası denilmektedir.

Alaca İlçesi yüzey itibariyle güney doğuya doğru büyük yükseklikler göstermektedir. Bu kesitte yer alan Gazipaşa, Belpınar, Killik Köyleri yüksek alanlardaki yerleşim birimleridir. Güneydoğudaki en uzak ve en yüksek yerleşim birimi Altıntaş Köyüdür. Bu yerleşim birimleri genellikle yamaçlarda kurulmuş birimlerdir.

Alaca güneye doğru yüksekliği daha da artan bir görünüş arz eder. Artık buralar 1200 metre rakımlı Yozgat iline yakın yerlerdir. Güneyde Yenice, Karnıkara oldukça yüksek yerleşim birimleridir.

Alaca İlçesi batıya doğru fazla bir yükseklik arz etmez. Sungurlu’ya yakın yerleşim birimlerinde İlçe merkezinden bile daha az bir ova görüntüsüyle uzanmaktadır.

Alaca İlçesi Kuzeydoğuya doğru yüksekliği düşerek devam eder. Akarsuların bu istikamette güneyden kuzeye doğru akması en bariz göstergesidir.

Alaca İlçesi kuzeye doğru gidildikçe yüksekliğinden kaybeder. Küre köyünden itibaren yükseklik Çorum'a doğru düşüş göstermektedir. Buralardaki yerleşim birimleri düz topraklar üzerinde iskan etmişlerdir.

Alaca İlçesi doğuya doğruda önemli yükseltiler gösterir. Körpınar Köyü Küçükdona köyü Büyükdona köyü,Gerdekkaya köyü, Beşiktepe köyü İlçe merkezinden oldukça yüksek yerleşim birimleridir.

Alaca çayı en önemli en önemli akarsuyudur. Birkaç derenin suyunu alarak Çorum Çat suyuna karışarak Yeşil Irmağa dökülür. İlçenin içinden Çekerek ırmağının kolu olan Büyük Özçayı geçmekte idi. Devlet Su işlerince çayın yatağı değiştirilerek şehrin kenarına alınmıştır. Sulama amaçlı  Atatürk, Bozdoğan; Çatak, Çopraşık, Geven, Gökhöyük, Sarı Süleyman, Seyyitnizam, Sincan, Soğucak, Örülükaya göletleri ile Çorum’un en çok göleti bulunan İlçesidir. 

 

ALACA İLÇE HAKKINDA KISA BİLGİLER

Alaca;1919 tarihinde İlçe statüsüne kavuşmuştur. Çorum iline 48 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

İlçenin İklimi yarı kurak bir iklimdir. Yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve yağışlıdır.

Çorum İline bağlı Alaca İlçesi Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği yerde yer alır. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan yol ağı üzerinde Yozgat -Çorum; Sungurlu-Zile Karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır.

Arazinin topografı yapısı düz yayla karakterindedir. Fazla engebe yoktur.

Toplam yüz ölçümü 1.371 Km2 dir. Deniz seviyesinden 930 metre yükseklikte bulunmaktadır. İlçenin nüfus yoğunluğu %44 olup; Alaca İlçesinin 1997 nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre toplam: 50.831 olup, 23.216'sı şehir merkezinde,27.615'i ise köylerde oturmaktadır.

İlçeye bağlı bucak ve kasaba yoktur. 100 köyün en küçüğü 18 nüfuslu olan Küçükcamili, en büyüğü de 2.100 nüfusu ile Çopraşık köyüdür. Belediye olma hakkı kazanan Köylerimiz ise Alacahüyük,Çopraşık ve Büyükhırka köyleridir. Köylerin nüfus ortalaması 276'dır. Ana dil Türkçe olup, başka dil konuşulmaz.

Alaca İlçesine bağlı yerleşim alanları bu bölümünün ileri kısmında bulunmaktadır. Alaca merkezinde 7 mahalle vardır.

Alaca’nın ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır. Turizm gelirleri de İlçeye önemli katkıda bulunmaktadır.

İlçenin 630 kilometre karesine hububat,127 kilometre karesine baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ile diğer tarım ürünleri yetiştirilir.

Alaca topraklarının 119 kilometre karesini ormanlar kaplar.

22.500 büyükbaş hayvan ve 38.160 küçükbaş hayvan beslenmektedir

 

BÜYÜK GÜLLÜCEK

Merkez İlçeye bağlı Alacahöyük’ün 15 km. kuzeyinde olup, Kalkolitik Çağı temsil eden en önemli merkezlerdendir. 

 

ESKİYAPAR ÖRENYERİ

Alaca İlçesi’nin 5 km batısında, Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük, Boğazköy’ün 25 km.  kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 km. güneydoğusunda yer almaktadır. Eskiyapar’da ilk kazı çalışmalarında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi adına Raci TEMİZER başkanlığında 1968 yılında başlamış olup, çalışmalar 1983 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren ara verilen çalışmalar daha sonra 1989-1991 yılları arasında Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında devam ettirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda höyük’te kesintisiz bir yerleşimin olduğu tespit edilmiştir.

Höyük’te Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve iki safhalı Hellenistik dönemine rastlanılmıştır.

Höyük’ün kuzeydoğu ve batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk Çağı şehir surunun temelleri bulunmuş, dikdörtgen planlı, avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyük’ten  farksız olarak, Hitit üslubunda inşa edilmişlerdir. Höyük’ün güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan Eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir. Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.

Höyük’te Hitit tabakaları altında yer alan Eski Tunç Çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda, bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir

 

defineye rastlanılmıştır. Gümüş vazolar, Suriye şişesi, gümüş merasim baltası, değişik tiplerde altın iğne, boncuk, küpe ve bileziklerden oluşan define, bir taraftan Alacahöyük, Kültepe, diğer taraftan Truva, Poliochni ve kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup, bu buluntular Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

Halen burada araştırmalara devam edilmekte olup; Anadolu Medeniyetlerini Araştırma Evi kurulmuş olup,müzecilik için Eğitim Merkezi olarak hazırlanmıştır.   

 

KALINKAYA

Alacahöyük’ün 5 kilometre kuzeyinde bulunan Kalınkaya köyü,köylülerce kaçak kazılar neticesinde buranın önemi anlaşılmış, Anadolu Medeniyetleri Müzesince 1971-1973 tarihleri arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.

Çorum bölgesinin şimdiye kadar araştırılmış ve bulunan Kalkotik Çağına, mimari ve küçük eserler bakımından yeni bulgular ilave edilmesi için önemli bir alandır. Köylüler tarafından tahrip edilmeyen Eski Tunç Çağına ait mezarlığın Anadolu’da ölü gömme

adetine küp mezar,taş sanduka mezar dan başka pişmiş lahit mezar tipi burada görülerek literatüre eklenmiştir. Bu yerin üst tabakalarında bulunan Eski Hitit Çağında ufak bir karakol görevi yaptığı kanaati hasıl olmuştur.

1974 tarihinde kazısı yapılan Dedenin Sivrisi adlı tümülüsü,Helenistik Çağ buluntuları  çıkartılmıştır. Buradan çıkartılan pişmiş toprak lahit halen Alaca Höyük Müzesinde,Eski Tunç Çağı Mezar Küpleri ise Eskiyapar Anadolu Medeniyetleri Araştırma Evinde teşhir edilmektedir.

 

PAZARLI

Alacahöyük’ün 29 Km. doğusunda ve Alaca İlçesine bağlı Çikhasan köyündedir. 1936 ve 1938 tarihlerinde yapılan  kazılarda;burada Kalkolitik Çağdan itibaren iskanın varlığı tespit edilmiş olup, özellikle Frig sanatı için önemli bir merkezdir.

Frig devrine ait sitilize figürlü levhalar mozaikler Ankara Arkeoloji Müzesinde , kaplar Çorum ve Alacahöyük müzesinde sergilenmektedir.   

 

HÜSAMİYE MEDRESESİ

Çorum’un Alaca İlçesinde Karahisar Temürlu denilen köyde 665-1266 tarihinde Hüsameddin Timur’un bu medreseye yaptırdığı vakfiyede bu köyün

 

 

eski yerinde yaptığını,bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medreseye de arazileri ile vakf ettiği anlaşılmış oluyor. Bugün Hüsamiye Medresesi ve Hamam Harabesi Kale kalıntıları bulunmaktadır.

Bu tarihlerde Devecioğlu Çorum ve Osmancık’ı nüfus bölgesine ilhak etmekle Karahisar’da yaptırdığı bu büyük eserle beraber burasını da yaptırdığı ve yine; 1363 (H.765) tarihli Hüsamettin Bey'e ait olan Vakfiye suretinde Gerdekkaya'ya hududu, Hışır (Köy Muhtarlığınca 1998 yılı içerisinde değiştirilen Yeni ismi Bağazici Köyü) boğazından Dere Kayayı Deresine kadar olan bölge ile uzun belek, Gökören köyünün tamamı (Yağlıçal) köyünün tamamının vakfa ait olduğu söylenir.  Tabu oğlu adındaki kişiye ait düzenlenmiş bir vakfiye suretinde Kalehisar (Karahisar) Temürlüde Hüsamettin Medresesine bu Kasabadaki baki dükkanlar ve Malikhanelerin olduğu kayıtlıdır ve yine 1362 (H.764) tarihli Sücaatdin bin Taybu'ya ait "ücret'i Şer'iyyede" ise Sincan,Yenice köylerindeki Çiftliğini Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad'ın Kızkaraca'lı Divanın hepsini ve acemi ve Gerdek köylerinin dörtte birini Alacalılar Karyesinin (Köyünün) yarısının arazilerini Vakfettiği yazılıdır.     

BAYAT İLÇESİ

ADINI NEREDEN ALMIŞTIR?

Bayat kelime olarak Hüdavent ve Tanrı anlamına gelir. Türkiye, Azerbaycan ve Türkistan Türkleri'nin ataları olan Oğuz ya da Türklerin ilini meydana getiren 24 boydan biri olup, kendilerini Türkmenler'in en soylusu sayarlar. İlçemiz Bayat adını Oğuzların 24 boyundan birisi olan Oğuz Han'ın büyük oğlu Gün Han'ın Kayı'dan sonra ikinci oğlu olan Bayat'tan almaktadır.

Bayat Boyu Anadolu'da Azerbaycan ve Türkistan'da yayılmıştır. Ananeleri gereği yerleştikleri birimlere diğer Oğuz Boyları gibi kendi Boylarının ismini vermişlerdir.

Divan-ı Lugat-ı Türk'de Bayat'ın Bay at kök ve eklerinden oluştuğu; Bay:Zengin ve servet sahibi olan, At: Ünvan,lakap anlamına geldiği ve Bayat'ın Bay At tan oluştuğu belirtilmektedir.

Bucak ve İlçe Oluşu :  Birinci Dünya Savaşı sonrası, o yıllarda Çorum Sancağına bugün ise Çankırı’ya bağlı Alagöz’e nahiye (bucak) teşkilatını kurmakla görevlendirilen bir heyet Alagöz’e geçerken Bayat eşrafınca misafir edilirler.

Bucak Teşkilatının Bayat’a kurulmasını ısrarla isterler ise de görevliler Alagöz’e giderler. Ancak bir süre sonra bizce bilinmeyen sebeplerden ve belki de Bayat eşrafının sıcak ilgisi ve ısrarlarına karşılık nahiye teşkilatı Alagöz’den Bayat’a taşınır. Cumhuriyet döneminde 40 yıl kadar Çorum’un İskilip İlçesi  Alagöz Nahiyesi olarak anılan Bayat 01 Nisan 1958 tarihinde İlçe Merkezi oldu.

 

 

BOĞAZKALE İLÇESİ

BOĞAZKALE

BOĞAZKALE İLÇESİ HAKKINDA BİLGİLER

            Sungurlu ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken 4 Temmuz 1987 tarihinde bölgenin turistik durumu göz önüne alınarak ilçe yapılmıştır.

            Çorum iline 83 kilometre uzaklıkta olup;Sungurlu-Yozgat arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 260 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 1020 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu % 43 olup,10,344 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 2,189’u ilçe merkezinde,8155’i Boğazkale ilçesine bağlı yerleşim yerlerinde yaşamaktadırlar.

            Boğazkale ilçesine bağlı yerleşim alanları ileriki sayfalarda gösterilmiştir.

            Boğazkale merkez ilçede üç mahalle bulunmaktadır. Boğazkale ilçesinin ekonomisi tarım ve turizm gelirlerine dayanmaktadır.

 

BOĞAZKALE BELEDİYESİ:

1967 tarihinde belediye kurulmuştur.

BOĞAZKÖY ÖREN YERİ

Çorum Boğazkale (Hattusa), Çorum’a 82 km. güneybatısında bulunmaktadır. Ankara’ya uzaklığı 208 km dir. Hitit Devletinin merkezinde bulunan Boğazkale (Hattusa)  Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda olup, ovadan 300 m. yükseklikteki yükseltinin üzerinde olup, etrafı kuzey ve batısında derin yamaçlar bulunmaktadır. Şehir kuzeye bakan kısmı açık olup, diğer kısımları surla çevrilidir.

İlk kez 1834 yılında Charles Texier tarafından burası bulunarak dünyaya tanıtılmıştır. Sonra ise Hitit devleti arasında bir bağ kuran Sayce’dir. Bu kalıntılarla ilk kez 1882 de Carl Human, Otto Puchstein’le beraber Boğazköy’e gelir ve toplu bir plan çalışması yaparlar. Halen Pergamon müzesinde bulunan Yazılı Kayanın kalıplarını da çıkartırlar. 1893-1894 yıllarında E. Chantre ilk test kazısını gerçekleştirir. ÇORUM

 

1906 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi adına  Makridi ve H.Winkler  O. Puchstein tarafından sistemli kazılar başlatılir. 1932 yılında ise Atatürk’ün direktifi ile Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Kurt Bittel  sistemli kazılara başlanır. II. Dünya Savaşı sırasında bir süre kazılara ara verilir.  1978 yılına kadar çalışmalara kazı başkanı Kurt Bittel tarafından devam edilir. 1978 –1993 yılları arasında da kazı başkanı olarak Dr.Peter Neve yi görüyoruz, kazı çalışmaları, 1994 yılında itibaren aynı kurum adına Dr.Jurgen Seeher başkanlığında halen devam edilmektedir.

Boğazkale (Hattusa) yapılan kazılarda  M.Ö. III. binden itibaren yerleşim yeri görülmektedir. Küçük ve müstahkem yerleşmenin Büyük kale ve civarında olduğu görülmektedir.  M.Ö. 19. ve 18. yüzyıllarda Aşağı Şehir’de Asur Ticaret Kolonileri Çağı iskanına rastlanmaktadır. Bu çağa ait yazılı belgeler şehrin adı öğrenilmiş oluyor.

Hattusa’daki ilk görülen net gelişme dönemi büyük bir yangınla sona ermekte olduğu;bu yangının büyük ihtimalle  Kuşşara Kralı Anitta tarafından şehrin ele geçirmesinden sonra olması düşünülmektedir. Belgelere göre tahripten sonra yaklaşık M.Ö. 1700 yıllarında Anitta’nın lanetine dinlemeyenler tarafından yeniden yerleşime açılanmış ve 1600’lerde Hitit Devletinin başkenti olmuştur. Yeni kuruluşun sahibi tıpkı Anitta gibi Kuşşara kökenli olan I. Hattuşili’dir. Hattuşa başkent olduktan sonra şehrin gelişmesi yeni yapılaşmalar görülmekte olup, 2 km genişliğinde saray,mabet ve mahalleler ile şehir MÖ. 13. yüzyıldaki haline kavuşmuş olduğu görülmektedir .

Hattuşa’nın bu yeni gelişme döneminde imparatorluğun son yıllarında hem içte hem de dışta üç önemli Hitit Kralı etkin olmuştur. M.Ö. 1190 da ekonomik sıkıntılar ve iç karışıklıklar nedeniyle yıkılan Hitit Devletinden sonra Boğazköy 400 yıl boyunca terk ediği sanılmaktadır. Bundan sonra ilk kez Frig  M.Ö. 8.yy ortalarında yerleşmesi görülür.

Hellenistik ve Roma döneminde M.Ö. 3.-M.S. 3. y.y. Hattusa surla çevrili bir beylik merkezi görünümünde olduğu sanılmaktadır.

Bizans döneminde ise bu yerleşim alanı bir köy durumunda olma ihtimali vardır.

Yapılan kazılardan yerleşim alanının yani; Yukarı şehirde görülen yapılaşma üç ana zaman diliminde toplanabilir: Birinci dönem ilk yerleşim alanı ve surların inşaatı ile çağı diyebiliriz. İkinci dönem ise surlarda görülen ilk yıkımdan sonra yeni yerleşim yapımı ve tapınak ile beraber kentinin son biçimini almış olması dönemi diyebiliriz. Son dönemde ise bulunan yapılarda görülen yenilemeler dışında dini işlevler dışında yapılan yapılaşma başlamıştır.

Yukarı şehirde Sfenksli kapıdan; Nişantepe ve Sarıkala’ye kadar uzanan alanda çeşitli dönemlere ait bir çok mabet temeli açığa çıkartılmıştır. Tapınak planları genel karakteri, bir orta avlu ve bir dar ön mekânın bulunması ve ana mekânlardan oluşan kült odaları gurubunun yapıyı tamamlamasıdır.

Bu tapınaklarda kazılarda bulunan malzemeler ; aletler, silahlar,seramikler,kült objeler ile yazılı belgeler olarak sınıflayabiliriz.

YAZILIKAYA AÇIK HAVA MABEDİ

G. Perriot ve E. Giullaume 1962 tarihinde tarafından incelenmiştir.

Hitit İmparatorluğu’nun Açık hava Mabedi olan ve Hattuş’nın 2 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Yazılıkaya; tabi kayalıkta hazırlanmış  iki odalı ve Hitit Mimari özelliklerinin yansıtıldığı Hitit tapınağından oluşmaktadır.

Galerileri  A odası, B odası olarak adlandırılmış olup; Büyük Galeri’nin (A Odası) batı duvarı tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir. Her iki duvardaki figürler; doğu ve batı duvarlarının kuzey duvarı ile birleştiği ve ana sahnenin yer aldığı kısma doğru yönelmektedir.

Yazılıkaya, bir Hitit tapınağı şeklinde günümüze kadar gelmiştir. En Ünik Hitit anıtıdır. 

Büyük Oda; Açık hava mabedinin en kutsal kısmıdır.  Zemin kısmen levhalarla, kısmen de kayanın düz kesimiyle meydana getirilmiştir. Duvarların bazı yerlerinde adak eşyası koymak içinde oluk çukurlar vardır. Sol duvarında tanrılar, sağ duvarında tanrıça kabartmaları sıralanmıştır. Orada kutsal buluşma sahnesi yer almıştır.

Küçük Oda; Girişin iki yanında mitolojik gövdeli Arslan başlıklı yaratıklar yer alır. Odada 12 Tanrı, Kılıç Tanrısı ve Kral Tuthalila’nın kabartma tasvirleri ve adak koymak için duvarda oyuklar vardır.

BÜYÜK KALE :

Şehrin doğusunda Akropol durumundadır. Kral Şatosu kullanılan bu ünitede değişik ölçülerde resmi ve dini kapılar yok olmuştur. Burada bulunan arşiv odasında aralarında Kadeş Antlaşması metninin de bulunduğu 3 bin çivi yazılı tablet bulunmuştur.

NİŞANTEPE:

Burada Hitit mimarisinden günümüze pek bir şey kalmamıştır. Ancak; Doğuya bakan dik bir kaya üzerinde 10 satırlık Hiyeroğlif yazı ile 9 tane kralların şeceresi yazılıdır.

YENİCE KALE:

30 mt. Yükseklikteki tabi kaya üzerinde teraslama ile düzgün bir yapı alanı oluşmuştur. Buradaki yapının dış kenarları kalmamıştır.  

SARI KALE:

Yüksek kayalık üzerinde monimantal bir yapıdır. Hitit kesme taş yapılarının güzel örneklerindendir.

TAPINAKLAR

Boğazköy’de 6 tane mabet tespit edilmiştir. Son yıllarda yapılan kazılarda daha küçük boyutlu yeni tapınakları bulunmuş ve sayıları yirmiyi geçmiştir. Tapınaklarda temel ve mekan unsurları ile bazı kerpiç duvarlar günümüze kadar ulaşmıştır.

BÜYÜK MABET :

Yapı aşağı şehirde kurulmuştur. Yapı kalıntılarında kullanılan büyük boylu taşlar kalkerli granittir Bütün bir Kült alanı içine alan temenosun içinde esas kült yapısı, magazinlere, güneybatıda çok odalı büyük bir yapı kompleksi, havuz heykel kaideleri ve nefrit taşından bir sunak bulunmaktadır.

 

TARIM

Boğazkale ilçesi engebeli olmasına karşın; tarım ürünleri yetiştirilen önemli bir ilçemizdir. İlçenin bu günlerde en önemli geliri turizm ağırlıklıdır.

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere, yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

Hububat 6047

Endüstriyel bitkiler 160

Y. Baklagil 2600

Yem bitkileri 77

Nadas 2757

Bağ  394

Meyvelik 35

Sebze 40

Çayır 33

Mera 3780

Orman alanı 6165

Yerleşim alanı 545

Su yatakları -

Kayalık 2860

Toplam 25493

 

 

DODURGA

KISA TARİHÇESİ

Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1044 tarihinden önce Bodulu diye tanınan yerin ismi,Kızılkanat oğullarından Ahmet Bey tarafından Dodurga olarak değiştirilmiştir.

9 mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur.

DODURGA BELEDİYESİ

Dodurga merkezi 1964 tarihinde belediye olmuştur. Elektrik TEK enerji hattından sağlanmaktadır. 1968 tarihinde su şebekesi yapılmıştır. 1968 tarihinde imar planı yapılan ilçe gelişmeye devam etmektedir.

DODURGA İLÇE’Sİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:

Osmancık ilçesine bağlı bir kasaba iken;9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur. Çorum iline 50 kilometre uzaklıkta olup;Çorum-Osmancık ilçeleri arasında bulunmaktadır.

Yüz ölçümü 191 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 600 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Nüfus yoğunluğu %75 olup,130231 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 4,020’si ilçe merkezinde,9,211’i Dodurga ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadırlar.

Dodurga merkezinde beş mahalle bulunmaktadır.

Dodurga ilçesinin ekonomisi tarım ve Türkiye Kömür İşletmelerinde çalışanların gelirine dayanmaktadır.

Kızılırmak Dodurga Laçin sınırını oluşturmaktadır.

 

 

TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Tarım alanları daha çok Kızılırmak kıyılarında yapılmaktadır.

1996 tarihli istatistikte Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilenler aşağıdaki çizelgede verilmiştir.

Hububat 5580

Endüstriyel bitkiler 243

Y. Baklagil 45

Yem bitkileri 60

Nadas 814

Bağ 161

Meyvelik 11

Sebze 69

Çayır

Mera 2460

Orman alanı 9050

Yerleşim alanı 200

Su yatakları

Kayalık 1357

Toplam 20050

Büyükbaş hayvan sayısı 3000

Küçükbaş hayvan sayısı 2100

 

 

İSKİLİP İLÇESİ

KISA TARİHİ

           Adının “Asklephos” Sağlık ilahının adından aldığı zannedilmektedir. İskilip tarihi seyri içerisinde birçok Anadolu devletleri zamanında varlığını sürdürmüş, Helenistik çağda gelişmiş, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde önemini yitirmemiştir.1890 tarihinde Amasya Sancağına bağlanmış, bir süre Yozgat ve Ankara Sancağına bağlı kaldıktan sonra Çorum Sancağına bağlanmıştır.

 

EVLİYA CELEBİ’YE GÖRE İSKİLİP:

Selçukilerden Sultan Aleaddin fethidir. Badetıu 817 de uşerayı etrak elinden Çelebi Sultan Mehmed Han zapt etmiştir. Çünkü bu hayali eşkıyası Temur vakayii malurnesinde hep isyan edüb Temüre iltahak ve sonra nice memalik ve kular zapt eylemiş iselerse de Çelebi Mehmed Han tahriri üzere Sivas eyaletinde Çorum hakinde Aseletnal saadetteki Şeyhülislamlara has tayin olunmasına ebvabi mahsulatı cümle Şeybülislamlara vasıl olur, 150 akçelik şerif hakkıdır, Sipahi kethuda yeri yeniçeri serdarı, şehir subaşısı,şehir kethüdası vardır

 

EŞKALİ KALEİ İSKİLİP

Evce periyveste olmuş bir guhü bülendin ta zirvel alğsında burcu dendanları sengi tıraşide ile bina edilmiş müsed desiyüşşekil bir kalayı alidir. Varuşu bir dereli, bağlı, bağçeli yerde vaki olmuş olub mamur hanelerle müyezzen amma haneleri ol kadar vasi değildir. Uleması gayet kesret üzre olmağla her camide medrese ve müderrisini ve talebeden musannifini vardır. Burası zevku hava yeri olmayub ilim ve hilim yeridir. Reşid necip sıbyanı,300 kadar hafızı Kuranı ve 40 kadar mektebi sıbyanı ebcedhanı vardır. Çarşıda bedestanı yoktur. Çarşuda şair şehir çarşuları gibi müzeyyen ve muntazam değildir. Türk şehri ise de halkı umumiyetle halktan münzevidir. Hatta Murtaza Paşaya efendimizi kondurmk murad ettilerse Paşa reayasına rağmen üç gün meksederek müft ve meccanen yiyib içib,kondu göçtü

 

ZİYARETGAHLAR

Eşşeyhülkebir (Muhiddin Ül-iskilibi) aşağı şehir haricinde olub ziyarelgahı hasu amdır. Maksatı reisleri bu şehirdir. Eş-şeyh (Musluhiddin Attar) bu aziz (Akşeııseddin)’nin halifelerindendir. Keskin ve havalisinde medfun (Hamza Şami), (Abdurrahman-ü Mısıri), (Karahisarı Sahib)’te medfun (Abdürrahman-ü Mısri),(lbrahim Tennuri) işte bu dört halife Akşemseddin’in iznile halvete girip ilkin (İbrahim Tennuri) sahibi seccade olmuştur. Sonra bu Mushhiddin İskilibi pişrayı tank oldu,Bu şeyh 40,000 müride malik kutbiyde ermiş Ekmelindendir şehir içre medfun olub ziyaretgahı hassüamdır. Muhiddirı İskilibiye (Şeyh Yavsi) derler. Müeilifınden (Ali Kuşcu)nun dağmadı Ebussusud merhumun cedridir. 903 senesinde merhum olub burada defnedilmiştir.

 

İSKİLİP BELEDİYESİ

(Kaynak İskilip Belediye Başkanı Mehmet Lokum, İskilip Haber Koordinatörü Ali Arıcı, İskilip Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Şaban Balcı) Belediye Kuruluşu Cumhuriyetten önce 1872 tarihinde kurulmuştur. Şu anda Belediye bünyesinde 13 birim hizmet görmektedir. 1953 tarihinde elektrik, 1950 tarihinde de su şebekesi kurulmuş 1986 tarihinde İller Bankasınca yeni su şebekesi yaptırılmıştır. 4 adet su deposu mevcut olup çeşitli kaynaklardan ilçeye su gelmektedir, ayrıca 7 adet su kuyusundan ihtiyaç halinde su verilmektedir. İtfaiye teşkilatı 1872 tarihinde kurulmuş olup şu anda 4 itfaiye aracı bulunmaktadır. İş makineleri olarak; 4 kepçe,1 grayder,1 kanal kazıcı,l kompresör, 1adet jeneratör ile 4 damperli kamyon 5 normal kasalı kamyon, 5 traktör,1 et dağıtım ile 5 binek arabası vardır.

1973 tarihinde ilçe içe içerisinde Belediye tarafından otobüs seferleri başlatılmıştır. l948 tarihin de yapılan imar planı ihtiyacı karşılamayınca yeni imar planı 1973 tarihinde uygulamaya konmuştur. 46 Memur personeli 96 kadrolu işçisi ile 30 mevsimlik işçi çalışmaktadır. Belediye’nin kültür faaliyeti oldukça etkindir Belediye 2000 tirajlı Belediye Haber Bülteni adlı 8 sayfalık aylık yayını vardır. Geleneksel İskilip Kültür ve Tanıtım Şölenini her yıl düzenlemektedir. Belediye Kültür ve Sinema salonu vardır

 

İSKİLİP HAKKINDA KISA BİLGİLER

İskilip; Çorum’un en eski ilçelerinden birisidir.

Merkez ilçeye 45 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Kastamonu arasında bulunmaktadır.

Yüz ölçümü 1187 kilometre kilometrekaredir.

Deniz seviyesinden 720 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu %45 olup,51855 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 19709 ilçe merkezinde,32146’sı ise İskilip’e bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadırlar.

İskilip’in ekonomisi tarım ve küçük el sanatları ile ticarete dayanır.

 İskilip’in içinden geçen Meydan Çayı diğer birkaç derenin suyunu alarak Kızılırmak’a dökülür. Tarım çoğunlukla Kızılırmak çevresinde yapılır.

 

GELENEKSEL İSKİLİP KÜLTÜR ve TANITIM ETKİNLİKLERİ:

 

1988 tarihinde Geleneksel Yağlı ve Karakucak Güreşleri” olarak düzenlenen

1991,1993 ve 1994 tarihlerinde çeşitli atlarla düzenlenmiştir. l994 tarihinden itibaren “Geleneksel İskilip Kültür ve Tanıtma“ olarak 30 Ağustos-3 Eylül arasında kültür,folklor,spor,eğlence ve yarışmalar şeklinde kutlanmaktadır.

 

ELMABELİ YAYLASI:

İlçeye 13 kilometre mesafede Tosya yolu üzerindedir. Yolu asfaltlı olan yayla, Karagöz ve Susekisi köyü civarında bulunmaktadır.1200 metre yüksekliktedir. 1977 tarihinde İskilip Belediyesi ve Köy Muhtarlığınca ortaklaşa turistik 3 katlı Motel 77 adında bir bina inşa ettirmişse de bina boş durmaktadır. Seyyar piknik masaları, ocaklar ile içme suyu bulunan yayla çam ve meşe ağaçlarıyla kaplıdır

 

İSKİLİP KALESİ:

100 metre yükseklikte bir kaya kütlesi üzerine kurulmuştur 1985 tarihleri arasında restore edilmiştir. Kalenin yapım tarihi eskilere dayanmaktadır. Kalenin Hitit döneminde yapıldığı, sonradan Frig’ler ve, Bizanslar zamanında kullanıldığı Evliya Çelebi Seyahatnamesinde: Evce periyveste olmuş bir guhü bülendin ta zirvel alğsında burcu dendanları sengi tıraşide ile bina edilmiş müsed desiyüşşekil bir kalayı alidir. Varuşu bir dereli, bağlı, bağçeli yerde vaki olmuş olub mamur hanelerle müyezzen amma haneleri ol kadar vasi değildir. Uleması gayet kesret üzre olmağla her camide medrese ve müderrisini ve talebeden musannifini vardır. Burası zevku hava yeri olmayub ilim ve hilim yeridir. Reşid necip sıbyanı,300 kadar hafızı Kuranı ve 40 kadar mektebi sıbyanı ebcedhanı vardır. Çarşıda bedestanı yoktur. Çarşuda şair şehir çarşuları gibi müzeyyen ve muntazam değildir. Türk şehri ise de halkı umumiyetle halktan münzevidir.

Hatta Murtaza Paşaya efendimizi kondurmk murad ettilerse Paşa reayasına rağmen üç gün meksederek müft ve meccanen yiyib içib,kondu göçtü”.Kalenin üç tarafı sarp kayalık olup yalnız,Kuzey Batı kısımı girişe elverişlidir Güneye bakan bir kapısı vardır. Kule burçları bulunmaktadır. 100 kişilik yeraltı zindanı mevcut olup halk tarafından doldurulmuştur. Kalenin iki tane gizli geçidi bulunmaktadır. Bu geçitlerde zamanla dolmuş kullanılmaz vaziyettedir. Kale içerisinde 30’a yakın ev mevcuttur.

  

KAYA MEZARLARI:

İskilip kalesinin Güneyinde bulunan üç adet kayaya oyulmuş mezar bulunmaktadır. Boğa başlıklı Kaya mezarı, Kayanın 3 metre yüksekliğine oyulmuş       olan mezar cephesinde bulunan iki sütununun yüksekliği 2.66 santimdir. Sütün üst başlıkları boğa şeklindedir. Sütunların üzerinde bulunan alınlıkta, iki adet karşılıklı uçar vaziyette kanatlı eros kabartması bulunmaktadır. Eyvanı 3 metre olup 4.75 X1.40 ölçüsündedir. Mezar odası 0.80X 0. 80 ebadında bir kapı girişi vardır. Mezarda 2 ölü sediri bulunmaktadır.

Boğa Başlıklı mezarın 100 metre Batısında diğer iki kaya mezar bulunmaktadır. Üst üste olan bu mezarların alttaki mezarda ölü sediri bulunmamaktadır. Üste bulunan mezar ise iki sütunlu üçgen alınlığı bulunmaktadır. İçerisinde ölü sediri vardır

  

 MAĞARALAR;

İlçe Merkezinde; iki adet mağara girişi bulunmaktadır. Kaleye giden  gizli yol olduğu zannedilen bu mağaralar toprakla doludur.

  

KAYAMAKANI PINARI:

2 kilometre dışarısında bulunan Kayma kam Pınarı olarak bilinen yerin yakınlarında bulunmaktadır Mağara’nın ağzı çaya bakmaktadır. Mağara girişinde iki koridora ayrılır. Birisi 50 basamaklı taş merdivenle çıkılarak mağaranın bulunduğu kayanın üzerine çıkılmaktadır, ikinci koridor ise 30 metre sonra zamanla kapanmıştır,halk arasında söylenen,bu koridorun 3 kilometre uzunluğun da olduğu ve ilçe merkezinde bulunan kaleye ulaştığı rivayeti vardır.

  

 DOĞANGİR KÖYÜ YOLU ÜZERİ:

Mağara girişi 50 metre yükseklikte bulun maktadır.Mağara giriş kısmında çeşitli figürler görülmektedir. Bu mağaraya ait olduğu zannedilen aydınlatma pencereleri vardır. Ayrıca mağaranın üst tarafında 10 adet mağara gözükmektedir. Bu mağaraların tamamı şimdiye kadar araştırılmamıştır.

 

 

KARGI

KARGI İLÇE’Sİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:

Kargı 1396 tarihinden bu güne kadar ilçe olduğu bilinmektedir. Çorum İline 105 kilometre uzaklıkta olup Osmancık- Kastamonu arasında bulunmaktadır.

Yüz ölçümü 1.277 kilometre karedir.

Deniz seviyesinden 450 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Nüfus yoğunluğu yüz de 23 olup, 26.882 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 5.776’sı ilçe merkezin de 21.106’sı Kargı İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.

Kargı İlçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Kargı Merkez İlçede 5 mahalle bulunmaktadır.

Kargı ekonomisi tarım, hayvancılık ve orman ürünlerine dayanmaktadır. 121 kilometre kare sinde hububat,25 kilometre karesinde baklagiller,yem bitkileri  ve sanayi bitkileri ve diğer tarım ürünleri yetiştirilir, 13.717 büyükbaş ve 32.850 küçükbaş hayvan beslenilmektedir.Kargı İlçe topraklarının 659 kilometre karesini ormanlar kaplar.

Kargı İlçesinin içerisinden geçen Kızılırmak kenarlarında çeltik üretimi yapılmaktadır.Sulama amaçlı Aksu ve Gökdoğan göleti vardır. Pirinç’i,bamyası ve tulum peyniri meşhurdur.

KISA TARİHÇESİ

Kargı ilçesinin tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmaktadır.İlçenin eski adı Taşlı köydür. Söylentileri göre: Sinan Paşa Çaldıran seferine giderken ordusuyla uğradığı Taşlı köyde halk tarafından Kızılırmak kenarında yapılan kargı silahıyla karşıladılar. Sinan paşa Taşlı köy halkını ellerindeki kargı yüzünden merhaba Kargılılar diye selamladığından ilçenin ismi Kargı olarak kaldığı söylenilmektedir.Sinan Paşa savaş dönüşü İstanbul’a gidince,saray iradesiyle Kargıya bir Müdür ile Tapu Memuru göndertmiştir.Kargı 1936 tarihinde ilçe olmuş ve Kastamonu’ya bağlanmıştır. 1953 tarihinde ilçe Kastamonu’dan alınarak Çorum’a bağlanmıştır.

 

KARGI BELEDİYE HİZMETLERİ

Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulduğu bilinmektedir. 1953 tarihinde TEK enerji hatlarından elektrik almaktadır. Şehrin içme suyu şebekesi 1949 tarihinde başlanılmış, 1951 tarihinde şebeke tamamlanmıştır. 1966 tarihinde ek tesisler yapılmıştır. İtfaiye teşkilatı bulunmaktadır. 1946 tarihinde ilçe imar planı yapılmış, 1966 tarihinde yeniden düzenlemiştir. 1963 tarihinde fenni mezbaha yapılmıştır.28.Şubat 1997 tarihinde mektupla bilgi istenmiştir.Cevap gelmedi.

 

MİHRİHATUN CAMİİ VE HAMAMI

1973 Çorum İl Yıllığı’nda bulunana bilgiler: Kargı ilçesi Karakise köyünde bulunmaktadır. IV.Sultan Murad’ın Bağdat seferinden dönüşünde ailesi Mihri Hatun Kargı’ya bağlı Karakise köyünde hastalanarak ölmesi üzerine adını sonsuzlaştırmak üzere yaptırılmıştır.

 

Mihrihatun Hamamı: Osmanlı Sultanı IV.Murad tarafından yaptırtılmıştır. Mihrihatun Camisi ile aynı zamanda ve aynı amaçla yapılmıştır.

 

PANAYIRI:

Tarihi eski zamanlara kadar gitmektedir. İlçede üretilen pirinç ve bamya hasat sonunda yapılmaktadır. Sportif faaliyetler ve eğlence ağırlıklıdır. Ekim ayının son haftasının ilk günü başlar 7 gün devam eder.

KARGI BELEDİYE PARKI VE GAZİNOSU:

İlçenin içerisinde bir parkı vardır.

HACIHAMZA HANI:

İlçe eski kervan yolu üzerinde bulunduğundan sadece duvarları kalan bir han harabesi mevcuttur.

 

HACIHAMZA KALESİ:

Hacıhamza’nın ilk çekirdeğini teşkil eden kale yer yer yıkılmış surlarla çevrilidir. Kale ve içinde bulunan kültür varlıkları 16.yy. Osmanlı dönemi eserleridir.

 

ABDULLAH YAYLASI:

İlçenin 26 kilometre Güney Batısında 1450 metre yükseklikte bulunur. Özel araçla gidilebilinir. Yaylada, elektrik, telefon, piknik alanı, çadırlı kamp alanı bulunmaktadır. Her yıl geleneksel olarak yapılan Kargı Panayırına katılan sanatçılara burada halk konseri verilmektedir.

 

 

 

EĞRİÖNÜ YAYLASI:

İlçenin 21 kilometre Kuzeyinde  1400 metre yükseklikte bulunur,özel araçlarla gidilebilinmekte olup,85 kadar yayla evi evi vardır. Yaylada Aksu ve Gökçedoğan göletleri bulunmaktadır.

 

 TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

Hububat 12175

Endüstriyel bitkiler 456

Y. Baklagil 162

Yem bitkileri 1907

Nadas 5719

Bağ 87

Meyvelik 21

Sebze 273

Çayır 500

Mera 1377

Orman alanı 65899

Yerleşim alanı 2273

Su yatakları 17

Kayalık 31040

Toplam 134306

 

 

LAÇİN

Çorum Alaca bölgesinde başlayan isyanı bastırmak üzere görevlendirilmiş olan Abbasoğlu Hacı Ömer Paşa isyanı bastırdıktan sonra buraya yerleşir. 1835 yılında vefat eden Abbasoğlu Hacı Ömer Paşa  Büyüklaçin köyüne defnedilir.

Bölge Kırk dilim  savaşı sonrası Osmanlı Devletine bağlanmıştır.

1950 yılında Bulgaristan muhacirlerinden 28 aile buraya yerleştirilir. Daha sonra gelenlerle bu ailelerin sayısı 50 yi aşmıştır.

            20 Mayıs 1990 Büyüklaçin ve Küçüklaçin köylerinin birleştirilerek ilçe olmuştur.

LAÇİN  İLÇESİ MAĞARALAR VE KAYA MEZARLAR

Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp ve kayalık derin bir vadi içerisinde, bir kaya bloğu üzerinde yapma bir mağara mezardır. Helenistik döneme ait olan Komutan İkezios’a ait kaya mezar, çay seviyesinden 65 metre yükseklikte olup Kızılırmak vadisine bakan podyum 8 basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Mezar kapısı üzerinde “İkezios” yazısı

bulunmakladır. Mezar odası kare planlı olup, girişin sağ ve solunda nişler bulunmaktadır.

 

LAÇİN HAMAMI

       İlçede bulunan hamam harap olmuştur. Hamamın yerinde 4x4 ebadında üstü açık bir havuz vardır. Suyu soğuktur.

 

 

MECİTÖZÜ 

 

İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER

 

1868 tarihinde ilçe olmuştur. Çorum iline 36 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Amasya arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 942 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 680 metre yüksek bulunmaktadır.

Nüfus yoğunluğu yüzde 37 olup, 31.997 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 6.282 ilçe merkezinde, 25.715’i Mecitözü ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Mecitözü ilçesi’ne bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Mecitözü Merkez ilçede  8 mahalle bulun maktadır.

Mecitözü İlçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayan maktadır.

Mecitözü Çayı;Kırklar dağından doğarak Mecitözü ilçesi yakınından geçerek 

Amasya topraklarına girerek Çorum Çat suyu ile birleşir. Çekerek ırmağı; Ortaköy ilçe topraklarının az bir kısmından geçer ve Amasya ili topraklarına girer. Sulama amaçlı Gökkaya göleti ile yapılmakta olan Hüyük göletleri vardır.

 

 

KISA TARİHÇESİ

Merkezi Avkat köyü civarında iki tepenin düzce olan sırtların da kurulu bulunan Mecitözü ilçesi bulunuvkat’lı oğlu Hacı Ali ağaya nisbeten Hacıköy denilmekte meşhur olmuştur . Gümüş Hacıköyden ayrı tanınması için Avkat Hacıköy denilmektedir. Mecidözü, Taunözü ve Varay adlı üç kazadan oluşur.

 

MECİTÖZÜ BELEDİYESİ

1892 tarihinde kuru 1941 tarihinde TEK elektrik  enerji hattına bağlanmıştır. l940 tarihinde ilçe imar planı hazırlanmış,1968 tarihinde plan yeniden düzenlenmiştir.

 

 

OĞUZLAR


1965 tarihinde İskilip İlçesine bağlı bulunduğu zamanda kurulmuştur. Oğuzlar elektriği TEK hatlarından almaktadır. Su dağıtım şebekesi 1973 tarihinde tamamlanmıştır.

OĞUZLAR İLÇESİNE AİT KISA BİLGİLER
İlçe, İskilip İlçesine bağlı Karaviran adı ile bir köy iken 1950’lerde adı Karaören olarak değiştirildi ve 1964 yılında Belediye teşkilatı kuruldu. 1990 yılında Oğuzlar adıyla ilçe kurulmuştur.
Çorum iline 84 kilometre uzaklıkta olup Çorum - İskilip arasında bulunmaktadır.
Yüz ölçümü 121 kilometrekaredir. Deniz seviyesinden 650 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu yüzde 84 olup,110724 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 5.828 ilçe merkezinde, 5.896’sı Oğuzlar ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.
Kızılırmak Oğuzlar-Laçin İlçelerinin sınırını oluşturur.
Güneyi Kızılırmak, doğusu ve batısı yüksek dağlarla çevrili Oğuzlar (Karaviran), tarihi adı ile Karabörk Divanı, Kızılırmak’a doğru uzanan bir vadi içinde, çıkışı olmayan bir cebi andırmaktadır.

 

CAMİLER

BİRATLI CAMİİ:

Hacı Hacı Ahmed Ağa tarafından 1888 tarihinde yaptırılmıştır.

 

ÇARŞI CAMİ:

Çarşı camii;Karaören’de Hacı zade Ali Ağa tarafından 1810 tarihin de yaptırılmıştır. l975 tarihinde eski camii minaresi hariç yıkılarak, yeni bir camii yapılmıştır.

 

KARADONLU CAMİİ:

Karaören’de Ahmed Ağa tarafından 1831 tarihin de yeniden yaptırılmıştır. .

 

OĞUZLAR 100.YIL İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ  

17  Ağustos 1991 tarihinde Çeşme mahallesinde açılmıştır.

2002 tarihli istatistiklere göre ;6.841 kitap kayıtlı  bulunmaktadır. Kütüphane  Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

 

ORTAKÖY

 

ORTAKÖY İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:

Mecitözü ilçesine bağlı bir Bucak iken 1 Nisan 1959 talihin de ilçe olmuştur.

Çorum iline 60 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Amasya arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 238 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 720 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu yüzde 56 olup,13.102 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 3.360’ı ilçe merkezinde, 9.742’si Ortaköy İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.

Ortaköy İlçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Ortaköy Merkez İlçede 3 mahalle bulunmaktadır.

Ortaköy’ün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır Turizm gelirleri ekonomisine katkıda bulunmaya başlamıştır.

Çekerek ırmağı Ortaköy topraklarının az bir kısmından geçerek Amasya topraklarına girer.Sulama amaçlı Pınarlı göleti vardır.

 

ORTAKÖY BELEDİYESİ

1959 tarihinde kurulmuştur.1 970 tarihinde TEK enerji hattından elektrik alınmaktadır. İmar planı 1968 tarihinde yaptırılmıştır. Kanalizasyon ve su tesisleri yapılmıştır.

 

ORTAKÖY İLÇE TARİHÇESİ;

Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte,1224 tarihinde Sivas vilayetinin Amasya sancağına bağlı nahiye olarak kurulmuştur. Mecidözü ilçesinin 1959 tarihinde 7033 sayılı yasa ile Çorum’a bağlanmış, tarihinde İlçe olmuştur.

 

KURULUŞU

Yılmaz Arslan’ın hazırlattığı Ortaköy gerçeği anıları kitabından: Ortaköy’ün kuruluşu ile ilgili bilgi. Araköy ile Pınar köy adın da iki köy bulunmakta idi. Ortaköy bu iki köyün arasında kaldığından köyün adı Ortaköy olarak kalmıştır. Kuruluşu kesin bilinmemektedir.  Ortaköy’de 1990 tarihinde bu güne yapılmakta olan kazılar neticesin de yerleşime Hititler döneminde de açık olduğu görülmektedir.Hicri 1324 tarihinde Sivas Vilayetinin Amasya Sancağına bağlı Nahiye teşkilatı olduğu, daha sonra Çorum Vilayeti, Mecidözü ilçesi. Ortaköy Nahiyesi olduğu

görülmektedir. 7033 nolu kanun gereği,1 Nisan 1959 tarihinde ilçe konumuna geçmiştir

 

TARİHİ YERLERİ,

Ortaköy kazısı Kültür Bakanlığı’nın izniyle,Çorum Müze Müdürlüğü başkanlığını yaptığı kurtarma kazı çalışmaları 1990 tarihin de başladı. Kazı alanı, Ortaköy’ün güney batısında,tepeler arası ve Ağılönü mevkiinde yapılmaktadır,1991 tarihinde kazı kurtarma çalışma Müze Müdürlüğünce yapılırken Doç. Dr. Ayşegül Süel kazı heyeti başkanlığına atandı. Kazı çalışmalarının yeni olmasına karşın Hitit Dönemine ait büyük bir yapının bir bölümü açığa çıkartılmış durumdadır. Yapının temel duvarları yer yer iki metreyi bulmaktadır 2000’e ulaşan tablet açığa çıkartılmıştır. Hitit dönemine ait az sayıda da olsa pişmiş topraktan çanak,çömlek ve obsidyen, bazalt gibi taşlardan üçgen nesneler, hiyeroglif  mühür baskıları,çeşitli madenlerden süs eşyaları ve Roma devri mezarlardan sikkeler,pişmiş topak ve cam kaplar gün ışığına çıkartılmıştır. Kazılarda çıkartılan eserler Çorum Müzesi’nde sergilenmektedir.

Hitit imparatorluk dönemine tarihlendirilen büyük boy taşlardan yapılmış mabed-saray kompleksi ile bu binanın 150 m. güneydoğusunda yine aynı teknikte yapılmış üzeri kerpiç örgülü depo odaları olarak tanımlanan ikinci mekan daha ortaya çıkartılmıştır. Hitit İmparatorluk dönemi binaları içinde ise Roma dönemine ait taş sanduka mezarlara da rastlanılmış olup, bu mezarlar belli bir yerleştirme planında değildir ve mezarlarda birden fazla gömüye de bulunmuştur.

Kazı çalışmaları sonucunda mabet-saray kompleksi içinde Hitit tarihine ve kültürüne yeni yerleşim birimlerinin bulunacağı ümit edilen 3000 i geçen çivi yazılı belgeler ihtiva eden Hitit arşivi açığa çıkartılmıştır.

Anıtsal ilk kazı yapılan bina'nın 160 m. kadar güney doğusunda bir bina daha tespit edilmiş olup;1995 yılından bu güne yapılan kazıda bu binanın içerisinde üç ambar açığa çıkartılmıştır. Altmışın

üzerinde bulunan küplerde yiyecek ve içeceklerin depolandığı tahmin edilmektedir.

 

KYBLE KAYA KABARTMASI:

Ortaköy’ün İncesu köyüne bir kilometre uzaklığında Çekerek ırmağı kıyısındaki kayalara oyulmuştur,345 santimetre yüksekliği. 150 santimetre genişliği ve 33 santim derinliğinde bir tanrıça cepheden rölyef bulunmaktadır. Rölyef karşı dağda bulunan akrapol’e  bakmaktadır. M.Ö.II .yüzyıla ait Bergama heykeline benzemektedir.

 

AKRAPOL:

İncesu köyünde Çekerek Irmağı kenarında bulunan  kaya kabartmasının karşısında yaklaşık 1100 metre uzağında dır Akropol’de az miktarda kalıntı taş kalmıştır

 

KAYALARA OYULMUŞ MAĞARA:

İncesu köyüne üç kilometre uzağında Akropol’ün kenarında Kyebele kabartmasının karşısındadır. Kaya yaklaşık 300 metre kadar oyulmuştur. Mağaraya 468 basamakla inilmektedir. Mağaranın sonu kapalı olduğundan nereye gittiği bilinmektedir. Kaya mezarı olması ihtimali vardır.

 

DAMLATAŞ MAĞARASI:

Aşdavul köyünde bulunmaktadır.Dikit ve sarkıtları bulunmaktadır.

 

HÖYÜKLER:

Ortaköy Asar köyünde mağara bekleme kulesi,ağyar mahallesi  yolu üzerinde kaleden ırmağa inene merdivenler. Kızılhamza köyü ve Esentepe yolu üzerindeki höyükler,Helenistik devrine ait kalıntılardır.Halen araştırma yapılmaktadır.

KOCA SULTAN; Aşdağul Kasabası ile İncesu köyü arasında Hıristiyanlığın ilk devirlerine ait kilise kalıntısıdır. Tarihi eser kaçakçıları kiliseyi tahrip etmişlerdir.

FIĞLA TEPESİ: yuğ höyüğün kuzeybatısında ve Ortaköy'ün batısında Fığla tepesi yer alır. 250metre çapı ve 25 metre yüksekliği vardır. Bugün üstü tamamen ağaçlarla kaplıdır.üzerindeki düzlükte bir kale iç mimarisinin büyük yapılarını gösteren taş temeller gözlenmektedir.

HOCA SULTAN: Hıristiyanlığın ilk devirlerine ait bir kilise kalıntısıdır. Fakat tarihi eser kaçakçıları tarafından harap edilmiştir.

KIZILHAMZA HÖYÜK: Kızılhamza köyünün orta yerinde binalarla çevrili vaziyettedir. Höyük yüzeyinden eski tunç çağı ve demir devrine ait

parçalarda toplanmıştır. Höyükten kurşun bir figür ve höyüğün karşı yamaçlarında klasik çağa ait mezarlardan çıkan tam bir kap Çorum müzesine teslim edilmiştir.

YUĞ HÖYÜK: ilçenin 4 kilometre güneyinde yer almaktadır. Höyük 20 metre yükseklikte ve 100 metre çapındadır. Höyük yüzeyinden bir II.bin seramiği ,demir devri ve klasik çağa ait parçalar toplanmıştır.

 

 İNCESU KANYONU

Ortaköy İlçesi İncesu köyü sınırlan İçerisinde yer alan ve yöre halkı tarafından Uzungeçİt ismi verilen İncesu Kanyonu 12 km uzunluğundadır.

Antik adı Scylax olan Çekerek Irmağının geçtiği kanyonun her iki yanında yükselen kayalar üzerinde Hellenistik Döneme (M.Ö. 2.yüzyıla) tarihlenen duvar kalıntıları, halk tarafından mağara olarak adlandırılan merdiven basamaklı su sarnıçları, ahşap hatıl oyukları vardır

 

TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

Hububat 9080

Endüstriyel bitkiler 694

Y. Baklagil 1710

Yem bitkileri 126

Nadas 2169

Bağ 241

Meyvelik 100

Sebze 440

Çayır 30

Mera 1532

Orman alanı  7000

Yerleşim alanı 500

Su yatakları 10

Kayalık 568

Toplam 24200

 

OSMANCIK

OSMANCIK İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:

Osmancık İlimiz Çorum İlinin en eski ilçelerinden birisidir. Çorum iline 59 kilometre uzaklıkta olup Çorum - Kargı ilçesi arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 1187 kilometre karedir.Deniz seviyesinden 410 metre yükseklikte bulunmaktadır.Nüfus yoğunluğu yüzde 37 olup, 52.289 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 21.490 ilçe merkezinde, 30.799’u Osmancık İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Osmancık ilçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir.

Osmancık Merkez ilçede 18 mahalle bulunmaktadır. İçenin ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır.Karadeniz’i -İstanbul’a bağlayan transit yol üzerinde olması günübirlik turizm gelirleri ekonomisine katkıda bulunmaktadır. 171 kilometre karesinde hububat,30 kilometre karesin de baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ve diğer tarım ürünleri yetiştirilir,19A54 büyükbaş ve 41 .430 küçük baş hayvan beslenilmektedir.Osmancık ilçe topraklarının 879 kilometre karesini ormanlar kaplar.Kızılırmak Osmancık ilçesinin içerisinden geçer

 

EVLİYA ÇELEBİ’YE GÖRE OSMANCIK;

Bazı tevarih Osmancık burada doğdu, bu kaleyi de zemanı emaretinde bina etti derler. Sonra bu keleyi tevaifi ederek elinden 795 tarihinde Yıldırım Beyazıt Han fethetmiştir. Çorum sancağı hakanide ve voyvodalıktır.110 akçalık kazadır. Mamur nahiyeleri vardır.

Serdarı,kethüda yeri var,nakibi,Müftüsü yoktuyanı pek az,bağ ve bahçesi çoktur. Kalesi Kızılırmak kenarında cenabi şarkisinde olup cisni azim ile ubur olunur.Nehre kargir bir yalçın kaya üzere şeddadi bir binayı metin hısnı hasindir.Dairen madar cürmü 800 adımdır. Şekli murabbada yekpare bir kale olub bir demir kapısı var. Gayet bala olduğundan içine girmemiz müyesser olmadı. Amma taşra varuşu bin kadar bağ ve bahçeli kari tarzı kadimi etrak evlerdir. Cümle tahta ve toprak örtülü mamur evlerdir ‘Yedi mahalle ve yedi mihrabtır. Dükkanları azdımma yene her şey mevcuttur.10 hanı vardır. Irmak kenarında bir küçük hamamı vardır.Suyu dolap ile Kızılırrnak’tan çekilir. Şehrin üç tarafı kumsaldır asla çamur olmaz, havası şiddetli har üzere olub leziz üzümü olur. Kumsallığından arzında gebre namında bir guna meyve hasıl olur ki sirke ile turşu ederler. Gayet nefistir Bu şehirde turşu meşhuru afak olmuştur. Cümle evleri fakiranedir. Halkın dahi fukarai Bektaşiyandır. Zira bu şehri canibi garbında bir mürtefi şeyh Bektaşiyan meftundur. Evsafı ziyaretgahı Koyun Baba; Hacı Bektaşi veli’nin halifesidir. Merhum olduğunda buraya defnedilmiştir. Sonra hazreti Sultan Beyazıt Veli azizi Leyle-i Kadirde vakrasında görüp vasiyeti aziz ile kabri şerifi üzre bir kubbeyi ali bir camii şerif dervişanızişan için bir mihdan saray,bir darüt-ta’am ve darülz-ziyafe, ayende ve revende için bir mihman saray, nice müteaddit hücrelerle mutbak,kiler yaptırmış.Bu hayratı ve hasenatı serapa kurşun ile örtmüştür,gayet memur bir binayı ali olup bir fersahlık yerde gömgök derya gibi kurşunlar temevvüç eder. Kubbeyi pür envarının alemi şulesinden insanın gözü harelenir. Mutbahında nimeti şebiruz eksik değlldir. Koyurı Baba lakabiyle tesmiye olunmaları na sebep,Hacı Bektaş ile Horasan’dan ta Ruma gelinciye kadar şebiruz 24 saatte bir kere koyun gibi meleyişi imiş ki bu hareket aynı saate asla tehalüf etmezmiş. Bundan başka nice vakayi varmış.Cümle Bektaşiler beynel-hak mezmumdur.

Lakin bu Koyun Baba fukarası koyun ve kuzu gibi melerler.Halim,selim,haluk,arifbilah, sünnet ve cemaatten mussalli ve mütedeyyin adamlardır.Hülasa  vakaa seyahatimiz çok değildir.Lakin Rum ve Arabta köyde bir asit hane yoktur derler.

Ziyareti Burhan Dede,Cisir başındandır.Yüzlerce keıamatı zuhur etmiş ulu pirdir.Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyir memduhu alem 19 göz bir cisri azimdir ki her bir kemeri keval kuzah ve kehkeşanı senıdan nişan verir.Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştinadolu dı yarında misli yoktur.Bu şehirde bir gün oturup ertesi gün gusi rihletler çalınarak cisri canibi garbe geçip dağ ve bağ içinden içeriye giderek dağların mahut ve nıuhataralı yerlerinden Direklibel namında dar bir sengistan geçtik Burası can pazarı bir yerdir ki bir adam kayalar üzre cıkıp bir taş yuvarlasa bin adamı helak eder.Kuş uçmaz ki Rum, Arap Acemde Direklibel namiyle şeherei afaktır. Direkbel demeye sebeb al dur ki,kayaların altları gühu bisutun gibi boştur. Münhedim olupta tariki ami seddetmesin deyu nice sahibi hayratlar mezkur kayaların altlarını azim çam ve ardıç direkleri dayamışlar. Bunun için direkli bel derler.

 

 

OSMANCIK BELEDİYESİ

Cumhuriyetten önce kuruluğu bilinmektedir.İlçe’ye elektrik enerjisi ilk defa 1948 tarihinde dizel motoruyla sağlanmış, sonra ise 1965 tarihinde hidroelektrik santralı kurulmuş, 1972 tarihinde TEK enerji hatlarından elektrik enerjisi alınmıştır. Su tesisleri ilk defa 1948 tarihinde kurulmuş,ihtiyaca göre su şebekesi geliştirilmiştir. İtfaiye teşkilatı mevcuttur, 1949 tarihinde yapılan imar planı 1966 ve 1972 tarihinde gerekli değişiklikler yapılmıştır.

 

ÇEŞMELER VE HAMAMLAR

Baltacı Mehmed Paşa tarafından gilçeye suyu getirtilmiş dört çeşme vardır. Bunlardan birisinde 18 mısralık kitabe bulunmaktadır. Kitabeyi Dürri Zade’nin yazdığı anlaşılmıktadır.

Menba-i Ayn-ı Maye-i Ihsan-ü Seha

Hazrat-i Sadr-ı Kerem Pişe Mehmed Paşa

Şehr-i Osmancığı bu ab İle Kıldı ihya

HAMAMLAR

Koca Mehmed Paşa tarafından yaptırılmış  iki hamam vardır. Depremlerden dolayı hamamlar da hasar olmuşsa da.tamirleri yapılmış halen kullanılmaktadır.

 

 

OSMANCIK PANAYIRI

Panayır eski zamandan bu güne kadar gelmiştir. 5 Ekim-13 Ekim tarihleri arası kurulmaktadır. Tarımsal ticaret eğlence ve sporsal ağırlıklıdır. 

 

OSMANCIK KALESİ.

Kale surlarının uzunluğu 2500 metre kadardır. Surların yüksekliği 27.5 metreyi bululmaktadır. Kalenin ilk defa kimler tarafından yapıldığı bilinmektedir. İstanbul’u kuşatmaya gelen

Emeviler bu bölgeye hakim olduklarında bu kaleyi yaptıkları rivayeti zayıfsa da, Romalılar döneminde yapıldığı, Bizanslılar tarafından kullanıldığı, Orhan bey zamanında Türk Dilaverlerinden Sofu Osman tarafından bu kale zab edildiği, kalenin içerisinde bulunan türbesinden akla daha yakın gelmektedir.

Kalenin Türk hakimiyetinden sonrada kale içinde iskan olunduğu, bu kısına Kandebir denilen kalede 200 hanenin bulunduğu, Kızılırmak’tan su alınması için kale içinden ırmağa inen gizli tüneli bulunmakta olup, kayadan oyulan bir hamam harabesi vardır.

 

KOYUN BABA KÖPRÜSÜ:

Sultan II.Beyazıt zamanında yapılmıştır. Köprünün Kuzey kısmında,kale’nin alt tarafındaki kayalıkta bulunan mermer kitabesinden H.889 Şaban ayında-M.1486 tarihinde başlanıldığı  1-1.895 -M.1491 tarihinde bittiği belirtilmektedir. Köprünün uzunluğu 250 metre, genişliği 7,5 metre genişliğinde. 15 gözlü olup en yüksek gözün bulunduğu kısım 25 metredir.Köprü yapılırken ırmağın yatağının değiştirilerek, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşenmiştir.

Köprü için kullanılan sarı taşların ilçenin Kuzey Batısında bulunan Taşlık mevkiden getirildiği, taşların taşınmasında Koyun Baba’nın geyiklerinden faydalanıldığı, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşendiği, şimdiki Gemici mahallesi diye bilinen yere köprü inşaatında çalışan işçiler işin cami,yatakhane,aşevi gibi yerler yapıldığı,gece ve gündüz devamlı 800 işçinin çalıştığı söylenegelmektedir.

 

OSMANCIK İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ

1964 tarihinde kütüphane yaptırma derneği kurulmuş  ise de, bina yapımı bu güne kadar sarkmıştır. Özel  İdare hizmet binasında 1967 tarihinde kütüphane  hizmete  açılmış, 1988 tarihinde Kızılay’a ait binanın iki katına taşınmış burada hizmet vermektedir. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.

2002  tarihli istatistiklere göre;13.168  kitap kayıtlı bulunmaktadır menkıbelere. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı  Kütüphaneler  Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

KOYUN BABA:

Koyun Baba.; Hacı Bektaşi Veli’nin çağdaşı kabul edilen bir Türk Velisidir. Hayatı hakkında bilgiler menkıbelere dayanır.(*) Rivayete göreasıl adı, Seyyid Ali olup, Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in yedinci oğlu, Ali Rıza’nın on ikinci oğludur. Horasanda doğan Koyun Baba,gençlik çağında Peygamber efendimizi rüyasında görerek Seyyid Ali’ye Anadolu’ya gitmesini emreder. Seyyid Ali Anadolu’ya gelmeden önce Kerbela’yı ziyaret ettikten sonra hacca gitmiş,hac dönüşü Anadolu’ya gelmiştir. Koyun Baba,önce Bursa’ya uğramış, Bursa’nın zenginlerinden Abdullah ağa’nın yanına ikiz doğan kuzuların birisinin kendisine verilmesi şartıyla çoban durmuş,kısa bir süre sonra, hissesine düşen kırk koyunu alarak  Bursa’dan ayrılmış ve Osmancığa gelerek buraya yerleşmiştir.

Osmancıkta vefat etmiş, Sultan Il. Beyazıt tarafından bir türbe,bir cami,dervişler için bir meydan,aşevi ve misafirhane yaptırmış, bu külliyeye pek çok köy ve tarla akar olarak vakfedilmiştir.

Seyyid Ali’nin;Koyun Baba olarak anılmasının sebebi, her yirmi dört saatte bir koyun gibi hiç şaşmadan melemesinden dolayı bu adı aldığı rivayet edilir. Ayrıca Osmancık’ta adı ile anılan büyük bir taş köprü bulunmaktadır

(*)menkıname el Yazması tek bir eser olup,bu gününü harflerine tarafımdan çevrilmiş olup, kitap  haline getirilip basıma hazır durumdadır. Aynı eseri CD olarak da hazırlamayı düşünmekteyim. Mahmut Selim GÜRSEL

  

TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

 

Hububat 17130

Endüstriyel bitkiler1100

Y. Baklagil 700

Yem bitkileri 210

Nadas 7632

Bağ  600

Meyvelik 30

Sebze  410

Çayır  15

Mera 9540

Orman alanı 78310

Yerleşim alanı 1020

Kayalık 3553

Toplam 120250

 

 

 

 

SUNGURLU

 

İLÇENİN ADI VE İDARİ YAPISI

Adının Sunguroğlu  Mehmet Bey’den alındığı rivayet edilir .

İDARİ YAPISI

1894 yılında Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa’ nın gayreti ve Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Çorum’un Ankara’ ya bağlı Sancak Merkezi olmasıyla Sungurlu  İlçesi de Çorum’a bağlanmıştır.

1921 yılına kadar Ankara Vilayetine bağlı bir sancak Merkezi olan Çorum, sonradan müstakil bir Sancak olmuş ve 20 Nisan 1924 tarihinde İl (Vilayet) olmuş ve Alaca, Sungurlu, Osmancık, Mecitözü, İskilip İlçeleri de Çorum’a bağlanmıştır.

Sungurlu İlçesi Cumhuriyet döneminde Çorum İline bağlı olarak Boğazkale Bucağını da içine alarak durumunu devam ettirmiş ise de 04.07.1987 gün ve 3392 sayılı kanunla Boğazkale Bucağı müstakil bir ilçe haline getirilerek İlçemizden ayrılmıştır.

İLÇENİN GENEL OLARAK TANITILMASI :

Sungurlu İlçesi Orta Anadolu’da Çorum İlimizin sınırları içinde yer almaktadır. Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunan İlçemiz, İl merkezine 71 Km. uzaklıktadır.

Sungurlu yöresi, sırasıyla Asurlular, Hititler, Friğler, Kimmer, Mool, İskender, Galatlar yönetiminde bulunduktan sonra Romalılar’ın sonra da Bizanslılar’ın eline geçmiştir. Anadolu kapılarının Türk Milletine 1071 Malazgirt  Meydan Savaşı ile ile açılmasından sonra İlçemiz ve yöresi Danişment oğullarından Danışment Beyi Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak Türklerin idaresine ve egemenliğine geçmiştir.

Sungurlu İlçesi,İç Anadolu Bölgesinde Çorum’un Çorum İlinin en gelişmiş ve en büyük ilçesidir. Ankara- Çorum- Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunmaktadır Sungurlu Çorum merkez İlçesinin güneybatısında ilçesidir.

İlçemiz merkez nüfusu 32.774’dür. İlçemize bağlı 5 Kasaba nüfusu 10.332, 104 Köy nüfusu 31.624 olup  1997 yılında yapılan son nüfus tespitinde İlçe genel nüfusu 74.730 olmuştur.

 

İLÇE KURULUŞUN GENEL TANIMI :  (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

Görevleri: Kaymakamlığımızda Yazı İşleri Müdürlüğü bulunmakta olup, Yazı işleri Bürosu, Mahalli İdare Bürosu, İdare Kurulu Bürosu, Evrak Bürosu, Yeşilkart Bürosu hizmetleri Yazı İşleri Müdürlüğünde toplanmıştır.

Teşkilat Yapısı: Taşra teşkilatıdır.

Kadro ve Personel Durumu: İlçemiz Kaymakamlığında 1 İlçe Yazı İşleri Müdürü, 2 Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni, 1 Makam Şoförü, 2 Hizmetli bulunmaktadır. Ayrıca Yeşilkart Bürosunda Sağlık Grup Başkanlığınca görevlendirilen 2 kişi ile hizmet yürütülmektedir.

Bina Lojman, Diğer Sosyal ve Yardımcı Tesisler: Kaymakamlığımız Hizmet binası  mülkiyeti Malmüdürlüğüne ait  binada hizmet vermektedir. Bu binanın 1. katında Adliye, 2. katında Kaymakamlık, Kadastro Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü, Seçim Müdürlüğü bulunmaktadır. Lojmanımız ve sosyal tesislerimiz yoktur.

Araç-Makine Parkı ve Teçhizat Durumu: Kaymakamlığımızda 1 adet Doğan L Marka makam otosu bulunmaktadır.

 

MAHALLİ İDARELER

İlçe Özel İdare Müdürlüğü: İlçe Özel İdare Müdürlüğü kendilerine ait olan ve Sungurlu merkezinde bulunan İşhanın 3. Katında hizmet vermektedir. Bu işhanı 1996 yılında hizmete açılmıştır. İşhanında 20 adet Lojman, 27 Adet Dükkan, 17 Büro, 

 

l Düğün Salonu,1 kafeterya,lokanta, 1 kütüphane, 1 toplantı salonu, 10 adet resmi kurum,1 kapalı otopark bulunmaktadır.

Özel İdare Müdürlüğünde l müdür,1 memur,1 odacı ve 1 geçici işci ile hizmet vermektedir.

Sungurlu Emniyet Müdürlüğünde TMK’ya göre 1 Emniyet Müdürü, 1 Komiser Yardımcısı, 39 Polis memuru, 17 Yardımcı Hizmetli, 2 Genel İdare Hizmetleri memuru vardır.

Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği: Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği : 1 Başkomiser, 17 Polis memuru, 2 adet masa telsizi,1 adet el telsizi, 1 adet PTT telefıonu, 4 adet araç telsizi, 4 adet binek otomobili vardır.

İlçe Jandarma Komutanlığı

 

SUNGURLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI:

Sungurlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1866 yılında İlçe ve Belediye olmuştur. Bazı kayıtlarda 1574 yılında Kalınsaz bucağı adıyla Yozgat’a bağlandığı belirtilmekte olup 1864 yılında Çorum Sancağı’nın kaldırılarak Yozgat’a bir kaza olmasından sonra Sungurlu’nun da aynı sancağa kesin olarak bağlandığı, Yozgat Sancağı’nın da Ankara Eyaletine bağlı bir Sancak Merkezi olduğu bilinmektedir.

            Kasabanın elektrik ihtiyacı 1932 tarihinde dizel motorları ile karşılanırken 1973 tarihinde TEK enerji hattından elektrik almaya başlamıştır.

            İçme suyu tesisleri 1955 tarihinde yapılmaya başlanmış,150 tonluk su deposu bulunmaktayken 1500 metreküplük yeni su deposu yaptırılmıştır.

            Belediyenin itfaiye teşkilatı bulunmaktadır.

            İlçe imar planı 1940 tarihinde yapılmıştır.

            Kanalizasyon çalışmaları 1957 tarihinde başlamış ihtiyaç oldukça genişletilmiştir.

            1973 tarihinde fenni mezbaha ve soğuk hava deposu kurulmuştur.

 

COĞRAFYA (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

Deniz seviyesinden yüksekliği 780m. Olan Sungurlu 40  09 “ N   Enlemi ile  34   22  ’30”  E boylamında yer almaktadır. 2557 Km.lik  yüzölçümü ile Çorum’un en büyük İlçesidir.

Çorum Konumu, iklimi,nüfusu,yer şekilleri, tarımsal özellikleri kısaca her yönüyle Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş teşkil etmektedir. Çorum İli’nin büyük bir kısmı Karadeniz Bölgesinde yer almakla beraber Sungurlu tamamıyla İç Anadolu’da yer almaktadır.

Sungurlu İlçesi, Doğu ve Orta Karadeniz kıyılarının İç Anadolu, Akdeniz ve Ege kıyılarına bağlantısını sağlayan 190-02 nolu Devlet Karayolunun geçtiği ve İlçeden geçen Budaközü deresine Diği Çayı ve Akçay arasında kalan yayla tepelerinin eteğinde kurulmuştur. Çorum ilinin 71 Km. Güneybatısında kuzeyde, Uğurludağ (Çorum), batısında, Sulakyurt (Kırıkkale) ve Delice (Kırıkkale) güneyinde, Yerköy (Yozgat), Boğazkale (Çorum) doğusunda, Alaca (Çorum), kuzeybatısında, Kızılırmak (Çankırı) İlçeleri ile sınırlanmıştır.

Sungurlu Karadeniz  Bölgesinin dağlık sahalarından İç Anadolu’nun platolarına geçildiği bir bölgede bulunmaktadır. Bu nedenle İlçenin büyük bir bölümü platolarla kaplıdır.

Sungurlu’da genelde step egemendir. Yüksek yerlerde sarıçam ve meşe ormanları yer almaktadır.

 

EKONOMİK DURUM : (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

İlçemizde Osmanlı  Dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında aile ekonomisi yani kapalı ekonomi özelliğini görmekteyiz. Bununla birlikte Sungurlu’nun Doğu Karadeniz kıyılarının İç Anadolu, Akdeniz ve Ege kıyılarına bağlantısını sağlayan güzergah üzerinde bulunan İlçemizde her zaman ticari canlılık olmuştur. Karayolları gelişmeden önce de Çerikli İstasyonu üzerinden Doğu Karadeniz havzasının karayolu bağlantısı  üzerinde bulunmuş olması da ekonomisinin canlılığına işarettir.

Bugün İlçe ekonomisi, tarım, hayvancılık ve ticarete dayanır. Özellikle Ankara-Samsun karayolu üzerinde oluşu ve büyük bir turizm potansiyeline sahip tarihi Boğazkale İlçesi’nin Sungurlu bağlantısı nedeniyle yol boyunda yer alan konaklama, dinlenme tesisleri İlçe ekonomisinde önemli ve olumlu katkılarda bulunmaktadır.

Sungurlu kent merkezinde Perşembe günü kurulan pazarın İlçe ekonomisinde önemli  bir yeri vardır. Pazarın İlçede ticaretin canlanmasındaki etkisi oldukça fazladır. Kırsal kesimde yaşayan insanlar tarım vehayvansal ürünlerini (canlı hayvan,süt mamülleri,sebze,meyve vb.) bu pazarda satmakta, elde ettiği gelir ile de ihtiyacı olan ürünü yine Sungurlu’dan almaktadır.

Ayrıca İlçemizde Ticaret Borsası bulunmaktadır. Bu borsada tahıl, bakliyat vb. ürünlerin alım ve satımı yapılmaktadır. Bu borsanın İlçe ekonomisinde önemli bir yeri vardır. İç Anadolu’nun en büyük tahılla ilgili borsalarından birisidir. İlçemizin tahıl ambarı olması, merkezi bir yerde ve geçiş güzergahı üzerinde bulunması özelliği sebebiyle yakın İllerimiz Çankırı, Yozgat illerinin bazı ilçelerinin bu bakımdan cazibe merkezi durumundadır.

Sungurlu’da tarih boyunca tarım fonksiyonunun ön plana çıktığını görürüz. Bugün ise tarım önemini korumakla beraber ticaretin ve sanayinin önem kazandığı görülmektedir.

İlçe sınırları içerisinde küçük ve orta boy işletmeler sanayi tesisi olarak faaliyet göstermektedir. Bunların bir kısmı Küçük Sanayi Sitesi bünyesinde bir kısmı da Çorum-Ankara Devlet Karayolu tarafında tesis edilmiş olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Sungurlu’da öncelikli olarak tahıl hammaddesine dayalı un,yem,bulgur, bisküvi vb. fabrikaları kurulmuştur. Ancak bugünlerde tekstil ve konfeksiyona yönelik işyerlerinin açılması ve faaliyete geçirilmesi çalışmalarının olması ilçe ekonomisi bakımından memnuniyet verici bir durumdur. Buna örnek olarak eski Sümerbank Tesislerinin özelleştirilmesi ve Sungurlu Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tekstil ve hazır giyim fabrikası kurma çalışmaları ile Hitit Tekstil Sanayi Ticaret A.Ş. nin konfeksiyon atölyesini gösterebiliriz.

Sungurlu’da kamu sektörüne ait sanayi tesisi bulunmamaktadır. Sanayinin kurulması tamamı ile özel sektör yatırımcıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Sungurlu’daki fabrikalarda üretilen ürünlerin tamamına yakını yurt içi pazarlarına sunulurken  BAKLAN Gıda Sanayi Dış Ticaret A.Ş. Hububat, Bakliyat Paketleme ve İmalatı, BAK-TAT Gıda Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. Bulgur kırık buğday,kepek imalatı fabrikaları tamamı ile yurt dışı pazarları için üretim yapmaktadır.

Bugün Sungurlu’da kurulu bulunan küçük ve orta boy (Kobi) sanayi işletmelerini şöyle sıralayabiliriz.

 

İŞLETME ADI                                                          

ÜRETİM NEVİ

Baklan Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Şirketi       : Hububat, Bakliyat Paketleme ve imalatı

Bak-Tat Gıda Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.         : Bulgur, Kırık Buğday.Kepek.

Berkay Unlu Mamulleri Gıda San.Tic. Lmd.Şti: Gıda,Mantı,Erişte,Şekerpare.

Çavuşağa Orman Ürünleri San.Tic.Lmd.Şti.     : Keresteden kamyon kasa imalatı,

Fe-Ta Turizm Danışma Orman Ür.Lmd.Şti.

(Empor Styrapor)    : Styrapor

Sungurlu Çorap Konf. San.VeTic.Lmd.Şti       : Çorap İmalatı

Birlikel Motor Yenileme San.Ve Tic.Lmd.Şti   : Motor

Hilal Plastik San.Ve TicLmd.Şti                       : Su hortumu

Özev Un ve Unlu Mam.San.Tic.Lmd.Şti(İrem) : Unlu Mamuller

Ocaklı Otomotiv ve Gıda San.Tic.Lmd.Şti       : Un ve kepek

Yelmenler Un Nakliye Kimyevi Mad.San.Tic.Lmd.Şti:Un

Anadolu Bentonit San.Ve Tic.Lmd.Şti             : Bentonit

Sun-Ka Sungurlu Kağıtcılık San.Lmd.Şti          : Grı Karton

Kuyumcuoğlu Tekstil Gıda San.Tic.Lmd.Şti     : İç Çamaşırı

SGS. Sungurlu Giyim Sanayi ve Tic.Lmd.Şti    : Bayan Konfeksiyon

Hitit Tekstil ve Hayvan Ürünleri San.Tic.A.Ş.   : Tşört, Eşofman

Gardaşlar Gıda San.Ve. Lmd.Şti                     : Bakliyat Eleme ve paketleme

Sunteks Tekstil Sanayi ve A.Ş.                        : PVC

Boru, Poşet,srınk

Sun Ek Unlu Mam.Nakliyat San.Ve Tic.Lmd.Şti: Ekmek üretimi

Kardeşler Matbaası

Hitit   Matbaası

Yıldız Matbaası

Atacan Matbaası

Çağrı Kırtasiye

Lise Kırtasiye

Naneli Kırtasiye

Selicioğlu Kırtasiye

Dumlupınar Kırtasiye

 

SAĞLIK : (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

İlçemizde 100 yataklı Devlet Hastanemiz mevcuttur. Hastanede 4 uzman tabip, 2 diş tabibi, 5 Pratisyen Hekim, 1 Hastane Müdürü, 25 Hemşire, 4 Ebe, 6 Röntgen Teknisyeni, 5 Laborant, 1 Anestezi Teknisyeni, 1 Personel Şefi, 9 Memur, 1 Ayniyat Saymanı, 1 Ambar Memuru, 3 Teknisyen Yardımcısı, 1 Berber, 6 Şoför, 2 Aşçı, 22 Hizmetli  görev yapmaktadır.

Merkezde 3 olmak üzere toplam 13 adet Sağlık Ocağımız mevcuttur. Ayrıca İlçemizde Verem Savaş Dispanseri bulunmaktadır.

 

 

EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU :

İlçemiz ve çevresinde okuma yazma oranı % 98’dir.Bu da oldukça iyi bir düzeydedir. İlçemizde Sungurlu Lisesi (bünyesinde Süper Lise mevcuttur) İmam Hatip Lisesi, Ticaret Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Anadolu Lisesi olmak üzere 6 adet Lise vardır. 104 Köyümüzden 73 tanesinde eğitim ve öğretime devam edilmektedir. Diğer köylerde öğrenci azlığı nedeniyle taşımalı sistemle eğitimlerini sürdürmektedirler. Köylerimizde eğitime devam eden 4247 adet öğrenci, 134 öğretmen vardır. İlçemizde 2 adet erkek ve kız öğrenci pansiyonu vardır. 160 Erkek öğrenci, 70 Kız öğrenci bu pansiyonlarda kalmaktadır. Liselerde toplam öğrenci sayısı 1817, toplam öğretmen sayısı 225’dir.İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde 1 Müdür, 3 Şube Müdürü, 3 Şef, 12 Memur, 2 Şoför, 4 Hizmetli görev yapmaktadır.

Halk Eğitim Merkezinde 1997-1998 öğretim yılında 15 çeşit kurs açılmış olup 1125 öğrenci bu kurslara devam etmektedir. Halk Eğitim Merkezinde 1 Müdür,2 Müdür Yardımcısı, 5 öğretmen, 3 Usta öğretici, 1Memur, 1 Şoför, 1 Hizmetli görev yapmaktadır.

İlçemizde ayrıca Sağlık Meslek Lisesi mevcut olup 141 öğrenci 10 öğretmen görev yapmaktadır.

İlçemizde Faaliyet Gösteren Kültür Ve Sosyal Tesisleri :

SPOR SALONU

İlçe Spor Müd.bağlı Kapalı Spor Salonu

İmam Hatip Lisesi Kapalı Spor salonu

SİNEMA

Uğur Sineması 

 

 

 

SOSYAL DURUM  (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

Eskiden İlçe merkezinde düzgün ve geniş sokakların etrafında yapılmış beyaz sıvalı ahşap, kiremitli ve bahçeli evlerde oturan Sungurlu halkı günümüzde çok katlı betonarma binalarda oturmak ve yaşamak eğilimindedir. İlçe nüfusunun büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşamakta iken, son yıllarda kırsal kesimde yol, su, elektrik, okul, telefon gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek  imkanları olmasına rağmen işsizlik nedeniyle gençlerin büyük çoğunluğu İlçe merkezine ya da büyük şehirlere göç etmektedirler. Bu nedenle İlçe merkezinin nüfusu hızla artmaktadır. Köylerimizde ise genç nüfus bu nedenle azalmaktadır.

Merkezde yapılan konutlar imar planı doğrultusunda yapılmaktadır. Ancak daha önceleri kırsal alanlardan Sungurlu merkezine olan göç, bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bunların en başında gecekondulaşma gelmektedir ve İlçemizde bu sorun devam etmektedir. Ancak iyileştirme çalışmaları  da  yürütülmektedir. Burada ilçemizin imar uygulaması, şehirleşme ve yapılaşma bakımından olumlu yönde hızlı gelişen ve değişen İlçelerden olduğunu da memnuniyetle söyleyebiliriz. Buna örnek olarak gerek toplu konut inşaatı (Akçakent  Sitesi) gerekse kooperatifleşme ile çok sayıda binanın Sungurlu iş hanının  eklenmesini gösterebiliriz.

Sungurlu yerleşme özellikleri bakımından bir geçiş kuşağındadır. Karadeniz Bölgesindeki dağınık yerleşme, iç kesimlere gidildikçe yerini toplanan yerleşmelere bırakmaktadır. İç Anadolu Bölgesinde yerleşmeler, yağışın azaldığı ve çeşitli tarım imkanlarının ortadan kalktığı sahalarda seyretmekte, yağışın daha bol olduğu plato düzeylerinde ve dağ yamaçlarında yoğunluk kazanmaktadır. Sungurlu’daki iskanda suya bağlı olarak plato yüzeylerinde olması ile tipik İç Anadolu yerleşmelerine örnek teşkil etmektedir.

İlçemizin merkezi ile köy ve kasabalarında alt yapı eksikliklerinin olduğu bir gerçektir. Bu eksiklikler kanalizasyon, içme suyu, yollarının bakımı, otomatik telefon olarak belirtilebilir.

İlçe halkı ve civarı devlete bağlı, kanunlara saygılıdır. İlçe ve çevresinde önemli asayiş olayları olmamaktadır. Halk yabancılara karşı nazik ve saygılıdır. Halk eski adet, gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Köy, kasaba ve İlçe merkezinde yapılan düğünlerde davul zurna çalınmaya devam edilmektedir. Düğünler genellikle düğün sahibinin evinin önünde geleneklere uygun olarak  icra edilmektedir. İlçe merkezinde bulunan bir kaç düğün salonunda da salon düğünü yapılmaktadır.

İlçemiz halkı tarafından dini ve resmi bayramlara gerekli önem ve değer verilmektedir.

Önceleri şehir hayatı ile köylü hayatı arasında önemli bir farkın olmadığını öğrendiğimiz Sungurlu’ da günümüzde bu durumun yavaş da olsa değişmekte olduğunu görmekteyiz. Geleneksel Anadolu yaşayışı hakim olan Sungurlu ve civarında, erkek ailenin mutlak reisi ve hakimidir. Kadın ister şehirde bir işle uğraşıp aile bütçesine yardım etsin, ister ev işleri ve çocukları ile uğraşsın erkeğin daima yardımcısı ve aile yuvasının düzenleyicisi olmuştur. Hele köylerimizde Türk kadını analık görevi dışında erkeğin tarlada, bağ ve bahçede en yakın yardımcısıdır ve bu suretle aile bütçesine önemli bir katkıda bulunmaktadır. İş ve çalışma hayatı bakımından halkı dört grupta toplayabiliriz. Birinci grup, vatandaşlarımızın tarım ve hayvancılıkla meşgul olanlarıdır. İkinci grupta memurları ve işçileri  sayabiliriz. Üçüncü grupta küçük ve orta boy sanayicilerimizi, dördüncü grupta ise esnaf ve tüccarlarımızı belirtebiliriz. Bunların dışında önemli bir grup var ki  bunlarda çoğunluğu genç, işsizler grubudur. İlçede büyük sanayi tesisleri olmamakla beraber küçük sanayi sitesindeki  işyerleri ve Çorum-Ankara karayolu etrafındaki az sayıdaki sanayi tesislerinde önemli sayıda usta, kalfa, çırak ve işçi istihdam edilmektedir. Buna rağmen ilçede işsizlerin çok olması dışarıya göçleri çoğaltmaktadır. Bu olumsuz durumun önlenmesi bakımından İlçemizde büyük sanayi kuruluşlarının kurulması için gerekli alt yapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi Organize Sanayi Bölgesi ve sanayi tesislerimizin kurulması ve istihdam sorununun giderilmesi gerekmektedir.

Son olarak İlçemizin Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunması ve bu  yolun etrafında tesis edilmiş olan çeşitli dinlenme tesislerinin İlçe sosyal, kültürel ve ticari hayatında, halkın günlük yaşantısında olumlu ve özenli rol oynadığını belirtebiliriz.

 

TARİHİ YERLER,İÇMECE VE YATIRLAR

ULU CAMİİ VE HAMAMI:

Şehir merkezinde Hicri 1170-(M1756) tarihinde yapılmıştır. 1778 tarihinde üç kubbelik kısmı eklenmiştir.

 

SAAT KULESİ

1892 tarihinde Kaymakam Edip Bey tarafından yaptırılmıştır. Barok üslubu ile yapılan kule dörtgendir. İçten merdivenle  çıkılmaktadır. Şerefesi demir parmaklıklarla çevrilidir. Kulenin dört cephesinde saat kadranı bulunmakta ve saat kadranları dört köşelidir. Saat çelik halat ve 50 kiloluk kovalarla çalışır.

 

YÖRÜKLÜ (Hüseyin Dede Tepesi)

Çorum İli, Sungurlu İlçesi, Yörüklü Kasabası, Hüseyin Dede Tepesi olarak adlandırılan mevkiide kaçak kazılar sonucu tahrip edilen alanın ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Ana bilim dalı öğretim üyeleri Yard.Doç.Dr. Tunç SİPAHİ ve Yard.Doç.Dr. Tayfun YILDIRIM tarafından görülmesi üzerine Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında 1997 yılında kısa süreli bir kurtarma kazısı gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu çalışma sonucunda: Eski Hitit Dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanılmıştır. Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu, diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek friz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tesbit edilmiştir. Bu tasvir bandı üzerindeki en önemli sahneyi ise Boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır. İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır. Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır. Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit Dönemine ait olan formalarını daha önceden de bildiğimiz Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testilerde elde edilmiştir. 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir.

 

MANASTIR İÇMECESİ:

İlçenin dört kilometre güneyinde bulunan maden suyu,safra ve karaciğer rahatsızlığı çekenlere şifa vermektedir.

 

YEDİLER :

Sungurlu Merkez ilçede yatmaktadır.

 

ULAŞIM: (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)

İlçemiz Çorum iline 71 Km. mesafede olup Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunmaktadıyrıca İlçemizin Çankırı ve Yozgat İlleri ile karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Belirtilen bu yollar Karayolları Genel Müdürlüğü teşkilatının yol ağında ve asfalttır. Yaz kış ulaşıma devamlı açıktır.

Tüm köy ve beldelerimizin yol bağlantıları bulunmaktadır. Yolu olmayan yerleşim yerimiz yoktur. Köy yollarımızın bazıları kar yağışı nedeniyle zaman zaman ulaşıma kapanmaktadır. Yaz aylarında ise ulaşıma devamlı olarak açıktır.

İlçemizde deniz, demiryolu ve havaalanı olmadığından bu tür ulaşım imkanımız bulunmamaktadır.

İlçemiz merkezinde ulaşımla ilgili olarak hizmet veren birim olarak Karayolları 73.Şube Şefliğine bağlı Şantiye Şefliği ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne bağlı Şantiye Şefliği bulunmaktadır.

 

TARIM

Sungurlu’nun kuruluş nedenlerinden birinin tarım olduğunu belirterek İlçemiz ekonomisinde tarımın ne kadar önemli olduğunu vurgulamış oluruz. 750 Km2 ovaya sahip Sungurlu’da arazi kullanımına baktığımızda, toprakların büyük bir kısmının tarım alanı olarak kullanıldığını görürüz. Bu tarım alalarının & 98’i tarla tarımında, %2’si  bağ ve bahçe arazisi olarak kullanılmaktadır. Mevcut tarım alanlarının % 18’i  kıraç arazi, % 20’si  taban arazi, % 62’si de  yarı taban arazisinden oluşmaktadır. Taban arazisi ve yarı taban arazisinin çok az bir kısmında sulama yapılabilmektedir. Tarım alanlarının % 8.8’i sulu tarım arazisi, % 91.2’si kuru tarım arazisidir.

Sungurlu’da tarım alanlarının kullanımını incelediğimizde ise, tarım topraklarının büyük bölümünün tahıl tarımına ayrılmış olduğunu görürüz. Mevcut tarım arazisinin 1056’lık kısmında tahıl tarımı (Buğday, Arpa, Mısır, Çavdar, Yulaf)  yapılmaktadır. Tahıllardan sonra en büyük pay nadas alanlarıdır. % 22’lik pay ile ikinci sırada gelmektedir. Bakliyat tarımı yapılan toprakların oranı % 10 (Mercimek, Nohut, Fasulye) dur. Bunu % 4 ile endüstri bitkileri takip eder. Yetiştirilen başlıca endüstri bitkileri ise başta Şekerpancarı, Şeker pancarı tohumu ve Ayçiçeği  gelmektedir. Ekimi yapılan başlıca diğer tarla bitkileri arasında Kuru soğan, Lahana, Kavun ve Karpuz gelmektedir. Yem bitkilerine ayrılan toprakların oranı % 5 iken (Fiğ,Korunga,Yonca) % 2’lik pay ile meyve alanları onu takip etmektedir. Başlıca üretilen meyveler ise Elma, Kayısı, Armut, Erik ve Üzümdür.

Sungurlu’daki hayvancılık faaliyetini ele aldığımızdda hemen hemen diğer bölgelerimizden pek farklılık arz etmez. Kırsal kesimlerin bazılarında, ekonomik gelir tamamen hayvancılığa bağlıdır. Bazı yerleşmelerde ise hem hayvancılık hemde tarla tarımı birlikte yapılmaktadır. Yüksek, dağlık alanlarda yer alan kırsal yerleşmelerde ekonomik faaliyet tamamıyla hayvancılığa bağlıdır.Şehre yakın olarak kurulan mandıra (ahır) sayısı sürekli artmaktadır. Bu mandıralarda kültür ırkı, et ve süt verimi oldukça yüksek büyükbaş hayvanlar yetiştirilmektedir. Buralarda beslenen hayvanlar Sungurlu’nun dışında büyük kentlerimize de satış yapılarak gönderilmektedir.

1997 Tarihi itibariyla

TAHILLAR

Buğday            :  136.496 Ton

Arpa                : 43200 Ton                                        

BAKLAGİLLER        

Mercimek: 2100  Ton             

Nohut  : 3825 Ton

Fasulye            : 8411 Ton

ENDÜSTRİ  BİTKİLERİ                  

Ayçiçeği : 605 Ton

Şeker pancarı   : 23000 Ton3

DİĞER TARLA BİTKİLERİ

Kavun-Karpuz : 44.250 Ton.

Kuru soğan      : 45.000 Ton

Üzüm               :  6.028 Ton

HAYVANLAR

Büyükbaş Hayvanlar   :

Sığır     : 26817 Adet

Manda :     393  Adet

Küçükbaş Hayvanlar    :

Koyun  : 45778 Adet

Keçi     : 10779 Adet

Kümes Hayvanları        : 93000 Adet

 

 

UĞURLUDAĞ

             Uğurludağ İlçesinin tarihi hakkında tek bilinen şey 1900’lerin başında köy olarak mevcut olduğu, Kurtuluş Savaşı yıllarında birçok şehit ve gazi verdiğidir.

          İlçemizin ilk ismi Kızılören’dir. Bunun etrafının kırmızı kayalarla çevrili olmasından verildiği ve daha sonra Kızılviran’a çevrildiği bilinmektedir. Yine ilk yerleşenlerin dağdan dağa göçen gruplar olduğu ve burasının tava biçimini andıran coğrafi yapısıyla korunmaya çok müsait olmasından tercih edildiği sanılmaktadır.

1929 yılına kadar Çorum’un bir köyü olan ilçe bu tarihte kendisine bağlı 17 köyle beraber nahiye yapılarak İskilip ilçesine bağlanmıştır. 03 Mayıs 1958 yılında arkasındaki Urlu Dağına izafeten Uğurludağ adını almış ve 1969 yılında da belediyelik olmuştur. 19 Haziran 1987 tarihine kadar Çorum ili İskilip ilçesine bağlı bir bucak iken;3392 sayılı Kanunla Çorum’a bağlı bir ilçe olmuştur.

            Çorum’a 67 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

            İlçenin yüz ölçümü 422 kilometre karedir.

Deniz seviyesinden 755 metre yükseklikte bulunmaktadır.

            Nüfus yoğunluğu %41 olan ilçenin 27617 nüfusu bulunmakta olup bunların 7368 ‘i ilçe merkezinde diğer geri kalan ise ilçenin diğer yerleşim yerlerinde bulunmaktır.

 

UĞURLUDAĞ BELEDİYESİ

            İskilip ilçesine bağlı iken 1 Haziran 1969 tarihinde belediye kurulmuştur. Belediye hizmet binası mevcuttur. İlçenin TEK enerji hattından elektriği karşılanmaktadır.

 

 

TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir.

Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

Hububat 14733

Endüstriyel bitkiler 756

Y. Baklagil 3821

Yem bitkileri 2056

Nadas 521

Bağ  339

Meyvelik 17

Sebze 144

Çayır 286

Mera 235

Orman alanı 12788

Yerleşim alanı 4653

Su yatakları

Kayalık 1789

Toplam 42203

 

Büyükbaş hayvan sayısı: 9685

Küçükbaş hayvan sayısı: 13176

                                                                            

                

 

 

 

KAYNAKÇA

 

 

<1> El hac Sinan b. Mustafa namında bir zatın 

Çorum’da Esireddün  mahallesinde  kendi  ismi ile  müsemma olarak yaptırdığı muallim hane için Ço-rum’da  on   yedi dükkan ve o zamanlar kaza olan Te-mürlü Karahisar’ın Bayram karyesinden kendisine ait dörtte birini ve  İskilip kazasının Viran Seki karyesi ile Akkil, Akseki, Amed Fakihi, İnehacı, Hacıköy,Derciler, Bezirgan, Kayaağzı  köylerinin  keza kendisine ait se-kizde birini vakf eylediği, tevliyet evvela kendisine ve vefatından sonra da evlatlarına tahsis olunuyor.         

İradın evvela Darüttalim rekabetsinde ve artan- ları onda biri mütevelliye ve yevmiye iki dirhem mual- lime  yevmiye  bir  dirhem  halifeye  verilmesi, vakfiye Hicri  1158 tarihinde bir fermanla ve 1209 ve 1226 ta-rihli iki kıta beratla tastik olunuyor. 1209 tarihli beratta mualimhanede  muallimi  sübyan  olarak  Mahmud ve Ahmed kardeşlerden zikrediliyor.

 

<2> Hicri 1004 (Miladi 1595) tarihli vakfiye 

Hacı  Mehmed  kızı Zehra namındaki bir kadın, Darikura  ismiyle Çorum’da Sabuncuoğlu mahallesin-de bir mektep açıyor ve buna sekiz dükkan ve bin dir-hem  vakfediyor. Bu  darükura’da  okutacak muallime yevmiye beş dirhem verilmesini  işaret ediyor.Tevliyat evvela kendisine sonra sülbiyle kızına sonra evladına tahsis  olunuyor.  Baba  kardeşi Esime hatunun evlat-larına da  nazır tayin ediyor. Gerek mütevelliye ve ge-rek  nazıra  birer  miktar  hisse  tefik olunuyor. Eseme hatun Koca Mehmed Paşanın kızıdır.

 

 

<3>Şeriye Mahkemesi Sicil Defteri 34.sayfada : 

Hicri 1271 (Miladi 1654)  tarihli  Çorum Sofular mahallesinde sakin muallimi sübyan Bekir efendi Mec lisi  şehirde  tekrir-i  kelam ederek (Kendi malından if-raz ve tayin ettiği beş yüz kuruşu vakfeledim ve şöyle şart tayin eyledim ki meblağı mezburunun ribhi mahal leyi mezburede vaki Çırak Hoca Mektebi demekle ma ruf Mektebi Muallimi sübyan olan zate verile)

 

<4> Şeriye Mahkemesi sicil defteri 74.sayfada: 

Hicri 1258 (M.1932) tarihli ,Şeraiy-i şiar Çorum ve  Karahisar Temurlu  ve  faziletli  diğer  Keskin-i  ve İnallı ve Keskin kazalarının kuz zat muvabbi efendile-rine :..Herkes çoluk  çocuklarını  mektebe verip tahsili ilmuhale kemal  mertebe  sayulayussa olunmak ve bu babda  iytiraz ve tesahül ve fer derece müsamaha te-cahül  eden olur ise o makulüler derhal terbiye ve ter-tip kılınmak hususuna fuzuyat ifadeyi Hazretli Padişa-hı  olunduğundan  bahsen  emirler  verilmektedir. Ah-med Halid imzasıyla tastik edilmiştir.

 

<5> Şeriye Mahkemesi sicil defteri 96. Sayfa: 

Hicri 1270  (M.1853) tarihli Çorum Akpınar ma-hallesi ahalisinden  El-Hac  Ali Efendi  b.  Mahmud’un muhtelif  kitaplarını  ve  bir  menzil  hanesini vakfettiği (Mahallei  mezkurede  vaki  menzili  Mahmud  mezkur dershane  ve mektep olup safifül beyan kitaplar dolap içende mevzuan hıfz olunup...)denilmektedir.

 

 

<6> Şeriye Mahkemesi sicil defteri 59. Sayfa: 

Hicri  1277  (M. 1860)  tarihli  Emine  binti Hacı Hüseyin nam hatun tarafından beş yüz kırk kuruş vak fedilerek  meblağı  mezburun nısfı Gülalibey mahalle-sinde vaki Ömer Nebci Medresesi der unundaki şadır vanın tamiri ve terminine ve nısfı anari dahi medrese-yi  mezkur  ede  Hafız-ı  Kütüp  olan kimseye tayin ve tahsis edüp meblağı mezburu mütevelli ettiği zata tev di edilmiş olduğu belirtilmektedir.

 

<7>Çorum kasabasının ihya kerderi olan medrese-i meskurenin müderrisi bulunan zevata senevi 400 ku ruş taamı baha ve derunundaki talebei umuma senevi 600 kuruş ve içlerinden imamete ehil olup imamet hiz metini  eda eden  kimseye  talebei  meskure hissesin-den  maada  yine  senevi  600  kuruş  ve  yine talebei meskurei   hissesinden gayri bevvabına senevi 20 ku-ruş  ve  kasabai meskurei vaki ihyasına muaffak oldu-ğu maileziz çeşmesi su yolcusuna senevi 60 kuruş ci-heti  nazariyet  tayin  ve çeşmei meskurunun ve cere-yan eden mai leziz merkumun ledeliktiza tamir ve ter-minine ve zeyl meskurda tafsil ve zikrolunan hususati sairenini  254  senei tarihinde....Çorumlu Dergisi sayı 15 sayfa 201

 

 

<8> Hacı  Ali Efendi Kurdzade Süleyman Ağa Med-resesi: Emir  Ahmed  mahallesinde 14 odalı olarak ya-pılmıştır,    müderrislerinden   Leblebicizade  Hacı  Ali Efendi  tarafından  medreseye  4  oda  ilave ettirilmiş, ayrı yeten sokak tarafı hududunda  yontulmuş  taştan muntazam  bir  metin kütüphane binası,cenup tarafın-da da ahşap bir cami ve şadırvan yaptırmıştır. Çorum lu Dergisi Sayı 10,sayfa 13

 

<9> Medreseler Çorumlu Dergisinden 28 sayfa 4 ve 5. Sayfalar:

 

Çorum  sancağı  Karahisar nahiyesinde Cemal Efendi Medresesi Hicri 1101 Miladi 1689

Çorum Sultan Murad Camii şerifinin avlusunda vaki medrese Hicri 1214 Miladi 1799

İskilip’te  Hacıbey  Medresesi Müderrisliği ile il-gili Hicri 1181 Miladi 1767

Çorum’da  Muzafferiye  Medresesi Müderrisliği ile ilgili Hicri 1176 Miladi 1762

Çorum’da  Muzafferiye  Medresesi  Hicri   1192 Miladi 1778

Çorum’da Muzafferiye Medresesi ile  ilgili  Hicri 1216 Miladi 1801

Çorum’da  Hacı  Nurullah  mahallesi  müceddi-den bina olunan dersane ve mektep Hicri 1219 Miladi 1804

Çorum’da Ölçekzade Hasan Ağa’nın bina eyle-diği medrese Hicri 1247 Miladi 1831

 

 

Çorum Karahizar kazasında Hüseyniye Medresesine tayin hakkında Hicri 1213 Miladi 1803

Çorum Burhan Kethüda Camii bitişiğindeki mektep Hicri 1218 Miladi 1803

Çorum Gülalibey Mahallesinde  Ömer Naci Efendinin bina ettirdiği medrese Hicri 1221 Miladi 1806

Çorum Kaymakamı Ahmed Paşanın bina ettirdiği medrese ve zaviye Hicri 1259 Miladi 1843

Çorum’da Abdülfettah Bey Medresesi Hicri 1245 Miladi 1829

Çorum’da Ahmed Hulusi Paşanın bina eylediği medrese Hicri 1262 Miladi 1845

Çorum’da Şerife Fatma Hatunun bina eylediği medrese Hicri 1262 Miladi 1845

 

<10> 1317 Hicri Miladi 1899 Senesine Ait Salname:

Nezareti Maarif-i umumiyye sayfa  951.  Çorum mekteb-i  rüştisi; muallimi evvel Ali Rıza Efendi, mual-limi sani Fazıl Efendi,muallimi salis Galip Efendi,Rik’a muallimi  Fazil  Efendi, Sülüs muallimi Emrullah Efen-di, talebe  adedi ; 109, hademe adedi; 1,İskilip kazası rüştisi,muallimi evvel İsmail Hakkı Efendi,Muallimi Sa ni  Abdulkadir Efendi,Rik’a ve Sülüs muallimi Hüseyin Efendi, talebe  adedi ; 23, hademe  adedi;1. Sungurlu mekteb-i  rüştisi  muallimi evvel Mustafa Şevket Efen-di,hat muallimi Rıza Efendi,sahife 954

 

 

Çorum’da Medreseler

Medresenin ismi Mahalli      Müderrisi

Camii Kebir        Camii Kebir Avlusu    Osman Efendi

Süleyman Feyzi Paşa   Çöplü Mahallesi Mustafa Efendi

Ölçekoğlu Çöplü Mahallesi Hasan Efendi

Muzaffer Bey     Medrese Mahallesi      Şamlızade Abdullah

Kurdoğlu   Emir Ahmed Mahalle  Ahmed ve Nuri efen.

Hacı Osman Efendi     Hacı Nasrullah Mah.   Mustafa Efendi

Abdulbaki Paşa  Şeyheyyüp Mahallesi   Ahmed Efendi

Hulusi Paşa        Hacırecep Mahallesi    Şerif Efendi

Hafız Paşa Gülalibey Mahallesi    İbrahim Efendi

Kırklar       Sağrıcı Mahallesi         Ahmed Arif Efendi

 

Sungurlu’da Medreseler

Medresenin ismi Mahalli      Müderrisi

Camii Kebir        Zir Mahallesi      Müftü  Efendi

Hilmi Efendi      Bala Mahallesi   Şakir Efendi

Osman Efendi     Bala Mahallesi   Osman Efendi

Hacı Mustafa Efendi   Bala Mahallesi   Hacı Mustafa Efendi

Mantıkcızade      Başpınar Mahallesi      Hafız Osman Efendi

Ahmed Efendi    Bala Mahallesi   Ahmed Efendi

Hasan efendi       Evci Karyesi       Hasan Efendi

Hüsnü Efendi     Yahşili Karyesi   Hasan Efendi

Ali Efendi  Tirkeşen Karyesi Ali Efendi

Camii Şerif         Leha Karyesi       Hacı Şeyh Sülüyman

Halil Bey   Çöplü Karyesi    İsmail Efendi

 

 

İskilip’da Medreseler

Medresenin ismi Mahalli      Müderrisi

Hacı Mustafa Efendi   Ezikoğlu Mahallesi     Ömer Efendi

Şeyh Habib Efendi       Dabakhane Mahallesi  Münir Efendi

Serbest Ahmed Ağa     Kaleboğazı Mahallesi  Hasan Efendi

Hacıbey     Alibey Mahallesi          Şükrü Efendi

Terzi Bekir Efendi       Hacıpiri Mahallesi       Hacı Ahmed Efendi

Ebussuud Medresesi   Meydan Mahallesi       Ahmed Efendi

Nur-u Osmaniye Alibey Mahallesi          Abdullah Efendi

Hamidiyye Temenna Mahallesi     Ali Efendi

Hacı Ali Ağa       Karaviran Karyesi        Ali Efendi

 

Osmancık’da Medreseler

Medresenin ismi Mahalli      Müderrisi

Amaret       Güney Mahallesi          Hafız Abdullah Ef.

Mukbil Ağa        Hafız Abdullah Mah.   Hafız Abdullah Ef.

Kadı Farahşae     Kadı Farahşae Mah.     Hafız Abdullah Ef.

Kızıl Hasanzade Camii Kebir Mahallesi         Nafız Abdullah Ef.

 

Kütüphaneler

         Kütüphane İsmi  Mahali       Banisi        Tesis T.H.

Çorum       Süleyman Feyzi  Çöplü Mahallesi Süleyman Feyzi Pa.     1201

Çorum       Feyziye-i İrfaniye         Emirahmet Mah Hacı Ahmed Efendi     1309

Çorum       Hacı Hasan Pa.   Camii Kebir avl. Hacı Hasan Paşa 1314

İskilip        Hocazade   Ekizoğlu Mah.    Hacı Mustafa Ef.         1150

İskilip        Şeyh Hasip Dabağane Mah.   Şeyh Hasan Efendi       1150

İskilip        Camii Kebir        Çarşı Derunu      Serbestzade Ahmed     1261

İskilip        Hacıbey     Alibey Mahallesi          Hacıbey Hazretleri       1150

İskilip        Terzi Bekir Ağa  Hacıpiri Mah.     Terzi Bekir Ağa  1238

Sungurlu   Camii Kebir        Camii Keb.Deru.         İbrahim Efendi   1309

 

 

 

 

<11> 1320 Hicri (M.1902) Senesi Ankara Salnamesi:

 Çorum  Sancağı mutasarrıfı Cemal Bey,Müftü Tahir Efen-di , mektebi  idadi  Müdürü  Abdülcelil  Efendi, muallimleri Ali Rıza Efendi,Mahmud Efendi,Fazıl Efendi,Mehmed Galip Efendi,Ahmed Efendi, Mübaşir Nuri Efendi.....

             Çorum  Kasabası şirin bir kasaba 123 kilometre murabba-da gayet güzel bir ovanın şarki cenubunda Melik Gazi denilen bü-yükçe  bir  tepenin  eteğinde  mebni, bu  ovanın her tarafı dağlarla muhatcit ve menaziri latiftir. Çorum emsari kadiminden olup kasa-banın  ciheti  cenubiyesinde  ve mürtafi mahallerinde atik ve sun’i bir kal’ası  ve kal’anın derununda 20 haneden ibaret bir de mahal-lesi vardır. Kable teşkilat Liva ittihaz edilmiş iken teşkilattan sonra ikinci  sinif Kaymakamlıkla idare olunup 1310 senesinde lüzum ve ehemniyeti mevkiyesine mebni İskilip,Osmancık,Sungurlu kazala-rıyla, Hüseyinabat ve Kargı nahiyelerinin raptıyle tekrar Liva teşkil edilmiştir. Derunu  kasabada,Selçuklular zamanında inşaa ve ahi-ren  mücedded  edilecek  surette  Cennet  Mekan  Sultan Murad-ı Rabbi Hazretleri tarafından tamir ve ihya buyurulmuş kargir ve bü yük bir camii şerif ve avlusunda iki şadırvan bir çeşme ve 25 oda-dan  ibaret medrese ve müşir Hacı Hasan Paşa Hazretleri tarafın-dan tesis ve inşaa buyurulan kargir bir kütüphane vardır. Bu camii şerifinin ahşaptan mamul minber ve kapıları ile taştan masnu mih-rap  ve minaresi sanatı mimariye noktai nazarından gayet kıymet-lidir. Bundan  başka nefsi kasabada 25 camii,21 mescid yapılmış-tır. Başlıca iki   kütüphanesi daha vardır. Süleyman Feyzi Paşanın kütüphanesindeki  kitapların  meyanında  gayet  müsenna ve mü-kemmel Mushaf-ı Şerif ve Tefsir-i Şerif vardır ki emsali na mevcut olmağla mabihüliftihardır. Camii  Kebirdeki  medrese  dairesinden başka  10  medrese  devairi  ve  1316 senesinde kürşat edilen bir

 

KAYNAKÇA 9  216 bab maktebi idadi  mülkitte 75 şakirt ve ünas,mektebi rüştiyesinde 72  talibat  ve 6  bab  mekatibi  ibtidayesinden karnidi mektebinde 103,tefeyyüz mektebinde 125,burhani terakki mektebinde 90 mek tebi ......ebed de 85 kadirdan mektebinde 145,irfan mektebinde 85 şakird olup,bundan başka 6 bab sübyan mektebi ve 2 bab Ermeni mektebi  ve Rum mektepleri ve bir Ermeni kilisesi vardır. Kasaba-da  125 çeşme,üçü çift,biri tek 4 hamam,1051 dükkan ve mağaza 13 han ,25 kahvehane, 3 kıraathane, 73 debag hane , 411 bağçe, 5862 bağ ve cehrilik,3 dakik fabrikası,120 değirmen ve nefsi kasa bada 48 mahnilata münkesem olup,kasabada 4268 hanede 8611 zükür  müslüm, 8469  ünas müslüm,657 ünas Ermeni,149 rum,14 protestan,22 katolik  (toplam) 17992 (nüfus) 30386  maa  hüseyin abat kurusında sukut 29041 ünas ki kasaba  kurası 77419 nüfusa havidir...

                Mahsusatı araziye mütevelli buğday sa’ir,burçak, merci-mek,nohut,zeyrek,mendir,pirinç,afyon,maa,haşşaş,mısır buğdayı, darı , bakla,pamuk,baldırcan,patates,kavun,karpuz,fasulye,doma-tes, pırasa, lahana, turp, havuç, hıyar, soğan, sarımsak,fevakiden kiraz,mütenevi üzüm,elma,armut, zerdali,erik, üveyz,ceviz,badem ve  mahsulatı sınayesinden alâ çamaşırlık bez,tosya takliti şal ku-şak, yünden  mamul aba ve siyah şalvar,kilim,seccade ve bunlara mahsus tahminen 2000 tezgah vardır. Ünas mektebi rüştiyesinde talibat ve sair erkek ve kadınlardan rabet edenlere öğretilmek üze re, Burdur  Sancağından  bir  alacacı  ustası celbedilerek elbiselik nefis alaca iymaline mübaşeret edilmiştir. Avanil  nuhasiyle  timur- dan  edevatı  ziraiye  iymal  olunmakta  ve  debağhanede  yapılan gön ve sahtiyen Kayseri vesaire mahallere gönderilmektedir....    

                 Kasabada  haftada  iki  defa Pazar ve Pazartesi günleri hayvan pazarı ve zahire ahzuliyesi için Pazar kurulmaktadır.

 

 

 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 
 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 
 
 
 

 

İÇİNDEKİLERE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!