DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Hayat Hikayesi
SUNGURLU İLÇESİ

1

 
 
 
 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 
OSMANCIK
OSMANCIK İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:
Osmancık İlimiz Çorum İlinin en eski ilçelerinden birisidir. Çorum iline 59 kilometre uzaklıkta olup Çorum - Kargı ilçesi arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 1187 kilometre karedir.Deniz seviyesinden 410 metre yükseklikte bulunmaktadır.Nüfus yoğunluğu yüzde 37 olup, 52.289 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 21.490 ilçe merkezinde, 30.799’u Osmancık İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Osmancık ilçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir.
Osmancık Merkez ilçede 18 mahalle bulunmaktadır. İçenin ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır.Karadeniz’i -İstanbul’a bağlayan transit yol üzerinde olması günübirlik turizm gelirleri ekonomisine katkıda bulunmaktadır. 171 kilometre karesinde hububat,30 kilometre karesin de baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ve diğer tarım ürünleri yetiştirilir,19A54 büyükbaş ve 41 .430 küçük baş hayvan beslenilmektedir.Osmancık ilçe topraklarının 879 kilometre karesini ormanlar kaplar.Kızılırmak Osmancık ilçesinin içerisinden geçer
 
EVLİYA ÇELEBİ’YE GÖRE OSMANCIK;
Bazı tevarih Osmancık burada doğdu, bu kaleyi de zemanı emaretinde bina etti derler. Sonra bu keleyi tevaifi ederek elinden 795 tarihinde Yıldırım Beyazıt Han fethetmiştir. Çorum sancağı hakanide ve voyvodalıktır.110 akçalık kazadır. Mamur nahiyeleri vardır.
Serdarı,kethüda yeri var,nakibi,Müftüsü yoktur.Ayanı pek az,bağ ve bahçesi çoktur. Kalesi Kızılırmak kenarında cenabi şarkisinde olup cisni azim ile ubur olunur.Nehre kargir bir yalçın kaya üzere şeddadi bir binayı metin hısnı hasindir.Dairen madar cürmü 800 adımdır. Şekli murabbada yekpare bir kale olub bir demir kapısı var. Gayet bala olduğundan içine girmemiz müyesser olmadı. Amma taşra varuşu bin kadar bağ ve bahçeli kari tarzı kadimi etrak evlerdir. Cümle tahta ve toprak örtülü mamur evlerdir ‘Yedi mahalle ve yedi mihrabtır. Dükkanları azdır.Amma yene her şey mevcuttur.10 hanı vardır. Irmak kenarında bir küçük hamamı vardır.Suyu dolap ile Kızılırrnak’tan çekilir. Şehrin üç tarafı kumsaldır asla çamur olmaz, havası şiddetli har üzere olub leziz üzümü olur.Kumsallığından arzında gebre namında bir guna meyve hasıl olur ki sirke ile turşu ederler. Gayet nefistir Bu şehirde turşu meşhuru afak olmuştur. Cümle evleri fakiranedir. Halkın dahi fukarai Bektaşiyandır. Zira bu şehri canibi garbında bir mürtefi şeyh Bektaşiyan meftundur. Evsafı ziyaretgahı Koyun Baba; Hacı Bektaşi veli’nin halifesidir. Merhum olduğunda buraya defnedilmiştir. Sonra hazreti Sultan Beyazıt Veli azizi Leyle-i Kadirde vakrasında görüp vasiyeti aziz ile kabri şerifi üzre bir kubbeyi ali bir camii şerif dervişanızişan için bir mihdan saray,bir darüt-ta’am ve darülz-ziyafe, ayende ve revende için bir mihman saray, nice müteaddit hücrelerle mutbak,kiler yaptırmış.Bu hayratı ve hasenatı serapa kurşun ile örtmüştür,gayet memur bir binayı ali olup bir fersahlık yerde gömgök derya gibi kurşunlar temevvüç eder. Kubbeyi pür envarının alemi şulesinden insanın gözü harelenir. Mutbahında nimeti şebiruz eksik değlldir. Koyurı Baba lakabiyle tesmiye olunmaları na sebep,Hacı Bektaş ile Horasan’dan ta Ruma gelinciye kadar şebiruz 24 saatte bir kere koyun gibi meleyişi imiş ki bu hareket aynı saate asla tehalüf etmezmiş. Bundan başka nice vakayi varmış.Cümle Bektaşiler beynel-hak mezmumdur.
Lakin bu Koyun Baba fukarası koyun ve kuzu gibi melerler.Halim,selim,haluk,arifbilah, sünnet ve cemaatten mussalli ve mütedeyyin adamlardır.Hülasa vakaa seyahatimiz çok değildir.Lakin Rum ve Arabta köyde bir asit hane yoktur derler.
Ziyareti Burhan Dede,Cisir başındandır.Yüzlerce keıamatı zuhur etmiş ulu pirdir.Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyir memduhu alem 19 göz bir cisri azimdir ki her bir kemeri keval kuzah ve kehkeşanı senıdan nişan verir.Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştir.Anadolu dı yarında misli yoktur.Bu şehirde bir gün oturup ertesi gün gusi rihletler çalınarak cisri canibi garbe geçip dağ ve bağ içinden içeriye giderek dağların mahut ve nıuhataralı yerlerinden Direklibel namında dar bir sengistan geçtik Burası can pazarı bir yerdir ki bir adam kayalar üzre cıkıp bir taş yuvarlasa bin adamı helak eder.Kuş uçmaz ki Rum, Arap Acemde Direklibel namiyle şeherei afaktır. Direkbel demeye sebeb al dur ki,kayaların altları gühu bisutun gibi boştur. Münhedim olupta tariki ami seddetmesin deyu nice sahibi hayratlar mezkur kayaların altlarını azim çam ve ardıç direkleri dayamışlar. Bunun için direkli bel derler.
 
OSMANCIK BELEDİYESİ
Cumhuriyetten önce kuruluğu bilinmektedir.İlçe’ye elektrik enerjisi ilk defa 1948 tarihinde dizel motoruyla sağlanmış, sonra ise 1965 tarihinde hidroelektrik santralı kurulmuş, 1972 tarihinde TEK enerji hatlarından elektrik enerjisi alınmıştır. Su tesisleri ilk defa 1948 tarihinde kurulmuş,ihtiyaca göre su şebekesi geliştirilmiştir. İtfaiye teşkilatı mevcuttur, 1949 tarihinde yapılan imar planı 1966 ve 1972 tarihinde gerekli değişiklikler yapılmıştır.
 
ÇEŞMELER VE HAMAMLAR
Baltacı Mehmed Paşa tarafından gilçeye suyu getirtilmiş dört çeşme vardır. Bunlardan birisinde 18 mısralık kitabe bulunmaktadır. Kitabeyi Dürri Zade’nin yazdığı anlaşılmıktadır.
Menba-i Ayn-ı Maye-i Ihsan-ü Seha
Hazrat-i Sadr-ı Kerem Pişe Mehmed Paşa
Şehr-i Osmancığı bu ab İle Kıldı ihya
HAMAMLAR
Koca Mehmed Paşa tarafından yaptırılmış  iki hamam vardır. Depremlerden dolayı hamamlar da hasar olmuşsa da.tamirleri yapılmış halen kullanılmaktadır.
 
YATIRLAR
BURHAN DEDE:
Evliya Çelebiye Göre: Cisir (Köprü) başındandır. Yüzlerce kerameti zuhur etmiş ulu pirdir. Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyr (yürümesi mecbur olan) memduhu (övülmüş) alem 19 göz bir cisri (köprü) azimdir ki her bir kemeri kavsi kuzah ve kehkeşanı semdan nişan verir.
Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştir. Anadolu diyarında misli yoktur
KUM BABA:
Kum Baba Osmancık Kumbaba köyünde yatmaktadır
 
OSMANCIK PANAYIRI
Panayır eski zamandan bu güne kadar gelmiştir. 5 Ekim-13 Ekim tarihleri arası kurulmaktadır.Tarımsal ticaret eğlence ve sporsal ağırlıklıdır. 
 
OSMANCIK KALESİ.
Kale surlarının uzunluğu 2500 metre kadardır. Surların yüksekliği 27.5 metreyi bululmaktadır.Kalenin ilk defa kimler tarafından yapıldığı bilinmektedir. İstanbul’u kuşatmaya gelen Emeviler bu bölgeye hakim olduklarında bu kaleyi yaptıkları rivayeti zayıfsa da, Romalılar döneminde yapıldığı,Bizanslılar tarafından kullanıldığı, Orhan bey zamanında Türk Dilaverlerinden Sofu Osman tarafından bu kale zab edildiği,kalenin içerisinde bulunan türbesinden akla daha yakın gelmektedir.
Kalenin Türk hakimiyetinden sonrada kale içinde iskan olunduğu, bu kısına Kandebir denilen kalede 200 hanenin bulunduğu, Kızılırmak’tan su alınması için kale içinden ırmağa inen gizli tüneli bulunmakta olup,kayadan oyulan bir hamam harabesi vardır.
 
KOYUN BABA KÖPRÜSÜ:
Sultan II.Beyazıt zamanında yapılmıştır. Köprünün Kuzey kısmında,kale’nin alt tarafındaki kayalıkta bulunan mermer kitabesinden H.889 Şaban ayında-M.1486 tarihinde başlanıldığı  1-1.895 -M.1491 tarihinde bittiği belirtilmektedir. Köprünün uzunluğu 250 metre, genişliği 7,5 metre genişliğinde.15 gözlü olup en yüksek gözün bulunduğu kısım 25 metredir.Köprü yapılırken ırmağın yatağının değiştirilerek, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşenmiştir.
Köprü için kullanılan sarı taşların ilçenin Kuzey Batısında bulunan Taşlık mevkiden getirildiği,taşların taşınmasında Koyun Baba’nın geyiklerinden faydalanıldığı, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşendiği, şimdiki Gemici mahallesi diye bilinen yere köprü inşaatında çalışan işçiler işin cami,yatakhane,aşevi gibi yerler yapıldığı,gece ve gündüz devamlı 800 işçinin çalıştığı söylenegelmektedir.
 
OSMANCIK İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ
1964 tarihinde kütüphane yaptırma derneği kurulmuş  ise de, bina yapımı bu güne kadar sarkmıştır. Özel  İdare hizmet binasında 1967 tarihinde kütüphane  hizmete  açılmış, 1988 tarihinde Kızılay’a ait binanın iki katına taşınmış burada hizmet vermektedir. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002  tarihli istatistiklere göre;13.168  kitap kayıtlı bulunmaktadır menkıbelere. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı  Kütüphaneler  Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.
 
KOYUN BABA:
Koyun Baba.; Hacı Bektaşi Veli’nin çağdaşı kabul edilen bir Türk Velisidir. Hayatı hakkında bilgiler menkıbelere dayanır.(*) Rivayete göreasıl adı, Seyyid Ali olup, Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in yedinci oğlu, Ali Rıza’nın on ikinci oğludur. Horasanda doğan Koyun Baba,gençlik çağında Peygamber efendimizi rüyasında görerek Seyyid Ali’ye Anadolu’ya gitmesini emreder. Seyyid Ali Anadolu’ya gelmeden önce Kerbela’yı ziyaret ettikten sonra hacca gitmiş,hac dönüşü Anadolu’ya gelmiştir.
Koyun Baba,önce Bursa’ya uğramış, Bursa’nın zenginlerinden Abdullah ağa’nın yanına ikiz doğan kuzuların birisinin kendisine verilmesi şartıyla çoban durmuş,kısa bir süre sonra, hissesine düşen kırk koyunu alarak  Bursa’dan ayrılmış ve Osmancığa gelerek buraya yerleşmiştir.
Osmancıkta vefat etmiş, Sultan Il. Beyazıt tarafından bir türbe,bir cami,dervişler için bir meydan,aşevi ve misafirhane yaptırmış, bu külliyeye pek çok köy ve tarla akar olarak vakfedilmiştir.
Seyyid Ali’nin;Koyun Baba olarak anılmasının sebebi, her yirmi dört saatte bir koyun gibi hiç şaşmadan melemesinden dolayı bu adı aldığı rivayet edilir. Ayrıca Osmancık’ta adı ile anılan büyük bir taş köprü bulunmaktadır
(*)menkıname el Yazması tek bir eser olup,bu gününü harflerine tarafımdan çevrilmiş olup,kitap haline getirilip basıma hazır durumdadır. Aynı eseri CD olarak da hazırlamayı düşünmekteyim. Mahmut Selim GÜRSEL
 
 
TARIM
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.
 
Hububat 17130
Endüstriyel bitkiler1100
Y. Baklagil 700
Yem bitkileri 210
Nadas 7632
Bağ  600
Meyvelik 30
Sebze  410
Çayır  15
Mera 9540
Orman alanı 78310
Yerleşim alanı 1020
Kayalık 3553
Toplam 120250

 

OSMANCIK MEDRESELERİ

Medresenin ismi

Mahalli

Müderrisi

Amaret

Güney Mahallesi

Hafız Abdullah Ef.

Mukbil Ağa

Hafız Abdullah Mah.

Hafız Abdullah Ef. 

Kadı Farahşae

Kadı Farahşae Mah.

Hafız Abdullah Ef.

Kızıl Hasanzade

Camii Kebir Mahallesi

Nafız Abdullah Ef.

 

 

 

Cumhuriyet Cihan YEDEK  
Çay Mehmet BOZKURT  
Çiftlikler Alpaslan ŞAHİNER  
Esentepe İsmail ŞİMŞEK  
Eymir Sabahattin GÖBEL  
Gemici Ümit ATASOY 0538 618 03 17
Güney Yusuf Burak GÜNGÖR  
Gürleyik Yüksel KICIK  
Hıdırlık Dursun ODUNCU 0536 440 17 28
Karapınar İsmail DÖLCÜ  
Kızılırmak Ahmet Oğuz KÜTÜK  
Koyunbaba Hasan ŞAHİN  
Şenyurt Hamdi DEMİRKAN  
Temençe Erdal KURAN 0538 617 90 91
Ulucami Nihat ÇATIKKAŞ 0 544609 31 80
Yazı Murat HAYKIR 0532 394 57 57
Yeni Aysel BULDUK  
Yeşilçatma İbrahim Agah BOSTANCIER  
 

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.