|
|
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
|
|
|
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM |
|
Mahmut Selim GÜRSEL |
KİTAP VE KÜTAPHANE
ÇORUM’DA
KÜTÜPHANELER
HASAN
PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİ
ÇORUM İL HALK KÜTÜPHANESİ
FAİK TONGUÇ ÇOCUK KÜTÜPHANESİ
MEHMET ŞADİSOĞLU ÇOCUK
KÜTÜPHANESİ
EŞREF ERTEKİN KÜTÜPHANESİ
İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ
İLÇE KÜTÜPHANELERİ
MİMAR SİNAN HALK EĞİTİM MERKEZİ
KÜTÜPHANESİ
İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ
OKUL KÜTÜPHANELERİ
HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ Mahmut Selim GÜRSEL
KABUK BAĞLAMIŞ YARAYI
KAŞIMAK Mahmut Selim GÜRSEL
EL YAZMA KİTAPLARIN BİR MERKEZDE
TOPLANILMALARININ SAKINCALARI 1 Mahmut Selim GÜRSEL
EL YAZMA KİTAPLARIN BİR MERKEZDE
TOPLANILMALARININ SAKINCALARI 2 Mahmut Selim GÜRSEL
ÇORUM'DAKİ ESKİ ESERLER İsmet ÇENESİZ
YAZMA ESERLERİN KADERİ VE
KÜLTÜR BAKANLIĞIMIZ
Metin KALYONCU Emekli Kütüphane Müdürü
BIRAKIN TARİHİMİZ BİZE
KALSIN ! Ümit UZEL
TAŞ YERİNDE AĞIRIR Dr. Ali EMİNOĞLU
EL YAZMA ESERLERİMİZ Raşit YÜCEL
HAYDİ ÇORUMLULAR !
Mahmut Selim GÜRSEL Emekli Kütüphane Md. Yr.
SU GÖTÜRMEZ GERÇEKLERE
SIRTIMIZI DÖNEMEYİZ Erkan EROL
EL YAZMASI KİTAPLAR TÜRK
TARİHİ-TÖRESİ-UYGARLIĞI-EGEMENLİĞİ Abidin ÇETİN Emekli Öğretmen
BU AYIN OKUYUCU MEKTUBU Zafer Eşref TERLEMEZ
EL YAZMASI KİTAPLAR Hacı CELEBCİ
EL YAZMA KİTAPLARIMIZ Mahmut Selim GÜRSEL
ATALARIMIZIN EMANETLERİ Dr. Nevzat LEBLEBİCİOĞLU
İLÇELERDE BULUNAN İLÇE KÜTÜPHANELERİNİ İNCELEMEK İÇİN SİTEMİZDE
BULUNAN ÇORUM İLÇELERİNİ İNCELEYİNİZ |
|
Çalışmalar TELİF ESERİDİR Yazarlarımızın
gönderileri ile yayına alınmıştır. |
corumlu2000@gmail.com |
GÜRSEL YAYINEVİ |
yazarlarımız yaptıkları paylaşımlardan sorumludur.
|
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif
haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir |
|
|
|
|
001 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
KİTAP ismi Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
TAKDİM
Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve
bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak
görülmelidir.
Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini
veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da
benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.
Bu
çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış
olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı
göreceksiniz.
Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir
kitaptır; onu okumamız gereklidir.
Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar
veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar
veremeyiz.
Mahmut Selim GÜRSEL
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
02 |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
Mahmut Selim GÜRSEL |
- GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
-
- 1947 tarihinde babamın subay olarak
bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum.
Babam Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi.
- İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara'
da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci sömestrsinde
babamın emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk
Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni
okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı. İlkokul
sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim
gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu
birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına
girdim. Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de
askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara Emniyet Müdürlüğüne teknisyen
olarak göreve başladım. Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim
1972 tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara
kollarda çalıştım. 16 Eylül 1973 tarihinde Selma (Kurşuncu) Hanımefendi
ile evlendim. 10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk
Kütüphanesine Memur olarak geçtim. Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki
yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı
ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar
Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim. 03
Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.
- 1990 tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli
kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma
ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline
getirip Kültür Bakanlığına sundum. Kitabımdan Türkiye'deki bütün
kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar.
- Marangozluk,oymacılık, polis
memurluğu,memurluk ve idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli
önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda bence en önemli bir
hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım ve " El Yazması
Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim çabalar neticesinde Bitlis
Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün boş
olduğunu zamanla gördüm. Rabb’imin izni ile Hacca gitmek nasip oldu,
iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile
oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi
geçindirecek, namerde muhtaç etmeyecek avantajından başka,manevi
olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri
değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan
öğrenmiş oldum.
- 1993 yılında Türkiye'deki bütün
kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli
Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu
hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il
Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız
rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı
ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite
sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü
bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların
korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan
1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim
yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
- 1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte
Hacı olduk.
- 27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk
Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
- Yazı yazmaya beni kimse teşvik etmedi
Kütüphane için hazırladığım kitap beni yazmaya teşvik etti. Yazılarım
mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat
kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür.
- Yayımlanmış çalışmalarım :
- " Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ",
- Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve
Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım
için hazır beklemektedir. Yazılarım daha çok araştırma dalı ile makale
türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve hikaye denemelerim bulunmaktadır.
Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma diyeceklerim
şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu savunmanız size belki
tepkiler getirecektir. Bu tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını
araştırın.
- Saygılarımla.
-
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız |
BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için
tıklayınız |
|
|
003 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- KİTAP VE KÜTÜPHANE
- El yazması yada
basma;broşür, harita, dergi, gazete, kitap, plak,slayt, CD
gibi fikir eserleri ürünlerinin ve çeşitli eğitim araçlarının
okuyucunun yararlanması için toplanılıp saklanıldığı yer
olarak tarif edebiliriz.
- Kütüphane;milattan
önceki devirlerde kütüphanenin mevcut olduğunu yapılan
arkeolojik kazılar neticesinde öğrenmiş bulunuyoruz. Tanınan
en eski kütüphaneler doğu uygarlıklarına ait toplumlarda
olduğu bilinen bir gerçektir. Bilinen en eski kütüphaneler
Asur, Babil, Hitit uygarlıklarından günümüze ulaşa çivi yazısı
eserlerle gün ışığına çıkartılmıştır.
-
Bunlardan bilinenler; Mısır'da
Karnak tapınağı kalıntıları arasında bulunan kütüphaneye ait
bir kitabe, Eski çağların en ünü bilinen M.Ö VIII. Yüzyılda
kurulan Asurbanipal kütüphanedir. Bu kütüphaneden çıkartılan
22.000 tablet bugün Brittish Museum koleksiyonları arasında
bulunmaktadır.
-
M.Ö. IV yüzyılın sonlarına
doğru Yunan hükümdarı Ptolemaios I tarafından adı çok duyulmuş
olan İskenderiye kütüphanesidir. Roma imparatorlukları
çağlarında işgal edilen yerlerden getirilen ganimetler
arasında bulunan eserlerle Roma'da kütüphane kurulmuştur.
Bilinen eski kütüphanelerin birçokları şahıs kütüphaneleri
olmaktan ileri gitmemekle birlikte ülke idarecilerinin
saraylarında muazzam sayılacak kütüphaneler kurulmuşsa da,
yıkılan iktidarları sonunda bu kitap ve dökümler yok
edilmişler, yağmalanmışlardır.
-
Bilinen ilk ilmi
kütüphanelerden bazıları ise şunlardır:
-
İngilterede; Oxford,cambridge.
-
Paris Mazarine.
-
Berlin Ulusal kütüphanesi.
-
Madrid ulusal kütüphanesi.
Madrit ulusal kütüphanesi. Kurulmuş ve bugün her ülkenin
ulusal kütüphanesi bulunmaktadır.
-
Türkiye'de ise Milli Kütüphane
olarak tüm okurlarına hizmet vermektedir.
- Kütüphanelerin
genel kısa tarihçesinden sonra yazının ve kitabın ne gibi
malzemelere yazıldığını incelersek:
-
Önceleri yazı kaya yüzlerine
kitabe şeklinde yazıldığı, kazılardan kil tablet üzerine,
parşömen (Deri tabaklanarak yapılan) kullanılmış, sonraki
zamanda Mısır'da papirüsler üzerine, Çin'de ipek üzerine ve
yine Çin'de kağıt üzerine yazı yazıldığı bilinmektedir.
-
Kağıtın icadından sonra ise
yazı ve kitap yazımı artmış, hele matbaanın icadı ile de kitap
basımı ve yayımlanması kolaylaşmıştır.
- Kitabın oluşumu
ise, yazıların yazıldığı tabletler bir araya getirilmiş,
sonraları papirüsler veya parşömenler sıralanarak rulo
edilmiş, ipek ve kağıt kullanılmaya başladıktan sonraları bu
günkü bildiğimiz kitap meydana gelmiştir.
- Çorum'da bilinen
en eski kütüphane ise sırasıyla şunlardır:
- “Boğaz köy Hitit
arşivlerinde bulunan çivi yazısı tabletlerle Dünyaya
kendisini tanıtmış, bu arşivde bulunan tabletlerden sonra
diğer kazılarda ele geçen tabletlerle Hitit tarihi bilinmeye
başlanmış, sonradan Ortaköy kazılarının başlamasına vesile
olan birkaç tabletin gün ışığına çıkarılmasıyla, Ortaköy'de de
bir tablet arşivinin bulunması kütüphane olarak kabul
edebiliriz.
-
“Helenistik Çağda ise Çorum ve
çevresinin de yerleşik düzenin bulunması, kilisenin etkisi ile
burada bulunan kiliseler hakkında detaylı bilgi bulunmakla
beraber, İstanbul'da bulunan ve halen etkinliğini koruyan
patriklik kütüphanesindeki kitapların bazılarının Anadolu'nun
Türkleşmesinden sonra Çorum çevresinden ve Anadolu'dan gittiği
söylene gelmektedir.”
-
“Anadolu'nun Türkleşmesinden
sonra karışık devir sonucu Türk iskanına açılan Çorum ve
çevresin de yerleşik düzene tam geçilmemesi, toprak itilafları
ve çeşitli Türk beyliklerinin egemenliğine girmesinden olsa
gerek kütüphane sayılabilecek bir birikimin olabileceği
hakkında olmasına karşı, hangi yerde, hangi tarihte kütüphane
bulunduğu tespiti yapılmamış olup, Alaca ilçesi Karahisar
Temürü denilen yerde, Hicri 665 Miladi 1266 tarihlerinde
Hüsameddin Timur'un bu tarihte yaptığı bir vakfiyede bu köyün
eski yerinde medrese yapıldığı,bu gün Hüsamiye Medresesi diye
anılan medreseye vakfettiği arazi ile varlığı anlaşılmış
oluyor. Adı geçen medresenin muhakkak bir kütüphanesinin
olması gerektir.
- “Osmanlı
İmparatorluğu döneminde, Amasya'nın payitaht merkezi olması
Nedeniyle,Çorum' Amasya sancağına uzun sürekalması, birçok
alim ve ulemanın ilimiz topraklarından yetişmesi, Amasya'da
bulunan medreselerde ilim okutmaları haricinde, veliahtlara
sarayda ders veren hemşehrilerimizin olduğunu çeşitli
kaynaklar belirtmektedir.
-
Çorum ilinde adlarını tespiti
bulunan medrese ve kitaplıklar nüfus
- oranlamasına karşın oldukça
çok olduğu görülmektedir. Bu medreselerin faydalanacağı
kütüphanelerinin olması olağandır.”
- Osmanlı Döneminde
Çorum'da kütüphane ile ilgili bilgiler 18. Yüz yılın ikinci
yarısına kadar gitmektedir. Sicil defterlerinden, Evliya
Çelebinin Seyahatnamesinde, Salnamelerden ve mahalli basın
kaynakların da bulunan kayıtlara göre:
- “Evliya
Çelebi:“... Erbabı-ı maarifin, nükteşinas çelebileri,ulema
ve sulehası, yaran-ı garüb-üd diyar adamları çoktur...”
- “Eskişehir Sicil
Defteri 96.S. ve Çorumlu Dergisi 19 Sayı 13. S. ...1170
Hicri senesinde,Çorum Akpınar mahallesi sakinlerinden Müderris
Hacı Ali Efendi, sokak tarafı hududunda, yontulmuş taştan
muntazam ve metin bir kütüphane binası, muhtelif kitaplarını
ve malikanesini vakıf ve tahsis etmiştir...”
- “Hicri 1318 Ankara
Salnamesi. “...1296 Hicri senesinde Müftü Ahmed Feyzi
Efendi tarafından Emir Ahmed mahallesinde kargır bir
kütüphane kurmuş ve 3000 cilt kitabı okuyucuların hizmetine
vermiştir.....”
- “Hicri 1320
Ankara Salnamesi : ”.....1202 Hicri senede, Süleyman Feyzi
Paşa Çorum'da bir kargır kütüphane yaptırmış, 600 ciltlik
kitabı okuyucu hizmetine vermiştir...”
- “Hicri 1328
Devlet Salnamesi 406 . sayfa ”...Çorum'da bulunan Kurdoğlu
Medresesi kütüphanesi, Fevziye'yi İrfaniye isimli kütüphanenin
banisi Hacı Ahmed Efendidir. Tesis tarihi 1309...”
- “İhsan Sabuncuoğlu
Çorum Tarihine Ait Derlemelerim: ”...İstiklâl mektebinin
yerinde ahşap yapı olarak Süleyman Feyzi Paşa Kütüphanesi
bulunmaktaydı. Mutasarrıf Nureddin Bey tarafından kütüphane
yıktırılarak 1913 - 1914 tarihinde İstiklâl mektebi
yaptırıldı...”
- “...1313 Hicri
senesinde Hasan Paşa Ulu Camii avlusunda bir kütüphane
kurmuş, 900 cilt kitabı okuyucu hizmetine vermiştir. Camii
Kebir etrafındaki iki medreseden binisinin iki odasını
işgal ediyordu. Bina taştan inşa edilmişti...”
- “Naci Önder
5.12.1951 Yeni Çorum Gazetesinde: ”..Şimdiki İstiklâl
mektebinin bulunduğu yerdeki Süleyman Feyzi Medresi, birçok
alim ve ulemanın ilimiz topraklarından yetişmesi, Amasya'da
bulunan medreselerde ilim okutmaları haricinde, veliahtlara
sarayda ders veren hemşehrilerimizin olduğunu eşitli
kaynaklar belirtmektedir. Çorum ilinde adlarını tespiti
bulunan medrese ve kitaplıklar nüfus oranlamasına karşın
oldukça çok olduğu görülmektedir. Bu medreselerin
faydalanacağı kütüphanelerinin olması olağandır.”
- Cumhuriyet
Döneminde Tekke ve zaviyelerin kapatılması ile Çorum'da
bulunan özel ve medrese kütüphanelerinin de faaliyetine son
verilmişti. Bu olay karşısında Çorum'da yeni bir kütüphane
yaptırılma mecburiyeti doğdu. Bu yeni kütüphane için kurulan
Komisyon, Çorum'un çarşı ve hükümet binasına yakın olan bir
akarın arkasında bulunan kullanılmayan arsaya kütüphane
binası yapılması için karar verildi. Burası bu gün Belediye
Başkanlığının bulunduğu binadır.
- Binayı Çorumlular
kanılarla taş taşıyarak,işçilik almadan yaptılar. İki katlı
olan binanın altı kütüphane masraflarını karşılaması için
dükkan olarak tasarladılar. Üst kısmı kütüphane salonu ve
kitapların konulacağı bölüm ve memur bölümü olarak
yapılandırdılar.
- Binanın bitiminde
açılış yapıldı. Burada Çorum halkına hizmet vermeye
başladı.Çeşitli nedenler ve mahalli idarenin uygun gördüğü
yerlerde kütüphane hizmetleri görüldü. Asıl sahibi kütüphane
binasından çıkartılarak şimdiki Emniyet sarayının bulunduğu
yerde bulunan bir okula naklettiler,oradan diğer okulların
köhne yerlerinde görev yaptırıldı,sonunda eski birasının
dükkanların bulunduğu alt katta hizmetini sürdürmeye devam
etti.
- Bu bina sıkıntısı
ve kütüphane binasının da bazı sebeplerden ellerinden
alınmasından dolayı Bahçeli evlerde yeni bir kütüphane binası
yapıldı. Bu bina Türkiye genelinde en modern kütüphane
projeleri içinde görülmekte idi. 23 Nisan 1963 tarihinde
hizmete girdi. Sonraki yıllarda kütüphane Binası Çorum için
yetersiz kaldı. 1980 tarihinde Çorum Belediyesince yeni
yerleşim alanı projesinde bulunan arsa Kütüphane Müdürlüğüne
devredilmiş, Kültür Bakanlığının tek tip projesi ile Yeni
Kent yerleşim yerinde kütüphane binası yaptırılmış,binanın
bitiminden sonra İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü 25 Aralık 1991
tarihinde yeni binaya taşındı.
-
|
|
|
|
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN
ALMADAN KULLANMAYINIZ! |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
01 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
ÇORUM’DA
KÜTÜPHANELER |
|
|
-
ÇORUM’DA KÜTÜPHANELER
-
Çorum ilim veMSGÜ
kütüphaneler alanında tarih boyunca önemi,arkeolojik çalışmalar neticesinde
Boğazköy Hitit arşivlerinde bulunan çivi yazısı tabletlerle dünyaya kendisini
tanıtmış,bu arşivde bulunan tabletlerden sonra diğer kazılarda ele geçen
tabletlerle HititMSGÜ
tarihi bilinmeye başlanmış,sonradan Ortaköy kazılarının başlamasına vesile olan
birkaç tabletin gün ışığına çıkarılmasıyla ,Ortaköy’de de bir tablet arşivinin
bulunması ile ilimizin geçmişinde kütüphaneciliğin olduğunun tescili
yapılabilir.
-
Helenistik ÇağdaMSGÜ
ise Çorum ve çevresinin de yerleşik düzenin bulunması, kilisenin etkisi ile
burada bulunan kiliseler hakkında detaylı bilgi bulunmakla beraber , İstanbul’da
bulunan ve halen etkinliğini koruyan patriklik kütüphanesinde ki kitapların
bazılarının Anadolu’nun Türkleşmesinden sonra Çorum çevresinden ve Anadolu’dan
gittiği söylene gelmektedir. İstanbul’un alınmasıyla beraber Fatih Sultan Mehmed
Han’ın Kiliselere ait mallarını götürülebileceği fermanı ile birçok Latin
eserlerin Roma’ya gönderildiği bilinmektedir.
-
Anadolu’nun
MSGÜTürkleşmesinden
sonra karışık devir sonucu Türk iskanına açılan Çorum ve çevresinde yerleşik
düzene tam geçilmemesi, toprak itilafları ve çeşitli Türk beyliklerinin
egemenliğine girmesinden olsa gerek kütüphane sayılabilecek bir birikimin
olabileceği hakkında olmasına karşı, hangi yerde, hangi tarihte kütüphane
bulunduğu tespiti yapılmamış olup, Alaca ilçesi Karahisar
MSGÜTemürü
denilen yerde, Hicri 665 Miladi 1266tarihlerinde Hüsameddin Timur’un bu tarihte
yaptığı bir vakfiyede <1>bu
köyün eski yerinde medrese yapıldığı,bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan
medreseye vakfettiği arazi ile varlığı anlaşılmış oluyor.Adı geçen medresenin
muhakkak bir kütüphanesinin olması gerektir.
-
Çorum’un Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Amasya’nın payitaht merkezi olması
nedeniyle,Çorum Amasya sancağına uzun süre kalması, bir çok alim ve ulemanın
ilimiz topraklarından yetişmesi, Amasya’da bulunan medreselerde ilim okutmaları
haricinde, veliahtlara sarayda ders veren hemşerilerimizin olduğunu çeşitli
kaynaklar belirtmektedir.<2>
-
Bu
kültürel ve ilim ilişkisi neticesinde Çorum ilinde adlarını tespiti bulunan
medrese ve kitaplıklar nüfus oranlamasına karşın oldukça çok olduğu
görülmektedir. Bu medreselerin faydalanacağı kütüphanelerinin olması olağandır.<3>
-
Osmanlı Döneminde
MSGÜÇorum’da
kütüphane ile ilgili bilgiler 18. Yüz yılın ikinci yarısına kadar gitmektedir.
Sicil defterlerinden,Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde, Salnamelerden ve mahalli
basın kaynakların da bulunan kayıtlara göre: Evliya Çelebi:“... Erbabı-ımaarifin,
nükteşinas çelebileri,ulema ve sulehası, yaran-ıgarüb-üd diyar adamları
çoktur.....” Demektedir.
-
Eskişehir Sicil
Defteri MSGÜ96.S.
ve Çorumlu Dergisi 19 Sayı 13. S.”...1170Hicri senesinde,Çorum Akpınar mahallesi
sakinlerinden Müderris Hacı Ali Efendi, sokak tarafı hududunda,yontulmuş taştan
muntazam ve metin bir kütüphane binası, muhtelif kitaplarını ve malikanesini
vakıf ve tahsis etmiştir.....”
-
Hicri 1318 Ankara Salnamesi. “...1296 Hicri senesinde Müftü Ahmed Feyzi Efendi
tarafından Emir Ahmed mahallesinde kargır bir kütüphane
MSGÜkurmuş
ve 3000ciltkitabı okuyucuların hizmetine vermiştir.....” Kütüphanenin kitabesi
halen Çorum Müzesindedir.
<2>
-
Hicri1320AnkaraSalnamesi : ”.....1202 Hicri senede,Süleyman Feyzi Paşa Çorum’da
bir kargır kütüphane yaptırmış,600 ciltlik kitabı okuyucu
MSGÜhizmetine
vermiştir.....”
-
Hicri1328DevletSalnamesi406 . sayfa”...Çorum’da bulunan Kurdoğlu Medresesi
kütüphanesi, Fevziye’yi İrfaniye isimli kütüphanenin banisi Hacı Ahmed
Efendidir. Tesis tarihi 1309.....”
-
İhsan Sabuncuoğlu
MSGÜÇorum
Tarihine Ait Derlemelerim: ”...İstiklâl mektebinin yerinde ahşap yapı olarak
Süleyman Feyzi Paşa Kütüphanesi bulunmaktaydı. Mutasarrıf Nureddin Bey
tarafından kütüphane yıktırılarak1913 - 1914tarihinde İstiklâl mektebi
yaptırıldı.....”
-
Naci
Önder 5.12.1951
MSGÜYeni
Çorum Gazetesinde:”..Şimdiki İstiklâl mektebinin bulunduğu yerdeki Süleyman
Feyzi Medresesinde, kubbeli kargır bir bina idi.....”
-
“.....1313 Hicri senesinde
MSGÜHasan Paşa Ulu Camii avlusunda bir
kütüphane kurmuş, 900ciltkitabı okuyucu hizmetine vermiştir. Camii Kebir
etrafındaki iki medreseden binisinin iki odasını işgal ediyordu. Bina taştan
inşa edilmişti....”
|
|
Telif
Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki
Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki
sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
1e |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
HASAN
PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİ |
1956tarihinde yeni bir kütüphane binasının yaptırılması için Çorum
Genel Kütüphane Yaptırma Derneği kuruldu. <1> Belediye tarafından Bahçelievler
Mahallesinde Çorum Belediyesine ait 913 m 2 lik arsa sembolik bir fiyata derneğe
satıldı, dernek kurum ve şahıslardan teberru ettiği 50.000 liralık bir yatırımla
Devlet tarafından verilen projeye uygun olarak binanın su
MSGÜ basmanı nı yaptırtabildi.
Derneğin gelir bulamaması
neticesinde inşaat uzun bir süre yaptırılamadı,25 Mayıs 1960 tarihinde görevde
bulunan merhum Mehmet Varinli binanın yapılabilmesi için, özel idarece
yaptırılmasını sağlamış, binanın bitirimi kısa zamanda
MSGÜ
bitirilmiş, binanın kullanımı, süresiz kütüphane olarak kullanılmak kaydıyla
tapu kaydı yapılmış,
23 Nisan 1963 tarihinde kütüphane binası halkın hizmetine
açılmıştır.
Kütüphane binası yarım bodrum ve zemin kat olmak üzere iki katlı
sayılacak bir binadır.
Binanın bulunduğu arsa 913.22 m2olup oturduğu arsa alanı
440 m2 dir.Zemin katta 174. 52 m2 lik bir çocuk okuma salonu, bir yetişkinler
okuma salonu, 53 m2 lik idari personel odası, iki memur odası, bir iare (ödünç
verme)odası bulunmaktadır. Bodrum katta127 m2 lik kitap depolarında; bir büyük
boy kitap deposu, bir orta boy kitap deposu, bir küçük boy
MSGÜ
kitap deposu ile bir el yazmalar kitap Deposu bulunmaktadır.39m2 bir boş oda
ile25.60 m2 hol ile,68.88 m2 lik kalorifer dairesi vardır. Kütüphanenin açıldığı
yıllarda kütüphane binası halkın ihtiyacını karşılayacak düzey de iken, sonraki
yıllarda Çorum için yetersiz kaldı.
|
|
<1>9Çorum İl Halk Kütüphanesi arşivleri. Dernek üyeleri: Baha Çorbacı oğlu
Belediye Baş.,A. İlhan Erdemli Kütüphane Md. Şevket Turpoğlu Avukat,Nurettin
Tayşu Avukat, Halit Bayrak Öğretmen, Ahmet Küreli Gazeteci,İhsan Aşık Mütahit.
|
-
Bir anımı hatırladım; Emekli olduktan sonra Çorum Festivali bünyesinde verilen
konferanslar dahilinde Çorum’la ilgili olanında, bir konuşmacı ”...Ahmed Feyzi
ve Süleyman Feyzi’nin kitaplarının Milli Kütüphaneye verildi diyerek konusunda
belirttikçe, ben renkten renge giriyordum. Konuşmacı tesadüfen önümdeki sıraya
oturdu, eğilerek kitapların gittiği yerler hakkındaki bilgiyi nereden edindiğini
sordum, Kütüphane Müdürlüğünden verildiğini söyleyince benim hazırlamış olduğum
yukarıda da konusu olan bilgilerden faydalanarak hazırladığım bir çalışmadan
aldığını tahmin ettim, dedim ki; zannedersen o çalışma dosyasında herhalde benim
adımın yazılı olması lazımdı dedim, yanında bulunan dosyayı gösterdi, cidden
benim hazırladığım bir konuşma metininden alınan fotokopi idi .Dedim ki: Bakın
ben konuya vakıf kişiler için hazırladığım bir konuşma metini olduğu için dip
not koymamıştım, ayrı yeten dosyayı iyice tetkik etmemişsiniz çünkü bu ismi
geçen Milli Kütüphane Çorum’da Cumhuriyet döneminde açılan ilk kütüphanenin
adıdır,bu konuşmaları sizden isteyerek kitap haline getirirlerse bu yanlışlık
Ankara Milli Kütüphane çağrışımı yapmaktadır, metininize bu konuyu açıklayan bir
dip not koyunuz demiştim.
-
|
Telif
Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki
Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki
sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
02 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
-
ÇORUM İL HALK KÜTÜPHANESİ
-
Mimar SinanMSGÜmahallesinde
25 Aralık 1991tarihinde açıldı. Hasan Paşa Kütüphanesinden mükerrer
(Aynı)kitapların desteği ve açılması döneminde gelen ödenekle biraz kitap
alınmasıyla açıldı.Kütüphane zemin kat ile beraber üç kat üzerine betonarme
yapıdır.
-
Kütüphane İl Halk
Kütüphanesi olarak hizmete devam ederken kütüphanede en çok el
yazması kitabı bulunan Hacı Hasan Paşa kütüphanesinde gelen
kitaplardan ve Çorum'un yetiştirdiği bir şahıs olarak
kütüphanenin isimini Yedi Sekiz Hasan Paşa Kütüphanesi olarak
verilmesi için bakanlığı teklif verildi. Verilen teklif 7-8 in
kaldırılarak sadece Hasan Paşa Kütüphanesi olması onayı Kültür
bakanlığınca verildi. Böylece kütüphanenin ismi Hasan Paşa İl
Halk Kütüphanesi olarak Çorum'a hizmete devam etti.
-
Zemin katta 92 m2 lik kitap deposu ile bölge cilt atölyesi,kalorifer
dairesi mevcuttur. Birincikatta29.5 m2 lik müdür odası,24 m2 lik muhasebe
bölümü,18.5 m2 yazı işleri bölümü, 106.5 m2 lik konferans salonu ile 142 m2 lik
çocuk bölümü okuma salonu bulunmaktadır. İkinci katta ise;21.5 m2 lik müdür
yardımcısı odası22.5 m2 lik teknik hizmetleri okulu,142 m2 lik iare (ödünç
verme)salonu ile139 m2 lik yetişkinler okuma salonu bulunmaktadır.
-
2002
tarihli istatistiklere göre ;12.252 kitap kayıtlı bulunmaktadır. Kütüphane
Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi
Müdürlüğü olarak çalışmaktadır.
-
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
03 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
-
FAİK TONGUÇ ÇOCUK KÜTÜPHANESİ
-
1950
tarihinde MSGÜTürkiye
genelinde çocuk kütüphanelerinin ilk kurulanlardandır. Çorum Milli Eğitim
Müdürlüğüne bağlı olarak kütüphane ilk defa Albayrak İlk okulunun eski
binasının içinde faaliyete açılmış, Albayrak İlk okulunun yıktırılarak yeniden
yapılması sırasında ise okulun bahçesinde bir barakaya taşınmış, buradan da
şimdiki İstiklâl İlk okulunun bodrum katı onarılarak çocuk kütüphanesi buraya
taşınmış ve bu sırada açılan Bahçelievler İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü
bünyesinde açılan 2.çocuk kütüphanesi nedeniyle İstiklâl ilk okulunda bulunan
kütüphaneye 1.çocuk kütüphanesi adı verilmiştir.
-
Çorum’da çocukluk
MSGÜ
yıllarını geçirmiş olan Faik Tonguç, o yıllarda Ankara’da ticaretle meşguldü.
Ankara’dan Çorum’u ziyaret amacıyla geldiğinde, yeni yapılmakta olan İl Halk
Kütüphanesi binasını gezmiş ve maddi yardımda bulunabileceğini beyan
etmesi üzerine, kütüphanenin o zamanki müdürü A. İhsan Erdemli ve şimdi
emekli olan şef Hakkı. B. Ertekin ve personel yeni bir bina yaptırma imkanının
olup olmadığı Faik beye sorulmuş, o da yaptırtabileceğini söylemesi üzerine,
İstiklâl İlk okulu bünyesinde bulunan 1. Çocuk kütüphanesine götürülerek
burası Faik beye gösterilmiş, bir çocuk kütüphanesi yaptırması önerisin de
bulunulmuştu, Faik bey öneriyi kabul edince arsa İçin Çorum Belediyesine
müracaat edilmiş, Çorum Belediyesi Çöplü mahallesinde belediyeye ait bir arsa
tahsisi sözü alınmış, arsa tahsisi çıkınca, Faik bey sözünde durarak 1962
tarihinin değeriyle 30.000 lira paranın harcanması için Müdür İlhan beyin adına
vekaletname ile kütüphane müdürlüğüne yollamıştır. Arsaya en kısa zamanda
temel atılarak kaba inşaatı tamamlanılmıştır. Faik beyin gönderdiği
para bitince, kütüphane için harcamalar Vilayet Makamına müracaat
edilmiş,Özel İdare bütçesinden 7.500 liralık bir ödenek temin edilmiş ve
inşaat tamamlanmıştır. İstiklâl İlk okulu bünyesinde bulunan 1. Çocuk
kütüphanesi bu yeni binaya taşınmış,1964 tarihinde kütüphanenin açılışı
yapılmış, Bakanlığın izni ile 1. Çocuk kütüphanesinin ismi Faik Tonguç Çocuk
Kütüphanesi olarak değiştirilmiştir. Binanın intifa hakkı 1971 tarihinde
Çorum Belediyesince 95 yıllığına kütüphane olarak kullanılmak üzere
verilmiştir. Kütüphane 929.25 m2 lik toplam arsa üzerine 117 m2 kullanım alanı
olarak tek katlı olarak yapılmıştır. Bina birkaç kere ufak onarım görmüş,son
olarak bahçe duvarlarının yenilenmesi ve kalorifer teşkilatı yaptırılmıştır.
Çocuk kütüphanesi okuyucu salonu 94.25 m2 olarak hizmet vermektedir.
-
2002
tarihli MSGÜistatistiklere
göre ;5.357 kitap kayıt lı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak
çalışmaktadır.
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
04 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
-
MEHMET ŞADİSOĞLU ÇOCUK
KÜTÜPHANESİ
-
Merkez ilçe
MSGÜYeşilyurt
mahallesi 4.sokak A blokta bulunan apartman girişinde 2 daireyi Mehmet
Şadisoğlu kütüphanesi kurulması şartıyla mülkiyetini devrettiği birleşik
94 m2 lik iki daireden ibarettir. Müştemilatı tamamlanıp Aralık 1997
tarihinde hizmete açılmıştır.
-
2002
tarihli istatistiklere göre ;1.642 kitap kayıt lı bulunmaktadır. Kütüphane
Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi
Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
05 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
-
EŞREF ERTEKİN KÜTÜPHANESİ
-
26.02.2003
MSGÜtarihinde
Ulukavak Mahallesinde açılmıştır. Şu an 500 kitapla hizmet vermektedir.
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
06 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ
Türkiye genelinde
MSGÜ
Valilik ve Kaymakamlıklar bünyesinde açılmıştır. Kütüphane Çorum Vilayet bina
sı içerisinde bulunmaktadır. Kütüphane halka ve kamu personeline hizmet
vermektedir.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
07 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
İLÇE BELDE KÜTÜPHANELERİ |
|
ALACA HALK
KÜTÜPHANESİ
Özel İdare’ye ait binanın 2. katında
tahsis edilen küçük bir salonda Çocuk Kütüphanesi olarak faaliyete
başlamıştır. Bakanlığımızın emirleri üzerine Halk Kütüphanesi’ne
dönüştürülmüştür.
Aynı İlçede Belediye tarafından açılan 2.
kütüphanenin Bakanlığımıza devri için gerekli girişimlerde bulunularak
Belediye Kütüphanesi 16.10.1980 tarihinden itibaren eşyası ile birlikte
25 yıllığına Bakanlığımız Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’ne
devredilmiştir.
|
|
|
ALACAHÖYÜK HALK
KÜTÜPHANESİ
Alaca İlçesi Höyük Beldesi’nde bulunan
eski Motel’in bir bölümü onarılarak Kütüphaneye dönüştürülmüş,
18.05.1994 günü açılmıştır.
|
|
|
BAYAT HALK
KÜTÜPHANESİ
Bayat Çocuk Kütüphanesi şahsa ait kiralık
bir binada hizmete açılmıştır. 1972 yılında Çocuk Kütüphanesi olarak
hizmete açılan birim, 1978 yılında Bakanlığımızın aldığı karar gereği
Halk Kütüphanesine dönüştürülmüştür. Belediye ye ait kiralık bir binanın
3. katında hizmet vermektedir.
|
|
BOĞAZKALE 100.YIL
HALK KÜTÜPHANESİ
Ulu Önder Atatürk’ün doğumunun 100.yılı
nedeniyle Boğazkale Belediye Başkanlığı’nın yaptırdığı binanın 2.
katında 18.5.1982 tarihinde hizmete açılmıştır.
1989 yılında çarşı merkezindeki Belediye
ye ait kahvehaneye taşınmış olup, bu binanın yıkılması nedeniyle
Aslanağa Camiinin altındaki 3 odanın her türlü bakım, onarım ve
muhafazasını sağlamak kaydıyla, Kütüphane olarak kullanılmak üzere
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol şartları doğrultusunda,
13.12.1992 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle ve bedelsiz olarak
Bakanlığımıza tahsisi sağlanmıştır.
|
|
DODURGA İLÇE HALK
KÜTÜPHANESİ
Dodurga İlçe Halk Kütüphanesi İlçe
Kaymakamlığı ve Müdürlüğümüzün koordinasyonu ile 10.09.1996 tarihinde
mahallen hizmete açılmıştır. 2004 yılı sonu itibariyle kütüphanedeki
2428 adet kitaptan 1554 okuyucu yararlanmıştır.
|
|
|
İSKİLİP HALK
KÜTÜPHANESİ
İskilip’te ilk Kütüphane 1730 yılında
Medrese Kütüphanesi olarak açılmıştır. 1924 yılında Caca bey
Medresesi’nde faaliyete geçen Kütüphane daha sonra Halk evleri binasına
taşınmıştır.
1966 yılında ise Belediye sebze hali
üzerindeki binaya taşınmış bina terasına yapılan ilave salonlarda
01.11.1972 tarihinde Çocuk Kütüphanesi de açılmıştır.
1987 yılı sonlarında Bakanlığımız,
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından yapımı
gerçekleştirilen şimdiki modern binasına taşınmıştır. Kütüphanenin Kitap
koleksiyonu çok zengindir. Ayrıca 529 adet el yazması, 1436 adet de arap
harfli basma kitap bulunmaktadır.
1996 yılında Kütüphanenin zemin katında
İl Özel İdaresi’nin katkılarıyla Vali Mustafa YILDIRIM yaşlılar okuma
salonu hizmete açılmıştır. Bu salon yurt genelindeki Kütüphanelerimizde
gerçekleştirilen ilk uygulamadır.
|
|
|
KARGI HALK
KÜTÜPHANESİ
İlçe Parkı içinde mülkiyeti Belediye ye
ait binada çocuk kütüphanesi olarak faaliyete başlamıştır.
1978 yılında aynı park içinde Belediye
tarafından lokanta olarak yaptırılan ikinci bina yeniden düzenlenerek
Kütüphaneye tahsis edilmiş ve Halk Kütüphanesi olmasına imkan
sağlamıştır.
1992 yılı içerisinde Kızılay Derneği’ne
ait kiralık bir binaya taşınmıştır. Bakanlığımız yatırımı olarak
1997 yılında inşaatına başlanan Kütüphane
binası tamamlanarak 28.12.1999 tarihinde geçici kabulu yapılmıştır. 2000
yılı içinde bu binaya taşınmıştır. Kütüphaneye Kargılı bir Şehidin adına
izafeten “ Şehit Suat Yaşar İlçe Halk Kütüphanesi” adı verilmiştir.
|
|
|
MECİTÖZÜ HALK
KÜTÜPHANESİ
1965 yılında arsası temin edilmiş,
kurulan dernek tarafından Özel İdarenin de katkılarıyla yapımı
gerçekleştirilmiştir. Bina mülkiyeti Özel İdareye ait olup intifa hakkı
kütüphanenindir. İki katlı kütüphane binasının alt katı Çocuk
Kütüphanesi, üst katı ise yetişkinlere hizmet vermektedir.
|
|
|
OĞUZLAR 100.YIL
HALK KÜTÜPHANESİ
Ulu Önder Atatürk’ün doğumunun 100.yılı
İl kutlama proğramına alınan (Karaören) Oğuzlar Belediye Başkanlığı’nın
katkılarıyla açılmıştır. Kütüphane binası 99 yıllığına tahsis
edilmiştir.
|
|
|
ORTAKÖY HALK
KÜTÜPHANESİ
1990 yılında Ortaköy Belediyesine ait iş
hanı 1. katında 25 yıllığına intifa hakkı verilmesi üzerine 16.04.1990
tarihinde hizmete açılmıştır. Kütüphane hizmet binası yapımı için arsa
temini konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
|
|
|
OSMANCIK HALK
KÜTÜPHANESİ
1964 yılında kurulan derneğin
faaliyetleri sonucu Özel İdare ile müşterek yaptırılan binanın giriş
katında hizmet vermekte iken, binanın satılması üzerine 1988 yılındaki
Kızılay’a ait bir binaya taşınmıştır. İlçede Halk Kütüphanesi hizmet
binası yapımı için hazineye ait 1395 m2 yer üzerinde devam eden hizmet
binası tamamlanarak binaya 27.07.1999 tarihinde taşınılmıştır.
|
|
|
SUNGURLU HALK
KÜTÜPHANESİ
1963 yılında Belediye’ye ait binada
hizmete açılmıştır. Daha sonra Özel İdare tarafından yaptırılan binanın
giriş katına taşınmış, buranın Özel İdare’ce Kültür Sitesi yapımı için
yıkılmasıyla da 1993 yılında Belediye’ye ait Kültür Sitesi’nin 3.katı
kiralanarak buraya nakledilmiştir. Buradan da 1996 yılında Özel İdare
Kültür Sitesi’ne taşınmıştır.
|
|
|
ARİFEGAZİLİ HALK
KÜTÜPHANESİ
Arifegazili Belediyesi giriş katının
Kütüphane olarak kullanılmak üzere, 99 yıllığına Bakanlığımıza intifa
hakkı vermesi üzerine 1985 yılında hizmete açılmıştır. Daha sonra
Belediye yer darlığı nedeniyle Kütüphaneyi 1991 yılında buradan Özel
şahsa ait bir binaya çıkarmış ve kirası Belediyece ödenmiştir.
Daha sonra Belediye’nin yeni hizmet
binasına taşınması nedeniyle Kütüphane, eski Belediye binası 1. katının
süresiz ve bedelsiz olarak Kütüphaneye tahsis edilmesi üzerine 1994
yılında buraya taşınmıştır.
Sungurlu İlçe Halk Kütüphanesine bağlı
olarak yönetilen kütüphanede 2004 yılı sonu itibariyle kitap sayısı 5441
okuyucu sayısı ise 4433 kişidir.
|
|
|
|
UĞURLUDAĞ 100 YIL
HALK KÜTÜPHANESİ
Atatürk’ün doğumunun 100.yılı İl kutlama
programına alınarak 1981 yılında İlçe Belediyesine ait daha önce
kahvehane olan bir mekanda hizmete açılmıştır. Yaklaşık 10 yıl aynı
mekanda işlevini sürdürmüştür.
|
|
|
-
SEYDİM ABDULKADİR OZULU
KÜTÜPHANESİ
-
1996 tarihinde MSGÜ
Seydim Belediyesi bünyesinde açılmıştır. Kitaplarının tamamına yakın kısmını
hibe eden Abdulkadir Ozulu’nun ismi kütüphaneye verilmiştir.
|
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
08 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
MİMAR SİNAN HALK EĞİTİM MERKEZİ
KÜTÜPHANESİ
Halk Eğitim
MSGÜ
Merkezi bünyesinde bulunmakta dır. Demirbaşa kayıtlı 2065 kitaplı bir
kütüphanesi mevcuttur.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
09 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
İL DÖKÜMANTASYON ve KÜTÜPHANESİ
Türkiye genelinde
MSGÜ
Valilik ve Kaymakamlıklar bünyesinde açılmıştır. Kütüphane Çorum Vilayet bina
sı içerisinde bulunmaktadır. Kütüphane halka ve kamu personeline hizmet
vermektedir.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
10 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
-
OKUL KÜTÜPHANELERİ
-
Merkez ilçedeMSGÜ
Milli Eğitim Bakanlığı,Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde bulunan ilk öğretim
okullarının hemen hemen hepsinde en azından sınıf kitaplıkları bulunmaktadır.
Orta öğrenim yapan okullarında zengin sayılabilecek kütüphaneleri mevcuttur.
-
Yüksek öğrenim
MSGÜ
yapan Çorum Meslek Yüksek Okulunun kendi
ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmazsa da imkanları dahilinde açık bulunan
bir kütüphanesi mevcuttur.
-
İlâhiyat Fakültesinin
MSGÜ
açıldığı 1993 tarihinde sonra fakülte bünyesinde 160 m2 lik kullanım
alanı olan ve demirbaşa kayıtlı 12.100 kitabı ile hizmet veren gelişmiş
kütüphanesi bulunmaktadır.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
|
11 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
-
HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ Mahmut Selim GÜRSEL
-
Cumhuriyet Döneminin
MSGÜ
ilk kütüphanesi, yukarıda ismi geçen kitaplıklarda bulunan kitaplar
birleştirilerek halkın istifadesine sunulması için Çorum’da bazı çalışmalar
yapılmıştır. <1> Çorum’da bulunan kitapların önemi ve Çorum için gerekliliği
belirtilerek <2> çeşitli girişimler neticesinde, kütüphane hususi inşa komisyonu
kurulmuştu. <3>Komisyon, Çorum’un çarşı ve hükümet binasına yakın olan bir
akarın arkasında bulunan kullanılmayan arsaya kütüphane binası yapılması için
karar verildi.<4> Kütüphanenin temel AtmaMSGÜ
töreninde, Çorum’un ileri gelenlerinin tamamı bulundu. <5> Törende, Hoca Kamil
Efendi, kütüphanelerin ve kitapların ehemmiyeti ve önemi hakkında konuşma
yaptı.< 6> Konuşmasının sonunda, istikbalin münevver gençlerini şimdiden
selamlarım diyerek konuşmasına son verdi. <7> Merasime o tarihte görevli bulunan
İçişleri Bakanı Cemil Bey, Sağlık Bakanı Refik
MSGÜ
Bey de bulunmuşlardır. Bina için sarı taşları köylüler parasız getirmişler,
ustalar da bazen para almadan çalışmışlardı. Devrin mimarlarından olan amcam
Abdülmuttalip Usta tarafından planı ve yapımı üstlenilmiştir. Binanın bitiminden
sonra, bütün kitaplıklardan birleştirilen kitaplar, binanın ikinci katına
bulunan dört oda bir salon olan kısmına taşındı. Birleştirmeyi MSGÜ
gerçekleştiren Dr. Mustafa Cantekin’dir. Üç kitaplığın ikisi Maarif Müdürü Şefik
Bey, Üçüncüsünü de Vali
MSGÜ
Cemil Bardakçı tarafından yıktırılmıştır. Kitaplıkların birleştirilme kararından
sonra üç kitaplığın vakıfları, Evkaf
MSGÜ
Güdümlülüğünce satılmıştır. <8> Kurulan kütüphanenin adı, Milli Kütüphane olarak
verilmiştir.<9> Kütüphanenin açılışı o zamanki İçişleri Bakanı Cemil Bey
tarafından yapılmıştır. Binanın ; (halen Belediye Başkanlığı binası olarak
kullanılan yer) amacı dışında kullanılması çok acıdır. Halk tarafından yapılan
bina kitapların bir araya getirilerek Çorum’a hizmet
MSGÜ
vermesi için yaptırılması alt kısmının uncu dükkânları olarak yaptırılarak
buranın geliri ile kütüphanenin hizmetlerinin
MSGÜ
görülmesi amacı güdülmesine rağmen, çeşitli ihmal ve idarelerin tasarrufu ile
değiştirilmiştir. Bina kısaca; üst kat dört oda ve
MSGÜ
salon, kütüphaneye tahsis edildi. Türk Ocaklarının açılması ile o zamanki Vali
tarafından iki odası Türk Ocaklarına tahsis edildi. <10>Sonraki dönemlerde
kütüphane aynı binanın odasından odasına taşındı, bazen üst katta, bazen alt
katta çalışmaları nı
MSGÜ
sürdürmeye çalıştı,1942tarihinde kendi binasından atılarak bir yıl kadar
,şimdiki Emniyet Sarayının eski yerinde bulunan
MSGÜ
İnkılâp İlk okulunun bir odasına gönderildi.
-
O zamanki duyarlı
aydınlarımızın
MSGÜgirişimiyle1945tarihindekendi
binasının alt katının iki odasına taşındı, okuma salonu
eksikliği ile görevine devam eden kütüphane,MSGÜ
1951tarihindeHalkevlerini kapatılması ile ilgisizlik nedeniyle bina hazineye
devredildi. Bina bir süre Cumhuriyet Savcılığı
MSGÜve
çeşitli resmi dairelerin hizmetini verildi, 1958 tarihinde Adliye Sarayının
bitiminden sonra Savcılıktan boşalan iki odayaMSGÜ
el yazma kitaplar ile Arap harfli matbu kitaplar konuldu. Büyük odalardan birisi
boşaltılarak okuyucu salonu yapıldı, aynı
MSGÜ
tarihte ödünç kitap verme servisi (iare) kuruldu.<11>
-
1956tarihinde yukarıda bahsedilen
MSGÜ
sıkıntılar neticesinde yeni bir kütüphane binasının yaptırılması için Çorum
Genel Kütüphane Yaptırma Derneği kuruldu. <12> Belediye tarafından Bahçelievler
Mahallesinde Çorum Belediyesine ait 913 m 2 lik arsa sembolik bir fiyata derneğe
satıldı, dernek kurum ve şahıslardan teberru ettiği 50.000 liralık bir yatırımla
Devlet tarafından verilen projeye uygun olarak binanın su
MSGÜ
basmanı nı yaptırtabildi. Derneğin gelir bulamaması
neticesinde inşaat uzun bir süre yaptırılamadı,25 Mayıs 1960 tarihinde görevde
bulunan merhum Mehmet Varinli binanın yapılabilmesi için, özel idarece
yaptırılmasını sağlamış, binanın bitirimi kısa zamanda
MSGÜ
bitirilmiş, binanın kullanımı, süresiz kütüphane olarak kullanılmak kaydıyla
tapu kaydı yapılmış, 23 Nisan 1963 tarihinde kütüphane binası halkın hizmetine
açılmıştır. Kütüphane binası yarım bodrum ve zemin kat olmak üzere iki katlı
sayılacak bir binadır. Binanın bulunduğu arsa 913.22 m2olup oturduğu arsa alanı
440 m2 dir.Zemin katta 174. 52 m2 lik bir çocuk okuma salonu, bir yetişkinler
okuma salonu, 53 m2 lik idari personel odası, iki memur odası, bir iare (ödünç
verme)odası bulunmaktadır. Bodrum katta127 m2 lik kitap depolarında; bir büyük
boy kitap deposu, bir orta boy kitap deposu, bir küçük boy
MSGÜ
kitap deposu ile bir el yazmalar kitap Deposu bulunmaktadır.39m2 bir boş oda
ile25.60 m2 hol ile,68.88 m2 lik kalorifer dairesi vardır. Kütüphanenin açıldığı
yıllarda kütüphane binası halkın ihtiyacını karşılayacak düzey de iken, sonraki
yıllarda Çorum için yetersiz kaldı.
-
1980 tarihinde Çorum Belediyesince yeni yerleşim
alanı projesinde bulunan arsa Kütüphane Müdürlüğüne
MSGÜ
devredilmiş, Kültür Bakanlığının tek tip projesi ile yeni yerleşim yerinde
kütüphane binası yaptırılmış, binanın bitiminden sonra İl Halk Kütüphanesi
Müdürlüğü yeni binaya taşındı. Bahçelievler de bulunan eski kütüphane binasının
adı 7 -8 Hasan Paşa isminin verilmesi için Bakanlıktan izin istenmiş,7- 8 unvana
giriyor gerekçesi ile sanki paşanın unvan olduğu düşünülmeyerek eski kütüphaneye
Hasan Paşa adı verilmiştir. İl Halk Kütüphanesi bünyesinde mükerreriyle 75.000
ciltlik kitabın tamamına yakın ile Arap harfli El Yazma ve Matbu kitaplar Hasan
Paşa Kütüphanesinde kalmıştır. Kütüphanenin ayrılması ile MSGÜ
Hasan Paşa Kütüphanesinin idaresi Müdür Yardımcısı olarak bana devredilmişti.
9.10.1992tarihve 1992/9sayılı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Genelgesi ile El
Yazma kitapların merkezde toplanması gerekli olduğu belirtilmekte idi. Şubat
1993 tarihinde Kütüphaneler Genel Müdürlüğünce Çorum’da ve diğer illerde bulunan
El Yazma kitapların daha iyi korunması için demirbaştan düşülerek Milli
Kütüphaneye devrini istemişlerdi. O zamanki Kütüphane Müdürü olan arkadaş
Kayserili MSGÜ(Mehmet
Çakır) olduğu için kitaplar için kılını bile kıpırdatmamış, işi oluruna
bırakmıştı. Kendisine birkaç sefer yazma kitapların kalması için rapor yazalım
dedimse de idari zihniyet yüzünden herhangi bir girişimde bulunmaya cesaret
edememişti. Bir Çorumlu olmamın verdiği telaş ve üzüntü ile, Çorum’da bulunan
bütün derneklere, siyasi parti temsilciliklerine Çorum’da yayın yapan radyo
vebasına telefonla ulaşmaya çalıştım. Bu çabamı kaile alan Çorum Radyosu
idarecisi Mustafa Damar’ın
MSGÜ başlattığı kampanyaya gazeteler Cemiyeti
başkanı Mehmet Yolyapar, Hakimiyet Gazetesi, kampanyaya katılarak El
MSGÜYazma
kitapların gitmemesi gerekliliği hakkında yayınlar yaptılar. Çorum İlim Yayma
Cemiyeti Başkanı Aydın Hoşbaş El Yazma kitapların gitmemesi gerekliliği hakkında
mahalli basına demeç verdi. Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu tarafından
kitapların korunduğu hakkında bir rapor yazmamı istedi,kendi el yazımla raporu
hazırlayarak Türkoğlu’na verdim. İl Başkanı Saffet Cerit’de basın ve radyodan El
Yazma kitapların Çorum’da kalması gereğini belirten demeçler verdi. Rahmetli
Belediye Başkanımız Turan Kılıççıoğlu bu konu ile ilgileteceğini tarafıma
telefonla bildirerek bir rapor ile kitaplar hakkında yazışmaları içeren
MSGÜ
bir dosya hazırlamamı istedi.Hemen o gün tafsilatlı bir rapor ile yazışmaların
fotokopilerini hazırlayarak,Müdürü ikna ederek belediyeye gidip dosyayı
rahmetliye takdim ettik. Bütün bu Çorumluların uğraşları boşa gitmedi. 17 Mart
1993 tarihinde Bakanlık yazısı ile ata yadigarı olan kitaplar Çorum’ da
kalmasını sağladık.
-
Çorum İlahiyat Fakültesinin17 Kasım 1993 tarihinde açılması
MSGÜ
ile bende El Yazması kitaplar için tekrar bir telaş ve kaygı başladı. Kaygımın
sebebi, El Yazma kitapların Fakültenin 4 yıl sonra mezuniyete hazırlanan
öğrenciler tarafından tez hazırlamak amacıyla araştırma ve okuma gereği
duyacağı, bu MSGÜ
kitapların Çorum yufka ekmeği gibi kağıtlarının gevrekliği, her şahsın kitap
kıymeti bilmesinin mümkün olamayacağı, kitapların dikkatsizliği nedeniyle kasti
olarak kütüphanelerin büyük bir problemi olan sayfa yırtılması korkusu,
tezhiplerin ve, cilt
MSGÜ
kapaklarının çalınabileceği kaygı sı ile çareler aramama sebep oldu.
Araştırmalarım neticesinde bu probleme de bilgisayarı bir çare olarak bulmam bir
günlük izin alarak Ankara’ya giderek, bir bilgisayar firmasından projemin
uygulanabilirliği hakkında detaylı bilgiler aldım.26 Kasım 1993 tarihinde,
bilgisayar firmasından aldığım bilgiler ışığında, Kütüphaneler
MSGÜ
Genel Müdürlüğü , Ankara Milli Kütüphane
Başkanlığı,İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi ile Konya Bölge Yazmalar Kütüphanesi
Müdürlüğüne şahsi mektupla görüşlerini sordum. Sağ olsunlar ; 30 Aralık
1993tarihve 1411 sayılı,
MSGÜ Süleymaniye Kütüphanesi Müdürü Muammer
Ülker imzalı yazıda“...El yazma kitapların sağlıklı bir şekilde bilgisayara
video kamera ile mümkün olmakta ve çıktı alınabilmesi için bir lazer yazıcısının
olması gerekmektedir.....”diye görüş bildirdiler. Ertesi
MSGÜ
gün Ankara Milli Kütüphane Başkanlığından 31 Aralık 1993 tarih ve 6533 sayı ile
Daire Başkanı Orhan Doğan imzalı bir cevapta ; ”...Dikkat edilecek konu bu işin
skaynerile yapılmasıdır.....”cevabı projemin olurluluğunu kazandırmakta idi.
MSGÜ
Konya Bölge Yazmalar Müdürü Halil Etgüer’den gelen mektupta, bilgisayar
kullanmadıklarını mealinde olup, bu teknolojiyi kanaatı bende hasıl oldu ise de
bu teknolojiye ilgi duyduklarını anlatan”...Bilgi ve iş tecrübesi için
kurumumuza gelmenizi,MSGÜ
mümkünse optik okuyucuyu da beraber getirilerek pratik yapmanızı
öneririm.....”demekteydi. Bu olumlu cevaplar
MSGÜ
beni oldukça sevindirmiş, hemen telefonla rahmetli Turan Kılıççıoğlu’nu arayarak
müsaitse görüşmek istiyorum diye randevu alıp hemen yanına gitmiştim. Turan beye
projemi takdim edip incelemesini istedim, rahmetli hemen bir
MSGÜ
sayfalık raporumu okuyup, çok güzel, bu rapor dağıtımlı olarak yazılmışsın,
bakalım ne cevap gelecek diye bana şaka yaptı. Abiciğim cevaplar burada diyerek
kendisine takdim ettim. Mektupları titizlikle inceledi, yüzünde bir gülümseme
peyda MSGÜ
oldu, Selim! Kültür faaliyetleri için 1994 bütçesindensana200.000. 000 Tl.
Veririm , Genel Müdürün görüşü gelince yanıma
MSGÜ
gel, bu işi olmuş bil, kalanı Çorumlu hayırseverlerden bizzat ben isterim dedi.
Mektupları bana iade ederek raporu alıkoydu. 1994 tarihi içerisinde beklediğim
cevap Genel Müdürden gelmedi fakat, çalışmalarım için
Bakanlığımız beni taktir
MSGÜ
ve taltif ederek Müdür olarak Bitlis Tatvan Kütüphanesine sürgün etti.
Allah’tan emekliliğe hak kazanmış durumda
olmam nedeniyle kendi isteğimle emekli oldum.
-
Aradan birkaç yıl geçtikten sonra tekrar
MSGÜ
Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan “El Yazma “ kitapların Ankara Milli
Kütüphaneye götürüleceği hakkında fısıltı
MSGÜ
gazetesinden bilgi geldi. Birkaç gün sonrada tesadüfen Hakimiyet Gazetesinde El
yazma kitapları inceleyip rapor tutmaya gelen kişilerle görüştük. Amaçlarının
incelemeden çok kütüphane hakkında görüşlerini bildirmek olduğunun kanaatine
vardım. Nisan 2000 tarihli 19. sayımızda, 20. Sayımızda, 21.
Sayımızda ve 22. Sayımızda Kütüphane ve el yazmalarına ait yazılar yayınladık.
-
Çorumlu 2000 Dergisi 19. Sayımızda “Kabuk Bağlamış Yarayı Kaşımak” adlı yazım
<16>, Çorumlu 2000 Dergisi 19. Sayımızda “Çorum’da ki Eski
MSGÜ
Eserler” İsmet Çenesiz <17>, Çorumlu 2000 Dergisi 19. Sayımızda “Yazma Eserlerin
Kaderi Ve Kültür Bakanlığımız”
MSGÜMetin KALYONCU Emekli Kütüphane Müdürü <18>,
Çorumlu 2000 Dergisi 19. Sayımızda “BIRAKIN MSGÜTarihimiz Bize Kalsın” ! Ümit
UZEL <19>, “Taş Yerinde Ağarır” Dr. Ali EMİNOĞLU <20>, “El Yazma serlerimiz”
Raşit YÜCEL <21>.
-
Çorumlu 2000 Dergisi 20. sayıda” Haydi Çorumlular !”Mahmut Selim GÜRSEL
<22>, “Su Götürmez Gerçeklere Sırtımı Çevirmeyelim” Erkan EROL <23>,<24>”El
Yazması Kitaplar Türk Tarihi-Töresi-Uygarlığı-Egemenliği” Abidin ÇETİN Emekli
Öğretmen <24>, “Bu Ayın Okuyucu Mektubu” Zafer Eşref TERLEMEZ <25>.
-
Çorumlu 2000 Dergisi 21 sayı “EL Yazması Kitapları” Hacı CELEBCİ <26>,
-
Çorumlu 2000 Dergisi 22. sayı “El Yazma Kitaplarımız” Mahmut Selim GÜRSEL
<27>, Atalarımızın Emanetleri” Dr. Nevzat LEBLEBİCİOĞLU <28>
-
Bu
yazılarımız üzerine MSGÜ
Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü şu satırları düzenlediğim
15,05,2003 tarihine kadar ses ve isteği bulunmadı. MSGÜ
İnşallah bulunmazda. Verilen sözlerin hiç birisi yerine getirilmedi, hiçbir
onarım ve teknik konu kütüphane için yapılmadı.
-
Bu
gün Hasan Paşa MSGÜKütüphanesinin
idaresi bir Kütüphaneciye verilmiş, birkaç memurla idare edilmektedir.
-
2002
tarihli istatistiklere göre ;MSGÜ46.338
kitap kayıtlı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel
Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü olarak çalışmaktadır. <29>
-
-
<1>
Vaz’ı esasi resmi başlıklı yazısı 6 Haziran 1339 (1923) Çorum Gazetesi Vaz’ı esasiresmi başlıklı yazısızını bazı kısımları: “...Milli ve umumi olan
büyük zaferin şerefiyle istihsalini müteakipdahile vesahayıilim-i marifetle
munafir olan en zar-ı erbabı hizmet,irfan cereyanları arasında kütüphanelerin
artık daha ziyade ihmale mütehammil olunmayacağını...6 Haziran 1339 (1923) Çorum
Gazetesi.
- “...Çorum milli
kütüphane inşaa heyeti şu zatlardan müteşekkildi.1Ahmed Cevdet Paşa (Muta sarrıf)
2.Tülekzade Nuri (eşraf),3. Evkaf Müdürü Salim,4.Gökeşmezade Mehmed Ağa,5. Kamil
Hoca, 6.Ölçek zade Hasan Efendi (Belediye Başkanı),7. İstanbullu zadeSıddık
Efendi (Meclis İdare azası) Naci Önder 5.12.1951 Yeni Çorum Gazetesi.
-
-
<2>
Vaz’ı esasi resmi başlıklı yazısı 6 Haziran 1339 (1923) Çorum Gazetesi. Vaz’ıesasiresmibaşlıklı yazısızını bazı kısımları: “...kıymettar pek çok asar-ı
ihtiva eylediği halde kasabamızın muhtelif ücra mevkilerde adeta müsnive metruk
denecek vaz’ımüessifte kalmış olan kütüphaneler,muhteviyatın evradı-ı memleket
ve erbabı ilmi ve marifet için şayanı istifade ve toplu bir halde
bulunması,vakit vakit zihniyetleri işğal eder...6 haziran 1339 (1923) Çorum
Gazetesi.
-
<3>
Vaz’ıesasi resmi başlıklı yazısı;”.....Kütüphanelerde beşeriyetinalanında
ağlayan gözler var-dır.Kütüphanelerde uluhiyete doğru yükselerek açılmış
müstakil yollar vardır. Kütüphanelerde beşeriyetin mürebbii hakiki ve
mürşidimaddi ve manevisi olan kitaplar vardır.....” 6 .6 1339 (1923)
-
<4>
Vaz’ı esasi resmi başlıklı yazısı: Kalbimizden yükselen edevatı hayriyemizin
dergah-ı uluhiye-tinde karini olması tazanuratiyle sözüme son
verirken,istikbalin erbabı kemali olan münevver gençleri de baki kalbimle
numune-i imtisal olmak üzere şimdiden selamlarım...”6 Haziran 1339 (1923) ,
-
<5>
5 Ağustos 1341 (1925) Yeni Çorum Gazetesi. Naci Önder.
-
<6>
Bir anımı hatırladım; Emekli olduktan sonra Çorum Festivali bünyesinde verilen
konferanslar dahilinde Çorum’la ilgili olanında, bir konuşmacı ”...Ahmed Feyzi
ve Süleyman Feyzi’nin kitaplarının Milli Kütüphaneye verildi diyerek konusunda
belirttikçe, ben renkten renge giriyordum. Konuşmacı tesadüfen önümdeki sıraya
oturdu, eğilerek kitapların gittiği yerler hakkındaki bilgiyi nereden edindiğini
sordum, Kütüphane Müdürlüğünden verildiğini söyleyince benim hazırlamış olduğum
yukarıda da konusu olan bilgilerden faydalanarak hazırladığım bir çalışmadan
aldığını tahmin ettim, dedim ki; zannedersen o çalışma dosyasında herhalde benim
adımın yazılı olması lazımdı dedim, yanında bulunan dosyayı gösterdi, cidden
benim hazırladığım bir konuşma metininden alınan fotokopi idi .Dedim ki: Bakın
ben konuya vakıf kişiler için hazırladığım bir konuşma metini olduğu için dip
not koymamıştım, ayrı yeten dosyayı iyice tetkik etmemişsiniz çünkü bu ismi
geçen Milli Kütüphane Çorum’da Cumhuriyet döneminde açılan ilk kütüphanenin
adıdır,bu konuşmaları sizden isteyerek kitap haline getirirlerse bu yanlışlık
Ankara Milli Kütüphane çağrışımı yapmaktadır, metininize bu konuyu açıklayan bir
dip not koyunuz demiştim.
-
<7>
5 Ağustos 1341 (1925) Yeni Çorum Gazetesi. Naci Önder.
-
<8>Çorum İl Halk Kütüphanesi arşivleri.
-
<9Çorum İl Halk Kütüphanesi arşivleri. Dernek üyeleri: Baha Çorbacı oğlu
Belediye Baş.,A. İlhan Erdemli Kütüphane Md. Şevket Turpoğlu Avukat,Nurettin
Tayşu Avukat, Halit Bayrak Öğretmen, Ahmet Küreli Gazeteci,İhsan Aşık Mütahit.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
12 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
<16>
KABUK BAĞLAMIŞ YARAYI KAŞIMAK
-
Mahmut Selim
GÜRSEL
-
Temmuz ayı içerisinde İzmir'den gelen üç kişilik araştırma grubu,Çorum Hasan
Paşa Kütüphanesinde EL YAZMA KİTAPLAR üzerinde araştırma yapma amacı ile kabuk
bağlamış olan ÇORUM EL YAZMA KİTAPLARI'nı yine gündeme getirdi.
-
Araştırmacılar; Kültür Bakanlığı'ndan aldıkları müsaade ile ÇORUM'a gelmişler ve
HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ El YAZMALARINI incelemeye almışlar.
-
Anadolu'daki kütüphanelerin Ankara'ya taşınmasına karşıyım.. Bu görüşümü ben
daha önceki yıllarda Yazma Kitapların Ankara'ya götürülmesi için Kültür
Bakanlığına bir personeli olarak 1992 yılında karşı çıktım ve Çorum'da büyük bir
kamuoyu yaratarak, o günkü siyasileri,Belediye Başkanını ve diğer sivil
kuruluşları bilgilendirdim. Sağ olsunlar onlarda ellerinden geleni yaparak beni
des teklediler ve 17 Mart 1993 tarihli Kültür Bakanlığı yazısı ile Yazma
Kitaplarımız Çorum'da kaldı. Bizim gibi kamuoyu yaratan 16 kütüphane yerlerinde
kalmış oluyor.
-
O
yıllarda Çorum'daki el yazmaları gibi kitapları bulunan 55 kütüphanenin ne yazık
ki;39 undan yaklaşık 15000 el yazması kitap Kültür Bakanlığı tarafından
götürüldü. Ben merak ediyorum: "acaba Kültür Bakanlığı bu 15.000 kitabın kaç
tanesini gönderilen kütüphanelerde kaydını tutturdu ?", acaba "Bu götürdüğü
15000 eserin içinden hiç kaybolanı var mı ?" Ve yine"bu kitapları götürülen
illerin kitap severleri kitaplarının akıbetini Kültür Bakanlığına sordular mı ?"
Bu sorularımı cevaplayabilecek bir babayiğit bulunacağını zannetmiyorum.
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında da nereden icap etti ise bir
beyanat vermişler. Bu beyanlarında iyi niyetlerini belirtmeleri dahilinde bazı
ithamlarda da bulunmaktan geri durmamışlardır. Bu tarihi izleyen günlerde de
Hakimiyet Gazetesinde yayınlanan ; bence cevap verilmesi gereği olduğunu
düşündüğüm yazıları,yazı başlığı ile bu yazıdaki kısımları alarak kronolojik
sıra içinde aşağıda Çorumluların bilgilenmesi için yayınlıyorum.
- Emekli bir kütüphane Müdür
Yardımcısı olarak bu söylenenleri dilimin döndüğü kadar cevaplamaya çalışayım:
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında:Prof. Dr. Ali
YARDIM:"...Anadolu'daki kütüphanelerde bulunan eserlerin bazılarının Ankara'ya
taşınmasının bir çelişki olduğuna dikkati çekerek,kentlerdeki kütüphanelerin o
kentin kültür,tarih ve coğrafyasına ışık tuttuğunu ...",
-
Sayın Hocam ! Bu görüşünüze katılmamak elde değil. Haklı olduğunuzu ve el yazma
kitapların ve kitapların kentlerin yaşadığının bir kanıtıdır.
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında: Prof. Dr. Ali
YARDIM:"...dünyanın tanıdığı ama nerede olduğunu bilmediği kitapları
keşfediyoruz . Anadolu'da medreselerin yazdığı ve ya Anadolu medreselerinde
çoğaltılan eserlerin hangi sahada olursa olsun tespit ediyoruz...”
-
Sayın Hocam ! Dünya bu kitapların nerede olduğunu biliyor,Türkiye'de yerlerini
biliyor bu ki-tapların nerede olduklarını. Ne yazık ki siz bilmiyormuşsunuz ve
yeni öğrenmişsiniz beyanınızda da söylediğiniz gibi Çorum'da El Yazma
Kitaplarının olduğunu bilmediğinizi. Ne yapalım siz bir araştırmacısınız (!)
kitapların keşfine gelince "Hatt-ı Rıka" yazısını sizin keşfettiğinizi iddia
etmeniz gibidir. Gelelim bilinmesinin kanıtlarına: Hasan Paşa Kütüphanesinde
bulunan yazma kitapları incelerken "kitap tespit fişlerin"i de
incelemişsinizdir,bunlardan hangilerinin mikrofilmlerinin alındığı kırmızı
divitle yazılı olduğunu her halde görmüşsünüzdür. İstanbul Süleymaniye
Kütüphanesine özel ulak ile gönderilerek sıra ile mikrofilmlerinin alındığı,
arşivlere konulduğu ve bu arşivden birçok ve Türk ve yabancı araştırmacıların
haberlerinin olduğu Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ve kütüphane çalışanlarınca
malumdur.
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında: Prof. Dr. Ali
YARDIM:"...Nerede medrese vardı,buralarda hangi kitaplar yazıldı,kitapların
seviyesi ne ölçüdedir... ",Hocam ! Nerede medrese olup olmadığını bu kitaplarla
tespit etmeniz,sizin "Amerika'yı yeniden keşfetmenize" benziyor.
-
Bir
ilim adamı olarak bunu bilmelisiniz ki Cumhuriyetin ilanından sonra Tekke ve
Zaviyelerin kapatılması ile Çorum'da bulunan çeşitli özel kütüphanelerde,medrese
kütüphanelerinde bulunan kitaplar o zamanın savaş yoksulluğu ve yokluğu olmasına
rağmen Çorumluların büyük maddi özverileri ile şimdiki Çorum Belediye
Başkanlığının bu lunduğu sarı taş binayı yaparak burayı "Çorum Milli Kütüphane"
ismi ile Çorumluların hizmetine sunmuş ender ilden birisidir. Buraya getirilen
kitapların tasnif ve kontrollüğüne Çorum'un yetiştirdiği Rahmetli Eşref
Ertekin'in getirilmesi ile kayıtların tamamı yapılmış ve nereden geldiği tespit
edilmiştir. Sizin kitaplar içinde gördüğünüz mükerrer kitap demirbaş numaraları
ise geldikleri kitaplıkların eski numaralarının yenilenmesinden ibarettir.
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında: Prof. Dr. Ali YARDIM:
"...Çorum'da tespit ettikleri bir şeyin de 7-8 Hasan Paşanın Çorum'a gönderdiği
kitaplarla Çorum'un kültür hayatına olumlu bir katkı sağladığını gördüklerini
söyledi...",
-
Çorum'un kültür hayatına 7-8 Hasan Paşadan pek çok önceleri katkı sağlayanların
olduğunu söylemem yanlış olmaz. "Zamanın behrinde", Çorum, Osmanlı
Şehzadelerinin padişahlığa hazırlandığı,eğitim gördüğü bir şehrin kazası idi.
Bildiğiniz gibi bu şehir Amasya'dır. Pek çok şehzade hocası Çorumludur. Bu
şehzadeleri yetiştiren hocalar Rahmetli Hasan Paşamızdan çok yıllar önce
yaşamışlar ve Çorum kültürünün ta ne zamanlara dayandığı hakkında bilginizin
olması gerekli olmalıydı. Sonra bu Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan bu el
yazmaları sadece Rahmetli Hasan Paşanın Hicri 1313 tarihinde Çorum'a kurduğu ve
Ulu Caminin avlusunda bulunan Hasan Paşa Medresesinin kütüphanesi ile sınırlı
değildir. 1202 Hicri senede Süleyman Feyzi Paşa Medresesinde bulunan kagir
kütüphanede 600 ciltlik eser vardı. Kurdoğlu Medresesinin Fevziye-i İrfaniye
isimli kütüphanenin banisi Hacı Ahmet Efendi olup, sonradan 1296 tarihinde Müftü
Ahmet Feyzi Efendi tarafından bir 3000 kitap mevcutlu bir kütüphane kurmuştur.
Kitapları incelerken Hasan Paşanın, Süleyman Feyzi Efendinin ve Ahmet Feyzi
Efendinin mühürlerini görmüşsünüzdür.
-
Hakimiyet Gazetesinin 15.07.2000 tarihli nüshasında: Prof. Dr. Ali YARDIM:
"...Çorum'da bulunacak bir ünik eser,dünya çapında Çorum' un tanıtılmasına
yardımcı olur “
-
Sayın Hocam ! Hasan Paşa Kütüphanesi ÖZ BE,ÖZ ÇORUMLULARIN atalarından kalan
kitapların Cumhuriyetin İlanına kadar medreselerde korunduğu ve Cumhuriyetin
ilanından sonra da şimdiki Belediye Sarayını "Çorum Milli Kütüphane" si olarak
açmış ve çeşitli bahanelerle kütüphane başka yerlerde hizmet verdikten sonra ,23
Nisan 1963 muhafaza edildiği bir kütüphanedir. Buranın açılması ile birlikte "El
Yazma" kitaplar da burada araştırmacıların hizmetine verilmektedir.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi : "...Bu kütüphanenin Çorumlularca desteklenerek, eski el yazması
eserlere sahip çıkılmasını gelecek kuşaklar için büyük önem taşıdığına dikkat
çekti. Denilmekte...",
-
Sayın Hocam ! Bu dileğinizi Çorumlular dikkate alacaklardır. Çorumlular adına
teşekkür ederim.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi : "...Kültür Bakanlığının kütüphane görevlilerine eski eserlerin
korunabilmesi için naftalinden başka bir şey verilmediğini belirterek...",
-
Sayın Hocam !Kültür Bakanlığı benim Müdür Yardımcılığı döneminde de,benden
önceki dönemlerde de ve inanıyorum ki bu günlerde de "NAFTALİN" alınması için
bir kuruş göndermemiştir. Bildiğiniz gibi KİTAP KURTLARI denilen yaratık
halkımızın GÜYE dediği kurtçuklardır. Bu zararlılarla tek yapılacak mücadele de
naftalindir. Yine de sormadan geçemeyeceğim. Ön koruma olarak El Yazması
Kitaplara ne ilacı tavsiye ediyorsunuz ? Bu tavsiye ettiğiniz ilacı acaba
İstanbul Süleymaniye,Konya Yazmalar Kütüphanesi ve Milli Kütüphanelerimiz
kullanıyor mu ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi :"... Buradaki kitapların yeterince korunmadığını gördük. Bazı
kitaplarda kurt yenikleri var. Bakanlık mutlaka birilerini görevlendirip
tahsisatını yapmalı...",
-
Sayın Hocam ! Buradaki kitapların yeterince korunmadığınıza şahit olmuşsunuz.
Şimdi size soruyorum :"Siz Yazmaların bulunduğu bölüme girdiniz mi ? Şayet girdi
iseniz buraya yetkili ve sorumlusundan başka kimsenin girmesinin sakıncalarını
bilmiyor muydunuz ? Şayet ısrar ederek girdiyseniz bu görevliyi zor durumda
bırakacağınızı bilmiyor muydunuz ? Yada Kültür Bakanlığından Yazma Depolarına
girmek için özel izin mi aldınız ? Zannetmiyorum. Sizlere iyi niyet göstergesi
ve itimat ederek yazma deposunun kapıların sonuna kadar açmışlar,incelemenize
yardım etmişler ve depoların bulunduğu koridorda incelemeniz için özel bir yer
tahsis etmişler. Bilmeyerek Yönetmenliğe aykırı harekette bulunmuş
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi :"...Amaçlarının birinin de tezhipli (süslemeli) el yazması eski
eserleri ortaya çıkartıp sanat tarihine kazandırmak...",
- Sayın Hocam !
Amacınıza saygı duyuyorum. Bir yazarımızın sizleri göklere çıkarması,
çalışmalarınızı övmesi bence biraz abartmadır. Çektiğinizi söylediğiniz
fotoğraflarla hazırlayacağınız eseriniz size getireceği unvanı, kazanacağınız
dünyalığı göz ardı ettirmiş gözüküyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi sizin gün
yüzüne çıkartacağınız tezhip ve güzel yazılar zaten tespit edilmiş ve gün yüzüne
çıkartılmıştır. Siz de bunu biliyorsunuz,fakat ne hikmetse bilmezlikten
geliyorsunuz ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi :"...Kataloglar çok ilkel...",
-
Sayın Hocam ! Ankara Milli Kütüphanesinin katalogları çok mu modern,hemen
aradığınız kitabı bulabiliyor musunuz ? 1991 tarihinde tarafım-dan bizzat parası
ödenerek 10 adet alınmış "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi Dewey" adlı çalışmamın
1999 Ağustosunda yaptığım incelemede daha kayıt altına alınmadığı,okuyucu
hizmetine numara ve kaydı olmadığı için sunulmadığını. Yada Süleymaniye
Kütüphanesindeki el yazması kitaplar kataloglandı mı yoksa,halen tasnifleri
Dewey Onlu Sisteme geçilemeyerek 1950 yılından önceki tasniflerle mi duruyor ?
Belki bilmiyorsunuz,bu sizin kabahatiniz değil ben görevde iken el yazma
kitaplar Ankara Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün emri ile
katalog ve künye çalışmaları için götürüldü. Ben karşı çıktım . Uzmanları burada
görevlendirin dedim. Ankara'ya yollamayalım dedim de sözümü ve gücümü
yetiremedim. El yazmaları 2 yıla yakın orada kaldı. Ankara'dan geldiklerinde
sayım ve kontrollerde birkaç vakıf mührünün eksik olduğunu rapor vererek Genel
Müdürlüğe yolladım. Gelen müfettişler haklı olduğumu gördüler ve rapor tuttular.
Fakat sonraki işlemler ne oldu (!) bilemiyoruz. Bizce de meçhuldür. Ben bir
kitap sever olarak sizin yazma deposundaki çalışma ve kontrolünüzden de şüphe
duydum.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi :"...Cilt kapakları tamir edilmiş ancak,kitaplar yeterince
korunmadığını gördük...",
-
Sayın Hocam ! Gördüğünüz o cilt kapakları Cumhuriyetten önce yapılan
tamiratlarla ilgilidir. 1979 dan sonra göreve başladım emekli olduğum tarihe
kadar da herhangi bir tamir olduğunu duymadım.Hocam ! Acaba biliyor musunuz
bilmem. Bir cilt kapağının tamiri için bir kütüphane bu işleri yapan uzman
kütüphaneye müracaat etse bir kitabın cildinin ne kadar zamanda yapıldığını.
Merak ederseniz lütfen Konya Yazmalar Kütüphanesinden bir kitap için gün alın.
-
Gelelim kitapların yeterince korunmasına. Acaba korunmamış dediğiniz kitaplar
kaç tane, mürekkep yanığı olan 4 kitaptan mı bahsediyorsunuz ? Bu kitapların
yanma olayı acaba sizce kaç yıl önce meydana geldi ? Çok mu yeni. Lütfen işi
abartmayınız. Bakımsız dediğiniz kitapların lütfen listesini dergimize
yollayınız da biz de inceleyelim. Bakın Hanımefendi. Yanmış kitapların Bunların
bakımlarının yapılması imkansız. Bunları yeniden kazanmak çoğunlukla imkansız.
Bildiğiniz gibi bu kitapların düşümleri de kolay kolay yapılamıyor. Aynen
saklanıyorlar. Yeterince korunmuyor kanaatiniz zannedersem sizi Yazmalar
Deposuna götüren ve depo koridorunda depoyu açık bırakarak size emanet eden
kütüphane personelini mi kastediyorsunuz ? En son sizin inceleme yaptığınız
Hasan Paşa Kütüphanesini baz alırsak 1963 yılından bu güne korundu da şimdi mi
korunmuyor ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi : "...Çorum'daki el yazması eserler artık buranın iklimine alışmış.
Başka bir yere örneğin Ankara'ya götürülmesi kitapların korunması açısından
sakıncalı olur. Mikrofilm makinesi,bilgisayar olmalı. Kataloglar yenilenip
ortaya konulması lazım...",
-
Sayın Hocam ! Demek ki biliyorsunuz. El yazma kitapların değil bir başka ile
götürülmesi,bir başka mekana da götürülmesinin yapacağı sakıncaları
söylüyorsunuz. Bizim zamanımızda okuyucuya kitap günlük 6 saat incelenmesi için
verilirdi. Gerekçesi ne idi ? Söyleyeyim. El yazması kitap alıştığı ortamdan
fazla ayrılmamalı,alıştığı rutubet ve hava dışında kaldığı zaman sudan çıkan
balık gibi olur düşüncesiydi. Mikrofilmi işine gelince çok eski bir teknoloji
olarak kullanılmaktadır bu işlem. Otomatik bir mikrofilm makinesi bugün 150.000
$ civarındadır. Buna ek olarak ta bir yarısı kadar 5-6 mikrofilm okuma ekranı
gereklidir. En aşağı 70 m2 bir özel mekana sahip olmak gerekmektedir. Ayrıca
çekilen mikrofilm periyodik olarak belirli bir yıl sonra yenilenmesi
gerekmektedir. Bunları da yaptığımızı var sayarsak;bu filmleri saklamak için
ayrı bir kimyevi özelliği bulunan depo gerekmektedir. Bu sistem yerine ;
yaklaşık 50-60.000 $ a dijital kamera, SD yazıcı,ve kuvvetli 2
bilgisayar,program ve fiyatı 1.5 $ 7000 SD diski ile özverili 2-3 personel
kütüphanenin tamamını 2-3 yıl gibi zamanda ölümsüzleştirebilir. Katalog
yenilenmesine gelince: Kütüphaneler Genel Müdürlüğü katalogu hazırladı.
Kitapların künyesi,birinci sayfa,son sayfa, konusu,yazıldığı yer,müellif
hattı,hattat ismi ve diğer teknik konular tamam da,Kitabı yazdıracak ADAM
bulamadılar. Bastıracak PARA bulamadılar. Sayın Hocam Gazetedeki konuşmamızda
bahsetmişti. Dizgiyi yapacak Türkiye'de 10-15 ancak var. Bu sıkıntılı ve
zahmetli iş birkaç günde olmaz. Dikkatli bir operatör günde ancak 1 sayfa
hazırlayabilir. Bakanlığın verdiği dizgi parası ile de hiç olmaz. Belki Sayın
Valimiz ilgilenir,belki Belediye Başkanımız,Belki TO Başkanımız. Verirler dizgi
parasını ve baskı masrafı. Bastırdıktan sonra bütün Dünya Milletlerin Milli
Kütüphanelerine postalama masrafları da verilirse bu iş olur.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi : "...sayısı 4 bine yakın el yazması eser için ayrı bir kütüphane
hasredilmesi gerekiyor...",
-
Sayın Hocam ! Yukarıda belirttim. El Yazmalarını yerinden oynatmak,başka bir
mekana taşımak o kitapları çöpe atmaktan başka bir işe yarar hale getirmekle eş
değerdir. El yazmaları hava değişiminden dolayı ya ev ekmeği gibi kururlar,yada
rutubet yada nem değişikliği yüzünden bezir yağından yapılmış olan mürekkepleri
sulanır yada aharlı kağıt birbirine yapışır. Hasan Paşa Kütüphanesi Yazma
Kütüphanesi olarak işlevini koruyor. El yazmaların okunduğu zaten bir odası
var.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN
Hanımefendi : "...şimdi burada rastlayacağımız bir eser, ortaokullara,
ilkokullara tavsiye edilen kitaplarla bir ara-da bulunuyor. Bu çok yanlış...”
-
Sayın Hocam ! Yukarıda da bahsettim. El Yazması Kitapların bulunduğu yere sizi
indirmeleri büyük bir hata. Bu hatayı işleyenlerin hatasını bir tarafa bırakalım
da sizin beyanınıza bakalım. Hanımefendi ! Bir kütüphanede ilkokul kitabı
da,ortaokul kitabı da,yasak yayında,güncel yayında bulunur. Hasan Paşa
Kütüphanesinde de bulunması normaldir.Depoya hakkınız olmadan inmişsiniz.
GÖRMEDİNİZ Mİ Depoda Küçük Boy Matbu Deposu,Orta Boy Matbu Deposu, Büyük Boy
Matbu Deposu ve EL YAZMASI KİTAPLAR DE POSU ayrı ayrıdır. Beyanınızda çok çirkin
bir iftirada bulunuyorsunuz. Bütün kitaplar yan yana aynı depoda saklanıyor gibi
beyanat veriyorsunuz. Utanın aldığınız tahsilden ve kariyerinizden. Burada
yanlış nedir. "40 yıllık Kâni" sizin beyanınızla olur mu "Yani". Acaba yanlış
olan sizin beyanınız değil mi ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan"
Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde:"...7-8 Hasan Paşanın
memleketine en değerli armağanlarından olan,Hasan Paşa Kütüphanesi'ndeki el
yazması eserler...",
-
Sayın yazarım ! Burada sadece Hasan Paşanın bağışladığı eserler değil,merkez
ilçede bulunan diğer kütüphanelerden ve bu güne kadar bağışlanan eserlerdir.
Ayrıca El Yazmalarımız sadece Hasan Paşa Kütüphanesinde değil İskilip İlçe Halk
Kütüphanesi’nde de bulunmaktadır. Götürülmek istenen bu iki kütüphanemizde
bulunan El Yazması eserlerdir. İskilipli hemşehrilerimize de duyurulur.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan
"Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde: "...bu günkü ilkel koruma
teknikleri ile zamana direnmeye çalışıyor...",
-
Bugünkü ilkel koruma teknikleri ile zamana direnmeye çalışıyor diyorsunuz. El
yazma kitapların ilkel olarak korunduğunu nereden biliyorsunuz? Modern koruma
ile ilkel koruma arasındaki kıstası nasıl ve nereden tespit ettiniz ? El Yazması
eserlerimiz doğduğu yani yazıldığı günden bu güne zamana direniyorlar.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan
"Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde:"...Çorum'un kültür
hazinesi niteliğindeki eserlerin taşınması önlendi ancak o günden bu güne kadar
ne yazık ki korunması için bir adım atılmadı...",
-
Bugüne kadar korunması için bir adım atılmadı diyorsunuz ? Bu beyanınıza
bakılırsa 1992 tarihinden bu güne kütüphanede bir görevde bulunuyordunuz da
kimsenin haberi mi yoktu ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan
"Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde: "...Bugün kütüphanede
zamanın etkisiyle elle tutulduğu zaman dağılabilecek hale gelen eserlerin
korunması özel bir teknik gerektiriyor. Bu teknik de Hasan Paşa Kütüphanesinde
yok ...",
-
Sayın yazar ! bu elle tutulduğu zaman dağılabilecek hale gelen eserlerin
diyince: acaba siz bu yorumu neye dayanarak ve nasıl gözlemleyerek yazdınız ?
Dediğiniz şekilde Hasan Paşa Kütüphanesinde bu teknik yok diyorsunuz. Bu teknik
acaba Türkiye'nin hangi kütüphanesinde var ? Ben bilmiyorum. Bana belgeleyerek
bildirirseniz öğrenmiş olurum.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan
"Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde: "... konunun uzmanları
yaklaşık 5 yıl önce gündeme gelen Hasan Paşa Kütüphanesi'nin el yazması eserler
için ihtisas kütüphanesi haline Gelmesi düşüncesinin o günden sonra unutulduğuna
dikkati çekerek...", Sayın Yazar ! Konunun uzmanları diyorsunuz. Kim bunlar ?
Sakın ha araştırmaya gelen Prof. Ve Dr. lar demeyin. Sizin gazetede bulundukları
beyanda Çorum'da bulunduklarını bile bilmediğini ve bu kitapları keşfettiğini
beyan etmişti. Sizin uzman olarak gördüğünüz kişilerin niçin adını vermiyorsunuz
?
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Gazetenin birinci sayfadan
"Kültürümüz Göz Göre Göre Gidiyor" başlıklı haberinde: "... Çorum'da sayıları 4
bini bulan tek nüsha nadide eserlerin...",
-
Sayın Yazar ! Çok güzel söylemişsiniz de ne yazık ki;Hasan Paşa Kütüphanesinde
ünik eser sayısı onlarla ifade edilir. Nerede o sizin söylediğiniz TEK NÜSHA
ESER bu dediğiniz 1992 yılında toplanan 15.000 eserin içinde bile 100'
geçeceğini sanıyorum. Çok abartmış ve atmışsınız serde her halde avcılık var.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Mümtaz İDİL'in:"... Hasan
Paşa Kütüphanesi'nde bulunan el yazma eserlerin bu imkanlarla korunmasının
mümkün olmadığın, Çorumluların sahip çıkmadıkları taktirde,el yazması
eserlerin...,
-
Bu
beyanınıza önce çok kırılmıştım. Kendi odasında keşke beyanda bulunmasaydınız
demiştim. Bir açıklama yapmadı. Fakat sizinde muhakkak bir şeylerden haberinizin
olacağını düşünemedim. Evet Çorumlular sahip çıkmazlarsa bu El Yazması
eserlerimiz elden gidecek. Giden eserlere mi yanarsın,Çorumluların araştırma ve
TEZ çalışmaları için Ankara'ya,Konya'ya gitmelerine mi yanarsın.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Mümtaz İDİL'in:"...eserleri
bu şartlarda korumak mümkün değil...",
-
Sayın Kültür Müdürüm ! Acaba siz Çorum'a geldiğinizden bugüne kadar Hiç Hasan
Paşa Kütüphanesinin Yazmalar Deposuna girip gördünüz mü ? Kulaktan dolma
beyanlara,dolduruşa getirilerek beyanda bulunduğunuzu zan ediyorum.
Bakınız,inceletiniz,1994 yılına kadar Hasan Paşa Kütüphanesinin 3 kadrolu
bekçisi vardı. Bu bekçiler ne oldular ? Kadrolarını kim kullanıyor ? Bunları
tekrar işlerine görevlerine verin. Hasan Paşa Kütüphanesinin 24 saat korunmasını
tekrar sağlayın. Müdürlüğünüzü gösterin. Emrinizdeki insanlar düşük maaş
alabilirler. Fakat bu düşük maaş almaları onların asli görevlerini yapmasını
savsaklamasını gerektirmez. İşlerine gelmezse,bu ücret az gelirse çeksin
gitsinler.
-
Hakimiyet Gazetesinin 19.07.2000 tarihli nüshasında: Belediye Başkanımız Prof.
Dr. Arif ERSOY: "...Hasan Paşa Kütüphanesi'ndeki el yazması eski eserlerin başka
bir kente taşınmasının söz konusu olamayacağını söyledi...", "... Ancak bu
eserlerin korunması için de yetkili kurumlar gerekeni yapmalı...",
-
Sayın Başkanım ! Salefiniz Rahmetli Turan Bey el yazma kitapların Çorum'da
kalması için büyük fedakarlıkta ulunmuştu. Kültür Bakanlığına Belediye
bünyesinde olabilecek işlerin yapılacağı sözünü vermişti.(tafsilatlı olarak
tarafımdan hazırlanan ÇORUM 1997 adlı çalışmamın 125-132. Sayfalarında
bulabilirsiniz) Bizde Rahmetliye eksiklerimizden bir sıra depolarımızda bulunan
raflardan yapılmasını talep etmiştik. Bir sıranın 2 veya 3 sıra çelik rafı
yapıldı. O sıralar seçim telaşı ile kütüphanenin çelik raf işi yarım kaldı.
Şimdi sizden bir Çorumlu olarak, Orta Boy Deposunda yarım kalan rafların
tamamlanması için girişimde bulunulmasını istirham ediyorum.
-
Kitapların ve katalogların hazırlanması için maddi yardımınızı bekliyorum.
Verdiğiniz demeç politik bir demeç. Neler yapacağınızı lütfen kaleme alarak
dergime gönderiniz. Yapacaklarınızı hemşehrilerimize duyuralım.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Ahmet ERTEKİN:"...eserlerin
burada şartlara uygun korunduğunu söylemek zor...", Sayın ERTEKİN ! Sizinle uzun
yıllar aynı Bakanlık bünyesinde çeşitli konumlarda çalıştık. El Yazma Kitapların
1992 yılında götürülmesi hakkında gelen yazıda sizin bir çabanızı gördüğümü
söyleyemem. Şimdi size soruyorum: Zamanının tespiti sizce de malum olan EL YAZMA
ESERLERİMİZ acaba hangi şartlarla daha uygun olacağı hakkında Kültür
Müdürlüğünüz zamanında ne gibi çalışmalar yaptınız ? Yapmadınız,neden ? Gereken
Kütüphane Personeli tarafından yapılıyordu da ondan. Yazmalar Deposu denetim
altındaydı, temizliği zamanında yapılıyordu,zararlı haşarat denetleniyordu. Bu
gün de inanıyorum gereken önem veriliyor. 3 kadrolu BEKÇİ 24 saat görev
yapıyordu . Sonra ne oldu bu üç kadro ? Sizin onayınızla başka görevlere atandı.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Ahmet ERTEKİN:"...7-8 Hasan
Paşa-nın kurduğu kütüphanenin nüvesi burada...",
-
Sayın ERTEKİN ! NÜVE yerine 7-8 Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan kitapların
tamamı ile diğer kütüphanelerden gelen kitaplar ile,bu güne kadar bağışlanan el
yazması kitaplar deseydiniz daha anlaşılır olurdu.
-
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında: Ahmet ERTEKİN:"...ısı ve
nem ayarı sabit tutulduğunda kitapların yıpranması gibi patolojik olay ortadan
kalkar...",
-
Sayın ERTEKİN ! siz de biliyorsunuz ki El Yazma Kitapların bulunduğu El Yazması
Deposunun nem ve ısıdan etkilenmediğini,kalorifer peteklerinin kapalı olduğunu,
yıpranmanın patolojik olduğu kadar kullanımdan da olduğundan bahsetseydiniz
kamuoyunu daha doyurucu bilgi verirdiniz.
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında, Ali ILICA'nın: "...ancak bu
kültürel hazinemizin korunması ve araştırmacıların istifadesine sunulması
mahalli yetkililerin gerekli titizliği gösterdiklerini söyleyebilmemiz mümkün
değildir...",
-
Sayın ILICA ! Siz yazınızda Hasan Paşa Kütüphanesinden faydalandığınızı beyan
eden yazınızdan sonra mahalli yetkililerin gereken titizliği göstermediklerini
beyanınızı anlayamadım. Size istediğiniz kitapları zamanında vermediler mi,
yoksa istediniz kitapları mı size vermediler mi ? Mahalli yetkililerin
hassasiyeti ile neyi kastettiniz ?
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında, Ali ILICA'nın: "...Hasan
Paşa Kütüphanemizin katalogları yeterli değildir. Kayıt defterlerinden eserlere
ulaşmada büyük sıkıntılar yaşanmaktadır..." ,
-
Kataloglarının yeterli olmadığı doğrudur. Fakat bir araştırmacı (eğer
araştırmacı ise) kayıt defterlerinden 2 saat içinde aradığı eserleri bulabilir.
Ama o araştırmacı;her gördüğü kitap kaydını not alayım,demirbaş numarasını
yazarsa,benzer risalelerin kaydını tutayım derse,günlerce kayıt defterlerinden
ayrılmak istemez.
-
Gelelim katalogların daha iyi olmasına: Çorum İMVAK olarak siz ne yapabilirsiniz
? İlahiyat Fakültesi öğretim görevlileri olarak ne gibi katkılarınız olabilir ?
Yukarıda bahsetmiştim. Kataloglar Ankara'da el yazısı ile doldurulmuş olarak
basılmayı bekliyor. Üç beş milyarlık bir masrafla gün yüzüne çıkartılmasını
bekliyor. Ne dersiniz ?
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000 tarihli nüshasında, Ali ILICA'nın: "...
delinmiş ve tahrip olmuş sayfalar onarılmalıdır, Bu konu ile ilgili uzmanlar
çağırılmalı veya geçici görevle çalıştırılmalıdır...",
-
Sayın ILICA ! Sizin el yazmaları inceleyen bir kişi olarak,delinmiş kitaplardan
birisini incelediniz mi ? Acaba bu delik kitabın hangi yılda meydana geldiğini
tahmin ettiniz mi ? Zannetmiyorum. Fikir beyan ettiğiniz delik kitaplar bundan
en az100- 120 sene önce meydana geldiğini,bir kitabın onarımının uzman bir
kütüphanede kaç ay veya yıl sıra beklemesi gerektiğini ve sıraya girdikten
sonra,kaç ayda bir kitabın tekrar aynı olmasa da,tamir görmüş olarak yerine
konulacağını sordunuz mu? İlgili uzmanlara Türkiye genelinde kaç uzman olduğunu
biliyor musunuz ? İki elin parmaklarından az. Görevlendirilmelerine gelince
onları Çorum'a değil, Konya'daki uzmanı, Konya'da başka bir kütüphaneye gönderme
imkanın olmadığını biliyor musunuz ?
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 18.07.2000tarihli nüshasında, Ali ILICA'nın: "...
araştırmacılara tahsis edilen eski yazı okuma odası daha güzel bir görünüme
kavuşturulmalı, depo olarak kullanılmamalıdır...",
-
Sayın ILICA ! Araştırmacılara tahsis edilmiş bir odanın varlığını gündeme
getirdiğiniz için teşekkür ederim. O odanın daha güzel konuma kavuşturulması siz
araştırmacıların daha rahat masa ve koltuklarda oturmaları yerinde olur. Olur da
okuma salonlarında okuyucuya hizmet eden masa ve sandalyelerin bile yeterli
olmadığını bilerek,1999 senesinde 60 araştırmacının müracaat ettiğini göz önüne
getirirseniz, Kütüphane İdaresine zannedersem hak verirsiniz. Özür dileyerek
yine diyebilirim ki;araştırmacılarımızın %95'i sizin fakültenizden
gelmektedir.Öğretim görevlisi arkadaşlar o odaya aranızdan biraz para toplayarak
sizin deyiminizle "eski yazı okuma odasını" dayayıp döşeyebilirsiniz. Ne de olsa
orada inceleme yapacak olan yine sizlersiniz. Her şeyi devletten beklemeyelim.
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 20.07.2000 tarihli nüshasında: TSO Başkanı Kenan
MALATYALI'nın: "...bu zenginliğin başka bir kente gitmesine göz
yumulmayacağını...",
-
Sayın MAYATYALI ! Bu öneriniz inşallah semada bir hoş seda olarak kalmaz.
Dergimize nasıl bir katkınızın olacağını yazılı olarak bildirirseniz bizde sizin
yapacaklarınızı Çorumlulara duyururuz. Samimiyetinize bir Çorumlu olarak inanmak
istiyorum. Bizde bir şeyler yaparız diye geçiştirmezsiniz İnşallah.
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 20.07.2000 tarihli nüshasında: TSO Başkanı Kenan
MALATYALI'nın: "Çorum'un kültürel ve sanayi alanındaki gelişiminin birlikte
sürmesi gerektiğini...",
-
Sayın Malatyalı ! Yeni TOB seçildiğinizde meclisinizde birkaç yazara destek
verilmesi hakkında verilen sözlü bir öneriye hatırlayınız ne cevap vermiştiniz
de bir gazete de bunu yazmıştı. Birde;yönetime geldikten sonda TO Başkanlığı
olarak sizce ne gibi bir basılı,görsel katkınızın olduğunu merak ediyorum ve
diyorum ki biz TO Başkanlığı olarak Hasan Paşa Kütüphanesinin ne eksiği varsa
"maddi ve manevi " katkımızla yerine getireceğiz demeniz.
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 20.07.2000 tarihli nüshasında: TSO Başkanı Kenan
MALATYALI'nın: "...Bu eserlerin Çorum'da korunması için devlet ve özel
kuruluşların ne gerekiyorsa yapması lazım...",
-
Çorum'da korunması için devletten yani Kültür Bakanlığında hiçbir şey
beklemenizi eski bir kütüphane personeli olarak belirtirken,yukarıda da verdiğim
cevaplarda elimizdeki imkanı ve personeli de kaçırmamaya bakalım. Evet dediğiniz
gibi özel kuruluşların ve bilhassa İl Özel İdaresi ve Belediye Meclis
bütçelerinin belirli bir yüzdesinin Kültür için ayrıldığı ve derneklerin
standart bir maddesi olarak eğitim ve kültür maddesinin de kullanılmadığı yada
kendi kültürel etkinliklerde kullanıldığı olağandır. Bu maddenin Hasan Paşa
Kütüphanesine yönlendirilmesi yerinde olur.
-
Yine
Hakimiyet Gazetesinin 20.07.2000 tarihli nüshasında: TSO Başkanı Kenan
MALATYALI'nın: "... asırlardır burada duran eserlerin yine Çorum'da kalması için
üzerimize düşeni yapmaya hazırız..." ,
-
Sayın MALATYALI ! Atalarımızın bizlere emanet ederek bizden sonraki kuşakların
faydalanmasını istedikleri bu eserlerin Çorum'da kalması için yapacağınız
katkılara şimdiden teşekkür ediyorum.
-
Hakimiyet Gazetesinin 21.07.2000 tarihli nüshasında: Çorum Esnaf ve Sanatkarları
Odası Başkanı Arif ERDAL"... Hasan Paşa Kütüphanesi'ndeki el yazması eserlerin
Çorum'da kalması için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi...",
-
Sayın ERDAL ! Ecdadımızın bizlere emanet ederek bizden sonraki kuşakların
faydalanmasını istedikleri bu eserlerin Çorum'da kalması için yapacağınız
katkılara şimdiden Çorumlular adına teşekkür ediyorum. Neler yapmak istediğinizi
de dergimize bildirmenizi istiyorum.
-
Hakimiyet Gazetesinin 22.07.2000 tarihli nüshasında: Yazma Eserler Sahip Arıyor
başlıklı yazı:"...Hasan Paşa Kütüphanesi'nde uygun olmayan şartlarda muhafazası
yapılan el yazma...",
-
Bu
yazıyı kaleme alan arkadaşımız el yazması eserlerin muhafazalarının uygun olup
olmadığı hakkındaki mütalâasını ve görüşünü hangi kıstaslar altında yazdığını
merak ediyorum. Acaba El Yazma kitapların çelik raflarda,çelik kapılı kapalı
ayrı depolarda,muhafazalı yerde göz bebeği gibi yıllardır
küflenmeden,kurtlanmadan,mürekkep yanığı olmadan,sayfa aharlarının yapışmadan
muhafaza edildiğini bir zahmet kütüphaneye giderek inceledi mi ? Hayır bunlardan
hiç birini yapmadı. Kulaktan duyduğunuz,Çorum'a incelemeye gelen bir Dr. delikli
(kurt yenikli),muhafazası yapılma-yan,bütün kitaplarla aynı yerde duran
beyanlarla yazdınız. Yazdınız da beyanınızla ; Çorum'daki el yazma kitaplara
iyilik mi ettiniz. Hayır. Bir yorum yaparken kulaktan dolma değil,
araştırılarak,gerçekler bulunarak yazmalısınız.
-
Hakimiyet Gazetesinin 22.07.2000 tarihli nüshasında: Yazma Eserler Sahip Arıyor
başlıklı yazı: "...Buharaevler'de yapılan kütüphanenin bir katı yada önümüzdeki
günlerde çalışmaları bitirerek açılacak olan yeni müze binası...",
-
Yine
yazınızda ahkam keserek Buharaevlerdeki kütüphanenin bir katını,yada yeni
açılacak müzeyi önermişsiniz. Acaba bu kitapların yeni yerine adapte olana kadar
kaç tanesi birbirine yapışacak,kaç tanesinin meşin ciltleri çürüyecek,kaç
tanesinin mürekkebi yanacak. Düşündünüz mü ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 22.07.2000 tarihli nüshasında: Kitapları Durumu Vahim
başlıklı yazıda: "...Prof. Dr. Ali YARDIM: Hasan Paşa Kütüphanesi'nde bulunan bu
el yazması eserler manevi değerlerin yanında,öyle büyük bir değere sahip ki,
yurt dışında,ABD ve Avrupa'da her biri trilyonlarla ifade edilen rakamlarla
değer bulur" ,
-
Sayın Hocam ! Manevi değerlerinden başka,maddi değerinden de bahsetmişsiniz. Ya
kültürel değeri,Milli değeri nedir ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Yazmalarda Umut;Bakan Çay
başlıklı yazıda: "...Dr. Abdulbaki ÇAY adına Danışmanı Mustafa AYDOĞAN
Gazetemize bu teminatı verdi...",
-
Sayın yazar ! Zannedersem sayın Bakanımız hasta yatağında olduğundan,danışmanı
tarafından böyle bir teminat verilmiştir.
-
Fakat Bakanımız bu işe nasıl “bakacak”. Göreceğiz.
-
Hakimiyet Gazetesinin 17.07.2000 tarihli nüshasında: Yazmalarda Umut;Bakan Çay
başlıklı yazıda: "...AYDOĞAN Bakan ÇAY'ın Kültür Bakanı İstemihan TALAY ile
görüşebileceğini...",
-
Bakanımız şu anda rahatsız ,Kültür Bakanı ile görüşeceğini zannetmiyorum.
Çorum'da bir tabir vardır bilirsiniz "Önce can....”
-
Hakimiyet Gazetesinin 24.07.2000 tarihli nüshasında: Hatipoğlu Şiir Albümü
İmzalıyor başlıklı yazıda.,
-
Sayın millet vekilimizin şiir okumaktan, medyatiklikten,şiir yazmaktan başka bir
görevi yok. Bol bol konuşmaktan başka bir işlevi de yok. Ben hatırlayamıyorum
Sayın Millet Vekilimiz bu güne kadar Çorum'a ne yaptı. Bileniniz varsa söylesin.
-
Çorum'a şu kalıcı işi yaptı desin. Çorum'daki el yazma eserler onun nesine.
-
Hakimiyet Gazetesinin 31.07.2000 tarihli nüshasında: Bir Umut Vali Bey'de..
başlıklı yazı: ...El Yazması eserlerin Çorum'da korunmasının mümkün olmadığını
kaydeden Bakan Çay..."
-
Yukarıda söylemiştim. Bakanımız duruma iyi bakamadı. Sayın ÇAY'ın Hasan Paşa
Kütüphanesindeki el yazma eserlerin hangisini acaba BAKAN olarak gördü. Bir
tanesine bile bakmadığını zannediyorum. Birde korunmasının mümkün olmadığından
dem vuran bakanımız,bu konu gündeme gelene kadar nasıl korundu ? Bu güne kadar
nasıl yerinde kaldı. Acaba ?
-
Sayın Bakanım ! Gelin kitapları yerinde inceleyin kararınızı ondan sonra verin.
Şayet kendiniz gelemezseniz,yeminli birkaç uzman gönderin. Bu güne kadar
kaybolmamış,bu güne kadar defolma olmamış,bu güne kadar yerinde durmuş
kitapların yine yerinde kalıp kalmayacağını hakkında beyanınızı sonra verin.
-
Hakimiyet Gazetesinin 31.07.2000 tarihli nüshasında: Bir Umut Vali Bey'de..
başlıklı yazı: "...Yazma eserlerin tedavi görmesi ve mikrofilme alınması ve bu
yolla korunması gerektiğine dikkat çekti...”
-
Sayın Valim ! Yazma Eserlerimizin bazılarında 100-120 sene önce meydana gelen
kurt yenikleri,cildi bozulmuş kitaplar,sayfaları yıpranmış kitaplar ve yazısı
yanmış kitaplar bulun-maktadır. Bunların onarılarak yeniden hayatlarının
uzatılması gereklidir. Mikrofilm teknolojisi el yazması bulunan büyük
kütüphanelerde 1940 yıllarda kullanılan bir teknoloji olarak işlevlerinin
sürdürmesi normaldir. Bu makineler bir röntgen makinesi büyüklüğünde olup,sayfa
sayfa kitabın filmlere alınması,filmlerin banyosu ve bu filmlerin büyütülerek
okunması için okuma araçları gerekmektedir. Bu teknoloji yerine;bilgisayar
teknolojine yeni geçilmektedir. Bilgisayar 8-10 bin dolarlık bir yatırım,birkaç
bin dolarlık dijital kamera veya fotoğraf makinesi de pahalı bir sisten değil.
3-4 yüz dolarlık SD yazıcısı da para değil. Fakat iyi ve kaliteli 7-8 bin boş SD
gerekli. Bunlarda temin edilir de. Öz veri ile çalışacak personel bulunabilir mi
acaba ?
-
Hakimiyet Gazetesinin 31.07.2000 tarihli nüshasında: Bir Umut Vali Bey'de..
başlıklı yazı: "...Çorum'da yazma eserleri koruyacak bir kütüphane yok..."
-
Sayın Valim ! Yukarıda bu konulara değindim. Hasan Paşa Kütüphanemiz korunmalı,
muhafazalı. Tek eksiği başka kadrolara atanan bekçiler.
-
Hakimiyet Gazetesinin 01.08.2000 tarihli nüshasında: Üzelgün Yazma Eserlerin
Takipçisi başlıklı yazı :"...teknik boyutun açıklığa kavuşturulması ile mali
boyutun açıklığa kavuşması ile mali finansman boyutunun açıklığa boyutunun da
belirleneceğini...”
-
Sayın Valim ! Yukarıda söylediğim gibi mali boyut birkaç on bin dolarla
halledilir.
-
Hakimiyet Gazetesinin 01.08.2000 tarihli nüshasında: Üzelgün Yazma Eserlerin
Takipçisi başlıklı yazı :"...bina konusunda önemine değinerek,binanın iç
dizaynının yapılması da bu teknik boyutun belirlenmesine bağlı olduğuna dikkat
çekti...”
-
Sayın Valim ! Hasan Paşa Kütüphanesinde El Yazma Eserler Deposu,El Yazma Eserler
Okuma odası mevcuttur. Benim kanaatimce merkezde başka bir kütüphaneye
taşımaya,yeni bir kütüphane yapılmasına gerek yok. Hasan Paşa Kütüphanesinde
ufak bir değişiklikle Çocuk Okuma Salonu kaldırılarak yine Bahçelievlerde ki
Mehmet Şadisoğlu Çocuk Kütüphanesine yönlendirilerek Hasan Paşa Kütüphanesi
İhtisas Kütüphanesi olarak Bakanlıktan müsaade alınarak düzenlenebilir. Bu da
Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne yazılacak bir yazı ile kabul görür kanaatindeyim.
Hasan Paşa Kütüphanesi teklifi benim görevde olduğum zaman 7-8 Hasan Paşa
Kütüphanesi olarak teklif edilmişti. Bu teklif her nedense 7-8 'i unvan olarak
görülerek (sanki Paşa unvan değil ) Hasan Paşa Kütüphanesi olarak onaylanmıştı.
Şimdi belirsiz bir Hasan Paşa Kütüphanemiz bulunmaktadır. Malumunuz Sarı Çizmeli
Mehmet Ağa benzetmesi gibi.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
|
|
13 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
-
EL YAZMA KİTAPLARIN BİR MERKEZDE
TOPLANILMALARININ SAKINCALARI 1
-
Mahmut Selim GÜRSEL
-
1-
Çeşitli illerden toplanan eserler,nem ve ısı değişikliğinden dolayı deforme
olmaları,küf hastalıklarına daha çabuk yakalanma ihtimalleri büyüktür.
-
2-
Çeşitli illerden getirilen el yazması eserlerin içinde bulunan parazit diğer
kitaplarında bu parazitten etkilenmesi mümkündür.
-
3-
Ülkemiz bir deprem kuşağında bulunmaktadır. Toplanılan bütün el yazmalarının
bulunduğu il 1999 depremi gibi yada daha şiddetli bir depremde tamamının yok
olması içten bile değildir. Ayrı şehirlerde bulunan kütüphanelerin misal 10
olduğunu düşünürsek bu ihtimal en aza inmiş olur.
-
4-Yukarıdaki maddeye ek olarak tabii afetlerden, sel ve yangın ihtimallerini de
göz önüne getirirsek bu şekilde birleştirilmiş El Yazmaların tamamını yok etmiş
veya suya vermiş yada yakmış oluruz.
-
5-
Olmaz,fakat olacağını düşünürsek bir nükleer savaşta,sadece nükleer bombadan
nasip alan il yok olur. Diğer kütüphaneler kurtulabilir.
-
6-
Bir Eski eser düşmanının ; birleştirilmiş olan Kütüphaneyi 2 litre tinelle yok
etmesi,4 litre masum kolonya ile kitapların hiçbir zaman kurtarılamayacak
şekilde yapışmasını sağlaması mümkündür. Yine yanlış bir uygulama ile kitapların
nem oranının 30 yükseltilmesi ile aharlanmış kağıtların birbirlerine yapışması
mümkündür. Yine aynı deponun 80 fazla ısıtılması ile kitapların tamamının
kavrulmaya başlaması mümkündür. El Yazma Eserler ayrı kütüphanelerde muhafazası
bu gibi insan ihmallerinden gelecek zararı o kütüphanedeki kitaplar ile öder.
-
7-
Her ilin milli,kültürel,tarih ve sosyal vb. yaşantıları El Yazma kitaplarda
belirli şekilde ve yörelerinin konuşulan dili ile yazılmıştır. Örnek verecek
olursak Ankaralı bir araştırmacı Çorum'da yazılmış bir eserde bolca heri
kelimesini acaba ne manada okuyacak ve ifade edecektir ? Bu nedenle El Yazma
eserler bulunduğu ilde incelemecinin o kütüphanede çalışana sorarak "heri" nedir
diye sorabilir ve çalışmasında açıklama yapma imkanına kavuşur.Yukarıda
sıralamaya çalıştığım şıklardan bir tanesinin meydana gelmesi ile toplanan el
yazması eserlerin pek çoğunu kaybederiz.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
|
14 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
EL YAZMA KİTAPLARIN BİR MERKEZDE
TOPLANILMALARININ SAKINCALARI 2 Mahmut Selim GÜRSEL
-
1-
Halkımızı aydınlatmak için Valimizin davetiyle Bakanımızı, Millet Vekillerimizi,
el yazma kitaplar için yazı yazanları,kültürün ne olduğunu bilenleri, yardım
verebilecekleri belirlediği bir tarihte Hasan Paşa Kütüphanesine davet ederek,El
Yazması kitapları sergileyerek tanıtmak ve bilgilendirmek.
-
2-
Toplantıdan hemen sonra Kültür Bakanlığına Çorumluların tepkisi bildirilmeli.
Kitapların ilimizde kalması için girişimlerde bulunulmalı.
-
3-
İl Halk kütüphanesinde görevli 3 Kütüphanecinin 2 si acilen ve devamlı Hasan
Paşa Kütüphanesinde görevlendirilmesi.
-
4-
Hasan Paşa kütüphanesinin dış güvenliği için kamera sistemine geçilerek,en yakın
emniyet Müdürlüğüne bağlı karakol ile bir sonraki karakola irtibatlı alarm
sistemi kurulması.
- 5- Mevcut bekçi kadrosunda
çalışan arkadaşı asli görevine iadesi ile eski bekçi kadrolarının yeniden ihdâsı.
-
6-
Hasan Paşa Kütüphanesinin bünyesinde bulunan "Çocuk Kütüphanesi" bölümü aynı
mahallenin bir sokak üstündeki "Mehmet Şadisoğlu Çocuk Kütüphanesi"ne
yönlendirilmeli.
-
7-
Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan Çocuk Kütüphanesi bölümü El Yazmalar İnceleme
Salonu olarak tahsis edilerek araştırmacıların hizmetine sunulmalı.
-
8-
Hasan Paşa Kütüphanesine teknik açığı kapata cak en az 3 bilgisayar,güç
kaynağı,dijital kamera SD yazıcı,laser yazıcı,renkli laser yazıcı, kuvvetli bir
scanner temin edilerek kitapların SD ye alınması sağlanmalı. Orijinal SD ler
arşivlenerek, araştırmacının istediği kitap yeni SD ye aktarılarak arşivin
çoğaltılması sağlanmalı.
-
9-
Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün hazırladığı El Yazmaları Tanıtım Katalogu
getirtilerek bastırılmalı,El Yazmaları ile ilgilenen dünya kütüphanelerine ve
üniversitelere gönderilmeli.
-
10-
El Yazması Araştırmacı salonuna SD okuyucusu olan en az 8 bilgisayar,bilgisayar
masası ve diğer mefruşatlarla döşenmeli. SD incelemesi yapan araştırmacı
orijinal kitabı görmek istediğinde depodan çıkartılarak şimdiki El Yazması
İnceleme odasında memur nezaretinde incelemesine sunulması.
-
Bu
uzun yazımı saat 02/08/2000 tarih 03.55 te tamamladım. Bundan sonra yazılacak
yazıları bekleyemediğim için üzgünüm.
-
Dergimiz elinize geçtiğinde belki bu problem halledilmiş olur. Benimde
cevaplarım boşa gider. Hemşehrilerimize verilen bilgilerin bazı yanlış
anlamalara meydan verdiği kanaati ve 1992 tarihinde yine aynı yarayı
kanatmalarından dolayı duyduğum üzüntü ile yazdım. Saygılarımla.
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
15 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- <17>ÇORUM'DAKİ ESKİ ESERLER İsmet ÇENESİZ
-
Bugünlerde Çorum’da gündemde olan bir konuda kütüphanelerimizde olan Eski
Eserlerin "El Yazması Kitapları"n yeterli koruma sistemi olmadığından Bursa'ya
veya Konya'ya belki de Ankara'ya götürülmesi konusu gündeme getirilmektedir.
-
Çorumlu gayet tabi ki bu "ata yadigarı" eserlere sahip çıkmalıdır,çıkacaktır da.
İşin başında yine fakirlik edebiyatları,para yokluğu,halktan para toplamayı
tavsiyeler var. Tabi ki böyle bir iş için işin önünde güvenilir adamlar,işe
candan sarılanlar,bu işi bilen birileri olursa gerekli yardımı herkes karınca
kararınca yapar.
-
Ama
hükümet nerede ? Yapılan israflara bakıyoruz da buraya harcanacak "devede kulak
kalır" MHP gibi geçmişimize eski kültüre ehemmiyet veren ve iktidarda olan bu
parti neden sahip çıkmıyor ? bir bakanımız,iki millet vekilimiz bu işe
eğilirlerse "kına gibi un ederler". Fakat ne hikmetse bakanımız bu işe sahip
çıkmadığı hakkında basında yazı çıktı. Kendilerinden rica ediyoruz. Bu işin
arkasını bırakmasınlar.
- ŞİMDİ BİZ DE ÇORUMLU OLARAK BU
İŞE KATKIDA BULUNMALIYIZ.
-
Çorum nice büyük uygarlıkların yaşadığı bir tarihi topraktır. Hititlere
başşehirlik yapan yer bu topraklarda kurulmuştur yani beşiklik etmiştir.
-
Borsa Başkanımız,Mahmut Özdemir, TSO Başkanı Kenan Malatyalı,ESO Başkanı Arif
Erdal maddi ve manevi desteklerini vereceklerini gazetede beyan ettiler.
-
Sayın Valimiz birine veya birilerine görev vereceğini söylediğini gazeteler
yazdı. Çorum kütüphanelerinde inceleme yapan araştırmacılardan Doc. Dr. Ayşe
Üstün :"Umduklarından zengin eski eser olduğunu, gelecek kuşaklar için büyük
önem taşıdığını" gazetede vurguluyor. Yine aynı ekipten Rpof. Dr. Ali Yardım
:"Çorumluların bu kütüphaneye sahip çıkılması gerektiğini, ÇORUM'A AİT BİR
DEĞERİN yerinde muhafaza edilmesinin önemine " işeret etmekte,ayrıca "buradaki
kitapların da ilmi araştırma yapılabilecek temel kaynaklar var" sözleriyle Hasan
Paşa Halk Kütüphanesinin değerini ortaya koymaktadır. Bu kitapların Çorum ve
Çorumlu tarafından Çorum'da muhafaza edileceğine inanıyorum.
-
Diğer bir yönüyle;"el yazması kitapların" başka bir vilayete gittiğini
düşünelim. Kitapların yarısı yolda heba olur,kalan yarısı da çalınır, çırpılır.
Tarihi değeri olan kıymetli kitaplar kaybolabilir sanıyorum.Böyle bir hataya
Kültür Bakanlığının düşmeyeceğini ümit eder. Şimdiden çorbada tuzu olanlara
saygılarımı sunuyorum.
-
Hoşça Kalın. ECE
SERAMİK
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
16 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- <18>YAZMA ESERLERİN KADERİ VE
KÜLTÜR BAKANLIĞIMIZ
Metin KALYONCU Emekli Kütüphane Müdürü
-
Ben
38 yıllık memuriyet süresi neticesinde emekli olmuş bir kütüphane Müdürüyüm.
İskilip ve Çorum Hasan Paşa kütüphaneleri Orta Anadolu'da önemli el yazma
ezerlerin bulunduğu kültür kuruluşlarıdır. İskilip Halk Kütüphanesinde
içerisinde "ÜNİK" nüshalar bulunan 529 adet el yazması eser bulunmaktadır.
Memuriyetim süresince birkaç defa yazma eserlerin bir merkezde toplanması fikri
gündeme getirilmişti. Türkiye çapında yazma eserlerin bulunduğu bölgelerin
halkından, kitapseverlerden,bu eylemin fayda ve zararlarını bilimsel bir şekilde
değerlendiren kitap ve kütüphane uzmanlarından sert tepkiler alınca bu
düşünceden vazgeçilmişti.
-
Bu
yıl ise;konu yeniden gündeme getirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulunun 25.04.2000 gün ve 143 sayılı yazıları ekinde Başbakanlığa intikal
ettirilen "Türkiye'de Kültür ve Sanatın Geliştirilmesine Yönelik Yasal ve
Yönetsel Önlemlerin Araştırılması" ile ilgili 2000/6 sayılı rapor kütüphanelere
acele ve günlü olarak gönderildiğini öğrendim. Konuyu inceledim. Devlet
Denetleme Kurulu raporunda çok haklı,ancak Kültür Bakanlığı suçluların telaşı
içinde görülüyor. Çünkü ilgili raporun ÖNERİ :3 bölümünde özet olarak :"Kültür
Bakanlığınca Türkiye Yazmaları Toplu Katalogu (TÜLATOK) projesi 1978 yılında
uygulamaya konulmuştur. Yapılan hesaplara göre Yurdumuz kütüphanelerinde
yaklaşık 600.000 yazma eser bulunmaktadır. TÜLATOK kurulalı 22 yıl geçmiş.
17.877 eser kataloglana bilmiştir. Yani 17.877 el yazması eserin nüfus cüzdanı
çıkarılmış,geriye yaklaşık 582.000 adet kimliği bilinmeyen eser kalmış,ilgi
beklemektedir. Çok iyi biliyorum. TÜYATOK'un ilk Başkanı Rahmetli İsmet
PARMAKSIZOĞLU ve Baş Yardımcısı hemşehrimiz Sayın Abdullah UYSAL zamanında,
(1978) bu işin önemine inanmış 15 hevesli uzman Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün
Sakarya caddesindeki hizmet binasının bir katında şevkle hizmet veriyorlardı.
Bakanlık o zaman işi ciddi tutuyordu. Zamanla bu işin önemi unutuldu. Raporda
konu ile ilgili projede sadece 2 kişinin çalıştığı belirtilmektedir. Kültür
Bakanlığının ilgisini siz değerlendirin. Bakanlığın emri Kültür Bakanlığınca
14.06.2000 gün ve 851 sayılı yazı ile kütüphanelere tamim edilmiştir. Gerekli
tedbirlerin alınması emredilmiştir. Emir vermek,bir emri aktarmak kolaydır.
-
Şimdiye kadar acaba;Kültür Bakanlığının Teftiş Kurulunda kütüphanelerimizi çok
iyi tanıyan,tecrübeli,eski eserlerin durumlarını değerlendirebilecek,öneriler
getirecek usta müfettişlerin bu önemli hizmet için yazma eser olan kütüphanelere
gönderildi mi ? Yoksa konu 1978 den bu yana savsaklandı mı ?
-
Acaba; İl Kültür Müdürleri sanatsal sadece il bazındaki çalışmalarından zaman
ayırarak bu Bakanlığın kütüphanelerinde var diye,kütüphaneleri ziyaret edip
denetlediler mi ? Başarıları ve eksikleri rapor ettiler mi ?
-
İlimiz Hasan Paşa Kütüphanesi ve İskilip İlçe ilk Kütüphanesinin el yazma
eserlerin (TÜYATOK kurulmadan önce) tespit fişleri bu konuda uzman kişilere
kütüphane görevlileri tarafından yaptırılmıştı. Hatta bir nev'i katalogu andıran
12 sayfadan müteşekkil detaylı bilgi içeren eser listesi Kültür Bakanlığımıza,
Süleymaniye Kütüphanesine gönderilmiş ve araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
İskilip Kütüphanesinde yazma kitaplar çift kilitli odalarda,camekanla kilitli
dolaplarda,havadar bir mekanda muhafaza edilmektedir. Demek ki; Milli Kütüphane
kadar hizmete amade (hatta oradan daha kolay hizmet sunan) kütüphanelerim
vardır. Bunları tespit edilmekten,bir merkeze kitapların toplanması telaşı
yersiz ve acele görmekteyiz.
-
Bulundukları bölgeleri kültür ve turizm bakımından değerlendiren maddi ve manevi
kazanç temin eden,ata yadigarı bu vakıf eserleri Ankara'ya götürmekle ne
başarılacak anlamak güç. Çünkü;bu işin sahiplerinde al yapı yok. Yoksa yasak
savma gibi Devlet Denetleme Kurulunun emirleri yerine getirilip,bu eserle Milli
Kütüphanenin bodrumlarında kaderlerine mi terk edilecek ? pek çok sorular
aklımıza geliyor.
- ÖNERİLERİM:
-
1-
Yazma eserlerin bulunduğu milli ve bütün kütüphaneler iyi bir şekilde
denetlenip,bakımsızlık,çalınma vb. hususlarda durum tespiti yapılsın ve
yerlerinde değerlendirme için devlet desteği sağlansın.
-
2-
Kültür Bakanlığı kütüphanelerinde atıl olarak da olsa korunan yazma eserlerden
önce,piyasada açıkça kitap alıp,satan,yurt dışına kaçıran Bakanlığın ve ilim
çevrelerince yakından tanıdığı kitap tüccarlarının evlerden topladıkları
kitapları,kütüphanelere yetki ve yeterli ödenek vererek devlete ve kültür
hazinemize mal etme çareleri arasın.
-
3-
Taşrada ki yazma eserleri bir merkezde toplayarak,o bölgede oluşabilecek bir
afet neticesinde bu eserlerin hepsinin yok olabileceği düşünülmeli. Milli kültür
servetimizin yok olmaması için kütüphaneler yerinde iyileştirilmelidir.
-
4-
Kütüphanelerimizi ataletten kurtarmak için çalışmalar yapılmalı,siyasi
düşüncelerle yetersiz,bilgisiz ve ilgisiz sadece siyasi tatmin için tayinler
yapılmamalı, kütüphanecilerin korudukları değerler düşünülerek ücretleri
iyileştirilmeli,üniversite mezunu kütüphanecilerin başka kurumlara kaçmaları
önlenmelidir.
-
Soruyorum Sayın Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne, Çorum ve İskilip Kütüphane
müdürleri nerede. Bir avuç gönüllü ile hizmetlerin nasıl yürüdüğü takip ediliyor
mu ?
-
İyi
bir yazma eser kütüphanesi görmek için İskilip'e buyurun diyor. Bakanlığımızın
ilgili birimlerine bu hususta gerçekleri görmeyi, yasak savmamayı tavsiye
ediyorum.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
|
17 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
<19>BIRAKIN TARİHİMİZ BİZE
KALSIN ! Ümit UZEL
Benim TSO Başkanlığım döneminde yaptığımız sanatsal ve kültürel hizmetlerden
bizi,belki de başlıcası "Karikatür Yarışmaları" dır.
Bu
yarışmaların ardından çıkarttığımız,aynı adı taşıyan "albüm"ler de, Türkiye'de,
özellikle karikatür sanatına gönül vermiş,amatör ya da profesyonelce ilgilenen
sanatçı ve sanat dostlarınca,her zaman ilgiyle karşılanmıştı. Bunlardan birisi
de,tarihi eserlerimizi koruyalım düşüncesinden yola çıkan,"BIRAKIN TARİHİMİZ
BİZE KALSIN" karikatür yarışmasıydı.
Ne
yazık ki;ben o görevden ayrıldıktan sonra,bize,hep yardımcı olmuş "Sönmez
YANARDAĞ'ın gayreti ve desteği ile,ancak bir yarışma daha yapabilmiş,kitabını da
Valimiz Atıl ÜZELGÜN'ün desteği bastırabilmiştik. Çorum Hakimiyet Gazetesinde,
Temmuz ayı ortalarında bir kampanya başladı.
"Kültürümüz Göz Göre Gidiyor" Giden neydi,onu tartışalım.
Spot
başlıktan okuyalım.
"Türkiye'nin el yazması eski eserlerin bulunduğu en zengin kütüphanelerinden
biri olan Hasan Paşa Kütüphanesi'ndeki sayıları 4 bini bulan el yazması
eserler,Çorumlu sahip çıkmadığı taktirde, daha iyi korumak amacıyla Bursa veya
Konya'daki özel kütüphanelere taşınacak.”
Manşet ve yazının altında Kültür Müdürü Mümtaz İDİL'in görüşleri yer alıyor.
Başlık şöyle:
"Çorum'a kalıcı kütüphane açılmalı”
Sayın İDİL,devam ediyor: "Eğer Çorumlular,bu eserlerin korunması için geçerli
girişimleri yapmazlarsa,Hasan Paşa Kütüphanesi'nde bulunan 4 bin el yazması eser
de,Bursa veya Konya'ya götürülür." Yazı bu ifadeyi destekleyen cümlelerle devam
ediyor.
Daha
sonraki günler,hep buna benzen destekler var. Belediye Başkanı Prof. Dr. Arif
ERSOY,Kültür Eski Müdürü Ahmet ERTEKİN,Dokuz Eylül Üniversitesi Türk El Sanatlar
Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ayşe ÜSTÜN,TSO Başkanı Kenan MALATYALI,İlahiyat
Fakültesi Öğretim Görevlisi Ali ILICA,ÇOSEB Arif ERDAL gibi arkadaşlardan.
Ayrıca 01.08.2000 tarihli gazetede Vali Atıl ÜZELGÜN'ün yazma eserler
konusundaki çabaları var. Ve kültür Müdürü Mümtaz İDİL'i Ankara'ya göndereceği
yazılı. Bu yazdığım isimler,Çorum Hakimiyet'in kampanyasını destekleyenler.
Bir
tek kişi var ki,"bu eserler Çorum' da korunamaz,çünkü yeterli altyapımız yok"
diyor.
O da
Çorumlu bir bakan;
Prof. Dr. Abdülhalik ÇAY !
Ne
dersiniz ?
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
18 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- <20>TAŞ YERİNDE AĞIRIR Dr. Ali EMİNOĞLU
-
Başlık bir atalar sözüdür. Büyük ihtimalle bu atalar sözü bizim olmalıdır. Dünya
milletleri arasında toprakla,taşla haşır neşir olan millet Türk Milletidir. Bu
niçin söylenmiştir,bir anlamı var mı ? Bilemem.
-
Fethiye'de pek çok tarihi yerler var. Bunlardan Kumluova'da olan ve ismini
yazarken zihnimde bulamadığım birinde Fran-sız Prof. Metzuer kazı yapmaktadır.
Daha evvel burada yapılan kazılarda bulunan eserlerin hemen hepsi İngiliz
kazıcılar tarafından götürülmüşlerdir. Ağır olanlar da kestirilerek
nakledilmişler. Fransız profesör bunların yerlerine kopyalarını koymuş.
Bize;bunların bir gün yerlerine İngiltere'den getirilip konacağı-nı,eserlerin
bulunduğu yerde kıymetlerinin artacağını,medeniyetin ve insanlığın bunu
gerektirdiğini söyledi. Bunları yazdıktan sonra asıl meseleye geliyorum. Eskiler
buna "sadet" diyorlardı. Torunum bu sözcüğü sordu idi.
-
Türkiye'de birçok yerlerde olduğu gibi bizde de yerlerinden nakledilmiş eserler
var. Alaca Höyük kabartmalarının asıl taşları kes tirilip,at arabalarıyla
Çerikli'ye nakledildiğini ve oradan trenle Ankara'ya götürüldüğünü ben
biliyorum. Profesör Metzguer'in söyledikleri burada da olacaktır. Eserler
yerlerinde anlam taşırlar ve bunların meraklıları,buralara gelerek etütlerini
yapacaklardır.
-
Bizi
ilgilendiren başka bir konu da: "Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi'nde" bulunan "El
Yazması Eserlerin" başka bir kütüphaneye nakledilmek istenmesidir. Sayın Kültür
Müdürümüz Mümtaz İdil'in dikkatini çekerim.
-
Bu
hikaye bir daha yaşanmış ve itirazlar üzerine vazgeçilmişti. Bu El Yazması
eserlerin,verilen beyanata göre;bakımları ve muhafazaları zormuş ta,bunları
birkaç yerde toplamak daha avantajlı olacakmış. Bakımları temin edilecek ve
muhafazaları garanti altına alınacakmış (!)...
-
Bu
El Yazma Eserler Çorum Kütüphanesinde toplanılmışlar ve şimdiye kadar çok iyi
korunabilmişlerdir. Eserlerin teşhirinde,bizim kütüphanemizde çok mükemmel
durumda bulunuyorlar. Rahmetli Vali Varinli'nin misafiri olarak Çorum'a gelen
hocamız Rahmetli Prof. Suheyl Ünver'le Çorum kütüphanesine birlikte gitmiştik.
Bu yazma eserlerden 8-10 tanesi kendisi tarafından istenildi ve yine Rahmetli
Kütüphane Müdürü Erdemli tarafından hemen önüne dizilivermişti. Hoca bu
çabukluktan çok memnun olmuştu. Kendisi eski yazıyı ve Osmanlıca'yı iyi bildiği
için gereken incelemeleri birkaç saat içinde yaptı ve pek memnun olarak ayrıldı.
O zaman hocamız;bu eserlerin yerinde bulunmasından bahsetmişti.
-
Bu
eserlerin bakımı yerlerinde yapılabilir. Kültür Bakanlığı seyyar bakım ekipleri
teşkil ederek Anadolu'nun birkaç ilinde bulunan bu yazma eserleri sırayla
yapabilir. Bu bütün dünya ülkelerinde geçerli. Türkiye 'de niçin bu uygulama
yapılamıyor ? Yapılamaz mı ? Yapılır elbette.
-
Eserlerin daha iyi muhafazası sorunu ise ; aldatmaca ve bizlere okunan bir
masaldır. Dünyanın ve bu arada ülkemizin hiçbir eseri çalınma tehlikesi dışında
değildir. Eserlerin bir arada olması,bu hırsızlık olayını kolaylaştırır bile.
Birçok dağınık yer için düşünülecek çalma olayı,bir araya toplanılmışlar için
daha kolaydır. Bunu hayatımız boyunca duyduk ve okuduk. Hırsıza kilit olmaz.
Çalınmak istenen eserlerin korunması için,her halde daha mükemmel düzenlemeler
kurmak ve iyi yetiştirilmiş,bir de iyi doyurulmuş insanlar çalıştırmak faydalı
olur sanıyoruz.
-
Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi bu eserleri derlemiş,şimdiye kadar bakımını yapmış
ve muhafazasını temin etmiştir. Bahanelere inanmıyoruz. Bu düşünceler basit
düşünceler. Daha iyi, faydalı düşünceler üretmek varken,halkın elinde olan
kıymetli eserleri milli kuruluşlara aldırmanın ve almanın yolları
geliştirilerek,halkın elinde bulu-nan kıymetli eserlerin kazanılması yolunu
seçmek daha faydalı olur kanaatini taşıyoruz.
-
Faydasız işlerle vakit kaybedilmemelidir.
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
19 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
<21>EL YAZMA ESERLERİMİZ Raşit YÜCEL
Yazma eserlerimiz tekrar gündemde.
Süleyman Fevzi Efendi,Ahmet Fevzi ve 7-8 Hasan Paşanın Çorum'a hediye ettiği
yazma eserler,Çorum'un tarihi kimliğinin en önemli belgeleridir.
Son
olarak,bir araştırma çalışması nedeniyle Çorum'da bulunan Doç. Dr. Ayşe Üstün'ün
yazma eserleri ve akıbetini gündeme getirmesi ile başlayan tartışma,bir önemli
gerçeğin su yüzüne çıkartılmasına vesile oldu.
Bu
eserlerin Çorum'da kalması herkesin ortak isteği.
Ve
bu eserler için ayrı bir kütüphane yapılması işin ana konusu.
Fakat ne yazık ki;bu meseleye Kültür Bakanlığı pek iyi bakmıyor.
Yazma kitapların başka illerdeki kütüphanelerine gitmesini durup,durup gün-deme
devamlı getiriyor.
Doç.
Dr. Ayşe Üstün Hanımefendinin :
"Bu
kitaplar ve yazma eserler yerinden oynatılıp,başka bir ile götürülür ise, mevcut
durumu dahi muhafaza edemez" demesi dikkat çekicidir.
Sayın Ahmet Ertekin Beyin: (Eski Kültür Müdürü) "Bu eserler mikro filime
alınmalı,korumak için ise ısı derecesi ayarlayıcı cihazlar yerleştirilmeli "
İkazına kulak verilmelidir.
El
yazması dört bin eser Çorum için bir iftihar kaynağıdır.
Tek
nüshası olan, İstanbul'da dahi benzeri bulunmayan ebru ve tezhiple ilgili
nüshalar altından daha kıymetlidir.
Hayatını günlük meşgaleler ile geçirip,kitabın satırlarından korkan insanlar
için bu bir kıymet taşımaya bilir.
Ama
kültürü ve tarihi bir hafıza olarak kabul edenler için bu hiçte öyle değildir.
Ve
bu eserler mutlaka günümüz harflerine çevrilip basılmalı mazi ile bağımız
kuvvetlendirilmelidir.
Yıllarca ecdadımıza ters baktık.
Hatta;bu harflere düşman olduk.
Halbuki bunlar bizim mazimizdi.
İnsan köküne sahip çıkmalı idi.
Halbuki biz kökümüzü inkar ettik,onları yerden yere vurduk.
Ve
tarih bize vakarla cevap verdi:
"Geçmişini unutma !"
"Ecdadını sev” dedi.
Onlardan biz kötülük görmedik.
Bakın Mimar Sinan'ın ilimizde inşa ettiği rivayet edilen Ali Paşa (Paşa)
hamamının suyu on kilometre uzaktan getirmişler,kanalizasyonunun ise şehrin beş
kilometre dışına taşımışlar.
O
asırda,
Şu
çevre anlayışına bakınız.
Ve
Avrupa.
O
asında pislik içinde kıvanıyordu.
Tuvalet anlayışı bile yoktu.
Bizlerin hâlâ ecdadımıza ve onun bıraktıklarına yan gözle ve inatla baktığımızı
görüyoruz.
Elin
yabanları,ta asırlar öncesinden kalma taş yığınlarına akın edip,meraklarını
gidermek için buralara kadar geliyor ama,biz bundan uzak kalıyoruz.
Konuya duyarlı olanların seslerini yükseltmelerini diliyoruz.
Ama,işi gücü mark,dolar olanlar, şahsi menfaatlerini ön plana çıkaranlara
sözümüz yok.
Allah göstermesin. Bu eserler yansa veya kaybolsa bu efendilerin kılı bile
kıpırdamaz.
Ama
bizim yüreğimiz sızlıyor.
Çünkü tarihimiz heba oluyor.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
20 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
<22>20. sayı
HAYDİ ÇORUMLULAR !
Mahmut Selim GÜRSEL Emekli Kütüphane Md. Yr.
Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan "EL YAZMA KİTAPLAR" aradan bir ay geçmesine
rağmen ne durumda olduğu hakkında basınımızda gerekli açıklamalar
yapılmamıştır.
Ağustos 2000 sayımızda ,bazı önerilerde,bazı hemşehrilerimizden neler
yapacaklarını açık olarak dergimize bildirmelerini istemiştim. Bu satırları
yazana kadar;birkaç yazar arkadaşımın YAZMA KİTAPLAR Hakkında ve bir okurumuzun
bu sayıda yayınladığımız tepkisinden başka bir tepki ve övgü (gerçi övgü için bu
işe girmedim,ben hemşehrilerime beni övün diye de bu yazıları yazmadım)
göremedik.
Yine
geçen sayımızda “El Yazma Kitapların Bir Merkezde Toplanılmaların Sakıncalı”
bölümün 4 maddesinde belirttiğim tabi afetlerden yangın ihtimali ne yazık ki
dergimizin yayınlanmasından son-ra SAYIŞTAY arşivinin üç gün boyunca yan masını
ve itfaiyenin de yanlış bir söndürme aracı ile yangını söndürmek için SU
kullanılmasını televizyonda izledik. Su yerine kuru toz söndürücü kullanılması
gerekirken SU kullanılması yangını bitiminden sonra kalan belgeler de
kullanılmaz duruma gelmiştir.
Şimdi iyi okuyun bu aşağıdaki satırlarımı ÇORUMLULAR !
En
son çaremizi size açıklıyorum:
Ecdadınızın kim olduğunu biliyorsunuz değil mi ?
Dedem ulemaydı,dedem hocaydı,dedem müftüydü,dedem müderristi, dedemin yazdığı
kitap vardı hava basanlar.
İşte
size mirasınıza sahip çıkma şansı çıktı.
ŞAYET KİTAPLAR BAŞKA ŞEHİRLERE GİDECEKSE ?
Siz
Çorumlu olarak dedenizin ESERİNİN BU GÜNKÜ MİRASCISINA TESLİM EDİLMESİNİ
İSTEYİNİZ ? İşte adli makamlar. Vereceğiniz bir veraset ilamı ile birkaç kuruş
mahkeme masrafı.
Neredesiniz ey LEBLEBİCİOĞLU SÜLALESİ ?
Neredesiniz ey AHISKALIOĞLULAR ?
Neredesiniz ey KURDOĞLULAR ?
Neredesiniz ey KAYIŞZADELER ?
Neredesiniz ey MAVRALLAR ?
Neredesiniz ey ÜVEYZADELER ?
Neredesiniz ey MÜFTÜZADELER?
Neredesiniz ey EMİRAHMETLER ?
NEREDESİNİZ ?
Sadece LEBLEBİCİOĞLU atalarının mirasını isterse,kütüphanedeki kitapların %
40'nı,Mavrallar atalarının mirasını istese Hasan Paşa Kütüphanesinden nakledilen
kitapları ÇORUM'DA alı koyarlar.
Evet
efendiler !
Durum bu ahvale gelmez de sizler dedelerinizin mirasını istemezsiniz. Çorumlular
da atalarımızın bu eserlerini başka şehirlere gitmeden Çorum'da inceleme
imkanından mahrum kalmazlar.
Evet
! Gelecek kuşakların faydalanacağı,bizlerinde faydalanabileceği eserlerimize
sahip çıkınız. Beni Nasrettin Hocanın pozisyonunda bırakmayınız. Bilirsiniz
malum fıkradır.
"Bir
gün köy halkı Hocaya çıkarlar. Timur'un beslenmesi için köye yolladığı fil
köylünün bitin arpa,saman ve otunu tüketmek üzeredir. Bu fili geri alması için
Timur'a ancak sen söylersin diyerek Hocaya rica ederler.
Nasrettin Hoca kabul eder bir şartla; Benimle köy ihtiyar heyeti de Timur'un
huzuruna çıkacak,beni destekleyecekler der. Köylü kabul eder. Köy heyetiyle
beraber Timur'un huzuruna çıkmaya giderken ihtiyar heyeti birer birer
sıvışırlar, Saraya girerken son kişide kaybolur. Kapıda muhafızlar Hocaya
sorarlar ne var Hoca ? Diye. Hoca bir maruzatımız var der. İçeriye buyur ederle
Timur'un huzuruna çıkarlar. Hoca sağına,soluna bakınır kendisinden başka kimse
kalmamış. Timur sorar maruzatın nedir Hoca ? Hocanın bu yalnızlığa canı sıkılır
der ki: Sayın Hakanım ! Biliyorsunuz bizim köye beslenmesi için bir fil
yollamıştınız. Zavallı fil yalnızlık çekiyor, eşini de köye gönderirseniz köylü
de fil de memnun olacak der."
Saygılarımla.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
21 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- 24>EL
YAZMASI KİTAPLAR TÜRK TARİHİ-TÖRESİ-UYGARLIĞI-EGEMENLİĞİ
Abidin ÇETİN Emekli
Öğretmen
-
"El
yazması kitaplar diyince akla TÜRKÜN TARİHİ gelmiyor mu ?"
-
ANIT
TAŞ MEZARLARIMIZ :
-
MÖ:740 yılarında YENİSEY ANIT TAŞ MEZARLARI'NI diktiren KÜRT
(TÜRK) EKANİ (İLHANI) ALP URUNGU ,MS:732 yıllarında ORHUN
SELENGE ANIT TAŞ YAZITLARI'NI diktiren KÜLTİGİN (GÜLTEKİN) BİLGE
KAĞANLAR ile TONYUKUK (DONU-GİYSİSİ YIRTIK)... Onlar gibi
onlarca Türk Büyüğü, Türk Tarih ve Siyaset belgeleri...Türk
aydınlarının bunlardan bilgisi,bunlarla ilgisi var mı ?
-
İLK
EL YAZMASI KİTABIMIZ
-
1072-1074 yıllarında Kaşkarlı Mahmut tarafından yazılan DİVAN-I
LÜGATİT TÜRK (TÜRK LÜGATININ DİVANI Arapça-Türkçe Ansiklopedik
sözlük) Türk Dilinin ve Töresini tanıtan,bilinen en eski KAĞIT
EL YAZMASI ki-taptır. Ali Emiri Efendi tarafından ele geçirilen
tek nüsha Millet Kütüphanesindedir. (Arapça No:4189) İlk kez
1915-1917 arasında Kilisli Rifat (BİLGE) tarafından 3 cilt
olarak yayınlandı. 1939-1942 arasında Türk Dil Kurumu ve Besim
ATALAY tarafından yayınlandı. 1957 yılında Dehri DİLÇİN Arap
alfabesi sırasına göre dizinin yaptı.(1)
-
TARİHTE EL YAZMACILIĞI-BASIMEVİ ÇEKİŞMESİ
-
Türkiye'ye ilk basımevi (matbaa) İstanbul'a İspanya'dan göç edip
sığınan Samuel ve David Nahmias adlı iki yahudi kardeş
tarafından getirildi. (1493-1504) İkinci basımevi Abgar Tıbir
adlı Sivaslı bir Ermeni tarafından İstanbul Karagümrük'te bir
kilisede kuruldu (1567) Üçüncü basımevi de Nikodemos Mataksas
adlı bir Rum (İyon-Helen-Grek) kurdu. Dördüncü basımevi ise
İbrahim Müteferrika ve Sait Mehmet Çelebi adlı iki Türk
tarafından İstanbul'da açıldı. (1717) Elyazmacılar (hattatlar)
ile Basmacılar (Makinalı baskıcılar) arasında emek ve itibar
kavgaları başladı. Toplumsal patlama ve kargaşa olaylarının
temelini teşkil etti. Lale Devri ve Damat İbrahim Paşa'nın
"Milletin Sorunlarını Çözemeyen Yönetim Anlayışı" ile birlikte
ilk Türkçe basımevi kapanmış oldu.
-
Osmanlı Hükümeti tarafından ilk Devlet Basımevi olan Hasköy
Mühendishane Matbaası açıldı. (1796) Matbaacılık 1911-1921
arasında durgunluk geçirdi. 1928 Harf Devriminden sonra yeniden
matbaacılık gelişmeye başladı. (2)
-
-
OSMANLI VE TÜRK CUMHURİYETİ KÜTÜPHANECİLİĞİ
-
Osmanlılarda kütüphanecilik vakıflar eliyle hafızılkütüpler
tarafından yapılıyordu. Daha sonra kütüphane muhafızlığına
dönüştü.
-
Cumhuriyet Döneminde Çağdaş kütüphanecilik Paris'te eğitim gören
Hasan Fehmi KARATAY tarafından İstanbul Üniversitesi
Kütüphanesinde başlatıldı. (1925) İlk kez yüksek öğretim
düzeyinde kütüphanecilik eğitim 1954-55 yılında A Ü D T C
Fakültesinde başlatıldı. ABD Ford Vakfının parasal desteğiyle
geliştirildi. (3)
-
- OSMANLI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ARŞİVCİLİĞİ
-
Belgecilik 1846 yılında Hazine-i Evrak' ın kurulmasıyla başladı.
1860'ta kitaplık eklendi. 1943 yılında Başbakanlık Arşiv Umum
Müdürlüğü,1984'te Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü kuruldu.
Ayrıca bir çok devlet kurumunun kendi arşivleri vardır.
Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü Kütüphanesi İstanbul
Cağaloğlu'nda 1982 den beri Başbakanlıktan izin alınmak artıyla
hizmet vermektedir. (4)
-
- EL YAZMASI KİTAPLARIN ÖNEM VE
DEĞERİ
-
Yukarıdaki tarih ve bilgilerden güncel konuya girecek olursak
Çorumlu Değerli Emekli ve deneyimli Kütüphanecilerimizden Mahmut
Selim GÜRSEL Bey ve Emekli İskilip Kütüphane Müdürü Metin
KALYONCU Beyin açıklamalarından da anlıyoruz ki:
-
1- El
yazması kitapların tarihi değerleri yayında çok yüksek ticari
değerleri vardır. Hatta bu yüzden "El Yazma Kitapları
Kaçakçılığı","Antik Eser Kaçakçılığı" gibi devam etmektedir.
Kütüphane ve arşivlerimizde 600.000 den fazla eser bulunmakta ve
büyük bir servet değeri taşımaktadır.
-
2- El
Yazması Kitapların korunması çok zordur. En iyi korumanın ise
bulundukları yerde sağlanabileceğidir.
-
3-
Koruma,tasnif görevlileri,araç ve gereçleri yetersiz olup Kültür
Bakanlığı, Hükümet ve Devlet yetkililerinin ilgileri yetersiz
bulunmaktadır.
-
4-
Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde Türkiye'nin öteki kütüphaneleri
ve arşivleri kadar,bazılarından fazla El Yazması Kitap
bulunmaktadır. Bu yönüyle Çorum Türkiye'nin en önemli
kütüphanelerinden birisidir. Bu nedenle de "Kültür turizminin"
merkezlerinin biri konumundadır.
-
5-
Çorum'un ve Türkiye'nin hazinesi olan bu El Yazması Kitapların
başka yerlere taşınması önce kitaplara zarar vereceği,sonra
Çorum'un Tarih-Töre ve uygarlığına,irade ve hakimiyetine darbe
vurabileceğini öğrenmiş olduk. Bizde her Türk Evladı gibi MİLLİ
VARLIK VE DEĞERLERİME sahip çıkıyoruz.
-
- L YAZMASI KİTAPLAR NERELERDE
KORUNUYOR
-
İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi (11.098 El Yazması
Kitap),Süleymaniye Kütüphanesi (13.070 El Yazması Kitap),Ankara
İl Halk Kütüphanesi Eski Eserler Bölümü (2.198 el Yazması
Kitap),Ankara Milli Kütüphane (2.200 El Yazması kitap,9.500
mikrofilm) ÇORUM HASAN PAŞA KÜTÜPHANESİ (4000'e yakın El Yazması
Kitap)..... Kısaca Devlet,
Başbakanlık,TBMM,Üniversiteler,Kütüphaneler,Müzeler ve diğer
kuruluşlarla birlikte 600.000 den fazla El Yazması Kitap
yani;TARİHİMİZİN HAZİNELERİ bulunmaktadır. (Bunlar da 620 yıllık
Osmanlı Devlet ve Uygarlığının Karadeniz'in dibine dökülen ve
Bulgaristan kağıt fabrikalarına satılan kitaplardan arta
kalanlardır.)
-
Ne
yazık ki;1978'den beri bu kitapların Kültür Bakanlığınca
korunması tam yapılamadığı gibi tasnifleri dahi
bitirilememiştir. Bu da yetmezmiş gibi ÇORUM'UN HAZİNELERİ TÜRK
TARİHİNİN BELGELERİ olmayacak yerlere taşınacak,olmadık yerlerde
toplanacakmış. TÜRK MİLLETİNİN İRADE VE HAKİMİYETİ buna nasıl
inansın ?
-
Ne
acıdır ki; Türk Aydınları,Türk Tarih ve varlığının belge
eserlerini araştıramaz, inceleyemez,okuyamaz,anlayamaz hale
düşürülmüşlerdir. Bu eksikliklerin yeni yetişen gençlerce
arşivlerimiz ve El Yazma Kitaplarımız la,Arap Harfli Matbu
eserlerimiz acilen Latin harflere geçirilerek bastırılmaları
gereklidir.
- ASIL ÇÖZÜM-ACİL ÇÖZÜM
-
Bakanlıkların ve TBMM Araştırma Kurullarının yanlızca yetkili
denetimcilerden oluşması,Bakanlıkların diğer örgüt-görevli,araç
ve gereçleriyle ÖZERK KURUM-VAKIF haline dönüştürülerek TÜRK
MİLLETİNİN VARLIK VE ZENGİN-LİKLERİNİN bir an önce acil olarak
TÜRK MİLLETİNİN KENDİSİNE DEVREDİLMESİDİR. MİLLİ TÖRE VE
UYGARLIK VAKFI da kendi sorunlarını TÜRK MİLLETİ ve GERÇEK TÜRK
AYDINLARIYLA 100 yıldan beri devletlu devlet memurlarının
çözemediklerini kısa ve kolay yoldan çözecektir.
-
TÜRK
MİLLETİ ZENGİN VE RAHAT- TÜRK DEVLETİ GÜÇLÜ VE ÇÖZÜMCÜ
OLACAKTIR. Yoksa içimizde de,dışımızdakiler gibi bunu
istemeyenler mi var EY TÜRK OĞUZ BEYLERİ ?
-
Yalanlar gerçek,cehiller ilim.
-
Yavuzlar olmuş,halim ve selim.
-
Vurdukça titrer,hep boşa telim,
-
Beynimde deprem durulmaz dostlar.
- (1) Milliyet Meydan Larousse cilt
7 Sh.3237
- (2) Milliyet Meydan Larousse cilt
3 Sh.1346
- (3) Milliyet Meydan Larousse cilt
14 Sh.7292
- (4) Milliyet Meydan Larousse cilt
2 Sn.843
|
Telif Eseridir
izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
23 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
<25>BU AYIN OKUYUCU MEKTUBU Zafer Eşref TERLEMEZ
Değerli ÇORUM Aşığı !
Derginizin kapağındaki başlığı okuyup heyecanlandım. İçinde el yazmaları için
yazı yazan hemşehrilerimizin duygularını da okuyunca,hemen bu yazıyı yazdım.
Yazılardan çıkardığım sonuca göre;ne yazık ki kendimi aldatılmış,benim için
havai fişekler atılıp,bayramlar yapıp, şiirler okunup avutulmuş çocuk gibi
hissettim.
Asıl
bana lazım olan gıda; "Geçmişin ve geleceğin ışığı olabilecek bilgi
hazinemizin",bürokratik ihmalin içine atıp,her şeyi devletten bekler hale
gelmişiz. Bu değerli eserleri biz Çorumlulara niçin layıkıyla tanıtmamışsınız ?
Bunları tanıtmadığınız gibi bizlere unutmamızı sağlamışsınız ?
Sayın Millet Vekillerim !
Sayın Valim !
Sayın Belediye Başkanım !
Sayın Kültür Müdürüm !
Sayın Kütüphane Müdürüm !
Sayın Kültürlü bürokratlarım !
Sayın İlahiyat Fakültesi Dekanım !
Bu
eserler bizim değil,geleceğin değerleridir. Biz bugün bunları gelecek nesiller
için korumalıyız. Anladığım kadar bir kaç yüz yıl bu eserler ilimizde korunmuş
ta, şimdimi korunamıyor ? İlimizin alim-ulema yazarlarının yazdığı bu eserlerin
gitmesi mezarlarında yatan bu atalarımızın kemiklerini sızlatmayacak mı ?
Bu
gün bu kitapları bizler elimize alsak okuyamıyoruz. Okumamız için, anlamamız
için Çorum İlahiyat Fakültesinden her yıl çok şükür bir sınıf öğrenci mezun
ediyoruz. Bu öğrencilerimiz okul bitirme tezlerini bu Arap harfli kitapları
Latin harfe çevirerek ve her yıl yanılmıyorsam 30 öğrencimiz 30 kitabı tercüme
etse kötümü olur ?
Sayın Dekanım çok güzel olur değil mi ?
Geleyim kitapların götürülme isteğine : Kitaplar Çorum'un öz malıdır.
Götürülmesine katiyetle karşıyım. Benim gibi düşünen binlerce Çorumlu olduğunu
biliyorum. Bu kitaplar Çorum'da kıymetsizdi de , başka ile götürülünce kıymetimi
artacak ?
Kitapların bu günün teknoloji ile SD lere alınıp muhafazasının mümkün olduğunu
bir bilgisayar kullanıcısı olarak biliyorum. Uzman kişilerce bu el yazması
kitaplar SD lere aktarılsın ki kitapların kullanımı sırasında yıpranması
önlensin.
Çorumlular olarak bizler kitaplar başka ile gönderilsin,ben anlamam gibi sudan
bahanelerle gitmesine karşı çıkmayanlara ben bir Çorumlu olarak ;olan hakkımı
helal etmiyorum, bu değerli hazineden bende bir avuç faydalanmak istiyorum.
Bütün Çorum bu götürülme işine karşı çıkması temennisiyle.
Terlemez S.T.LTD. ŞTİ. Tel:0364-234 86 07
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
24 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- <26>21 sayı EL YAZMASI KİTAPLAR Hacı CELEBCİ
-
Adı
üstünde elle (el yazısı ile) yazılmış ve yaşları yüzyıllarla ölçülen kitaplar.
-
Peki
ne yazıyor o kitaplarda ?
-
Değerli dost Mahmut Selim GÜRSEL' in dediğine göre: Sosyal yaşamın konularını
içeren (o dönemlere ait) tarihi birtakım olayları içeren ve hemen her alanda,o
dönemlerin birer fotoğrafı olan eski kitaplar. İçlerinde elbette Kur’a-nı
Kerim’ler de var.
-
Hasan Paşa Kütüphanesinde korunmakta olan bu kitapların şu aralarda başı belada.
Kültür Bakanlığı ne akla hizmetse bu kitapların (sayısı 4000 civarında) belli
miktarını Konya'ya nakletmek arzusunda imiş.
-
Sayın Mahmut Selim GÜRSEL;yıllarca kütüphanede çalışmış bir kültür emekçisidir.
Eski eserler konusunda neyin ne olduğunu yada olmadığını en iyi bilenlerdendir.
-
Çorum' un öz malı,öz kültürel mirası olan bu birbirlerinden değerli,ederi
milyarlarla ölçülebilecek eski el yazması kitapların yerlerinde kalması
gerekir.
- DUYARLI TÜM ÇORUM İNSANI BU
KONUDA TEPKİ KOYMAK,SESLERİNİ YÜKSELTMEK ZORUNDADIRLAR.
-
Tarih okuyan Çorumlu öğrenciler,yanı başlarında duran bu eşsiz hazineden
araştırma yapmak durumunda kalırlar ise;neden başka illere gitsinler ? Üstelik
bu kitapları incelemek,araştırmak,ilgili tez çalışmalarını yapmak için başka
illerden Çorum'a gelmek durumunda olanları bir düşünün. Dışarıdan gelip,ilimizde
bir süre konaklayan insanların bu şehre bir takım ekonomik katkıları olur mu,
olmaz mı ? Kitapların başka yerlere taşınması bu açıdan Çorum'un,Çorumlunun bir
kaybı değil midir ?
-
Adı
geçen kitapları her ilgilenen açıp okuma şansı elbette yoktur,Arapça, Farsça,
eski metinleri okuyup anlamak bir bilgi ve uzmanlık ister. Ancak içeriklerinin o
döneme ışık tuttuğu bir gerçektir.
-
Bakanlık istiyor. Vatandaşlar olarak yanlış karara itirazımız olmalı,karşı tepki
koymalıyız. Yoksa;Çorum'a ait kıymetli tarihi eserler,başka illerin
kütüphanelerini, müzelerini süsleyecektir.
-
Mahmut Selim GÜRSEL'in kendi çıkarttığı Çorumlu 2000 Dergisi'nin Ağustos 2000
sayısında konuya çok geniş yer vermiş, Vatandaşlarımızın ilgilerini çekmeye
çalışmıştır. Bu duyarlılığından dolayı kendisine bir Çorumlu olarak,emekli bir
öğretmen olarak teşekkür ediyorum. Mahmut Selim GÜRSEL'in konuyla ilgili şu
bilgi ve önerilerini kısaca iletmek isterim. Der ki:
-
“Kitaplar Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde gereği gibi korunmadığı savı tamamen
uydurma ve gerçek dışıdır." Kitaplar kendi doğal ortamlarında yüz yıllardır
durmakta,bu iklim koşullarına kendilerini adapte etmektedirler. Onların
yerlerin-den alınıp başka merkezlere taşınması,o eserlerin erken ölümü demektir.
-
Kitapları aharlı kağıtlara yazılmış sayfalarla ,ceylan ve diğer derilerle
ciltlenmiştir. Ciltli olanları,ciltsiz olanları vardır. Kitaplar rast gele ele
alınıp onarılmaya kalkışılması kesinlikle doğru değildir. Konu tamamen bir uzman
ekip işidir.
-
"Aharlı kağıt nedir " diye soruyorum ? Yanıtlıyor: Üzerine belli kalınlıkta
yumurta akı sürülmüş ve mühre denilen özel taşlarla düzeltilmiş kağıtlar.
-
Kitaplar o dönemin özel mürekkepleri ile yazılmış. Tamamına yakını Çorumlu
Hattatlar ile Müellifler (yazarlara) ait yazma eserlerdir. Eğer bir sayfa
yazılırken,bir yanlışlık yapılırsa,eğer aharlı kağıtsa, mürekkep kurumadan,o
yanlış kelimeyi veya cümleyi kitabın yazan diliyle kolayca yalayıp
silebiliyordu. Başka bir teknikle yanlışı silmek mümkün değildi. Demiyorlar mı
ki:
-
-
"Hiç mi mürekkep yalamadın ?",Bu adam çok mürekkep yalamış" vb. Yani "Mürekkep
yalamak "deyimi bir ayrıcalığın, bilgeliğin altını çizen bir deyimdir. Bu gün
bile hâlâ kullanılmaktadır.
-
Ve
Mahmut Bey ekliyor:
-
"Kütüphane iyi korunmalı,dijital kameralarla gözetilmeli,en az iki karakola
alarm sistemi bağlantısı kurulmalıdır. Eğer istenilirse bunlar zor şeyler
değildir. Bunlar bir anlayış, sorumluluk ve gönül işidir.”
-
"Kültür Bakanlığı bu kitapları çok merak edip akıbetlerini çok
düşünüyorsa;mutlaka kataloglarını hazırlatmalı,bilgisayarlara yükletmelidir.
Ayrıca her kitabın bilgisayara kopyalanması sağlanmalıdır. Ah " Bu eşsiz
hazineler elin ecnebilerinin elinde olacak ki; göreceksin yapılan işlemleri.”
-
Yaptığımız söyleşide,şunu da ekliyor son olarak:
-
"Bırakın kitapları,bazı kitapların MİKLEPLERİ bile altın değerindedir." Nedir
Mıklep ?
-
Mıklep: Kitabın ciltleme biçimi ile ilgili bir detaydır. Ciltli kitabın kapak
kenarı ile sınırlı bırakılmayıp,okunan sayfaların arasına geçecek biçimde cilt
ile bütünleşen uzantıdır mıklep.
-
Bu
bilgide yine değerli dost Mahmut Selim GÜRSEL'den.
-
Sevgili okurlar ! Günümüzde kitap sevgisi olan insan sayısı parmakla
gösterilecek kadar azdır. Çoğalması için ne devlette,ne millette en küçük bir
istek,arzu,çaba görülmemektedir. Hatta kimi zaman kitaba açık açık düşmanlık
dönemlerini de yaşayıp geldik.
-
“Okumayan bir toplum, kitabı neylesin ? ”
-
Kelli-felli mesleklerinin sahibi pek çok aydın insanımız bile kitap okumayı
zaman israfı olarak görmektedirler.
-
Bırakın kitaba para vermeyi, okumayı,günlük gazeteleri bile kupon için aldıkları
gerçeği vardır ortada.
-
Oysa;bireyleri kitap okumayan ulusların gelişmesi, kalkınması, çağdaş toplum
olabilmesi bir hayaldir. Belçika da bir itfaiye erinin evinde bile en az bir
kitaplık bir kütüphane olduğunu duyunca şaşırmayalım.
-
Evinizde televizyon var mı,buzdolabı var mı,okey takımı var mı,muhabbet kuşu var
mı,köpek var mı,kristal avize var mı,gümüş yemek takımı var mı vb. sorular
sorarız da; evinizde bir itabınız,kitaplığınız var mı ,diye neden sormayız ?
-
Ey
azizler bir düşünelim!
-
Sovyetler Birliğinde bir işçinin yılda ortalama 30 bin sayfa kitap okuduğunu
sanırım çoğunuz duymadınız. Ülkemiz sahillerine gelen turistlerin kumsalda
güneşlenirken ellerinde kitap okuduğunu yada kitapla dolaştığını biliyoruz.
-
Çocuğumuza oyuncak vb. birtakım nesneleri alıp da verirken;kendiliğimizden bir
kitap alıp da vermeyi hiç akıl ediyor muyuz ?
-
Geçenlerde yine yazmıştım. Çinli filozof Konfüçyüs Tanrıya şöyle yakarmış
"Tanrım bana kitap dolusu bir oda ve çiçek dolusu bir bahçe ver" Peki biz ne
diliyor ve istiyoruz Tanrıdan ?
-
Değerli okurlar ! Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan,korunan el yazması eski
kitaplar "BİZİM NEYİMİZE" dememeliyiz. Kültür ve tarihi mirasımızı bizden sonra
gelecek nesillere de ulaştırmakla yükümlüyüz.
-
Her
şeyi devlete ve yönetenlere havale etmek bir aymazlıktır. Toplum olarak ortak
değerleriniz hepimizindir. Ayşegül TECİMER'i anımsayın . Kadın;yurtdışına
kaçırdığı eski eserlerin,özellikle el yazması Kur'an-ı Kerim kitaplarının
sağladığı servetin üstünde oturmuyor mu ?
-
KİTAPLARIMIZIN NE BAŞKA İLE TAŞINMASINA,NE DE SAHİPSİZ KALMASINA RAZI DEĞİLİZ.
-
Çorumlu hattatların (dönemin yazarları) bize bıraktığı paha biçilmez
kitaplarımızı kimse oynatmasın yerinden. Benim torunum yarın o kitapları
inceleyecek,tarihimizi araştıracaktır.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
25 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
- <27>22. sayı
EL YAZMA KİTAPLARIMIZ Mahmut Selim GÜRSEL
-
Çorum Hasan Paşa Kütüphanemizde bulunan el yazma kitaplarımız için Çorumlular
neler yaptılar ? Sorusunu kendimize sorunca,hiçbir şeyin yapılmadığını
görebiliriz. Bizlerden öncekilerin bize koruyun,saklayın sonraki kuşaklara
emanet edin dediğimiz “El Yazma Kitaplarımız” şu ana kadar yazılanlarla kaldı.
-
Çorumlu 2000'in 19. sayısında geniş olarak beyanat verenlerin sözlerinin sadece
yazılanlarla kalmaması hakkındaki yazılarımıza bu güne kadar bir cevap
verilmemiştir. Bizler o sayımızda kimlere, kimlere sormuştuk ? Kimler kimler
neler neler demişti de onları sözlerinde durmaya davet etmiştikte, yanlış
beyanlara bildiğimiz kadar cevap vermiştik.
-
Bu
yazımıza,bir Allah'ın kulu ben sözümün arkasındayım diyemedi. Burası ÇORUM,
burası bizim bulunduğumuz yer,burası yaşadığımız yer. Sonra; 20. sayımızda ”Haydi
Çorumlular” yazımıza uzaklardan bir hemşerimiz bize yazdı. Bu sayımızda onu
yayınlıyoruz. Bu cevabın sadece bununla kalmayacağını umuyordum,İnşallah
kalmaz. Diğer hemşerilerimizde tepkilerini koyarlar.
-
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Bir sonraki sayfaya gitmek için
tıklayınız |
|
|
|
26 |
Kütüphaneler Kitap içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
|
- <28>
ATALARIMIZIN EMANETLERİ Dr. Nevzat LEBLEBİCİOĞLU
-
Memleketimizde yayınlanmakta olan "ÇORUMLU 2000 Aylık Kültür, Tarih, Sanat ve
Edebiyat dergisi"ne aboneyim. Hemşerilerimizin yazılarını zevkle okuyorum.
Dergini 19. sayısında Çorum'da bulunan "El Yazma "kitapların Kültür Bakanlığınca
Konya'ya gönderileceği,Çorumlular sahip çıkmazsa,bu tarihi kitapların
gideceğinden bahis olunuyordu.
-
Mahmut beyin savı haklı idi,ne diyordu? Bu güne kadar kaybolmadan, yıpranmadan
kalan el yazma kitaplar,bu gün niçin götürülmek isteniyor? Bu kitapların bir
merkezde toplanmasının sakıncalarından bahsederken de ne diyordu ? Bir yerde
toplanan kitaplar,yangın,deprem gibi afetlerde tamamı yok olur,ayrı
kütüphanelerde kalırlarsa,bu kitaplar herhangi bir afette kurtulur diyordu.
Nitekim;bu yazı yayınlandıktan sonra Ankara' da önemli bir kuruluşun deposunda
yangın çıkmış ve o kuruluşun da bütün arşivi yangında yok olmuştu. Bu yangını
günlerce ulusal medya işledi. Söndürme ameliyesi sırasında ise,kağıt olan yanan
madde kimyevi toz ile değil,su ile söndürülmesi, yanmayan evrakların su ile yok
olmasına sebebiyet verdiğini televizyonlarda gözlerimizle izledik.
-
19
sayısında ise derginin bazı yazarlarından yazma eserler hakkında yazılar
bulunuyordu. bu yazıların içinde Sayın GÜRSEL'in yazısı dikkat çekiciydi.
yazısında Çorumlu hemşerilerine bazı tüyolar vererek,onların tepkilerini dile
getirmesini istiyordu.
-
20.
Sayıda da yine Mahmut Bey bizlerden üzerimize düşeni yapmamızın çırpınışı
içindeydi. Düşündüm. Mahmut Bey çok haklıydı. Çorum'un tanınmış ailelerinden :
Ahıskalıoğulları, Kurdoğulları, Kayışzadeler,Mavrallar,Üveyzzadeler,
Emirahmetler NEREDESİNİZ ? Deniyordu. Ne yapmamızı istiyordu Mahmut Selim GÜRSEL
? Sadece tepkimizi dergisinde yayınlamak,onunla aynı görüşü paylaşmamızı
istemekteydi. Haklı mıydı ? Evet Haklıydı. bizler kendi kıymetlerimizi
korumamız, onlara sahip çıkmamız doğru bir hareket görünüyordu.
-
Yukarıda belirttiğim yazılar gereği,bende bir "LEBLEBİCİOĞLU" olarak büyük
dedemizin Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde bulunan Çorum'a armağan edilen
eserlerinin ilimiz Çorum'da kalmasını istemeliydim.
-
Bir
Çorumlu olarak: Sayın Kütüphane Müdürü,Sayın Kültür Müdürü,Sayın Kütüphaneler
Genel Müdürü ve Sayın Kültür Bakanımızdan Ülkemizin ve Çorum'umuzun kıymetli
eserlerinden olan "EL YAZMASI" kitapların Çorum Hasan Paşa Kütüphanesinde
muhafazası gerektiğini. şayet,yine de götürme isteği veya gereği
duyuluyorsa; Büyük dedemizden kalmış olan el yazması eserlerin tarafımıza yani bu
günkü mirasçılarına “İADE“ edilmesi için girişimlerde bulunmak istiyorum.
-
Çorumlu Dergisi sahibi Sayın Mahmut Selim GÜRSEL Beyden de bir ricam olacak.
Eski bir kütüphaneci olarak büyük dedeme ait kitapların bir listesini tarafıma
göndermesini diliyorum.
-
Bu
güne kadar "El Yazma Kitapların" halâ götürülmesi önlenmedi ise;bu liste
geldiğinde;Kanuni mirasçıları olarak bizlerin Kanunun bize verdiği Mirasımızı
isteyeceğiz.
- Saygılarımla.
|
Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız corumlu2000@gmail.com |
Kütüphaneler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız |
KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ! |
|
|
|
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR! |
Hazırlayan
Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi corumlu2000@gmail.com |
DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ
OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR |
|
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL
adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM |
Hukuka, Yasalara,
Telif ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. |
|