DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Mahmut Selim GÜRSEL
 

GİYİM KUŞAM SÖZLÜĞÜ

 

Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

ÇORUM VE ÇEVRESİNDE GİYİM KUŞAM

ABANİ:

Sarımtırak bir kumaştır. Kavuk için kullanılır. Çorum’un dindar kesimi kullanırdı.

 

ACEM ŞALI:

Renkli,çizgili  ve desenli kumaş.

 

ALIÇ ALTINI:

 

Buna göbek  destesi de derler. Bu takıda alın altını gibi bir bez üzerine dizilir. İki santim kalınlığında iki bez parçası alınır. Bu bezlerin iki ucuna kopça dikilir. Yirmi denilen altınlar bu bezin üzerine tutturulur. Takma biçimi ise,bir ucu alın altına tutturulur,diğer ucu da göbek üzerinde birleştirilir. Boşlukta kalan kısmı meme üzerinden geçmesine dikkat edilir.

 

ALIN FESİ:

ALIN FESİ:

 

Buna alınlıkta denilir. İki parmak enliliğinde bürümcekten,canfesten yahut kadifeden bir kordela,şerit olup;üzeri renkli ibrişim ve simle işlenir,süslenir. Üzerine dikilmiş,onluk veya beşlik altınlar,fesin altına gelecek gelen kıyısına dikilir. Bunun üzerine düz kıvrak çeki çekilir. Bunların üzerine de altın,elmas veya inciden yapılmış top,kusta iğne denilen süsler sokulur.

 

ARKALIK:

Bakınız :Mevbez.

ASKI ZİNCİRİ:

Gümüşten,beşi bir yerde büyüklüğünde yapılır. Bir nevi maşallahtır. Gümüş olanların üzerindeki yazılar altın yaldızıyla parlatılır. Altından da yapılanları vardır. Alın takısı olarak kullanılır

ATLAS:

Ön yüzü parlak ince esvaplık kumaştır. Al,mavi,yeşil,sarı olmak üzere düz renkli olur. İncesi,kalını bulunur. İncelerinden;orta halli ailelerde gelinlik,oğlan çocuklarına sünnetlik entari,genç kadınlar ve delikanlılar için şalvar yapılır. Atlas sertçedir ve el ile eğildiği zaman kendine has bir hışırtı çıkartır. Çorum’da bulunan çeşitleri şunlardır:Sırmalı,karlı,buzlu,mandal iye,kron atlasları.

 

AYNALI FİSTAN:

Kuşak kısmı vücuda oturan,arka tarafı ve eteği büzgülü,bele oturan fistan çeşididir. Gümüş kemer takı olarak bele takılır.

 

BAĞLAMA ŞALVAR:

Bacakları kapatmak için giyilir. Her çeşit kumaştan ve donluktan gayet geniş olarak yapılır. Şalvar boyu kullanılanın boyundan 30 santim uzun dikilir. Yukarı kısmı bezeklidir,bezekten kaytan geçirilir bele bağlanır. Alt kısmının topuk hizasına beldeki bezekten daha enli bezekler konulur. Bu bezeklere kaytan geçirilerek paçalar baldıra bağlanır. Artan kısımlar yere doğru kıvrılarak bezekler kapatılır.

 

BAL KAYMAK:

Çorum’da dokunan bu beze ev bezi de denilir. Ekseri don,gömlek,çarşaf ve peşkir yapılır.

 

BEŞLİK (BEŞİBİYERDE):

 

 

BEŞLİK (BEŞİBİYERDE): 

Gramsiyenin büyüğü  beş altın değerinde altın. Buna beşibiryerde de denilir.

 

BİLEK: (Künte inci)

BİLEK: (Künte inci)

Boyna takılan 25-30 sıra has inci

 

BİLEZİK: 

BİLEZİK:

            Kadınların kol kısmına taktıkları altın veya gümüşten yapılan süs halka veya bağlamalı kolluk. Çorumda tanınan bilezik çeşitleri şunlardır: telkari,paftalı,arpalı,burmalı. Son zamanlarda da Trabzon işi tel altın bileklikler ile gümüş kaplamalı kalın bilezikler de bulunurdu.

 

BİNDALLI:

BİNDALLI:

Genellikle mor,kırmızı kadifelerden yapılır. ayakların üzerine kadar uzanan bir boy elbisedir. beli kesiksiz belden vücuda uygun,belden aşağısı eteğe doğru çan şeklindedir. isteğe bağlı olarak arka etek,ön eteğe göre uzun kesilir. kollar bol ve uzundur. yuvarlak yakalı olup önden başın sığacağı kadar açıktır. etek kenarları dantelle sürdürülür. altın veya gümüş simle "Deval" denilen motifler işlenir.

 

BİNDALLI KUMAŞI: 

Eski bir kumaş adıdır. ipekli kumaşların,kadifelerin üzerleri krabtan ile iri yapraklar ve dallar işlenir. atlas bindallısı,Kadife bindallısı,Sırmalı bindallısı,Çiçekli ve sırmalı bindallısı gibi çeşitleri vardır.

 

BOHÇA:

Hamam takımlarını koymak ve sardıkta kullanılmayan elbiseleri ve diğer bezden yapılan çeyizlerin saklanması için gelin kızı ailesi tarafından hazırlanır. Hamam takımlarını koydukları bohça üç tanedir. dış bohça,iş bohça,iç bohça ve yaş bohçası adını alır. dış bohça kadife veya ipek kumaşlardan olduğu gibi diğer kıymetli kumaşlardan yapılır. iç bohça çoğunlukta,uskifeden olur. yaş bohçası banyoda kullanılan ıslanmış havlu ve çamaşırların konulmasına yarar. 

 

BUZİLİ:

Gelinlik elbisenin adıdır. 

 

BÜRÜNCEK:

Ham ipekten,pek az miktarda keten ipliği katılarak dokunan yazlık kumaştır. iç çamaşırı yapımında kullanılan bir kumaştır. 

CANFES:

Eski ipekli mat kumaşlardandır. Gayet ince ve tek renkli olur,her renkte bulunur. En makbul rengi ise al canfes,mor cengari canfes,damataşı canfes,çatmalı canfes isimleri ile bilinir. Yazlık kadın elbiseleri ve şalvar yapımında kullanılırdı. 

 

CANFOS:

Renkli ipekten desenli kumaştır

CEPKEN:

CEPKEN:

Mavi ve kırmızı çuhadan,sim kordon işlemeli ve dik yakalı olur. omuz üzerinden arkaya doğru iki kanat gibi sarkan kollar bedene arka kol altından omuza kadar dikilerek tutturulur. Zengin halk tabakası yakasız frenk gömleği,bunun üzerine ceket giyilir. 

CEKET:

CEKET:

Saltanın bir cinsidir. Bundan daha uzun olur. Kadifeden veya çuhadan yapılır. Önüne tulumba denilen sim işleme yapılır.

 

ÇAĞŞIR:

Erkeklerin giyildiği bir çeşit şalvara verilen isimdir.

ÇAPRI:

ÇAPRI:

Kadınların başlarına örttükleri oyalı pullu tülbende verilen isimdir. 

 

ÇAR: 

Sokak kıyafetidir. Bir nevi çarşaftır. Hümayun denilen bezden veya hassadan yapılır. Buna bürümcek veya bürgü de denilir. Beyaz ve siyah olmak üzere iki çeşidi bulunur. 

 

ÇARIK :

ÇARIK :

Tuz ile terbiye edilmiş büyükbaş hayvanların derisinin sırt kısmından yapılan,burnu yukarıya doğru kıvrık; tek parça olarak,ayak tabanını enine kadar ve parmak üzerleri ile ayak etrafını ve topuğu kapatır ve sırım ile bağlanarak ayağa geçirilir. Yalın ayak ile giyilmeyen bir ayakkabı çeşididir. 

 

ÇARŞAF: 

Sokak kıyafetidir. İlk zamanlar beyaz patiskadan yani “Kenefi” denilen bezin bütün çeşitlerinden yapılırdı. Yamurmalı,Oyalı,Kabarcık,Tek çıbıklı,Çift çıbıklı gibi isimleri vardır. İpekli ve Bağdat kumaşlarından yapılırdı. 

 

ÇEKİ (Kulak): 

Yeşil ince bezden olup,muska biçimindedir. Üç köşeli olarak kesilerek dikilir. Fesin üzerine bağlanan ince bir kumaştır. Giyilen elbisenin renginde olmasına dikkat edilir. Kumaşın ucu içine gelmek üzerine çeşitli elmas iğneler takılır. Maddi imkana göre elmas iğne adedi çoğalabilir. Yanlara menekşe iğnelikler,ortaya büyük bir dal elmas iğne takılır. Elmas iğnesi olmayanlar çekinin üzerine altınlarının bir ikisini iliştirirler. Çoğunlukla yaşlı kadınlar kullanır. 

 

ÇEMBER: 

Çorum'da ipek ve iplikten hususi şekilde dokunur. ihtiyar kadınların baş örtüsüdür. Oyalı,İpekbaşlı,Sırmalı,Çatal ipekli,Çifte kenarlı olarak isimleri vardır

ÇINILI BİLEZİK:

Aynalı sekizi bir arada birleşik olan bilezik.

ÇİNTİ: 

Paçaları diz boyunda olup,dantel veya fiskolu patiskadan yapılmış iç donunun üzerine giyilen basmadan yapılmış uçkurlu hafif bol don.

ÇİT: 

Yaşlı kadınların başlarına örttükleri kaba yazma. 

 ÇİTARİ: 

İpekle karışık pamuk ipliğinden dokunmuş sarı ve kırmızı çubuklu kumaş. Kır kalem çitari,Fındıklı çitari,Makaslı çitari,Hekirhikir Çitari,Selimiye Çitari,Aşağılık çitari isimleri ile bilinir. 

 ÇİZME: 

Körüklü

Uzun boğazlı ayakkabıdır. yandan kopça ile iliklenirler. altında demir nalça vardır. Sarı,Kırmızı ve Siyah renkleri bulunur. Biçimleri bakımından Köthane,Ürüzğar,Astarsız,Uluorta,Boğazı körüklü adları ile anılır.

ÇORAP:

            Yün filikten ve iplikten yapılır. İpekten örülen tire çorap,yününden örülene yün çorap denilir. Sade siyah olanları olduğu gibi,saf beyaz ve örülürken renkli ipliklerle nakışlarla da örülenleri vardır. Renkleri ve nakışlara göre şu isimleri alırlar: Civan kaşı,Tavşan izi,Süt yüzü,Melez,Hanım camdan salladı,Kaseli masalı,Çevre,Dürzü bıyığı,Aktarmalı,Yar küstü gönül barıştı,Hanım cimciği,Sarhoş yolu,Kabak çiçeği,Kaz ayağı,Yılan eğrisi,Baklava kesimi,Kışla penceresi,Fıstıklı,Burmalı,Saç örgüsü,Yar yare küstü,İncili göbek,Ciğer deldi,Örümcek ağı,Çatık kaş,albayrak,İrendeli,Yaren ciciği,Hanım teri,Kordonlu,Karanfilli,İlifli,Gönül penceresi,Bütün tor,Bademli ve Güllü. 

 ÇUFRA:

            Erhane (Salta;kısa cepken) yapmak için kullanılan siyah renkli kumaş. 

 ÇULFALIK:

            Nevşehir’de dokunan gömleklik kumaş

DALABÜLÜS:

            Bohça büyüklüğünde,ipekli değermi şeklindedir. Mor,kırmızı,turuncu,yeşil renklerde olabilirler. İnce ve kalın çizgili desenlidir. Kenarları uzun saçaklı olur. İki köşesinde püsküllü bağcıkları vardır. Bağlama şekli;saçaklı köşelerinden üçgen şeklinden ikiye katlanır. Üçgenin sivri kenarları alta gelmek şartıyla kalçanın üzerine getirilir. İki püsküllü ucu önden krevezeyapılarak arkaya döndürülür. Püsküllü bağlar ile arkaya bağlanır. 

DANE:

DANE:

            Kadınların başlarına örttüğü,etrafı oyalanmış yazma.

DELDAK:

            Gömlek içerisine giyilen,yün veya pamuklu kapitone yapılmış astarlı ve kollu yada kolsuz bir tür içlik.

DELME:

            İçliğin üzerine giyilir. Buna yelekte denir. Kapaklı yada kapaksız olarak iki çeşidi vardır.

 DİVAL:

DİVAL:

            Düz,derli toplu bedenlerden elbise Maraş işi ile süslenir. Mukavva veya karton yada deriden kesilen motifler pamuk ipliği ile kumaşa tutturulur. Motiflerin üzeri gümüş veya altın sırma ile işlenir.

DİZLEME:

            Diz boyu örülen kadın çorabı. İçinden iplik gezirilerek düşmesin diyerek bağlanır.

DÖRT PEŞLİ FİSTAN:

            Ekseriyetle düz kumaştan dikilir. Ön veya arka kısmı iki parça olarak kesilir ve yandan birer dikişle eklenir. Entarinin belden aşağı kısmı bolca yapmak için iki yan dikişin arkasına kendi kumaşından üçgen şeklinde ve taban kenarlarının tepesi koltuk altına gelmek üzere dört parçalı olarak kesimi yapıldığından bu isimle anılır. 

DULUK:

DULUK:
            sıra başlı,şakşak gerisinden başlayıp ve sıra ile başa yerleştirilen alınlara denir. 

 DÜLBENT:

            Çok ince beyaz bez. Çift kenarlı tülbent, altınbaş ve enli en tanınan çeşitleridir.

EBANİ:

Fesin etrafına sarılan kumaşlara verilen genel ad.

EDİK:

EDİK:

Yünden örüymüş terlik

 

ELMASİYE:

Parlak ve büyük desenli kumaş.

 

ENTARİ:

Basma Patiska ve sair kumaşlardan yapılan elbise. kadın elbisesi olmasına karşılık 1926 tarihine kadar erkeklerde gündelik kıyafet olanak giyerlerdi.
 

ETEKLİK:

Belden aşağı giyilen,robadan fistan. Kadın giysisidir.
 

EROPÇİN:

Gelin Başı süslemek için kullanılan mukavvadan yapılan araca verilen isim.

FERMANE:

Çok eskiden kullanılan ön kısımları işlenmiş düğmesiz yelek. Çuhadan veya abadan kesilir,kolsuz olur ve vücudu sıkıca sarardı.

FES: (Erkek)

FES: (Erkek)

Kırmızı çuhadan yapılır. Kalıplı ve kalıpsız olarak kullanılırlardı. Bazılarının içihasır astarlıdır. Fesin püskülü takanın içtimai ve yaşına göre değişirdi. Fesin püskül boyu memurlar ve 45 yaşını geçmiş zenginlerde fes yüksekliğinde olurdu. Püskülü fesin boyundan uzun olursa poşunun altından ve sağ kulağın arkasından omuz üzerine bırakılırdı. İlik içinden çıkan püskül fesin üst kenarına yastı olarak tutturulurdu. Bir kısım halk fesi külah şeklinde giyerdi.

FES (Kadın):

Al,mor,şarap renkleri bulunurdu. Erkeklerinkinden kadınların fesi biraz küçük olurdu. Çorum’da üçetekle giyilirdi. Fesin üst kısmı yani tepesinde inciler ile süslenir,orta kısmına Mahmudiye altını tutturulurdu. Fese kadının maddi durumuna göre inci dizisi ile süslenirdi. İnciden sonra da tepelik denilen yirmilik altınlar dizilir,altınların çokluğuna göre üst üsta gelen altınlarla görünümü zenginleştirilirdi.

FESTEN:

Robadan büzgülü bol yatak kıyafeti,gecelik.

FINDIĞI:

Fındık renkli kadifeden yapılan bindallıya verilen ad.

FİLDİŞİ TARAK:

Hamam takımı içerisinde bulunurdu. El ve saplı çeşitleri vardı. Saplı olanların sap kısmı gümüşten olurdu.

FİLİK:

Kuzu ve kuzuluktan yeni çıkmış koyunun yününe verilen ad.

FİSTAN:

Kadın elbiselerine genel olarak verilen ad.

FİSTAN ÇEŞİTLERİ:

Bakınız:Aynalı fistan,Dört köşe fistan,Karpuz kollu fistan,Şemsiyeli Fistan,Üç peşli fistan (Üçetek)

FİŞEKLİK:

Bir çeşit gerdanlık ismidir.

FUTA:

Çeşitli renklerde,desenlerde,çizgili veya düz ipek kumaşa verilen genel addır.

GELİN ALI (AKI:

GELİN ALI (AKI):

Gelin başına örtülen sim işli Al veya Ak örtüye denilir.

GAYRET KUŞAĞI(Silahlık):

GAYRET KUŞAĞI(Silahlık):

Meşinden yapılır. Uzun kuşakları olur. Kuşaklar belde bir kere dolandıktan sonra yandan bağlanır. Bağların üzerinde yuvarlak gümüş kakmalar bulunur. Üç katlı olan silahlığın iki katı cep olarak kullanılır. Alt kısmı açık olan üçüncü göz silah takmaya yarar. Hançer,kama,döner tabanca bu kuşağa takılırdı.
 

GEDİK ALTINI:

Boyna takılan altın

GERDAN ALTINI:

GERDAN ALTINI:

 Buna gerdaniye derler. İpek kaytan veya şeride biraz aralıklı olarak çeşitli altınlar dikilerek boyna asılır. Bir gerdanlık gibi kullanılır. Altınların hepsi aynı olduğu gibi çeşitli büyüklükte de olabilir. Çeşitli büyüklükteki altınlarla yapılan gerdanlığın kenarlarına küçük altınların gelmesi,büyük altınların da ortaya gelmesine dikkat edilir.
 

GÖBEK ALTINI:

Gerdan altını gibi  ipek kaytana dizilir ve sekiz dizi olur. göbeğin üzerini kapayacak şekilde takılır. altın paralar aynı büyüklükte olduğu gibi çeşitli büyüklüklerde de olabilir.

GÖMLEK (İşlik):

İç çamaşırlarından atlete yani fanilaya Çorum'da gömlek denilir. esasen iki çeşittir. yakalı ve yakasızdır. Kumaşlarına göre isim alırlar. Kumaşları bizzat kadınlar tarafından evde dokunurdu. İpek kumaş iplikleri kumaşın özelliğine göre ince veya kalın olarak evde bükülürdü. yuvarlak yakanın önünre bir yırtmaç bulunur. yırtmacın iki kenarına iki santim genişliğinde bir beyaz parça geçirilir. yırtmaçlar üç veya beş sedef düğme ile kapatılır. kol takış biçimine şeytan biçimi denilir. bakınız: Heril gömlek,İdare gömlek,Kıvratma gömlek,Melez gömlek. Süslüleri de şu isimlerle bilinir: Güzel oyalı,Kirpik oyalı ve Sıçan dişi oyalı adıyla bilinir.

GRAMİSİYE:

GRAMİSİYE:

Bir hediye altını olup daha çok yakın akrabalar tarafından getirilir. 2,5 altın değerinde bir altındır.

GÖBÜME HIRKA:

Pamuklu bezden olup,astarı ve dış kumaşının arasına ince pamuk döşanadak göbünür.


GÜRZO:

Düz ipekli kumaştır. Her rengi bulunurdu.
 

HAMAM BOHÇASI:

Bakınız Bohça
 

HAMAM KESESİ:

Çoğunlukla kazmirden yapılır. Çankırı’da filik yününden dokunan kese meşhurdur.
 

HAMAM HAVLUSU TAKIMI:

Peştama,alt havlusu buna suluk da derler,omuz havlusu ve baş çalgısı isimli parçalardan meydana gelir. Kırmızı,beyaz direkli olursa buna bita derler.

 

HAMAM TASI:

Bakırdan olduğu gibi gümüş hamam tasları da vardır.

HARE:

Bir neve kumaş olup;Telli hare,Telsiz hare,Direkli hare isimleri ile bilinir. Bu kumaşların her rengi bulunur.

 HARÇ:

Üç etek kenarlarını süslemek için kullanılan dantel,sutaşı ve kordona verilen ad.

 HASSE:

Patiska pamuklu kumaş.

HELAL:

Bezden veya pamuk ipliği katılmış ipekli kumaşın ismi.

HERİL GÖMLEK:

Çok ince iplikten dokunur. Krem renginde dokunulan heril gömlek beyaz ipekten enli çizgileri bulunur. Çok pahalıya mal olduğu için gelin ve güvey için hazırlanan bir kumaştır.

HIRKA:

Kolları çok az genişçe,boyun kısmı yakasız,önden ilik ve düğmeli,ekseriya yanlarında küçük dıştan cep bulunur. Kışlık giysidir. Eskiden pamuklu kumaştan dikilirdi. Astarla dış kumaş arasına ince pamuk döşenerek göbünürdü.

HIRTLAK ALTINI:

Hilal şeklinde altın paralarla yapılan bir kadın süsüdür. Muşambalı bir bez üzerine hilal şeklinde bir kumaş dikilir. Bu kumaşa altın paralar dikilirdi. Tam gökse gelen  kısma birkaç beşi bir yerde takmak adetti. Beşi bir yerde nin yerine gram siye de dikilirdi.

HOLTA:

Şalvar,üzeri işlemeli daha çok gelinlerin giydiği bol şalvar.

HOPLİM:

İpek çubuklu bir nevi kumaş.

HOTOZ:

Gelin başına örtülen oyalı yazma

HURŞİDİYE:

Eski sicillerde bu isme rastlanmıştır. Bir nevi pamuklu kumaştır

IĞILIĞI:

Buna Kartopu da denilir.  Bilezik gibi kola takılır.

İBRAHİMİYE:

Eski sicillerde bu isme rastlanmaktadır. Çorum’da dokunan bu beze ev bezi de denilir. Ekseri don,gömlek,çarşaf ve peşkir yapılır. 

 İÇLİK:

Gömlek üzerine giyilir. Çorum’da dokunan Kenefi denilen denilen kumaştan ya da herhangi bir donluktan yapılırdı. Düz veya arasına pamuk konularak göbünen cinsleri vardı.

İDARE:

Çorum’da dokunan bir bez çeşidi olup,bu beze ev bezi de denilir. Ekseri don,gömlek,çarşaf ve peşkir yapılır.

İDARE GÖMLEK:

         Heril ve melez gömlek yapmaya gücü yetmeyenlerin ve gündelik olarak giyilmek üzere yapılan bir gömlektir. Kumaşın alt ipliği ipek,çözgü ipliği pamuk ipinden dokunurdu.

İLBADE (LİBADE):

Kısa hırka. Seyrek dikişli,pamuklu kumaştan veya abadan yapılırdı.
 

İÇLİK:

İç çamaşırı.

İPEK HARÇ:

Sanrı denilen bir aletle şerit örer gibi örülür. Elbisenin kenarına dikilirdi. Çorum’da üretilen eski bir elbise süsüdür.

İŞLİK:

Bakınız gömlek

KADİFE:

İpek yahut pamuktan dokunan yüzü tüylü yumuşak kumaş. Güllü kadife,Dalgalı kadife,Çubuklu kadife,Saçaklı kadife,Buzlu kadife isimleri ile bilinir. Kadifeden;takke.kavuk.cepken,hırka,entari,şalvar ve ayak terliği yüzü yapıldığı gibi kitap cilt üzeri içinde kullanılır.

KAFA ALTINI:

Kenarları yirmilik altın dizilmiş başlık.

KAFTAN:

1928’den önceki yıllarda giyilen eski kıyafetlerdendir. En üste giyilen astarsız erkek elbisesi.

 KALOŞ FOTİN:

İç içe iki kısımdan meydana gelen,dışı lastiğe benzeyen ve içi işlemeli topuklu ayakkabı.

 KAPLAMA:

Kadife veya atlas kumaştan yapılan hırkaya verilen ad.

KARPUZ KOLLU FİSTAN:

Elbisenin kolları dirsek kısmına kadar dar olup,aynı renkten kumaştan yapılır. Dirsek ve omuz arası bol büzgülü,yuvarlak olarak dikildiğinden karpuz kolu olarak halk arasında anılırdı.

KARTOPU:

Buna ığılığı da denilir.  Bilezik gibi kola takılır.

KATIR:

Tahta topuklu,nalçalı kadın ayakkabısına denilir. Kırmızı ve siyah renlerinde olurdu.

KEÇİK:

İpekten veya kıvrak tan yapılan yazmadır. Fesin üzerine tepe altınlarının üzerine konulur ve uçları çene altından bağlanırdı.

KEMER: 

KEMER:

Ekseriyetle gümüşten yapılır. altın örgü de yapılanları vardır. Yılankavu,Abaniye,Taslı,Hasır,Halkalı,Arpacıklı ve Paftalı adını alırlar. altın liradan dizili kemerlere de rastlanmaktadır.

KENEFİ:

Çorum bezine denilir. Bazıları da buna ev bezi derler.

 KISKİ:

Mor yazma olup,hem çeki üzerine hem de alın altınını üzerine bağlanılır.

 KIVIRMA: 

Çorum bezidir. Bu beze ev bezi de denilir. Ekseri don,gömlek,çarşaf ve peşkir yapılır.

 KIVRAK:

Al ve mor renkte bir kanaviçedir. Üzeri ufak madeni pullarla işlenerek gelinin duvak günü tepe altını üstüne başına örtülür.

 KIVRATMA:

Ham ipekten kıvırcık olarak Çorum evlerinde bulunan tezgahlarda dokunurdu. Çabuk eskimeyen bir kumaş olduğundan daha çok iç çamaşırı için dokunulurdu.

 KIVRATMA GÖMLEK:

Gündelik giyim için kullanılırdı. Atkı ve çözgü ipliği ile dokunan keten kumaşlardan yapılan gömleğe verilen isimdir.

KLAPTAN:

İşleme için kullanılan altın tel.

 KÖSTEK:

Sağ göğüs üstüne büyük bir agrafla tutturulan dokuz dizimli gümüş zincirler yumağıdır. Bir ucu takılı bulunan gayret kuşağının (silahlığın) sol alt kısmınandan tutturulur. Gayret kuşağından aşağıya ucunda gümüş kozalar bulunan zincir sarkar.

KULAK:

Bakınız çeki

KUŞAK:

Filik yününden dokunur. 20-25 santim eninde olup beş metre boyunda olur. Çizgilileri de bulunur. Çizgili olanların mor çizgisi görülecek şekilde sol taraftan başlanarak bele dolanır.

KUNTU:

Pamuk ipliği karışımı atlas taklidi kumaşa verilen addır. Kemha kuntu,Tas kuntu,Bıçak kuntu,Tafarik kuntu,Mecidile kuntu isimleri ile bilinir.

 KÜNTE İNCİ (Bilek):

Boyna takılan 25-30 sıra has inci

KÜPE:

Kadınların kulaklarına taktıkları süs. Gül,Halka,Salkımlı,Badem,Lira yarımı, Çeyrek altın,İnci,Elmas çeşitleri vardır.

LAPÇİN:

Dışı parlak,içi lastikli,bağlamalı mest şeklinde kalın topuklu,topukları nalçalı ayakkabı.

LİBADE( İLBADE)

Kısa hırka. Seyrek dikişli,pamuklu kumaştan veya abadan yapılırdı.

LİF:

Hamam takımındandır. Elde filik yününden örülür. Sabun köpürtmeye yarar.

MAHMUDİYE:

Boyna takılan altın.

MANDİK:

Bağlama şalvar altına giyilen bir nevi dona verilen isim. Paça,tuman da denilmektedir. Çağşır ise erkek tumanına verilen addır.

MANTİN:

Şalvar yapılan kumaş,ipek çubuklu olup direkleri çeşitli renkte olur. Bu renkler beyaz,sarı ve yeşil renkte olanları bulunurdu.

MAVBEZ:

Bu bez Çorum’da kadınlar tarafından dokunurdu. Çorum’a mahsus bir bez olup,Çorum’da boyanırdı. Delmelerin arkasına konduğundan arkalık da denilirdi.

MELEZ GÖMLEK:

Heril gömleğin ipinden biraz daha kalın bükülen ipek ipliğinden dokunurdu. Bu kumaştan dikilen gömleğin adıdır. Gündelik olarak giyilmez,bayram ve düğün için ve hamama gidilirken giyilirdi.

MEST:

Sahtiyan denilen keçi derisinden tabaklanan deriden yapılırdı. Siyah ve sarı renkte olur ve çeşitli şekillerde yapılırdı. Uzun boğazlı,Kısa boğazlı,Sahratlı yani kopçalı,Üsten bağcıklı,Gelinler için topuklu ve içi dışı rugan mest çeşitleri vardı. Kışın ayağı soğuktan korumak için giyilirdi.

MERKAP:

Siyah renkli ayakkabılara verilen ad.

MEYDANİ:

Yarı ipekli kumaş olup,al meydani,Mor meydani,Güvez meydani,Mazemek meydani adıyla tanınırdı.

NİNO:

Don yapmak için kullanılan bir nevi kumaş.

OYA ÇEŞİTLERİ:
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İĞNE OYALARI:

Menekşe,Elti eltiye üstü,Tren yolu,Kipri,Karafil,Bal tabağı,Kaynana yazması,Sıçan dişi,Saray trabzanı, Kaleler,Maydonoz yaprağı,Dut yaprağı,Su taşı,İhraplı.

MENEKŞE

:

 

KARANFİL:

 

BAL TABAĞI:

 

SIÇAN DİŞİ:

 

KAYNANA YAZMASI:

 

KALELER

:

 

MAYDANOZ YAPRAĞI

:

 

ORÇALIK:

Salta üzerine takılan önlük.

 

PABUÇ:

Sarı ve kırmızı renkleri vardır. İçi çuha veya işlemeli kadife ile astarlanır. Motif işlemeli olanlara taleli pabuç adı verilirdi.

 

PAZVANT:

8-10 santim uzunluğunda iki santim genişliğinde boru gibi yuvarlak,içi boş muskadır. Gümüşten yapılır. Üzeri kakmalı ve kabartmalıları vardır. Boruların bir ucu kapalı,diğer ucu ise kapaklıdır. Bu kapaktan muska konur kapak kapatılarak iki ucu zincir takılı olan gerdanlık şeklinde takılır. Muska borusunun alt kısmına gelen yende halkalar  bulunur. Buraya çoğunlukla yirmilik altın takılır.

 

PEÇE:

Kıldan dokunan seyrek yüz örtüsüdür. Yarım metre boyu,otuz santim enindedir. Üst tarafına sırmalı harç denilen peçe bağının kaytanını bağlamaya yarıyan yer bulunur. Kaytan ipekten yapılır. Peçe şemsesi denilen gümüş yaprakları olan bir ucu bulunur.

 

PEÇE BAĞI:

Peçe yüze gerilip ,kaytan arkadan kadının saç örgülerinin üzerinden dolandırılarak alnını üzerindeki peçenin üstünden tekrar geçirilerek saç örgüsünün dibinden düğümlenir. Perpere ve şemse denilen ufak zincirlerle gümüş borular dizilip bağın ucuna takılmış olan gümüş savatlı paralı kısmı saç örgüsüyle arkaya sallanır,bunlar kadın yürüdükçe hoş bir ses çıkartarak sahibine neşe verir.

 

PEŞTAMAL:

Hamamda yıkanırken göğüsten bacaklara kadar kısmı örtmek için kullanılan bezdir. Çorum’da peştamala “Peştambel” denilir. Kadınların peştamalı enli,erkeklerin peştamalı biraz daha dar olur. Karabuğra,Selasker,Toplulu ve Mekikli  çeşitleri vardır.

 

PİROS:

İpek kadifeden uzun kollu,erkek yaka olan önden açık hırkanın adıdır.

 

POŞU (Puşu)

Değirmi şeklinde olup,çeşitli renkli çizgilidir, üçgen şeklinde katlanarak burulur. Fesin üzerinden iki sefer dolanır. Kalan ucu püskül gibi sağ kulağın arkasından sırta bırakılır.

 

POTUR:

Siyah kumaştan,bel kısmı bol büzgülü,paça kısmı dar,boyu diz altına kadar veya ayak üstüne kadar olan pantolon.

 

PÜSKÜL:

Püsküldeki ölçü gamzelidir. Püsküller:5-6-7-8 ve daha çok gamzelidir. Baş tarafı hususi bir şekilde renkli ipekten bağlanmış ve sim ile işlenerek güzel bir şekil verilir. Püskül kadınların uzun bele kadar sarkan yarım metre uzunluğunda siyah ipekten bükülerek yapılır. Püskül fesin orta kısmına takılır.

 

REKÇİN:

Gelin başına giydirilir. Mukavvadan yapılır. Boyu bir karıştan fazla,tepesi yuvarlaktır.

 

SAÇ ALTINI:

Kadınlar saçlarını örerken kaytan veya zincirle saçlarını örerler. Kaytan veya zincirin ucuna takılan altınlara verilen ad.

 

SAÇ BAĞI:

Püskülün üzerine takılır buna uç da denilir. İpek kaytana dizilmiş,perpere ve şemseleri vardır.

 

SAHA:

Bez bant üzerine dikilen altın dizisine denilir.

 

SAHTİYAN:

Tabaklandıktan sonda serpilerek boyanmış,cilalanmış deri.

 

SAKO:

Kalın kumaştan dikilen ve paltoyu andıran kışlık erkek giysisi.

 

SALHA:

Yakasız,iliksiz kolları bolca kısa ceket.

 

SALTA:

Buna kadın cepkeni de denilir. Kadife veya çuhadan yapılır. Şu isimlerle anılırlar. Kazeki,Libade,Erhane,Fermane. Sim ile işlenildiği gibi işlenmeden de giyilir.

 

SEDEFLİ TAKUNYA:

Takunyaların tasmaları meşinden olduğu gibi,sim işi kadifeden de olur. Tahta kısımları sedef kakmalı olur. Kadınların hamam takımlarında bulunur.

 

SELİMİYE :

Üçetek yapımında kullanılan kumaşa verilen ad.

 

SEVAİ:

Bir çeşit kumaş olup bunun beş çeşidine rastlanmıştır:Sakızlı sevai,altı direkli sevai,Beyaz sevai,Takatulka sevai,Mıh tepeli sevai.

 

SIKIŞTIRMA:

Bir nevi delmedir. Gayet sağlam kalın donluk ve bezden kesilerek içine yine kalın ve dayanıklı astar konulup tele gibi birbirine çitinip dikilerek yapılır. Önüne de sıkça kopçalar dikilerek,işlik altına,gömleğin üstüne giyilerek vücut sıkıştırılır. Bugün kullanılan korselerin görevini görürdü.

 

SİYEC:

Fese takılan altınlara verilen ad.

 

SOBALI:

Bundan don yaparlardı. Dört parmak eninde bir çeşit kumaştır.

 

ŞAL KUŞAK (Erkek):

Keşmir keçisinin kılından dokunur. Kıymetli olduğundan zenginler ve memurlar genellikle bellerine bağlarlardı.

ŞAL KUŞAK (Kadın)

Bohça büyüklüğünde değirmi şeklindedir. Yünden dokunur,iki santim genişliğinde muhtelif renklerde desenleri de bulunur. Üzerinde ince ve zarif çiçeklerle süslü olur. Saçaklı köşeleri üçgen şeklinde ikiye katlanır. Üçgenin sivri kenarı alta gelmek şartıyla kalçanın üzerine getirilir. İki püsküllü ucu önden krevize yapılarak arkaya döndürülür. Püsküllü bağlar ile arka kısımdan bağlanır.

 

ŞALVAR (Erkek):

Pamuklu kumaşlardan dokunan kumaşlardan gündelik işler için şalvar giyilir. Fakir halk pamuklu şalvar,zenginler yünlü kumaşlardan yapılan şalvar kullanırlardı. Önden yırtmaçlı ve uçkurlu olup,bazılarının boyu dize kadar olur. Dize kadar olanmarın altına tozluk ve çorap giyilirdi. Uzun şalvarın paçaları ayak üzerinden bele kadar dar ve vücuda yapışık olur,paçaların ayakkabı üzerine düşen kısmı dört parmak kalınlığında kaytan ile çevrili olurdu. Şalvarın ön kısmında az,arka kısmında çok olmak üzere körük denilen katlamalı yığdırmalar bulunurdu. Şalvarın körüklüsüne zıvga adı verilirde. Zıvga;şalvarın paçalarının ön tarafı iki parmak genişliğinde kaytan göbek altı hizasına çıkar ve cep kenarlarına süs olarak konulurdu. Kabadayılar mavi çuhadan şalvar dikilirlerdi.

 

ŞALVAR (Kadın):

Üç eteğin altına giyilirdi. Selvi kuntu çitari denilen kumaştan geniş ve uzun olarak yapılırdı. Şalvarın yukarı kısmında paçalar daha geniş bezekli olurdu. Bu bezeklerle bele bağlanır,paçalarda bezekli olup kaytanla ayak bileklerinin baldıra yakın yerinden bağlanırdı. Uzun şalvar zengin bolluklarla bezeklerin üzerini kapatırdı.

 

ŞEMSELİ FİSTAN:

Üstü düz gömlek şeklinde olur. Eteği verev şeklinde dikilir.

 

TARABULUZ:

Çizgileri ipekle dokunmuş kumaşa verilen ad.

 

TEPEALTINI:

Gelin için alınan fesin tepesine uyacak değirmi şeklinde bir mukavva kesilir. Mukavvanın üzeri kumaşla kaplanır. Etrafına birkaç sıra yirmi beşlik veya başka kıymette altınlar dizilir. Bazıları ortaya yakın sıraya bir sıra inci dikerler. Ortada beşi bir yerde büyüklüğünde boşluk bırakılır. Boşluğa yemliha yazılı bir gümüş veya altın tılısım veya sırma sarmalı bir muska dikerler. Bu ziynete tepelik denilirdi.

 

TUĞLU SARKA:

Düğünlerde giymek için dikilen kadife elbise. Gümüş ve altın simle motifler işlenir.

 

TULUMBALI:

Çorum’da giyilen ceketlerin önüne yapılan işleme.

 

TÜLBENT:

Beyaz pamuk ipliğinden dokunmuş ince bezdir. Değirmi şeklinde olup,kenarları renkli iplikle,cam boncukla ve pul ile oyalı olarak kullanılır. Bilhassa banyodan sonra başa bağlandığı gibi gündelik işlerini yaparken kadınlar başlarına bağlarlar. Çift kenarlı,Eni kenarlı ve Altınbaş ismini alan çeşitleri vardır.

 

ÜÇ ETEK ENTARI:

Buna zıbın da derler. Tilikli,kavası yenli,keleş yenli ve verev yenli diye çeşitleri vardır. Kumaşları atlas,yanardöner,üsküfe,meydani gibi kumaşlardan yapıldığı gibi,direkli,çiçekli,simli parlak ipek kumaşlardan da dikilirdi. Tam boy elbise olup,ayakların üzerine gelecek uzunlukta olur. Ön kısmı bütün iki parça boydan açık olup belden aşağı de yandan açık olur. Arka etek bütün olur, eteği üç parça olduğundan üç etek ismini alır. Kollar uzun ve derin yırtmaçlıdır. Yaka,etek ve kol kenarları dilimli olup kaytan denilen sim şeritle ya da harçla süslenir. Eteğe bazen de saçak dikilir. Bele kuşak bağlanır,içerisine bürülcük gömlek giyilir.

 

ÜSKUFE:

Sim işi kumaş. Bu kumaşta üç çeşi olur. Güllü üskufe,Direkli üskufe ve Gümüşlü üsküfe.

 

ÜSKÜFE TÜL:

Gelinlik elbisede kullanılan bir kumaş çeşidi.

 

YAN ALTINI:

Omuzdan kalçaya kadar çapraz olarak oltın dizili kordela veya altın zincir.

 

YANAR DÖNER:

Bir çeşit kumaş olup,erişti mor ve akıcı kanarya sarısı olup iki renkli olarak görünüşünden dolayı yanar döner denilir.

 

YALI DAL:

Fes üzerine takılan elmaslı iğnelik.

 

YAZMA:

Tülbende çeşitli renklerle basılı çiçekleri olan baş örtüsü. Yazmaların kenarlarına çeşitli iğne oyaları yada tığ oyaları yapılarak örtülünüz. Fotoğrafları son kısımda

YELEK:

YELEK:

İçliğin üzerine kırmızı çuhadan,üzeri sim kordon işi yapılmış dik veya kruvaze yakalı üstlük.

 YEMENİ:

            Baş örtüsü.  

YEMENİ:

Terlik tarzında hafif ayakkabı.

 

 

YEN:

Sokağa çıkarken giyilen siyah etek.

 

 

YÜN BASMA:

Güllü yün,çiçekli yün isimleri ile tanınan kumaşlardır.

 

YÜZLÜK:

Altın küpe

 

YÜZÜK:

Zümrüt,elmas,yakut,cevahir,akik,yeşim,seyrani,cehennem taşı,mercan,kehribar,inci,altın yüzük,gümüş yüzüklerin üzerine konan kıymetli taşlardan isimlerini alırlar.

 

YÜZÜNCÜ İSTİFAM:

Kırmızı ipek iplikten bükülerek yapılır. Arasına boncuklar ve çeşitli büyüklükte altınlar dizilen bir gerdanlıktır.

 

ZIBIN:

Bakınız üç etek.

 

ZIVGA:

YAZMA FOTOGRAFLARI
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 GÜRSEL YAYINEVİ adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. corumlu2000@gmail.com
 

SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYIP

1

1

ÇORUM 2020 ANA SAYFASINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

YAPTIKLARIM YAPACAKLARIMIN GARANTİSİ ALTINDADIR!

 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir

Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM