DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 
DİZİN HAYATIN YAŞAM DÜZENİNE GÖRE YAPILMIŞTIR
İÇİNDEKİLER
Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
 
Hayat Hikayesi
 
BEŞİK KERTMESİ
 
DOĞUM
 
BEŞİK GÖTÜRME
 
DİŞ BULGURU
 
SÜNNET DÜĞÜNÜ
 
KIZ BULMA
 
KIZ EVİNE HABERLİ GİTME
 
KIZ EVİNİN DÜNÜR DÜŞÜLEN YER HAKKINDA KARARI
 
DÜNÜR DÜŞME
 
BÜYÜK DÜNÜR
 
DUA
 
OKUYUCU ÇIKARTMA
 
KINA GECESİ
 
NİŞAN
 
GELİN HAMAMI
 
GÜVEY HAMAMI
 
BAŞ ÖRME
 
DÜĞÜN YEMEĞİ
 
GELİN ALMA
 
GÜVEY GERDEK GECESİ,SAÇI
 
GİYİM KUŞAM
 
RAMAZAN AYI
 
MUKABELE
 
RAMAZAN BAYRAMI
 
KURBAN BAYRAMI
 
HAC MERASİMİ
 
 
 
Çalışmalar TELİF ESERİDİR Yazarlarımızın gönderileri ile yayına alınmıştır.

Telif Eseridir izinsiz kullanmayınız  corumlu2000@gmail.com

GÜRSEL YAYINEVİ   
yazarlarımız yaptıkları paylaşımlardan sorumludur.
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.
 

1

 
 
 
 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 

 

 

 01

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BEŞİK KERTMESİ
            Akrabalar arasında ya da samimi arkadaşlar arasındaçocukları beşikte iken nişanlanırlar.  Bu tören çoğunlukla şöyle yapılırdı:
            Evlatlarının ileride evlenmelerini isteyen aileler bu işe karar verince;erkek çocuğu ve kız çocuğunun anneleri çocuklarının beşik kertmesi için akrabalara ve yakın olarak görüştükleri kadınlara haberciler (okuyucu) göndererek bilgi verirler.
Erkek çocuğunun annesi;gelini olacak olan kız çocuğunun beşiğini ve ipekli takımını yapmakla görevli olurdu. Ayrıca;bir altın Maşaallah ve lira yada,ailenin maddi durumuna göre daha da büyük olan beşibiyerde takı olarak alınır,bu altın nazarlığa takılarak gelin kızın beşiğine takılırdı. Gelin kızın yaşına göre de yiyecek alınması da ihmal edilmezdi. Kız tarafının anne ve kardeşlerine de giyecek hediye olarak alınır,bu hediyeler gelin kızın evine iki çocuğu da tanıyan güvenilir bir kadın ile gönderilirdi. Hediyeyi getiren kadına da kız çocuğunun annesi bahşiş vererek onun gönlü hoş edilirdi.
            Kız evine bu hediyelerin gittiğinin akşamı davetliler ve erkek evi kız evinde yemek yerler. Yemeğin masrafını erkek evi çeker. Yemekler yenilince bir kadın hoca yada başı bozulmamış (kocası sağ) çocuklu bir kadın erkek evinden gelen beşiği oturdukları yere getirir. Beşiğin içinde bulunan ipekli giysi kız çocuğuna giydirilir,beşikle beraber gelen altın ve nazarlık nüshası takılırken bu görevi yapan hoca veya kadın kendine mahsus makamla şu ilahiyi okur:
 
Seyrettim Muhammed’i gördüm nurlar içinde,
Ümmetin haktan diler söyler kundak içinde,
Bağlamışlar elini kimse bilmez halini,
Zikre varmış dilini,şeker kundak içine.
Doğuran ana hayran,melekler sana seyran,
İki cihanda bayram,yatar kundak içinde.
Rıdvan Melek geldi,yüzüne nurlar vurdu.
Adını Muhammed koydu,yatar kundak içinde
Has inciden dişleri,siyah nurdan kaşları
Miski amber kokar kundak içinde
Sekiz Cennet benzerdi,Huri kızlar güzeldi
Kaşına Taha yazıldı,okunur Kur’an içinde
            İlahinin bitiminde hazırlanmış olan şerbetler içilir,böylece beşik kertmesi denilen nişan töreni bitmiş olurdu. Kız eve bu merasimden sonra çeşitli çerezler ikram eder,kadınlar kendi aralarında eğlenirlerdi.
            Hayırlı olsun,mürüvvetini görün temennileri ile gece biter,dağılırlardı.
            İki tarafın büyükleri bundan sonra birbirlerine dünürüm diye hitap ederler,bayramlarda kız evine çeşitli giyecekler ve yiyecekler gönderilir ayrıca da Kurban Bayramına da kız evine kurbanlık bir koç yollanırdı. Kız evi de damatlarına çeşitli giyeceklerle mukabelede bulunurlardı.
            Beşik kertmesinde iki taraf verdikleri bu karardan ahlaki durumlar hariç hiçbir şekilde ayrılmazlardı. Aileler çocukları belli bir yaşa gelince de düğünlerini yaparlardı.
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 02

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DOĞUM

            Çorum’da doğum olayına çok önem verilir. Hamile kadının karnının sivriliği erkek,yaygınlığı kız doğrulacağı ile yoğrulur. Hamile kadın göğsüne süt geldiğinde bir bardak suya sütünden bir damla damlatılır,süt dağılmazsa bebeğin erkek,dağılırsa kız olacağına inanılır.

            Doğum yapan kadın loğusa yatağında yatar. Doğan çocuğun göbeği kuruduktan sonra saklanır. Çocuklar kır günü geçmeden dışarıya mecbur kalınmazsa çıkarılmazlar. Kırklanan çocuklar dışarıya rahatça çıkartılır. İlk altı ay tam kundağa sonra ise yarım kundağa belenirler. Kundak içine konulan temiz toprağa öllük adı verilir.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 03

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BEŞİK GÖTÜRME

Yeni Doğan bebğin 40'ı çıktaktan sonradan,beş aylık zaman dilimi arasında Kız evi tarafından bir merasimle götürülmesidir.
Beşik siparişi verilir,içi için yatak doldurulur,yorgan göbütülür,yatak örtüleri  ve diğer kullanaçağı eşyalar alınar. Akraba ve eşe dosta haber verililerek doğum yapan kızının evine topluca gidilir.
Her iki taraftan gelen kadınlar toplanınca ,önce mevlit okunur,mevlit dualanıdıktan sonra doğum yapan gelinle çocuk ortaya oturur. Hocalar dua ile anneye mumlarla yakılır  ve anneye gelen hediyeler verilir. Çay ile beraber çörek,büsküvi,pasta verilir.  sonra dağılırlar.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 04

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DİŞ BULGURU

            Çocukların ilk dişi çıktığında diş hediği yapılır. Gelenlere kaynatılmış buğday,kuru yemiş,yaş meyve sunulur. Gelen misafirler çocuğa hediye getirirler.

 

 
 
 
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 05

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

SÜNNET DÜĞÜNÜ

            Erkek çocukların belli bir yaşa geldiklerinde sünnet olmaları gerekmektedir. Bu yaş erken de olabilir,ailenin durumuna,ikinci erkek çocuğun bulunulup bulunmasına bağlı olarak ta değerlendirilir. Sünnet adı üzerinde olduğu gibi Peygamber Efendimiz SAV. Sünnetlerinden ileri gelmekte olan bir dini vecibedir. Erkek çocuk sünnetçi tabir edilen sağlık memuru yada doktor tarafından sünnet edilirler.

Sünnet düğünü yapmak isteyen aile       önce sünnet olacak çocuklarına sünnet elbisesi,sünnet yatağı hazırlar. Akraba ve dostlarına çocuğun sünnet olacağı günü bildirir. İstenilirse saz takımı tutulur. Sünnet günü sünnet olacak çocuk ile arkadaşları,akraba çocukları.mahallenin çocukları fayton veya arabalarla şehir turu yaptırılırlar. Hıdırlığa gidip dua ederler. Turdan sonra sünnet yapılır çocuk sünnet yatağında yatar. Sünnet ameliyesi bitince mevlit okunur,istenildiği taktirde yemek verilir. Akraba ve misafirler çocuğa hediyeler vererek sevindirirler. Şimdileri ise hastane veya polikliniklerde sünnet yaptırılmakta ve düğün salonlarında merasimler yapılmakta.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 06

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KIZ BULMAK

            Bu iş erkekanası için hem zevk,hem de eziyetli bir işti. Evlenme çağına gelen oğlu için hem güzel,hem iyi huylu,hem varidatlı bir kız bulmak bütün anaların dileğidir.

            Akrabalarından,yakınlarından,ahbaplarından kendi ailesine uygun kız kimde var diye önce düşünülür sonra soruşturulur. Gözünün kestiği kız evine kendi yakın akrabaları ile habersizce ve kız evinin uygunsuz bir zamanı kollanarak gidilir. Bunun sebebi;kız evinin tertip ve düzenini kontrol içindir. Bilgi verilmemesinin ve uygunsuz zamanın aranmasının sebebi de budur. Kız evi,bu uygunsuz zamanda gelen misafiri kabul eder. İçeri giren misafirlere ikramda bulunurlar,hoş beş,havadan sudan konuşulur. Evin gözüken düzeni göz ucuyla kontrol edilir. Kızın annesine ortalıkta gözüken genç kızlar sorulur. Sorulmasının sebebi ise;o evde birkaç evlenme çağına gelmiş genç kız bulunabilmesinden dolayıdır. Müsaade alınıp kalkılırken,ibr kaç gün sonra tekrar ziyarete geleceklerini belirterek vedalaşır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 07

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 

KIZ EVİNE HABERLİ GİTME

            Erkek evi;birkaç gün sonra kız evine oturmaya geleceklerini bildirirler. Kız evi erkek evinin ne niyetle geldiğini bildiği için,kızlarını vermeye niyetleriyok ise sudan bahanelerle erkek evini kabul etmezler.

            Kız evitarafından kabul edilmeme;erkek anasını daha da gayrete getirebilir. Çünkü kız evi naz evidir. Kabul edilmediği eve gider,gelen misafir kız evi tarafından eve kabul edilir;eğer kız bu inatlaşmaya son verirse gelen misafirin yanına çıkar,şayet gelen kimseye gelin gitmeye niyeti yok ise el öpmeye çıkmaz. Bu durumu erkek anası olgunlukla karşılama zorundadır. Kızın çıkması veya çıkmaması ile duruma göre davranır. Kız el öpmeye çıkmamışsa oğluna başka kız bakmak için yollara düşer.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 08

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KIZ EVİNİN DÜNÜR DÜŞÜLEN YER HAKKINDA KARAR

             Kız evine ikinci kez gelen erkek evi,kız anasının,babaya haber verme durumu hasıl olur. Kız annesi,eşine durumu uygun bir zamanda kızlarına gelen dünürü söyler. Kız evi erkek evini tanıyorsa;karı koca bir değerlendirme yapar. Şayet erkek evi tanınmıyorsa,babaya gelen dünürleri soruşturma yapması gerekmektedir. Baba gerekli soruşturma sonunda eşi ile konuşur. Kızlarını vermeyi düşünürlerse;durumu kızlarına açarlar. Kız da sesini çıkarmaz rıza gösterirse dünür düşene olur cevabı verme kararını alırlar. Kızın ağabeyi,ablası varsa onlara da durum bildirilir. Amca,hala,teyze ve dayı gibi çok yakın akrabalara da durum açılır,onlarında onayları alınır.

Bu arada erkek evi birkaç kere daha kız evine gider,gelir.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 09

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DÜNÜR DÜŞME

            Erkek evinini kız evini ikinci ve diğer gidişlerinden sonra,kız evine gitmek için erkek evinin yakın kadın akrabaları toplanarak kız evine giderler. Sohbet esnasında erkek evinden gelenlerden birisi niçin geldiklerini belirtir. Kız evinden büyük dünür gelinmesi için gün istenir. İki taraf için belirlenen günde görüşmek temennisiyle kız evinden erkek evi ayrılırlar.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 10

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BÜYÜK DÜNÜR

            Kadınlar arasında kararlaştırılan günün gecesi,erkek evinin yakın akrabaları kız evine giderler. Erkek evinin yaşlısı sohbet esnasında Allah’ın emi,Peygamberin kavli gereği kız evinden kızlarını oğullarına isterler. Zaten kız babası kızı vermek taraftarı olduğu için Allah’ın emir ile kızımızı verdik der. Bundan sonra erkek tarafı ve kız tarafı düğün için ne yapacaklarını kararlaştırırlar. Duanın gününü,erkek kadın karışık mı olacağı gibi konuları konuşurlar. Nişan günü ve düğün günü içinde karar alırlar.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DUA

            Kararlaştırılan gün Perşembe akşamına getirilmeye dikkat edilir. Erkek evi kız evine,şeker,şerbet,kahve,çerez gibi yiyecekler yollar.

            Kız evinin akrabaları yatsı namazından önce veya namazdan hemen sonra kız evine toplanırlar.

            Erkek evi önce bir hoca tembih eder,akrabaları ve tanıdıkları gidileceği günü bildir. Erkek evi taraftarları erkek evinde yatsı namazından sonra toplanarak hep birlikte kız evine giderler.Kahveler içilince,sözü sohbeti belirli bir kişi hocanın önüne gelerek;falancanın kızını,falancaya hal mahal ve münasip gördük sizden hayır dua bekliyoruz der. Kız evinin yaptırdığı şeker hocanın önüne konulur. Hoca dua eder,herkes aminlerde bulunur. Dua sonunda hocanın önünde bulunan şeker bir kişi ile damat evine gönderilir. Damat bu dua edilmiş şekeri getirene bahşiş vererek onu memnun eder. Kız evinde duadan sonra şerbet yada kararlaştırılan meşrubat damat evinden gelen çerezlerle verilir. Sohbet ve içecekler içildikten sonra kız ve erkek evlerine hayırlı olması temennileri ile kız evinden ayrılınır.

            Duadan birkaç gün sonra erkek evi büyük bir baklava tepsisini kız evine gönderir. Kız evi de karşılık olarak bir tepsi kurabiye gönderir. Baklava ve kurabiye akrabaya ve yakınlara dağıtılır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 12

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

OKUYUCU ÇIKARTMA

            Nişan ve düğünü bildiren okuyucu çıkartma ayrı bir merasime tabidir.

            Okuyuculuk yapacak kişi ekseriyetle fakir kişilerden seçilir. Okuyucu olacak kadın sabahleyin eve buyur edilir. Önüne yumurta ve bal veya pekmez konulur. Okuyucu kadın yumurtayı yemesi sıkıntıya,tatlı yemesi ferahlık ve tatlılığa işarettir. Erkek evi kızeviyle önceden anlaşarak kız evinden birkaç gün önce okuyucu çıkartır. Okuyucuyu erkek evinin davetlilerini dolaştıktan sonra,aynı şekilde kız evininin davetlilerini dedavet eder. Aynı şekilde kız evinin davetlisi de erkek evinin davetlilerini ayrıca davet eder.

            Okuyucunun davet ettiği ev sahipleri,azdan çoktan okuyucuya bahşiş vermekle yükümlüdürler.

            Okuyuculuk bu devirde kalkmış durumdadır. Davetiye bastırılıp,akraba yakınları tarafından dağıtılmaya başlanmıştır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 13

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KINA GECESİ

            Nişan gününden bir gün önce ikindiden sonra;erkek evi tarafından ziynetler,çamaşırlar,elbise ve ayakkabı ile davet edilenlere yetecek kadar şeker kız evine gönderilir. Kız evi bu hediyeleri getirenlere bahşiş verilerek memnun edilir.

            Bu hediyelerin arkasından akşam namazından sonra erkek evinden üç beş kız ve yeni gelin yanlarına çerez olarak leblebi,kuru üzüm,fındık,ceviz,incir,şeker,iğde,pestil,köme gibi yiyeceklerle ve kına ile kız evine gelirler. Nişanlanacak kız da yakın akranlarını ve akrabalarını eve çağırır.

            Yatsı namazından sonra erkek anası,akrabadan yaşlı kadınlar ve misafirler ile,kızın anası bir odada otururlar. Damadın kız kardeşi varsa gelin kızı giydirmeye kalkar,damadın kız kardeşi yoksa erkek evinin yakın akrabalarından bir kadın gelin kızı giydirir ve donatırlar. Giydirilen gelin kız hocaların eşliğinde kayınvalidenin önüne getirirler ve kızın anası ağzından şu deyişi söylerler:

Baban çarşıya vardı mı ola ?
Mes pabuç,aldı mı ola ?
Kızımın satıldığını bildi mi ola ?
Fadimem kınan kutlu olsun.
Koro olarak:
Bindiğin at etli olsun,
Verdiğin yer kutlu olsun.
Derler. Sonra gelin kızın ağzından şu deyişi söylerler:
Anam yayık yayar mı ola ?
Tepsiye koyar mı ola ?
Kızım diye anar mı ola ?
Fadimem kınan kutlu olsun!
Koro olarak:
Bindiğin atlar etli olsun
Vardığın yerler kutlu olsun !

Derler. Kayınvalide gelin kızın başına oyalı bir yazma örterek sağ avucunun içerisine bir altın lira koyar ve ıslatılmış kına koyarak avucunu kapatır. Diğer eline de kına yakıldıktan sonra misafirler de ellerine kına yakarlar. Bir miktar kına erkek tarafına götürülüp gece damada verirler. Kına çoğunlukla damadın sağ serçe parmağına yakılır. Kına kız evinden çıkartılmadan önce kız evinin aldığı lamba yakılır kına ile yanarak erkek evine getirilir.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 14

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

NİŞAN

Nişandan birkaç gün önce geline beşi bir yerde,altın saat,altın kordon,altın kemer,altın yüzük,elmas kaşlı yüzük,küpe,bilezik,gerdanlık,ipekli iç çamaşır,nişan elbisesi,ayakkabı alınması gerekenlerdir. Alınan bu ziynetler gelinin külliyatı teşkil eder. Külliyat bir gün önceden davetlilere yetecek kadar şeker külliyat bir bohçaya konulur. Bohça güzelce süslenerek kız evine gönderilir. Külliyatı getirene muhakkak bahşiş verilir.

            İkindi üzeri erkek evinin misafirleri erkek evinde,kız evinin misafirleri kız evinde toplanırlar. Erkek evininin misafirlerinin getirdikleri hediyeler toplanır. Misafirler hep beraber kız evine gidilir. Erkek evinin görümcesi varsa gelini görümce giydirir. Görümce yoksa erkek tarafından bir yakın kadın gelin kızı giydirir. Gelinin başına bir yazma örterler. Gelin kız giydirilince odaya kadın hocalar davet edilir. Mumlar yakılır ve hocalar ilahi söyleyerek gelin zengin bir kadının eşliğinde misafirlerin bulunduğu salona girerler. Gelin kız kayınvalidenin önünde diz çöker,hoca kadın mücevherat kutusundan çıkarttığı altın yüzüğü okuyucu kadına verir. Okuyucu kadın damattan altın yüzük diye bağırır ve misafirlere gösterir. Yüzüğü hocaya verir hoca da yüzüğü gelinin parmağına takar. Diğer mücevherat tek tek aynı şekilde takılır. Erkek evinin misafirlerin saçıları (hediyeleri) ayrı ayrı bağırarak gelini donatır. Takı işlemi bitince gelin ayağa kalkar. Hocalar şu ilahiyi okur:

O ise dosttur,
Hakkı görmektir kastı,
Melekler kadem bastı
Şerbetin mübarek olsun.
Bu bir sırdır bilinmez
Cahiller bunu bilmez
Görmeye doyum olmaz
Şerbetin mübarek olsun
Derviş aşkından tadalım
Bir nidadır edelim
İzin verin gidelim
Şerbetin mübarek olsun.

            Gelin kız ilahiler bitince hocalardan ve kayınvalideden başlamak üzere bütün yaşlıların elini öperek bir köşede ellerini göğsünde ayakta bekler. Hocalar el öpmeleri bittikten sonra dua ederler,herkes amin der. Kız tarafından birkaç gelin kurdelelerle süslü şerbet tepsisini ortaya getirerek misafirlere dağıtırlar. Nişan bu surette biter. Çoğunlukla nişan törenlerinin sabahı resmi nikah kıyılır. Nikaha erkek evinden ve kız evinden davetliler bulunur.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

15

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GELİN KIZ HAMAMI

            Kız evi tarafından düzenlenen bir törendir. Gelin kız ve genç kızlar ile kız tarafının kadın akrabaları düğünden birkaç gün önce;yada baş örme gününün gündüzünde topluca hamama giderler. Hamamda gelin kızı yakınları sıra ile yıkayarak su dökerler. Hamama getirilen yiyecekler hamamın göbek taşında neşeli olarak yenilir,türküler söylenir,gelin kızı eğlendirirler. Buradan gelin kızı evine bırakarak dağılırlar.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 16

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÜVEY HAMAMI

            Düğün günü sabah kahvaltısından sonra,damat sağdıcı ile beraber hamama giderler. Hamama damadın arkadaşları ile akraba erkekler de gidebilir. Damat yıkandıktan sonra,sağdıçla beraber biraz dolaşırlar. Hıdırlığa giderek ziyaret yapılır. Sağdıç evlenmiş kişiden olur. Damada gerdekte ne yapması gerektiğini anlatır. Beraberce eve dönerler. Damat damatlığını tekbirle giydirilir. Sağdıca da takım elbise giydirilmesi adettendir. Damat tıraşı berber tarafından yapılır. İkindi namazından sonra gelinin şahitleri ile beraber namaz sonunda cemaat dağıldıktan sonra dini nikah kıyılır. Nikahta çok yakın akrabalarından birkaç kişibulunur. Bazen istenirse nikah kına gecesinden önce de kıyılmaktadır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 

 17

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

BAŞ ÖRME

            Gelin kızın evinden çıkacağı sabahın akşamı erkek evinden gelen kayınvalide ile yakın akrabalar ile misafirler ve kız evinden olan kadın misafirlerle yapılır. Aynen kına gecesi merasimine benzeyen işlemler yapılır. Gelinin eline kına yakılırken şu deyiş söylenir:

Çattılar ocak taşını
Vurdular düğün aşını
Yarenim kız gelin oluyor,
Yüreğim düğüm oluyor.
Bacamızı günden yana deldiler,
Evimize koyun gibi doldular,
Annemin elinden kızı aldılar,
Yüreğime düğüm oluyor.
İndim yolun kıyısına,
Bindim atın iyisine,
Çağırın kızın dayısını,
Yüreğime düğüm oluyor.

Diye gelin kızı ağlatırlar. Gelin kızı alıp bir odaya götürürler. Yatağa oturtularak üzerine bir yorgan örterler. İki tarafın yakın olmayan misafirler gidince kalanlara çerez çıkartırlar. Çerezler yenilir,bir müddet sonra gelin kızı getirirler. Gelin kızın sağında ve solunda birer gelin olmuş kadın ile birer kız bulunur. Gelin olacak kızın ayaklarına kına yakılır. Gelin kız ile birlikte iki yenge de aynı yatakta yatarlar. Yengeler gelin olmuş genç kadınlardır. Gelin olacak kıza gerdek gecesi nasıl davranacağını öğretirler. Sabahleyin kahvaltı edilince gelin kız yengeler tarafından süslenerek gelinliği dualarla giydirirler. Başına duvağı örtülür. Bu duvak ancak damat tarafından açılır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

   18

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

DÜĞÜN YEMEĞİ

            Düğün yemeği erkek evi tarafından yedirilir. Ailenin durumuna göre bir hafta,üç gün yada gelinini indiği gece yedirilir. Gelinin indiği gece muhakkak mevlit okutulur. Çorum Merkez ilçede masada yaz mevsiminde salata,ayran,karpuz,kavun. İlkbahar mevsiminde turşu,ayran bulunur. İlk önce düğün çorbası denilen katıklaş,arkasından et yemeği,su böreği,baklava gelir. En son olarak pilav sunulur. Yemekten sonra sofra duası yapılır,mevlit dinlemek istemeyen cemaat dağılınca hocalar mevlit okurlar.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  19

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GELİN ALMA
            Eskiden gelin alayı atlarla yapılırmış. Sonraları faytonlarla,şimdi ise gelin alayı otomobillerden meydana gelen konvoyla yapılmaktadır.Öğlen namazından sonra gelin almaya gidecekler varsa araçları ile erkek evinde toplanırlar. Gelinin bineceği araba süslenir ve öne geçer. Birkaç araba boş olarak konvoyda bulunur. Birde çeyizi getirecek kamyonet bulundurulur. Konvoyun sonunda üstü açık bir arabada,davul ya da çoğunlukla saz takımı bulunur. Konvoykornalar çalınarak en kestirme yoldan kız evine varırlar. Kız evine yaklaşırken gelin konvoyun geldiğini bildirmek için kornalara hep birlikte basarlar. Bu sırada kız evinin akrabaları kızlarını çıkartmak için kız evinde toplanırlar. Erkek evinden gelecek misafirlere sunulmak için kolonya ve şekeri eli yatkın bir gence verirler,gelen konvoydaki araçlara bağlanmak için şifonlar yada yazmalar da başka bir gençte olur.
            Gelin konvoyu;gelin kızın evinin önünde durur. Saz takımı araçlar durunca çalmaya başlar. Gelini almaya gelen erkek tarafının yakınlarından birkaç kadın içeriye girer. Araçlarda bulunanlarinerler.Kapının önünde birkaç sandalye bulunur. Buraya kız almaya gelen misafirler oturur.Araçlarından inen misafirlere kolonya ve şeker ikram edilir. Bu arada şifonlar her araca bağlanmak için araç sahiplerine verilir.
            Gelin evindeise bu sırada gelin kızı almaya gelenlerden gelinin çeyizini vermek bahşiş talep edilir. Anlaşma sağlanır ve çeyiz teslim alınır. Gençler çeyizi getirilen kamyonete yüklenir. Kız artık evden çıkmak üzeredir. Kızın akrabaları kız ile vedalaşmak için sıraya girerler. Amcalar,dayılar,enişteler sıraya girerler. Gelin kız el öptükçe kızlarına güçlerinin yettiği kadar para verirler. Gelinin erkek kardeşi varsa gayret kuşağı denilen kuşağı kardeşinin beline kuşandırır. Gelinin erkek kardeşi yoksa bu kuşağı babası takar.
            Erkek evinden gelenlerle beraber,kızın yengeleri evden çıkarken evin kapısı eşiğinde dururlar. Erkek evinin getirdiği hoca kısa bir dua okur,bütün bulunanlar amin derler.
            Gelin arabaya MSG Bbinince konvoy hareket eder. Şehir içinde ilk önce Hıdırlığa uğranır. Gelin ve konvoydakiler araçlarından inerek burada da kısa bir dua yapılır. Tekrar araçlara binilerek şehir turu atılır. Konvoyun önü çocuklar tarafından kesilir. Gelin arabasında bulunan kayınpeder çocuklara zarf içerisinde para verir. Dolaşma bitince araçlar erkek evinin önünde durular. Şimdi ise pek çok gelin indirmede araçlar düğün salonuna gidiyorlar.
            Gelin araçtaninince ayağının önünde bir çömlek kırarlar. Hoca tekrar kısa bir dua yapar. Gelin eve girerken yere konulan bir koyun postuna bastırılır. Bu sırada kayınpeder gelinin başından bozuk paralar saçar. Gelin eve girince,büyük,küçük çocuk demeden herkesin elini öper ve zivaf odasına kendisi ile kız evinden gelen yengelerle girerken kucağına bir erkek çocuğu verilir.
            Gelin erkek evine girince şu deyişler söylenir:
Gelin geldi evimize
Şenlik olsun yöremize
Bir tanecik oğlumuza
Hoş geldin allı gelin
Gelinin giydiği atlas
Atlasa iğneler batmaz
Güveyi kimseden korkmaz
Hoş geldin allı gelin.
            Gelin ile kız evinden gelen yengelerle beraber damat gelene kadar odada bekler. Damat gelince yengeler odadan çıkarak kız evine müjde vermeye giderler.
 
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  20

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

GÜVEY GERDEK GECESİ
            Akşam yemeği sonunda,yatsı namazına kadar mevlit okunur. Damat ve arkadaşları,bazen mevlit bitmeden,çoğunlukla da yatsı namazından sonra damadı gerdeğe şakalaşarak sokarlar. Kapıdan girerken damadın sırtına yumruk atılır,sağdıcın bir görevi de damadı bu yumruklardan korumaktır. Ne kadar dikkat edilse de damat birkaç yumruk yemeden gerdek odasına giremez.O gece evde sadece görmüş,geçirmiş bir kadından başka kimsenin bulunması doğru sayılmaz.
Damat odaya girince;gelinin duvağını açmak için geline bir takı takmak zorundadır. Buna yüz görümlüğü denilir. Gelin bu takıyı,yada ileride yüz görümlüğü için alınacak takının sözünün almadan yüzünü açmaz. Duvak açılınca damat ve damat iki rekat şükür namazı kılarlar. Rablerine dua ederler. Damatla gelin o gece sabaha kadar uyumazlar. Sabahleyin yengeler gelerek gelin yatağını düzeltirler. Durumu kız evine haber verirler. Damadın kız kardeşi geline banyoda boy ab desti aldırır. Görümce yoksa damat evinin bir yakını bu görevi üstlenir. Damat ise sağdıcı ile beraber hamama gider. Hamamdan çıkınca damat bir tuhafiyeden bir beyaz,birde siyah makara ipliği ile iğne alır ayrıca geline bir çift terlik alarak eve sağdıçla gelirler. Sağdıç eve girmez,işine döner.
Kayınvalide,kayınbaba,kayın,görümce varsa evin diğer gelinleri damat hamamdan eve gelince girerler. Damat ve gelin babanın,annenin ve büyükse kardeşlerinin ellerini sıra ile öperler. Kayınbaba geline hoş geldin altını takar ve konuşması için soru sorar. Gelin kız kayınbabasına çok kısık bir sesle cevap verir. Kısık sesle cevap vermesine gelinlik yapıyor denilir. İsterse kayınbaba gelinine normal konuşması için müsaade verebilir.
Bu merasimler bittikten sonra kahvaltı sofrasına hep birlikte oturulur. Servisi yeni gelinin yapması beklenir. Artık oda o evin yeni bir ferdi olmuştur.
SAÇI
            Gerdek gecesinden sonraki gün;eş,dost kadınları gelin kızı görmek için düğün evine gelirler. Düğünde hediye getirmeyenler hediyelerini takdim ederler,bun saçı denir.
 
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 22

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

RAMAZAN AYI
            Ramazan Ayı girmeden önce bütün ev baştan aşağıya mübarek günler için temizlenmeden  kadınlar tarafından Ramazan ayı boyunca yenilecek yiyecekler ve  içecek ile ilgili hazırlıklar imece usulü ile hazırların sofralarımızın baş yemeğe mantılar hazırlanır. Ayrıca hamur aşı için hamur kesilir ve kurutulur,hoşav içinde eğer mevsimi dışında ise kurutulmuş meyveler zaten mevcuttur,eğer mevsiminde ise taze olarak bağlardan toplanarak masalarda iştah kabartan çeşniler olarak hazırlanırlar.
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 23

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

MUKABELE

            Ramazan Ayında  kadınlar tarafından Ramazan ayı boyunca Kur’an-ı Kerim okuyacak bir hoca hanım bulunur. Konu komşu ve akraba kadınlar okunan Kur’an-ı Kerim’i kendi Kur’an-ı Kerimlerinde sürerler. Hatim tamamlanınca bir kadın mevlidi okunarak hatim dualanır.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 24

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

RAMAZAN BAYRAMI

Bayram hazırlıkları Kadir gecesinden sonra başlanır. Evin hanımı bütün evi bayram için hazırlar. Börekler,baklavalar hazırlanır. Arife Günü Mezar ziyaretine gidilerek,dualar edilir.Bayram sabahı erkekler kalkınca ağızlarına bilhassa tatlı olarak birkaç lokma alarak  Bayram Namazına giderler. Bayram Namazı kılındıktan sonra kahvaltı yerine Bayram Yemeği yenilir. Küçükler büyüklerin elini öper,harçlıklarını alırlar. Bütün aile bayramlaştıktan sonra büyük akrabalara el öpmeye gidilir. Sonra da yakın konu komşuya gidilir.

 

 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 25

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

KURBAN BAYRAMI
             Bayram'a bir  ay kala Hac Görevini yapmaya gidenler uğurlanmış olur. Evde bir telaş başlar. evin beyi Kurbanlık almak için araştırma yapmaya başlar.Beraber kestiği akrabaları varsa onlarla kesmek için kurbanlık almaya çalışırlar. Bayrama on on beş gün kala çoğunlukla kurbanlıklar alınmış olunur. Her ev kendi bütçesine göre kurbanlık alır.
Evin hanımı  yine bayram temizliklerini yapar,Arife günü mezar ziyaretine gidilir. Bayram sabahı erkekler Bayram Namazına aç olarak giderler.Kendi kurbanını kesebilen evin erkeği kendi kurbanını keser. Kendisi kesemeyen ise çoğunlukla tembihli kasapları vardır. Kasap geç gelmeyecekse kesilecek kurbanı beklerler.
Kurban etinden  bir kavurma ile kahvaltı yapılır. Bayramlıklar giyilir. Küçükler büyüklerin ellerini öper,harçlıklarını alırlar. Yakın büyük akrabalar ziyarete gidilir.
 

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

Gelenekler Bir sonraki sayfaya gitmek için tıklayınız

 
 
 
 
 

  26SAYFA BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYIP

Gelenekler içindekiler bölümüne dönmek için tıklayınız

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız

HAC MERASİMİ
            Hacca gitmeyi düşünen şahıs,hüsnü kalp ile tövbe ederek hac farzını yapmaya niyet eder. Küsülü olduğu kişiler varsa onlarla barışmaya çalışır. Kin ve nefret duygularından arınmaya çalışır. Borçları varsa öder. Alacakları varsa usulü dairesinde ister,vermeleri için zorlamaz. Alamayacağına kanaat getirirse borçluyu af eder. Çoluk çocuğunun gönlünü alır. Herkesle helalleşir. Bu davranışları ile hacı adayı olduğunu duyurmuş olur.
            Akrabalar ve dostları hacıların sefere çıkmasına bir ay kalarak hacı evine ziyarete gelmeye başlarlar,usulü dairesinde hediyeler götürülür. Daha önce hacca gitmiş kişilerden sohbet esnasında bilgi alınır. Hac organizasyonunu yapan kurum veya kuruluş tarafından,mübarek yerlerde neler yapacakları,nasıl davranacakları,nasıl giyinecekleri hakkında malumat alırlar,kurs görürler. Hac farzı esnasında bilmedikleri duaları öğrenmeye çalışırlar. Yakın akrabaları hacı adaylarını sıra ile akşam yemeğine davet ederler. Hacı adayı bu davete icabet eder.
            Hareket gününden birkaç gün önce hacı adayı evinde yemekli kadın mevlidi okutur. Hareket günü yakın akraba,eş,dost hacının çıkacağı saatten önce hacı adayının evine gelirler. Hacı adayı evinden çıkmadan iki rekat sefer namazı kılarak yolunun kolay ve açık olması için dualarda bulunur. Hacı adayını evinden alarak hac kafilesinin bulunduğu yere götürürler. Bineceği vasıtaya yerleştirirler.
            Organizasyonu yapan kurum topluca bir merasimle dualar yaparak hacı kafilesini uğurlarlar.
            Hacıların döneceği gün belli olduğundan,hacı olan şahsın evinde akrabalar arasında bir yemek verilir. Mevlit okutulur,tebrikler kabul olunur. Eş,dost hacı evine gelerek hacı olmasını kutlarlar. Gelen misafirlere Zemzem ile hurma ikram edilir. Hacı olan kişi,hacca gitmeden önce hediye getirenler için getirdiği hediyeleri hazırlar ve hediyeleri dağıtır.
 

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Gelenekler Önceki Sayfaya gitmek için tıklayınız
 
 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.