DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER
TAKDİM
Mahmut Selim GÜRSEL
ÇORUMUN ADI
ALACA İLÇESİ
BAYAT İLÇESİ
BOĞAZKALE İLÇESİ

DODURGA İLÇESİ

İSKİLİP İLÇESİ
KARGI İLÇESİ
LAÇİN İLÇESİ
MECİTÖZÜ İLÇESİ
OĞUZLAR İLÇESİ
ORTAKÖY İLÇESİ
OSMANCIK İLÇESİ

SUNGURLU İLÇESİ

UĞURLUDAĞ İLÇESİ

 
 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 ÇORUM'UN ADI

Çorum adı üzerine çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bunlar aşağıda gösterilmiştir.

Asurlar döneminde Pazar kentlerine "Karum" denilirdi. Çorum'da bilinen en önemli karum Boğazköy’dü. Bu “Karum’un” ÇORUM olabilir.

Bizanslar  döneminde ilimizin ismi, "Nikiye" yahut "Nikonya" ve yahut "Nicila" iken,Anadolu'nun Türklerin egemenliğine  geçme döneminde; Çorumlu Oymağı'nın İlimizde iskânından  sonra  " Çorumlu " adı ile anılmıştır. Vakfiyelerde Çorumlu olarak geçmektedir.

Çorumlu  Türk   aşiretlerinden  Alan  Yurtlu   aşiretine  mensup  mühim  bir oymağın  adı idi. Sonradan da kelimenin  sonunda  nispet  edatı olan "lu" kaldırılarak yalnız Çorum kelimesinin  kaldığı, İlimizin  adının  Çorum  adını aldığı anlaşılmaktadır.

Evliya Çelebi  Seyahatnamesinin  2. cilt, 407'inci sayfasında Çorum hakkında şöyle demektedir:

"...Abu havası latif olduğundan Selçukiler  de Kılıçaslan şah oğlu Yakup Mirzayı ve  yüzlerce  çorlu  hastalarını bu şehre  gönderip  ifakatyap  ettiği  için  adına Çorum denilmiştir. Ama aynı vilayet Cevrirum'dan galat ve muhaffeftir derler.“  

 

 

 

 

 

Amasya tarihi 2.cilt 168' inci sayfa sayılı haşiyesinde : ".....Çorumlu Oymağı Nikonya şehrinde tavuttun ettiği  ettikleri münasebetiyle Nikonya şehri Çorumlu demekle meşhur  olmuştur. Bu tabir 1000 tarihine kadar bütün evrakı resmi yede muhafaza edildiği halde muharreen edatı nispet  hıfz edilerek  asıl kabiliyeti teşkil Eden Çorum, "Çarum" (dördüncü) namıyla meşhur olmuştur.

Mirkat ül-cihatta: "...Danişmend oğullarının Bizanslılardan Çorum'u kurtardıkları  zamanlarda   vakıayı ve fetih hikaye edilen eserde, güya Bizanslılarla yapılan muharebeler neticesi  fetihte İslâm  esirleri kale üzerinde asılmalarından ve bir aralık yine Frenklerin  eline geçtiği vakitlerde erkeklerinin  öldürülüp kadınlarının  ve  çocuklarının  tutsak  edilerek  Bizans'a satılması  gibi Cevri  cefa  dolayısıyla kasabanın ismine  'Cevri Rum ' denilmiş ve ondan galat olarak Çorum şekline girmiştir.....”

Halk arasında söylenen diğer bir rivayet ise:  "...Kale  civarı  veya varoş demek olan  'Çevrim' kelimesi  zamanla  Çorum  şekline geldiği söylenmektedir...." (1)

Yukarıda zikredilenleri kısaca alt alta yazarsak:  "...Asurlar Dönemi 'Karum'un  zamanla Çorum”

"...Anadolu'nun  Türkleşme döneminde 'Çorumlu Oymağı'nın yerleşmesinden dolayı;Çorum ....." 

"...Evliya  Çelebinin  'Çorlu  Hastaların iyileşmesinden  dolayı ,  yada  Cevri Rum"un  yanlış  söylenmesinden  dolayı 'Çorum.....”

"...Amasya  tarihinde 'Dördüncü'  demek olan, Çarum' un zamanla değişmesinden dolayı Çorum.....”

".....Mirkat  ül - cihatta ' Frenklerin  zulmünden  dolayı Cevri Rum'un yanlış söylenmesinden Çorum.....”

"...Kalelerin çevresinde oluşan 'varoşlara'  Çevrimden dolayı Çorum.....” denildiği görüşleri vardır.

Bu  görüşlerin  en  akla  yakın olanı, Çorumlu Oymağının  bu  bulunduğumuz yöreye yerleşmesinden ve "lu" edatının  zamanla  söylenmemesi  görüşü  daha  akla ve mantığa yatkın olduğu görülmektedir.

*Neşet KÖSEOĞLU Çorumlu Dergisi
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 GÜRSEL YAYINEVİ adına tüm hakları saklıdır. M.S.G.

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İLÇENİN ADI
İlçenin adının nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Tarihsel dönemde İlçenin adına gelince: ünlü batılı Coğrafyacı KİMBERT'in haritasında, Etonia (Etonya) olarak geçmektedir. Ortaçağda beylikler döneminde, üzerinde bulunduğu ovadan esinlenerek Hüseyin Abat adını alır.
Kiebert'in haritasında, ETONİA olarak geçen Alaca'nın isminin nereden geldiğine dair yazılı bir belge olmamasına rağmen, nesilden nesile aktarılan iki rivayet vardır:  Rivayete göre, ticaret yolları üzerinde bulunan Alaca'dan geçen bir Kervan yoğun bir sis ile karsılaşır, Kervancılar önlerini göremezler. Bu sebeple de konaklamak zorunda kalırlar. Havanın bu puslu görüntüsünden dolayı tüccarlar yöreye, ALACA adını koyarlar.
Diğer bir rivayette ise, Türkmenler 18. yüzyılda yöreye renk renk giysiler içerisinde göç ederler. Bu renk karışıklığının çokluğundan ötürü yöreye gelenler, Türkmenlere "ALACALI" derler. Daha sonra “lı” eki kullanılmaz olur ve adı ALACA olarak kalır. 14.yüzyıla ait bir belgede de Hüseyinova da aynı adı taşıyan bir köyden söz edilmektedir.
Bu günün yaşayanları yöredeki bu Köyü hatırlayamamaktadırlar. Köy küçük olduğundan, bağlı bulunduğu Hüseyinova belgelerde geçtiği halde, ALACA adından bahsedilmez. Ancak yörede vakıf sınırlarının tespit edildiği anlarda, ALACA adına rastlanmaktadır. 20.yüzyılda Hüseyinova bir yöre olarak kalırken, nahiye adını tamamlamada Alaca adına rastlanır. Gerçektende resmiyet kazanmamasına karşın, Şehrin adından 1920 yılında Alaca diye bahsedilir. Nihayet Alaca adı 1932'de resmiyet kazanır
 
İLÇE’DE İSKAN
1075 Yılında Selçuklu beylerinden Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak İlyas Bey yönetiminde Çorumlu oymağının yerleştirildiği bu topraklarda; doğudan gelen Türkler buraya yerleştirilmiştir. Mamaloğlu Ailesi Alacanın kurucularıdır. Ayhan Mahallesi eski bir yerleşim birimi olduğu için imar durumu hiç iyi değildir. Dar ve kıvrımlı sokaklarla doludur.
Şimdiki Yıldızhan Mahallesinin yeri doğuya doğru uzanan bir bataklık idi. Bu geniş alanı kaplayan bataklık zamanla kuruyarak uygun bir ortama dönüşmüştür.
Osmanlı Rus Savaşı nedeni ile iç kısma gelen Türk'ler Yıldızhan Mahallesi başta olmak üzere yerleştirilmişlerdir.  İlçenin bazı köyleri bunlardan teşekkül etmiştir. Denizhan Mahallesi biraz yüksek bir arazi üzerinde ve İlçenin güneyinde kurulmuş bir mahallemizdir. Eskiden kurulmuş bir yerleşim birimidir. Eskiden Küçüksöğütözü köyü olarak anılan yer, İlçe merkezinin bu istikamette büyümesi ile birleşmiş ve Özhan Mahallesi adını almıştır.
Günhan Mahallesi sonradan kurulmuş yeni bir mahallemizdir. Yozgat yolu ile Zile yolu arasındadır. Oldukca geniş bir alanı kaplar.  İlçenin Kuzeyindeki; Cumhuriyet mahallesi 1936 yılından sonra kurulmuş olan bir mahallemizdir. Alaca'dan Çorum istikametine doğru giderken yolun sağ tarafında bulunmaktadır. Romanya'dan 1936 yılında yurda getirilen Türk'lerden 90 Hane önceleri Çöplü, Kızıllı ve İsmailli köylerinde geçici iskana alınmışlardır. Bu insanlarında ücretli olarak usta ve işçi olarak çalıştırılmaları sonucunda Devlet iki yıl içinde her aileye bir ev yapmıştır. Çalışmaların tamamlanması ile geçici yerlerine yerleştirilmişlerdir.
Bulgaristan'dan 195l yılında gelen Türklerde Cumhuriyet Mahallesinde iskan edilmiştir. Çok az sayıdaki aile de Çöplü, Kızıllı, İsmailli Köylerinde kalmışlardır. Bu ailelerden bir kısmı daha sonra Bursa'ya gitmişlerdir.
Osmanlı-Rus Savaşları sırasında iç kısımlara taşınan Kırım Türklerinden bir kısmı İlçenin Kaleycikkaya köyünü oluşturmuşlardır. Çok az bir kısmı İlçe merkezinde yerleşmişlerdir.
Romanya’dan gelen Türklerin kurduğu yerleşim birimlerinden biri de Karnıkara Köyüdür. Akçasoku Köyünün Heyalan sonucu devlet tarafından yaptırılan iskan bölgesi İlçenin Batısındadır. Bu köy tabi afete maruz kalmaktan kurtarılarak İlçe merkezine yani sonradan kurulan Cengizhan Mahallesine yerleştirilmişlerdir. Bu yerleşim birimi iskan evleri- Afet Evleri ismi ile anılmaktadır.
Ayhan Mahallesi, Yıldızhan Mahallesi, Denizhan Mahallesi eski mahalle olmaları dolayısıyla imar durumları iyi değildi. Fakat zaman zaman dar sokaklar bilhassa 1994 yılından sonra Belediye tarafından yol genişletmeleri halkında rızası alınarak bazılarının da tepki gösterdiği de görülmüşse de yıkılan bahçe duvarlarının çimentosu kumu Belediyece karşılanarak imar durumu bir düzene konulmuştur. İmar durumu en iyi olan mahalle Günhan Mahallesidir. Bu Mahallenin sonradan kurulmuş imar Planlarının uygulandığı bir zamana rastlaması bu mahalleye bu şansı vermiştir.
İlçenin genelinde dar sokakların genişletilmesi çalışmaları İlçeyi gerek görünüm açısından,gerekse rahat yaşama açısından rahatlatmaktadır İlçe Merkezinde bulunan Mahallelerin Cadde ve Sokakları 1994 yılından sonra sıcak Asfaltla kaplanmış,bir kısmı ise stabilize yoldur.
ALACA İLÇE’SİNİN TARİHÇESİ
İlçe merkezinde ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Ancak kalkolitik çağa kadar uzanan çevredeki Alacahöyük ile İlçe merkezi arasındaki mesafe 15 km dir. Alaca İlçesinin tarihçesi Çorum tarihinden daha öncelere gitmektedir. Sırasıyla: Hitit,Firik,Pers, Galya,Helenistik, Bizans,Anadolu Selçukluları,İlhanlı,Kadı Burhanettin beyliği ve Osmanlı dönemlerini kapsar.
Danişment Ahmet Gazi zamanında, Hüseyin Ova'da (Alaca'da) henüz yerleşme birimi yoktur. Çünkü Alaca'ya 45 km. uzaklıktaki Zile (Kazabat),Danişment Ahmet Gazi tarafından fethedilen Şehirler  arasındadır.  Hüseyinabad'a ait en eski bir vakfiye suretinde Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad denilmesidir.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından yenilgiye uğradığı 1343 Kösedağı Savaşından sonra tarihi kayıtlarda, Hüsamettin Timürhan'ın Alaca'nın sınırları içende Mahmudiye köyü yakınlarında örenkent durumundaki Kalehisar (Karahisar) Temürlüğe yerleşerek önemli imar faaliyetlerinde bulunduğu yazılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğuna ait tahsis defterlerinin tetkikinde "Hüseyin Abad" yada, "Hüseyin Ovası" olarak tanımlanan yörenin etkinlik arazisi olarak büyük öneme sahiptir. Yöreye damgasını vuran Türkmen Aşiretleri Dülkadirli Divanına bağlı Mamalı, Dönüşlü ve Ceritli aşiretleridir. İdari yönden 1861 tarihinde Yozgat (Bozok) sancağına bağlı iken 1894 tarihinde Çorum Sancağına bağlanmıştır.
Kurtuluş savaşı başlangıcında Yozgat’ta  patlak veren Çapanoğlu İsyanından alaca etkilenmiştir. 
İLÇE’NİN YERLEŞİM DURUMU
Alacanın Kuzeyinde Çorum iline 48 kilometre,güneyinde bulunan Yozgat iline 50 kilometre,batıda Sungurlu İlçesi 40 kilometre,doğuda Çekerek İlçesi, kuzey doğuda Ortaköy İlçesi ile sınırlandırılmış bir yerleşim birimidir.
Çorum-Yozgat yolu Alaca İlçesinden geçer. Bu Yol Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi arasındaki çok önemli bir ulaşım şerididir. Öyle ki uluslar arası yol da diyebiliriz. Çünkü yabancı ve Suriye plakalı çok sayıda komşu ülkelerin araçları İlçemizden geçeli gündüzlü geçtikleri görülmektedir.
İlçenin görünümü bir yayla görüntüsü vermektedir. İlçenin kurulduğu alana Hüseyin Ovası denir. İlçedeki arazi yükselişi kuzeyden, güneye geldikçe daha fazlalaşmaktadır. Çorum'dan Alaca'ya doğru ilerledikçe yerleşim alanı yüksekliği Küre köyü yakınlarında kendini hissettirir. Buradan itibaren güneye doğru kırk kilometre uzunluğunda düz bir arazi kesiti görmek mümkündür. İlçe merkezinin de içerisine alan bu düz kesit batı doğu arasında daha da uzun bir alanı kaplamaktadır. Bu ifadede yerini bulan alana Hüseyin Ovası denilmektedir.
Alaca İlçesi yüzey itibariyle güney doğuya doğru büyük yükseklikler göstermektedir. Bu kesitte yer alan Gazipaşa,Belpınar, Killik Köyleri yüksek alanlardaki yerleşim birimleridir. Güneydoğudaki en uzak ve en yüksek yerleşim birimi Altıntaş Köyüdür. Bu yerleşim birimleri genellikle yamaçlarda kurulmuş birimlerdir.
Alaca güneye doğru yüksekliği daha da artan bir görünüş arz eder. Artık buralar 1200 metre rakımlı Yozgat iline yakın yerlerdir. Güneyde Yenice, Karnıkara oldukça yüksek yerleşim birimleridir.
Alaca İlçesi batıya doğru fazla bir yükseklik arz etmez. Sungurlu’ya yakın yerleşim birimlerinde İlçe merkezinden bile daha az bir ova görüntüsüyle uzanmaktadır.
Alaca İlçesi Kuzeydoğuya doğru yüksekliği düşerek devam eder. Akarsuların bu istikamette güneyden kuzeye doğru akması en bariz göstergesidir.
Alaca İlçesi kuzeye doğru gidildikçe yüksekliğinden kaybeder. Küre köyünden itibaren yükseklik Çorum'a doğru düşüş göstermektedir. Buralardaki yerleşim birimleri düz topraklar üzerinde iskan etmişlerdir.
Alaca İlçesi doğuya doğruda önemli yükseltiler gösterir. Körpınar Köyü Küçükdona köyü Büyükdona köyü,Gerdekkaya köyü, Beşiktepe köyü İlçe merkezinden oldukça yüksek yerleşim birimleridir.
Alaca çayı en önemli en önemli akarsuyudur. Birkaç derenin suyunu alarak Çorum Çat suyuna karışarak Yeşil Irmağa dökülür. İlçenin içinden Çekerek ırmağının kolu olan Büyük Özçayı geçmekte idi. Devlet Su işlerince çayın yatağı değiştirilerek şehrin kenarına alınmıştır.
Sulama amaçlı Atatürk,Bozdoğan;Çatak,Çopraşık,Geven,Gökhöyük,Sarı Süleyman, Seyyitnizam, Sincan, Soğucak,Örülükaya göletleri ile Çorum’un en çok göleti bulunan İlçesidir. 
 
İLÇE HAKKINDA KISA BİLGİLER
Alaca;1919 tarihinde İlçe statüsüne kavuşmuştur. Çorum iline 48 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
İlçenin İklimi yarı kurak bir iklimdir. Yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve yağışlıdır.
Çorum İline bağlı Alaca İlçesi Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği yerde yer alır. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan yol ağı üzerinde Yozgat -Çorum; Sungurlu-Zile Karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır.
Arazinin topografı yapısı düz yayla karakterindedir. Fazla engebe yoktur.
Toplam yüz ölçümü 1.371 Km2 dir. Deniz seviyesinden 930 metre yükseklikte bulunmaktadır. İlçenin nüfus yoğunluğu %44 olup; Alaca İlçesinin 1997 nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre toplam: 50.831 olup, 23.216'sı şehir merkezinde,27.615'i ise köylerde oturmaktadır.
İlçeye bağlı bucak ve kasaba yoktur. 100 köyün en küçüğü 18 nüfuslu olan Küçükcamili, en büyüğü de 2.100 nüfusu ile Çopraşık köyüdür. Belediye olma hakkı kazanan Köylerimiz ise Alacahüyük,Çopraşık ve Büyükhırka köyleridir. Köylerin nüfus ortalaması 276'dır. Ana dil Türkçe olup, başka dil konuşulmaz.
Alaca İlçesine bağlı yerleşim alanları bu bölümünün ileri kısmında bulunmaktadır. Alaca merkezinde 7 mahalle vardır.
Alaca’nın ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır. Turizm gelirleri de İlçeye önemli katkıda bulunmaktadır.
İlçenin 630 kilometre karesine hububat,127 kilometre karesine baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ile diğer tarım ürünleri yetiştirilir.
Alaca topraklarının 119 kilometre karesini ormanlar kaplar.
22.500 büyükbaş hayvan ve 38.160 küçükbaş hayvan beslenmektedir
BÜYÜK GÜLLÜCEK
Merkez İlçeye bağlı Alacahöyük’ün 15 km. kuzeyinde olup, Kalkolitik Çağı temsil eden en önemli merkezlerdendir. 
ESKİYAPAR ÖRENYERİ
Alaca İlçesi’nin 5 km batısında, Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük, Boğazköy’ün 25 km. kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 km. güneydoğusunda yer almaktadır. Eskiyapar’da ilk kazı çalışmalarında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi adına Raci TEMİZER başkanlığında 1968 yılında başlamış olup, çalışmalar 1983 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren ara verilen çalışmalar daha sonra 1989-1991 yılları arasında Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında devam ettirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda höyük’te kesintisiz bir yerleşimin olduğu tespit edilmiştir.
Höyük’te Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve iki safhalı Hellenistik dönemine rastlanılmıştır.
Höyük’ün kuzeydoğu ve batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk Çağı şehir surunun temelleri bulunmuş, dikdörtgen planlı, avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyük’ten  farksız olarak, Hitit üslubunda inşa edilmişlerdir. Höyük’ün güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan Eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir. Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.
Höyük’te Hitit tabakaları altında yer alan Eski Tunç Çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda, bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır. Gümüş vazolar, Suriye şişesi, gümüş merasim baltası, değişik tiplerde altın iğne, boncuk, küpe ve bileziklerden oluşan define, bir taraftan Alacahöyük, Kültepe, diğer taraftan Truva, Poliochni ve kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup, bu buluntular Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.
Halen burada araştırmalara devam edilmekte olup;Anadolu Medeniyetlerini Araştırma Evi kurulmuş olup,müzecilik için Eğitim Merkezi olarak hazırlanmıştır.   
KALINKAYA
Alacahöyük’ün 5 kilometre kuzeyinde bulunan Kalınkaya köyü,köylülerce kaçak kazılar neticesinde buranın önemi anlaşılmış, Anadolu Medeniyetleri Müzesince 1971-1973 tarihleri arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.
Çorum bölgesinin şimdiye kadar araştırılmış ve bulunan Kalkotik Çağına,mimari ve küçük eserler bakımından yeni bulgular ilave edilmesi için önemli bir alandır.
Köylüler tarafından tahrip edilmeyen Eski Tunç Çağına ait mezarlığın Anadolu’da ölü gömme adetine küp mezar,taş sanduka mezar dan başka pişmiş lahit mezar tipi burada görülerek literatüre eklenmiştir. Bu yerin üst tabakalarında bulunan Eski Hitit Çağında ufak bir karakol görevi yaptığı kanaati hasıl olmuştur.
1974 tarihinde kazısı yapılan Dedenin Sivrisi adlı tümülüsü,Helenistik Çağ buluntuları  çıkartılmıştır. Buradan çıkartılan pişmiş toprak lahit halen Alaca Höyük Müzesinde,Eski Tunç Çağı Mezar Küpleri ise Eskiyapar Anadolu Medeniyetleri Araştırma Evinde teşhir edilmektedir.
PAZARLI
Alacahöyük’ün 29 Km. doğusunda ve Alaca İlçesine bağlı Çikhasan köyündedir. 1936 ve 1938 tarihlerinde yapılan  kazılarda;burada Kalkolitik Çağdan itibaren iskanın varlığı tespit edilmiş olup, özellikle Frig sanatı için önemli bir merkezdir.
Frig devrine ait sitilize figürlü levhalar mozaikler Ankara Arkeoloji Müzesinde , kaplar Çorum ve Alacahöyük müzesinde sergilenmektedir.   
HÜSAMİYE MEDRESESİ
Çorum’un Alaca İlçesinde Karahisar Temürlu denilen köyde 665-1266 tarihinde Hüsameddin Timur’un bu medreseye yaptırdığı vakfiyede bu köyün eski yerinde yaptığını,bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medreseye de arazileri ile vakf ettiği anlaşılmış oluyor. Bugün Hüsamiye Medresesi ve Hamam Harabesi Kale kalıntıları bulunmaktadır.
            Bu tarihlerde Devecioğlu Çorum ve Osmancık’ı nüfus bölgesine ilhak etmekle Karahisar’da yaptırdığı bu büyük eserle beraber burasını da yaptırdığı ve yine; 1363 (H.765) tarihli Hüsamettin Bey'e ait olan Vakfiye suretinde Gerdekkaya'ya hududu, Hışır (Köy Muhtarlığınca 1998 yılı içerisinde değiştirilen Yeni ismi Bağazici Köyü) boğazından Dere Kayayı Deresine kadar olan bölge ile uzun belek, Gökören köyünün tamamı (Yağlıçal) köyünün tamamının vakfa ait olduğu söylenir.  Tabu oğlu adındaki kişiye ait düzenlenmiş bir vakfiye suretinde Kalehisar (Karahisar) Temürlüde Hüsamettin Medresesine bu Kasabadaki baki dükkanlar ve Malikhanelerin olduğu kayıtlıdır ve yine 1362 (H.764) tarihli Sücaatdin bin Taybu'ya ait "ücret'i Şer'iyyede" ise Sincan,Yenice köylerindeki Çiftliğini Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad'ın Kızkaraca'lı Divanın hepsini ve acemi ve Gerdek köylerinin dörtte birini Alacalılar Karyesinin (Köyünün) yarısının arazilerini Vakfettiği yazılıdır.
 
 
MAHALELERİ
AYHAN MAHALESİ
CENGİZHAN MAH
CUMHURİYET MAH.
DENİZHAN MAH.
GÜNHAN MAH.
ÖZHAN MAH.
YILDIZHAN MAHALLESİ
 
ALACA KÖYLERİ
AKÇAKÖY
AKÇİÇEK
AKÖREN
AKPINAR
ALTINTAŞ
BAHÇELİ
BALÇIKHİSAR
BELPINAR
BEŞİKTEPE
BOĞAZİÇİ
BOLATÇIK
BOZDOĞAN
BÜYÜKCAMİLİ
BÜYÜKDONA
BÜYÜKHIRKA
BÜYÜKKEŞLİK
BÜYÜKSÖĞÜTÖZÜ
ÇALKÖY
ÇATAK
ÇATALBAŞ
ÇATALKAYA
ÇELEBİBAĞI
ÇETEDERESİ
ÇEVRELİ
ÇIRÇIR
ÇİKHASAN
ÇOPRAŞIK
ÇÖPLÜ
ÇÖPLÜAVUTMUŞ
DEDEPINAR
DEĞİRMENDERESİ
DEĞİRMENÖNÜ
DEREYAZICI
DUTLUCA
EREN
ESKİYAPAR
EVCİ
FAKILAR
GAZİPAŞA
GERDEKKAYA
GEVEN
GÖKÖREN
GÜLDERESİ
GÜLLÜK
HARHAR
HAYDARKÖY
İBRAHİMKÖY
İMAT
İSAHACI
İSMAİLLİ
KALECİKKAYA
KALINKAYA
KAPAKLI
KARAÇAL
KARAMAHMUT
KARATEPE
KARGIN
KARNIKARA
KAYABÜVET
KICILI
KILAVUZ
KIZILLI
KIZILYAR
KIZKARACA
KİLLİK
KOÇHİSAR
KOYUNOĞLU
KÖRPINAR
KUYLUŞ
KUYUMCUSARAY
KUZKIŞLA
KÜÇÜKCAMİLİ
KÜÇÜKDONA
KÜÇÜKHIRKA
KÜÇÜKKEŞLİK
KÜLAH
KÜRE
KÜRKÇÜ
MAHMUDİYE
MAZIBAŞI
MİYANESULTAN
ONBAŞILAR
ÖRÜKAYA
PERÇEM
SANCI
SARISÜLEYMAN
SEYİTNİZAM
SİNCAN
SOĞUCAK
SULTANKÖY
SULUDERE
TAHİRABAT
TEVFİKİYE
TUTAŞ
ÜNALAN
YATANKAVAK
YENİCE
YENİKÖY
YEŞİLYURT
YÜKSEKYAYLA

 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 04

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BAYAT İLÇESİ

ADINI NEREDEN ALMIŞTIR?

Bayat kelime olarak Hüdavent ve Tanrı anlamına gelir. Türkiye, Azerbaycan ve Türkistan Türkleri'nin ataları olan Oğuz ya da Türklerin ilini meydana getiren 24 boydan biri olup, kendilerini Türkmenler'in en soylusu sayarlar. İlçemiz Bayat adını Oğuzların 24 boyundan birisi olan Oğuz Han'ın büyük oğlu Gün Han'ın Kayı'dan sonra ikinci oğlu olan Bayat'tan almaktadır.

Bayat Boyu Anadolu'da Azerbaycan ve Türkistan'da yayılmıştır. Ananeleri gereği yerleştikleri birimlere diğer Oğuz Boyları gibi kendi Boylarının ismini vermişlerdir.

Divan-ı Lugat-ı Türk'de Bayat'ın Bay at kök ve eklerinden oluştuğu; Bay:Zengin ve servet sahibi olan, At: Ünvan,lakap anlamına geldiği ve Bayat'ın Bay At tan oluştuğu belirtilmektedir.

BAYAT MAHALLELERİ

DERE MAHALLESİ

KAYABAŞI MAHALLESİ

TEPEBAYAT MAHALLESİ

YATUKCU MAHALLESİ

YENİMAHALLE

KÖYLERİ

AHACIK

Akseki

AŞAĞI EMİRHALİL

AYVALICA

BARAK

BAYAN

BEYDİLİ

CEVİZLİ

ÇAMLIGÜNEY

ÇAYKÖY

ÇERKEŞ

ÇUKURÖZ

DEMİRCİLER

DEREKUTUĞUN

DORUKSEKİ

EMİRHALİL

EMİRŞAH

ESKİALİBEY

EVCİ

FALI

HACIBAYRAM

İLEĞİ

İSHAKLI

KALINPELİT

KARAKAYA

KÖPÜKLÜ

KUBBEDİN

KUNDUZLU

KURUÇAY

PANCARLIK

SAĞPAZAR

SARAYKÖY

TEPEKUTUĞUN

TEVEKLİ

TOYHANE

YENİKÖY

YENİŞEYHLER

YEŞİLÇAT

YONCALI

 

 

 
 
 

05

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BOĞAZKALE İLÇESİ

BOĞAZKALE İLÇESİ HAKKINDA BİLGİLER
            Sungurlu ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken 4 Temmuz 1987 tarihinde bölgenin turistik durumu göz önüne alınarak ilçe yapılmıştır.
            Çorum iline 83 kilometre uzaklıkta olup;Sungurlu-Yozgat arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 260 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 1020 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu % 43 olup,10,344 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 2,189’u ilçe merkezinde,8155’i Boğazkale ilçesine bağlı yerleşim yerlerinde yaşamaktadırlar.
            Boğazkale ilçesine bağlı yerleşim alanları ileriki sayfalarda gösterilmiştir.
            Boğazkale merkez ilçede üç mahalle bulunmaktadır. Boğazkale ilçesinin ekonomisi tarım ve turizm gelirlerine dayanmaktadır.
 
BOĞAZKALE BELEDİYESİ:
1967 tarihinde belediye kurulmuştur.
BOĞAZKÖY ÖREN YERİ
Çorum Boğazkale (Hattusa), Çorum’a 82 km. güneybatısında bulunmaktadır. Ankara’ya uzaklığı 208 km dir. Hitit Devletinin merkezinde bulunan Boğazkale (Hattusa)  Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda olup, ovadan 300 m. yükseklikteki yükseltinin üzerinde olup, etrafı kuzey ve batısında derin yamaçlar bulunmaktadır. Şehir kuzeye bakan kısmı açık olup, diğer kısımları surla çevrilidir.
İlk kez 1834 yılında Charles Texier tarafından burası bulunarak dünyaya tanıtılmıştır. Sonra ise Hitit devleti arasında bir bağ kuran Sayce’dir. Bu kalıntılarla ilk kez 1882 de Carl Human, Otto Puchstein’le beraber Boğazköy’e gelir ve  toplu bir plan çalışması yaparlar. Halen Pergamon müzesinde bulunan Yazılı Kayanın kalıplarını da çıkartırlar. 1893-1894 yıllarında E. Chantre ilk test kazısını gerçekleştirir.
1906 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi adına  Makridi ve H.Winkler  O. Puchstein tarafından sistemli kazılar başlatılir. 1932 yılında ise Atatürk’ün direktifi ile Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Kurt Bittel  sistemli kazılara başlanır. II. Dünya Savaşı sırasında bir süre kazılara ara verilir.  1978 yılına kadar çalışmalara kazı başkanı Kurt Bittel tarafından devam edilir. 1978 –1993 yılları arasında da kazı başkanı olarak Dr.Peter Neve yi görüyoruz, kazı çalışmaları, 1994 yılında itibaren aynı kurum adına Dr.Jurgen Seeher başkanlığında halen devam edilmektedir.
Boğazkale (Hattusa) yapılan kazılarda  M.Ö. III. binden itibaren yerleşim yeri görülmektedir. Küçük ve müstahkem yerleşmenin Büyük kale ve civarında olduğu görülmektedir.  M.Ö. 19. ve 18. yüzyıllarda Aşağı Şehir’de Asur Ticaret Kolonileri Çağı iskanına rastlanmaktadır. Bu çağa ait yazılı belgeler şehrin adı öğrenilmiş oluyor.
Hattusa’daki ilk görülen net gelişme dönemi büyük bir yangınla sona ermekte olduğu;bu yangının büyük ihtimalle  Kuşşara Kralı Anitta tarafından şehrin ele geçirmesinden sonra olması düşünülmektedir. Belgelere göre tahripten sonra yaklaşık M.Ö. 1700 yıllarında Anitta’nın lanetine dinlemeyenler tarafından yeniden yerleşime açılanmış ve 1600’lerde Hitit Devletinin başkenti olmuştur. Yeni kuruluşun sahibi tıpkı Anitta gibi Kuşşara kökenli olan I. Hattuşili’dir. Hattuşa başkent olduktan sonra şehrin gelişmesi yeni yapılaşmalar görülmekte olup, 2 km genişliğinde saray,mabet ve mahalleler ile şehir MÖ. 13. yüzyıldaki haline kavuşmuş olduğu görülmektedir .
Hattuşa’nın bu yeni gelişme döneminde imparatorluğun son yıllarında hem içte hem de dışta üç önemli Hitit Kralı etkin olmuştur. M.Ö. 1190 da ekonomik sıkıntılar ve iç karışıklıklar nedeniyle yıkılan Hitit Devletinden sonra Boğazköy 400 yıl boyunca terk ediği sanılmaktadır. Bundan sonra ilk kez Frig  M.Ö. 8.yy ortalarında yerleşmesi görülür.
Hellenistik ve Roma döneminde M.Ö. 3.-M.S. 3. y.y. Hattusa surla çevrili bir beylik merkezi görünümünde olduğu sanılmaktadır.
Bizans döneminde ise bu yerleşim alanı bir köy durumunda olma ihtimali vardır.
Yapılan kazılardan yerleşim alanının yani; Yukarı şehirde görülen yapılaşma üç ana zaman diliminde toplanabilir: Birinci dönem ilk yerleşim alanı ve surların inşaatı ile çağı diyebiliriz. İkinci dönem ise surlarda görülen ilk yıkımdan sonra yeni yerleşim yapımı ve tapınak ile beraber kentinin son biçimini almış olması dönemi diyebiliriz. Son dönemde ise bulunan yapılarda görülen yenilemeler dışında dini işlevler dışında yapılan yapılaşma başlamıştır.
Yukarı şehirde Sfenksli kapıdan; Nişantepe ve Sarıkala’ye kadar uzanan alanda çeşitli dönemlere ait bir çok mabet temeli açığa çıkartılmıştır. Tapınak planları genel karakteri, bir orta avlu ve bir dar ön mekânın bulunması ve ana mekânlardan oluşan kült odaları gurubunun yapıyı tamamlamasıdır.
Bu tapınaklarda kazılarda bulunan malzemeler ; aletler, silahlar,seramikler,kült objeler ile yazılı belgeler olarak sınıflayabiliriz.
YAZILIKAYA AÇIK HAVA MABEDİ
G. Perriot ve E. Giullaume 1962 tarihinde tarafından incelenmiştir.
Hitit İmparatorluğu’nun Açık hava Mabedi olan ve Hattuş’nın 2 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Yazılıkaya; tabi kayalıkta hazırlanmış  iki odalı ve Hitit Mimari özelliklerinin yansıtıldığı Hitit tapınağından oluşmaktadır.
Galerileri  A odası, B odası olarak adlandırılmış olup; Büyük Galeri’nin (A Odası) batı duvarı tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir. Her iki duvardaki figürler; doğu ve batı duvarlarının kuzey duvarı ile birleştiği ve ana sahnenin yer aldığı kısma doğru yönelmektedir.
Yazılıkaya, bir Hitit tapınağı şeklinde günümüze kadar gelmiştir. En Ünik Hitit anıtıdır. 
Büyük Oda; Açık hava mabedinin en kutsal kısmıdır.  Zemin kısmen levhalarla, kısmen de kayanın düz kesimiyle meydana getirilmiştir. Duvarların bazı yerlerinde adak eşyası koymak içinde oluk çukurlar vardır. Sol duvarında tanrılar, sağ duvarında tanrıça kabartmaları sıralanmıştır. Orada kutsal buluşma sahnesi yer almıştır.
Küçük Oda; Girişin iki yanında mitolojik gövdeli Arslan başlıklı yaratıklar yer alır. Odada 12 Tanrı, Kılıç Tanrısı ve Kral Tuthalila’nın kabartma tasvirleri ve adak koymak için duvarda oyuklar vardır.
BÜYÜK KALE :
Şehrin doğusunda Akropol durumundadır. Kral Şatosu kullanılan bu ünitede değişik ölçülerde resmi ve dini kapılar yok olmuştur. Burada bulunan arşiv odasında aralarında Kadeş Antlaşması metninin de bulunduğu 3 bin çivi yazılı tablet bulunmuştur.
 
NİŞANTEPE:
Burada Hitit mimarisinden günümüze pek bir şey kalmamıştır. Ancak; Doğuya bakan dik bir kaya üzerinde 10 satırlık Hiyeroğlif yazı ile 9 tane kralların şeceresi yazılıdır.
 
YENİCE KALE:
30 mt. Yükseklikteki tabi kaya üzerinde teraslama ile düzgün bir yapı alanı oluşmuştur. Buradaki yapının dış kenarları kalmamıştır.  
 
SARI KALE:
Yüksek kayalık üzerinde monimantal bir yapıdır. Hitit kesme taş yapılarının güzel örneklerindendir.
 
TAPINAKLAR
Boğazköy’de 6 tane mabet tespit edilmiştir. Son yıllarda yapılan kazılarda daha küçük boyutlu yeni tapınakları bulunmuş ve sayıları yirmiyi geçmiştir. Tapınaklarda temel ve mekan unsurları ile bazı kerpiç duvarlar günümüze kadar ulaşmıştır.
 
BÜYÜK MABET :
Yapı aşağı şehirde kurulmuştur. Yapı kalıntılarında kullanılan büyük boylu taşlar kalkerli granittir Bütün bir Kült alanı içine alan temenosun içinde esas kült yapısı, magazinlere, güneybatıda çok odalı büyük bir yapı kompleksi, havuz heykel kaideleri ve nefrit taşından bir sunak bulunmaktadır.
 BOĞAZKALE 100.YIL İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ
Boğazkale Belediyesi tarafından tahsis edilen kütüphane 18 Mart 1982 tarihinde açıldı. 26 Ağustos 1989 tarihinde Belediyeye ait dükkanlardan birisine taşındıktan sonra, Aslanhane Camii altına taşınmıştır. Çocuk Bölümü, yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002 tarihli istatistiklere göre; 7.182 kitap kayıtlı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.
 
TARIM
Boğazkale ilçesi engebeli olmasına karşın; tarım ürünleri yetiştirilen önemli bir ilçemizdir. İlçenin bu günlerde en önemli geliri turizm ağırlıklıdır.
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere, yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.
Hububat 6047
Endüstriyel bitkiler 160
Y. Baklagil 2600
Yem bitkileri 77
Nadas 2757
Bağ  394
Meyvelik 35
Sebze 40
Çayır 33
Mera 3780
Orman alanı 6165
Yerleşim alanı 545
Su yatakları -
Kayalık 2860
Toplam 25493
 
BÜYÜKBAŞ HAYVAN 7312
KÜÇÜKBAŞ HAYVAN11950
 
BOĞAZKALE’DE BULUNAN YATIRLAR:
ADI BİLİNMİYEN BİR ZAT:
Boğazkale Evren’de yatmaktadır
BÜYÜK VE KÜÇÜK DEDE:
Boğazkale merkezi İbikçam ormanı mevkiinde yatmaktadır
KUTLUK BABA:
Boğazkale Yanıcak köyünde yatmaktadır
MEHMET BEYLİ HÜSEYİN EFENDİ:
Mehmet Beydili köyünde yatmaktadır
NÖBETİ BABA:
Evci köyünde yatmaktadır
SOĞANLI BABA:
Karakeçili köyünde yatmaktadır.
 

 

MAHALLELER

ÇARŞI MAHALLESİ

HATTUSAS MAHALLESİ

HİSAR MAHALLESİ

KÖYLER

ÇARŞICUMA

EMİRLER

EVCİ

GÖLPINARLAR

KADILITÜRK

KARAKEÇİLİ

KAYMAZ

ÖRENKAYA

SARIÇİÇEK

YANICAK

YAZIR

YEKBAS

YENİKADILI

YUKARIFINDIKLI

 

 

 
 
 

06

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

DODURGA

KISA TARİHÇESİ
Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1044 tarihinden önce Bodulu diye tanınan yerin ismi,Kızılkanat oğullarından Ahmet Bey tarafından Dodurga olarak değiştirilmiştir.
9 mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur.
DODURGA BELEDİYESİ
Dodurga merkezi 1964 tarihinde belediye olmuştur. Elektrik TEK enerji hattından sağlanmaktadır. 1968 tarihinde su şebekesi yapılmıştır. 1968 tarihinde imar planı yapılan ilçe gelişmeye devam etmektedir.

DODURGA İLÇE’Sİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:
Osmancık ilçesine bağlı bir kasaba iken;9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur. Çorum iline 50 kilometre uzaklıkta olup;Çorum-Osmancık ilçeleri arasında bulunmaktadır.
Yüz ölçümü 191 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 600 metre yükseklikte bulunmaktadır.
Nüfus yoğunluğu %75 olup,130231 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 4,020’si ilçe merkezinde,9,211’i Dodurga ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadırlar.
Dodurga merkezinde beş mahalle bulunmaktadır.
Dodurga ilçesinin ekonomisi tarım ve Türkiye Kömür İşletmelerinde çalışanların gelirine dayanmaktadır.
Kızılırmak Dodurga Laçin sınırını oluşturmaktadır.
DODURGA İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ
1996 tarihinde Dodurga Okul Mahallesinde hizmete açıldı.
2002 tarihli istatistiklere göre ;2.151   kitap kayıtlı  bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı  Kütüphaneler  Genel  Müdürlüğü  Çorum İl Halk Kütüphane si Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.
 TARIM
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Tarım alanları daha çok Kızılırmak kıyılarında yapılmaktadır.
1996 tarihli istatistikte Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilenler aşağıdaki çizelgede verilmiştir.
Hububat 5580
Endüstriyel bitkiler 243
Y. Baklagil 45
Yem bitkileri 60
Nadas 814
Bağ 161
Meyvelik 11
Sebze 69
Çayır
Mera 2460
Orman alanı 9050
Yerleşim alanı 200
Su yatakları
Kayalık 1357
Toplam 20050
Büyükbaş hayvan sayısı 3000
Küçükbaş hayvan sayısı 2100

 

MAHALELERİ

ÇATAR MAHALLESİ

DOĞU MAHALLESİ

ESENTEPE MAHALLESİ

OKUL MAHALLESİ

ULUCAMİ MAHALLESİ

YENİ MAHALLESİ

 

KÖYLER

AKKAYA

ALPAGUT

AYVAKÖY

BERKKÖY

ÇİFTLİKKÖY

DİKENLİ

KİRENCİ

KUYUCAK

MEHMET DEDE OBRUĞU

MEHMET DEDE TEKKESİ

TUTUŞ

YENİKÖY

 

 
 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

07

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İSKİLİP İLÇESİ

KISA TARİHİ

           Adının “Asklephos” Sağlık ilahının adından aldığı zannedilmektedir. İskilip tarihi seyri içerisinde birçok Anadolu devletleri zamanında varlığını sürdürmüş, Helenistik çağda gelişmiş, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde önemini yitirmemiştir.1890 tarihinde Amasya Sancağına bağlanmış, bir süre Yozgat ve Ankara Sancağına bağlı kaldıktan sonra Çorum Sancağına bağlanmıştır.

 

EVLİYA CELEBİ’YE GÖRE İSKİLİP:

Selçukilerden Sultan Aleaddin fethidir. Badetıu 817 de uşerayı etrak elinden Çelebi Sultan Mehmed Han zapt etmiştir. Çünkü bu hayali eşkıyası Temur vakayii malurnesinde hep isyan edüb Temüre iltahak ve sonra nice memalik ve kular zapt eylemiş iselerse de Çelebi Mehmed Han tahriri üzere Sivas eyaletinde Çorum hakinde Aseletnal saadetteki Şeyhülislamlara has tayin olunmasına ebvabi mahsulatı cümle Şeybülislamlara vasıl olur, 150 akçelik şerif hakkıdır, Sipahi kethuda yeri yeniçeri serdarı, şehir subaşısı,şehir kethüdası vardır

 

EŞKALİ KALEİ İSKİLİP

Evce periyveste olmuş bir guhü bülendin ta zirvel alğsında burcu dendanları sengi tıraşide ile bina edilmiş müsed desiyüşşekil bir kalayı alidir. Varuşu bir dereli, bağlı, bağçeli yerde vaki olmuş olub mamur hanelerle müyezzen amma haneleri ol kadar vasi değildir. Uleması gayet kesret üzre olmağla her camide medrese ve müderrisini ve talebeden musannifini vardır. Burası zevku hava yeri olmayub ilim ve hilim yeridir. Reşid necip sıbyanı,300 kadar hafızı Kuranı ve 40 kadar mektebi sıbyanı ebcedhanı vardır. Çarşıda bedestanı yoktur. Çarşuda şair şehir çarşuları gibi müzeyyen ve muntazam değildir. Türk şehri ise de halkı umumiyetle halktan münzevidir. Hatta Murtaza Paşaya efendimizi kondurmk murad ettilerse Paşa reayasına rağmen üç gün meksederek müft ve meccanen yiyib içib,kondu göçtü

 

ZİYARETGAHLAR

Eşşeyhülkebir (Muhiddin Ül-iskilibi) aşağı şehir haricinde olub ziyarelgahı hasu amdır. Maksatı reisleri bu şehirdir. Eş-şeyh (Musluhiddin Attar) bu aziz (Akşeııseddin)’nin halifelerindendir. Keskin ve havalisinde medfun (Hamza Şami), (Abdurrahman-ü Mısıri), (Karahisarı Sahib)’te medfun (Abdürrahman-ü Mısri),(lbrahim Tennuri) işte bu dört halife Akşemseddin’in iznile halvete girip ilkin (İbrahim Tennuri) sahibi seccade olmuştur. Sonra bu Mushhiddin İskilibi pişrayı tank oldu,Bu şeyh 40,000 müride malik kutbiyde ermiş Ekmelindendir şehir içre medfun olub ziyaretgahı hassüamdır. Muhiddirı İskilibiye (Şeyh Yavsi) derler. Müeilifınden (Ali Kuşcu)nun dağmadı Ebussusud merhumun cedridir. 903 senesinde merhum olub burada defnedilmiştir.

 

İSKİLİP BELEDİYESİ

(Kaynak İskilip Belediye Başkanı Mehmet Lokum, İskilip Haber Koordinatörü Ali Arıcı, İskilip Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Şaban Balcı)

Belediye Kuruluşu Cumhuriyetten önce 1872 tarihinde kurulmuştur. Şu anda Belediye bünyesinde 13 birim hizmet görmektedir. 1953 tarihinde elektrik, 1950 tarihinde de su şebekesi kurulmuş 1986 tarihinde İller Bankasınca yeni su şebekesi yaptırılmıştır. 4 adet su deposu mevcut olup çeşitli kaynaklardan ilçeye su gelmektedir, ayrıca 7 adet su kuyusundan ihtiyaç halinde su verilmektedir. İtfaiye teşkilatı 1872 tarihinde kurulmuş olup şu anda 4 itfaiye aracı bulunmaktadır. İş makineleri olarak; 4 kepçe,1 grayder,1 kanal kazıcı,l kompresör, 1adet jeneratör ile 4 damperli kamyon 5 normal kasalı kamyon, 5 traktör,1 et dağıtım ile 5 binek arabası vardır.

1973 tarihinde ilçe içe içerisinde Belediye tarafından otobüs seferleri başlatılmıştır. l948 tarihin de yapılan imar planı ihtiyacı karşılamayınca yeni imar planı 1973 tarihinde uygulamaya konmuştur. 46 Memur personeli 96 kadrolu işçisi ile 30 mevsimlik işçi çalışmaktadır. Belediye’nin kültür faaliyeti oldukça etkindir Belediye 2000 tirajlı Belediye Haber Bülteni adlı 8 sayfalık aylık yayını vardır. Geleneksel İskilip Kültür ve Tanıtım Şölenini her yıl düzenlemektedir. Belediye Kültür ve Sinema salonu vardır

 

İSKİLİP HAKKINDA KISA BİLGİLER

İskilip;Çorum’un en eski ilçelerinden birisidir.

 Merkez ilçeye 45 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Kastamonu arasında bulunmaktadır.

Yüz ölçümü 1187 kilometre kilometrekaredir.

Deniz seviyesinden 720 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu %45 olup,51855 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 19709 ilçe merkezinde,32146’sı ise İskilip’e bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadırlar.

İskilip’in ekonomisi tarım ve küçük el sanatları ile ticarete dayanır.

 İskilip’in içinden geçen Meydan Çayı diğer birkaç derenin suyunu alarak Kızılırmak’a dökülür. Tarım çoğunlukla Kızılırmak çevresinde yapılır.

 

GELENEKSEL İSKİLİP KÜLTÜR ve TANITIM ETKİNLİKLERİ:

1988 tarihinde Geleneksel Yağlı ve Karakucak Güreşleri” olarak düzenlenen

1991,1993 ve 1994 tarihlerinde çeşitli atlarla düzenlenmiştir. l994 tarihinden itibaren “Geleneksel İskilip Kültür ve Tanıtma“ olarak 30 Ağustos-3 Eylül arasında kültür,folklor,spor,eğlence ve yarışmalar şeklinde kutlanmaktadır.

 

ELMABELİ YAYLASI:

İlçeye 13 kilometre mesafede Tosya yolu üzerindedir. Yolu asfaltlı olan yayla, Karagöz ve Susekisi köyü civarında bulunmaktadır.1200 metre yüksekliktedir. 1977 tarihinde İskilip Belediyesi ve Köy Muhtarlığınca ortaklaşa turistik 3 katlı Motel 77 adında bir bina inşa ettirmişse de bina boş durmaktadır. Seyyar piknik masaları, ocaklar ile içme suyu bulunan yayla çam ve meşe ağaçlarıyla kaplıdır

 

İSKİLİP KALESİ:

100 metre yükseklikte bir kaya kütlesi üzerine kurulmuştur 1985 tarihleri arasında restore edilmiştir. Kalenin yapım tarihi eskilere dayanmaktadır. Kalenin Hitit döneminde yapıldığı, sonradan Frig’ler ve, Bizanslar zamanında kullanıldığı Evliya Çelebi Seyahatnamesinde: Evce periyveste olmuş bir guhü bülendin ta zirvel alğsında burcu dendanları sengi tıraşide ile bina edilmiş müsed desiyüşşekil bir kalayı alidir. Varuşu bir dereli, bağlı, bağçeli yerde vaki olmuş olub mamur hanelerle müyezzen amma haneleri ol kadar vasi değildir. Uleması gayet kesret üzre olmağla her camide medrese ve müderrisini ve talebeden musannifini vardır. Burası zevku hava yeri olmayub ilim ve hilim yeridir. Reşid necip sıbyanı,300 kadar hafızı Kuranı ve 40 kadar mektebi sıbyanı ebcedhanı vardır. Çarşıda bedestanı yoktur. Çarşuda şair şehir çarşuları gibi müzeyyen ve muntazam değildir. Türk şehri ise de halkı umumiyetle halktan münzevidir. Hatta Murtaza Paşaya efendimizi kondurmk murad ettilerse Paşa reayasına rağmen üç gün meksederek müft ve meccanen yiyib içib,kondu göçtü”.Kalenin üç tarafı sarp kayalık olup yalnız,Kuzey Batı kısımı girişe elverişlidir Güneye bakan bir kapısı vardır. Kule burçları bulunmaktadır. 100 kişilik yeraltı zindanı mevcut olup halk tarafından doldurulmuştur. Kalenin iki tane gizli geçidi bulunmaktadır. Bu geçitlerde zamanla dolmuş kullanılmaz vaziyettedir. Kale içerisinde 30’a yakın ev mevcuttur.

 KAYA MEZARLARI:

İskilip kalesinin Güneyinde bulunan üç adet kayaya oyulmuş mezar bulunmaktadır. Boğa başlıklı Kaya mezarı, Kayanın 3 metre yüksekliğine oyulmuş olan mezar cephesinde bulunan iki sütununun yüksekliği 2.66 santimdir. Sütün üst başlıkları boğa şeklindedir. Sütunların üzerinde bulunan alınlıkta, iki adet karşılıklı uçar vaziyette kanatlı eros kabartması bulunmaktadır. Eyvanı 3 metre olup 4.75 X1.40 ölçüsündedir. Mezar odası 0.80X 0. 80 ebadında bir kapı girişi vardır. Mezarda 2 ölü sediri bulunmaktadır.

Boğa Başlıklı mezarın 100 metre Batısında diğer iki kaya mezar bulunmaktadır. Üst üste olan bu mezarların alttaki mezarda ölü sediri bulunmamaktadır. Üste bulunan mezar ise iki sütunlu üçgen alınlığı bulunmaktadır. İçerisinde ölü sediri vardır

 MAĞARALAR;

İlçe Merkezinde; iki adet mağara girişi bulunmaktadır. Kaleye giden  gizli yol olduğu zannedilen bu mağaralar toprakla doludur.

 KAYAMAKAM PINARI:

2 kilometre dışarısında bulunan Kaymakam Pınarı olarak bilinen yerin yakınlarında bulunmaktadır Mağara’nın ağzı çaya bakmaktadır. Mağara girişinde iki koridora ayrılır. Birisi 50 basamaklı taş merdivenle çıkılarak mağaranın bulunduğu kayanın üzerine çıkılmaktadır, ikinci koridor ise 30 metre sonra zamanla kapanmıştır,halk arasında söylenen,bu koridorun 3 kilometre uzunluğun da olduğu ve ilçe merkezinde bulunan kaleye ulaştığı rivayeti vardır.

  

 DOĞANGİR KÖYÜ YOLU ÜZERİ:

Mağara girişi 50 metre yükseklikte bulun maktadır.Mağara giriş kısmında çeşitli figürler görülmektedir. Bu mağaraya ait olduğu zannedilen aydınlatma pencereleri vardır. Ayrıca mağaranın üst tarafında 10 adet mağara gözükmektedir. Bu mağaraların tamamı şimdiye kadar araştırılmamıştır.

 

CAMİLER

 

AKŞEMSEDDİN CAMİİ:

Sakarya Mahalle’sinde bulunmaktadır. 3 katlı betonarme binadır.1992 tarihinde yapılmıştır.

 

AKŞEMSEDDİN CAMİİ:

Evlik köyündeki camii Akşemseddin’in oğlu tarafından yaptırılan tarihi niteliği olan bu camii yanında Akşernseddin’in oğlunun türbesi vardır

  

ARAP CAMİİ:

Tabakhane Mahallesinde Arap Dede tarafından yaptırılan camii taş temelli kerpiç binadır. 1953 tarihinde camii tamamiyle yenilenmiştir.

  

AŞAĞITASLI (HACI MÜRSEL) CAMİİ:

Ulaştepe Mahallesindedir.Yeni yapıyla büyütülmüştür. Eski bina taş örgülüdür. Yeni kısmı kerpiç örgü olup ahşap kubbe ile örtülmüştür.

  

DÜVÜK CAMİİ :

BAKINIZ ULU Camii.

  

BÜYÜKTAŞ KADI AĞA CAMİİ:

1750 tarihinde yapılmıştır. Taş temel üzerine kerpiç binadır. Kubbelidir. Saçtan minare’si vardır.

  

CAFERGAZİ SAKARYA CAMİİ:

Sakarya Mahallesinde, taş temel üzerine kerpiç binadır. Tek şerefeli saç minaresi vardır.

  

ÇAVUS SOKAĞI MESCİDİ:

1953 tarihinde ibadete açılmıştır. Saç kaplı minaresi vardır.

  

CUVAL CAMİİ:

Çavuş Mahallesi’nde bulunmaktadır. Kerpiç duvarlı,ahşap hartıllıdır. Camii ahşap tavanlıdır.

  

EBUS’SUUD CAMİİ:

Ulaştepe Mahallesinde bulunmaktadır. 1990 tarihinde ibadete açılmıştır. Betonarme binadır.Minaresi vardır.

  

EKİZ CAMİİ:

Meydan Mahalle’sinde bulunmaktadır.Betonarme bina,camii kiremitle örtülü,minaresi demirdendir.1987 tarihinde ibadete açıldı.

  

EKİZOĞLU HACI İBRAHİM MEKKELİ CAMİİ:

Meydan Çayı kenarında Ekizoğlu Sokağı köşesinde bulunmaktadır.Bina zamanla yenileştirilmiştir

  

HANÖNÜ (KÖPRÜBAŞI) CAMİİ:

18-19. y.yüzyıllar arasında inşa edildiği zannedilmektedir. Hacıpiri Mahallesi’nde bulunmaktadır İskilip’in Ağzıbüyük köyündeki bir vatandaş tarafından taş temel üzerine kerpiç duvar ahşap olarak yaptırılmıştır. Kubbesi yoktur. Çatı kiremit’le kaplıdır. Tavan çok güzel oyma işlemelidir İskilip camileri içinde en uzun minareli camii bu cami’dir. 72 merdivenle çıkılmaktadır Pencere şekli ayrı bir güzelliğe sahiptir.

  

KADİR EFENDİ CAMİİ:

Mutaflar Mahallesinde bulunmaktadır. Çay boyu kenarındadır. 1990 tarihinde minaresi dışında tüm yapı betonarme alarak yapılmıştır,şerefeli saç minare bulunmaktadır.

  

KALE CAMİİ:

Kale çıkış yolunda bulunmaktadır 1956 tarihinde ibadete açılmıştır. Minaresi vardır.

  

KAYA KOPARAN CAMİİ:

Kayakoparan adlı bir kişinin yaptırdığ (Kayakopan Çayboyu camii) Meydan çayı kenarında bulunmaktadır. Bina kerpi olup,gizli kubbeli,çatısı kiremit kaplıdır. Son cemaat kısmı,ahşap tavanlı dır. Mihrap 20.yy. Kütahya çinisi ile kaplıdır.

  

KİPRİTÇİ CAMİİ:

Bahabey Mahallesinde bulunan camii 1986 tarihinde yıkılarak betonarme olarak yaptırılmıştır. İki şerefeli minaresi vardır.

  

MEYDAN ÇAMİİ (HACI MAHIMUD CAMİİ):

Meydan Mahallesinde bulunmaktadır.Yığma kerpiç binadır. Ahşap örtük çatıdır.

  

MUTAFLAR (HACI ŞABAN) CAMİİ:

Mutaflar Mahallesi Mutaflar sokağında bulunmaktadır. Aynı isimle anılan çeşmenin karşısındadır. Taş temel üzerine kerpiç örülüdür.Çatı kiremitle örtülmüştür. Ahşap mahfeli, alçı mihrap bulunmaktadır. Camii ahşap kapısında “Kapıyı hayır ve iyilik sahibi Cücükoğlu Mehmed Sapte eşiyle vakfetti Maşallah sene,H1232 tarihi bulunmaktadır. Tamir görmüş olup tamir sırasında 2 şerefeli minare yapılmıştır

  

MÜFTÜ HACI FEYZULLAH CAMİİ:

Müftü Hacı Feyzullah efendi tarafından yaptırılmıştır İlçe’nin yüksek bir tepesindedir. Hacıpiri Mahalle’sinde bulunmakta,taş temelli,kerpiç yapıdır.Saç külahlı minaresi ahşaptır.

  

PAZAR BAŞI CAMİİ.

Pazarbaşı Köprüsü karşısında bulunmaktadır. 19.y.y. yapılan camii yenilenmiştir.

  

SEYLI MUHİDDİN YAVSİ CAMİİ:

Ebussuud’un babası Şeyh Yavsi tarafından tek kubbeli olarak yaptırılmıştır. Meydan Mahallesi’nde bulunana camii, İlçenin en eski camisidir. Ebussuud tarafından ekleme yaptırılarak camii büyütülmüştür. Camii yanında Ebussuud tarafından yaptırılan babasının türbesi vardır. Türbe ile camii bütünleşmiştir. Cami’nin yapım yılı kesin olarak bilinmemektedir. 15.yy-16.yy da yapıldığı tahmin edilmektedir. Bina taş ve tuğladan yapılmıştır. Son cemaat bölümü sonradan ahşapla kapatılmıştır. Kubbelerin üzeri kurşunla kaplıdır. İki kubbe bulunmaktadır. Türbe kubbe ile örtülüdür. Güneyde bahçe içinde Şeyh Yavsi eşi, Ali Kuşçunun kızı Ebussuud efendi annesi Sultan Hatun türbesi bulunmaktadır. 1996 tarihinde belediyece onarım gören caminin aslına bir zarar verilmemiştir. Şeyh Yavsi tarafından diktiği söylenen ulu bir karaağaç hala bulunmaktadır.

  

TABAKHANE (ŞEYH HABİBİ ) CAMİİ:

Tabakhane Mahallesinde bulunmaktadır. Duvarları taştandır.Şeyh Muhiddin Yavsi’nin damadı Şeyh Habib tarafından yaptırılan bu camii, XV. yüzyıl eseridir. 1914 (H.1333) tarihinde onarım görmüştür. Kubbesi ahşaptır. Kapı taş yontma ile süslenmiştir. Çok yüksek kubbe’si vardır.

  

TEMENNA CAMİİ:

1971 tarihinde ibadete açıldı. Taş duyarlı bina kırma çatılıdır. Minaresi mevcuttur.

  

TOKATLI CAMİİ:

Taş temel üzerine kerpiç yapıdır. Üzeri kırma çatı ile örtülüdür.

  

ULU CAMİ (BÜYÜK CAMİİ) (Düvük Camii):

İlçenin merkezindedir. Serbest isimli bir İskilipli vatandaşın öncülüğünde halk tarafından yaptırılmıştır. Kitabesinde 1841 tarihinde yapıldığı, Mimarı Çördükoğlu Hasan’dır. Çorum Ulu Camii örnek alınmıştır. Taş temel üzerine kerpiç örgülüdür. Gizli kubbelidir. Çatı kiremit kaplıdır. Giriş kapısı üzerinde “Vakit gelmeden önce namaz için, ölümden önce de tövbe için acele edin“ ifadesi bulunmaktadır. İçinde çini üzerine Kufi yazılar yazılmış ayetler bulunmakladır. Mihrabı ayrıca çinilerle süslenmiştir. Minaresi taştan tek şerefelidir. İki Minare daha önce yapılan camiden kalmıştır. Şadırvanı 1909 tarihli çini kaplıdır.

  

ULUDERE CAMİİ (HACI AHMED CAMİİ):

Şeyh Seydi Mahmud tarafındin kerpiç yapıdır.110-120 yıllıktır. Alçı mihraplı bina,1975 tarihinde tuğla ile örülerek yenilenmiştir. Hacı Ahmed’in mezarı camii yanındadır. Camii Hacı Ahmed olarak tanınmaktadır

  

YENİ CAMİİ:

Yeni camii Caddesi ile Ali Bey Sokağının kesiştiği yerde bulunan camii iki yüz yıl önce Kazasker Cafer efendi tarafından yaptırılmıştır. Duvarların ana bölümünde taş,son cemaat bölümü ise tuğla ile örülmüştür. Duvarlar içinde yer yer eski yapıya ait olduğunu sandığımız mermer sütunlar görülür. Minare tuğla ile örülmüştür. Caminin içi 10.50 mX 10.50 m. ölçüdedir. Camii tek kubbelidir.

  

YUKARI TESTİ CAMİİ (FAZLIOĞİU CAMİİ):

Ulaştepe Mahallesinde bulunmaktadır. Ahşap duvar yığma kerpiç binadır.1785 tarihinde yapılmıştır.Camii ahşap tavanlıdır.

 

YATIRLAR

 

ACIPÜLLÜ :  İskilip Yerli köyünde yatmaktadır.

  

ADI BİLİNMEYEN BİR ZAT TÜRBESİ:  İskilip Hallı köyünde Ali bey mezarlığında türbesinde yatmaktadır.

  

ADI BİLİNMEYEN BİR ZATIN TÜRBESİ:  İskilip Halli köyünde Çeş tepesinde yatmaktadır,

  

ADI BİLİNMEYEN BİR ZATIN TÜRBESİ:  İskilip Hallı köyünde Semüşler mezarlığında yatmaktadır.

 

ADI BİLİNMEYEN BİR ZATIN TÜRBESİ: İskilip Merkez İlçe Kalesinde yatmaktadır

  

ADI BİLİNMEYEN BİR ZATIN TÜRBESİ:  İskilip Merkez ilçede Yivlik tepesinde yatmaktadır.

  

ADI BİLİNMEYEN BİR ZATIN TÜRBESİ:  Yerli köyünde yatmaktadır.

  

ÇAKMAK DEDE:  Merkez ilçede yatmaktadır.

  

DEDELİK:  İskilip Harun köyünde yatmaktadır

  

GÜLBABA TÜRBESİ:  İskilip Merkez İlçede bulunmaktadır.

  

HACI KARANİ:  İskilip Merkez ilçede yatmaktadır.

  

İBİK ERENLER:  İbik köyünde yatmaktadır.

  

KIRKKIZLAR TÜRBESİ:  Merkez ilçede bulunmaktadır.

  

NEFES DEDE:  İskilip Yerli köyünde yatmaktadır.

  

NURUL HÜDA:  İskilip Evlik köyünde yatmaktadır.

 

İSKİLİP İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ

8 Aralık 1924 tarihinde medrese kütüphanelerinden gelen 525 el yazması ve 1400 matbu kitap ile, Hacı Bey Medresesinin bir odasında İskilip Halk Kütüphanesi hizmete girmiştir.

1933 tarihinde, Halkevi bitişiğinde İskilip halkının maddi desteği ile yapılan ahşap ve tek salonlu binaya taşınmış, sonradan 1965 tarihinde belediyeye ait çarşı Camii karşısındaki o zamanki sebze hali binasının 3’üncü katına taşınmış ve bu binada 1972 tarihinde bir çocuk okuma salonu açıl mıştır. 1987 tarihinde Ebu’us-suud Efendi Caddesinde yeni yapılan 3 katlı kendi binasına taşınmıştır. Bina 1046 m2 lik arsa üzerine 1392 m2 kullanım alanı ile, Çocuk Bölümü, yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir. Kütüphanede el yazması ve Arap harfli matbu eserler vardır.

2002 tarihli istatistiklere göre ; 36.669 kitap kayıtlı bulunmaktadır. Kütüphane Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi bağlı Müdürlük olarak çalışmaktadır.

 

ÇEŞMELER: 

ALİ BEY ÇEŞMESİ(1):  Ali Bey sokağında bulunmaktadır.H.1228-(1813) tarihinde yapıldığı kitabesinde yazılıdır. Kesme taştan yapılmıştır.

 ALİ BEY ÇEŞMESİ (2): Ali sokağında bulunmaktadır.1843 tarihinde yapıldığı, 1967 tarihinde onarım gördüğü kitabesinde yazılıdır.Düzgün taş duvar örülü olup kırma çatısı tuğla ile örtülüdür.

BÜYÜK TAŞ ÇEŞMESİ: Kesme taştan yapılmış olan çeşmenin kitabe sindeki tarih okunamamakla birlikte XlX.yy. ortalarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

CAFER GAZİ ÇEŞMESİ:  Sakarya caddesi üzerinde bulunmaktadır. Yapını ve onarım kitabesi bulunmaktadır. Yapımı 1818 onarımı 1699 tarihi yazılıdır.Taş örme olan çeşme iki bölümlüdür.

ÇATLAK DERE ÇEŞMESİ:  Çatlar dere sokağının köşesinde bulunmaktadır. Kitabesinde 1866 tarihinde yapıldığı,1885 tarihinde onarım gördüğü yazılıdır. Kitabe Kemer üzerine işlenmiştir.

ÇAVUŞ ÇEŞMESİ:  Çavuş mahallesindedir.1900 tarihinde onarım yapıldığı kitabesinde yazmaktadır.

ÇUVAL ÇEŞMESİ: Çavuş mahallesinde bulunmaktadır 1840 tarihinde Mehmed Ağa adında bir şahıs tarafından yaptırıldığı kitabesinde yazılıdır.1953 tarihinde büyük bir onarım görmüştür. Üç kemerli olan çeşme moloz taştan yapılmıştır.

ESKİ TOSYA ÇEŞMESİ:  Sakarya caddesinde bulunmaktadır. H.1242 M.1827 tarihi kitabesinde yazmaktadır. Kesme taştan yapılı olan çeşmenin Ahşap çatısı ve saçağı bulunmaktadır. Yuvarlak bir rozet kabartması mevcuttur

KALE DİBİ ÇEŞMESİ: Boğazı mahallesindedir. Kitabesinde 1866 tarihinde yapıldığı , 1977 tarihinde onarıldığı belirtilmektedir.Kesme taştan yapılmıştır.

MUTAFLAR ÇEŞMESİ: Mutaflar mahallesinde bulunmaktadır. Kitabesi yoktur XIX.yy, ortalarında yapıldığı tahmin edilmektedir

SEMERCİLER ÇEŞMESİ: Kale yolunda Semerciler çarşısında bulunmaktadır. Kitabesinde yapım tarihi 1826 olarak belirlenmiştir. Kesme taştan yapılmıştır.

TEMENNA ÇEŞMESİ: Sakarya caddesinde bulunmaktadır. Kesme taştan yapılmıştır. 1892 tarihinde yapılmış olan çeşmenin rozet yıldızı 6 kollu bir motifle bezenmiştir.

 

 

MEDRESELER 

Medresenin ismi

Mahalli

Müderrisi

Hacı Mustafa Efendi

Ezikoğlu Mahallesi

Ömer Efendi

Şeyh Habib Efendi

Dabakhane Mahallesi

Münir Efendi

Serbest Ahmed Ağa

Kaleboğazı Mahallesi

Hasan Efendi

Hacıbey

Alibey Mahallesi

Şükrü Efendi

Terzi Bekir Efendi

Hacıpiri Mahallesi

Hacı Ahmed Efendi

Ebussuud Medresesi

Meydan Mahallesi

Ahmed Efendi

Nur-u Osmaniye

Alibey Mahallesi

Abdullah Efendi

Hamidiyye

Temenna Mahallesi

Ali Efendi

Hacı Ali Ağa

Karaviran Karyesi

Ali Efendi

 

 

MAHALLELER

Bahabey

Büyüktaş

Çavuş

Ekizoğlu

Erenler

Hacıpiri

Kaleboğazı

Meydan

Mutaflar

Sakarya

Tabakhane

Ulaştepe

Uludere

Yenicami

 

 

KÖYLER

AHLATCIK

AHMETÇE

AKÇASU

AKPINAR

ALUÇ

ASARCIK

AŞAĞIÖRENSEKİ

AŞAĞIŞEYHLER

AVHATYAKASI

BAŞMAKÇI

BEYOĞLAN

ÇATKARA

ÇAVUŞOĞLU

ÇETMİ

ÇOMU

ÇUKURKÖY

DAĞKIYISI

DEREKARGIN

DERESEKİ

DOĞANGİR

ELMALI

ESKİKÖY

GÖLKÖY

GÜNEYALIÇ

HACIHALİL

HALLI

HARUNKÖY

İBİK

İKİKESE

İKİPINAR

KARAAĞAÇ

KARABURUN

KARAÇUKUR

KARAGÖZ

KARLIK

KARMIŞ

KAVAKKÖY

KAYAAĞZI

KILIÇDERE

KIZILCABAYIR

KURTLUÖZÜ

KURUSARAY

KUZKÖY

KUZULUK

MUSULAR

ONAÇ

ÖRÜBAĞ

SARAYCIK

SARIKAVAK

SEKİ

SEYİRÇAY

SOĞUCAK

SORKUN

SUHİLAN

ŞEHİRKURUÇAY

ŞEYHKÖY

YALAK

YALAKÇAY

YANOĞLAN

YAVU

YAYLACIKSEKİ

YENİCE

YERLİ

YUKARIÖRENSEKİ

 

 

 
 
 
 

08

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 

KARGI

KARGI İLÇE’Sİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:
Kargı 1396 tarihinden bu güne kadar ilçe olduğu bilinmektedir. Çorum İline 105 kilometre uzaklıkta olup Osmancık- Kastamonu arasında bulunmaktadır.
Yüz ölçümü 1.277 kilometre karedir.
Deniz seviyesinden 450 metre yükseklikte bulunmaktadır.
Nüfus yoğunluğu yüz de 23 olup, 26.882 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 5.776’sı ilçe merkezin de 21.106’sı Kargı İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.
Kargı İlçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Kargı Merkez İlçede 5 mahalle bulunmaktadır.
Kargı ekonomisi tarım, hayvancılık ve orman ürünlerine dayanmaktadır. 121 kilometre kare sinde hububat,25 kilometre karesinde baklagiller,yem bitkileri
bitkileri ve sanayi bitkileri ve diğer tarım ürünleri yetiştirilir, 13.717 büyükbaş ve 32.850 küçükbaş hayvan beslenilmektedir.Kargı İlçe topraklarının 659 kilometre karesini ormanlar kaplar.
Kargı İlçesinin içerisinden geçen Kızılırmak kenarlarında çeltik üretimi yapılmaktadır.Sulama amaçlı Aksu ve Gökdoğan göleti vardır. Pirinç’i,bamyası ve tulum peyniri meşhurdur.
KISA TARİHÇESİ
Kargı ilçesinin tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmaktadır.İlçenin eski adı Taşlı köydür. Söylentileri göre: Sinan Paşa Çaldıran seferine giderken ordusuyla uğradığı Taşlı köyde halk tarafından Kızılırmak kenarında yapılan kargı silahıyla karşıladılar. Sinan paşa Taşlı köy halkını ellerindeki kargı yüzünden merhaba Kargılılar diye selamladığından ilçenin ismi Kargı olarak kaldığı söylenilmektedir.Sinan Paşa savaş dönüşü İstanbul’a gidince,saray iradesiyle Kargıya bir Müdür ile Tapu Memuru göndertmiştir.Kargı 1936 tarihinde ilçe olmuş ve Kastamonu’ya bağlanmıştır. 1953 tarihinde ilçe Kastamonu’dan alınarak Çorum’a bağlanmıştır.
 
KARGI BELEDİYE HİZMETLERİ
Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulduğu bilinmektedir. 1953 tarihinde TEK enerji hatlarından elektrik almaktadır. Şehrin içme suyu şebekesi 1949 tarihinde başlanılmış, 1951 tarihinde şebeke tamamlanmıştır. 1966 tarihinde ek tesisler yapılmıştır. İtfaiye teşkilatı bulunmaktadır. 1946 tarihinde ilçe imar planı yapılmış, 1966 tarihinde yeniden düzenlemiştir. 1963 tarihinde fenni mezbaha yapılmıştır.28.Şubat 1997 tarihinde mektupla bilgi istenmiştir.Cevap gelmedi.
 
MİHRİHATUN CAMİİ VE HAMAMI
1973 Çorum İl Yıllığı’nda bulunana bilgiler:Kargı ilçesi Karakise köyünde bulunmaktadır. IV.Sultan Murad’ın Bağdat seferinden dönüşünde ailesi Mihri Hatun Kargı’ya bağlı Karakise köyünde hastalanarak ölmesi üzerine adını sonsuzlaştırmak üzere yaptırılmıştır.
Mihrihatun Hamamı:Osmanlı Sultanı IV.Murad tarafından yaptırtılmıştır. Mihrihatun Camisi ile aynı zamanda ve aynı amaçla yapılmıştır.
 
PANAYIRI:
Tarihi eski zamanlara kadar gitmektedir. İlçede üretilen pirinç ve bamya hasat sonunda yapılmaktadır. Sportif faaliyetler ve eğlence ağırlıklıdır. Ekim ayının son haftasının ilk günü başlar 7 gün devam eder.

 

KARGI BELEDİYE PARKI VE GAZİNOSU:
İlçenin içerisinde bir parkı vardır.

 

HACIHAMZA HANI:
İlçe eski kervan yolu üzerinde bulunduğundan sadece duvarları kalan bir han harabesi mevcuttur.
 
HACIHAMZA KALESİ:
Hacıhamza’nın ilk çekirdeğini teşkil eden kale yer yer yıkılmış surlarla çevrilidir. Kale ve içinde bulunan kültür varlıkları 16.yy. Osmanlı dönemi eserleridir.
 
ABDULLAH YAYLASI:
İlçenin 26 kilometre Güney Batısında 1450 metre yükseklikte bulunur. Özel araçla gidilebilinir. Yaylada, elektrik, telefon, piknik alanı, çadırlı kamp alanı bulunmaktadır. Her yıl geleneksel olarak yapılan Kargı Panayırına katılan sanatçılara burada halk konseri verilmektedir.
 
EĞRİÖNÜ YAYLASI:
İlçenin 21 kilometre Kuzeyinde  1400 metre yükseklikte bulunur,özel araçlarla gidilebilinmekte olup,85 kadar yayla evi evi vardır. Yaylada Aksu ve Gökçedoğan göletleri bulunmaktadır.
 
KARGI İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ      
1979 tarihinde Kargı Parkının içerisinde Çocuk Kütüphanesi olarak  açıldı. 1978 tarihinde Kargı Belediyesi aynı park içerisinde  bir  bina  tahsis etti. Halen bu  binada Halk Kütüphanesi olarak görev yapmaktadır. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002 tarihli istatistiklere göre ; 10.653  kitap kayıtlı  bulunmaktadır.  Kütüphane  Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl  Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

TARIM
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.
Hububat 12175
Endüstriyel bitkiler 456
Y. Baklagil 162
Yem bitkileri 1907
Nadas 5719
Bağ 87
Meyvelik 21
Sebze 273
Çayır 500
Mera 1377
Orman alanı 65899
Yerleşim alanı 2273
Su yatakları 17
Kayalık 31040
Toplam 134306
 
YATIRLAR
Adı bilinmeyen bir zat: Gök köyünde yatmaktadır.
Askerin mezarı: Kargı Merkez ilçede yatmaktadır.
Aziz Baba :Kargı Merkez ilçede yatmaktadır.
Buharalı Hacı Yusuf Efendi :Gökçedoğan köyünde yatmaktadır.
Şandır Dede :Merkez ilçede yatmaktadır.
Şıh Hasan Baba: Merkez ilçede yatmaktadır
 

MAHALELER

Bahçelievler

Fatih

İmambey

Mihrihatun

Orta

Yeni

 

KÖYLER

ABDULLAH

AKÇATAŞ

AKKAYA

AKKESE

ALİOĞLU

ARIK

AVŞAR

BADEMCE

BAĞÖZÜ

BAŞKÖY

BAYAT

BEYGİRCİOĞLU

BOZARMUT

CİHADİYE

ÇAKIRLAR

ÇALKÖY

ÇELTİKÖZÜ

ÇETMİ

ÇOBANKAYA

ÇOBANLAR

ÇUKURALIÇ

DEMİRÖREN

DEREKÖY

GÖKBUDAK

GÖKÇEDOĞAN

GÖLET

GÖLETDERE

GÖLKÖY

GÜMÜŞOĞLU

GÜNEYKÖY

GÜNYAZI

HACIHAMZA

HACIVELİ

HALILAR

İNCEÇAY

KABAKÇI

KARABOYA

KARACAOĞLAN

KARAKESE

KARAOSMANLI

KARAPÜRÇEK

KAVAKÇAYI

KOYUNKIRAN

KÖPRÜBAŞI

MAKSUTLU

 

 

 

 
 
 
 

09

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

LAÇİN
Çorum Alaca bölgesinde başlayan isyanı bastırmak üzere görevlendirilmiş olan Abbasoğlu Hacı Ömer Paşa isyanı bastırdıktan sonra buraya yerleşir. 1835 yılında vefat eden Abbasoğlu Hacı Ömer Paşa  Büyüklaçin köyüne defnedilir.
Bölge Kırk dilim  savaşı sonrası Osmanlı Devletine bağlanmıştır.
1950 yılında Bulgaristan muhacirlerinden 28 aile buraya yerleştirilir. Daha sonra gelenlerle bu ailelerin sayısı 50 yi aşmıştır.
            20 Mayıs 1990 Büyüklaçin ve Küçüklaçin köylerinin birleştirilerek ilçe olmuştur.

LAÇİN  İLÇESİ MAĞARALAR VE KAYA MEZARLAR

Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp ve kayalık derin bir vadi içerisinde, bir kaya bloğu üzerinde yapma bir mağara mezardır. Helenistik döneme ait olan Komutan İkezios’a ait kaya mezar, çay seviyesinden 65 metre yükseklikte olup Kızılırmak vadisine bakan podyum 8 basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Mezar kapısı üzerinde “İkezios” yazısı bulunmakladır. Mezar odası kare planlı olup, girişin sağ ve solunda nişler bulunmaktadır.
 
LAÇİN HAMAMI
       İlçede bulunan hamam harap olmuştur. Hamamın yerinde 4x4 ebadında üstü açık bir havuz vardır. Suyu soğuktur.
 
YATIR
Ahmed Dede:
Altı saat mesafede Laçin Safir köyü karşısındaki tepenin  zirvesinde ahşaptan türbesinde yatmakladır
 
TARIM
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.
Hububat 4500
Endüstriyel bitkiler 513
Y. Baklagil 460
Yem bitkileri 45
Nadas  1000
Bağ 109
Meyvelik 46
Sebze 50
Çayır 180
Mera 220
Orman alanı 11724
Yerleşim alanı 985
Kayalık 950
Toplam 20782

 

MAHALLELER

BAHÇELİEVLER MAHALLESİ 

FATİH MAHALLESİ

YENİ MAHALLE

 

KÖYLER

ÇAMLICA

ÇAMLIPINAR

DOĞANLAR

GÖKÇEKAYA

GÖKGÖZLER

GÖZÜBÜYÜK

İKİZCE

KARASOKU

KAVAKLIÇİFTLİK

KUYUMCU

NARLI

SITMA

YEŞİLPINAR

 

x

 

 
 
 
 

10

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

MECİTÖZÜ 
 
İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER
 
1868 tarihinde ilçe olmuştur. Çorum iline 36 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Amasya arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 942 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 680 metre yüksek bulunmaktadır.
Nüfus yoğunluğu yüzde 37 olup, 31.997 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 6.282 ilçe merkezinde, 25.715’i Mecitözü ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Mecitözü ilçesi’ne bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Mecitözü Merkez ilçede  8 mahalle bulun maktadır.
Mecitözü İlçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayan maktadır.
Mecitözü Çayı;Kırklar dağından doğarak Mecitözü ilçesi yakınından geçerek 
Amasya topraklarına girerek Çorum Çat suyu ile birleşir. Çekerek ırmağı; Ortaköy ilçe topraklarının az bir kısmından geçer ve Amasya ili topraklarına girer. Sulama amaçlı Gökkaya göleti ile yapılmakta olan Hüyük göletleri vardır.
 
KISA TARİHÇESİ
Merkezi Avkat köyü civarında iki tepenin düzce olan sırtların da kurulu bulunan Mecitözü ilçesi bulunur.Avkat’lı oğlu Hacı Ali ağaya nisbeten Hacıköy denilmekte meşhur olmuştur . Gümüş Hacıköyden ayrı tanınması için Avkat Hacıköy denilmektedir. Mecidözü, Taunözü ve Varay adlı üç kazadan oluşur.
 
MECİTÖZÜ BELEDİYESİ
1892 tarihinde kuru 1941 tarihinde TEK elektrik  enerji hattına bağlanmıştır. l940 tarihinde ilçe imar planı hazırlanmış,1968 tarihinde plan yeniden düzenlenmiştir.
 
CAMİLER
CAMİİ KEBİR
1967 ve 1973 Çorum İl Yıllığında bulunana bilgiler; Mecitözü ilçesinin merkezinde bulunmaktadır.Tarihi eski olmakla beraber,sonradan yıkılarak yerine yeniden şimdiki camii halkın ve devletin yardımıyla yaptırılmıştır.
DOĞU CAMİİ
1967 ve 1973 Çorum il Yıllığında bulunana bilgiler; Mecitözü İlçe merkezinde bulunmaktadır.
MESCİ CAMİİ
1967 ve 1973 Çorum il Yıllığında bulunana bilgiler; Mecitözü İlçe merkezinde bulunmaktadır.
SARIDEDE CAMİİ:
Çorum il Yıllığında bulunana bilgiler; Mecitözü İlçe merkezinde bulunmaktadır.
 
MECİTÖZÜ İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ
1962 tarihinde Genel Kütüphane yaptırma derneği  kurularak 1965 tarihinde Özel İdareden arsa teminiyle  Amasya Caddesi no:38 numarada bina yapımına  girişildi. Milli  Eğitim Bakanlığından alınan ödenekle bina bitirildi. Bina bodrum katıyla  3 kattır. 1967 tarihinde kütüphane  hizmete  açılmış olup halen aynı  binada hizmet vermektedir. Kütüphane 700 m2 lik kullanım  alanına  sahiptir. 2  okuma solonu bulunmakta-dır. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002 tarihli istatistiklere göre ;13.820  kitap kayıtlı  bulunmaktadır. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı Kütüphaneler  Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi  Müdürlüğüne  bağlı  Müdürlük  olarak  çalışmaktadır.
 
 
KAPLICA
Beke Hamamı (Kaplıcası)
Mecitözü Figanı köyü yakınlarındadır. Figani Kaplıcası diye de bilinmektedir. İlçenin doğusunda 16 kilometre uzaklıkta Amasya yolu üzerinde bulunmaktadır.Çevresinde piknik yapma imkanı mevcut olan hamamın suyu insan vücudu sıcaklığında ve oldukça bol olup,erkek ve kadın kısımları mevcuttur.
 
Elvan Çelebi Hamamı:
Köyde bulunan hamam XIV’ci asır ortalarında yapıldığı bilinmektedir.Yakın tarihe kadar kullanılmaktaydı.
 
FESTİVAL
Mecitözü Ayçiçeği Festivali:
İlk kez 1989 tarihinde yapılmıştır. Tarımsal amaçla üretilen ürünlerin pazarlanması,spor ve eğlence ağırlıklı bir festivaldir. Festival 2 gün sürmektedir.
 
MAĞARALAR
Şıhlar Mahallesi:
İlçenin Şıhlar Mahallesinde yapma bir mağara bulunmaktadır.
Çal Mağarası:
İlçe’nin 2 kilometre kuzeyindeki yamaçta bulunan tabii mağara.
Kösa Eyyüp Mağarası
Köse Eyüp Köyünde bulunan yapma mağara.
Çağna Mağarası:
25 kilometre uzaklıkta, Çağna köyünde enteresan bir mağaradır.
Kuyulu Köy Mağarası :
İlçeye25 kilometre uzaklıkta yapma mağara.
Çay Köy Mağarası:
İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yapma mağaradır.
İbek Köyü Mağarası:
 2 km. uzaklıkta yapma bir mağaradır
Örencik Mağarası:
Yapma bir mağaradır.
 
YATIRLAR:
Abdurrahman Dede:
Küse Eyüp köyünde yatmaktadır.
Ağca Dede:
Mecitözü Beke köyünde yatmaktadır.
Arap Dede:
Mecitözü Kozören köyünde yatmaktadır.
Arap Dede:
Mecitözü Merkez İlçede yatmaktadır.
Armut Dede:
Merkez ilçede yatmaktadır
Aziz Dede:
Mecitözü Kozören köyünde yatmaktadır.
Balum Sultan:
Mecitözü Kargı köyünde yatmaktadır.
Bayram Dede:
Mecitözü Kozören köyünde yatmaktadır.
Çağna Dede:
Mecitözü Elma Pınarı köyünde yatmaktadır.
Elvan Çelibi:
Türk tasavvuf edebiyatının ilk ünlü kişilerindendir.Aşık Paşa’nın oğludur.1239 tarihinde Selçuklu yönetimine karşı ayaklanan Türkmenlerin fikri ve manevi önderi Baba İlyas’ın soyundandır. Tasavvuf bilgi ve terbiyesini babasının halifesi Şeyh Fahreddin’den edindi. 1324 tarihinde Çorum’a bağlı elvan Çelebi köyüne gelip yerleşti. Burada bir zaviye kurdu, yaşamını bu köyde tamamladı. l358 tarihinden sonraki yıllarda vefat etti. Tanınmış bir sofi olan
Elvan Çelebi
Elvan Çelebi,aynı zamanda bir şairdir.Şiirleri şiir mecmualarda dağınık haldedir. En önemli yapıtı 1358’de bitirdiği yer yer terci-i bend, kaside,gazal türünde parçalarda serpiştirilmiş,2081 beyitten oluşan,Menakib-i kudsiyye fi menakıb-i kutsiyye. Bu Anadolu’da yazılan ilk menakıb namedir. XIV. yy.  Türkçe’sinin özelliklerini yansıtır. Eserde,büyük dedesi Baba İlyas, dedesi Muhlis Paşa Aşık Paşa,Baba İlyas’ın Şeyhi Dede Gargın’ı menkıbeleri işlenmiştir.Ayrıca,Babailer ayaklanmasının nedenlerini ve oluşumunu anlatır .XII-XIV’üncü yüzyıl Anadolu Türk Tarihi için önemli bir kaynaktır. Abdullah ERCAN’ın hazırladığı Çorumlu Şairler antolojisinde,Menakıb-ül-Kudsiyye’den bölümler yayınlandı.
Erenler Dede:
Mecitözü Kargı köyünde yatmaktadır.
Ersun Dede:
Kozören köyünde yatmaktadır.
Fedai Dede:
Mecitözü  Hisarkavak köyünde yatmakta.
Fedai Baba:
Köse Eyüp Köyünde yatmaktadır.
Hasan Bahri Dede:
Mecitözü Merkez İlçe’de yatmaktadır.
Hasan Dede:
Mecitözü Köse Eyüp köyünde yatmaktadır.
Havus Dede:
Mecitözü Kozören köyünde yatmaktadır.
Kayak Dede:
Mecitözü Kozören köyünde yatmaktadır.
Keslkbas lsırığı Dede:
Beyözü köyünde yatmaktadır.
Sarı Dede:
Mecitözü Merkez İlçede yatmaktadır.
Sarılık Dede:
Kışlacık köyünde yatmaktadır.
Sütçü Dede:
Mecitözü Kozörerı köyünde yatmaktadır.
Sıhsıplı Dede:
Mecitözü Fakahmet köyünde yatmaktadır.
Şeyhler Dede:
Mecitözü Merkez ilçede yatmaktadır.
Topçam Dede:
Dağsaray köyünde yatmakladır
Ulufe Dede:
Mecitözü Kayı köyünde yaanaktadır.
Zennun (Mısıri) Dede:
Mecitözü Söğütyolu köyünde yatmaktadır

MAHALLELER

Camikebir

Doğu

Hıdırlık

Mescit

Sarıdede

Şeyhler

Tutluk

 

 

KÖYLER

AKPINAR

ALANCIK

ALÖREN

AŞAĞI KÖRÜCEK

BAYINDIR

BEKİŞLER

BEYÖZÜ

BOĞAZKAYA

BOYACI

BÜKSE

ÇAYKÖY

ÇİTLİ

DAĞSARAY

DEVLETOĞLANI

DOĞLA

ELMAPINAR

ELVANÇELEBİ

EMİRBAĞI

FAKIAHMET

FINDIKLI

FİGANİ

GEYKOCA

GÖKÇEBEL

GÜNGÖRMEZ

HİSARKAVAK

IŞIKLI

İBEK

KALECİK

KARACAÖREN

KARACUMA

KARGI

KAYI

KIŞLACIK

KONAÇ

KOYUNAĞILI

KOZÖREN

KÖPRÜBAŞI

KÖRÜCEK

KÖSEEYÜP

KUYUCAK

PINARBAŞI

SARIHASAN

SIRÇALI

SORKOĞLANI

SÖĞÜTÖNÜ

SÖĞÜTYOLU

SÜLÜKLÜ

TANRIVERMİŞ

TERKEN

TOTALİ

VAKIFLAR

YEDİGÖZ

YEŞİLOVA

 

 

 

 
 
 
 
 

11

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

OĞUZLAR


1965 tarihinde İskilip İlçesine bağlı bulunduğu zamanda kurulmuştur. Oğuzlar elektriği TEK hatlarından almaktadır. Su dağıtım şebekesi 1973 tarihinde tamamlanmıştır.

OĞUZLAR İLÇESİNE AİT KISA BİLGİLER
İlçe, İskilip İlçesine bağlı Karaviran adı ile bir köy iken 1950’lerde adı Karaören olarak değiştirildi ve 1964 yılında Belediye teşkilatı kuruldu. 1990 yılında Oğuzlar adıyla ilçe kurulmuştur.
Çorum iline 84 kilometre uzaklıkta olup Çorum - İskilip arasında bulunmaktadır.
Yüz ölçümü 121 kilometrekaredir. Deniz seviyesinden 650 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu yüzde 84 olup,110724 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 5.828 ilçe merkezinde, 5.896’sı Oğuzlar ilçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.
Kızılırmak Oğuzlar-Laçin İlçelerinin sınırını oluşturur.
Güneyi Kızılırmak, doğusu ve batısı yüksek dağlarla çevrili Oğuzlar (Karaviran), tarihi adı ile Karabörk Divanı, Kızılırmak’a doğru uzanan bir vadi içinde, çıkışı olmayan bir cebi andırmaktadır.

CAMİLER

BİRATLI CAMİİ:

Hacı Hacı Ahmed Ağa tarafından 1888 tarihinde yaptırılmıştır.

ÇARŞI CAMİ:

Çarşı camii;Karaören’de Hacı zade Ali Ağa tarafından 1810 tarihin de yaptırılmıştır. l975 tarihinde eski camii minaresi hariç yıkılarak, yeni bir camii yapılmıştır.

KARADONLU CAMİİ:

Karaören’de Ahmed Ağa tarafından 1831 tarihin de yeniden yaptırılmıştır. .

 

OĞUZLAR 100.YIL İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ  

17  Ağustos 1991 tarihinde Çeşme mahallesinde açılmıştır.

2002 tarihli istatistiklere göre ;6.841 kitap kayıtlı  bulunmaktadır. Kütüphane  Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

YATIRLAR

KARADONLU CAN BABA:

Oğuzlar Merkez İlçede yatmaktadır.13 yy. yaşamıştır. Anadolu’nun Türkleşmesi için Hacı Bektaşi Veli’nin halifesi olup, Karaören’in kurucusu olarak bilinmektedir. Doğumu ve ölümü hak kında kesin bir bilgi olmamakla beraber,1071 tarihinden sonraki yıllar da askeri ve İslâm açısından büyük faaliyetler gösterdiği.ve Karaören de vefat ettiği bilinmektedir. Burada Selçuki dönemi bir cami ile türbesi bulunmaktadır.

 

MAHALLELER

Asarçay

Birtatlı

Çarşı

Çeşme

Gölbaşı

Karadonlu

Kızılcapelit

 

 

KÖYLER

AĞAÇÇAMI

CEVİZLİ

DERİNÖZ

ERENLER

KAYI

ŞAPHANE

 

 

 
 
 
 
 
 

12

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 
ORTAKÖY
 
ORTAKÖY İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:
Mecitözü ilçesine bağlı bir Bucak iken 1 Nisan 1959 talihin de ilçe olmuştur.
Çorum iline 60 kilometre uzaklıkta olup Çorum-Amasya arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 238 kilometre karedir. Deniz seviyesinden 720 metre yükseklikte bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu yüzde 56 olup,13.102 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 3.360’ı ilçe merkezinde, 9.742’si Ortaköy İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır.
Ortaköy İlçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir. Ortaköy Merkez İlçede 3 mahalle bulunmaktadır.
Ortaköy’ün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır Turizm gelirleri ekonomisine katkıda bulunmaya başlamıştır.
Çekerek ırmağı Ortaköy topraklarının az bir kısmından geçerek Amasya topraklarına girer.Sulama amaçlı Pınarlı göleti vardır.
ORTAKÖY BELEDİYESİ
1959 tarihinde kurulmuştur.1 970 tarihinde TEK enerji hattından elektrik alınmaktadır. İmar planı 1968 tarihinde yaptırılmıştır. Kanalizasyon ve su tesisleri yapılmıştır.
 
ORTAKÖY İLÇE TARİHÇESİ;
Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte,1224 tarihinde Sivas vilayetinin Amasya sancağına bağlı nahiye olarak kurulmuştur. Mecidözü ilçesinin 1959 tarihinde 7033 sayılı yasa ile Çorum’a bağlanmış, tarihinde İlçe olmuştur.
 
KURULUŞU
Yılmaz Arslan’ın hazırlattığı Ortaköy gerçeği anıları kitabından:
Ortaköy’ün kuruluşu ile ilgili bilgi. Araköy ile Pınar köy adın da iki köy bulunmakta idi. Ortaköy bu iki köyün arasında kaldığından köyün adı Ortaköy olarak kalmıştır. Kuruluşu kesin bilinmemektedir.  Ortaköy’de 1990 tarihinde bu güne yapılmakta olan kazılar neticesin de yerleşime Hititler döneminde de açık olduğu görülmektedir.Hicri 1324 tarihinde Sivas Vilayetinin Amasya Sancağına bağlı Nahiye teşkilatı olduğu, daha sonra Çorum Vilayeti, Mecidözü ilçesi. Ortaköy Nahiyesi olduğu görülmektedir. 7033 nolu kanun gereği,1 Nisan 1959 tarihinde ilçe konumuna geçmiştir
 
ORTAKÖY  İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ
3  Nisan 1990  tarihinde Ortaköy Belediyesinin girişimi ile  Belediye  Başkanlığı  iş  hanının 2.katında hizmete açılmıştır. Çocuk Bölümü, yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002  tarihli   istatistiklere  göre  ; 4.210   kitap kayıtlı  bulunmaktadır.  Kütüphane   Kültür   Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.
 
TARİHİ YERLERİ,
Ortaköy kazısı Kültür Bakanlığı’nın izniyle,Çorum Müze Müdürlüğü başkanlığını yaptığı kurtarma kazı çalışmaları 1990 tarihin de başladı. Kazı alanı, Ortaköy’ün güney batısında,tepeler arası ve Ağılönü mevkiinde yapılmaktadır,1991 tarihinde kazı kurtarma çalışma Müze Müdürlüğünce yapılırken Doç. Dr. Ayşegül Süel kazı heyeti başkanlığına atandı. Kazı çalışmalarının yeni olmasına karşın Hitit Dönemine ait büyük bir yapının bir bölümü açığa çıkartılmış durumdadır. Yapının temel duvarları yer yer iki metreyi bulmaktadır 2000’e ulaşan tablet açığa çıkartılmıştır. Hitit dönemine ait az sayıda da olsa pişmiş topraktan çanak,çömlek ve obsidyen, bazalt gibi taşlardan üçgen nesneler, hiyeroglif  mühür baskıları,çeşitli madenlerden süs eşyaları ve Roma devri mezarlardan sikkeler,pişmiş topak ve cam kaplar gün ışığına çıkartılmıştır. Kazılarda çıkartılan eserler Çorum Müzesi’nde sergilenmektedir.
Hitit imparatorluk dönemine tarihlendirilen büyük boy taşlardan yapılmış mabed-saray kompleksi ile bu binanın 150 m. güneydoğusunda yine aynı teknikte yapılmış üzeri kerpiç örgülü depo odaları olarak tanımlanan ikinci mekan daha ortaya çıkartılmıştır. Hitit İmparatorluk dönemi binaları içinde ise Roma dönemine ait taş sanduka mezarlara da rastlanılmış olup, bu mezarlar belli bir yerleştirme planında değildir ve mezarlarda birden fazla gömüye de bulunmuştur.
Kazı çalışmaları sonucunda mabet-saray kompleksi içinde Hitit tarihine ve kültürüne yeni yerleşim birimlerinin bulunacağı ümit edilen 3000 i geçen çivi yazılı belgeler ihtiva eden Hitit arşivi açığa çıkartılmıştır.
Anıtsal ilk kazı yapılan bina'nın 160 m. kadar güney doğusunda bir bina daha tespit edilmiş olup;1995 yılından bu güne yapılan kazıda bu binanın içerisinde üç ambar açığa çıkartılmıştır. Altmışın üzerinde bulunan küplerde yiyecek ve içeceklerin depolandığı tahmin edilmektedir.
 
KYBLE KAYA KABARTMASI:
Ortaköy’ün İncesu köyüne bir kilometre uzaklığında Çekerek ırmağı kıyısındaki kayalara oyulmuştur,345 santimetre yüksekliği. 150 santimetre genişliği ve 33 santim derinliğinde bir tanrıça cepheden rölyef bulunmaktadır. Rölyef karşı dağda bulunan akrapol’e  bakmaktadır. M.Ö.II .yüzyıla ait Bergama heykeline benzemektedir.
 
AKRAPOL:
İncesu köyünde Çekerek Irmağı kenarında bulunan  kaya kabartmasının karşısında yaklaşık 1100 metre uzağında dır Akropol’de az miktarda kalıntı taş kalmıştır
 
KAYALARA OYULMUŞ MAĞARA:
İncesu köyüne üç kilometre uzağında Akropol’ün kenarında Kyebele kabartmasının karşısındadır. Kaya yaklaşık 300 metre kadar oyulmuştur. Mağaraya 468 basamakla inilmektedir. Mağaranın sonu kapalı olduğundan nereye gittiği bilinmektedir. Kaya mezarı olması ihtimali vardır.
 
DAMLATAŞ MAĞARASI:
Aşdavul köyünde bulunmaktadır.Dikit ve sarkıtları bulunmaktadır.
 
HÖYÜKLER:
Ortaköy Asar köyünde mağara bekleme kulesi,ağyar mahallesi  yolu üzerinde kaleden ırmağa inene merdivenler. Kızılhamza köyü ve Esentepe yolu üzerindeki höyükler,Helenistik devrine ait kalıntılardır.Halen araştırma yapılmaktadır.
KOCA SULTAN; Aşdağul Kasabası ile İncesu köyü arasında Hıristiyanlığın ilk devirlerine ait kilise kalıntısıdır. Tarihi eser kaçakçıları kiliseyi tahrip etmişlerdir.
FIĞLA TEPESİ: yuğ höyüğün kuzeybatısında ve Ortaköy'ün batısında Fığla tepesi yer alır. 250metre çapı ve 25 metre yüksekliği vardır. Bugün üstü tamamen ağaçlarla kaplıdır.üzerindeki düzlükte bir kale iç mimarisinin büyük yapılarını gösteren taş temeller gözlenmektedir.
HOCA SULTAN: Hıristiyanlığın ilk devirlerine ait bir kilise kalıntısıdır. Fakat tarihi eser kaçakçıları tarafından harap edilmiştir.
KIZILHAMZA HÖYÜK: Kızılhamza köyünün orta yerinde binalarla çevrili vaziyettedir. Höyük yüzeyinden eski tunç çağı ve demir devrine ait parçalarda toplanmıştır. Höyükten kurşun bir figür ve höyüğün karşı yamaçlarında klasik çağa ait mezarlardan çıkan tam bir kap Çorum müzesine teslim edilmiştir.
YUĞ HÖYÜK: ilçenin 4 kilometre güneyinde yer almaktadır. Höyük 20 metre yükseklikte ve 100 metre çapındadır. Höyük yüzeyinden bir II.bin seramiği ,demir devri ve klasik çağa ait parçalar toplanmıştır.
 
 
İNCESU KANYONU
Ortaköy İlçesi İncesu köyü sınırlan İçerisinde yer alan ve yöre halkı tarafından Uzungeçİt ismi verilen İncesu Kanyonu 12 km uzunluğundadır.
Antik adı Scylax olan Çekerek Irmağının geçtiği kanyonun her iki yanında yükselen kayalar üzerinde Hellenistik Döneme (M.Ö. 2.yüzyıla) tarihlenen duvar kalıntıları, halk tarafından mağara olarak adlandırılan merdiven basamaklı su sarnıçları, ahşap hatıl oyukları vardır.
            
TARIM
İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.
Hububat 9080
Endüstriyel bitkiler 694
Y. Baklagil 1710
Yem bitkileri 126
Nadas 2169
Bağ 241
Meyvelik 100
Sebze 440
Çayır 30
Mera 1532
Orman alanı  7000
Yerleşim alanı 500
Su yatakları 10
Kayalık 568
Toplam 24200  
 
 

MAHALLELER

BAHÇELİEVLER MAHALLESİ

CUMHURİYET MAHALLESİ 

SUYOLU MAHALLESİ

 

KÖYLER

ASAR

BÜYÜKKIŞLA

CEVİZLİ

ESENTEPE

FINDIKLI

İNCESU

KARAHACİP

KAVAKALANI

KIZILHAMZA

ORUÇPINAR

SALBAŞ

SENEMOĞLU

YAYLACIK

YUKARIKUYUCAK


 

 

 

 

 

 
 
 
 
 

13

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

OSMANCIK

OSMANCIK İLÇESİ HAKKINDA KISA BİLGİLER:

Osmancık İlimiz Çorum İlinin en eski ilçelerinden birisidir. Çorum iline 59 kilometre uzaklıkta olup Çorum - Kargı ilçesi arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü 1187 kilometre karedir.Deniz seviyesinden 410 metre yükseklikte bulunmaktadır.Nüfus yoğunluğu yüzde 37 olup, 52.289 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 21.490 ilçe merkezinde, 30.799’u Osmancık İlçesine bağlı yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Osmancık ilçesine bağlı yerleşim alanları ileri sayfalarda gösterilmiştir.

Osmancık Merkez ilçede 18 mahalle bulunmaktadır. İçenin ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır.Karadeniz’i -İstanbul’a bağlayan transit yol üzerinde olması günübirlik turizm gelirleri ekonomisine katkıda bulunmaktadır. 171 kilometre karesinde hububat,30 kilometre karesin de baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ve diğer tarım ürünleri yetiştirilir,19A54 büyükbaş ve 41 .430 küçük baş hayvan beslenilmektedir.Osmancık ilçe topraklarının 879 kilometre karesini ormanlar kaplar.Kızılırmak Osmancık ilçesinin içerisinden geçer

 

EVLİYA ÇELEBİ’YE GÖRE OSMANCIK;

Bazı tevarih Osmancık burada doğdu, bu kaleyi de zemanı emaretinde bina etti derler. Sonra bu keleyi tevaifi ederek elinden 795 tarihinde Yıldırım Beyazıt Han fethetmiştir. Çorum sancağı hakanide ve voyvodalıktır.110 akçalık kazadır. Mamur nahiyeleri vardır.

Serdarı,kethüda yeri var,nakibi,Müftüsü yoktur.Ayanı pek az,bağ ve bahçesi çoktur. Kalesi Kızılırmak kenarında cenabi şarkisinde olup cisni azim ile ubur olunur.Nehre kargir bir yalçın kaya üzere şeddadi bir binayı metin hısnı hasindir.Dairen madar cürmü 800 adımdır. Şekli murabbada yekpare bir kale olub bir demir kapısı var. Gayet bala olduğundan içine girmemiz müyesser olmadı. Amma taşra varuşu bin kadar bağ ve bahçeli kari tarzı kadimi etrak evlerdir. Cümle tahta ve toprak örtülü mamur evlerdir ‘Yedi mahalle ve yedi mihrabtır. Dükkanları azdır.Amma yene her şey mevcuttur.10 hanı vardır. Irmak kenarında bir küçük hamamı vardır.Suyu dolap ile Kızılırrnak’tan çekilir. Şehrin üç tarafı kumsaldır asla çamur olmaz, havası şiddetli har üzere olub leziz üzümü olur.Kumsallığından arzında gebre namında bir guna meyve hasıl olur ki sirke ile turşu ederler. Gayet nefistir Bu şehirde turşu meşhuru afak olmuştur. Cümle evleri fakiranedir. Halkın dahi fukarai Bektaşiyandır. Zira bu şehri canibi garbında bir mürtefi şeyh Bektaşiyan meftundur. Evsafı ziyaretgahı Koyun Baba; Hacı Bektaşi veli’nin halifesidir. Merhum olduğunda buraya defnedilmiştir. Sonra hazreti Sultan Beyazıt Veli azizi Leyle-i Kadirde vakrasında görüp vasiyeti aziz ile kabri şerifi üzre bir kubbeyi ali bir camii şerif dervişanızişan için bir mihdan saray,bir darüt-ta’am ve darülz-ziyafe, ayende ve revende için bir mihman saray, nice müteaddit hücrelerle mutbak,kiler yaptırmış.Bu hayratı ve hasenatı serapa kurşun ile örtmüştür,gayet memur bir binayı ali olup bir fersahlık yerde gömgök derya gibi kurşunlar temevvüç eder. Kubbeyi pür envarının alemi şulesinden insanın gözü harelenir. Mutbahında nimeti şebiruz eksik değlldir. Koyurı Baba lakabiyle tesmiye olunmaları na sebep,Hacı Bektaş ile Horasan’dan ta Ruma gelinciye kadar şebiruz 24 saatte bir kere koyun gibi meleyişi imiş ki bu hareket aynı saate asla tehalüf etmezmiş. Bundan başka nice vakayi varmış.Cümle Bektaşiler beynel-hak mezmumdur.

Lakin bu Koyun Baba fukarası koyun ve kuzu gibi melerler.Halim,selim,haluk,arifbilah, sünnet ve cemaatten mussalli ve mütedeyyin adamlardır.Hülasa vakaa seyahatimiz çok değildir.Lakin Rum ve Arabta köyde bir asit hane yoktur derler.

Ziyareti Burhan Dede,Cisir başındandır.Yüzlerce keıamatı zuhur etmiş ulu pirdir.Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyir memduhu alem 19 göz bir cisri azimdir ki her bir kemeri keval kuzah ve kehkeşanı senıdan nişan verir.Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştir.Anadolu dı yarında misli yoktur.Bu şehirde bir gün oturup ertesi gün gusi rihletler çalınarak cisri canibi garbe geçip dağ ve bağ içinden içeriye giderek dağların mahut ve nıuhataralı yerlerinden Direklibel namında dar bir sengistan geçtik Burası can pazarı bir yerdir ki bir adam kayalar üzre cıkıp bir taş yuvarlasa bin adamı helak eder.Kuş uçmaz ki Rum, Arap Acemde Direklibel namiyle şeherei afaktır. Direkbel demeye sebeb al dur ki,kayaların altları gühu bisutun gibi boştur. Münhedim olupta tariki ami seddetmesin deyu nice sahibi hayratlar mezkur kayaların altlarını azim çam ve ardıç direkleri dayamışlar. Bunun için direkli bel derler.

 

OSMANCIK BELEDİYESİ

Cumhuriyetten önce kuruluğu bilinmektedir.İlçe’ye elektrik enerjisi ilk defa 1948 tarihinde dizel motoruyla sağlanmış, sonra ise 1965 tarihinde hidroelektrik santralı kurulmuş, 1972 tarihinde TEK enerji hatlarından elektrik enerjisi alınmıştır. Su tesisleri ilk defa 1948 tarihinde kurulmuş,ihtiyaca göre su şebekesi geliştirilmiştir. İtfaiye teşkilatı mevcuttur, 1949 tarihinde yapılan imar planı 1966 ve 1972 tarihinde gerekli değişiklikler yapılmıştır.

 

ÇEŞMELER VE HAMAMLAR

Baltacı Mehmed Paşa tarafından gilçeye suyu getirtilmiş dört çeşme vardır. Bunlardan birisinde 18 mısralık kitabe bulunmaktadır. Kitabeyi Dürri Zade’nin yazdığı anlaşılmıktadır.

Menba-i Ayn-ı Maye-i Ihsan-ü Seha

Hazrat-i Sadr-ı Kerem Pişe Mehmed Paşa

Şehr-i Osmancığı bu ab İle Kıldı ihya

HAMAMLAR

Koca Mehmed Paşa tarafından yaptırılmış  iki hamam vardır. Depremlerden dolayı hamamlar da hasar olmuşsa da.tamirleri yapılmış halen kullanılmaktadır.

 

YATIRLAR

BURHAN DEDE:

Evliya Çelebiye Göre: Cisir (Köprü) başındandır. Yüzlerce kerameti zuhur etmiş ulu pirdir. Bu sırada Sultan Beyazıt velinin hayratından vaci büsseyr (yürümesi mecbur olan) memduhu (övülmüş) alem 19 göz bir cisri (köprü) azimdir ki her bir kemeri kavsi kuzah ve kehkeşanı semdan nişan verir.

Böylece divanece ceryan eden bir nehre üstadı mimar sıfatı müstakim inşa etmiştir. Anadolu diyarında misli yoktur

KUM BABA:

Kum Baba Osmancık Kumbaba köyünde yatmaktadır

 

OSMANCIK PANAYIRI

Panayır eski zamandan bu güne kadar gelmiştir. 5 Ekim-13 Ekim tarihleri arası kurulmaktadır.Tarımsal ticaret eğlence ve sporsal ağırlıklıdır. 

 

OSMANCIK KALESİ.

Kale surlarının uzunluğu 2500 metre kadardır. Surların yüksekliği 27.5 metreyi bululmaktadır.Kalenin ilk defa kimler tarafından yapıldığı bilinmektedir. İstanbul’u kuşatmaya gelen Emeviler bu bölgeye hakim olduklarında bu kaleyi yaptıkları rivayeti zayıfsa da, Romalılar döneminde yapıldığı,Bizanslılar tarafından kullanıldığı, Orhan bey zamanında Türk Dilaverlerinden Sofu Osman tarafından bu kale zab edildiği,kalenin içerisinde bulunan türbesinden akla daha yakın gelmektedir.

Kalenin Türk hakimiyetinden sonrada kale içinde iskan olunduğu, bu kısına Kandebir denilen kalede 200 hanenin bulunduğu, Kızılırmak’tan su alınması için kale içinden ırmağa inen gizli tüneli bulunmakta olup,kayadan oyulan bir hamam harabesi vardır.

 

KOYUN BABA KÖPRÜSÜ:

Sultan II.Beyazıt zamanında yapılmıştır. Köprünün Kuzey kısmında,kale’nin alt tarafındaki kayalıkta bulunan mermer kitabesinden H.889 Şaban ayında-M.1486 tarihinde başlanıldığı  1-1.895 -M.1491 tarihinde bittiği belirtilmektedir. Köprünün uzunluğu 250 metre, genişliği 7,5 metre genişliğinde.15 gözlü olup en yüksek gözün bulunduğu kısım 25 metredir.Köprü yapılırken ırmağın yatağının değiştirilerek, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşenmiştir.

Köprü için kullanılan sarı taşların ilçenin Kuzey Batısında bulunan Taşlık mevkiden getirildiği,taşların taşınmasında Koyun Baba’nın geyiklerinden faydalanıldığı, ırmak yatağına 2-2.5 kilometre kadar büyük kesme taşlar döşendiği, şimdiki Gemici mahallesi diye bilinen yere köprü inşaatında çalışan işçiler işin cami,yatakhane,aşevi gibi yerler yapıldığı,gece ve gündüz devamlı 800 işçinin çalıştığı söylenegelmektedir.

 

OSMANCIK İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ

1964 tarihinde kütüphane yaptırma derneği kurulmuş  ise de, bina yapımı bu güne kadar sarkmıştır. Özel  İdare hizmet binasında 1967 tarihinde kütüphane  hizmete  açılmış, 1988 tarihinde Kızılay’a ait binanın iki katına taşınmış burada hizmet vermektedir. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.

2002  tarihli istatistiklere göre;13.168  kitap kayıtlı bulunmaktadır menkıbelere. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı  Kütüphaneler  Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır.

 

KOYUN BABA:

Koyun Baba.; Hacı Bektaşi Veli’nin çağdaşı kabul edilen bir Türk Velisidir. Hayatı hakkında bilgiler menkıbelere dayanır.(*) Rivayete göreasıl adı, Seyyid Ali olup, Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in yedinci oğlu, Ali Rıza’nın on ikinci oğludur. Horasanda doğan Koyun Baba,gençlik çağında Peygamber efendimizi rüyasında görerek Seyyid Ali’ye Anadolu’ya gitmesini emreder. Seyyid Ali Anadolu’ya gelmeden önce Kerbela’yı ziyaret ettikten sonra hacca gitmiş,hac dönüşü Anadolu’ya gelmiştir.

Koyun Baba,önce Bursa’ya uğramış, Bursa’nın zenginlerinden Abdullah ağa’nın yanına ikiz doğan kuzuların birisinin kendisine verilmesi şartıyla çoban durmuş,kısa bir süre sonra, hissesine düşen kırk koyunu alarak  Bursa’dan ayrılmış ve Osmancığa gelerek buraya yerleşmiştir.

Osmancıkta vefat etmiş, Sultan Il. Beyazıt tarafından bir türbe,bir cami,dervişler için bir meydan,aşevi ve misafirhane yaptırmış, bu külliyeye pek çok köy ve tarla akar olarak vakfedilmiştir.

Seyyid Ali’nin;Koyun Baba olarak anılmasının sebebi, her yirmi dört saatte bir koyun gibi hiç şaşmadan melemesinden dolayı bu adı aldığı rivayet edilir. Ayrıca Osmancık’ta adı ile anılan büyük bir taş köprü bulunmaktadır

(*)menkıname el Yazması tek bir eser olup,bu gününü harflerine tarafımdan çevrilmiş olup,kitap haline getirilip basıma hazır durumdadır. Aynı eseri CD olarak da hazırlamayı düşünmekteyim. Mahmut Selim GÜRSEL

 

 

TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

 

Hububat 17130

Endüstriyel bitkiler1100

Y. Baklagil 700

Yem bitkileri 210

Nadas 7632

Bağ  600

Meyvelik 30

Sebze  410

Çayır  15

Mera 9540

Orman alanı 78310

Yerleşim alanı 1020

Kayalık 3553

Toplam 120250

 

MEDRESELER

Amaret

Güney Mahallesi

Hafız Abdullah Ef.

Mukbil Ağa

Hafız Abdullah Mah.

Hafız Abdullah Ef. 

Kadı Farahşae

Kadı Farahşae Mah.

Hafız Abdullah Ef.

Kızıl Hasanzade

Camii Kebir Mahallesi

Nafız Abdullah Ef.

 

 

MAHALLELER

Cumhuriyet

Çay

Çiftlikler

Esentepe

Eymir

Gemici

Güney

Gürleyik

Hıdırlık

Karapınar

Kızılırmak

Koyunbaba

Şenyurt

Temençe

Ulucami

Yazı

Yeni

Yeşilçatma

 

 

 

KÖYLER

ÇATAK KÖYÜ

ÇAYIR KÖYÜ

DANİŞMENT KÖYÜ

DELLER KÖYÜ

DOĞAN KÖYÜ

DURUCASU KÖYÜ

EVLİK KÖYÜ

FINDICAK KÖYÜ

FINDIK KÖYÜ

GECEK KÖYÜ

GİRİNOĞLAN KÖYÜ

GÖKDERE KÖYÜ

GÜNEŞÖREN KÖYÜ

GÜVERCİNLİK KÖYÜ

HANEFİ KÖYÜ

İNAL KÖYÜ

İNCESU KÖYÜ

KAMİL KÖYÜ

KARAÇAY KÖYÜ

KARAKÖY KÖYÜ

KARALARGÜNEY KÖYÜ

KARGI KÖYÜ

KIZILTEPE KÖYÜ

KONACA KÖYÜ

KUMBABA KÖYÜ

KUZ KÖYÜ

KUZHAYAT KÖYÜ

OVACIKSUYU KÖYÜ

ÖBEKTAŞ KÖYÜ

PELİTÇİK KÖYÜ

SARIALAN KÖYÜ

SARPUNKAVAK KÖYÜ

SEKİ KÖYÜ

SEKİBAĞI KÖYÜ

SÜTLÜCE KÖYÜ

TEKMEN KÖYÜ

TEPEYOLALTI KÖYÜ

UMAÇ KÖYÜ

YAĞSİYAN KÖYÜ

YAYLABAŞI KÖYÜ

YENİDANİŞMENT KÖYÜ

YUKARIZEYTİN KÖYÜ

 

 

 

 
 
 
 
 

 

 14

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

SUNGURLU
 
İLÇENİN ADI VE İDARİ YAPISI
Adının Sunguroğlu  Mehmet Bey’den alındığı rivayet edilir .
İDARİ YAPISI
1894 yılında Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa’ nın gayreti ve Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Çorum’un Ankara’ ya bağlı Sancak Merkezi olmasıyla Sungurlu  İlçesi de Çorum’a bağlanmıştır.
1921 yılına kadar Ankara Vilayetine bağlı bir sancak Merkezi olan Çorum, sonradan müstakil bir Sancak olmuş ve 20 Nisan 1924 tarihinde İl (Vilayet) olmuş ve Alaca, Sungurlu, Osmancık, Mecitözü, İskilip İlçeleri de Çorum’a bağlanmıştır.
Sungurlu İlçesi Cumhuriyet döneminde Çorum İline bağlı olarak Boğazkale Bucağını da içine alarak durumunu devam ettirmiş ise de 04.07.1987 gün ve 3392 sayılı kanunla Boğazkale Bucağı müstakil bir ilçe haline getirilerek İlçemizden ayrılmıştır.
İLÇENİN GENEL OLARAK TANITILMASI :
Sungurlu İlçesi Orta Anadolu’da Çorum İlimizin sınırları içinde yer almaktadır. Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunan İlçemiz, İl merkezine 71 Km. uzaklıktadır.
Sungurlu yöresi, sırasıyla Asurlular, Hititler, Friğler, Kimmer, Mool, İskender, Galatlar yönetiminde bulunduktan sonra Romalılar’ın sonra da Bizanslılar’ın eline geçmiştir. Anadolu kapılarının Türk Milletine 1071 Malazgirt  Meydan Savaşı ile ile açılmasından sonra İlçemiz ve yöresi Danişment oğullarından Danışment Beyi Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak Türklerin idaresine ve egemenliğine geçmiştir.
Sungurlu İlçesi,İç Anadolu Bölgesinde Çorum’un Çorum İlinin en gelişmiş ve en büyük ilçesidir. Ankara- Çorum- Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunmaktadır Sungurlu Çorum merkez İlçesinin güneybatısında ilçesidir.
İlçemiz merkez nüfusu 32.774’dür. İlçemize bağlı 5 Kasaba nüfusu 10.332, 104 Köy nüfusu 31.624 olup  1997 yılında yapılan son nüfus tespitinde İlçe genel nüfusu 74.730 olmuştur.
 
İLÇE KURULUŞUN GENEL TANIMI :  (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
Görevleri: Kaymakamlığımızda Yazı İşleri Müdürlüğü bulunmakta olup, Yazı işleri Bürosu, Mahalli İdare Bürosu, İdare Kurulu Bürosu, Evrak Bürosu, Yeşilkart Bürosu hizmetleri Yazı İşleri Müdürlüğünde toplanmıştır.
Teşkilat Yapısı: Taşra teşkilatıdır.
Kadro ve Personel Durumu: İlçemiz Kaymakamlığında 1 İlçe Yazı İşleri Müdürü, 2 Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni, 1 Makam Şoförü, 2 Hizmetli bulunmaktadır. Ayrıca Yeşilkart Bürosunda Sağlık Grup Başkanlığınca görevlendirilen 2 kişi ile hizmet yürütülmektedir.
Bina Lojman, Diğer Sosyal ve Yardımcı Tesisler: Kaymakamlığımız Hizmet binası  mülkiyeti Malmüdürlüğüne ait  binada hizmet vermektedir. Bu binanın 1. katında Adliye, 2. katında Kaymakamlık, Kadastro Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü, Seçim Müdürlüğü bulunmaktadır. Lojmanımız ve sosyal tesislerimiz yoktur.
Araç-Makine Parkı ve Teçhizat Durumu: Kaymakamlığımızda 1 adet Doğan L Marka makam otosu bulunmaktadır.
 
MAHALLİ İDARELER
İlçe Özel İdare Müdürlüğü: İlçe Özel İdare Müdürlüğü kendilerine ait olan ve Sungurlu merkezinde bulunan İşhanın 3. Katında hizmet vermektedir. Bu işhanı 1996 yılında hizmete açılmıştır. İşhanında 20 adet Lojman, 27 Adet Dükkan, 17 Büro, l Düğün Salonu,1 kafeterya,lokanta, 1 kütüphane, 1 toplantı salonu, 10 adet resmi kurum,1 kapalı otopark bulunmaktadır.
Özel İdare Müdürlüğünde l müdür,1 memur,1 odacı ve 1 geçici işci ile hizmet vermektedir.
Sungurlu Emniyet Müdürlüğünde TMK’ya göre 1 Emniyet Müdürü, 1 Komiser Yardımcısı, 39 Polis memuru, 17 Yardımcı Hizmetli, 2 Genel İdare Hizmetleri memuru vardır.
Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği: Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği : 1 Başkomiser, 17 Polis memuru, 2 adet masa telsizi,1 adet el telsizi, 1 adet PTT telefıonu, 4 adet araç telsizi, 4 adet binek otomobili vardır.
İlçe Jandarma Komutanlığı
 
SUNGURLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI:
Sungurlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1866 yılında İlçe ve Belediye olmuştur. Bazı kayıtlarda 1574 yılında Kalınsaz bucağı adıyla Yozgat’a bağlandığı belirtilmekte olup 1864 yılında Çorum Sancağı’nın kaldırılarak Yozgat’a bir kaza olmasından sonra Sungurlu’nun da aynı sancağa kesin olarak bağlandığı, Yozgat Sancağı’nın da Ankara Eyaletine bağlı bir Sancak Merkezi olduğu bilinmektedir.
            Kasabanın elektrik ihtiyacı 1932 tarihinde dizel motorları ile karşılanırken 1973 tarihinde TEK enerji hattından elektrik almaya başlamıştır.
            İçme suyu tesisleri 1955 tarihinde yapılmaya başlanmış,150 tonluk su deposu bulunmaktayken 1500 metreküplük yeni su deposu yaptırılmıştır.
            Belediyenin itfaiye teşkilatı bulunmaktadır.
            İlçe imar planı 1940 tarihinde yapılmıştır.
            Kanalizasyon çalışmaları 1957 tarihinde başlamış ihtiyaç oldukça genişletilmiştir.
            1973 tarihinde fenni mezbaha ve soğuk hava deposu kurulmuştur.
 
COĞRAFYA (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
Deniz seviyesinden yüksekliği 780m. Olan Sungurlu 40  09 “ N   Enlemi ile  34   22  ’30”  E boylamında yer almaktadır. 2557 Km.lik  yüzölçümü ile Çorum’un en büyük İlçesidir.
Çorum Konumu, iklimi,nüfusu,yer şekilleri, tarımsal özellikleri kısaca her yönüyle Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş teşkil etmektedir. Çorum İli’nin büyük bir kısmı Karadeniz Bölgesinde yer almakla beraber Sungurlu tamamıyla İç Anadolu’da yer almaktadır.
Sungurlu İlçesi, Doğu ve Orta Karadeniz kıyılarının İç Anadolu, Akdeniz ve Ege kıyılarına bağlantısını sağlayan 190-02 nolu Devlet Karayolunun geçtiği ve İlçeden geçen Budaközü deresine Diği Çayı ve Akçay arasında kalan yayla tepelerinin eteğinde kurulmuştur. Çorum ilinin 71 Km. Güneybatısında kuzeyde, Uğurludağ (Çorum), batısında, Sulakyurt (Kırıkkale) ve Delice (Kırıkkale) güneyinde, Yerköy (Yozgat), Boğazkale (Çorum) doğusunda, Alaca (Çorum), kuzeybatısında, Kızılırmak (Çankırı) İlçeleri ile sınırlanmıştır.
Sungurlu Karadeniz  Bölgesinin dağlık sahalarından İç Anadolu’nun platolarına geçildiği bir bölgede bulunmaktadır. Bu nedenle İlçenin büyük bir bölümü platolarla kaplıdır.
Sungurlu’da genelde step egemendir. Yüksek yerlerde sarıçam ve meşe ormanları yer almaktadır.
 
EKONOMİK DURUM : (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
İlçemizde Osmanlı  Dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında aile ekonomisi yani kapalı ekonomi özelliğini görmekteyiz. Bununla birlikte Sungurlu’nun Doğu Karadeniz kıyılarının İç Anadolu, Akdeniz ve Ege kıyılarına bağlantısını sağlayan güzergah üzerinde bulunan İlçemizde her zaman ticari canlılık olmuştur. Karayolları gelişmeden önce de Çerikli İstasyonu üzerinden Doğu Karadeniz havzasının karayolu bağlantısı  üzerinde bulunmuş olması da ekonomisinin canlılığına işarettir.
Bugün İlçe ekonomisi, tarım, hayvancılık ve ticarete dayanır. Özellikle Ankara-Samsun karayolu üzerinde oluşu ve büyük bir turizm potansiyeline sahip tarihi Boğazkale İlçesi’nin Sungurlu bağlantısı nedeniyle yol boyunda yer alan konaklama, dinlenme tesisleri İlçe ekonomisinde önemli ve olumlu katkılarda bulunmaktadır.
Sungurlu kent merkezinde Perşembe günü kurulan pazarın İlçe ekonomisinde önemli  bir yeri vardır. Pazarın İlçede ticaretin canlanmasındaki etkisi oldukça fazladır. Kırsal kesimde yaşayan insanlar tarım vehayvansal ürünlerini (canlı hayvan,süt mamülleri,sebze,meyve vb.) bu pazarda satmakta, elde ettiği gelir ile de ihtiyacı olan ürünü yine Sungurlu’dan almaktadır.
Ayrıca İlçemizde Ticaret Borsası bulunmaktadır. Bu borsada tahıl, bakliyat vb. ürünlerin alım ve satımı yapılmaktadır. Bu borsanın İlçe ekonomisinde önemli bir yeri vardır. İç Anadolu’nun en büyük tahılla ilgili borsalarından birisidir. İlçemizin tahıl ambarı olması, merkezi bir yerde ve geçiş güzergahı üzerinde bulunması özelliği sebebiyle yakın İllerimiz Çankırı, Yozgat illerinin bazı ilçelerinin bu bakımdan cazibe merkezi durumundadır.
Sungurlu’da tarih boyunca tarım fonksiyonunun ön plana çıktığını görürüz. Bugün ise tarım önemini korumakla beraber ticaretin ve sanayinin önem kazandığı görülmektedir.
İlçe sınırları içerisinde küçük ve orta boy işletmeler sanayi tesisi olarak faaliyet göstermektedir. Bunların bir kısmı Küçük Sanayi Sitesi bünyesinde bir kısmı da Çorum-Ankara Devlet Karayolu tarafında tesis edilmiş olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sungurlu’da öncelikli olarak tahıl hammaddesine dayalı un,yem,bulgur, bisküvi vb. fabrikaları kurulmuştur. Ancak bugünlerde tekstil ve konfeksiyona yönelik işyerlerinin açılması ve faaliyete geçirilmesi çalışmalarının olması ilçe ekonomisi bakımından memnuniyet verici bir durumdur. Buna örnek olarak eski Sümerbank Tesislerinin özelleştirilmesi ve Sungurlu Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tekstil ve hazır giyim fabrikası kurma çalışmaları ile Hitit Tekstil Sanayi Ticaret A.Ş. nin konfeksiyon atölyesini gösterebiliriz.
Sungurlu’da kamu sektörüne ait sanayi tesisi bulunmamaktadır. Sanayinin kurulması tamamı ile özel sektör yatırımcıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Sungurlu’daki fabrikalarda üretilen ürünlerin tamamına yakını yurt içi pazarlarına sunulurken  BAKLAN Gıda Sanayi Dış Ticaret A.Ş. Hububat, Bakliyat Paketleme ve İmalatı, BAK-TAT Gıda Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. Bulgur kırık buğday,kepek imalatı fabrikaları tamamı ile yurt dışı pazarları için üretim yapmaktadır.
Bugün Sungurlu’da kurulu bulunan küçük ve orta boy (Kobi) sanayi işletmelerini şöyle sıralayabiliriz.
 
İŞLETME ADI                                                           ÜRETİM NEVİ
Baklan Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Şirketi       : Hububat, Bakliyat Paketleme ve imalatı
Bak-Tat Gıda Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.         : Bulgur, Kırık Buğday.Kepek.
Berkay Unlu Mamulleri Gıda San.Tic. Lmd.Şti: Gıda,Mantı,Erişte,Şekerpare.
Çavuşağa Orman Ürünleri San.Tic.Lmd.Şti.     : Keresteden kamyon kasa imalatı,
Fe-Ta Turizm Danışma Orman Ür.Lmd.Şti.
(Empor Styrapor)                                            : Styrapor
Sungurlu Çorap Konf. San.VeTic.Lmd.Şti       : Çorap İmalatı
Birlikel Motor Yenileme San.Ve Tic.Lmd.Şti   : Motor
Hilal Plastik San.Ve TicLmd.Şti                       : Su hortumu
Özev Un ve Unlu Mam.San.Tic.Lmd.Şti(İrem) : Unlu Mamuller
Ocaklı Otomotiv ve Gıda San.Tic.Lmd.Şti       : Un ve kepek
Yelmenler Un Nakliye Kimyevi Mad.San.Tic.Lmd.Şti:Un
Anadolu Bentonit San.Ve Tic.Lmd.Şti             : Bentonit
Sun-Ka Sungurlu Kağıtcılık San.Lmd.Şti          : Grı Karton
Kuyumcuoğlu Tekstil Gıda San.Tic.Lmd.Şti     : İç Çamaşırı
SGS. Sungurlu Giyim Sanayi ve Tic.Lmd.Şti    : Bayan Konfeksiyon
Hitit Tekstil ve Hayvan Ürünleri San.Tic.A.Ş.   : Tşört, Eşofman
Gardaşlar Gıda San.Ve. Lmd.Şti                     : Bakliyat Eleme ve paketleme
Sunteks Tekstil Sanayi ve A.Ş.                        : PVC Boru, Poşet,srınk
Sun Ek Unlu Mam.Nakliyat San.Ve Tic.Lmd.Şti: Ekmek üretimi
Kardeşler Matbaası
Hitit   Matbaası
Yıldız Matbaası
Atacan Matbaası
Çağrı Kırtasiye
Lise Kırtasiye
Naneli Kırtasiye
Selicioğlu Kırtasiye
Dumlupınar Kırtasiye
 
SAĞLIK : (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
İlçemizde 100 yataklı Devlet Hastanemiz mevcuttur. Hastanede 4 uzman tabip, 2 diş tabibi, 5 Pratisyen Hekim, 1 Hastane Müdürü, 25 Hemşire, 4 Ebe, 6 Röntgen Teknisyeni, 5 Laborant, 1 Anestezi Teknisyeni, 1 Personel Şefi, 9 Memur, 1 Ayniyat Saymanı, 1 Ambar Memuru, 3 Teknisyen Yardımcısı, 1 Berber, 6 Şoför, 2 Aşçı, 22 Hizmetli  görev yapmaktadır.
Merkezde 3 olmak üzere toplam 13 adet Sağlık Ocağımız mevcuttur. Ayrıca İlçemizde Verem Savaş Dispanseri bulunmaktadır.
 
EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU :
İlçemiz ve çevresinde okuma yazma oranı % 98’dir.Bu da oldukça iyi bir düzeydedir. İlçemizde Sungurlu Lisesi (bünyesinde Süper Lise mevcuttur) İmam Hatip Lisesi, Ticaret Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Anadolu Lisesi olmak üzere 6 adet Lise vardır. 104 Köyümüzden 73 tanesinde eğitim ve öğretime devam edilmektedir. Diğer köylerde öğrenci azlığı nedeniyle taşımalı sistemle eğitimlerini sürdürmektedirler. Köylerimizde eğitime devam eden 4247 adet öğrenci, 134 öğretmen vardır. İlçemizde 2 adet erkek ve kız öğrenci pansiyonu vardır. 160 Erkek öğrenci, 70 Kız öğrenci bu pansiyonlarda kalmaktadır. Liselerde toplam öğrenci sayısı 1817, toplam öğretmen sayısı 225’dir.İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde 1 Müdür, 3 Şube Müdürü, 3 Şef, 12 Memur, 2 Şoför, 4 Hizmetli görev yapmaktadır.
Halk Eğitim Merkezinde 1997-1998 öğretim yılında 15 çeşit kurs açılmış olup 1125 öğrenci bu kurslara devam etmektedir. Halk Eğitim Merkezinde 1 Müdür,2 Müdür Yardımcısı, 5 öğretmen, 3 Usta öğretici, 1Memur, 1 Şoför, 1 Hizmetli görev yapmaktadır.
İlçemizde ayrıca Sağlık Meslek Lisesi mevcut olup 141 öğrenci 10 öğretmen görev yapmaktadır.
İlçemizde Faaliyet Gösteren Kültür Ve Sosyal Tesisleri :
SPOR SALONU
İlçe Spor Müd.bağlı Kapalı Spor Salonu
İmam Hatip Lisesi Kapalı Spor salonu
SİNEMA
Uğur Sineması 
 
SUNGURLU İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ
1963  tarihinde   Belediyeye ait binada hizmete açılmış, sonradan 1966  tarihinde  Özel  İdare tarafından  yaptırılan  binaya taşındı. Şimdi ise Çorum Caddesi üzerinde bulunan Özel İdare binasının 4.katında hizmete devam etmektedir. Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.
2002 tarihli istatistiklere göre ;18.958   kitap kayıtlı  bulunmaktadır.  Kütüphane  Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi  Müdürlüğüne  bağlı  Müdürlük   olarak çalışmaktadır.
 
SOSYAL DURUM  (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
Eskiden İlçe merkezinde düzgün ve geniş sokakların etrafında yapılmış beyaz sıvalı ahşap, kiremitli ve bahçeli evlerde oturan Sungurlu halkı günümüzde çok katlı betonarma binalarda oturmak ve yaşamak eğilimindedir. İlçe nüfusunun büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşamakta iken, son yıllarda kırsal kesimde yol, su, elektrik, okul, telefon gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek  imkanları olmasına rağmen işsizlik nedeniyle gençlerin büyük çoğunluğu İlçe merkezine ya da büyük şehirlere göç etmektedirler. Bu nedenle İlçe merkezinin nüfusu hızla artmaktadır. Köylerimizde ise genç nüfus bu nedenle azalmaktadır.
Merkezde yapılan konutlar imar planı doğrultusunda yapılmaktadır. Ancak daha önceleri kırsal alanlardan Sungurlu merkezine olan göç, bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bunların en başında gecekondulaşma gelmektedir ve İlçemizde bu sorun devam etmektedir. Ancak iyileştirme çalışmaları  da  yürütülmektedir. Burada ilçemizin imar uygulaması, şehirleşme ve yapılaşma bakımından olumlu yönde hızlı gelişen ve değişen İlçelerden olduğunu da memnuniyetle söyleyebiliriz. Buna örnek olarak gerek toplu konut inşaatı (Akçakent  Sitesi) gerekse kooperatifleşme ile çok sayıda binanın Sungurlu iş hanının  eklenmesini gösterebiliriz.
Sungurlu yerleşme özellikleri bakımından bir geçiş kuşağındadır. Karadeniz Bölgesindeki dağınık yerleşme, iç kesimlere gidildikçe yerini toplanan yerleşmelere bırakmaktadır. İç Anadolu Bölgesinde yerleşmeler, yağışın azaldığı ve çeşitli tarım imkanlarının ortadan kalktığı sahalarda seyretmekte, yağışın daha bol olduğu plato düzeylerinde ve dağ yamaçlarında yoğunluk kazanmaktadır. Sungurlu’daki iskanda suya bağlı olarak plato yüzeylerinde olması ile tipik İç Anadolu yerleşmelerine örnek teşkil etmektedir.
İlçemizin merkezi ile köy ve kasabalarında alt yapı eksikliklerinin olduğu bir gerçektir. Bu eksiklikler kanalizasyon, içme suyu, yollarının bakımı, otomatik telefon olarak belirtilebilir.
İlçe halkı ve civarı devlete bağlı, kanunlara saygılıdır. İlçe ve çevresinde önemli asayiş olayları olmamaktadır. Halk yabancılara karşı nazik ve saygılıdır. Halk eski adet, gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Köy, kasaba ve İlçe merkezinde yapılan düğünlerde davul zurna çalınmaya devam edilmektedir. Düğünler genellikle düğün sahibinin evinin önünde geleneklere uygun olarak  icra  edilmektedir. İlçe merkezinde bulunan bir kaç düğün salonunda da salon düğünü yapılmaktadır.
İlçemiz halkı tarafından dini ve resmi bayramlara gerekli önem ve değer verilmektedir.
Önceleri şehir hayatı ile köylü hayatı arasında önemli bir farkın olmadığını öğrendiğimiz Sungurlu’ da günümüzde bu durumun yavaş da olsa değişmekte olduğunu görmekteyiz. Geleneksel Anadolu yaşayışı hakim olan Sungurlu ve civarında, erkek ailenin mutlak reisi ve hakimidir. Kadın ister şehirde bir işle uğraşıp aile bütçesine yardım etsin, ister ev işleri ve çocukları ile uğraşsın erkeğin daima yardımcısı ve aile yuvasının düzenleyicisi olmuştur. Hele köylerimizde Türk kadını analık görevi dışında erkeğin tarlada, bağ ve bahçede en yakın yardımcısıdır ve bu suretle aile bütçesine önemli bir katkıda bulunmaktadır.İş ve çalışma hayatı bakımından halkı dört grupta toplayabiliriz. Birinci grup, vatandaşlarımızın tarım ve hayvancılıkla meşgul olanlarıdır. İkinci grupta memurları ve işçileri  sayabiliriz. Üçüncü grupta küçük ve orta boy sanayicilerimizi, dördüncü grupta ise esnaf ve tüccarlarımızı belirtebiliriz. Bunların dışında önemli bir grup var ki  bunlarda çoğunluğu genç, işsizler grubudur. İlçede büyük sanayi tesisleri olmamakla beraber küçük sanayi sitesindeki  işyerleri ve Çorum-Ankara karayolu etrafındaki az sayıdaki sanayi tesislerinde önemli sayıda usta, kalfa, çırak ve işçi istihdam edilmektedir. Buna rağmen ilçede işsizlerin çok olması dışarıya göçleri çoğaltmaktadır. Bu olumsuz durumun önlenmesi bakımından İlçemizde büyük sanayi kuruluşlarının kurulması için gerekli alt yapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi Organize Sanayi Bölgesi ve sanayi tesislerimizin kurulması ve istihdam sorununun giderilmesi gerekmektedir.
Son olarak İlçemizin Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunması ve bu  yolun etrafında tesis edilmiş olan çeşitli dinlenme tesislerinin İlçe sosyal, kültürel ve ticari hayatında, halkın günlük yaşantısında olumlu ve özenli rol oynadığını belirtebiliriz.
 
TARİHİ YERLER,İÇMECE VE YATIRLAR
ULU CAMİİ VE HAMAMI:
Şehir merkezinde Hicri 1170-(M1756) tarihinde yapılmıştır. 1778 tarihinde üç kubbelik kısmı eklenmiştir.
 
SAAT KULESİ
1892 tarihinde Kaymakam Edip Bey tarafından yaptırılmıştır. Barok üslubu ile yapılan kule dörtgendir. İçten merdivenle  çıkılmaktadır. Şerefesi demir parmaklıklarla çevrilidir. Kulenin dört cephesinde saat kadranı bulunmakta ve saat kadranları dört köşelidir. Saat çelik halat ve 50 kiloluk kovalarla çalışır.
 
YÖRÜKLÜ (Hüseyin Dede Tepesi)
Çorum İli, Sungurlu İlçesi, Yörüklü Kasabası, Hüseyin Dede Tepesi olarak adlandırılan mevkiide kaçak kazılar sonucu tahrip edilen alanın ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Ana bilim dalı öğretim üyeleri Yard.Doç.Dr. Tunç SİPAHİ ve Yard.Doç.Dr. Tayfun YILDIRIM tarafından görülmesi üzerine Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında 1997 yılında kısa süreli bir kurtarma kazısı gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu çalışma sonucunda: Eski Hitit Dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanılmıştır. Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu, diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek friz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tesbit edilmiştir. Bu tasvir bandı üzerindeki en önemli sahneyi ise Boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır. İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır. Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır. Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit Dönemine ait olan formalarını daha önceden de bildiğimiz Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testilerde elde edilmiştir. 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir.
 
MANASTIR İÇMECESİ:
İlçenin dört kilometre güneyinde bulunan maden suyu,safra ve karaciğer rahatsızlığı çekenlere şifa vermektedir.
 
YEDİLER :
Sungurlu Merkez ilçede yatmaktadır.
 
ULAŞIM: (İsmail DEMİRHAN Sungurlu Kaymakamı)
İlçemiz Çorum iline 71 Km. mesafede olup Ankara-Çorum-Samsun Devlet Karayolu üzerinde bulunmaktadır.Ayrıca İlçemizin Çankırı ve Yozgat İlleri ile karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Belirtilen bu yollar Karayolları Genel Müdürlüğü teşkilatının yol ağında ve asfalttır. Yaz kış ulaşıma devamlı açıktır.
Tüm köy ve beldelerimizin yol bağlantıları bulunmaktadır. Yolu olmayan yerleşim yerimiz yoktur. Köy yollarımızın bazıları kar yağışı nedeniyle zaman zaman ulaşıma kapanmaktadır. Yaz aylarında ise ulaşıma devamlı olarak açıktır.
İlçemizde deniz, demiryolu ve havaalanı olmadığından bu tür ulaşım imkanımız bulunmamaktadır.
İlçemiz merkezinde ulaşımla ilgili olarak hizmet veren birim olarak Karayolları 73.Şube Şefliğine bağlı Şantiye Şefliği ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne bağlı Şantiye Şefliği bulunmaktadır.
 
TARIM
Sungurlu’nun kuruluş nedenlerinden birinin tarım olduğunu belirterek İlçemiz ekonomisinde tarımın ne kadar önemli olduğunu vurgulamış oluruz. 750 Km2 ovaya sahip Sungurlu’da arazi kullanımına baktığımızda, toprakların büyük bir kısmının tarım alanı olarak kullanıldığını görürüz. Bu tarım alalarının & 98’i tarla tarımında, %2’si  bağ ve bahçe arazisi olarak kullanılmaktadır. Mevcut tarım alanlarının % 18’i  kıraç arazi, % 20’si  taban arazi, % 62’si de  yarı taban arazisinden oluşmaktadır. Taban arazisi ve yarı taban arazisinin çok az bir kısmında sulama yapılabilmektedir. Tarım alanlarının % 8.8’i sulu tarım arazisi, % 91.2’si kuru tarım arazisidir.
Sungurlu’da tarım alanlarının kullanımını incelediğimizde ise, tarım topraklarının büyük bölümünün tahıl tarımına ayrılmış olduğunu görürüz. Mevcut tarım arazisinin 1056’lık kısmında tahıl tarımı (Buğday, Arpa, Mısır, Çavdar, Yulaf)  yapılmaktadır. Tahıllardan sonra en büyük pay nadas alanlarıdır. % 22’lik pay ile ikinci sırada gelmektedir. Bakliyat tarımı yapılan toprakların oranı % 10 (Mercimek,Nohut,Fasulye) dur. Bunu % 4 ile endüstri bitkileri takip eder. Yetiştirilen başlıca endüstri bitkileri ise başta Şekerpancarı, Şeker pancarı tohumu ve Ayçiçeği  gelmektedir. Ekimi yapılan başlıca diğer tarla bitkileri arasında Kuru soğan, Lahana, Kavun ve Karpuz gelmektedir. Yem bitkilerine ayrılan toprakların oranı % 5 iken (Fiğ,Korunga,Yonca) % 2’lik pay ile meyve alanları onu takip etmektedir. Başlıca üretilen meyveler ise Elma, Kayısı, Armut, Erik ve Üzümdür.
Sungurlu’daki hayvancılık faaliyetini ele aldığımızdda hemen hemen diğer bölgelerimizden pek farklılık arz etmez. Kırsal kesimlerin bazılarında, ekonomik gelir tamamen hayvancılığa bağlıdır. Bazı yerleşmelerde ise hem hayvancılık hemde tarla tarımı birlikte yapılmaktadır. Yüksek, dağlık alanlarda yer alan kırsal yerleşmelerde ekonomik faaliyet tamamıyla hayvancılığa bağlıdır.
Şehre yakın olarak kurulan mandıra (ahır) sayısı sürekli artmaktadır. Bu mandıralarda kültür ırkı, et ve süt verimi oldukça yüksek büyükbaş hayvanlar yetiştirilmektedir. Buralarda beslenen hayvanlar Sungurlu’nun dışında büyük kentlerimize de satış yapılarak gönderilmektedir.
1997 Tarihi itibariyla
TAHILLAR
Buğday            :  136.496 Ton
Arpa                : 43200 Ton                                        
BAKLAGİLLER        
Mercimek: 2100  Ton             
Nohut  : 3825 Ton
Fasulye            : 8411 Ton
ENDÜSTRİ  BİTKİLERİ                  
Ayçiçeği : 605 Ton
Şeker pancarı   : 23000 Ton3
DİĞER TARLA BİTKİLERİ
Kavun-Karpuz : 44.250 Ton.
Kuru soğan      : 45.000 Ton
Üzüm               :  6.028 Ton
HAYVANLAR
Büyükbaş Hayvanlar   :
Sığır     : 26817 Adet
Manda :     393  Adet
Küçükbaş Hayvanlar    :
Koyun  : 45778 Adet
Keçi     : 10779 Adet
Kümes Hayvanları        : 93000 Adet

MAHALLELER

Akçakent
Akçay
Bahçelievler
Başpınar
Cevheri
Fatih
Fevzipaşa
Gürpınar
Hacettepe
İsmetpaşa
Örnekevler
Sunguroğlu
Şekerpınar
Turan
Yenidoğan
Yenihayat
 

 

KÖYLER

AKÇAKOYUNLU
AKÇALI
AKDERE
AKPINAR
ALEMBEYLİ
ARABAÇAYI
ARICI
ARİFEGAZİLİ
Asayiş
AŞAĞIBEŞPINAR
AŞAĞIFINDIKLI
AYAĞIBÜYÜK
AYDOĞAN
BAĞCILI
BAĞDATLI
BAHŞILI
BALKAYA
BEŞDAM
BEŞKIZ
BEYLİCE
BEYYURDU
BOZTEPE
BOZYAYLA
BUNALAN
BÜYÜKBOLAT
BÜYÜKİNCESU
ÇADIRHÜYÜK
ÇAMOLUK
ÇAVUŞÇU
ÇAVUŞKÖY
ÇAYAN
ÇAYYAKA
ÇİÇEKLİ
ÇİÇEKLİKELLER
ÇİFTLİKKÖY
ÇİNGİLLER
ÇUKURLU
ÇULHALI
DAYINCIK
DEMİRŞEYH
DENİZLİ
DEREKIŞLA
DERTLİ
EKMEKÇİ
EŞME
GAFURLU
GÖKÇAM
GÖKÇEKÖY
GÖLLER
GÜLOLUK
GÜVENDİK
HACIOSMAN
HİLALLİ
İKİZLİ
İMİRLİ
İNEGAZİLİ
KALEDERE
KALENDEROĞLU
KAMIŞLI
KARACABEY
KARAÇAY
KARAKAYA
KARAKOCALI
KARAOĞLU
KAVŞUT
KEMALLİ
KERTME
KIRANKIŞLA
KIŞLAKÖY
KIZILCAKIŞLA
KÖRKÜ
KULA
KURBAĞLI
KUŞÇALI
KUZUCAK
KÜÇÜKBOLAT
KÜÇÜKİNCESU
MAHMATLI
MEHMETALİÇİFTLİĞİ
MEHMETBEYLİ
MURATKOLU
OĞLAKÖZÜ
ORTAKIŞLA
ORTAKÖY
OYACA
SALMANKÖY
SARAYCIK
SARICALAR
SARIKAYA
ŞEKERHACILI
TATLI
TERZİLİ
TİRKEŞ
TOKULLU
TOPUZ
TUĞCU
TUĞLU
TURGUTLU
TÜRKHACILARHANI
ÜÇOLUK
YARIMSÖĞÜT
YENİHACILARHANI
YEŞİLOVA
YEŞİLYURT
YİRCE
YORGALI
YÖRÜKLÜ
YUKARIBEŞPINAR
 

 

 
 
 
 

15

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

UĞURLUDAĞ

             Uğurludağ İlçesinin tarihi hakkında tek bilinen şey 1900’lerin başında köy olarak mevcut olduğu, Kurtuluş Savaşı yıllarında birçok şehit ve gazi verdiğidir.

          İlçemizin ilk ismi Kızılören’dir. Bunun etrafının kırmızı kayalarla çevrili olmasından verildiği ve daha sonra Kızılviran’a çevrildiği bilinmektedir. Yine ilk yerleşenlerin dağdan dağa göçen gruplar olduğu ve burasının tava biçimini andıran coğrafi yapısıyla korunmaya çok müsait olmasından tercih edildiği sanılmaktadır.

1929 yılına kadar Çorum’un bir köyü olan ilçe bu tarihte kendisine bağlı 17 köyle beraber nahiye yapılarak İskilip ilçesine bağlanmıştır. 03 Mayıs 1958 yılında arkasındaki Urlu Dağına izafeten Uğurludağ adını almış ve 1969 yılında da belediyelik olmuştur. 19 Haziran 1987 tarihine kadar Çorum ili İskilip ilçesine bağlı bir bucak iken;3392 sayılı Kanunla Çorum’a bağlı bir ilçe olmuştur.

            Çorum’a 67 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

            İlçenin yüz ölçümü 422 kilometre karedir.

Deniz seviyesinden 755 metre yükseklikte bulunmaktadır.

            Nüfus yoğunluğu %41 olan ilçenin 27617 nüfusu bulunmakta olup bunların 7368 ‘i ilçe merkezinde diğer geri kalan ise ilçenin diğer yerleşim yerlerinde bulunmaktır.

 UĞURLUDAĞ BELEDİYESİ

            İskilip ilçesine bağlı iken 1 Haziran 1969 tarihinde belediye kurulmuştur. Belediye hizmet binası mevcuttur. İlçenin TEK enerji hattından elektriği karşılanmaktadır.

 UĞURLUDAĞ İLÇE  HALK KÜTÜPHANESİ

Uğurludağ  belediyesi  tarafından tahsis edilen kütüphane  İl  Halk ve İlçe  kütüphanelerinden  devredilen  kitaplarla  23  Nisan 1981 tarihinde hizmete girmiş,Çocuk Bölümü,yetişkinler bölümü ve İare (ödünç) servisi ile hizmet vermektedir.

2002 tarihli  istatistiklere göre ;6.951  kitap kayıtlı  bulunmaktadır. Kütüphane  Kültür  Bakanlığı Kütüphaneler  Genel Müdürlüğü Çorum İl Halk Kütüphanesi  Müdürlüğüne  bağlı   olarak çalışmaktadır.

 TARIM

İlçe tarımında hububat başta olmak üzere,yem bitkileri ile sebze ve sanayii bitkileri yetiştirilmektedir. Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta yapılmakta olan ilçede yetiştirilen miktarlar çizelgede verilmiştir.

Hububat 14733

Endüstriyel bitkiler 756

Y. Baklagil 3821

Yem bitkileri 2056

Nadas 521

Bağ  339

Meyvelik 17

Sebze 144

Çayır 286

Mera 235

Orman alanı 12788

Yerleşim alanı 4653

Su yatakları

Kayalık 1789

Toplam 42203

 

Büyükbaş hayvan sayısı: 9685

Küçükbaş hayvan sayısı: 13176

 

YATIRLAR:

ARAP DEDE: Uğurludağ merkez ilçede yatmaktadır.

ÇATMA TÜRBESİ: Merkez ilçere bulunmaktadır.

KARABEL TEKKESİ: Uğuruludağ Sas köyünde bulunmaktadır

KARADERE :Uğurludağ ambarcı köyünde yatmaktadır

KARAEVLİYA: Karaevliya köyünde bulunmaktadır

MERT DEDE: Uğurludağ merkez ilçede yatmaktadır.

NUH BABA: Güneye yedi saat mesafede Uğurludağ isimli dağın tepesinin düzeltilmiş kısmında yatmaktadır.

URLU HASAN: Uğurludağ merkez ilçede yatmaktadır

 

 

MAHALLELER

KARŞIYAKA MAHELLESİ

YENİCAMİ  MAHALLESİ

YEŞİLYURT MAHALLESİ 

YÜZGEÇ MAHALLESİ

TUTPINAR  MAHALLESİ

 

 

KÖYLER

AMBARCI

AŞILIARMUT

BELKAVAK

BOZTEPE

BÜYÜKERİKLİ

DAĞÖNÜ

ESKİÇELTEK

GÖKÇEAĞAÇ

KARAEVLİYA

KARAKISIK

KIRKÖY

KIZAĞILI

KÜÇÜKERİKLİ

KÜPEÇ

RESULOĞLU

SAZKÖY

TORUNLAR

ÜÇDAM

YARIMCA

YENİYAPAN

 

 

 

ALT KAPAK

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.