DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

 

İÇİNDEKİLER Tıklayarak şiirlere gidebilirsiniz

Mahmut Selim GÜRSEL TAKDİM
Mahmut Selim GÜRSEL
ALACA İLÇESİ

1

 
 
 
 
Çalışma TELİF ESERİDİR izin almadan kullanmayınız!
Hazırlayan Mahmut Selim GÜRSEL
corumlu2000@gmail.com
Sitemiz ve yazarlarımız;hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.

 01

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

KİTAP ismi  Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

TAKDİM           

Bir kitabın doğması, o kitabı yazmaya kalkan kişinin amacına ve bilgi birikimine göre değerlendirilmesi uygun olarak görülmelidir.

            Elinizde bulunan bu çalışmanın sizlere ulaşması için günlerini veren bu çabası için şükranlarımı sunarken, bu çalışmada da benim ufacık bir katkımın da bulunması beni bahtiyar etmiştir.

            Bu çalışma ile sizlerde bazı bilgileri edinmiş ve faydalanmış olarak uzun yılların birikimlerinden aydınlanacağınızı göreceksiniz.

            Bilgi; yazılmadıkça kaybolmaya açık birikimlerdir. Her insan bir kitaptır; onu okumamız gereklidir.

            Tanımadığımız ve anlamadığımız kişiler hakkında nasıl kararlar veremezsek; bir çalışmayı da incelemeden, okumadan karar veremeyiz. 

Mahmut Selim GÜRSEL  

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 02

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

Mahmut Selim GÜRSEL
GÜRSEL YAYINEVİ ve ÇORUMLU DERGİSİ SAHİBİ
 
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam  Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi. 
İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci  sömestrsinde  babamın  emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni  okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki  yaptı. İlkokul sıralarında okuyarak pilot olmanın düşlerini kurardım. Bu hayalim gerçekleşmedi. Babamın baskısı karşısında babama okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, 28 Mart 1969 Ankara  Emniyet   Müdürlüğüne teknisyen  olarak göreve  başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 09 Ekim 1972  tarihinde polis memuru olarak Ankara'da altıncı şube ve kara kollarda çalıştım. 16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  10 Temmuz 1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan  Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıcayı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde  ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  03 Ağustos 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım. 
            1990  tarihinde ilk kitabım olan Dewey Onlu Tasnif isimli kütüphanelerdeki kitapların tasnifi yapılan kitabı 10 yıllık bir araştırma ve çalışma iye "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)" kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum.   Kitabımdan Türkiye'deki bütün kütüphanelere dağıtılmak  üzere 1000 adet satın aldılar.
Marangozluk,oymacılık, polis memurluğu,memurluk  ve  idarecilik yaptım. Her çalıştığım meslekte çeşitli önemli olaylar oldu ise de son çalıştığım kurumda  bence en önemli bir hatıramı anlatmak istiyorum: Kütüphanedeki çalışmalarım  ve " El  Yazması Kitapların Çorum'da kalması için verdiğim  çabalar neticesinde  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu  üzüntümün  boş olduğunu  zamanla  gördüm. Rabb’imin  izni  ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin  insanlara sağladığı maddi avantaj olarak,evinizi geçindirecek, namerde muhtaç  etmeyecek  avantajından  başka,manevi olarak;sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan  öğrenmiş  oldum.
1993 yılında Türkiye'deki bütün kütüphanelerde bulunan " El Yazması " kitapların Ankara Milli Kütüphanesine toplanma kararı veren Kültür Bakanlığına karşı Çorumlu hemşerilerimi haber dar ettim, mahalli radyodan ve gazeteler ile parti il Başkanlarını ile Millet Vekilimiz Adnan Türkoğlu ve Belediye Başkanımız rahmetli Turan Kılıççıolu'nun destekleri ve diğer kuruluşların da katkısı ile "El Yazma kitapları" Çorum'da kaldı. Açık öğretim için üniversite sınavlarına girip kazandım. İkinci sınıfta iken Çorum'a tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Yazma kitapların korunması ve Çorum'da kalması için yaptığım girişimim yüzünden 25 Nisan 1994 tarihinde Tatvan Bitlis'e Müdür olarak tayinim çıktı, tayin edildiğim yere gitmeyerek emekliliğimi istedim.
1994 Tarihinde nasip oldu eşimle birlikte Hacı olduk.
27 Mayıs 1998 tarihinde Çorum'da ilk Kültür Bakanlığından tescilli "Gürsel Yayınevi" tarafımdan açıldı.
Yazı yazmaya beni  kimse  teşvik  etmedi   Kütüphane için hazırladığım  kitap beni  yazmaya teşvik etti. Yazılarım mahalli basında yayımlandı. Yazılarımdan dolayı bir ödül almadım; fakat kitapları ve bu dergi benim için en büyük ödüldür. 
Yayımlanmış çalışmalarım : 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) Haziran 1991 ", 
"Çorum 97 1997"
"Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar Haziran 1997- 2. basım 1998",
" Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi Temmuz 1998,
" Sarı Çiğdem Şiir Defteri  Mart 2002" ,  
“Çorum 2002” adlı basılmış çalışmalarım bulunmaktadır. 
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004"
"Çorum Yemekleri 2004 Eşimin Çalışması"
"Hacım Ağustos 2007"
"Çorumlular ve Çorum'a Hizmet Edenler Temmuz 2008"
 
Bakanlığa sunulmuş;"Alfabetik Türk ve Yabancı Yazarlar Fihristi" ve "Ne Nerede Başlıklı Arama Fihristi" basım için  hazır  beklemektedir.  Yazılarım  daha çok araştırma dalı ile makale türüdür. Tiyatro çalışmalarım,şiir ve  hikaye denemelerim bulunmaktadır.   Şu anda dergimde yazılarım çıkıyor. Benim okuyucularıma  diyeceklerim  şudur ki. Doğru bildiğiniz konuları savunun. Bu  savunmanız  size belki tepkiler getirecektir. Bu  tepkileri inceleyerek doğru olup olmadığını araştırın. 
 Saygılarımla. 
  
BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

BİR SONRA Kİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

 03

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

İLÇENİN ADI
İlçenin adının nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Tarihsel dönemde İlçenin adına gelince: ünlü batılı Coğrafyacı KİMBERT'in haritasında, Etonia (Etonya) olarak geçmektedir. Ortaçağda beylikler döneminde, üzerinde bulunduğu ovadan esinlenerek Hüseyin Abat adını alır.
Kiebert'in haritasında, ETONİA olarak geçen Alaca'nın isminin nereden geldiğine dair yazılı bir belge olmamasına rağmen, nesilden nesile aktarılan iki rivayet vardır:  Rivayete göre, ticaret yolları üzerinde bulunan Alaca'dan geçen bir Kervan yoğun bir sis ile karsılaşır, Kervancılar önlerini göremezler. Bu sebeple de konaklamak zorunda kalırlar. Havanın bu puslu görüntüsünden dolayı tüccarlar yöreye, ALACA adını koyarlar.
Diğer bir rivayette ise, Türkmenler 18. yüzyılda yöreye renk renk giysiler içerisinde göç ederler. Bu renk karışıklığının çokluğundan ötürü yöreye gelenler, Türkmenlere "ALACALI" derler. Daha sonra “lı” eki kullanılmaz olur ve adı ALACA olarak kalır. 14.yüzyıla ait bir belgede de Hüseyinova da aynı adı taşıyan bir köyden söz edilmektedir.
Bu günün yaşayanları yöredeki bu Köyü hatırlayamamaktadırlar. Köy küçük olduğundan, bağlı bulunduğu Hüseyinova belgelerde geçtiği halde, ALACA adından bahsedilmez. Ancak yörede vakıf sınırlarının tespit edildiği anlarda, ALACA adına rastlanmaktadır. 20.yüzyılda Hüseyinova bir yöre olarak kalırken, nahiye adını tamamlamada Alaca adına rastlanır. Gerçektende resmiyet kazanmamasına karşın, Şehrin adından 1920 yılında Alaca diye bahsedilir. Nihayet Alaca adı 1932'de resmiyet kazanır
 
İLÇE’DE İSKAN
1075 Yılında Selçuklu beylerinden Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak İlyas Bey yönetiminde Çorumlu oymağının yerleştirildiği bu topraklarda; doğudan gelen Türkler buraya yerleştirilmiştir. Mamaloğlu Ailesi Alacanın kurucularıdır. Ayhan Mahallesi eski bir yerleşim birimi olduğu için imar durumu hiç iyi değildir. Dar ve kıvrımlı sokaklarla doludur.
Şimdiki Yıldızhan Mahallesinin yeri doğuya doğru uzanan bir bataklık idi. Bu geniş alanı kaplayan bataklık zamanla kuruyarak uygun bir ortama dönüşmüştür.
Osmanlı Rus Savaşı nedeni ile iç kısma gelen Türk'ler Yıldızhan Mahallesi başta olmak üzere yerleştirilmişlerdir.  İlçenin bazı köyleri bunlardan teşekkül etmiştir. Denizhan Mahallesi biraz yüksek bir arazi üzerinde ve İlçenin güneyinde kurulmuş bir mahallemizdir. Eskiden kurulmuş bir yerleşim birimidir. Eskiden Küçüksöğütözü köyü olarak anılan yer, İlçe merkezinin bu istikamette büyümesi ile birleşmiş ve Özhan Mahallesi adını almıştır.
Günhan Mahallesi sonradan kurulmuş yeni bir mahallemizdir. Yozgat yolu ile Zile yolu arasındadır. Oldukca geniş bir alanı kaplar.  İlçenin Kuzeyindeki; Cumhuriyet mahallesi 1936 yılından sonra kurulmuş olan bir mahallemizdir. Alaca'dan Çorum istikametine doğru giderken yolun sağ tarafında bulunmaktadır. Romanya'dan 1936 yılında yurda getirilen Türk'lerden 90 Hane önceleri Çöplü, Kızıllı ve İsmailli köylerinde geçici iskana alınmışlardır. Bu insanlarında ücretli olarak usta ve işçi olarak çalıştırılmaları sonucunda Devlet iki yıl içinde her aileye bir ev yapmıştır. Çalışmaların tamamlanması ile geçici yerlerine yerleştirilmişlerdir.
Bulgaristan'dan 195l yılında gelen Türklerde Cumhuriyet Mahallesinde iskan edilmiştir. Çok az sayıdaki aile de Çöplü, Kızıllı, İsmailli Köylerinde kalmışlardır. Bu ailelerden bir kısmı daha sonra Bursa'ya gitmişlerdir.
Osmanlı-Rus Savaşları sırasında iç kısımlara taşınan Kırım Türklerinden bir kısmı İlçenin Kaleycikkaya köyünü oluşturmuşlardır. Çok az bir kısmı İlçe merkezinde yerleşmişlerdir.
Romanya’dan gelen Türklerin kurduğu yerleşim birimlerinden biri de Karnıkara Köyüdür. Akçasoku Köyünün Heyalan sonucu devlet tarafından yaptırılan iskan bölgesi İlçenin Batısındadır. Bu köy tabi afete maruz kalmaktan kurtarılarak İlçe merkezine yani sonradan kurulan Cengizhan Mahallesine yerleştirilmişlerdir. Bu yerleşim birimi iskan evleri- Afet Evleri ismi ile anılmaktadır.
Ayhan Mahallesi, Yıldızhan Mahallesi, Denizhan Mahallesi eski mahalle olmaları dolayısıyla imar durumları iyi değildi. Fakat zaman zaman dar sokaklar bilhassa 1994 yılından sonra Belediye tarafından yol genişletmeleri halkında rızası alınarak bazılarının da tepki gösterdiği de görülmüşse de yıkılan bahçe duvarlarının çimentosu kumu Belediyece karşılanarak imar durumu bir düzene konulmuştur. İmar durumu en iyi olan mahalle Günhan Mahallesidir. Bu Mahallenin sonradan kurulmuş imar Planlarının uygulandığı bir zamana rastlaması bu mahalleye bu şansı vermiştir.
İlçenin genelinde dar sokakların genişletilmesi çalışmaları İlçeyi gerek görünüm açısından,gerekse rahat yaşama açısından rahatlatmaktadır İlçe Merkezinde bulunan Mahallelerin Cadde ve Sokakları 1994 yılından sonra sıcak Asfaltla kaplanmış,bir kısmı ise stabilize yoldur.
ALACA İLÇE’SİNİN TARİHÇESİ
İlçe merkezinde ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Ancak kalkolitik çağa kadar uzanan çevredeki Alacahöyük ile İlçe merkezi arasındaki mesafe 15 km dir. Alaca İlçesinin tarihçesi Çorum tarihinden daha öncelere gitmektedir. Sırasıyla: Hitit,Firik,Pers, Galya,Helenistik, Bizans,Anadolu Selçukluları,İlhanlı,Kadı Burhanettin beyliği ve Osmanlı dönemlerini kapsar.
Danişment Ahmet Gazi zamanında, Hüseyin Ova'da (Alaca'da) henüz yerleşme birimi yoktur. Çünkü Alaca'ya 45 km. uzaklıktaki Zile (Kazabat),Danişment Ahmet Gazi tarafından fethedilen Şehirler  arasındadır.  Hüseyinabad'a ait en eski bir vakfiye suretinde Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad denilmesidir.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından yenilgiye uğradığı 1343 Kösedağı Savaşından sonra tarihi kayıtlarda, Hüsamettin Timürhan'ın Alaca'nın sınırları içende Mahmudiye köyü yakınlarında örenkent durumundaki Kalehisar (Karahisar) Temürlüğe yerleşerek önemli imar faaliyetlerinde bulunduğu yazılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğuna ait tahsis defterlerinin tetkikinde "Hüseyin Abad" yada, "Hüseyin Ovası" olarak tanımlanan yörenin etkinlik arazisi olarak büyük öneme sahiptir. Yöreye damgasını vuran Türkmen Aşiretleri Dülkadirli Divanına bağlı Mamalı, Dönüşlü ve Ceritli aşiretleridir. İdari yönden 1861 tarihinde Yozgat (Bozok) sancağına bağlı iken 1894 tarihinde Çorum Sancağına bağlanmıştır.
Kurtuluş savaşı başlangıcında Yozgat’ta  patlak veren Çapanoğlu İsyanından alaca etkilenmiştir. 
İLÇE’NİN YERLEŞİM DURUMU
Alacanın Kuzeyinde Çorum iline 48 kilometre,güneyinde bulunan Yozgat iline 50 kilometre,batıda Sungurlu İlçesi 40 kilometre,doğuda Çekerek İlçesi, kuzey doğuda Ortaköy İlçesi ile sınırlandırılmış bir yerleşim birimidir.
Çorum-Yozgat yolu Alaca İlçesinden geçer. Bu Yol Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi arasındaki çok önemli bir ulaşım şerididir. Öyle ki uluslar arası yol da diyebiliriz. Çünkü yabancı ve Suriye plakalı çok sayıda komşu ülkelerin araçları İlçemizden geçeli gündüzlü geçtikleri görülmektedir.
İlçenin görünümü bir yayla görüntüsü vermektedir. İlçenin kurulduğu alana Hüseyin Ovası denir. İlçedeki arazi yükselişi kuzeyden, güneye geldikçe daha fazlalaşmaktadır. Çorum'dan Alaca'ya doğru ilerledikçe yerleşim alanı yüksekliği Küre köyü yakınlarında kendini hissettirir. Buradan itibaren güneye doğru kırk kilometre uzunluğunda düz bir arazi kesiti görmek mümkündür. İlçe merkezinin de içerisine alan bu düz kesit batı doğu arasında daha da uzun bir alanı kaplamaktadır. Bu ifadede yerini bulan alana Hüseyin Ovası denilmektedir.
Alaca İlçesi yüzey itibariyle güney doğuya doğru büyük yükseklikler göstermektedir. Bu kesitte yer alan Gazipaşa,Belpınar, Killik Köyleri yüksek alanlardaki yerleşim birimleridir. Güneydoğudaki en uzak ve en yüksek yerleşim birimi Altıntaş Köyüdür. Bu yerleşim birimleri genellikle yamaçlarda kurulmuş birimlerdir.
Alaca güneye doğru yüksekliği daha da artan bir görünüş arz eder. Artık buralar 1200 metre rakımlı Yozgat iline yakın yerlerdir. Güneyde Yenice, Karnıkara oldukça yüksek yerleşim birimleridir.
Alaca İlçesi batıya doğru fazla bir yükseklik arz etmez. Sungurlu’ya yakın yerleşim birimlerinde İlçe merkezinden bile daha az bir ova görüntüsüyle uzanmaktadır.
Alaca İlçesi Kuzeydoğuya doğru yüksekliği düşerek devam eder. Akarsuların bu istikamette güneyden kuzeye doğru akması en bariz göstergesidir.
Alaca İlçesi kuzeye doğru gidildikçe yüksekliğinden kaybeder. Küre köyünden itibaren yükseklik Çorum'a doğru düşüş göstermektedir. Buralardaki yerleşim birimleri düz topraklar üzerinde iskan etmişlerdir.
Alaca İlçesi doğuya doğruda önemli yükseltiler gösterir. Körpınar Köyü Küçükdona köyü Büyükdona köyü,Gerdekkaya köyü, Beşiktepe köyü İlçe merkezinden oldukça yüksek yerleşim birimleridir.
Alaca çayı en önemli en önemli akarsuyudur. Birkaç derenin suyunu alarak Çorum Çat suyuna karışarak Yeşil Irmağa dökülür. İlçenin içinden Çekerek ırmağının kolu olan Büyük Özçayı geçmekte idi. Devlet Su işlerince çayın yatağı değiştirilerek şehrin kenarına alınmıştır.
Sulama amaçlı Atatürk,Bozdoğan;Çatak,Çopraşık,Geven,Gökhöyük,Sarı Süleyman, Seyyitnizam, Sincan, Soğucak,Örülükaya göletleri ile Çorum’un en çok göleti bulunan İlçesidir. 
 
İLÇE HAKKINDA KISA BİLGİLER
Alaca;1919 tarihinde İlçe statüsüne kavuşmuştur. Çorum iline 48 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
İlçenin İklimi yarı kurak bir iklimdir. Yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve yağışlıdır.
Çorum İline bağlı Alaca İlçesi Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği yerde yer alır. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan yol ağı üzerinde Yozgat -Çorum; Sungurlu-Zile Karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır.
Arazinin topografı yapısı düz yayla karakterindedir. Fazla engebe yoktur.
Toplam yüz ölçümü 1.371 Km2 dir. Deniz seviyesinden 930 metre yükseklikte bulunmaktadır. İlçenin nüfus yoğunluğu %44 olup; Alaca İlçesinin 1997 nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre toplam: 50.831 olup, 23.216'sı şehir merkezinde,27.615'i ise köylerde oturmaktadır.
İlçeye bağlı bucak ve kasaba yoktur. 100 köyün en küçüğü 18 nüfuslu olan Küçükcamili, en büyüğü de 2.100 nüfusu ile Çopraşık köyüdür. Belediye olma hakkı kazanan Köylerimiz ise Alacahüyük,Çopraşık ve Büyükhırka köyleridir. Köylerin nüfus ortalaması 276'dır. Ana dil Türkçe olup, başka dil konuşulmaz.
Alaca İlçesine bağlı yerleşim alanları bu bölümünün ileri kısmında bulunmaktadır. Alaca merkezinde 7 mahalle vardır.
Alaca’nın ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır. Turizm gelirleri de İlçeye önemli katkıda bulunmaktadır.
İlçenin 630 kilometre karesine hububat,127 kilometre karesine baklagiller,yem bitkileri ve sanayi bitkileri ile diğer tarım ürünleri yetiştirilir.
Alaca topraklarının 119 kilometre karesini ormanlar kaplar.
22.500 büyükbaş hayvan ve 38.160 küçükbaş hayvan beslenmektedir
BÜYÜK GÜLLÜCEK
Merkez İlçeye bağlı Alacahöyük’ün 15 km. kuzeyinde olup, Kalkolitik Çağı temsil eden en önemli merkezlerdendir. 
ESKİYAPAR ÖRENYERİ
Alaca İlçesi’nin 5 km batısında, Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük, Boğazköy’ün 25 km. kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 km. güneydoğusunda yer almaktadır. Eskiyapar’da ilk kazı çalışmalarında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi adına Raci TEMİZER başkanlığında 1968 yılında başlamış olup, çalışmalar 1983 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren ara verilen çalışmalar daha sonra 1989-1991 yılları arasında Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında devam ettirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda höyük’te kesintisiz bir yerleşimin olduğu tespit edilmiştir.
Höyük’te Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve iki safhalı Hellenistik dönemine rastlanılmıştır.
Höyük’ün kuzeydoğu ve batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk Çağı şehir surunun temelleri bulunmuş, dikdörtgen planlı, avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyük’ten  farksız olarak, Hitit üslubunda inşa edilmişlerdir. Höyük’ün güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan Eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir. Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.
Höyük’te Hitit tabakaları altında yer alan Eski Tunç Çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda, bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır. Gümüş vazolar, Suriye şişesi, gümüş merasim baltası, değişik tiplerde altın iğne, boncuk, küpe ve bileziklerden oluşan define, bir taraftan Alacahöyük, Kültepe, diğer taraftan Truva, Poliochni ve kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup, bu buluntular Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.
Halen burada araştırmalara devam edilmekte olup;Anadolu Medeniyetlerini Araştırma Evi kurulmuş olup,müzecilik için Eğitim Merkezi olarak hazırlanmıştır.   
KALINKAYA
Alacahöyük’ün 5 kilometre kuzeyinde bulunan Kalınkaya köyü,köylülerce kaçak kazılar neticesinde buranın önemi anlaşılmış, Anadolu Medeniyetleri Müzesince 1971-1973 tarihleri arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.
Çorum bölgesinin şimdiye kadar araştırılmış ve bulunan Kalkotik Çağına,mimari ve küçük eserler bakımından yeni bulgular ilave edilmesi için önemli bir alandır.
Köylüler tarafından tahrip edilmeyen Eski Tunç Çağına ait mezarlığın Anadolu’da ölü gömme adetine küp mezar,taş sanduka mezar dan başka pişmiş lahit mezar tipi burada görülerek literatüre eklenmiştir. Bu yerin üst tabakalarında bulunan Eski Hitit Çağında ufak bir karakol görevi yaptığı kanaati hasıl olmuştur.
1974 tarihinde kazısı yapılan Dedenin Sivrisi adlı tümülüsü,Helenistik Çağ buluntuları  çıkartılmıştır. Buradan çıkartılan pişmiş toprak lahit halen Alaca Höyük Müzesinde,Eski Tunç Çağı Mezar Küpleri ise Eskiyapar Anadolu Medeniyetleri Araştırma Evinde teşhir edilmektedir.
PAZARLI
Alacahöyük’ün 29 Km. doğusunda ve Alaca İlçesine bağlı Çikhasan köyündedir. 1936 ve 1938 tarihlerinde yapılan  kazılarda;burada Kalkolitik Çağdan itibaren iskanın varlığı tespit edilmiş olup, özellikle Frig sanatı için önemli bir merkezdir.
Frig devrine ait sitilize figürlü levhalar mozaikler Ankara Arkeoloji Müzesinde , kaplar Çorum ve Alacahöyük müzesinde sergilenmektedir.   
HÜSAMİYE MEDRESESİ
Çorum’un Alaca İlçesinde Karahisar Temürlu denilen köyde 665-1266 tarihinde Hüsameddin Timur’un bu medreseye yaptırdığı vakfiyede bu köyün eski yerinde yaptığını,bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medreseye de arazileri ile vakf ettiği anlaşılmış oluyor. Bugün Hüsamiye Medresesi ve Hamam Harabesi Kale kalıntıları bulunmaktadır.
            Bu tarihlerde Devecioğlu Çorum ve Osmancık’ı nüfus bölgesine ilhak etmekle Karahisar’da yaptırdığı bu büyük eserle beraber burasını da yaptırdığı ve yine; 1363 (H.765) tarihli Hüsamettin Bey'e ait olan Vakfiye suretinde Gerdekkaya'ya hududu, Hışır (Köy Muhtarlığınca 1998 yılı içerisinde değiştirilen Yeni ismi Bağazici Köyü) boğazından Dere Kayayı Deresine kadar olan bölge ile uzun belek, Gökören köyünün tamamı (Yağlıçal) köyünün tamamının vakfa ait olduğu söylenir.  Tabu oğlu adındaki kişiye ait düzenlenmiş bir vakfiye suretinde Kalehisar (Karahisar) Temürlüde Hüsamettin Medresesine bu Kasabadaki baki dükkanlar ve Malikhanelerin olduğu kayıtlıdır ve yine 1362 (H.764) tarihli Sücaatdin bin Taybu'ya ait "ücret'i Şer'iyyede" ise Sincan,Yenice köylerindeki Çiftliğini Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad'ın Kızkaraca'lı Divanın hepsini ve acemi ve Gerdek köylerinin dörtte birini Alacalılar Karyesinin (Köyünün) yarısının arazilerini Vakfettiği yazılıdır.
 
 
 
BELEDİYE BAŞKANI
Halil İbrahim ŞALTU
90 364 411 57 91-92
 alaca@alaca.bel.tr
AYHAN MAHALESİ
Emir BELGİÇ
90 364 4112191
 
CENGİZHAN MAH
Ümit SARAÇ
 
 
CUMHURİYET MAH.
Ahmet ÖZBAŞ
90 364 4113067
 
DENİZHAN MAH.
Nihat BAL
90 364 4112120
 
GÜNHAN MAH.
Şinasi ÖKSÜZ
90 364 4117917
 
ÖZHAN MAH.
Nurafettin ÇİFTCİ
90 364 4112400
 
YILDIZHAN MAHALLESİ
Serdar KARA
90 364 4113382
0505 320 02 07
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ALACA KÖYLERİ VE MUHTARLARI
 
 
AKÇAKÖY
Durak
ARSLAN
AKÇİÇEK
Bahadır
POLAT
AKÖREN
Hüseyin Ozan
BİTİR
AKPINAR
Sadık
BEK
ALTINTAŞ
Halil İbrahim
DEMİREL
BAHÇELİ
Muammer
DEVE
BALÇIKHİSAR
Menderes
YILDIZ
BELPINAR
Hurşut
DURAN
BEŞİKTEPE
Burhanettin
ÇELİK
BOĞAZİÇİ
Mecnun
GÜNDUGAN
BOLATÇIK
Alper
KARACA
BOZDOĞAN
Müslüm
KEÇECİ
BÜYÜKCAMİLİ
Arap
AKMAN
BÜYÜKDONA
Sebahattin
DOĞAN
BÜYÜKHIRKA
Yaşar
HOŞAF
BÜYÜKKEŞLİK
Erdoğan
KILIÇ
BÜYÜKSÖĞÜTÖZÜ
Ali
ÖĞER
ÇALKÖY
Ferit
KAFKAS
ÇATAK
Şahamettin
ÇELİK
ÇATALBAŞ
Reşit
UZKUR
ÇATALKAYA
Şahin
BEYAZ
ÇELEBİBAĞI
Abidin
ERBEKTAŞ
ÇETEDERESİ
Aykut
ÖZTÜRK
ÇEVRELİ
Eftal
ODABAŞ
ÇIRÇIR
Cahit
ÖZDEMİR
ÇİKHASAN
Hıdır
KARATAŞ
ÇOPRAŞIK
Telat
BOLAT
ÇÖPLÜ
Mehmet
YILMAZ
ÇÖPLÜAVUTMUŞ
Murat
ŞAHAN
DEDEPINAR
Nazım
YEĞEN
DEĞİRMENDERESİ
Aşır
SEÇGİN
DEĞİRMENÖNÜ
Ersoy
BIYIKSIZ
DEREYAZICI
Turabi
AYGÜN
DUTLUCA
Veli
AYGÜN
EREN
Ferudun
ARSLAN
ESKİYAPAR
Cemalettin
SAMUT
EVCİ
Salih
ÖZBAŞ
FAKILAR
Günsel
ÖNEL
GAZİPAŞA
Muttalip
GÜL
GERDEKKAYA
Gıyasettin
YILMAZ
GEVEN
Sultan
KAYA
GÖKÖREN
Şahin
AYDOGAN
GÜLDERESİ
Ali
GÜLER
GÜLLÜK
İdris
GÜL
HARHAR
İlyas
OCAK
HAYDARKÖY
Kemal
ERDUGAN
İBRAHİMKÖY
Gazi
DUGAN
İMAT
Zafer
SAM
İSAHACI
Muzaffer
ŞİRİNAĞA
İSMAİLLİ
Loman
SARI
KALECİKKAYA
Vahdettin
SEÇİR
KALINKAYA
Nevzat
ORTAKCI
KAPAKLI
Ferhat
YAVAN
KARAÇAL
Veysel
YILDIRIM
KARAMAHMUT
Haydar
ŞİMŞEK
KARATEPE
Kerem
GÜNGÖR
KARGIN
İsmail
ÇİMEN
KARNIKARA
Ufuk
ARSAN
KAYABÜVET
Yener
YILMAZ
KICILI
Zeki
KARSLI
KILAVUZ
Orhan
KILIÇ
KIZILLI
Murat
BAYRAK
KIZILYAR
Ferhat
ARSLAN
KIZKARACA
Bahattin
DEMİR
KİLLİK
Fazlı
KAYA
KOÇHİSAR
Kadri
DURAK
KOYUNOĞLU
Sakin
YAGMUR
KÖRPINAR
Ferhat
ŞAHİN
KUYLUŞ
Duran
ÖZDEMİR
KUYUMCUSARAY
Abbas
AKBAŞ
KUZKIŞLA
Tuncay
AKCA
KÜÇÜKCAMİLİ
Gül
KALOÇ
KÜÇÜKDONA
Mustafa
ŞAHİN
KÜÇÜKHIRKA
Aziz
KIRAN
KÜÇÜKKEŞLİK
Yusuf
AKKUŞ
KÜLAH
Devrim
İPEKCİ
KÜRE
Hüseyin
KAYA
KÜRKÇÜ
Murat
KÜRT
MAHMUDİYE
Ramazan
KALE
MAZIBAŞI
Erkan
MAZIBAŞI
MİYANESULTAN
Turgut
ŞİMŞEK
ONBAŞILAR
Ercan
ÖZDEMİR
ÖRÜKAYA
Abdulhamit
ÖZDEMİR
PERÇEM
Bektaş
POLAT
SANCI
Durak
ÇETİNKAYA
SARISÜLEYMAN
Sami
GÜNAY
SEYİTNİZAM
Fatih
AYKAÇ
SİNCAN
Kenan
ÇAVDAR
SOĞUCAK
Halil
YILDIRIM
SULTANKÖY
Birol
ÖZBEK
SULUDERE
Zekeriyya
YAMAN
TAHİRABAT
Murat
PAK
TEVFİKİYE
Kemal
DEMİR
TUTAŞ
Dursun
ARSLAN
ÜNALAN
Bahri
YALÇINKAYA
YATANKAVAK
Üstün
YILMAZ
YENİCE
Kemal
KILIÇ
YENİKÖY
Hasan
KÖRÜKÇÜ
YEŞİLYURT
Hasan
ŞAHİN
YÜKSEKYAYLA
Mehmet
KARA
 
 
 
 
 
 

BU ÇALIŞMA TELİF ESERİDİR İZİN ALMADAN KULLANMAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ Sayfaya dönmek için tıklayınız

KİTAP BAŞINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA KIYMETİ ARTAR!

Hazırlayan  Mahmut Selim GÜRSEL yazışma adresi  corumlu2000@gmail.com

DİKKAT ! BU BİLGİ TELİF ESERİ OLUP YAZARI VE YAYINEVİMİZDEN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
 
Gizlilik şartları ve Telif Hakkı © 1998 Mahmut Selim GÜRSEL adına tüm hakları saklıdır. M.S.G. ÇORUM
 Hukuka, Yasalara, Telif  ve Kişilik Haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.