- İLÇENİN ADI
- İlçenin adının nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Tarihsel
dönemde İlçenin adına gelince: ünlü batılı Coğrafyacı KİMBERT'in haritasında,
Etonia (Etonya) olarak geçmektedir. Ortaçağda beylikler döneminde, üzerinde
bulunduğu ovadan esinlenerek Hüseyin Abat adını alır.
- Kiebert'in haritasında, ETONİA olarak geçen Alaca'nın isminin nereden geldiğine
dair yazılı bir belge olmamasına rağmen, nesilden nesile aktarılan iki rivayet
vardır: Rivayete göre, ticaret yolları üzerinde bulunan Alaca'dan geçen bir
Kervan yoğun bir sis ile karsılaşır, Kervancılar önlerini göremezler. Bu sebeple
de konaklamak zorunda kalırlar. Havanın bu puslu görüntüsünden dolayı tüccarlar
yöreye, ALACA adını koyarlar.
- Diğer bir rivayette ise, Türkmenler 18. yüzyılda yöreye renk renk giysiler
içerisinde göç ederler. Bu renk karışıklığının çokluğundan ötürü yöreye
gelenler, Türkmenlere "ALACALI" derler. Daha sonra “lı” eki kullanılmaz olur ve
adı ALACA olarak kalır. 14.yüzyıla ait bir belgede de Hüseyinova da aynı adı
taşıyan bir köyden söz edilmektedir.
- Bu
günün yaşayanları yöredeki bu Köyü hatırlayamamaktadırlar. Köy küçük olduğundan,
bağlı bulunduğu Hüseyinova belgelerde geçtiği halde, ALACA adından bahsedilmez.
Ancak yörede vakıf sınırlarının tespit edildiği anlarda, ALACA adına
rastlanmaktadır. 20.yüzyılda Hüseyinova bir yöre olarak kalırken, nahiye adını
tamamlamada Alaca adına rastlanır. Gerçektende resmiyet kazanmamasına karşın,
Şehrin adından 1920 yılında Alaca diye bahsedilir. Nihayet Alaca adı 1932'de
resmiyet kazanır
-
- İLÇE’DE İSKAN
- 1075
Yılında Selçuklu beylerinden Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak İlyas
Bey yönetiminde Çorumlu oymağının yerleştirildiği bu topraklarda; doğudan gelen
Türkler buraya yerleştirilmiştir. Mamaloğlu Ailesi Alacanın kurucularıdır. Ayhan
Mahallesi eski bir yerleşim birimi olduğu için imar durumu hiç iyi değildir. Dar
ve kıvrımlı sokaklarla doludur.
- Şimdiki Yıldızhan Mahallesinin yeri doğuya doğru uzanan bir bataklık idi. Bu
geniş alanı kaplayan bataklık zamanla kuruyarak uygun bir ortama dönüşmüştür.
- Osmanlı Rus Savaşı nedeni ile iç kısma gelen Türk'ler Yıldızhan Mahallesi başta
olmak üzere yerleştirilmişlerdir. İlçenin bazı köyleri bunlardan teşekkül
etmiştir. Denizhan Mahallesi biraz yüksek bir arazi üzerinde ve İlçenin
güneyinde kurulmuş bir mahallemizdir. Eskiden kurulmuş bir yerleşim birimidir.
Eskiden Küçüksöğütözü köyü olarak anılan yer, İlçe merkezinin bu istikamette
büyümesi ile birleşmiş ve Özhan Mahallesi adını almıştır.
- Günhan Mahallesi sonradan kurulmuş yeni bir mahallemizdir. Yozgat yolu ile Zile
yolu arasındadır. Oldukca geniş bir alanı kaplar. İlçenin Kuzeyindeki;
Cumhuriyet mahallesi 1936 yılından sonra kurulmuş olan bir mahallemizdir.
Alaca'dan Çorum istikametine doğru giderken yolun sağ tarafında bulunmaktadır.
Romanya'dan 1936 yılında yurda getirilen Türk'lerden 90 Hane önceleri Çöplü,
Kızıllı ve İsmailli köylerinde geçici iskana alınmışlardır. Bu insanlarında
ücretli olarak usta ve işçi olarak çalıştırılmaları sonucunda Devlet iki yıl
içinde her aileye bir ev yapmıştır. Çalışmaların tamamlanması ile geçici
yerlerine yerleştirilmişlerdir.
- Bulgaristan'dan 195l yılında gelen Türklerde Cumhuriyet Mahallesinde iskan
edilmiştir. Çok az sayıdaki aile de Çöplü, Kızıllı, İsmailli Köylerinde
kalmışlardır. Bu ailelerden bir kısmı daha sonra Bursa'ya gitmişlerdir.
- Osmanlı-Rus Savaşları sırasında iç kısımlara taşınan Kırım Türklerinden bir
kısmı İlçenin Kaleycikkaya köyünü oluşturmuşlardır. Çok az bir kısmı İlçe
merkezinde yerleşmişlerdir.
- Romanya’dan gelen Türklerin kurduğu yerleşim birimlerinden biri de Karnıkara
Köyüdür. Akçasoku Köyünün Heyalan sonucu devlet tarafından yaptırılan iskan
bölgesi İlçenin Batısındadır. Bu köy tabi afete maruz kalmaktan kurtarılarak
İlçe merkezine yani sonradan kurulan Cengizhan Mahallesine yerleştirilmişlerdir.
Bu yerleşim birimi iskan evleri- Afet Evleri ismi ile anılmaktadır.
- Ayhan Mahallesi, Yıldızhan Mahallesi, Denizhan Mahallesi eski mahalle olmaları
dolayısıyla imar durumları iyi değildi. Fakat zaman zaman dar sokaklar bilhassa
1994 yılından sonra Belediye tarafından yol genişletmeleri halkında rızası
alınarak bazılarının da tepki gösterdiği de görülmüşse de yıkılan bahçe
duvarlarının çimentosu kumu Belediyece karşılanarak imar durumu bir düzene
konulmuştur. İmar durumu en iyi olan mahalle Günhan Mahallesidir. Bu Mahallenin
sonradan kurulmuş imar Planlarının uygulandığı bir zamana rastlaması bu
mahalleye bu şansı vermiştir.
- İlçenin genelinde dar sokakların genişletilmesi çalışmaları İlçeyi gerek görünüm
açısından,gerekse rahat yaşama açısından rahatlatmaktadır İlçe Merkezinde
bulunan Mahallelerin Cadde ve Sokakları 1994 yılından sonra sıcak Asfaltla
kaplanmış,bir kısmı ise stabilize yoldur.
- ALACA İLÇE’SİNİN TARİHÇESİ
- İlçe
merkezinde ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Ancak kalkolitik
çağa kadar uzanan çevredeki Alacahöyük ile İlçe merkezi arasındaki mesafe 15 km
dir. Alaca İlçesinin tarihçesi Çorum tarihinden daha öncelere gitmektedir.
Sırasıyla: Hitit,Firik,Pers, Galya,Helenistik, Bizans,Anadolu
Selçukluları,İlhanlı,Kadı Burhanettin beyliği ve Osmanlı dönemlerini kapsar.
- Danişment Ahmet Gazi zamanında, Hüseyin Ova'da (Alaca'da) henüz yerleşme birimi
yoktur. Çünkü Alaca'ya 45 km. uzaklıktaki Zile (Kazabat),Danişment Ahmet Gazi
tarafından fethedilen Şehirler arasındadır. Hüseyinabad'a ait en eski bir
vakfiye suretinde Zile Kadılığına tabi Hüseyinabad denilmesidir.
- Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından yenilgiye uğradığı 1343
Kösedağı Savaşından sonra tarihi kayıtlarda, Hüsamettin Timürhan'ın Alaca'nın
sınırları içende Mahmudiye köyü yakınlarında örenkent durumundaki Kalehisar (Karahisar)
Temürlüğe yerleşerek önemli imar faaliyetlerinde bulunduğu yazılmaktadır.
- Osmanlı İmparatorluğuna ait tahsis defterlerinin tetkikinde "Hüseyin Abad" yada,
"Hüseyin Ovası" olarak tanımlanan yörenin etkinlik arazisi olarak büyük öneme
sahiptir. Yöreye damgasını vuran Türkmen Aşiretleri Dülkadirli Divanına bağlı
Mamalı, Dönüşlü ve Ceritli aşiretleridir. İdari yönden 1861 tarihinde Yozgat (Bozok)
sancağına bağlı iken 1894 tarihinde Çorum Sancağına bağlanmıştır.
- Kurtuluş savaşı başlangıcında Yozgat’ta patlak veren Çapanoğlu İsyanından alaca
etkilenmiştir.
- İLÇE’NİN YERLEŞİM DURUMU
- Alacanın Kuzeyinde Çorum iline 48 kilometre,güneyinde bulunan Yozgat iline 50
kilometre,batıda Sungurlu İlçesi 40 kilometre,doğuda Çekerek İlçesi, kuzey
doğuda Ortaköy İlçesi ile sınırlandırılmış bir yerleşim birimidir.
- Çorum-Yozgat yolu Alaca İlçesinden geçer. Bu Yol Türkiye’nin güneyi ile kuzeyi
arasındaki çok önemli bir ulaşım şerididir. Öyle ki uluslar arası yol da
diyebiliriz. Çünkü yabancı ve Suriye plakalı çok sayıda komşu ülkelerin araçları
İlçemizden geçeli gündüzlü geçtikleri görülmektedir.
- İlçenin görünümü bir yayla görüntüsü vermektedir. İlçenin kurulduğu alana
Hüseyin Ovası denir. İlçedeki arazi yükselişi kuzeyden, güneye geldikçe daha
fazlalaşmaktadır. Çorum'dan Alaca'ya doğru ilerledikçe yerleşim alanı yüksekliği
Küre köyü yakınlarında kendini hissettirir. Buradan itibaren güneye doğru kırk
kilometre uzunluğunda düz bir arazi kesiti görmek mümkündür. İlçe merkezinin de
içerisine alan bu düz kesit batı doğu arasında daha da uzun bir alanı
kaplamaktadır. Bu ifadede yerini bulan alana Hüseyin Ovası denilmektedir.
- Alaca İlçesi yüzey itibariyle güney doğuya doğru büyük yükseklikler
göstermektedir. Bu kesitte yer alan Gazipaşa,Belpınar, Killik Köyleri yüksek
alanlardaki yerleşim birimleridir. Güneydoğudaki en uzak ve en yüksek yerleşim
birimi Altıntaş Köyüdür. Bu yerleşim birimleri genellikle yamaçlarda kurulmuş
birimlerdir.
- Alaca güneye doğru yüksekliği daha da artan bir görünüş arz eder. Artık buralar
1200 metre rakımlı Yozgat iline yakın yerlerdir. Güneyde Yenice, Karnıkara
oldukça yüksek yerleşim birimleridir.
- Alaca İlçesi batıya doğru fazla bir yükseklik arz etmez. Sungurlu’ya yakın
yerleşim birimlerinde İlçe merkezinden bile daha az bir ova görüntüsüyle
uzanmaktadır.
- Alaca İlçesi Kuzeydoğuya doğru yüksekliği düşerek devam eder. Akarsuların bu
istikamette güneyden kuzeye doğru akması en bariz göstergesidir.
- Alaca İlçesi kuzeye doğru
gidildikçe yüksekliğinden kaybeder. Küre köyünden itibaren yükseklik Çorum'a
doğru düşüş göstermektedir. Buralardaki yerleşim birimleri düz topraklar
üzerinde iskan etmişlerdir.
- Alaca İlçesi doğuya doğruda önemli yükseltiler gösterir. Körpınar Köyü Küçükdona
köyü Büyükdona köyü,Gerdekkaya köyü, Beşiktepe köyü İlçe merkezinden oldukça
yüksek yerleşim birimleridir.
- Alaca çayı en önemli en önemli akarsuyudur. Birkaç derenin suyunu alarak Çorum
Çat suyuna karışarak Yeşil Irmağa dökülür. İlçenin içinden Çekerek ırmağının
kolu olan Büyük Özçayı geçmekte idi. Devlet Su işlerince çayın yatağı
değiştirilerek şehrin kenarına alınmıştır.
- Sulama amaçlı
Atatürk,Bozdoğan;Çatak,Çopraşık,Geven,Gökhöyük,Sarı Süleyman, Seyyitnizam,
Sincan, Soğucak,Örülükaya göletleri ile Çorum’un en çok göleti bulunan
İlçesidir.
-
- İLÇE HAKKINDA KISA BİLGİLER
- Alaca;1919 tarihinde İlçe statüsüne kavuşmuştur. Çorum iline 48 kilometre
uzaklıkta bulunmaktadır.
- İlçenin İklimi yarı kurak bir iklimdir. Yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve
yağışlıdır.
- Çorum İline bağlı Alaca İlçesi
Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği yerde yer alır.
Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan yol ağı üzerinde Yozgat -Çorum; Sungurlu-Zile
Karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır.
- Arazinin topografı yapısı düz yayla karakterindedir. Fazla engebe yoktur.
- Toplam yüz ölçümü 1.371 Km2 dir. Deniz seviyesinden 930 metre yükseklikte
bulunmaktadır. İlçenin nüfus yoğunluğu %44 olup; Alaca İlçesinin 1997 nüfus
sayımı kesin sonuçlarına göre toplam: 50.831 olup, 23.216'sı şehir
merkezinde,27.615'i ise köylerde oturmaktadır.
- İlçeye bağlı bucak ve kasaba yoktur. 100 köyün en küçüğü 18 nüfuslu olan
Küçükcamili, en büyüğü de 2.100 nüfusu ile Çopraşık köyüdür. Belediye olma hakkı
kazanan Köylerimiz ise Alacahüyük,Çopraşık ve Büyükhırka köyleridir. Köylerin
nüfus ortalaması 276'dır. Ana dil Türkçe olup, başka dil konuşulmaz.
- Alaca İlçesine bağlı yerleşim alanları bu bölümünün ileri kısmında
bulunmaktadır. Alaca merkezinde 7 mahalle vardır.
- Alaca’nın ekonomisi tarım ve ticarete dayanmaktadır. Turizm gelirleri de İlçeye
önemli katkıda bulunmaktadır.
- İlçenin 630 kilometre karesine hububat,127 kilometre karesine baklagiller,yem
bitkileri ve sanayi bitkileri ile diğer tarım ürünleri yetiştirilir.
- Alaca topraklarının 119 kilometre karesini ormanlar kaplar.
- 22.500 büyükbaş hayvan ve 38.160 küçükbaş hayvan beslenmektedir
- BÜYÜK GÜLLÜCEK
- Merkez İlçeye bağlı Alacahöyük’ün 15 km. kuzeyinde olup, Kalkolitik Çağı temsil
eden en önemli merkezlerdendir.
- ESKİYAPAR ÖRENYERİ
- Alaca İlçesi’nin 5 km batısında, Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük,
Boğazköy’ün 25 km. kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 km. güneydoğusunda yer
almaktadır. Eskiyapar’da ilk kazı çalışmalarında Ankara Anadolu Medeniyetleri
Müzesi adına Raci TEMİZER başkanlığında 1968 yılında başlamış olup, çalışmalar
1983 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren ara verilen çalışmalar
daha sonra 1989-1991 yılları arasında Çorum Müzesi Müdürlüğü başkanlığında devam
ettirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda höyük’te kesintisiz bir yerleşimin olduğu
tespit edilmiştir.
- Höyük’te Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve iki safhalı Hellenistik dönemine
rastlanılmıştır.
- Höyük’ün kuzeydoğu ve batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk Çağı şehir surunun
temelleri bulunmuş, dikdörtgen planlı, avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve
Alacahöyük’ten farksız olarak, Hitit üslubunda inşa edilmişlerdir. Höyük’ün
güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan Eski Hitit dönemi mahallesinin
yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir. Yine bu alanlarda
bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü
kuvvetlendirmiştir.
- Höyük’te Hitit tabakaları altında yer alan Eski Tunç Çağı tabakalarında yapılan
çalışmalarda, bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir
defineye rastlanılmıştır. Gümüş vazolar, Suriye şişesi, gümüş merasim baltası,
değişik tiplerde altın iğne, boncuk, küpe ve bileziklerden oluşan define, bir
taraftan Alacahöyük, Kültepe, diğer taraftan Truva, Poliochni ve kuzey
Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup, bu buluntular Ankara Anadolu
Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.
- Halen burada araştırmalara devam edilmekte olup;Anadolu Medeniyetlerini
Araştırma Evi kurulmuş olup,müzecilik için Eğitim Merkezi olarak
hazırlanmıştır.
- KALINKAYA
- Alacahöyük’ün 5 kilometre kuzeyinde bulunan Kalınkaya köyü,köylülerce kaçak
kazılar neticesinde buranın önemi anlaşılmış, Anadolu Medeniyetleri Müzesince
1971-1973 tarihleri arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.
- Çorum bölgesinin şimdiye kadar araştırılmış ve bulunan Kalkotik Çağına,mimari ve
küçük eserler bakımından yeni bulgular ilave edilmesi için önemli bir alandır.
- Köylüler tarafından tahrip
edilmeyen Eski Tunç Çağına ait mezarlığın Anadolu’da ölü gömme adetine küp
mezar,taş sanduka mezar dan başka pişmiş lahit mezar tipi burada görülerek
literatüre eklenmiştir. Bu yerin üst tabakalarında bulunan Eski Hitit Çağında
ufak bir karakol görevi yaptığı kanaati hasıl olmuştur.
- 1974
tarihinde kazısı yapılan Dedenin Sivrisi adlı tümülüsü,Helenistik Çağ
buluntuları çıkartılmıştır. Buradan çıkartılan pişmiş toprak lahit halen Alaca
Höyük Müzesinde,Eski Tunç Çağı Mezar Küpleri ise Eskiyapar Anadolu Medeniyetleri
Araştırma Evinde teşhir edilmektedir.
- PAZARLI
- Alacahöyük’ün 29 Km. doğusunda ve Alaca İlçesine bağlı Çikhasan köyündedir. 1936
ve 1938 tarihlerinde yapılan kazılarda;burada Kalkolitik Çağdan itibaren
iskanın varlığı tespit edilmiş olup, özellikle Frig sanatı için önemli bir
merkezdir.
- Frig
devrine ait sitilize figürlü levhalar mozaikler Ankara Arkeoloji Müzesinde ,
kaplar Çorum ve Alacahöyük müzesinde sergilenmektedir.
- HÜSAMİYE MEDRESESİ
- Çorum’un Alaca İlçesinde Karahisar Temürlu denilen köyde 665-1266 tarihinde
Hüsameddin Timur’un bu medreseye yaptırdığı vakfiyede bu köyün eski yerinde
yaptığını,bu gün Hüsamiye Medresesi diye anılan medreseye de arazileri ile vakf
ettiği anlaşılmış oluyor. Bugün Hüsamiye Medresesi ve Hamam Harabesi Kale
kalıntıları bulunmaktadır.
- Bu tarihlerde
Devecioğlu Çorum ve Osmancık’ı nüfus bölgesine ilhak etmekle Karahisar’da
yaptırdığı bu büyük eserle beraber burasını da yaptırdığı ve yine; 1363 (H.765)
tarihli Hüsamettin Bey'e ait olan Vakfiye suretinde Gerdekkaya'ya hududu, Hışır
(Köy Muhtarlığınca 1998 yılı içerisinde değiştirilen Yeni ismi Bağazici Köyü)
boğazından Dere Kayayı Deresine kadar olan bölge ile uzun belek, Gökören köyünün
tamamı (Yağlıçal) köyünün tamamının vakfa ait olduğu söylenir. Tabu oğlu
adındaki kişiye ait düzenlenmiş bir vakfiye suretinde Kalehisar (Karahisar)
Temürlüde Hüsamettin Medresesine bu Kasabadaki baki dükkanlar ve Malikhanelerin
olduğu kayıtlıdır ve yine 1362 (H.764) tarihli Sücaatdin bin Taybu'ya ait
"ücret'i Şer'iyyede" ise Sincan,Yenice köylerindeki Çiftliğini Zile Kadılığına
tabi Hüseyinabad'ın Kızkaraca'lı Divanın hepsini ve acemi ve Gerdek köylerinin
dörtte birini Alacalılar Karyesinin (Köyünün) yarısının arazilerini Vakfettiği
yazılıdır.
-