ULU CAMİ MURAD-I RAB-İ CAMİ:
Murad-ı Rab-i Camii;Hicri 1305 tarihinde ibadete açıldığı
sanılmaktadır. Çöplü mahallesi Osmancık caddesinde müstakil taş binadır.
Çatısı beşik çatı gizli bir kubbeli olup kurşun kaplıdır. Taş’tan iki minaresi
mevcuttur. Bahçesinde musalla taşı, dinlenme parkı, şadırvanı, tuvaleti
bulunmaktadır
Mihrabı mermer
kapılı,minberi ahşap tezyinatlı ve çok kıymetli antik eserdir.
Kürsüsü
vardır.Mahfeli ve son cemaat yeri mevcuttur.
Çorum tarih
içerisinde pek çok deprem görmüş ve bu depremlerde şehirde bulunan pek çok
camii yıkılmıştır. Ulu camii Selçuk mimarisi özelliği taşımaktadır. İlk yapan
şahıs Selçuk sultanlarından
Alaaddin Keykubat’ın
azat etmiş kölelerinden Hayreddin Hazır tarafından
yaptırıldığı sanılmaktadır. Minberin kapısı üzerinde 706 senesi sefer
ayının onuncu günü (1306 Ağustos) yazısı bulunduğu göre bu minberin ya cami
yapıldıktan sonra kurulmuş olması veya camii yıkılıp yeniden yapıldıktan sonra
getirilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Minberin üst kısmındaki Hadiste::
“Cuma Miskinlerin Haccı,Müminlerin Bayramıdır” yazılıdır. Bu minberi yapan
Davud oğlu Ahrrıed’tir. Minberi kuran Ankaralı marangozlardan Abdullah oğlu
Hamid ’tir. Minber maun ağacından yapılmıştır. Çok güzel üstün bir sanat
eseridir.Ne yazık bu eserin kıymeti bilinmeyerek, üzeri adi boya ile
kapatılmış orijinal güzelliği kaybedilmiştir.
II.Beyazıt zamanında 1509 du meydana gelen ‘Küçük Kıyamet” denilen deprem’de
ve Yavuz Sultan Selim zamanında olan 1514 şehrin üçte biri zarar görüp Ulu
camini de yıkıldığı yazılmakta ise de bu depreminden sonra caminin onarımı
veya yeniden yapıldığına dair bir kayda maalesef rastlanamamıştır.
Osmanlı Padişahı
II.Murad zamanında Mimar Sinan yıkılmış olan Ulu camiyi yeniden yapmıştır. (
Bakınız: Ahmet Refik-i Mimar Sinan Sayfa; 65 ve Vesikalar bölümü; 1-2-
3-4—10-11-12) Osmanlı padişahı II. Selim zamanında 1793 (H.1208) tarihindeki
depremden yeniden yıkılan Ulu camii Cabbarzade Süleyman Bey ile oğlu
Abdülfettah bey tarafından yapılmak suretiyle bu günkü şeklini almış
bulunmaktadır.
Caminin yapılması için ‘Yusuf-u Bahri efendinin ve halktan bir heyetin
Süleyman Bey’e başvurması (Bakınız;Vesikalar,3) ile camii yapımına başlanıyor.
Mimar Sinan
tarafından yapılan camii 9 kubbeli olduğu için Cabbarzade Süleyman beyde aynı
şekilde yapılmasını emrediyor, fakat kendisinin idam edilmesi üzerine oğlu
Abdülfettah efendi taş duvarları örülmüş caminin hemen ahşaptan kubbe
yapılarak örtülmesini emrediyor.
Bu günkü kubbenin ahşap oluşu bundan ileri gelmektedir.Bir söylentiye göre
camii içindeki direklerin Kürtpınarı yöresinde ki ormanlardan kesilip
getirildiği söylenmektedir.Bu bize 175, 200 yıl önce Çorum Merkez ilçesinin
çok yakınlarının ormanlık olduğunu ispat etmektedir.
Ulu cami’nin bu yeni yapılışı 1810 (H.1225) tarihinde bitmiştir. Ulu caminin
son cemaat kısmı halkın yardımıyla Mutasarrıf Celal bey zamanında 1905
tarihinde yaptırılmıştır. Cami’nin batı yönündeki minaresi eskiden ,doğu
yönündeki minaresi son cemaat kısmı ile birlikte yapılmıştır. 2.cemaatin
yapımını Mahmut Usta (Gürsel Dedem) üstlenmiştir,ahşap işlerini,Abdülmuttelip
Usta (Gürsel AMCAM) yapmıştır.
Camii için deki
halılar gene halkın yardımıyla Celal bey zamanında getirttirilmiş, sülüs yazı
ile yazılmış iki kitabesi vardır.
Son yıllarda
caminin tabanı ve sıvalan ile şadırvan, bahçe ve tuvaletler onarılarak bu
günkü duruma getirilmiştir. 1967 tarihinden sonra yeniden onarım görmüştür.
Halılar
kaldırılarak makine hali kaplanmış, çatıda bulunan kurşunlar değiştirilmiş,
bahçe düzenlemesi yapılmış, 1996 tarihinde içi yeniden boya,badana yaptırılmış
ve son olarak tuvaletler yer altına alınmıştır
|