ŞAİRLER ALFABETİK SOYADI DİZİNİNDE BUNMAKTADIR!

YIL 1  SAYI 07    10-Mayıs-2016

AFACAN Orhan
ÇETİN Abidin
GÜRSEL Mahmut Selim
HARDAL Rıza
KARAKAŞ Sakin
KILIÇ Haydar
KURT Arap
TIĞLI Erhan
TOMBUŞ Şevket
ÖZBEKMEZ Hıfzı
TURAN Mustafa
 

 

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

01 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AFACAN Orhan
1950 yılında İzmir Gaziemir’de dünyaya geldim. İlk Okulu Gaziemir’de, Orta Okulu Şirinyer Ortaokulunda okudum ve İzmir Namık Kemal Lisesi Edebiyat bölümümden ayrılarak tahsilimi tamamlayamadım.
Orta Okul yıllarında TSM nin bende oluşturduğu tutku ve istekle şiir yazmaya merak sardım. İzmirli bestekâr Yusun NALKESEN’in dillerde destan olan VEDA BUSESİ’nın sözlerini değiştire değiştire şiir yazma yeteneğimi geliştirdim. Bu ardada rahmetli Yusuf Nalkesenin öğretmenlik yaptığı Kemer’deki okuluna gider, yazdıklarımı gösterirdim. İyi olmasada devamlı yazdım.
1971 yılı askerliğimden sonra Emniyet Genel Müdürlüğünde Polis Memuru olarak mesleğe girdim ve çeşitli illerde görev yaptım. Doğu hizmeti dönüşü Ankara’da göreve başladım ve buradaki yıllarımda TRT sanatcıları ile tanışma sonucu Piyanist Erkan YÜKSEL bir şiirimi besteledi ve seslendirdi. TRT repartuvarında farklı besteciler tarafından beslenemiş sözlerim mevcuttur.
Sayın Bilge ÖZGEN, Feritt SIDAL ve Erdoğan BERKER ile Ankara’da tanıştığım ve yardımlarını gördüğüm bestecilerimizdirler.
Ankara’da yazdığım bazı şiirlerimi beğenilmiyor diye kimselere göstermedim. İzmir’e atanıp daha sonrada emekli olunca sanat dünyasından uzaklaştım ve şiir yazmaya ara verdim.2005/2006 yılında Hac’ca gittiğimde yazdığım 160 kıtalık dini şiirle tekrar şiir yazmaya başladım.
2008 yılında Gaziemir Belediyesi TSM korusuna katıldım ve Ertuğrul POYRAZ ile oluşan arkadaşlık sonucu Ankara’da kimseye vermediğim şiirlerimi kendisine vermeye başladım. Bir, iki derken ortak çalışmalarımız çoğalmaya başladı.
2008 Mayıs ayındaki Koromuzun final konserinde ortak çalışmamız olan MUTLULUK SÖZ VERDİ’Yİ seslendiren Ertuğrul POYRAZ yorumu ve bestemizle müzik dünyasında farklı ve iddialı olduğumuzu kabul ettirdiği dinleyicilerin aldığımız olumlu tepki ortaya çıkarmıştır.
Ertuğrul POYRAZ ile olan ortak çalışmamızdan dolayı ikimizi Saadettin KAYNAK ve Vecdi BİNGÖL ikilisine benzetmektedirler.
Toplumsal, siyası, milli, dini, sevgi konularında yazdığım şiirlerim internette sayısız sitelerde yer almakta, milli şiirlerimi’’ Mehmet AKİF ruhu yaşıyor’’diye ifade etmektedirler.
İnternet Gazeteciliğinde bir çok şiir köşem mevcuttur.Halen İzmir’de yaşamakta olup evli ve iki çocuk babasıyım.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info   yayınlanma devam etmektedir.

 

 

 

Orhan AFACAN
TORUNUM YARIN 18 MART'TIR

Sevgili torunum: bak yarın 18 Marttır.
On sekiz Mart ne! Bilmen ‘’Var Olman’’ için şarttır.
Otur şöyle yanıma birazcık anlatayım.
Dünü, günü, yarını birbirine katayım
Kuruluşa gidelim biz ilk önce özetle
Olacakları olmadan sen, çok güzel gözetle.
Bir çınar çıktı 1290 da Söğütten
Güç aldı Edabali’nin verdiği öğütten-
Dallandı, budaklandı, güçlendi, köklendi
Sonra İstanbul’a fetih için yüklendi.
Böylece Fetih hadisiyle muhatap oldu
Fetihle, haçlı daha çok kin, ıstırap doldu
‘’Cihan Devleti’’ oldu kaç asır ecdadımız.
Hasta Adam’a çıktı daha sonra adımız.
1453 ten 1915’e
Gelibolu’yu verdiler Cehennemi bir ateşe
Denizden, karadan havadan tam muhasara
Hayatı bırak, ölüme bulunmuyor ara.
Dedesiyle, babasıyla yan yana torunlar
Canlarını alan oyuncakları, kurşunlar.
Siperi, zırhı oldu yığılan boş kovanlar
Mehter marşı söylerdi mermilerle, avanlar..
Ölümü bile yendi imanı, cesareti.
Vatan aşkıyla bitti hayata esareti.
Çocuk canıyla yaptı en güzel ticareti.
‘O’du Kutlu asker “”diye resulün işareti.
Makberi değil O’nun Çanakkale Cenneti.
Başındaki gül, Selvi Resule şahadeti
18 Martta yeni bir çağ girilmedi
Ne yaptılarsa da Çanakkale geçilmedi.
Ağlama ki kalmasın şehitlikte gözyaşın
Çanakkale ruhuyla sen ahirete taşın.
Vatanı, hilali sözde değil özünle sev
Emeğinin teriyle yıkanan, yüzünle sev.
Aklın gözden dökülsün, dizde bağın çözülsün.
Ruhun tenden sökülsün belin, başın bükülsün.
İhramla, cüppeyle değil, kefen giyerek gez
‘’Cephedeyim, şehit oldum ben’’ diyerek gez.
Vatan, bayrak aşkını tüm hücrelerinde sez
“”Ömrünün Doktorası “”hazırlayacağın tez.
Ecdadımız anlamış ,çok iyi biliyordu.
Madde de, manada lazım bir güçlü ordu.

   
Orhan AFACAN
ÇANAKKALE'NİN RÖVANŞI HABUR

Çanakkale zaferinin rövanşı Habur’du
Terörün, hamisinin sürpriz şansı Habur’du.
Çanakkale ruhu az kabardı, Habur durdu.
Sabırla, metanetle öfkemiz soğutuldu.

‘’İyi şeyler olacak’ iyi niyet, ümitti
Karşıdan gelen tavır alaylı bir tehditti.
Tehlikeler, tehditler sanma geçip bitti
Kabrinde şehit, anne evde yasa boğuldu.

Cemaller, birbirinden farklı birer paçavra.
Bedenler, ayakların taşıdığı kadavra.
Kimlikler, kodla gizli hayatları palavra
Arap baharından bize gözdağı doğruldu.

Çanakkale bir boğaz, Habur sınırda kapı.
Geçmek için istemez gemiler gibi yapı.
Beyni yıka, sonrada ver esrar, ver hapı
Maşalı, ikili kıyım ortaya konuldu.
 

Habur, tarih üstünde tarihi bir fotoğraf
Teröristten,hamisinden açık, net itiraf.
Masum olarak gösterilmeleri ne tuhaf.
Yılların fitnesinden gelen bir oğuldu.

Sayıca da, silahça da hep farklıdırlar.
Ne yapsalar her zaman onlar haklıdırlar.
‘’Demokrasi kokteyli’’ özünde saklıdırlar
.Niyetleri, hep pişkin yüzlerine vuruldu.

Çanakkale de, Haburda Hedef İstanbul’du.
Sanmayın’’ Kutlu Doğum’’ Onlarca unutuldu.
İlimde, kültürde nice oyunlar kuruldu
Bazı geç, bazı da güç oyunları bozuldu

Asala, sağ, sol, şimdi yıllardır bu kör bela
Süsleyemez ruhunu en cafcaflı kurdele
Kavuşamazlar asla mutlu bir finale
‘’Kalu Bela’da’’ kalbimiz imanla yoğruldu.

 
Orhan AFACAN
ASKER ’DİYORUZ YA O AŞKER’İDİR

 ‘’Asker ‘’diyoruz ya O aşker’idir
Vatan, millet onda tek sevgilidir.
Gönlünde şehitlik hep hayalidir.
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ can ilkesidir.
 
Batıya yön verdi neden Cin Seddi.
Meziyet sahibi her ırkın ceddi.
Bildiren kimdir hep zalime haddi
’İlk Hedef Akdeniz’’ ön cümlesidir...
 
Kıyamet ipucu gizemindedir
Ay, yıldız başı, Vatan kalbidir.
Yurtta sulh, cihanda sulh öz dilidir.
İlk Hedef Akdeniz’ ’hep dilindedir.
 
İlk hedef Akdeniz, son hedef doğu
Bize kaldı yani hedefin çoğu.
Harcamalıyız artık varı, yoğu
’İlk Hedef Akdeniz’ ’gayretindedir
 
Mevlit, Malazgirt, Fetih, Çanakkale.
İzmir’indir dini, milli ihale.
Fikrini temizle, başla ikmale
‘’İlk Hedef Akdeniz,’’ görev senindir.
 
İlk Hedefe tek limansın İzmir.
Sana ‘’kavur’’ diyen utansın İzmir.
Herkes zamanında uyansın İzmir
‘’İlk Hedef Akdeniz ‘’seherindedir
 
Ey İzmir! bağrında tarihi demle.
Çok Yakındır İlk Hedefe İlk hamle.
Sonu zafer olan müjdeli cümle
‘’İlk Hedef Akdeniz’ ’son zaferindir.
 
Mehti Resul İsa bizi ağırlar.
Muhammedi nurla dolsun bağırlar.
Ey bakar Ama’lar, kalbi sağırlar.
İlk Hedef Akdeniz Roma içindir
 

‘’Hak nurunu ‘’elbet tamamlayacak.
Beklediğin gibi değildir ancak.
Kalplerde tekbirler, elde al sancak
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ içine sindir.

Dağılsın tespihin, düşsün imame
Her tane bir ilme, farklı âleme.
Mehdilik verilir, ‘’Mehdiyim’’deme
’İlk Hedef Akdeniz’’kimine kindir.
 
‘’ İlk hedef Akdeniz’’ hadise şifre.
Viyana Sevdası yanlış deşifre.
Doğrumu düşürmek Kaderi cebre
İlk Hedef Akdeniz çok yerindedir.

Söyleyene değil, söyletene bak.
Vatanı Sevmeyi öğretene bak.
Artık kıskançlığı, inandı bırak
’İlk Hedef Akdeniz’’hedef kesindir.
 
İlime, İrfanla maya çalarak
Atalarında öz güven alarak.
Fetihten çok daha güçlü olarak
’İlk Hedef Akdeniz’ geleceğindir.
 
Akdeniz'e diktim bende gözümü.
Hasreti yakıyor nasıl özümü.
Mısralara serdim hasret közümü
’İlk Hedef Akdeniz’’hayalimdedir.
 
Hendek Savaşındaki bir mucize
Nasıl nasip oldu, olacak bize.
Çağlarda, Tarihte gelecek dize.
İLK HEDEF AKDENİZ’’ söz Nebi’mize.

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

02 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

ÇETİN Abidin
1954 yılında Karakeçili Mahallesinde doğmuşum. Tanyeri İlkokulu,Eti Ortaokulu,Çorum İlköğretmen Okulu,Urfa Lisesi, Anadolu  Üniversitesi Açık öğretim Fakültesini bitirdim. 8 üniversite sınavından 1'ini kaybettim.  1981  yılında hem Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisini  hem de Yurt Dışı Öğretmenlik sınavını kazandım. Yurt dışını tercih ettim. 3 aylık Ankara Fransız Kültür Merkezinde   yürüttüğümüz Fransızca Kursundan sonra Ağustos  1981  sonunda Fransa'ya gittim. Strasboug- Basrhin'in ilçesi  Hafuenau'da 5 yıl Türk işçi çocuklarını  okuttum. 1996 Temmuz sonunda yurda döndüm. 1972-73 yılında Urfa  M. Şehitlik İlkokulun da göreve başladım.  Sonra  Bilecik Yaylacık Köyünde göreve devam ettim. Ankara  Dil Tarih Coğrafya  Fakültesine  kaydoldum. 
Öğretmenlikten 1 yıldan fazla ayrı kaldım. Çorum Merkez Kumçelteği,Narlı,Taşpınar,Ayvalı köylerinde öğretmen olarak çalıştım. 4 yıl da Merkez İnkılap İlköğretim okulunda görev yapıp Ağustos 1998 tarihinde emekli oldum.  Ekim 1998 tarihinde Çetinler Büfe-Marketi açtım.  İlkokul sıralarında öğretmen olmayı istemiştim. Çocuklar,kır hayatı, tabiat bilgisi,tarım işleri,ustalık,öğretmenlik sürekli ilgimi çekmişti. Öğretmen olmasaydım ;oto tamir ustası olmak isterdim. Hayallerimi gerçekleştiremedim. Yaratılış,yasalar, yönetmenlikler, çevre, toplum, insan  ortamı buna engel oluyor.  Bilim  ve doğruluk geçmiyor. Öğretmenlikten başka, marangozluk,tamir - bakım işleri ve nihayet  bakkallık yaptım. Gördüğüm tek şey yasal zorbalık, bilimsizlik,mantıksızlık, adaletsizlik, insan ve haklarına  karşı  saygısızlık.  Türkiye'nin  ve Türk Milletinin her türlü maddi -manevi zenginliğe, varlığa sahipolduğu,ancak kurulu toplum düzeninin " Hayatta en hakiki mürşit ilimdir ! " gerçeğinin tersine çalışması sonucu insan toplum- çevre sorunlarının  çözülmemesi  ve  milletin  yerinde sayması,geri bırakılması...   Başımızdan  her  gün geçen olaylar bunlar. 
Öğretmenlik  mesleği  ve  diğerleri insana herhangi bir yarar sağlamamaktadır. 
Her türlü yararı  zeka,kabiliyet,zaman,zemin, fırsatları değerlendirebilme,geniş düşünme,bilgi ve haber alıp yorumlayabilme,güç ve becerileri sağlamaktadır. En son ve en önemlisi de kader-talih-kısmet denilebilir. Ancak yarar ve başarı için geniş bir çevreye ihtiyaç vardır. 
Şiir yazmaya  beni  kimse  teşvik etmedi. Beni  benlik teşvik etti. Yani;yaratılış. Okuma, öğrenme,araştırma merak ve hevesi. İttihad, Bugün, Tercüman, Zaman, Akit  ve  diğer gazeteleri,TV programlarını izledim. Önce şiirle,sonra nesirle tenkit yapmaya başladım. Din,ahlak,dil, tarih, coğrafya, töre bilgileriyle  saptırılmış, sömürülen,kullanılan bilgileri ve gerçekleri karşılaştırarak rahatlamaya çalıştım. Şiire Urfa'da Azerbaycan ve Azerbaycanlılar yani Dış Türk'lere ilgili yazmaya başladım  Hiçbir yerde yayımlamadım. 
Şu  anda yazı yazmaktan dolayı herhangi bir ödül almadım. Almak ta istemiyorum. Yalnızca bilgi ve gerçeklerin insanlarca öğrenilmesi için yazı  yazıyorum. Herhangi bir kitabım basılmadı, ileride belki.  Şiir  ve  eleştiri  çalışmaları yapıyorum. 
Çorumlu  2000  dergisinde şiirlerim yayınlanıyor. Ülküm, amacım,gayem : İnsanlara, Müslümanlara  ve  töreli  Türklere önce  Manevi, sonra maddi  hizmettir. Bu ancak bireysel değil , toplumsal  çalışmalarla   gerçekleşebilir.  Milletin  Kalkınması için, Müslüman Türk oğullarının,din,dil,tarih ve töresini,tarihi ülkü ve görevini öğrenmesini diliyorum.
Internet’te Yazarımız http://corumlu2000.dergisi.info  Dergimizde yazıları yayınlanmıştır.
 
 

   

Abidin ÇETİN
ÇANAKKALE YOLU

Sömürücü Batı gelmiş
Mehmetçikler şehid olmuş
Saldırganlar vurmuş, ölmüş
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Bulut almış alayını
Hakk eylemiş kolayını
Parlatmış, Yıldız, Ayını
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
HIZIR demiş; "Dökün mayın!"
Otlar olsun size tayın,
Kurtuluşu yurda yayın!"
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
SEYYİD ÇAVUŞ mermi kapmış
Gemi ortasından kopmuş
Gaziler görevin yapmış
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Mondoros'ta teslim almış
İstanbul Batı'nın olmuş
İngiliz'in İpi dolmuş
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu

Misakı Milli budanmış
Lozan Batı'ya adanmış
Sömürgeciler dadanmış
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu

Batı'nın Doğu Sorunu
İflah olmaz o burunu
Kırar Türkün gururunu
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Birlik yapar işbirlikçi
Bizi soyar aşbirlikçi
Şaşkın, düşkün şaşbirlikçi
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
 
Çanakkale içindeyim
Avrupa'da Maçin'deyim
Hay'dan izinli zindeyim
Gelibolu Hakk'ın yolu
Özüne dön Hakk'ın kulu
27.12.2006

   
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

03 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

GÜRSEL Mahmut Selim 1947 <Emekli Kütüphane Md. Yr. Gürsel Yayınevi Sahibi, Yazar, Çizer, Çeker>
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi.  İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci sömestrsinde babamın emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı, okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, Ankara Emniyet Müdürlüğüne teknisyen olarak göreve başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 1972 tarihinde polis memuru olarak Ankara'da çeşitli şu beler ve kara kollarda çalıştım.
16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıca’yı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var, Çorum Güzel  Sanatlar Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.
3.  8. 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.  1990 tarihinde  kütüphanelerdeki kitapların tasnifi ile ilgili 10 yıllık bir araştırmamı "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)"kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum. Kitabımdan Türkiye'deki bütün Kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar.  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün boş olduğunu zamanla gördüm. Rabbimin izni ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi avantaj olarak, evinizi geçindirecek, namerde muhtaç etmeyecek avantajından başka, manevi olarak; sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan öğrenmiş oldum.
İdealim: Çorum'a  tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Bu idealim yüzünden tayinim çıktı. Emekli Olunca Gürsel Yayınevini açtım. Yayımlanmış çalışmalarım bulunmaktadır. Bunlar: 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) ",  "Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar", 
"Çorum 97" ve  "Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi 63 sayı basıldı ve Bu sayfalardan Internet'te yayınlanmakta"“Çorum 2002”  
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004 "Hacım 2007"İnternette yayımlanan sitelerim:
http://corum.name
http://corumlu.com
http://dergisi.info
 
 
 

 
Mahmut Selim GÜRSEL
GEÇEN ÇANAKKALE İDİ YA ŞİMDİ?
Senin için yaşayan Vatanımın evlatları, senin için; seni savunmaya geldiler.
Siperler kazlılar o senin kara sinende, sıcacık kucağının içine hepsi girdiler.
Geldi muhteşem gürültülerle onlar, medeni geçinen yedi düvel gemileri,
Çanakkale’yi topları ile dövdüler Kutsal Vatan toprağına her düşen gülle
Açtırdı kırmızı karanfilleri toprakta, kan kan olarak fışkırdılar o şefkat kucakta
Ne kadar çok top mermisi attılar onlar; o kadar kırmızı karanfil açtı bu Vatanda.
O kadar çok açtı ki; Mehmet’i, Mustafa’yı, Mahmut’u, Osman’ı, Ali’yi,V eli’yi
Karanfil gibi bu Vatan toprağında tap taze, kan kokan kutsal şehitleriyle.
Açtırdı o melun top mermileri siperlerden, açılan karanfiller bizim evlatlarımızdı;
Atılan toplar Vatan toprağını deldi, bu kutsal vatanın evlatlarını siperlerinde vurdu,
Rabb’inin emrettiği gibi göçtüler, hiç gözlerini kırpmadan; Rabb’imin dediği gibi:
“Şehitlere sakın ölü demeyiniz; Onlar ölü değil diridirler” der Kutsal Kur’anında
Bunu anlamaz Müslüman olamayan; bunu bilemez Vatanını anası sayamayan
Dövdükleri Vatan toprağında başka Türk kalmadı sandılar çıktılar ellerini sallayarak
Vatan toprağının koylarına; köşelerine, Sanki bir  piknik havası ile çıktılar kıyılara
Bu piknik havası çok çabuk bozuldu. Geçte olsa anladılar ki piknik yeri değil burası
Kutsal Türk toprağı, vatan denen yurt parçası, Türk’ün kanları ile suladığı bahçesi.
Düşman çekilirken tonlarca mühimmat, yiyeceği ortada kaldı;zehir döktüler üstlerine;
Çekildiklerini belli etmek istemeden tekrar arkalarına bakmadan bindiler gemilerine.
Tekrar geldikleri yerlere gittiler geldikleri gibi, arkalarına bakmadan açtıkları sefere;
Bir sürü ölmüş bu diyardan göçmüş cesetleri bırakarak bu kutsal Vatanımın toprağında.
Ey Türk Evladı! Tekrar kapına gelecek; yedi düvelle bu gün de dikkat et o günkü düşman
Dikkat et Vatanın bir tane senin Anan dır; Anadolu demişti Atan. İyi düşün; tanı düşmanı
Sakın ananın namusunu sıkı sıkı tut anan bir daha bulunmaz; Türk evladı Vatanını.
Bu Vatandan başka Vatanımız yok iyi düşünelim hepimiz hey uyan Türk evladı!
 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

04 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HARDAL Rıza 1937 <Folklorcu-şair>
 Rıza Hardal 1937 yılında Çorum Kuşsaray Köyü'nde doğmuştur.Küçük yaşlarda annesini 7 yaşında da babasını kaybetmiştir.Amcası tarafından 1945-50 yılları arasında ilkokulu Kussaray Köyü'nde bitirmiştir.1950 yılında Ladik Akpınar Köy Enstitüsüne girmiş, 1 hafta sonra okulu terk etmiştir.Köyde çiftçilik ve çobanlıkla geçimini sağlamıştır.
 
 15.12.1959'da evlenmiş.26.01.1960 da asker olmuştur.Vatani görevini İsparta' da yapmıştır.1962'de askerden dönmüştür. Döndüğünde çiftçilikle uğraşımsını sürdürmüştür.15.03.1970 yılında Halk Eğitim Merkezine 657 Devlet Memurluğu Statüsüne girmiş, Halk Eğitim Folklor ve sosyal faaliyetleri yürütmüştür.Oğlu Ali Hardal ile halk oyunları öğreticiliği yapmış, 26 yıl 3 ay yurt içi turnelerine Çorum'u temsilen Hitit Folklor topluluğunu götürmüştür. Festivallerden bazıları 26 Ağustos 1971 Malazgirt Savaşının 900.yıl dönümü Festivali, Erzurum, Sivas Kongre şenlikleri, Ağrı, Artvin İllerinin Kurtuluşları,Edirne Kırkpınar Şenlikleri vs... buna benzer 26 yıl 67 ili dolaşmıştır.1995'de emekli olmuştur. 
Rıza Hardal bir okuma meraklısı olduğu için 3 oğlan 2 kız 5'ini de okutmuş eğitim öğretim katarına katmıştır.
Rıza Hardal bir okuma meraklısı olduğu için 3 oğlan 2 kız 5'ini de okutmuş eğitim öğretim katarına katmıştır. 
İlkokul çağlarından itibaren yazı yazmaya başlamış 500'ü aşkın ürünü vardır.Bunlar Avrupa'da, Ankara'da, Çorum da  yerel gazete, dergi ve bültenlerde yayınlanmaktadır. Çocukları Anadolu'nun çeşitli yörelerinde görev yaptığından uğraşılarım arasında, yurt içi gezilerinde araştırma yaparak yerel gazete ve radyolarda ürünlerini sergilemektedir. 
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir
 
 

Rıza HARDAL
KOLAY KOLAY ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

Hasta Millet iyi olmaz dediler
Çanakkale Boğazına geldiler
Gelibolu, İğneada’yı yediler
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Türk Milleti bir beraber olunca
Düşmanını karşısına alınca
Allah, Allah nidasıyla vurunca
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
1915 Çanakkale Zaferi
On beşlikler geldi dönmezler geri
Birlik oldu Anadolu neferi
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Gayeleri İstanbul’a girmekti
Osmanlı’yı çeşit çeşit bölmekti
Türk ismini haritadan silmekti
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!

Zırhlı geldi boğazlara dayandı
Yedi yetmiş bu olaya soyundu
Şehit verdi, Gazi oldu direndi
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Osmanlı’nın idaresi değişti
Atatürk Hızır gibi yetişti
Türk Milleti Vatan için çarpıştı
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Türk Milleti düşmanına baş eğmedi
Haksız yere hiç kimseye değmedi
Düşmanları muradına ermedi
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Bütün Dünya gözü Anadolu’da
Ermeni’si, Rus’u vurdu doğuda
Kara Bekir Kazım Ardahan’da
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!
 
Bu durumda paylaştılar Yurdumu
Urfa, Maraş, Gazi Antep durdu mu?
RIZA diyor düşmanlara kaldı mı
Kolay, kolay Çanakkale geçilmez!

   
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

05 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KARAKAŞ Sakin
     1961 yılının 31 Mayısında Osmancık'ta doğdum. İnönü Zaferi İlkokulunu bitirdikten sonra ortaokul ve liseyi Osmancık'ta bitirdim. 1981 yılında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesini kazandım. Üniversiteyi bitirdikten sonra,1986 yılında Kütahya Sabuncupınar İlköğretim okuluna öğretmen olarak atandım. 1989-1992 yılları arasında Çorum Sungurlu Kavşut Ortaokul Müdürlüğü görevinde bulundum. Askerliğimi 219 dönem İstikam Yedek subay olarak Çorlu'da tamamladım. 1992-1995 yılları arasında Sungurlu Fevzi Çakmak ve Yavuz Selim İlköğretim okullarında çalıştım. 1995 yılı Mayıs ayında Osmancık Çıraklık Eğitimi Merkezinde Müdür olarak atandım. 8.5 yıl boyunca Osmancık Çıraklık Eğitimi merkezi müdürlüğündeki görevimi sürdürdüm. 18 Kasım 2003 tarihinde atandığım Laçin Halk Eğitimi merkezi müdürlüğünü sürdürmekteyim. 2003 Yılında Gazi Üniversitesi Fen bilimleri enstitüsünde endüstriyel Teknoloji Eğitimi alanında Yüksek lisans Eğitimimi tamamlayarak  alanımda bilim uzmanı unvanını aldım. İlkokul sıralarında gazeteci ve edebiyatçı olmayı arzu ederdim. Bu isteğimi kısmen gerçekleştirmiş bulunmaktayım.
           Osmancık Haber Gazetesinde 8 yıl boyunca sürekli köşe yazıları yazdım. Çorum'da yerel gazetelerde zaman zaman şiirlerim yayımlandı. 1996 yılının Ocak ayında merkezdeki arkadaşlarımla birlikte "Osmancık'ta Çıraklık ve Mesleki Eğitim" dergisini çıkardık. Bu dergide araştırma,yazı ve makalelerim yayımlandı. Çorumlu İki bin ve sarı Çiğdem dergilerinde de zaman zaman yazı ve şiirlerim yayımlandı. Şu anda Çorum kent haber gazetesinde Salı,Perşembe ve Cumartesi günleri "Sakin KARAKAŞ İle Söz Harmanı isimli köşede yazılar yazıyorum. Yazdığım yazılardan dolayı herhangi bir özel ödül almadım. Fakat;pek çok kişi veya kuruluştan teşekkür niteliğinde mektuplar aldım. 
      En önemli idealim,yönetici öğretmen olmaktı. Bu idealimi gerçekleştirdiğim için mutluyum, insanı sevk ve idare etmek için çeşitli kurs ve seminerlere katıldım. Bu da idealimin gerçekleşmesi için önemli aşama. Ayrıca gelecekte Osmancık'ta günlük bir gazete çıkarılması için manevi katkıda bulunmak ideallerimin arasında yer almaktadır. Osmancık kültür hayatına ne kadar katkım olursa mutluluğum o derece artar. 
       "Yağmurlara Sözüm Var" adını verdiğim ilk şiir kitabım  1998'de yayımlandı. Ayrıca Merkez Müdürlüğü adına sahipliğini yaptığım "Osmancık'ta Çıraklık ve Mesleki Eğitim"dergisi toplam 10 sayı yayımlandı.  
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir.

 

 

 

Sakin KARAKAŞ
YEMİN ETTİM

Vatanımın en dumanlı dağlarında;
Her köşe,dantel nakışlarında,
Mehmed’imin en keskin bakışlarında,
Hangi ine girsen seni bulacağım,
Yemin ettim,seni anlından vuracağım !
Bütün dünya haince el ele verdi,
Benim ceddim,Vatan için can verdi
Elbet Çanakkale geçilemezdi,
Yeminim var,seni arayıp bulacağım,
Bil artık senden öcümü alacağım.
Haydi köpek,oluk oluk kan akacak,
Sen kimsin Vatanıma göz koyan alçak,
Er kişiler,erkekçe dövüşür ancak,
Hangi yere gitsen seni bulacağım,
Yeminim var,seni mutlak vuracağım.
Çoluk çocuk demedin canlara kıydın,
Ermeni’yi,Urum’u dostun saydın,
Bu günleri dünden hesaplamalıydın,
Hangi ine girsen seni bulacağım,
Kinim çok büyük,öcümü alacağım.

Çanakkale’yi ne çabuk unuttular,
Dokuz Eylül’de ne de yaman kaçtılar
Dönüp dolaşıp seni uşak tuttular
Yeminim var,seni arayıp bulacağım,
Bil artık,senden öcümü alacağım.
Şu hesabı görelim artık seninle,
İntikam hırsım çok büyük,sus ve dinla.
Altmış milyon vatan evladı benimle,
Nereye gitsen arayıp bulacağım,
Yeminim var,seni mutlak vuracağım.
Bu Vatan sınırı kanla çizildi,
Vatan kutsaldır,KARAKAŞ bunu bildi
Haydi hazırlan hesap zamanı geldi,
Seni bir gün ininden çıkaracağım,
Kinim çok büyük öcümü alacağım.

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

06 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KILIÇ Haydar 1947 <Şair>
 
            Ozanımız 1947 tarihinde Çorum Merkez İlçe Eşençay Kışlacık Köyün’de İsmail ve Hatem Hatundan dünyaya gelmiştir. Ozan Galip mahlasını kulanlar. Türkülerinin sonunda Haydar Kılıç ismini kullanır. Askerlik dönüşü köyüne dönen Haydar KILIÇ, uzun yıllar çiftçilik yaptı. 1966 tarihinde evlendi. Bir oğlu ve üç kızı var.
            Küçük yaşlarda okula gitmeyen Haydar KILIÇ 1960 tarihinde açılan gece okumu-yazma kursuna giderek okuma yazmayı öğrenir.
Türkü çalmaya, şiir yazmaya da 1960 yıllarında başlar. Köy odalarında usta âşıklar yanında kendini yetiştirir.
2000 yılında köyden Çorum’a taşınır ve halen Çorum’da ikamet etmektedir.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir.

 

 

 

Haydar KILIÇ
CUMHURİYET

Laik cumhuriyet hepimizindir
Göğsümüzü gere gere kazandık
Emanet etmişti O Ulu Önder
Cepheleri yara yara kazandık
 
Yedi düvel vurdu Çanakkale’den
Başı kurtulmadı dertten beladan
Türk Ordusu korur kendin hileden
Şehitler vere vere kazandık
 
Yoksul idik ama dimdik dururduk
Gece gündüz bu Vatanı koruduk
Gerekirse canımızı verirdik
Kendimizi yora yora kazandık
 
Bitmez idi askerlik tam on beş sene
Figan ederdi evde ana baba
Ölüm yakışır mı böyle bir cana
Boynumuzu bura bura kazandık
 

Yirmi günde zor varırdık cepheye
Büyük taarruz toz duman kopuyo
Bir aslan dikilmiş Koca Tepe’ye
Çok sabırlı dura dura kazandık
 
Atatürk, İnönü, hem Fevzi Paşa
Yaşa Türk Ulusu sen mutlu yaşa
Katıldık savaşa hep koşa koşa
Bu günleri göre göre kazandık.
 
Doğuda Ermeni hep cirit attı
Sivil vatandaşı vurdu katletti
Savaş sona erdi hepsi bitti
Defteri düre düre kazandık
 
Dürbün ile düşmanlara bakarak
Ağustos’un sıcakları yakarak
Süvarimiz seller gibi akarak
Kır atları süre süre kazandık
 
AŞIK HAYDAR halkın dinlesin sözün
Yazdın bunu ama yaş doldu gözün
Koruyalım gençler bu Vatan bizim
Amacına ere ere kazandık

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

07 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KURT Arap 1965 Şair
1965 yılında Çorum’un Alaca ilçesinde doğdu. İlkokulu orta ve liseyi Alaca’da bitirdi. 1985 yılında girdiği Anadolu üniversitesi iktisat fakültesinden 1988 yılında kendi isteği ile ayrıldı. Evli ve bir kız, iki erkek çocuk babası olan şair, ticaret ve tarım işleri ile uğraşmaktadır.
Şiire olan ilgisi ortaokul yıllarında başlamasına rağmen yazdıklarını paylaşmaya 2006 yılında başlamıştır. Serbest şiir ve kısa şiirler tarzı olmakla birlikte hece şiirleri de bulunan şairin eserleri çeşitli antolojiler de ve yerel gazetelerde yayınlamıştır Bunlar: Aya Düşen Seçkiler şiir antolojisi, Çorum Halk Şiiri Antolojisi, Kardaşlık dergisi, Ece dergisi, Kırık Kalemler, Birikim, ve Aşkın e- hali dergileri ile Alaca Birlik, Alaca Lider, Çorum Hakimiyet ve Malatya Hakimiyet gazeteleridir.  Gün batımı Düşleri Sanatçının ilk şiir kitabıdır.
ESERLERİ
Gün batımı Düşleri (2013) şiir kitabı;
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir
 
 

 

Arap Kurt
ÇANAKKALE

Ey şanlı şehit
Dünya kahramanlığına şahit
Bir avuç toprak için hakka yürüdün
On beşinde olurken şehit
Şimdi gel gör halimizi

Uyan şehit
Uyan
Vatan ne halde
Bastırmadığın postallar volta atıyor yurtta
Hala yaşıyorsak
Kanınla duanla vatan duruyor elde

Çanakkale; kınalı kuzuların
Destan yazan kahramanların yurdu
Dünya; insanın azmini inancını sende gördü

Uyan şehit uyan
Vatan ne halde
Mabede uzanıyor eller
İnanca sövüyor diller
Kendi bayrağını yakar oldu hainler
Uyan
Gör halimizi

Öyle bir hengâmedeyiz ki
Kimseler anlamıyor ahvalimizi

Mümkün olsa da senin yerine girsem toprağa
Kalksan da; bir kurşun daha sıksan bizdeki aymazlığa

Ben seni kimseye anlatmıyorum
Kahramanlığına cihan şahit
Makamın cennet olsun
Ey şanlı şehit
 

 

ARAP KURT
ŞEHİTLER ÖLMEZ

Zamanın ötesine geçtiler
Dağları
Nehirleri
Şafakları aştılar
Gözlerden ırakta
Mevla ile buluştular

Hudutsuz umutları
Korkusuz yürekleri
Mazlumun âhı
Ak saçlı anaların onuru için vuruştular

Ne önemi var
Canın
Cananın
Dünya denilen varın
İmanı göğüslerinde
Elleri kınalı kuzuların

Asla ine girmez başları
Dost, düşman iyi bilir
Er meydanında yapılan savaşları
Semada süzülen kartallar gibi
Çakal ulumalarına aldırmaz kurt bakışları

Zamanın ötesine geçtiler
Gök kuşağını sancak yapıp
Bir cennetten
Bir cennete koştular...

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

08 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TIĞLI Erhan  1941 Eğitimci Yazar Şair
1941 yılında Nazilli’de doğdu. İstanbul Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra liselerde edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. Maçka Teknik Lisesinden emekli oldu.
Yazı, öykü ve şiirleri Akbaba, Gırgır, Türk Dili, Varlık, Ilgaz, Yelken, Sanat Çevresi, Güzel Yazılar, Edebiyat Gündemi, Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet gibi çeşitli dergilerde, gazetelerde çıktı. Adına, özgeçmişine, eserlerine şair yazar sözlüklerinde, edebiyat ansiklopedilerinde, antolojilerde yer verildi. Türk Hava Kurumu’nun, Gözlem, Güneysu, Yaba, Damar dergilerinin ve Akşehir, Çankaya, Diyarbakır Belediyelerinin, Milli Eğitim Vakfı’nın, Kültür Bakanlığı’nın, Özgür Eğitim Yayınevi’nin yarışmalarında çeşitli dereceler aldı. Ödüller kazandı. 
Yayınlanmış kitapları: Varım (şiirler), Sonsuz Olmaktır Sevmek(öyküler), Bir Numaralı Adam(kısa oyunlar, parodiler), Halkımız: Gülen Ayvamız, Ağlayan Narımız(mizahi halk edebiyatı incelemesi), İkramiyeli Dünya (mizah öyküleri), Türküleşsin Dünya (deneme ve değinmeler ), Şeytan Rivayetleri (şeytanlı yazı ve öyküler ) Aşk(Aşk konulu denemeler). Ayrıca, ikisi ödül alan on iki çocuk öyküleri kitabı vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Öküzü Bayram Yerinde, Kolye, Çilli Horoz, Arkadaşım Eşek, Dilek, Konuşan Ayna, Palyaço, Çalış Kızım Çalış...
İnternet sitelerinde yazı ve şiirleri çıkmıştır.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir.
 
 

Erhan TIĞLI
ÇANAKKALE

Şanımızdır Geçmişten Geleceğe
Düşman yığdı karşımıza demirini çeliğini
Siperler döndü kıyamete
Bora, fırtına olmuş yağıyordu
Kurşun, top-tüfek ve gülle.
Ama Mehmetçik tınmıyordu bile
Yıkıyordu elinin tersiyle
İnsanlık düşkünlerini yere
Ne işin var burada diye...
Akıyor akıyordu sel gibi
Dalıyordu doludizgin
Şehitliğin gül bahçesine.

Ders al bu destandan ey genç!
Saklanma köşe bucakta
Sarmasın benliğini kara düşünce
Savaş kötülerle kelle kucakta
Kaçma sorumluluktan iş başa düşünce.
Çiçekler derle atanın gücünden
Olma miskinliğe kul köle
Kalk ayağa, durma öyle
Hadi koş, hadi coş, hadi gürle!
 

KOCASEYİT DESTANI
-Kocaseyit bir destandır
Uzanır eli kolu yüreği
Geçmişten geleceğe
Kocaseyit aslandır
Aman vermeyen
Çakallara tilkilere-
Yığmıştı düşman karşımıza
Demirini çeliğini her şeyini
Barbar topunu tüfeğini...
Bora fırtına olmuş yağıyordu üstümüze
Siperler dönmüştü kıyamete...
Sanki bu vahşet yetmemiş gibi
Geçirmeye kalkmaz mı bir de
Gemilerini Çanakkale boğazından...
Dayanamadı Kocaseyit bu haksızlığa canavarlığa
“Yeter be yeter!” dedi haykırdı
Devleşti birden eli kolu yüreği
Yücelerden yüce bir güçle
İki üç kişinin bile zor kaldırdığı
Koca top güllesini kavradı dağ gibi
“Ya Allah bismillah” deyip topu ateşledi
Girdi gülle bacadan içeri
Korkuyla irkildi diğerleri
Anladı başına gelecekleri
Yerle bir oldu kendini beğenmişlikleri
Başlarını öne eğdiler çekildiler geri
Bu destan ders olsun sana ey genç
Sakın olma miskinliğe köle
Kalk ayağa durma öyle kıyıda köşede
Kocaseyit bahçesinden güller derle
Atandan aldığın güçle
Hadi coş hadi koş hadi gürle!

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

09 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TOMBUŞ Şevket 1911-
Çorum'un köklü ailelerinden İcra Memuru Elvan Efendinin torunu, Çorum Belediye Başkanı Rahmetli Nazmi TOMBUŞ’UN Büyük oğludur. 08 aralık 1911 Tarihinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Çorum’da yaptı. 1929 yılında Ortaokulu bitirdikten sonra tahsile devam etmeyerek babasının yanında ticarete atıldı Daha sonra 1946 yılında Özel İdare Müdürlüğünde memur olarak çalıştı. 1954 tarihinde naklen Çorum Maden İrtibat Memurluğuna geçti. Daha sonra bu memuriyetin lağvı ile  yeni ihdas edilen Sanayi Bakanlığı Çorum Maden İşleri Memurluğunu yürüttü.
            1972 tarihinde kendi isteği ile emekli  olarak aynı yıl Hac Görevini yaptı.
“SEN VE BEN” İsimli bir şiir kitabı bulunmaktadır. Çorum İstem Basımevi baskısı olan kitabın basım tarihi bulunmamaktadır. Basılan bu kitabın içinde bulunan iki şiiri 1994 tarihi gözükmektedir.
            Emekli Memur olarak vefat edene kadar çorumda bulundu. Kitabını yeğeni şiirlerinin Gürsel yayınevi tarafından yayımlanmasını uygun gördüğünü belirterek tarafımıza verilmiştir. Bizde dergilerimde yayımladım.
 Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergimizde http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Çiğdem Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info   ve Aylık Şiir Antolojisi Dergisi'nde  http://ayliksiirantolojisi.dergisi.info çalışmaları yayınlanmıştır
 
 
 

Şevket TOMBUŞ
TÜRK MİLLET
İ
Seni anlatmaya nasıl başlasam,
Dünya sen tanır Ey Türk Milleti !
Gördüğüm yerlerde hep alkışlasam,
Feragat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Yurdunda,yuvanda kalasın yeten,
Yetmez yedirirsin misafire sen,
Asla yetinirsin bulamaz isen,
Kanaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Bilmezsin hayatta kibir ve gurur,
Yüzünden akıyor neş’e ve sürur
Sayarsın büyüğü el pençe durur
İtaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Ülkeni her zaman yöneten sensin,
Her türlü ürünü üreten sensin,
Pazarlara kadar ileten sensin,
Feraset sahibi Ey Türk Milleti !
 
Dostun karşısında dostça durursun,
Düşmanca bakana düşman olursun,
Yurda göz dikene kan kusturursun,
Celâlet sahibi Ey Türk Milleti !
 

Sana önder ettin sen ATATÜRK’Ü
Cihana duyurdun şanlı bir öykü,
Omuzlayıp kalktın en ağır yükü,
Asalet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Hacı BayramVeli,Yunus,Mevlana
Hacı Bektaş’ı da kat yanlarına
Nurlar yağdırırlar zamanlarına,
Keramet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Viyana önünde yağız atlılar,
İstanbul surunda Ulubatlılar;
Sadık Fethi gibi ak kanatlılar
Sinenden çıktılar Ey Türk Milleti !
 
Tarihler yazdırdın sen destanları
Eserler bırakan o Sinan’ları
Hârika yaratan kahramanları,
Bağırdan çıkardın Ey Türk Milleti !
 
Çanakkale Destanı senin eserin,
Arşa kadar çıktı şerefli serin;
Dünya tarihinde yücedir yerin,
Dirayet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Meydanda savaştın,atlı ve yaya,
Malazgirt;Kosova en son Sakarya,
Bitmiyor yoruldum ben saya saya,
Şecaat sahibi Ey Türk Milleti !

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

10 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
ÖZBEKMEZ Hıfzı.
17 eylül 1964'te Çorum Sungurlu büyük Polatlı köyünde dünyaya geldim 1974 yılından beri Ankara'da ikamet ediyorum
Ankara Mamak Ortaokulu, Ankara Gazi akşam Lisesi, Ankara Gazi üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Teknoloji Öğretmenliği Mezunuyum.
Şiire merakım orta Okul yıllarına dayanıyor. o günlerden beri şiir yazmaya devam ediyorum.
Ben şairlik iddiasında değilim. Ben kendimi gönlümden geçenleri kağıda aktaran, yazdıklarını dostlarıyla paylaşan, bu sayede bir gün güzel şiirler yazmayı umut eden biri olarak görüyorum.
Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğünde 15 Nisan 1988' de başladığım memuriyet hayatım halen devam etmektedir.
Evliyim ve Allahın emaneti olan 4 çocuğa sahibim. Emrullah Eren ve Mücahit Emre Adında Dünya tatlısı iki torunum var. İki yıldır da şairim.
Internet’te Yazarımız http://corumlu-fikir.dergisi.info  Çorumlu Fikir Aylık Kültür Sanat ve Tarih ve Edebiyat Dergimizde  http://saricigdem.dergisi.info Sarı Çiğdem Şiir Defterinde yazıları yayınlanmaktadır
 

 
Hıfzı ÖZBEKMEZ 
ELBET ŞEHİDİM

Çanakkale geçilmez dedin geçemediler
Göğsündeki imanla boğdun elbet şehidim
Bu mukaddes vatana kefen biçemediler
Sen ölmedin yeniden doğdun elbet şehidim
Adım adım yaklaştı toprağıma kefere
Boğazı geçmek için çıkmış güya sefere
Gücü yetmez bilmez mi senin gibi nefere
Ateş olup üstüne yağdın elbet şehidim
Dünyayı dar eyledin Anza’ğa İngiliz’e
İmanınla getirdin azgın düşmanı dize
Aslan gibi kükredin sürgün ettin denize
Önlerinde aşılmaz dağdın elbet şehidim
Cennette yerin hazır peygamber gölgesinde
Sahabe evliyalar veliler bölgesinde
Allah için can veren şehitler ülkesinde
Mis kokulu gülistan bağdın elbet şehidim
Latif sana imrenir kolunda fer olaydım
O tertemiz alnında damlayan ter olaydım
Şahadet getirdiğin düştüğün yer olaydım
Gönlüme hasretini yığdın elbet şehidim
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

11 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TURAN Mustafa

         1957’de Bilecik’te doğan Mustafa Turan, ortaöğretimini Bilecik ve Bursa’da, yüksek tahsilini de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde yaptı.
         “Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliği ve Türkiye Yazarlar Birliği” üyesidir. Düzenlenen yarışmalarda çeşitli ödülleri de bulunan Yazarın, 15 kitabı yayımlandı.
Güldüren ve Düşündüren Tarih
Destanlaşan Çanakkale.
Başarıya Uzanan Köprü
Evinizdeki Okul
Söğütten Viyana’ya
Şafak Sökerken
Yavuz Padişah Sultan Selim Şah kitaplarından bazılarıdır.
           2004 yılında, yılın Edebiyat Sanatçısı ödülünü alan Yazar, Kişisel Gelişim Uzmanı olarak, “Türkiye Okuyor” çerçevesinde “Kültürümüzde Kitap”, “Başarıda Motivasyon”, “Aile İçi İletişimde Anne-Baba ve Çocuk Eğitimi”, Tarih sohbetleri çerçevesinde de,“Mevlana’dan Akif’e Kültürel Dinamiklerimiz” “Kutsal Topraklarda Osmanlı İzleri” ile “Destanlaşan Çanakkale” konularında yurt içinde ve yurt dışında seminer ve konferanslar vermektedir.
           Mustafa Turan, evli ve iki çocuk babasıdır.

Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Dergimizde yazıları yayınlanmaktadır
 

Mustafa TURAN
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

Tekerrür mü etmişti tarih Çanakkale’den?
Her milletin kefeni kolay kolay biçilmez,
Mohaç, Kanije, Uyvar, Akka ve Plevne’den,
Ders almayan bilsin ki; Çanakkale geçilmez.

Türk kahramandır, hiçbir şey korkutmaz gözünü,
Din, vatan, bayrak aşkı, yoğurmuştur özünü,
“Uyvarda bir Türk kadar güçlü” atasözünü,
Duymayanlar bilsin ki; Çanakkale geçilmez

Kan, can pahasına kim vazgeçer bu yerlerden,
Ne yiğitlikler zuhur ediyor bu erlerden
Birisi de ölümdü verilen emirlerden,
Kemal Paşa diyor ki, Çanakkale Geçilmez.

Anam cepheye çocuk doğurdu diyor Ozan,
Düşmanların planlarını Çanakkale ‘de bozan,
Zaferin destanını Arap çölünde yazan,
Mehmet Akif diyor ki, Çanakkale geçilmez.

Hayasız saldırıya karşı imanı coşan,
Önüne dikilen her engeli bir bir aşan,
Din, vatan için akın akın cepheye koşan,
Mehmetçikler diyor ki, Çanakkale geçilmez.

Utansın düşmanlar bu yenilgi zilletinden,
Belki kurtulur bize husumet illetinden,
Ancak beklenir böyle zafer Türk milletinden,
Turan Mustafa der ki Çanakkale geçilmez.
 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 
 

 
DİKKAT !  BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARINDAN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
Yazışma Adresi: corumlu2000@gmail.com