l

ŞAİRLER ALFABETİK SOYADI DİZİNİNDE BUNMAKTADIR!

YIL 1  SAYI 01    10-Kasım-2015

AFACAN Orhan
AKÖZ Mustafa
AKTAŞ Muhsin
CANBABA Ahmet
ÇAYCI Üzeyir Lokman
DUYGUN Erol
GÜLTEPE Şükrü
GÜRSEL Mahmut Selim
HARDAL Rıza
İNCE Nihat
KAYMAK Güner
KAYMAK Halil
KILIÇ Haydar
TOMBUŞ Şevket
YILDIRIM Erman

ŞİİR ANTOLOJİSİ GİRİŞ SAYFASINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

 

 

 

01 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AFACAN Orhan
1950 yılında İzmir Gaziemir’de dünyaya geldim. İlk Okulu Gaziemir’de, Orta Okulu Şirinyer Ortaokulunda okudum ve İzmir Namık Kemal Lisesi Edebiyat bölümümden ayrılarak tahsilimi tamamlayamadım.
Orta Okul yıllarında TSM nin bende oluşturduğu tutku ve istekle şiir yazmaya merak sardım. İzmirli bestekâr Yusun NALKESEN’in dillerde destan olan VEDA BUSESİ’nın sözlerini değiştire değiştire şiir yazma yeteneğimi geliştirdim. Bu ardada rahmetli Yusuf Nalkesenin öğretmenlik yaptığı Kemer’deki okuluna gider, yazdıklarımı gösterirdim. İyi olmasada devamlı yazdım.
1971 yılı askerliğimden sonra Emniyet Genel Müdürlüğünde Polis Memuru olarak mesleğe girdim ve çeşitli illerde görev yaptım. Doğu hizmeti dönüşü Ankara’da göreve başladım ve buradaki yıllarımda TRT sanatcıları ile tanışma sonucu Piyanist Erkan YÜKSEL bir şiirimi besteledi ve seslendirdi. TRT repartuvarında farklı besteciler tarafından beslenemiş sözlerim mevcuttur.
Sayın Bilge ÖZGEN, Feritt SIDAL ve Erdoğan BERKER ile Ankara’da tanıştığım ve yardımlarını gördüğüm bestecilerimizdirler.
Ankara’da yazdığım bazı şiirlerimi beğenilmiyor diye kimselere göstermedim. İzmir’e atanıp daha sonrada emekli olunca sanat dünyasından uzaklaştım ve şiir yazmaya ara verdim.2005/2006 yılında Hac’ca gittiğimde yazdığım 160 kıtalık dini şiirle tekrar şiir yazmaya başladım.
2008 yılında Gaziemir Belediyesi TSM korusuna katıldım ve Ertuğrul POYRAZ ile oluşan arkadaşlık sonucu Ankara’da kimseye vermediğim şiirlerimi kendisine vermeye başladım. Bir, iki derken ortak çalışmalarımız çoğalmaya başladı.
2008 Mayıs ayındaki Koromuzun final konserinde ortak çalışmamız olan MUTLULUK SÖZ VERDİ’Yİ seslendiren Ertuğrul POYRAZ yorumu ve bestemizle müzik dünyasında farklı ve iddialı olduğumuzu kabul ettirdiği dinleyicilerin aldığımız olumlu tepki ortaya çıkarmıştır.
Ertuğrul POYRAZ ile olan ortak çalışmamızdan dolayı ikimizi Saadettin KAYNAK ve Vecdi BİNGÖL ikilisine benzetmektedirler.
Toplumsal, siyası, milli, dini, sevgi konularında yazdığım şiirlerim internette sayısız sitelerde yer almakta, milli şiirlerimi’’ Mehmet AKİF ruhu yaşıyor’’diye ifade etmektedirler.
İnternet Gazeteciliğinde bir çok şiir köşem mevcuttur.Halen İzmir’de yaşamakta olup evli ve iki çocuk babasıyım.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info   yayınlanma devam etmektedir.

 

 
 
Orhan AFACAN
ASKER ’DİYORUZ YA O AŞKER’İDİR
 ‘’Asker ‘’diyoruz ya O aşker’idir
Vatan, millet onda tek sevgilidir.
Gönlünde şehitlik hep hayalidir.
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ can ilkesidir.
 
Batıya yön verdi neden Cin Seddi.
Meziyet sahibi her ırkın ceddi.
Bildiren kimdir hep zalime haddi
’İlk Hedef Akdeniz’’ ön cümlesidir...
 
Kıyamet ipucu gizemindedir
Ay, yıldız başı, Vatan kalbidir.
Yurtta sulh, cihanda sulh öz dilidir.
İlk Hedef Akdeniz’ ’hep dilindedir.
 
İlk hedef Akdeniz, son hedef doğu
Bize kaldı yani hedefin çoğu.
Harcamalıyız artık varı, yoğu
’İlk Hedef Akdeniz’ ’gayretindedir
Mevlit, Malazgirt, Fetih, Çanakkale.
İzmir’indir dini, milli ihale.
Fikrini temizle, başla ikmale
‘’İlk Hedef Akdeniz,’’ görev senindir.
İlk Hedefe tek limansın İzmir.
Sana ‘’kavur’’ diyen utansın İzmir.
Herkes zamanında uyansın İzmir
‘’İlk Hedef Akdeniz ‘’seherindedir
 
Ey İzmir! bağrında tarihi demle.
Çok Yakındır İlk Hedefe İlk hamle.
Sonu zafer olan müjdeli cümle
‘’İlk Hedef Akdeniz’ ’son zaferindir.
 
Mehti Resul İsa bizi ağırlar.
Muhammedi nurla dolsun bağırlar.
Ey bakar Ama’lar, kalbi sağırlar.
İlk Hedef Akdeniz Roma içindir
 
‘’Hak nurunu ‘’elbet tamamlayacak.
Beklediğin gibi değildir ancak.
Kalplerde tekbirler, elde al sancak
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ içine sindir.
 
Dağılsın tespihin, düşsün imame
Her tane bir ilme, farklı âleme.
Mehdilik verilir, ‘’Mehdiyim’’deme
’İlk Hedef Akdeniz’’kimine kindir.
‘’ İlk hedef Akdeniz’’ hadise şifre.
Viyana Sevdası yanlış deşifre.
Doğrumu düşürmek Kaderi cebre
İlk Hedef Akdeniz çok yerindedir.
 
Söyleyene değil, söyletene bak.
Vatanı Sevmeyi öğretene bak.
Artık kıskançlığı, inandı bırak
’İlk Hedef Akdeniz’’hedef kesindir.

 

İlime, İrfanla maya çalarak
Atalarında öz güven alarak.
Fetihten çok daha güçlü olarak
’İlk Hedef Akdeniz’ geleceğindir.
 
Akdeniz'e diktim bende gözümü.
Hasreti yakıyor nasıl özümü.
Mısralara serdim hasret közümü
’İlk Hedef Akdeniz’’hayalimdedir.
 
Hendek Savaşındaki bir mucize
Nasıl nasip oldu, olacak bize.
Çağlarda, Tarihte gelecek dize.
İLK HEDEF AKDENİZ’’ söz Nebi’mize.

 

 

 

 
Orhan AFACAN
10 KASIM GÜNÜ ALTMIŞ SANİYE
 
Altmış saniye durur On Kasım günü hayat
Dünyaya sunulan beden dilimizden bir ant.
 
”Canlı olan tadacak ölümü bir gün elbet
Türkiye, Cumhuriyet kalacak ilelebet.””
 
Bayrak yarıya iner Ata’ya saygısından
Çok uzağız ”Hürriyet yokluğu” kaygısından.
 
Etmiş Olsada Ata ahirete irtihal.
Kalbimizde sevdadır, gözlerimizde hayal.
 
On Kasım günü yine bütün millet huzurla
Anıyoruz özlemle, aşka, milli şuurla...
 
Yüzyılda bir yetişen tarihte tek önderdi
“Yurtta sulh, cihanda sulh; yaşam kul hakkı “”derdi.
Vatan için adanmış itibarlı bir hayat
Cumhuriyet yatırım, ne makam, ne saltanat.
 
Dokuz Eylül İzmir’de Gazi; ben, sen, o, bizdi
Şahadet parmağında “”İlk Hedef Akdeniz'di.”””
 
İzmir’in Kurtuluşu sanki yolun başıydı
10 Kasım Hakka teslim oluşun savaşıydı.
 
On Kasım günü ne yas, ne ağıt, ne dövünme.
On Kasım günü muasırlaşmayla övünme
 
On Kasım günü gecen senelerle yüzleşme.
On Kasım günü gelen senelerle sözleşme

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

02 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AKÖZ Mustafa 1956 Şair
            1956 yılında Çorum Mecitözü İlçesi Bayındır Köyünde dünyaya geldi.
            İlk ve orta tahsilini Mecitözü ve Çorum’da tamamladı.
            Aşıklık ve şiir denemelerine,halen yaşamış olduğu hayatın tatlı ve acı gerçekliğinden etkilenerek başlamıştır. Şiirlerinde mertlik ve duygusallık üzerine yazmaktadır.
            Şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. 2000 tarihinde yayınlanmış “Sitem” isimli bir şiir kitabı vardır.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  yayınlandı
 
 
Mustafa AKÖZ
VEKİL BEY !

Hani bir gün bizim köye gelmiştin,
Köyün yolu yine çamur vekil bey !
Bizim evde soğan ekmek yemiştin,
Şimdi onu da bulamıyorum vekil bey !

Haa ! Köylü Milleti Efendisiydi,
Bunu söyleyen Ata’mın kendisiydi,
Bir de bu söz Türk’ün tarihçesiydi,
Ata’nı bile unuttun vekil bey !

Aldın altına son model arabayı,
Binince kestin bana merhabayı,
Gene ekemedik bayır tarlayı,
Al gübreyi başına ek vekil bey !

Seni oraya göndermek kabahatmiş,
Bana söylenen bayat nasihatmiş,
Sözde orada vicdanın rahatmış,
Cüzdanın dolu,vicdanın boş vekil bey !

İşçinin beli iyice büküldü,
Memurun saçı,dişi döküldü,
Fakir,fukaranın canı çekildi,
Ecel sana erken gelsin vekil bey !

Ankara’ya mutlaka gel diyordun,
Aman ha beni orada gör diyordun,
Göremezsen falana sor diyordun,
Geldim ama kovuldum ben vekil bey !

AKÖZ konuştu sen duy veya duyma,
Dilerin Allah’tan dünyaya doyma,
Bir daha kapına gelirsem koyma,
Kapıdan geri dönmek zor vekil bey !

 

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

03 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AKTAŞ Muhsin 1966  <Şair>
1966 yılında Giresun’un Espiye ilçesinin Akkaya köyünde doğdu, İlkokulu köyünde okudu, Orta ve Lise’yi güç şartlar altında Bursa İHL de bitirdi. Bir Süre Açık Öğretime devam etti. Öğrenimini yarıda bırakıp, satış ve pazarlama sektörüne girdi.
On yıla yakın bir süre İzmir’de yaşadı, Şu an Bursa’da, bir fabrikada üst düzey yöneticisi olarak yaşamını devam ettirmektedir.
Şair ve yazar evli olup, dünya güzeli 3 kız çocuğu babasıdır.
Daha çok serbest şiirler yazmakla beraber, halk şiiri ve hece tarzında şiirlerde yazmaktadır.
Internet’te Yazarımız http://corumlu.com , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir
 
 
Muhsin AKTAŞ
ÖĞRETMENİM
 
Yavrucaklar emanet o güzel ellerine
Rabbim cefa vermesin ders veren dillerine
Kurban olsun bu millet meyveli dallarına
Karanlığa neşteri vurursun öğretmenim
 
Tüm cefayı sırtlayıp yüksünmeden çekersin
Bakir olan toprağa aydınlığı ekersin
Cehaleti kalplerden ilmin ile sökersin
Karanlık karşısında durursun öğretmenim
 
Sıkıntılar boynunda aldırmadan gülersin
Maaş suyunu çeker düşünceye dalarsın
Umursamaz yine de aydınlanıp dolarsın
Karanlığa tuzağı kurarsın öretmenim
 
Her derdini unutup dersine koyulursun
Kutsal mesleğin ile en önde sayılırsın
Bayılıp düşsen bile zil ile ayılırsın
Yaraları tahtada sararsın öretmenim
Yetmez sana iltifat, yıllar boyu ansak da
Bilgilerin tükenmez içip içip kansak da
Uğruna kurban olup çıra gibi yansak da
Hala ilim yolunu sorarsın öretmenim
 

 

Peygamberdir önderin bunu sende bilirsen
Ahlak ilim elinde şifa olup gelirsin
Cehaletin yerini aydınlıkla alırsın
Softanın tafrasını kırarsın öğretmenim
 
Başöğretmen Atatürk devrimlerle yol açtı
Öğretmen sayesinde başaklar tohum saçtı
Mizabi söyledikçe karanlık korkup kaçtı
Sarp dağları bilimle yararsın öğretmenim

 

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

04 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

CANBABA Ahmet 1941-  <Ressam-Şair>
1941-Kalecik doğumluyum. 7 yaşında Ankara’ya geldim. İlk orta ve liseden sonra 1960 senesinde yedek subay öğretmen olarak askerliğimi Merzifon’un Bulak köyünde öğretmen olarak yaptım. Sonra teknik eleman olarak Önce Devlet sular idaresi, Antalya Ferrokrom ve Karpit Fabrikası, Ankara da Na-Ce mak sanayi, Özmak, Alaçam müşavirlik, Tüstaş, Tümaş, UBM, ve En son Güriş makine sanayinde Kostürüktör Ressam ve Dizaynır olarak çalıştım.
1983 senesinde emekli oldum. İlk şiire Öğrencilik dönemimde Sanat okulu son sınıfta iken başladım. Sene 1960 ilk şiirim Ajans Türk Antolojisinde ve İsa Kayacan’ın çıkardığı Ece dergisinde yayınlandı. Öğretmenlik devresi şiiri geliştirmem açısında bana çok büyük imkanlar verdi. İlk şiir kitabımı da 1967 senesinde “Sarhoş Dünya” olarak yayınladım.
Emekli olduktan sonra mesleğimle ilgili olarak proje bürosu açtım. Daha sonra Konur Sokakta önce lokanta daha sonra da kitap üzerine iş yeri açarak 1989 'a kadar işletmecilik yaptım. 1989'dan Sonra ailecek İstanbul’a yerleştik. İstanbul’da 1994 senesine kadar kaldık. 1993 senesinde büyük kızım evlenerek Almanya’ya yerleşti. Küçük kızımın da tayini tekrar Ankara’ya çıkınca 1994 senesinde tekrar Ankara’da yaşamımızı sürdürdük.1999 senesinde “Yeşilin Gözyazşları” şiir kitabı, 2003 senesi “Cennette Seninleyim” Hikaye Kitabı, 2005 senesi “Yaratanla Sohbet”  şiir kitabımı edebiyat dünyasına kazandırdım. 2003 senesinde öğretmen olan ikici kızımı da evlendirdikten sonra kendimi kültüre adadım. Halen kültürle iç içe emekliliğimin tadını çıkarmaya çalışıyorum.Internet’te Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi yazar ailesindenim.
 
 
CANBABA Ahmet
ATAMIZA SAYGI SUNDUK
Yolunda yoldaş güdüp te
Ant içip yemin edipte
Anıtkabir e  gidip te
Atamıza saygı sunduk
 
Nur içinde ışık saça
Geldik dostu seçe seçe
Saat dokuzu beş geçe
Atamıza saygı sunduk
 
Devrimleri rehber alıp
Akılla doğruyu bulup
On kasımda birlik olup
Atamıza saygı sunduk
Odur saltanatı yıkan
Zorbalığa karşı çıkan
Bilim ışığını yakan
Atamıza saygı sunduk
 
Gitmesin kimse ırağa
Geldik cümle son durağa
El ele yürek yüreğe
Atamıza saygı sunduk

 

 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
CANBABA Ahmet
ATAM BU YETER
Tavaf ettin gönlümdeki türbeyi
Yoksul halkı doyurdun ya bu yeter
Tüm ulusça alt ederken zorbayı
Mazlumları kayırdın ya bu yeter
 
Yükseltmezdim hür olmasam sesimi
Esir olsam kim tutardı yasımı
Tekkeyle, zaviye gibi kesimi
Halkçılardan ayırdın ya bu yeter
 
İşgal güçlerinden aldın öcünü
Paylaştın yoksul halkınla acını
Yaptığın savaşta Türkün gücünü
Duymayana duyurdun ya bu yeter
 
Kalkınmada yapsınlar buluş diye
Sanatta zorluklara alış diye
Ey Türk Övün Güven ve Çalış diye
Sen halkına buyurdun ya bu yeter

 

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

05 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

ÇAYCI Üzeyir Lokman 1949 <İç Mimar-Ressam-Yazar-Şair>
             Üzeyir Lokman ÇAYCI 1949 yılında Türkiye'nin yeşilliği ile meşhur Bor ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı ilçede tamamladı. Sonra, üniversite giriş sınavı yanında ikinci bir sınav daha kazanarak Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu'na girdi. Bu okuldan 1975 yılında iç mimar ve endüstri tasarımcısı olarak mezun oldu.
            Bunun haricinde Fransa'da da bir çok mesleki ve sosyal alanda eğitim gördü, çeşitli diplomalar ve sertifikalar almaya hak kazandı.
            Yaptığı özgün çalışmalar bilenlerin dikkâtini çekmekte gecikmemiş sergi, dergi ve mecmualarda kabul gördü. Mezuniyetinden sonra Koç Holding Demir Döküm Fabrikaları Araştırma-Geliştirme bölümünde çalıştı.
Deniz - Asteğmen olarak yaptığı askerlik hizmeti süresince, arkadaşları ile birlikte, çeşitli tarihi eserlerin (heykel, rölyef, vs…) kurtarılmasına ve daha sonra da Beşiktaş Deniz Müzesinde sergilenmesine katkıda bulundu. 14 yaşından itibaren yazdığı şiir ve hikâyelerle çeşitli gazete ve dergiler kendisine büyük ilgi gösterdi. Basın, dergi ve antolojiler onun içtenlik dolu kreasyonlarına kucak açtı. Tanınmış çağdaş Türk şairi Ümit Yaşar OĞUZCAN'dan gördüğü yakın ilgi onu önemli platformlara taşıdı. İstanbul Beyoğlu'nda emektar şairlerin de üyesi olduğu Esir Kulüp'ün müzikli şiir gecelerinde ve Kazaplanka Türkiye şairler derneği lokalinde şiirlerini yıllarca okudu ve takdir gördü. Bugün şiirleri Fransızcadan da Almanca, İtalyanca,Portekizce, İspanyolca, İngilizce ve Romanya dillerine kendisini sevenler tarafından çevrilmiştir. Halen, alçak gönüllü ve kompetan Yakup YURT' tan aldığı destek ile, Üzeyir Lokman ÇAYCI çalışmalarını Fransa'da sürdürmektedir.
 

 

 

 

 

 

 

 

Gülün alnı açık
Zambak gibi
Çiçekçesine…
Güneşle dost, hilâle aşık
Yıldızla kardeşçesine...
Rengi kan renginde
Ildır ıldır
Su üzerinde bayrak!

Gönüller sevgiyle beslenir
Arzular sevdayla süslenir
Ellerimizde barış mektupları
İnsanlığın tacıdır adalet
Merhamet yüce duygularla birlikte
İçimizde gizlenir.

Yürürsün çiçekler arasında
Gündüz yorgun
Gece hasretle izlenir
Ülkemin adıdır Türkiye
Şirincesine
Nerede olursan ol
Anne gibi özlenir.
Sen ışıksın Atatürk’çesine
İçindeyken Mustafa Kemal…
İnancınla, yüreğinle

 

Her an O’nunla birliktesin.
Doğuramaz analar
O yokken Mevlâna’nın güzelliğini…
Hacı Bektaşî Veli senin yanında
Zaman zaman Kuddusî Baba’nın evindesin.
Cümle âlem sırlarını bilmez
Hiçbir zaman
Hiçbir zaman
ALLAH’a inanan
Kul önünde eğilmez

Seni sevenlerle birlikte, bir ol
Yaptıklarınla incitme atanı
Hainleri bil
Zalimleri artık tanı…
Düşmanlarını tamamen hayatından sil !
İçinde kalmasın hiçbir ukde
Sakın ha sakın
Şüpheyle yaşama...
Kabe'yi yakınlaştır kendine
Peygamberimizle selâmlaş
Saniyeler içinde gelir afet, Felâket ve ölüm
Dünya senin bildiğin gibi değil.

Gülün alnı açık
Zambak gibi
Çiçekçesine…
Güneşle dost, hilâle aşık
Yıldızla kardeşçesine
Rengi kan renginde
Ildır ıldır
Su üzerinde bayrak…
Sen ışıksın Atatürk’çesine
İçindeyken Mustafa Kemal…
İnancınla, yüreğinle
Her an O’nunla birliktesin.
Paris, 22 Haziran 2014

 

ÇAYCI Üzeyir Lokman
ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA 
Bir ses akisleniyor içimizde:
Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i.
Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda
Barış çizgisinde.
Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses..
Yaşadığımız,
Uğrunda can verdiğimiz
O’NUNLA dopdolu bir barış ülkesi.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor.
 
Cumhuriyet;
Bahçemizin narin bir çiçeği,
Geçmişimizle,
Yurdumuzu yaşatan, hepimizin geleceği,
Düşlerimizin süsü.
Seksen yıl öncesinden
Aydınlıklar saçarak gelen bir ses.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor.
Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile,
İhanet çemberlerini kıra kıra,
Düşüyor her yere O’nun gölgesi.
Seksen yıl sonra,
O’NUNLA hür, O’NUNLA aydınlık,
İçinde yaşadığımız
Özgürlükler beldesi..
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor.

 

 

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

06 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

DUYGUN Erol 1957
<Fotoğraf Sanatçısıı Yazar-Şair>
1957  yılında  Gümüşhacıköy'de   doğmuşum. Bütün küçük yerleşim biriminde olduğu  gibi sakin ve mutlu bir  çocukluk  dönemim  oldu. Okul hayatım boyunca  çırak olarak (Tezgahtarlık, Terzilik, Fotoğrafçılık  gibi) çeşitli meslek dallarını öğrenmeye çalıştım.  Liseli yıllarda fotoğrafçılığı öğrendim. Askerlik  sonrası  1980  yıllarında kısa bir dönem kavafiye dükkanı  açarak  esnaflık yaptım. 1983 yılında   şu  andaki  görevim ile birlikte 1987 yılına kadar  Dodurga'da  fotoğrafçılıkla uğraştım. Bu ara Rıza Ilıman'ın gazetecilik yaptığı dönemde Dodurga muhabiri  olarak  çalıştım. 
Ticaret  lisesi mezunu olup,evli 2 çocuk babasıyım. 
Şiir yazmaya Halk Ozanlarının şiirlerini okuyarak ve  dinleyerek  başladım. Bu konuda herhangi bir teşvik gördüğüm  söylenemez.  İlk şiirim 1973  yılında  Merzifon'un Sesi  Gazetesinde yayımlandı. 
Muhabirlik yaptığım yıllarda  ormanlarımızın  katledilmesine   yönelik  Çorum Gazetesinde yazdığım  bir haber makale nedeniyle şu anda ismini anımsayamayacağım bir Kayseri yerel gazetesinde teşekkür mektubundan başka ödül almadım
İdealim;şiir konusunda yetkin bir yere gelebilmekti, ama  bu idealim henüz gerçekleşmedi. Basılmış bir çalışmam bulunmamaktadır. Makaleler ve  denemeler yazıyorum.
Osmancık Haberde ve ara sıra Çorum Merhaba ve Çorumlu 2000 Dergisinde şiirlerim yayınlanıyor. 
Son söz olarak,hiç riya yapmadan bir dergi çıkarmanın ne kadar zor bir uğraş olduğunu bildiğimden  sizi  gösterdiğiniz  fedakarlık  ve performansınızdan  dolayı kutluyor,bu derginin siz istediğiniz  sürece yaşamasını dilerken inceliğiniz için teşekkür ediyor,başarılarınızın devamını diliyorum.
Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergimizde http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Çiğdem Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info   ve Aylık Şiir Antolojisi  çalışmaları yayınlanmıştır.

DUYGUN Erol
ATADAN  TORUNA
(Töreli Türk Oğullarına)
Karahanlı Saltuk Buğra
Selam Gazneli Mahmud'a
Osman Gazi, Alparslan'a
Atana layık olursun.
 
Kefeniyle kabre hazır
İnancıyla zulmü bozar
Kanla Anadolu yazar
Sultan Alparslan olursun.
 
Beyliklerinden devlet kurar
Haçlı çemberini yarar
Düşman yarasını sarar
Eyüp Selahaddin olursun.
 
Haçlılara karşı durur
Kafatasçı Haçlı erir
Tek tek cezaların verir
Kılıçarslanlar olursun.
Rüyalardan koca devlet
Aşiretten büyük millet
Yükseldikçe sen birlik et
Dilerim Osman olursun.
 
Her an yeni bir kıtaya
Söz vermişsin sen ataya
Akın durmaz hiç Batı'ya
Dilerim Orhan olursun.
 
Duaların göğü deler
Düşmanlarını duman eder
Cennetlere uçar gider
Hüdavendigar olursun.
 
Boğaz keser hisar katlı
Ülküsüyle yel süratli
Uçar gider beyaz atlı
Ölür Yıldırım olursun.
 
Fatih gibi oğlu olmuş
Haçlı gelmiş bela bulmuş
Sultanlıktan geçip gülmüş
Dilerim Murat olursun.
 
Çok Bizansları döversin
Zulmün başını ezersin
Denizlere at sürersin
Dilerim Fatih olursun.
 
Şahlar ülkesin çaldırmış
Hadlerin yaman bildirmiş
Ak atın şaha kaldırmış
Dilerim Yavuz olursun.
 
Hüseyin'le Hasan gibi
Selçuklu Alparslan gibi
Fatih, Yavuz Sultan gibi
Şehit Müslüman olursun.
 

 

 

 

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

07 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

GÜLTEPE Şükrü 1950 <Yazarımız>
Çorum Merkez Ahmatoğlan köyünde 05,02,1950 yılında doğdu. Ilk okulu  köyünde tamamladı. Orta ve lise öğrenimini Çorum’da yaptı. Askerlik dönüşünde 06,04,1974 tarihinde Çorum Ortaköy ilçesinde göreve başladı. 20,07,1974 tarihinde Kıbrıs Çıkartmaları için ihtiyat olarak askere alındı. 
Bu görevden dönünce aynı görevde çalıştı. Çorum Merkez İlçe adliyesinde bir müddet çalıştıktan sonra emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergimizde http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Çiğdem Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info  çalışmaları yayınlanmıştır.

 

 
Şükrü GÜLTEPE
KALBİMİZDESİN

Atam seni çok özledik,
Yollarını hep gezledik,
Eserini hep bekledik,
Kalbimizdir senin yerin.

Vatan için çok çalıştın,
Bütün engelleri aştın,
Gerçek huzura kavuştun,
Kalbimizdir senin yerin.

Cumhuriyet lâiklik yolun,
Sahip çıktı Anadolu'n,
Zaferinle açtı gülün,
Kalbimizdir senin yerin.

Türk Ulusum çalış dedin.
Menziline eriş dedin,
Doğru yolda yarış dedin.
Kalbimizdir senin yerin.

Kanun,nizamları yazdın,
Nice menzilleri kazdın,
Ulus,ulus diyar gezdin,
Kalbimizdir senin yerin.

Varlığını hep özledim,
Atmış iki yıl gözledim,
Eserlerin sergiledim,
Kalbimizdir senin yerin.

Haksızlığa karşı durdun,
Düşmanlara hesap sordun,
Cumhuriyeti sen kurdun,
Kalbimizdir senin yerin.

Türksün çalış,öğün dedin,
Haklıları savun dedin,
Bayrağımız kanın dedin,
Kalbimizdir senin yerin.

Eserlerin saysam bitmez,
Ne söylesem ,sözüm yetmez.
Hasretin gönlümde gitmez,
Kalbimizdir senin yerin.

Atam senin izindeyiz,
Duygu dolu sözündeyiz.
Seni seven yanındayız,
Kalbimizdir senin yerin.

Düşmanları Yurttan attın.
Cephelerde karda yattın.
Eğitimde devrim yaptın,
Kalbimizdir senin yerin.

GÜLTEPEYİM gönlüm çağlar.
Yokluğundan kalbim dağlar,
Türk Ulusu sana ağlar,
Kalbimizdir senin yerin

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

08 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

GÜRSEL Mahmut Selim 1947 <Emekli Kütüphane Md. Yr. Gürsel Yayınevi Sahibi, Yazar, Çizer, Çeker>
1947 tarihinde babamın subay olarak bulunduğu Erzurum'da bir at arabasında doğum evine giderken doğmuşum. Babam Eminsu Ali Rıza Gürsel, annem ise Fahriye hanımefendi idi.  İlkokula İskenderun'da başladım. Ankara' da bitirdim. Ankara Yenimahalle Orta okulunun birinci sömestrsinde babamın emekli olmasından dolayı 1960 yılında Çorum'a gelince Atatürk Ortaokuluna devam ettim. Babamın "oku da oğlum ceketimi satar seni okuturum" diyerek bana yaptığı nasihatleri ters tepki yaptı, okumuyorum diyerek okulu birinci sınıfta bıraktım. Marangoz çırağı olarak Azmi Başar ustanın yanına girdim.  Askere gidene kadar ustanın yanında çalıştım. 1967 tarihin de askerlik dönüşü, Ankara Emniyet Müdürlüğüne teknisyen olarak göreve başladım.  Ortaokulu dışarıdan 2 yılda bitirdim 1972 tarihinde polis memuru olarak Ankara'da çeşitli şu beler ve kara kollarda çalıştım.
16 Eylül  1973  tarihinde  Selma (Kurşuncu) Hanımefendi ile evlendim.  1978 yılında ayında naklen Çorum İl Halk Kütüphanesine Memur olarak geçtim.  Dışarıdan Çorum Ticaret Lisesini iki yılda bitirdim. Kendi kendime Osmanlıca’yı öğrenmeye uğraştım, Hat sanatı ile biraz ilgilendim 150 ye yakın Ser levham var,
Çorum Güzel Sanatlar Galerisinde ve Kütüphane salonlarında bu levhaları sergiledim.  3.  8. 1988 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Müdür yardımcılığına atandım.  1990 tarihinde kütüphanelerdeki kitapların tasnifi ile ilgili 10 yıllık bir araştırmamı "Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey)"kitap haline getirip Kültür Bakanlığına sundum. Kitabımdan Türkiye'deki bütün Kütüphanelere dağıtılmak üzere 1000 adet satın aldılar.  Bitlis Tatvan’a tayin edilme olayım beni çok yıktı. Fakat bu üzüntümün boş olduğunu zamanla gördüm. Rabbimin izni ile Hacca gitmek nasip oldu, iki kitap daha yayımladım ve elinizde bulunan bu derginin çıkmasına vesile oldum. Mesleklerin insanlara sağladığı maddi avantaj olarak, evinizi geçindirecek, namerde muhtaç etmeyecek avantajından başka, manevi olarak; sizin yaptığınız işlerle ilgili karşılaştığınız problemleri değerlendirirseniz avantajların neler olabileceğini hayat okulundan öğrenmiş oldum.
İdealim: Çorum'a  tam teşekküllü bilgisayar ortamında bir kütüphane kazandırmaktır. Bu idealim yüzünden tayinim çıktı. Emekli Olunca Gürsel Yayınevini açtım. Yayımlanmış çalışmalarım bulunmaktadır. Bunlar: 
" Alfabetik Onlu Tasnif Fihristi (Dewey) ",  "Çorum'da Yatan Meşhur Yatırlar", 
"Çorum 97" ve  "Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi 63 sayı basıldı ve Bu sayfalardan Internet'te yayınlanmakta"“Çorum 2002”  
"Menakıb-ı Koyun Baba 2004 "Hacım 2007"İnternette yayımlanan sitelerim:
http://corum.name
http://corumlu.com
http://dergisi.info
http://buadresim.com
 
Mahmut Selim GÜRSEL
ONUNLA YAŞIYORUZ!

Bir Türk olarak yaşıyor isek Türkiye’de eğer;
Bu Vatan bu Ülkede O’NUNLA yaşıyoruz.
Anamız, babamız gizi gerek olmalı ise Vatan
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Düşünüp çıkmasaydın Sen eğer Samsun’a
Acep bu güzel Vatanın hali ne olurdu?
Ülkenin iç düşmanlarına gün doğmuş olurdu
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Ata dedikçe kahroluyor O’NU sevmeyenler
Geçmişi getirmeye çalışıp yeni diye gösterdiler.
Mazideki yobazlığı arıyorlar, geçmişte yaşıyorlar!
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Senin yeni dediğin var ya Vatandan kaçmış kişi,
Bu Vatan’ı satmış tahtı için düşmanla olmuştu işi,
Sende onula isen şimdi hainlerle birsin şimdi.
Bu dünya ülkesinde de O’NUNLA yaşıyoruz,

Mahmut Selim GÜRSEL
ON KASIM

Tarih On Kasım Türkiye’yi yasa itti,
Her insan gibi O’DA göçüp gitmişti;
Bıraktığı eserlerin hepsi bize emanetti
Biliyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Sen de gidince O bıraktığın emaneti
Talan edilen ülkemin sahibi bu gençti
Görünmez ki anlamayana Türk’ün ilmi
Görmüyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Seni sevenler artık pek gidemiyor ileri
Gitse de bir el durduruyor diyor git geri
Her şey gibi gider ilkeler gelmiyor geri
İstemiyor muyduk bundan bizler Atatürk!

Türk’ler On Kasım bana özel gün derdi
Vatan için yaşamamız gerektiğini söyler idi
“Naçiz vücudum bir gün toprak olacak” dedi
Göremiyor muyduk bundan bizler Atatürk!

 
Mahmut Selim GÜRSEL
10 KASIM
Geldi yine Ata’mızın gittiği o gün
Onun bizi bırakıp ebediyete göçtüğü
Sahip olduk mu Onun emaneti olana
Yoksa savsakladık mı bıraktığını bize
Ey Vatan evladı dilerek bizlere dedi
Gençliğe emanetini okuduk mu gereği gibi
Anladık mı okuduksa da ne dediğini bize
Tuttuk mu onun bize verdiği büyük emrini
Hayır, Ata’m! Sana layık olmadık bizler
Vatanımızı bölmeye çalışırlarken baktık
Parçalanmaya üç kuruş için çanak açtık
Gidiyor diyen birkaç kişi azınlıkta kaldı
Azınlıkların tahakkümü ile eridik bizler
Maddi, manevi ne varsa sattık savdık
Atam! Biz senin dediğinin tersini yaptık.
Şimdi siliniyor “Ne Mutlu Türküm Diyene”
Dağlarda bazıları küsüyorlarmış diye!
Küserse küssün bu ne biçim kardeşlik
Tek taraflı taviz olur mu bizde bir sorsak?
Özünü bilmeyen kişilerle birlikte gitmek
Vatanı parçalatan Irak gibi olmaya namzet
Olduğumuzu görmüyor muyuz ey Türk bak!
Şimdi Irak kalmadı ırak oldu Araplık
Geçti yerine bize kendisini kardeş diyen
Kardeşlikten nasibini almamış ırk
Vatana karşı silah kullandı dağa kalkarak
Şimdi düze inmek için taviz istiyor şuna bak.
Tavizi verende veriyor ses yok Şehit’imin atası
Anası, çocuğu, babası başka ses yok neden?
Acaba bizde mi Türk değimli idik de sustuk
Sadece Ülkede onlar mı vardı biz yoktuk
Atam! On Kasım’da serzenişimi af et
Elimden gelen bu neme ile sana müracaatım
Ben bunu bu sitemde böylece yayınlarım.
Anlayan anlar bana ne diyemem zamana
Benden size bu kadar anlayan anlamayana
Anlatır belki bunu bir zaman sonra onlara
İş işten geçmez Irak gibi olmaz İnşallah
Türkiye’m Dünyanın en güzel Vatanı benim!
07 Kasım 2009 Çorum 20,25

 

 

GÜRSEL Mahmut Selim
NEDEN DALGALANMIYORSUN BAYRAĞIM!

Ey Bayrağım!
Neden dalgalanmıyorsun?
Küstün mü yoksa bize?
Sana sahip olmamamıza darıldın mı?
Yoksa başkaları senin sever gözüktüğünü gördün de;

Neden yalan söylüyor bu ve buna benzerler deyip de,
ATATÜRK’ÜN arkasında durduğunu bize göstererek,
Darıldın mı bayrak direğinde sessiz ve küskün!
Darılma EY ŞANLI BAYRAĞIM!
Küsme bize ne olur dalgalar ŞANINLA ŞEREFİNLE!
Sana uzanan eller muhakkak bir gün kırılacaklar,
Seni kendilerine basamak yapmak isteyenler;
Elbet bir gün ORTADA OLMAYACAKLAR!
Adları sanları silinecek tarih sayfalarından!
Gelecek kuşaklar tanımayacaklar bile onları!Ne olur DALGALAN EY NAZLI BAYRAĞIM!
Türk doğdum: seninle bu dünyadan bulunacağım!
Vatanımın sensiz olmaz inan bütün günleri;
Ey Bayrağım!
Ne olur çehreni asma ATATÜRK’ÜN ardında;
Bak bu ihtiyar böyle söylüyor inanarak;
Senin gülmeni istiyorum TÜRK’ÜM diyerek;
Ne olur dalgalan ey es güzel rüzgâr Rabbimin izni ile.
Dalgalandığını göreyim Atamın arkasındaki bayrağımı,
Bir rüzgar ensemi sıyırdı serin ve sessizce;
İşte dalgalandın Bayrağım belki de bu ihtiyarın dileği ile!
07/04/2015 Çorum 17,05

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mahmut Selim GÜRSEL
SUÇLARIZ

İşte böyleyiz bizler böyleyiz Atam,
Görmüşsün sen ileriyi gök gözlerin ile
Bakar görmez olmuş ise gözlerimiz
Salak olmak la; ya da körlükle suçlarız

Biraz ileriye gitsek Seni saygı ile Anarken
Beklenmez oluruz çevrede bilinmez gibi
Görünmez yaptığın devrim mevrim olurda
Bilmemek, anlamamak ile her kesi suçlarız

Sebep olmadan sebeplere sarılırsak eğer;
Olmayanları var sayar avare gibi gezeriz,
Sorulmadan soruya cevap verinsem eğer
Ya abdalsın der; ya da ermişlikle suçlarız!

 
Mahmut Selim GÜRSEL
EN BÜYÜK DAHİ

Ey ülkeme gelen en büyük dahi!
Türk’sen Atatürk’ü bilirsin sen:
Bilirsin bizlere neleri verdiğini
Ülkesinin nasıl kıymet verdiğini
Varlıkta sebebi işte bu gün sensin
Belki baban olmazdı, belki anam
Düşman ülkemde olunca hâkim
Yedi düvelden beri Atatürk’ü suçlarız
Seni çekemeyenleri sen de bilirisin
Atatürk bizim vatanımızın kurtarıcısı
O halkını uyandırıp özgür olmasını
Hür yaşayıp, dünya da hür kalmasını
Anlatmıştı da bizlere emanet etmişti;
Vatanı, Bayrağını ve Namusunu!
Sen ne yaptın? Nasıl oldu da uyudun!
Hala uykudasın. Bak yine gidiyor;
Eller alıyor senin yaşadığın Ülkeni
Dışarıdan gelip hükmettiriliyor sana
Sesin çıkmıyor. Göz yumuyorsun!
Gençler geride kalanlara sahip çıkın
Bizler geldik gidiyoruz, geçti zaman,
Sis uyanık olun kurtulsun Vatan

 

GÜRSEL Mahmut Selim
BU VATAN BİZİM

Bu vatan bizim Ey Türkoğlu Türk!
Uyan artık uykundan sen;
Üzerindeki ölü toprağını silk.
Gözlerini para pul ile boyayanları
Gör artık bunları iyi tanı;
Bunların kim olduğunu söyledi
Mustafa Kemal Atatürk;
Oku onun gençliğe hitabını!

Ülkeme Dostuz diye yaklaşanlar,
Ülkemi kime neye pazarlarlar?
Bu pazarladığın vatan senin mi?
Bu Vatan Türkiye Türkün mü?
Sen Türkiye’de yaşar isen,
Türksün bunu bilmez isen,
Sen ki Türkü sevmez isen
Bu ülkede bulunman neye ki?
Bana ne istiyorsun açık söyle!

Sana öneriliyor sınırlar,
Osmanlı Devletisin diye,
Geçmişteki sınırları mı?
Geçti onlar inan öyle.
Sana oraları verelim diyenler
Elinden alanlar onlar değil miydi?
Şimdi sana vaat edeler
Bunlar değil miydi çabuk söyle!
Vaat ettikleri toprakta
Bulanların içinde var biri
Önce onun ortadan kalması iste
Sonra sana verileni kabul eyle.
Sonra seni onlar yok ederler,
Ağzına sürdükleri bir parmak balı
Sonra kustururlar batman ile
Ey Türk Vatanının sahipleri
Gitti gidiyor derler iken
Sahipsiz olmasın ülken
Sahip ol vatanına sen!
Vatan elden gitmez iken!
04Ağustos2007

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 

09 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HARDAL Rıza 1937 <Folklorcu-şair>
 Rıza Hardal 1937 yılında Çorum Kuşsaray Köyü'nde doğmuştur.Küçük yaşlarda annesini 7 yaşında da babasını kaybetmiştir.Amcası tarafından 1945-50 yılları arasında ilkokulu Kussaray Köyü'nde bitirmiştir.1950 yılında Ladik Akpınar Köy Enstitüsüne girmiş, 1 hafta sonra okulu terk etmiştir.Köyde çiftçilik ve çobanlıkla geçimini sağlamıştır. 

 

15.12.1959'da evlenmiş.26.01.1960 da asker olmuştur.Vatani görevini İsparta' da yapmıştır.1962'de askerden dönmüştür. Döndüğünde çiftçilikle uğraşımını sürdürmüştür.15.03.1970 yılında Halk Eğitim Merkezine 657 Devlet Memurluğu Statüsüne girmiş, Halk Eğitim Folklor ve sosyal faaliyetleri yürütmüştür.Oğlu Ali Hardal ile halk oyunları öğreticiliği yapmış, 26 yıl 3 ay yurt içi turnelerine Çorum'u temsilen Hitit Folklor topluluğunu götürmüştür. Festivallerden bazıları 26 Ağustos 1971 Malazgirt Savaşının 900.yıl dönümü Festivali, Erzurum, Sivas Kongre şenlikleri, Ağrı, Artvin İllerinin Kurtuluşları,Edirne Kırkpınar Şenlikleri vs... buna benzer 26 yıl 67 ili dolaşmıştır.1995'de emekli olmuştur
Rıza Hardal bir okuma meraklısı olduğu için 3 oğlan 2 kız 5'ini de okutmuş eğitim öğretim katarına katmıştır.
İlkokul çağlarından itibaren yazı yazmaya başlamış 500'ü aşkın ürünü vardır.Bunlar Avrupa'da, Ankara'da, Çorum da  yerel gazete, dergi ve bültenlerde yayınlanmaktadır. Çocukları Anadolu'nun çeşitli yörelerinde görev yaptığından uğraşılarım arasında, yurt içi gezilerinde araştırma yaparak yerel gazete ve radyolarda ürünlerini sergilemektedir. 
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir.
 
Rıza HARDAL
DÖNELİM Mİ GERİ
Ana yasa baba yasa
Milleti aldı kuru tasa
Benzin atma sönmüş köze
Bizde mi dönelim geri
 
Altı oku zedeledi
Badeleri tazeledi
Talabani, Barazani’yi yedi
Tekrar geri mi dönelim?
 
Menderes, Saddam’lar ne oldu?
Yerlerini Bush’lar aldı
Sade Çankaya’mız kaldı
Yine mi dönelim geri?
 
Atatürk döktü denize
Getirdiniz yüze yüze
Yurt ettiniz Ege’mize
Aramızda çözüm bulan
Ne işi var sağın solun?
Vatandaşı bölüm bölüm
Yine mi dönelim geri?
 
Size sözüm Türk Milleti
Bundan var mı daha kötü
Karıştırma Kürt’ü Türk’ü
Yine mi dönelim geri?
 
Hani değişiklik olmadı?
RIZA’NIN yüzü gülmedi
Evet; hayır ne? Bilmedi
Biz demi dönelim geri?
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 

10 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İNCE Nihat  1954 <Yazarımız>
1954 yılında Artvin ilinde doğmuşum. İlk ve orta öğretimimi Artvin’de yaptım. 1974 yılında askere gittim. Muhabere Topçu Çavuşu olarak askerliğimi bitirdim. 1977 yılında Polis Memuru olarak İstanbul’da göreve başladım. Şark hizmeti için Malatya iline atandım.
1988 yılında şark hizmeti dönüşü Çorum’a atandım. 1997 yılına kadar Çorum’da görev yaptım.1997 yılında emekli oldum. 20 yıldır Çorum’da ikamet ediyorum. 1992 yılında eşimin kanser hastalığına yakalanması ve 1995 yılında eşimin Rahmetli olması neticesin çok sıkıntılı ve duygulu günler geçirdim. O tarihten bu tarihe kadar şiir yazıyorum.
2006 ve 2007 yıllarında Güzel Türkiye’m ve Özledim adlı iki adet şiir kitabım yayınlandı.Mahalle gazetelerde şiirlerim yayınlanmaktadır. Internet’te Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih Ve Edebiyat Dergisi’nde http://corumlu2000.corumlu.com  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.corumlu.com ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde http://ayliksiirantolojisi.dergisi.info  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir
 
İNCE Nihat
ATATÜRK
Düşmanları yendin emele erdin
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!
Bütün yenilikleri bizlere verdin
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!
 
Nice devrimleri sen açtın
Devrimleri açtın emeline ulaştın
Bütün Türkiye’ye huzuru saçtır
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!
 
Vatan hainlerinin başını ezdin
Huzurumuz için durmadan gezdin
Türk Milletine sen huzur verdin
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!
 
Bizlere bayramlar hediye ettin
Korkmadan düşmanın üstüne gittin
Vatan hainlerini ülkeden attın
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!

 

Bütün dünya ününü biliyor
NİHAT senin yolundan gidiyor
Türkiye’m seni hep alkışlıyor
Bizlere güveni verdin ATATÜRK!

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 

11 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
KAYMAK Güner  1960
Ben Çorum ilinin Ortaköy İlçesine bağli Yaylacık köyünde günü ve ayı kesin olarak bilinmeyen 1960 yılında doğmuşum Rahmetli babam Halk Ozanı Aşık Hüseyin Kaymak Oğlum erken askere gitsin diye 01.01.1959 doğumlu olarak nüfusa kayıtımı yaptırmış.  Doğum hikayem böyle şiir'e olan tutkum küçük yaslarda türkülerle sazlarla destan ve atışmalarla iç içe geçti rahmetli babamın Sesi çok yanıktı çok güzeldi tezenesi bambaşka tamamen özeldi eğer ömrünü kültürümüzü yaymak duaz imam ve deyişlere ayirmasaydi Türkiyenin en populer sanatçisi olurdu sanirim.
Bulunduğum davet ve toplantılarda Bağlamayı getirir kucağıma verirlerdi çal söyle diye ısrar ederlerdi Lakin güzel ses Allah vergisiydi payıma düşmemişti bu yüzden şiir yazabileceğimi düşünüyordum. İlk şiir'imi Ölümünün 10. yılında Aşık Veysel için yazmıştım.
1982 yılında Kültür Bakanlığı yayınları arasinda yayınlandı o gün bu gündür şiirle olan kardeşliğim devam ediyor.
Arzu ve isteklerimi etkimi Tepkimi şiir'lerle duyurmaya çalışıyorum. Herkesi şiir dünyasına davet ediyorum.
Şiir tadında kalın  http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Çiğdem Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info   çalışmaları yayınlanmıştır.
 
Güner KAYMAK
YİNE GELDİ 23 NİSAN
Yine geldi 23 Nisan
Selam olsun Atatürk’e atama
Heyecanlanıyor coşuyor insan
Selam olsun Atatürk’e atama
 
Bu bayram ki Egemenlik Bayrami
Dünya çocukları Atatürk’ün hayranı
Alkışlıyor Millet “Cihanda Sulh” diyeni
Selam olsun Atatürk’e Atama
 
Dünya çocukları ülkemize geliyor
Herkes kendi kültürünü sergiliyor
Her ırktan çocuklar ne güzel görünüyor
Selam olsun Atatürk’e atama
 
Kadına seçme seçilme hakkini verdi
Baş öğretmen olup ilim öğretti
Kılık kıyafeti giyindirdi düzeltti
Selam olsun Atatürk’e atama

 

İnsanca yasama laiklik dedi
Cahile yobaza fırsat vermedi
İnancı siyasete alet etmedi
Selam olsun Atatürk’e atama
 
Diktiği fidanlar meyvesini veriyor
Bütün dünya Türkiye’yi örnek görüyor
Böyle önder yüz yılda bir geliyor
Selam olsun Atatürk’e atama
 
Kurduğu cumhuriyet sapasağlam ayakta
Nice çarlıklar hasta düştü yatakta
Krallıklar diktatörler yıkıldılar batakta
Selam olsun Atatürk’e atama
Amsterdam / 13.04.2003

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 

12 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KAYMAK Halil 1942- 2013
 
                 1942 tarihinde Çorum Ortaköy Yaylacık Köyünde dünyaya geldi.
            Beşikte iken anne ve babasının ayrılmasından dolayı babaannesi tarafından büyütülmüş;köyde okul olmadığı için;Çorum Mecitözü Çıkrık Köyünde bulunan okulda yatılı olarak kaydolmuş;yatılı okulun okumuştur.
            Maddi durumlarının iyi olmamsı yüzünden başka okulda okuyamamış olan Halil aşıkların derlemelerini saz çalıp okumuştur. 15 yaşında şiir yazmaya başlamış ve yazdığı destanları bastırarak il il dolaşarak satmaya başladı.
            Vatani görevini havacı olarak yaptı.başından iki evlilik geçen Halil yazdığı şiirleri  "Hele Bakın Şu Dünya'nın Haline" isimli kitap yayınlanmıştır. Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayımladım.
 
Halil KAYMAK
EY YÜCE ATAM!
Ey yüce Atatürk! Büyük atamsın,
Hakkın unutulmaz bir kahramansın.
Sana saldıran vicdansız utansın,
Dahiler başkanı Kemal Atatürk!
 
On dokuz Mayıs’ta gittin Samsun’a,
Bütün Türk Milleti minnettar sana,
Namını duyurdun bütün cihana
 
Bu çirkin sözlere arttı nefretim,
Atatürk hem atamdır hem de pederim
Ataya kem bakana küfrederim,
Dahiler başkanı Kemal Atatürk!
 
Canilerin yanımızda yoktur yeri,
Kendisini bilmez beynamazın biri,
Atsınlar bunu meclisten dışarı
Dahiler başkanı Kemal Atatürk!
 
Herkesin gönlünde atam yaşıyor,
Sözünü bilmezlere aklım şaşıyor,
HALİL KAYMAK söyledikçe coşuyor
Dahiler başkanı Kemal Atatürk!
 
 

 
Halil KAYMAK
YÜCE ATAM KEMAL ATATÜRK

Kurtuluş savaşını kazanan atam,
Kahramanlığını nasıl unutam.
Sana emanet edelmişti Vatan,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

On dokuz Mayısta gittin Samsun’a
Ulusun her zaman minnettar sana,
Namını duyurdun bütün cihana,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Savunmak için Meclisi kurdun
O zaman düşmanı kalbinden vurdun,
Sevinçle doldu her yanı yurdun,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Eskiyi yıkıp yeni yarattın,
Adımını her an ileri attın,
Devrimlerinle bize yenilik kattın,
Seninle öğünmek hakkımız Atam

Halifeliğin millete zararı çoktu,
Atam biliyordu bu işin yararı yoktu,
O zaman Halifelik ortadan kalktı,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Hafta tatiliyle takvime geçtin,
Ölçü ve soyadları ne güzel seçtin,
Daima haksızlığın peşine düştün,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Çok manalar vardır büyük sözünde,
Ayrılmam senin aydın izinden
Vatan aşkı vardır her dem özünden,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Unutmam Atatürk gibi Atamı,
Herkes bilir anıtkabirde yatanı,
O kurtardı düşmanlardan Anavatanı,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

Herkesin gönlünde Atam yaşıyor,
Kahramanlığına bütün Cihan şaşıyor,
HALİL KAYMAK söyledikçe coşuyor,
Seninle öğünmek hakkımız Atam !

   
Halil KAYMAK
TÜRKİYE'Mİ ÇOK SEVERİM
Saygılıyım ben ATAM’A
Kurban olam bu Vatan’a,
Hazırım daim kıtama
Türkiye’mi çok severim
 
Her cefaya ben hazırım
Vatan derdini yazarım,
Türkoğlu Türk’üm arslanım,
Türkiye’mi çok severim
 
Bilirim şeref, şanımı,
Çok severim Vatan’ımı,
Verem uğruna canımı,
Türkiye’mi çok severim
 
Türkiye benim Vatan’ım,
Vatan’a fedadır canım,
Aydınlık olacak sonum,
Türkiye’mi çok severim.
Bu Vatan’a olur mu doymak ?
Herkesin hakkı yurt sevmek
Böyle dedi HALİL KAYMAK,
Türkiye’mi çok severim 

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 

13 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KILIÇ Haydar 1947 <Şair>
 
            Ozanımız 1947 tarihinde Çorum Merkez İlçe Eşençay Kışlacık Köyün’de İsmail ve Hatem Hatundan dünyaya gelmiştir. Ozan Galip mahlasını kulanlar. Türkülerinin sonunda Haydar Kılıç ismini kullanır. Askerlik dönüşü köyüne dönen Haydar KILIÇ, uzun yıllar çiftçilik yaptı. 1966 tarihinde evlendi. Bir oğlu ve üç kızı var.
            Küçük yaşlarda okula gitmeyen Haydar KILIÇ 1960 tarihinde açılan gece okumu-yazma kursuna giderek okuma yazmayı öğrenir.
Türkü çalmaya, şiir yazmaya da 1960 yıllarında başlar. Köy odalarında usta âşıklar yanında kendini yetiştirir.
2000 yılında köyden Çorum’a taşınır ve halen Çorum’da ikamet etmektedir.
Internet’te Yazarımız   http://corumlu2000.dergisi.info  , Sarı Çiğdem Şiir Defteri’nde http://saricigdem.dergisi.info  ve Aylık Şiir Antoloji Dergisi’nde  şiirlerim yayınlanma devam etmektedir.
 
 
Haydar KILIÇ
CUMHURİYET

Laik cumhuriyet hepimizindir
Göğsümüzü gere gere kazandık
Emanet etmişti O Ulu Önder
Cepheleri yara yara kazandık

Yedi düvel vurdu Çanakkale’den
Başı kurtulmadı dertten beladan
Türk Ordusu korur kendin hileden
Şehitler vere vere kazandık

Yoksul idik ama dimdik dururduk
Gece gündüz bu Vatanı koruduk
Gerekirse canımızı verirdik
Kendimizi yora yora kazandık

Bitmez idi askerlik tam on beş sene
Figan ederdi evde ana baba
Ölüm yakışır mı böyle bir cana
Boynumuzu bura bura kazandık

Yirmi günde zor varırdık cepheye
Büyük taarruz toz duman kopuyo
Bir aslan dikilmiş Koca Tepe’ye
Çok sabırlı dura dura kazandık

Atatürk, İnönü, hem Fevzi Paşa
Yaşa Türk Ulusu sen mutlu yaşa
Katıldık savaşa hep koşa koşa
Bu günleri göre göre kazandık.

Doğuda Ermeni hep cirit attı
Sivil vatandaşı vurdu katletti
Savaş sona erdi hepsi bitti
Defteri düre düre kazandık

Dürbün ile düşmanlara bakarak
Ağustos’un sıcakları yakarak
Süvarimiz seller gibi akarak
Kır atları süre süre kazandık

AŞIK HAYDAR halkın dinlesin sözün
Yazdın bunu ama yaş doldu gözün
Koruyalım gençler bu Vatan bizim
Amacına ere ere kazandık

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 

14 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TOMBUŞ Şevket 1911-
Çorum'un köklü ailelerinden İcra Memuru Elvan Efendinin torunu, Çorum Belediye Başkanı Rahmetli Nazmi TOMBUŞ’UN Büyük oğludur. 08 aralık 1911 Tarihinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Çorum’da yaptı. 1929 yılında Ortaokulu bitirdikten sonra tahsile devam etmeyerek babasının yanında ticarete atıldı Daha sonra 1946 yılında Özel İdare Müdürlüğünde memur olarak çalıştı. 1954 tarihinde naklen Çorum Maden İrtibat Memurluğuna geçti. Daha sonra bu memuriyetin lağvı ile  yeni ihdas edilen Sanayi Bakanlığı Çorum Maden İşleri Memurluğunu yürüttü.
            1972 tarihinde kendi isteği ile emekli  olarak aynı yıl Hac Görevini yaptı.
“SEN VE BEN” İsimli bir şiir kitabı bulunmaktadır. Çorum İstem Basımevi baskısı olan kitabın basım tarihi bulunmamaktadır. Basılan bu kitabın içinde bulunan iki şiiri 1994 tarihi gözükmektedir.
            Emekli Memur olarak vefat edene kadar çorumda bulundu. Kitabını yeğeni şiirlerinin Gürsel yayınevi tarafından yayımlanmasını uygun gördüğünü belirterek tarafımıza verilmiştir. Bizde dergilerimde yayımladım.
 Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergimizde http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Çiğdem Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info   ve Aylık Şiir Antolojisi Dergisi'nde  http://ayliksiirantolojisi.dergisi.info çalışmaları yayınlanmıştır
 
 
Şevket TOMBUŞ
TÜRK MİLLETİ
Seni anlatmaya nasıl başlasam,
Dünya sen tanır Ey Türk Milleti !
Gördüğüm yerlerde hep alkışlasam,
Feragat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Yurdunda,yuvanda kalasın yeten,
Yetmez yedirirsin misafire sen,
Asla yetinirsin bulamaz isen,
Kanaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Bilmezsin hayatta kibir ve gurur,
Yüzünden akıyor neş’e ve sürur
Sayarsın büyüğü el pençe durur
İtaat sahibi Ey Türk Milleti !
 
Ülkeni her zaman yöneten sensin,
Her türlü ürünü üreten sensin,
Pazarlara kadar ileten sensin,
Feraset sahibi Ey Türk Milleti !
 
Dostun karşısında dostça durursun,
Düşmanca bakana düşman olursun,
Yurda göz dikene kan kusturursun,
Celâlet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Sana önder ettin sen ATATÜRK’Ü
Cihana duyurdun şanlı bir öykü,
Omuzlayıp kalktın en ağır yükü,
Asalet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Hacı BayramVeli,Yunus,Mevlana
Hacı Bektaş’ı da kat yanlarına
Nurlar yağdırırlar zamanlarına,
Keramet sahibi Ey Türk Milleti !
 
 
 
Viyana önünde yağız atlılar,
İstanbul surunda Ulubatlılar;
Sadık Fethi gibi ak kanatlılar
Sinenden çıktılar Ey Türk Milleti !
 
Tarihler yazdırdın sen destanları
Eserler bırakan o Sinan’ları
Hârika yaratan kahramanları,
Bağırdan çıkardın Ey Türk Milleti !
 
Çanakkale Destanı senin eserin,
Arşa kadar çıktı şerefli serin;
Dünya tarihinde yücedir yerin,
Dirayet sahibi Ey Türk Milleti !
 
Meydanda savaştın,atlı ve yaya,
Malazgirt;Kosova en son Sakarya,
Bitmiyor yoruldum ben saya saya,
Şecaat sahibi Ey Türk Milleti !

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
 
 
 
 
 

15 BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

YILDIRIM Erman 1982-
1982  yılında  Çorum'da doğmuşum. İlkokulu Çorum Albayrak ilkokulunda bitirdim. Orta okul  öğrenimimi ise  Eti  Orta  okulunda  tamamladım. Meslek Lisesi sınavlarına girerek Çorum Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümünü kazandım. Şu anda Elektrik  Bölümü mezunuyum ve yüksek öğretime   hazırlanmaktayım. 
İlk okul sıralarında mühendis olmayı isterdim. Bu hayalimi gerçekleştirmeye çalışıyorum.   Yazı, şiir yazmaya vb. alanlara dedem İsmail Pamuk 'tan esinlenerek bu hobilerimi geliştirdim. Dedemle sanat toplantılarına katılırdım, radyolara,  gazetelere  giderdim.  Tabi ki hoşlandığım için beni sanat çevresi Makale, şiir, hikaye yazma ya yöneltti.  İlk yazım değil de  ilk şiirim Çorum'un yerel radyosu Radyo Merhaba da yayımlandı. 24 Kasım 1994 tarihinde. Daha sonra gazete ve dergilerde.Bir genç olarak en büyük idealim, gelecek te iyi bir eğitimci, yazar ve şair olmaktır. Ve büyük önder Atatürk'ün çizgisinde gelecek kuşaklara şiirlerimle, yazılarımla yön vereceğim. 
Mayıs 1999  tarihli  " Bir Şiirdir Yaşamak " adlı bir kitabım. Beş yıllık çalışmanın ürünü. Sevgi,  barış,  yaşama  sevinci  ve  Atatürk konularını işlediğim bu  ilk yapıtım hoş karşılandı. Hikaye ve şiir dallarında  yazı  yazıyorum. Yerel gazetelerde yayımlanmaktadır
Bu vesileyle Çorumlu 2OOO uzun ömürler dilerim. 
Saygılarımla.... 
Çorumlu 2000 Aylık Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergimizde  http://corumlu2000aylik.dergisi.info ile Sarı Şiir Defteri'nde http://saricigdemsiir.dergisi.info  çalışmaları yayınlanmıştır
 
Erman YILDIRIM
ATATÜRK
Deniz mavisiydi gözlerin
Altın sarısıydı saçların
Çiçeği,gülüsün vatanın
Yüce insansın ATATÜRK
 
Elimdedir resmin
Yüreğimdedir ismin
Beynimdeki fikrin
Öndersin ATATÜRK
 
Yurdumu sen yücelttin
Ulusuma can verdin
Barışı dostluğu öğrettin
Lidersin ATATÜRK
 
Hecelediğim yazıda
Nefeslediğim havada
Çölde kırda dağda
Seni gördüm ATATÜRK
Taşımda toprağımda
Şu ağaç yaprağında
Bu cesette, bu canda
Sen varsın ATATÜRK

 

 
Erman YILDIRIM
CUMHURİYET VE ATATÜRK
Evet evet bu Cumhuriyeti
Bir haykırınca dağları inleten
İnsanlara umut veren
Halkın yüzünü güldüren
Cumhuriyet’ti Cumhuriyet
 
Ben halkım diyen
Kırdaki çiçeği incitmeyen
Ülkemizi her yanını seven
Cumhuriyet’ti Cumhuriyet
 
Bu eser Atatürk’ün
Çabasıyla kuruldu bugün
Bugün bayramı her Türkün

 

Erman YILDIRIM
BAŞ ÖĞRETMEN ATATÜRK
Sen öğrettin okumayı
Sen öğrettin yazmayı
Arkadaşı, sevgiyi
Sen öğrettin Atatürk’üm
 
Devrimi inkılabı
Dağı, taşı, toprağı
insanların haklarını
Sen öğrettin Atatürk’üm
 
Sevgiyi, dostluğu, barışı
Kırda açan yaprağı
O güzelim kuşları
Senden öğrendim Atatürk

 

 
Erman YILDIRIM
BEN CUMHURİYET ÇOCUĞUYUM
Ben Atatürk çocuğuyum
Ulusallık bilincini benimseyen
Yurt sevgisi besleyen
Geleceğe emin adımlarla yürüyen
Ben Atatürk çocuğuyum
 
Ben Anadolu çocuğuyum
Anadolu’nun en eski kurucusuyum
Hitit Kralı Hattuşili halt etmiş derim
Bir yaşasaydı da görseydi
Sfenksli kapı nasıl yapılır
Altın taç kime takılır
Yirminci yüzyılın on iki kralını
Yapsam da bir görseydi
Ya Frig kralı Midas’a ne denilmeli
Anadolu’nun şalterlerini indirmiş
Kimmerler tarafından yok olmuş bitmiş
Ben Anadolu çocuğuyum
 
Ben Cumhuriyet çocuğuyum
Ben gururluyum
Demokrasidir ilkem
Ulusal egemenlik özgürlüktür
insan bilincinin genişlemesidir hedefim
Akılcılık barışçılıktır temelim
Ben Atatürk çocuğuyum.

 

Erman YILDIRIM
BEN TANIRIM
Ben tanırım bu sesi
Bu Cumhuriyetin sesi
Ulusal egemenlik
Ve özgürlüğün temeli.
 
Ben tanırım bu sesi
Bu laikliğin sesi
Baskı korku yok
Bu vicdanın sesi.
 
Ben tanırım bu sesi
Bu Halkçılığın sesi
İnsan unsurunu meydana getirilen
Hak hukuk adalet sistemi
 
Ben tanırım bu sesi
Bu Milli dayanışmanın sesi
Dil,kültür,sanat birliği
Onu yüceltmek demek
Ben tanırım bu sesi
Bu Devletçiliğin sesi
Kalkınmada izlenecek yol
Sosyal devlet bilinci
 
Ben tanırım bu sesi
Bu yeniliğin sesi
Geri kalmışlıktan kurtulup
Çağdaş yeni bir çağa geçmenin sevinci
 
Ben tanırım bu sesi
Bu ses hiç yabancı gelmiyor bana
Derim ki kendi kendime işte aradığım ses
İşte ATATÜRK’ün sesi

 

 
Erman YILDIRIM
GELDİM
Uygarlık ateşini körükleyerek
Bilim bahçesinin çiçeğini,dererek,
Nesilden ne kültür Sererek,
Sevda yelkenlerini açtım geldim.
 
İnsanlığın dinmez acısını,
Kedinin yitmez yasını,
Simitçinin bitmez sızısını,
Çaresizliğini gördüm aramaya geldim.
 
Yeniliğin elinden tutarak,
Gericiliği top top yararak,
Barışı Cumhuriyeti savunarak,
Bütün engelleri açtım da geldim.
 
Dilimde sevgi türküsüyle,
Kulağımdaki dostluğun sesiyle,
Özümde kardeşlik simgesiyle,
Sönmeyen aydınlık yollardan geldim.
Çağ atlayarak bentleri yıkarak,
Bilimi, tekniği ,sanatı yakalayarak,
Hedefe durmadan koşarak,
Bütün zincirleri kırdım da geldim.
 
ERMAN ! kamil insan özünde senin,
Atatürk gibi bir rehberim,
Nereye gitsem sönmez fenerim.
Kardeşliği dostluğu aradım da geldim.

 

 
BİR ÖNCEKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR SONRAKİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ

BU SAYI BAŞINA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

KATILMA ŞARTLARI VE KATKI PAYI İÇİN TIKLAYINIZ

DİKKAT !  BU BİLGİLER TELİF ESERİ OLUP YAZARINDAN  İZİN ALINMADAN KULLANILMAMALIDIR
Yazışma Adresi: corumlu2000@gmail.com